yazarinsesi
yazarinsesi
NEHİR ŞAHİN
17 posts
Yazmayı seviyorum
Don't wanna be here? Send us removal request.
yazarinsesi · 5 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Bazıları bu çizimi sadece bir şapka olarak görür ama aslında bir boğa yılanının yuttuğu bir fildir. Küçük prens bize, çocukların dünyaya farklı bir gözle baktığını hatırlatır. Yetişkinler çoğu zaman hayal gücünü kaybeder ve sadece gördüklerine inanır. Oysa gerçek anlam bazen yüzeyin altında gizlidir. Önemli olan, sadece bakmak değil, kalpte görebilmektir
6 notes · View notes
yazarinsesi · 6 months ago
Text
AŞK
Ne güzel demiş Asaf
Aşk; görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi.. Ve aşk öyle haindir ki; nerde imkansız varsa gider onu sever. ~Özdemir Asaf~
İmkansızı sevmek mi? İmkansızı sevmek nedir biliyor musun? Aşkı tek taraflı yaşatmak demektir. Hayal etmek demektir. Ne olursa olsun o ateşi kalbinde söndürmemek demektir. Beyin belki bitirmiştir imkansız olduğu için beyin mantıklı çalışır. Ama kalp bitiremez kalpte mantık olsa imkansızı sevmez çünkü. İmkansızı kalbinde bir ateş olarak yaşatır kalp. Kalp acır, kırılır, ağlar ama o aşkı hiç bitiremez. Belki başka biri gelir, gider. Ama kalp onu asla unutamaz. En derine gömse bile o kıvılcım her zaman orda alev almak için bekler...
4 notes · View notes
yazarinsesi · 6 months ago
Text
Bağlılık
Sonra güzel bir insan girecek hayatına. Sen, "kaldı mı böyle iyi kalpliler?" derken bulacaksın kendini. İlk başta anlamayacaksın çünkü uzun zamandır yalnız hissetmiş olacaksın kendini koca evrende, onca insan olmasına rağmen.
Ama o, ayna olacak sana. Bir ışık olacak sonra, karanlığını aydınlatan. Kitap olacak, okunması gereken... Yol olacak, beraber yürüyeceksiniz... Onu arıyorsun koca evrende, o da seni arıyordur aslında. Sadece hazır olmayı bekliyorsunuz ikiniz de; bu yüzden karşılaşana dek bazı acılardan geçecek, bazı kötü günler geçireceksiniz, birbirinizi bulunca daha çok kıymet bilmeniz için.
Ayrı hayatlarda ama hep aynı frekanslardasınız. Çünkü bağlısınız birbirinize, doğduğunuz günden beri.
Korkma yalnız olmaktan! Şuan yalnızsın belki ama bu ona hazır olman için gereken bir süre sadece...
4 notes · View notes
yazarinsesi · 6 months ago
Text
AŞK NE DEMEK
O kadar kolay değil mi aşık oldum demek...
Genç yaşta birini takıntı hale getirip adına aşk diyorsunuz. Aşk çok büyük bir kavramdır. Kafelerde el ele gezmek değil, kıskançlık krizlerine girmek değil, zorla oldurmaya çalışmak değil, en ufak şeyde trip atıp köşeye çekilmek değil, guru yapıp karşı taraftan ilgi beklemek değil, gidenin arkasından aptal gibi ağlamak hiç değil. Aşk belki tek belki çift taraflı yaşanır ve fedakarlık ister. Fedakar olmayana da aşık olunmaz. Saçma insanları takıntı haline getirip aşk kavramını basitleştirmeyin. Gençliğinizi böyle harcamayın. Kimse vazgeçilmez değildir, gideni kalmaya zorlamayın, gelmeyeni sevmek için kendinizi zorlamayın. Her şeyi hayatın akışına bırakın gençliğinizi yaşayın. Gelmesi gereken gelir, fedakarlıklar yapılır, planlar yapılır, aşk yaşanır, alışkanlıklar başlar ve hayatınız bu döngüde akıp gider. Hayat böyledir bu döngüye girmek için kendinizi zorlamayın çünkü gelmesi gereken zaman sizi bulacaktır...
32 notes · View notes
yazarinsesi · 6 months ago
Text
Selam aynı şeyleri hissediyor olabiliriz. Oku bunu. Aylardır açmadığım bu sayfayı neden gece 12 de bugün açtım? Aylardır yazmıyorum içimi dökmüyorum girmiyorum buraya neden bugün girip içimi dökmek istedim? Bende bilmiyorum... Karışığım bu aralar. İyi değilim sanırım hem de hiç iyi değilim. Aşk mı ne peki bu? Emin ol bende bilmiyorum. Acı çekmek nedir? İnsan neden acı çeker veya niye çeker? Neden niye bilmiyorum ama çekmemem gereken bir acı çekiyorum... Kafam çok karışık. Neden bir insan bir insana bunu yapar ki? Hiçbir şey yaşanmamış gibi, hiç sevmemiş, hiç öpmemiş gibi yapar bir insan. Görünmezden gelmek daha kötü bir durum. Çabalarsın, kendini yırtarsın ama o seni bilerek görmezden gelir. Bazen soruyorum bunu kendime neden böyle birisi için acı çekiyorum diye... Gerçekten bilmiyorum. Çekmemem gereken acıyı, hak etmediğim ilgisizliği görüyorum. Sorun bende mi yoksa kalbimde mi bilmiyorum. Hiçbir şey bilmiyorum tek bir şey hariç. Acı çekiyorum, canım yanıyor...
3 notes · View notes
yazarinsesi · 1 year ago
Text
Gelmeyecek birini özlemek
Özlem... Ne ağır, ne uzun, ne yorgun bir intiham. Derinlik ve acı hissi yaratıyor insanın içinde. konuşulması çok uzun ama konuşulamayacak kadar boğazını düğümleyen o berbat his. Özlemekten daha zor bir şey varsa ölen birini özlemektir. İmkansızlığı özlemektir. Kokusunu, sesini, eve gelince üstüne koşmasını... Girersin eve sana sarılan biri yok, yatarsın yatağa yanında yatan biri yok. O an sadece boşlukla birlikte gelen o acıyı hissedersin. Ağlarsın... Saatlerce, günlerce, aylarca... Hiç kapanmaz o yara sende. Fotoğraflara bakarsın, güzel anılarını düşünürsün, hayal edersin ama hayalinle kalır. Yine tek başına kalırsın günün sonunda. O yatağa tek girersin mesela. O yatağa girdiğinde kafanda "Remembrance" çalar. Geceleri uyumak için değil de özlemek için var sanki. Özlem garip bir şey öldüğünü düşünüyorsun ama ölmüyorsun, ölmek o anda tek çıkış yolun gibi geliyor. Özlemek ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk demiş Cemal Süreya. Özlediğin kadar ölürsün çünkü, öldüğün kadar özlersin bir de. 'Şurama batan, diyor şair; şurama batan Özlem demeselerdi, bıçak derdim'.
11 notes · View notes
yazarinsesi · 2 years ago
Text
BEKLE DEDİ GİTTİ
Geleceğim, bekle dedi, gitti.. Ben beklemedim, o da gelmedi. Ölüm gibi bir şey oldu.. Ama kimse ölmedi. Özdemir ASAF
Şair bu şiiri yazarken ümitsizlik, umut, özlem ve hayal kırıklığı duygusuyla yazmıştır. "Ben beklemedim, o da gelmedi" dizesinde şair beklemediğini söylüyor fakat "Oda gelmedi" derken aslında içinde bi yerde, kimseye belli etmeden onu beklemiş ve "O da" derken şair büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Şair onun gitmesini ölüme benzetmiş. Ölmemiş ama ruhunu öldürmüş belki de. İnsan beklemediği kişi için neden ölsün ki? Ölmez. Şair her gün gözünü kapıdan ayırmadan bekledi gelmesini. Ona inandı ama bunu kimsenin bilmesini istemedi. Beklemeyen kişi ölmez veya ölmüş olduğunu düşünen kimse nefesinin sonuna kadar bekler. Gelmesini beklerken en sonunda öyle bir ümitsizliğe bürünüyor ki şair artık "Oda gelmedi" diyebiliyor. Ama bekledi, belki de gelmeyeceğini bile bile içinde minicik bir umutla bekledi şair. Fakat bu şiir gibi ümidini hayal kırıklığıyla sonlandırdı.
16 notes · View notes
yazarinsesi · 2 years ago
Text
LAVİNİA
Sana gitme demeyeceğim. Üşüyorsun ceketimi al. Günün en güzel saatleri bunlar. Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim. Gene de sen bilirsin. Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim, Ama gitme, Lavinia. Adını gizleyeceğim Sen de bilme, Lavinia.
Şair belki de gitme diyemiyordu ama üşürse ceketini verirdi üşümemesi, yanında kalması, gitmemesi için. Şair günün en güzel saatlerini yanında sevdiği kadın Lavinia ile geçirmek istiyordu. Gitmesin hep yanında kalsın istedi, "Gene de sen bilirsin" kısmıyla guru yapıyor şair Lavinia'ya karşı. Yalanların gerçekten daha çok acıtacağını bile bile yalan söyleyip pembe bir hayat yaşamaya bile razı şair. Şair sonra öyle bir ümitsizliğe kapılıyor ki en sonda gururu bırakıp "GİTME" diyor sevdiği kıza karşı. Sevdiği kızın gizledi ama hiç unutmadı şair. Hep kalbinin en derin noktasındaydı Lavinia onun için.
Peki neden "LAVİNİA"? Çünkü; Lavinia ulaşılamayan ölüm çiçeği ve hayalimdeki imkansız muhteşem sevgili anlamına gelir. Bu anlamlara ithafen bu adı koymuş şair çünkü farkındaydı ki Lavinia onun için imkansızdı. Hayallerindeki muhteşem kadındı ve karşılık almadan bir "AŞK" besliyordu şair. Bu şiiri yazmasına sebep olan ve adının Lavinia olması da şairin beslediği karşılıksız ve imkansız aşktan geliyor.
17 notes · View notes
yazarinsesi · 2 years ago
Note
merhaba ilham kaynağınız nedir
Merhaba öncelikle beğenmenize ve sormanıza çok sevindim. Aslında bir ilham kaynağım yok şiir okumayı çok seviyorum ve şiir yorumlamayı da. Sadece şiirleri detaylı okuyup içindeki anlamları ortaya çıkartmaya çalışıyorum. Diğer yazdığım yazılarda ise bir konu seçip o konu hakkındaki hislerimi ortaya döküyorum
6 notes · View notes
yazarinsesi · 2 years ago
Text
Gidene kal denmez
Ne kalana git, ne gidene kal derim. Kalacak olan yerini gidecek olan yolunu bilir.
3 notes · View notes
yazarinsesi · 2 years ago
Text
Tumblr media
123 notes · View notes
yazarinsesi · 2 years ago
Text
Yalnızlık
Ne güzel demiş Özdemir Asaf "Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz" diye. Nedir bu yalnızlık peki? Yalnızlık kimine göre mahkumluk, kimine göre mutluluktur. Ne hissettirir insana, kim gidince yalnız hisseder insan? Yalnızlık arayıp kimseyi bulamamak mıdır yoksa onu arayıp bulamamak mıdır? Çevrende onca sevdiklerin varken gözünü gözlerinde gezdirdiğin zaman o çift göze denk gelememektir yalnızlık.
25 notes · View notes
yazarinsesi · 2 years ago
Text
ÜLKÜ TAMER- KONUŞMA ŞİİRİ
Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci, Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten; Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci? Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten
İyi nişan alırdı kendini asan zenci, Bira içmez ağlardı, babası değirmenci, Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen
Zamanında insanlara güzellik algısı yaratıldı. Din, dil, ırk ayrımı yapıldı nankörce. Açık tenliler, zayıf insanlar el üstünde tutuldu; koyu tenliler, kilolu insanlar toplumdan dışlandı. Sırf tenleri koyu, fiziksel özellikleri farklı diye insanları intihara sürükleyecek kadar dışladılar.
İlk dörtlükte; fiziksel özelikleri nedeniyle toplumdan dışlanmış birinin intihar girişimi dikkat çekiyor. Fakat başarısız olmuş ve bu başarısızlık yüzünden kendisini suçluyor. En kötüsü de ses gelmiyor kümesten derken, adamın intihar ettikten sonra kimsesin adamı fark etmemesi veya adamın dış görünüşü yüzünden adamı umursamamasıdır.
İkinci dörtlükte; bu adamın aslında tuttuğunu koparan birisi olduğu sonucuna varıyoruz, iyi nişan almasından belli. Değirmen tahıl üretilen yerdir ve bu tahıl ürünleri biranın ham maddesidir. Babasının değirmeni olmasına rağmen bira içmemesi kinaye yapıldığı anlamına gelir. Boşanmada birinci dizesinde hayatındaki başarısızlıklardan açık bir şekilde bahsediyor. Son dizede ise hayatında tek bir tane bile başarısı olmadığını düşünen bir adamın belki de olan tek başarısı yani kuş vurmayla deşarj olmak istiyor.
2 notes · View notes
yazarinsesi · 2 years ago
Text
Hayatının alt üst olması
"Ayakta kalmasını bilen insanlar için kaybetmek büyük bir mesele değildir."
-Charles BUKOWSKİ
Kaybedince hayatım alt üst oldu derler insanlar. Nerden biliyorlar ki hayatın altının üstünden güzel olmadığını.
19 notes · View notes
yazarinsesi · 2 years ago
Text
Kime göre neye göre?
Anlatmak isteyip anlatamamak, içinde kalmasına yol açmak... Sence doğru olan bu mu? Doğru olan ne peki? Kime göre, neye göre? Anlatmak istediğin konuya göre... Ama içinde kalması ileride "KEŞKE" dememenin bir yolu belki de. Hislerini saklamak, varlığından, kokusundan uzak olmak... Neden içinde tutar ki insan? Neyden korkar mesela? Reddedilmek? Ters tepki almak? Kırılmak, üzülmek, acı çekmek?.. Hayatın içinde sadece mutlu olmak mı vardır sence? Hayır tabii ki de. Acı çekmezsen, üzülmezsen, kırılmazsan, düşmezsen sen, sen olamazsın. Bu hayatta ne kadar çok mutluluk duygusu yaşasak da üzülmemiz, düşmemizde gerekiyor. Düşmezsek kalkamayız. Düşünce kalkmayı öğrenmeli insan... Üzülünce, acı çekip bu acıyı da atlatmayı öğrenmeli. Sen düşünce kalkmayı bildiğinde işte tam o zaman gerçek "SEN" olursun.
4 notes · View notes
yazarinsesi · 2 years ago
Text
DOĞRU KİŞİ YANLIŞ ZAMAN
Hani hep derler ya doğru kişiydi ama yanlış zamandı. Bunu acısını hafifletmek için mi söyler insan?
Doğru kişi yanlış zaman diye bir şey yoktur. Doğru kişi gerçekten doğruysa yanlış zamanı bile doğruya çeviren kişidir.
Acısını hafifletmemeli insan zamanın yanlış olduğunu vurgulayarak, aramamalıdır o kişiyi çünkü o kişi hiç beklemediğiniz bir anda çıkagelen hayatınızda beliren kişidir.
4 notes · View notes
yazarinsesi · 2 years ago
Text
ORHAN VELİ- ANLATAMIYORUM
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum
Şair "Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda" dizesinde; acı çeksem size acımı ağlayarak anlatsam beni anlar mısınız, haykırışlarımı duyar mısınız? demek istiyor. Benim yazımla beni okurken dokunabilir misiniz gözyaşlarıma, benim aşkımı hissedebilir misiniz? demek istiyor. En sevdiğim yer;
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu, Bu derde düşmeden önce...
"AŞK" öyle bir duygudur ki... Birisini sevince, "AŞIK" olunca bütün şarkılar onun için çalmaya başlar. Bütün şiirleri ona adarsın mesela. Bütün güzel sözler, mısralar, kelimeler onu ifade eder. Her şey onun için olur bir anda... Belki yanlıştır ama dünyanın merkezine koyarsın onu. Her şeyi ona adarsın. Duyduğun, gördüğün her şey onu ifade ettirir sana. Şair diyor ki şarkılar, kelimeler bana bu kadar anlamlı gelmezdi "Bu derde düşmeden önce." Bu dert ne peki? Bu dert "AŞK" ,"AŞK DUYGUSU" bu derde düşmeden önce yani aşık olmadan önce şarkılar, kelimeler bana bu kadar anlamlı gelmezdi demek istiyor. "Bir yer var biliyorum" diyor şair. Belki de o yer şair için o kadının yanı. Ona içinden geldiği gibi her şeyi söylemek istiyor, onu duyuyor. Ama şair "AŞK" duygusu içinde öyle bir karamsarlık yaşıyor ki anlatamıyor. Anlatamıyor onu ne kadar sevdiğini, gösteremiyor. Belki korkuyor, belki çekiniyor, belki biliyor ki başkası var... Aşkını içine gömmüş bir şekilde ölmeyi bekliyor belki. Anlatamaması çok acı, bu kadar derin yazılar yazan şairin korktuğunu veya çekindiğini düşünmüyorum. Bence başka birisi vardı... O yüzden aşkını kalbine gömmüş, yıllar önce. Bize de bu şiiri okuyup, yorumlayıp onunla birlikte acı çekmek kalıyor.
10 notes · View notes