Text
"Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz,yargısız.
Ahmed Arif
#Roboski
Değerli arkadaşlar!
Bu resim, 28 Aralık 2011 yılına ait… Roboski olayı…
34 kişi
#postlarım#my post#artists on tumblr#diyarbakır#kurdish#soundcloud#kurdistan#mohammed el kurd#kurdisch#Roboski
11 notes
·
View notes
Text
Roboski Massacre - December 28, 2011 (Blank)
5 notes
·
View notes
Video
youtube
ROBOSKİ
#Roboski katliam'ını unutma, unutturma...
1 note
·
View note
Photo
KAMPANYAYA PIŞTGIRIYÊ JI BO MALBATÊN BÛNE MEXDURÊN KOMKUJÎ Û KOÇBERIYÊ Dewletên dagirker ên li Kurdistanê her tim bi komkujî, zext, zordarî û înkarê bersivê didin daxwazên mafdar ên gelê Kurd. Ji ber ku ew dudilî nabin ku van komkujîyan li dijî kurdên ku li koçber bûne jî dimeşînin. Di van komkujîyên ku bi dehan sal in li Kurdistanê û li sirgûnê berdewam dikin, bi deh hezaran Kurdan jiyana xwe ji dest dan, malbat, jin û sêwî li dû xwe hiştin. Li Bakurê Kurdistanê, dewleta Tirk komkujiyên li Roboskî, Cizîr, Silopiya, Sûr, Şirnex, Hezex, Pîrsûs û gelek deverên din, her wiha li ser girtiyên ku di girtîgehan de weke xwekuştinê tên qetilkirin û girtiyên nexweş ji ber nebûna dermankirinê jiyana xwe ji destdidin. Li Başûrê Kurdistanê dewleta Tirk û DAIŞ’ê li herêmên weke Şengal, Mexmûr, Zaxo, Dihok û Silêmaniyê komkujî pêk anîn û heta niha jî berdewam dikin. Komkujî û êrîşên dewleta Tirk, DAIŞ û çeteyên girêdayî wê li ser Rojavayê Kurdistanê bi salan e berdewam dikin. Komkujî û bidarvekirinên dewleta Îranê yên li Rojhilatê Kurdistanê bi dehan sal in ku li ser Kurdan tê meşandin. Êrîş û komkujîyên li dijî Kurdên li sirgûnê dijîn jî weke 2 komkujiyên li Parîsê li dijî Kurdan pêk hatin, dewam dikin. Saziya me ya xêrxwazî ya Heyva Sor a Kurdistanê xwedîderketina li malbat û zarok��n sêwî yên ku di encama van komkujiyan de bûne mexdûr weke erkekî mirovî û exlaqî dibîne û li gel saziyên din ên alîkariyê yên Kurd ên li Ewrûpayê ji bo malbatên bûne mexdûrên komkujîyan kampanyaya alîkariyê da destpêkirin. Li ser vê bingehê; banga me ji bo hemû xêrxwazan, Kurdistaniyên li derve û dostên wan; xwedîderketina li malbat û zarokên sêwî erkekî mirovî û exlaqî bibînin û bi rêya Heyva Sor a Kurdistanê destê xwe yê alîkariyê dirêjî malbat û zarokên sêwî yên ku bûne mexdurên komkujî u koçberiyê, bikin. Armanca alîkarî şandinê: MEXDURÊN KOMKUJÎYAN Heyva Sor a Kurdistanê e. V. Kreissparkasse Köln IBAN: DE49 3705 0299 0004 0104 81 BIC/SWIFT: COKSDE33XXX paypal.me/heyvasorakurdistane #heyvasor #kurd #kurdistan #rojava #rojhilat #bakur #başûr #mirperwer #şengal #roboski #kobane https://www.instagram.com/p/Cn1xZZlNkoA/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
Ben Selim Encü’yüm; babasını anne karnında kaybetmiş, yavrusunu anne karnında yetim bırakmış bir yetimim… “Hayat zordur” demişler, böyle bir ölmek daha da zormuş, bu ölümle anladım… Kırk yaşına dört çocukla girecektim, karlar üzerinde kırk parça olsun istemezdim bedenim, ciğerime çektiğim cigaram ciğerimle beraber bir kayanın altında kaldı...
Ben Osman Kaplan’ım; babamın oğluyum, gözü pek, alnı ak… Yoksulluğu ite kaka beş çocuğa bakıyordum… Her bir yaşım bir tesbih tanesi gibi savruldu Roboskî’nin kayalarına, ben böyle ölmemeliydim…
Ben Hüsnü Encü’yüm; tam sekiz yıl hasreti ile kavrulduğum bir evlat müjdesi almıştım. Hayalimde yavrucağımın yüzü, yanımda kardeşimle beraber düştüm toprağa… otuz yıllık ömrümün bakiyesi, yanan bir ceset kokusu…
Ben Nadir Alma’yım; babamdan kalma bir işim vardı, kaçakçıydım, tütün içerdim, mezarıma çiçek ekin…
Ben Mehmed Ali Tosun’um; on bir kardeşin biriyim, beni beyaz kefene sarmayın, beyaz karın üzerinde donarak öldüm, ama siz anama öyle söylemeyin…
Ben Zeydan Encü’yüm; kara toprağın kara bağrına, yanyana yürüdüğü kardeşi Orhan ile yanyana değil parça parça düşen… Şerafettin Encü sayıldım otopsi raporunda, mezarlıkta düzelttiler adımı… Ölüm çemberinden kurtulamadık… Ömür çemberimizi kırdılar… Babam hangimizin acısına yansın şimdi…
Ben Selam Encü’yüm; mühendis olacaktım. 23’üncü yaşıma giremedim, beni bombalayan pilot’un ben yaşında bir oğlu varmış, mühendis olacakmış… bir bahar daha göreydim ne olurdu?!
Ben Seyithan Enç’im; Dağları delemedik, göğsümüzü deldi kara gülleler. Ferhat’la Mecnun’a haber salın. Teknoloji çağı deyip küçümsedikleri zamanda bir genç, sevdiğinin sesini duyabilmek için öldürüldü… Vasiyetimdir: Beni sevdiğimin gamzelerine gömün…
Ben Hamza Encü’yüm; otopsi raporuna “aidiyeti bilinmeyen kol ve bacak” olarak geçtim ben! 80 kiloluk Hamza’sının on kilosuna iki gün sonra kavuşabildi anam! Bedenimin 70 kilosu Roboskî’nin dağına bayırına savruldu. Anam her dağa, her taşa fatiha okumasın da ne yapsın?
Ben Fadıl Encü’yüm; ‘Yüzümün üstüne kaç yüz düştü’ sayamadım, kaç yüz parçaya ayrıldı bedenim… her birimizin kaç parçası kaldı karlar altında… üç gün aradılar beni, vücut parçalarım bulunamadı, birçoğu gibi ben de eksik gömüldüm… Saatim kolumla beraber kayboldu bulursanız kardeşime verin…
Ben Hüseyin Encü’yüm; bacağım yok, kan kaybından öldüm, ruhum santim santim, gram gram çekildi, nasıldı anlatamam size…
Ben Nevzat Encü’yüm; sekiz kardeşin ikincisi, ocağına ateş düşen “otuz dört”lerin bilmem kaçıncısıyım… Benimle beraber yedi kişi eksildi sınıftan… Roboskî, yediveren gibi büyüyen bir kahırdır artık… Yedi kardeşimin isyanını duyuyor musunuz?
Ben Şêrvan Encü’yüm; Şêrvan “aslan avcısı” demek… Sırtıma bir hançer gibi saplandı bomba! Arkadan vuruldum! Şêrvanlar hep böyle mi ölür!?
Ben Cihan Encü’yüm; 15’e girmeden yetim, 18’e ayak basmadan öksüz kalan, 20’sini göremeden toprağa düşen biriyim… Askerin biri “bu son kaçağınız” demişti, sonumuz oldu… Katilim istediği zaman lambayı söndürsün, ben onu karanlığından tanırım!
Ben Adem Ant’ım; nişanlıydım, bu son “kaçakla” Garibe’me bir çift küpe alacaktım. Katırı da emanet almıştım, iki kere mahcup oldum…
Ben Salih Encü’yüm; Anamın gözbebeği yanarak öldü… Herkesin babası buradaydı, bir benim babam yoktu… korkudan olacak unutmuşum, benim babam mayın kurbanı idi, tek ayaklıydı, onca yolu gelemezdi…
Ben Özcan Uysal’ım; amcamın düğününe hazırlanan kızların ellerinde kaldı parlak fistanları… kız kardeşlerim, zülüfleri yerine gözyaşı dökecekler, yine yas tutmak kalacak bu toprağın analarına, yine yetim çocuklar büyütmek düşecek paylarına…
Ben Şerafettin Encü’yüm; 12’sinde öksüz kalan çocuk 17’sinde toprağa düştü, anasının yanına bir mezar daha kazıldı, domdom kurşunu değil koca bombalar bedenimdeki, yine teke tekte yenilmedik, yine haindi pusu, benim de hikâyem böyle bilinsin…
Ben Cemal Encü’yüm; okulun kantinine olan borcumu ödemek için gitmiştim kaçağa. Babam yanmış elbiselerimden tanımış beni, parçalarımı çuvala koymuş; Ceylan’ın annesi gibi…
Ben Aslan Encü’yüm; çıkmadan anama tembih ettim “kekliklerimi susuz bırakma” diye. Keklikleri sahipsiz, anamı da Aslan’sız bıraktı o koca bombalar. O gece, o beyaz karın koynuna bir Aslan düştü.
Ben Vedat Encü’yüm; üç gün sonra on sekizime girecektim, akan kanım buz kesmiş, ölmüşüm…
Ben Selahattin Encü’yüm; özlemlerimi soğuk toprağın bağrına gömen ve katırıyla ölenlerdenim. sizin hiç çocuğunuz bombalandı mı? Babamınki bombalandı, kahroldu!
Ben Salih Ürek’im; etrafa saçılan ceset parçalarını, katırların sesine karışan insan seslerini, kanı, acıyı, çaresizliği gördüm o gece. Yaralı bir ceylan gibi yüklediler bir katırın sırtına, ambulansların yolu kesilmiş, katır sırtında ölmüşüm…
Ben Yüksel Ürek’im; etlerim kıymaya döndü, katırımın etleriyle karıştı! bir parçam traktör yükü benim! yaşımı biliyor musunuz siz!?
Ben Bilal Encü’yüm; yaşım 16. Bir ailenin umudu, zor bir hayatın kahır dolu sonuyum… “Keşke biraz ölmesem” diyecektim, komadılar! Böyle yazılsın mezar taşıma…
Ben Celal Encü'yüm; Sizin hiç tebessümünüz çalındı mı? Benimkini çaldılar! Şimdi burada tebessümlerimin hırsızı, umutlarımın cellâdı olanlar hesap versin diye gözlerim açık bekliyorum…
Ben Serhat Encü’yüm; Şekerden hayallerim vardı benim, bombaladılar! Annem güvercininin acısını dindirecek merhem bulamaz, sorarsa siz ona şöyle deyin: O güzel insanlar, o güzel katırlarla gittiler, dönmediler...
Ben Mahsun Encü’yüm; sabaha çıkamadım, kardeşimi doktora götüremedim, doktorda olan babamın eve dönüp dönmediğini öğrenemedim. Artık büyüyemeyecek, evlenemeyecek, çocuk sevemeyecek, takım tutamayacak, ağlayamayacak, gülemeyecek, aşık olamayacağım.
Ben Savaş Encü’yüm; 14’ünde toprağa düşmüş bir fidanım… Ben doğmadan ömrüm kadar sürmüş ölüm yarışı, ömrümce de sürdü, ma êdî ne bes e!
Ben Orhan Encü’yüm; ak yeleli bir tay sırtladı beni, cennete uçurdu… Ben gittim, düşlerim kalacak bir ceviz ağacının kıyısında… Ağabeyim Zeydan ile artık ‘bir gömüyüz biz, bulutların altında…’
Ben Erkan Encü’yüm; ömrümün 13 senesini yaşadım, ‘üstü kalsın’ deyip ayrıldım aranızdan, ‘asker görürsen korkma’ dedi annem, bomba düştü, çok korktum… Bilmek ürkütüyor biliyorum, ama gene de söyleyin; kapanır mı bombanın açtığı yara çocuklarda?
Ben Şivan Encü’yüm; Şivan Perwer’in “Helepçe”sinde bir “ax hawar! hawar! hawar!” var ya o benim işte…
Ben Bedran Encü’yüm; yırtık elbiselerimin cebinden bir kek çıkmış, acıkırsam yiyecektim. Gövdemin sağ üst parçasını bulmuş babam, bacaklarım “kök saldı” toprağa, “kökümüzü kurutamasınlar” diye…
Ben Muhammet Encü’yüm; “otuz dört kaçakçı” idik biz… Şimdi siz, “Otuz üç kurşun”un yanına “otuz dört kaçakçı”yı da yazın, üç’ler yedi’ler kırk’lara ‘otuz dörd’ü ekleyin ve unutmayın…
…
Ben tam 365 gündür Reha Ruhavioğlu Encü’yüm; şairin dediğini diyorum:
“katır sırtında taşınan ölüler /
unutursam kalbim kurusun!”
*Reha Ruhavioğlu
0 notes
Photo
... Bir evlat bir umuttur halka Zulümden ibaret yazılmışsa kaderi ... #roboski #uludere (Roboski/Uludere) https://www.instagram.com/p/CmtQiOboa8d/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note
·
View note
Text
Kimliğinizde Türk yazsa ne olur Kürt yazsa ne olur..insan olamadıktan sonra..🐞 #roboski
4 notes
·
View notes
Text
✽Dinmeyen acı #Roboski12YılOldu
Twitter/sayın Ferhat Encü aracılığıyla (+foto)
✽It has been 12 years since the unrelenting pain of *Roboski.
Via Twitter/Mr.Ferhat Encü is a Kurdish politician in Turkey and former member of the Turkish parliament in the Sirnak Province.(+photo)
*Roboski Massacre-Airstrike on Kurdish villagers near the Turkish-Iraqi border.
https://en.wikipedia.org/wiki/Roboski_massacre?wprov=sfti1
✽ *ロボスキの絶え間なく続く痛みから12年。
Twitter/トルコのクルド人政治家フェルハト・エンジュさんより(画像とも)
*2011年12月28日夜、イラクとの国境付近を歩いていたトルコ南東部のクルド人の村ロボスキ(ウルデレ)の村民がトルコ軍から空爆され、34人が犠牲になった。犠牲者の中にはエンジュ氏の親族が多く含まれている。
画像は空爆の犠牲になった村民の遺体をロバで運んでいるところ。
5 notes
·
View notes
Text
Türkan Elçi: Kar siyahtır
28 Aralık 2011’de 17’si çocuk 34 kişinin katledildiği Roboski Katliamı’nda toprak çiçek değil, çocuk koktu; kar beyaz değil, siyahtı. Hafızamız karı dondurdu. Kar siyahtır. Siyahlığı bilmek, tıpkı evin karalığını hissetmek gibi kimilerinin payına düşer. Kimilerine bu zorla pay edilir. Karın romantik imgesinden çekilip çıkarılması bir failin sebep olabileceği bir durumdur ancak. Tıpkı bazı…
View On WordPress
0 notes
Text
Roboski Massacre - December 28, 2011
6 notes
·
View notes
Photo
11 yıl önce Roboski katliamında hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz. https://www.instagram.com/p/CmtfD5gMUT5/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note
·
View note
Text
Bern’de “Katliamları Unutmadık, Unutturmayacağız” paneli düzenlendi
BERN- KUTÜSCH lokalinde AVEG-KON’a bağlı İGİF ile Bern Halkevi, Bern Komal, SYKP, MARDEF ve KUTÜSCH tarafından organize edilen “1978 Maraş, 2000 Cezaevleri, 2011 Roboski Katliamlarını Unutmadık, Unutturmayacağız” şiarı altında bir panel gerçekleştirildi. Çok sayıda dinleyicinin katıldığı panel, ölümsüzlerimize saygı duruşu ile başladı. Moderatörlüğünü İGİF Eş Başkanı Ali Orak’ın yaptığı panele; araştırmacı yazar Hüseyin Torun, 19 Aralık 2000 hapishane katliamı tanığı Selahattin Hıra ve siyasetçi, araştırmacı yazar Demir Çelik konuşmacı olarak katıldılar. Maraş katliamına ilişkin söz alan Hüseyin Torun, politik amaçlarla devlet tarafından katliamların gerçekleştirildiğini dile getirdi. Maraş katliamında CIA, MİT, KONTRGERİLLA, MHP ve devlet görevlilerinin isimlerini sayarak konuşmasına sürdürdü. Yargılamalarda devlet, MİT, MHP ve kontracı katiller ve sorumluların korunduklarını ve yargılanmadıklarını belirtti. 12 Eylül’le birlikte devletin katliamı devrimcilerin üzerine yıkmak istediğini ve Maraş davası dosyasının “devlet sırrı” zırhına alınarak Genel Kurmay’ın tozlu raflarına kaldırıldığını dile getirdi. Selahattin Hıra,. 19 Aralık 2000 hapishane ve F tipi direnişi sürecinin nasıl bir seyir izlediğini; 20 zindanda gerçekleşen katliam anında neler yaşandığını kendi tanıklığı ve yaşadıkları üzerinden bir sunum yaptı. Devletin dün zindanlarda yaptıklarını bugün infaz yakma, hasta tutsakların ölümüne yol açma, işkence ve hak ihlallerini örneklerle dinleyicilere sundu. Barış İnan adlı tutsağın dışarı gönderdiği bir karta düştüğü notu dinleyicilere okuyarak herkesin özgür tutsakları sahiplenme çağrısında bulundu. Katliamlar, Roboski ve günümüzdeki saldırılara ilişkin söz alan Demir Çelik, tarihsel olarak Alevilerin, Kürtlerin ve devrimcilerin uğradığı katliamların amacına ilişkin sunum yaptı. Roboski katliamının bu genel katliamlar ve asimilasyonun bugünkü uzantısı ve devamı olarak gerçekleştirildiğini dile getirdi. Herkesin kendi sorunu ve acısıyla boğuştuğunu ve bunun için ilerlemediğimizi; sınırlı olan güçlerimizi birleştirmek zorunda olduğumuzun altını çizdi. Bugün Kürtler ve Alevlerin Asuri, Pontus ve Ermeniler gibi soykırım ve asimilasyon tehditleri ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Panelin ikinci turunda dinleyiciler düşüncelerini açıkladı, sorularını sordu ve eleştirilerini yaptı. Panel katliamsız bir dünya çağrısı ile son buldu. Read the full article
0 notes
Text
Ben Selahattin Encüyüm; Saatim kolumla beraber kayboldu bulursanız kardeşime verin. Ben Muhammet Encü'yüm; 13 yaşındayım, ayakkabının tekinin sahibiyim, eğer okulda adım okunursa hep beraber söyleyin 'ben burdayım. Ben Bedran Encü’yüm; Anneme söyleyin bugün halen 13 yaşındayım.
1 note
·
View note