"Onsuz yaşamaktan korktuğumu fark ettim. Benim hayatımı yıkmaya ne hakkın var, demek istiyordum. Benim senin hayatın üzerinde hiçbir şey söylemeye hakkım yokken bunu yapmaya ne hakkın var?"
Sevdiği yanında olsun isteyenler, tüm sevenler kavuşsun diyenler, benim masalım mutlu bitsin istiyorum diyenlerle bi totem yapalım mı 😅🫶 yoruma 938 (aşk sekansı😋) yazıyoruz ve bir emoji bırakıyoruz tutmaz demeyin ya tutarsa 😁❤️😂😂
güzel kalpli hemcinslerim benim :) neden Islahı mümkün olmayan tipleri ,düzeltmek için hep tek taraflı olacak şekilde çabalayıp daha sonra “yıllarca emek verdim artık bırakamam” dersiniz? Yıllarca emek vermediniz, emek ; sonunda karşılığını alacağın bir şey için çaba sarf etmektir. Siz karşılığını asla alamayacağınız ve değişmi arzulamayan bir insanı değiştirmek için didinip, yıllarca boşa kürek çektiniz. O şahıslara ayırdığınız zaman ,kendinizden verdiğiniz ,boşa geçmiş , çöpe gitmiş bir zamandı ve bu yetmiyormuş gibi birkaç yılınızı daha mı değersiz bir insan için heba etmek istiyorsunuz? gelişimini tamamlamamış insanları eğitmek için çaba sarf edip ; kendinize, zamanınıza ve en önemlisi enerjinize yazık etmeyin. Gereksiz insanları gözünüzde büyütüp kendinizi o kişiye adamayın. Hayatınızın merkezine koymayın. Sizin zaten bir hayatınız var hayatınıza girmek isteyecek kişi bunu kabullenerek hayatınıza girmeli. Hepimizin belli bir hayat düzeni var ve hayatınıza alacağınız kişiyi bu rutine adapte edip , hayatınızda o kişiyede yer veriyorsunuz sadece. Hayatınız o kişiden ibaretmiş gibi davranıp , kendinize saygısızlık ve haksızlık etmeyin. Sizin sınırlarınıza saygı duymayan insanlara hadlerini bildirmekten çekinmeyin. Hiçkimse için kendinizden bu kadar feragat etmeyin. Fedakarlık , sevgi , aşk , iyilik adı altında iyi niyetinizin sömürülmesine müsade etmeyin. Kendinizden önce bir başkasını sevmek, değer vermek , önceliğiniz haline getirmek ;kendinize yapacağınız en büyük kötülük ve saygısızlık olacaktır. Zararın neresinden dönerseniz kârdır. Sizi hak etmeyen insanları ,sevginiz ve emeğinizle ödüllendirmeyi bırakın artık . Hakettiğiniz değerden daha azına asla razı olmayın. Vasta razı olup kalitesi düşük insanlar için standartlarınızı düşürmeyin. Mutluluğu bir kişiye bağlamayın ve sevgi görmek için kendinizden ödün vermeyin. Hiç kimseden medet ummayın ve layık olmadıkları yerde tutmayın.
Tüm kızlara kocaman sarılıyorum ve mutluluğu hak ettiklerini hatırlatmak istiyorum ❤️
siz aşktan muhabbetten bahsediyorsunuz ya ben geçmişe, kendime ve aynı anda ona gidiyorum. yaşadıklarınızdan yansıyanları okumak da çok hoşuma gidiyor şöyle ki çoğu zaman tebessümle okuyorum, ilk kez onda ve onunla kalbimde hissettiğim her şeyi yeniden anımsıyorum. öyle naif, öyle değerli, öyle özel ve farklı ki tekrar hatırlamak iyi hissettiriyor ve size her okuduğumda dua ediyorum. birbirine kıymet veren, gönülden bağlanan, aşk ve sevgiyle birbirine yaklaşan ya da yaklaşmakta olan her çiftte kendimizi görüyorum ve Allah ayırmasın duasıyla karşılık veriyorum. baki olsun ❤️
ahhh.. anlatsam roman olur anlatmayayım sır olsun..
Nette tanışan iki genç arkadaş olurlar. zaman içinde sıkı bir dostluğa dönüşen beraberliklerini zedelememek için hiçbir zaman birbirlerini görmemeğe, fiziki özelliklerinden bahsetmemeye karar verirler.
ısimlerin, şekillerin olmadığı sadece ruhların derinliklerinden gelen en samimi duyguların dile getirildiği zaman ve mekan uns...urları...ndan soyutlanmış bir birliktelik içinde sürer dostlukları.
ve bir gün bakarlar ki birbirlerini tamamlayan iki varlık olmuşlar. yazışmadıkları gün hatta saat olmamaya başlamışlar. adeta nefes alış gibi doğal bir bütünleşme, isim takamadıkları bir aşk gelişmiş içlerinde. tüm beşeri sıfatlardan sıyrılmış, bambaşka bir halmiş bu.
aradan geçen zaman zarfında, artık kesinlikle birbirlerinden asla kopamayacaklarına inandıkları gün; tanışmaya ve evlenmeye karar vermişler.
ve ikisinin de çok iyi bildikleri bir kentin çok iyi tanıdıkları bir sahilinde buluşmak üzere anlaşmışlar.
hanımın elinde kırmızı güller ve dudaklarında sevgi dolu bir gülümseme olacakmış. erkek ise hiçbir alamet taşımayacakmış.
nihayet beklenen gün gelmiş. genç erkek sözleştikleri yere yaklaştıkça kalbi duracak gibi oluyormuş. ışler biraz değişmeye başlamış kalbinde. ya çok çirkin bir kadınsa sevdiceği, ya kör, topal ya da .....ise. biraz hata yaptığını düşünür gibi olmuş ama çabuk savmış bu kendine ve aşkına yakışmayan düşünceleri zihninden.
Karşıda elinde bir gül tutan ve sağa ,sola bakınan hanımı görmüş. İçi hop etmiş fakat dudaklarında beliren düş kırıklığını biraz olsun giderebilmek için bir, iki derin nefes almış ve son derece kararlı adımlarla hanımın yanına yaklaşmış.
annesi yaşında hatta daha da yaşlı, saçları pamuk gibi bembeyaz, yüzü yaşadığı yılların derin izleri ile buruşmuş fakat dudaklarında güzel bir o kadar da şaşkın bir tebessümle kendine doğru yaklaşan genç erkeğe bakıyormuş. gözleri bin bir soru ile kıpırdıyor, yorgun gözkapakları arada bir feri kaçmış gözbebeklerini uzaklara yönlendiriyor ama yaşlı kadın gözlerini genç erkeğin bakışlarına kilitlemeye çalışıyormuş.
zihninde çeşit, çeşit zıt fikirlerin koşuştuğu genç adam bir, iki yutkundu ve gücünün son raddesindeki bir hıçkırıkla,
"merhaba aşkım. nasılsın." dedi.
kadere teslim olmuştu. söz vermişti. biliyordu her şey olabilirdi. bir an gözlerini kapadı ve yazışmalarını hatırlamaya çalıştı. onca duygu dolu kelimeler, sevda yüklü vaatler, parlak gelecekler nasıl olmuştu da bu yaşı geçmiş hatunun kaleminden dökülebilmişti. bir türlü inanamıyordu fakat gerçek gün gibi ortadaydı.
yaşlı kadının elinde tuttuğu kırmızı güller aldı ve tarif edilemeyen bir duyguyla onları öptü. sonra elini uzattı ve,
"hadi kalkmana yardım edeyim aşkım. buradan uzaklaşalım. " dedi.
olanları anlamsız gözlerle seyreden yaşlı kadın dudaklarını araladı ve,
"ey oğul, ben yıllardır bu kelimeyi unutmuş anan belki ninen yaşta bir kadınım. neler oluyor anlayamadım ama o gülleri elimden niye aldın. onları bana şu ilerde oturan genç kız verdi. birini bekliyormuş, burada buluşacaklarmış. gelirse benim tarafımdan bu gülleri ona verir misin demişti. ben de o genci bekliyordum. yoksa o sen misin?"
genç adam bir an soluksuz kaldı, boğazında düğümlenen hıçkırık ve karmakarışık duygularla yaşlı kadının işaret ettiği yöne baktı. bir çift sevgi ve minnettarlıkla parlayan yeşil göz kendisine gülümsüyordu. telaşla yaşlı kadının ellerini öptü ve gülleri ona tekrar vererek işaret edilen tarafa koşmaya başladı. genç kız da ayağa kalkmış onu bekliyordu.
"seni izledim. şayet gülleri almayıp geri dönseydin sessizce buradan uzaklaşacaktım. seni doğru tanımışım aşkım.