Neden bilmiyorum , gerçekten birinin beni sevebileceğini düşünmüyorum. Kusurlarım var, takıntılıyım , travmalarım var , kimse için en değilim , yeterli değilim , sevilecek birir değilim , hatalarım var , aşamadığım sözler var , kaldıramadığım yükler var , çürüyen bir ruhum var , kim sevsin beni...
191 notes
·
View notes
Muhabbet yük vermez, yük alır..
106 notes
·
View notes
Bâr olma, yâr ol! (Yük olma, dost ol!)
34 notes
·
View notes
Ömrümün kalan kısmını bir bankta öylece sessizce geçirip gitseydim...
26 notes
·
View notes
Bazı kelimeler çok ağırdır, kaldıramayacağın yükler kadar...
4 notes
·
View notes
🗣️ Biz Artık Geri Dönüşümü Mümkün Olmayan Yüküyüz Dünyanın
Dikeceği elbise için her seferinde yeniden ölçü alırdı bizim terziler. Ölçün değişmemiş diyen ve önceki ölçü ile aynı kalıbın içine girmemizi isteyen bir terziye zaten kimse iş vermezdi. Bu süreç ne zamana kadar sürdü? Tüm insanlar hazır giyim kalıbı içine sokulana kadar sürdü. Yetmedi üzerimize diktikleri ve bedelini bizim ödediğimiz her elbisenin üzerine birde bedeva reklam adına isim ve logolarını da elbise ile birlikte bize giydirmelerine izin verdik. Her konuda böyle oyuncağı olduk sömürgenin. Terzilik mesleğine mesafeli durarak kendimizi sömürgenin ayaklı bedelsiz reklamı olmayı biz istedik biz. Kendimizi aklamak o kadar kolay olmayacak. Çünkü ne tür çıkmaz bir yola girdiğimize ilk başta bakmadık. Üretim bilgi ve becerimizi de böyle kaybettik. Biz artık geri dönüşümü mümkün görünmeyen yüküyüz dünyanın.
Önder Karaçay
3 notes
·
View notes
Şubat. Umutla beklediğim. Gelirken yanında ne getirirse ‘başım gözüm üstüne’ dediğim. Beni bir merhale daha olgunlaştıran ay. Bu sefer gelişin pek çetin, pek ağırdı yüreğime. Ben yine de kendi dilimden dökülenlerle sınandım. Böyle gelişine de en başından razıydım demek. ‘Hayırla, esenlikle, iyilikler ve güzelliklerle gel.’ temennisini eklemeyi unutandım. Hayrın da şerrinde Allah’tan olduğuna inananlarız. Elhamdülillah. Aldım, inanadım, iman ettim, bağrıma bastım bu şubatı da peşi sıra olanları da… Bu süreçte ufak tefek sevinçleri de kucakladım. “Kabul” ettim. Gönle sevinç koyanların hepsine müteşekkirim. 🌺 Ben, tüm bu olanlarla bi yaşıma daha girdim. Hayırla, toplayarak, iyileştirerek, güzelleştirerek , güzel anılar bırakarak git şubat. Söz seneye daha güzel dua ve temenniler ile kucak açacağım sana. 🖤 #şubat #iyilik #hoşluk #güzellik #karşılama #temenni #dua #yıkık #dökük #bir #kabul #izler #yaralar #veda #uğurlama #kendimce #leydivari #yaş #büyümek #yük #gönül #hal #ahval #dua https://www.instagram.com/p/CpLjsWBM2-Z/?igshid=NGJjMDIxMWI=
16 notes
·
View notes
Hayat bir çizgidir bence; yeri gelir eğriler çizer, yeri gelir ok gibi dümdüz ilerler. Sonsuz değildir, bunu herkes bilir; günün birinde, bir yerlerde son bulacağını.
Bana kalırsa önemli olan çizginin bitmesinden önce izlediği yol. Çizgi bir eğri çizerken de bitmiş olabilir, düz gittiği sırada da, yeni eğri çizmeye hazırlanırken ya da bir eğrinin içinden çıktığı anda. Her an olabilir, kiminin çizgisi uzun düzlükler ve virajlarla süslüdür, kimine göre bunlar süs değil yük'tür.
Bunları yük görenler hayatları boyunca insanların memnuniyeti üzerine kafa yorumuş ve bu uğurda hareket etmişlerdir. Kendi mutluluklarını ikinci, hatta beli de üçüncü plana atarken akıllarında ya 'para' ya da 'güç' gibi kavramlar dolaşıp durmuştur.
Böyle biriyle tanışmış olduğumu fark ettiğimde ona söylemek istediğim tek bir şey olur aklımda;
'Çizgini süsle, onu geri dönüp baktığında yük olarak göreceğin şeyleri attığın bir sokağa dönüştürme; yılbaşı ağacı süsler gibi, hatta genç bir kızın saçlarını süslediği gibi süsle; çünkü o bir çizgi ve onun bir sonu var'.
Peki çizgilerini gerçekten süsleyenler? Onlar gerçekten mutlu olmak için yaşadılar. Onlar, hayat önlerine iki seçenek sunduğunda kendilerine 'peki ya onlar?' yerine 'peki ya ben?' diye sordular.
Dikkatinizi çekmek isterim, onlar bencil değillerdi, sadece önlerine çıkan seçenekler arasında seçim yaparken kalp'lerini düşündüler. Düşünürken akıllarında sadece kalpleri vardı; para, güç, şöhret ve diğer dünyevi çıkarlarla bağlarını kesmiş sayılırlardı.
Ve o çizginin biteceği an'a ve yer'e yaklaştıkça içlerini 'keşke'ler yerine 'iyi ki'ler doldurmaya başlıyordu. İyi ki'ler bitiş an'ında insana huzur veriyordu bence, huzurlu bir bitişten daha iyi ne olabilirdi ki?
Peki ya diğerleri, yani çizgisi kısa olanlar?
Kiminin çizgisi bir nokta kadar kısadır, kimininki yalnızca bir an.
Bunları kimi lütuf olarak görür, kimisi de bir tür ceza.
Fakat benim düşüncem; yarım kalmış bir çizginin sonunun nerede bittiğini bilsek bile yolculuğunu nerelerden geçerek, hangi koşullarda geçirdiğini bilmemiz mümkün değildir.
Çizginizin bitiş an'ından ne kadar uzak olduğunu bilmiyorsunuz, o yüzden hem düzlükleri hem de virajları en güzel süslerle süsleyin.
Lütfen bir davete katılırken kıyafetinize gösterdiğiniz özeni çizginiz için de gösterin, eminim son an'a yaklaştıkça faydasının daha çok farkına varacaksınız.
Okuduğunuz için teşekkürler(:
1 note
·
View note
sen bu gidişleri kaçmak mı sanıyorsun..?
7 notes
·
View notes
Beni, kırılmış bir kalbin yükünü taşıyabilecek kadar güçlüyüm zannediyorsunuz, değilim .(alıntı)
6 notes
·
View notes
Yine de insan ömrü boyunca kendi yükünü değil bir diğer insanın yükünü hafifletebilecek sadece...
O zaman hepimiz birbirimizin yüklerini hafifletelim ki şu hayatta, ki bu dar-ı dünya nefes alınabilecek bir yer olsun...
15 notes
·
View notes