Tumgik
#yerli tedavi yöntemleri
Text
Afrika'nın Yerli Bitkisel İlaçları ve Uygulayıcılarını Keşfedin
Afrika'nın Yerli Bitkisel İlaçları ve Uygulayıcılarını Keşfedin
Tumblr media
#AfrikaBitkiBilgisi, #AfrikaBitkiÇeşitliliği, #AfrikaBitkiselIlaçları, #BitkiIlaçları, #BitkiKökenliİlaçlar, #BitkiMerkezliTıp, #BitkiTabanlıTedavi, #BitkiTedaviYöntemleri, #BitkiselIlaçGelenekleri, #BitkiselIlaçKullanımı, #BitkiselTedavi, #GelenekselBitkiselTıp, #GelenekselSağlıkUygulayıcıları, #GüneyAfrikaŞifalıBitkiler, #LuvuyoNtombana, #Ntombana, #TıbbiAntropologDrDenverDavids, #YerelSağlıkBilgisi, #YerliBitkiselIlaçlar, #YerliŞifacılar, #YerliŞifacılarVeSağlıkSistemi, #YerliTedaviYöntemleri, #YerliTıp https://is.gd/imSR4W https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/afrikanin-yerli-bitkisel-ilaclari-ve-uygulayicilarini-kesfedin/
Afrika’nın Yerli Bitkisel İlaçları ve bu ilaçları yapan, uygulayanlar ile ilgili kısa bir araştırmaya denk geldik. Güney Afrikalıların %80’e yakınının ana akım tıp yerine yerli şifacıları ve bitkileri tercih ettiği göz önüne alındığında, yerel sağlık bilgisi, ülkenin aşırı zorlanmış sağlık sistemindeki kritik bir boşluğu dolduran zengin bir kaynaktır.
Geleneksel Sağlık Uygulayıcılarının (THP’ler) ve Geleneksel Bitkisel Tıbbın (THM) Batı ve Doğu Cape vatandaşlarının yaşamlarındaki rolü, Mandela Üniversitesi antropolog Profesör Luvuyo Ntombana ve tıbbi antropolog Dr Denver Davids, HOD Vekili: Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan çığır açan araştırmanın odak noktasıdır.
Dr Davids, THM’nin bilgisi ve kullanımının Güney Afrika’daki kırsal ve yarı kırsal alanlarda çok yaygın olduğunu ancak geçmişte yeterince belgelenmediğini ve baskı altına alındığını söylüyor.
“Güney Afrika’da çoğul ama gergin bir sağlık sistemi var ve şifalı bitkilerin kullanımı – ve yerli şifacılar ve doktorlarla istişareler – sadece yaygın değil, aynı zamanda nüfusun büyük bir kısmı için temel sağlık hizmeti kaynağı. Yerli şifacılara yaygın ve daha ciddi durumlar için geniş çapta danışılıyor ve daha kolay erişilebilen, kültürel açıdan duyarlı ve bütünsel tedavi sunan kişiler olarak algılanıyor, bu da hastaların Batı alopatik ilaçlarına erişimde karşılaştığı bazı engelleri ortadan kaldırıyor.”
Afrika’nın Yerli Bitkisel İlaçları – Bitkilerin gücü
Profesör Ntombana, Afrika’daki çoğu bitki türünün tıbbi özelliklere sahip olduğunu ve yerli tıpta kullanıldığını söylüyor.
“Güney Afrika ülkelerinin çoğunun temel sağlık sistemlerinde, yerli ilaçlar en ekonomik ve kolay ulaşılabilir tedavi kaynağı olmaya devam ediyor. Batı ilaçlarının yüksek maliyetini karşılayamayan az gelişmiş ulusların yaklaşık %80’i tarafından kullanılıyor ve yerli tedaviler kültürel ve manevi açıdan daha çok tercih ediliyor.
“Şifalı bitkilerin kullanımıyla ilgili büyük miktardaki bilgi aktif olarak araştırılıp toplanmazsa, muhtemelen gelecek nesillere aktarılmayacaktır.”
Bitkilerin kayıtlarının derlenmesinin bilginin güvende tutulmasını ve bitkilerin sürdürülebilir şekilde kullanılmasını sağlayacağını söylüyor.
Dr Davids, yerli Afrika halkının şifa sistemleri hakkında çok az bilgi bulunduğunu, Avrupa’daki keşiflerden önce ve hatta sonra hiçbir şeyin iyi kaydedilmediğini açıklıyor.
THP’lere yönelik araştırmalar iki alana odaklanıyor: THP’nin bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan koşullara ilişkin anlayışını kavramak ve gelecekteki koruma ve araştırmalar için Güney Afrika şifalı bitkilerini tanımlamak, anlamak ve daha iyi belgelemek.
Pandeminin olumlu yanı
Akademisyenlerin, sağlık hizmetlerine erişimi sınırlı olan, şehir merkezlerinden uzak kırsal köylerde koronavirüsle ilgili semptomları tedavi etmek için kullanılan şifalı bitkilere ilişkin bilgileri araştıran çalışmasını, COVID-19 salgını motive etti.
Prof Ntombana, başlangıçta pandemi semptomlarını tedavi etmek için spesifik bir ilacın bulunmadığını ve kırsal kesimdeki Afrikalıların, o zamanlar bilinmeyen veya görünüşe göre tedavi edilemez bir hastalıkla karşılaştıklarında yerli şifacılarını veya şifalı bitki uzmanlarını ziyaret ettiklerini söylüyor.
Bu şifacılar ve bitki uzmanları, sağlık sistemi sınırlamaları nedeniyle geleneksel doktorlardan daha fazla hasta görüyor; hastalığın manevi yönüne olan inanç; ve kolayca bulunabilen, daha uygun maliyetli çözümler.
COVID-19 sırasında, hastalara koronavirüs semptomları için birçok yerli şifalı bitki reçete edildi ve araştırmacılar, genel araştırmalarının bir parçası olarak bunları aktif olarak araştırıyor.
THM’nin kanıtlanmış değeri
Dr Davids, yerli bitkilerin çeşitli hastalıkları yönetmek ve tedavi etmek için kullanıldığını ve bu durumun gıdanın ilaç görevi görebileceğini gösterdiğini söylüyor.
THM aynı zamanda küresel sağlık aktörlerinden de büyük ilgi görüyor ve bu durum bir envanter oluşturmanın ve kullanımda olan birçok tıbbi bitki ve otun belgelenmesinin önemini pekiştiriyor.
Her reçetenin veya takviyenin baş ağrıları, mide ağrıları, kırıklar ve burkulmalar dahil olmak üzere hastalıkları ve küçük hastalıkları önlemeye yardımcı olduğu gösterilirken, her türlü hastalık ve rahatsızlıktan kaçınmak için bitkisel vitaminler, doğal ilaçlar, banyolar ve masajlar alınır veya uygulanır.
Sürdürülebilir uygulamalar
Dr Davids, “Yerli şifacılarla birlikte bitki topladığımda, birden fazla olgun örnekten numune toplamaya özen gösterdiler ve genç bitkileri toplamadılar” diyor. “Belirli tedaviler ve semptomlar için köklere ve soğanlara ihtiyaç duyulduğu durumlar dışında, bitkinin kökünü sökerek büyümesini engellememeye dikkat ettiler.
“Nadir olduğu bilinen belirli türler, sıklıkla benzer özelliklere sahip olduğuna inanılan diğer türlerle ikame edildi.”
Pek çok çalışma, aşırı hasadın şifalı bitkilerin ticareti üzerindeki etkisini gösterdiğini, bazılarının neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ya da çoktan tükendiğini söylüyor.
Güney Afrika’da kullanılan ve ticareti yapılan pek çok şifalı bitki, Güney Afrika Ulusal Biyoçeşitlilik Enstitüsü’nün (SANBI) tehdit altındaki türler programı (Kırmızı Veri Listesi) tarafından değerlendirilerek nesli tükenme riski yüksek olan türlerin izlenmesine odaklanılmıştır.
Biyoçeşitlilik ve koruma stratejilerinin tehdit altındaki türlerin izlenmesi açısından önemli olduğunu ve kırsal alanlarda savunulması gerektiğini söylüyor.
Yerli ve küresel: her ikisi için de güneşli bir yer
THP’ler ve ana akım tıp birlikte çalışabilir ve sıklıkla da çalışır. Dr Davids, örneğin yerli şifacıların HIV veya tüberkülozu teşhis ettiğini veya tedavi ettiğini iddia etmediğini söylüyor; bunun yerine yerel kliniklerle yakın işbirliği içinde çalışarak allopatik doktorlarla profesyonel ilişkiler geliştiriyorlar. Prof Ntombana, tıbbi bilgiyi gerçek anlamda korumanın bir yolunun THP’lerin oynadığı rolü tanımak olduğunu söylüyor. Bu şekilde herkes kazanır.
Hükümet, ilaç düzenlemesi sürecinde THP’leri devre dışı bırakmakla suçlanıyor. Ortaya atılan endişelerden biri, yerli ilaçlar düzenlemeye tabi tutulduğunda THP’lerin fikri mülkiyet haklarını kaybedeceği ve bundan yalnızca geleneksel farmasötik mülklerin yararlanacağı korkusuydu. Bu nedenle THP’lileri kendi bilgileri konusunda diyalogda ön plana çıkarmanın ve haklarını korumanın çok önemli olduğunu söylüyor.
Xhosa yerli ilacı
Prof Ntombana, sömürgeleştirmeden önce Güney Afrika’nın yerli bitkisel ilaçları,  yerli halkının şifalı bitkiler ve şifa metodolojileri hakkındaki derin bilgisine güvendiğini söylüyor. Kadınlar şifa topluluğuna hakimdi ve özellikle hamilelik, doğum ve ebeveynlik hakkında bilgi sahibiydi.
“Doğu Cape kırsal olduğundan doğal ormanlar ve bunların içinde şifalı bitkilerin çoğu bulunuyor. Ekosisteme saygı duyan yaşlılar, gençlere geleceğe yönelik ilaçları yok etmeden bulmayı öğretiyor.”
İlaçlar dağlar, çayırlar, kayalık alanlar veya nehir kenarları gibi çeşitli coğrafi bölgelerde bulunur.
Üzerinde çalışılan birçok bitkiden bazı örnekler şunlardır: Umnonono (Olinia ventosa (L.) Cufod.), Ithieunyembe, Umhloniana (Artemisia afra Jacq. ex Willd.), Isivumbampulzi ve Impepho (Tütsü).
*Örnek dili Zuluca’dır. Tespit edebildiğimiz Latince-Türkçe ise parantez içinde yer almaktadır.
0 notes
baybaykus · 5 months
Text
Zahide Engin Uçar yazdı. 👇
TC Zahide Engin Uçar yazdı. 👍🙏
YEREL HALK
İngiliz Şimşek T.C. Devletini işgal ettiklerini itiraf etti. Nasıl mı?
Türklere “yerel halk” tanımını koydu. Peki İngilizlerin yerel halk tanımı nedir?
Avrupa’nın beyaz adamı Afrika’ya gitti. Sömürdü. Afrika’nın gerçek sahipleri zenciydi. Kara derili oldukları için insan olarak bakmıyorlardı. Beyaz adam için sömürdükleri ülkelerin gerçek sahipleri kara derili insanlar yerel halktı.
Avustralya’ya gittiklerinde Avustralya’da Aborjinler vardı. Katlettiler. Katlettiklerini kabul ediyorlar ama özür dilemeyi reddediyorlar. Geride çok az nüfusu kalan Aborjinlere “yerel halk” diyorlar.
Amerika’ya gittiklerinde milyonlarca nüfusu olan Kızılderili vardı. Avrupa’nın aç beyazları Kızılderililere soykırım yaptı. Hem de en ahlaksız bir biçimde. Oysa Kızılderililer bu cani ruhlu beyaz adamı el üstünde tutmuştu. Kış ayında KITAYA ÇIKANLAR AÇ KALDI. Kızılderililer onlara yiyecek götürdü. Çok yüzlü Amerikalıların Şükran Günü nedir biliyor musunuz? Kış mevsiminde kıtaya çıktıklarında aç kalırlar, Kızılderililer bunlara hindi götürüp doyurur. Kızılderili soykırımı yapan beyaz adam, o yılların anısına Şükran Günü yapıyor. Kızılderililer tepki gösteriyor. Hem bizleri öldürdünüz, bir de bizimle alay edercesine Şükran Günü mü yapıyorsunuz diyorlar.
İşte o beyaz adam Amerika kıtasının soykırıma uğrayan gerçek sahibi Kızılderililere “yerel halk” diyor.
MR. Şimşek İngiliz ve ABD vatandaşı. Bunun anlamı nedir biliyor musunuz? Mr. Şimşek İngiliz devletinin çıkarına ters bir eylemde bulunursa İngiltere tarafından yargılanır. Amerikan vatandaşı olurken ettiği yemine uymazsa yargılanır. Kırmızı bültenle aranılan bir kişi olur. Bu konumda bir kişi Türkiye’de ekonomiden sorumlu bakan yapılmışsa, Duyun-u Umumiye imaj değiştirerek işleme konmuş demektir.
*** *** ***
ÖLDÜRÜLÜYORUZ FARKINDA MISINIZ?
2006 Yılında yerli tohum yasaklandı. Çiftçi kısır hibrit tohumlara mecbur bırakıldı. Her yıl tohum, fide aldı. Tohumlar gelirken o yılın hastalığının ilaçları da tohumla birlikte gümrüklere geldi. Hibrit tohum ekilen tarlada toprak öldü.
Dr. Ümit Aktaş bir açıklama yaptı. Hibrit tohum yasası 2006 yılında çıktıktan sonra bir yıl içinde ölüm sayısı %50 arttı. Böyle giderse ülkede Türk kalmayacak diyor.
Bu açıklama beni ürküttü, ya sizi?
Bir de pandemi kumpası var. Yeniçağ Gazetesinde çıkan bir habere göre Korona Virüs kumpası dünya nüfusunu azaltmak için üretildi.
Sağlık Bakanı ve hükümetin baskısıyla insanlara nerede ise zorla aşı yapıldı. Korkunç bir algı operasyonu yürütüldü. Sonuç?
İnsanların yaşamında aşılardan önce, aşılardan sonra diye bir dönem başladı. Yaşlılar yanlış tedavi yöntemleri ile büyük oranda öl(dürül)dü. Almanya’da aşı mağduru insanlar dava açıp tazminat alıyor. Türkiye’de sürekli bir yakınımızı kaybediyoruz ama tık yok. Neden? Nedeni açık değil mi?
“YEREL HALK” diyor Mr. Şimşek… Yani, katliamlardan geriye kalanlar…
Sahi kaç TÜRK kaldık biz?
Kimsenin zoruna gitmesin bu soru. Ya da gitsin! Gerçek acıdır.
Ülke nüfusunun nerede ise yarısı kendi diline düşman, her cümlesine Arapça bir kelime sıkıştırmayı maharet sayan, kimliğini, özünü kaybetmiş HİBRİT vatandaş… Diğer yarısının yarısı da, her cümlenin arasına İngilizce kelime sıkıştırmayı maharet sayan, özünü yitirmiş sömürge kafalı vatandaş.
Yunanistan adalarımızı işgal ederken, varlık nedenini Türk düşmanlığı üzerine kurmuş bir devlete kapı bir komşu gibi gidip ekonomisine katkı sunanlar zaten milliyetini kaybetmiş demektir.
Yunanistan Pontus Soykırım yalanını meclisten geçirmişti. Bir de soykırım anıtı diktiğini basından öğrendik. Bizim Devlet Tiyatrolarımız ne yaptı? Yunanistan’ın Atina şehrinde bulunan Pire Belediye Tiyatrosu Sanat Yönetmeninin ortak proje talebine olumlu cevap verdi.
Kimse ne işgali önemsiyor, ne de soykırım iftirasını… İşte bu yüzden “YEREL HALK” aşağılaması yapılabiliyor.
2022 Yılında İzmir Kitap Fuarına katılan kıymetli yazarımız Mustafa Yıldırım gördüğü aymazlık ve ihanet karşısında şöyle haykırıyordu;
“Atina devletinin erinin İzmir’i Smyrna yaparak İngiliz zırhlısı Agamemnon ile gözdağı verdiği İzmir Kitap Fuarındaki kahırlı iki günün sonunda yıkım… İzmir’de tepkisiz kitle… Belki eskiden ‘gavur Smyrna’ değildi ama şimdi olmuş… 9 Eylül savaşın utkusu yerine soytarılığa…
Atinalılar adaları işgal etti. Zeybetiko Soyun eri, İzmir’i SMYRNA yaptı. İngiliz zırhlısı Agamemnonu yanaştırdı çirkinlik anıtı fuarına… Artık atları Belkahveden aşağıya sürme vakti yakındır.”
Ordusu dağıtılan, neyi var, neyi yok satılan bir millet… Yağmalanmış bir ülke, yağmalayanları 22 yıl alkışlamış bir halk kitlesi…
Adı silinmiş, milli kahramanları, kurtarıcısı aşağılanmış, milli bayramlarına yasak gelmiş bir millet... Bütün bu örtülü işgal, aşağılanmaya susan bir halk…
Madenleri Afrika’nın belki 50 yıl öncesinde yağmalandığı gibi vahşi bir biçimde yağmalanan bir millet… Suskun… Sanki yaşamıyor gibi… Yaşasaydı bu işgali gerçekleştirenler bu ülkede bir yıl kalamazdı.
Sahi Türkler nerede? Kaç kişiyiz biz? 40 kişi ile Çin Sarayını basan Kürşat ihtilali ile övünüp, 80 milyon nüfusla işgale boyun eğmek… Onuruna, kimliğine, toprağına saldırılınca susacaksın, cebin delinince yaygarayı basacak, buna da BAŞARI(!) DİYECEKSİN… HADİ ORDAN BE!..
İşgalci işgalini güçlendirmek için 17 milyon sığınmacıyı getirmiş. Senin çocuğun sınavla üniversiteye girerken, işgalcinin çocuğu istediği üniversiteye giriyor. Sen parasızlıktan tedavi olamazken, işgalci bedava tedavi olup, bedava ilaç alıyor. Sen işyerine vergi öderken, işgalci vergi ödemeden işyeri açıp, sana rakip oluyor. Sen çoktan Kızılderili, Aborjin olmuşsun haberin yok. Haberin niye mi yok? Ölü taklidi yaptığın için.
Bugün Emperyalizmin başat devleti sömürgeci İngiltere’nin vatandaşı Mr. Şimşek ne diyor?
“Yerel Halk!”
Yani;
Ölenlerden, ölüden farkı kalmayan mankurtlardan geriye kalanlar…
YEREL HALK!
Utanmalıyız! Utanmayı unuttuysak, gerçekten ölelim.
Kızılderililer kadar azaldığımızda, Mr. Şimşek’in vatanında yapıldığı gibi, bir şükran gününü de Türklere çok görmezler herhalde!?
Zahide UÇAR(21. 04. 2024)
2 notes · View notes
pahali · 24 days
Text
Dental Sağlıkta Yenilikçi Çözümler: DNS Clinic ve Nejat Bora Sayan
Diş sağlığı konusunda yenilikçi ve modern çözümler sunan DNS Clinic, uzman kadrosu ve gelişmiş tedavi yöntemleri ile öne çıkan bir kliniktir. Kliniğin kurucusu olan Dr. Nejat Bora Sayan, yıllara dayanan tecrübesi ve akademik birikimi ile bu alanda adından sıkça söz ettirmektedir. Ankara’da doğan ve diş hekimliği alanında köklü bir geçmişe sahip olan Dr. Sayan, DNS Clinic bünyesinde hastalarına en güncel tedavi yöntemlerini sunmaktadır.
Dr. Nejat Bora Sayan, 1958 yılında Iğdır’da dünyaya geldi. Eğitim hayatına Ankara’da devam eden Sayan, 1982 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından ağız, diş ve çene cerrahisi alanında doktora eğitimine başladı ve 1987 yılında doktor unvanını aldı. Akademik kariyerinde hızla ilerleyen Sayan, 1989 yılında doçentlik unvanını elde etti. Özellikle Japonya’daki Osaka Üniversitesi’nde yaptığı bilimsel çalışmalar ile ortognatik cerrahi, dudak-damak yarıkları ve temporomandibular eklem (TME) hastalıkları konularında önemli katkılar sundu.
DNS Clinic, Dr. Sayan’ın geniş bilgi birikimi ve deneyimiyle yönetilmektedir. Kliniğin sunduğu hizmetler arasında diş estetiği, implantoloji ve çene cerrahisi gibi modern diş hekimliği uygulamaları yer almaktadır. DNS Clinic, yenilikçi tedavi yöntemleri ve hastalarına sunduğu kişiselleştirilmiş hizmetlerle dikkat çekmektedir. Diş sağlığı konusunda titizlikle çalışan klinik, aynı zamanda hasta memnuniyetini en üst düzeyde tutmayı hedeflemektedir. DNS Clinic hakkında daha fazla bilgiye DNS Clinic web sitesinden ulaşabilirsiniz.
Dr. Nejat Bora Sayan’ın akademik kariyerinde Japonya’da aldığı eğitimler önemli bir yer tutmaktadır. Japon Eğitim Bakanlığı bursu ile Osaka Üniversitesi’nde ortognatik cerrahi alanında yaptığı çalışmalar, ona uluslararası alanda saygınlık kazandırmıştır. Türkiye’ye döndükten sonra Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde dekan yardımcılığı ve başhekimlik gibi görevlerde bulunmuştur. 2000-2010 yılları arasında fakülte dekanlığı görevini sürdüren Sayan, bu süreçte Türkiye ve yurtdışında çeşitli üniversitelerde eğitimler vermiştir. Ayrıca, Türkiye Ağız Diş ve Çene Hastalıkları Derneği Başkanlığı gibi önemli görevlerde de yer almıştır.
Sayan’ın diş hekimliği alanındaki yenilikçi yaklaşımı, DNS Clinic’te uyguladığı tedavilere de yansımaktadır. Lazer tedavileri, implantoloji ve estetik diş hekimliği gibi alanlarda en yeni teknolojileri kullanarak hastalarına kaliteli hizmet sunmaktadır. Sayan, uluslararası alanda kazandığı tecrübeleri ve bilimsel bilgi birikimini DNS Clinic bünyesinde pratiğe dökerek, hastalarına en iyi tedavi seçeneklerini sunmayı amaçlamaktadır. Daha fazla bilgiye Nejat Bora Sayan sayfasından ulaşabilirsiniz.
DNS Clinic, diş hekimliği alanında sadece estetik değil, aynı zamanda fonksiyonel çözümler sunarak hastaların yaşam kalitesini artırmayı hedeflemektedir. Dr. Nejat Bora Sayan’ın liderliğinde hizmet veren klinik, modern tedavi yaklaşımlarıyla hem yerli hem de yabancı hastaların tercih ettiği bir merkez haline gelmiştir. Dr. Sayan’ın kariyerindeki önemli kilometre taşları ve uluslararası deneyimleri, DNS Clinic’in başarısının temel taşlarını oluşturmaktadır.
0 notes
gelmeyin · 24 days
Text
Türkiye'de Diş Hekimliği ve DNS Clinic Üzerine Bir İnceleme
Türkiye’de diş sağlığı alanındaki gelişmeler, uzman hekimlerin öncülüğünde hızla ilerlemekte ve hastalara geniş çaplı çözümler sunmaktadır. Bu çerçevede DNS Clinic, diş hekimliği alanında sunduğu kapsamlı hizmetlerle öne çıkan kliniklerden biridir. Klinik, ağız, diş ve çene cerrahisi alanındaki uzmanlığıyla bilinen Nejat Bora Sayan liderliğinde faaliyet göstermektedir.
Nejat Bora Sayan, Türkiye’de diş hekimliği alanında önemli bir yere sahiptir. 1958 yılında Iğdır’da doğan Sayan, eğitimini Ankara’da tamamlamış ve 1982 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olmuştur. Mezuniyetinin ardından ağız, diş ve çene cerrahisi alanında doktora yapmış ve 1987 yılında doktor unvanını almıştır. Sayan, kariyeri boyunca yurtiçi ve yurtdışında çeşitli üniversitelerde bilimsel çalışmalar yürüterek, özellikle ortognatik cerrahi ve temporomandibular eklem (TME) hastalıkları üzerine yoğunlaşmıştır.
Kariyerinde pek çok başarıya imza atan Sayan, Japonya’da Osaka Üniversitesi’nde ortognatik cerrahi ve dudak-damak yarıkları üzerine araştırmalar yapmış ve Japon Eğitim Bakanlığı bursu ile desteklenmiştir. Ayrıca Türkiye’deki pek çok diş hekimliği fakültesinde dekanlık ve başhekimlik gibi önemli görevlerde bulunmuştur. 2000-2010 yılları arasında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı olarak görev yapmış, aynı dönemde Kıbrıs’taki Yakın Doğu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin kuruluşuna da öncülük etmiştir. Sayan, bilimsel başarılarıyla Japon Dışişleri Bakanlığı tarafından ödüllendirilmiş ve 2015 yılında Japon İmparatorluğu ödülüne layık görülmüştür.
DNS Clinic, Sayan’ın liderliğinde modern diş hekimliği teknikleri ve ileri teknoloji kullanarak hastalarına hizmet vermektedir. Klinik, hem genel diş tedavileri hem de özel cerrahi işlemler konusunda kapsamlı bir yaklaşım sunmaktadır. Diş estetiği, implant tedavisi, ortodonti ve çene cerrahisi gibi pek çok alanda çözüm üreten klinik, hastaların ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmiş tedavi planları hazırlamaktadır. Özellikle çene cerrahisi ve kompleks vakalarda, Sayan’ın geniş bilgi birikimi ve deneyimi büyük avantaj sağlamaktadır.
Sayan, ulusal ve uluslararası alanda edindiği deneyimleri DNS Clinic bünyesinde bir araya getirerek, Türkiye’de diş sağlığı alanında fark yaratmaktadır. Kliniğin tedavi sürecinde hasta memnuniyetine verdiği önem, modern tedavi yöntemleri ve hasta odaklı yaklaşımı sayesinde, hem yerli hem de yabancı hastalar tarafından tercih edilmektedir.
Diş hekimliğinde teknolojinin önemi giderek artarken, DNS Clinic gibi klinikler hastalarına en iyi hizmeti sunabilmek için bu gelişmeleri yakından takip etmektedir. Dijital diş hekimliği uygulamaları, lazer tedavileri ve 3D görüntüleme sistemleri gibi ileri teknoloji çözümleri, hastaların tedavi sürecini hızlandırmakta ve daha konforlu hale getirmektedir. Sayan’ın liderliğindeki bu klinik, sadece tedavi süreçlerinde değil, aynı zamanda akademik alanda da bilgi paylaşımı ve araştırmalara verdiği destekle de dikkat çekmektedir.
0 notes
finansca66 · 4 months
Text
Bursa özel hastaneler son yıllarda sağlık sektöründe büyük bir ivme kazanmıştır. Türkiye’nin dördüncü büyük şehri olan Bursa, sağlık hizmetlerinde sunduğu kalite ve modern altyapısıyla dikkat çekmektedir. Özellikle Bursa özel hastane kategorisinde birçok yeni ve donanımlı sağlık kuruluşu açılmıştır.
Bu hastaneler, hastaların beklentilerini karşılayacak şekilde ileri teknolojiyle donatılmıştır. MR, tomografi ve ultrason gibi görüntüleme cihazları, modern ameliyathaneler ve yenilikçi tedavi yöntemleri ile Bursa özel hastanelerinde sunulan sağlık hizmetleri, kamu hastaneleriyle kıyaslandığında oldukça üst düzeydedir. Ayrıca, uzman doktor kadrosu ve deneyimli sağlık personeli, hastaların tedavi sürecinde güvenli ve konforlu bir ortamda olmalarını sağlar.
Bursa özel hastaneler, aynı zamanda çeşitli sağlık hizmetleri sunmaktadır. Kardiyoloji, ortopedi, onkoloji, nöroloji gibi birçok farklı branşta uzmanlık gerektiren tedaviler bu hastanelerde mevcuttur. Bunun yanı sıra, estetik cerrahi ve dermatoloji gibi alanlarda da Bursa özel hastane seçenekleri oldukça geniştir. Böylece, hastalar her türlü sağlık ihtiyaçları için kapsamlı çözümler bulabilirler.
Bursa’nın sağlık turizmi potansiyeli de dikkate değerdir. Bursa özel hastaneler sundukları kaliteli hizmetler ve uygun fiyat politikaları ile sadece yerli değil, yabancı hastalar tarafından da tercih edilmektedir. Şehrin tarihi ve doğal güzellikleri de sağlık turizmine katkıda bulunur, böylece tedavi sürecini daha keyifli hale getirir.
Sonuç olarak, Bursa özel hastane ve sağlık sektöründeki gelişmeler, şehrin sağlık hizmetleri konusundaki cazibesini artırmaktadır. Kaliteli sağlık hizmeti, modern altyapı ve uzman kadro ile Bursa, Türkiye’nin önde gelen sağlık merkezlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
0 notes
habergecesi · 3 years
Text
Sağlık turizmine kozmetik dopingi!
Sağlık turizmine kozmetik dopingi!
Sağlık turizmi 1 milyar dolar sınırını aştı. Sağlık turizmine kozmetik dopingi! Saç ekimi tedavisi dermokozmetikle sağlık turizminde gaza bastı. Yerli üretim kozmetik ürünleri, 10 milyar dolara koşan sağlık turizmini büyütüyor. Türkiye gelişmiş tedavi yöntemleri, medikal uygulamaları ve kozmetikteki üretim gücüyle dünya sağlık turizminden aldığı payı artırıyor. Sağlık Bakanlığı’nın…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mehmetkali · 3 years
Text
Turkish Cargo, Çeyrek Asırdır Kanser İlaçlarını Taşıyor https://ift.tt/30RAGFC
Turkish Cargo, Çeyrek Asırdır Kanser İlaçlarını Taşıyor
Dünyanın en güçlü kargo uçuş ağına sahip olan Turkish Cargo, bu gücüyle Türkiye’nin ilaç ihracatına da katkı sağlıyor.
Dünyanın en güçlü kargo uçuş ağına sahip olan Turkish Cargo, bu gücüyle Türkiye’nin ilaç ihracatına da katkı sağlıyor. Bayrak taşıyıcı hava kargo markası, 25 yılı aşkın süredir, 5 kıtada 50’den fazla ülkeye Türkiye’nin ilaç ve ilaç ürünleri kapsamındaki taşımalarını gerçekleştiriyor.
Turkish Cargo, Türkiye ve dünyada nükleer tıp alanında, kanser hastalarının yüksek kalitede tanı ve tedavi ürünlerine, kesintisiz bir şekilde ulaşmasında öncü rol oynuyor. Bayrak taşıyıcı hava kargo markası, Almanya, Kolombiya, Hindistan, Cezayir ve Tayvan başta olmak üzere dünyanın dört bir yanına kanser ve tümör tedavisinde kullanılan radyoaktif kanser tanı ilaçlarını taşıyor. Sağlık taşımacılığında %8 pazar payına sahip olan milli marka, Eczacıbaşı-Monrol şirketi tarafından gece saatlerinde üretilen ve yarı ömrü olan radyoaktif ilaçları, hızlı ve güvenli bir şekilde taşıyarak kanser hastalarına umut oluyor.
Eczacıbaşı-Monrol Nükleer Ürünler Genel Müdürü Aydın Küçük; “Eczacıbaşı-Monrol olarak misyonumuz; yaşamsal hastalıkların tanı ve tedavisinde öncü ve yenilikçi yaklaşımlarla insan hayatına değer katmaktır.
Türkiye’nin ilk *radyofarmasötik üreticisi ve 50’den fazla ülkeye ihracat yapan bir kuruluş olarak, kanser tedavisinde nükleer tıp ilaç üreticileri arasında dünyada sayılı kuruluşlar arasında yer alıyoruz. Tüm bu başarılarımızı güçlü lojistik operasyonumuz sayesinde, Avrupa’dan Afrika’ya, Amerika’dan Uzakdoğu’ya, dünyanın dört bir yanındaki hastalara ulaştırabiliyoruz. Bu kapsamda hızı, operasyon kalitesi, geniş ulaşım ağı ile Turkish Cargo, 1995 yılından bu yana en büyük destekçimizdir “dedi.
Turkish Cargo, üreticiye sunduğu imkânlarla Türkiye’de yerli üreticiler tarafından üretilen medikal ürünlerin planlanandan daha kısa sürede hastalara teslim edilmesine ve ihracatçıların yeni ülkelere açılmasına önemli katkı sağlıyor. Geniş uçuş ağıyla ihracatçı taleplerine de rahatlıkla cevap veren Turkish Cargo, ülke ekonomisine katkısını ihracatçıya özel indirimlerini ve kampanyalarını artırarak sürdürüyor.
Özel Kargo Taşımalarındaki 30 Yıllık Deneyimi ile İnsan Hayatına Dokunuyor
Turkish Cargo, ilaç ve ilaç ürünleri taşımalarında operasyon kalitesi, özel taşıma yöntemleri ve alanında uzman ekipleriyle dünyanın 300’den fazla noktasına sağlık taşımaya devam ediyor. Gerekli alt yapıya sahip özel sıcaklık kontrolü yapılan odalarda depolanan ilaçlar, uzman ekipler tarafından muhafaza ediliyor.
Ayrıca IATA CEIV (Bağımsız Denetleyiciler için Mükemmellik Merkezi) Pharma sertifikasına sahip olan Turkish Cargo, ilaç ve aşı taşımalarında küresel standartlarda tasarladığı ‘TK Pharma’ ürünü ile en ideal şartlarda soğuk zinciri koruyor. İlaç üreticileri, nakliye şirketleri, havaalanları, yer hizmetleri ve ülke otoriteleri ile görüşmelerini sürdüren başarılı marka, ultra dondurulmuş aralıkta olan (-70 ° C) taşımalarda kuru buz gibi özel soğutulmuş kaplar ve araçlar kullanılarak, ilaç ve aşı üreticilerinin gereksinimlerini karşılayabiliyor.
Turkish Cargo, Tanıtım Filmleri İle Hava Kargonun Fırsatlarına Dikkat Çekiyor
Dünyanın herhangi bir ülkesinden gelen ithalat ve ihracat talebine rahatlıkla karşılık verebilen Turkish Cargo, “Ülkemizin Emeğini #GururlaTaşıyoruz” projesi kapsamında yayınladığı tanıtım filmleri ile ülkemiz ihracatçılarıyla olan iş birliğini anlatıyor.
Milli marka, geçtiğimiz yıl başlattığı tanıtım filmleri projesi ile ülke ihracatçısına sağladığı benzersiz pazar erişimi imkânlarının azami ölçüde değerlendirilmesi, hava kargonun efektif, yerinde ve makul fiyatlamalarla kullanılacağının daha yakından anlatılmasını amaçlıyor.
Projenin ilk aşamasında Türk gül ürünlerinin hava kargo yolculuğunu anlatan Gülbirlik tanıtım filmi ve Türkiye’nin sağlık ihracatının konu edildiği Eczacıbaşı-Monrol filmi yer alıyor. Milli marka, gelecek dönemde Türkiye’nin kültür, teknoloji, sanayi alanındaki ihracatını anlatan tanıtım filmleriyle her alandaki ihracat iş birliğini anlatmayı hedefliyor.
*radyofarmasötik; Hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılan radyonüklid ve bileşikleridir.
Kaynak:turkishcargo
from Aeroportist Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3E24nC4 via IFTTT
0 notes
havahaber · 3 years
Text
Turkish Cargo yıllardır kanser ilaçlarını taşıyor
Tumblr media
Turkish Cargo, Türkiye ve dünyada nükleer tıp alanında, kanser hastalarının yüksek kalitede tanı ve tedavi ürünlerine, kesintisiz bir şekilde ulaşmasında öncü rol oynuyor. Bayrak taşıyıcı hava kargo markası, Almanya, Kolombiya, Hindistan, Cezayir ve Tayvan başta olmak üzere dünyanın dört bir yanına kanser ve tümör tedavisinde kullanılan radyoaktif kanser tanı ilaçlarını taşıyor. Sağlık taşımacılığında %8 pazar payına sahip olan milli marka, Eczacıbaşı-Monrol şirketi tarafından gece saatlerinde üretilen ve yarı ömrü olan radyoaktif ilaçları, hızlı ve güvenli bir şekilde taşıyarak kanser hastalarına umut oluyor. Eczacıbaşı-Monrol Nükleer Ürünler Genel Müdürü Aydın Küçük; “Eczacıbaşı-Monrol olarak misyonumuz; yaşamsal hastalıkların tanı ve tedavisinde öncü ve yenilikçi yaklaşımlarla insan hayatına değer katmaktır. Türkiye’nin ilk *radyofarmasötik üreticisi ve 50’den fazla ülkeye ihracat yapan bir kuruluş olarak, kanser tedavisinde nükleer tıp ilaç üreticileri arasında dünyada sayılı kuruluşlar arasında yer alıyoruz. Tüm bu başarılarımızı güçlü lojistik operasyonumuz sayesinde, Avrupa’dan Afrika’ya, Amerika’dan Uzakdoğu’ya, dünyanın dört bir yanındaki hastalara ulaştırabiliyoruz. Bu kapsamda hızı, operasyon kalitesi, geniş ulaşım ağı ile Turkish Cargo, 1995 yılından bu yana en büyük destekçimizdir “dedi. Turkish Cargo, üreticiye sunduğu imkânlarla Türkiye’de yerli üreticiler tarafından üretilen medikal ürünlerin planlanandan daha kısa sürede hastalara teslim edilmesine ve ihracatçıların yeni ülkelere açılmasına önemli katkı sağlıyor. Geniş uçuş ağıyla ihracatçı taleplerine de rahatlıkla cevap veren Turkish Cargo, ülke ekonomisine katkısını ihracatçıya özel indirimlerini ve kampanyalarını artırarak sürdürüyor. Özel Kargo Taşımalarındaki 30 Yıllık Deneyimi ile İnsan Hayatına Dokunuyor Turkish Cargo, ilaç ve ilaç ürünleri taşımalarında operasyon kalitesi, özel taşıma yöntemleri ve alanında uzman ekipleriyle dünyanın 300’den fazla noktasına sağlık taşımaya devam ediyor. Gerekli alt yapıya sahip özel sıcaklık kontrolü yapılan odalarda depolanan ilaçlar, uzman ekipler tarafından muhafaza ediliyor. Ayrıca IATA CEIV (Bağımsız Denetleyiciler için Mükemmellik Merkezi) Pharma sertifikasına sahip olan Turkish Cargo, ilaç ve aşı taşımalarında küresel standartlarda tasarladığı ‘TK Pharma’ ürünü ile en ideal şartlarda soğuk zinciri koruyor. İlaç üreticileri, nakliye şirketleri, havaalanları, yer hizmetleri ve ülke otoriteleri ile görüşmelerini sürdüren başarılı marka, ultra dondurulmuş aralıkta olan (-70 ° C) taşımalarda kuru buz gibi özel soğutulmuş kaplar ve araçlar kullanılarak, ilaç ve aşı üreticilerinin gereksinimlerini karşılayabiliyor. Turkish Cargo, Tanıtım Filmleri İle Hava Kargonun Fırsatlarına Dikkat Çekiyor Dünyanın herhangi bir ülkesinden gelen ithalat ve ihracat talebine rahatlıkla karşılık verebilen Turkish Cargo, “Ülkemizin Emeğini #GururlaTaşıyoruz” projesi kapsamında yayınladığı tanıtım filmleri ile ülkemiz ihracatçılarıyla olan iş birliğini anlatıyor. Milli marka, geçtiğimiz yıl başlattığı tanıtım filmleri projesi ile ülke ihracatçısına sağladığı benzersiz pazar erişimi imkânlarının azami ölçüde değerlendirilmesi, hava kargonun efektif, yerinde ve makul fiyatlamalarla kullanılacağının daha yakından anlatılmasını amaçlıyor. Projenin ilk aşamasında Türk gül ürünlerinin hava kargo yolculuğunu anlatan Gülbirlik tanıtım filmi ve Türkiye’nin sağlık ihracatının konu edildiği Eczacıbaşı-Monrol filmi yer alıyor. Milli marka, gelecek dönemde Türkiye’nin kültür, teknoloji, sanayi alanındaki ihracatını anlatan tanıtım filmleriyle her alandaki ihracat iş birliğini anlatmayı hedefliyor. Read the full article
0 notes
metingulerce · 4 years
Text
Tetanoz-difteri aşısı nedir? Sağlık Bakanı Koca: Uluslararası standartlarda üretilen ilk yerli aşımız 'tet... #EnfeksiyonBölümü #Difteri #Tetanos #Ateş #Gündem #18YılÖnce #25KasımKadınaSiddeteHayır #TuruncuÇizgimiz #AlparslanTürkeş
Tetanoz-difteri aşısı nedir? Sağlık Bakanı Koca: Uluslararası standartlarda üretilen ilk yerli aşımız ‘tet… #EnfeksiyonBölümü #Difteri #Tetanos #Ateş #Gündem #18YılÖnce #25KasımKadınaSiddeteHayır #TuruncuÇizgimiz #AlparslanTürkeş
Tetanoz-difteri aşısı nedir? Tetanoz-difteri nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl teşhis konulur? Tedavi yöntemleri nelerdir? Tetanozdan korunma yolları nelerdir?
Tumblr media
Bakan Koca, ”Yerelleşme ve millileşme politikası doğrultusunda Bakanlığımızın desteğiyle 2015 yılından beri yürütülen çalışmalar ilk sonuçlarını verdi. Uluslararası standartlarda üretilen ilk yerli aşımız kullanıma hazır” ifadelerini…
View On WordPress
0 notes
bayrampasatv · 4 years
Text
Prof.Dr.Sedat Ziyade Türkiye, Sağlık Üssü olabilir!
Tumblr media
Sağlık çalışanlarının enfeksiyon kapmaması için gerekli olan video laringoskop cihazını çok cüzi fiyata mal ederek kamuoyunda ses getiren Prof. Dr. Sedat Ziyade, Türkiye’nin donanımlı personeliyle, dünyada sağlık inovasyonu açısından önemli bir merkez olacağını kaydediyor. Koronavirüs, hayatımızın odak noktası haline geldi. Tüm dünya, bir yandan hastaları iyileştirmeye çalışırken, diğer yandan da virüsü tamamen ortadan kaldıracak aşı ve ilaç çalışmalarına hız veriyor. Türkiye’de de bilim insanları bu konuda önemli projelere imza atıyor. Peki, bu çalışmalar neler; Türkiye, virüsle mücadelede ne durumda; koronavirüs dünyada neleri değiştirecek? Bu konuda onlarca soru var. En çok merak edilenleri Bezmialem Vakıf Üniversitesi (BVU) Dragos Hastanesi Tıbbi Direktörü ve Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Sedat Ziyade’ye sorduk. Prof. Dr. Ziyade, kamuoyunda çok ses getiren, entübe sırasında hasta ve sağlık çalışanı arasında güvenlik mesafesini sağlayan ‘video laringoskop’ adlı cihazı 6000 dolar yerine, 600 TL’ye mal eden BVU Hastanesi Biyomedikal Ekibi’nde yer alıyor. Ekibiyle önemli başarılara imza atan Ziyade’nin koronavirüsle ilgili açıklamaları da çok çarpıcı. 
Tumblr media
2-15 kuralı önemli - Ülkemizdeki vaka sayıları ve iyileşme oranları dünyayla kıyaslandığında, hangi noktadayız? Veri paylaşımında bulunan tüm ülkelere göre en hızlı artış grafiği bizde gözükse de ölüm oranlarındaki rakamlarımızın düşüklüğü umutlarımızı dinç tutuyor. Türkiye’de ölüm oranı yüzde 1,99. Bu oran en iyi savaşı veren Almanya ile hemen hemen aynı. ABD’deki oran yüzde 4. En çok hasta kaybının yaşandığı ABD’de, hekimlerin ilaç desteğini daha az kullanarak yürüttüğü gözlemlenirken hekimlerimiz ise oluşturulmuş tedavi protokolleri ve tecrübeleri doğrultusunda ellerinde ne varsa kullanmaktan geri durmuyor, bir başka ifadeyle topla tüfekle hastalığın üzerine giderek süreci yönetmekteler. - Koronavirüsten korkmalı mıyız? İnsanoğlu bilinmeyenden korkar; corona’da bilmediğimiz birçok şey var. Ancak bunların hepsi bulunacak. Biraz zamana ihtiyaç var. Bilimsel açıdan corona’nın sonu aşıyla gelecek. Salgınlarda ülkemizin destansı başarıları ve tecrübesi var. Bir dönem Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü bu konuda çok iyi işler yaptı. Herkesin korkulu rüyası, çiçek hastalığı, aşıyla eradike (ortadan kaldırmak) edildi. Verem  ciddi bir sorundu. Verem savaş dispanserleri ve senatoryumlarla neredeyse eradike edilecekti. Son dönem Suriyeli vatandaşlarımızın ülkemize girişiyle görülme sıklığı arttı. Şimdi gündemde corona var. Tüm dünyada en son vakaların çıktığı ülkeler kategorisindeyiz. Önce doğu, sonra da batı sınırımızdaki ülkelerde ortaya çıktı. Bizler de fıtratımız gereği sanırım, ölümü izler gibi izledik. Bize bu salgın hiç gelmeyecek gibi bekledik. İlk vakayla her şey başladı. Önümüzde örnekleri de vardı. Ülke gerçekleri göz önüne alınarak hareket edildi. Hataları ve doğrularıyla bir şekilde süreç yönetildi ve bir ayı geride bıraktık. - Virüs kapmada, en belirgin ihmaller neler? Yakın temas: 2 metreden az, 15 dakikadan fazla kuralı. Örneğin asemptomatik (bulgu vermeyen taşıyıcı) kişiyle aynı araç içinde maskesiz yolculuk veya karşılıklı sohbet  gibi paylaşımları 2 metreden yakın ve 15 dakikadan uzun süre yapmanız dahilinde yüzde 95 olasılıkla hastalığı kapmış oluyorsunuz. Ortak kullanım alanlarında virüsle temasınız olmaması söz konusu değil, bu sorun da değil. Virüs ciltten geçmiyor. Sorun şu noktada başlıyor; kişi elini talimatlara uygun şekilde yıkamadan ağzına burnuna veya gözüne götürdüğünde yüzde 85 olasılıkla enfekte oluyor. Bu uyarıların defalarca tekrarlanmasının önemi şurada çünkü hepimiz biliyoruz ki bir kişide tutum ve davranış değişikliğine yol açmak çok zor ve bol tekrar gerektirir. - Hangi durumlarda hastaneye gidilmeli? Basit sebeplerle salgın döneminde, şayet acile/hastaneye gelmişseniz, önünüzdeki ya da arkanızdaki diğer hastadan çok kolay bu hastalığı alabilirsiniz. Bu dönemde yeni başlayan kesik kesik kuru öksürük, ısı artışı, halsizlik, boğaz ağrısı şikayetlerinden en az ikisinin yanında ek olarak etrafınızda şüpheli bir temasınız varsa yüksek olasılıkla Corona’lısınız. Maske takıp, en yakın sağlık kuruluşuna gitmenizde fayda var. - Koranayla birlikte sağlıkta ne gibi değişimler olacak? Global ölçekte, sağlık ordusunun en az askeri ordu kadar kıymetli olduğu bir kez daha ortaya kondu. Şu anki İtalya’yı fethetmek için sizce kaç kişilik askeri orduya ihtiyaç var ya da bir yeni virüs şah mat yapar mı? Bu minvalde sağlık ordusunun da güçlendirilmesi ve de millileştirilmesi çok önemli. İthal ettiğimiz ventilatörlerin zor günlerde bir anda yerli sanayicimizle yapılmış olması geleceğe yönelik umut vadediyor. Yumurta kapıya dayandı. İhtiyaç hasıl oldu, başarıldı. Peki, şimdiye kadar neden yapılmadı diye akla soru gelmiyor değil. Sanırım stratejik düşünen üst akla ihtiyacımız var. Master planımız yok ama aslında her şeyi yapabilecek gücümüz var. Aşı, en erken eylülde
Tumblr media
- Hastalığı atlatanların, yeniden virüs kapma riski var mı? Covid19, RNA virüs ailesindendir. Bağışıklığı en fazla 3 ay gider. Ancak mutasyona uğrarsa tekrar enfekte olmanız için 3 ay geçmesine de gerek kalmayabilir. Hiç hastalanmayana göre çok daha korunaklı olsanız da yine kişisel koruyucu ekipmanlar kullanmamız gerekecek. Şimdilik literatürde, tüm dünyada, bir vakada reenfeksiyon bildirilmiş durumda. - Sağlık çalışanları, bu süreçten ne kadar etkilendi? İlk vakalarla birlikte sağlık çalışanları da neyle mücadele ettiklerini gördüler. İlk etapta rutin işleyen hastanelerde rutin dışına çıkıp, sistemi tekrar tanımlamak gerekti. Sağlık çalışanları değişimlere hızlıca adapte oldu. Okudukça, gözlemledikçe ve yeni duruma adapte olmaya başlayınca kaygılar azaldı. İlk temas sonrası enfekte olan bir grup sağlık çalışanı izole edildi. Onların çoğu, sahaya dönmeye başladı. Sürecin devamında ilk ay kadar sağlık çalışanı hastalanmayacaktır. Zor bulunan kisişsel koruyucu ekipmanlar tamamlandı. Sistem oturmuş durumda.  - Aşı, en erken ne zaman gelir? Dünya Sağlık Örgütü’nün tüm dünyada Covid-19 için açıkladığı çoğalma hızı 2 -2,5 arası. Bu değer, R0 sayısı olarak bilinir. Yani enfekte biri ortalama 2,5 kişiye hastalığı bulaştırıyor. Türkiye’de R0 sayısı açıklanmamış olsa da 3-3,5 arası gibi. Dünya R0’ı, 1’in altına çekmek için mücadele ediyor. Bu değer yakalanırsa enfeksiyon giderek yok olacak. Enfeksiyonun çoğalma hızını azaltacak 4 başlıktaki önlemlerin en önemli ayağı aşı. Türk bilim insanı, aşı çalışmaları için gerekli basamak olan virüs izolasyon işlemini tamamladı. Ardından aşı da gelecektir. Bu konuda uzmanlaşmış herkes seferberlik ilan etmiş durumda. Aşının en erken eylülde gelecektir. Konu üzerinde çalışan merkezlerden birden fazla benzer aşı çıkabilir. - Aşı dışında başka tedavi yöntemleri var mı? Aşı koruyucu önlemdir. Sağlam kişiye yapılır. Plazma tedavisi, hastalığı atlatmış kişinin plazmasındaki bir kısım antikoru alıp, hasta kişiye vermektir. Bu işlemle, hastalığı atlatmış kişideki antikorların, hastadaki virüslerle savaşa girmesini sağlayıp, kişinin iyileşmesi beklenmektetir. Yoğun bakımda yatanlar için kullandığımız bir tedavi yöntemi. Çok iyi cevap veren olduğu gibi, tedaviye cevap vermeyenler de olabiliyor. İkinci, üçüncü dalga olacak mı?
Tumblr media
- Bağışıklık sistemini güçlendirmek için öneriniz nedir? Düzenli yeme içme ve uyuma, öğünlerimizi her besin gıdasından tüketmek, özellikle C vitamini tüketimine özen göstermek başlıca öneriler, bunun yanı sıra sürekli kaygı halinden de uzak durmak gerekmekte. Sanırım bunun en iyi yolu, yaptığınız işe odaklanmakta. - Koronavirüs salgınında 2., 3. dalga olacak iddiaları var. Bu doğru mu? Salgınların natüründe olan tanımlı 2., 3. dalga yoktur. Ancak buradaki kasıt ve beklediğimiz olası tablo şu; evden çıkarmadığımız bir grup steril insan var. 65 yaş üstü, (hastalığı kötü atlatıyorlar diye) ve 20 yaş altı (bulaştırıcılıkları çok diye) gibi. Gün geldiğinde ve çıkabilirsiniz dediğimizde bu grup enfekte olduğunda, tekrar enfeksiyon sayıları artabilir. Sanırım 2., 3. dalga olarak bu durum tanımlanmaya çalışılıyor. - Video laringoskop gibi yeni çalışmalarınız var mı? Türkiye’deki sağlık personelinin dünya standardında teşhis ve tedavi uygulayabilme yeteneğinin dışında yüksek bir inovasyon kapasitesi var. Yoğun klinik tecrübemizi ve pratik zekâmızı kullanarak yaptığımız video laringoskop da böyle bir kapasitenin pratik hayata yansımasıdır. Sağlık Bakanlığı ilk defa Türkiye’nin sağlık bütçesinin savunma bütçesini geçtiğini açıkladı. Sağlıkta kullandığımız ürünlerin yaklaşık yüzde 90’ı ithal ve bir an önce bunları deneyimli sağlık personeli ve sanayicilerimizle birlikte üretmeliyiz. Aynı zamanda Yenilikçi Sağlık Araştırmaları Vakfı (YESAV) üyesiyim. Vakıf, Türkiye’nin donanımlı sağlık personeliyle dünyada sağlık inovasyonu açısından önemli bir merkez olacağını öngörüp bu projelere destek olmakta. Sağlık personeli günlük hayatta onlarca problemi çözmekte fakat bu fikirleri bir ürüne çevirip patentleme ve ticarileştirmeye vakit ayıramamakta. YESAV ayrıca üyelerinin tecrübelerini sağlıkçılara sunup sağlık inovasyonlarının Türkiye’den çıkmasını amaçlamakta. Corona sonrası Türkiye’de liyakat, proje ve üretimin daha ön plana çıkacağını ve Türkiye’nin yeni hikayesinin sağlık inovasyonu olacağını düşünmekteyiz. Bezmialem 1845’te kuruldu Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin temelleri, Sultan 2. Mahmud’un eşi Bezmiâlem Valide Sultan tarafından 1845’te atıldı. Döneminin en modern, donanımlı, batıyla eş düzeyde sağlık ve eğitim hizmeti sunan kurumu olma özelliğine sahipti. Kurulduğu günden bu yana sağlık alanındaki hizmetini kesintisiz şekilde sürdüren Bezmiâlem, 2010’da üniversiteye dönüşerek bilgi birikimini akademik çalışma alanına taşıdı.  Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veren kurumun kurucuları Bezm-i Âlem Valide Sultan, Abdülhamit Sani ve Silahtar Abdullah Ağa vakıflarıdır. Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi; Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Sağlık Bilimleri fakülteleri ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu bölümlerinde eğitim veriyor.  Üniversitenin, sağlık alanında önde gelen üniversitelerden Johns Hopkins başta olmak üzere dünyanın sağlık alanında en saygın kuruluşlarının yer aldığı 35 ülkeden 70 üniversite ile iş birliği bulunuyor. Read the full article
0 notes
pahali · 3 months
Text
Antalya'da Estetik ve Sağlık Hizmetleri
Antalya, sağlık ve estetik hizmetleriyle Türkiye'nin önde gelen şehirlerinden biridir. Özellikle Antalya burun estetiği operasyonları, son yıllarda hem yerel halk hem de sağlık turizmi kapsamında gelen yabancı turistler arasında büyük ilgi görmektedir. Burun estetiği, yüzün genel görünümünü olumlu yönde etkileyen ve kişinin özgüvenini artıran önemli bir cerrahi müdahaledir. Antalya'da bu alanda uzmanlaşmış pek çok estetik cerrah, modern teknikler ve yüksek teknolojiyle donatılmış kliniklerde hizmet vermektedir.
Estetik cerrahinin yanı sıra, ameliyatsız yöntemler de büyük ilgi görmektedir. Antalya burun dolgusu bu yöntemler arasında en popüler olanıdır. Burun dolgusu, burun şeklini düzeltmek ve yüzle daha uyumlu hale getirmek amacıyla yapılan non-invaziv bir işlemdir. Bu işlem, kısa sürede tamamlanır ve iyileşme süreci oldukça hızlıdır. Dolgu maddeleri, genellikle hyaluronik asit gibi güvenli ve vücutla uyumlu maddelerden oluşur. Antalya'da birçok estetik kliniği, bu konuda uzman doktorlarıyla en iyi hizmeti sunmaktadır.
Antalya, yalnızca estetik müdahalelerle değil, aynı zamanda sağlık sorunlarıyla da ilgilenmektedir. Antalya kulak çınlaması tedavisi, bu sağlık sorunlarından biridir. Kulak çınlaması, kişinin günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve işitme sorunlarına yol açabilen bir durumdur. Antalya'daki kulak burun boğaz uzmanları, modern tanı ve tedavi yöntemleri kullanarak kulak çınlaması sorununa çözüm bulmaktadır. Tedavi yöntemleri arasında ses terapisi, ilaç tedavisi ve gerekirse cerrahi müdahaleler bulunmaktadır.
Antalya, estetik ve sağlık hizmetleri konusunda geniş bir yelpazeye sahiptir. Antalya burun estetiği, Antalya burun dolgusu ve Antalya kulak çınlaması tedavisi gibi hizmetler, şehrin bu alandaki başarısını kanıtlar niteliktedir. Her geçen gün daha fazla insan, Antalya'daki uzman doktorlara ve modern kliniklere güvenerek bu hizmetlerden yararlanmaktadır. Estetik ve sağlık alanında öncü olan Antalya, sunduğu kaliteli hizmetlerle hem yerli hem de yabancı hastaların ilk tercihlerinden biri olmaya devam etmektedir.
0 notes
gelmeyin · 11 months
Text
Saç Ekimi İşlemi Nasıl Gerçekleşir?
Saç, birçok kişi için güzellik, özgüven ve genel yaşam kalitesinin önemli bir parçasıdır. Ancak, saç dökülmesi veya seyrek saçlar, birçok insan için endişe verici bir sorun haline gelebilir. Neyse ki, Ordu'da bulunan saç ekim merkezleri bu sorunu çözmek için etkili bir çözüm sunmaktadır.
Ordu saç ekim merkezi, son teknoloji ekipman ve uzman hekimlerle donatılmıştır. Saç ekimi işlemi, kapsamlı bir değerlendirme süreciyle başlar. Uzmanlar, her hasta için kişiselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturmak için saç yapısını, saç dökülmesinin nedenini ve istenen sonuçları dikkate alır.
Bu merkezlerde kullanılan en yaygın saç ekimi yöntemlerinden biri FUE (Follicular Unit Extraction) yöntemidir. Bu yöntemde, tek tek saç folikülleri saçlı deriden çıkarılır ve daha sonra istenen bölgelere nakledilir. Bu işlem, minimal invaziv bir şekilde yapılır ve genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir. FUE yöntemi, doğal ve estetik sonuçlar elde etmek için uzman bir hekimin hassas çalışmasını gerektirir.
Ordu saç ekim merkezlerinde yapılan işlemler, yüksek bir başarı oranına sahiptir. Hasta memnuniyeti odaklı yaklaşımlarıyla, her aşamada hastalara profesyonel bir deneyim sunarlar. Ayrıca, hijyen ve sterilizasyon standartlarına tam uyum sağlayarak güvenli bir ortam sağlarlar.
Saç ekimi Ordu'da sadece estetik açıdan değil, aynı zamanda turizm açısından da önemli bir sektördür. Merkezler, yerli ve yabancı hastalar için kaliteli hizmetler sunarak şehrin bu alandaki potansiyelini artırır. Ordu saç ekim merkezleri, deneyimli ve uzman kadrolarıyla, doğal ve kalıcı sonuçlar elde etmek isteyen herkese yardımcı olmaktadır.
Ordu saç ekim merkezleri saç dökülmesi sorununu çözmek ve estetik beklentilerinizi karşılamak için güvenilir bir seçenektir. Doğal görünümlü saçlara ve özgüvene kavuşmak için profesyonel bir ekip tarafından gerçekleştirilen saç ekimi işlemi kesinlikle düşünmeye değerdir.
Ordu'da Saç Ekimi Trendi: Yeni Güzellik Anlayışı
Ordu, son yıllarda saç ekiminin popüler bir merkezi haline gelmiştir. İnsanlar, estetik ve güzellik anlayışlarındaki değişimle birlikte saç ekimi işlemlerine daha fazla ilgi göstermeye başlamışlardır. Yenilikçi teknolojiler, uzman doktorlar ve kaliteli hizmetlerin sunulduğu klinikler, bu trendin büyümesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Saç ekimi, saç dökülmesi veya seyrek saç sorunu yaşayan insanlar için bir çözüm olarak değerlendirilmektedir. Ordu'da yapılan saç ekimi işlemleri, son teknoloji ekipmanlar ve deneyimli ekipler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu sayede, hastalar doğal ve kalıcı sonuçlar elde etmektedir. Teknolojinin yardımıyla, kişilere özel planlanmış tedavi yöntemleri uygulanmakta ve bireysel ihtiyaçlara uygun çözümler sunulmaktadır.
Günümüzde, saç ekimi sadece saç dökülmesi sorununa bir çözüm olmanın ötesine geçmektedir. İnsanlar, saç ekimi ile birlikte kendilerini daha genç, enerjik ve sağlıklı hissetme fırsatı bulmaktadır. Saç ekimi, kişinin özgüvenini artırarak sosyal hayatta daha aktif olmasını sağlamaktadır. Bu nedenle, Ordu'da saç ekimine olan talep giderek artmaktadır.
Ordu'nun sahip olduğu doğal güzellik ve sakin atmosfer, saç ekimine gelen insanlar için ideal bir ortam sunmaktadır. İnsanlar, saç ekimi işlemiyle birlikte tatil fırsatını da değerlendirebilmekte ve Ordu'nun mükemmel doğasının tadını çıkarabilmektedir. Bu durum, şehrin turizm sektörüne de olumlu etkiler sağlamaktadır.
0 notes
kochero · 4 years
Text
Türkiye'nin Antik Kentleri Ziyaretçilerini Bekliyor
Türkiye'nin dünyaca ünlü antik kentleri ve ören yerleri, yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile mücadelede normalleşme süreciyle yeniden misafirlerini ağırlayacak. Antalya, İzmir, Muğla, Aydın, Manisa, Denizli, Çanakkale, Burdur, Adana, Nevşehir, Adıyaman, Kars ve Bitlis gibi Türkiye'nin pek çok şehrinde yer alan antik kentler ile ören yerleri, yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği noktaları olarak ön plana çıkıyor. Salgınla mücadelede normalleşme süreciyle yeniden turistlerin gezebileceği gözde ziyaret yerlerinden olacak antik kentler ile ören yerlerindeki sessizlik, yerini hareketliliğe bırakacak. "Kontrollü normalleşme" sürecine hazır olan ve pek çoğu UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'nde yer alan antik kentler ve ören yerleri, Anadolu Ajansı ekiplerince havadan görüntülendi.
Perge Antik Kenti
Tatil için en fazla tercih edilen bölgelerden olan Akdeniz, antik kentleri ve ören yerleriyle de ilgi çekiyor. Antalya'nın Aksu ilçesinde yer alan ve Geç Klasik, Helenistik ve ağırlıklı olarak Roma döneminin izlerini taşıyan Perge Antik Kenti, turistlerin en çok ziyaret ettiği mekanlar arasında yer alıyor.
Termessos
Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde yer alan ve güçlü savunmasıyla Büyük İskender'in alamadığı şehir olarak tarihe adını yazdıran Termessos Antik Kenti, çok özel yapılar, endemik bitkiler ve yaban hayatıyla ziyaretçilerine başka bir dünyanın kapısını açıyor.
Patara
Antik Likya Birliği'nin oy hakkına sahip 16 şehrinden biri olan Patara, Büyük İskender'in kuşattığı kentler arasında. Romalılar döneminde önemli bir ticaret merkezi olan Patara'nın, Bizans döneminde de bu önemini sürdürmesi dikkati çekiyor. Patara Plajı, tarihi ve kültürel mirasıyla ziyaretçilerine muhteşem bir deneyim sunuyor. Kentin kazı çalışmaları Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından sürdürülüyor.
Myra Antik Kenti
Antalya'nın Demre ilçe merkezi ve civarında yer alan Myra Antik Kenti, adını üzerine kurulduğu ovadan alıyor. Demre Çayı batısındaki ulaşıma elverişli kanal ile şehrin denizle bağlantısı sağlanırken kanalın diğer yanında yer alan Andriake Limanı'ndan da deniz ulaşımı ve ticareti yürütüldü. Özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Kilisesi (Noel Baba) ile ünlü Myra'da, Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından kazı çalışmaları sürdürülüyor.
Andriake
Demre ilçesinde Çayağzı mevkisinde yer alan Andriake, Myra'nın Limanı ve civarındaki yerleşim olarak biliniyor. Milattan Önce 200 yıllarında Andriakos Nehri'nin ağzında Andriake isimli bir şehrin olduğu ve Milattan Önce 197'de 3. Antiokhos'un, Antiokheia'dan çıkarak, Ptolemaioslar’ın elinde bulunan yerleri alarak, filosuyla Andriake'ye geldiği rivayet ediliyor.
Aspendos
Serik ilçesine bağlı Belkıs köyünde yer alan, antik tiyatrosuyla meşhur Aspendos Antik Kenti, tarihi yapıları dolayısıyla yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği tarihi alanlar arasında yer alıyor.
Xanthos Antik Kenti
Fethiye-Kaş kara yolunda, Fethiye’ye 46 kilometre uzaklıktaki Kınık beldesinde yer alan şehir, Xanthos Nehri (Eşen Çayı) kenarındaki ovaya hakim iki tepe üzerinde kuruldu. Likya Birliği'nin idari merkezi olarak bilinen Xanthos ören yeri, Likya uygarlığının özgünlüğü ve kazılarda elde edilen buluntuların önemi dolayısıyla UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'ne dahil edilmişti.
Phaselis
Antalya'nın Kemer ilçesi Tekirova beldesinde yer alan Milattan Önce 7'nci yüzyılda kurulan Phaselis Antik Kenti, birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Limanları, agoraları ve şehir sikkeleri üzerindeki gemi betimlemeleri Phaselis'in ticari liman hüviyetini vurgular nitelikteki özellikleri arasında yer alıyor. Kent yapıları ve nekropolis alanıyla dikkati çeken Phaselis, yerli ve yabancı ziyaretçilerini bekliyor. Muğla'nın "Gladyatörler şehri" StratonikeiaUNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ndeki Muğla'nın Yatağan ilçesinde Osmanlı yapılarıyla da kaynaşmış Stratonikeia Antik Kenti, her yıl gün yüzüne çıkarılan yeni eser ve yapılarla ziyaretçilerini büyülüyor. "Gladyatörler Şehri" olarak anılan Stratonikeia Antik Kenti, yerli ve yabancı ziyaretçilerin gezi rotalarında yerini koruyor. Kentte Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Stratonikeia Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt'ün başkanlığındaki araştırmacılar kazı çalışması yürütüyor.
Ege ve Akdeniz'i Birleştiren Antik Kent: Knidos
Ege ve Akdeniz'in birleştiği yerde özel konumu, geçmişte birçok ünlü bilim insanına ev sahipliği yapmasıyla ünlenen 2 bin 600 yıllık Knidos Antik Kenti, çeşitli çalışmalarla ayağa kaldırılıyor. Aynı zamanda bir liman kenti olan Knidos'ta kazı çalışmaları Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertekin Doksanaltı tarafından yürütülüyor. Kentte kilise, tiyatro, liman caddesi ve sütunlar dikkati çekiyor.
Sagalassos ve Kibyra
Burdur'un Ağlasun ilçesinde "Aşkların ve imparatorların şehri" olarak bilinen geçmişi Milattan Önce 3000 yılına dayanan ve 2009'da UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne alınan Sagalassos antik kenti, ziyaretçilerini sokaklarında tarihi yolculuğa çıkarıyor. Yine Burdur'un Gölhisar ilçesindeki "Gladyatörler şehri" olarak bilinen devasa anıtsal yapıların yer aldığı Kibyra Antik Kenti de görkemli bir görsel şölen sunduğu ziyaretçilerini büyülüyor. Görülebilen tüm mimari kalıntıları Roma İmparatorluk Dönemi'ne ait olan kentte kazı çalışması Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi tarafından yürütülüyor.
Mersin'in Antik Kentleri Kapılarını Açtı
Doğu Akdeniz'in önemli turizm merkezlerinden Mersin'deki 2 bin 500 yıllık Uzuncaburç Antik Kenti, tarihle iç içe olmak isteyen misafirlerini bekliyor. Metrelerce uzunlukta sütunlarıyla İzmir'deki Efes Antik Kenti'ni andıran 2 bin 500 yıllık Uzuncaburç, ziyaretçilerine sütunlu ana caddeyi, tören kapısını, tarihi çeşme binasını, Zeus Tapınağı'nı, üzüm hevenkli sandukasını, şans tapınağını, kuzey kent kapısını, amfi tiyatrosunu, burçlarını, Helenistik anıt mezarlarını ve kiliselerini görme imkanı sunuyor. "Güneşin şehri" olarak adlandırılan ve tarihi yaklaşık 3 bin 500 yıl öncesine dayandırılan Mezitli ilçesindeki Soli-Pompeiopolis Antik Kenti ile Anamur ilçesindeki liman şehri Anemurium Antik Kenti, eşsiz güzellikleriyle ziyaretçilerini bekliyor.
Anavarza
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Adana'daki Anavarza Antik Kenti, Helenistik, Roma, Bizans, Sasani ve Osmanlı dönemlerine ait kültür izlerini taşıyor. Tarihte "Yenilmezler Şehri" adıyla tanınan Anavarza Antik Kenti'nde, yolunun yanı sıra görkemli kapısı ve surlarıyla dikkati çekiyor.
Efes
İzmir'in simge yapılarından Selçuk ilçesindeki UNESCO Dünya Miras Listesi'nde bulunan Efes Antik Kenti, antik dönemin en önemli merkezlerinden biri. Tarih öncesi dönemden başlayıp Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemleri boyunca kesintisiz yerleşim gören tarihinin tüm aşamalarında çok önemli bir liman kenti ve kültürel ve ticari merkez olma özelliği taşıyor. Yılda ortalama 1 milyon kişinin ziyaret ettiği Efes Antik Kenti, 100 yıldan bu yana yerli ve yabancı turistleri bölgeye çekiyor.
Smyrna Agorası
İzmir'in en kalabalık bölgelerinden biri olan İkiçeşmelik Caddesindeki Mezarlıkbaşı mevkisinde yer alan Smyrna Agorası, Roma ve Osmanlı'dan günümüze uzanan tarihe tanıklık ediyor. Kadifekale ile deniz arasında Körfez manzarası eşliğinde kurulan ve yüzyıllar boyu farklı kültürlerden sakinlerini, ziyaretçileri, gezginleri ağırlayan antik kent, bazilikası, tarihi duvar yazıları, depreme karşı korunmuş yapıları ve 2 bin yıllık su kanalıyla tarihten kesitler sunuyor.
Pergamon Antik Kenti ile Bergama Kızılavlu Ören Yeri
UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'ne 2014 yılında giren Bergama, tarihi boyunca işgallere ve yıkımlara maruz kalmasına rağmen stratejik bir noktada olarak medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Pergamon Antik Kenti'nde Roma imparatorları Traian ve Hadrianus için inşa edilen Traianus Tapınağı ve tapınağın hemen güney yönünün alt terasında Helenistik Döneme ait 200 bin ciltlik kitap koleksiyonuna sahip ünlü Pergamon Kütüphanesi bulunuyor. Milattan Önce 1. yüzyılda yaşamış yazar ve filozof Pilinius Secundus'un "Küçük Asya'nın en ünlü ve muhterem şehri" olarak tanımlanan ören yeri, ziyaretçilerini bekliyor. Bergama ilçesinde Milattan Sonra 2'nci yüzyılda Roma İmparatoru Hadrian döneminde inşa edilmiş bir tapınak olan Kızılavlu (Bazilika) en görkemli anıtsal yapılarından biri olarak biliniyor. Tapınağın tamamının tuğladan yapılmış olması ve büyük ön avlusu dolayısıyla tapınak halk arasında "Kızılavlu" olarak adlandırılıyor. Ön avlusu Bergama Çayı üzerine yerleştirilen su tünelleri üzerine oturtulan ve dönemin büyük bir mimari mühendislik eseri olarak adlandırılan Kızılavlu, anıtsal duvar yüksekliği ve çok büyük ön avlusu ile dikkati çekiyor.
Bergama Asklepion Ören Yeri
Milattan Önce 4. yüzyılda Pergamon Akropolü dışında "sağlık tanrısı" Asklepios adına kurulan Asklepion Ören Yeri, gelişmiş mimari düzeni, uygulanan tedavi yöntemleri ile dönemi en önemli tedavi merkezi unvanına sahipti. Günümüze kalan kalıntıları Roma İmparatoru Hadrian tarafından yaptırılan düzenlemelere ait olan Asklepion, Türkiye'nin görülmesi gereken antik bölgeleri arasında yer alıyor.
Afrodisyas
Antik çağda "aşkın ve güzelliğin tanrıçası" olarak bilinen Afrodit'e adanmış kentler arasında en bilineni olan UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Aydın'ın Karacasu ilçesindeki Afrodisyas Antik Kenti, iyi korunmuş yapılarıyla dikkati çekiyor.
"Anadolu'nun Pompeisi" Priene Antik Kenti
Aydın'ın Söke ilçesinde, iyi korunmuş yapısı ve özgün şehir planı dolayısıyla arkeoloji dünyasında "Anadolu'nun Pompeisi" olarak adlandırılan UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ndeki Priene Antik Kenti, Athena Tapınağı, tiyatro, Demeter Tapınağı, agora, Zeus Tapınağı, bouleuterion, Yukarı Gymnasion, Aşağı Gymnasion, Mısır tapınağı, Bizans kilisesi ve konut alanlarıyla dikkati çekiyor.
Sardes
Tarihte ilk madeni parayı basan Lidya Krallığı'nın başkenti Sardes Antik Kenti, fotoğrafçılar tarafından sık sık ziyaret ediliyor. Manisa'nın Salihli ilçesinde bulunan ve şehircilik tarihi Milattan Önce 1200'lü yıllara dayanan Sardes, farklı medeniyetlerden ayakta kalmış yapıların da bulunduğu çok sayıda eseri bünyesinde barındırıyor.
Laodikya
Denizli'deki Laodikya Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunuyor. İçinde, İncil'de adı geçen 7 kiliseden birinin yer aldığı Laodikya Antik Kenti'ndeki kazı ve restorasyon çalışmaları, Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek başkanlığındaki ekip tarafından 2003'ten bu yana yürütülüyor.
Hierapolis
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Pamukkale, her yıl eşsiz güzellikteki travertenleri görmek ve şifa bulmak için gelenlerin yanı sıra bölgeyi çevreleyen Hierapolis Antik Kenti'nde Hristiyanlık açısından kutsal kabul edilen yapılarıyla inanç turizmine de ev sahipliği yapıyor. Pamukkale'yi ziyaret etmek üzere, kuzey kapısından girenlerin içinden geçtiği Hierapolis Antik Kenti, arkeolojik literatürde "Kutsal Kent" olarak tanımlanıyor. Kuruluş tarihine ilişkin bilgiler net olmamakla beraber Milattan Önce 2. yüzyılda Amazon Kraliçesi Hiera adına kurulduğu tahmin edilen kent, 80'li yıllarda Hz. İsa'nın havarilerinden olan Aziz Philip'in paganlar tarafından burada öldürülmesinden sonra inanç merkezi olarak kabul edildi.
Üzerine Destanlar Yazılan Kent: Troya
Homeros'un Milattan Önce 7. yüzyıla ait ünlü İIyada ve Odysseia destanlarında bahsedilen Çanakkale'nin UNESCO Dünya Miras Listesi'ndeki dünyaca ünlü Troya (Truva) Antik Kenti, görenleri kendine hayran bırakıyor.
Assos
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale köyünde bulunan ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Assos Antik Kenti, bir liman şehri olmasının yanı sıra dönemin bir öğretim merkezi olarak da ön planı çıkıyor.
Trakya'nın Tek Antik Tiyatrosu: Vize
Tarihi Milattan Önce 5 binli yıllara dayanan Kırklareli'nin Vize ilçesi, tarihi ve doğasıyla göz dolduruyor. İlçe, Geç Roma dönemine ait Trakya'nın tek antik tiyatrosu Vize Amfitiyatrosu'na ev sahipliği yapıyor.
İç Bölgelerin Antik Kentleri ve Ören Yerleri Turistleri Bekliyor
İnsan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanan ve "güzel atlar ülkesi" anlamına gelen Nevşehir'in turizm bölgesi Kapadokya, peribacaları, doğal kaya oluşumlarıyla kaplı vadiler, kayadan oyma tarihi manastır, şapel ve yer altı şehirleri ile yılın her mevsimi konuklarına masalsı bir manzara sunuyor.
"Medeniyetler Beşiği" Ani Ören Yeri
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan, "Dünya Kenti", "Medeniyetler Beşiği", "Binbir Kilise" ve "40 Kapılı Şehir" olarak da adlandırılan Ani Ören Yeri, yerli ve yabancı turistleri cezbediyor. Ani'den günümüze surlar, cami, katedral, saray, kiliseler, manastırlar, ateşgede, hamam, köprü ve bir bölümü yıkılmış kapalı pasajdan oluşan yaklaşık 25 kadar önemli yapı ayakta kaldı.
Eski Ahlat Kenti
Huri, Asur, Urartu, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Mervanoğulları egemenliklerini gören Bitlis'te Eski Ahlat Kenti, söz konusu medeniyetlerin yanı sıra taşıdığı Selçuklu, Ahlatşahlar, Akkoyunlu, Safevi ve Osmanlı izleriyle turistlerin ilgisini çekiyor.
Hattuşaş
Anadolu'nun ilk medeniyetlerinden Hatti ve Hititler'in kültürel mirasına ev sahipliği yapan Çorum'un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa Antik Kenti, UNESCO Dünya Kültür Mirası ve Dünya Belleği listelerindeki tek antik şehir unvanıyla Türkiye'nin göz bebeği turizm mekanları arasında yer alıyor.
Alacahöyük Ören Yeri
Türkiye'nin ilk milli kazı alanlarından biri olan ayrıca Anadolu'nun bilinen ilk barajlarından Hitit Barajı, kral ve prens mezarları, Aslanlı Kapı sfenksi, ziyarete açık arkeolojik kazı alanına ev sahipliği yapan Alacahöyük, kentte en çok ziyaretçi çeken mekanların başında geliyor.
Nemrut Dağı
Güneşin doğuşu ve batışının en güzel izlendiği yerlerden biri olan Nemrut Dağı, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alıyor. Kommagene Krallığı'na ait 50 metre yüksekliğinde, 150 metre çapındaki tümülüs ve dev heykellerin bulunduğu 2 bin 206 metre yükseklikteki Nemrut Dağı'nı her yıl binlerce ziyaretçi ağırlıyor.
Arslantepe Höyüğü
Anadolu'nun bilinen en eski şehir devletinin kurulduğu Malatya'daki Arslantepe Höyüğü binlerce yıllık geçmişiyle UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alıyor. Fırat Nehri'nin batı kıyısında Malatya'ya 7 kilometre mesafedeki Arslantepe, yüksek tarım potansiyeli, sulak alanları ve nehrin taşkınlarından korunan yapısı sayesinde binlerce yıl insanoğluna kucak açmış tarihi mekanlar arasında yer alıyor.
Aizanoi Antik Kenti
Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesinde yer alan Aizanoi Antik Kenti, Zeus Tapınağı, stadyum-tiyatro kompleksi ve dünyanın ilk borsalarından biri olan macellumu ile Roma döneminin en önemli kentlerinden biri olarak ön plana çıkıyor. İlginizi çekebilir: Kızkalesi'nde Bu Yıl Zam Yok Read the full article
0 notes
ansiklomedia · 6 years
Text
Beyin Felci Nedir? Tedavisi Mümkün Müdür?
Beyin Felci Nedir? Tedavisi Mümkün Müdür?
Halk arasında İnme olarak da bilinen Beyin Felci rahatsızlığı son dönemlerde daha sık görülmektedir. Boyun bölgesinde ve beyin damarlarında meydana gelen yerli yersiz şişmeler bu hastalığın sebeplerinden bazılarıdır. Küçük çocukların sakatlanmasına neden olan en büyük rahatsızlıklardan biri olarak bilinen beyin felci tedavi konusunda farklı yöntemleri de barındırmaktadır.
Uzmanlar tarafından…
View On WordPress
0 notes
kabakfaydalari · 6 years
Text
Kabak Çekirdeği Yağı
Bu yazımızda “süper kahraman bileşen” olarak övülen Kabak Çekirdeği Yağının faydalarından bahsedeceğiz. Bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış yararlarını anlatacağız.  Kansere karşı koruma özelliğini, yaşa bağlı prostat büyümesine karşı direnci artırıcı, diyabet tedavisinde kullanımı ve mesane rahatlatıcı özelliğini yazacağız.
Tumblr media
Kabak Çekirdeği Yağı
Kabak çekirdeği, yüzyıllar boyunca popülerliğini korumuştur. Yerli Amerikalılar, Aztec kültürleri ile başlayan ve Yerli Amerika'nın geri kalanına yayılan hem diyet hem de tıbbi yararlar için kabak çekirdeği yağını kullanırken, Avrupa'ya yayıldıktan sonra, bu tohumlar Doğu Avrupa ve Akdeniz'de (özellikle Yunanistan) birçok alan için diyetin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Son olarakta, kabak çekirdeği Hindistan ve Asya'nın diğer bölgelerinde geleneksel gıda ve ilaç uygulamalarına girmiştir .
Kabak Çekirdeği Yağı Faydaları
Tumblr media
Kabak çekirdeği yağı, cilt bakımında, içerdiği önemli yağ asitleri, vitaminler ve mineraller nedeniyle sıklıkla “süper kahraman bileşen” olarak övülür. Cilt ve homeopatik güzellik rutinleri için kabak çekirdeği yağı kullanımı, akne tedavisi, serbest radikal hasarı mücadele, nemlendirme ve çok daha fazlası için hizmet edebilir.
1. Enflamasyonu azaltır
Doymuş yağları sağlıklı, doymamış yağlarla değiştirmek, vücudunuzdaki iltihap miktarını derinden etkiler.
2. Kanser Hastaları için Beslenme Yardımı
Tumblr media
Kanser için “tedavi” olmadığı halde, kanser hastalarının sağlığını desteklemek ve / veya kanser riskini azaltmak için çeşitli çalışmalarda kabak çekirdeği yağı kanıtlanmıştır. Kabak çekirdeği yağı, özellikle, belirli karsinojenlerin etkilerini azaltarak, birçok farklı kanser türü için faydalı bir doğal kanser tedavisi haline getirebilir.
Antioksidan özellikleri radyasyon için bir filtre oluşturur. Birkaç tip kanser ve aynı zamanda romatoid artrit için bir tedavi olan metotreksattan kaynaklanan ince bağırsak hasarına karşı koruma sağlar.
Kabak çekirdeği, menopoz sonrası kadınlarda meme kanseri riskini azaltmak için kanıtlanmış bir sebze tohumudır.
3. Prostat Sağlığı
Belki de, kabak çekirdeği yağının sağlık açısından en iyi belgelenmiş olanı, sağlıklı bir prostatın muhafaza edilmesindeki geniş etkisidir. Prostat kanserine karşı koruma sağladığı bilinmektedir, ancak genel olarak prostat sağlığı için de harikadır.
Uzun süre prostat sağlığı için halk ilaçları olarak kullanılan kabak çekirdeği yağı, özellikle iyi huylu prostat hiperplazisi (yaşa bağlı prostat büyümesi) örneğinde genişlemiş bir prostatın boyutunu azaltır. Bu yüzden kabak çekirdeği yağı kullanımı prostat sağlığını geliştirmek için üç adımdan biridir.
4.Diyabet Tedavisi
Diyabetin bir çok nedeni vardır, bunlardan biri zayıf diyettir. Hem tip 1 hem de tip 2 diyabet, iyi diyet stratejileri ve takviyeleri ile yönetilebilir ve hatta tedavi edilebilir. Muhtemelen düşük glisemik yüküne bağlı olarak (diğer faktörlerle birlikte), kabak çekirdeği yağının önemli bir antihiperglisemik veya doğal diyabet tedavisi olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
5. Mesaneyi rahatlatır
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi'nde yayınlanan 2014 araştırması, kabak çekirdeği yağı özlerinin (hem Cucurbita pepo hem de Cucurbita maxima çeşitlerinden) idrar bozukluklarını, özellikle aşırı aktif mesaneyi etkin bir şekilde tedavi ettiği düşündürmektedir. Bu, tüketen kabak çekirdeği yağının sağlıklı bir boşaltım sisteminin sürdürülmesinin önemli bir parçası olduğunu gösterir.
Kabak Çekirdeği Yağı Kullanımı
Tumblr media
Kavrulmuş kabak çekirdeğinden elde edilen kabak çekirdeği yağı, en iyi sağlık özelliklerinin birçoğunu yok ettiği ve acı bir tat oluşturduğu için “pişirilmemelidir”. Kabak çekirdeği yağının sağlık için en yaygın alımı, sağlık açısından bilinçli bir yaşam tarzının tamamlayıcısı olarak kapsül veya sıvı formdadır.
Kabak çekirdeği yağını Doğu Avrupa'da yaygın olarak tüketen en lezzetli yöntemlerden biri, kendi başına ya da diğer sağlıklı yağlarla birlikte salata sosudur.
Kabak çekirdeği yağını taze tutmak için depolama önemlidir. Sıcaklık ve ışık, kabak çekirdeği yağında çoklu doymamış yağları kolayca okside eder ve bu da sivri olmasına neden olur. Bu nedenle, şişelenmeli, mühürlenmeli ve serin ve karanlık bir yerde saklanmalıdır. İlk açıldıktan sonra yağın taze, özlü tada sahip olmasının, 12 ay, bazen daha uzun süre iyi kalmasına rağmen, kaybolacağını hatırlamak önemlidir.
Olası Kabak Çekirdeği Yağı Yan Etkileri
Tumblr media
Bilinen kabak çekirdeği yağı yan etkileri yoktur ve diğer gıdalar veya ilaçlar ile herhangi bir olumsuz etkileşime sahip olmadığı düşünülmektedir. Bununla birlikte, bu yağın antioksidan özellikleri kan basıncını düşürmeye yardımcı olabileceğinden, riskleri ve potansiyel komplikasyonları tartışmak için hipertansiyon ilacı ile birlikte kullanmadan önce sağlık uzmanınıza danışmalısınız.
Yazımızda kabak çekirdeğinin bilimsel araştırmalar sonrasında elde edilen faydalarını yazdık. Amerika ve Avrupa kültüründe halk sağlığındaki kullanımlarından bahsettik. Kabak Çekirdeği Yağının kullanım, saklama yöntemleri ve yan etkilerini yazdık.
0 notes
turkotv · 7 years
Video
Basında Bugün Gazeteler 16 Aralık 2017
 Ali Şener 3 Temmuz'a Fenerbahçe'ye şike kumpası
Fenerbahçe'ye kumpas   tutuklanan eski futbolcular spor
adını verdi Ali Şenel 3 Temmuz'da Fenerbahçe'ye şike
kumpası yakalamak için 3D baskı yapıldı gemiler Ömer
çatkıç ve Zafer bir yolun sorularından çıkan bilgiye
göre toplantılar düzenleyip Himmet toplayan Şenel
fetö'nün eğitim kurumlarını yönetti Nihat Ulu Doğan
Haber Evet öyle başladık fetö'yle devam edelim imzalı
Feto kanıtı diyor of yine Habertürk gazetesi
sürmanşetten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Gülen'in
15 Temmuz öncesi tutuklu fetö'cülerin salıverilmesi
için örgüt üyesi hakime verdiği talimatının belgesi
paylaştı gece yarısı tahliye Sulh Ceza gece yarısı
tahliyeyi Sulh Ceza durdurmuş şimdi Habertürk
gazetesinin manşetinde yiz Habertürk gazetesi manşeti
Bugün bir dramı konu alıyor başlıkta öyle dram hattı
demiş Habertürk Habertürk Kaçak başkenti Meriç
sınırında Yunanistan 191 kilometrelik doğal sınırımız
Meriç Nehri'nin Kıyıboyu çaresiz göçmenlerle Meriç
civarındaki adasarhanlı tüplü Subaşı kadıdondurma Selam
Duran yüklü Tatar köyleri Kaçak geçişlerin merkezleri
Karanlıklar köylüler eve çekildiğinde Meydan insan
kaçakçıları ve kurbanlarına kalıyor köylerde ve ormanda
bekletilen göçmenler Çeltik tarlalarında Meriç Nehri'ne
ulaştırılıyor hep aynı araçlar gece boyu mekik dokuyor
yol boyu kaçakçıların Burası Yunanistan diye kandırıp
bıraktığı ya da Yunan askerinin türkiye'ye geri itti
göçmenlerle karşılaşıyoruz Adası aldılar her sabah yeni
göçmenler köyümüzde görünüyor kendi köyümüzde bizden
rahatlar Yolları bizden iyi biliyorlar yardım ediyoruz
ama verecek kıyafetiniz de kalmadı diyor Bu arada bu
durumdan bir başlıkta söz konusu Habertürk'ün Kaçak
başkentinde geçti sınırından paylaştığı bir fotoğraf bu
Şöyle devam ediyor Market Haber7 deneme küçük
başlığıyla dondurma köyünde 18 kişilik göçmen grupla
karşılaşıyoruz gülmekten bayılanlar var Suriyeli Pervin
bu 7. deneme misin 4 kere Yunan askerine Yakalandık
başarılara kadar devam ediyor burada Yasak Bölge Meriç
Nehri'nin meşhur Sesi bile göçmenlerin ayak izleri
yırtık ayakkabıları ağaç asılı pantolonlarını ve patlak
botlarını gizleyemiyor diyordu üstüne dramı yaşanıyor
göçmen krizi bugün Habertürk gazetesinin manşetinde bir
başka haberle devam ediyoruz Habertürk'te daha çok
şeyler gelecek başlığıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan Üsküdar
Ümraniye metrosu açtı İstanbul'u araç trafiğinden
bağımsız bir toplu taşıma alana kavuşturma hedefine
adım adım yaklaşıyoruz 1994'te seçildiğim izle bugünü
karşılaştıran herkes aradaki bariz farkı görecektir
Erdoğan İçişleri Bakanlığının yolsuzluk iddiası ile
görevden aldı Ataşehir belediye başkanı İyi gezdin
üzerinden CHP'ye yükleniyor ve şöyle diyor Ataşehir'e
de zaten arkadaşlarımız en güzel şekliyle ORT ydular
daha çok şeyler gelecek diyor bu arada ��stanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başbakan Binali Yıldırım'ın en
son odada Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan görüyorum
Başbakan Yıldırım diyor ki cumhuriyetin yüzüncü yılında
İstanbul'da büyük bir 23 kilometre raylı sistem metro
hafif raylı Metro hedefimiz var başaracağız diyor
Türkiye'nin ilk sürücüsüz metrosunda yolculuk yapıyor
bu dörtlü arkalarında da Recep Akdağ görüyorum dörtlü
demişken hemen 5. de ekleyeyim var hemen arkada
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arasında gözüküyor Erdoğan ve
Yıldırım kumanda merkezinden izlenecek Türkiye'nin ilk
sürücüsüz metrosuyla ilk yolculuklarını yapıyor ve bu
önemli sözler de o yolculuktan sonra geliyor tatlılar
dünya Talip bakalım neymiş Jandarma emeklileri ile
ODTÜ'nün geliştirdiği Gözlük tak cool jandarmanın
hizmetinde 100 tanıyor sahte plakayı tespit ediyor
üretici yurt dışından da talep var demiş Google Glass
ardından da tak tak bula dünya Talip Esenyurt'ta ilk
defa geldim İstanbul Esenyurt belediye başkanı AK
Partili Necmi Kadıoğlu 13 yıl sonra sağlık sorunları
gerekçe göstererek istifa ettim ve Aysun yakalandı TRT
de 5 milyon lira dolandırıp kaçmasını marşı sen
verdiğimiz sekreter Aysun yakalanıp tutuklandı son bir
haber aktaracağım Habertürk gazetesinde Yuh diyor
Habertürk gazetesi Aslında altı çizilesi haberlerden
biri bu sokaklarda kadına taciz ve şiddet kol geziyor
bileceğiniz görüntüler Bunlar geçtiğimiz hafta
içerisinde hafızamdan çıkmayan bir görüntü daha var
Lüks beyaz bir cipin içinde tekmelenen darp edilen
kadın görüntüsü bilmiyorum onu da hatırlar mısınız o
kadar sıklıkla kadına şiddet haberi paylaşıyoruz ki
sizinle neredeyse Hepsi birbirinin aynı gibi mi oluyor
acaba Halbuki hepsinin yaratık farklı de dediğim gibi
geçtiğimiz hafta içerisinde Uğur beyaz ciltten çıkan
insan diyemeyeceğim şahsiyet korkunç bir şekilde darp
ediyordu kadını ve yeni ev doğada diyor Sabah gazetesi
birçok hastalık ilk aşamada tedavi edilebiliyor doğadan
gelen kürlerle kalp hastalıklarından gribe kanserden
alzaymıra göremeden yaşlanmayı geciktirme ye kadar
mucize bitkilerin peşine düştük ceviz ye gençkal yaban
mersinli Kalbe kuru sarımsak hafızayı Dinç tutuyor
diyor Tam da bu haberin üstüne tekrar etmek istiyorum
aktarlar Derneği Başkanı Ayhan Ercan bizlerle beraber
olacak bu tarz konular o kadar çok ilgi görüyor Ve
İnsanlar seyirciler bizim bu konu ile ilgili o kadar
çok ulaşıyorlar ki hem doğal tedavi yöntemleri hem
doğadaki kürler Hem bu kürleri nasıl kullanacağımız
hangi aşamada miktar olarak nasıl kullanacağımız merak
konusu ve onun için Ayhan Ercan Ara sizin sizden z
yansıyan soruları aktaracağız Türkan sultan kızım
vizeyi bitir yoksa batacağız Uzaklarda arama teybinden
zarar eden Yağmur Ünal Dolunay dizisinde de istediğini
bulamadı Türkan Şoray kızını uyardı projeyi bitir büyük
borja gireceğiz diyor bu arada aile ile ilgili maalesef
diyeceğim aile ile ilgili haber var Ayla Oscar da
finale kalamadı Yabancı dilde en iyi film dalında
Türkiye'nin aday adayı olan Ayla Oscar listesine
giremedim olsun Ayla'nın Oscar merak konusu ve onun
için aktaracağız Türkan sultan Kızım bizi bitir yoksa
batacağız Uzaklarda arama dilinden zarar eden Yağmur
Ünal Dolunay dizisinde de istediğini bulamadı Türkan
Şoray kızını uyardı projeyi bitir büyük borca gireceğiz
diyor bu arada aile ile ilgili maalesef diyeceğim aile
ile ilgili haber var Ayla Oscar da finale kalamadı
Yabancı dilde en iyi film dalında Türkiye'nin aday
adayı olan Ayla Oscar listesine giremedim olsun
Ayla'nın Oscar listesine girip girmemesi hiç önemli
değil Keşke girseydi Tabii ki bizim için bir ilk bir
heyecan olacaktı Keşke Oscar heykelciğini de yabancı
film dalında Türkiye'ye getirseydi ama olmadı başka
bahara diyeceğiz aile Türkiye'nin en çok seyredilen
filmlerinden biri olma yolunda sıcacık son derece Güzel
ve özel bir hikaye hikayenin en değerli tarafı da
gerçek bir hikayeden aktarılması ara finale kalamadı
Aman of karda en iyi yabancı film kategori
kategorisinde tanıdık bir isim var Fatih hakkından
bahsediyorum bu yarıştan çekirdeği neye göre artık
Fatih Akın'ı destek yiyebiliriz herhalde Sabah
gazetesinin manşetine bakıyoruz Bu rezillik asla kabul
edilemez Sabah Gazetesi Erdoğan hiçbir ülke
uluslararası hukukun üstündeydi ipliğini Pazara
çıkaracağım Konya'daki konferans kararının iptali için
Birleşmiş Milletler delisin hem de hukuk adına ne varsa
üzerinde tepede ceksin Bu rezillik kabul edilemez
Amerika Birleşik Devletleri'nin kararı İslam dünyasına
yeni operasyonların habercisidir 15 Temmuz'da fetö'nün
alçakların A bu millet gerekli cevabı nasıl verdiyse
Şimdi de Kudüs için verir Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
sözleri bu yönde ancak manşet haber bu sözlerle noktalı
almıyor İsrail biri engelli 3 filistinliyi şehit etti
diyor sabah Filistin'den aktarıyor bu haberim Türkiye
Kudüs için ayakta başta Konya olmak üzere yurdun birçok
ilinde cuma namazı sonrası yapılan gösterilerde Amerika
Birleşik Devletleri ve İsrail protesto edildi ediyor of
Mescidi Aksa'da kılınan cuma namazının ardından yapılan
gösterilere gerçek mermilerle müdahale eden İsrail
polisi kadın çocuk yaşlı dinlemeden acımasızca
liselilere saldırdı biri engelli 3 filistinliyi şehit
etti 174 kişi de yaralandı iki genç kız ambulansla
zorla indirilerek gözaltına alındı diyor son derece
hassas bir coğrafya ufacık bir kıvılcımın büyük
Alevilere neden olduğu ve neden olacağı bir coğrafya
ancak deyim yerindeyse Kudüs'ün ortasına bir bırakın
kıvılcımı bomba atılmış durumda bakalım neler olacak Bu
arada Çekmeköy Sancaktepe Üsküdar Fıstıkağacı
Bağlarbaşı Altunizade Kısıklı ümraniye Bulgurlu Dudullu
Necip Fazıl siyasi askeri ekonomik enerji ve kültür
gibi her alanda yerli ve milli olarak Türkiye'ye
namerde muhtaç etmeyeceğim sayfada bu haberin detayları
var Erdoğan güvenilir Tek Lider Yunanistan Dışişleri
Bakanı söylüyor bu sözleri ne Koskoca parlamentoda
çarpıcı bir konuşma yaptı Cumhurbaşkanı Erdoğan
Türkiye'de sözüne güvenilir Tek Lider Erdoğan'dan başka
sözünden dönmeyecek biri yok diyor. 1
liseli Emircan uyuşturucu
rantı nedeniyle çalışan iki çetenin kurşunlarına Hedef
oldu Türk Küçükçekmece'de 2 uyuşturucu çetesinin
Tokat'a Sokak çatışmasında 6 kurşunla can veren 16
yaşındaki Emircan Açıkgöz'ün babası Hacı Açıkgöz canım
gitti oğlumu karakolun 1 sokak arkasında taradılar diye
feryat etti olayla ilgili 6 kişi gözaltına alındı
kalaşnikoflu çatışmada yüzü aşkın mermi sıkıldı ve
maalesef güvenilir Tek Lider Erdoğan'dan başka sözünden
dönmeyecek biri yok diyor Dışişleri Bakanı Nikos Koç
yaz Emircan haraç Çetesi kurbağalı yine maalesef
diyeceğim bir haber liseli Emircan uyuşturucu rantı
nedeniyle çalışan iki çetenin kurşunlarına Hedef olduk
Küçükçekmece'de 2 uyuşturucu çetesinin Tokat'a Sokak
çatışmasında 6 kurşunla can veren 16 yaşındaki Emircan
Açıkgöz'ün babası Hacı Açıkgöz canım gitti oğlumu
karakolun 1 sokak arkasında taradılar diye feryat etti
olayla ilgili 6 kişi gözaltına alındı kalaşnikoflu
çatışmada yüzü aşkın mermi sıkıldı ve Maalesef bu yüzü
aşkın yüzü aşkın merminin altısı bazı haberlerde 7
mermi olarak geçiyor 16 yaş ında kiliseli Emircan'ın
vücuduna isabet ediyor ve onu hayattan söküp alıyor
Emircan'ın son sözleri çok acı Emircan babasının
kollarında vefat ediyor ve Emircan'ın son sözleri şöyle
baba kızma benim suçum yok oluyor ve son nefesini
veriyor köşe yazarları neler yazmışlar Mehmet Barlas
uyanık olmalı yazıyor Eskiden olsaydı bir askeri darbe
daha yaşardık gerekçesiyle Atatürk ilkelerine bağlılık
olurdu Yavuz Donat tatlının hikayesi başlığıyla
Rize'nin Köyü'nden çıkıp boost avukat olan Köksal
toptan'ın merminin altısı Diyarbakır'da Suriyeli hamile
esir heyet silah ve tekmeden sonra bir vaka da
Antalya'da yaşandı kentin göbeğinde içki şişesi ile
yürüyen genç bir kadına saldırdı çığlıklar atan kadın
dehşetten güçlükle kurtuldu diyor bu arada bir de
fotoğraf söz konusuydu haberin detayında Antalya
Cumhuriyet Caddesi'ndeki dehşeti adı vatandaş cep
telefonu kamerasıyla kaydetti Eğer ruhumuz gönlünü
zihniniz Kalbiniz dayanırsa bu cep telefonuyla
kaydedilen görüntüleri izleyebilirsiniz
Bazı haberlerde 7 mermi olarak geçiyor 16 yaşındaki
liseli Emircan'ın vücuduna isabet ediyor ve onu
hayattan söküp alıyor Emircan'ın son sözleri çok acı
Emircan babasının kollarında vefat ediyor ve Emircan'ın
son sözleri şöyle baba kızma benim suçum yok oluyor ve
son nefesini veriyor köşe yazarları neler yazmışlar
Mehmet Barlas uyanık olmalı yazıyor Eskiden olsaydı bir
askeri darbe daha yaşardık gerekçesi de Atatürk
ilkelerine bağlılık olurdu Yavuz Donat tatlının
hikayesi başlığıyla Rize'nin Köyü'nden çıkıp Bursa
avukat olan Köksal toptan'ın hikayesi ders kitabı gibi
demiş Mehmetçik karlı dağları PKK'ya mezar etti 44
terörist �ldürüldüğü Esenyurt'ta Başkan Kadıoğlu sağlık
nedeniyle istifa etti İki öğrenci okul müdürünü
Pompalıyla odasında öldürdü Bu da dün gündeme
yazılardan biriydi öğrencilerin öğretmenlerine okul
müdürünü katletmesi ve Hürriyet gazetesi ile devam
edeceğiz Zeynep'le telepati başlıyoruz Hürriyet
gazetesi sürmanşetten deyiz Amerikalı bir teknoloji
şirketi insan beyninin Affedilecek bir mikroçip
üzerinde çalışıyor 15 20 yıl içinde uygulanmaya geçmesi
düşünülen çiftle insanlar arasındaki telepatik
iletişimin kurulabilmesi amaçlanıyor bu çip sayesinde
şehirlerdeki bazı anı ve bilgide silinebilecek iyi mi
kötü mü Sizce bu kadar müdahalesi istemem islam alemini
operasyon manşetlerini görüyoruz Bu haberin detayları
arasında hemen altında Esra işte İsrail barbarlığı
yazıyor Mescidi Aksa'da kılınan cuma namazının ardından
yapılan gösterilere gerçek ve müdahale müdahale eden
İsrail polisi kadın çocuk yaşlı demeden Acun saldırdı
3774 kişiyi de yaraladı yaralı iki genç kız ambulansla
zorla gideriz altına aldık Yine Sabah gazetesi
manşetini marketindeki haberin hemen detayları arasında
yer aldığı Takvim gazetesi ile devam edelim takvimin
manşetinde ise Akşam Gazetesi işte fetö'nün futbol imamı manşetini
kullanmış Akşam Gazetesi Mart ayında ise akşam Türk
futbolundaki fetö yapılanmasını Kur'an yöneten ve ünlü
futbolculara terör örgütüne dahiliden ismi ulaştığı
şirket kupasını da yöneten Ali şeye her yerde aranıyor
bu manşetin detayında bu vardı biraz daha detayları var
ama her şeyi bu manşet Açıklıyor Ali Şen'in her yerde
arandığını ve İşte futbol fetö'nün futbolcu imamının ne
olduğunu anlatıyor akşam gazetesinde not alacağız
sıradaki gazetemiz Türkiye Gazetesi Ataşehir'in arkası
gelecek Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na bu söz
Cumhurbaşkanı yolsuzluk ve rüşvet iddiası ile görevden
alınan CHP'li Battal ilgezdi için daha çok şeyler var
dedi eline tutuşturulan Kağıt parçalarıyla Erdoğan'ı
hedef alan Kılıçdaroğlu CHP Ataşehir Belediyesi'nde ki
yolsuzlukları görmezden gelip bilgiye sahip çıktı
Cumhurbaşkanı daha yatıyor kalkıyor mu ara ası herhalde
mankafa olmaktan kaynaklanıyor Ataşehir arkadaşlarımız
en güzel şekilde ortaya koyduğu daha çok şeyler gelicek
Çünkü bunların karakterinde bu var dedi detayında da bu
haber bu haberin detayında da Bunlar vardı Yeni Şafak
gazetesi son gazetemizde manşetinde de yazıyor Bakalım
Kudüs işaret bir şeydir İslam dünyası neden falan yeni
operasyon hazırlıkları var bu manşeti kullanmış Kudüs
işareti şeydir Cumhurbaşkanı Erdoğan Kudüs işgali
Müslümanlara yönelik yeni çarşamba günü İslam İşbirliği
Teşkilatı'nın çok önemli bir kararla bu toplantıyı
toplayacağını tahmin ettiğimizden bahsetmiştik Öyle de
oldu veoperasyonların habercisi olduğuna vurgu yapıp
vurgulayıp yeterli tepkiyi göstermezsek gerisi gelecek
edeceğimiz başları Müslümanlar için dönüm noktası
olacak Allah'ın izniyle zaferi yürüyeceğiz düştüğümüz
yerden kalkacak bunu Kudüs'ten başlat malıyız dedi Bunu
da Yeni Şafak gazetesinden sizlere paylaştık gazete
torununun evet devam ediyoruz 2 yaşında 2 yaşındaki
çocuk kaç kilo olur 14 kilo olur 15 kilo olur 16 olur
mu benim 15 15 kilo 3 yaşındaki çocuk 37 kilo bir
hastalıktan Tabii ki Yağız bu bebeğimizin ismim
Samsun'un Tekkeköy ilçesinde leptin hormonu eksikliği
yüzünden 2 yaşındaki kız bebek 37 kiloya çıkıyor ve bir
ilaca ihtiyacı var İlaç ilacı SGK kapsamına alındı
beyaz bebek bir ay içinde 3 kilo verdi sevindirici bir
haber ve Filistin'den bir haber var Hürriyet
gazetesinde İslam ülkelerinin Doğu Kudüs Ey Filistin'in
başkenti olarak tanıma kararı Kudüs'te Sevinç yaratmış
filistinliler İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin
İstanbul'da aldıkları kararın arkasında durmasını
mücadeleyi uluslararası platformlarda devam ettirmesini
Kudüs'e elçilik açmalarını istiyorlar diyor Sevilay
kuşun haberi geçtiğimiz hafta pazar günü sizlerle
çarşamba gününün ne kadar önemli bir gün olacağından
bahsetmiştik, Salı belgede Gülen hakimden tutukluların tahliyesine
istiyor İstanbul Başsavcısının açıkladığı belge yargı
velilerinin Gülen'in talimatıyla hareket ettiğine dair
en önemli kanıt olarak nitelendirildi demiş Esenyurt'ta
başkanın istifası yine Hürriyet gazetesinin ilk
sayfasında AK Partili belediye başkanları arasında
Esenyurt belediye başkanı Necmi Kadıoğlu Sağlık
sorunlarına gerekçe göstererek istifa ediyor Amerika
Birleşik Devletleri'nin Birleşmiş Milletler daimi
temsilcisi nihai bir askeri üste Asiler tarafından
Suudi Arabistan'a vize fırlatılan müzelerin parçalarını
sunarak Tahran'a suçladı 14 sayfada bu haberin detayı
var bakalım eve Kemal Kılıçdaroğlu cephesinde neler
yaşanıyor Ortadoğu ile ilgili bir gündem
değerlendirmesi yapıyor Kemal Kılıçdaroğlu Ortadoğu Hiç
iç açıcı değil diyor İstanbul'daki Orta Doğu
Konferansı'nda konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu etnik ve
mezhep ayrımı ateşi Ortadoğu'nun ortasına düşmüş
yayılarak herkesi yapmaktadır Ortadoğu orta Doğulu
olmayan ülkelerin Güç gösterisi sergiledikleri bir
alana dönüştü bölgede akan kan kardeş kanıdır bu sürece
hiçbir ülke tek başına anlatamaz ortak akıl ile çözüm
üretmeliyiz diyor Kemal i̇zmir'e 21 büyük ülke göçmenler
Ülkesi Başbakan Yıldırım dünya üçünün kendi ülkelerinin
dışında yaşadığını belirterek göçmenlerin sayısı 60
milyonu aşmış ülkeleri nüfuslarına göre sıralarsak
dünyanın 21. büyük herkese tehlike Büyük Türbe mutlaka
tedbir alınmalıdır diyor Yıldırım göç ve uyum
sempozyumu'nda konuşuyor ve Suriyeli çocuklarla sohbet
ediyor Başbakan Binali Yıldırım ve CHP li erdoğan'dan
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan daha çok şey gelecek diyor ve
CHP'li belediyeler yorumunda Erdoğan Cumhurbaşkanı
Erdoğan CHP'li belediye başkanlarının görevden alınması
ile ilgili ataşehir'i de zaten arkadaşımız sağ olsun En
güzel şekilde ortaya koydular daha çok şeyler gelecek
Erdoğan CHP lideri Kılıçdaroğlu'na da sert ifadelerle
yükleniyor bir şey iyi ezberlemiş mağazası mağazası
herhalde mankafa olmaktan haklı bunları İyi yaptı onun
için Orayı iyi ezberlemiş son bütçe müzakerelerinde
baktım sürekli bluz zikrediyor diyor Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın sözleri de bu şekilde amerika Birleşik
Devletleri'nde internet sağlayıcılar verecek bir karar
aldı al tarafsızlığı düzenlemesine kaldırdı Ahmetcan'ın
haberi de 10. sayfada küçük küçük haberler biraz
magazin haber aktaracağım sizlere posta gazetesinden
Oscar üzüntüsü diyor Posta gazetesi Ayla Kore savaşında
kimsesiz kalan kız çocuğu ve ona bakan Türk askerinin
hikayesini anlatıyor dedi ve Türkiye'de 7 haftada
4807000 kişinin izlediği Ayla filmi Oscar'a aday
olamadı Oscar da Yabancı dilde en iyi filmin 9 adayı
belirlendi Bunlardan biri Almanya adına yarışan Türk
asıllı yönetmen Fatih Akın'ın in the Fade filmi estetik
yaptırmadım zaten ihtiyacı da yok Aydan Şener'in
estetik yaptırmayan bugün 54 yaşında olan Aydan Şener
şöyle diyor kendime iyi bakıyorum beslenmene dikkat
ediyorum kilo büyük dezavantaj Yaşlı gösteriyor bir tek
estetiğin bile yok Aydan Şener 1986'da Çalıkuşu'nda
idealist öğretmen Feride'yi canlandırdığı da henüz 23
yaşındaydım 23 yaşındayken ki hali ve şimdiki hali
Aydan Şener'in Posta gazetesinde bu haberin detayında
kullanılmış hala çok güzel hala çok zarif bir kadın
Aydan Şener ve Posta gazetesinde Yılmaz Vural diyor ki
milli takıma el koyacağız 33 yılda 27 farklı takıma
antrenörlük yapan Yılmaz Vural Behzat Uygur anlattı her
teknik direktör gibi ben de milli takımın başına geçmek
istiyorum Hatta ara sıra el koymayı düşünüyorum milli
takıma sanırım halk baskısı geleceğim diyor bu arada
Yılmaz Vural geçtiğimiz hafta değil ondan önceki hafta
programı Konumumuzu bir kitabı var Yılmaz hocanın o
kitabı okumuştum hem kitabında bahset istiyorum Hatta
ara sıra el koymayı düşünüyorum milli takıma sanırım
halk baskısıyla geleceğim diyor bu arada Yılmaz Vural
geçtiğimiz hafta değil ondan önceki hafta programı
Konumumuzu bir kitabı var Yılmaz hocanın o kitabı
okumuştum hem kitabında bahsediyor hem de ben
kitabından yola çıkarak kendisine sormuştum Yılmaz
Vural milli takımın Türk hocalar tarafından
yönetilmesine savunuyor milli takımı muhakkak ve
Muhakkak bir Türk Hoca antrenörlük yapmalı diyor Ve
muhtemelen bu soru da ondan yola çıkarak sorulan bir
sorudur diye tahmin ediyorum...
2 öğrenci Toplantıdan önce okul müdürünü vurmuştur
Burası İzmir'deki Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu
Lisesi okulda veli toplantısı yapılacaktır yaklaşık bir
ay önce okulda bir arkadaşına silah çektiği için
uzaklaştırma cezası alan öğrenci uyeye Toplantıdan önce
bir arkadaşıyla okula gitti üye tüfekle geldi okulda
müdür Ayhan Gökmen'in odasına girdi ve ateş etti 11.
sınıf öğr ve arkadaşı olayın ardından kaçtı silah
sesleri duyup içeri girenler seni kanlar içinde buldu
vurulan 47 yaşındaki müdür hastaneye kaldırıldı ancak
durumu ağırdı müdahalelere rağmen kurtarılamadı olayın
ardından Jandarma ekipleri 16 yaşındaki ve tüfeğin
sahibi olan babası ve müdüre ateş ettiği sırada yanında
bulunan arkadaşını gözaltına aldı olayla ilgili
soruşturma sürüyor İstanbul toplantı için okula giden
veliler kapıda Jandarma ekipleri ile karşılaştı
duydukları karşısında şok öğrenci Toplantıdan önce okul
müdürünü İzmir'de Öğrenciler Okul Müdürünü  Vurdular
İzmir, Öğrenciler, Okul ,Müdürünü , Vurdular,
0 notes