underthevalcano

[underthevalcano]

10 Kasım'a değil,son Kasım'a kadar..

[underthevalcano]

Bazı insanları kırmak bazılarını ise sinirlendirmek gerekir bazen kim olduklarını görmek için..

[underthevalcano]

Umarım hayatınıza sizi olduğunuz gibi seven, kilometrelerece uzaktan kalbinize dokunabilen yanınızda olduğunu hissettiren ve sizi hiçbir şeye değişmeyecek insanlar girer..

[underthevalcano]

Birinin yalan söylediğini hissetmek kadar hiçbir şey tiksindirmedi beni hayatta..

[underthevalcano]

Avuç içlerini gözlerini kapatıp koklayarak öpen adama sakla..

[underthevalcano]

İhanet eden sadakat bekliyor..

[underthevalcano]

Yürek yorulunca ter gözden akarmış..

[underthevalcano]

İncelediği yerdeyim ama kopamıyorum..

[underthevalcano]

Bu aşk seni fazlasıyla yordu ve yoracak ama dayan belki birgün o şarkı çalar ve sana yeniden gelir..

[underthevalcano]

Beni affet kalbim seni imkansıza zorladım..

[underthevalcano]

Leyla'nın sokağından geçen köpeğin gözlerinden öper Mecnun. Psikologlara göre bu bir davranış bozukluğudur. Edebiyatçılar ise bu davranışın önünde eğilir.

[underthevalcano]

Ağaçtan çıkan kibrit kül ediyor ağacı,

O yüzden insanın insana yaptığına şaşırmayın..

[underthevalcano]

Bir çiçeği büyüten sevgi insanda yaprak oynatmıyor

[underthevalcano]

Bir şehir ol. Mesela, Ankara gibi...

De ki; "Sokaklarım denize çıkana kadar seveceğim seni."

[underthevalcano]

O beni hep paspasın altındaki anahtar yerine koydu. Artık ne anahtar var ne de bir kapı..

[underthevalcano]

Unutmamalı ki;

Silgiler silerken silinir de...

[underthevalcano]

Oysa sen toparlamaya çalıştığın kişiden daha beter durumdasındır..