bitchyobjectpanda

[bitchyobjectpanda]

PKK'nın Sözde Silah Bırakması Ne Anlama Geliyor?

Benim “ikinci çözüm süreci” olarak adlandırdığım ve ilk çözüm sürecinden çok daha karmaşık ilerleyen bir dönemi yaşıyoruz. Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan bu süreç, şu anda terör örgütünün sözde silah bırakmasıyla devam ediyor. Silah bıraktığını açıklayan taraf ise PKK terör örgütü.

Peki, uzantıları silah bırakıyor mu? Hayır. Şehir yapılanması KCK, İran’daki uzantısı PJAK ve Irak ile Suriye’de faaliyet gösteren YPG terör örgütleri faaliyetlerine devam ediyor. Yani PKK'nın sözde silah bırakması, pratikte bir şeyi değiştirmiyor.

Bu süreci kendi bakış açımdan özetlersem: Önce HSYK’ya bir ya da birkaç DEM Partili üye atanacak. Ardından, geçmişte devletin askerine ve polisine silah sıkmış teröristlerin eli rahatlatılarak, halkın arasına daha kolay karışmalarının önü açılacak.

Sonrasında bu kişiler çeşitli dernek, cemiyet ve vakıflar kurarak terör faaliyetlerini sosyal alanlara yayacak. Takip eden aşamada, devlet kurumları içinde kadrolaşma başlayacak; özellikle Güneydoğu bölgemizde yoğunlaşacaklar. Bu safhadan sonra akademik yapılanma süreci gelecek. Bazı rektör atamalarıyla birlikte, örgütle bağı olan akademisyenler – profesör, doçent – üniversitelerde yer bulacak. Bu kişiler, sahte bir Kürt tarihi kurgulayıp bu doğrultuda tezler yazacak ve bunlar Türk milletine benimsetilmeye çalışılacak.

Bir sonraki adımda, ilköğretimde Kürtçe dil eğitimi talep edilecek. Ardından Kürtçe’nin Türkiye’de ikinci resmi dil olarak tanınması gündeme gelecek. En nihayetinde ise özerklik çağrısı yapılarak Türkiye’nin bölünmesi hedeflenecek.

Tüm bu senaryonun gerçekleşmeme ihtimali, gerçekleşme ihtimalinden daha düşük.

[bitchyobjectpanda]

Dişi Mussolini: Giorgia Meloni Kimdir?

Bu kadar övülen ve sosyal medya mecralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile pozitif edit videoları yapılan, benim “dişi Mussolini” olarak tanımladığım Giorgia Meloni kimmiş, gelin birlikte bakalım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye-İtalya 4. Hükümetlerarası Zirvesi'ne katılmak üzere gideceği İtalya’da görüşeceği isim Giorgia Meloni olacak. Peki Giorgia Meloni kimdir?

Meloni'nin siyasi kariyeri, kökleri 1946 yılında kurulan ve İtalyan faşizminin eski takipçileri tarafından oluşturulan neo-faşist bir parti olan İtalyan Sosyal Hareketi’nin gençlik kanadı Gençlik Cephesi’ne katılmasıyla başladı. Bu erken dönem politik eğilimi, onun ilerleyen yıllardaki görüşlerine dair önemli bir ipucu veriyor.

2008 yılında, dördüncü Berlusconi hükümetinde İtalya Gençlik Bakanı olarak göreve atandı. Bu görev, Meloni’yi İtalyan siyasetinde daha görünür hale getirdi. 2012 yılında ise, Alleanza Nazionale (AN)’nin yasal halefi olan ve bugün İtalya siyasetinde önemli bir konumda bulunan İtalya'nın Kardeşleri (Fratelli d’Italia - FDI) partisinin kurucuları arasında yer aldı.

Bknz: İtalya'nın Kardeşleri (Fratelli d’Italia - FDI)

Siyasi pozisyonları çoğu yorumcu ve araştırmacı tarafından aşırı sağ, milliyetçi ve popülist olarak tanımlanıyor. Meloni kendisini ise Hristiyan, muhafazakâr ve “Tanrı, vatan ve aile” değerlerinin savunucusu olarak tanımlıyor.

Toplumun birçok kesimi tarafından tartışmalı bulunan politikaları arasında:

Eşcinsel evlilik,

LGBT bireylerin ebeveynliği,

Ötanazi

gibi konulara karşı açıkça tavır alması yer alıyor. Meloni’ye göre aile sadece “kadın ve erkek”ten oluşmalıdır. Bu görüşü, özellikle insan hakları savunucuları tarafından sıklıkla eleştiriliyor.

Bununla birlikte, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi ile suçlanan Meloni, Türkiye’den olası göçleri önlemek amacıyla deniz ablukasını desteklediğini açıkça ifade etmiştir.

Giorgia Meloni hakkında fikir sahibi olmak, onun uluslararası ilişkilerde ve özellikle Türkiye-İtalya ekseninde nasıl bir pozisyon alacağını tahmin etmek açısından önemli. Kendisinin ideolojik çizgisi ve geçmişi, sadece İtalya iç siyasetinde değil, Avrupa’nın genel yönelimi hakkında da ipuçları sunuyor.

Ayrıca bknz: Giorgia Meloni

[bitchyobjectpanda]

ABD'nin çıkmak için hazırlık yaptığı Afganistan'a Türk askeri gidecek

Nato zirvelerinde, BM zirvelerinde Biden ile Erdoğan'ın görüşmesini ballandıra ballandıra anlatan medya, bunu yazmadı. İkilinin görüşmesinde Afganistan'dan başka neler konuşuldu bilinmez ama Biden' in isteği ile Amerikan askeri Afganistan'dan çekilme planları yaparken, ABD askeri yerine Türk askeri görev yapacak yani ABD askeri ölmeyecek Türk askeri ölecek. Kimsenin gitmek istemediği, Kraliyet ordusunun çekildiği Afganistan'a Türkler gidecek.

Afganistan'da Ülkenin %85'ine hâkim olduğu iddia edilen Taliban güçleri Türkler ile çatışacak. Haber için tıklatın

Bununla beraber bölgeden kaçan sivil halk Türkiye sınırına doğru hareket ediyor.

Türkiye'nin Van sınırındaki hareketi görmek için bağlantıya tıklatın

https://twitter.com/HagiaSophia13/status/1413447938236325891

Sosyal medyada yandaş troller ise, Türklerin Afganistan'ı kalkındırmak için gittiğini, orada ticari iş birliği yapacağını, Afganistan ve ülke sınırındaki ülkeler ile iş birliği içinde olacağını yazıyorlar.

Bununla ilgili bazı tweetleri buraya bırakıyorum, bakabilirsiniz.

https://twitter.com/leon_mrt/status/1413575874306260999

https://twitter.com/ibrahimkaragul/status/1412786598740213764

https://twitter.com/ali_akar/status/1413581398183661569

[bitchyobjectpanda]

Tehlikeli ırklar gerçekten tehlikeli mi?

Hayvan haklarını korumak kanunu çıkartmak için sonunda bir komisyon kurulmuş ve komisyona büyük bir katılım olmuş. Milletvekilleri, belediyeler, havyan hakları savunucuları, sivil toplum örgütleri bu komisyonda yer almış.

Tartışmalar yine politik ve içi boş şekilde gerçekleşmiş. Yasanın ismine takılanlar, yasayı kendine maaledip oy kaygısı içinde olanlar vs vs. Haber linkini sona iliştireceğim dileyen hepsini okuyabilir.

Haberde benim en çok dikkatimi çeken şey ise, tehlikeli ırk diye tabir edilen Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino ve Fila Brasilerio cins köpeklerle ilgili bölüm. Bu kısımda yasak nedeniyle barınaklarda 4 bine yakın köpek olduğu belirtilmiş. Böyle bir yasak varsa, bu cezayı neden köpekler çekiyor? Köpeklerin tehlikeli olması o köpeği yetiştirenle alakalı, farklı yetiştiricilerde görüyoruz, tehlikeli ırk diye tanımlanan köpekler, insanlar ile uyum içinde yaşayabiliyor. Cezayı köpeğe değil tehlikeli şekilde yetiştirenlere vermek laz��m.

Haberin sonlarına doğru Yunus parkı kuranlar için birkaç söz edilmiş. Bu konunun sadece Yunus parkı ile kalmayıp sirkler ve hayvanlar üzerinden para kazananlar içinde genişletilmesi lazım.

Son olarak komisyonda konusu geçmeyen birkaç konuya ben değinmek istiyorum.

Hayvan sahiplendirmek bana göre en önemli konu. Sahiplendirme yapılırken, hayvan sahiplendirilmeden önce sahiplenecek kişi denetlenmeli. Kişi hayvan bakacak yetiye sahip mi? Sahiplenecek kişi, bir hayvana bakacak kadar gelire sahip mi? Daha önce hayvan beslemiş mi? Hayvana bakacak yeri var mı? Bu konular incelenmeli.

Hayvancılık ile uğraşan kişilerinde denetlenmesi gerek. Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların yetiştirilmesi ile ilgili farklı teklifler yapılabilir. Yaşam alanları nasıl, yem tüketimleri ile ilgili konular konuşulmalı. Hayvancılık yapan kişilerin hayvanlara karşı tutumları nasıl? Bunlar incelenmeli, gerekirse kişilere psikolojik destek verilmeli.

Aynı sorunlar tavuklar, hindiler ve tüm kümes hayvanlar için geçerli. Hayvanları koruma kanunu çıkacaksa eğer, sadece evcil hayvanlar için değil tüm hayvanları kapsayan bir yasa olmalı.

Haber linkini buraya bırakıyorum dileyen haberin tamamını okuyabilir.

https://twitter.com/bbcturkce/status/1412754545957036033

Bana destek olmak için ücretsiz mail grubuma dahil olabilirsiniz.

https://www.getrevue.co/profile/officalsemih

Bana maddi destek yapmak için ve benim patronum olmak için; Patreon/semo

Diğer sosyal medya ağlarıma ulaşmak için; Semih Çıplak - Istanbul, Turkey | about.me

[bitchyobjectpanda]

Revue, mail topluluğu

Güncel konular hakkında düzensiz yazılar yazıyorum. Zaman ve fırsat buldukça hem mail grubuna hem de buraya yazılar yazmaya çalışıyorum. Ücretsiz mail grubuma dahil olup yazılarıma daha rahat erişebilirsiniz. Bu bloga yazılar yazmaya devam edeceğim.

Mail grubuma buradan gelebilirsiniz.

https://www.getrevue.co/profile/officalsemih

Alt ve üst kısımda bulunan kısma mail adresinizi yazmanız yeterli. Yazılarım düzensiz gelecek, mail bombardımanı ile karşılaşmayacaksınız yani korkmanıza gerek yok.

Diğer sosyal medya ağlarıma ulaşmak için; https://about.me/lolmaz

[bitchyobjectpanda]

Kanal İstanbul

Kanal İstanbul projesi ile ilgili bende ufak bir yazı yazmak istedim. Sosyal medyada yazılan yazılar üzerine, kendi düşüncelerimi ilave edeceğim. Tüm muhalif kesim Kanal İstanbul projesinin yapılmaması üzerine düşünce belirtiyor ve devlete uzun vadede büyük zararlar verileceğini yazıyorlar. Hükümet tarafı ise devlete verilecek bu büyük zararı kendilerinden sonrada devam ettirmek için zemin hazırlama derdinde. Devlete verilecek maksimum zarar devletin yönetimindeki kişiler değişse bile yıllarca devam edecek.

Bu konuyla ilgili 1 Temmuz'da Mahfi Eğilmez'in Twitter' da paylaştığı yazıyı okudum. Bu tip devlet borçlanmalarda Gayri meşru borç kavramının olduğundan bahsediyor ve bu kavramı örneklerle destekliyor, yazının linkini burada bırakıyorum, sizde okuyabilirsiniz.

Mahfi Eğilmez'in yazısı yazının üzerine tıklatın.

Mail grubuma dahil almak için: https://bit.ly/getrevuesemo

Patreondan bana destek olmak için: https://bit.ly/2TlvxhV

Diğer sosyal medya hesaplarım için: https://about.me/lolmaz

[bitchyobjectpanda]

Elmalı davası #2

İkinci bülten için daha farklı bir plan içindeydim ama gündem farklı olunca insanın eli hiçbir şey yazmaya gitmiyor. Bu yazıyı yazarken bile zorlanıyorum.

Twitter ‘da binlerce resim ve tweet paylaşıldı, okurken ter içinde kaldım resmen ve daha fazlasına yüreğim dayanmadı. O yüzden bu yazıda resim paylaşmayacağım.

Asıl sorun şu ki, hakimlerin suçluları tahliye etmesi ve adaletin sosyal medyada aranması. Bakanlıkların sosyal medyada paylaşılanlara dayanamayıp, yine sosyal medyadan paylaşım yapması çok manidar oldu.

Daha sonra aklıma şu soru geldi, sosyal mecralar bu şekilde yaygın olmadığı zamanlarda neler yaşandı? Kim bilir neler yaşandı ve kimsenin sesi çıkmadı veya sesini çıkartamadı.

Mail grubuma dahil olup güncel haberlere daha erken erişebilirsiniz.

Revue linkime tıklayıp ücretsiz mail grubuma katılabilirsiniz. bit.ly/getrevuesemo

[bitchyobjectpanda]

LGTB bireyler ile ilgili küçük bir yazı

İster önyargılı olun ister olmayın, ben bu yazıyı yazacağım. #Pride2021 hashtagi ile twitterda trend olan konu hakkında yazacağım.

Türkiye'de eşcinsel olmak diye arttığınızda belki onlarca video çıkar, bu videolarda genelde sex işçilerini görürsünüz. Neden? İşte Türkiye'de ve diğer gelişmiş ülkelerdeki fark bu.

Ben sorunun asıl kaynağının bu olduğunu düşünüyorum. Ülkede zaten var olan gelir eşitsizliği insanları farklı şekilde para kazanmaya zorluyor. Kimi LGBT bireyleri ellerinde bir sanat varsa onu icra ederek para kazanıyor (dövme sanatçısı, DJlik vs. ) elinden bu tip işler gelmeyenler ise bedenini satıyor.

Ahlak sorunu ise sex işçiliği ile başlıyor. Toplumda kabul görmediği düşünülsede, çok fazla muhafazakâr gözüken insanların bile sex işçilerine para kazandırdığına şahit oldum. İsterim ki LGBT bireylerinin ötekileştirilmemesi ve sex işçiliği yapmak zorunda kalmamaları.

Onur Yürüyüşü Rezaleti

Tüm Dünyada düzenlenen bu yürüyüş tabiki Türkiye'de yapılmak istendi, fakat Türkiye'de tüm dünyadan farklı oldu.

Herhalde hiçbir yerde iki kişinin sokağın ortasında çırılçıplak soyunup birbirine sürtünmesi kabul görmez. Türkiye'de bu yaşandı. Yine klişe olacak ama Ramazan ayında yapılmaya çalışılan Onur yürüyüşü Türkiye'de kabul görmez ve müsaade edilmez. Dini değerlere atıf yapılarak hazırlanan afişlere, pankartlara ve istiklal caddesindeki esnafın kepenk kapatmasına değinmiyorum bile. Bu tip girişimler LGBT hareketine zarar veren girişimler, yine bir klişe ile devam edeceğim, bu tip girişimlere "Toplum daha hazır değil". Eğer saygı görmek istiyorlarsa saygı göstermek zorundalar. LGBT tarafı, toplumun genel kabul görmüş değerleriyle alay edecek girişimlere devam ederse, zorbalık, yasaklar sürüp gider ve en önemlisi toplumun desteğini alamazlar.

[bitchyobjectpanda]

ŞUBAT AYI OKUMALARIM #2020

İklimler - Andre Maurois; Kitap siparişi verdiğimde tedarik sürecini en uzun süren kitap buydu. Tedariği bu kadar uzun süren bir kitapta neler var diye merak ettim ve geçen ay ilk olarak bu kitabı okumak istedim. Fakat beklediğini bulamad��m. Tam bir aşk romanı. Bir adamın yaptığı iki evliliği konu alıyor. Acaba ilk evliliğinde mi daha mutluydu yoksa ikincisinde mi? Kitabın sonunda kararı okuyucuya bırakıyor. Karar sizin. Korku - Stefan Zweig; Okumaya yeni başlayan yetişkinler için güzel bir kitap. Kısa ve okuması kolay bir kitap. Zengin bir kocaya sahip bir kadının, kocasını aldatma hikayesi. Ama kitabın ortalarında doğru, kitabın sonunu tahmin edebiliyorsunuz. Utanç - J. M. Coetzee; Eğlenceli başlayıp trajik biten bir kitap. Yaptığı işten memnun olmayan bir öğretim üyesinin başından geçenleri anlatıyor. Üniversitede öğrencisiyle yaşadığı ilişki sonrası üniversiteden atılması ve olayların bambaşka yerlere gelmesiyle devam ediyor kitap. Olay Güney Afrika'da geçiyor. Arka kapakta ırkçılık bahsedilmiş ama kitabın genelinde fazla üzerinde durulmamış bu konuda. Sosyal medya adreslerim https://www.instagram.com/semo855/https://twitter.com/officalsemih

Sosyal medya Adreslerimin tamamı için; https://about.me/lolmaz

[bitchyobjectpanda]

Bu sabah bir mail geldi ve youtube iş ortaklık programında değişiklik yaptığını beyan etti. Yani partnerlik şartlarını youtube değiştirmiş. Ben her ne kadar youtube kanalıma çok sık video yüklemesem bile, iş ortaklığıyla ilgili şartlarını yerine getirmiştim. Herhangi bir partnerlik başvurusu yapmış olsam herhangi bir sorunla karşılaşmayacaktım. Mail geldikten bir ay sonra eğer şartlara uygunluk göstermezsem kanalımın para kazanma özellliğinin kalkacağı yazıyor. Bu işlerle uğraşanlar için biraz daha zorlayıcı şartlar getirmişler. Herkes için hayırlı olsun. Mailin bir kısmını resim olarak paylaşıyorum.

[bitchyobjectpanda]

Bankaların son zamanda yaptıkları işlerden bıktık. Yenisini deniyorum. 

[bitchyobjectpanda]

Kitapların bazı bölümlerini paylaşmaya çalışıyorum kimisini kendim yazıyorum kimisini böyle görüntü şeklinde yayınlamaya çalışıyorum .

[bitchyobjectpanda]

Evlilik programları #1

Evlilik Programları ile ilgili olarak daha önce farklı bir sitede yazdığım yazıyı burada paylaşıyorum. 

Bu tip programların kurgu olduğu o kadar aşikar olmaya başladı ki, artık toplum yapısına göre, iktidardaki siyasi partiye göre oyuncular değişiyor. Mesela bu senaryo programlarının çıktığı ilk zamanlara bakın. Başı kapalı kimseyi göremezsiniz, görseniz bile fazla programda tutulmaz direk gönderirilerdi. Şimdi ise artık muhafazakar bir toplum var artık millet göt bacak vs görmek istemiyor yani muhafazakar kesimi ekrana çekmek için türbanlı kadınları kullanıyorlar. Açık açık söylüyorum bu tip programların alayı senaryo hiç bir gerçekçilik payı yok. İzleyen ona göre izlesin hani nasıl dizi izliyorsun evlendirme programlarını da öyle seyredin

not: Yazının bir kısmı konuyla alakalı olmadığı için burada paylaşmıyorum. Yazının tamamını okumak için linke tıklayabilirsiniz.  http://bit.ly/esraerolxdd

[bitchyobjectpanda]

Kablonet yeni sömürü sistemi

Ben 10mbit hız 25GB kotalı kablonet internet kullanıyorum. Şimdi web sitesini inceledim, benim kullandığım tarifeyi kaldırmışlar yani artık böyle bir tarife yok. Sözleşmem 8. ayın sonunda bitiyor ve sözleşme uzatımı diye bir şey söz konusu değil. Yani sözleşmem bittiği an kota aşımı sonrası GB başına 2TL olayına giriş yapacağız gibi gözüküyor. Bu yüzden sözleşmem bittiği an interneti iptal edeceğim ve evde maalesef internet kullanmayacağım çünkü bu fiyatlarla internet kullanmak insanın zoruna gidiyor. İnsanlar internet kullanmasın diye ellerinden geleni yapıyorlar.     Ben zaten her ay 25GB kotayı aşıyorum ve 100GB civarını buluyor. Yani şu an yeni sistemde internet kullanmaya kalksam 35 lira sabit ücret ve kota aşımı üst ödeme limiti olan 129 lira toplamda 164 lira fatura ödüyor olacağım.     Sen bana aynı hizmeti veriyorsun ama 4 katından fazla fatura ödetmeye kalkıyorsun. Tamamen insanları sömürmeye yönelik bir sistem.                                                                              

Edit: Bu yazı kablonet’in ilk açıklamasından sonra yazılan bir yazıydı. İlerleyen günlerde farklı gelişmeler oldu. Diğer İnternet sağlayıcılar belkide tepkiler üzerine yukarıda yazdığım şekildeki tarifelerin olmadığını açıkladı, sadece kablonet yukarıda bahsettiğim tarifeleri uygulayacak fakat bunuda sadece yeni internet hizmeti alacak kişiler için uygulayacaklarmış. Yani hali hazırda kablonet müşterileri yeni sisteme dahil olmayacakmış ama yinede tedbirli olmakta fayda var her an bu konuda bir değişiklik yapabilirler. Gelişmeleri takip ediyorum. 

[bitchyobjectpanda]

Öngörü #1

Avrupa parlamentosu ile ilgili daha önce farklı bir yerde yazdığım yorumu ve bugünlerde sosyal medyada yayınlanan resimleri paylaşacağım.

Yukarıda benim 25 Ocak 2016 tarihinde farklı bir sitede yaptığım bir yorum. Aşağıda ise Sın günlerde sosyal medyada dolaşan bir resim. 

Yorum yaptığım siteye ulaşmak için: http://bit.ly/2oB66rs

[bitchyobjectpanda]

Başlıksız #41

Burada yaptığım alıntı. Ümit Özdağ’ın yayınladığı bir kitaptan. Dikkatli bir şekilde okuyun. 

Hakim parti üstün parti olarak bilinir. Hakim parti sistemlerinde “diğer partilerle yarışarak seçimlerde üst üste ezici destek sağlayan de facto hakim partiler” söz konusudur. Aslen tek parti sistemleri arasında sayılan hakim parti sistemlerinde, birden fazla siyasi parti hukuken ve fiilen mevcuttur. Ancak bu partiler arasından bir tanesi, belli sürelilik dahilinde seçimleri kazanmaktadır. Hakim parti sisteminde gerçekleştirilen seçimler serbest seçimdir. Yani seçmen kitlesi nazarında bu partinin diğerlerine oranla belirli bir üstünlüğü vardır. 

Hakim parti sistemlerinde göz önünde tutulması gereken husus, bir süre sonra iktidardaki partinin liberal demokratik sistemlerin kabul edemeyeceği  ölçüde parti-devlet kaynaşması hatta özdeşleşmesi ile devlet partisi üretmesidir.

Devlet partisine dönüşen hakim parti diğer siyasi partilerin kullanamadığı devlet kaynaklarını parti çıkarları doğrultusunda kullanmaktadır. Tarafsız devlet bürokrasisi, partizan parti bürokrasisine dönüşmektedir. Bu durum liberal demokrasilerde gerçekleşen seçimlerde görülmeyen, muhalefet aleyhine, özünde anti-demokratik bir seçim süreci oluşturmaktadır. Serbest-demokratik seçim iddiası bir fantaziden öteye gidememektedir.

Bazı örnekler;

Meksika ve Devrimci Kurumlar Partisi

Hindistan ve Kongre Partisi

Japonya ve Liberal Demokrat Parti

[bitchyobjectpanda]

Başkanlık sistemi #2

Mhp parti olarak siyaset arenasından çekilmeyi hedefliyor galiba. Şimdi referandumun iki sonucu olacak ya evet, ya hayır. Bu sonuçların ne anlama geldiğini MHP tarafını nasıl etkileyeceğini tahmin edelim.

Eğer evet çıkarsa yani başkanlık sistemi gelirse; mecliste iki parti olacak iktidar ve muhalefet. Son seçimlere baktığımızda MHP 3.parti gözüküyor. Çok anormal bir oy kayması olmazsa bir önceki seçimlerin oy oranlarına baktığımızda MHP meclis dışı kalıyor.

Eğer hayır çıkarsa ve şuanki sistem devam ederse; Mhp'nin tabanı dediğimiz kadroların çoğunluğu hayır dediği bir ortamda partinin başında bahçeli varken tekrar MHP'ye oy vereceği düşünülebilir mi? Muhtemelen Mhp barajı geçemeyecek.

Yani referandumdan ne sonuç çıkarsa çıksın Mhp'nin başında bahçeli olduğu sürecek Mhp'nin meclis dışı kalacağı apaçık ortada.