url: お前は弱い。| title: 멋진 이야기 오빠 | description: original content mostly
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
BLUE CRYSTAL FROM HEAVENS
On a fine day in Urfa, Turkey, a beautiful blue gem-like stone hit to a humble field of some villager. Its colour was a great shade of blue, changing from turquoise to sapphire blue with the angle of light. The villager thought it was a piece of heaven and it had magical powers. The villager was not that naive actually, he sold the crystal piece by piece to anyone who offers money after he took his share. The villagers were last seen on news licking this mysterious pieces of crystal saying that the crystal was some kind of a healing gem. (This is the story that our lecturer told us today)
On 3rd of September, 2003, an ice crystal penetrated through a roof of a house in Ankara, Turkey. The crystal had green colour and left green traces wherever it hit by the impact of crash. The curious neighbours visited this house to see the mysterical crystal and one of them even tried to taste it. They thought it was from aliens. [Reference in Turkish]
In 2006, a loud noice was heard as if some kind of a rocket or plane crush in Sason Village, Batman, Turkey. The people were shocked by the noice. As soon as they reached to scene, they saw a crystal about 30 kilograms. The villagers were scared to touch it at first. When they had enough courage they realised that it was some kind of ice. The ice had some weed-like particles in it. So the villagers thought it was from God and had healing powers. So they shared the ice. The ice melted in 3-4 hours. One of the witnesses says that he drinked 2 kilograms of the ice which was melted and he is not sure if it came from sky or other planet. [Reference in Turkish]
The truth is, this is not a blessing from god nor something that aliens throw. And it has no healing powers. Some of readers might have guessed what it is if they have seen such incident in tv series like CSI:NY. As you may know planes fly at a high altitute where the temperature is very low, about -50 degrees celcius. Commercial airlines are not allowed to dump their waste in mid-air. Eventhough the biowaste is stored in tanks placed in aft cargo, there might be still leakage. Yeah yeah, as the biowaste freezes at that temperature a big mass of ice gathers and finally falls off. The colour green/blue is caused by the disinfectant which is a solution of copper sulphate.
So, the main idea is "Don't lick or eat whatever falls from the sky". It might be full of bacterias instead of healing powers. By the way, the neighbour in Ankara kinda reminded me of Randy of My Name is Earl who licks things to identify them.
#cool story oppar#science#jetliners#commercial aircraft#commercial airlines#airlines#aircraft#airplane#aeroplane#gem#crystal#mystery#heaven#blue#lol
5 notes
·
View notes
Photo
were you in Turkey?

4 notes
·
View notes
Text
İlk İyi Arkadaş
Daha anaokuluna gidiyordum. Daha önce misafirlikte edindiğim arkadaşlardan başka arkadaşım olmamıştı herkesi günü birlik görüyor sonra unutuyordum. Dur ya sanki birine misafirliğe gittiğimizde biriyle arkadaş olmuştum da mahalleyi gezmiştik falan? Onu iki üç kez görmüş olabilirim.Anlatırken daha da gerilere gidesim geldi. Neyse onu da başka zaman anlatırım.
Neyse anaokuluna gidiyordum. Ailemin tanıdığının kızıyla aynı sınıftaymışım. Çıkışta kızın evine gidiyordum kimi zaman. Öyle böyle sonra çok iyi arkadaş olduk. Anasınıfında yerimizi ayırmasınlar diye ağladık. Şu çocukları sevmeyen kaltak gençler olur ya, ama nedense anaokulunda çalışır bunlar. Onlardan biri vardı başımızda. Sevimliliğimizi çekemeyip bizi ayırmıştı inadına. Sonra da biz ağladık. İşte öyle iyi arkadaştık.
Bunun mal bir ablası vardı. Herkes o da çocuktu demesine rağmen bana hayvan gibi, deve gibi, iri yarı bir şeymiş gibi gelirdi. Tam bir zalım, tam bir Allahsızdı. Lan bir tane Barbie'm vardı, iki üç tane falan da kıyafeti vardı. Bunların evde de benimkinin on katı falan vardı heral. Bu ayı abla çantamı karıştırıp barbimin kıyafetlerine el koyardı. Ben de bu itden kurtulmak için onlarda da olan kıyafet ile getirirdim barbimi.
İlk lezbiyen deneyimimi de bu ilk arkadaşımla yaşadığımı söylemeden edemeyeceğim. Bir gün bu salak kızın annesi falan yoktu evde. Bu kız beni koltuğa yatırıp ağzımdan öptü lan. Iyk. İlk öpücüğümü de çaldı lan...
Sonra biz taşındık oradan. Ama abimin işi oradaydı. Biz de babamla ara sıra esnafı falan gezmeye gidiyorduk. Abime gidiyorduk falan. Neyse bi park vardı abimin çalıştığı yerin önünde. O parkın yanında da bu kızın oturduğu apartman vardı. Bir baktım ki en iyi argadaşım parkın ucunda oynuyor. Koşarak gittim yanına. Nagadar da mutluydum. Ama o kaltak unutmuş beni. Bi havalar falan. Yanında başka çocuklar vardı :( Dedim, "Gardaş napıyon?". Hahaha güldüm ettim. Kız bana ne dedi biliyor musunuz? "Konuşurken ağzında tükürükler görünüyor" Ben daha saf bebe olduğum için çok üzüldüm. Kızmadım. Asabi bir çocuk değildim birisi bir laf edince ağzının ortasına çakmıyordum. "Hakkaten öyle mi ya?" diyip günlerce kendimi konuşurken aynanın karşısında izlemişimdir. Ayna karşısında yaptığım testler sonucunda ulaştığım sonuç ise konuşurken gözüken tükürük o falliğin o an uydurduğu bir şeydir. Neyse, sonra babamın yanına gittim. Kendime cips aldırdım. Ama o zamanın cipslerinin üstünde takım logoları var. "Bunu hatırlayan liseli değildir" diyeceğim ama "Bunu hatırlayan ölmüştür" diyebilirim. Beşiktaşlı cipsimi aldım. Babam tekrar beni parka saldı. Bu sefer bu sefer bffim bir başınaydı. Bu sefer bana iyi davrandı. Fakat annesi eve çağırdı. Sonra bana dedi ki "Annem yemeğe çağırıyor. Cipsini bana ver. Ben yemeği bitirip geldiğimde birlikte yeriz." Nasıl da keriz gibi mutlu olmuştum arkadaşımla cipsimi paylaşıp tekrar eskisi gibi dost olacağım diye. Başladım parkta bir başıma beklemeye. Saatler olmuştu ki babam geldi. "Yedin mi cipsini, ne yaptın?" diye sordu. "Ben arkadaşa verdim cipsi. O yemekten gelince birlikte yiycez" dedim. Babam baktı suratıma. "Unut sen o cipsi. Kandırmış o seni" dedi. Hayatımda ilk defa kandırılmış, dolandırılmıştım. Bunu da ilk arkadaşım yapmıştı.
Sonradan duydum ki tüpçünün kızı kötü yola düşmüş. "HAHAH" dedim, "Kaltak! küçükken kandırırsan beni böyle kötü yola düşersin işte."
Bu da böyle bir anımdı. Artık başlığımız olan "Cool Story Oppar" yani "Serin Hikaye Abi swh"'ye yakışır anılarımı anlatacağım. Çok uzun yazıyorum istemeyen okumasın amk. Zaten kaç kişi takip ediyor.
17 notes
·
View notes
Photo
thrash-whiplash:
WTF?!
Everything I like is in this photo.

17 notes
·
View notes
Photo
WOW!

#high expectations asian father#asian father#asian dad#inception#inception meme#meme#memes#too damn high
52 notes
·
View notes
Photo

A typical Asian tv show title from The Simpsons S10E23 "30 Minutes Over Tokyo"
3 notes
·
View notes
Photo
(via turkishmags)
Ayın Güzeli: MUALLA
Tüm dergi içeriği bambaşkaymış.

7 notes
·
View notes
Text
Hayatımın En Sürreel Rüyasını Gördüm Lan
Nerden başlıyor bilmiyorum ama bahçede tenefüs ediyoruz. Ortaokuldan ortaokul boyunca birkaç kez konuştuğum bir arkadaşım var. Kendisi kısa, tombul, esmer ve erkektir. Neyse derslerden isyan ediyoruz. Sonra hocaların katındayız. Herkes bir hoca bekliyor. İsmi ışıllı bir hoca bekliyorlar. Bu sefer yanımda itüsözlük'ten sevdiğim bir arkadaşım var. Kendisi rüyamda sarışın. İsmi ışıllı ışıklı her ne boksa o hoca çıkıyor kapıya. Saçları kıvırcık bir kız gidip onla konuşuyor. İtüsözlük'ten arkadaş: "Işıl (artık ismi bu muydu Ahmet miydi neydi) iyi hocaymış yaa diğerleri gibi kel, şişman, çirkin değilmiş, yakışıklıymış" diyor. Bakıyorum Melih Gökçek'ten hallice, yüzü eh fakat armut vücutlu bir adam. Yani koni gibi adamdı şimdi.
Neyse sonra sınıfa giriyoruz. Yanımda yine ortaokuldan arkadaşım var. Kapıdan giriyoruz. Arkadaşım önden ikinci sıraya oturuyor. O ön sıralar Chola'larınmış. Yani travesti gibi makyaj yapan latin ablalarınmış. Ben uğraşamam onlarla deyip arkaya geçiyorum. Tahtaya bakıyorum tahtanın çeşitli yerlerinde ㅋㅋ (keke) ve ㄱㄱ (gege)yazıyor. İçimden gege yanlış lan diyorum. Arkadaşım adeta benle kanka olmuştu ve arkasına dönüp bana güvenle gülümsedi. Sonra derste birisi yüksek sesle okuyor bir şeyi. Ben de yatıyorum ve müzik dinliyorum takip etmiyorum. Yandaki arkadaş sırayla okuyorlar sıra sana gelecek diyor. Ben de biliyorum diyorum. Adeta lisedeki gibi cam kenarında oturuyorum yanımda biri var. Okunan yerde son yeri bulmakta zorluk çekiyorum. Önümdeki tek sıraya çift oturmuş. İki sıra önümde Jeajoong var. Okuma yerinde şarkı söylemeye başlıyor. Hocayı çağırıyorum yanıma. "Hoca ben bu şarkıyı biliyorum. Bu şarkı bunların albümlerinde var yeni değil bu şarkı." diyorum. Gerçi sallıyorum tanıdık geliyor sadece. Hoca da "Öyle değildir ya" diyor. Hocam bu ne ya, tüm dergi JYJ ile dolu diyorum. İlkokul ünite dergisi var elimde ve arasıra JYJ'den örnekler var. Hocam bunun Suypığ Cunyırlısını istiyorum" diyorum latife ediyorum. Hoca beni sallamazcasına gülümseyip kıçını dönüyor. Hocam "Şupo Cuniy........o" diyorum, komiklik yapmaya çalışıyorum. Hoca "Tilbe sıra sende, oku" diyor. Bakıyorum. Şiir gibi gözüken yerin altında heralde kaldık diyorum. Dizeler var yani yazının içinde. Jeajoong da o kısmı söylediğine göre. Bu arada önümdeki çocuk kalkmış gitmiş. Okuma sırası bana gelmiş. Anaaam ben bulamıyorum okuyacağım yeri. "Hocam nerede kaldık yaa" diyorum. Üniversitede edindiğim hocayla yavşakça konuşup kuğl olma çabasını ikinci kez gösteriyorum. Hoca "Değerinden" diyor. "Değerinden" ile başlayan paragraf bulamıyorum. Ve dergi benim önümde değil. Yanımdakinin önünden çekiyorum. Adeta sorumsuz piçim. Jeajoong bir paragraf daha okumuş. Hop, buluyorum. Okumaya çalışıyorum. Ama okuduklarım bir ifade etmeyecek bir biçimde kelimeleri tek tek okuyorum. Adeta okumayı yeni çözmüşten beter okuyorum. Adeta okuyamıyorum. Kelimeler tward hward falan oluyor. Jeajoong ve Junsu böyle kim okuyor lan diye bakıyor. Hocaya yaptığım komikçiliğin yanında bir de okumayı sökememiş gibi okuduğumdan aşırı derecede rezil oluyorum.
3 notes
·
View notes
Photo
"WORKING IS FOR LOSERS" - Hikikomori Toshi
108 notes
·
View notes
Photo

cruel. but funny.
17 notes
·
View notes
Photo

stole from 4chan. Qaddafi's style is unique.
12 notes
·
View notes
Photo
spektakulersehirheykelleri:
Fazla söze gerek yok.
So, the sickest thing you have ever heard is "The Human Centipede"? This is "The Human, Dog and Huge Lizard Never Ending Circulation Centipede with Pipes" sculpture.
Türler arasında boru döşemişler aga.

680 notes
·
View notes
Photo
This is what you get when you stand next to Shinee, the manager oppa will break ya neck!
0 notes