Tüm prospektüslerin sahibi-Saksı değil EczacıAnlat Bakalım?
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
An itibariyle aklımı kullanmayı bıraktım. Aklınız varsa aklınızı kullanmayın derim.
0 notes
Text
Derdiyle uyuyamayan herkesin çevresinde dertlendiğini söyleyip sonra saniyesinde uyuyanlar var ya hani bu herşeye üzüldüklerini söyleyip yola elini kolunu sallayarak devam edenler hani "Çabasız Çabalılar Kulübü".
Şimdi hep birlikte bu sanatı öğreniyoruz.
1. En acelesinden bir dert buluyoruz
2. Bu derdi aklımızın ücra bir köşesine koyup arada sırada varlığını hatırlıyoruz.Bu sorunla ilgili ne yapmamız gerektiğini hiç düşünmüyoruz, hafif efkarlanmak kâfi.
3. En önemli aşama; Derdimizi paylaştığımız kişiye sürekli durumumuzu anımsatıyoruz ve aslında ne kadar zor bir zamandan geçtiğimizi hissettiriyoruz. Çünkü iyi bir pazarlamacı ürüne hakim olmasa da nasıl satacağını çok iyi bilmeli.
4. Sorunu nasıl çözeceğimiz hiç önemli değil, bunu bilen kişilere bu konuda hep dertlendiğimizi belli etmek yeterli. Aklı yerinde ve olması gerekeni yapan insanlar olmadığımızı farkediyoruz ve çözümle hiç ilgilenmiyoruz. Bu aşama da yeni bir kaç cümleyi hayatımıza ekliyoruz; " Ben bilmem ki, tüh nasıl oldu böyle, hayırlısı olsun ne yapayım"
5. Bu cümlelerle birlikte karşımızdaki bu sorunu bizim çözmeye yeteneğimiz olmadığını anlıyor ve o düşündükçe biz yavaş yavaş olaydan sıyrılıyoruz.
6. Herkesi dert sahibi yaptıktan sonra hiç yemeden içmeden kesilmeden gayet sağlıklı öğünlerimizi tamamlıyoruz. Bu durumu "düşünmemek için yiyorum "olarak nitelendiriyoruz.
7. İştahsızlık-uykusuzluk gibi olayları da devrettiğimize göre hemen yastığımıza sarılıyoruz. Bugünü bitirdik. Derdi sattık.
8. Ertesi gün bize çözümle gelen herkesi dinliyormuş gibi yapıp, söylenenlerden işe yarayanları bir ara kullanırım belki diye raflara kaldırıyoruz.Derdimiz giderek daha da küçük yer kaplarken, hala bu duruma oldukça üzüldüğümüzü belirtiyoruz.
9. Arada bir kaç akıllı çıkıp "Sen de hiç çabalamıyorsun" derse hemen şu cevapları yapıştırıyoruz.
- Ne kadar üzüldüğümü görmüyormusun?
- Çaresiz hissediyorum, elim kolum bağlı.
- Aklım çok karışık, bişey yapamıyorum.
Ve işte oldu.
Dokuz adım da siz de iyi bir "Dert Satıcı" olabilirsiniz bu sayede yeni dert edinmekten kurtulup yastığa kafasını koyunca uyuyanlar dergahına katılma şansını yakalayabilirsiniz.
Gamsızlığı benimseyelim, sevelim, özümseyelim. Başarabiliriz.
0 notes
Text
Bihter beybimin aramızdan ayrılışının 12. yılını karadut şarabı ile yad edelim dilerseniz.
#yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek#geceye not#bihter ziyagil#sen bihter ziyagilsin aptallık etme#nerdenbilimben#nedensiz#aşk ı memnu#bihterler ölmez
17 notes
·
View notes
Text
Uzun zaman sonra merhaba 🖐🏻
Yazmayalı herkes mutsuz herkes hissiz herkes yabancı herkes hiçkimse olmuş. Tumblr bile hissiz olduysa yapılacak ne kalmıştır bir düşün.
O zaman sövelim gelmişine geçmişine.
5 notes
·
View notes
Text
Bu dönemde sağlık çalışanı olmak dokuz aydır anneye sarılmamaktır. Dünya iyileş artık...

16 notes
·
View notes
Text

Birlikte baharatlı cips yiyebileceğim birini buldum 🐥 Bu da "Tema Vakfı Ağlıyordu" temalı özel gün çiçeğimiz 😇
5 notes
·
View notes
Text
Evet uzun zamandır yazmıyorum...
Epeydir kendimle de konuşmuyorum, ne kadar keyifliymiş "mış" gibi yapmak, bunun tadına varıyorum...
Derken bir kum yığının 1. Yılı doluveriyor zaman mezar taşını yaptırmaya geliyor.
Toprak otursun diye beklemek gerekirmiş, toprak oturana kadar sende sanki toprakla birlikte yavaş yavaş otururmuşsun sonra zaman o "ölüm" ün oraya çakıldığını ispat etmek için bir "taş" istermiş, mermerden bembeyaz...
Hani dersin ya " o yine evde ucu yırtılmış tülbentini dikiyordur" ya da " balkondan insan kalabalığını izleyip,uyukluyordur"...
İşte o mermeri çaktıktan sonra orda olduğuna inanmanı hiç bir şey sağlayamıyormuş... Hele ki o an omzunu birine yaslayıp hıçkıra hıçkıra ağlayamadan duruyorsan ve tek başınaysan ve ne yazıktır ki o mermeri çakmaya gelen tek sen olmuşsan... İşte o zaman "mış" gibi yapamıyorsun...
Sonra değişiyor renkler... Ucu yırtık tülbentler sararıyor, balkonun ışığı sönüyor...Bir bakmışsın o günde bitmiş. Ölen ölmüş yıl olmuş sen akmışsın zamanla, akıtmışsın tüm hayatındakileri, etrafına bakıyorsun aslında senin kontrolün olmasa herşey balon gibi patlayabilirmiş...
Bırakıyorım iplerimi hiç olmazsa bu gece bunu hakettim...
En güzeli onu öpmek, kendi omzuma bakıyorum öpüp başımı yaslıyorum.
En anlamlı cümle "sana sen gerek, sana tek 'Allah' diyip kendi omuzlarına güvenmek gerek"...
#ölüm yıl dönümü#ölüm#ölümden#sevdiklerini topraktan önce hatırla#hayatakarken#geceye not#sen buralarda yokken
14 notes
·
View notes
Text
Kimseyi hiç bir şeye ikna etmeye uğraşmayacak kadar iyi hissetmek. 🤩
10 notes
·
View notes
Text
Sadece gitmek... Kimseye görünmeden vicdan azabı duymadan acı vermeden acı çektirmeden yola koyulmak lazım.
Bağlılık saçmalığı ruhumuza işlendi diye birilerini hayatımıza çivilemek ya da illa aile kurmak sonrasında televizyonu da zincire ekleyerek kalabalık yalnızlığımızı sürdürmek mi olayımız?
Güya sen elmasın ya hani hatta üstüne bir de yarımsın ya hemen arayışa başlıyorsun...
Birini o elmanın yarısı yapabilmek için kendini de karşındakini dilim dilim kesiyorsun, sonra birleştirebilmek için ince ince traşlıyorsun. Ta ta taam OLMADI!
"Ruh eşi" hayat dediğin deneyimi hakkıyla tamamlayabilmen için yol arkadaşın olur, daha çok pişmek daha çok olgunlaşmak daha iyiye ulaşıp döngüyü tamamlaman için yanında yoldaşın olur, hayatın farklıklarını, düzlüklerini keşfedersin. Maneviyatını evreni anlamak için kullanır, dünyevi zevkleri paylaşabilmek için de başka bedenle bir olmanın muazzam tadını alırsın.
Senin o "yarım elma" dediğin birlikte oturup manasız dizileri izleyip duygusuz,ateşsiz, sevişip uyumaktan ibaret. İşte o yüzden çoğu çocuk sevgisiz, ruhsuz ,doyumsuz ,aşkla yapmadığın merakla kavramadığın her çocuk tuzsuz tatsız.
Kendine kendinden başka yol yok. Elmanın yarısı da yok sen zaten yarım da değilsin elma da değilsin.
Bu iletinin manasızlığı da tam burda, bunu yaşamayacağım saçma sapan bir yerde oturup kendimce olması gerekeni yazıyorum. Ne işe yarıyor?
Gidelim...Hatta herkes kalsın ben gideyim. Yolları şehirleri görelim birbirimizi bırakalım artık...
44 notes
·
View notes
Text
"Elektrikler kesilince mutlu olmak" halimin özeti.
bazen elektrikler kesilince her şey yeni baştan başlayacakmış gibi hissediyorum mayk.
her şey o kadar güzel bir şekilde sessizleşiyor ki o ilk anda; karanlığın kölesi, dinginliğin bağımlısı olduğumu yinelettiriyor bana her defasında.
46 notes
·
View notes
Text
Annemi kaybettim... İkinci annemin toprağını severken öğrendim bacaklarımın aslında yükümü taşımadığını... Gece o mezarlıkta tek başına nasıl yatar diye düşünürken öğrendim çaresizliği... Eşyalardan kokusu gitmeden, oturduğu yerin izi silinmeden silinip gidebilirmiş insan.
Ağzıma çalınan ballara kan yağdığı için katılaşıyorum, kırılganlığıma inat. Yazmaya içim varmasa da gözümde donan damlalara ihtiyacım olduğu için yazıyorum, artık sadece yazdıklarımı okurken çözülüp dökülebiliyor... Ağlamak nimetmiş... Ağlayamıyorum.
8 notes
·
View notes
Photo
Kadın'ı anlatma ihtiyacı duyduğumuz boktan bi zamanda birbirimize ne çok misyon yüklüyoruz.
Umarım boktan püsürden hayatlar seçersiniz.

Bir Kadın Değil Bir Hayat Seçersiniz
“Bir erkeğin düşünsel yeteneği, estetik birikimleri ne olursa olsun, hayatta durduğu kat, içine doğduğu kattır, tanıdığı ilk kadının, annesini onu bıraktığı kat.
Giyim zevkinin bulunmadığı bir bahçede doğduysanız, giyim zevkinizin gelişmiş oldugu bir bahçeye sizi ancak bir kadın götürür.
Sofralarını inceliklerle donatılmadığı bir katta doğduysanız, incelikli sofralarin bulundugu kata sizi götürecek olan da bir kadindir.
Birlikte oldugunuz kadın değiştiğinde, değişen yalnızca bir kadın degildir, hayatın neredeyse bütünü değişir, bir başka kata, bir başka bahçeye geçersiniz, orada herşey farklıdır. Dinlediginiz müzik, okuduğunuz kitap, yediginiz yemek, gittiğiniz yerler, buluştuğunuz arkadaşlar, hatta taktığınız kravat bile değişir.
Bir erkeği hayatın içinde kadınlar gezdirir, hayatın katları arasında kadinlar dolaştırır.
Zevkli bir kadina rastlarsanız zevkiniz, Bilgili bir kadina rastlarsanız bilginiz, Esprili bir kadina rastlarsaniz espriniz, Zeki bir kadina rastlarsaniz zekâniz gelişir;
Yeni huysuzluklar, kaprisler, kavga nedenleri, acılar da öğrenirsiniz.
Hayat, kutsal kitaplarda anlatıldığı gibi kat kattir;
Babil'in asma bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir. Bir terastan bir terasa sizi kadinlar götürür. Ve, bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat, yanınızdaki kadının terası, manzarası, hayatıdır; hayatın hangi katında durduğunuzu, yanınızdaki kadının durduğu kat belirler.
Hayatınız, seçtiğiniz kadındır.
’‘BİR KADIN DEĞİL BİR HAYAT SEÇERSİNİZ ÇÜNKÜ”
Ahmet Altan
75 notes
·
View notes
Text
Tartışmasız.
açık hava konserleri ve otogarlar insanların hayatları boyunca verdikleri en yanlış kararların adresidir tartışmasız
14 notes
·
View notes
Photo

Kimse sana uğraş bulmuyor mu kuzuum... Gel kitap okuyalım,kimseye ilişme gel... (Egom ve ben)
19 notes
·
View notes
Text
Menstrüasyon dönemimde herşeye muhalefet şeklim.
(O yaka kartında ismimin yazdığından şüpheleniyorum).
16 notes
·
View notes