Tumgik
#şifalı yaprak çeşitleri
Text
Sağlıklı Yaşam İçin En İyi 15 Tıbbi Şifalı Yapraklar
Şifalı yapraklar, etkili tedavi için Hint Ayurveda tıbbında en sık kullanılan bileşenlerdir. Bu makalede, Ayurveda tıbbında bitkisel ilaç olarak kullanılan veya daha önce kullanılmış geleneksel ilaçlar ile mutfak amaçlı kullanılan bitkilerin ve yaprakların bir listesini içerir.
Şifalı Yapraklar Nelerdir? Nasıl Kullanılmalılar?
Tulsi / Fesleğen Yaprakları
Fesleğen yaprakları Hindu kültürünün bir parçasıdır ve astım tedavisinde çok faydalıdır. Ocimum tenuiflorum bilimsel adlı Fesleğen bitkisine ait şifalı yapraklar aromatik çok yıllık bitki sınıfındandır ve yaygın olarak Ayurveda’da kullanılan bir bitki çayıdır.
Nane yaprağı
Nane yaprağı Ayurveda tıbbında kullanılan popüler bir bitkidir ve yaz aylarında vücudunuzu serinlettiği bilinmektedir. Nane yaprakları, kanı arındırır, sindirim ve ağız sağlığını destekler. Ayrıca bu şifalı yapraklar bitkisel çay olarak tüketilmektedir.
Bael Yaprağı
Bael ağacı veya Aegle marmelos, Hindistan alt kıtasına özgü olan Hindular için kutsal bir ağaçtır. Yaprak Ayurveda tıbbında önemli bir bitkidir, sindirim sistemine yardımcı olur, kan şekeri, Astım ve kabızlığı yönetir. Aktarlardan temin edilebilir.
Giloy yaprakları
Giloy Yaprakları genel olarak sağlıklı vücut için ayurveda dahil birçok alternatif tıp ilminde bileşik olarak kullanılır ve giloy kökünün suyu sağlık sorunlarının çoğunu tedavi edebilir. Tinospora cordifolia ayrıca Ayurveda’daki en kutsal bitkilerden biri olarak kabul edilir.
Baget Yaprakları
Baget ağacı yaprakları geleneksel bitkisel ilaçlarda kullanılır. Genç yapraklar bitkinin en besleyici kısmıdır ve hastalıklarını tedavi etmek için potansiyel özellikleri barındırdığı bilinmektedir.
Nirgundi yaprakları
Nirgundi veya Beş yapraklı iffet, soğuk algınlığı için en iyi doğal çözümlerden birisidir ve aynı zamanda sivrisinekleri kontrol etmek için kullanılır. Şifalı yapraklar, bronşiyal astımı, zihinsel bozuklukları, sindirim gücünü ve kadın sağlığı sorunlarını tedavi etmek için geleneksel Ayurveda bitkisel ilaçlarında kullanılmaktadır.
Papaya Yaprağı
Papaya yaprağı, Hindistan’da Dang humması tedavisinde doğal ilaç olarak kullanılmaktadır. Yaprak suyu karaciğer için faydalıdır, şeker hastalığında kullanılır ve sindirimi destekler.
Neem yaprağı
Neem Yaprakları, cilt ülserleri, bağırsak solucanları, ateş ve diyabet gibi sağlık sorunları ile cilt yararlarının tedavisinde alternatif tedavi olarak kullanılmaktadır. Neem meyveleri ve tohumları, çeşitli terapötik amaçlar için geleneksel olarak kullanılan neem yağı kaynağıdır.
Defne yaprağı
Defne Yaprağı, Hint mutfağının en yaygın bileşenidir ve birçok doğal vitamin ve mineral içerir. Şifalı yapraklar; sindirimi destekler, cilt bakımında kullanılır, saçları kuvvetlendirir ve düzenli ve rahat uykuyu destekler.
Stevia Yaprağı
Stevia Yaprağı, kan şekeri seviyelerini, böbrek hasarını ve vücut şeker oranını düzenlemeye yardımcı olan doğal tatlandırıcıdır. Bitkiye ait şifalı yapraklar geleneksel olarak Brezilya’da doğal şeker veya tatlandırıcı bitki olarak kullanılır.
Kına Yaprakları
Kına Yaprakları, saç, cilt ve tırnak bakımında kullanılır. Ayurveda tıbbında kullanılan şifalı yapraklar: sarılık tedavisinde ve cilt hastalıklarında en iyi doğal reçete olarak bilinir.
Patharchatta Yaprağı
Bryophyllum pinnatum; böbrek taşları, hipertansiyon, baş ağrısı ve yaraların geleneksel tedavisi için kullanılır.
Kişniş yaprakları
Kişniş Yaprağı çok zengin su, mineral, vitamin, karbonhidrat ve protein kaynağıdır ve ayrıca antioksidan görevi görür. Taze şifalı yapraklar iyi bir A, C ve K vitamini kaynağıdır.
Köri yaprakları
Hint mutfağında körilerde baharat olarak kullanılmasının yanı sıra sağlık yararlarına da ev sahipliği yapar. Koyu yeşil yapraklar kan şekeri seviyesini düşürmeye ve sindirimi arttırmaya yardımcı olan C vitamini, lif ve diğer minerallerle doludur.
Sağlıklı Yaşam İçin En İyi 15 Tıbbi Şifalı Yapraklar
0 notes
fenrees · 4 years
Text
Kükürt Nedir?
Toz ve sıvı halde kullanılabilen ve periyodik tablodaki elementlerden biri olan kükürt, keşfedilmesinin uzun sürmesi ile de dikkatleri üzerine çekmiştir. Periyodik tablodaki simgesi “S” olan bu element; tarım, tıp ve daha pek çok sektörde aktif olarak kullanılmaktadır. Peki, genel anlamda kükürt nedir? Özellikleri nelerdir? Sizlere tüm bu detaylardan bahsetmeye çalışalım.
Kükürt Ne Demek?
youtube
Kükürt nedir? Kısacası bir element diyebiliriz. Aynı zamanda kükürtün insan sağlığına olan faydasını saymakla bitiremeyiz. Ancak tabi ki kullanım şekli de oldukça önemli. Bunu en çok etkileyen durumlardan bir tanesi de, kükürtün bir element olmasıdır. Peki, kükürt hakkında bilinmesi gerekenler nelerdir?
Sağlığa faydası olan ve bu alanda sıklıkla kullanılan bir elementtir.
Tarım alanında da sıklıkla kullanılır. Özellikle meyvelerin şerbetinin çıkarılması açısından çok önemlidir.
Toz veya sıvı şekilde de kullanılabildiğini biliyoruz. Bu çerçevede kullanım alanları da oldukça çeşitlidir.
Kükürtün farklı dillerdeki anlamı da çeşitleniyor. Ancak Latince’deki anlamı, “yanan taş” olarak bilinmektedir.
Simyacıların da bu gizemli elementi “felsefe taşı” olarak simgelemesi, kükürtün değerinin her geçen dönem daha fazla artmasına sebep olmuştur.
Ö 2000 yılı civarında bir keşif tarihine sahip olan bu element, farklı özellikleri ile de dikkat çekmektedir.
Kükürtün kullanım alanları ve özellikleri çeşitli. Bunu anlayabiliyoruz. Peki, kükürtün özellikleri nelerdir?
Kükürtün Özellikleri
Tarımdan, tıp alanına kadar pek çok sektörde ve faaliyet alanında aktif olarak kullanılan kükürt, yanma özelliği ile de dikkat çeker. Ancak kullanımı konusunda da çok dikkatli olunmasında fayda vardır? Peki, kükürtün özellikleri nelerdir?
Kükürtün saf hali, saydamdır. Ancak tam saydam diyemeyiz. Yarı saydam olarak adlandırılmaktadır.
Elektriği iletme özelliği bulunmamaktadır.
Kükürt, kullanım alanlarında kullandığında, sarı veya sarının farklı tonlarında olabilir.
Katı bir maddedir. Ancak kullanım alanlarında toz veya sıvı olarak tercih edilebilmektedir.
Herhangi bir kokusu veya tadının bulunmadığını da net bir şekilde söylemek mümkün.
Kükürt Dioksit olarak adlandırılan SO2, yanan bir maddedir. Bu haliyle de sıklıkla kullanılmaktadır.
Oda sıcaklığında bir reaksiyona girmesi mümkün olmayan kükürt, neredeyse bütün elementler ile bir bileşik oluşturabilme özelliğine sahiptir. Bu elementlerden en çok bileşik kurulanı, hidrojen ve oksijendir.
Patlama ve yanma özelliği ile ametal olarak dikkat çeken bir elementtir.
Yukarıdaki özellikler ile dikkat çeken kükürt elementi, pek çok farklı alanda sıklıkla kullanılıyor. Peki, kükürtün kullanıldığı alanlar nerelerdir?
Kükürtün Kullanıldığı Alanlar
Yukarıda, kükürtün tıp ve tarım gibi pek çok alanda sıklıkla kullandığından bahsedildi. Ancak elbette ki bu yeterli değil. Bunun yanında kullanılan pek çok alan ve madde var. Şimdi sizlere bunlardan bahsetmeye çalışalım.
Endüstriyel üretimin gerçekleştirildiği pek çok alanda, üretimin gerçekleştirilmesi için kullanılan bir maddedir. Kullanıldığı alanlarda en sık tercih edildiği hal ise, Sülfürik Asittir.
Sanayi, tıp ve tarım alanlarında kullanılan Sülfürik Asit, milyonlarca ton kükürt ile meydana getirilebilmektedir.
Barut, kibrit ve havai fişek üretiminde,
Kimyasal ve tarımsal ürünlerin üretilmesinde,
Petrol ve temizlik ürünlerinin üretiminde,
Kozmetik sektöründe ve şampuan üretiminde,
Gübre ve hayvan ilaçlarının üretiminde,
Reçine, kauçuk ve yapıştırıcı üretiminde ve daha pek çok ürün ile sektörde kullanılan bir elementtir.
Kullanım alanlarının geniş olması ve endüstriyel ürünlerin üretiminde kullanılması, kükürtün insan hayatındaki önemini bizlere net bir şekilde göstermektedir. Bununla beraber kükürtün bu alanlarda farklı şekillerde kullandığı da biliniyor. Peki, kükürt çeşitleri nelerdir? Sizlere bunlardan bahsedelim.
Kükürt Çeşitleri
Kükürtün iki önemli hali vardır. Bu haller ise toz ve sıvıdır. Ancak elbette ki bu halleri, kükürtün pek çok farklı çeşide sahip olmasına yardımcı olmuştur. Peki, kükürt çeşitleri nelerdir?
Doğal ortamlarda kullanılan kükürt,
Mikronize olan toz kükürt,
Granür haldeki kükürt,
Toz haldeki kükürt,
Madeni anlamda kullanılan kükürt,
Sanayi sektöründe kullanılan kükürt,
Tarım alanında kullanılan kükürt,
Yaprak kükürt ve farklı çeşitlerde kullanılan kükürtler bulunmaktadır. Bu kükürtler, yukarıda belirtilen alanlarda kullanılmaktadır.
Kükürdün kullanım alanları ve çeşitlerini detayları ile birlikte öğrendik, Pek, kükürtün faydaları nelerdir? Faydalar hangi ölçekte çeşitlenmektedir. Sizlere bunlardan bahsedelim.
Kükürtün Faydaları
Hayatımızın her alanında karşımıza çıkan bir madde olan kükürt, faydaları ile de dikkatleri üzerine çekmektedir. Peki, kükürtün kullanıldığında sağladığı faydalar nelerdir?
Termal tesislerde insanlar rahatsızlıklarının geçmesini beklerler ve sık sık bu tesisleri ziyaret ederler. İşte termal tesislerde kullanılan suyun içerisinde kükürt bulunur. Bu nedenle faydası ortadadır.
Vücutta kendi oluşan toksin maddelerin temizlenmesinde kullanılır.
İnsan derisini onarır ve bağ dokularındaki gelişimi daha hızlı hale getirir.
Saçların güçsüz olduğu durumlar olabilir. İşte bu durumda kükürt takviyesi tercih edilmektedir.
Oksijen dengesinin olması gereken oranda tutulmasını sağlar ve aynı zamanda karaciğerin safra salgılaması için gerekli olan fonksiyonları aktif hale getirir.
Romatizma, bel ağrıları ve egzama gibi çeşitli deri rahatsızlıklarının tedavi edilmesinde kullanılan şifalı suların içerisinde de kükürt bulunur. Bu sebeple kükürtün önemi büyüktür.
Yukarıda adı geçen faydaları insanlara sağlayan kükürt, yalnızca faydaları ile dikkat çekmez. Bazı zararları da bulunur. Şimdi sizlere bu zararlardan bahsetmeye çalışalım.
Kükürtün Zararları
Kükürtün faydaları kadar zararları da bulunur. Üstelik bu zararlara dikkat edilmezse, pek çok problem ile de karşılaşılması asla sürpriz olmayacaktır. Peki, nedir bu zararlar?
Bazı ilaçların içerisinde kükürt bulunur. Böylece yan etkilerinin tesirleri çok yüksek seviyeye çıkabilir. Sağlık Bakanlığı ise bu konuda kişileri şiddetli bir şekilde uyarmakta ve mutlaka doktora başvurulması gerektiğini vurgulamaktadır.
Böbrek problemi yaşayanlar için kükürtün zararı çok büyüktür. Çünkü ideal düzeyde kullanılmayan kükürt, böbrek problemlerini ortaya çıkarmaktadır.
Astım hastalarını etkileyen pek çok durum var. Kükürt maddesinin bu hastalar tarafından solunması, hastalığı daha şiddetli hale getirebilmektedir.
İlaçların yan etkileri çok önemli. Bu nedenle kükürt barındıran ilaçlar, midenin zarar görmesine de sebep olabilir.
Bunlara ek olarak, bağırsaklardaki problemler, baş dönmeleri, alerjik rahatsızlıklar, yorgunluk problemi, ağız içerisinde yara ve şişlik gibi problemlerin oluşmasında, kükürt etkili olabilir. Bu nedenle konuya gereken hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir.
İnsan sağlığı için faydası kadar zararı da olan kükürtün dikkatli bir şekilde kullanılması gerektiğini net bir şekilde söylemek mümkün. Arsenik elementinin de kükürt gibi insan vücuduna zararları çok büyüktür. Detayları içeriğimizden öğrenebilirsiniz.
Sizlere bu içeriğimizde; kükürt nedir? Özellikleri nelerdir? Faydaları ve zararları nelerdir? gibi soruların cevaplarını vermeye çalıştık. Aynı zamanda kükürtün kullanımında dikkat edilmesi gereken durumlardan bahsettik. Umarsız size ve çevrenizdekilere fayda sağlayacak bir içerik oluşturabilmişiz ve sizlere yararlı olabilmişizdir.
Kaynak: https://www.zovovo.com/kukurt-nedir/
0 notes
Text
Yavşan Otu Nedir, Ne işe yarar?
Yavşan Otu Nedir, Ne işe yarar?
Latince isimi Veronica chamaedrys olan, İngilizce’de germander speedwell, bird’s eye speedwell ve speedwell isimleriyle hatıralan yavşan otu, Türkçe’de apse otu, oğlan otu, at teresi, miskotu ve yara otu gibi çeşitli isimlerle de bilinir. Çiçekli nebatlar familyasının çeşitlerinden biridir. Takriben olarak 500 adet türü bulunur. Önceden sıracaotugiller familyasında sınıflandırılan yavşan otu, yavşan (artemisia) ile karıştırılmamalıdır.
  Yavşan otu, 50 santimetre uzunluğa kadar erişebilir ancak çoklukla daha kısadır. Yaprakları karşılıklıdır, bu arada üçgenimsi ve kenarı tırtıllıdır. Bu yapraklar, 2-5 cm uzunluğunda, 1-2,5 cm genişliğindedir ve koyu yeşil renktedir. Yaprak sapları kısa olur. Çiçekleri açık maviden mora uzanan tonlardadır. Üzerinde beyaz çizgi bulunur. Tam ortasında ise 2 adet pembe renkli döllenme tozluğu vardır. 4 adet küçük taç yaprağının her biri 8-12 mm genişliğindedir. Koparıldıktan kısa bir müddet sonra solar. Sırf bu yüzden, “insanoğlunun sadakatsizliği” mananına gelen Almanca “Männertreu” ismiyle de anılır.
Johann Franke, 1690 seneninde sadece yavşan otu üzerine altı yüz sayfalık kitap yazmıştır. Yaşar Kemal’in romanlarında da isimi sıkça geçer. Tadının acı olmasından dolayı zor yendiğini, ancak tereyağı ile tüketilebileceğini vurgulamak için şöyle bir atasözü söylenmiştir: “Yağ ile yavşan, sirke ile tavşan.” Bu söz, Kayseri’de “Yaş ile yavşan yenir, yağsız tavşan yenmez.”; Nevşehir’de “Yağınan yavşan yenir, kaldı ki davşan”; Yozgat’ta ise “Yağınan yavşan yenir” şeklinde söylenir.
Söylentiye göre, 16. asırda yakalandığı egzamadan ne yapsa kurtulamayan bir kral, bir çobanın ona verdiği yavşan otunu çay yaparak içtiğinde iyileşir.
Bir başka söylentiye göreyse, çok daha önceki vakitlerde, uzun yol yürüyenler ayaklarına bu otu bağladıkları içi hiç yorulmazlar, yolda karşılaştıkları hayvanlar onlara zarar vermez.
Yavşan otu nerede yetişir?
Daha çok Asya, Kuzey Amerika ve Avrupa’da yetişir. Yarı güneşli, yarı gölgelik yerler, ormanların seyrekleştiği bölümler, yol kenarları, çim, çimenlik ve meralarda daha iyi meblağ. Hızlıca dağılır. Otun yarısı hemzemin şekilde yere tutunurken, diğer yarısı yerden yüksektedir. Bu, yavşan otunun diğerlerinden ayıran bir özelliktir. Gövdenin yere uzanan bölümü kök salarak yerde kümeler oluşturur.
İlkbahar veya güzde biraz gölgelik bir yere ekildiğinde hiçbir ekstra gayrete ihtiyaç duymadan dağılır. Duvar çatlaklarında bile yetişir. İlkbaharda ve yazın ilk dönemlerinde çiçeklenir. Çok sıcakta ve soğuk havalarda yapraklar dökülse de bir sonraki sezonda yine çıkar. Tazeyken kokusu yoktur. Kurumasının hemen peşinden güzel kokmaya başlar.
Yavşan otunun kullanım alanları
Yavşan otunun kökleri haricindeki her yeri, çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır.
  Mayıs ayından Eylül ayına kadar toplanıp temizlenmeli ve kurutulmalıdır. Bitkinin şifalı bölümü, yaprak ve çiçekleri Güneş altında kurutulmamalıdır. Kesin, gölgede kurutulmalıdır. Kurutma müddeti çok ehemmiyetlidir, şifasını kaybetmemesi için eterik yağlarını savunması gerekir. Bu yüzden uzun kurutma müddetleri zararlıdır. Sadece kökler Güneş altında kurutulabilir. Kurutma sonrası yüzde yüz paketlenmelidir. Aktarlarda açıkta satılan otların tesiri ve kalitesi azalır.
Yavşan otu, kaşıntıyı önler. 1 litre kaynar suya konacak bir avuç yavşan otu, banyo edilecek su ile karıştırılıp duş alınırsa, kaşıntı ortadan kalkar.
Yavşan otu, tıkalı bronşları açma özelliği sayesinde geçmişte astım rehabilitasyonunda dahi kullanılmıştır. Çiçek ve kızamık hastalıklarının iyileştirilmesinde de hissesi vardır.
Sinir sistemini savunmak, metabolizmayı hızlandırmak ve kardiyovasküler hastalıklara karşı dirençli olmak için yavşan otu çayı tüketilebilir. Bu çay, iki tatlı kaşığı kurutulmuş, ince kıyılmış yavşan otunun, 400 ml kaynar suya ilave edilmesiyle hazırlanır. Çay, 10 dakika demlenmeye bırakılır, süzüldükten sonra içilir. Yavşan otu çayının çeşitli rahatsızlıkları gidermek için yapılan başka çeşitleri de vardır. Aşağıdaki malzemeler kullanılarak biraz önce söz edilen şekilde de hazırlanabilir:
Kaşıntı önleyici çay:
30 gr Yavşan otu
20 gr Menekşe otu
20 gr Papatya çiçeği
20 gr Ladenotu
10 gr Karahindiba kökü
Sedef çayı:
30 gr Isırgan kökü
30 gr Karahindiba otu
20 gr Sofur sapı
20 gr Yavşan otu
20 gr Biberiye
Bronşit çayı:
20 gr Menekşe otu
20 gr Yavşan otu
20 gr Kekik
20 gr Asabi ot
20 gr Çuhakökü
Bellek kuvvetlendirici çay:
20gr Eğri kökü
20gr Papatya çiçeği
20gr Yavşan otu
20gr Biberiye yaprağı
20 gr Kılıçotu
Yavşan Otunun Yararları
Yapısındaki iridoid glikozitler sayesine romatizmal hastalıkların rehabilitasyonunda kullanılır.
Siyatik rehabilitasyonunda tesirlidir.
Metabolizmayı hızlandırır.
Kanı temizler.
Kardiyovasküler hastalıkların rehabilitasyonunda tesirlidir.
Gut hastalığına karşı tesirlidir.
Karaciğer problemlerine karşı savunma sağlar.
Öksürük ve bronşit rehabilitasyonunda kullanılır.
Birleşimindeki flavonitler sayesinde mide ve bağırsak rahatsızlıklarından olan yakıntıları azaltır.
Ülserin rehabilitasyonunda tesirlidir.
Gastrit rehabilitasyonunda tesirlidir.
Mide zarının kendi kendini yenilemesi ve onarmasına yardımcı olur.
İştah açar.
Taze halinden ele geçirilen eterik yağı ile balgam söktürür.
İdrar söktürür. Bu özelliğin daha etkin olması için maydanozla beraber kaynatılıp içilebilir.
İdrar torbası iltihaplanmalarını engeller.
Hazmı kolaylaştırır.
Bağırsak kurtlarının düşürülmesine yardımcı olur.
Mikropları öldürür.
Birleşimindeki saponinler sayesinde soluk yolu rahatsızlıklarının rehabilitasyonunda tesirlidir. Nefes darlığı çekenler için birebirdir.
Algıyı açar.
İshali önler.
Krampları geçirir.
Ateş düşürücüdür.
Kaşıntıya karşı tesirlidir. Demlenmiş çayı ile banyo yapılırsa kaşıntıyı geçirir.
Egzama ve sedef hastalığının rehabilitasyonunda tesirlidir.
Doğal bir saç bakım kürüdür.
Antiseptiktir.
Yaprağının yakısı kullanılarak vücuttaki yaralar iyileştirilir.
İrinleri önler. Yavşan otunun suyu ile ağızda gargara yapılırsa, ağız ve boğaz irinlerini rehabilitasyon eder.
Baş ağrısını ve kulunçlardaki tutulmaları keser.
Regl söktürücüdür. Ayrı olarak, kadınların regl dönemlerini daha rahat geçirmesini de sağlar. Bu tesir için mısır püskülü ile birlikte kaynatılabilir.
Hayvanların çok sevdiği bir ottur. Süt veren hayvanlara yedirildiğinde, sağılan sütün daha şifalı olmasını sağlar.
Bebek pişiğine iyi gelir.
Sinir sistemini savunur. Sinir zayıflığına iyi gelir.
Uykusuzluğu önler.
“Avanos yavşanı” yüksek tansiyona iyi gelir. (Her yavşan türü bu özelliğe sahip değildir)
Yavşan Otu Nedir, Ne işe yarar?
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
Türk Fitoterapi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ekrem Sezik, ıhlamurun, daha çok soğuk algınlığının belirtilerini azaltıcı ve hastayı rahatlatıcı etkileri için kullanıldığını hatırlatarak, "Ihlamur içmek için hasta olmak beklenmemelidir. Günde birkaç kupa ıhlamurun, keyif çayı olarak içilmesinde yarar bulunmaktadır" dedi. Prof. Dr. Sezik, "Kış aylarında çay olarak en çok kullanılan bitkilerden biri olan Ihlamur'u Avrupa İlaç Kurumu soğuk algınlığının ve stresin belirtilerini hafifletici olarak kullanılabileceğini kabul etmiştir. Ihlamur halen soğuk algınlığının belirtilerini azaltıcı, ter verici ve hastayı rahatlatıcı etkileri için kullanılmaktadır. Hastalık sırasında günde 4 kupa ıhlamur içilmesi yeterli olmaktadır. Ihlamur şifalı bir bitkidir" dedi. Ihlamur'un genellikle aktar ve baharatçılarda yer aldığını, çuval veya kutuların içinde, 'çiçek ıhlamur', 'ıhlamur', 'yaprak ıhlamur' gibi çeşitleri ile satıldığını belirten Prof. Dr. Ekrem Sezik, "Çiçek ıhlamur, sadece çiçekleri taşır. Ihlamur, çiçek yaprağını da taşıyan çiçeklerdir. ‘Yaprak ıhlamur’ ise ıhlamur ağacının yapraklarını bol miktarda taşıyan bir karışımdır. Yani çiçek, çiçek yaprağı ve yapraklar beraberce bulunur" dedi. Ihlamur'un aktar ve benzeri dükkanlardan alınmamasını tavsiye eden Sezik, hazırlanması konusunda ise "2 gram kadar ıhlamur veya 1 poşet ıhlamur, porselen veya cam bir demliğe konur, üzerine 1 su bardağı kaynamaya yakın sıcaklıktaki su ilave edilip, 5-10 dakika çay gibi demlenir ve içilir. Daha kolay ve kullanılışlı bir yol ise; 1 poşet ıhlamur kupaya konur üzerine kaynamaya yakın sıcaklıktaki su ilave edilir, 5-10 dakika kadar bekletilip içilir. Kupanın üzeri taşıdığı uçucu yağın kaybolmasını önlemek için kapatılmalı, yapısında bulunan müsilajı poşetten tamamen çıkarmak için de poşet sıkılmalıdır" dedi. Prof. Dr. Sezik, Ihlamur'un daha uzun bir sürede bekletilmesi halinde yapısındaki maddelerin değişmesine paralel olarak sarı olan renginin kırmızıya dönmeye ve kendine has kokusunu da kaybetmeye başlayacağını kaydetti. Sezik, "Bu, istenmeyen bir durumdur. Eğer yaprak taşıyan bir ıhlamur kullanılırsa, ilk demleme anından itibaren çözelti kırmızı renkli olur. Bu nerkte ıhlamur zararlı değildir, ama yararlı etkisi, yapısındaki maddeler değiştiği için azalmış, ayrıca hoş kokusu ve tadı da kaybolmuştur" dedi. Ihlamur içmek için hastalık halini beklemeden keyif çayı olarak da kullanılabileceğini belirten Sezik, "Ihlamurun rahatlatıcı etkisinin de olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla, ıhlamur içmek için hasta olmak beklenmemelidir. Günde birkaç kupa ıhlamur içilmesinde yarar bulunmaktadır" diye konuştu. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
FASULYE Bir yıllık | 0,5-4m | 6-9 Aylar | Ca,Ho,Na | Zehirli Fasulye, Bohne, Phaselus vulgaris  Sırık fasulyesi Bahçe fasulyesi Familyası: Baklagillerden, Schmetterlingsblütengewaechse, Fabaceae (Leguminosae)  Drugları: Fasulye kapçığı (kapsülü): Phaseoli pericarpium-frutus phaseoli sinesemine Fasulye meyvesinin tohumları çıkarıldıktan sonra kapçıkları (kapsülleri) kurutularak, çay, tentür veya natürel ilaç yapımında kullanılır. Botanik: Fasulyenin asıl vatanı orta ve güney Amerika olup, buradan 1685 yılında İspanyollar tarafından ispanyaya getirilmiş ve oradan önce Avrupa’ya, sonrada bütün dünyaya yayılmıştır. Günümüzde 70’in üze¬rinde fasulye çeşidi bulunmaktadır. Fasulyenin genellikle beyaz renkte olanı tercih edilmektedir, fakat kırmızı, siyah, kahverengimsi ve üzeri de¬senli olan çok çeşitleri mevcuttur. Türkiye’de genellikle ayşekadın, barbunya, horoz ve çalı türleri tanınmakta ve yetiştirilmektedir. Fasulye¬nin yaprakları üçü bir arada uzun bir sap üzerinde olu, her biri yumurta şeklinde, uçlara doğru sivri, kenarları bütün, ortada bir ana ve ondan kenarlara doğru yay şeklinde uzanana yan damarlar bulunur. Yaprakları 7-20cm büyüklüğünde, yeşil renkli ve üzeri hafif tüylüdür. Çiçek sapı yaprak sapının koltuğundan çıkar ve her sapta 2-6adet çiçek bulunur ve taç yaprakları pembe, vişneçürüğü, kırmızı veya eflatun renklerde ola¬bilir. Kupa yaprakları çan şeklinde, yeşil renkli, beş adet irili ufaklı dişlere sahip olup, taç yapraklarını kavramıştır. Olgunlaşan fasulye kapsül¬lerinde 4-10adet çekirdek bulunur ve kapsülleri (meyveleri) 10-20cm boyunda olur.  Yetiştirilmesi: Mart ve Nisan aylarında saksı, kasa veya seralarda to-humlarından fide elde edilir ve bu fideler Nisan ve Mayıs aylarında bahçe ve tarlalara 6-10cm sıra ve 40cm ara ile ekilir. Hasat zamanı: Meyveleri olgunlaşan kapsüller sararır ve çatallaşmaya başlayınca toplanarak, içindeki tohumları çıkarılır. Tohum ve kapsülleri ayrı olarak güneşte iyice kurutulduktan sonra kaldırılır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz; a) Phaseolin ve bunun açık formülüne çok yakın olan Phasin (Toxoalbumin=Phytoalexin) içerir. b) Aminoasit türevlerden; Arginin ve Lysin c) Vitaminlerden; B1, B2, B3 (Niacin) ve B6 d) Minerallerden; Demir, Potasyum ve Fosfor e) Ayrıca; Proteinler, Karbonhidratlar, Flavonitler, Salisilik asit, Allantoin ve Trigonellini içerir.  Tesir şekli: Kapsülleri; idrar artırıcı, müshil yapıcı ve hafif kandaki şekeri düşürücü özelliklere sahiptir.  Kullanılması: a) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılma-mıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Fasulye yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kullanılmalıdır. Örne¬ğin idrar yolları rahatsızlıklarına karşı Ardıç kozalağı, Huş yap¬rağı, Ayrık otu, Isırgan kökü, A.Başak otu preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. Şeker hastalığına karşı ise yaban mersini yap¬rağı, Beşparmak kökü, Karahindiba otu ve kökü, Kantaron otu, Müba-rekotu, Devedikeni otu, Çemen tohumu preparatları ve Gökçek iksiri daha etkilidir. b) Komisyon E’nin yayınladığı Monografi bildirisine göre Fasulye kapçığı idrar söktürücü olarak kullanılabilir. c) Fasulye kapçığı halk arasında genellikle Avrupa’da idrar söktürücü, müshil yapıcı ve romatizma çaylarında kullanılır. Türkiye’de ise genellikle hayvan yemi olarak, bazı yörelerde ise yakacak olarak kullanılır. Fasulye kapçığı başta idrar yolları rahatsızlıklarına karşı nadiren de romatizma, gut, siyatik, ödem ve şeker hastalığına karşı kullanılır. Açıklama: Fasulye tohumları phasin içerir bu madde zehirli olmasından dolayı taze olarak yenmez. Kuru fasulye olarak bilinen fasulye tohum-larının yemek yapmadan önce mutfakta haşlanması gerekir. Ancak bu şekilde phasin bozulur ve zararsız bir şekle dönüşür. Bazı Alimlere göre fasulye kapçığı çok az miktarda krom içermektedir ve krom kandaki şekeri hafif düşürücü özeliğe sahiptir. Şeker hastalığına karşı bana göre yaban mersini yaprağı, Beşparmak kökü, Karahindiba otu ve kökü, Kan-taron otu, Mübarek otu, Devedikeni otu ve Çemen tohumu, preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. Çay: İki tatlı kaşığı fasulye kapçığı demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilerek 5-10dakika demlenmeye bırakılır ve sonra süzülerek içilir.  Çay Harmanları; Gökçek Böbrek ve mesane çayı; >20 gr Mürver çiçeği >20 gr Isırgan otu kökü >20 gr Fasulye kapçığı >20 gr Ak huş yaprağı >20 gr Altın başak otu Gökçek Böbrek ve idrar yolları çayı; >20 gr Orta sifon yaprağı >20 gr Ayı üzümü yaprağı >20 gr Ak huş yaprağı >20 gr Altın başak otu >20 gr Fasulye kapçığı Gökçek Müshil yapıcı çay; >20 gr Sinameki yaprağı >20 gr Meyan kökü >20 gr Rezene tohumu >20 gr Mürver çiçeği >10 gr Menekşe otu >10 gr Fasulye kapçığı Yan tesirleri: Fasulyenin tohumlarının, yani kuru fasulye haşlanmadan yemeği yenmez. Şayet haşlamadan yemeği yapılır ise zehirlenmelere ne-den olur. Birleşimindeki phasin haşlanınca değişerek zararsız hale gelir. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
Türk Fitoterapi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ekrem Sezik, ıhlamurun, daha çok soğuk algınlığının belirtilerini azaltıcı ve hastayı rahatlatıcı etkileri için kullanıldığını hatırlatarak, "Ihlamur içmek için hasta olmak beklenmemelidir. Günde birkaç kupa ıhlamurun, keyif çayı olarak içilmesinde yarar bulunmaktadır" dedi. Prof. Dr. Sezik, "Kış aylarında çay olarak en çok kullanılan bitkilerden biri olan Ihlamur'u Avrupa İlaç Kurumu soğuk algınlığının ve stresin belirtilerini hafifletici olarak kullanılabileceğini kabul etmiştir. Ihlamur halen soğuk algınlığının belirtilerini azaltıcı, ter verici ve hastayı rahatlatıcı etkileri için kullanılmaktadır. Hastalık sırasında günde 4 kupa ıhlamur içilmesi yeterli olmaktadır. Ihlamur şifalı bir bitkidir" dedi. Ihlamur'un genellikle aktar ve baharatçılarda yer aldığını, çuval veya kutuların içinde, 'çiçek ıhlamur', 'ıhlamur', 'yaprak ıhlamur' gibi çeşitleri ile satıldığını belirten Prof. Dr. Ekrem Sezik, "Çiçek ıhlamur, sadece çiçekleri taşır. Ihlamur, çiçek yaprağını da taşıyan çiçeklerdir. ‘Yaprak ıhlamur’ ise ıhlamur ağacının yapraklarını bol miktarda taşıyan bir karışımdır. Yani çiçek, çiçek yaprağı ve yapraklar beraberce bulunur" dedi. Ihlamur'un aktar ve benzeri dükkanlardan alınmamasını tavsiye eden Sezik, hazırlanması konusunda ise "2 gram kadar ıhlamur veya 1 poşet ıhlamur, porselen veya cam bir demliğe konur, üzerine 1 su bardağı kaynamaya yakın sıcaklıktaki su ilave edilip, 5-10 dakika çay gibi demlenir ve içilir. Daha kolay ve kullanılışlı bir yol ise; 1 poşet ıhlamur kupaya konur üzerine kaynamaya yakın sıcaklıktaki su ilave edilir, 5-10 dakika kadar bekletilip içilir. Kupanın üzeri taşıdığı uçucu yağın kaybolmasını önlemek için kapatılmalı, yapısında bulunan müsilajı poşetten tamamen çıkarmak için de poşet sıkılmalıdır" dedi. Prof. Dr. Sezik, Ihlamur'un daha uzun bir sürede bekletilmesi halinde yapısındaki maddelerin değişmesine paralel olarak sarı olan renginin kırmızıya dönmeye ve kendine has kokusunu da kaybetmeye başlayacağını kaydetti. Sezik, "Bu, istenmeyen bir durumdur. Eğer yaprak taşıyan bir ıhlamur kullanılırsa, ilk demleme anından itibaren çözelti kırmızı renkli olur. Bu nerkte ıhlamur zararlı değildir, ama yararlı etkisi, yapısındaki maddeler değiştiği için azalmış, ayrıca hoş kokusu ve tadı da kaybolmuştur" dedi. Ihlamur içmek için hastalık halini beklemeden keyif çayı olarak da kullanılabileceğini belirten Sezik, "Ihlamurun rahatlatıcı etkisinin de olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla, ıhlamur içmek için hasta olmak beklenmemelidir. Günde birkaç kupa ıhlamur içilmesinde yarar bulunmaktadır" diye konuştu. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
FASULYE Bir yıllık | 0,5-4m | 6-9 Aylar | Ca,Ho,Na | Zehirli Fasulye, Bohne, Phaselus vulgaris  Sırık fasulyesi Bahçe fasulyesi Familyası: Baklagillerden, Schmetterlingsblütengewaechse, Fabaceae (Leguminosae)  Drugları: Fasulye kapçığı (kapsülü): Phaseoli pericarpium-frutus phaseoli sinesemine Fasulye meyvesinin tohumları çıkarıldıktan sonra kapçıkları (kapsülleri) kurutularak, çay, tentür veya natürel ilaç yapımında kullanılır. Botanik: Fasulyenin asıl vatanı orta ve güney Amerika olup, buradan 1685 yılında İspanyollar tarafından ispanyaya getirilmiş ve oradan önce Avrupa’ya, sonrada bütün dünyaya yayılmıştır. Günümüzde 70’in üze¬rinde fasulye çeşidi bulunmaktadır. Fasulyenin genellikle beyaz renkte olanı tercih edilmektedir, fakat kırmızı, siyah, kahverengimsi ve üzeri de¬senli olan çok çeşitleri mevcuttur. Türkiye’de genellikle ayşekadın, barbunya, horoz ve çalı türleri tanınmakta ve yetiştirilmektedir. Fasulye¬nin yaprakları üçü bir arada uzun bir sap üzerinde olu, her biri yumurta şeklinde, uçlara doğru sivri, kenarları bütün, ortada bir ana ve ondan kenarlara doğru yay şeklinde uzanana yan damarlar bulunur. Yaprakları 7-20cm büyüklüğünde, yeşil renkli ve üzeri hafif tüylüdür. Çiçek sapı yaprak sapının koltuğundan çıkar ve her sapta 2-6adet çiçek bulunur ve taç yaprakları pembe, vişneçürüğü, kırmızı veya eflatun renklerde ola¬bilir. Kupa yaprakları çan şeklinde, yeşil renkli, beş adet irili ufaklı dişlere sahip olup, taç yapraklarını kavramıştır. Olgunlaşan fasulye kapsül¬lerinde 4-10adet çekirdek bulunur ve kapsülleri (meyveleri) 10-20cm boyunda olur.  Yetiştirilmesi: Mart ve Nisan aylarında saksı, kasa veya seralarda to-humlarından fide elde edilir ve bu fideler Nisan ve Mayıs aylarında bahçe ve tarlalara 6-10cm sıra ve 40cm ara ile ekilir. Hasat zamanı: Meyveleri olgunlaşan kapsüller sararır ve çatallaşmaya başlayınca toplanarak, içindeki tohumları çıkarılır. Tohum ve kapsülleri ayrı olarak güneşte iyice kurutulduktan sonra kaldırılır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz; a) Phaseolin ve bunun açık formülüne çok yakın olan Phasin (Toxoalbumin=Phytoalexin) içerir. b) Aminoasit türevlerden; Arginin ve Lysin c) Vitaminlerden; B1, B2, B3 (Niacin) ve B6 d) Minerallerden; Demir, Potasyum ve Fosfor e) Ayrıca; Proteinler, Karbonhidratlar, Flavonitler, Salisilik asit, Allantoin ve Trigonellini içerir.  Tesir şekli: Kapsülleri; idrar artırıcı, müshil yapıcı ve hafif kandaki şekeri düşürücü özelliklere sahiptir.  Kullanılması: a) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılma-mıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Fasulye yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kullanılmalıdır. Örne¬ğin idrar yolları rahatsızlıklarına karşı Ardıç kozalağı, Huş yap¬rağı, Ayrık otu, Isırgan kökü, A.Başak otu preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. Şeker hastalığına karşı ise yaban mersini yap¬rağı, Beşparmak kökü, Karahindiba otu ve kökü, Kantaron otu, Müba-rekotu, Devedikeni otu, Çemen tohumu preparatları ve Gökçek iksiri daha etkilidir. b) Komisyon E’nin yayınladığı Monografi bildirisine göre Fasulye kapçığı idrar söktürücü olarak kullanılabilir. c) Fasulye kapçığı halk arasında genellikle Avrupa’da idrar söktürücü, müshil yapıcı ve romatizma çaylarında kullanılır. Türkiye’de ise genellikle hayvan yemi olarak, bazı yörelerde ise yakacak olarak kullanılır. Fasulye kapçığı başta idrar yolları rahatsızlıklarına karşı nadiren de romatizma, gut, siyatik, ödem ve şeker hastalığına karşı kullanılır. Açıklama: Fasulye tohumları phasin içerir bu madde zehirli olmasından dolayı taze olarak yenmez. Kuru fasulye olarak bilinen fasulye tohum-larının yemek yapmadan önce mutfakta haşlanması gerekir. Ancak bu şekilde phasin bozulur ve zararsız bir şekle dönüşür. Bazı Alimlere göre fasulye kapçığı çok az miktarda krom içermektedir ve krom kandaki şekeri hafif düşürücü özeliğe sahiptir. Şeker hastalığına karşı bana göre yaban mersini yaprağı, Beşparmak kökü, Karahindiba otu ve kökü, Kan-taron otu, Mübarek otu, Devedikeni otu ve Çemen tohumu, preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. Çay: İki tatlı kaşığı fasulye kapçığı demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilerek 5-10dakika demlenmeye bırakılır ve sonra süzülerek içilir.  Çay Harmanları; Gökçek Böbrek ve mesane çayı; >20 gr Mürver çiçeği >20 gr Isırgan otu kökü >20 gr Fasulye kapçığı >20 gr Ak huş yaprağı >20 gr Altın başak otu Gökçek Böbrek ve idrar yolları çayı; >20 gr Orta sifon yaprağı >20 gr Ayı üzümü yaprağı >20 gr Ak huş yaprağı >20 gr Altın başak otu >20 gr Fasulye kapçığı Gökçek Müshil yapıcı çay; >20 gr Sinameki yaprağı >20 gr Meyan kökü >20 gr Rezene tohumu >20 gr Mürver çiçeği >10 gr Menekşe otu >10 gr Fasulye kapçığı Yan tesirleri: Fasulyenin tohumlarının, yani kuru fasulye haşlanmadan yemeği yenmez. Şayet haşlamadan yemeği yapılır ise zehirlenmelere ne-den olur. Birleşimindeki phasin haşlanınca değişerek zararsız hale gelir. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
IHLAMUR Ağaç | 15-35m | 6-7 Aylar | Ca,Na | Çiçek ve Yaprakları Ihlamur, Linde, Tilia cordata Miller Tilia platyphyllos SCOPOLI Familyası: Ihlamurgillerden, Lindengeâchse, Tiliaceae Drugları: Ihlamur çiçeği; Tiliae flos Ihlamur yaprakları; Tiliae folium Ihlamurun genellikle çiçekleri ve nadiren de yaprakları çay ve natürel ilaç yapımında kullanılır. Giriş: Ihlamurun bilinen 25 alt türü mevcuttur ve bunlardan en çok kullanılanları Küçük yapraklı Ihlamur (Kış Ihlamuru); Tilia cordata MILLER, Büyük yapraklı Ihlamur (Yaz Ihlamuru); Tilia platyphyllos SCOPOLI en çok kullanılan ve ikisi arasında kullanım bakımından pek ayırım yapılmaz. Gümüş Ihlamuru; Tilia tomentosa MOENCH bu tür ge¬nellikle Türkiye ve Kuzey Akdeniz ülkelerinde kullanılır. Ayrıca Kafkas¬larda Kafkas Ihlamuru; Tilia rubra, Amerika Ihlamuru; Tilia americana L., Çin Ihlamuru; T.chinensis MAXIM ve Hollanda Ihlamuru; Tilia vulgaris gibi bölgesel olarak da kullanılan Ihlamur çeşitleri mevcuttur. Fakat en hoş kokulu ve en çok kullanılan türler Yaz ve Kış Ihlamuru olup diğerleri henüz yeterince incelenmemiştir. Yaz Ihlamuru Mayıs ortalarına doğru çiçek açmaya başlar ve bunu 14 gün sonra Kış Ihlamuru takip eder.  Botanik: Yaz Ihlamurunun (Büyük yapraklı Ihlamur) yaprakları Kış Ihlamuruna göre büyükçe, alt yüzeyinin damarlı olan kısımlarında beyaz tüyler mevcuttur. Kış Ihlamurunun yaprakları biraz daha küçük ve alt yüzeyindeki damarların üzerinde kahverengimsi tüyler mevcuttur. Her iki türünde yaprakları kalp şeklinde, alt yüzeyi koyu yeşil ve kenarları kertiklidir. Çiçeklerle yapraklar arasında bir tane kanat yaprak bulunur ve bu yaprak oval şekilde olup açık yeşil renktedir. Kanat yaprak hafif olması nedeniyle rüzgârlı havada olgunlaşan tohumları uzak yerlere taşınır ve bu yapraklarda genellikle çiçeklerle toplanarak kurutulur ve kullanılır. Yaz Ihlamurunun çiçek salkımında 3-5çiçek ve Kış Ihlamu¬runun salkımında 5-13çiçek bulunur yani Kış Ihlamuru daha verimlidir. Çiçekleri sarımsı beyaz 5 adet küçük oval taç yapraklar ortada bir göbek ve onun etrafında ucu esmerimsi döllenme tozlukları bulunur.  Yetiştirilmesi: Türkiye’nin hemen her bölgesinde Ihlamur problemsiz yetişir. Şayet park, bahçe, cadde, sokak ve bulvarlara Ihlamur ağacı ekilirse hem çevre kirliliğine karşı çevremizi güzel kokulu Ihlamur ile korumuş olur hem de başta arılar olmak üzere diğer böceklere yaşama şansı vermiş oluruz. Hasat zamanı: Mayıs ayından Ağustos’a kadar Ihlamur çiçekleri top¬lanır. Çiçeklerin hemen açtıktan sonra toplanması ile kaliteli Drug (ilaç) elde edilir. Fakat asla yol kenarları, otoban kenarları ve kimya fabrika¬larının civarında yetişen Ihlamurların çiçekleri toplanmamalıdır. Çünkü kirli çevreden toplanan çiçeklerle sağlığımız tehlikeye atarız. Çiçeklerle birlikte kanat yapraklarda toplanır, kurutulur ve kuruturken ısının 40˚’den fazla olmaması gerekir.  Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutul-malıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır. Birleşimi: Çiçeklerinin birleşimindeki maddeleri sırası ile şöyle sırala-yabiliriz; a) Flavonit türevleri %1 civarında olup başta; Rutin, Hyperosid, Quercitirin, Isoquercitirin, Astragalin, Tilirosid (6-p-Kumasit-ester Tilirosid), Kâmpferol, 3-O-Gluco-7-O-rhamnosid ve Kâmpferol-3,7-dirhamnosid içerir. b) Fenolasitlerden; p-Kumarasit, Chlorogenasit ve Kahve asidi en önemlisidir. c) Sabit yağlardan; Palmitinasit, Linolasit, Linolenasit ve Oleik asit d) Eter yağı türevleri %0,04-0,1 oranında bulunur ve en önemlileri; 1) Monoterpenler; 1,8 Cineol, Linalool, Campfer, Carvon, Geraniol, Thymol, Carvacrol, Anethol, Eugenol ve Campher e) Sesquiterpenler; β-Caryophyllenoxid, Farnesol ve β-Caryophyllen  f) Ayrıca Tanen, Musilaj ve Tocopherol (E-vitamini) içerir. Tesir şekli: Sinirleri kuvvetlendirici, teskin edici, uyutucu, kramp çö¬zücü, terletici, idrar söktürücü, damarları hafif büzücü, göğsü yumu¬şatıcı, kuvvetlendirici, hafif müshil yapıcı, İmmünü kuvvetlendirici ve ısıtıcı özelliklere sahiptir.  Araştırmalar: Chicago Üniversitesinde Çocuk doktorları Traısmann, Hardy ve ekibi gripli çocukları üç gruba ayırmışlar ve ayrı ayrı tedavi metotları uygulamışlardır. Birinci gruptaki 55 çocuğa sadece Ihlamur çayı verilmiş ve yatak istirâhati, İkinci gruptaki 37 çocuğa Ihlamur çayı Sulfanomid’le, Üçüncü gruptaki 67 çocuk ise sadece antibiyotikle tedavi edilmiştir. Bu deneylerin sonucunda sadece Ihlamur çiçek çayı ile tedavi olanlar daha kısa sürede iyileşmişler ve de kimyasal antibiyotiklerin yan tesirlerinden de korunmuşlardır. (LP.265) Kullanılması:  a) Araştırmalara göre grip’in daha kısa sürede iyileşmesini sağlar.  b) Komisyon E’nin 01/09/1990 tarih ve 164nolu Monografi bildirisine göre başta; üşütme hastalıkları ve öksürüğe karşı kullanılır. c) Halk arasında; Ihlamur çayı başta üşütme hastalıklarından; öksürme, grip, boğazı üşütme, bronşit, böbrekler ve mesane nezlesi, mide ve bağırsakların nezlesi gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır.  Açıklama: Ihlamurun en belirgin özelliğinin terletici olmasıdır. Bazı ya-zarlar bu özelliğinin birleşimindeki 70 çeşit Eter yağı türevlerinden dolayı olduğunu, bazıları da Musilajın ve diğer bir grup ise Flavonitlerin bu etkiyi yaptığını ileri sürmektedirler. Hatta Ihlamurun terletici özelliğe sahip olmadığını bunun sıcak suyun bir etkisi olduğunu ileri sürenler bile vardır. Fakat şurası bir gerçektir ki Ihlamur, Mürver, Papatya ve Jaborandi gibi çok iyi bir terletici olduğu binlerce yıllık tecrübe ve yeni yeni yapılan klinik araştırmalar bunu ispatlamaktadır. Ihlamur aynı zamanda sinirleri teskin edici ve iyi bir uyutucu bitkisel ilaçtır. Şayet kişi uyuyamıyor ise akşamları içeceği 1-2bardak Ihlamur çayı rahat ve iyi bir uyku kazandırır. Uyumayan küçük çocukları ve bebekler Ihlamur çayının demiyle banyo yapılır ise güzel bir uyku alırlar. Almanya’da satılan kaliteli bir çocuk şampuanı Ihlamur ve Papatya çiçeklerinin ekstresinden yapılır. Bu şampuanı yıllardır bende kullanmaktayım. Zira büyüklerin kul¬la¬ndığı şampuanlar insan sağlığına oldukça zararlıdır. Ihlamur çiçek¬lerinin bir diğer özelliği de Göz nezlesi ve iltihaplarına karşı iyi biri ilaç olmasıdır. Ayrıca insanın direncini artırır, immün sistemini (bağışıklık sistemi) kuvvetlendirerek başta virüs ve bakterilerin neden olduğu bulaşıcı hastalılar, üşütme hastalıkları ve gribin kısa zamanda yenilme¬sini ve kişinin yeniden sağlığına kavuşmasına yardımcı olur. Çayı: İki kahve kaşığı ıhlamur çiçeği demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilerek 5-10dk bekletildikten sonra süzülerek içilir.  Çay Harmanları; Gökçek terletici çayı (ateşli hastalıklarda terlemek isteniyorsa); >20 gr Söğüt kabuğu >20 gr Mürver çiçeği >20 gr Ihlamur çiçeği >20 gr Huş yaprağı >10 gr Ergeç sakalı çiçeği >10 gr Papatya çiçeği Gökçek Bronşit çayı; >20 gr Rezene tohumu >20 gr Kekik otu >15 gr Adaçayı yaprağı >10 gr İzlanda yosunu >10 gr Ihlamur çiçeği >10 gr Hatmi kökü >15 gr Sinirli ot Gökçek Grip ve ateşli üşütme hastalıkları çayı; >30 gr Ihlamur çiçeği >30 gr Mürver çiçeği >20 gr Söğüt kabuğu >5 gr Meyan kökü >5 gr Ebe gömeci çiçeği >10 gr Papatya çiçeği Gökçek Üşütme çayı (terletici, iltihapları önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >20 gr Papatya çiçeği >15 gr Söğüt kabuğu >15 gr Kekik otu Gökçek Üşütme çayı (terletici, iltihapları önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici ve idrar söktürücü); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >25 gr Altın başak otu >15 gr Söğüt kabuğu >10 gr Huş yaprağı Gökçek Ateşli hastalıklar çayı (iltihapları önleyici, ateş düşürücü ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >25 gr Keçi sakalı çiçeği >15 gr Söğüt kabuğu >10 gr Kekik otu Gökçek Nezle ve burun boşluğu iltihaplanmasına karşı çay (iltihapları önleyici, balgam söktürücü, tahrişi önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Papatya çiçeği >25 gr Adaçayı yaprağı >25 gr Kekik otu >15 gr Göz otu >10 gr Çentiyan kökü Gökçek Nezle ve burun iltihaplanması çayı (iltihapları önleyici, balgam söktürücü, tahrişi önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >20 gr Sinirli ot >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Adaçayı yaprağı >20 gr Kekik otu >10 gr Ebe gömeci çiçeği >10 gr Ihlamur çiçeği Gökçek Gökçek Göğüs ve Öksürük çayı  >50 gr Ihlamur çiçeği >20 gr anason tohumu >30 gr Kekik otu >10 gr Ebe gömeci çiçeği Banyosu: Terleme banyosu; üşüten ve gripli kişi için Mürver çiçeği, Ihlamur çiçeği, Papatya çiçeği ve Kuşburnu karışımından 20-40gr bir demliğe konur. Üzerine 1-2lt kaynar su ilave edildikten sonra 5-10dk demlenmeye bırakılır ve demi içi sıcak su (37˚-42˚) ile dolu olan küvete ilave edilir ve bu suyla banyo yapıldıktan sonra en az 20-30dk yatılır. Bu banyo kişiyi terletir ve hastalığını bir an önce atlatmasını sağlar. El ve ayak banyoları; ayakların şişmesi halinde Mürver çiçeği, Ihlamur çiçeği ve Papatya çiçeklerinin karışımından 20-30gr demliğe konulduktan sonra 1-2lt kaynar su ile haşlanır ve 5-10dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülür. Demle 2-3lt sıcak su ılıştırıldıktan sonra ayaklar 20-30dk bu suyla banyo yapılır. Başka bir metot ise deme iki havlu emdirilerek bu havlular şişen ayaklara sarılır ve bu sargı 20-30dk ayaklarda kalır ve sonra çıkarılır.  Yan tesirleri: Yaz ve Kış Ihlamurlarının çiçek, kanat yaprak ve yaprak-larından elde edilen çay veya natürel ilaçların bir yan tesiri yoktur. Fakat aşırı dozda ve aylarca içilmesinin kalbe zarar verebileceği ve bu nedenle sürekli içilmesinin sakıncalı olduğu bazı uzmanlarca iddia edilmektedir. Gümüş Ihlamur, Tilia tomentosa  Türk Ihlamuru Birleşimindeki Mannozlardan dolayı başta; bal arsı, yabani arı ve üzüm arısı için çok tehlikeli bir zehir teşkil eder ve de öldürür. Çünkü Mannozların arılarda bir sonraki basamağa dönüşmesini sağlayacak olan Fosformannozlar-Izomeraze enzimi olmadığından zehirlenme hastalığı hasıl olur. Şayet Gümüş Ihlamurunun çiçekli zamanında altına bakacak olursanız bu arıların ölülerini görürsünüz. Bu nedenle Gümüş ıhlamurun yerine Yaz veya Kış Ihlamuru yetiştirilmelidir. İnsanlara bir zararı dokunmaz. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
IHLAMUR Ağaç | 15-35m | 6-7 Aylar | Ca,Na | Çiçek ve Yaprakları Ihlamur, Linde, Tilia cordata Miller Tilia platyphyllos SCOPOLI Familyası: Ihlamurgillerden, Lindengeâchse, Tiliaceae Drugları: Ihlamur çiçeği; Tiliae flos Ihlamur yaprakları; Tiliae folium Ihlamurun genellikle çiçekleri ve nadiren de yaprakları çay ve natürel ilaç yapımında kullanılır. Giriş: Ihlamurun bilinen 25 alt türü mevcuttur ve bunlardan en çok kullanılanları Küçük yapraklı Ihlamur (Kış Ihlamuru); Tilia cordata MILLER, Büyük yapraklı Ihlamur (Yaz Ihlamuru); Tilia platyphyllos SCOPOLI en çok kullanılan ve ikisi arasında kullanım bakımından pek ayırım yapılmaz. Gümüş Ihlamuru; Tilia tomentosa MOENCH bu tür ge¬nellikle Türkiye ve Kuzey Akdeniz ülkelerinde kullanılır. Ayrıca Kafkas¬larda Kafkas Ihlamuru; Tilia rubra, Amerika Ihlamuru; Tilia americana L., Çin Ihlamuru; T.chinensis MAXIM ve Hollanda Ihlamuru; Tilia vulgaris gibi bölgesel olarak da kullanılan Ihlamur çeşitleri mevcuttur. Fakat en hoş kokulu ve en çok kullanılan türler Yaz ve Kış Ihlamuru olup diğerleri henüz yeterince incelenmemiştir. Yaz Ihlamuru Mayıs ortalarına doğru çiçek açmaya başlar ve bunu 14 gün sonra Kış Ihlamuru takip eder.  Botanik: Yaz Ihlamurunun (Büyük yapraklı Ihlamur) yaprakları Kış Ihlamuruna göre büyükçe, alt yüzeyinin damarlı olan kısımlarında beyaz tüyler mevcuttur. Kış Ihlamurunun yaprakları biraz daha küçük ve alt yüzeyindeki damarların üzerinde kahverengimsi tüyler mevcuttur. Her iki türünde yaprakları kalp şeklinde, alt yüzeyi koyu yeşil ve kenarları kertiklidir. Çiçeklerle yapraklar arasında bir tane kanat yaprak bulunur ve bu yaprak oval şekilde olup açık yeşil renktedir. Kanat yaprak hafif olması nedeniyle rüzgârlı havada olgunlaşan tohumları uzak yerlere taşınır ve bu yapraklarda genellikle çiçeklerle toplanarak kurutulur ve kullanılır. Yaz Ihlamurunun çiçek salkımında 3-5çiçek ve Kış Ihlamu¬runun salkımında 5-13çiçek bulunur yani Kış Ihlamuru daha verimlidir. Çiçekleri sarımsı beyaz 5 adet küçük oval taç yapraklar ortada bir göbek ve onun etrafında ucu esmerimsi döllenme tozlukları bulunur.  Yetiştirilmesi: Türkiye’nin hemen her bölgesinde Ihlamur problemsiz yetişir. Şayet park, bahçe, cadde, sokak ve bulvarlara Ihlamur ağacı ekilirse hem çevre kirliliğine karşı çevremizi güzel kokulu Ihlamur ile korumuş olur hem de başta arılar olmak üzere diğer böceklere yaşama şansı vermiş oluruz. Hasat zamanı: Mayıs ayından Ağustos’a kadar Ihlamur çiçekleri top¬lanır. Çiçeklerin hemen açtıktan sonra toplanması ile kaliteli Drug (ilaç) elde edilir. Fakat asla yol kenarları, otoban kenarları ve kimya fabrika¬larının civarında yetişen Ihlamurların çiçekleri toplanmamalıdır. Çünkü kirli çevreden toplanan çiçeklerle sağlığımız tehlikeye atarız. Çiçeklerle birlikte kanat yapraklarda toplanır, kurutulur ve kuruturken ısının 40˚’den fazla olmaması gerekir.  Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutul-malıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır. Birleşimi: Çiçeklerinin birleşimindeki maddeleri sırası ile şöyle sırala-yabiliriz; a) Flavonit türevleri %1 civarında olup başta; Rutin, Hyperosid, Quercitirin, Isoquercitirin, Astragalin, Tilirosid (6-p-Kumasit-ester Tilirosid), Kâmpferol, 3-O-Gluco-7-O-rhamnosid ve Kâmpferol-3,7-dirhamnosid içerir. b) Fenolasitlerden; p-Kumarasit, Chlorogenasit ve Kahve asidi en önemlisidir. c) Sabit yağlardan; Palmitinasit, Linolasit, Linolenasit ve Oleik asit d) Eter yağı türevleri %0,04-0,1 oranında bulunur ve en önemlileri; 1) Monoterpenler; 1,8 Cineol, Linalool, Campfer, Carvon, Geraniol, Thymol, Carvacrol, Anethol, Eugenol ve Campher e) Sesquiterpenler; β-Caryophyllenoxid, Farnesol ve β-Caryophyllen  f) Ayrıca Tanen, Musilaj ve Tocopherol (E-vitamini) içerir. Tesir şekli: Sinirleri kuvvetlendirici, teskin edici, uyutucu, kramp çö¬zücü, terletici, idrar söktürücü, damarları hafif büzücü, göğsü yumu¬şatıcı, kuvvetlendirici, hafif müshil yapıcı, İmmünü kuvvetlendirici ve ısıtıcı özelliklere sahiptir.  Araştırmalar: Chicago Üniversitesinde Çocuk doktorları Traısmann, Hardy ve ekibi gripli çocukları üç gruba ayırmışlar ve ayrı ayrı tedavi metotları uygulamışlardır. Birinci gruptaki 55 çocuğa sadece Ihlamur çayı verilmiş ve yatak istirâhati, İkinci gruptaki 37 çocuğa Ihlamur çayı Sulfanomid’le, Üçüncü gruptaki 67 çocuk ise sadece antibiyotikle tedavi edilmiştir. Bu deneylerin sonucunda sadece Ihlamur çiçek çayı ile tedavi olanlar daha kısa sürede iyileşmişler ve de kimyasal antibiyotiklerin yan tesirlerinden de korunmuşlardır. (LP.265) Kullanılması:  a) Araştırmalara göre grip’in daha kısa sürede iyileşmesini sağlar.  b) Komisyon E’nin 01/09/1990 tarih ve 164nolu Monografi bildirisine göre başta; üşütme hastalıkları ve öksürüğe karşı kullanılır. c) Halk arasında; Ihlamur çayı başta üşütme hastalıklarından; öksürme, grip, boğazı üşütme, bronşit, böbrekler ve mesane nezlesi, mide ve bağırsakların nezlesi gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır.  Açıklama: Ihlamurun en belirgin özelliğinin terletici olmasıdır. Bazı ya-zarlar bu özelliğinin birleşimindeki 70 çeşit Eter yağı türevlerinden dolayı olduğunu, bazıları da Musilajın ve diğer bir grup ise Flavonitlerin bu etkiyi yaptığını ileri sürmektedirler. Hatta Ihlamurun terletici özelliğe sahip olmadığını bunun sıcak suyun bir etkisi olduğunu ileri sürenler bile vardır. Fakat şurası bir gerçektir ki Ihlamur, Mürver, Papatya ve Jaborandi gibi çok iyi bir terletici olduğu binlerce yıllık tecrübe ve yeni yeni yapılan klinik araştırmalar bunu ispatlamaktadır. Ihlamur aynı zamanda sinirleri teskin edici ve iyi bir uyutucu bitkisel ilaçtır. Şayet kişi uyuyamıyor ise akşamları içeceği 1-2bardak Ihlamur çayı rahat ve iyi bir uyku kazandırır. Uyumayan küçük çocukları ve bebekler Ihlamur çayının demiyle banyo yapılır ise güzel bir uyku alırlar. Almanya’da satılan kaliteli bir çocuk şampuanı Ihlamur ve Papatya çiçeklerinin ekstresinden yapılır. Bu şampuanı yıllardır bende kullanmaktayım. Zira büyüklerin kul¬la¬ndığı şampuanlar insan sağlığına oldukça zararlıdır. Ihlamur çiçek¬lerinin bir diğer özelliği de Göz nezlesi ve iltihaplarına karşı iyi biri ilaç olmasıdır. Ayrıca insanın direncini artırır, immün sistemini (bağışıklık sistemi) kuvvetlendirerek başta virüs ve bakterilerin neden olduğu bulaşıcı hastalılar, üşütme hastalıkları ve gribin kısa zamanda yenilme¬sini ve kişinin yeniden sağlığına kavuşmasına yardımcı olur. Çayı: İki kahve kaşığı ıhlamur çiçeği demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilerek 5-10dk bekletildikten sonra süzülerek içilir.  Çay Harmanları; Gökçek terletici çayı (ateşli hastalıklarda terlemek isteniyorsa); >20 gr Söğüt kabuğu >20 gr Mürver çiçeği >20 gr Ihlamur çiçeği >20 gr Huş yaprağı >10 gr Ergeç sakalı çiçeği >10 gr Papatya çiçeği Gökçek Bronşit çayı; >20 gr Rezene tohumu >20 gr Kekik otu >15 gr Adaçayı yaprağı >10 gr İzlanda yosunu >10 gr Ihlamur çiçeği >10 gr Hatmi kökü >15 gr Sinirli ot Gökçek Grip ve ateşli üşütme hastalıkları çayı; >30 gr Ihlamur çiçeği >30 gr Mürver çiçeği >20 gr Söğüt kabuğu >5 gr Meyan kökü >5 gr Ebe gömeci çiçeği >10 gr Papatya çiçeği Gökçek Üşütme çayı (terletici, iltihapları önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >20 gr Papatya çiçeği >15 gr Söğüt kabuğu >15 gr Kekik otu Gökçek Üşütme çayı (terletici, iltihapları önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici ve idrar söktürücü); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >25 gr Altın başak otu >15 gr Söğüt kabuğu >10 gr Huş yaprağı Gökçek Ateşli hastalıklar çayı (iltihapları önleyici, ateş düşürücü ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >25 gr Keçi sakalı çiçeği >15 gr Söğüt kabuğu >10 gr Kekik otu Gökçek Nezle ve burun boşluğu iltihaplanmasına karşı çay (iltihapları önleyici, balgam söktürücü, tahrişi önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Papatya çiçeği >25 gr Adaçayı yaprağı >25 gr Kekik otu >15 gr Göz otu >10 gr Çentiyan kökü Gökçek Nezle ve burun iltihaplanması çayı (iltihapları önleyici, balgam söktürücü, tahrişi önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >20 gr Sinirli ot >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Adaçayı yaprağı >20 gr Kekik otu >10 gr Ebe gömeci çiçeği >10 gr Ihlamur çiçeği Gökçek Gökçek Göğüs ve Öksürük çayı  >50 gr Ihlamur çiçeği >20 gr anason tohumu >30 gr Kekik otu >10 gr Ebe gömeci çiçeği Banyosu: Terleme banyosu; üşüten ve gripli kişi için Mürver çiçeği, Ihlamur çiçeği, Papatya çiçeği ve Kuşburnu karışımından 20-40gr bir demliğe konur. Üzerine 1-2lt kaynar su ilave edildikten sonra 5-10dk demlenmeye bırakılır ve demi içi sıcak su (37˚-42˚) ile dolu olan küvete ilave edilir ve bu suyla banyo yapıldıktan sonra en az 20-30dk yatılır. Bu banyo kişiyi terletir ve hastalığını bir an önce atlatmasını sağlar. El ve ayak banyoları; ayakların şişmesi halinde Mürver çiçeği, Ihlamur çiçeği ve Papatya çiçeklerinin karışımından 20-30gr demliğe konulduktan sonra 1-2lt kaynar su ile haşlanır ve 5-10dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülür. Demle 2-3lt sıcak su ılıştırıldıktan sonra ayaklar 20-30dk bu suyla banyo yapılır. Başka bir metot ise deme iki havlu emdirilerek bu havlular şişen ayaklara sarılır ve bu sargı 20-30dk ayaklarda kalır ve sonra çıkarılır.  Yan tesirleri: Yaz ve Kış Ihlamurlarının çiçek, kanat yaprak ve yaprak-larından elde edilen çay veya natürel ilaçların bir yan tesiri yoktur. Fakat aşırı dozda ve aylarca içilmesinin kalbe zarar verebileceği ve bu nedenle sürekli içilmesinin sakıncalı olduğu bazı uzmanlarca iddia edilmektedir. Gümüş Ihlamur, Tilia tomentosa  Türk Ihlamuru Birleşimindeki Mannozlardan dolayı başta; bal arsı, yabani arı ve üzüm arısı için çok tehlikeli bir zehir teşkil eder ve de öldürür. Çünkü Mannozların arılarda bir sonraki basamağa dönüşmesini sağlayacak olan Fosformannozlar-Izomeraze enzimi olmadığından zehirlenme hastalığı hasıl olur. Şayet Gümüş Ihlamurunun çiçekli zamanında altına bakacak olursanız bu arıların ölülerini görürsünüz. Bu nedenle Gümüş ıhlamurun yerine Yaz veya Kış Ihlamuru yetiştirilmelidir. İnsanlara bir zararı dokunmaz. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
FASULYE Bir yıllık | 0,5-4m | 6-9 Aylar | Ca,Ho,Na | Zehirli Fasulye, Bohne, Phaselus vulgaris  Sırık fasulyesi Bahçe fasulyesi Familyası: Baklagillerden, Schmetterlingsblütengewaechse, Fabaceae (Leguminosae)  Drugları: Fasulye kapçığı (kapsülü): Phaseoli pericarpium-frutus phaseoli sinesemine Fasulye meyvesinin tohumları çıkarıldıktan sonra kapçıkları (kapsülleri) kurutularak, çay, tentür veya natürel ilaç yapımında kullanılır. Botanik: Fasulyenin asıl vatanı orta ve güney Amerika olup, buradan 1685 yılında İspanyollar tarafından ispanyaya getirilmiş ve oradan önce Avrupa’ya, sonrada bütün dünyaya yayılmıştır. Günümüzde 70’in üze¬rinde fasulye çeşidi bulunmaktadır. Fasulyenin genellikle beyaz renkte olanı tercih edilmektedir, fakat kırmızı, siyah, kahverengimsi ve üzeri de¬senli olan çok çeşitleri mevcuttur. Türkiye’de genellikle ayşekadın, barbunya, horoz ve çalı türleri tanınmakta ve yetiştirilmektedir. Fasulye¬nin yaprakları üçü bir arada uzun bir sap üzerinde olu, her biri yumurta şeklinde, uçlara doğru sivri, kenarları bütün, ortada bir ana ve ondan kenarlara doğru yay şeklinde uzanana yan damarlar bulunur. Yaprakları 7-20cm büyüklüğünde, yeşil renkli ve üzeri hafif tüylüdür. Çiçek sapı yaprak sapının koltuğundan çıkar ve her sapta 2-6adet çiçek bulunur ve taç yaprakları pembe, vişneçürüğü, kırmızı veya eflatun renklerde ola¬bilir. Kupa yaprakları çan şeklinde, yeşil renkli, beş adet irili ufaklı dişlere sahip olup, taç yapraklarını kavramıştır. Olgunlaşan fasulye kapsül¬lerinde 4-10adet çekirdek bulunur ve kapsülleri (meyveleri) 10-20cm boyunda olur.  Yetiştirilmesi: Mart ve Nisan aylarında saksı, kasa veya seralarda to-humlarından fide elde edilir ve bu fideler Nisan ve Mayıs aylarında bahçe ve tarlalara 6-10cm sıra ve 40cm ara ile ekilir. Hasat zamanı: Meyveleri olgunlaşan kapsüller sararır ve çatallaşmaya başlayınca toplanarak, içindeki tohumları çıkarılır. Tohum ve kapsülleri ayrı olarak güneşte iyice kurutulduktan sonra kaldırılır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz; a) Phaseolin ve bunun açık formülüne çok yakın olan Phasin (Toxoalbumin=Phytoalexin) içerir. b) Aminoasit türevlerden; Arginin ve Lysin c) Vitaminlerden; B1, B2, B3 (Niacin) ve B6 d) Minerallerden; Demir, Potasyum ve Fosfor e) Ayrıca; Proteinler, Karbonhidratlar, Flavonitler, Salisilik asit, Allantoin ve Trigonellini içerir.  Tesir şekli: Kapsülleri; idrar artırıcı, müshil yapıcı ve hafif kandaki şekeri düşürücü özelliklere sahiptir.  Kullanılması: a) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılma-mıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Fasulye yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kullanılmalıdır. Örne¬ğin idrar yolları rahatsızlıklarına karşı Ardıç kozalağı, Huş yap¬rağı, Ayrık otu, Isırgan kökü, A.Başak otu preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. Şeker hastalığına karşı ise yaban mersini yap¬rağı, Beşparmak kökü, Karahindiba otu ve kökü, Kantaron otu, Müba-rekotu, Devedikeni otu, Çemen tohumu preparatları ve Gökçek iksiri daha etkilidir. b) Komisyon E’nin yayınladığı Monografi bildirisine göre Fasulye kapçığı idrar söktürücü olarak kullanılabilir. c) Fasulye kapçığı halk arasında genellikle Avrupa’da idrar söktürücü, müshil yapıcı ve romatizma çaylarında kullanılır. Türkiye’de ise genellikle hayvan yemi olarak, bazı yörelerde ise yakacak olarak kullanılır. Fasulye kapçığı başta idrar yolları rahatsızlıklarına karşı nadiren de romatizma, gut, siyatik, ödem ve şeker hastalığına karşı kullanılır. Açıklama: Fasulye tohumları phasin içerir bu madde zehirli olmasından dolayı taze olarak yenmez. Kuru fasulye olarak bilinen fasulye tohum-larının yemek yapmadan önce mutfakta haşlanması gerekir. Ancak bu şekilde phasin bozulur ve zararsız bir şekle dönüşür. Bazı Alimlere göre fasulye kapçığı çok az miktarda krom içermektedir ve krom kandaki şekeri hafif düşürücü özeliğe sahiptir. Şeker hastalığına karşı bana göre yaban mersini yaprağı, Beşparmak kökü, Karahindiba otu ve kökü, Kan-taron otu, Mübarek otu, Devedikeni otu ve Çemen tohumu, preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. Çay: İki tatlı kaşığı fasulye kapçığı demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilerek 5-10dakika demlenmeye bırakılır ve sonra süzülerek içilir.  Çay Harmanları; Gökçek Böbrek ve mesane çayı; >20 gr Mürver çiçeği >20 gr Isırgan otu kökü >20 gr Fasulye kapçığı >20 gr Ak huş yaprağı >20 gr Altın başak otu Gökçek Böbrek ve idrar yolları çayı; >20 gr Orta sifon yaprağı >20 gr Ayı üzümü yaprağı >20 gr Ak huş yaprağı >20 gr Altın başak otu >20 gr Fasulye kapçığı Gökçek Müshil yapıcı çay; >20 gr Sinameki yaprağı >20 gr Meyan kökü >20 gr Rezene tohumu >20 gr Mürver çiçeği >10 gr Menekşe otu >10 gr Fasulye kapçığı Yan tesirleri: Fasulyenin tohumlarının, yani kuru fasulye haşlanmadan yemeği yenmez. Şayet haşlamadan yemeği yapılır ise zehirlenmelere ne-den olur. Birleşimindeki phasin haşlanınca değişerek zararsız hale gelir. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
IHLAMUR Ağaç | 15-35m | 6-7 Aylar | Ca,Na | Çiçek ve Yaprakları Ihlamur, Linde, Tilia cordata Miller Tilia platyphyllos SCOPOLI Familyası: Ihlamurgillerden, Lindengeâchse, Tiliaceae Drugları: Ihlamur çiçeği; Tiliae flos Ihlamur yaprakları; Tiliae folium Ihlamurun genellikle çiçekleri ve nadiren de yaprakları çay ve natürel ilaç yapımında kullanılır. Giriş: Ihlamurun bilinen 25 alt türü mevcuttur ve bunlardan en çok kullanılanları Küçük yapraklı Ihlamur (Kış Ihlamuru); Tilia cordata MILLER, Büyük yapraklı Ihlamur (Yaz Ihlamuru); Tilia platyphyllos SCOPOLI en çok kullanılan ve ikisi arasında kullanım bakımından pek ayırım yapılmaz. Gümüş Ihlamuru; Tilia tomentosa MOENCH bu tür ge¬nellikle Türkiye ve Kuzey Akdeniz ülkelerinde kullanılır. Ayrıca Kafkas¬larda Kafkas Ihlamuru; Tilia rubra, Amerika Ihlamuru; Tilia americana L., Çin Ihlamuru; T.chinensis MAXIM ve Hollanda Ihlamuru; Tilia vulgaris gibi bölgesel olarak da kullanılan Ihlamur çeşitleri mevcuttur. Fakat en hoş kokulu ve en çok kullanılan türler Yaz ve Kış Ihlamuru olup diğerleri henüz yeterince incelenmemiştir. Yaz Ihlamuru Mayıs ortalarına doğru çiçek açmaya başlar ve bunu 14 gün sonra Kış Ihlamuru takip eder.  Botanik: Yaz Ihlamurunun (Büyük yapraklı Ihlamur) yaprakları Kış Ihlamuruna göre büyükçe, alt yüzeyinin damarlı olan kısımlarında beyaz tüyler mevcuttur. Kış Ihlamurunun yaprakları biraz daha küçük ve alt yüzeyindeki damarların üzerinde kahverengimsi tüyler mevcuttur. Her iki türünde yaprakları kalp şeklinde, alt yüzeyi koyu yeşil ve kenarları kertiklidir. Çiçeklerle yapraklar arasında bir tane kanat yaprak bulunur ve bu yaprak oval şekilde olup açık yeşil renktedir. Kanat yaprak hafif olması nedeniyle rüzgârlı havada olgunlaşan tohumları uzak yerlere taşınır ve bu yapraklarda genellikle çiçeklerle toplanarak kurutulur ve kullanılır. Yaz Ihlamurunun çiçek salkımında 3-5çiçek ve Kış Ihlamu¬runun salkımında 5-13çiçek bulunur yani Kış Ihlamuru daha verimlidir. Çiçekleri sarımsı beyaz 5 adet küçük oval taç yapraklar ortada bir göbek ve onun etrafında ucu esmerimsi döllenme tozlukları bulunur.  Yetiştirilmesi: Türkiye’nin hemen her bölgesinde Ihlamur problemsiz yetişir. Şayet park, bahçe, cadde, sokak ve bulvarlara Ihlamur ağacı ekilirse hem çevre kirliliğine karşı çevremizi güzel kokulu Ihlamur ile korumuş olur hem de başta arılar olmak üzere diğer böceklere yaşama şansı vermiş oluruz. Hasat zamanı: Mayıs ayından Ağustos’a kadar Ihlamur çiçekleri top¬lanır. Çiçeklerin hemen açtıktan sonra toplanması ile kaliteli Drug (ilaç) elde edilir. Fakat asla yol kenarları, otoban kenarları ve kimya fabrika¬larının civarında yetişen Ihlamurların çiçekleri toplanmamalıdır. Çünkü kirli çevreden toplanan çiçeklerle sağlığımız tehlikeye atarız. Çiçeklerle birlikte kanat yapraklarda toplanır, kurutulur ve kuruturken ısının 40˚’den fazla olmaması gerekir.  Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutul-malıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır. Birleşimi: Çiçeklerinin birleşimindeki maddeleri sırası ile şöyle sırala-yabiliriz; a) Flavonit türevleri %1 civarında olup başta; Rutin, Hyperosid, Quercitirin, Isoquercitirin, Astragalin, Tilirosid (6-p-Kumasit-ester Tilirosid), Kâmpferol, 3-O-Gluco-7-O-rhamnosid ve Kâmpferol-3,7-dirhamnosid içerir. b) Fenolasitlerden; p-Kumarasit, Chlorogenasit ve Kahve asidi en önemlisidir. c) Sabit yağlardan; Palmitinasit, Linolasit, Linolenasit ve Oleik asit d) Eter yağı türevleri %0,04-0,1 oranında bulunur ve en önemlileri; 1) Monoterpenler; 1,8 Cineol, Linalool, Campfer, Carvon, Geraniol, Thymol, Carvacrol, Anethol, Eugenol ve Campher e) Sesquiterpenler; β-Caryophyllenoxid, Farnesol ve β-Caryophyllen  f) Ayrıca Tanen, Musilaj ve Tocopherol (E-vitamini) içerir. Tesir şekli: Sinirleri kuvvetlendirici, teskin edici, uyutucu, kramp çö¬zücü, terletici, idrar söktürücü, damarları hafif büzücü, göğsü yumu¬şatıcı, kuvvetlendirici, hafif müshil yapıcı, İmmünü kuvvetlendirici ve ısıtıcı özelliklere sahiptir.  Araştırmalar: Chicago Üniversitesinde Çocuk doktorları Traısmann, Hardy ve ekibi gripli çocukları üç gruba ayırmışlar ve ayrı ayrı tedavi metotları uygulamışlardır. Birinci gruptaki 55 çocuğa sadece Ihlamur çayı verilmiş ve yatak istirâhati, İkinci gruptaki 37 çocuğa Ihlamur çayı Sulfanomid’le, Üçüncü gruptaki 67 çocuk ise sadece antibiyotikle tedavi edilmiştir. Bu deneylerin sonucunda sadece Ihlamur çiçek çayı ile tedavi olanlar daha kısa sürede iyileşmişler ve de kimyasal antibiyotiklerin yan tesirlerinden de korunmuşlardır. (LP.265) Kullanılması:  a) Araştırmalara göre grip’in daha kısa sürede iyileşmesini sağlar.  b) Komisyon E’nin 01/09/1990 tarih ve 164nolu Monografi bildirisine göre başta; üşütme hastalıkları ve öksürüğe karşı kullanılır. c) Halk arasında; Ihlamur çayı başta üşütme hastalıklarından; öksürme, grip, boğazı üşütme, bronşit, böbrekler ve mesane nezlesi, mide ve bağırsakların nezlesi gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır.  Açıklama: Ihlamurun en belirgin özelliğinin terletici olmasıdır. Bazı ya-zarlar bu özelliğinin birleşimindeki 70 çeşit Eter yağı türevlerinden dolayı olduğunu, bazıları da Musilajın ve diğer bir grup ise Flavonitlerin bu etkiyi yaptığını ileri sürmektedirler. Hatta Ihlamurun terletici özelliğe sahip olmadığını bunun sıcak suyun bir etkisi olduğunu ileri sürenler bile vardır. Fakat şurası bir gerçektir ki Ihlamur, Mürver, Papatya ve Jaborandi gibi çok iyi bir terletici olduğu binlerce yıllık tecrübe ve yeni yeni yapılan klinik araştırmalar bunu ispatlamaktadır. Ihlamur aynı zamanda sinirleri teskin edici ve iyi bir uyutucu bitkisel ilaçtır. Şayet kişi uyuyamıyor ise akşamları içeceği 1-2bardak Ihlamur çayı rahat ve iyi bir uyku kazandırır. Uyumayan küçük çocukları ve bebekler Ihlamur çayının demiyle banyo yapılır ise güzel bir uyku alırlar. Almanya’da satılan kaliteli bir çocuk şampuanı Ihlamur ve Papatya çiçeklerinin ekstresinden yapılır. Bu şampuanı yıllardır bende kullanmaktayım. Zira büyüklerin kul¬la¬ndığı şampuanlar insan sağlığına oldukça zararlıdır. Ihlamur çiçek¬lerinin bir diğer özelliği de Göz nezlesi ve iltihaplarına karşı iyi biri ilaç olmasıdır. Ayrıca insanın direncini artırır, immün sistemini (bağışıklık sistemi) kuvvetlendirerek başta virüs ve bakterilerin neden olduğu bulaşıcı hastalılar, üşütme hastalıkları ve gribin kısa zamanda yenilme¬sini ve kişinin yeniden sağlığına kavuşmasına yardımcı olur. Çayı: İki kahve kaşığı ıhlamur çiçeği demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilerek 5-10dk bekletildikten sonra süzülerek içilir.  Çay Harmanları; Gökçek terletici çayı (ateşli hastalıklarda terlemek isteniyorsa); >20 gr Söğüt kabuğu >20 gr Mürver çiçeği >20 gr Ihlamur çiçeği >20 gr Huş yaprağı >10 gr Ergeç sakalı çiçeği >10 gr Papatya çiçeği Gökçek Bronşit çayı; >20 gr Rezene tohumu >20 gr Kekik otu >15 gr Adaçayı yaprağı >10 gr İzlanda yosunu >10 gr Ihlamur çiçeği >10 gr Hatmi kökü >15 gr Sinirli ot Gökçek Grip ve ateşli üşütme hastalıkları çayı; >30 gr Ihlamur çiçeği >30 gr Mürver çiçeği >20 gr Söğüt kabuğu >5 gr Meyan kökü >5 gr Ebe gömeci çiçeği >10 gr Papatya çiçeği Gökçek Üşütme çayı (terletici, iltihapları önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >20 gr Papatya çiçeği >15 gr Söğüt kabuğu >15 gr Kekik otu Gökçek Üşütme çayı (terletici, iltihapları önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici ve idrar söktürücü); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >25 gr Altın başak otu >15 gr Söğüt kabuğu >10 gr Huş yaprağı Gökçek Ateşli hastalıklar çayı (iltihapları önleyici, ateş düşürücü ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >25 gr Keçi sakalı çiçeği >15 gr Söğüt kabuğu >10 gr Kekik otu Gökçek Nezle ve burun boşluğu iltihaplanmasına karşı çay (iltihapları önleyici, balgam söktürücü, tahrişi önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Papatya çiçeği >25 gr Adaçayı yaprağı >25 gr Kekik otu >15 gr Göz otu >10 gr Çentiyan kökü Gökçek Nezle ve burun iltihaplanması çayı (iltihapları önleyici, balgam söktürücü, tahrişi önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >20 gr Sinirli ot >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Adaçayı yaprağı >20 gr Kekik otu >10 gr Ebe gömeci çiçeği >10 gr Ihlamur çiçeği Gökçek Gökçek Göğüs ve Öksürük çayı  >50 gr Ihlamur çiçeği >20 gr anason tohumu >30 gr Kekik otu >10 gr Ebe gömeci çiçeği Banyosu: Terleme banyosu; üşüten ve gripli kişi için Mürver çiçeği, Ihlamur çiçeği, Papatya çiçeği ve Kuşburnu karışımından 20-40gr bir demliğe konur. Üzerine 1-2lt kaynar su ilave edildikten sonra 5-10dk demlenmeye bırakılır ve demi içi sıcak su (37˚-42˚) ile dolu olan küvete ilave edilir ve bu suyla banyo yapıldıktan sonra en az 20-30dk yatılır. Bu banyo kişiyi terletir ve hastalığını bir an önce atlatmasını sağlar. El ve ayak banyoları; ayakların şişmesi halinde Mürver çiçeği, Ihlamur çiçeği ve Papatya çiçeklerinin karışımından 20-30gr demliğe konulduktan sonra 1-2lt kaynar su ile haşlanır ve 5-10dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülür. Demle 2-3lt sıcak su ılıştırıldıktan sonra ayaklar 20-30dk bu suyla banyo yapılır. Başka bir metot ise deme iki havlu emdirilerek bu havlular şişen ayaklara sarılır ve bu sargı 20-30dk ayaklarda kalır ve sonra çıkarılır.  Yan tesirleri: Yaz ve Kış Ihlamurlarının çiçek, kanat yaprak ve yaprak-larından elde edilen çay veya natürel ilaçların bir yan tesiri yoktur. Fakat aşırı dozda ve aylarca içilmesinin kalbe zarar verebileceği ve bu nedenle sürekli içilmesinin sakıncalı olduğu bazı uzmanlarca iddia edilmektedir. Gümüş Ihlamur, Tilia tomentosa  Türk Ihlamuru Birleşimindeki Mannozlardan dolayı başta; bal arsı, yabani arı ve üzüm arısı için çok tehlikeli bir zehir teşkil eder ve de öldürür. Çünkü Mannozların arılarda bir sonraki basamağa dönüşmesini sağlayacak olan Fosformannozlar-Izomeraze enzimi olmadığından zehirlenme hastalığı hasıl olur. Şayet Gümüş Ihlamurunun çiçekli zamanında altına bakacak olursanız bu arıların ölülerini görürsünüz. Bu nedenle Gümüş ıhlamurun yerine Yaz veya Kış Ihlamuru yetiştirilmelidir. İnsanlara bir zararı dokunmaz. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
IHLAMUR Ağaç | 15-35m | 6-7 Aylar | Ca,Na | Çiçek ve Yaprakları Ihlamur, Linde, Tilia cordata Miller Tilia platyphyllos SCOPOLI Familyası: Ihlamurgillerden, Lindengeâchse, Tiliaceae Drugları: Ihlamur çiçeği; Tiliae flos Ihlamur yaprakları; Tiliae folium Ihlamurun genellikle çiçekleri ve nadiren de yaprakları çay ve natürel ilaç yapımında kullanılır. Giriş: Ihlamurun bilinen 25 alt türü mevcuttur ve bunlardan en çok kullanılanları Küçük yapraklı Ihlamur (Kış Ihlamuru); Tilia cordata MILLER, Büyük yapraklı Ihlamur (Yaz Ihlamuru); Tilia platyphyllos SCOPOLI en çok kullanılan ve ikisi arasında kullanım bakımından pek ayırım yapılmaz. Gümüş Ihlamuru; Tilia tomentosa MOENCH bu tür ge¬nellikle Türkiye ve Kuzey Akdeniz ülkelerinde kullanılır. Ayrıca Kafkas¬larda Kafkas Ihlamuru; Tilia rubra, Amerika Ihlamuru; Tilia americana L., Çin Ihlamuru; T.chinensis MAXIM ve Hollanda Ihlamuru; Tilia vulgaris gibi bölgesel olarak da kullanılan Ihlamur çeşitleri mevcuttur. Fakat en hoş kokulu ve en çok kullanılan türler Yaz ve Kış Ihlamuru olup diğerleri henüz yeterince incelenmemiştir. Yaz Ihlamuru Mayıs ortalarına doğru çiçek açmaya başlar ve bunu 14 gün sonra Kış Ihlamuru takip eder.  Botanik: Yaz Ihlamurunun (Büyük yapraklı Ihlamur) yaprakları Kış Ihlamuruna göre büyükçe, alt yüzeyinin damarlı olan kısımlarında beyaz tüyler mevcuttur. Kış Ihlamurunun yaprakları biraz daha küçük ve alt yüzeyindeki damarların üzerinde kahverengimsi tüyler mevcuttur. Her iki türünde yaprakları kalp şeklinde, alt yüzeyi koyu yeşil ve kenarları kertiklidir. Çiçeklerle yapraklar arasında bir tane kanat yaprak bulunur ve bu yaprak oval şekilde olup açık yeşil renktedir. Kanat yaprak hafif olması nedeniyle rüzgârlı havada olgunlaşan tohumları uzak yerlere taşınır ve bu yapraklarda genellikle çiçeklerle toplanarak kurutulur ve kullanılır. Yaz Ihlamurunun çiçek salkımında 3-5çiçek ve Kış Ihlamu¬runun salkımında 5-13çiçek bulunur yani Kış Ihlamuru daha verimlidir. Çiçekleri sarımsı beyaz 5 adet küçük oval taç yapraklar ortada bir göbek ve onun etrafında ucu esmerimsi döllenme tozlukları bulunur.  Yetiştirilmesi: Türkiye’nin hemen her bölgesinde Ihlamur problemsiz yetişir. Şayet park, bahçe, cadde, sokak ve bulvarlara Ihlamur ağacı ekilirse hem çevre kirliliğine karşı çevremizi güzel kokulu Ihlamur ile korumuş olur hem de başta arılar olmak üzere diğer böceklere yaşama şansı vermiş oluruz. Hasat zamanı: Mayıs ayından Ağustos’a kadar Ihlamur çiçekleri top¬lanır. Çiçeklerin hemen açtıktan sonra toplanması ile kaliteli Drug (ilaç) elde edilir. Fakat asla yol kenarları, otoban kenarları ve kimya fabrika¬larının civarında yetişen Ihlamurların çiçekleri toplanmamalıdır. Çünkü kirli çevreden toplanan çiçeklerle sağlığımız tehlikeye atarız. Çiçeklerle birlikte kanat yapraklarda toplanır, kurutulur ve kuruturken ısının 40˚’den fazla olmaması gerekir.  Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutul-malıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır. Birleşimi: Çiçeklerinin birleşimindeki maddeleri sırası ile şöyle sırala-yabiliriz; a) Flavonit türevleri %1 civarında olup başta; Rutin, Hyperosid, Quercitirin, Isoquercitirin, Astragalin, Tilirosid (6-p-Kumasit-ester Tilirosid), Kâmpferol, 3-O-Gluco-7-O-rhamnosid ve Kâmpferol-3,7-dirhamnosid içerir. b) Fenolasitlerden; p-Kumarasit, Chlorogenasit ve Kahve asidi en önemlisidir. c) Sabit yağlardan; Palmitinasit, Linolasit, Linolenasit ve Oleik asit d) Eter yağı türevleri %0,04-0,1 oranında bulunur ve en önemlileri; 1) Monoterpenler; 1,8 Cineol, Linalool, Campfer, Carvon, Geraniol, Thymol, Carvacrol, Anethol, Eugenol ve Campher e) Sesquiterpenler; β-Caryophyllenoxid, Farnesol ve β-Caryophyllen  f) Ayrıca Tanen, Musilaj ve Tocopherol (E-vitamini) içerir. Tesir şekli: Sinirleri kuvvetlendirici, teskin edici, uyutucu, kramp çö¬zücü, terletici, idrar söktürücü, damarları hafif büzücü, göğsü yumu¬şatıcı, kuvvetlendirici, hafif müshil yapıcı, İmmünü kuvvetlendirici ve ısıtıcı özelliklere sahiptir.  Araştırmalar: Chicago Üniversitesinde Çocuk doktorları Traısmann, Hardy ve ekibi gripli çocukları üç gruba ayırmışlar ve ayrı ayrı tedavi metotları uygulamışlardır. Birinci gruptaki 55 çocuğa sadece Ihlamur çayı verilmiş ve yatak istirâhati, İkinci gruptaki 37 çocuğa Ihlamur çayı Sulfanomid’le, Üçüncü gruptaki 67 çocuk ise sadece antibiyotikle tedavi edilmiştir. Bu deneylerin sonucunda sadece Ihlamur çiçek çayı ile tedavi olanlar daha kısa sürede iyileşmişler ve de kimyasal antibiyotiklerin yan tesirlerinden de korunmuşlardır. (LP.265) Kullanılması:  a) Araştırmalara göre grip’in daha kısa sürede iyileşmesini sağlar.  b) Komisyon E’nin 01/09/1990 tarih ve 164nolu Monografi bildirisine göre başta; üşütme hastalıkları ve öksürüğe karşı kullanılır. c) Halk arasında; Ihlamur çayı başta üşütme hastalıklarından; öksürme, grip, boğazı üşütme, bronşit, böbrekler ve mesane nezlesi, mide ve bağırsakların nezlesi gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır.  Açıklama: Ihlamurun en belirgin özelliğinin terletici olmasıdır. Bazı ya-zarlar bu özelliğinin birleşimindeki 70 çeşit Eter yağı türevlerinden dolayı olduğunu, bazıları da Musilajın ve diğer bir grup ise Flavonitlerin bu etkiyi yaptığını ileri sürmektedirler. Hatta Ihlamurun terletici özelliğe sahip olmadığını bunun sıcak suyun bir etkisi olduğunu ileri sürenler bile vardır. Fakat şurası bir gerçektir ki Ihlamur, Mürver, Papatya ve Jaborandi gibi çok iyi bir terletici olduğu binlerce yıllık tecrübe ve yeni yeni yapılan klinik araştırmalar bunu ispatlamaktadır. Ihlamur aynı zamanda sinirleri teskin edici ve iyi bir uyutucu bitkisel ilaçtır. Şayet kişi uyuyamıyor ise akşamları içeceği 1-2bardak Ihlamur çayı rahat ve iyi bir uyku kazandırır. Uyumayan küçük çocukları ve bebekler Ihlamur çayının demiyle banyo yapılır ise güzel bir uyku alırlar. Almanya’da satılan kaliteli bir çocuk şampuanı Ihlamur ve Papatya çiçeklerinin ekstresinden yapılır. Bu şampuanı yıllardır bende kullanmaktayım. Zira büyüklerin kul¬la¬ndığı şampuanlar insan sağlığına oldukça zararlıdır. Ihlamur çiçek¬lerinin bir diğer özelliği de Göz nezlesi ve iltihaplarına karşı iyi biri ilaç olmasıdır. Ayrıca insanın direncini artırır, immün sistemini (bağışıklık sistemi) kuvvetlendirerek başta virüs ve bakterilerin neden olduğu bulaşıcı hastalılar, üşütme hastalıkları ve gribin kısa zamanda yenilme¬sini ve kişinin yeniden sağlığına kavuşmasına yardımcı olur. Çayı: İki kahve kaşığı ıhlamur çiçeği demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilerek 5-10dk bekletildikten sonra süzülerek içilir.  Çay Harmanları; Gökçek terletici çayı (ateşli hastalıklarda terlemek isteniyorsa); >20 gr Söğüt kabuğu >20 gr Mürver çiçeği >20 gr Ihlamur çiçeği >20 gr Huş yaprağı >10 gr Ergeç sakalı çiçeği >10 gr Papatya çiçeği Gökçek Bronşit çayı; >20 gr Rezene tohumu >20 gr Kekik otu >15 gr Adaçayı yaprağı >10 gr İzlanda yosunu >10 gr Ihlamur çiçeği >10 gr Hatmi kökü >15 gr Sinirli ot Gökçek Grip ve ateşli üşütme hastalıkları çayı; >30 gr Ihlamur çiçeği >30 gr Mürver çiçeği >20 gr Söğüt kabuğu >5 gr Meyan kökü >5 gr Ebe gömeci çiçeği >10 gr Papatya çiçeği Gökçek Üşütme çayı (terletici, iltihapları önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >20 gr Papatya çiçeği >15 gr Söğüt kabuğu >15 gr Kekik otu Gökçek Üşütme çayı (terletici, iltihapları önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici ve idrar söktürücü); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >25 gr Altın başak otu >15 gr Söğüt kabuğu >10 gr Huş yaprağı Gökçek Ateşli hastalıklar çayı (iltihapları önleyici, ateş düşürücü ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >25 gr Keçi sakalı çiçeği >15 gr Söğüt kabuğu >10 gr Kekik otu Gökçek Nezle ve burun boşluğu iltihaplanmasına karşı çay (iltihapları önleyici, balgam söktürücü, tahrişi önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Papatya çiçeği >25 gr Adaçayı yaprağı >25 gr Kekik otu >15 gr Göz otu >10 gr Çentiyan kökü Gökçek Nezle ve burun iltihaplanması çayı (iltihapları önleyici, balgam söktürücü, tahrişi önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >20 gr Sinirli ot >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Adaçayı yaprağı >20 gr Kekik otu >10 gr Ebe gömeci çiçeği >10 gr Ihlamur çiçeği Gökçek Gökçek Göğüs ve Öksürük çayı  >50 gr Ihlamur çiçeği >20 gr anason tohumu >30 gr Kekik otu >10 gr Ebe gömeci çiçeği Banyosu: Terleme banyosu; üşüten ve gripli kişi için Mürver çiçeği, Ihlamur çiçeği, Papatya çiçeği ve Kuşburnu karışımından 20-40gr bir demliğe konur. Üzerine 1-2lt kaynar su ilave edildikten sonra 5-10dk demlenmeye bırakılır ve demi içi sıcak su (37˚-42˚) ile dolu olan küvete ilave edilir ve bu suyla banyo yapıldıktan sonra en az 20-30dk yatılır. Bu banyo kişiyi terletir ve hastalığını bir an önce atlatmasını sağlar. El ve ayak banyoları; ayakların şişmesi halinde Mürver çiçeği, Ihlamur çiçeği ve Papatya çiçeklerinin karışımından 20-30gr demliğe konulduktan sonra 1-2lt kaynar su ile haşlanır ve 5-10dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülür. Demle 2-3lt sıcak su ılıştırıldıktan sonra ayaklar 20-30dk bu suyla banyo yapılır. Başka bir metot ise deme iki havlu emdirilerek bu havlular şişen ayaklara sarılır ve bu sargı 20-30dk ayaklarda kalır ve sonra çıkarılır.  Yan tesirleri: Yaz ve Kış Ihlamurlarının çiçek, kanat yaprak ve yaprak-larından elde edilen çay veya natürel ilaçların bir yan tesiri yoktur. Fakat aşırı dozda ve aylarca içilmesinin kalbe zarar verebileceği ve bu nedenle sürekli içilmesinin sakıncalı olduğu bazı uzmanlarca iddia edilmektedir. Gümüş Ihlamur, Tilia tomentosa  Türk Ihlamuru Birleşimindeki Mannozlardan dolayı başta; bal arsı, yabani arı ve üzüm arısı için çok tehlikeli bir zehir teşkil eder ve de öldürür. Çünkü Mannozların arılarda bir sonraki basamağa dönüşmesini sağlayacak olan Fosformannozlar-Izomeraze enzimi olmadığından zehirlenme hastalığı hasıl olur. Şayet Gümüş Ihlamurunun çiçekli zamanında altına bakacak olursanız bu arıların ölülerini görürsünüz. Bu nedenle Gümüş ıhlamurun yerine Yaz veya Kış Ihlamuru yetiştirilmelidir. İnsanlara bir zararı dokunmaz. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
FASULYE Bir yıllık | 0,5-4m | 6-9 Aylar | Ca,Ho,Na | Zehirli Fasulye, Bohne, Phaselus vulgaris  Sırık fasulyesi Bahçe fasulyesi Familyası: Baklagillerden, Schmetterlingsblütengewaechse, Fabaceae (Leguminosae)  Drugları: Fasulye kapçığı (kapsülü): Phaseoli pericarpium-frutus phaseoli sinesemine Fasulye meyvesinin tohumları çıkarıldıktan sonra kapçıkları (kapsülleri) kurutularak, çay, tentür veya natürel ilaç yapımında kullanılır. Botanik: Fasulyenin asıl vatanı orta ve güney Amerika olup, buradan 1685 yılında İspanyollar tarafından ispanyaya getirilmiş ve oradan önce Avrupa’ya, sonrada bütün dünyaya yayılmıştır. Günümüzde 70’in üze¬rinde fasulye çeşidi bulunmaktadır. Fasulyenin genellikle beyaz renkte olanı tercih edilmektedir, fakat kırmızı, siyah, kahverengimsi ve üzeri de¬senli olan çok çeşitleri mevcuttur. Türkiye’de genellikle ayşekadın, barbunya, horoz ve çalı türleri tanınmakta ve yetiştirilmektedir. Fasulye¬nin yaprakları üçü bir arada uzun bir sap üzerinde olu, her biri yumurta şeklinde, uçlara doğru sivri, kenarları bütün, ortada bir ana ve ondan kenarlara doğru yay şeklinde uzanana yan damarlar bulunur. Yaprakları 7-20cm büyüklüğünde, yeşil renkli ve üzeri hafif tüylüdür. Çiçek sapı yaprak sapının koltuğundan çıkar ve her sapta 2-6adet çiçek bulunur ve taç yaprakları pembe, vişneçürüğü, kırmızı veya eflatun renklerde ola¬bilir. Kupa yaprakları çan şeklinde, yeşil renkli, beş adet irili ufaklı dişlere sahip olup, taç yapraklarını kavramıştır. Olgunlaşan fasulye kapsül¬lerinde 4-10adet çekirdek bulunur ve kapsülleri (meyveleri) 10-20cm boyunda olur.  Yetiştirilmesi: Mart ve Nisan aylarında saksı, kasa veya seralarda to-humlarından fide elde edilir ve bu fideler Nisan ve Mayıs aylarında bahçe ve tarlalara 6-10cm sıra ve 40cm ara ile ekilir. Hasat zamanı: Meyveleri olgunlaşan kapsüller sararır ve çatallaşmaya başlayınca toplanarak, içindeki tohumları çıkarılır. Tohum ve kapsülleri ayrı olarak güneşte iyice kurutulduktan sonra kaldırılır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz; a) Phaseolin ve bunun açık formülüne çok yakın olan Phasin (Toxoalbumin=Phytoalexin) içerir. b) Aminoasit türevlerden; Arginin ve Lysin c) Vitaminlerden; B1, B2, B3 (Niacin) ve B6 d) Minerallerden; Demir, Potasyum ve Fosfor e) Ayrıca; Proteinler, Karbonhidratlar, Flavonitler, Salisilik asit, Allantoin ve Trigonellini içerir.  Tesir şekli: Kapsülleri; idrar artırıcı, müshil yapıcı ve hafif kandaki şekeri düşürücü özelliklere sahiptir.  Kullanılması: a) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılma-mıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Fasulye yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kullanılmalıdır. Örne¬ğin idrar yolları rahatsızlıklarına karşı Ardıç kozalağı, Huş yap¬rağı, Ayrık otu, Isırgan kökü, A.Başak otu preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. Şeker hastalığına karşı ise yaban mersini yap¬rağı, Beşparmak kökü, Karahindiba otu ve kökü, Kantaron otu, Müba-rekotu, Devedikeni otu, Çemen tohumu preparatları ve Gökçek iksiri daha etkilidir. b) Komisyon E’nin yayınladığı Monografi bildirisine göre Fasulye kapçığı idrar söktürücü olarak kullanılabilir. c) Fasulye kapçığı halk arasında genellikle Avrupa’da idrar söktürücü, müshil yapıcı ve romatizma çaylarında kullanılır. Türkiye’de ise genellikle hayvan yemi olarak, bazı yörelerde ise yakacak olarak kullanılır. Fasulye kapçığı başta idrar yolları rahatsızlıklarına karşı nadiren de romatizma, gut, siyatik, ödem ve şeker hastalığına karşı kullanılır. Açıklama: Fasulye tohumları phasin içerir bu madde zehirli olmasından dolayı taze olarak yenmez. Kuru fasulye olarak bilinen fasulye tohum-larının yemek yapmadan önce mutfakta haşlanması gerekir. Ancak bu şekilde phasin bozulur ve zararsız bir şekle dönüşür. Bazı Alimlere göre fasulye kapçığı çok az miktarda krom içermektedir ve krom kandaki şekeri hafif düşürücü özeliğe sahiptir. Şeker hastalığına karşı bana göre yaban mersini yaprağı, Beşparmak kökü, Karahindiba otu ve kökü, Kan-taron otu, Mübarek otu, Devedikeni otu ve Çemen tohumu, preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. Çay: İki tatlı kaşığı fasulye kapçığı demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilerek 5-10dakika demlenmeye bırakılır ve sonra süzülerek içilir.  Çay Harmanları; Gökçek Böbrek ve mesane çayı; >20 gr Mürver çiçeği >20 gr Isırgan otu kökü >20 gr Fasulye kapçığı >20 gr Ak huş yaprağı >20 gr Altın başak otu Gökçek Böbrek ve idrar yolları çayı; >20 gr Orta sifon yaprağı >20 gr Ayı üzümü yaprağı >20 gr Ak huş yaprağı >20 gr Altın başak otu >20 gr Fasulye kapçığı Gökçek Müshil yapıcı çay; >20 gr Sinameki yaprağı >20 gr Meyan kökü >20 gr Rezene tohumu >20 gr Mürver çiçeği >10 gr Menekşe otu >10 gr Fasulye kapçığı Yan tesirleri: Fasulyenin tohumlarının, yani kuru fasulye haşlanmadan yemeği yenmez. Şayet haşlamadan yemeği yapılır ise zehirlenmelere ne-den olur. Birleşimindeki phasin haşlanınca değişerek zararsız hale gelir. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
IHLAMUR Ağaç | 15-35m | 6-7 Aylar | Ca,Na | Çiçek ve Yaprakları Ihlamur, Linde, Tilia cordata Miller Tilia platyphyllos SCOPOLI Familyası: Ihlamurgillerden, Lindengeâchse, Tiliaceae Drugları: Ihlamur çiçeği; Tiliae flos Ihlamur yaprakları; Tiliae folium Ihlamurun genellikle çiçekleri ve nadiren de yaprakları çay ve natürel ilaç yapımında kullanılır. Giriş: Ihlamurun bilinen 25 alt türü mevcuttur ve bunlardan en çok kullanılanları Küçük yapraklı Ihlamur (Kış Ihlamuru); Tilia cordata MILLER, Büyük yapraklı Ihlamur (Yaz Ihlamuru); Tilia platyphyllos SCOPOLI en çok kullanılan ve ikisi arasında kullanım bakımından pek ayırım yapılmaz. Gümüş Ihlamuru; Tilia tomentosa MOENCH bu tür ge¬nellikle Türkiye ve Kuzey Akdeniz ülkelerinde kullanılır. Ayrıca Kafkas¬larda Kafkas Ihlamuru; Tilia rubra, Amerika Ihlamuru; Tilia americana L., Çin Ihlamuru; T.chinensis MAXIM ve Hollanda Ihlamuru; Tilia vulgaris gibi bölgesel olarak da kullanılan Ihlamur çeşitleri mevcuttur. Fakat en hoş kokulu ve en çok kullanılan türler Yaz ve Kış Ihlamuru olup diğerleri henüz yeterince incelenmemiştir. Yaz Ihlamuru Mayıs ortalarına doğru çiçek açmaya başlar ve bunu 14 gün sonra Kış Ihlamuru takip eder.  Botanik: Yaz Ihlamurunun (Büyük yapraklı Ihlamur) yaprakları Kış Ihlamuruna göre büyükçe, alt yüzeyinin damarlı olan kısımlarında beyaz tüyler mevcuttur. Kış Ihlamurunun yaprakları biraz daha küçük ve alt yüzeyindeki damarların üzerinde kahverengimsi tüyler mevcuttur. Her iki türünde yaprakları kalp şeklinde, alt yüzeyi koyu yeşil ve kenarları kertiklidir. Çiçeklerle yapraklar arasında bir tane kanat yaprak bulunur ve bu yaprak oval şekilde olup açık yeşil renktedir. Kanat yaprak hafif olması nedeniyle rüzgârlı havada olgunlaşan tohumları uzak yerlere taşınır ve bu yapraklarda genellikle çiçeklerle toplanarak kurutulur ve kullanılır. Yaz Ihlamurunun çiçek salkımında 3-5çiçek ve Kış Ihlamu¬runun salkımında 5-13çiçek bulunur yani Kış Ihlamuru daha verimlidir. Çiçekleri sarımsı beyaz 5 adet küçük oval taç yapraklar ortada bir göbek ve onun etrafında ucu esmerimsi döllenme tozlukları bulunur.  Yetiştirilmesi: Türkiye’nin hemen her bölgesinde Ihlamur problemsiz yetişir. Şayet park, bahçe, cadde, sokak ve bulvarlara Ihlamur ağacı ekilirse hem çevre kirliliğine karşı çevremizi güzel kokulu Ihlamur ile korumuş olur hem de başta arılar olmak üzere diğer böceklere yaşama şansı vermiş oluruz. Hasat zamanı: Mayıs ayından Ağustos’a kadar Ihlamur çiçekleri top¬lanır. Çiçeklerin hemen açtıktan sonra toplanması ile kaliteli Drug (ilaç) elde edilir. Fakat asla yol kenarları, otoban kenarları ve kimya fabrika¬larının civarında yetişen Ihlamurların çiçekleri toplanmamalıdır. Çünkü kirli çevreden toplanan çiçeklerle sağlığımız tehlikeye atarız. Çiçeklerle birlikte kanat yapraklarda toplanır, kurutulur ve kuruturken ısının 40˚’den fazla olmaması gerekir.  Malesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutlaka gölgede kurutul-malıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kurutulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlar’da açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukca azaltır. Birleşimi: Çiçeklerinin birleşimindeki maddeleri sırası ile şöyle sırala-yabiliriz; a) Flavonit türevleri %1 civarında olup başta; Rutin, Hyperosid, Quercitirin, Isoquercitirin, Astragalin, Tilirosid (6-p-Kumasit-ester Tilirosid), Kâmpferol, 3-O-Gluco-7-O-rhamnosid ve Kâmpferol-3,7-dirhamnosid içerir. b) Fenolasitlerden; p-Kumarasit, Chlorogenasit ve Kahve asidi en önemlisidir. c) Sabit yağlardan; Palmitinasit, Linolasit, Linolenasit ve Oleik asit d) Eter yağı türevleri %0,04-0,1 oranında bulunur ve en önemlileri; 1) Monoterpenler; 1,8 Cineol, Linalool, Campfer, Carvon, Geraniol, Thymol, Carvacrol, Anethol, Eugenol ve Campher e) Sesquiterpenler; β-Caryophyllenoxid, Farnesol ve β-Caryophyllen  f) Ayrıca Tanen, Musilaj ve Tocopherol (E-vitamini) içerir. Tesir şekli: Sinirleri kuvvetlendirici, teskin edici, uyutucu, kramp çö¬zücü, terletici, idrar söktürücü, damarları hafif büzücü, göğsü yumu¬şatıcı, kuvvetlendirici, hafif müshil yapıcı, İmmünü kuvvetlendirici ve ısıtıcı özelliklere sahiptir.  Araştırmalar: Chicago Üniversitesinde Çocuk doktorları Traısmann, Hardy ve ekibi gripli çocukları üç gruba ayırmışlar ve ayrı ayrı tedavi metotları uygulamışlardır. Birinci gruptaki 55 çocuğa sadece Ihlamur çayı verilmiş ve yatak istirâhati, İkinci gruptaki 37 çocuğa Ihlamur çayı Sulfanomid’le, Üçüncü gruptaki 67 çocuk ise sadece antibiyotikle tedavi edilmiştir. Bu deneylerin sonucunda sadece Ihlamur çiçek çayı ile tedavi olanlar daha kısa sürede iyileşmişler ve de kimyasal antibiyotiklerin yan tesirlerinden de korunmuşlardır. (LP.265) Kullanılması:  a) Araştırmalara göre grip’in daha kısa sürede iyileşmesini sağlar.  b) Komisyon E’nin 01/09/1990 tarih ve 164nolu Monografi bildirisine göre başta; üşütme hastalıkları ve öksürüğe karşı kullanılır. c) Halk arasında; Ihlamur çayı başta üşütme hastalıklarından; öksürme, grip, boğazı üşütme, bronşit, böbrekler ve mesane nezlesi, mide ve bağırsakların nezlesi gibi rahatsızlıklara karşı kullanılır.  Açıklama: Ihlamurun en belirgin özelliğinin terletici olmasıdır. Bazı ya-zarlar bu özelliğinin birleşimindeki 70 çeşit Eter yağı türevlerinden dolayı olduğunu, bazıları da Musilajın ve diğer bir grup ise Flavonitlerin bu etkiyi yaptığını ileri sürmektedirler. Hatta Ihlamurun terletici özelliğe sahip olmadığını bunun sıcak suyun bir etkisi olduğunu ileri sürenler bile vardır. Fakat şurası bir gerçektir ki Ihlamur, Mürver, Papatya ve Jaborandi gibi çok iyi bir terletici olduğu binlerce yıllık tecrübe ve yeni yeni yapılan klinik araştırmalar bunu ispatlamaktadır. Ihlamur aynı zamanda sinirleri teskin edici ve iyi bir uyutucu bitkisel ilaçtır. Şayet kişi uyuyamıyor ise akşamları içeceği 1-2bardak Ihlamur çayı rahat ve iyi bir uyku kazandırır. Uyumayan küçük çocukları ve bebekler Ihlamur çayının demiyle banyo yapılır ise güzel bir uyku alırlar. Almanya’da satılan kaliteli bir çocuk şampuanı Ihlamur ve Papatya çiçeklerinin ekstresinden yapılır. Bu şampuanı yıllardır bende kullanmaktayım. Zira büyüklerin kul¬la¬ndığı şampuanlar insan sağlığına oldukça zararlıdır. Ihlamur çiçek¬lerinin bir diğer özelliği de Göz nezlesi ve iltihaplarına karşı iyi biri ilaç olmasıdır. Ayrıca insanın direncini artırır, immün sistemini (bağışıklık sistemi) kuvvetlendirerek başta virüs ve bakterilerin neden olduğu bulaşıcı hastalılar, üşütme hastalıkları ve gribin kısa zamanda yenilme¬sini ve kişinin yeniden sağlığına kavuşmasına yardımcı olur. Çayı: İki kahve kaşığı ıhlamur çiçeği demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilerek 5-10dk bekletildikten sonra süzülerek içilir.  Çay Harmanları; Gökçek terletici çayı (ateşli hastalıklarda terlemek isteniyorsa); >20 gr Söğüt kabuğu >20 gr Mürver çiçeği >20 gr Ihlamur çiçeği >20 gr Huş yaprağı >10 gr Ergeç sakalı çiçeği >10 gr Papatya çiçeği Gökçek Bronşit çayı; >20 gr Rezene tohumu >20 gr Kekik otu >15 gr Adaçayı yaprağı >10 gr İzlanda yosunu >10 gr Ihlamur çiçeği >10 gr Hatmi kökü >15 gr Sinirli ot Gökçek Grip ve ateşli üşütme hastalıkları çayı; >30 gr Ihlamur çiçeği >30 gr Mürver çiçeği >20 gr Söğüt kabuğu >5 gr Meyan kökü >5 gr Ebe gömeci çiçeği >10 gr Papatya çiçeği Gökçek Üşütme çayı (terletici, iltihapları önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >20 gr Papatya çiçeği >15 gr Söğüt kabuğu >15 gr Kekik otu Gökçek Üşütme çayı (terletici, iltihapları önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici ve idrar söktürücü); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >25 gr Altın başak otu >15 gr Söğüt kabuğu >10 gr Huş yaprağı Gökçek Ateşli hastalıklar çayı (iltihapları önleyici, ateş düşürücü ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Ihlamur çiçeği >25 gr Mürver çiçeği >25 gr Keçi sakalı çiçeği >15 gr Söğüt kabuğu >10 gr Kekik otu Gökçek Nezle ve burun boşluğu iltihaplanmasına karşı çay (iltihapları önleyici, balgam söktürücü, tahrişi önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >25 gr Papatya çiçeği >25 gr Adaçayı yaprağı >25 gr Kekik otu >15 gr Göz otu >10 gr Çentiyan kökü Gökçek Nezle ve burun iltihaplanması çayı (iltihapları önleyici, balgam söktürücü, tahrişi önleyici ve İmmün sistemi kuvvetlendirici); >20 gr Sinirli ot >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Adaçayı yaprağı >20 gr Kekik otu >10 gr Ebe gömeci çiçeği >10 gr Ihlamur çiçeği Gökçek Gökçek Göğüs ve Öksürük çayı  >50 gr Ihlamur çiçeği >20 gr anason tohumu >30 gr Kekik otu >10 gr Ebe gömeci çiçeği Banyosu: Terleme banyosu; üşüten ve gripli kişi için Mürver çiçeği, Ihlamur çiçeği, Papatya çiçeği ve Kuşburnu karışımından 20-40gr bir demliğe konur. Üzerine 1-2lt kaynar su ilave edildikten sonra 5-10dk demlenmeye bırakılır ve demi içi sıcak su (37˚-42˚) ile dolu olan küvete ilave edilir ve bu suyla banyo yapıldıktan sonra en az 20-30dk yatılır. Bu banyo kişiyi terletir ve hastalığını bir an önce atlatmasını sağlar. El ve ayak banyoları; ayakların şişmesi halinde Mürver çiçeği, Ihlamur çiçeği ve Papatya çiçeklerinin karışımından 20-30gr demliğe konulduktan sonra 1-2lt kaynar su ile haşlanır ve 5-10dk demlenmeye bırakıldıktan sonra süzülür. Demle 2-3lt sıcak su ılıştırıldıktan sonra ayaklar 20-30dk bu suyla banyo yapılır. Başka bir metot ise deme iki havlu emdirilerek bu havlular şişen ayaklara sarılır ve bu sargı 20-30dk ayaklarda kalır ve sonra çıkarılır.  Yan tesirleri: Yaz ve Kış Ihlamurlarının çiçek, kanat yaprak ve yaprak-larından elde edilen çay veya natürel ilaçların bir yan tesiri yoktur. Fakat aşırı dozda ve aylarca içilmesinin kalbe zarar verebileceği ve bu nedenle sürekli içilmesinin sakıncalı olduğu bazı uzmanlarca iddia edilmektedir. Gümüş Ihlamur, Tilia tomentosa  Türk Ihlamuru Birleşimindeki Mannozlardan dolayı başta; bal arsı, yabani arı ve üzüm arısı için çok tehlikeli bir zehir teşkil eder ve de öldürür. Çünkü Mannozların arılarda bir sonraki basamağa dönüşmesini sağlayacak olan Fosformannozlar-Izomeraze enzimi olmadığından zehirlenme hastalığı hasıl olur. Şayet Gümüş Ihlamurunun çiçekli zamanında altına bakacak olursanız bu arıların ölülerini görürsünüz. Bu nedenle Gümüş ıhlamurun yerine Yaz veya Kış Ihlamuru yetiştirilmelidir. İnsanlara bir zararı dokunmaz. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
FASULYE Bir yıllık | 0,5-4m | 6-9 Aylar | Ca,Ho,Na | Zehirli Fasulye, Bohne, Phaselus vulgaris  Sırık fasulyesi Bahçe fasulyesi Familyası: Baklagillerden, Schmetterlingsblütengewaechse, Fabaceae (Leguminosae)  Drugları: Fasulye kapçığı (kapsülü): Phaseoli pericarpium-frutus phaseoli sinesemine Fasulye meyvesinin tohumları çıkarıldıktan sonra kapçıkları (kapsülleri) kurutularak, çay, tentür veya natürel ilaç yapımında kullanılır. Botanik: Fasulyenin asıl vatanı orta ve güney Amerika olup, buradan 1685 yılında İspanyollar tarafından ispanyaya getirilmiş ve oradan önce Avrupa’ya, sonrada bütün dünyaya yayılmıştır. Günümüzde 70’in üze¬rinde fasulye çeşidi bulunmaktadır. Fasulyenin genellikle beyaz renkte olanı tercih edilmektedir, fakat kırmızı, siyah, kahverengimsi ve üzeri de¬senli olan çok çeşitleri mevcuttur. Türkiye’de genellikle ayşekadın, barbunya, horoz ve çalı türleri tanınmakta ve yetiştirilmektedir. Fasulye¬nin yaprakları üçü bir arada uzun bir sap üzerinde olu, her biri yumurta şeklinde, uçlara doğru sivri, kenarları bütün, ortada bir ana ve ondan kenarlara doğru yay şeklinde uzanana yan damarlar bulunur. Yaprakları 7-20cm büyüklüğünde, yeşil renkli ve üzeri hafif tüylüdür. Çiçek sapı yaprak sapının koltuğundan çıkar ve her sapta 2-6adet çiçek bulunur ve taç yaprakları pembe, vişneçürüğü, kırmızı veya eflatun renklerde ola¬bilir. Kupa yaprakları çan şeklinde, yeşil renkli, beş adet irili ufaklı dişlere sahip olup, taç yapraklarını kavramıştır. Olgunlaşan fasulye kapsül¬lerinde 4-10adet çekirdek bulunur ve kapsülleri (meyveleri) 10-20cm boyunda olur.  Yetiştirilmesi: Mart ve Nisan aylarında saksı, kasa veya seralarda to-humlarından fide elde edilir ve bu fideler Nisan ve Mayıs aylarında bahçe ve tarlalara 6-10cm sıra ve 40cm ara ile ekilir. Hasat zamanı: Meyveleri olgunlaşan kapsüller sararır ve çatallaşmaya başlayınca toplanarak, içindeki tohumları çıkarılır. Tohum ve kapsülleri ayrı olarak güneşte iyice kurutulduktan sonra kaldırılır. Birleşimi: Birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz; a) Phaseolin ve bunun açık formülüne çok yakın olan Phasin (Toxoalbumin=Phytoalexin) içerir. b) Aminoasit türevlerden; Arginin ve Lysin c) Vitaminlerden; B1, B2, B3 (Niacin) ve B6 d) Minerallerden; Demir, Potasyum ve Fosfor e) Ayrıca; Proteinler, Karbonhidratlar, Flavonitler, Salisilik asit, Allantoin ve Trigonellini içerir.  Tesir şekli: Kapsülleri; idrar artırıcı, müshil yapıcı ve hafif kandaki şekeri düşürücü özelliklere sahiptir.  Kullanılması: a) Üniversite kliniklerinde tedavi denemeleri ve araştırmalar yapılma-mıştır. Bu nedenle bugünkü bilgilere göre 2. sınıf bir şifalı bitkidir. Fasulye yerine göre daha etkili olan başka bitkiler kullanılmalıdır. Örne¬ğin idrar yolları rahatsızlıklarına karşı Ardıç kozalağı, Huş yap¬rağı, Ayrık otu, Isırgan kökü, A.Başak otu preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. Şeker hastalığına karşı ise yaban mersini yap¬rağı, Beşparmak kökü, Karahindiba otu ve kökü, Kantaron otu, Müba-rekotu, Devedikeni otu, Çemen tohumu preparatları ve Gökçek iksiri daha etkilidir. b) Komisyon E’nin yayınladığı Monografi bildirisine göre Fasulye kapçığı idrar söktürücü olarak kullanılabilir. c) Fasulye kapçığı halk arasında genellikle Avrupa’da idrar söktürücü, müshil yapıcı ve romatizma çaylarında kullanılır. Türkiye’de ise genellikle hayvan yemi olarak, bazı yörelerde ise yakacak olarak kullanılır. Fasulye kapçığı başta idrar yolları rahatsızlıklarına karşı nadiren de romatizma, gut, siyatik, ödem ve şeker hastalığına karşı kullanılır. Açıklama: Fasulye tohumları phasin içerir bu madde zehirli olmasından dolayı taze olarak yenmez. Kuru fasulye olarak bilinen fasulye tohum-larının yemek yapmadan önce mutfakta haşlanması gerekir. Ancak bu şekilde phasin bozulur ve zararsız bir şekle dönüşür. Bazı Alimlere göre fasulye kapçığı çok az miktarda krom içermektedir ve krom kandaki şekeri hafif düşürücü özeliğe sahiptir. Şeker hastalığına karşı bana göre yaban mersini yaprağı, Beşparmak kökü, Karahindiba otu ve kökü, Kan-taron otu, Mübarek otu, Devedikeni otu ve Çemen tohumu, preparatları veya Gökçek İksiri daha etkilidir. Çay: İki tatlı kaşığı fasulye kapçığı demliğe konur ve üzerine 300-500ml kaynar su ilave edilerek 5-10dakika demlenmeye bırakılır ve sonra süzülerek içilir.  Çay Harmanları; Gökçek Böbrek ve mesane çayı; >20 gr Mürver çiçeği >20 gr Isırgan otu kökü >20 gr Fasulye kapçığı >20 gr Ak huş yaprağı >20 gr Altın başak otu Gökçek Böbrek ve idrar yolları çayı; >20 gr Orta sifon yaprağı >20 gr Ayı üzümü yaprağı >20 gr Ak huş yaprağı >20 gr Altın başak otu >20 gr Fasulye kapçığı Gökçek Müshil yapıcı çay; >20 gr Sinameki yaprağı >20 gr Meyan kökü >20 gr Rezene tohumu >20 gr Mürver çiçeği >10 gr Menekşe otu >10 gr Fasulye kapçığı Yan tesirleri: Fasulyenin tohumlarının, yani kuru fasulye haşlanmadan yemeği yenmez. Şayet haşlamadan yemeği yapılır ise zehirlenmelere ne-den olur. Birleşimindeki phasin haşlanınca değişerek zararsız hale gelir. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years
Link
Türk Fitoterapi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ekrem Sezik, ıhlamurun, daha çok soğuk algınlığının belirtilerini azaltıcı ve hastayı rahatlatıcı etkileri için kullanıldığını hatırlatarak, "Ihlamur içmek için hasta olmak beklenmemelidir. Günde birkaç kupa ıhlamurun, keyif çayı olarak içilmesinde yarar bulunmaktadır" dedi. Prof. Dr. Sezik, "Kış aylarında çay olarak en çok kullanılan bitkilerden biri olan Ihlamur'u Avrupa İlaç Kurumu soğuk algınlığının ve stresin belirtilerini hafifletici olarak kullanılabileceğini kabul etmiştir. Ihlamur halen soğuk algınlığının belirtilerini azaltıcı, ter verici ve hastayı rahatlatıcı etkileri için kullanılmaktadır. Hastalık sırasında günde 4 kupa ıhlamur içilmesi yeterli olmaktadır. Ihlamur şifalı bir bitkidir" dedi. Ihlamur'un genellikle aktar ve baharatçılarda yer aldığını, çuval veya kutuların içinde, 'çiçek ıhlamur', 'ıhlamur', 'yaprak ıhlamur' gibi çeşitleri ile satıldığını belirten Prof. Dr. Ekrem Sezik, "Çiçek ıhlamur, sadece çiçekleri taşır. Ihlamur, çiçek yaprağını da taşıyan çiçeklerdir. ‘Yaprak ıhlamur’ ise ıhlamur ağacının yapraklarını bol miktarda taşıyan bir karışımdır. Yani çiçek, çiçek yaprağı ve yapraklar beraberce bulunur" dedi. Ihlamur'un aktar ve benzeri dükkanlardan alınmamasını tavsiye eden Sezik, hazırlanması konusunda ise "2 gram kadar ıhlamur veya 1 poşet ıhlamur, porselen veya cam bir demliğe konur, üzerine 1 su bardağı kaynamaya yakın sıcaklıktaki su ilave edilip, 5-10 dakika çay gibi demlenir ve içilir. Daha kolay ve kullanılışlı bir yol ise; 1 poşet ıhlamur kupaya konur üzerine kaynamaya yakın sıcaklıktaki su ilave edilir, 5-10 dakika kadar bekletilip içilir. Kupanın üzeri taşıdığı uçucu yağın kaybolmasını önlemek için kapatılmalı, yapısında bulunan müsilajı poşetten tamamen çıkarmak için de poşet sıkılmalıdır" dedi. Prof. Dr. Sezik, Ihlamur'un daha uzun bir sürede bekletilmesi halinde yapısındaki maddelerin değişmesine paralel olarak sarı olan renginin kırmızıya dönmeye ve kendine has kokusunu da kaybetmeye başlayacağını kaydetti. Sezik, "Bu, istenmeyen bir durumdur. Eğer yaprak taşıyan bir ıhlamur kullanılırsa, ilk demleme anından itibaren çözelti kırmızı renkli olur. Bu nerkte ıhlamur zararlı değildir, ama yararlı etkisi, yapısındaki maddeler değiştiği için azalmış, ayrıca hoş kokusu ve tadı da kaybolmuştur" dedi. Ihlamur içmek için hastalık halini beklemeden keyif çayı olarak da kullanılabileceğini belirten Sezik, "Ihlamurun rahatlatıcı etkisinin de olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla, ıhlamur içmek için hasta olmak beklenmemelidir. Günde birkaç kupa ıhlamur içilmesinde yarar bulunmaktadır" diye konuştu. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes