Tumgik
#şifalı yapraklar
Text
Abanozgiller (Ebenaceae) Familyasına Ait Olan Bitkiler
Abanozgiller (Ebenaceae) Familyasına Ait Olan Bitkiler
Tumblr media
#Abanoz, #Abanozgiller, #AmerikanAbanozu, #ÇikolataPudingMeyvesi, #Diospyros, #Ebenaceae, #Kakao, #Kaki, #LotusAğacı, #Persimmon https://is.gd/bcOdYE https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/abanozgiller-ebenaceae-familyasina-ait-olan-bitkiler/
Abanozgiller (Ebenaceae) familyasındaki bitkiler, genellikle yaprak döken veya herdem yeşil ağaçlar ve çalılardır. Meyveleri genellikle etlidir ve olgunlaştığında tatlı veya ekşi bir lezzete sahip olabilir. Abanozgiller familyasında yer alan bazı türler, odunları değerli ve dayanıklı olduğu için mobilya yapımında kullanılır.
Abanozgiller familyasının bitkileri, genellikle çeşitli kültürel ve tıbbi amaçlar için de kullanılır. Örneğin, Abanos ağacının meyveleri bazı bölgelerde yenilebilir ve şifalı özelliklerle ilişkilendirilir. Aynı zamanda geleneksel tıpta da bazı bitkiler bu familyaya aittir ve çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır.
Abanozgiller familyasındaki bitkilerin çoğu tropik ve sıcak iklimleri tercih eder. Genellikle nemli ve iyi drene edilmiş topraklarda iyi gelişirler. Ancak, bazı türler daha ılıman iklimlerde de yetişebilir. Abanozgiller familyası, doğal yaşamda ve insana yönelik çeşitli alanlarda önemli bir yere sahip olan çeşitlilik zengini bir bitki familyasıdır.
Abanozgiller (Ebenaceae) familyasına ait bitkiler nasıl ayırt edilir ?
Yapraklar: Abanozgiller familyasına ait bitkilerin yaprakları genellikle karşılıklı veya çapraz dizilmiştir. Yapraklar, genellikle düzgün kenarlı ve basit yapraklardır (parçalı değil). Yaprakların şekilleri ve boyutları türden türe farklılık gösterebilir.
Çiçekler: Abanozgiller familyasına ait bitkilerin çiçekleri genellikle küçük ve çiçeklenme şekilleri farklılık gösterebilir. Bazı türlerde çiçekler salkım şeklinde, bazılarında ise tek tek veya çiftler halinde bulunabilirler. Çiçekler genellikle beyaz, sarı, krem veya yeşil renklere sahiptir.
Meyveler: Abanozgiller familyasındaki bitkilerin meyveleri genellikle etlidir ve çeşitli renklerde olabilir. Olgunlaşmış meyveler tatlı veya ekşi olabilir ve insanlar veya diğer canlılar tarafından yenebilir.
Odun: Abanozgiller familyasına ait bitkilerin odunları sert ve dayanıklıdır. Bu nedenle, bazı türler ahşap işçiliğinde kullanılabilir.
Yetişme Yerleri: Abanozgiller familyasındaki bitkiler genellikle tropikal ve subtropikal bölgelerde yaygındır. Sıcak ve nemli iklimleri tercih ederler. Ancak, bazı türler daha ılıman iklimlerde de yetişebilir.
Çiçek ve Meyve Dönemleri: Abanozgiller familyasına ait bitkilerin çiçeklenme ve meyve verme dönemleri türden türe farklılık gösterir. Bu özellikleri inceleyerek bitkileri ayırt edebilirsiniz.
Abanozgiller familyasına ait bazı bitki örnekleri
Abanoz (Diospyros spp.): Bu familyanın en bilinen temsilcisidir. Odunu sert ve dayanıklıdır. Meyvesi ekşi veya tatlı olabilir.
Kakao (Diospyros crassiflora): Kakao ağacının meyveleri kakao çekirdeklerinin ana hammaddesidir ve çikolata yapımında kullanılır.
Persimmon veya Kaki (Diospyros kaki): Turuncu renkte ve tatlı meyveleriyle bilinir.
Lotus ağacı (Diospyros lotus): Akdeniz bölgesine özgüdür ve etli meyveleri vardır.
Amerikan Abanozu (Diospyros virginiana): Kuzey Amerika’ya özgüdür ve meyveleri yenilebilir.
Çikolata puding meyvesi (Diospyros digyna): Tropikal bölgelerde yetişen ve tadı çikolataya benzetilen meyveleri vardır.
0 notes
haziranzede · 3 years
Text
kara demlik3
günler dallardan düşen yapraklar gibi birbirine benziyor ve sonbahardaki yapraklar gibi bir bir dökülüyor, gübre oluyor sonra baharda ağaçalara şifa olması gibi amanda akıyordu. kimi dert şifaya dönüşüyor, kimi şifa neşeye dönüşüyor, kimi günler hava sili ve buğlu oluyordu. ama her ne olursa olsun ömerin sıcacık bir evi vardı. 
en büyük nimeti tok gözü ve tok gözlü eşiydi. betülünün babası her meyve dolu sepette teşekkürlerini ederken ömer ellerine yapışır en güzel kokulu, en leziz en şifalı meyve benim evimde der betüle bakış atardı. bu tok gözlü, nazanin kız halinden razı kız çok sevmiş, çok sevilişti. evlatları doğdukça yaşlanacağına dha da güzelleşmişti. ablaları büyük şehirlerde gelindi. hiç onlara özenmez onlarda gördüğünü evde bahis etmezdi. ana bu o nere evlat oraya evlatlarıda anaları gibiydi.
ömür böyle geçmiş ömer , ömer ağa oluvermişti. o memlekette yaşı geçginlere ağa derleri. hoş tek tarladan tarla ağası olacak değildi ya.gençliğinen beri yolu pek kahveye düşmese ebahsi kahveye çok düşerdi. allah herkese ömer şansı verin derlerdi de ömer ne yapıyorsa bizde yapalım demezlerdi. 
sesi güzel değildi ama köyde ondan başka ezan okumaya talip olanda yoktu. ömerin oğlanlar büyümüştü. hepsi şehirde iş tutmuştu. ali izi vermemişti şehire gitmelerine tarla işi geri kalır dedi.ömer yollamıştı. sonradan alinin oğlanlarda bir bir şehirli oldular. ömerin oğlanların bir adeti vardı her cumayı babalarıyla kılar umartesi pazarı babalarıyla geçirirler bazen dostlarını yanında getirirlerdi.
meyve ağaları yaşlamıştı, kiymeti daha da artmıştı. ata tohumumu neymiş. o ağaçalrın altında kadınla, çocuklar otururlar gülüşmeler, semaver dumanları havada uçuşurdu. ali sinir olurdu eski güneri anmak için illa o kara demliği yakarlardı.
ali telefona sarıldı oğluna ağzına geleni saymıştı niye gelmiyorlardı. diyemedi ömerin meyvelerı nasıl büyüdüyse evlatlarıda büyüdü diye.
2 notes · View notes
Text
Sağlıklı Yaşam İçin En İyi 15 Tıbbi Şifalı Yapraklar
Şifalı yapraklar, etkili tedavi için Hint Ayurveda tıbbında en sık kullanılan bileşenlerdir. Bu makalede, Ayurveda tıbbında bitkisel ilaç olarak kullanılan veya daha önce kullanılmış geleneksel ilaçlar ile mutfak amaçlı kullanılan bitkilerin ve yaprakların bir listesini içerir.
Şifalı Yapraklar Nelerdir? Nasıl Kullanılmalılar?
Tulsi / Fesleğen Yaprakları
Fesleğen yaprakları Hindu kültürünün bir parçasıdır ve astım tedavisinde çok faydalıdır. Ocimum tenuiflorum bilimsel adlı Fesleğen bitkisine ait şifalı yapraklar aromatik çok yıllık bitki sınıfındandır ve yaygın olarak Ayurveda’da kullanılan bir bitki çayıdır.
Nane yaprağı
Nane yaprağı Ayurveda tıbbında kullanılan popüler bir bitkidir ve yaz aylarında vücudunuzu serinlettiği bilinmektedir. Nane yaprakları, kanı arındırır, sindirim ve ağız sağlığını destekler. Ayrıca bu şifalı yapraklar bitkisel çay olarak tüketilmektedir.
Bael Yaprağı
Bael ağacı veya Aegle marmelos, Hindistan alt kıtasına özgü olan Hindular için kutsal bir ağaçtır. Yaprak Ayurveda tıbbında önemli bir bitkidir, sindirim sistemine yardımcı olur, kan şekeri, Astım ve kabızlığı yönetir. Aktarlardan temin edilebilir.
Giloy yaprakları
Giloy Yaprakları genel olarak sağlıklı vücut için ayurveda dahil birçok alternatif tıp ilminde bileşik olarak kullanılır ve giloy kökünün suyu sağlık sorunlarının çoğunu tedavi edebilir. Tinospora cordifolia ayrıca Ayurveda’daki en kutsal bitkilerden biri olarak kabul edilir.
Baget Yaprakları
Baget ağacı yaprakları geleneksel bitkisel ilaçlarda kullanılır. Genç yapraklar bitkinin en besleyici kısmıdır ve hastalıklarını tedavi etmek için potansiyel özellikleri barındırdığı bilinmektedir.
Nirgundi yaprakları
Nirgundi veya Beş yapraklı iffet, soğuk algınlığı için en iyi doğal çözümlerden birisidir ve aynı zamanda sivrisinekleri kontrol etmek için kullanılır. Şifalı yapraklar, bronşiyal astımı, zihinsel bozuklukları, sindirim gücünü ve kadın sağlığı sorunlarını tedavi etmek için geleneksel Ayurveda bitkisel ilaçlarında kullanılmaktadır.
Papaya Yaprağı
Papaya yaprağı, Hindistan’da Dang humması tedavisinde doğal ilaç olarak kullanılmaktadır. Yaprak suyu karaciğer için faydalıdır, şeker hastalığında kullanılır ve sindirimi destekler.
Neem yaprağı
Neem Yaprakları, cilt ülserleri, bağırsak solucanları, ateş ve diyabet gibi sağlık sorunları ile cilt yararlarının tedavisinde alternatif tedavi olarak kullanılmaktadır. Neem meyveleri ve tohumları, çeşitli terapötik amaçlar için geleneksel olarak kullanılan neem yağı kaynağıdır.
Defne yaprağı
Defne Yaprağı, Hint mutfağının en yaygın bileşenidir ve birçok doğal vitamin ve mineral içerir. Şifalı yapraklar; sindirimi destekler, cilt bakımında kullanılır, saçları kuvvetlendirir ve düzenli ve rahat uykuyu destekler.
Stevia Yaprağı
Stevia Yaprağı, kan şekeri seviyelerini, böbrek hasarını ve vücut şeker oranını düzenlemeye yardımcı olan doğal tatlandırıcıdır. Bitkiye ait şifalı yapraklar geleneksel olarak Brezilya’da doğal şeker veya tatlandırıcı bitki olarak kullanılır.
Kına Yaprakları
Kına Yaprakları, saç, cilt ve tırnak bakımında kullanılır. Ayurveda tıbbında kullanılan şifalı yapraklar: sarılık tedavisinde ve cilt hastalıklarında en iyi doğal reçete olarak bilinir.
Patharchatta Yaprağı
Bryophyllum pinnatum; böbrek taşları, hipertansiyon, baş ağrısı ve yaraların geleneksel tedavisi için kullanılır.
Kişniş yaprakları
Kişniş Yaprağı çok zengin su, mineral, vitamin, karbonhidrat ve protein kaynağıdır ve ayrıca antioksidan görevi görür. Taze şifalı yapraklar iyi bir A, C ve K vitamini kaynağıdır.
Köri yaprakları
Hint mutfağında körilerde baharat olarak kullanılmasının yanı sıra sağlık yararlarına da ev sahipliği yapar. Koyu yeşil yapraklar kan şekeri seviyesini düşürmeye ve sindirimi arttırmaya yardımcı olan C vitamini, lif ve diğer minerallerle doludur.
Sağlıklı Yaşam İçin En İyi 15 Tıbbi Şifalı Yapraklar
0 notes
sirgavbelcher-blog · 5 years
Text
Bitkisel Ürünler İle Uzun Yaşam
Yüzlerce yenilebilir bitkinin arasında, yaşamı uzatan bir kaç çeşit bitkisel ürün vardır. Daha iyi bilinen bitkilerin bazıları, sindirim veya bağışıklık sistemini güçlendirmek veya insanların zihinsel olarak daha uyanık olmalarına veya daha iyi görmelerine yardımcı olma konusunda itibar kazandırırken özellikle kalp sağlığı ve genel kardiyovasküler formda olmak üzere ciddi hastalıkları önlemek için özel olarak çalışan bazı güçlü bitkisel otlar vardır. Bitkisel ürünler ile uzun yaşam mümkün olmaktadır.
Tumblr media
Sarımsak ve Ekinezya
Şifalı bitkiler için yapılan iddiaları destekleyen tıbbi kanıtların genel bir incelemesi yayınlanmıştır. Bitkilerin kardiyo sağlığından beyin fonksiyonuna kadar insan vücudunun bilinen her bir bileşenine pratik olarak yardım etmesinin birçok yolunu açmıştır. Yaygın hastalıkların çaresi olarak, pek çok bitkinin yaklaşık bin yıldan beri bitkisel olarak kullanıldığı bilinir. Sarımsak ve Ekinezya, iyileştirici ajan olarak uzun ve zengin bir geçmişi olan bitkilerin sadece iki örneği bulunur. Kalbin daha iyi çalışmasını ya da sadece daha iyi bir sağlık durumuna ulaşmasını sağlayabilen herhangi bir bitki, insanın ömrünü uzatabilir.
Sağlığa Faydaları
Kalp krizleri, sanayileşmiş ülkelerde en yaygın ölüm nedenlerinden biridir. Aynı şekilde, bağışıklık sistemini güçlendirmeye çalışan şifalı bitkiler vücudu genel olarak daha sağlıklı tutabilir ve uzun ömürlülüğü artırma yolunda uzun bir yol kat edebilir. İşte daha iyi kalp sağlığıyla veya ciddi hastalıkları ve bağışıklık sistemini ele alarak, bir kişinin hayatına sağlık eklemeye yardımcı olabilecek en iyi bitkisel ürünlerdir. Sarımsak, yüksek tansiyonu kontrol altına almak ve kalp hastalıklarını önlemek için yıllardır kullanılmaktadır. Ayrıca, bazı insanlar bakterileri öldürme özellikleri ve bazı kanser türlerini önlemenin bir yolu olarak kullanılır. Bu bitki daha düşük tansiyon getirmek, kalp atış hızını düşürmek ve atardamarları açmak için çalışır.
Tumblr media
Çayın Antik Durumu
Çay, hem bitki hem de baharat olarak sınıflandırılması açısından kategoridedir. İşleme sırasında birçok çay fermente edildiğinden, baharat olarak kabul edilebilir. Fakat yaprak kullandığımız çay bitkisinin bir parçası olduğundan, bazıları onu bir bitki olarak düşünür. Matcha çay gibi içecekler çay bitkisinin bütün yaprağını kullandıkları için, baharatlardan ziyade, bitkilerin yapraklar dışındaki bitki kısımlarından gelme eğiliminde oldukları düşünül��r.
Otlar insanlardan daha uzun süredir varlığını sürdürmektedir ve bu antik bitkiler bir yiyecek lezzet kaynağından çok daha fazlasını sağlamaktadır. En eski insan topluluklarından bazılarının çeşitli hastalıkların tedavisi için ot ve içecekleri tükettiği düşünülmektedir.
1 note · View note
Text
ALOE VERA FAYDALARI VE CILT BAKIMINDAKI MÜTHIŞ ETKISI
ALOE VERA FAYDALARI VE ALOE VERA NASIL KULLANILIR ?
Aloe vera faydaları
saymakla bitmeyen bir bitkidir. Şifalı bitkiler arasında ilk sıralarda şüphesiz aloe vera bitkisi yer alır. Aloe veranın yapısı dikenli yapraklarının içinde saf aloe vera jeli bulunan uzun bir bitki çeşididir. En popüler cilt bakım uygulamaları maskeleri ve saç bakımında bu bitkiden başarılı sonuçlar alınmaktadır. Aloe vera nın dörtyüzden fazla türü mevcuttur. Tarihe bakıldığında aloe vera bitkisi bir çok hastalığın tedavisinde ve özellikle kadınlar tarafından cilt bakım bitkisi ve cilt sorunları yaşayanların kurtarıcısı olduğu bilinir.
 Aleo veranın kullanıldığı kısım yapraklarıdır. Bu yapraklar ince bir tabaka olarak dış bölümleri kesildiğinde içinden kaygan yapıdaki jel kısmı çıkarılır. İşte bu jel kısım birçok cilt sorunlarının tedavisinde ve güzelleşmek için son derece etkili bölümü olarak kullanılır. Bu bitkiyi yetiştirebileceğiniz gibi içinde aloe vera oranı yüksek jel kremleride kullanabilirsiniz. Dediğim gibi bu bitkinin 400 fazla türü var. Genellikle amerika da ve bazı ülkelerde yetişen türleri cilt bakımında daha etkili olduğu söyleniyor. İçinde aloe vera bulunan ürün alırken üründe ne kadar oranda bulunduğu ve onaylı bir ürün olmasına dikkat edin. Yani aloe vera oranı yüzde 90 ve üzeri olmasına dikkat ederseniz müthiş bir ürünü temin etmiş olursunuz.
Aloe vera faydaları nelerdir ?
- En iyi sivilce kurutucusudur :
 Aloe vera jel aynı zamanda antibakteriyel özelliğe sahip olup iltihapların kurutulmasında da büyük katkısı vardır. Yapılan bilimsel çalışmaların bazısında özellikle mantar enfeksiyonunda bile bir gerileme gözlemlendiği sonucuna varılmış. Sivilceler üzerine günde 2-3 defa sürdüğünüzde hem leke bırakmaz hemde sivilceleri daha hızlı kurutur.
- Hücre yenileyicidir :
 Cilt zamanla kendi kendini onaramaz hale gelir. Kollejen üretimi azalır ve yeni hücre oluşumu gecikir. İşte bu zamanda en çok ihtiyacınız olan şey aloe veradır. Bu bitki cilt gençleştirme ve daha sağlıklı cilt oluşmasını sağlar.
- Pul pul dökülen kuru ciltlerin kurtarıcısıdır :
  Cilt sorunlarının en başında cildin pul pul olması ve ölü deri birikimi gelir. Cildi kuru olanlar için bu psikolojik açıdan ve fiziksel görünüm açıdan çok can sıkıcıdır. Özellikle iktiyozis hastaları pul pul deri dökülmesi sorunundan dert yanar ve bu sorunun pek etkili bir tedavisi yoktur malesef. Cildi yatıştırarak muhteşem yumuşatan aloe vera cildi neme doyurarak bu sorunu ciddi ölçüde ortadan kaldırır.
- Yanıklarda ve kesik,çiziklerde cildin hızlı iyileşmesini sağlar:
  Bu bitkinin içinde yüzlerce protein ve vitaminler cildin kollejen üretimini sağlayarak yara veya yanık olan bölgeyi kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur. Özellikle yeni oluşmuş yaralarda erken dönemde kullanılırsa müthiş etki gösterdiği ve hızla cildin iyileştiği gözlemlenir.
- Muhteşem bir saç bakım bitkisidir :
  Kepekli ve sağlıksız saçlarda kullanıldığında kısa sürede bu sorunun ortadan kalktığı görülmüştür. Saçlı deriyi ferahlatır ve saç deriniz daha sağlıklı hale gelir.
Aloe vera faydaları
arasında saç bakımı en başarılı olanlardandır.
 Aloe vera ile yapılan parlak ve canlı cilt için bakım maskesi tarifi
malzemeler
- 1 çay kaşığı zerdeçal
- 1-2 Çay kaşığı süt
- 1 çay kaşığı bal
- 1-2 damla gül suyu
- 1 tatlı kaşığı aloe vera
Uygulanması
 Aloe vera hariç tüm malzemeleri iyice karıştırdıktan sonra en son aloe vera jel i koyup tekrar karıştırıp tüm yüz ve boyun kısmımıza sürüyoruz. 20 Dk bekledikten sonra ılık su ile durulayın. Ardından varsa nemlendirici olarak aloe vera jel kremini sürün ve uyuyun. Sabah uyandığınızda cildiniz çok daha parlak ve canlı görünecektir.
Aloe vera ile yapılan saç bakım maskesi ile saçlarınız sağlığına kavuşsun
Malzemeler
- 5-6 Kaşık aloe vera jeli
- 3-4 kaşık katı hindistan cevizi yağı
Uygulama
 Bu iki malzeme hem saçlarınız için hemde cildiniz için muhteşem etkilere sahip iki malzemedir. Bu iki malzemeyi karıştırıp temiz saç diplerinize masaj yaparak uygulayın ve bir kısmınıda saçlarınıza yedirin. Olabildiğince saçlarınızda kalırsa daha etkili sonuçlar verir. Daha sonrasında durulayıp uyuyun. Sabah duş aldıktan sonra saçlarınız artık daha parlak ve daha sağlıklı olacaktır. Düzenli kullanımda harika saçlara sahip olabilirsiniz. Dediğim gibi bu karışımı cildinize de kullanırsanız daha pürüzsüz ve güzel bir cilde kavuşursunuz.
 Aloe vera bitkisi olmayanlar yada bakım için zamanı olmayan için Aloe Vera Gelly
  Bu jel benim en favori ürünlerimden bir tanesi. İçerisinde %100 saf aloe vera bulunuyor. Üretimi yapılan en kaliteli aloe vera bitkilerinin kullanıldığı organik bir üründür. Ben yüz için kullanıyorum ama tüm cilt için kullanılıyor. Tüm cilt tipleri için uygundur. Kullanmaya başladığım ilk andan itibaren cildim neme doydu diyebilirim. Kullanmaya devam ettikçe de gerçekten cildiniz çok sağlıklı ve güzel oluyor.
2 notes · View notes
antikkuruyemis · 3 years
Text
Mate çayı nasıl yapılır?
Tumblr media
Güney Amerika’da çok popüler olan yerba mate, Paraguay çayı olarak da bilinir ve hem antioksidanlar hem de vitamin bakımından oldukça zengin bir bitkidir. Mate çayı, kolesterolü düşürme, yağ yakma ve iştah azaltma gibi etkilere sahiptir. Arjantin başta olmak olmak üzere, Paraguay, Bolivya, Uruguay ve Brezilya gibi ülkelerin yer aldığı Güney Amerika coğrafyasında sıklıkla tüketilen, geleneksel ve sıcak bir içecektir. Kahveye benzeyen acımsı bir tadı vardır. Peki pek çok kişi tarafından bilinmeyen ama çok faydalı mate çayı nasıl yapılır? İşte detaylar…
Mate yaprağı nedir?
Faydaları saymakla bitmeyen Mate yaprağında A, C, E, B1, B2, B3 ve B5 vitaminleri ile klorofil, kalsiyum, manganez, demir, selenyum, potasyum, magnezyum, fosfor ve protein yapı taşı olan 15 farklı aminoasit türü bulunmaktadır.
Mate çayı nasıl içilir?
Bu bitkinin yeşil yaprakları toplanır, kurutulur ve tıpkı siyah çay gibi kavrulur. İçmeden önce kavrulan bu yapraklar kaynamış suda demlenir. Özel bir kupayla ve pipetle servis edilir.
Mate çayı nasıl yapılır?
Kurutulmuş ve minik yapraklar haline getirilmiş mate bitkisi, demleme usulüyle hazırlanır. Hafif acımsı tadı olan mate çayı hazırlanışı için; 1 fincan kaynamış suya, 1 tutam mate çayı ilave edilir. Birkaç dakika demlenir ve süzülerek içilir. Arzuya göre çubuk tarçın eklenerek içilir.
Mate çayının faydaları nelerdir?
1 kupa mate çayı (yaklaşık 230 ml) ortalama 80 mg kafein içerir. Bu siyah çayın 2 katı, yeşil çayın ise neredeyse 3 katı kadardır. 1 fincan espresso (yaklaşık 45 ml) ile hemen hemen aynı miktarda kafein içerir. 1 kupa filtre kahvede ise ortalama 110 mg kafein vardır.
Mate çayı neye iyi geliyor?
Mate çayı antioksidan bakımından çok zengindir; yeşil çaya göre yaklaşık % 90 daha fazla antioksidan bulunur. Mate önemli bağışıklık arttırıcı özelliklere sahiptir. Yaşlanma belirtilerini yavaşlatabilir, kanı detoksifiye edebilir ve birçok kanser türünü önleyebilir. Mate çayı ayrıca, stres ve uykusuzluğun azaltılmasında önemli rol oynar.
Mate çayının sağlığa faydaları:
Güney Amerika’nın yerli halkları uzun süredir mate çayını sindirim rahatsızlıklarına karşı geleneksel bir bitkisel ilaç olarak kullanmaktadır. Bu şifalı çay safra ve diğer mide asitlerinin artan üretimini uyararak sindirime ve ağız kokusuna katkıda bulunabilecek mide bakterilerini azaltmada etkilidir.
Mate’de bulunan antioksidanlar ve amino asitler, yağ ve kolesterolün kan dolaşımınızdan kolayca geçmesini sağlar, böylece arter duvarlarında birikmezler. Ayrıca arteriyosklerozun (arterlerin sertleşmesi) önlenmesine yardımcı olur, kalp krizi veya inmeye neden olabilecek kan pıhtılarını önler.
Mate çayı, bünyesinde barındırdığı fitokimyasallar sayesinde kalp ve damar hastalıklarını önlemektedir. Bununla birlikte A, C ve E gibi vitaminler ile kalsiyum, demir ve manganez gibi minerallere de sahiptir ve romatizmadan kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu özellikleri bulunmaktadır.
Mate, metabolizmanın çalışmasını kolaylaştıran, uyarıcı ve enerji verici bir bitkidir. İştahınızı keserek sindirim sisteminizi rahatlatır. İdrar söktürücü fonksiyonu vardır. İçerdiği kafein ve klorojenik asit sayesinde uyarır ve zihinsel ve fiziksel yönden yorgunluğu alır.
Araştırmalar, mate çayının diyabetli bireylerde kan şekerini düşürebileceğini göstermiştir.
Mate bitkisinin kanserli hücrelerin gelişimini, gırtlak ve mesane kanserini yavaşlattığı bilimsel araştırmalar tarafından ortaya konmuştur.
Aspir nedir, aspir yağı ne işe yarar?
0 notes
mobilesohbet · 4 years
Text
Civanperçemi Nedir ? Civanperçemi Çayının Faydaları Nelerdir ? Civan Perçemi Çayı Nasıl Hazırlanır ? - https://www.coksohbet.net/civanpercemi-nedir-civanpercemi-cayinin-faydalari-nelerdir-civan-percemi-cayi-nasil-hazirlanir.html - Çok Sohbet - Sohbet Odaları - Chat - Arkadaşlık Sitesi
New Post has been published on https://www.coksohbet.net/civanpercemi-nedir-civanpercemi-cayinin-faydalari-nelerdir-civan-percemi-cayi-nasil-hazirlanir.html
Civanperçemi Nedir ? Civanperçemi Çayının Faydaları Nelerdir ? Civan Perçemi Çayı Nasıl Hazırlanır ?
Civanperçemi nedir?
Latince’deki ismi achillea millefolium   olan civanperçemi, Avrupa ve Asya’nın ılıman bölgelerinde yetişmektedir. Bu bitki kendisini ve askerlerini iyileştirmek için kullanan Yunan kahramanı Aşil’in adından gelmektedir. Pek çok tarihsel kullanımı, çağlar boyunca, burun kanaması, yara otu, yaşlı adamın biberi, bin yapraklı, marangoz otu, herba militaris veya mayşeyi saran askerler gibi çeşitli isimleri bulunmaktadır. Civanperçemi, 1 metre yüksekliğe kadar ulaşan uzun ama ince bir bitkidir. Çoğunlukla atık alanlarda, yol kenarlarında tren raylarının kenarlarında yetişen ve havayı krizantem benzeri bir aromayla dolduran bir yabani ot olarakta bilinmektedir. Eğrelti otuna benzeri, tüylü ve 5 cm uzunluğundan 20 cm uzunluğa kadar oldukça parçalı ince yeşil yapraklardan oluşan bir bitkidir. Civanperçemi, mayıs ayından eylül ayına kadar veya bazen kasım ayına kadar çiçek açar ve küçük beyaz, pembe, kırmızı veya mor renkleri ilede karşılaşabilirsiniz. Civanperçemi, 60.000 yıldan uzun bir süredir hayatımızda bulunmaktadır. Küçük yaraları tedavi etmek, kanamayı ve iltihabı durdurmak için şifalı bir bitki olarak kullanılmaktadır. Ayrıca Yunanlılar bu bitkiyi yaraları tedavi etmek ve kan dolaşımını  hızlandırmak içinde kullanmışlardır. Yapraklar ayrıca ateşi veya sindirim sorunlarını gidermek içinde kullanılabilir.
Yüzyıllar boyunca Çinliler de  vücudun ana organları için şifa potansiyeli olduğunu düşünere kullanmışlardır. Çinliler yine Bu bitkinin çayının zihni geliştirme, vücuda enerji verme ve gözleri parlatma gibi faydaları olduğunu ifade etmektedirler.
Ayrıca yine Amerikan Yerlilerinin geleneksel tıbbında yaraları, enfeksiyonları tedavi ederek ve kanamayı durdurarak önemli bir bitki olduğunu ifade etmektedirler. Kulak ağrısı için, yatıştırıcı olarak ya da soğuk algınlığını tedavi etmek ya da ateşi düşürmek için kullandıklarını bildirmişlerdir. Ayrıca yine bu bitki yemeklerde özellikle çorbalarda, Güveç yemeklerinde sebze yemeklerinde de kullanılmaktadır.
Civanperçemi Kozmetik ürünlerde bile kullanılmaktadır. temizleyiciler ve şampuanlarda bir bileşen olarak kullanılıp ayrıca alkolsüz içeceklere, likörlere ve acılara lezzet katması içinde kullanılmıştır.
Civanperçemi Çayının Faydaları Nelerdir ?
Civanperçemi, zengin ve besleyici bir bitki olması hasebi ile bol miktarda  A, B-kompleksi, C ve E vitaminleri, biyoflavonoidler, kolin, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, selenyum, silikon, sodyum, amino asitler, acı, flavonoidler, terpenler ve tanenler içerir.
Grip ve Soğuk Algınlığına Birebir
Civanperçemi çayı, soğuk algınlığı veya grip ilk belirtileri ortaya çıktığında kullanılmasını tavsiye ederler. Burundaki tıkanıklığı temizler doğal yollardan daha iyi nefes almanızı sağlar. Enfeksiyonla savaşmaya yardımcı olur boğaz ağrısını ve kuru öksürüğede faydası olur.
Yüksek ateşlerde doğal terlemeye faydalıdır. Terleme, vücudun mikropları ve bakterileri dışarı atmasına yardımcı olur.
Sakinleştirici ve antispazmodik yapısı vardır. Astım hastalığınız varsa iyi gelir sakinlik ve rahatlama sağlayabilir.
Sindirim Sistemi için çok uygun bir bitkidir
Hazımsızlık veya mide ekşimesi problemlerine birebirdir. Günlük bir bardak civanperçemi çayı midenizin hazım problemini çözer. Midenizin daha iyi ve daha hızlı çalışmasını sağlar.
Bu Çay aynı zaman da mide zarını enfeksiyon ve iltihaptan koruyarak ve ağrılı kramplara yol açabilecek mide kası spazmlarını engeller. Mide bulantısı, kusma ve hatta gastritte iyi gelir.
Safra kesesi taşlarının oluşumunu önlemeye yardımcı olur.
İshali tedavi etmeye yardımcı olduğu söyleniyor. Bağırsaklarınızdaki iltihaplanmayı önleyebilir.
Bu bitki çayını kullandığınızda iştahınız artabilir. Aşırı kilo almamak için sağlıklı beslendiğinizden emin olun.
Kalbe Bire Bir
Civanperçemi çayının en popüler faydalarından biri, İç ve Dış Kanamayı durdurabilir.
Civanperçemi kanı toksinlerden ve bakterilerden arındır.
Elleriniz veya ayaklarınız üşüdüğünde zayıf kan dolaşımını hissedebilirsiniz . Bu konuda da kanınızın hızlanmasına yardımcı olur.
CivanPerçemi aynı zamanda kan damarlarınızı güçlendirip genişleterek de kalp toniği görevi görebilir
 Bu çay kan basıncınızı düzenlemenize ve ciddi kalp komplikasyonlarına neden olabilecek kan pıhtılaşması riskini azaltmanıza yardımcı olabilir
Aynı zamanda varisli damarlara da yardımcı olabilir. Herhangi bir şekilde kalp ilacı veya kan sulandırıcı kullanıyorsanız mutlaka doktorunuza danışarak bu çayı içiniz.
Karaciğer İçinde Faydalı
Civanperçemin kimyasal bileşenlerinin aslında karaciğeri koruduğu ve ona zarar verebilecek tüm elementlerden koruduğu bilinmektedir.
Bu çay, karaciğeri detoksifiye etmeye yardımcı olur, hormonal üretimi kontrol altında tutmanıza yardımcı olur ve depresyon gibi sorunlarla daha iyi başa çıkmanızı sağlar.
Anksiyete ve strese  iyi gelir
Bağışıklılığı Güçlendirir
Bu çayı içmek bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Anti-enflamatuar ve vücudunuza zarar verebilecek toksinlerin atılmasına yardımcı olur.
Sert eklemler ve romatizma hastalığınız varsa civanperçemi harika bir bitkidir.
Bu çayın iltihabı temizleyebileceğini ve etkilenen bölgelere dolaşımı artırabileceğini, ağrıyı yatıştırmaya ve daha iyi hareket etmenize yardımcı olabileceği bilinmektedir.
Enfeksiyon içinde Faydalı
Mesane veya böbrek enfeksiyonlarının temizlenmesine yardımcı olur.
Tahriş olmuş bir mesane hastalığında faydalıdır.
Civanperçemi idrara çıkma dürtüsünü artırabilir
İdrar Kaçırma hastalığınada iyi gelir
Kadınlar İçinde Faydalı
Kadınlar için Cinsel uyarıcı bir çaydır.
Adet dönemlerinde ağır kanamayı azaltır.
Adet döngülerinizi daha iyi düzenler.
Hormonal üretiminizi dengeler
Düşük yaptıktan sonra uterusu temizlemeye yardımcı olur.
Doğumdan sonra aşırı kanamayı durdurur.
Tendeki Faydalarını Saymakla Bitmez
Yaraları ve kesikleri tedavi etmeye yarar.Bu bitkinin asırlardır kullanılmasının sebeblerinden biriside budur.
 Yaraları temizlemek, kanayan kesikleri durdurmak, ağrıyı uyuşturmak, cilt dokularındaki yara izini kaybetmek ve yanıkları tedavi etmek için yararlıdır.
 Sedef hastalığı veya egzama gibi hastalıklara iyi gelir.
 Cilt rahatsızlıklarını yatıştırır.
Sivilcelerin temizlenmesine yardımcı olur.
 Dış iltihaplanmalara iyi gelir.
Artrit veya romatizma hastalıklarına iyi gelir
 Civanperçemi çayı cildinize sürmeyi deneyebilirsiniz. Cildinizi temizlemeye, taze tutmaya ve muhtemelen erken yaşlanmayı geciktirmeye yardımcı olabilir.
Saç dökülmesini önler.
Koyu saçlı insanlar için, kafa derisindeki toksinleri atmak için kullanılabilir.
Yağlı saçlar için faydalıdır.
Civanperçemi Çayının Yan Etkileri
Olası Yan Etkiler :
Civanperçemi çayı size bir takım faydalar sağlar ve önerilen dozlarda alındığında güvenli olduğu kabul edilir; ancak bu çayın size tavsiye edilmeyebileceği durumlarıda bilmelisiniz.
Civanperçemi Taze yapraklarını kullanırken  cilt tahrişi hissetmeye başlarsanız kullanmayınız.
Bu çayı içerken biraz uyuşukluk ve idrara çıkamama sorunu yaşayabilirsiniz. Doktorunuza danışarak kullanmanızda fayda var.
Çok Fazla Civanperçemi içmek zararlımıdır ?
Bu çayı çok fazla içseniz, veya çok uzun süre içserseniz cilt alerjilerine sebep olabilir.
Bu çayın çok fazla içilmesi durumunda baş dönmesine ve baş ağrısına neden olabilir  Bu semptomlardan herhangi birini yaşarsanız derhal bu çayı bırakınız.
Bu bitki, karaciğere zararlı olduğu bilinen thujone içermektedir. Bu nedenle önerilen dozajlarda içilmeli veya kullanılmalıdır.
Hamileyseniz civanperçemi çayı içmek sizin için sorun teşkil edebilir.
 Emzirirken anne sütünüze geçip bebeğe zarar verebilir.
Ülserleriniz varsa zararlı olabilir.
Civanperçemi kan incelticiler, lityum, mide asidi azaltan ilaçlar, yatıştırıcılar, kan basıncı ve epilepsi ilaçları alanlar için zararlı olabilir.
Civanperçemi Çayı Nasıl Hazırlanır ?
Çay Demliğine 3 çay kaşığı  kuru civanperçemi ekleyin Alternatif olarak 1 yemek kaşığı doğranmış taze Civanperçemi katın
Suyu kaynatın (100ºC) ve demliğin içine dökün.
Çayın 10 dakika demlenmesini bekleyiniz. Çay ne kadar uzun süre demlenirse, lezzeti o kadar iyi olur.
Çayınızı bir fincana süzün ve ardından bitki çayınızı tatlandırmak için bir dilim limon ve bir çay kaşığı bal ekleyebilir
Özellikle soğuk algınlığı ve ateş düşürücü olarak içilmeli
Günde 3 fincana kadar civanperçemi çayı içebilirsiniz. Ancak 2 haftayı geçmemeli Uzun süreli kullanım tavsiye edilmez.
Civanperçemi Çayı Püf Noktaları Nelerdir ?
Civanperçemi çayı diğer bitkilerle karışınca daha leziz bir hal alır. Örneğin civanperçemi ve okaliptüs ile  karıştırılabilir ve bu karışım sonrası demlenen çaydan çıkan buhar tıkanıklık için çok faydalıdır.
Ayrıca Nane ve Mürver çiçeği ile harmanlanınca,  grip veya ateşli soğuk algınlığınız  için mükemmel bir karışımdır.
Nane sadece civanperçemi çayının tadına etki etmekle kalmaz, aynı zamanda mürver çiçeği ile karıştırılırsa bu otlar bağışıklık sistemini güçlendirir
Civanperçemi çayı sığırkuyruğu çayı ile karıştırılırsa akciğer sorunları ve öksürük için faydalı bir içecek haline dönüşebilir.
0 notes
erkantopuz · 5 years
Photo
Tumblr media
🔰BİBERİYE🔰 🔸Biberiye (Rosmarinus officinalis), Akdeniz bölgesine özgü, çok yıllık odunsu ve yaprak dökmeyen bir bitkidir. 🔸Kekik, fesleğen ve lavanta gibi birçok başka şifalı otla birlikte nane ailesinin bir üyesidir. 🔸Kuru toz formunda veya taze yapraklar olarak kullanılabilir. 🔸Yaprakları çay, uçucu yağ ve sıvı özüt hazırlamak için kullanılabilir. Bu bitki eski Romalılar, Yunanlılar, Mısırlılar ve İbraniler tarafından kutsal kabul edilir ve özellikle İtalyan mutfak kültüründe yaygındır. 🔸Taze biberiye, A vitamini, C vitamini, B6 vitamini gibi tiamin, folat gibi çok yüksek vitamin rezervine hem de mineral gibi magnezyum, kalsiyum, bakır, demir ve manganez gibi minerallere sahiptir. 🔸Biberiyede yüksek diyet lifi vardır. Kolesterol ve sodyum oranı düşük, doymuş yağ oranı yüksektir. -Prof.Dr.Erkan Topuz- #ciltgüzelliği #uyku #zayıflamakistiyorum #alternatiftıp #sağlıklıbeslenme #annesütü #yemek #estetik #ciltlekeleri #zayıflama #kiloalmakistiyorum #sağlıklıyaşıyoruz #bitkiseltedavi #sağlıklıbeslenme #sağlıklıyaşam #health #ciltbakımı #dolgu #diyet #saçdökülmesi #sağlıklıbeslen #zayıflama #erkantopuz #bitkisel #botoks #kollajen #güzelliksırları #güzellik #sağlıkhaberleri #türkkahvesi #yemektarifleri (Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi) https://www.instagram.com/p/B62tnYPhJ5y/?igshid=14rr3opsjopws
0 notes
egitimgazetesi · 5 years
Text
Frenk maydanozu nedir? Yararları nelerdir?
Tumblr media
Frenk maydanozu nedir?
Anavatanı Kafkasya ve Güneydoğu Avrupa olan Frenk maydanozuna Türkiye'de halk arasında eşek hardalı ya da siyah hardal da denir. Kerbel ismi de Frenk maydanozunu tanımlamak için kullanılır. Kerbel adı özellikle Almanya'dan gelir ve Frenk maydanozunun Almanya'daki adıdır. Frenk maydanozunun küçük kıvırcık yaprakları vardır. Aromatik bir bitki olmasının yanı sıra çok fazla faydası olduğu için alternatif tıp alanında da kullanılır. Ancak çok fazla tüketilmesinin zehirlenmelere yol açabileceği söylenmektedir. Bu nedenle dikkatli kullanılmalıdır. Bildiğimiz maydanoza benzer ve normal maydanaoz gibi yemeklerde kullanılır, kendine özgü bir tadı vardır. Normal maydanozdan daha dayanıklıdır ve cam bir saklama kapının içerisinde uzun süre bozulmadan durabilir. Romalılar tarafından Kafkasya'dan Avrupa'ya getirilmiştir ve Avrupa mutfağında kullanılmaya başlanmıştır. Ortaçağda Romalılar Frenk maydanozunun doğa üstü gücü olduğuna inanmıştır. Yumuşak, açık yeşil yaprakları vardır ve yapraklarının alt kısımları hafif damarlı ve tüylüdür. Boyu 60 - 70 cm'ye ulaşır. Kökü ince ve beyazdır. Tazeyken aromalı bir kokusu vardır, ancak kuruyunca koku gider. Aromatik kokusuyla yemeklere tat vermek için kullanılan Frenk maydanozu, kıvırcık yaprakları ve beyaz çiçekleri ile tanınır. Kokusunu çabuk kaybettiğinden dolayı taze tüketilmesi daha iyi olur. Frenk maydanozunun tohumları kurutularak saklanabilir. Ekim ve Kasım aylarında toplanan tohumları gölgede kurutularak toz haline getirilir. Toz haline getirilen tohumlar hava almayacak şekilde bir kavanozun içinde saklanabilir.
Frenk maydanozu nerede yetişir?
Anavatanı Kafkasya olan Frenk maydanozu, Güneydoğu Rusya, Güney Avrupa, Batı Asya ve Anadolu'nun dağlık kesimlerinde yetişir. Özellikle ülkemizde kendiliğinden yetişen Frenk maydanozunun şifalı bir bitki ve baharat olarak kullanılması yaygın değildir. Ancak birçok ülkede tarımı yapılır ve yetiştirilir. Ayrıca Frenk maydanozu, nemli ve yumuşak toprakları daha çok sever. Bahar aylarında dikilir, Haziran ayında ise hasat edilir. Dikiminden bir ya da bir buçuk ay sonra hasat edilir. Eğer saksıda yetiştirecekseniz Şubat ayında dikmeniz gerekir. Özellikle çimlenme ve filizlenme aşamasında suya ihtiyaç duyar. Fazla su verilmesi de bitkiye zarar verir. Frenk maydanozunun etrafında yetişen yabani otların temizlenmesi gerekir.
Tumblr media
Frenk maydanozunun kullanım alanları
Frenk maydanozu yemeklere ve salatalara tat vermek için normal maydanoz gibi kullanılır. Baharat olarak da et yemeklerine katılır. Özellikle Fransız mutfağında geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Aromatik kokusu nedeniyle kızartmalarda da kullanılan Frenk maydanozunun kıvırcık yaprakları tabakları süslemek için kullanılır. Frenk maydanozunun pişirilmeden, taze taze kullanılması tavsiye edilir. Çünkü pişirildiğinde kokusunu kaybeder. Kurutulmuş tohumlarına kaynar su eklenerek çay yapılır. Çay dışında süte ve sirkeli suya da katılarak içilebilir. Bahar aylarında çorbası yapılır. 20 gram taze maydanozu 1 litre kaynar suya atın ve 10 dakika demlensin. Süzdükten sonra bu suyu yüze ve tüm vücuda masaj yaparak sürebilirsiniz. Bu işlem, cildin sağlıklı, güzel ve bakımlı olmasına katkı sağlar. Gözünüzde iltihap varsa taze bitki suyunu günde iki defa iki damla olarak iltihaplı göze damlatın. Aynı zamanda bitki suyuyla her gün yüzünüzü yıkarsanız cildiniz yumuşar, ciltteki kırışıklıklar azalmaya başlar. Maydanoz suyu iyice temizlenen yüze günde 2-3 kez sürülür. Yaşlılık döneminde oluşan göğüs sarkmaları için Frenk maydanozunun yaprakları bir fırın torbası içine konularak fırında bir süre ısıtılır ve bu yapraklar göğüs üzerine bağlanır. Taze yaprakları pişirildikten sonra tuz ve sirke ile harmanlanarak iltihaplı yaralara ve deri sertleşmesi oluşan yerlere sarıldığında iyileştirici sonuçlar verir. Frenk maydanozunun aromatik kokusu karıncaları, sümüklü böcekleri ve bitki bitlerini uzaklaştırmak için de oldukça etkilidir.
Frenk maydanozunun faydaları
Frenk maydanozu normal maydanoz gibi C vitamini açısından oldukça zengindir. Ancak Frenk maydanozunun faydaları birçok kişi tarafından yeterince bilinmemektedir. Frenk maydanozunun faydaları şunlardır; Kanı temizler, sindirim sistemini rahatlatır, karaciğer sağlığı açısından da oldukça faydalıdır.Sirke ile birlikte kullanıldığında hıçkırığı keser.İdrar yolu enfeksiyonlarına iyi gelir.C vitamini açısından zengin olduğu için soğuk algınlığı ve bronşite iyi gelir.Emziren annelerin göğüs uçlarında oluşan iltihaplar için Frenk maydanozu lapası kullanılması tavsiye edilir.Hazımsızlığın giderilmesine ve midenin rahatlamasına yardımcı olur.Kaynatılarak içildiğinde ishale iyi gelir ve zayıflamaya yardımcı olur.Frenk maydanozu tohumu toz haline getirilerek içildiğinde iştah açar.Kadınlarda oluşan beyaz akıntıyı keser.Bazı uzmanlarda ileri yaşlarda erkeklerde oluşan cinsel isteksizliği arttırdığını belirtmektedir.Bilgenli Hildegard dalak sancılarında ve sindirim kolaylaştırıcı olarak suyunu önermiştir.Losyon haline getirilerek cilt temizliğinde kullanılır.Frenk maydanozundan yapılan merhem egzama yaralarına çok iyi gelir. Vücutta oluşan birçok yaranın çabuk iyileşmesine katkı sağlar. Frenk maydanozu yeşil hali ile ezilerek merhem haline getirilir ve merhem haline getirilen bitki yaraların üzerine sürülebilir.
Frenk maydanozu çayı
Yukarıda bahsettiğimiz gibi kaynatılarak içildiğinde ishale iyi gelir. Kaynatılması bir anlamda maydanoz çayı yapılmasıdır. Frenk maydanozu çayı için 1 çay kaşığı kuru nane veya tohuma 1 çay fincanı kaynar su eklenir. 10 dakika demlenip süzülür. Şeker konulmadan günde 1 ya da 2 fincan içebilirsiniz.
Uyarılar
Fazla kullanılması iyi değildir, zehirlenmelere neden olabilir. Özellikle emziren ya da yeni doğum yapmış annelerin kullanmadan önce doktorlarına danışmaları gerekir. Yine de her durumda bir doktora danışmakta fayda vardır. Read the full article
0 notes
mutluvesaglikli · 6 years
Photo
Tumblr media
Enginar Faydaları Nelerdir? Enginarın Besin Değerleri
Enginar, kalp hastalıkları ve kanser gibi ciddi durumları önlemeye yardımcı etkileri, karaciğer ve sindirim sistemi üzerindeki besleyici etkileri, tehlikeli vücuda yayılan enflamasyonu azaltma kabiliyeti ve enfes tadıyla oldukça şifalı bir bitkidir.
Enginarın kalbi, en yaygın kullanılan ve en çok tüketilen kısmı olmasına rağmen, enginar yapraklarını da atmamalısınız- yapraklar aslında enginardaki en güçlü besinlerin saklandığı yerlerdir.
https://www.mutluvesaglikli.com/enginar-faydalari-nelerdir/
#enginar #kanser #kardiyovaskler #kalp #karaciğer #sindirim #kiloverme #diyet #demir #anemi #cilt #beslenme #sağlık #sağlıklıbeslenme #sağlıklıyaşam
0 notes
asd321fr45-blog · 7 years
Text
Aloe Vera'nın Saç ve Cilt için 6 Şaşırtıcı Faydası
Tumblr media
Aloe Vera, güzellik ürünlerinde kullanılmakta olup, kullanımının iyi bir tercih olduğunu da dile getirmek yanlış olmayacaktır. Antiviral ve antibakteriyel özelliklere sahip olduğu için, kabızlıktan, şeker hastalığına kadar birçok hastalığı tedavi etme yeteneğine sahiptir. Yani bahçenizde yer alan yeşil kaktüs görünümlü bu bitki, sadece bir bitki değil, güzellik kremlerinden, sağlıklı meyve suyuna ve diyet takviyelerine kadar uzanan milyar dolârlık bir sektörün baş aktörleri arasında yer almaktadır. Zamanla da kullandığımız birçok ürüne entregre olmuştur. Peki bu mucize bitkiyi, diğer bitkilerden ayıran nedir? TAVSİYE: Cilt ve Saç için Güneş Işığının 5 İnanılmaz Faydası
Tumblr media
TAVSİYE: Cilde İyi Gelen Bitkisel Yağlar Nelerdir? Nasıl Faydaları Olur? Aloe Vera bitkisi, hayvanların ve böceklerin bitkiden beslenmesini engellemek için, savunma görevi gören, dikenli ve acı yaprakları olan yaklaşık bir ya da iki fit uzunluğundadır. Yapraklar, aynı zamanda son derece acı olan, saydam bir jel içerir ve inanılmaz derecede şifalı özellikler barındırdığı için tüm dünyada adı bilinir. TAVSİYE: Yüz Temizliğinde Yapılan Hatalar Nelerdir? Bu yarı saydam jelin ise %96'sı su ve bazı organik bileşikler içerir. Ayrıca A, B, C ve E vitaminlerinden oluşmaktadır. Kullanılan Aloe Vera bitkisi; içinden, bitkinin derisine yapışmış olan, sarı renkli bir sıvıdır. Aloe Vera jelinde bulunan en önemli unsurlardan birisi, karmaşık bir karbonhidrat içermesidir. Besinlerin hücrelere ulaşmasına, onların beslenmesine ve aynı zamanda onların toksinlerden kurtulmasına olanak sağlar. Dilerseniz en önemli faydalarına şimdi göz atacağız. TAVSİYE: Cildin Bozulmasına Neden Olan Hatalar Nelerdir?
Aloe Vera'nın Saçlarımız ve Cildimiz için Faydaları
1) Güzellik için Aloe Vera: Cildimizin kendisini beslenmesine ihtiyacı vardır. Aloe Vera da, düzgün tasarlanmış bir kişisel bakım reçetesine göre formüle edildiğinde, insan cildinin beslenmesini sağlayabilir. Buna ek olarak, yaraları, küçük kesikleri, kuru cildi ve şiddetli yanıkları tedavi etmek için de kullanılabilecek mucize bir bitkidir. Ayrıca C vitamini bakımından zengindir ve yaşlanmayı önleyici özelliklere de sahiptir. Yağlı olmayan cildi de nemlendirir. TAVSİYE: 10 Yaş Genç Göstermenize Yardım Edecek Gıdalar Sabah saatlerinde yaşanan mide problemlerini tedavi edebilmektedir. Parlak bir cilt için kesinlikle önemli bir çözümdür. Aloe Vera ve bu bitki esaslı ürünler kışın veya yaz aylarında, tüm cilt tipleri için kullanılabilir. Aloe Vera, cildin epitel seviyesindeki hücrelerini tedavi eder, bu nedenle güneş yanığı veya esneme izlerini giderme tedavisinde önerilebilmektedir. Jeli doğrudan uygulayabilirsiniz. 2) Kuru Ciltler için Aloe Vera: Aloe Vera'yı bir tutam zerdeçal, bir çay kaşığı bal, bir çay kaşığı süt ve birkaç damla gül suyu ile karıştırın ve uygulayın. Yaklaşın 20 dakika bekleyin ve kuru cildinizin nasıl da değişime uğradığına tanık olun. 3) Parlak Cilt için Aloe Vera: Taze Aloe Vera jelini, bir bardak şeker ve iki çorba kaşığı limon suyu karıştırın. Bu şekilde ovmaya başlayın ve bu şeker ölü cildin parçalanmasını sağlayacak olup, cildinizi temizleyecek ve yara izlerini geçirecektir. Yüzünüzde de ovarak kullanabilirsiniz. TAVSİYE: Parlak Cilt için Neler Yapılmalıdır? 4) Akneler için Aloe Vera: Bir miktar Aloe Vera jeli, ezilmiş cevizler ve bal ile birlikte alın. Aloe Vera'nın şifalı özellikleri, balın içerisindeki önemli maddeler ile birleştiğinde, pürüzsüz bir cilde sahip olmanızı sağlayacaktır. 5) Hassas Ciltler için Aloe Vera: Bir miktar Aloe Vera jölesi, salatalık suyu, yoğurt ve gül yağı alıp karıştırmaya başlayın. Ardından uygulama yapın ve 20 dakika kadar bekletin. Ardından durulama yapın. Bu, hassas cildiniz için şifalı bir çözüm olacaktır. TAVSİYE: Cilt Maskeleri Nelerdir? Cilt Maskeleri Nasıl Uygulanır? 6) Saç Dökülmesi için Aloe Vera: Bu şifalı bitki, kafa derisindeki ölü cilt hücrelerini onaran proteolitik enzimler denilen şeyleri içermektedir. Aynı zamanda mükemmel bir krem gibi davranır ve saçlarınızı pürüzsüz ve parlak yapar. Saç büyümesini artırır, kafa derisindeki kaşıntıyı önler, kepekleri azaltır ve saçlarınızın daha düzenli, sağlıklı olmasını sağlar.
Sonuç olarak, doğanın bizlere vermiş olduğu bir mucizedir Aloe Vera bitkisi. Önemli olan onu nasıl kullanacağınızı bilmenizdir. Bu yüzden bir uzman tarafından reçete alarak veya danışarak siz de Aloe Vera mucizesini kullanmaya hemen başlayabilirsiniz. Faydalarını anlamak için doğru kullanılması gerektiğini, bu yüzden bir uzman tarafından yardım almak gerektiğini lütfen aklınızdan çıkarmayın.
İlginizi çekebilecek yazılar:
Günlük Cilt Bakımı Nasıl Olmalıdır?
9 Adımda Evde Ağda Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?
Kışın Ayak Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?
Soğuk Havalarda Cilt Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?
Limon İle Cilt Bakımı Nasıl Yapılır? Cilde Faydaları Nelerdir?
Kontür ve Highlight (Gölgelendirme ve Aydınlatma) Nasıl Yapılır?
Birkaç Adımda Bakımlı Ellere Sahip Olmanın Yolları
Ayak Tırnağı Neden Kalınlaşır? Tedavisi Nedir?
0 notes
gazeteci-tr · 5 years
Text
A’dan Z’ye Tüm Şifalı Bitkiler bilgidoktoru.com
ŞİFALI BİTKİLER – FAYDALI OTLAR
Adamotu :Zehirli bir bitkidir. Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı etkileri vardır. Rast gele kullanıldığında zararlı olur.
Aslanağzı : Balgam söktürür. Bronşitte rahatlık verir
Ayrıkotu : Bitkinin etli kökleri çok eskiden beri üriner hastalıklarda kullanılan önemli bir halk ilacıdır. Kökler mesane ve böbrek iltihapları dahil, mesanedeki tas ve kumları düşürmek için kullanılan iyi bir idrar söktürücüdür.
Ahlat (Yabanarmudu) :Meyveleri ishal keser. Zehirli hayvan sokmalarinda, filizi ezilip yaraya sürülür.
Anason : Kullanilan kismi, meyvalari ve yapraklaridir. Meyveleri tamamen olgunlastiktan sonra toplanir ve gölgede kurutulur. Hazmi kolaylastirir. Istahsizligi giderir. Mide ve barsak gazlarini söktürür. Idrar artirir. Migren agrilarini keser. Astim, nefes darligi ve bronsitte görülen sikayetleri giderir.
Ardıç : Kozalaklari mavimsi siyah renklidir. Yenir ve idrar söktürücü özelliktedir.
Badem : Aci bademin uçucu yagi, iyi bir koku ve tat giderici (balik yagina ilave edilir) ve hafif bir dezenfektandir. Badem tohumlari, badem surubu hazirlanmasinda kullanilir. Çocuklar için iyi bir müshildir. Kremlerin terkibine girer. Meyve kabugu halk arasinda bogaz agrilarina karsi kullanilmaktadir.
Baldıran (Ağuotu) : Nemli yerlerde yetişen, 1-2 metre boyunda zehirli bir bitkidir.Ev ilaçlarında kullanılmaz.Tıpta, özellikle dişçilik alanında kullanılır.Ağrı kesici, spazm giderici ve siyatik, tetanoz ile epilepsi hastalıklarinin tedavisinde kullanılır.
Bamya : Meyvesi beş bölmeli,tohumları yuvarlak ve yeşilimtrak gri renkte bir sebze. Faydalı bir sebzedir. Yaş veya kuru olarak sarf edilir. Konserveleri de yapılır. Meyveleri müsilajlıdır. Kabızlık tedavisi ve barsakların düzenli çalışması için faydalıdır.
Banotu : Yumuşak tüylü, otsu bir bitki. Gavur haşhaşı adıyla da bilinmektedir.Meyve çok tohumlu ve bir kapakla açılıp tohumlarını saçan bir kapsüldür.Altı türü vardır. (Siyah Banotu) ile (Mısır Banotu) tedavi sahasında kullanılır. Mısır Banotu Malatya civarında bulunmaktadır. Bilhassa alkaloit endüstrisi için önemlidir. Siyah Banotu hemen hemen bütün Anadolu ve Trakya’da bulunur. Meyvaları çanak yapraklar tarafından sarılan, kapak ile açılan bir kapsüldür. Bu kapsül içinde gri esmer renkli, üzerinde küçük çukurcuklar bulunan çok miktarda tohum bulunur.Bitkinin kullanılan kısmı; yaprakları, kökü ve tohumlarıdır. Yapraklar, bitki çiçekli iken toplanır ve kurutulur. Tohumlar tamamen olgunlaştıktan sonra alınır, güneşte ya da 40-50 derecelik fırınlarda kurutulur. Kuvvetli bir uyuşturucu ve ağrı kesicidir. Bazi müshillerin tesir edebilmesini kolaylaştırır. Bilmeden kullanıldığında zehirlenmelere sebeb olan bir bitkidir.
Böğürtlen : Dikenli ve çalı görünümünde bir bitki. Ekilmemis yerlerde, çit, yol ve hendek kenarlarında çok bulunur.Meyva birçok meyvanın oluşturduğu bileşik küre biçimindedir. Kullanılan kısımları yaprakları ve çiçek tomurcuklarıdır. Yapraklar çiçek açmadan toplanır, gölgede kurutulur. Yapraklarda tanen ve organik asitler ihtiva eder. Hafif kabız edici özelliği olmakla beraber; diş etleri, bademcik ve boğaz iltihaplarinda, ishal ve basurda kullanılmaktadır.
Biberiye ( Kuşdili otu) : 1-2 m yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmeyen bir bitki.Kuşdili olarak da bilinir.Yapraklar ve çiçeklerinden uçucu yağ, tanen, acı maddeler, organik asitler ve glikozit elde edilir. Mide ve barsak uyarıcısı, idrar söktürücü ve safra artırıcı etkisi vardır. Uçucu yağ, uyarıcı olarak haricen kullanılır. Ayrıca hazımsızlığı giderir.Çarpıntıları keser, migreni keser.İdrar ve adet söktürür.
Ahududu : Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.
Anason : Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı arttırır.Öte yandan kusmayı ve ishali keser.
Asma : Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.
Ayva : İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler. Çarpıntıyı dindirir.
Badem : Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Böbrek, mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.
Bakla : İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir. Böbrek iltihaplarını giderir. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.
Bezelye : Taze ve donmuş olarak kullanılabilen bezelye B1, C vitaminleri, protein, lif ve folik asit içerir. Sinir sisteminde sorunları olanlara tavsiye edilir.
Brokoli : Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine birebir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler. Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan ‘indole’ adlı bir madde içeriyor. İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi.
Buğday : Lifli gıdalar sağlıklı bir beslenmenin temelidir. Buğdayın dış kabuklarından elde edilen kepek de, genellikle mısır gevreği türü yiyeceklerle tüketilir. Kepekli buğday unundan yapılan kurabiye vb. bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önler. Buğday tanesinin özü olağanüstü besleyicidir. Vücudun özümsediği kalsiyum, demir ve çinko burada depolanır. Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir. Ama, yulaf ve mısıra kıyasla sindirimi biraz daha zordur.
Ceviz : Yaprakları ve kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Bitki bilimcilere göre bol miktarda A, B1, B2, C, E ve K vitaminleri ile Chinon Juglon adlı aktif madde içeren cevizin hem içi, hem ağacının kabukları hem de yaprakları pek çok sağlık sorununa iyi geliyor. Her sabah kahvaltıda bir miktar ceviz içi yenmesinin zekayı geliştirdiğini belirten uzmanlar, yeşil ceviz meyvelerinin kabukları kaynatılarak içildiğinde erkeklerde cinsel gücü artırdığını belirtti. Vücudu besleyip güçlendiren cevizin yararlarından bazıları şöyle sıralanıyor: • Nasırlar üzerine konulan ceviz yağı zamanla bunların yok olmasını sağlar. • Taze dalların kabukları ve meyvelerinin kabukları ile karıştırılıp kaynatılarak elde edilen sıvı mideyi kuvvetlendirir. • Ceviz yapraklarından yapılan çay iştah açar, mideyi kuvvetlendirir, boğaz hastalıklarına iyi gelir. • Bir miktar ceviz yaprağı banyo suyuna karıştırılırsa cilt hastalıklarına iyi gelir. • Ceviz yaprakları pişirilerek çıbanların üzerine sarılırsa iyileşmesini sağlar. • Ceviz yağı yüz lekelerinin üzerine sürülüp masaj yapılırsa lekeler yok olur.
Çamfıstığı : Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.
Çemen : Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir.
Çilek : Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor. Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir. Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor. Çilek C vitamini ihtiyacını karşılar. Ayrıca bol miktarda potasyum içerir ve lifli besinler arasında önemli bir yer tutar. Diyabetli hastalar, çileğe şeker ilave etmemek şaartıyla bu meyveyi bol bol yiyebilirler.
Çörekotu : İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser.
Defne : Terletir, ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar. Sinir ağrılarını dindirir
Deniz Kadayıfı : Solunum ve hazım sistemi nezlelerini giderir. Vücudu besleyici olarak da kullanılır.
Deniz Yosunu : Metabolizmanın işleyişini hızlandırıyor. Troid hormonundaki dengesizlikleri engellen maddelir içeren su yosunu, metabolizmayı hızlandırıyor. Ayrıca, B vitamini, kalsiyum ve çinko içeren yosun; deriye, tırnaklara ve saça karşı etkili.
Devedikeni : Ateş düşürür. Terletir ve vücuda rahatlık verir.
Domates : Kanserden koruyucu ve yaşlanmayı zihinsel ve bedensel olarak yavaşlatıcı bir sebze. C ve E vitaminleri içerir. Domates zengin bir potasyum kaynağıdır ve çok az miktarda tuz bulunur. Yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur ve vücudun su tutmasını engeller. Kalp hastalıklarına ve prostat kanserine karşı etkili. ‘Beta karotin’e yakın olan likopen içeriyor. Likopen vücudu kalp hastalıklarına karşı koruyan maddeler arasında yer alıyor. Araştırmalar domatesin prostat kanseri riskini azalttığını gösterdi. Haftada en az iki kez domates yiyen erkeklerin, diğerlerine oranla prostat kanserine yakalanma riskleri az
Dut : Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür.
Ebegümeci : Göğsü yumuşatır.Öksürük keser. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Dişeti hastalıklarını tedavi eder.
Elma : Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.
Enginar : Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur. Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir. Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikler.
Fesleğen :Öksürüğü keser. Baş dönmesini durdurur. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu, sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratları kaçırır.
Fındık : Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar.
Gelincik : Nefes darlığı, astım ve bronşitte rahatlık verir. Kan tükürme ve kusmayı önler. Yanıkları iyileştirir.
Greyfurt : C vitamini bakımından çok zengindir. Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır. İştah açar.
Hatmi : Ağız, boğaz ve dişeti iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak iltihaplarını giderir.
Havuç : Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard’ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir. Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden biri içerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebilmesi.
Hurma : Kalbimizin yeni dostu bulundu: Hurma Bugüne dek kalp ve damar hastalıklarından korunmada elmanın sihirli gücü biliniyordu. İsrailli bilimadamları kalbin gerçek dostunun hurma olduğunu kanıtladı. İsrailli bilim adamları, hurmanın, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için önerilen elmadan daha etkili olduğunu açıkladılar. İsrail’de yapılan bir araştırmada, elma ve hurmanın yararları karşılaştırıldı. Hurmanın lif, mineral ve fenol açısından zengin olduğunu söyleyen bilim adamları, elmada daha fazla bakır ve çinko bulunduğunu, buna karşılık hurmada sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demir miktarlarının elmadan iki kat fazla olduğunu belirttiler. Bilim adamları, düzenli yenilmesi halinde kalp ve damar hastalıkları riskini azaltan bu meyvelerin içindeki yararlı maddelerin daha çok kabuklarında bulunduğunu kaydettiler.
Isırgan : Dıştan tatbik edildiği zaman iç organlarda biriken kanı çeker. Burun kanamalarını keser. Balgam söktürür.
Ispanak : Kalp hastalıklarına, felce, yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, hatta psişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze. Göz hastalıklarına ve derideki lekelenmelere karşı etkili. Ispanak içerdiği iki kimyasal madde sayesinde görme bozukluklarına karşı etkili. Haftada 6 kez ıspanak yiyenlerin yüzde 86 oranında yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan derideki lekelenmeler gibi bir sorunlarının olmayacağını gösteriyor. Ayrıca yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarına karşı da etkili. Bir porsiyon ıspanak, günlük demir ihtiyacımızın onda birini karşılıyor.
İncir : Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Enerji verir.
Karanfil : Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri uyarır. Hazmı kolaylaştırır. Koku giderir. İştah açar.
Kekik : Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını keser. Bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Kandaki şeker miktarını azaltır.
Kiraz : Aspirin yerine kiraz Kiraz yemek ağrıların dindirilmesinde aspirinden çok daha etkili oluyor. Michigan eyaletinde yaşayanlar, bu yörede çok yetiştiğinden, bol bol kiraz yiyorlar. Kimileri bu meyvenin gut ve mafsal iltihabından kaynaklanan ağrılara birebir olduğunu ileri sürüyor. Michigan Eyalet Üniversitesi’nden Muraleedharan Nair kirazda bulunan ve ”antosiyanin” olarak bilinen kırmızı renkteki kimyasalların bu etkiyi yaratabileceğine dikkat çekiyor. Nair ve ekibi genelde uygulanana deneylerden yararlanarak söz konusu belişimlerin aspirin ve ibuprofen gibi ağrı kesicilerde bulunan enzimleri içerip içermediğini araştırdı. Ardından kimyasalların serbest radikallerin zararlı etkilerini yok edici özelliklerini inceleyerek bunları vitaminlerle karşılaştırdı. Sonuçta, 20 kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu görüldü. Kirazda bulunan antosiyanin maddesinin E ve Ca vitaminlerine benzer antioksidan etkiler yarattığına da tanık olundu. Nair’e göre, günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla özdeş etki yaratıyor. Nair kirazdaki antosiyaninin tablete dönüştürülmesine çalışıyor.
Kivi : Bir kivide, bir portakalda olan C vitamininin iki katı vardır. Potasyum bakımından da zengindirler. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler. Kuşburnu : Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur. Vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır. İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir. Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. Romatizma ağrılarını gideriyor. Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.
Kuşkonmaz : Hazımsızlığa karşı etkili. Antitoksit maddeler içeren bu sebze böbreği toksinlerden arıtıyor ve besinlerin hazmedilmesini kolaylaştırıyor
Lahana : Kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında gelir. Bol miktarda B, C ve E vitamini, potasyum içerir.Özellikle meme ve rahim kanserine karşı etkilidir. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astıma faydalıdır. Bağırsak kanserine karşı etkili. Lahana kanser hücrelerinin üremesini engelleyen kimyasal bir madde (isotiocyanates) içeriyor. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, haftada bir gün lahana yiyenlerin bağırsak kanseri olma riskleri üçte iki oranında azalıyor.
Maydanoz : Salata ve yemeklerin süsü maydanozun nerdeyse deva olmadığı dert yok gibi.. A ve C vitamini ile demir, kükürt, fosfos ve mangan elementleri deposu olan maydanoz sindirimi kolaylaştırıyor, böbrek taşlarını düşürüyor, görme gücünü ve anne sütünü artırıyor. Bir demir deposudur. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum ve A vitamini vardır. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Böbrekleri çalıştırarak idrar getirir ve taşları düşürüyor , kan şekerini normal seviyede tutar ve kansere karşı da koruyucudur. Yatmadan evvel yenildiğinde sabahları tatlı bir nefesle uyanmamızı sağlar. Anne sütünü artırır. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar. Görme gücünü artıyor, kaynatılıp içiildiğinde ve cilde bu suyla pansuman yapıldığında sivilcelere iyi geliyor. Kaynatılan maydanozun suyu gözlere pansuman yapıldığında gözdeki iltihaplanmaları önlüyor ve yanmayı geçiriyor. Kaynatılıp sirke ile saçlar yıkandığında saçların uzaması ve kuvvetlenmesini sağlıyor..
Mantar : Bağışıklık sistemini güçlendiriyor.Özellikle Çinliler’in ilaç niyetine yedikleri bu sebze, bünyeyi hastalıklara karşı koruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Marul : Kemik erimesine karşı etkili. Sütten bile daha fazla kalsiyum içeren bu sebze, kemikleri güçlendirmesi açısından bir numara. 100 gramında, küçük bir bardak sütün içinde bulunan kalsiyumdan daha fazlasına sahip. Bu miktar günlük kalsiyum ihtiyacının dörtte birine tekabül ediyor.
Melekotu : Kan dolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu dövülüp başa sürülecek olursa bitleri öldürür. Astım nöbetlerine faydalıdır.
Meyankökü : Grip, nezle, anjin ve nefes darlığına faydalıdır.Öksürük ve balgam söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür.
Mısır : Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içeriyor. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat, enerji seviyenizi yükseltir. İçinde protein, kalsiyum, demir, fosfor, A ve B2 vitaminleri bulunur.
Muz : Folik asit, potasyum ve B6 vitamini bakımından son derece zengin bir meyvedir. Potasyum krampları önler.
Nar : Vücudu kuvvetlendirir. İshali keser. Burun poliplerine faydalıdır. Şerit düşürür. Kalbi kuvvetlendirir. Mide, bağırsak hastalığı olanlar, küçük çocuklar ve hamileler fazla kullanmamalıdır.
Nohut : Vücudu kuvvetlendirir. Anne sütünü arttırır.
Patates : Kızarmış yemezseniz kilo aldırmaz. Sindirimi kolaylaştırır, kabızlığı önler. Yorgunluğa karşı birebirdir. Bol miktarda C vitamini ve protein içerir. Halsizliğe karşı etkili. Vücuda enerji veren madde olan karbonhidrat içeren patates, C ve E vitaminleri ve beta karotin açısından en zengini. 100 gram patateste 80 kalori, 2 gram protein, 17 mg karbonhidrat, 7 mg kalsiyum, 53 mg fosfor, 20 mg C vitamini var. Yılın hiçbir zamanı bulmakta da güçlük çekmezsiniz. Her zaman söylenir, bir kez daha söylense sorun olmaz; patatesin besin değerinin büyük kısmı kabuğunda olduğundan soymak yerine özel bıçağı ile kazımak daha iyidir. Yine kabukları soyularak pişirilen patates C vitaminin yüzde 25’ini kaybediyor. Bu nedenle patatesi fırında kabuğuyla veya buharda ya da az suda pişirmek gerek.
Ökseotu : Kalbin atışlarını arttırır. Damar kireçlenmelerinde faydalıdır. Sara ve akciğer kanamalarında kullanılır.
Pırasa : İdrar söktürür. Mide rahatsızlığına iyi gelir. Kabızlığı giderir. Basur memeleri için faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur.
Portakal : Antioksidantlar ile dolu bir meyve. Kanseri önleyici olarak bilinen bütün maddeleri içeriyor. Ayrıca bol miktarda C vitamini içeriyor. Kilo almaya engel olur. Kandaki kolestorolü düşürür.Vucüdun C vitamini, potasyum, protein, B ve E vitaminleri ile kalp hastalıkları ve antikanserojen maddeler ile kanser riskini azaltıyor, kolestorolü düşürüyor
Salatalık : Salatalığın kendisi ya da suyu cildimizi bir tonik kadar temizler. Salatalık kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır. Kalp hastalıkları ve enfeksiyonlara karşı etkili. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolestrolü de düşürüyor.
Salep :Öksürük ve bronşite faydalıdır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Zihni çalıştırma gücünü arttırır.
Soğan Ve Sarımsak : Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı tehlikesini azaltırlar. Soğan, mide kanserine yakalanma riskini; sarımsak da bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Sarımsağın mayasında bulunan maddeler hücrelerin zarar görmesini önleyerek, vücudu erken yaşlanmaya karşı koruyor. Antibiyotik ve nefes darlığını gideren bileşimler içeren sarımsak bağışıklık sistemini de kuvvetlendiriyor. Kalbe ve alerjik hastalıklara karşı etkili. Soğan içerdiği kimyasal maddelerle kalbimizi güçlendiriyor ve alerjik reaksiyonları engelliyor. Newcastle’da yapılan araştırmalar, düzenli bir şekilde soğan yiyenlerin damarlarının tıkanma riskinin azaldığını gösteriyor.
Soya : Uzun yaşamak isteyen herkes mutlaka soya tüketmelidir. Soya, içerisinde östrojen hormonuna benzer işlev gören ve bu hormonun etkilerini sulandıran bir madde içerir ve buda kadın bünyesi için son derece yararlıdır. Çünkü, hücre yenilenmesini hızlandıran östrojen hormonunun aşırı üretimi, göğüs, rahim ve boyun kanserine yakalanma riskini çok arttırır.
Tarçın : Ruhi sıkıntıları giderir. Sürmenajda faydalıdır. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar, hazmı kolaylaştırır.
Tere : İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Bronşları temizler, öksürük söktürür. İdrar söktürür, böbrekleri ve idrar yollarını temizler. Kanser, anemi ve lif hastalıklarına karşı etkili. Tere kanserle savaşan sebzelerin arasında olduğu gibi aynı zamanda en fazla kalsiyum, demir ve folik asit içerenlerin başında geeliyor. Tere gibi yeşil sebzeler yiyen kadınların, life ilişkin hastalıklara yakalanma riskleri daha az.
Turp : Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. Romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.
Vişne : İshali keser. Ateşi düşürür. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir.
Yenibahar : Damar sertliğini önler. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını giderir.
Yulaf : Çocukların hazım güçlüklerini giderir. Bedeni ve ruhi yorgunlukları giderir. Kandaki şeker miktarını azaltır
Yeralması : Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderir
Zencefil : İştah açar. Kusmayı önler. Bağırsak bozukluklarını giderir.
Zeytin : Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.
Civan Perçemi (Binbir yaprak otu, Kandil Çiçeği) : Bitkinin kullanılan kısmı, yapraklı ve çiçekli dallarıdır. Dallar ve çiçekler henüz tamamen açılmadan toplanır ve gölgede kurutulur. Bitkinin bu kısımları uçucu yağ, sabit yağ ve acı glikozit maddelerini ihtiva ederler. Kuvvet verici, uyarıcı, idrar ve gaz söktürücüdür. İçersindeki Sincolden dolayı antiseptik, balgam söktürücü ve midevidir. Yara iyi edici bir özelliği vardır. Basurda sulu hulasası fitil halinde verilir.
Çiğdem (Mahmur Çiçeği) : Bitkinin kullanılan kısmı tohumları ve yumrusudur. İdrar söktürür, Kabızlığı giderir. Kesinlikle tavsiye edilen miktardan fazla kullanılmamalıdır. Çiğdem tohumu ve yumrusundan hazırlanan preparatlar uzun zamandan beri damla hastalığına karşı kullanılmaktadır. Daha çok ziraatta kullanılır.
Dereotu : Bitkinin kullanılan kısmı meyveleridir. Meyveler eylül sonunda toplanır ve gölgede kurutulur. Meyvelerinde sabit ve uçucu yağ, pektin ve azotlu bileşikler vardır. Meyveler yatıştırıcı, mide ve bağırsak gazlarını önleyici olarak kullanılır. Hazımsızlık ve hıçkırığa tesiri iyidir. Yaprakları da yemek ve salatalarda kullanılır.
Düğün Çiçeği : Kavak merhemi ile birlikte haricen basura karşı verilmektedir.
Eğreltiotu : Barsak parazitlerine karşı çok eski tarihlerden beri kullanılmaktadır. Toz veya hulasa halinde alınır. Tavsiye edilen miktardan fazla alınmamalıdır.
Funda ( Süpürge Otu) : Bazı türlerinin dalları ipek böcekçiliğinde askı olarak kullanılır. Dalları çalı süpürgesi yapımında, ayrıca yakacak olarak kullanılır. Genel olarak idrar yolları taşlarına karşı idrar söktürücü olarak kullanılır. Funda ayrıca, ishal ve böbrek taşları tedavisinde kullanılır. Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi çıban ve egzamada faydalıdır. Zayıflamak için de kullanıldığı bilinmektedir.
Gül : Gülden gülyağı ve gülsuyu elde edilir. Gülyağı kozmetik ve parfümeride kullanılır.Gülyağının antiseptik (mikrop öldürücü) etkisi vardır. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Göz kanlanmaları ve göz nezlesinde etkilidir. Dahilen ise hafif müshil etkilidir. Gülsuyu ve gül reçelleri halk arasında yaygın olarak kullanılır.
Gülhatmi : Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir. Nezle ve öksürükten kaynaklanan şikayetleri giderir. Boğaz, bademcik ve diş eti iltihaplarında kullanılır. Barsak iltihaplarında etkilidir.
Günlük Ağacı : Ağacın yongaları kurutulur, günl��k ve buhur olarak kullanılır. Nefes darlığını giderir. Tütsü olarak kullanılır.
Güzelavratotu : Ağrı kesici ilaç yapımında kullanılır. Ayrıca, mide, barsak, astım, kalp, sinir ve beyin hastalıklarının tedavisi için yapılan ilaçlarda da kullanılmaktadır.
Hanımeli : Tıpta yaprakları gargara yapmak için, çiçekleri antispazmodik olarak, meyveleri de idrar söktürücü ve kusturucu olarak kullanılır.
Haşhaş : Bitkinin kullanılan kısımları ham meyvelerinin çizilmesi ile elde edilen afyon, kurutulmuş ham meyveler, yapraklar, tohumları ve tohumlarından elde edilen yağıdır.Bilhassa haricen kullanılan bazı merhemlerin bileşimine girer ve ağrı dindiricidir.Bileşiminde toplanma zamanına göre değişen afyon alkaloitleri vardır. Harici ağrı dindirici olarak, özellikle diş hekimliğinde kullanılır. Tohumlarının yağı ise, tohumları soğukta tazyik edilmesi sûretiyle elde edilen yağdır. Soğukta elde edilen yağın bileşiminde asitler az, sıcakta elde edilen yağın ise asitleri fazladır. Soğukta elde edilen yağ, bazı merhemlerin bileşimine girer. Sıcakta elde edilen yağ, yemek yağı ve sanayide sabun yapımında kullanılır. İçerdiği zehirli maddeli dolayısıyla, hekim kontrolü ve tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.
Hayıt : İdrar söktürür. Sancıları keser. Aybaşı kanamalarını düzenler. Anne sütünü artırır. Hazımsızlığı giderir. Karın ağrısı ve ishali keser. Ayak şişlerini indirir. Akrep ve arı sokmalarında kullanılır.
Hindistancevizi : İdrar söktürür. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Mide ağrılarını giderir.
Hodan : Bitkinin çiçekleri ve yaprakları kullanılır. Fazla miktarda müsilaj, reçine, madeni tuzlar taşır. Yapraklar ve çiçekler ter verici, idrar ve balgam söktürücüdür. Boğaz ağrılarına ve öksürüğe karsı kullanılır.
Hüsnüyusuf : Mide üşütmesinden doğan şikayetleri giderir. İktidarsızlıkta da faydalıdır.
Ihlamur : Ihlamur çiçeği yatıştırıcı, idrar verici, göğüs yumuşatıcı ve balgam söktürücü olarak çay halinde kullanılır.Ihlamur çiçeği banyosunun da yatıştırıcı bir özelliği vardır. Balla karıştırılıp içilirse mide ülserine faydalıdır. Kan dolaşımını düzenler.
Kabak : Tohumları (çekirdekleri) tenya ve kurt düşürücü olarak bilhassa çocuklarda kullanılmaktadır. Tohumlar diş kabuklarından ayrılarak dövülür, şekerle karıştırılarak verilebilir. Ortalama doz çocuklarda 40 gr büyüklerde takriben 100 gr’dir. Kabak çok besleyici özelliktedir C ve B1 vitamini ihtiva eder. Pişirilen etli kısmı yiyecekten başka çıban ve şiş yerlere lapa olarak da tatbik edilir.
Kahve : Kahvede kafein alkoliti vardır.Kafeinin az miktarının damarları genişletmek sûretiyle uyarıcı etkisi vardır.Kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylaştırır, böbrek damarlarını genişleterek idrarı çoğaltır, solunumu hızlandırır. Kanı beyne çekerek, beynin faaliyetini arttırır ve narkotiklerle zehirlenmelere karşı kullanılır. Fazla miktarda alındığında uyarıcı etki fazlalaşır, kalbin çarpıntısını arttırır, kulakların uğuldamasına sebep olur.
Kakao : Kafeinden dolayı kahvede olduğu gibi yatıştırıcı ve uyarıcı etkisi vardır. Az miktarı kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylaştırır, idrar söktürür. Fazla miktarı zararlıdır.
Kantaron : Çayı kuvvet verici, iştah açıcı, ateş düşürücü ve hazmı kolaylaştırıcı olarak verilir. Ayrıca astım ve mide ağrılarında da faydalı olduğu bilinir.
Karabaş Otu : Ağrıları dindirir. Kalbe kuvvet verir. Balgam söker. Uyuşukluk giderir, zindelik verir.
Karabiber : Mideyi ısıtır. iştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve barsaklardaki mikropları öldürür. Enerji verir. Afrodizyak özelliği vardır.
Karnabahar : Zihin yorgunluğunu giderir. Afrodizyak özelliği vardır. Sinirleri kuvvetlendirir. İdrar söktürür. Dalak hastalıklarına iyi gelir. Şeker hastalarına faydalı olduğu bilinir.
Karpuz : Vücuttaki toksinleri temizler ve böbrekteki kumları eriterek sıhhat ve zindelik kazandırır. Ayrıca kemik gelişimine de yardımcı olur.
Kasımpatı : Böcek öldürücü ilaç yapılır.
Katırtırnağı : İdrar ve balgam söktürür. Hazmı kolaylaştırır. Böbrek ve safrakesesi taşlarının düşürülmesine yardım eder. Mesane hastalıklarını tedavi eder. Romatizmada faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalp hastalıklarında kullanılır.
Kavun : Kavun meyve olarak çok yenildiği gibi tohumları (çekirdekleri) de tıbbi olarak kullanılmaktadır. Olgun kavunların çekirdekleri kurutulur. Çekirdekler halk tababetinde öksürüğe karşı (çekirdekleri suda, suyu yarıya ininceye kadar kaynatılıp içilmesiyle) kullanılır. Ayrıca kavun, sinirleri yatıştırır, böbreklerdeki kanı temizler, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Barsaklarda ülser ya da iltihab olanlarla, şeker hastaları ve yüksek tansiyonu olanlar yememelidir.
Kayın Ağacı : Avrupa kayınının tohumlarından elde edilen yağ, yemek yağı olarak margarin endüstrisinde kullanılır. Kayın katranının distilasyonundan antiseptik olarak kullanılan kreozot elde edilir. Bu da dıştan romatizma ve deri hastalıklarına karşı kullanılır. Kabuklarının suda kaynatılmasıyla elde edilen su yüz lekeleri ve çilleri giderir.
Kayısı : Çekirdeklerinden yağ elde edilir. Etli meyvesi şeker, organik asitler ve C vitamini ihtiva etmesi bakımından önemlidir. Çekirdek içinden elde edilen yağ badem yağı yerine, yaprakları derelerde balıkları sersemleterek tutmak için kullanılır.
Kaynanadili : Dizanteri ve ishali giderir.
Keçiboynuzu : Olgun meyveleri gıda olarak kullanılır. Kuru meyvelerin temizlenmiş unu bilhassa süt çocuklarının mide ve barsak bozukluklarında kullanılır. Ayrıca göğsü yumuşatır ve balgam söker. Sigara tiryakileri için faydalıdır.
Kenevir : Merkezi sinir sistemine etki eder, yatıştırıcı ve uyuşturucudur. Hazım sistemine pek tesiri yoktur.
Kestane : Kabuklarının suda kaynatılması ile elde edilen çay, ateş düşürür ve sinirleri yatıştırır. Meyvesi kasları kuvvetlendirir. Kan dolaşımını düzenler. Varis ve basur memelerinin meydana gelmesini önler. Karaciğer yorgunluğu ve şişliğini geçirir. Kansızlığı giderir. Damar sertliği ve yüksek tansiyondan şikayet edenlerle, şeker hastaları yememelidir.
Kereviz : Kerevizde B vitamini, demir ve kireç vardır. Kereviz unutkanlığı ve sinir yorgunluğunu giderir, idrar söker, böbrek taş ve kumlarının düşürülmesine yardım eder, kan ve süt yapar, karaciğeri temizler. Şeker, yüksek tansiyon ve romatizma da da faydalıdır.
Kına Ağacı : Ayak terlemesine engel olur. Dolamada kullanılır. Uyuz ve egzamaya iyi gelir. Guatrın üzerine bağlanırsa fayda görülür. Ağız yaraları ve deri çatlaklarını tedavi eder, saçları besler ve kuvvetlendirir.
Kınakına : Ateş düşürür. Sıtmayı tedavi eder. Tifoda faydalıdır. Ağır ve mikrobik hastalıkların nekahat devresini kısaltır. Cilt kaşıntılarında faydalıdır. İştah açar. Kuvvet verir. Kabızlığı giderir.
Kızılcık : Kızılcık meyvelerinden ezme, marmelat, meyve suyu yapılır. Kabız edici özelliği vardır. Gıda olarak istifade edildiği gibi kabukları ateş düşürücü olarak kullanılır.
Kişniş : İştah açıcı, barsak gazlarını giderici, teskin edici, bas dönmesine karşı kullanılır.Fazlası zararlıdır.
Lavanta : Lavanta çiçeği, kuvvet verici, idrar söktürücü ve romatizmaya karşı çay halinde kullanılır. Çok iyi bir koku vericidir. Haricen yatıştırıcı olarak da kullanılır. Parfümeri sanayiinde kullanılan önemli bir bitkidir.
Mazı : Yaprakları siğilleri yok etmekte kullanılır. Kozalağından barsak kurdu düşürücü ilaç yapılır. Gebe kalmayı önlemek için kullanılır. Bazı zehirlenmelerde panzehir olarak kullanıldığı bilinir. Basur memelerinde de faydalıdır.
Melissa : Yapraklar yatıştırıcı, midevi, gaz söktürücü, terletici ve antiseptik etkilere sahiptir. Huzursuzluk ve sıkıntıları giderir. Hafıza zayıflığına faydalıdır. Baş dönmesi ve kulak çınlaması gibi şikayetleri keser. Hazımsızlık, baş ağrısı ve migrende de faydalıdır. Daha çok çay halinde kullanılır.
Menekşe : Bitkinin çiçekli dalları idrar söktürücü, bazı deri hastalıklarında kan temizleyici olarak ve romatizmaya karşı kullanılır.
Mersin : Meyveleri yemiş olarak, kabızlık giderici ve antiseptik olarak kullanılır.
Mine Çiçeği (Güvercin otu) : Tıbbi olarak, kabız edici, teskin edici etkisi vardır. Baş ve mafsal ağrılarını dindirir. Yorgunluğu ve uykusuzluğu giderir.
Nane : Yapraklari çay halinde yatıştırıcı, midevi, gaz söktürücü, bulantıyı giderici olarak kullanılır. Bunun yanında çeşitli ilaçların terkibinde kullanıldığı gibi, yaprakları çiğ veya kurutulmuş olarak yemeklere konur. Nane esansı, çok miktarda zehir etkili olmasına karşılık az miktarı mide ağrılarına ve bulantılara karşı kullanılabilir. Nane uçucu yağı da oldukça fazla kullanılan bir yağdır.
Nergis : Kusturucu ve ishal etkilidir. Kurutulmuş çiçekleri yatıştırıcı , müshil ve ateş düşürücü olarak çay halinde kullanlır.
Nilüfer : Kökleri kabız edicidir. Beyaz nilüferin çiçekleri, yatıştırıcı ve uyuşturucudur.
Okaliptus :Özellikle solunum yolu hastalıklarında kullanılır.Öksürüğü keser, boğaz ve burun iltihaplarını giderir. İdrar yollarını temizler. Haricen deri üzerine sürülmek sûretiyle antiseptik olarak da kullanılır.Ökaliptus yaprakları doğrudan doğruya kaynatılarak kullanıldığı gibi, yağının tıpta da pekçok faydaları vardır. İlaç olarak veya kaynatma ile buğu, koku halinde de kullanılır. Yapraklar nefes darlığı, kabız, balgam söktürücü olarak, haşere sokmalarına, her nevi ateşlenmeye, nezle, nevralji, bronşit, romatizma, şeker, üremi gibi hastalıklarda, yağ veya ekşitilerek sirke, toz sabun, pudra ve macun şeklinde kullanılır.
Pancar : Karaciğerin düzenli çalışmasını sağlar. Kansızlığı giderir. Şeker hastalığı ve vereme karşı korur. Mide ve barsakları kuvvetlendirir. Sinirleri yatıştırır.
Papatya : Çiçek durumu başları, çiçek açmadan önce toplanarak gölgede kurutulur.Çay halinde sabahları aç karnına bir bardak içilebilir. İdrar çoğaltıcı, iştah açıcı, yatıştırıcı ve gaz söktürücü etkilere sahiptir. Basur memelerinde ağrı kesici, tedavi edici etkiye sahiptir. Boyar madde olarak da kullanılır.
Patlıcan : Kansızlığı giderir. Karaciger ve pankreasın düzenli çalışmasını sağlar. Kilo vermeye yardımcı olur. Böbrek yanmaları ve ağrılarını keser. Sinirleri yatıştırır. Kalp çarpıntılarını giderir. Cilt hastalıkları, şeker, mide, barsak ve karaciğer hastalıkları aşırı derecede olanlar yememelidir.
Safran : Sinir sistemini uyarıcı, iştah açıcı, adet söktürücü, koku ve renk verici olarak kullanılır.Fazla miktarda kullanılmamalıdır. Hamileler kesinlikle kullanmamalıdır.
Semizotu : Mide ve barsak kanamalarında ve kanlı idrarda faydalıdır. Kanı temizler. Şeker hastalığında susuzluğu giderir. Uykusuzluk, sinir ve zihin yorgunluğunda faydalıdır.
Sinameki : Memleketimizde çok kullanılan müshil ilacıdır. Kolit ve spastik kabızlıkta kullanılmaz.
Sumak : Kabız edici, kan kesici, antiseptik etkili olup, ayrıca boğaz ve diş etleri hastalıklarında gargara halinde kullanılır. Sumak meyveleri de tanen, uçucu yağ ve organik asitler ihtiva eder. Baharat olarak çok kullanılır.
Susam : Nefes darlığı ve bronşitte faydalıdır.
Şebboy : Tohumları kalp üzerine etkili bileşikler taşır.Ayrıca idrar söktürücü ve kabızlığı giderici etkisi vardır.
Şeftali : Çiçekleri kabızlığı giderir ve barsak solucanlarını düşürür. Meyvesi hazmı kolaylaştırır.İdrar yollarını temizler. Bol miktarda idrar söktürür. Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir. Safra kesesi ve böbrekler için faydalıdır.
Taflan : Yapraklardan elde edilen taflan suyu öksürük dindirici olarak kullanılır.Taze meyveleriyse meyve olarak yenilmektedir. Kurutulmuş meyvelerinin tohumlarıysa şeker hastalığına karşı kullanılır.Taze meyveleri taş düşürücü olarak da kullanılmaktadır.
Üvez :Özellikle bir şeker olan üvez şeker hastaları rejimi için iyi bir tatlandırıcıdır. Meyveleri ve yaprakları kabız edicidir. Yine meyveleri idrar söktürücü, kadınlarda adetleri kolaylaştırıcı etkilere sahiptir. Meyveler C vitaminince zengindir. Yapraklarının çayı şeker hastalığına karşı kan şekerini düşürücü olarak kullanılmaktadir. Zararsızdır.
Üzerklik : Bağırsak kurdundan prostata, hemoroitten karın ağrısına pek çok hastalığa iyi gelmektedir.
Nazarotu : Ekzama, basura karşı ve tütsü olarak kullanılır.
Yaban gülü : Kabız edici, idrar söktürücü olarak, böbrek ve safra taşlarına karşı kullanılır. C vitamini yönünden zengin olduğu için de bazı bölgelerde marmelat yapımında kullanılır.
Yasemin : Çiçeklerinden hazırlanan çay göğüs yumuşatıcı ve sinirleri yatıştırıcı olarak kullanılır.
Yılan yastığı : Ateşi düşürür. Terletir, vücuda rahatlık verir. Sinirleri uyarır.
Yosun : Haşlaması barsak kurtlarını döker. Saçlar yikanırsa kuvvetlendirir.
Zerdaçal : Midevi ve gaz söktürücü etkiye sahiptir.
Acıağaç : İştah açar, hazmı kolaylaştırır. Ateşi düşürür. Tükürük ifrazatını arttırır. Mide, bağırsak, karaciğer ve böbreklerin çalışmasını düzenler. Böbrek sancılarını keser, taşların düşürülmesine yardımcı olur. Bağırsak kurtlarını döker. Kanamaları durdurur. Haşarat kaçırıcı olarak da kullanılır. Fazla kullanılacak olursa; baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma yapar.
Adaçayı : Mide va bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir. Göğsü yumuşatır. Astımdaki sıkıntıları geçirir. İdrar ve ter söktürür. Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir. Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir.
Alıç : Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu d��şürür. Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır.
Ayı üzümü : Kuvvet verir. İshali keser. İdrar yollarını temizler. İdrar söktürür. Ateşi düşürür. İdrar yollarındaki taşların düşmesine yardım eder. Prostat büyümesinden kaynaklanan şikayetleri giderir.
Boru çiçeği ( çan çiçeği ) : Nefes darlığı , bronşit ve astımın sebep olduğu rahatsızlıkları giderir.
Acı bakla : Semen Lupini Şeker hastalığına karşı kullanılır.
Acı yonga : Lignum Quassiae İştah açıcı, kuvvet verici, kurt ve ateş düşürücü
Altınotu : Herba Ceterachi İdrar söktürücü ve kabız etkileri vardır. Basura karşı, haricen kullanılır.
Amber : Ambra Grisea Kaşalot balığından elde edilir. Kalbi kuvvetlendirir, iştah açar ve cinsel arzuyu artırır.
Andız kökü : Radix Helenii Safra söktürücü, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı,kuvvet verici ve kurt düşürücüdür.
Ardıç tohumu : Fructus Juniperi İdrar artırıcı, terletici, midevi ve antiseptik özellikleri vardır.
Aspir : Flos Carthami Romatizma ağrılarına karşı etkilidir. Dahilen terletici, kurt düşürücü ve adet getiricidir.
Balıkotu : Fructus Cocculi indici Dahilen kurt düşürücü, sara nöbetlerini azaltıcı olarak kullanılır. Tehlikeli bir drogdur.
Bamya çiçeği : Flos Hibisci Dahilen göğüs yumuşatıcı, lapa halinde haricen çıbanları olgunlaştırıcıdır.Kabızlığa karşı etkili ve zararsız bir drogdur.
Çakşırotu kökü : Ferulae meifoliae Cinsel kudreti artırıcı olarak etkilidir.
Çamsakızı : Terebenthina Communis Solunum ve idrar yolları hastalıklarında kullanılan etkili bir antiseptiktir.
Çekem : Fructus Visci albi Kabız, idrar artırıcı, kusturucu, kuvvet verici ve tansiyon düşürücü etkileri vardır. Romatizma ağrılarında kullanılır.
Dağçayı : Sideritis Uyarıcı, gaz söktürücü, iştah açıcı ve mide ağrılarını kesici özelliklere sahiptirler.
Defne yaprağı : Folium Lauri Terletici, antiseptik ve midevi etkilere sahiptir.
Dut meyvası : Fructus Mori nigri Meyvalardan hazırlanan şurup, gargara halinde, ağız ve boğaz hastalıklarına (pamukçuk) karşı kullanılır.
Eğir kökü : Rhizoma Calami aromatici Gaz söktürücü, terletici ve antispazmotiktir. Dahilen Prostat, haricen ise romatizma için kullanılır.
Ginseng : Ginseng Kalp kuvvetlendirici ve yorgunluğu gidericidir. Cinsel gücü artırıcı etkileri vardır.
Günlük : Gummi Olibanum Dahilen kuvvet verici, yatıştırıcı, kabız, idrar artırıcı, adet söktürücü, adet getirici ve romatizma ağrılarını dindiricidir.
Halile ( Kara sarı) : Fructus Myrobalani Sarı halile müshil, Kara halile ise kabız olarak kullanılır. Haricen ise yara iyileştiricidir.
Hatmi çiçeği : Flos Altheae Göğüs yumuşatıcı ve tahrişleri gidericidir.
Havuç tohumu : Dauci carotae Midevi, gaz söktürücü, gebeliği önleyici ve cinsel gücü artırıcıdır.
Hayıt tohumu : Agni-Casti idrar artırıcı, gaz söktürücü ve yatıştırıcıdır.
Hünnap : Jujubae Göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici, müshil ve kan temizleyicidir. Şeker hastalığına karşı da kullanılır.
Besbase : Rhizoma Polypodii Müshil, safra ve balgam söktürücü ve kurt düşürücü etkilere sahiptir.
Çöven kökü : Radix Saponariae albae Tedavide nadiren kullanılır. Bilhassa tahin helvası yapımında kullanılır. İdrar ve balgam söktürücüdür.
Deve çökerten : Fructus Tribuli Taş düşürücü, idrar söktürücü ve kuvvet verici olarak kullanılmaktadır.
Demirhindi : Pulpa Tamarindorum Müshil ve müleyyin bir etkiye sahiptir. Hiçbir tahriş edici etkisi yoktur.
Hardal tohumu : Sinapis nigrae Haricen lapası, yakısı ve banyosu yapılir. Kanı cilde toplamak ve ağrı kesmek için kullanılır.
Havacıva : Radix Alkannae Kabız ve yara iyileştiricidir.
İğde çiçeği : Flos Elaeagni Kabız, kuvvet verici ve antiseptiktir. C vitamini deposudur. Gribe karşı etkilidir.
Kafur : Camphora Sinir sistemi, solunum ve kalp üzerinde uyarıcı etkileri vardır.
Kereviz tohumu : Apii graveolentus Uyarıcı ve iştah açıcıdır. Prostat için kullanılır.
Kitre : Tragacantha Boğaz hastalıkları ve iltihaplarında koruyucudur.
Kudret narı : Momordicae charantiae Mide ve barsak ülserine karşı dahilen kullanılır. Yara, çıban ve ekzemalarda haricen kullanılır.
Mahlep : Pruni mahaleb Afrodizyak, balgam söktürücü, nefes darlığı ve prostat için, ayrıca şeker hastalığına karşı kullanılır.
Pelinotu : Herba Absinthii Midevi, ateş düşürücü, adet getirici etkileri vardır.
Sandalos : Sandaraca Haricen ve dahilen romatizma ağrılarını dindirici olarak etkilidir.
Sarı kantoron : Herba Hyperici Dahilen antispazmotik, kabız, yatıştırıcı, haricen ise antiseptik ve yara iyileştiricidir.
Şahtera : Herbe Fumariae İdrar artırıcı, yatıştırıcı, zayıflatıcı ve tansiyon düşürücüdür.
Zulumba : Rhizoma Zedoariae İştah açıcı, uyarıcı, idrar artırıcı, balgam ve gaz söktürücüdür.
Acı elma yağı : Salvia Triloba Gaz söktürücü, midevi, ter kesici, idrar artırıcıdır. Haricen yara iyi edici ve antiseptik olarak kullanılır.
Biberiye yağı : Oleum Rosmarini Haricen romatizma ağrılarını dindirici olarak kullanılır.
Ceviz yağı : Juglandis regiae Müshil ve safra artırıcı olarak kullanılır.
Çamtere-Bentin yağı : Oleum Terebinthinae Neft yağı olarak da tanınır. Hari- cen romatizma ağrılarını giderici ve saçları besleyici olarak kullanılır
Karanfil yağı : Oleum Caryophylli Dişhekimliğinde antiseptik ve ağrı kesici olarak, dahilen ise gaz söktürücü olarak kullanılır.
Limon yağı : Oleum Limonis Uyarıcı ve koku verici olarak kullanılmaktadır.
Mersin yağı : Oleum Myrti Dahilen bronşit, verem ve belsoğukluğu gibi hastalıkların tedavisinde ve şeker hastalığına karşı kullanılmaktadır.
Sığla yayı : Styrax Liquidus Haricen antiseptik, yara iyi edici ve anti paraziter olarak kullanılır.
Tarçın yağı : Oleum Cinnamomi İştah açıcı ve midevi olarak dahilen kullanılır
Kakule : Cardamomi İştah açıcı, gaz söktürücü ve midevi etkilere sahiptir. Kahveye konur.
Kebabiye : Cubebae Solunum sistemi antiseptiğidir. Belsoğukluğunda kullanılır.
Keten tohumu : Semen Lini Müshil, sindirim sistemi iltihapları ve tahrişlerine karşı koruyucudur.
Kısa mahmut : Chamaedrys midevi, uyarıcı, şeker hastalığına karşı etkilidir.
Menengiç : Terebinthina Chia Dahilen idrar ve solunum yolları antiseptiği olarak kullanılır.
Mısır püskülü : Stylus Maydis İdrar söktürücü ve taş düşürücüdür.
Muskat : Myristicae Gaz söktürücü ve antiseptik olarak bilhassa karın ağrıları için kullanılır.
Mürsafi : Gummi Myrrihae Antiseptik ve uyarıcıdır. Bilhassa solunum yolu hastalıklarına karşı kullanılır.
Oğulotu : Folium Melissae Yatıştırıcı, midevi, terletici ve antiseptiktir.
Rezene : Foeniculi Midevi, gaz söktürücü ve süt artırıcıdır.
Sarısabır : Aloe Kalın barsağa etkili bir müshildir.
Servi kozalağı : Cupressi Çocukların gece işemelerinde, haricen basura ve kokulu ayak terlemelerine karşı kullanılır.
Şeytantersi : Gummi Asa foetida Sinir sistemi yatıştırıcısı, hazmı kolaylaştırıcı ve gaz söktürücüdür.
Üzerklik tohumu : Semen Pegani Kurt düşürücü, adet söktürücü, uyuşturucu, terletici ve yatıştırıcıdır.
Zahter : Saturejae hortensis Şeker hastalığına karşı kullanılır.
Zerdeçal : Curcuma longae Midevi, gaz söktürücü ve safra artırıcıdır.
Anason yağı : Oleum anisi Sinir sistemi uyarıcısıdır.
Badem yağı : Oleum Amygdalae Dahilen müshil, haricen yumuşatı- cı ve yara iyi edici olarak kullanılır.
Çörekotu yağı : Nigellae sativae Haricen saç dökülmesi ve kepeğe karşı kullanılır.
Defne yağı : Lauri expressum Romatizma ağrılarını dindirici ve vücut parazitlerini öldürücüdür. Ayrıca, saç dökülmesini de önler.
Hint yağı : Oleum Ricini İnce barsak üzerinde etkili olan ve tahriş yapmayan bir müshildir
Kakao yağı : Oleum cacao Basur memelerini, kadınların göğüslerindeki yara ve çatlakları yumuşatmak için haricen kullanılır.
Kekik yağı : Oleum Thymi Dahilen safra artırıcı, kurt düşürücü ve ağrı dindirici, haricen ise antiseptik olarak kullanılır.
Keten yağı : Oleum Lini Bezir yağı olarak bilinir. Yara ve yanık tedavisinde kullanılır.
Karabaş yağı : Lavandulae Romanae Haricen ve dahilen antiseptik olarak kullanılır.
Nane yağı : Menthae Piperitae Hafif antiseptik, ferahlatıcı, koku verici ve mide bulantılarını giderici olarak kullanılır.
Okaliptüs yağı : Oleum Eucalypti Antiseptik olarak haricen kullanılır.
Susam yağı : Oleum Sesami Dahilen müshil olarak etkilidir. Şeker hastalığına karşı da kullanılır.
ŞİFALI BAHARATLAR
Acı Kırmızı Toz Biber : Acı ve tatlı taze biberlerin kurutulup, dövülmesinden elde edilmiştir.Sıcak yöre yemeklerinin çoğunda kullanılır.
Adaçayı : Ballıbabagillerden kokulu bir bitkidir. Ege bölgesinde, çay yapılan bir aromalı ot. Avrupa ülkelerinin mutfaklarında kızarmış patateslerin, hamurlara koyulan yağların kokulandırılmasında, salamuralarda, etlerin dinlendirilmesinde kullanılır.
Anason : Anayurdu Mısır olan anason, maydanozgillerden bir bitkinin küçük, yeşilimsi, taylı ve baharlı bir tohumudur. Hamur işlerinde, rakıcılıkta, gevreklerde, çöreklerde kullanılır.
Ardıç : Kozalaklılardan, yaz, kış yapraklarını dökmeyen, güzel kokulu, siyahımsı, yuvarlak yemişleri bulunan bir ağaççıktır. Kümes hayvanlarının etlerinin pişirilmesinde ve dinlendirilen etlerde kullanılmaktadır.
Beyaz Toz Biber : Karabiberin dış kabuğu alınmış ve öğütülmüş olanıdır. Karabiberden daha keskin kokuludur ama tadı karabibere göre daha hafiftir.
Biberiye : Küçük, kalınca, ensiz ve kokulu olan yaprakları av ve kümes hayvanlarının etlerinden yapılan yemeklerde, et yemeklerinde ve soslarda kullanılır. Tazesinin kullanıldığı her yerde kullanılır.
Çemenotu : Sert, kahverengimsi sarı renkli bir tohumdur.Öğütülmüş olarak turşularda, çorbalarda, soslarda, güveçlerde ve et yemeklerinde kullanılır.
Cevz-i Bevva : Sıcak bölgelerde yetişen bir ağacın bir yemişidir. Rendelenerek toz haline getirilir ve tavalarda, beşamel soslarda, et, dolma ve sarmalarda kullanılır.
Çörekotu : Çöreklerde ve ekmeklerin üzerine pişirilirken serpilir. Salatalarda da çörekotu kullanılabilir.
Defne : Çeşitli balık, et, kümes ve av hayvanlarının etlerinden yapılan yemeklerde, soslarda ayrıca bazı turşu ve konservelerde kullanılır.
Dereotu : Maydonozdan sonra en çok kullanılan taze ot. Sindirimi kolaylaştırıcı bir bitkidir. Birçok salata ve zeytinyağlı yemeklerde kullanılır.
Dolmalık Fıstık :Özellikle dolma içlerinde kullanılır.
Fasulye otu :Özellikle kurufasulye ya da diğer baklagiller pişirilirken katılırsa lezzet veren bir ottur.
Frenk fesleğeni : Nanegillerden tropik kökenli bir ot. Domatesle mükemmel bir uyumu vardır. Patlcan ve biberli yemeklerle de önerilir. Sarmısakla birleştiğinde biberli bir tat kazanır.
Frenk maydanozu : Yerli maydanozun kıvırcık yapraklısı. Kokusu daha hafiftir. Süslemeye çok uygundur.
Hardal : Bu bitkinin tohumu un durumuna getirilir ve sirkeyle karıştırılarak macun kıvamında bir karışım yapılır. Izgara etlerin yanında ve bazı soslarda kullanılır.
Haşhaş Tohumu : Haşhaş bitkisinin tohumudur. Mavi-siyah veya beyaz renkte olur. Ekmek, çörek, börek gibi fırın ürünlerinde kullanılır.Ayrıca kavrularak salata, kanape, meze ve sebze yemeklerine de katılır.
Hintcevizi : Bir diğer adı müskat’tır. Beşamel sos ve benzerleri ile peynirli yemeklerde kullanılır. En ince rendeden çekilir. Acımsı tadından ötürü çok küçük miktarlarda kullanılmalıdır.
Karabiber : Kuru ve siyah tanelerinin baharlı ve acı bir tadı vardır. Hemen hemen her türlü yemekte bütün veya toz durumda kullanmak mümkündür.
Kakule : Sıcak iklimlerde yetişen kakulenin tohumları küçük ve beyazımsı renktedir. İştah açıcı ve mide bozukluklarını giderici özelliği vardır. Bu nedenle hem baharat, hem de ilaç olarak kullanılır.
Karanfil : Bu bitkinin koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcukları kurutulur ve öğütülerek toz haline getirildikten sonra veya dövülmeden tane olarak kullanılır. Kompostolarda, bazı tatlılarda, şerbetlerde, keklerde, dondurmalarda, soğanla birlikte bazı yahnilerde kullanılır. Elma ile ilginç bir uyumu vardır.
Kerbel : Bir maydanoz türüdür. Salatalarda kullanılır.
Kereviz : Kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitkidir. Genel olarak pişirilerek yenir. Bazı yerlerde yaprakları çiğ olarak da kullanılmaktadır.
Kekik : Etlerde, ızgaralarda, sebzelerde ve balıklarda kullanılır.Özellikle çorbalarda nane gibi kekik de bol kullanılır.
Kimyon : Genel olarak toz halinde kullanılmaktadır. Türk mutfağında, köftelerde, bazı et yemeklerinde ve sucuk yapımında kullanılır.
Kişniş : Kişniş genellikle şuruplarda ve likörlerde kullanılmaktadır. Kişniş şekeri pastacılıkta ve bazı et yemeklerinde de kullanılmaktadır. Bitkinin yaprak ve filizleri de çorba ve salatalara doğranarak yenir.
Köftebaharı : Köftelerde kullanılır.
Köri : Kimyon, biber, zerdeçal, kişniş, karanfil, kakule, zencefil, hintcevizi, demirhindi ve acı kırmızı biberden oluşan bir baharat karışımıdır.
Kuru Tarhun : Tazesinin kullanıldığı her yerde kullanılır.
Kuşüzümü : Pilav, dolma içleri ve bazı tatlılarda kullanılır.
Melisotu : Salata veya taze meyveler ile kullanılır.
Mercanköşk : Kekiğe çok yakın bir ottur. Salatalardan başka et yemeklerinde, sebzelerle de kullanılır. Genellikle yemeğe pişmesine yakın konur. Sindirimi kolaylaştırıcı bir etkisi olduğundan, av etleri gibi sindirimi zor yemeklerde mutlaka kullanılır.
Miskotu : Kaz, ördek, yılanbalığı gibi yağlı yiyeceklerde ve yahnilerde kullanılır. Vermut tipi bazı şarapların yapımında vazgeçilmez bir ottur.
Muskat : (küçük hindistan cevizi) Kullanılan kısmı tohumudur. Itırlı bir tada ve kokuya sahip olan muskat çok sert olduğundan rendelenmiş olarak da satılır. Antiseptik, iştah açıcı, mide ve kalbi kuvvetlendirici ve safra taşlarının erimesine yardımcı özellikleri vardır.
Nane : Çorbalardan sebzelere kadar birçok yemekte kullanılır. Etlerden koyun ve kuzuya konulur.Ayrıca genellikle salatalarda da kullanılır.
Pembebiber :Özellikle soslarda, et ve balık yemeklerinde kullanılır.
Pimpinel : Bir anason türüdür. Genellikle çorba, sebze ve balık yemeklerinde kullanılır.
Pul Kırmızı Biber : Acı taze biberlerin kurutulup pul haline getirilmesi ile yapılır.
Rezene : Anason kokulu bir ot. Yaprakları dereotuna benzeyen, kökü de sümbül soğanını andıran bu bitkinin yemeği ve salatası yapılır.
Roka : Yaprakları turp yaprağına benzeyen bir bitkidir. Salata olarak veya tava ve ızgarada pişirilmiş balık yemekleriyle birlikte yenir. Ayrıca, servis tabaklarının süslemesinde de kullanılır.
Safran : Safran, kullanıldığı yemeğe sapsarı bir renk verir. Keskin ve hafif acımsı bir tadı vardır. Bazı balık ve deniz mahsulleri yahnilerinde, pilavlarda ve sütlü, pirinçli tatlılarda kullanılır. Zeytinyağında ise hiç erimez. Ayrıca safrandan zerde adı verilen bir tatlı da yapılır.
Sumak : Toz haline getirilerek kullanılmaktadır. Ekşimsi bir tadı vardır. Kebaplara ve bazı salatalara ekşilik vermek için kullanılır.
Susam : Simit ve benzer çeşitli hamurlu yiyeceklerde ya da tahin yapmında kullanılır.
Tarçın (çubuk) : Bazı pasta, kek, bisküviler ve sütlü tatlılarda ayrıca boza, salep gibi içeceklerde kullanılmaktadır.
Tarhun : Bazı soslarda, salçalı et yemeklerde, soslarda, yumurtalarda ve salatalarda kullanılır.
Tatlı Kırmızı Toz Biber : Tatlı kırmızı biberlerin kurutulup toz aline getirilmesiyle elde edilir. Pek çok yemekte kullanılır.
Tere : Bu bitkinin yaprakları genellikle salata olarak yenir. Servis tabakların süslenmelerinde de kullanılır.
Toz Tarçın : Çubuk tarçının kullanıldığı her yerde kullanılır.
Vanilya : Meksika kökenli bir baharat. Pastacılık ve şekercilikte krema, kek, dondurma, komposto, poşe meyveler ve sütlü tatlıları lezzetlendirmek için kullanılır.
Yenibahar : Kullanılan kısmı meyvesidir. İştah açıcı, gaz söktürücü ve kabıza karşı etkilidir. Mutfakta ise etli yemeklerde, köfte, sosis, çeşitli tatlı ve dolmalarda kullanılır.
Zencefil : Bir bitkinin toprak altında kalan gövdesinin kurutulmasıyla elde edilir. Genellikle şerbet, meşrubat ve likör yapımında kullanılmaktadır.
Zerdeçal : Yaprakları sivri uçlu, çiçekleri sarı renkte bir bitkidir. Et, balık, yumurtalı yemeklere katılır. Ayrıca kimi zaman safranın yerine de kullanılmaktadır
0 notes
saglik57 · 5 years
Text
MUCİZENİN ADI: DUT YAPRAĞI
Sütten 25 kat fazla kalsiyum, ıspanaktan 10 kat fazla demir içerir.
Şeker sorununa gösterdiği fayda akıl almaz derecededir.
Ucuz hatta bedava olduğu için saatlerce reklamı yapılmadığından pek kıymeti bilinmemektedir.
Dut yaprağı en az dut meyvesi kadar sağlık açısında önemli faydaları olan bir yapraktır.
Yapraklar kaynatılarak elde edilen çay bir çok hastalığın tedavisinde kullanılır.
Dut yaprağı, çayının yapılması dışında da çeşitli kullanım alanları bulunuyor.
Bunlara bir göz atalım.
Dut Yaprağının Faydaları Hakkında?
Dut meyvesinin ateş düşürmedeki rolü herkes tarafından bilinir.
Aynı özelliği dut yaprağında da bulunmaktadır.
Dut yaprağı kalp sağlığını olumlu yönde etkileyen maddeler barındıran bir yapraktır.
Kalp hastalıkları için alıç yaprağı ile birlikte kullanılması tavsiye edilir.
Bronşit, boğaz hastalıkları ve kuru öksürük gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanımı mevcuttur.
İyi bir idrar söktürücüdür ve özellikle beyaz dutun yapraklarından elde edilen çayın kan şekerini düzenleyici özelliği vardır.
Dut yaprağı ile hazırlanan çay egzama tedavisinde de kullanılır.
Karaciyer hastalıklarının tedavisinde günde 3 bardak dut yaprağı çayı içilmesi tavsiye edilir.
Günde 2 bardak dut yaprağı çayı içmek vücuda zindelik ve direnç sağlar.
Yapılan araştırmalara göre dut yaprağından elde edilen özütün fil hastalığına karşı şifalı olduğu gözlemlenmiştir.
Ayrıca diş ağrılarına karşı gargara yapılarak kullanıldığında ağrıları giderici özelliğe sahiptir.
Dut yaprağı çayının bir önemli özelliği de rahatlatıcı etkiye sahip olmasıdır.
Zihnin ve bedenin gevşemesinde yardımcıdır.
Dut Yaprağı Çayı Nasıl Hazırlanır?
Malzemeler: 2 yemek kaşığı kurutulmuş dut yaprağı, 1 litre su
Dut Yaprağı Çayı Hazırlanışı: 1 litre kaynamış olan suyun içerisinde 2 yemek kaşığı kurutulmuş dut yaprağı konulur.
Bu şekilde yaklaşık 2 saat demlenmeye bırakılır.
Demleme işlemi bittikten sonra çayınızı süzün ve gün içerisinde bu çayı aralıklarla içerek tüketin.
Özellikle yemeklerden önce içildiğinde fayda sağlamaktadır.
İlkbaharda toplanır. Şimdi toplamanın tam zamanıdır.yazın yapraklar kartlaşır acılaşır zehir üretir kesinlikle lullanılmaz.
Not: kendimiz kurutursak fazla kırmadan cam kavpnozda muhafaza edelim.bir bardak suya büyük olursa bir küçük olursa iki yaprak yeterli.
Kan şekeri düşük olanlar kullanamaz.hamileler, küçük çocuklar, düşük tansiyonu olanlar kullanamaz.
1 note · View note
kiloverdirirmi-blog · 6 years
Text
New Post has been published on Kiloverdirirmi.Com
New Post has been published on https://www.kiloverdirirmi.com/papatya-faydalari/
Papatya Faydaları
Papatya Faydaları
Popüler bir doğal destek ürünü olarak kullanılan papatya faydalarıile bilinen ve üretilen pek çok ilacın içinde etken madde olarak kullanılan bir bitkidir. Papatya dendiğinde aklımıza baharın geldiğini müjdeleyen sarı tomurcuklu beyaz yapraklar gelmektedir. Herkes için papatya mutluluğun bir sembolü sayılabilir. Dünya genelinde her gün 1 milyon bardak papatya çayı tüketildiğini biliyor muydunuz? Alman ve Roma papatyası en çok bilinen ve şifalı bitki olarak kullanılan türler arasında sayılabilir. Papatyanın vücudumuza sağladığı faydaları şu şekilde sıralayabiliriz.
Papatya Nelere İyi Gelir?
Uyku bozukluğu olanlar yatmadan 1 saat önce düzenli olarak papatya çayı tüketebilirler.
Deri döküntüsü olan cilt hastalıkları tedavisinde papatya kürleri kullanılabilir.
Romatizmal ağrılı hastalıklara papatya tedavisi etkilidir.
Yemeklerden sonra tüketilen papatya çayının sindirime destek sağladığı bilinmektedir.
Gastrit ve çeşitli mide rahatsızlıklarında rahatlatıcı etki papatya ile sağlanabilir. Mide kasılmalarını engelleyici özellik gösterir.
Özellikle çayının kokusu gebelikte yaşanan sabah bulantıları için doğal destek sağlayabilir.
Alerjik bünyeler üzerinde etkili tedavi uygulanabilir.
Stres azaltıcı etkisi ile bilinmektedir. Kaygıyı azaltarak psikoloji üzerinde genel bir rahatlama sağlar.
Papatya Hangi Hastalıklara Faydalı?
Bağırsak sorunları üzerinde de etkili bir tedavi sağlayan papatya iltihap tedavilerinde de rahatlıkla kullanılabilir. Ağız ve dişlerde yaşanan sorunlarda doğal tedavi sağlanabilir. Apse tedavisinde ise hazırlanan papatya suyu gargara olarak kullanılabilir. Sakinleştirici özelliği ile bilinen papatya faydaları oldukça fazladır. Mevsiminde doğal olarak toplanan ve kurutulan papatyalar ile sağlıklı ve hoş kokulu çaylar hazırlayabilirsiniz.
0 notes
iyigelir-blog · 6 years
Text
Diş eti yaralarına ne iyi gelir
Diş eti yaralarına ne iyi gelir; ağız sağlığı, vücut sağlığı ile paralel bir çizgidedir. Çünkü ilk olarak mikroplarla tanışma noktamız ağzımızdır. Ağız sağlığımıza ne kadar çok önem gösterir ve itinalı davranırsak, vücudumuz da o kadar çok sağlıklı olacaktır. Bizde bu yazımızda ağız içi sağlığı açısından çok önemli olan diş eti yaralarına ne iyi gelir konusu hakkında sizleri bilgilendirmek istiyoruz.
Mikroplara en açık bölgemiz olan ağzımızda, belli dönemlerde yaşanan enfeksiyon veya mikrobik durumlardan dolayı diş eti yaraları oluşabilir. Bu yaralara diş taşı, çürük vs de neden olabilir. Her ne sebepten dolayı olursa olsun, insanların yemek yeme kalitesini düşüren, rahatsız edici bir durumdur.
Şimdi sizlere diş eti yaralarına ne iyi gelir konusunda, uygulayabileceğiniz kürler ve bitkisel bakımlar hakkında bilgiler vermek istiyoruz.
* Ağzınıza bakım olarak gargara ya da ağız yıkama suyu kullanmak istiyorsanız, mutlaka ılım olmasına dikkat etmelisiniz. Dolaptan çıkardıysanız, oda sıcaklığına gelene kadar bekletip, o şekilde kullanmalısınız.
* Ada çayı kürü: Bu çay diş etlerinde ki yaraların temizlenmesinde çok etkili olan bir bitkisel üründür. Çayını demleyin, sonrada çay demlendikten sonra çıkan sıvıyı ılık bir şekilde ağzınıza alın ve gargara yapınız. Bunu düzenli olarak birkaç gün sıralı yaparsanız, diş eti yaralarınızın iyileştiğini göreceksiniz.
* Ahududu bakımı: Kuru Ahududu yaprağı 1 yemek kaşığı ve 2 adet taze ahududu yaprağı karıştırılarak çay demlenir. Sonra bu demlenen çayın soğuması beklenir. Ilık bir kıvama gelince de gargara yapmak için kullanılır.
* Altmmühür tozu: Bu tozu aktarlardan bulabilirsiniz. Suya bir miktar bu tozdan karıştırın ve haşlayın. Sonrasında da gargara yapmak için bu karışımı kullanın.
*Ayva meyvesi: Haşlayarak suyu ile gargara yapınız. Hem ağız içi yaralarınıza hem de diş eti hastalıklarınıza çok iyi gelecektir.
* Böğürtlen yaprağı: Taze yapraklar ve kurusu karıştırılarak çay demlenir. Sonra da bu demlenen çay ile gargara yapılır.
* Çayağacı: Normal çay demler gibi demleyin ve sonra suyu ile gargara uygulayın.
* Diş otu: Normal çay gibi demleyin ve her gün 1 fincan içiniz. Fazlası zararlı olabilir.
* Ebegümeci: Doğadan ya da aktarlardan bulabileceğiniz bu şifalı bitki de haşlanır ve ılışınca gargarası yapılır.
* Karanfil yağı: Pamuğa birkaç damla damlatın ve diş eti yaralarınızın üzerine sürünüz.
* Meyan kökü Tozu: Buda kuru olarak diş eti yaralarına sürülerek tedavi eder.
* Nar: Günde bir bardak nar suyu içmeniz ve içerken de ağzınızı çalkalamanız durumunda diş eti rahatsızlıklarınızın önüne geçer.
* Yeşil Çay: Normal çayını demleyin ve günde 3 fincan içiniz. Ağız içinde ki tüm yaraların temizlenmesinde katkı sağlayacaktır.
Diş eti yaralarına ne iyi gelir konumuzda yukarıda sıralamış olduğumuz bitki ve kürlerin hepsi çok etkili yöntemlerdir. Bu rahatsızlığa yakalandıysanız, kimyasal yerine bitkisel kürlerden faydalanarak kısa sürede bu rahatsızlıktan kurtulabilirsiniz.
Diş eti yaralarına ne iyi gelir
Diş eti yaralarına ne iyi gelir
Diş eti yaralarına ne iyi gelir; ağız sağlığı, vücut sağlığı ile paralel bir çizgidedir. Çünkü ilk olarak mikroplarla tanışma noktamız ağzımızdır. Ağız sağlığımıza ne kadar çok önem gösterir ve itinalı davranırsak, vücudumuz da o kadar çok sağlıklı olacaktır. Bizde bu yazımızda ağız içi sağlığı açısından çok önemli olan diş eti yaralarına ne iyi gelir konusu hakkında sizleri bilgilendirmek istiyoruz.
5.0
User Rating 5 (1 vote)
.wp-review-42.review-wrapper width: 100%; float: left .wp-review-42.review-wrapper, .wp-review-42 .review-title, .wp-review-42 .review-desc p color: #555555; .wp-review-42 .review-links a color: #1e73be; .wp-review-42 .review-links a:hover color: #555555; .wp-review-42 .review-list li, .wp-review-42.review-wrapper background: #ffffff; .wp-review-42 .review-title, .wp-review-42 .review-list li:nth-child(2n)background: #e7e7e7; .wp-review-42.review-wrapper, .wp-review-42 .review-title, .wp-review-42 .review-list li, .wp-review-42 .review-list li:last-child, .wp-review-42 .user-review-areaborder-color: #e7e7e7;
Diş eti yaralarına ne iyi gelir konusununda sonuna geldik, Sağlıklı günler dilerim.
Diş eti yaralarına ne iyi gelir 8416o4u5d4p2o22646060474k5b4t2a4u5s4
0 notes
dustylipscom · 7 years
Text
Çoban Çantası Otu Faydaları ve Kullanımı
Çoban Çantası Botanik Adı: Capsella bursa-pastoris
Diğer Ortak İsimler: Leydi çantası, çoban çantası, annenin kalbi, kürek otu, borsa de pastor (İspanyolca), pastur (Fransızca), Hirtentäschelkraut (Almanca), hjartarfi (İzlandaca), hirdetaske (Danimarka).
Yetişme ortamı: Bitki, muhtemelen Avrupa’ya ve Asya’nın bir bölümüne aittir, ancak şimdi dünyanın sıcak bölgelerinde bulunabilir.
Avrupalı yerleşimciler onlarla birlikte bitkiyi Kuzey Amerika’ya getirdi ve türler hızla kıtaya yayılmıştı. Çoban çantası genellikle bir ot olarak kabul edilir.
Bitki Tanımı: Çoban çantası, çok değişken görünüşlü hardalı familyasına (Brassicaceae) ait yıllık bir bitkidir. Bitki normalde 10-50 cm yüksekliğindedir.
Bitki mayıs ve yaz boyunca çiçek açar. Çiçekler beyazdır ve bir çiçek sapının üstündeki kümeler halinde görünürler. Çiçekler sadece 2 mm çapındadır.
Tohumlar bir zamanlar çobanların kullandıkları cüzdanlara benzeyen üçgen biçimli küçük kutular ya da siliküller halinde bulunur, bu yüzden adı çoban çantasıdır.
Kullanılan Bitki Parçaları: Bitkinin toprağın üstündeki kısımlarının tamamı bitkisel ilaçta kullanılır.
Çiçek açtığında toplanır ve daha sonra kullanılmak üzere kurutulur. Bu ot biraz hoş olmayan kokuya ve biraz da acı tada sahiptir.
Çoban Çantasının Tedavi Edici ve Geleneksel Kullanımları & Faydaları
Aktif içerik ve Maddeler: Çoban çantası, flavonoidleri (kersetin, diosmetin, luteolin, hesperidin), glikozitler, çeşitli aminler (asetilkolin, kolin, histamin, tiramin), uçucu yağ (özellikle kafur), karotenoidler, fumarik, sinigrin (glukozinolat) ve vitaminler A, B, C ve K.
Otun tıbbi özellikleri muhtemelen belirli herhangi bir madde değil, aralarındaki etkileşime bağlıdır.
Yaşlı Bir Tıbbi Bitki
Çoban çantası antik zamanlardan beri şifalı bir bitki olarak kullanılmıştır.
I. Dünya Savaşı sırasında, geleneksel tedavi emvamteri tükenip, askerler tarafından başka yollar mevcut olmadığında kanamayı durdurmak için kullanıldı.
Pedanius Dioscorides (MS 1. yüzyıl) ve Pliny the Elder (MS 23-79) çoban çantasının tohumlarını önemli bir müshil ve afrodizyak olarak tanımlamaktadır.
Çoban Çantası Kanamayı Durdurmak ve Şifa Faktörü Olarak Kullanılır
Günümüzde, bitki hem iç hem de dış kanamalar için genellikle bir tedavi olarak önerilmektedir.
Dahili olarak, anormal derecede ağır veya uzun kanamaya (Menoraji) sahip menstrüel dönemlerde, doğumdan sonra kanama olduğunda ve idrar, dışkı ve kusmada kan bulunurken özellikle kullanılır.
Harici olarak, bitki küçük yaralar, kesikler ve kazıntıların iyileşmesini hızlandırmak için ve variköz damarlar ve hemoroitler için bitkisel bir ilaç olarak kullanılmıştır.
Bazı bitki uzmanları çoban çantasını sistit, diyare ve sindirim sistemindeki rahatsızlıkların doğal bir tedavisi olarak da önerdi.
Otun kanamayı durdurma yeteneği, oksitosin hormonu gibi davranan bir bitki proteinine katkıda bulunabilir. Oksitosin kan damarlarını çevreleyen düz kasların, özellikle de rahimdeki kasılmaları uyarır.
Buna ek olarak, bitki üzerinde yapılan kimyasal analizler, kanın pıhtılaşmasını hızlandırabilen maddeler içerdiğini göstermiştir.
Diğer Tıbbi Uygulamalar
Çoban çantasının rahim üzerinde kuvvetli bir etkiye sahip olduğu düşünülmekte ve bağırsak hareketlerini uyarması, müshil özelliklere sahip olması ve kan dolaşımını düzenleyip canlandırdığı düşünülmektedir.
Geleneksel olarak, ottan yapılmış bir çay, boğaz ağrısı için bitkisel bir çare olarak ve idrar yolu enfeksiyonu (İYE) için doğal bir tedavi olarak kullanılmıştır.
Çoban Çantasının Çin Bitkisel Tıppında Kullanımı
Çoban çantası çoğunlukla Çin bitkisel tıbbında “kanı soğutmak” için, dizanteri, yüksek kan basıncı ve doğumdan sonra aşırı kanama tedavisinde kullanılır.
Ayrıca, görmeyi geliştirir ve iyileştirir. Bu uygulama bitkide yüksek konsantrasyonlarda potasyum ve C vitamini, sağlıklı bir irisi korumak için gerekli olan besin maddeleri ile açıklanabilir.
Gıda olarak Çoban Çantası
Çoban çantası yüzlerce yıldır yiyecek olarak kullanılıyor. Yapraklar salatalara ilave edilebilir veya sebze olarak pişirilebilir. Tohum kabuklarının “acı” bir tadı vardır ve tohumlar hardal tohumlarının yerine kullanılmaktadır.
Japonya’da bu ot geleneksel olarak 7 Ocak’ta hizmet verilen Nanakusa-Gayu’da önemli bir bileşendir.
Doz ve Uygulama
Ot, taze veya kurutulmuş olarak kullanılabilir veya kaynatma, özler, sıvı özler ve renklendirme şeklinde kullanılabilir. Bir çay 1-2 çay kaşığı otun bir bardak sıcak suyla alınması ve 10-15 dakika boyunca çekilmesi ile hazırlanabilir. Çay, günde 2-4 defa içilebilir.
Özler günde 2-3 defa bir çorba kaşığı dozda alınabilir ve bir bardak suda 20-30 damla bir tentür günde 2-3 kez kullanılabilir.
Bitkinin tüm ticari müstahzarları için üreticinin talimatlarına uyulmalıdır.
Çoban Çantasının Yan Etkileri ve Olası Etkileşimleri
Çoban çantası yüzyıllar boyunca kullanılmış ve orta derecede kullanımı ile ilişkili ciddi yan etkilere dair herhangi bir rapor bulunmadığı halde, güvenliği konusunda hala birçok cevaplanmamış soru vardır.
Farelerdeki çalışmalar, bitkinin toksisitesinin az olduğunu göstermektedir. Belki de otla ilişkili en büyük risk, ona ciddi hastalıklar veya rahatsızlıklar için tek bir tedavi olarak güvenmektir, ancak bu hemen hemen tüm şifalı otlar için söylenebilir.
Uzun süren ve aşırı adet kanaması, rahmin kanaması ve idrardaki kan, dışkılar veya kusma her zaman araştırılmalı ve profesyonel bir sağlık uzmanı tarafından muayene edilmelidir.
Çoban çantası rahimi etkileyebilir ve bunun ışığında hamilelik ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır.
Böbrek taşı oluşturma eğilimi olan (bitkinin oksalat içeriği nedeniyle) ve kalp ve akciğer hastalıklarına yakalanma riski taşıyanlar, bu bitkiyi kullanırken dikkatli olmalıdırlar.
Ot, kan basıncını düşürücü ilaçlar, beta blokerler, digoksin veya sakinleştiriciler ile kullanılmamalıdır.
Çoban çantasının toksik bir alkaloid içeren özel bir parazit mantar (Cystopus Candidus) tarafından sıklıkla enfekte olduğuna dikkat edilmelidir, bu nedenle bitki toplandığında sadece tamamen sağlıklı bitkiler seçerek yapılmalıdır
The post Çoban Çantası Otu Faydaları ve Kullanımı appeared first on DustyLips.com.
Kaynak: http://ift.tt/2oKs65B
0 notes