Tumgik
#3. Kademe Antrenör
thekerimkucuk · 4 months
Text
Basketbol Antrenörlük Kursu İzmir'de Düzenlendi
Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından 3. Kademe (C) Antrenör Kursu 2-9 Haziran 2024 tarihleri arasında T.C. Bayraklı Belediyesi Mustafa Kemal Atatürk Salonunda İlk Kez Düzenlendi TBF’nin her kademede organize ettiği basketbol antrenör kursları devam ediyor. Altyapı ve a takım organizasyonlarında görev almak isteyen basketbol antrenörleri İzmir’de 3.kademe antrenör kursunda eğitim aldı. Eğitim…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
rowingturkey · 3 years
Text
Hem milli takım antrenörü hem de milli sporcu kumar masasında!
Hem milli takım antrenörü hem de milli sporcu kumar masasında!
Türkiye Kürek Federasyonu Teknik Kurul Üyesi ve Milli Takım antrenörlerinden Ümmet Subaşı’na ait olduğu iddia edilen görüntüler şok etti. Haberin Detayları için tıklayınız. Kaynak: Yeniçağ Gazetesi
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
guzinguzey · 5 years
Text
Personal Coach (Kişisel Antrenör) Nasıl Seçilir?
Eğer bir eğitmen ile anlaşmak istiyorsanız veya işinizde iyi olmak isteyen bir eğitmen iseniz, bu yazımı okumalısınız. Doğru zihniyete sahip olur, doğru soruları sorarsanız, doğru seçimi yapabilirsiniz.
Bir kişisel antrenör ile anlaşmak, sadece spor salonuna girmek ve o anda kiminle diyalog kurduysanız onunla çalışmayı düşünmekle başlamamalı. Kim ile anlaştığınızı ve bu anlaşmayı neden yaptığınızı ayırt edebiliyor olmalısınız. Çünkü bu sizin paranız, vücudunuz ve sağlığınız! Eğer işin ön yüzü hakkında bilgi sahibi değilseniz, birlikte çalıştığınız kişilerden sonuç alma şansınız yoktur. İzninizle, iyi bir antrenörün nasıl tanımlanacağına dair birkaç efsaneyi söndüreceğim. Böylece, biriyle tanışırken sormanız gereken soruları bilecek, nitelikleri fark edebilecek ve ziyan olmayacaksınız.
Fit / Kaslı / İnce Antrenör Daha İyi Bir Seçim mi?
En inatçı antrenman mitlerinden biri spor salonundaki en büyük, en güçlü adamların veya en zayıf kadınların en nitelikli, akıllı, güvenli eğitim tavsiyesini verebileceğini düşünmek. Bazen evet, ama çoğu zaman kesinlikle hayır. Bir eğitmenin güvenilir teknik bilgi kaynağına sahip olmak için kişisel olarak belli bir başarı seviyesine ulaşmış olmasını gerekli görmek her zaman doğru sonuç vermeyebilir. Kanıt için profesyonel sporculara ve eğitmenlerine bakmanız yeterli. En iyi oyuncuların birçoğu korkunç antrenörler haline gelirken, oyunu hiç oynamış olan diğerleri, birçok sporcunun potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olacak birinci sınıf antrenörlere dönüştü. 
Peki, bu yetenekli olmayan antrenörler yıldız oyuncuların sahip olmadığı neye sahipti? İlk olarak, oyunun teknik ve taktik yönleri hakkında derin bir bilgi. İkincisi, bu bilgiyi sporcuların yararlarına kullanabilecekleri şekilde basitleştirmek ve iletmek için yetenek ve isteklilik. Aynı şey biz eğitmenler için de söylenebilir.
Michael Jordan'ın antrenörlerinden neredeyse hiçbiri basketbol oynamak hususunda iyi değildi; ama onun potansiyelini bulmasına ve gerçekleştirmesine yardım edebildiler. Bu erkek üyelerin kadın eğitmenler ile sonuca gidemeyeceklerini düşünmeleri ile de doğru orantılı. Sizinle aynı cinsiyetten biriyle eğitimin duygusal ve psikolojik yönlerinden faydalanabilirsiniz elbette; ancak yetkili bir eğitmen her ikisi için de doğru antrenman bölümü ile ilgilenir.
İkincisi, bu büyük, kaslı adamlar ya da zayıf kadınların çoğu teknik bilgilerinden değil iradelerinden ve bazı basit yöntemlerden nasiplenerek iyi görünürler. Çoğu, spor salonlarını ikinci evi yapacak ve mutfak hayatlarını son derece askeri disiplinle organize edecek kadar obsesyon geliştirmiş kişilerdir. Bu, eğitim ve diyetin yaşam tarzı ve disiplini konusunda size büyük bir kaynak yaratabilir, ancak hedeflerinize, yeteneklerinize ve tıbbi geçmişinize dayanarak kişiselleştirilmiş bir program yazabilecekleri anlamına gelmez. Yani kişisel başarı genel başarı yaratacak anlamına gelmez. 
Bir Eğitmeni Müşterilerinin Görünüşüne Göre Yargılamalı mıyım?
Normal bir spor salonu ortamında, kesinlikle hayır! Gerçek şu ki, çoğu eğitmenin birlikte çalıştığı müşteriler, sadece eğlence amaçlı egzersiz yapıyor. Spor salonu sohbetlerini, vakit geçirmeyi, kötü bir günün negatifliğini bench’te bırakmayı istiyor. Bu üyeler genelde; “Ben bu şekilde antrenman yapmayı sevmiyorum, bana fonksiyonel çalıştırma, beni hoplatma, zıplatma” gibi eğitmene işini öğreten cümleler ya da “Ben öyle dengeli ve kaliteli beslenmekle ilgilenmiyorum, yediğimi ve içtiğimi kafaya takmayayım, vicdanım rahatlasın yeter” gibi isteksiz cümleler peşindedirler.
Bu iki durumda, eğitmenin çabasını sözde sonuçlara çevirir, eğer eğitmen öğrenci seçmiyorsa tabi ki. İşte, bu yüzden üyelerin başarı yakalayamaması, eğitmenin iyi bir iş yapmadığı anlamına gelmez. Başka bir deyişle, yalnızca bir veya iki haftada bir antrenörle çalışıp, sonra eve gidip beş gün gıdasız kalmış gibi yemek yiyip, geri kalan zamanlarında hiçbir şey yapmayan ve haliyle ciddi fiziksel değişiklikler gözlemlenemeyen biri için antrenörü suçlayamazsınız. Kaldı ki yüzde 80 yetkin fitness uzmanı (sizinkiler de dahil), geldiği günden çok da farklı görünmeyen veya kaldırdığı ağırlık sayılarında başlama zamanlarına kıyasla etkileyici artışlar yaşamamış, ama uzun vadeli öğrencilere sahiptir. Bu kesinlikle eğitmeni başarısız yapmaz! 
Beni Ciddi Sonuçlara Doğru Çekmek Konusunda Fazla Motive Bir Eğitmen mi Seçmeliyim?
Çoğu eğitmene göre fizik veya performans ölçütlerine özel bir odaklanma ile antreman yapmıyorsan, spor salonunda zamanını boşa harcıyorsundur. Bana kalırsa bu abartılı bir idealizm ve bir tık elitist bir düşünce. Çünkü bu yaklaşım, düzenli egzersizin ve kuvvet antrenmanlarının kanıtlanmış fiziksel ve zihinsel sağlık yararlarını görmezden geliyor.
Bunların bazıları şöyle:
Keyifli ruh hali
Düzenlenmiş uyku
Kemik kitlesinin korunması
Daha enerjik hissetme vb. 
Kafası karışık birçok eğitmen, fitness ve sağlık için egzersiz yapan bu insanlara bakıyor ve bu insanların "vasat" olmaktan memnun olduklarını söyleyerek onların motivasyonunu etkiliyor. Bu, tüm yaşamlarını spor salonlarına ve yiyeceklerine göre organize etmekle ilgilenmeyenlerin yetersiz kaldığı ve bu saçmalıklara takıntılı olanların bir şekilde üstün olacağına inanmak anlamına gelir.
Bu eğitmenler, egzersizin etkileyici deadlift rakamlarına ulaşmak ya da trapezlere kat çıkmakla ilgili olmadığını anlamak konusunda sıkıntı yaşadıkları için üyelerini de hiçbir zaman anlayamayacaklardır.
Egzersiz, teknolojinin bizi getirdiği bu durağan hayat içerisinde aktif kalabilmek, fiziksel ve ruhsal zorlukların üstesinden gelebilecek potansiyele sahip olmak, kaliteli yaşlanmak ve tüm bunları keyifle yapmak demektir.
Bunlar, kişisel eğitmenlerin teşvik etmesi ve kolaylaştırmaktan gurur duyması gereken saygın ve makul hedeflerdir.
İyi Bir Kişisel Antrenör Ne Yapar?
Buraya kadar okuduklarınızı düşündüğünüzde; bir kişisel antrenörün en büyük sorumluluğunun insanları egzersiz yapmaları için motive etmek ve ilham vermek olduğunu iddia etmemi bekleyebilirsiniz. Bununla birlikte, güvenilir bir kişiliğe sahip olmak, iyi bir kişisel antrenör olduğunuzu kanıtlayan şeyin sadece küçük bir kısmı. Sonuçta, bu iş sadece insanları nasıl motive ettiğinizle ilgili değil, aynı zamanda onları en başta ne yapmak için motive ettiğinizle de ilgili. Basitçe söylemek gerekirse, bir spor profesyoneli bir egzersiz reçete uzmanıdır (olması gerekiyor). Bunu biraz açalım.
Birçok insan ve birçok spor profesyoneli de dahil çok çeşitli egzersiz varyasyonlarını bilmek ve doğru formda nasıl uygulanacağını aktarabilmek harika bir kişisel antrenör için olmazsa olmazdır. Evet, bu unsurlar kesinlikle işin bir parçası, ancak profesyonel olarak masaya getirebildiğiniz tek şey buysa sizi günlük antreman meraklılarından ayıran hiçbir şey yok demektir. Videolardan, web sitelerinden, dergilerden ve kitaplardan birkaç alıştırma yapmayı ezberlemek de yeter. Daha fazla uzmanlığa sahip olmalısınız:
Egzersizlerin bireyselleştirilmesi
Doğru formda uygulanması
Egzersizlerin organizasyonu ve önceliklendirilmesi...
Başka bir deyişle, harika bir antrenörü harika olmayan bir antrenörden veya harika bir antrenörü egzersiz meraklılarından ayıran şey şudur:
Bir müşterinin kişisel yeteneğine, fizyolojik çerçevesine, tıbbi profiline vb. dayanarak ne yapmaması gerektiğini bilmek. Nasıl yarar sağlayabileceğini, bireyi nasıl antrenmanda tutacağını bilen program tasarımı ile özel uyarlamalar elde etmek. Bir eğitmen bunu sadece hazırladığı programların ilke ve biyomekaniğini üyede gözlemleyerek öğrenebilir. Neyin işe yarayıp yaramadığının farkında olmalı ve gördüklerinden bir şeyler öğrenerek programlama üzerinde daha uzun saatler harcamalıdır.
Eğitim trendleri de giyim stilleri gibi gelir ve gider; ancak iyi bir kişisel antrenör, bugün de 10, 20, 50 ve 100 yıl sonra da aynı kaliteye sahip olacaktır. Çünkü vücut ve biyomekaniği  değişmez, modası asla geçmez.
Eğitimcimin Uzman Olduğunu Nasıl Anlarım?
Kolay: Onlara doğru soruları sorun! Ama bunu yapmadan önce, bir uzman olmanın ne demek olduğunu tartışalım. Ne kadar bildiğinden ziyade ne kadar öğrenmeye hevesli olduğunu, eğitimlerine ve kendine yeni prensipler katmak hususunda ne kadar kararlı olduklarını sorgulayın.
Fitness uzmanları, sürekli eğitimlerine devam etme konusundaki ilgi ve çabalarına dayanarak genellikle üç kademeye ayrılır.
Kademe 1: Bu katman en büyük eğitmen popülasyonunu içerir. Bu eğitmenler bilgilerinin çoğunu fitness fenomenlerinden öğrenir.
Bu çevrede yer alan eğitimciler genellikle sertifikalarını güncel tutmanın en hızlı ve en kolay yöntemini bulur. Ayrıca, müşterilerini "zorlamak" için kullanabilecekleri yeni, trend egzersizler ve egzersiz fikirleri kazmaya meyillidirler
Yani bu katman, müşterilerin hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için daha iyi ve daha etkili yollara öncelik vermek yerine, eğitim zamanlarının ve paralarının çoğunu, yalnızca kendi eğitim hedefleriyle uyumlu eğitim kavramları ve teknikleri hakkında bilgi edinmek için harcayan spor profesyonelleridir. Yani her anlamda üyeleri için değil de kendileri için emek verirler! Üyeden sonuç almaktan ziyade üyeyi oyalayıp para kazanmak tek hedeftir. 
Katman 2: Bu kategorideki eğitmenler, devam eden eğitimleri için önceki kategoriden daha fazla zaman, enerji ve kaynak harcarlar. Bu nedenle, kendi alanında neyin uygun olduğu konusunda daha iyi bir fikir sahibi olma eğilimindedirler ve bilimsel olarak kurulan eğitim sistemlerinin güvenilir kaynaklarını bilirler.
Bu eğitmenler çoğu zaman canlı etkinliklere katılır ve yalnızca sertifikalar için değil, edindikleri bilgileri uygulayabilecekleri, pratik edecekleri ürünleri satın almak için de çalışırlar. Boş zamanlarında, genellikle eğitimle ilgili çok çeşitli kitaplar, makaleler, bloglar ve araştırma çalışmaları okurlar.
Katman 3: Bunlar, sadece sürekli eğitimlerine devam etmeye kararlı ve tutkulu nadir eğitmenler olmalarından öte, buna takıntılı durumdadırlar. Boş zamanlarının neredeyse tamamını ve kazandıkları gelirin çoğunu devam eden eğitimlerine ayırırlar. Sürekli makale ve araştırma okumak, kitap, video online kurslar gibi ürünleri satın almak ve birçok etkinliğe katılmak onlar için olmazsa olmazdır. Bu çalışmak istediğiniz türden bir antrenördür! 
Ne yazık ki, bu kategori, eğitmen popülasyonunun önceki kategorilerden çok daha küçük bir kısmını kapsar.  
Bu antrenörlerinin spor salonundaki en güçlü, en fit veya en ince insanlar olmadığını belirtmek önemli. Kesinlikle antrenmanlarını ve beslenmelerini ihmal etmeseler bile bu üst düzey eğitmenler, eğitimin teknik ve öğretici yönlerine odaklanmak için çok daha fazla zaman harcıyorlar. Diğer insanlara güvenilir tavsiyeler vermek için nitelikli olmak, görünürde nitelikli olmaktan çok daha önemli.
Hangi Soruları Sormalıyım? 
Neredeyse bütün eğitmenler, insanlara yardım etme tutkusunu paylaşır, ancak bu tutku tek başına onları yetenekli bir eğitmen yapmaz. Bu beceri sürekli eğitimden ve kendilerini zanaatlarını geliştirmeye ve rafine etmeye adamışlıktan geliyor. 
Sorular sorun, ama cevaplarına dikkat edin ve onların bir spor profesyoneli olarak rolleri konusunda ne kadar ciddi olduklarını gözlemleyebilin.
Bilgilerinizin çoğunu nereden alıyorsunuz?
Ne sıklıkta eğitimlere katılıyorsunuz?
Haftada kaç saatinizi müşterileriniz için programlama yapmaya ayırıyorsunuz?
En son hangi eğitimi aldınız?
Bundan sonra ne yapmayı planlıyorsunuz?
Amacıma ulaşmanın en iyi yolu sizce ne, kısaca anlatabilir misiniz?
Hedefime ulaşmama yardımcı olmak için neden yönteminiz diğer spor eğitmenlerinin yöntemlerinden daha iyi?
Çalıştığınız herkes için aynı temel eğitim yöntemini kullanıyor musunuz?
Hedefleri benim ile benzer başkalarıyla (benzer yaş, cinsiyet, vücut tipi, tıbbi geçmiş vb.) birlikte çalıştınız mı?
Eğer öyleyse, onlarla sizinle çalışma konusundaki deneyimleri hakkında konuşabilir ve ne bekleyeceğimi öğrenebilir miyim?
Bu tür kişisel soruları sormak cesaret verici olabilir. Bu iyi. Bir eğitmenle ilişkinize eşit bir saygı ve açıklık duygusuyla başlayın; her iki taraf da faydalanacaktır. Onlardan öğreneceksiniz, sizden de öğrenecekler - doğru, yapacaklar - ve iki taraf da öncekinden daha iyi bir yerde kalacak.
Ve ne yapın edin, profesyonel bir antrenörün işini iyi yapmasına izin verin. 
Siz bugüne kadar yanlış yaptıysanız, o bu yanlışı düzeltmek için burada unutmayın. 
Eğlenmek önemli ama hakkı verilmiş, sağlıklı bir beden çok daha önemli. 
3 notes · View notes
kfevcimik · 5 years
Photo
Tumblr media
BLOKLAR ARASI MESAFELER Futbolun olmazsa olmazıdır hareketlilik. Aynı zamanda olmazsa olmazlarındandır ''gol''. Gol olmasa da maçlar oynanır ama hareketlilik olmazsa oynanmaz. Günümüz futbolunda ,savunma yaparken bloklar arası mesafeleri eksiksiz ayarlayan ve bu disiplinle savunma anlayışını sürdüren takımlar önemli fark yaratıyorlar. Bu takımlar , 1-2 ve 3. bölgede her nasıl savunma yapıyorlarsa yapsınlar , bloklar/zincirler arası mesafeleri harika bir şekilde dengeliyorlar. Bu anlayışın ortaya çıkması ve anlayışın sürdürülebilmesi için , bloklar arası mesafenin korunmasının faydalarını bilmek gerekiyor. Bloklar arası mesafelerin korunması takımlara şu katkıları sağlıyor. *Rakibin derin pas atma olasılıkları azalır *Oyuncular arası mesafe korunur ve gol hunisi korunmuş olur. *Baskı kademe denge prensipleri eksiksiz uygulanabilir. *Mesafeler iyi korunduğundan , bireysel olarak harcanan enerji azalır. *Savunmadan hücuma geçişler daha organize olur. *Alan daraltılması etkin şekilde yapıldığından , rakibin topla driblingi harika olan oyuncularına set konulmuş olur. Detaylıca düşünüldüğünde , bu savunma anlayışının daha fazla yararı olduğu ortaya çıkacaktır. Peki alt yapılarda bu disiplini sağlamak mümkün mü ? Kaliteli Futbol Eğitimi Kesinlikle mümkün. Fakat bunu sağlayan , etkin şekilde gösteren pek takım görmedim ne yazık ki.. Bunun sağlanamaması zaten maçların genelde meydan muharebesi gibi geçmesine sebep oluyor. Açıkçası , bir maç oynanırken , o anın fotoğrafını çekip , montaj yardımı ile futbol topunu ortadan kaldırsak , hangi takımın savunma yaptığını anlayacağımız çok az sayıda maç olacaktır. Takım boyunun uzaması , bloklar arasındaki mesafenin de artmasına neden oluyor. SAVUNMAYA geçiş/dönüş hızının az olması , oyuncuların dayanıklılıkları ile doğru orantılı aslında. Oyuncular sürekli olarak ANAEROBİK ortamda antrene edildiğinden ya da AEROBİK çalışmaların , taktiksel ve disipline özgü yapılmadığından dolayı , bu savunma anlayışı ülkemizde çok ender görülüyor..! Kenar yönetim / antrenör , maç içinde sadece futbol topuna ve topun yakın çevresinde olup bitenle ilgilendiğinden dolayı da bu savunma disiplini ortaya çıkmıyor. Yani , antrenör bütün oyuncularının savunmaya dönüşü ile ilgilense ve komutlarını buna göre verse belki de çok daha etkin ve sağlıklı savunmalar ortaya çıkacaktır. Kaliteli Futbol Eğitimi En nihayetinde , bloklar arası mesafeler , günümüz futbolunun vazgeçilmezidir. Rakibin , olanaklarını kapatmak için olmazsa olmazdır. 3. bölgede pres yaparken bile bu savunma anlayışı uygulanabilir.Yeter ki , savunma oyuncuları önlerinde pres yapan takım arkadaşları ile mesafelerini ayarlasınlar.. Amatör ya da profesyonel takımların alt yapılarında , 11-12-13 yaş gruplarında , bu savunma anlayışı mutlaka çocuklara ''GÖRSEL ANTRENMANLAR'' ile gösterilmeli , sahada öğretilmeli ve maçlarda bu savunma anlayışı istenmelidir.. Çünkü çocuk , 14-15 yaşına geldiğinde , bu disipline sahip olmadığından dolayı , savunmaya dönüşü , erteliyor ya da yavaş yapıyor.. Hele hele hücum oyuncuları , savunmaya dönüşü 2. plana atıyor. Onlar için en önemli şey ''gol atmak'' oluyor. Gol yeme durumunun engellenmesini diğer arkadaşlarına paslıyor.. Kaliteli Futbol Eğitimi Sonuç olarak , 11 yaşında itibaren , bu anlayış çocuklara öğretilmeli ,çünkü 15 yaşına geldiğinde , savunma yapmayı bilmeyen , disiplini olmayan oyuncularla karşılaşıyoruz. Bu konuda tüm antrenörler , esnek olmamalı ve oyuncuların savunmaya dönüşünü ''NET BİR ŞEKİLDE'' istemelidir.
0 notes
bursabelediyeler · 5 years
Text
İnegöl Belediyespor’da Yardımcı Antrenör Bora Şensoy
İnegöl Belediyespor’da Yardımcı Antrenör Bora Şensoy
Voleybol Efeler Ligi temsilcimiz İnegöl Belediyespor, yardımcı antrenörlük görevine Bora Şensoy’u getirdi.
FIVB Level II ve 3. Kademe antrenörlük belgesine sahip Bora Şensoy, geçtiğimiz sezon 2. Ligde şampiyon olarak adını 1. Lige yazdıran İnegöl Belediyespor altyapı ekibinin baş antrenörlüğünü yapmış, daha öncede bayanlarda 4 sezon Salihli Belediyespor’da baş antrenör ve yardımcı antrenörlük…
View On WordPress
0 notes
Text
2019 Yılı Antrenör ve Vize Semineri Duyurusu
New Post has been published on http://www.yakinsavunma.com/2019-yili-antrenor-ve-vize-semineri-duyurusu/
2019 Yılı Antrenör ve Vize Semineri Duyurusu
Türkiye Kickboks Federasyonunun 2019 yılında Federasyon faaliyetleri ile İl Faaliyetlerinde görev almak isteyen Antrenör ve Hakemlerimiz ile illerinde Kulüp, Özel Spor Salonu, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının bünyesinde,  Kick Boks Antrenörlük hizmeti veren Antrenörlerin,  bu ve benzeri yerlerde yapılan Kick Boks Renkli Kuşak sınavlarının sisteme aktarımı, siyah kuşak sınavlarında komisyon üyesi vb. görevlerde görevlendirilecek Antrenörlerimiz ile 2019 yılında Hakem olarak görev yapacakların ve Antrenör kurslarına katılacakların 2019 yılı vize ücretlerini 07 Aralık 2018 tarihine kadar aşağıda belirtilen Federasyonumuz hesabına adı ve soyadını belirterek “2019 Yılı Hakem Vize Ücreti” ibaresi adı altında yatıracaklardır.
Antrenörler ise ödemelerini E-devlet üzerinden yaptıkları başvuru sonucunda verilen referans no ile ilğili açıklamada ki gibi yapalacaktır. Antrenör ve hakem vizesini birlikte yaptıracaklar antrenör vizesi olan 600 tl yi referans no ile kalan 150 TL yi federasyon hesabına doğrudan yatıracaklardır.    
2019 yılında Federasyonumuz veya İl faaliyetlerinde görev almak isteyen Antrenör ve Hakem vize ücretleri aşağıdaki gibi uygulanacaktır.
Antrenör Vizesi- ( başvuru E devlet üzerinden)
600.TL
Hakem Vizesi
600.TL
Antrenör ve Hakem Vizesi
750.TL
Vize Gelişim Seminerinden Sonra Yatırılacak Antrenör veya Hakem Vizesi
900.TL
2019 yılı vizelerini yaptırmayan Antrenör ve Hakemlerimize vizelerini yaptıracakları tarihe kadar,  Federasyonumuz veya İl Faaliyetlerinde görev verilmeyecek ve düzenlenecek Antrenör-Hakem gelişim seminerlerine de katılamayacaklardır. Antrenörlerimiz illerde yapılan Siyah kuşak sınavlarında Teknik Kurullarla ilgili görevlerde, Milli Takım Antrenörlüğü vb. konularda görev alamayacaklardır.
2019 yılında 2, 3, 4 ve 5. Kademe Antrenör Kurslarına iştirak edecek Antrenörlerin aynı zamanda 2019 yılı Antrenörlük vizelerini yaptırmaları gerekmektedir. 2019 yılında Antrenör ve Hakem olarak görev alacaklar için vize gelişim semineri 07 – 09 Aralık 2018 tarihinde KERVANSARAY LARA CONVENTİON oteli (Adres; Güzeloba Mahallesi, Yaşar Sabutay Caddesi No:32, 07230 Muratpaşa / Antalya’ da yapılacaktır.Antrenör ve Hakem Vize gelişim semineri WAKO’ dan gelecek yetkililerin katılımı ile gerçekleştirilecektir. Seminer ile ilgili talimat ekte sunulmuştur.
2019 yılı vizeli Antrenör ve Hakemlerimizin listesi Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüklerine gönderilecektir.
Yatırılan vize ücretlerinin dekont asılları federasyonumuza posta yolu ile gönderilecektir. Faks / e-mail ile gönderilen dekontlar kabul edilmeyecektir.
0 notes
istanbulvoleybol · 6 years
Photo
Tumblr media
A TAKIMIMIZ YENİ ANTRENÖRÜ SERKAN USLU... Bu sezon önceki yıllarda olduğu gibi Erkekler Bölgesel ligde oynayacak ve iki sene önce tek mağlubiyetle kaçırdığı 2.lige çıkmak için iyi bir ekip kurmak isteyen ekibimiz ilk olarak antrenörüyle anlaştı. 1994 doğumlu 3.Kademe antrenör belgesine sahip genç antrenör Serkan Uslu bu sezon A takımımızın baş antrenörlüğünü yapacak. Serkan, 2006 yılında Arçelik'te voleybola başladı.Ardından 2013 yılında Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Antrenörlük bölümünü kazanıp,2017 aynı okulda Voleybol uzmanlık derslerinde görev aldıktan sonra kısa bir süre askerlik görevini yapmadan önce Balkan Yeşilbağlar spor kulübünde çalıştıktan sonra yedek subay olarak askerliğini geçtiğimiz günlerde tamamladı. Kulüp başkanımız Nüket Yolaç"Geçen sezon istediğimiz dereceyi maalesef elde edemedik finallere kalamadık bir sezon önce ise İstanbul'da şampiyon olup finallere kalmış bir mağlubiyetle 2.ligi kaçırmıştık bu sezon önce tekrar finallere kalmak ardında hedeflediğimiz 2.lige çılmak istiyoruz bu doğrultuda hem 3.kademe belgesi olan hem de genç hırslı bir antrenör arkadaşla anlaştık,uyumlu sporcularla da eksik bölgelerimizi takviye edip iyi bir takım yapmak istiyoruz" dedi. (İstanbul Voleybol Kulübü) https://www.instagram.com/p/Bpl2IxfhkuP/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1urssciqm8wil
0 notes
yasamkaya · 7 years
Photo
Tumblr media
Muay Thai 3.Kademe Kıdemli Antrenör Kursu Antalya Hatırası #antalya #muaythai #thaiboxing #workouts #training #facebook #twitter #youtube #swarm #instagram #google #linkedin #snapchat #scorp #periscope #yasamkaya #personalcoach #personaltrainer (Antalya 10.000 Kişilik Kapalı Spor Salonu)
0 notes
Text
New Post has been published on Eskişehir Medyası | Eskişehir Yerel Haber ve Emlak Portalı
New Post has been published on http://www.eskisehirmedyasi.com/soz-bende/turk-sporu-hemsball/
Yüzde 100 Türk sporu: Hemsball!
  Oyun, çocukların çevreye ve gerçek yaşama alışması için bir araç olarak düşünülmeli.  Duygular üzerinde güçlü bir etkisi olduğundan güçlü bir eğitim yöntemidir aynı zamanda. Oyun yoluyla çocukların motor aktivitesi gelişiyor ve temel fiziksel özellikleri ile organizmaları güçleniyor. (Davidova, 2005).  İşte bütün bunlara destek olan yüzde 100 Türk sporu: Hemsball…
Hemsball’un tarihi
Hemsball, her yaştan insanın oynayabileceği (3’den 93’e sloganıyla) zevkli ve eğlenceli yeni bir spor dalı. Kapalı ve açık alanlarda rahatlıkla oynanabilen Hemsball, eğlenceli ve dinamik bir oyun olarak İzmir Çiğli’de Murat Altınay tarafından 2011’de tasarlandı. 06.01.2012’de T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı Herkes İçin Spor Federasyonu (HİS) tarafından desteklenme kararı alınan branş, 11.07.2013 tarihinde T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğünün 20262901-020/4065 sayılı yazısı ile Hemsball spor branşı olarak onaylandı. İlk antrenör kursumuz 06-17 Ocak 2014 tarihlerinde İzmir’de gerçekleşti ve şu an içinde yaklaşık olarak 800 civarı antrenörümüz bulunuyor.
Yeniçağın sporu olan Hemsball’un ismi aşağıda belirtildiği gibi oyun esnasında ortaya konan performansın baş harflerinin birleşmesi sonucunda doğdu.
  Hemsball’un temel öğelerinden biri de rekabeti hırsa dönüştürmeden (her sporun ruhunda hırs vardır Hemsball’da da var elbette ancak güdülenme formülü rakip ile vakit geçirmek üzerine) karşıda bir rakipten ziyade oyun arkadaşının olduğu ve onunla kaliteli bir zaman geçirmesi gerektiği inancını beyinlere yerleştirmeye çalışması. Bu sayede de hırsa yönelik çatışmalar, şiddet eğilimleri, hırsa bağlı davranış bozuklukları ve  bilinçdışı yapılan hareketler hafızalarda yer edinmiyor. Oyunda centilmenlik olmazsa olmazlardan. Bunun için kurallar belirlenmiş olup kesinlikle ödün verilmiyor. Böylelikle sporun birleştiricilik felsefesini gözlemleme fırsatını her defasında elde etmiş oluyoruz. Bunun da ülkemiz spor kültürüne çok önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
Hemsball topun, yerde bulunan hedef tahtası üzerindeki çemberin içine, çembere çarptırmadan göndererek rakip oyuncu veya oyuncuların alanına geçmesini sağlamak ve rakip oyuncu veya oyuncuların aynı amaca ulaşmasını önlemek üzerine kurulu bir oyun. Oyuncu veya oyuncuların topu rakip alana gönderirken ayak basma tablaları dâhil her türlü tutma hakkı bulunuyor.
Oyuna kura atışı yapılarak başlanıyor, kurayı kaybeden oyuncu servis atışını yapıyor. Servisi atan oyuncu, topu çemberin içine atarak rakip alana gönderiyor. Sayı sistemi, topun çember içine değmesi, dışarı gitmesi veya bir oyuncunun hata yapmasına kadar devam ediyor. Sayı kazanan oyuncu servis atma hakkı kazanıyor.
Saha Bilgisi
Hemsball’un küçükler, tekler ve çiftler olmak üzere üç farklı sahası bulunuyor. Bunlar 3×1,23 m. minikler, 4×1,55m. tekler ve 4,15×2,10m. çiftler. Sahanın yüzeyinin topu zıplatabilen düz ve pürüzsüz sert bir zemin olması gerekiyor. Oyun alanını belirleyen tüm çizgiler teklerde 4 cm., çiftlerde ise 5 cm. genişliğine sahip. Çizgilerin, zeminin renklerinden farklı ve oyuncular ile hakemlerin net olarak görebileceği zıt renkte olmasına dikkat ediliyor.
Malzeme Bilgisi
Top: Ölçüleri yaş gruplarına ve kategorilere göre değişiklik gösteriyor. Standart Hemsball topu 55 mm. çapında, dolu kauçuk malzemden, ağırlık 95 gr. +2, Hemsball karakteristik özellikli dışarıya kabartmalı ve iki eşit tarafta kabartma “H” harfi bulunuyor.
  Çember: 30 cm. çapında, 18 mm. genişliğinde ve 20 mm. yüksekliğinde olan çemberde turuncu hariç tüm renkler kullanılabiliyor. Hemsball Çemberi tek parça olarak, dört eşit tarafında Hemsball karakteristik özellikli dışarıya kabartmalı görünüyor.
Hedef Tahtası: 34,5 x 34,5 cm. ölçülerinde bir kare olan hedef tahtası, iki eşit tarafında Hemsball karakteristik özellikli içeriye doğru oyuktur. Hedef noktası Kırmızı renkte 10×10 cm. ölçülerinde Hemsball etiketidir.
Ayak Basma Tablası: 42×30 cm. ve 50×40 cm. olmak üzere iki ölçüden oluşuyor. Büyük olan ölçü hem çiftlerde hem de ayağı büyük olan sporcularda hakem kararı ile kullanılıyor.
Alan Şeridi: 4×35 cm. ölçüsünden oluşuyor ve çiftlerde kullanılmıyor.
       Hemsball oynarken, el-göz-ayak koordinasyonuna, yüksek odaklanmaya,  dengeye, yoğunlaşmaya ve dikkate sahip olmak gerekiyor. Hemsball; koordinasyon, odaklanma, denge, konsantrasyon, bilişsel gelişim, refleks ve analitik düşünebilme gibi özellikleri ön plana çıkaran ve aynı zaman da bu özelliklerin üst düzey gelişimini sağlayan bir spor branşı olarak dikkat çekiyor. Peki, bu belirtilen özelliklerin üst düzey gelişimi bize ne ifade etmelidir? Açıklamak gerekirse; malum bizim ülkemizde spora ve oyun oynamaya yeterince önem verilmiyor. Çocuklar için oyuncaklar sadece oyalama taktiği için aileler tarafından alınıyor. Odalar dolusu oyuncak olmasına rağmen çocuklar ellerini bile sürmeden büyüyerek çoğu ellerinin altından kayıp gidiyor. Diğer yandan ailelerin çocuklarıyla yeterince vakit geçiremediklerinden şikâyet ettiklerine şahit oluyoruz. Durum  böyleyken, ortada bir sıkıntının olduğu göz önündeyken imdada Hemsball’un yetişiyor.
  “HemSpor HemsPlay”
Hemsball çocukların aileleriyle birlikte vakit geçirebilmelerinin önemli bir ayağını oluşturuyor. Hemsball’un açık ve kapalı alan fark etmeden oynanabilmesi (evin içinde, koridorda, herhangi bir sert zeminde vb.) spor yapma üşengeçliği güdümünde olan aile büyüklerini de aynı zamanda spor yapmaya davet ediyor.
Çocuklarının öğrenerek oyun oynadığını gören ebeveynler onlara daha çok vakit ayırma eğilimine girme gayreti göstermeye başlıyor. Çünkü çocuk dokunmayı öğreniyor, ebeveyn zevkle ve heyecanla çocuğuyla vakit geçirmenin keyfini yaşarken zaman kavramını (özellikle çalışan ebeveyn gurubu) unutuyor, Hemsball’da bir süre sonra rutin olarak yapılan atışlar daha sonra anlamlı bir şekilde bir araya gelerek kombinasyonel bir şekilde birbirini tamamlayıcı atışlara dönüşüyor. Nasıl ki satrançta rakibine göre hareket edip karşındaki kişinin hamlesine karşılık en az 3-5 hamle sonrasını tahmin etmek zorundaysan aynı durum Hemsball için de geçerli oluyor. Ve bu da çocuğun ileri yaş gruplarına ulaştığında aynı anda birkaç düşünsel beceriyi bir arada yapması alışkanlığını kazanmasına yardımcı oluyor.
Hemsball ile tanışan çocuklarda ince motor ve kaba motor kasları gelişiyor ve bu da doğal olarak okul döneminde kalem tutma, yazı yazma, çevresindekilerle uyum içerisinde olma, kolay adaptasyon, etrafında olup bitenleri anında algılayarak yorum getirme, kurallara uyma vs. gibi yetilerinin ön plana çıkmasını sağlıyor.
  Hemsball’un faydaları!
Çocukların psikomotor gelişimini ve el-göz koordinasyonunu destekliyor.
Odaklanma ve dikkat gelişimini sağlıyor.
Konsantrasyon ve motivasyon gelişimini sağlıyor.
Denge gelişimini destekliyor.
Zihinsel koordinasyonu sağlıyor.
Refleksleri geliştiriyor.
Esneklik kazandırıyor.
Hareketsiz kalma, obezite ve stres sorunlarına da çözüm getiriyor.
Disiplin ve kural bilincinin gelişimine yardımcı oluyor.
3, 4 atış sonrasını düşünerek hareket etme sebebi ile matematik ve strateji bilinçlerinin gelişimine yardımcı oluyor.
Başka branş sporcuların antrenmanlarına takviyede bulunuyor. (Tenis, Badminton, Hentbol, Basketbol vb.)
Aile bireylerine ve topluma spor bilinci kazandırma, stres atma, sporu ve birlik beraberliği sevdirme amaçlarını güdüyor.
Yaşlıların fiziki aktivitelerini arttırarak sağlıklı yaşamlarına destek oluyor.
Engelli bireylerin fiziki aktivitelerine yardımcı olarak spor yapmalarını sağlıyor.
Çocukların ve gençlerin kötü alışkanlıklar ile bilgisayar bağımlılığından uzak durmalarına yardımcı oluyor.
Oynama kolaylığı nedeniyle spor salonu veya sahasına gereksinim duymadan rahatça oynanarak, herkesin kolayca spor yapmasını sağlıyor.
Daha detaylı bilgi için: hemsball.com / his.gov.tr / hemsballstore.com
Yazar: 2. Kademe Antrenör/ Uluslararası Hemsball Derneği Üyesi Kaan SERTER
0 notes
thekerimkucuk · 2 years
Text
Altınordu Tarihi Başarısı
Altınordu Altyapı Antrenörü Ahmet Kırbıyık 3.Kademe Kıdemli Antrenör Uygulama Eğitim Kursu Sınavından Başarıyla Geçti. Kerim Küçük.
View On WordPress
0 notes
rowingturkey · 3 years
Text
Kaza geliyorum diyor! Dikkat!
Kaza geliyorum diyor! Dikkat!
Son zamanlarda Deniz Küreği kulüpleri sayısı çoğaldı ve bu branşa olan ilgi epeyce artmış durumda. Rekreasyon yapan sporcular Türkiye’nin her tarafına dağılmış kulüplerde eski kürekçilerle antrenman yapıyor bu eski kürek sporcularına antrenör veya hocam diye hitap ediliyor. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, eski kürek sporcusu olmak kişinin antrenör olduğu anlamına…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
haberdex · 7 years
Photo
Tumblr media
Yılmaz Vural basın toplantısı yaparken oyuncuları odayı bastı: TFF 1. Lig Play-Off finalinde Eskişehirspor’u 120 dakikası 1-1 biten maçın ardından penaltı atışları sonucunda 4-3 mağlup eden Göztepe, Yeni Malatyaspor ve Sivasspor’un ardından Süper Lig’e çıktı. Maçtan sonra kupa töreni düzenlendi. Göztepe’ye kupasını TFF Başkan Vekili Ali Dürüst verdi. Yılmaz Vural’ın konuşması devam ederken, basın toplantı odasına giren futbolcular hocanın üzerine su dökerek sahada başlayan sevinci, toplantı odasına taşıdı. VURAL: BU TÜM İZMİR’İN BAŞARISIDIR Göztepe Teknik Direktörü Yılmaz Vural, maçtan sonra yaptığı açıklamada, iki gün oynadıkları bir maç olduğunu söyledi. Maça ayın 4’ünde başlayıp, 5’inde bitirdiklerini ifade eden Yılmaz Vural, İşin şakası bir yana. Geçen sene Demirspor’da böyle bir final oynadık ve penaltılarla kaybetmiştik. İnanın insan seviniyor ama şimdi o tarafı düşüyorum, aynı şekilde ben o durumdaydım ve çok üzülüyorum. Koca bir sezonun emeği, bir sürü hikaye. O yüzden Mustafa hocama ve Eskişehirspor’a öncelikle geçmiş olsun diyorum. 120 dakikalık bir rakipliğimiz oldu. Sonuçta penaltılarla kazanan biz olduk. Dolayısıyla inanın onların içinin acıdığı kadar, içimin acıdığını söylemek istiyorum. Bu çok samimi bir duygumdur. İş olsun diye söylemiyorum dedi. 9 maçlık bir periyot için İzmir’e geldiklerini sözlerine ekleyen Yılmaz Vural, konuşmasını şöyle sürdürdü: Dolayısıyla yönetimin gardı düşmüş, taraftarla takım arası kopmuş. Özgüven diye bir şey kalmamış bir ortamda geldik. Kademe kademe bugünkü maçın hakimi idik, sanırım kazanması gerekendik. Ama penaltılara kadar kaldı. Dolayısıyla penaltılarla bile olsa bana göre hak eden takım kazandı. Arkadaşlarımı kutluyorum. Bu çocuklar benim 32 senelik antrenörlük hayatında çalıştığım en onurlu, en delikanlı grup. Bakın bu kadar net söylüyorum. Bu çok önemliydi. Bir antrenör gelmiş, farklı oyun tarzı, farklı oyun felsefesi var derken bir bocalama dönemi geçmedi değil. Ama çok şükür, Göztepe taraftarı ile kurduğumuz ilişki bizi bu günlere getirdi. Bu takım 4 maç arka arkaya da kaybetti. Hiç benim olduğum dönemde kötü bir söz taraftardan gelmedi. Başlarken oyuncularım Olimpiyat’ta oynansın maçlar diye çok ısrar ettiler. Hayır dedim, onlardan kaçmayacağız, onlarla birlikte biz bu işi kurtaracağız dedik ve sonuç olarak çok tasarladığımız ve düşündüğümüz şeyler hayata geçmiş oldu. Amatör Küme’ye kadar düşen bir Göztepe’nin kendinden hiç taviz vermediğini de ifade eden Yılmaz Vural, konuşmasını şöyle tamamladı: Göztepe, kendi onurundan, kendi gururundan hiç taviz vermedi. Amatör maçlarda böyle kalabalığın olduğu bir takım. Enteresan bir aidiyet duygusu ve beni en mutlu eden şey. Çok şükür çok değerli hocalardan sonra ben de bu kulübün tarihine geçmiş oldum. Bu başarı tüm İzmir’in başarısıdır. Bugün aramızda valimiz, belediye başkanlarımız, sivil toplum örgütlerimiz, tüm İzmir buradaydı. Biz kutlamaları yaparken, daha önce Güzelyalı’dan Konak’a kadar olan bölümü meşalelerle aydınlatırken, bu devam edecek Karşıyaka’ya kadar dönecek. Eskiden biz Karşıyaka’ya nazire olurcasına yaparken, şimdi onlar da bizimle beraber. İnanıyorum ki şimdi o sahilde de meşaleleri yakmıştır. İzmir moral buldu. Buna bir sportif başarı olarak bakmayın. İzmir’in çok ihtiyacı olan bir başarıydı. Bizim Altay ile aramızdaki dostluk en iyi seviyeye gelecektir. İnşallah bu başarı neden olur. Sanırım bu başarımıza Türkiye’nin büyük bir bölümü de ortak olmuştur. https://www.haberdex.com/spor/Yilmaz-Vural-basin-toplantisi-yaparken-oyunculari-odayi-basti/397165?utm_source=Tumblr&utm_campaign=397165&utm_medium=sosyal
0 notes
Text
Kimler yüzme eğitimi verebilir? | onbi.tv
Yüzme eğitimi almaya karar verdiğinizde öncelikle iyi bir araştırma yapmanız lazım. Bunu internetten yapabilirsiniz. Sitedeki hocaları araştırmalısınız. Beden Eğitimi Yüksek Okulu mezunu olmasına özellikle dikkat etmeniz lazım. Kaç yıllık tecrübesi olduğuna, kaçıncı kademe antrenör olduğuna bunların hepsine dikkat etmelisiniz. Kurslarda hocanın suya girip girmediğini de muhakkak sormalısınız. Suya girmeyen hocalar da olabiliyor. Dışardan eğitimler de olabiliyor. Bu tür eğitmenlerden kaçınmanızı tavsiye ederim. Antrenörlük belgesi almak o kadar kolay bir şey değil. Öncelikle yüzme eğitimi veren kişinin geçmişte bir yüzme kariyerinin ve geçmişinin olması lazım. 3. kademe antrenör belgesi olması tabii ki en iyisi olur. Bunun 1. ve 2. kademesi de var. Bunları federasyon belirli zamanlarda veriyor. Kademeler gitgide zorlaşarak alınan belgeler oluyor. Beden Eğitimi Yüksek Spor Okulunun Yüzme Antrenörlüğü Bölümü’nden mezun olan bir hoca bulabilirseniz en iyi yardımı ondan alabilirsiniz. Bu videoya ve benzeri konulara aşağıdaki linkten de ulaşabilirsiniz. www.onbi.tv Sağlık Videoları Tedavi Videoları, sifa market, sifali bitkiler
0 notes
hakannergis-blog · 8 years
Photo
Tumblr media
Otizm Yaşam Koçluğu Sertifika Programı ➡ Katılım için www.hakannergis.com.tr/iletisim ya da 0542 304 50 73 📣 Eğitime katılmak için; ➡ Beden Eğitimi Mezunu ve Öğrencileri, ➡ Fizik Tedavi Mezunu ve Öğrencileri, ➡ Özel Eğitim-Öğretim Mezunu ve Öğrencileri, ➡ Çocuk Gelişimi-Okul Öncesi Mezunu ve Öğrencileri, ➡ MEB tarafından çocuk beslenmesi, çocuk gelişimi, 3-5 yaş etkinlikleri vb. belirli bir süre eğitim görmüş ve sertifikalandırılmış kişiler, ➡ Herhangi bir branşta 2.kademe antrenör olan kişiler katılabilir. (Hakan Nergis Akademi)
0 notes
Text
Muay Thai Antrenör Kursları
Muay Thai Antrenör Kursları
Türkiye Muaythai Federasyonu Başkanlığının 2017 yılı faaliyet planı içerisinde Eğitim ve Altyapı Çalışmaları kapsamında açılacak olan antrenör kursları kapsamında; 1.Kademe Muaythai Yardımcı Antrenör Kursu 2. Kademe Muaythai Antrenör Kursu,3.Kademe Kıdemli Antrenör Kursu,4.Kademe Baş Antrenör Kurslarının açılması planlanmıştır.
Yeterli Çoğunluğun sağlanması durumunda kurs tarihleri belirlenerek…
View On WordPress
0 notes
Text
Kimler yüzme eğitimi verebilir? | onbi.tv
Yüzme eğitimi almaya karar verdiğinizde öncelikle iyi bir araştırma yapmanız lazım. Bunu internetten yapabilirsiniz. Sitedeki hocaları araştırmalısınız. Beden Eğitimi Yüksek Okulu mezunu olmasına özellikle dikkat etmeniz lazım. Kaç yıllık tecrübesi olduğuna, kaçıncı kademe antrenör olduğuna bunların hepsine dikkat etmelisiniz. Kurslarda hocanın suya girip girmediğini de muhakkak sormalısınız. Suya girmeyen hocalar da olabiliyor. Dışardan eğitimler de olabiliyor. Bu tür eğitmenlerden kaçınmanızı tavsiye ederim. Antrenörlük belgesi almak o kadar kolay bir şey değil. Öncelikle yüzme eğitimi veren kişinin geçmişte bir yüzme kariyerinin ve geçmişinin olması lazım. 3. kademe antrenör belgesi olması tabii ki en iyisi olur. Bunun 1. ve 2. kademesi de var. Bunları federasyon belirli zamanlarda veriyor. Kademeler gitgide zorlaşarak alınan belgeler oluyor. Beden Eğitimi Yüksek Spor Okulunun Yüzme Antrenörlüğü Bölümü’nden mezun olan bir hoca bulabilirseniz en iyi yardımı ondan alabilirsiniz. Bu videoya ve benzeri konulara aşağıdaki linkten de ulaşabilirsiniz. www.onbi.tv Sağlık Videoları Tedavi Videoları, sifa market, sifali bitkiler
0 notes