Tumgik
#Kürek Tarihi
caykoyvillakiralama · 2 months
Text
Tumblr media
Çayköy Villa Kiralama
Şehir yaşamının karmaşasından ve stresinden uzaklaşmak, doğanın kucağında huzurlu bir tatil geçirmek herkesin hayalidir. İşte tam bu noktada çayköy villa kiralama devreye giriyor. Türkiye'nin en güzel köşelerinden biri olan Çayköy, sunduğu eşsiz doğal güzellikler ve konforlu villalarıyla size unutulmaz bir tatil vaat ediyor. Çayköy'de villa kiralamak, hem ruhunuzu hem de bedeninizi dinlendirecek benzersiz bir deneyim sunar.
Çayköy'ün Büyüleyici Atmosferi
Çayköy, yemyeşil doğası, temiz havası ve huzur dolu atmosferiyle bilinir. Burada, doğanın kucağında kendinizi yenilenmiş hissedeceksiniz. Çayköy'de villa kiralama, size hem modern konforun tadını çıkarma hem de doğayla iç içe olma fırsatı sunar.
Doğal Güzellikler
Yeşilin Her Tonu: Çayköy, zengin bitki örtüsü ve temiz havasıyla size doğanın tüm güzelliklerini sunar. Orman yürüyüşleri yapabilir, kuş sesleri eşliğinde huzur bulabilirsiniz.
Temiz Hava: Şehrin kirli havasından uzak, mis gibi dağ havasını soluyabilirsiniz.
Sakinlik ve Huzur
Çayköy, kalabalık tatil yerlerinden farklı olarak size tam anlamıyla bir huzur vadediyor. Burada, sadece siz ve doğa var. Günlük hayatın koşuşturmasından uzaklaşıp, tamamen dinlenebilir ve yenilenebilirsiniz.
Çayköy Villa Kiralama Avantajları
1. Mahremiyet ve Özel Alan
Çayköy'de villa kiraladığınızda, size özel bir alanın tadını çıkarırsınız. Kendi bahçenizde kahvenizi yudumlayabilir, özel havuzunuzda serinleyebilirsiniz. Bu mahremiyet, özellikle kalabalık otellerde bulamayacağınız bir konfor sağlar.
2. Konfor ve Lüks
Çayköy villaları, modern yaşamın gereksinimlerine uygun olarak dizayn edilmiştir. Tam donanımlı mutfaklar, geniş yaşam alanları, lüks banyolar ve özel havuzlarla donatılmış bu villalar, size evinizde gibi hissettirecek.
3. Esneklik ve Özgürlük
Otel kurallarına bağlı kalmadan, kendi villanızda istediğiniz gibi zaman geçirebilirsiniz. İstediğiniz saatte yemek yapabilir, dilediğinizce dinlenebilirsiniz. Bu özgürlük, tatilinizi daha da keyifli hale getirecektir.
Çayköy Villa Seçenekleri
Çayköy'de farklı ihtiyaçlara yönelik birçok villa seçeneği mevcuttur. İşte bazıları:
1. Aile Villaları
Aileler için ideal olan bu villalar, geniş yaşam alanları ve çocuklar için güvenli oyun alanları sunar. Ayrıca, çocuk havuzları ve oyun odaları gibi özel imkanlar da mevcuttur.
2. Balayı Villaları
Yeni evli çiftler için romantik bir kaçamak sunan balayı villaları, özel jakuziler, romantik dekorasyonlar ve muhteşem manzaralarla doludur.
3. Lüks Villalar
Lüks ve konforu bir arada sunan bu villalar, özel hizmetler ve üst düzey donanımlar ile tatilinizi unutulmaz kılar. Özel aşçılar, spa hizmetleri ve daha fazlası ile lüksün tadını çıkarın.
Çayköy'de Yapılacak Aktiviteler
1. Doğa Yürüyüşleri ve Trekking
Çayköy'ün çevresindeki doğa yürüyüşü parkurlarında, muhteşem manzaralar eşliğinde yürüyüş yapabilirsiniz. Bu parkurlar, her seviyeden yürüyüşçü için uygundur.
2. Kültürel Turlar
Çayköy ve çevresindeki tarihi ve kültürel yerleri keşfetmek, yerel yaşam hakkında bilgi sahibi olmak için harika bir fırsat sunar. Yerel pazarlarda alışveriş yapabilir, geleneksel el sanatlarını inceleyebilirsiniz.
3. Su Sporları ve Yüzme
Villanızın özel havuzunda yüzmenin yanı sıra, yakınlardaki göletlerde ve nehirlerde su sporları yapabilirsiniz. Kano, kürek ve balıkçılık gibi aktivitelerle eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.
Çayköy Villa Kiralama İpuçları
1. Erken Rezervasyon Yapın
Yoğun sezonlarda villa bulmak zor olabilir. Bu nedenle tatilinizi planlarken erken rezervasyon yapmanızı öneririz.
2. İhtiyaçlarınıza Uygun Villa Seçin
Aileyle mi yoksa romantik bir kaçamak için mi tatil yapıyorsunuz? İhtiyaçlarınıza uygun bir villa seçerek tatilinizi daha keyifli hale getirin.
3. Yerel Rehberlerden Faydalanın
Çayköy'ü en iyi şekilde keşfetmek için yerel rehberlerden yardım alabilirsiniz. Bu sayede gizli kalmış güzellikleri ve yerel kültürü daha yakından tanıyabilirsiniz.
Sonuç
Çayköy villa kiralama, doğanın kalbinde, lüks ve konforlu bir tatil sunar. Mahremiyet ve özgürlüğün tadını çıkarırken, eşsiz doğa manzaraları ve yerel kültürle iç içe bir deneyim yaşarsınız. Bu özel tatil fırsatını kaçırmamak için planlarınızı yapın ve unutulmaz anılar biriktirin.
Sonuç Paragrafı
Çayköy'de villa kiralamak, hem ruhunuzu hem de bedeninizi dinlendirmek için mükemmel bir seçenektir. Doğayla iç içe, lüks ve konforun tadını çıkarırken, sevdiklerinizle unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Şimdi rezervasyon yaparak, bu eşsiz deneyimi yaşayın!
Sıkça Sorulan Sorular
1. Çayköy villa kiralama fiyatları nasıl?
Fiyatlar, villa tipine, sunduğu olanaklara ve sezonuna göre değişiklik gösterir. Genellikle 1000 TL ile 5000 TL arasında günlük kiralama ücretleri bulunmaktadır.
2. Villalarda hangi olanaklar mevcut?
Çoğu villada özel havuz, tam donanımlı mutfak, geniş yaşam alanları, ücretsiz Wi-Fi ve klima gibi olanaklar mevcuttur. Ayrıca, bazı lüks villalarda özel aşçı ve spa hizmetleri de sunulmaktadır.
3. Çayköy'e nasıl ulaşabilirim?
Çayköy, Türkiye'nin birçok büyük şehrinden kolayca ulaşılabilir. En yakın havaalanı ve otobüs terminalinden özel araç veya transfer hizmetleriyle ulaşım sağlayabilirsiniz.
4. Çayköy'de yapılacak aktiviteler nelerdir?
Doğa yürüyüşleri, su sporları, kültürel turlar ve yerel pazarlarda alışveriş gibi birçok aktivite yapabilirsiniz. Ayrıca, villanızda dinlenip özel havuzunuzda yüzmenin keyfini çıkarabilirsiniz.
5. Çayköy villa kiralama için en uygun zaman ne zamandır?
Çayköy, her mevsim ziyaret edilebilir. Ancak, ilkbahar ve yaz ayları doğanın en güzel olduğu zamanlardır ve bu dönemde villa kiralama talebi daha yüksek olabilir. Bu nedenle erken rezervasyon yapmanız önerilir.
Çayköy villa kiralama konusunda sunduğumuz bu rehber ile tatilinizi planlamaya başlayın ve doğanın içinde, konforlu bir tatilin keyfini çıkarın!
45 notes · View notes
mavihayaller · 1 year
Text
karargahtan cepheye rutin bir tiyatro...
sigara sonrası seks adlı grubun kıyamet parçasını dinliyorum. umutsuz insanların ruhani lideriyim. ocaktan sigaramı yaktım, dolaptan soğuk bir bira aldım. yaktığım sigaranın da, içtiğim biranın da yarısı vergi. hiç hareket etmediğim halde terliyorum, hiç hareket etmediğim halde param bitiyor. hava sıcaklığı ile enflasyon arasındaki korelasyon beni korkutuyor.
temmuzun ortası, muhtemelen ömrümün de ortasındayım. sayısız gün batımı, sayısız yağmur, sayısız insan, sayısız film ve bir cenaze görmüşlüğüm var. gözlemlerimin ve yaşanmışlıkların bana kattığı her şeyi; bir kürek toprağı, kırk beş dereceyle dizilmiş tahtaların üstüne atınca kaybettim. koordinat olarak açıklamam gerekirse; hiç hareket etmediğim halde her şey arkamda kaldı. bu durum ne fiziğe yakıştı, ne de benim gençliğime. pek bir talebim kalmadı... belli periyotlarda ( üç saatte bir) sarhoş olabilme özgürlüğü, derin bir uyku, sağlık ve karşılığını alabildiğim cümleler benim için yeterli... nostalji hastalığım yok ama eski ramazanları, eski bayramları, eski beyoğlu’nu, eski insanları, eski sohbetleri, eski kaşarı ve koca evin içinde tek başıma yaşamadığım günleri özlüyorum. efkarımı derinlemesine analiz etmek gibi bir şımarıklığım var. konu benim hüzünlerim olduğu zaman rafine bir insanım. bir şeye dertlendiysem; tüm dünya borsalarının o gün işlem durdurmasını, seyir halindeki taşıtların ani fren yapmasını, kurumsal dünyanın bütün toplantılarını iptal etmesini, afrika kıtasındaki çocukların yarını düşünmeden su içmesini (!), mahallemde kurşun sessizliği isterim. ve bana odaklanmalarını beklerim... ki bu hiç olmadı. ve ben zamanla tek başıma efkar geceleri düzenlemeyi kendime huy edindim. kendime sorular sordum, kendimden cevaplar aldım. bu cevaplar, çok boktandı. dünya tarihi için bir karşılığı yoktu. kendi eksenimde cümlelerle döndüm durdum. teletabiler gibi... anlamsız ve salakça.
kendime haksızlık etmek, benim hobimdir. günlük şehir hayatının kaosundan bu şekilde sıyrılıyorum. bir saman kağıdına evren için bütün kusurları yazsam, zamanım yetmeyecek. o yüzden ben bütün ihaleyi kendime yüklüyorum. bu şekilde muazzam bir zaman kazanıyorum. ortadoğu’daki petrol meseleleri de, ilaç sektörünün pandemi fantezileri de, mülteci sorunu da, fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durum da, tabii ki benden kaynaklı.
sigara sonrası seks adlı grubun kıyamet parçasını dinliyorum. umutsuz insanların ruhani lideriyim.
bir savaşın içindeyim ve artık kendime bile yabancı biriyim.
birader sen kimsin?
20 notes · View notes
aynodndr · 1 year
Text
İSTANBUL RÜYASI
rüya şehrim idin sen artık kabusum oldun
giyindin grileri yeşillikleri kovdun
hani sendin tarihin o güzel nazlı kızı
hangi taşın altına sakladın anımızı
nerede Kağıthane Göksu deresi nerde
çığlık çığlığa kırlar canım Büyükdere’mde
martıların çaresiz terk etmişler denizi
hangi semtine baksam betonun kirli izi
hortlamış tüm vampirler can özünü emiyor
o dev çınarlarını şimdi kurt kemiriyor
bir karış toprak için rant kavgası ve talan
yalansın İstanbul’um artık koca bir yalan
nasıl özlüyor ruhum o güzelim yılları
dalgalarla öpüşen tarihi yalıları
terk edilmiş her biri günden güne çürüyor
gözlerimin önünde birer birer ölüyor
ölen yalı köşk değil ataların mirası
mızrap tutmuyor artık kırık gönlümün sazı
Topkapı Dolmabahçe Yerebatan sarayı
tarih sayfalarında tozlanmış birer anı
sultanı zehirleyen o sinsi yılan bile
bunca zarar vermedi canım Kız Kulesi'ne
güvercinler yuvası Eminönü meydanı
hiçbir şehir görmedi bunca korkunç talanı
nostaljik bir tramvay Beyoğlu caddesinde
için için ağlıyor rayları her seferde
sinemalar AVM tiyatro hak getire
koca kültür merkezi terk edilmiş mezbele
serkeşlerin yatağı Çiçek Pasajı artık
gençlik anılarını orda öksüz bıraktık
Vefanın bozacısı Kanlıca yoğurtçusu
eski damak tadının ne tadı var ne tuzu
Sarıyer'de yenirdi börek ve muhallebi
Laleli'de yudumlardık tarçın kokan salebi
sevgiliyle el ele gezilen Yıldız Parkı
Emirgan’da içilen çayın yok artık tadı
ya o dünya incisi o güzelim boğazım
çürümüş sandallara çifte kürek ne lazım
yıldızların altında yazlık sinema keyfi
mazime gömüldün sen anılarımın şehri
kapat artık gözlerini görkemli rüyana dal
elveda İstanbul’um canım şehrim hoşça kal
E.SARIGÜL
3 notes · View notes
Text
Gelecek için boşa kürek çektiğimi en nihayetinde anladığımda, çareyi geçmişe yaklaşmakta buldum. Hayır, bahsettiğim şey teknolojiden uzaklaşmak olarak nitelendirilemeyek kadar derin bir konu. Ben hayata yaklaşmaya başladım.
Hala aşamadığım çocuksu düşüncelerimden biri, 30-40 yıl öncesinde ve daha gerisinde olan yıllarda havanın hardal rengimsi, sarı tonları da diyebileceğimiz bir renkte olduğudur. Her şey, o kalitesiz ve az çözünürlüklü fotoğraflardan ibaret değil mi?
Konuyu dağıtmamak gerekirse, ben geçmişe o sarı tonlara tutunarak yaklaştım. Hiçbir zaman 1980'li yılları göremedim ama beni mutlu eden tonların o yıllarda olduğunu farketmem beni bu hareketime yöneltti. Yaptığım şey ise çok basit: sonbahar ve kışın karışıp meydana getirdiği aurayla pazar banyomu yapıp, pijamalarımı giyindikten sonra kendim için dizayn ettiğim okuma köşeme geçtim ve elime ilk kez okuyacağım kişisel gelişim türünden bir kitap aldım. Masa lambamın sarı ampulü etrafı parlata dursun, nostanjik şarkılar ahenkle kitabın sayfaları üzerinde dans ediyordu. Şans mı denir bilemem ama kitabın basım tarihi 1990'lardandı ve yazar tüm sözlerini o dönemin geçlerine sarf ediyordu. Bir anlığına o dönemin gençlerinden biri olduğumu farzettim. Yıllar geçecek, gençler değişecek. Yıllar geçecek, kitaplar eskiyecek. Yine yıllar geçecek, bizim gibi olan insanlar var olmaya hep devam edecek.
Çocukluğuna dair herhangi bir şey tekrar eline geçtiğinde sırıtmayan var mıdır?
5 notes · View notes
yenihabergazetesi · 2 days
Text
44 adet farklı boyutlarda Sikke, Takı vb, Tarihi Eser
Yapılan açıklamada; Süleymanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğümüz Devriye Ekipler Amirliği görevlilerince 23.09.2024 tarihinde Hürriyet Mahallesinde 34 XXX XX plaka sayılı araç ve sürücüsü F.C. isimli şahıs üzerinde yapılan aramada; ✅ 44 adet farklı boyutlarda Sikke, Takı vb, Tarihi Eser ✅ 1 adet Kürek ✅ ⁠1 adet Kazma ✅ 1 adet Metal El Detektörü ele geçirilmiş, Konu ile ilgili F.C. isimli şahıs hakkında…
0 notes
habercafe · 24 days
Text
23 Yaş Altı Avrupa Kürek Şampiyonası Edirne'de Gerçekleşecek
TÜRKİYE Kürek Federasyonu’ndan Tarihi Organizasyon TÜRKİYE Kürek Federasyonu Başkanı Erhan Ertürk, ülkemizin tarihindeki ilk uluslararası organizasyon olma özelliği taşıyan 23 Yaş Altı Avrupa Kürek Şampiyonası‘nın, Edirne‘de 7-8 Eylül tarihleri arasında Meriç Nehri’nde gerçekleştirileceğini duyurdu. Ertürk, bu önemli etkinliği hatasız bir şekilde tamamlamayı hedeflediklerini belirtti.…
0 notes
pazaryerigundem · 1 month
Text
Selçuk Türkoğlu: Gidişat yılan hikayesine döndü
https://pazaryerigundem.com/haber/186468/selcuk-turkoglu-gidisat-yilan-hikayesine-dondu/
Selçuk Türkoğlu: Gidişat yılan hikayesine döndü
Tumblr media
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesinin açılışının sürekli erteleniyor olmasına düzenlediği basın açıklaması ile tepki gösterdi.
BURSA (İGFA) – İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, uzun zamandır açılması beklenen fakat açılışı sürekli ertelenen Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi ile ilgili basın açıklaması düzenkledi. Hastanenin açılışının sürekli ertelenmesine tepki gösteren Türkoğlu, “Gidişat yılan hikayesine döndü.” dedi.
“HARÇ BİTTİ YAPI PAYDOS”
Ali Osman Sönmez Onkoloji Hastanesi inşaatının önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimlerden 2 gün önce düzenlediği Bursa mitinginde, 1.315 hastanenin inşaatının tamamlandığı ve 3 ay içinde hasta kabulüne başlayacağını söylediğini hatırlatarak tepki gösterdi.
Tumblr media
Türkoğlu, “Bugünün tarihi ne? 20 Ağustos 2024. Kaç ay geçmiş? Tam tamına 5 ay! Yaparsa AK Parti yapar ama söz verirse tutmak zorunda değildir. At yalanı, seveyim inananı! İşte 28 Mart’ta üç ay içinde açılacak denilen, hatta derme çatma yapılan giriş katı göstermelik törenle Cumhurbaşkanı tarafından açılan o hastanede maalesef ‘Harç bitti, yapı paydos.’ denildi.” ifadelerini kullandı. 
“İŞÇİLER SEMBOLİK ÖDEME ALDI” 
 Hastane inşaatında çalışan işçilerin hak ettiklerini değil, yalnızca sembolik bir ücret aldıklarını kaydeden İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, “24 Mayıs 2024 tarihinde yüklenici firma Dost İnşaat adına çalışan işçiler, 4 aydır maaşlarını alamadıkları için iş bırakıp intihar girişimi için çatıya çıkmışlardı. Bizler de herhangi bir nahoş hadisenin yaşanmaması için olay yerine gelmiş, çatıya çıkarak emekçi kardeşlerimizin aşağıya inmeleri noktasında gayret göstermiştik. Nitekim Bursa İl Emniyet Müdürünün dönemin valisi ile yaptığı görüşmeler sonrasında maaşların ödeneceği sözü verilince olay bir süre için tatlıya bağlanmıştı, işçilere de bir-iki aylık sembolik ödemeler yapılmıştı. İşte hazin tablo ortada. Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı sembolik açılışın üzerinden 5 ay geçti, ‘3 ay içinde hasta kabulüne başlıyoruz.’ diye hedef gösterdiği tarihin üzerinden de 2 ay daha geçti.” şeklinde konuştu.
“HER ŞEY BİR KENARA ATILDI” 
 Malzemelerin bir kenara atılarak yüklenici firmanın sahayı terk ettiğini ifade eden Türkoğlu şöyle konuştu:
“Şimdi öğreniyoruz ki yüklenici firma Dost İnşaat, pılısını pırtısını toplamış, inşaat alanını terk eylemiş! Çileli işçiler, formenler, mühendisler, mimarlar, yöneticiler de ne yapacaklarını bilmez halde ortada kala kalmışlar! Ben şimdi buradan soruyorum: Aylarca, yıllarca emek veren bu insanların haklarını kim koruyacak şimdi?
Söz veren önceki vali mi? Onun adına işçilere güvence veren Bursa İl Emniyet Müdürü mü? Söyleyin hangisi?
Bakın dinleyin, şu an inşaattan kazma, kürek, çekiç vs. hiç çalışma sesi geliyor mu? Hayır, tık yok değil mi? Ses gelmediği gibi içeride ne oluyor biliyor musunuz?
Ben girdim gezdim. Milyarlarca liralık inşaat, mobilya ve elektrik, elektronik malzemeler, TV’ler, klimalar, bilgisayarlar gibi son derece kıymetli teknik ekipmanlar bir kenara atılmış, çürüyüp gidiyor. Kimin parası? Tabi ki bu yoksul halkın parası! Peki bu milletin parasına yazık değil mi? Heba olup giden milli servetin hesabını kim verecek? Bursa’da sağlık hizmetleri neredeyse iflas etmek üzere. Bu mu sağlık hizmetlerinde devrim? İşte hastane karşımızda tüm haşmetiyle duruyor. Ne yazık ki iş bilmezlik nedeniyle bitirilip açılamıyor!”
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
karadag-sirket-kurmak · 8 months
Text
Karadağ'ın Sihirli Rotası: Doğa, Tarih ve Macera
Tumblr media
Karadağ, adını (Kara Dağlar) taşıdığı gibi büyüleyici doğası ve zengin tarihiyle bilinen Balkanlar'ın gizemli bir cennetidir. Bu yazıda, Karadağ'ın görülmeye değer yerlerini keşfedecek, unutulmaz bir seyahatin ipuçlarını bulacaksınız.
1. Kotor: Tarihi ve Doğal Güzelliklerin Buluşma Noktası
Karadağ'ın en ikonik şehirlerinden biri olan Kotor, muazzam surları, tarihi dokusu ve Boka Kotorska Körfezi ile ünlüdür. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu şehirde, daracık taş sokaklar arasında kaybolabilir, St. Tryphon Katedrali'ni ziyaret edebilir ve kafelerde yerel lezzetleri deneyebilirsiniz.
2. Biogradska Gora Ulusal Parkı: Doğanın Kalbinde Huzur
Avrupa'nın en eski ormanlarından birine ev sahipliği yapan Biogradska Gora, yemyeşil doğası ve Biogradsko Gölü ile adeta bir doğa harikasıdır. Burada yürüyüş yapabilir, gölde kürek çekebilir ve Karadağ'ın benzersiz flora ve faunasını keşfedebilirsiniz.
3. Budva: Riviera'nın İncisi
Karadağ'ın güneyinde yer alan Budva, muhteşem plajları ve tarihi zenginlikleri ile ünlüdür. Altınkum plajları, tarihi şehir surları ve gece hayatıyla Budva, Adriyatik kıyısındaki en çekici destinasyonlardan biridir.
4. Tara Nehri Kanyonu: Avrupa'nın En Derin Kanyonu
Tara Nehri Kanyonu, sizi nefes kesen manzaralarla buluşturan Avrupa'nın en derin kanyonlarından biridir. Beyaz su raftingi yapabilir, kanyonun etkileyici vadilerinde yürüyüşlere çıkabilir ve doğanın büyüsüne kapılabilirsiniz.
5. Durmitor Milli Parkı: Zirvelerin Efendisi
Karadağ'ın kuzeyinde yer alan Durmitor Milli Parkı, dağcıların ve doğa severlerin vazgeçilmezidir. Zirveleri, gölleri ve manzaralarıyla ünlü olan bu bölgede, kışın kayak yapabilir, yazın dağ bisikleti turlarına katılabilirsiniz.
0 notes
terasmagazin · 2 years
Text
Afyonkarahisar'da kaçak kazı yapan 2 kişi suçüstü yakalandı
Afyonkarahisar’da kaçak kazı yapan 2 kişi suçüstü yakalandı
Afyonkarahisar’ın Bayat ilçesinde kaçak kazı yapan 2 şüpheli gözaltına alındı. İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçeye bağlı İmralı köyü Kaklıkkaya mevkisinde önleyici hizmet devriyesinde M.O ve D.O’nun arazide dedektörle tarihi eser aradıklarını tespit etti. Ekipler, M.O ve D.O’yu gözaltına alındı. Yapılan aramada, bir dedektör, bir kazma, bir kürek ve bir baret lambası ele geçirildi.
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
fiyatinedir · 2 years
Text
Columbia ve Adidas Ürünlerinde İndirim
Tumblr media
Columbia, Adidas ve Spor Ürünlerinde İndirim
Adidas, Reebok, Columbia, Puma, Fenerium, Hummel, Kartal Yuvası, Slazenger, Sportive gibi spor markalarında çantadan şapkaya, spor ayakkabından monta kadar neredeyse her üründe indirim mevcut. Bu indirimin bitiş tarihi şu anda belirtilmiyor. Fırsatı kaçırmadan yararlanmak lazım :). ilgili linke BURADAN ulaşabilirsiniz. Columbia ve Adidas Ürünlerinde İndirim listesi
Tumblr media
Columbia ve Adidas Ürünlerinde kampanya
Columbia ve Adidas Ürünlerinde İndirim
  İndirim trendyol sitesi ait tarafımızdan fiyatları kontrol edilmiştir. Belirli ürünlerde gayet güzel indirimler mevcut ihtiyacı olan arkadaşların işine yaraması dileğiyle.   Fiyatinedir.net web sitesini takip ederek gelecekteki indirim ve promosyonlardan yararlanabilirsiniz. Bu yazımızdaki indirimde olan markalar : Adidas, Reebok, Columbia, Puma, Fenerium, Hummel, Kartal Yuvası, Slazenger, Sportive, Asics, Avessa, Arena, Boaonda, Butterfly, Dynamic, Excess, Fit21, Head, Hummel Kids, Hyc, Igor, Jack Wolskin, Mammut, Mikasa, Molten, Mountrex, Newborn, Nike, Nike Kids, O'neill, Puma, Puma Kids, Quicksilver.   Columbia Ürün Tarihçesi Portland, Oregon merkezli Columbia Sportswear, sektör lideri teknolojilerle güçlendirilmiş aktif yaşam tarzı malzemeleri üreten ve kendi arka bahçemizde test edilen küresel bir outdoor markasıdır. Giyim, ayakkabı ve aksesuarlarımız Kuzeybatı Pasifik mirasımızı ve yılmaz ruhumuzu yansıtıyor. 1938'den beri yenilikçi outdoor giysi, ayakkabı, çanta, aksesuar ve teknolojileri geliştiriyoruz. Bu başlangıç hiç fena değil. Genel merkezi Portland, Oregon'da yer alan Columbia Sportswear, kendi merkezinde test ettiği ve sektörün en ileri teknolojileriyle güçlendirilmiş aktif yaşam tarzına uygun giysilerini ustalıkla geliştiren küresel bir outdoor markasıdır. Giysi, ayakkabı ve aksesuarlarımız Kuzeybatı Pasifik mirasımızı ve kararlılığımızı yansıtıyor. Herşey, Gert'in 1937'de Almanya'dan kaçan ailesinin Portland'a yerleşerek burada Columbia Hat Company adını verecekleri küçük bir şapka fabrikasını satın almalarıyla başladı. Aile için aynı zamanda yeni bir sayfa anlamına gelen bu işletme, önce Gert'in babasından eşi Neal'e; 1970'de Neal'in aniden yaşamını yitirmesi üzerine ise bir gecede ev hanımlığından iş dünyasına adım atan Gert'e miras kaldı. Kurucumuz Gert Boyle'in "Sağlam Anne" kişiliği, Columbia markasına ruhunu katıyor. Efsanevi mükemmeliyetçiliği ("Mükemmel oldu. Hadi şimdi daha iyisini yapalım.") ve hem kendine hem diğerlerine uyguladığı yüksek standartlar bize rehberlik etmeye devam ediyor. Columbia olarak, outdoor konusunda en az senin kadar tutkuluyuz. Ürünlerimizle dünyanın dört bir yanına ulaşılabiliyorken, genel merkezimizin ürünlerimizi test ettiği yemyeşil ormanları, karla kaplı tepeleri, girintili çıkıntılı kıyı şeridi ve uçsuz bucaksız arazileriyle Kuzeybatı Pasifik'te yer alması gurur verici. Burada doğa yürüyüşü, balık tutma, avcılık, kamp, tırmanış, kürek çekme, golf, koşu gibi sporların yanı sıra dostlarımızla temiz havanın keyfini çıkarıyoruz. Seni de burada, doğada görmek istiyoruz. Doğanın tam ortasında. Fiyat araştırması üzerine hizmet veren Fiyat bilgilendirme sitemiz ürün fiyatlarından, hizmet fiyatlarına kadar geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. Bu konumuzda hatalı fiyat var ise iletişim bilgilerimizden bize bildirebilirsiniz. Güncel fiyatları fiyatinedir.net sitemizden anlık olarak takip edebilir, Güncel ve detaylı fiyat listesine ulaşabilirsiniz. Web sitemiz güncel fiyat listelerini araştırarak sizlerle paylaşmaktadır. Sitemizi takip ederek güncel ve detaylı fiyat listelerine ulaşabilir, bilgi alabilirsiniz. Bizimle iletişime geçmek için İLETİŞİM sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.   Read the full article
0 notes
caykoyvillakiralama · 2 months
Text
Tumblr media
Çayköy Villa Kiralama
Şehrin gürültüsünden ve stresinden kaçmak mı istiyorsunuz? O halde Çayköy villa kiralama tam size göre! Türkiye'nin doğal güzellikleriyle ünlü Çayköy, huzur dolu bir tatil arayanlar için mükemmel bir destinasyon. Yeşilin binbir tonunu görebileceğiniz, kuş sesleriyle uyanabileceğiniz ve tamamen size özel bir villa tatili yaşayabileceğiniz bu köy, modern yaşamın getirdiği tüm streslerden arınmak için ideal bir yerdir.
Çayköy'ün Güzellikleri
Çayköy, muhteşem doğası ve sakin atmosferi ile bilinir. İşte Çayköy'ü bu kadar özel kılan bazı özellikler:
Doğal Güzellikler: Çayköy, zengin bitki örtüsü ve temiz havasıyla ünlüdür. Orman yürüyüşleri yapabilir, doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Sakinlik ve Huzur: Şehir hayatının gürültüsünden uzak, huzurlu bir tatil geçirmek isteyenler için mükemmeldir.
Yerli Kültür: Çayköy'de yerel halkın sıcak misafirperverliği ve geleneksel yaşam tarzını deneyimleyebilirsiniz.
Neden Çayköy Villa Kiralama Tercih Edilmeli?
1. Özel Alan ve Mahremiyet
Çayköy'de villa kiralamak, size ve sevdiklerinize özel bir alan sunar. Kalabalık otellerde bulamayacağınız mahremiyeti, kiraladığınız villada bulabilirsiniz. Kendi havuzunuzda serinleyebilir, bahçenizde huzurla dinlenebilirsiniz.
2. Konfor ve Lüks
Çayköy villaları, modern konforun tüm olanaklarını sunar. Özel yüzme havuzları, geniş yaşam alanları, tam donanımlı mutfaklar ve lüks banyo imkanlarıyla tatilinizi en üst seviyede yaşarsınız.
3. Esneklik ve Özgürlük
Kendi villanızda, istediğiniz zaman yemek yapabilir, istediğiniz saatte dinlenebilirsiniz. Bir otelin katı kuralları ve programlarına bağlı kalmadan, tamamen özgür bir tatil geçirirsiniz.
Çayköy Villa Kiralama Seçenekleri
1. Aile Villaları
Aileler için ideal olan bu villalar, geniş yaşam alanları ve çocuklar için güvenli oyun alanları sunar. Ayrıca, çocuk havuzları ve oyun odaları gibi özel imkanlar da mevcuttur.
2. Balayı Villaları
Yeni evli çiftler için romantik bir kaçamak sunan balayı villaları, özel jakuziler, romantik dekorasyonlar ve muhteşem manzaralarla doludur.
3. Lüks Villalar
Lüks ve konforu bir arada sunan bu villalar, özel hizmetler ve üst düzey donanımlar ile tatilinizi unutulmaz kılar. Özel aşçılar, spa hizmetleri ve daha fazlası ile lüksün tadını çıkarın.
Çayköy'de Yapılacak Aktiviteler
1. Doğa Yürüyüşleri ve Trekking Çayköy'ün çevresindeki doğa yürüyüşü parkurlarında, muhteşem manzaralar eşliğinde yürüyüş yapabilirsiniz. Bu parkurlar, her seviyeden yürüyüşçü için uygundur.
2. Kültürel Turlar Çayköy ve çevresindeki tarihi ve kültürel yerleri keşfetmek, yerel yaşam hakkında bilgi sahibi olmak için harika bir fırsat sunar. Yerel pazarlarda alışveriş yapabilir, geleneksel el sanatlarını inceleyebilirsiniz.
3. Su Sporları ve Yüzme Villanızın özel havuzunda yüzmenin yanı sıra, yakınlardaki göletlerde ve nehirlerde su sporları yapabilirsiniz. Kano, kürek ve balıkçılık gibi aktivitelerle eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.
Çayköy Villa Kiralama İpuçları
1. Erken Rezervasyon Yapın Yoğun sezonlarda villa bulmak zor olabilir. Bu nedenle tatilinizi planlarken erken rezervasyon yapmanızı öneririz.
2. İhtiyaçlarınıza Uygun Villa Seçin Aileyle mi yoksa romantik bir kaçamak için mi tatil yapıyorsunuz? İhtiyaçlarınıza uygun bir villa seçerek tatilinizi daha keyifli hale getirin.
3. Yerel Rehberlerden Faydalanın Çayköy'ü en iyi şekilde keşfetmek için yerel rehberlerden yardım alabilirsiniz. Bu sayede gizli kalmış güzellikleri ve yerel kültürü daha yakından tanıyabilirsiniz.
Sonuç
Çayköy villa kiralama, doğanın kalbinde, lüks ve konforlu bir tatil sunar. Mahremiyet ve özgürlüğün tadını çıkarırken, eşsiz doğa manzaraları ve yerel kültürle iç içe bir deneyim yaşarsınız. Bu özel tatil fırsatını kaçırmamak için planlarınızı yapın ve unutulmaz anılar biriktirin.
Sonuç Paragrafı
Çayköy'de villa kiralamak, hem ruhunuzu hem de bedeninizi dinlendirmek için mükemmel bir seçenektir. Doğayla iç içe, lüks ve konforun tadını çıkarırken, sevdiklerinizle unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Şimdi rezervasyon yaparak, bu eşsiz deneyimi yaşayın!
Sıkça Sorulan Sorular
1. Çayköy villa kiralama fiyatları nasıl? Fiyatlar, villa tipine, sunduğu olanaklara ve sezonuna göre değişiklik gösterir. Genellikle 1000 TL ile 5000 TL arasında günlük kiralama ücretleri bulunmaktadır.
2. Villalarda hangi olanaklar mevcut? Çoğu villada özel havuz, tam donanımlı mutfak, geniş yaşam alanları, ücretsiz Wi-Fi ve klima gibi olanaklar mevcuttur. Ayrıca, bazı lüks villalarda özel aşçı ve spa hizmetleri de sunulmaktadır.
3. Çayköy'e nasıl ulaşabilirim? Çayköy, Türkiye'nin birçok büyük şehrinden kolayca ulaşılabilir. En yakın havaalanı ve otobüs terminalinden özel araç veya transfer hizmetleriyle ulaşım sağlayabilirsiniz.
4. Çayköy'de yapılacak aktiviteler nelerdir? Doğa yürüyüşleri, su sporları, kültürel turlar ve yerel pazarlarda alışveriş gibi birçok aktivite yapabilirsiniz. Ayrıca, villanızda dinlenip özel havuzunuzda yüzmenin keyfini çıkarabilirsiniz.
5. Çayköy villa kiralama için en uygun zaman ne zamandır? Çayköy, her mevsim ziyaret edilebilir. Ancak, ilkbahar ve yaz ayları doğanın en güzel olduğu zamanlardır ve bu dönemde villa kiralama talebi daha yüksek olabilir. Bu nedenle erken rezervasyon yapmanız önerilir.
Çayköy villa kiralama konusunda sunduğumuz bu rehber ile tatilinizi planlamaya başlayın ve doğanın içinde, konforlu bir tatilin keyfini çıkarın!
44 notes · View notes
goceciblog · 2 years
Text
Dolu dolu lezzetin en saf hali Torozlar’da Ramazan pidesi
Dolu dolu lezzetin en saf hali Torozlar’da Ramazan pidesi
Dolu dolu lezzetin en saf hali Torozlar’da Ramazan pidesi ·         Edirne’de Balta Otelin yanında Tarihi Elekçiler sokakta uzun yıllardır hizmet veren Torozlar Unlu Mamulleri ve Ekmek Fırını , Ramazan ayında yaşatılan pide geleneğini 300 derece sıcağa aldırmadan sürdürüyor. Baba Ethem Torozlar çocukları İbrahim ile Fatih ve fırın kürek ustası Mehmet Fasça ile Dilek Balkan’ın sabırla hazırladığı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
rowingturkey · 3 years
Text
Hem milli takım antrenörü hem de milli sporcu kumar masasında!
Hem milli takım antrenörü hem de milli sporcu kumar masasında!
Türkiye Kürek Federasyonu Teknik Kurul Üyesi ve Milli Takım antrenörlerinden Ümmet Subaşı’na ait olduğu iddia edilen görüntüler şok etti. Haberin Detayları için tıklayınız. Kaynak: Yeniçağ Gazetesi
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
muratmesutfan · 2 years
Photo
Tumblr media
Bekleme beni. Ben öyle yapıyorum. Beklemiyorum kendimi. Beklemiyorum iyi günleri. Aşk coşkusu ile taşmış sevileri. Dolu dolu güldürsün diye günleri.
Bekleme beni. Yıpranmış bir bedenin içinde, Yorgun, kederli bir ruhum. Kalmadı kendime dair bir umudum. Çıkmaz sokaklarda son buldu sana gelen yollarım.
Bekleme beni. Say ki kısa metrajlı bir film izledin. Vedalaşmak için sevdin. Severken daha da güzeldin... Sevdin ve öğrendin. Sevdin ve gittin.
Bekleme beni. Son yaşama tarihi geçmiş de. Sevmeyi becerememiş de. İstersen korkak, kaçak de. İstersen bir kürek de sen istifle. Beklemeden göçtü gitti de. Sevemeden ölümü seçti bile bile...
Bekleme beni. Bekleme beni...
Murat Mesut
12 notes · View notes
hevalenroje · 4 years
Text
Tumblr media
#
UZUN YAZI AMA MUTLAKA OKUYUN:
3 Agustoz'a 4 kala:
Şengal'de 12'lerin zafer serüveni
Bir 12’ler olayı da Şengal’de yaşandı. 12 Kürt gerillası Şengal'de olası bir katliamı önlemeleri, halkı örgütleyip buna karşı bilinçlendirmeleri için gönderilir. Derveşe Avdi’den sonra Şengal’in yeni 12’leri olan bu 12 gerilladan biri hâlâ Şengal'de.
ŞENGAL
Tarihi yaratan insanlardır. Tarihte oynadıkları olumlu yada olumlu rolleriyle insanlar tarihe geçer. Tarih kendisini yaratanlara hakkını verdi her zaman. İnsanlık tarihinin kritik dönemlerinde ortaya çıkanlar ise tarihe hep insanlığın onurunu koruyanlar olarak geçtiler. Bir de insanlık adına buluş yapanlar, ayrıca hakikatin, gerçeğin, doğrunun, özgürlüğün felsefesini oluşturanlar her zaman tarihteki yerlerini aldılar. Zalimler ise hep lanetli olarak tarihe geçti.
İsa 12 Havarisi ile yola çıktı. Kerbela'nın 12 imamı hâlâ bir abide gibi durur. Derveşe Avdi kardeşi, amcasının oğluyla birlikte 12 kişi ile Kürt kahramanlığı ve destanına imza attı. Rojava Devrimi sırasında da Halep’ten yola çıkıp barbarların Kobanê saldırısında büyük bir kahramanlıkla direnen Halepli 12 yiğit genç var. Yine Kobanê’nin Serzori köyünde son kurşunlarına kadar çatışıp, kurtulma imkanları olmasına rağmen yerlerini bırakmayıp şehit düşen Serzori okulundaki direniş 12’lerle gösterilen bir kahramanlık öyküsüdür. Bir 12’ler olayı da Şengal’de yaşandı. 12 Kürt gerillası Şengal'de olası bir katliamı önlemeleri, halkı örgütleyip buna karşı bilinçlendirmeleri için gönderilir. Kimi Şengal'de, kimi daha sonra geçtiği Kuzey Kürdistan’da şehit düştü. Derveşe Avdi’den sonra Şengal’in yeni 12’leri olan bu 12 gerilladan biri hâlâ Şengal'de.
Şengal’e gitmek için yola çıktıkları günden şu ana kadar yaşadıklarını anlattı... Zaman zaman duygulandı, zaman zaman fark ettirmek istemese de gözlerinden yaş döküldü. Zaman zaman ise gözleri parladı. Çünkü yaptıkları az değildi. Bir halkı büyük bir katliamdan korumuşlardı. Çünkü 12 kişi ile gittikleri yerde şimdi bir ordu var.
Serxwebun adlı gerilla, deyim yerindeyse çağdaş 12’leri ve hareketleri PKK’nin kurtarıcı, koruyucu, özgürleştirici rolünü de anlattı:
YOLCULUK BAŞLIYOR
"24 Haziran’da arkadaşlar bizi çağırdı. Önce Metina'ya geldik. Biraz dinlendik, sonra birkaç saat daha yürüdükten sonra Gare'ye geldik. Arkadaşlar bize toplantı yaptı. Gelişebilecek yeni bir Êzidî Fermanının önünün alınması üzerine arkadaşlar konuştu. Reber Apo’nun talimatı çerçevesinde arkadaşlar nasıl bir görevle karşı karşıya kaldığımızı, Önderliğin önümüze nasıl bir görev koyduğunu, bu göreve bizi uygun gördüklerini söylediler. Bu görev Şengal'e geliş göreviydi. Arkadaşlar görevimizin önemi üzerine dört gün üst üste toplantı yaptı.
28 Haziran’da Şengal’e geçmek için yola çıktık. Dağlık bir alanda bir gün kaldık. Orada bir gün kaldıktan sonra Rojava sınırları içine geçtik. Rojava sınırları içinde de dört gün kaldık. Burada da arkadaşlar dört gün süren toplantılar yaptı. Bu toplantılar daha çok Êzidî halkımızın öz savunma güçlerini nasıl örgütleyeceğimiz üzerineydi. Kendi savunmalarının bilincinde olma, savunmanın önemi, bunu onlara nasıl kavratacağımız üzerineydi bu toplantılar. Onlar için nasıl bir ordu yaratacağımızı, kendi ayakları üstünde nasıl durabileceklerini, bunun için gelen insanları nasıl eğiteceğimiz, nasıl eğitmemiz üzerine tartışmalar yürütüldü bizimle. Sınır boyundaki alanları kullanıyorduk. Önce gelip Cezaa taraflarında kaldık bir süre.
Cemal arkadaş bizimle toplantı yaptığında, 'Dervişe Avdi’nin 12’leri gibi olacaksınız. Onun yanında yer alan kardeşi Sadun, kardeşi, amcasının oğlu ve diğer arkadaşları gibi olacaksınız. Gideceğiniz alan ve o alandaki eski destanımızın anlamı budur' demişti.
Cezaa taraflarında sınır boyunda yerleştikten sonra ikili üçlü birimler şeklinde kendimizi örgütledik. Daha sonra birimlerimizi Şengal'e geçirdik. Biz üç kişilik bir grupta Cezaa taraflarında kaldık. Şengal'e geçen arkadaşların görevi içeride gençleri örgütleyip eğitmek için bize göndermekti. Arkadaşlar geçtikten sonra KDP arkadaşlarımızın geçtiğini duydu. Bu arkadaşların peşine düştü. Arkadaşlarımız bunun farkına vardılar. Tedbirlerini aldılar. Ama yine de biraz rahat hareket ettiler. Onun için Heval Xebat Derik, Harun Jirki ve Komalen Civan’dan Zerdeşt arkadaş ile Şengalli bir milis olan Bahriye Qaso Xanasor’da KDP tarafından yakalandılar. Bu yakalanma Fermandan 20 gün önce oldu. Bu arkadaşlar yakalanmadan önce diğer iki grup bize birkaç grup şeklinde gençleri gönderdi. Bu gençler geldiği gibi onlar için oluşturduğumuz programa göre onları eğitmeye başladık. Gelen gençler yaklaşık bir bölük kadardı. Kısa süreli bir eğitimden sonra onları Şengal’e geçirdik. Kıyafetlerinden silah, Raxtına, mermilerinden RPG 7 ve BKC silahlarına kadar onları donatıp göndermiştik. Bu bölüğün eğitimini tamamladıktan sonra Cezaa taraflarından ayrıldık. Çünkü DAİŞ bulunduğumuz alana sürekli saldırılarda bulunuyordu. Bir gece şiddetli saldırılarda bulundu. Çatışmalar sabaha kadar sürdü. Bir arkadaşımız bile yaralanmadan oradan çıktık. Bu kez Rabia tarafına geçtik. Kısa sürede yeni katılan ve bize gönderilen yaklaşık bir taburluk genç bize ulaştırıldı. Bu gençlerin eğitiminin sürdüğü günlerde Ferman başladı. Yani DAİŞ Şengal ve köylerine saldırdı. O sırada bu gençleri dört grup şeklinde düzenledik. Akşam toplantı yaptık, sabaha karşı her birimiz bir grubu alarak Şengal'e doğru yola çıktık.
Sinüne’ye ulaştık. Sinüne”ye ulaştığımız gün DAİŞ saldırdı. Sinüne’nin çıkışından sonra gelen Heriko, Bazuka köyleri gruplarımızın elindeydi. KDP, YNK peşmergeleri ile Irak ordu güçleri de Sinüne’nin içinde vardı. Biz daha çok dağa doğru olan köylerde ve Şengal dağına giden yolun üzerindeki yerleri almıştık.
Peşmerge güçleri ile Irak ordu güçlerine, 'yerinizi bırakmayacaksınız değil mi' diye sorduk. 'Hayır, bırakmayacağız' dediler. Tabii o sırada YPG ve YPJ güçleri de gelip yetişmişlerdi. DAİŞ saldırıp silahlar çalışmaya başlayınca peşmergeler ile Irak ordu güçleri tuttukları yerleri bıraktılar. Böyle olunca çıkıştaki düğün salonu da DAİŞ’in eline geçti. Bizim daha önce eğittiğimiz gençler ile YPG ve YPJ güçleri birlikte o düğün salonuna saldırdı, salonu DAİŞ’in elinden aldı. Yarım gün kadar çatıştık. Cephanemiz kalmadığı için geri çekildik. Bu arada Sinüne’deki halkın da dağa çekilmesini sağlamıştık. Biz de dağa doğru geri çekildik.
Bazı gruplarımız Solaxa, Çıl Mera, Derase, Kızılkent köyleri ile Amud denilen bölgeye yerleşmişlerdi. Ayrıca Bare ve Şılo Vadisi Cevriye, Şeyh Mend taraflarına kadar ulaşan gruplarımız da olmuştu. Geliye Kerse, Hirıko ve Şerfeddin’e kadar giden gruplarımız da olmuştu.
O kadar sayımız da zaten yoktu. Bu dediğim yerlerde ya ikişer yada üçer arkadaş vardı. En fazla olan yerde arkadaş sayısı dördü geçmiyordu. Arkadaşlarımızın yanında Êzidî halkından sivil insanlar da vardı. Arkadaşlarımız yol gösterip, yapmaları gerekeni söyleyince direnmek için arkadaşlarımızın yanında kalarak direnişi seçen çok sayıda insan oldu.
'HALK DAĞA SIĞINMIŞTI, ONLARI KURTARMALIYDIK'
Bu direnişimizin temel nedeni DAİŞ’in dağa ulaşmasını engellemekti. Çünkü halk dağa sığınmıştı. Dağa ulaşması durumunda büyük bir katliam yaşanacaktı. Şengal Dağı insan direnirse onunla birlikte direnen bir yapıya sahip. Bazı yerler var, iki kişi bile oralara mevzilenip tutsa istediğin kadar ağır silahlara da sahip olsun hiç kimse orayı geçemezdi. Biz de ona göre mevzilenip o kritik noktaları tutmuştuk.
Dağda az da olsa su vardı. Su dışında meyve vardı. Hayvan vardı. Bunun dışında başka bir şey yoktu. O yüzden emzikli kadınların besinsizlikten dolayı sütleri kesilmişti. Su ve anne sütünün azlığından ölen kundaktaki çocuklar, yaşlı nineler ve dedeler oldu. Her geçen gün bir iki çocuk yada yaşlı ölüyordu. Çok çok acılı şeyler yaşandı. Yürek yakan ölümler oldu. Ama çok fazla bir şey yapılamıyordu. Çünkü çeteler her tarafı tutmuşlardı.
Dağa sığınan halkı kurtarmak gerekiyordu. Çünkü DAİŞ saldırıyordu. Amacı dağlık alana ulaşmaktı. Tüm Şengal’i ele geçirmekti. Dağı ele geçirseydi dağa çıkmayı başaran yüzbinlerce insanı katledebilirdi. Ayrıca Erzak ve su sorunu had safhadaydı. Onun için ilk günden YPG ve YPJ güçleri Rojava’ya açılan bir koridor tuttular. Onların açtığı bu koridordan her gece onlarca insan geçiyordu. DAİŞ durmadan o koridora saldırıyordu. Bunun için HPG’nin savunmaya katılması için çağrı yapıldı. HPG kısa sürede çağrıya yanıt vererek güç gönderdi. Arkadaşlar geldiğinde sayımız çoğaldı. HPG geldikten sonra YPG, YPJ ile HPG ve YJA Star güçleri hem koridoru tutmaya başladılar, hem dağı savunmak, hem de koridoru tutmak için mevzilendiler. 5 ile 6 Ağustos'ta koridor açmaya başladı arkadaşlar 7 ile 8 Ağustos'ta artık koridor açılmıştı. Ancak hâlâ fazla bir güvenliği yoktu. Önce güvenliğini almamız gerekiyordu. Bunun için adım adım gidiyorduk. 50 ile 100 metrede bir topraktan, torbalardan mevzi yapıp içine bir birim arkadaş bırakıyorduk. Bütün bu mevzileri kazma kürek ile yaptık. Çünkü onun dışında elimizde teknik diye bir şey yoktu. Etten ve kemikten bir duvar ördük gibi. DAİŞ ile aramızdaki mesafe de o kadar uzak değildi. Bazı yerlerde 100, bazı yerlerde 200, bazı yerlerde 300, en uzak mesafe 500 metreydi. Rojava’ya kadar böyle güvenliğini aldıktan sonra grup grup halkı geçirmeye başladık. Koridoru bu şekilde açtıktan sonra gündüzleri halkı grup grup geçirmeye başladık. Gündüz halkı geçiriyorduk. Geceleri ise DAİŞ çetelerine yönelik saldırılar geliştirerek alanımızı genişletiyorduk.
Koridoru açıp halkı geçirmeye başladıktan sonra dağda kalan halkın bu sefer başta ekmek olmak üzere temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyordu. Cezire kantonu bu konuda elinden geleni yaptı. İlk önce bize un gönderdi. Gelen unu dağa geçirdik. Halk günler sonra ekmek yüzünü gördü.
Şengal’in yaşadığının uluslararası bir plan olduğunu sonradan anladık. Şimdi sonradan hedefin sadece Şengal olmadığı, Şengal ile birlikte Rojava Devrimi olduğunu anladık. Çünkü Şengal’e saldırı başladığında eş zamanlı olarak Qamışlo ve Serekaniye'de saldırılar oldu. Yine birkaç gün geçmeden Tel Koçer’e saldırılar oldu. Orada altı YPG savaşçısı şehit düştü. Aynı zamanda Rabia’ya saldırılar oldu. Tel Koçer’e yönelik saldırıdan bir gün sonra Rabia’da 28 arkadaş şehit düştü. Çünkü o zaman Rabia da YPG’nin elindeydi ve onlar tarafından savunuluyordu. Yani Şengal’den başlanıp Tel Koçer, Derik, Girke Lege ve oradan da Çıl Axa, Tirbesipiye, Qamışlo’ya kadar uzanan bir plan vardı. Çünkü amacın, buradan başlanarak Rojava Devrimi'ni tam bir kuşatmaya alıp yok etmek olduğunu sonradan fark ettik. Yaşanan ihanetler de bu planın bir parçasıydı. Bu uluslararası güçlerin planıydı tabii. Onun için sürekli koridora saldırılar oluyordu.
CANLARI PAHASINA KORİDORU AÇIK TUTTULAR
Cezaa tarafındaki koridora da sürekli saldırılar oluyordu. O koridorda toplam 63 arkadaşımız şehit düştü. Ama ona rağmen koridoru hep savunduk ve açık tuttuk. Çünkü o koridor daha sonra başkaları tarafından adlandırıldığı gibi bir insanlık koridoruydu. Êzidîlerin hayatta kalma koridoruydu. Êzidîleri katliamdan, fermandan kurtarma koridoruydu. Koridorda halkın tamamını geçirene kadar yaklaşık 100 arkadaşımız şehit düştü. Onun dışında diğer taraflardaki direnişlerde yaklaşık 100 arkadaşımız daha şehit düştü. Yani toplam 250 ile 300 arkadaşımız şehit düştü. Arkadaşlarımız şehit düştü. Ama insanlık tarihine geçen bir şey başardık. Êzidî halkımızı ferman ve katliamdan kurtardık. Bundan büyük bir gurur duyuyoruz. Keşke arkadaşlarımız şehit düşmeseydi. Ama bedel ödemeden de katliamın önüne geçemezdik. Mesela şehit düşen arkadaşlardan Şoreş Xınıs arkadaş vardı. Büyük bir komutan ve kahramandı. Şoreş arkadaş önce Cezza cephesinde kalıyordu. Aynı zamanda insani koridorun korunup savunulması, açık kalmasının komutanlığını da yapıyordu. Hep şunu söylerdi; ‘Önderliğin talimatıdır. Biz bu halkı ne pahasına olursa olsun kurtarıp korumalıyız. Ya bu halkı katliamdan koruyup Önderliğe, tarihe layık olacağız yada lanetleneceğiz. Bedeli ne olursa olsun, Önderliğe ve halka, tarihe layık olmaya çalışacağız. Tek tek hepimiz de bu uğurda ölebiliriz. Onu zaten göze almışız. Yapamayan arkadaşımız varsa hiç ayıp falan değil. Yapamam diyerek çekip gidebilir. O konuda da arkadaşlarımız rahat olsun. Yapamayan arkadaşımız varsa onun için yol sonuna kadar açıktır.'
Şoreş arkadaş bununla Önderliğe bağlılık, tarih, halka bağlılık ve insanlık görevlerinin yerine getirilmesine vurgu yapıyordu. Tabii bunu inanmış olan insanlar yapabilirdi.
Bir de Cemşid arkadaş vardı. Hevala Şehit Sivran vardı. Sonradan geldi ve koridoru korurken Diguri tarafında şehit düştü. Koridor Diguri’den başlayıp Şerfedin'den geçerek Geliye Kers'e kadar uzanıyordu.
Dünya halkları ve güçleri bir şaşkınlık yaşadılar. PKK nasıl bir günde kendini oraya ulaştırdı diye herkes tartışmaya başladı. Oraya ulaştıktan sonra Önderliğin söylediklerini yerine getirmeye çalışarak ona layık olduğumuzu göstermek istedik. Ne kadar yerine getirdik, bilmiyorum. Ama Êzidî halkını büyük bir katliamdan kurtarmak için arkadaşlarımız canlarını feda ettiler.
12'LER...
12 kişi geldik. 12 kişiden biri olan Canpolat arkadaş vardı. O Geliye Şilo’da şehit düştü. Kobanêli bir arkadaştı. Bazı arkadaşlar buradan dağa geri döndü. Oradan da Bakur’a geçtiler. Bazıları öz yönetim direnişlerinde yer aldı. O 12 kişiden şu an Şengal’de kalan tek ben varım.
Bir doçka hikayesi var. Aslında tarihi bir gerçekliktir. Çünkü o doçka olmasaydı Êzidî halkımız büyük bir katliamdan geçerdi. Dağdan Şengal’e inerken en baştaki viraj var, hikaye orada geçiyor. Peşmergeler talimatla geri çekilirken onu bıraktılar. Çünkü yanlarında götüremediler. İki köylü o doçkayı bulup o viraja getirdiler. Ama çalışmaz durumdaydı. Bizimle birlikte gelen arkadaşlardan üçü onu önce tamir ettiler. Ardından Çıl Mıra’dan Şengal'e inerken en üstteki viraja kurdular. Şengal'den bir sel gibi yola düşmüş halkı korumak için başına geçtiler. Yol boyu halk bir zincir gibi dizilmişti. DAİŞ yola düşen halkı vurmak için hamleler yaparken arkadaşlar onları vurup geri püskürtüyordu. Halkı o şekilde çekebildik. Daha sonra peşmergeler geri Şengal'e dönünce Kasım Dırbo adındaki peşmerge doçka üzerine sorun çıkarmak istedi. Şehit Dılgeş arkadaş vardı, onlarla çatışır hale geldi. Arkadaşlar yeni bir Kürt savaşı çıkmasın diye doçkayı onlara bıraktı. Ancak bu doçka Şengal şehir merkezi özgürleştirilene kadar arkadaşların elindeydi. Şehri özgürleştirmek için hamle başlattığımızda sayımızın azlığından dolayı aşağıya inince onlara bıraktık. Bu tarihiye böyle geçmeli çünkü gerçek budur. İşte sanki kendileri kullanmış, halkı korumuş, katliamdan kurtarmış gibi bir yanlış tarihin yazılmasına izin vermeyiz. Çünkü bunu tüm dünya biliyor.
12 kişi olarak geldik buraya. Ama şimdi Şengal’in YBŞ ve YJŞ adında bir ordusu var. Aslında bazen rüya ve hayal gibi geliyor bana. Ama bir gerçektir. Tabii durum direnişle ortaya çıktı. Hareketimizin direniş kültürünü yaratmasının bir sonucudur. İnançla ilgili bir gerçekliktir. Fermandan önce Şengal’de bir ordu kurulacak denilseydi birçok insan gülerdi buna. Çok hayali bir şeyden söz ediliyor, derdi insanlar. Ama fermana karşı koruma, onuru kurtarma temelinde gösterilen direniş insanlarda bunun mümkün olduğu düşüncesini açığa çıkardı. YBŞ bu inancın sonucunda oluştu. Kişi ve geldiğimiz grup olarak baştan beri buna inancımız vardı. Çünkü az çok hareketimizin ortaya çıkış koşulları ve ardından Kürdistan'da yarattığı sonuçları biliyorduk. Bundan dolayı bunun da mümkün olduğuna inanıyorduk. Kısmen de olsa başarılmıştır. Çünkü artık Şengal’i savunan kendi öz çocuklarından oluşan bir gücü var.
Şengal'de devrim içinde devrim oldu. Şimdi YJŞ diye bir ordu gücü var, Şengal’in. Ama fermandan önce çarşıya gittiğinizde çarşıda bir kadın göremezdiniz. Toplumsal kuralları bu kadar katı bir yerdi. Buna anlam da veriyoruz. Çünkü bu kurallarıyla şimdiye kadar kendisini koruyabilmiştir. Katı da olsa bu kuralları olmasaydı belki de bu gün Êzidîlik adına hiçbir şey kalmamış olurdu.
Gösterilen direniş Êzidî kızları ve gençlerinin akın akın direniş saflarına akmasına neden oldu. Bu gençlerden, bu yiğitlerden YBŞ ve YJŞ oluştu. Kendi başına artık Şengal'i koruyacak, savunacak bir güçtür, YBŞ.
YBŞ kuruldu. Temeli fermanın başında atılmıştı. Ama giderek güçlenip büyüdü. Büyüdükçe Şengal’in DAİŞ çetelerinin elinde olmasını kendisine yediremedi. O yüzden 2015 yılında Şengal merkeze dönük HPG gerillalarıyla birlikte bir hamle yaptı. Bu hamle ile Siti Zeynep ve Ayn Nasır mahallelerini DAİŞ çetelerinden aldı. 11 ay aralıksız bir şekilde orada DAİŞ çetelerinin her türlü saldırılarına rağmen direniş gösterdi. Bu direniş büyük bir irade istiyordu. Bu direniş ferdi silahlarla gösteriliyordu. Kar, kış, yağmur, çamur, soğuk, sıcak demeden 11 ay yer yer DAİŞ ile mesafe 100 metre olan bir yerde mevzilerde kalıp direnmek öyle kolay değildi. YBŞ bu direnişi gösterdi. Bu direnişi ile YBŞ resmileşti.
YBŞ gösterdiği direnişle kendisini uluslararası alanda kabul ettirdi. Şengal'in meşru gücü haline geldi.
PKK girdiği yeri kanı dökerek aldı. Orada direniş kültürü yarattı. Şengal’de en fazla saldırıların olduğu yerlerden biri Geliye Şilo idi. Orada tam 36 arkadaşımız şehit düştü. Şengal HPG dar yönetiminden, saha yürütmesinden Doğulu bir arkadaşımız olan Dılgeş arkadaş orada şehit düştü. Şehit düştüğü yere arkadaşlar adını verdi. Yine orada mayın ile şehit düşen Newrez arkadaş vardı. Arkadaşlar bir tepeye de onun adını verdi. Şehit Ferhat, Şehin Mani arkadaşlar da orada şehit düştüler, isimleri tepelere verildi. Şehit Agit, Şehit Sipan, Şehit Agir arkadaşlar da orada şehit düştüler ve arkadaşlar onların isimlerini de tepelere verdiler. Yine Şehit Viyan Tepesi var. O Geli’de kan döküldü. Arkadaşlarımız direnerek kanlarını döktüler. O yüzden o Geli yani vadinin adı artık Şehitler Vadisi'dir.
DİRENİŞ İÇİNDEN ÊZİDÎ KOMUTANLAR ÇIKTI
Bir de bu direniş içinde çok sayıda Êzidî komutan çıktı. Bunlardan biri Xeyri arkadaştır. Bir Êzidî yurtseveriydi. Ferman başladığında topraklarını terk etmedi. Yanında bir grup arkadaşı vardı. Hepsi silahlıydılar. Peşmerge de değildi. Grubu ile birlikte YBŞ’ye katıldı. Sikiniye taraflarında büyük direniş gösterdi. Zaten halk arasında Sikiniye aslanı olarak anılıyor. Orada şehit düştü. Yine çıkan komutanlardan biri de Berxwedan arkadaştı. Ailesinin büyük bir çoğunluğu DAİŞ tarafından kaçırılmıştı. Ailesinden sadece bir kardeşi ve annesi kurtulmuştu. Arada bir onu arıyorlardı. Savaş nerede ise ben oradayım, diyordu. Şengal’in geleceği sayılan bir arkadaştı. Arkadaşlar korumak istiyordu ama ne yazık ki şehit düştü. Bu arkadaş ve komutanlardan biri de Solaxa’da şehit düşen Serdar arkadaştır. Bir diğer komutan Azad arkadaştır. Azad arkadaş YBŞ sözcülüğü için hazırlanmıştı. Kararı da alınmıştı. Arkadaşlar görevini devretmek için çağırdılar. Savaş cephesini bırakıp gelmedi. Bir diğer Êzidî komutan da Mansur arkadaştı. Mansur arkadaş Şengal şehir merkezinin özgürlüğünü gördükten sonra şehit düştü.
İlk süreçlerde DAİŞ, Çıl Mera ile Amud’a göz dikmişti. 'Buraları alırsak sarı mekaplıların direnişi kalmaz' diye hesaplıyordu. Saldırılarını o temelde geliştiriyordu. Birçok yere saldırdı. Derase, Gabara, Geliye Şilo, Solaxa, Şerfedin taraflarına saldırdı. Sayısız saldırı geliştirdi."
SEYİD EVREN
3 notes · View notes
izimbozada · 5 years
Photo
Tumblr media
Bir veranda, bir sürü bungalov ev, sürüsüyle cırcır sesi, 🐔 üürüüüsü eksik olmayan harika bir ortam, daha ne olsun🌿🍃 Burası sahibi Bülent Bey’in yarattığı mini bir vaha! Bizim de Küçük Oteller Sitemizde ve kitabımızda 📚 2007’den beri var 👉🏻 @kibalahotel 🚗 Sen de buraya beraber gitmek istediğin kişiyi etiketle ve #berabergidelim demeyi de ihmal etme✌🏻☺️ Kibala Hotel’in Bungalovları, en küçüğü 30 m2, birbirine uzak konumlandırılan, özel dekore edilmiş evlerden oluşuyor. Bahçesinde yetişen meyvelerden kendilerinin yaptığı 10’dan fazla reçelle sunulan kahvaltı, tam bir lezzet şöleni. Geniş ve seçkin bir şarap kavına sahip Kibala’da; yıllanmış şaraplara Türk folk, etnik, klasik, jazz ve blues müzikleri eşlik ediyor. Zaman zaman sinema gösterimlerinin yanı sıra, bot turları, Likya yollarında yürüyüşler ve sunulan bisikletlerle çevre gezileri yapmak da mümkün👍🏻 🍃 Çocuklu aileye uygun, 🐶 Evcil hayvan dostu. Ayrıca bir adet engelli evi de mevcut. 🏡 Detaylar blogda www.kucukoteller.com.tr/kibala-otel 🍂 Fiyatlar 2 kişi 330 TL, kahvaltı dahil. @yapikrediadios sahiplerine %10 indirim var. #adioslageziyos 📞 0532-6161263 🎒Kalabalık büyükşehirlerin gürültüsünden sıkılıp kaçtıysanız, sakin bir tatil istiyorum diyorsanız Çıralı'yı seçerek doğru bir tercih yaparsınız. Doğayla baş başa bir tatil için denizin kucağına koşun. İster kumsalda saatlerce hamağınıza uzanıp güneşi içinizde hissederek kitabını okuyun ister civardaki koylarda Akdeniz'in ılık sularına kavuşun. Çıralı'da farklı rotalarda birçok tekne turları düzenleniyor. ✏️Önereceğimiz ilk alternatif: Cennet Koyu-Porto Ceneviz-Sazak-Çoban Limanı turu. İkinci alternatif ise: Üç Adalar-Phaselis-Kleopatra turu. Bunların yanında eski Simena olarak bilinen Kaleköy Yarımadası turu da seçenekleriniz arasında. Çıralı Plajı'ndan kano kiralayıp Ceneviz Koyu'na doğru kürek çekin, değişik koyları kendiniz keşfedip oralarda denize girmek hoşunuza gidecek. 📚Türkiye'nin ilk uzun mesafeli yürüyüş rotası olan Eski Likya Yolu'nda bisikletinizle veya yürüyerek tarihi bir gezinti yapabilirsiniz. #kucukotelleradios #çıralı #kucukotellerkibalaotel #cirali #butikoteller #kucukoteller (Kibala Hotel) https://www.instagram.com/p/ByvZZvGgE2h/?igshid=17ra2b5m7c09f
1 note · View note