Tumgik
#Alana Engel
emektarbircadillac · 11 months
Text
Evlenince "sen" ve "ben"in "biz" olması gerektiğini anlamayan insan evliliğe hazır değildir. Peki "biz" olmak ne demek?
Bekâr hayatımızda aldığımız sorumluluklar olsa bile evliliğin yüklediği sorumluluklar çok başkadır. Bu saha içerisinde hem bireysel alana saygı duyulmalı hem de beraber olmayı becerebilmelidir insan. Bunun önünde benim gözlemlediğim en büyük engel ise saygının ne olduğunu bilmeyen insanlar¹ (ki sayıları bilenlerden oldukça fazla) sebebiyle iki cinsiyetin fıtratlarına ait törpülemeleri gereken özellikleri beslemeleri ve birbirinin fıtratına ait özellikleri yermeleri. Bu kısmı biraz daha açmak gerekirse; erkeğin fıtratı korumacıdır, iktidar kurmak ister. Bunlar törpülenip şekle sokulması gereken özelliklerdir fakat günümüzde erkeklerin çoğu bu özellikleri üstünlük kurma amacıyla besliyor ve sonucu kadına karşı tahakküm ve kısıtlayıcılık oluyor. Öte yandan kadının fıtratı güzelliği ve kibarlığı temel alır. Kadında ise feminizm ve kapitalizm gibi akımların bu özellikleri kullanarak aykırılığa itmesi mevzu bahistir². Bunun sonucunda erkeğe aşırı karşı gelme ve gururunu kırma gözlemleniyor. Erkekler kadınların fıtratını aşağılıyor, kadınlar erkeklerin fıtratını hiçe sayıyor. Bunlar ise yekünde sallantılı ve kavgalı, huzursuz evlilikler doğuruyor.
Evlilik dört ayaklı bir masaya benzer; saygı, muhabbet, anlayış ve fedakârlık. Bunlarda da denge önemlidir. Herhangi bir ayağı bir taraf diğer taraftan fazla sağlam tutmaya çalışırsa tahammülsüzlük meydana gelir. Hâlbuki okurken bile son iki ayağı insan zihni kadına ithaf ediyor³. İlk iki ayak ise sallantıda. Eşine karşı bunları (dört ayağı da) sunan erkeğe "kılıbık" damgası vuruluyor ve bu erkeğin gururuna dokunduğu için gücünü gösterme gereksinimi duyuyor. Hâlbuki bir erkeğin gücü eşine korku değil, güvendelik hissiyatı vermeli. Zira kadınlar emanettir⁴ ve insan emanete kendine ait olanlardan daha fazla önem verir. Öte yandan yukarıda zikredilen akımlar, eşine karşı anlayışlı olan ve alttan alan kadınlara "köle" damgasını vuruyor. Bu da kadının gururuna dokunuyor ve başkaldırı ihtiyacı hissediyor. Hâlbuki evlilikte bu tarz durumlar hâlâ işe "sen" ve "ben" gözüyle bakıldığının göstergesidir. Evliliğe "biz" olarak bakan erkek, eşine gösterdiği ihtimamı kendine gösterdiği ihtimam sayar. Keza bunu becerebilen kadın da eşine gösterdiği güler yüzü ve alttan almayı bir başkasının değil, kendisinin hesabına yazar.
Mevzu birbirine "yaratılan" olarak bakabilmek ve "yaradandan ötürü" sevebilmek. Bu sağlandığında yaradanın yarattığı fıtrat, yerilmesi değil, kabullenilmesi⁵ gerekilen bir güzellik olur. Bu da kişinin kendini en öne koymamasını gerektirir. Mutluluk ve huzur çok zor sağlanan durumlar değiller aslında. Sadece bir insanın tek başına yapabileceği şeyler değiller, karşılıklılık iktiza eder.
Allah hepimizi razı olduğu kullarından eylesin, kendi yolunda cesaretlendirecek insanlarla dinimizi tamamlasın, bizi önce kendine sonra eşlerimize layık, huzur bozmayan, İslâm ahlakıyla ahlaklanmış kullar eylesin..
—————————
¹ Altı çizili bir şekilde "insanlar". "Kadınlar/Erkekler" değil, insanlar. ² Aykırılığa itmekten kasıt kadının fıtratına aykırı birtakım zorundalıkların özgürlük kisvesiyle sunulmasıdır. Feminizme dair bir yazı kaleme alınırsa daha detaylı yazılır. ³ Zihinde fabrika ayarı olarak değil, kültürel olarak yer alan kadın tasviri bunun temel sebebi. Bu farka da belki başka yazıda değinilir. ⁴ Buna karşı çıkan ve emanet olmayı "eşya olmak" ile bir tutan zihniyet bahis dışıdır. Kendileri, işleri çıktığında çocuklarını komşuya "emanet ettiklerinde" sadece eşyanın emanet edilmediğini, insanın da emanet edilebileceğini ve bunun ancak güven verene yapılabileceğini anlarlar. Bu cihette erkeğin de güçlü olması ve güven vermesi temeldir. ⁵ ".. ve uygun şekilde törpülenmesi .."
Not: Bu yazı herhangi bir cinsiyete karşı tarafgirlik beslenerek yazılmadı. Böyle olduğunu düşünüyorsanız "insana" bakış açınızı gözden geçirin.
33 notes · View notes
yasamsallik · 27 days
Text
OYSA MUTLULUK İNSANIN BOYU HİZASINDADIR
Önce evlendigimizde hayatin daha iyi olacagina inandiririz kendimizi.
Evlendikten sonra, bir cocugumuz dogduktan hatta ardindan bir tane daha olduktan sonra hayatin
daha iyi olacagina inandiririz kendimizi.Sonra cocuklar yeterince büyük olmadiklari icin kizar,
onlar büyüyünce daha mutlu olacagimiza inaniriz. Bundan sonra, ergenlik donemlerinde cocuklarla
ugrasmamiz gerektigi icin ofkeleniriz. Kendimize, cocuklarimiz bu donemden cikinca
daha mutlu olacagimizi, yeni bir araba alinca, guzel bir tatile cikinca, emekli olunca,
yasantimizin dort dortluk olacagini soyleriz.Gercek ise su andan daha iyi bir zaman olmadigidir.
Eger simdi degil ise ne zaman?…Hayatiniz her zaman mucadelelerle dolu olacaktir.
En iyisi bunu kabul edip her ne olursa olsun mutlu olmaya karar vermektir.
En sevdigim sozlerden biri Alfred D. Souza’ ya aittir.
Der ki; “Uzun zamandan beridir hayatin -gercek hayatin-
baslamak uzere oldugu izlenimine kapilmistim.
Fakat her zaman yolumun uzerinde bir engel,
oncelikle erisilmesi gereken birsey, bitmemis bir is,
hizmet edilecek zaman, odenecek bir borc oldu.
Sonra hayat baslayacakti.
Sonunda anladim ki bu engeller benim hayatimdi.
“Bu gorus acisi, mutluluga giden bir yol olmadigini gosterdi.
Mutluluk yoldur, oyleyse sahip oldugunuz her anin kiymetini bilin ve mutlulugu, vaktinizi harcayacak kadar ozel biriyle paylastiginiz icin, ona daha fazla deger verin. Unutmayin, zaman hic kimse icin beklemez.
Oyleyse; Okulu bitirene kadar, 100 milyar kazanana kadar,
Cocuklariniz olana kadar, Cocuklariniz evden ayrilana kadar,
Ise baslayana kadar, Evlenene kadar, Cuma gecesine kadar,
Pazar sabahina kadar, Yeni bir araba, ya da ev alana kadar,
Borclari odeyene kadar, Ilkbahara kadar, Yaza kadar,
Sonbahara kadar, Kisa kadar,
Maas gunune kadar,
Sarkiniz soylenene kadar, Emekli olana kadar,
Olene kadar…..
MUTLU OLMAK ICIN ICINDE BULUNDUGUNUZ ‘AN’ DAN DAHA IYI BIR ZAMAN OLDUGUNA KARAR VERMEK ICIN
BEKLEMEKTEN VAZGECIN.MUTLULUK BIR VARIS DEGIL, BIR YOLCULUKTUR. “PEK COKLARI MUTLULUGU
INSANDAN DAHA YUKSEKTE ARARLAR, BAZILARI DA DAHA ALCAKTA.
OYSA MUTLULUK INSANIN BOYU HIZASINDADIR.
“Unutmayin “YARIN KIMSEYE VAAD EDILMEMISTIR”
Murathan MUNGAN…
14 notes · View notes
tebdilla · 1 year
Text
Öğretilmiş (öğrenilmiş) çaresizlik alanı tam anlamıyla böyle bir şey..
“Karşı karşıya kaldığınız problemleri mevcut düşünce yapınızla çözemezsınız, zira onlar mevcut düşünce yapınızın ürünleridir.”
-A.EINSTEIN
Düşüncelerin değişmesi bu denli önemli..
Sınırlandırılmış,kalıplaştılışmış, olumsuz düşünce formları bizi olmak istediğimiz yere taşımaz sadece olduğumuz yerde sıklıkla saymamıza hatta daha ileri giderek olumsuz inanç kalıplarıyla işbirliği yaparak daha sert olaylar yaşamamıza sebep olur..
Yaşamımız da bir şeyleri değiştirip, dönüştürmek istiyorsak önce yaşam rutinimizden zihinsel olumsu faaliyetleri kaldırmak zorundayız.
Bize verilen her yeni gün, yeniden başlamak için harika fırsatlar ve mucizeler sunmaya devam edecek. Biz, bize düşen kısmıyla ilgilenirsek, her yeni güne başlarken önce kendimize şefkatle, aşkla, merhametle yaklaşırsak gün boyu bu enerjiyi büyütmeyi başarabiliriz. Olumsuz yanlarımızı, yargılarımızı, zanlarımızı ve bizi yoran, üzen her şeyi sevgiye dönüştürürsek evrensel enerji sistemi dönüşen alana sevgiyle istenileni hediye eder. Bu sayede, yenilenmeye niyetle, bize doğuştan verilen gücümüze ulaşabiliriz...
Mucize biziz! Tüm çözümler bizde..
şimdi zamanı geldi !
Ufacık bir hatırlatmayla tüm gücünü eline alabilirsin! 💎
Kendi ışığından korkma. Hayatında tek bir engel var o da sensin. Artık kendi önünden çekilmelisin. Öğretilmiş ve koşullanmış tüm alanları görmeli, kendini kendine ifşa etmelisin. Hayallerinden ve arzularından vazgeçme, önünden çekil. Sen kaostan ibaret değilsin, kendini yanlış yerde arıyorsun, önünden çekil. Kötü değilsin, çirkin değilsin, başarısız değilsin, yetersiz değilsin, değersiz değilsin, iradesiz değilsin ve çaresiz değilsin... Önünden çekil.
Unutma canım cevherim, inanç, cesaret, güven en güçlü yol arkadaşın. Hakikat haktandır. Hakikatin varlıktaki yok oluşun olsun. Kendi sırlarına adım atman, zaferin olacak. Acınla yüzleştiğin zaman kendine acımak yerine “Kendim için ne yapabilirim?” sorusunu sormak dahi zaferin olacak.
📚 Rota Hesaplanıyor Kendine Dönüş Başladı // Sibel Uzun
Sayfa: 78 
7 notes · View notes
istanbulmedya · 11 days
Text
Diyarbakır Kombi Servisi
Diyarbakır Kombi Servisi arıza tespiti, parça değişimi ve bakım gibi çeşitli hizmetler sunarak, cihazların ömrünü uzatmaya yardımcı olur. Ayrıca, Kombi servisi çevre dostu bir yaklaşımla, atık üretimini azaltmaya ve geri dönüşümü teşvik etmeye yardımcı olur. Diyarbakır Kombi Servis olarak Petek bakımı yapmanın neticesi illaki vardır. En öncelik yakıt tasarrufu gelmektedir. Uzun vadede kullanmakta olduğunuz Doğal gaz faturasının yüklü gelmesinden oldukça şikayetçi iseniz ödediğiniz paralar kadar ısınamadığınızı söylüyorsanız en büyük sorununuz peteklerin tıkalı olmasıdır. Yaşam alanı olan Evinizde soğuklar gelmeden yapılacak petek temizliği kombi kalorifer sistemlerinin yüksek ücretler ödenerek bakım onarım yapılmasına engel olmakta ayrıca sizleri birçok masraftan alıkoymakta. Kombi Diyarbakır Servisi bunun yanında petek içinde devir dayım olan suyun hiç bir tıkanıklık ile karşılaşmaması neticesinde her alana kolaylık ile ulaşabilmesi sonucu evin her kesimi aynı oranda ısınır ve kış sonunda ödeyeceğiniz doğal gaz ve yakıt faturanızda yarıdan yarıya bir düşüş meydana gelmektedir. Kombi Diyarbakır Servis sektörde öncü firma olmaya devam etmekte. Teknolojik gelişmeleri takip eden ve bunu sahaya yansıtan bir özel servis olarak hızlı aksiyon olan bir çalışma stilimiz mevcut.
Tumblr media
0 notes
satinala · 16 days
Text
Amazon'un En İyi Ev Dekorasyon Ürünleri
Tumblr media
Amazon'un En İyi Ev Dekorasyon Ürünleri; Evinizdeki atmosferi canlandırmak için Amazon'un sunduğu en iyi ev dekorasyon ürünlerine bir göz atın! Şık aydınlatmalar, rengarenk yastıklar ve modern halılar arasından seçim yapabilirsiniz. Duvarlarınıza karakter katan tablolar, sıra dışı vazolar veya bitkilerle dekorasyonunuzu tamamlayabilirsiniz.
Tumblr media
Evde Harika Atmosfer Yaratan Günışığı Dekor Lambası
10 metre 100 ledli fişli led ışık günışığı dekor lambası şık ve pratik aydınlatma çözümü. LED teknolojisi hem fonksiyonellik hem de şıklık açısından ön plana çıkıyor. 10 metre uzunluğundaki tasarımıyla geniş bir alana yayılan aydınlatma sağlar. Özellikle saçağı olmaması kullanımı daha pratik hale getirir. 100 adet LED ile donatılması ise güçlü aydınlatma sunar. Ürünü incele... 8 farklı fonksiyon sayesinde kullanıcılar, aydınlatma efektlerini istedikleri gibi özelleştirebilirler. Parlaklık seviyesini ayarlamak, farklı renk efektleri denemek veya ritmik aydınlatma modlarıyla ortama dinamizm katmak mümkündür. Ayrıca düşük enerji modunda çalışması, hem çevre dostu hem de elektrik faturalarını düşürmeye yardımcıdır. Kalın telli yapısıyla sağlamlığının yanı sıra uzun ömürlü kullanımı garanti altına alır. Akım koruma sistemi kullanıcıların güvenliğini sağlarken elektriksel riskler minimize edilir.
Tumblr media
Gürültüyü Azaltın Titreşimi Önleyin!
Çamaşır makinenizdeki titreşimleri ve gürültüsünü azaltmanın harika yolu, gürültü engelleyici ve kaymaz titreşim önleyici kauçuk ayak pedleri çamaşır makinesi stoperi kullanmaktır. Özel tasarlanmış ayak pedleri, çamaşır makinenizin titreşimlerini etkili şekilde emerek kaymasını engeller ayrıca çevredeki gürültüyü azaltır. Makineyi 4 cm yükseltir böylece alt kısmının kolayca temizlenmesine olanak tanır. Altında biriken tozlarla kirleri temizlemek daha kolay hale gelir hijyenik ortam sağlanır. Ürünü incele... Sadece çamaşır makinesi için değil aynı zamanda diğer mobilyalarınızda da kullanılabilir. Masalarda sandalyelerinizde, kanepe, yatak, çay masası gibi birçok alanda pedleri kullanarak kaymayı önleyebilir ya da gürültüyü azaltabilirsiniz.
Tumblr media
Deterjanı Ayakkabıya Entegre Eden İnovasyon
Ayakkabı temizliği artık daha pratik! Çok amaçlı deterjan hazneli pratik fırça avantajları bir araya getirerek ayakkabılarınızı temizlemenin en kolay yolunu sunar. Özel hazne, içine deterjan veya temizlik solüsyonu koymanızı sağlar. Böylece ayakkabılarınızı temizlerken aynı anda deterjanı uygulayabilirsiniz. Pratik tasarımı ise kullanımını son derece kolay hale getirir. Ergonomik tutma koluyla tasarlanan fırçayı elinizde rahatça tutulabilirsiniz aynı zamanda kullanım esnasında elleriniz kirlenmez. Bu sayede temizlik işlemini daha keyifli hale getirir. Ürünü incele... Çok amaçlı kullanım özelliğiyle sadece ayakkabılarınızı değil aynı zamanda diğer tekstil ürünleri, deri eşyalar, çantalar gibi ürünleri de temizleyebilirsiniz. Bu da size tek bir ürünle birçok temizlik işlemini halletme imkanı sunar. Ürünün kaliteli malzeme kullanımı dayanıklılığını artırır. Yüksek kaliteli malzemelerden üretilen fırça, uzun ömürlüdür yani uzun süre kullanabilirsiniz. Ayrıca fırça başlığı kolayca çıkarılabilir bu sayede temizlenmesi de oldukça basittir. Özellik size hijyenik temizlik imkanı sağlar. Kaliteli malzeme, pratik tasarım, etkili temizlik özellikleriyle ayakkabı temizliğinizi bir adım öteye taşıyor. Read the full article
0 notes
pazaryerigundem · 29 days
Text
Cihan Nacar geleceğin modacılarıyla buluştu
https://pazaryerigundem.com/haber/173298/cihan-nacar-gelecegin-modacilariyla-bulustu/
Cihan Nacar geleceğin modacılarıyla buluştu
Tumblr media
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İstihdam Akademileri Moda Akademisi kapsamında ünlü modacı Cihan Nacar’ı ağırladı. Nacar, Büyükşehir’in sanata verdiği değerden çok etkilendi
KOCAELİ (İGFA) – Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İstihdam Akademileri Moda Akademisi kapsamında ünlü modacı Cihan Nacar’ı ağırladı.
Seka Sanat İhtisas Merkezinde geleceğin modacıları ile buluşan Nacar, Moda Akademisinde lise ve üniversite öğrencileri ile moda üzerine bir söyleşi geçekleştirdi. Birçok ulusal ve uluslararası platformlarda ödüle layık görülen ünlü moda tasarımcısı öğrencilerle tecrübelerini paylaşarak sorularını cevaplandırdı.
Moda dünyasında büyük bir etki yaratan, Türkiye’nin moda alanındaki en önemli isimlerinden biri olan Nacar, katılımcılarla yola çıkış serüvenini paylaştı. Nacar, “Adana’da doğdum, büyüdüm. Güzel Sanatlar Lisesi resim bölümü mezunuyum. Ben 3 yaşımda da bunu yapmayı seviyordum, 5 yaşımda da, 15 yaşımda da bunun peşinden koşuyordum. Dolayısıyla ben aslında neyi istediğimi ve neyin peşinde koşmam gerektiğini çok erken yaşta keşfettim ve aşkla yapan bir çocuk oldum. Resim bölümü eğitimi aldıktan sonra ben aslında en çok istediğim şeyi araştırmaya çalıştım. En çok istediğim şeyin moda olduğunu anladığım noktada artık lise eğitiminin sonundaydım. Ben moda yapmak istiyorum dedim” şeklinde konuştu.
Tumblr media
“HAYALLERİMİN PEŞİNDEN KOŞTUM”
Üniversite için ise İspanya’da açılan moda tasarım bölümü sınavını kazanarak, yurt dışına gittiğini anlatan Nacar, “Aslında hikayemin başından beri hep hayallerimin peşinden koştum. Hiçbir zaman bundan vazgeçmedim. Bu yol tabii ki çok sıkıntılı, bazen sancılı ve dayanılamayacak kadar yorucu. Bir şekilde bunları aştıktan sonra çok keyifli ve buna değeceğini düşüneceğiniz, hayatınız boyunca hiç çalıştığınızı hissetmeyeceğiniz keyifli bir iş alanı, hobi gibi yapabileceğiniz bir meslek. Dolayısıyla bu tip sıkıntıları büyütmeyin ve hayallerinizin peşinden koşmanıza engel olmasına müsaade etmeyin” dedi.
SEKA Sanat İhtisas Merkezi’ne girdiği andan itibaren büyülendiğini ifade eden Nacar, duygularını şu sözlerle ifade etti: “Çok fazla moda akademisinde, üniversitelerde ders veren, work shoplar yapan bir tasarımcıyım ama buraya girdiğim andan itibaren hissettiklerimi şu ana kadar hiç hissetmedim. Çok şanlısınız. Lütfen burayı sonuna kadar değerlendirin. Burası bir moda okulu değil burası bir müze, sanat galerisi. İnanılmaz bir atmosfer. Bir Büyükşehir Belediyesi’nin bu alana yatırım yapması çok önemli. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederim.”
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
1offeryoucantrefuse · 2 months
Text
Karsilama, kabul, “Insanlik Hali”
Iste geldi yine benim kose bucak kactigim hisler.
Hissetmek istemiyorum dedigim ama zamanini buldugunda da benligimi ele gecirmek icin an kollayan, sarmasik gibi saran, imtina ettikce daha cok icine cekildigim, icinde buldugum kendimi.
O hisler.
*
Kactim. Sonu guzel bir yere varmadi hicbir zaman cunku.
Kactim. Ama cogu zaman da engel de olamadim kacarken akisina.
Yine oyle bir zaman.
Gun gectikce taslasir sandigin yurek, oyle bir yanar ki yeniden sasiracaksin dedi Sezen. Ah. Insanlik hali.
*
Ama bu sefer,
Baska olsun istiyorum.
Mumkunse.
Gercekten sevmek istiyorum, mumkunse eger.
Nereye varacaksa varsin, onemi olmasin.
Kendime sinirlar koymadan
Korumaya calismadan-acidan, kederden veya da beraberinde getirecegi turlu olumsuz hislerden-kendimi.
Gecmem gereken tum yollari kabullenmeye soz vererek hatta belki de kucaklayarak onlari.
Bu “gercek” sevgi isini basarmak istiyorum.
Seninle.
-Seninle basladi uyanisim, aydinlanisim. Tum farkindaliklarim ve onlarla beraber gelen “kendiligimin” pesinden kosma arzusu.
Turlu mucadeleler.
Vaz gecmek istemedigim bir alandayim. Zaten artik vaz da gecemeyecegim, geri donussuz bir yol.
Yetti galiba artik.
Inanmak istiyorum. -
Seninle.
Mumkunse eger.
Ve bu bir karsilik beklemek olarak algilanabilecek bir sey degil asla ama
Sevilmek de istiyorum.
Ayni gercek sevgi ile.
Seninle.
Birlikte.
Hangisini daha cok bilmiyorum
Hangisine daha ac benligim?
Ya da hangisini daha cok beceremiyorum,
Sevmeyi mi sevilmeyi mi,
bilmiyorum.
Sanirim bunu da bir anlamak istiyorum artik.
Yine seninle.
Tabi mumkunse.
Umarim “butun mumkun’lerin kiyisindayim”dir, Turgut Uyar gibi.
“Simdi sana bana, buraya, buna, bu alana, bu kadar sorumluluk ve bekleyisler yuklemem cok mu agir?
Basit mi yoksa?
Girmemeye imtina ettikce daha cok icine battigim, belki de boguldum icinde,
Ama artik karsi koymak istemedigim derin ve dalgali bir denizdeyim simdi.
Senden duymak istedigimse ya siyah ya beyaz.
Yo hayir mumkun degil gibi siyah
Ya da
Yanindayim,merak etme, beraber olacagiz.
Beraberiz beyazi”
Beraber
miyiz?
Bilmiyorum.
Simdi kendimleyim ama.
Ve “yanlis biseyler yapiyor olmak hissi”nden kurtulamiyorum yine de. Beni her daim korumak uzere gorevinin basinda. Yapiyor ya da yapacak olduklarimi da kontrol etmek de istemiyorum ama, birakmiyor ki pesimi. Anlatmak istiyorum ona. Asil yanlis olan kontrol etmeye calismakmis bugune kadar diye. Ama senelerce boyle yasadi, anlamak istemiyor, hak vermek durumundayim. Sonra sarkimi soyluyorum ona ve olacaklari seyretmeye devam etmek uzre yerime oturuyorum.
Icimde biri var ki yaptigini yikmak istiyor
Can bedenden ayrilip da kacmak istiyor
Bir yandan prangalara razi gonul
Bir yandan marti misali ucmak istiyor.
Nisan 2024
0 notes
dokumtek · 2 months
Text
Basınç Düşürücü Vana (Pressure Reducing Valve)
Tumblr media
Basınç düşürücü vana, endüstriyel sistemlerde kullanılan önemli valf türlerindendir. Basınç düşürücü vanalar, endüstriyel sistemlerde kullanılan önemli kontrol elemanları arasında yer almaktadır. Bu vanalar, yüksek basınçlı akışkanların düşük basınçlı alana dönüştürülmesini sağlayarak sistemlerin güvenliği ve verimliliği açısından kritik bir rol oynamaktadır. Genellikle tesisatın başlangıç noktasında veya özel noktalarda kullanılan basınç düşürücü vanalar, akış hızını kontrol altında tutarak ekipmanların aşırı yüklenmesini önler ve sistemin stabilitesini sağlar.
Basınç Düşürücü Vana Nedir?
Basınç düşürücü vana, yüksek basınçlı bir akışın düşük basınca indirilmesini sağlayan bir valf çeşididir. Bu vanalar, sistemdeki basıncı kontrol altında tutarak ekipmanın güvenli ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlar. Çalışma Prensibi: Basınç düşürücü vananın çalışma prensibi oldukça basittir. Yüksek basınçlı akış, vananın içinden geçerken, vananın içindeki bir ayar mekanizması tarafından düşük basınca indirilir. Bu sayede, sistemdeki basınç kontrol altında tutulur ve istenilen seviyede akış sağlanır. Avantajları: - Ekipmanın güvenli bir şekilde çalışmasını sağlar. - Sistemdeki basıncı kontrol altında tutar, aşırı basınçları engeller. - Uzun ömürlü ve dayanıklıdır, bakım gereksinimini azaltır. - Çeşitli endüstriyel uygulamalarda kullanılabilir. - Enerji tasarrufu sağlar, verimliliği artırır. Döküm Teknikleri: Basınç düşürücü vanalar genellikle çeşitli döküm teknikleri kullanılarak üretilir. Bunlar arasında en yaygın olanlar şunlardır: - Kum Döküm (Sand Casting): Basınç düşürücü vanaların gövdeleri genellikle kum dökümü ile üretilir. Bu yöntem, çeşitli metal alaşımlarının dökümünde kullanılır ve kompleks şekillerin elde edilmesine olanak tanır. - Basınçlı Döküm (Pressure Die Casting): Özellikle seri üretim için kullanılan bu yöntem, yüksek kaliteli ve sızdırmaz parçaların üretiminde tercih edilir. - Hassas Döküm (Investment Casting): Hassas ve detaylı parçaların üretiminde kullanılan bir döküm yöntemidir. Basınç düşürücü vanaların bazı hassas parçaları bu yöntemle üretilebilir. Uygulama Alanları: - Endüstriyel tesisler - Petrokimya ve enerji sektörü - Su arıtma tesisleri - Isıtma, havalandırma, klima (HVAC) sistemleri - Denizcilik ve gemi sanayisi Basınç düşürücü vanalar, endüstriyel sistemlerde basınç kontrolünü sağlayarak ekipmanın güvenli ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu makalede, vananın çalışma prensibi, avantajları, döküm teknikleri ve uygulama alanları ele alındı. Makalenin sonunda başlık önerileri ve anahtar kelimeleri aşağıda bulabilirsiniz. Read the full article
0 notes
karaca2508-blog · 2 months
Text
Türkiye'de Demokrasi: Sert müdahaleli Lezita grevinde Türk işçilerin yerine Hintli işçi aldılar!
Tumblr media
Abalıoğlu Lezita grevinin 41. gününde Denizli 2. İş mahkemesinin verdiği ihtiyati tedbir kararı grevci işçiler arasında sevinçle karşılanırken, Lezita yönetiminin greve çıkan işçilerin yerine hukuka aykırı biçimde işçi alımı yaptığı da mahkeme kararıyla tespit edilmiş oldu. Abalıoğlu Lezita fabrikasında örgütlenme yetkisi alan Öz Gıda İş Sendikası'nın aldığı 6 Şubat 2024 tarihli grev kararı sonrası, Lezita tarafından işe alınan 483 işçinin hukuka aykırı şekilde alındığı tespit edildi.
Lezita tarafından 483 işçi grev kırmak için hukuka aykırı şekilde işe alındı
Lezita yönetimi İcra memurlarına engel çıkardı Öz Gıda İş Sendikası avukatları, Denizli 2. İş Mahkemesi tarafından 483 işçi için verilen ihtiyati tedbirle çıkarılma kararının uygulanması için İcra memurları ile birlikte Abalıoğlu Lezita fabrikasına gitti. Lezita yetkililerinin, avukatlarını bekledikleri gerekçesi ile icra memurlarını bir süre beklettiği, avukatlar geldikten sonra ise bir süre de fabrika genel müdürünün gelmesinin beklendiği öğrenildi. Fabrika genel müdürünün gelmesinin ardından Lezita yetkilileri, fabrika işçilerinin özlük bilgilerinin yer aldığı bilgisayar kayıtlarına ulaşamadıklarını söyleyerek icra memurlarını bir süre daha oyaladıkları belirtildi. Bunun üzerine icra memurlarının üretim alanında kimlik kontrolü ile hukuk dışı işe alınan 483 işçinin tespitini yapmak istemelerine karşı Lezita yöneticilerinin engel çıkardığı öğrenildi. Hintli işçiler kimlik tespitinden kaçırıldı Lezita fabrikasında Öz Gıda İş Sendikası avukatları ve icra memurlarının mahkeme kararını uygulama çabasının sürdüğü sırada, dışarıda alkış ve sloganlarla eylem yapan grevci işçiler, grev kırıcı 483 işçinin tespitten kaçırılma girişimine karşı alkış ve sloganlarla tepki gösterdi. Abalıoğlu Lezita yönetiminin Hindistan'dan getirerek işe başlattığı Hintli işçilerin, fabrikaya girişten hemen sonra farklı bir alana götürülerek kimlik tespitinden kaçırılması grevci işçiler tarafından görüntülendi. Lezita yönetiminin mahkeme kararının uygulanmasına karşı yaptığı engellemelerin avukatlar ve icra memurları tarafından tutanakla tespit edilerek mahkemeye gönderileceği öğrenildi. Çukutli: “Lezita grevimiz kararlılıkla sürecek” Abalıoğlu Lezita'da 41. gününe giren grevle ilgili açıklamada bulunan Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı ve Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Halil Çukutli şunları söyledi: “41 gündür Abalıoğlu Lezita fabrikasında grevdeyiz. Lezita yönetiminin her türlü hukuk dışı uygulamalarına karşı son derece barışçıl şekilde grevimizi icra ediyoruz. Yetkili sendika olarak, Lezita yönetiminin hukuksuz uygulamalarına karşı çalışan işçilerimizin haklarını korumak için verdiğimiz mücadeleyi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuk çerçevesinde hak arayışımızı ve sendikal mücadelemizi devam ettireceğiz.” Read the full article
0 notes
gundemarsivi · 3 months
Text
Tumblr media
Yeşil Akım
✍🏻 Kemalist İlkay, 11 Şubat 2019
https://www.gundemarsivi.com/yesil-akim/
Ağaç düşmanlarına karşı çokluğumuzu hissettirmek için,
Ağaç dikmemiz gerektiğini hatırlamak için,
Kesilen Ağaçlara yasımızı taze tutmak için,
Herkes her yazdığı mesajda, sosyal medya ağlarındaki tüm yorumlarında; lütfen her zaman her duyarlı vatandaş ‘Ağaç emojisi’ kullansın;
Yeşil akım olalım birlikte lütfen, tüm duyarlı vatandaşlar lütfen bu konuda duyarlı olalım! Bu biz halkın haykırışı olsun!.. Birlikten kuvvet doğar, ancak büyük bir protesto ile belki ses olabiliriz!..
Maalesef elimde daha fazla imkan olmadığı için bu fikir aklıma geldi, yarın bana piyango çıkma ihtimali de yok ki bir şeyler için söz verebileyim. Yine de elimden geldiğince toplum için çevreci olup yeşili korumak niyetindeyim. Silinen Misak-ı Milli sınırlarımıza rağmen, ki hala var olduğunu biliyorum. Bu sınırlarımız içindeki her şeye rağmen, Kuvayı Milliye ruhumsa hep dinç kaldı. “Her yer suç mahalli” oldu ya, bu sebeple hepten yok olmak istiyorum! Hangi yana baksam enkaz var, hangi yana baksam acı hissediyorum, hangi haberi okusam kahır doluyorum. Ben ve benim gibiler muhalefete kefil olup oy vererek, yani güvenerek kendimizi çıkmaza soktuk. Gücü yeten gücünün yettiğine acı çektiren sadistlerle doldu Canım Memleketim. İsterdim ki, benden kullandığım fotoğrafa güvenerek burs isteyen çaresiz öğrencilerin yarasını sarayım, isterdim ki evsiz çocukları bağrıma sarıp sıcak yatağa yatırayım, isterdim ki hayvanlara zarar veren mahlukları kobay yapayım ve isterdim ki Canım Memleketime şu günlerde ihtiyacı olan fidanları, her boş bulduğum yere dikeyim (isteklerim bu yazdıklarımla da sınırlı değil)! Hayat bana, düşüncelerime ve ideolojime uygun fırsatlar sunmadı maalesef! Bu yüzden, bunca çaresizlik karşısında hepten yok olmak istiyorum!
Toprağı aşırı kullandık, iklim değişikliğini hayli hızla fark ediyoruz, ormansızlaşıyoruz her gün; birçok ağacın kesiminin önüne geçemiyoruz, plansız sulama ve plansız toprağın üzerini örtüyoruz (toprak bizi almadan biz toprağı yok ediyoruz). Nüfus artışı ve büyüyen küresel ekonomi de doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırarak çölleşmeye doğru hayli sağlam adımları izliyoruz. Ülkemizin ihtiyacı olan ağaç kesimlerinden sonra ise, yeterli miktarda maalesef fidan da dikilmiyor.
Kentsel dönüşümün önündeki yeşil engel ormanlardır. Her alana duble yol, AVM, barok bir takım binalar ve daha onlarcasını yapmak için onlara ciddi sayıda kıyım yaparken, bizlere verdikleri zararı hiç düşünmüyorlar.
“Her çocuk bir fidan, bin fidan bir orman…”
Ormanlarımız artık imara kolaylıkla açılan, yazları özellikle tatil şehirlerinde yanan (ilginçtir ki özellikle tatil şehirlerinde güneş özellikle en iyi jeopolitik alanlardaki ormanlarımızı yakıyor), sonrasında çokça geciken itfaiye çabaları… Üzerine, yanan ağaçların yerine fidan dikilmeyip binaların dikilmesi. Onca haber ve duyduklarımızla biz halktan insanların da bu dönemde artan duyarlılığının da altını çizmek lazım, insanların ağlayarak yakınlarındaki o güzel manzaralı ormana ve kirlenecek havayı temizlemeyecek orman yerine dikilecek bir otel ile kapanacak toprağın yanı sıra, ormanın içinde yaşayamayacak ve hatta ölecek hayvanların hepsine birden ağlayarak el verir bu güzel insanlar; ayrıca bu güzel insanlar üzülerek yorulur hatta uyumaz! Çünkü, bilinçli bireylerdir. Bir toplumu birey oluşturur. Bireylerin öğrenim seviyesi toplumun ilerleme seviyesini belirler. Ekoloji dersini almayana doğa elbet yanıt verecektir. Ormanlarımız, imar alanı değil! Ağaçlarımız, sadece odun ham maddesi üretiminde kullanılacak değersiz canlı değil. Nitekim okuduğumuz haberlerde kerestelerle ticari usulsüzlükleri hiçbir güç ise haklı gösteremez, çünkü etik değil.
Ülkenin en önde gelen sorunu olduğuna artık şüphe olmayan toprak erozyonu! Son zamanlarda artan depremlere ne demeli? Ağaçların köklerinin en dipteki toprakları bile tuttuğunun altını çizmek isterim hatta farklı şekilde yazayım, ormanlık alanlarda neden deprem olmaz?.. Doğa artık ‘Yeter Türkiye aksi halde sana cevabımı daha fazla sakınmayacağım’ dediğini işitiyoruz değil mi?..
Atatürk bize her şeyde baş olup, ziraatta geri mi kaldı sanıyorsunuz?.. Biraz da Başziraatçimiz neler yapmış ve neleri örnek almalıyız diye yazmaya devam edeceğim. Atatürk’ün ağacı sevdiği, doğayı sevdiği Türk toprağını sevdiği büyük bir gerçek, ama doğa sevgisini birkaç şeyle özetleyerek anlatmamın da yetersiz olacağının bilincindeyim.
Atatürk’ün biyografisini okuyanlar çok iyi bilir ki Atatürk’te ağaç sevgisi doğduğu günden beri neredeyse var, çünkü ta Selanik’te babası ölüp dayısının çiftliğinde geçirdiği o anlardan itibaren ağaç ve doğa sevgisi ve toprak sevgisi Atatürk’ün gönlünde yerleşiyor.
Ankara’da, çorak bir alanda, artık herkesin burada bitki olmaz hatta yabancı bir profesörün de “Burada bitki olmaz; bir çiftlik kurmanız doğru değildir” sözlerine karşı, “Burası da vatan toprağıdır; burada her şey yetişir. Bu vatanın toprağı bize her şeyi verir!” yanıtını verir. Ancak Ankara profesörün dediği gibi çok çoraktır ve o çorak bir alanda da ağaçlandırmanın Atatürk, mümkün olduğunu bize gösterip ispatladı.
Atatürk, Türk halkını ağaçlandırma ile mutlu olduğu bir hareketin Başziraatçisi olarak özüdür.
1929 yılında Yalova’ya geldiğinde, ilk defa termal kaplıcalarına giden yol üzerindeki alanın hemen ağaçlandırılmasını istemiş; 3000’den fazla çınar dikilmiş. Bugün Türkiye’de çınarlı iki yol vardır: Biri Dolmabahçe (Dolmabahçe’nin ağaçlandırılmasına yine Başziraatçimiz sebep olmuştur) diğeri de orman bölgesine giden yol üzerinde ama onun dışında belki de en disiplinli olarak yapılmış çınar ağaçlandırılması Yalova’dadır.
Yurt toprağı sana her şey feda olsun! Kutlu olsun! Hepimiz senin için fedayız. Fakat sen Türk ulusunu sonsuzluğa dek yaşatmak için verimli kalacaksın. Türk toprağı sen, seni seven Türk ulusunun mezarı değilsin Türk ulusu için yaratıcılığını göster.
Prof. Afet İnan
Afet İnan’ın Hatıralarında;
Çankaya köşkü meclis binasına giderken o günün Ankarası’nda bir tek iğde ağacı vardı, Mustafa Kemal, her gün ağacın önünden geçerken arabayı yavaşlatıyor ve ağacı selamlıyor. Bir gün o ağacın yerinde olmadığını görüyor büyük bir telaşla otomobili durdurup iniyor. Büyük bir telaşla oradaki işçilere ne oldu buradaki ağaç diyor. Efendim yol genişletmek için ağacı kestik cevabını alıyor. Arabasına dönen Mustafa Kemal ağlamaya başlıyor. Atatürk’ün Türk milletine hibe ettiği Yalova’daki çiftlik arazisinde bulunan köşk kendi emriyle 29 yılında yapılmıştır. Köşk’ün yapılışı sırasında 2. kata sıra geldiğinde öndeki asırlık çınar ağacının dallan inşaata geliyor. Yetkililer bu dallan kesmemiz gerek paşam derler. Atatürk’ün kesin cevabı hayır, kendisini dinleyenlerin şaşkın bakışları arasında, ağacı kesemezsiniz, köşkü kaydırın der. Atatürk asırlık ağacın birkaç dalını kestirmemek için direktif vererek köşkü kaydırır.
Atatürk, toprağımız için şu tanımı yapmıştır;
Burası vatan toprağıdır kaderine terk edilemez!
Mustafa Kemal Atatürk
Atatürkçü düşünceyi benimsemekle, toprağımızı sevmemizin ve toprağımızı korumamızın, en büyük görev olduğunu bilmeliyiz!..
Biz Çiftçi bir Milletiz! Topraksız veya toprağı yetersiz olan çiftçiye gerekli toprak acilen sağlanmalı, üretim artmalı, küçültülen ormanlar yeniden genişletilmeli (gerekirse otelleri yıkarak) ki böylece; yeraltı zenginliklerimize kadar koruyabilelim. Başziratçimizin tarım için “Milli ekonominin temeli ziraattir,” “Köylü, milletin efendisidir,” (köylünün menfaati acilen sağlanmalıdır) sözleriyle ise burada kapatıyorum; sebebiyse bu konuda da hayli yaramız derin ki ilerde değinmek zorundayım, çünkü günümüzde köylü efendi gibi yaşatılmayıp onların şehirlere göç etmesinin yolu çizilip, üzerineyse köylerdeki üretimin azalma nedenlerinin artması ve köylerin mahalle olması gibi mühim durumlar bildiğiniz üzere hayli geniş başlıklar.
Bu Vatan Kaderine Terk Edilemez!
Kanla sulanan bu kutsal vatan topraklarını, asla ziyan edemeyiz! Bu umursamazlık devam ederse hain oluruz, hem de şehit torunu olan bizler; Atalarımıza, Vatanımıza ve de Yarınlarımıza aynı anda en büyük hainliğin imzasını atarız.
Atatürk’ün yolunda yürümedikçe daha da emperyallere bağımlı olacağımız büyük bir gerçek ki hala bu ülke ayaktaysa azınlıkta Atatürk’ün izini takip edenlerin sayesindedir. Atatürk, bizler için bu günleri hayal ederek yorulmadı! O, bizim tam bağımsız toplum ile en güzel koşullarda yaşamamızı istiyordu. Bu sebeple, ömrünü bize harcadığını unutmayıp zavallı olmayalım. Kalkınma köyde başlar, yapmamız gereken tek şey tarihi tekrardan yazmak…
Dövizle fethedemezsin yaşamı! Bu cümle emlakçılara benden gelsin. Çünkü, gelecekte tahıl ve su için savaşlar çıkacak; hatta en büyük stratejiler için en büyük silah olacak. Eğer emlakçı mantığı baki kalırsa, zengin de değiliz ki gelecekte Elen Musk’ın roketine binip Mars’a gidelim; o halde unutmayalım ki çabuk biteriz, çok çabuk tükeniriz! Otlakların ve yaylaların bile turizme açılması için kanun çıkarıldığını da unutmayalım, turizmde Araplar yüzünden döviz gelirinin düştüğünü de unutmayalım. Eski Konya-Karaman büyüklüğüne sahip küçücük ülke olan Hollanda’nınsa, IMF’ye borç verdiğini ve bu zenginliğe sahip olmalarının gücünü tarımdan aldığını da örnek alalım. Tarım, Başziraatçimizin bize mirası olan bu topraklar muhakkak yüceltilmeli.
Neden, Avrupa ormanlarını koruyup sömürge ülkelerinde fabrika kuruyor?
Umut dolu yüreğinizde yeşeren orman sevgisi sizinle büyüsün, hep birlikte Atalarımızı onurlandırmak dileğiyle…
0 notes
gamerbulten · 4 months
Link
Bulaşık Makinesinin Yıkama Sonrasında Suyu Boşaltamamasının Nedenleri ve Çözümleri Bulaşık Makinesinin Yıkama Sonrasında Su...
0 notes
bahcecit · 5 months
Text
Tumblr media
Estetik ve dayanıklı tel çit sistemleri, bahçelerde güvenlik sağlama konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Bahçenizi dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı koruma altına almanın en etkili yoludur. Tel çitler, hırsızlık, hayvan saldırıları ve izinsiz girişlere karşı bahçenizi güvence altına alır.
Tel çitlerin kullanım alanları oldukça geniştir. Özellikle villa, siteler ve işyerleri gibi mülklerde yaygın olarak tercih edilmektedir. Ayrıca hayvancılıkla uğraşan kişilerin de hayvanlarını güvence altına almak için tercih ettiği bir çit çeşididir.
Tel çitlerin bahçe güvenliği açısından önemi yüksektir. Hem estetik bir görünüm sunar, hem de dayanıklıdır. İyi bir tel çit sistemi, bahçenizi dışarıya kapalı bir alana dönüştürerek, size ve sevdiklerinize huzur ve güven sağlar. Ayrıca, bahçenizi çevreleyen tel çitler, çocuklarınızın güvenli bir şekilde oyun oynayabileceği bir alan yaratmanıza yardımcı olur.
Tel çitlerin kullanım alanları:
Ev bahçeleri
Site ve villa bahçeleri
Hayvancılık alanları
Okul bahçeleri
Resmi kurum bahçeleri
Sanayi veya ticari alanlar
Tel Çit Avantajları
Tel Çit Kullanım Alanları
- Estetik bir görünüm sağlar
- Ev bahçeleri
- Bahçe güvenliği sağlar
- Site ve villa bahçeleri
- Hayvanları güvence altına alır
- Hayvancılık alanları
- Çocukların güvenli bir ortamda oyun oynamasını sağlar
- Okul bahçeleri
- İzinsiz girişleri engeller
- Resmi kurum bahçeleri
- Hırsızlık ve hayvan saldırılarına karşı koruma sağlar
- Sanayi veya ticari alanlar
Genel olarak, tel çit sistemleri bahçe güvenliğinde vazgeçilmez bir unsurdur. Hem fonksiyonel hem de estetik bir çözüm sunarak, bahçenizi dış etkenlere karşı korurken, estetik bir görünüm sağlarlar. Güvenli ve huzurlu bir bahçe için tel çit sistemlerini tercih etmek akıllı bir seçim olacaktır.
0 notes
modern-hayatlar · 6 months
Text
Uğurmumcu Çilingir 
Uğurmumcu çilingir 7 gün 24 saat boyunca hizmet veriyor olduğu için meydana gelebilecek problemleri sizler adına engeller ve istenmeyen durumlarla karşılaşmanızı ortadan kaldırır. Kapıda kalmak pek çok kişinin hayatında en az bir kere başına gelmiş, rahatsız edici bir durumdur. Kapıda kalmanın en önemli nedeni anahtarın kaybolması ya da evin içerisinde kalmasıdır. Birden fazla sebep dolayısıyla kapıda çalma problemi yaşıyor ve eve girmekte zorlanıyorsanız profesyonel bir çilingirden hizmet almanız gerektiğini bilmelisiniz.
Kısa süre içerisinde problemi çözecek ve bulunduğunuz alana intikal edecekUğurmumcu çilingir herhangi bir saat diliminde hizmet veren ekipler olarak değerlendirilir. Yalnızca gündüz değil, gece saatlerinde de çalışmaya devam eder çilingir hizmetleri sayesinde yaşadığınız problemin mümkün olan en kısa süre içerisinde çözülmesini sağlayabilirsiniz.
0 notes
eglence-blo · 6 months
Text
Uğurmumcu Çilingir 
Uğurmumcu çilingir 7 gün 24 saat boyunca hizmet veriyor olduğu için meydana gelebilecek problemleri sizler adına engeller ve istenmeyen durumlarla karşılaşmanızı ortadan kaldırır. Kapıda kalmak pek çok kişinin hayatında en az bir kere başına gelmiş, rahatsız edici bir durumdur. Kapıda kalmanın en önemli nedeni anahtarın kaybolması ya da evin içerisinde kalmasıdır. Birden fazla sebep dolayısıyla kapıda çalma problemi yaşıyor ve eve girmekte zorlanıyorsanız profesyonel bir çilingirden hizmet almanız gerektiğini bilmelisiniz.
Kısa süre içerisinde problemi çözecek ve bulunduğunuz alana intikal edecekUğurmumcu çilingir herhangi bir saat diliminde hizmet veren ekipler olarak değerlendirilir. Yalnızca gündüz değil, gece saatlerinde de çalışmaya devam eder çilingir hizmetleri sayesinde yaşadığınız problemin mümkün olan en kısa süre içerisinde çözülmesini sağlayabilirsiniz.
0 notes
guncel-blo · 6 months
Text
Uğurmumcu Çilingir 
Uğurmumcu çilingir 7 gün 24 saat boyunca hizmet veriyor olduğu için meydana gelebilecek problemleri sizler adına engeller ve istenmeyen durumlarla karşılaşmanızı ortadan kaldırır. Kapıda kalmak pek çok kişinin hayatında en az bir kere başına gelmiş, rahatsız edici bir durumdur. Kapıda kalmanın en önemli nedeni anahtarın kaybolması ya da evin içerisinde kalmasıdır. Birden fazla sebep dolayısıyla kapıda çalma problemi yaşıyor ve eve girmekte zorlanıyorsanız profesyonel bir çilingirden hizmet almanız gerektiğini bilmelisiniz.
Kısa süre içerisinde problemi çözecek ve bulunduğunuz alana intikal edecekUğurmumcu çilingir herhangi bir saat diliminde hizmet veren ekipler olarak değerlendirilir. Yalnızca gündüz değil, gece saatlerinde de çalışmaya devam eder çilingir hizmetleri sayesinde yaşadığınız problemin mümkün olan en kısa süre içerisinde çözülmesini sağlayabilirsiniz.
0 notes
sosyal-clup · 6 months
Text
Uğurmumcu Çilingir 
Uğurmumcu çilingir 7 gün 24 saat boyunca hizmet veriyor olduğu için meydana gelebilecek problemleri sizler adına engeller ve istenmeyen durumlarla karşılaşmanızı ortadan kaldırır. Kapıda kalmak pek çok kişinin hayatında en az bir kere başına gelmiş, rahatsız edici bir durumdur. Kapıda kalmanın en önemli nedeni anahtarın kaybolması ya da evin içerisinde kalmasıdır. Birden fazla sebep dolayısıyla kapıda çalma problemi yaşıyor ve eve girmekte zorlanıyorsanız profesyonel bir çilingirden hizmet almanız gerektiğini bilmelisiniz.
Kısa süre içerisinde problemi çözecek ve bulunduğunuz alana intikal edecekUğurmumcu çilingir herhangi bir saat diliminde hizmet veren ekipler olarak değerlendirilir. Yalnızca gündüz değil, gece saatlerinde de çalışmaya devam eder çilingir hizmetleri sayesinde yaşadığınız problemin mümkün olan en kısa süre içerisinde çözülmesini sağlayabilirsiniz.
0 notes