Tumgik
#Kabu tabi
a-matsumae · 2 months
Video
youtube
SUB【神戸女一人旅】久々の北野異人館で色々ほっこりした日のVlog|観光/グルメ/旅動画
0 notes
mukofarmer · 11 months
Text
BİR TUNUS YOLCULUĞU
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
23 Temmuz 12.25 te uçağım var. Tunusa gidiyorum. Şaka değil !! Bindik bir alamete gidiyoz kıyamete . Millet Tunus'tan Türkiye'ye gelir, ben Türkiye'den Tunus'a gidiyorum. İnsanlar gider Mersin'e, mukaddes gider tersine işte. Hee bu arada neden gittiğimi söylemedim. AIESEC diye bir kurum var. O kurumun deniz ve besin kirliliğine yönelik olan projesi için gidiyorum. Yanımda kankim ceren var. Bir de sonrasında aynı proje için Ayşe diye bir kızla tanıştık. Bir de benim aklımın leylalığı tutmuş, yanlış uçak firmasına bilet almışım. Ceren ve Ayşe beraber uçuyor benden sonra. Ama havaalanında anlamıştım konfor alanımın inanılmaz dışına çıktığımı yarım saat havaalanında, uçağın içinde de bir saat fazladan bekledikten sonra. Agaaa uçak inince alkışlayan bir millet yani (!) Şöyle de bir sorunum var. O zamana kadar böyle şeylerle dalga geçerken, gitmeden hemen önce platonik olarak bir şeyler hissetmeye başladım. Çocuk belli olaylar sonucunda çok yıpranmış sanırım, hayatında birini istemiyor. Ama benim kalbim de beynim de onun ağırlığıyla dolu. Neyse biz yolculuğumuza dönelim. Abii bizim uçaklarda Türkçenin yanında İngilizce anonsta yapılır. Bunlar da öyle bir şey de yok, ne diyorlar onu da anlamıyorum. Bir de doldurmuşlar poşetleri, torbaları. Tabi onlara göre her şey ucuz olunca, Türkiye'yi sırtlanmışlar götürüyorlar. (Tunus Dinarı Türk parasının 8.5 katı) İki kadın oturuyor yanımda. Biri Türkçe biliyor, diğeriyle de İngilizce konuşuyoruz. O an anladım Türkiye'nin doğusu gibi bir yere gittiğimi, bana senin kıyafet orda sorun olabilir dediklerinde. Neyse geldik Tunus'a. Aman Tanrımm!! Hava 50 derece. Tanrı cehennemi Tunusa indirmiş sanırım. Bir şeyi bilmekle yaşamanın ne kadar farklı şeyler olduğunu o havayı görünce iliklerime kadar hissettim. Pasaport kontrolünden geçiyoruz. Bana gideceğim adresi sordular, bende bilmiyorum tabi. Aldılar pasaportumu, çektiler kenara. Orada beni bekleyen kimse yok, şarjım yok, şarjım olsa internetim yok. Yokta yok kısaca. Neyse birisi geldi anlattım derdimi, verdiler pasaportumu, saldılar sonra. Mülteci olarak kaçsam Türkiye'den Tunus'a kaçıcam sanki. Aldım bavulu, oturdum bir köşeye cerenleri bekliyorum. Ne zaman gelecekler, uçakları kalktı mı kalkmadı mı hic bilgim yok. Bir priz buldum biraz şarj ettim telefonumu, havaalanındaki wi-fi bağlandım. Cerenler geldi sonrasında. Daha havaalanında anladım, Tunus erkeklerinin bize karşı ultra bir ilgisi olduğunu. Belli durumlara karşı küfretmemek için zor tutuyorum kendimi. Aiesec ekibinden biri aldı bizi. Para çevirdik, hat aldık falan. Sonra bizi otogara gitmek için taksiye bindirdi. Bu arada burda toplu taşıma diye bir şey yok, her yere taksiyle gidiyoruz. Ama taksi de ucuz yani. Otogar denilen yeri gördükten sonra Allah bir şeylerin kıymetini anlamam için kabus falan gördürtüyor sandım. 22.5 dinara minibüs bileti aldık. Oturdum cam kenarına. Yol boyunca yüzüme inanılmaz bir sıcak rüzgar vurdu. Tüm yol içimden ırmağının akışına ölürüm Türkiyem söyledim. Beş saatin sonunda Sfax'a geldik. Bizi aldılar, kalacağımız eve götürdüler. Evi gördükten sonra ertesi güne Türkiye'ye uçak bileti bakmaya başladım. O an prensesliğim tuttu, normalde hiç öyle bir insan değilken. Ama bu durumda hoşlandığım çocuğun etkisi inanılmaz fazla. Tunus şartları da tuzu biberi. Normalde ceren çok daha aşko kuşkoyken, Tunus'ta ben de oldum tabiri caizse bir koç girl (koç üniversitesi aşko kuşko kızı). Ceren hala dalga geçiyor. Aileme söyledim durumu, bana tonla motivasyon konuşması yaptılar. Orda bulunma amacını hatırla, hayat sana her zaman koç veya Darüşşafaka konforu sunmayacak falan filan. Ayşe'de inanılmaz iç ve dış motivasyonu yüksek bir insanmış. O an bayağı sakinleştirdi beni. Bir duş aldım. Banyoya banyo demeye de bin şahit ister. Abi bir ülkede taharet musluğu yoksa zaten o ülkenin temiz olma potansiyeli biter benim gözümde. Daha sonra yattım yatağa günü kapattım.
11 notes · View notes
papatyataclikiz · 5 months
Text
merhaba minik ben , başardık, neyi başarmak istiyorduk neyi başardık hiçbir fikrim yok. tek bildiğim şey senelerdir hatta olay yaşandığından beri başarmak istediğimiz şeyi yani evden ayrılmayı başardığımız. Tabi sadece bununla bitmedi. o evden gitmenin büyük bedelleri oldu. O evle birlikte anneni de kaybettin abini de kaybettin. aslında biliyor musun onları kaybetmedin, onların aslında hiç olmadığını fark ettin. ilk başta onlara öfkeli olduğunu zannettin . seni öldürmeye çalıştıkları için böyle düşünüyorsun sandın ki bunu gerçekten gerçek anlamda yaptılar. Fakat sonra fark ettin ki aslında hiçbir zaman ailen olmamış. seni aramadıklarınla, nasılsın, bir ihtiyacın var mı diye sormadıklarında bir kez bile gözlerine bakıp seni anlamaya çalışmadıkların da fark ettin. her geçen gün, daha iyiye gideceğini sandığın her gün kimsesizliğinle gibi bir kez daha yüzdeleştin. Ama biliyor musun çok güçlüsün. Şu an bunu bilmiyorsun korkuyorsun, çok korkuyorsun. Sana Yaklaşan herkesin ama gerçekten herkesin senden bir çıkarı olduğunu düşünüyorsun. Vücuduna değer ellerden, sadece yön göstermek için bile vücuduna dokunan insanlardan kaçıyorsun. bitmeyecek bir kabus yaşadığını zannediyorsun. Ama bitti. Sen belki de hayalini bile kuramamadığın bir şekilde çıktın o evden. Herkese her şeyi itiraf ederek çıktın. İnsanlar sana inanmadığında bile ki bu senin en büyük korkundu “hayır ya ben bunu yaşadım diyerek” çıktın. bugününde yüzleştiğin en büyük acı aslında bir babanın hiç olmaması. Senin o ben yanlış anlamışımdır diye başlayan cümlelerinin, ama babam beni seviyor diye geçtiğini savunmalarının, ne olursa olsun o benim babam diye Devam ettiğin hayatının yalan olduğunu öğrendin. tüm bunlara rağmen yaşamaya, mutlu olmaya çalışıyorsun. Kendine hayal bile edemeyeceği kadar güzel bir dünya kurmaya çalışıyorsun. Bu süreçte kimin ne kadar yaraladım, ne kadar yaralandım pek bilincinde değilim. Ama ben sana verdiğim sözü tuttum. Elime geçen ilk gücü senin o dünyadan çekip almak için kullandım. Ben bu yolda annemi, abimi, belki de benliğini kaybettim ama seni buldum. Tam 13 yıldır yüzleşmekten korktuğum seninle yeniden barıştım. Artık senin fotoğraflarına bakarken suçluluk hissetmiyorum, artık o fotoğraflara bakmaktan çekinmiyorum. Ben artık çocukluğumu, bu acıları tek başına sırtlanan kızlı çok seviyorum. seninle gurur duyuyorum. Hep ihtiyacın olursa burada onu bul diye söylüyorum. Senin senden başka kimseye ihtiyacın yok :)
4 notes · View notes
white-001 · 1 year
Text
Abi bu beklenen depremleri nasıl bekliyorsunuz. Geleceğini biliyorsunuz merak ediyorum. Hani yıllardır AFAD çalışanıyım. Bir süredir şefim. Türlü afette çalıştım. Deprem sel heyelan yangın hortum...
Özellikle de depremi bilen bir teknolojinin olmadığını bilirken nasıl şu saatte şu kadar deprem olacak denilebiliyor.
Afetten sonra insanlarda gözlemlenen şeylerden biri de bu tür haberlerin söylentilerin insanlar üzerinde hem fiziksel zararlara hem de ruhsal çöküşlere sebep olduğunu biliyoruz. Söylentilere kulak asmayın. Deprem sonrası artçılar normaldir. Bir fermuar olarak düşünün. Hat boyunca sallanacaktır.
Bu durumda binalardan uzak durmak önemli. Tabi en başından sağlam binalarda oturmak gerek...
Neyse tamam ya. Öfff kabus oldu.
11 notes · View notes
hazaannn · 1 year
Text
Kabus gördüm ve uyandım, uyanmak üzereyken kısa kısa iki kez çığlık attım hem rüyamda hem de gerçekte. iyi ki kısa sürdü, apartmanı başıma toplamak pek iyi bir fikir değil gibi sfsd tabi evdekiler de buna dahil. neyse ki kimse uyanmadı. şuan uykuya direniyorum, sanki uyursam devamı gelecekmiş gibi hissettiğimden sanırım. sizde de böyle mi oluyor? Bende hep böyleydi.
3 notes · View notes
bugeceicelimpff · 1 year
Text
uzun bir aradan sonra merhaba buraya gelip anlatmak belkide rahatlamama sebep oluyodur ben kilometrelerce uzağımdaki kişiye aşık oldum mesafe ilişkisinide takmıyodum çünkü kilometlerce olan aşklara inanmıyodum ama galiba bende aşık oldum ama aşık olduğum kişi beni aşktan soğutmaya başardı hiç yazmamaya başladı bi ara geldi yazdı bana öyle konuştuk sonra ben ilerletimiyoruz dedim ayrılmaya karar verdim ama o gece benim kabus gecemdi sanal arkadaşlarım başka konu konuşurken ben onlara ondan bahsediyodum ve kendi kendime dedimki yapamıyorum onsuz olmuyo Allah kahretsin ki olmuyo acı çekiyorum gece 2 sularıydı bana yazdı naz ben yapamam sensiz olmuyo saatler geçmiyo uyuyamıyorum rüyalarıma giriyo o mesajların seni kaybetmek istemiyorum sadece sen anladın beni lütfen beni bırakma sadece sana inandım ben sana güvendim sana aşık oldum demişti bana bende kabullenmiştim onsuz yapamayacağımı konuşmaya başladık bana bizim tanışma hikayemizi anlatmaya başlamıştı '12 kasım cumartesi günü saat 11 suları tabi ben sana böyle sular seller gibi aşığım ama sana söylemediğim için sen bana kanka gibi davranıyodun son zamanlarda sana ilgim arttı sana yönelmeye başladım sanırım sana o gece aşık oldum saat 11.57 de iltifatlar etmeye başladım sen geceyi çok sevdiğin için sana 00.00 çıkma teklifi etmeyi düşünüyodum ama dayanamadım 11.57 de sana çıkma teklifini ettim ve sonra konuşmaya 15 dk girmedim senin yanıtını olumsuz bekliyodum ama sen çok fazla şaşırmıştın ve şokundan çıktıktan sonra bana tamam çıkalım bari demiştin o gün hayatımda gördüğüm en güzel gündü' anlatmıştı bana böyle bir gün konuşurken bi anda hesabı gitti ve devre dışı bıraktı neden yaptığını anlamadım ama hesabını başka hiç biyerde bulamadım ama galiba hala onu bekliyorum bunu kimse bilmiyo geri geldiğinde umarım beni bulup yazar ama ben affetmeyi düşünmüyorum çünkü o eskisi gibi değil ilk zamanlar onun ismini duyunca ağlıyodum bizim şarkımız çalınca arabada hüngür hüngür ağlıyodum çok kötü günlerdi hayattan zevk almıyodum çok sıkıcı geliyodu bana ilk 5 ay öyle gezdim saatlerce şarkımızı dinledim bazen düşünüyorum acaba başına bişi geldi de mi bana yazamıyo ama 8. sınıf öğrencisi telefonunu sınavdan dolayı da vermiyolar olabilir neyse çok içimi döktüm bugün galiba her zaman onu beklemeye devam etcem ondan başka aşık olmayacam siz siz olun sevdiklerinizi yüz üstü bırakmayın...
3 notes · View notes
notadelisii · 2 years
Text
Her gece kabus gorup uyandigimi bilmeseniz de olur tabi
5 notes · View notes
sahteligingercegi · 2 years
Text
Uykular... Uykular ne halde biliyor musunuz? Berbat. Ya çok fazla ya çok az ya da hiç. Böyle bir uyku düzenim var. Düzen denirse tabi. İyi değilim. Uyuduğum zaman kabus görmeden uyanamıyorum. Ve uyanmayı da rüyamda secebiliyorum. Neler oluyor...
3 notes · View notes
naturemannn · 2 months
Text
4:17 6 şubat/Kahramanmaraş Günlerden pazar akşamı bir aile yakınımızın yemeğine davet edilmiştim.O gece eve saat 00.00´da filan gelmiştim uyumam lazımdı sabah işe gidecektim çünkü,neyse uyumaya başladım ve daldım ta ki o korkunç sallantıyla beraber ağzıma yüzüme toz ,toprak dolana kadardı uykum.Ben ,hala bu bir kabus yarabbi kalkıp bir su içeyim diyorum ama uyanamıyorum bir türlü gözümü açamadım üç denemeden sonra açtım ve karşımdaki pencere bir sağ bir sola doğru hareket ediyordu.Hemen yataktan kalkmak için irkildim ve binamız korkunç bir sesle yıkıldı evet bende enkaz altındaydım artık kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim.Uzuvlarımda bir eksikliğim yoktu ne yapmam lazım diye sağlıklı bir karar almak için düşündüm tabi o sırada arkadaşlarımdanda hiç ses seda yoktu.Bana ne lazım nasıl çıkarım vs derken ışık lazımdı telefonumunda üste nano yani karanlıkta parlayan ekran vardı onun sayesinde telefonumu buldum ve bide ışıkla içeriyi göz attım her şeyin üstüne beton düşmüş tavandan demirler sallanıyor ya tabiri caizse the walking dead sahnesi yaşıyordum tek başıma odadan sürünerek merdiven boşluğuna kadar geldim üstümde atlet vardı tiril tiril titriyordum hayatımda hiç bu kadar üşümedim aşırı bi soğuktu Maraş ,arkadaşlarıma seslendim ses yok üst katlardaki insanların bağrışma sesleri dün gibi aklımda.Kadının biri yardım edin ,yardım edin 2 yaşında çoçuğum var diyerek haykırıyordu adeta can havliyle,benim üstümde abi kardeş iki kişi daha vardı ağlıyorlardı anne,baba diyerek ama ben sadece bizim bina çöktü diye ailemden yana içim rahattı ve köydeki evimiz sağlamdı .Her neyse ben o sırada doğalgaz borusunun altına kıvrıldım oturuyorum bi 5 dk telefon çekti kalabalık wp grublarına hayatta olduğumu ve enkaz altında kaldığımı bildirdim umutluydum ama bi yandanda son 12 saatim diye düşünüyordum çünkü hipotermiden yani soğuktan ex olacaktım . kendimi rahatlatmak için telefondan müslüm gürses şarkısı açtım ,çünkü saat daha 7.30 du bağırarak enerjimi tüketmek istemedim.... devamı bir sonraki yazımda olacak
0 notes
a-matsumae · 1 year
Video
youtube
SUB【大阪旅Vlog】天満 グルメと穴場観光スポット|天神橋筋商店街で食べ歩きをする休日①Vlog/観光/モッパン/japan travel ...
0 notes
serein-things · 2 months
Text
Bugün çocukluğumun geçtiği eve gittim, ortada bir ev kalmadı gerçi ama her şey gözümün önünde tekrar tekrar canlandı. O gün diğer günlere göre çok soğuktu, yurda gitmek istemiyordum, zaten kar tatili olacaktı ama aile zoruyla gitmek zorunda kaldım. İçimde zaten kötü bir his vardı ama yola çıktık bir kere, eşyalarımızı yerleştirdik dışarı çıkıp kardan adam vs yaptık geri içeri girdik ama yurtta buz gibi, 15 gün boyunca yakmamışlar tabi. Telefonlara bir mesaj 6 Şubat pazartesi kar tatili, çok sevindik, baya sevindik, mutluyuz tabi.. gece yarısına kadar oturup sohbet ettik tek bir yatakta üç dört yorgan üstümüzde, o an çok hoş tabi, cinlerden kabuslarımızdan falan bahsettik, korktuk haliyle. Bir arkadaş kabusunu anlattı havayı gösterdi aynen böyle kıpkızıl bir hava, yapayalnızım diyor tüyler ürpertici. Yeter bu kadar diyip aynı yatakta yattık yan yana, üşüyoruz, hala soğuk. Uyku uyanıklık halindeyim ranza sallanıyor, valiz önümde dans ediyor, kapaklar açılıp kapanıyor, biz sallanıyoruz, bina sallanıyor, yer sallanıyor, kabus sanıyorum, koşuyorum, gerçek, herkes koşuyor, ayaklarımız yalın, çok soğuk, herkeste ölüm sessizliği, telefonlarımız toplanmış, telefon yok, ailemiz ne durumda bilen yok, bir bağırtı, nöbetçi hoca yerlerde ağlıyor, ailesi pazarcıkta göçük altında, o ağlıyor, üşüyoruz, o ağlıyor, titriyoruz, yurt müdürü son sürat hızla gelmiş, telefonlarımızı teslim etmiş, konuşuyoruz, ailelerimiz iyi çok şükür, ama haber alamayanlar var, ulaşamayanlar var, sabaha kadar dışardayız, çorba yapıyorlar, içeri oturma salonuna alıyorlar, televizyonda son dakika, büyük bir deprem, korkuyoruz, bir çığılık daha, EVİNİN YIKILDIĞINI TELEVİZYONDAN GÖREN ÇOCUK, ailesine ulaşamıyordu, evleri yıkılmış, ailenin tek çocuğu, yok oldu… bizi eve gönderiyorlar, gece uyumamanın pişmanlığıyla oturma odasına geçiyorum, haberleri açıp uzanıyorum, beş dakika geçmiyor, uyku uyanıklık arası, bu kez beşik gibi de değil, tokat gibi, birden, ansızın, çarpılmış gibi, sallıyor, abim içerde, ona ulaşmaya çalışıyorum, toz, duvardaki tuğlalar düşüyor, ayakta durmak zor, yere yapıştırıyor, merdivenlerden koşturuyoruz, kaçar basamak atlayıp iniyorum bilmiyorum, panik ataklar… ayağımı incitmişim, annemler sağ, sımsıkı sarılıyoruz, iyiyiz, gerçekten iyi miyiz? Herkes mesaj atıyor, yaşıyor musun? Evet, herkesten haber almaya çalışıyoruz, ulaşamadığımız sınıf arkadaşımız var, bir kaç gün sonra sınıf hocası aileye ulaşmış, grupta bir mesaj “arkadaşlar, ……’imizi kaybettik.” Kaybettik, yankılı, kaybettik, çok sesli, kaybettik..
Kaybettik, en çokta insanlığımızı, kaybettik, en çokta gururumuzu, kaybettik karakterimizi… belkide bu yüzden başımıza geldi bunlar, kaybettik..
Kaybettik, iyiyiz, şükür.
0 notes
musispoedarsiv · 10 months
Text
23 Ağustos 2023 Molde Galatasaray Maçı
*Molde Stadyumu'nda saat 22:00'de başlayacak olan UEFA Şampiyonlar Ligi Play-off Turu ilk maçı. Mücadeleyi İngiliz hakem Anthony Taylor yönetecek. Cimbom artık Gruplar öncesi son engelde. Norveç temsilcisi karşısında bu serüvendeki en ciddi sınavımız bizi bekliyor. Tabi yakın geçmişte Kuzey Avrupa ekiplerine karşı elde ettiğimiz kötü hatıralar var. Onlara benzer sıkıntıları yaşamadan iyi bir skorla avantajı kapalım inşallah. Aslanlar'a yürek dolusu başarı dileklerimizi iletiyoruz.
*Exxen'den naklen yayınlanacak olan maç.
*8. dakikada Martin Ellingsen'in kafa golüyle Molde 1-0 öne geçti. Boğucu başladılar ve erken oldu maalesef.
*25. dakikada Sergio Oliveira frikikten ağları sarstı ve 1-1'i yakaladık. Neyse ki çok beklemedik. Bir an önce dirilmemiz şart.
*29. dakikada Mauro Icardi nefis bir vuruşla yazdı ve Galatasaray 2-1'e çevirdi. Yine inanılmaz bir anda sihrini yaptı.
*İlk yarıyı 2-1 üstün bitirdik. Kabus gibi bir başlangıç vardı. Neyse ki çabuk uyandık. Yunus ile de bir gol bulmuştuk ama keşke faul olmasaydı ve VAR'dan dönmeseydi. Bu grafiği koruyup devam edelim şimdilik. Haydi!
*56. dakikada Kristoffer Haugen golü kaydetti ve Molde 2-2 yaptı. Maalesef rahatlayamamanın cezasını yedik. Yine benzer senaryolu bir giriş oldu.
*90+3. dakikada Fredrik Midtsjö sahneye çıktı ve 3-2 ile yeniden avantajı kaptık. Ummadık anda geldi. Pes etmeyen Aslanlar'a yakıştı işte bu.
*3-2 kazanarak çok önemli bir avantajı cebimize koymayı başardık. Lig maçının da ertelendiğini düşünürsek şimdi iyi bir hazırlık süreciyle rövanşı bekleyebiliriz. Teşekkürler hepinize Aslanlar.
0 notes
mezardakicicekk · 1 year
Text
ZİHNİNDEN KAÇ VE ONA SIĞIN
11.07.2023
Bugün Serendipity ile buluştuk. Son günlerde çok kötü hissettiğim için zihnimden kaçmam gerekiyordu. Ancak o zaman toparlayabilirdim kendimi.
Dün buluşmayla alakalı detayları konuşurken beni gördüğünde kollarını açıp beklemesini istedim. Aklımdan ona koşup sıkıca sarılmak geçiyordu. Zihnimden kaçıp onun kollarına sığınmak...
Gece doğru düzgün uyuyamadım bu yüzden. Ona sarılacağım anı düşündükçe geriliyordum. Rahat hissedebilecek miydim? Gergin mi olacaktım? Kalp çarpıntım canıma okuyacak mıydı? Koşmaya yeltendiğimde çiviyle çakılmış gibi olduğum yerde mi kalacaktım? Belkide hiçbir şey yapamayacaktım. Bunları düşünmekten uyuyamadım işte.
İşlerim olduğu için çarşıya erken bir saatte gidip işlerimi hallettim. İşlerimi tam bitirmiş çarşıda tur atarken geldiğini haber verdi. Buluşma noktasındaydı, zaman geçirmek için girdiğim mağazadan çıkıp kısaca etrafa baktım ve onu gördüm. Zihnim "Kollarını açmaz umarım, açarsa nasıl sarılacaksın?" demeye başladı. Çenesini kapatması söyleyip başımı önüme eğdim ve telefonumu cebime koydum. Kollarını açtığını görmezse çenesi kapanırdı belki.
Düşündüğüm gibi olmadı. Başımı kaldırdığımda önce gülümseyişini ve ardından kollarını kaldırdığını gördüm. Kalp çarpıntım olmamıştı, zihnim susmuştu. Sarılabilecek miydim? Gülümseyip derin bir nefes aldım ve Serendipity'ye doğru koşmaya başladım. Ben.. koşuyor muydum? Olduğum yerde değil miydim? Peki ya kalbim? Deli gibi atmayacak mıydı? Bunları düşünürken bedenine çarpmıştım.
Kollarımı sıkıca boynuna doladım. Ne kalp çarpıntısı vardı ne de zihnim avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Gergin hissetmeyi geç bedenim bile titrememişti. Gözlerimi kapatıp sarılmanın verdiği hissi tatmaya başladım. Boş zihnimdeki sessizliği dinlerken saçlarımda hafifçe hareket eden eli hissettim. Serendipity saçlarımı okşuyordu. O an ağlamak istedim.
Saçlarımın okşanması en sevdiğim şeydi. Teması sevmesem bile bunu seviyordum. Kimse bunu yapmadığı için bazen kendi kendime saçımı okşuyordum ve bunu genelde ağlarken yapıyordum. Şimdi zihnimden kaçmış ona sığınırken o saçlarımı okşuyordu. O an dışarıda değilde evde kucağına oturmuş sarılıyor olmayı diledim. Yaşadığım tüm boktan olaylardan sonra en ufak bir titreme bile olmadan sarılabildiğim ilk kişiydi.
Havanın sıcaklığını bahane edip geri çekildim çünkü bir bahane bulmasaydım muhtemelen sarılmayı bırakmayacaktım. Kendimi bu bahaneye inandırarak kandırmış oldum. Kendi kendini kandıran ilk kişiyim sanırım. "Başka zaman devam ederiz." dedim. Belki o zamanın uzun bir süre gelmeyeceğini düşündü o an bilmiyorum ama bir sonraki görüşmemizde gerçekten çok daha uzun süre sarılmayı istiyorum.
Belkide ben temastan nefret etmiyorumdur? Güvendiğim kimse olmadığı için temastan nefret ettiğimi düşünüyor olabilirdim. Bedenimin dokunuşlarına güvendiği tek kişi Serendipitydir belki. Siktir, bunları yazarken ağlayacağımı hiç düşünmemiştim.
Duygularımı itiraf ettiğim gün gittiğimiz kafeye gidip kahvaltı yaptık. Tabi ben sıcaktan tostumu bitiremedim. Normalde silip süpürür üstüne yetmedi bu diyip bir tane daha söylerdim. Kahvaltıdan sonra üstüme baya ağırlık çöktü. Gerçi ne zaman buluşsak onun yanında uykum geliyordu. Son 3 yıldır uyku problemim olduğunun farkındaydım ve sanırım Serendipity'nin verdiği güven yanında uyuyabilirmişim gibi hissettirdiği için sürekli uykum geliyordu. Uyku problemimin sebebi ne mi? Geceleri sürekli kabus görüyorum ve çoğunu uyanınca hatırlamadığım halde korkumdan uyuyamıyorum.
Normalde size tüm günü detaylı anlatacaktım ama tam şuan vazgeçtim. Son 2 yazım yeterince içimizi sıktı. Şimdi kalbimin ne kadar iyi hissettiğini okuma zamanı. Devam ediyorum öyleyse.
Oturduğum yerde uyuklamaya çalıştım ama çok rahatsız hissettim. Bir türlü rahat bir pozisyon yakalayamıyordum. O an yanına gelmemi söyledi. Birkaç denemeden sonra pes edip yanına oturdum ve başımı duvara yasladım. İşte şimdi daha çok uykum gelmişti. Kafede olmasaydık gerçekten ona sarılıp uyurdum yüksek ihtimalle. Darbeler almış ruhum ve kabuk tutan yaralarından kanayan kalbim onun yanında çok daha iyi hissediyordu. Bunu iliklerime kadar hissedebiliyordum. Dağılan parçalarımı toplamaya çalışırken elime battığını söylemiştim önceki yazımda, hatırlıyor musunuz? Onun yanındayken o parçalar acıtamadı canımı. Her sustuğumuz anda topladım parçalarımı ellerimle. Ne canım yandı ne parçalar elime batıp kanattı.
Birkaç tane video ve fotoğraf çektik. Çektiğimiz fotoğraflardan birisi şuan kilit ekranımın duvar kağıdı. Her baktığımda tebessüm ediyorum. Boş boş konuştuk ama genelde sustuk. Her zaman olduğu gibi. Sanki onunlayken konuşmaya ihtiyacım yokmuş gibiydi.
Aklıma piknik yaptığımız gün geldi. O güne ait yazımı okuduğunda "Biliyor musun, ben de aynı şeyi düşünmüştüm. Birbirimize sorsak mı diye. Sonra vazgeçtim." demişti. Bunu duyunca biraz kafayı yemiş olabilirim. Biraz, gerçekten sadece birazcık. Sonra "Neyse sonraki görüşmemizde sorarız." demişti. Şuan yapsak mı diye bir düşündüm. Birkaç kez hatta. Ama o an sorular sorup cevaplarsak aklımda tutamayacak kadar uykum olduğundan vazgeçtim.
Bugün yine ona doğru koşmuştum. Tek fark bu sefer gerçekten onun kollarına sığınmış olmamdı ve ben tüm gün sırf bu yüzden durduk yere gülümseyip etrafı izliyordum.
0 notes
dualarvebuyuler · 1 year
Text
Kara Büyü Nedir?
Tumblr media
Kara Büyü Nedir?
Tumblr media
Kara Büyü Nedir? Kara Büyü Nedir? birçok insanın internet ortamlarında çok fazla karşılarına çıkan ve durmadan merak ettikleri bir konu olarak gözlenir. Günümüzde ak büyü ve kara büyü olarak ikiye ayrılan büyü çeşidi içerisinde kara büyüler arasında yer alır. Kara büyü nedir insan hayatını bir anda alt üst edecek kadar kötü durumların gelmesine neden olur. Bu durumdan ötürü de asla iyi niyet ile değil her zaman kötü niyetler ile uygulanan bir büyü olarak yer alır. Bundan ötürü bireylerin ilk olarak emin olarak yaptırma kararı almaları da gerekir.
Kara Büyü Ne İşe Yarar?
Kara büyü ne işe yarar kısmında en ufak olumlu bir noktası yer almaz. Daha çok insanların hayatını adeta kabus denecek kadar kötü bir hale getirmek için de tercih edilir. Bu yüzden de bireyler Kara büyüsü yapma ya da yaptırma kararı almadan hemen önce iyi bir karar vermesi gerekir. Kara büyünün amacı genel olarak sevilmeyen insanlara karşı yapılan bir büyüdür ve insanların hayatında yolunda giden her ne varsa bir anda alt üst olmasına neden olabilecek kadar kötü süreçlerin gelmesine neden olur. Bu yüzden de iyi niyet ile uygulanan bir büyü değildir. Daha çok insanların ölüme bile isteye  gitmelerine neden olabilecek kadar bunalıma girmelerine neden olurlar. Youtube' de ki Büyü ve Sihirden Korunmak İçin Okunacak Dualar Nelerdir videomuzu da izleyebilirsiniz.
Kara Büyü Belirtiler
Kara büyü belirtileri genel olarak incelenecek olduğu zaman ortalama olarak birkaç gün kadar kısa süre içerisinde kendisini öne çıkarmaya da devam eder. Bu belirtiler bireylerin hayatında farklı sorunlar olmasına neden olabilir. Büyü yapıldığı andan itibaren büyü yapılan kişiler sürekli bunalım içerisine girer ve kendilerini sosyal ortamlardan uzak tutmayı seçer. En sevdiği kişiler ile dahi arasına mesafe koymayı tercih ederek genel olarak yalnız takılmak ister. Kara büyü yapıldığının belirtileri arasında ilk sıralarda yer alan durumlardan birisi de insanların daha çok yalnız kalma isteklerinin öne çıkmasıdır. Ve bazı anlarda sürekli kabus görme başlar ve bir insanın kendisini öldürmesine kadar gitmesine neden olabilir. Bu yüzden de böyle bir büyü yaptırma kararı almadan önce bireylerin çok iyi bir şekilde düşünmesi gerekir. Çünkü büyü yapılan kişiler artık kendi kontrollerini tamamen kayıp ederek bile isteye  ölüme kadar gidebileceklerdir.
Kara Büyü Nasıl Yapılır?
Tumblr media
Kara Büyü Nedir? Kara büyü nasıl yapılır sorusu da birçok kişinin hayatında merak ettiği bir konu olarak gözlenir. Bu büyü isminden de anlaşılacak olduğu gibi kara büyüler listesinde yer alır. Bu yüzden de birçok medyum kara büyülere karşı bir ön yargıları olmasından ötürü yapmak istemeyebilir. Tabi ki yapılabilecek en ufak hata sonuçların tam tersine ya da büyü yaptıran kişilerin sorun yaşamasına neden olabilir. Hal böyle olunca bireyler direk sıradan bireylere büyü yaptırma kararı almak yerine direk uzman bir kişi bulmaları gerekir. Kara büyü yapımı çok zorlu bir işlem olmasından ötürü sadece alanında uzman olan kişiler ile ilerlenmesi gerektiği bilerek devam edilmelidir.
Kara Büyü Etkileri Nelerdir?
Kara büyü etkili midir sorusu da büyük merak noktası olarak devreye girmektedir. Bu büyü dini açıdan her ne kadar akıllarda soru işareti olsa bile alanında uzman bir medyum tarafından yapılması gerekir. Eğer istenen etkiler alınmak için alanında uzman bir medyumdan destek alınırsa etkili olarak gözlenir. Fakat sıradan medyumlardan istenen etkiler gözlenmeyebilir. Kara büyü etkileri birçok kişinin hayatında merak ederek araştırdığı bir konu olarak da gözlenir. Bu yüzden de iyi bir araştırma yaparak bireylerin büyü yaptırmadan önce net bir şekilde karar vermesi gerekir. Kara büyü etki süresi ne kadar sorusu da merak edilen bir konu olarak gözlenmektedir. Bu büyü eğer alanında uzman olan bir medyum aracılığı ile yapılmış olursa en fazla bir haftada etkilerini göstermeye başlar. Fakat çok zorlu bir büyü olmasından ötürü de alanında uzman bir medyum tarafından uygulanması gerektiğini de bilmek gerekir. Bir yandan da Kara büyü adından da anlaşılacak olduğu gibi kara büyüler arasında yer alır. Bu yüzden de her ne olursa olsun dini açıdan haram olarak kabul edilen bir konu olarak gözlenir. Eski Sevgiliyi Geri Döndürme Büyüleri ve Ritüelleri yazımızı da okuyabilirsiniz. Read the full article
0 notes
hypnogaja · 2 years
Text
kafama sıkma isteği ile uyandım keşke sadece bir ay öncesine ışınlanabilsem ve her şeyi düzeltsem uyuyamıyorum, uyuduğumda kabus görüyorum, her sabah depresif uyanıyorum.. kafama sıkıp tüm bunlardan kurtulma seçeneği de var tabi.
1 note · View note
safayildizz · 2 years
Text
Elbette Geçecek
Uyanacağım bir gün daha sensizliğe,
Aynaya baktığımda net bir şekilde görebileceğim sensiz beni,
Kapatabileceğim ışıkları uyuyabilmek için,
Hissedebileceğim her parçasını bir zamanlar benim için atan o kalbin,
Sen eşlik etme diye durduracağım çoğu şarkıyı,
Eğleneceğim hatta güleceğim salakça bir anıya seni hatırlatan aniden,
İnkar edeceğim uzun bir süre,
Çarşıda barda çalışacağım belki sana rastlarım diye yürüdüğümüz o sokakta,
O kadar zaman geçicek ki bitti sanacağım kabus görmediğimde geceleri,
Yolculuğa çıkacağım birden kendimden çok uzaklara doğru,
Kabul edeceğimi bilerek en sonunda deneyeceğim tabi ki her yolu,
Ama itiraf edeceğim önce kendime sonra ise sana,
Ve koşarak aşacağım yıldız yokuşunu,
Uzun bir sohbet başlayacak,
Seni o kadar özlemişim ki konuşamayacağım bile,
Dinlemek, incelemek için her dokunu,
Yavaş yavaş tüketeceğim seni sonra farketmeye başlayacağım,
Farkettikçe anlayacağım baskılamaya çalıştığın içindeki beni,
Her şeye katlanabileceğim de gözlerindeki o boşluğa katlanamayacağım,
Sorduğun sorulara cevap veremeyeceğim ve yavaşça kalkacağım hayalini kurduğumuz masandan,
Yürürken, koyduğun her taşa takılacağım,
Kapatırken bahçe kapını son kez arkama döneceğim kısa bir süre,
Heyecanla çıktığım o yokuşu küçük bir tebessümle inerken bir sigara saracağım ve diyeceğim ki içimden
Elbette geçecek
2 notes · View notes