Okan Bayülgen Ya Filozof Olacaktım Ya Da Eğitimini Gördüğüm Sanatı Yapacaktım
Söyleşinin moderatörlüğünü yapan Dilek Tekintaş’ın “Günümüzde artık herkesin sinemaya atlamaya çalıştığı bir zamanda siz tepe noktadan tiyatroya geçtiniz.” cümlesi üzerine:
“Bunda Teoman ile aynı yaşa gelmiş olmamın nedeni büyük. Ya filozof olacaktım ya da eğitimini gördüğüm sanatı yapacaktım. Ulusal kanalların sadece dizi kanalları haline gelmesinin payı var. Televizyonun artık bir gücü yok.…
Galatasaray seyirci sayılarında ezeli rakiplerine fark atmış durumda. Bu sezon Nef Stadı’nda oldukça yüksek bir ortalamayla maçlara çıkan Sarı-Kırmızılılar, son Beşiktaş derbisinde 50 bin 237 sayısına ulaşarak, 50 bin barajını geçen ilk karşılaşmaya ev sahipliği yapmış oldu. Üstelik Süper Lig’de bu sezon en çok seyircinin yer aldığı 5 karşılaşma da Galatasaray’a ait. İlk sıradaki Galatasaray –…
>< Seyirci İnsanın özü doğru olursa sözü doğru konuşur İnsanın niyeti yapmak istediklerine uygun olursa gözü doğru bakar Kontrolsüz bir güç gibidir yangın çıkarmak Büyük yangınlar büyük ihmallerin eseridir Çoğunluğu haklı gösterir düzen Yakılanlara yakanların seyircileri bakar Su toprağa ulaşmaz ise Açlık ve yokluk dahil hiçbir yangın söndürülemez Toprak doldurmak istediğin tabağa boş bakar | Önder Karaçay | #önderkaraçay #mobbingbank #seyirci #insanlar #yangın #söndürmek #su #toprak #ateş https://www.instagram.com/p/Ce5-0fTru11/?igshid=NGJjMDIxMWI=
Köpek Uyurken Osuruyor ve Kedinin 'Geri Dönüşü' Seyirci Çılgına Dönüyor
Köpek Uyurken Osuruyor ve Kedinin ‘Geri Dönüşü’ Seyirci Çılgına Dönüyor
Bazı şeyler sadece kaçınılmazdır. Ve bazı durumlarda, bu olaylardan bazıları biraz tatsız olabilir. Gaz, üzerinde kontrolümüz olmayan doğal bir fonksiyondur. Bazı insanlar bunu iğrenç buluyor veya şimdiye kadarki en eğlenceli şey olarak görüyor.
Resim/Öykü Kaynak Kredisi: YouTube Videosu Üzerinden Pençe
Bu kedi kesinlikle “Takım Anti-Gaz” aşağıdaki videoda açıkça görülmektedir. Çoğu insan, onu…
Danimarka’da mahkeme, Danimarka Savunma Bakanlığının, Irak’taki bir bölgede gözaltına alınarak kötü muameleye maruz kalan sivillere tazminat ödemesine karar verdi.
Danimarkalı askerler tarafından 2004’te Irak’ın Basra kenti yakınlarında yakalandıktan sonra teslim edildikleri Iraklı yetkililer tarafından kendilerine işkence yapıldığını iddia eden 23 Iraklının, Danimarka Savunma Bakanlığı aleyhine…
Kayıplar var içimde , bazıları ağır yaralı , bazıları öldü bile. Kurtaramıyorum onları . Bir bir eksiliyorlar benden ve sadece izliyorum . Seyirciyim. Hayatımdan çıkan herkesin gidişini bir seyirci olarak izlemekle yetiniyorum .
Bir dilemma var. Hayatın aslında anne babalarımızınkinden çok da farklı olmayacağının farkındalığı ve akabinde gelen hayal kırıklığı ve nihai kabulleniş. Dilemmanın öbür yüzü de ikinci bir ergenliği yaşamak. Hayat karşısında bu kadar şımaramıyor olmamın getirdiği noktada ilk gruptayım artık sanırım. Geçmişten bugüne insanlar yaşadı ve öldü. Anne babalarımız da bizim beklediklerimizi beklediler ve olmadığı noktada kabullenip yaşamaya devam ettiler.
Ancak onlar daha şanslıydı sanki. Zira bizim kadar sanal ve süperuyaranlarla donatılmış değillerdi. Bulundukları hayat çemberinin dışında bambaşka hayatların olduğunu elbette biliyorlardı ancak sürekli bunları sosyal medyadan görerek, bu içerikleri tüketip hayata seyirci; aktif olmadıkları bir hayatı yaşamadılar en azından. Hepimiz tüm enerjisi ve ilgisi yaşayamadığımız ve muhtemelen yaşayamayacağımız hayatları izleyip de hayata karşı muazzam beklentiler edindik. İkinci bir ergenliği yaşama noktası da burada devreye giriyor. İmrendiği hayatın kıyısında dolaşırken yaşayamadıklarının ve kendisine ait olmayan bir yaşantının öcünü alırcasına yaşamak.
Nihayetinde öyle ya da böyle hayata karşı kalbi kırılmış bir dönemimiz oluyor. Kabullenmek ve mevcut yaşantıdan keyif alabilmeyi öğrenmek gerekiyor. Çünkü doğru ve gerçek olan bu, bize hayatı anlatan, bizim yerimize yaşayan şarlatanlar değil.
İsrail'e yapılan sivil hayatların kaybedildiği saldırları kınayabilir ve aynı zamanda Filistin'e yıllardır yapılan zulmün karşısında durabiliriz. Filistin halkının yok edilmesini sessizce oturup izlemek doğru mu?
İsrail ve Filistin arasında yaşananlar tarihsel olarak herkes tarafından farklı okunabilir. Bana göre yıllardır olan şey, bir halkın çaresizce yok edilmesi. Şu anda yaşananları yorumlamak için tarihsel bir bilgiye ihtiyacımız yok. Şu anda tanık olduğumuz şey oldukça basit: İşgal ve baskı altındaki bir halk, Batı dünyasının tam desteklediği nükleer bir devlet tarafından yok ediliyor. Bu hiçbir zaman eşit bir mücadele olmadı ve şu anda yaşanan şey, tam bir katliam.
Sivillerin katledilmesi, çocuk hastanelerinin bombalanması, bir halkın ölüm ya da göç arasında bir tercihte bırakılması, orantısız bir güçle bir ülkenin haritadan silinmesi neyin cevabı olabilir? Bu mutlaka müdahale edilmesi gereken bir durumdur. İnsanlığa sığmayan metotlarla, savunmasız siviller ve çocukların susuz, elektriksiz kalmasına ve sonunda ölmesine seyirci kalmamalıyız.
Barış için dua etmek yeterli değil, sessiz kalmamamız gerekiyor çünkü dünyanın kalanı bu korkunç trajediyi önlemek adına hiçbir çaba sarf etmiyor.
şimdi gel beni bul. katliamların ortasında iyi bir dilek gibi duruyorum. bak ben de en az barış sembolleriyle savaş başlatanlar kadar acımasızım. bildin. siyah elma.
şimdi beni gerçek kıl. son dileğiyim en son ölenin. son gülüşüyüm oyunu bombaların dağıttığı yerlerde çocukların. savrulmasıyım sağa sola insan vicdanının. ve kurşuna dizilmiş bir kalabalıkta son bir kalp gibi atıyorum. buldun. kara müze.
şimdi beni bul. en az herkes kadar acımasız. en az herkes kadar kurban. devrimci babaların büyüttüğü çocuklardan. yaslan ve saklan. onun yaktığı isyan ateşi dilime kadar eritti. tenime kadar düştü küfür. intiharlar aldı gerçekten. büyü de baban sana gerçekten. bak atladın. atlama. ah.
soğuk bir yerde. soğuk bir bıçak. büyü de ellerin gerçekten. yaralar iyileşeceği için değil. birbirine çok benzediği için. ama ben hiç benzemediğim için onlara. sıcacık karnın. yağmur yuvası kasıklarınla. bak. öğrendim. kırmızı gece.
bunları ağlamadan anlatayım mı. oysa bir yerde hiç dokunmadığın bir şey için ağlanacak ne var. gözlerim dolsun mu. bak günlerdir uykusuzum. binlerce boynu gibi çocukların. binlerce ellerle. binlerce kesmişler gibi. kan çanağı gözlerim. balık olacağım. balık. bak yakala. küflü elmas.
tam ortasında şiirin. tam ortasında şarkının. yangının. yağmurun. göğsünün. bacaklarının. katlilamlarım. tam ortasında gecenin. bak çırılçıplak. kırmızı perde. ölümcül seyirci. delirten alkış. kara oyun.
son sahnesi filmlerin. ne uzun yol filmleri. ne uzun hikaye. ne kalp acıtsın ne kafa yaksın. kafa bul. ot hap. sevişme sahneleri. inleme. sonunu biliyorsun. ama bak. sanat devrim. ama bak iyilikler. ama bak umutlar. şakacıktan tabanca. ucundan çiçekler çıkarken. ama şş. balık olacağım balık. ipte asılı kalmadım. sanat devrim güzellik. savaş kan barbarlık. alfredooo! bak ağlamadım.
alfredo. bak. giyinmedim.
balık balık. pul pul. döküldüm bak. düğmem kemerim. kanım kinim. öfkem sevgim. şimdi gel beni bul. emperyal oteli'nin en atlanamaz balkonunda. karlar içinde. titrek ve mutsuz. bak sustum.