#bademcik iltihabı
Explore tagged Tumblr posts
Text
arkadaşlar son zamanlarda çok hastalanıyorum ve şuan üst solunum yollarıyla ilgili bir sorun yaşıyorum. Bademcik iltihabı varmış boğazımda o kadar ağrı yapıyor ki hele yutkunurken o can yakıcı acı hissi çok kötü. Doktor antibiyotik verdi 1000 mg'lık içtikten bir saat sonra beni sersem etti resmen sanki vücudumda bişey dolanıyormuşcasına bir his yaşadım. Ama geçti iyi ki, o geçmiş olsada kulaklarım ve boğazım perişan halde ağrı kesici aldım yine. Evde beni dinleyen de , anlayanda yok o yüzden buraya yazayım dedim :). Doktor antibiyotik işe yaramazsa eğer iğne yazıcam dedi offf iğneden korkmam ama pek sevdiğim de söylenemez. Böyle bir durum yaşayan varsa o süreçte bana neler yaptığını nasıl boğazını rahatlattığını anlatırsa çok memnun kalırım. Neyse çok uzun konuştum yine, uyku vakti artııııkkkkk. Işıklı geceler hepinizeee ^^ .
5 notes
·
View notes
Text
Beta salgınına doğal önlemler
https://pazaryerigundem.com/haber/206292/beta-salginina-dogal-onlemler/ -
Beta salgınına doğal önlemler

Kış aylarında beta virüsü ebeveynler için endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Eczacı ve Homeopat Ezgi Nevçehan, bağışıklık sistemini destekleyen bitkisel ve homeopatik çözümler hakkında bilgi veriyor. Basın bülteni ve görselleri ekte değerlendirmenize sunar, sağlıklı günler dilerim.
İSTANBUL (İGFA) – Eczacı ve Homeopat Ezgi Nevçehan, Beta mikrobunun yol açabileceği sağlık sorunlarına karşı doğal korunma yöntemlerine dikkat çekerek, bağışıklık sistemini destekleyen bitkisel ve homeopatik çözümler hakkında bilgi veriyor.
BETA MİKROBUNUN TEHLİKELERİ VE BELİRTİLERİ
A Grubu Beta hemolitik streptokok bakterisi, boğaz enfeksiyonlarına yol açarak yüksek ateş, boğaz ağrısı, yutkunma güçlüğü ve bademcik iltihaplanması gibi semptomlara neden olur. Özellikle çocuklarda görülen bu enfeksiyon tedavi edilmediğinde kalp romatizması, böbrek iltihabı, sinüzit, zatürre ve orta kulak iltihabı gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Dikkat edilmesi gereken belirtiler: Şiddetli boğaz ağrısı ve yutkunma güçlüğü, yüksek ateş ve titreme, bademciklerde kızarıklık ve iltihaplanma, iştahsızlık, halsizlik ve vücut ağrıları ve bazı vakalarda karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma
Tedavi Gerektiren Durumlar: Aile bireylerinde romatizmal ateş veya glomerulonefrit öyküsü varsa, salgın riski taşıyan bölgelerde bulunuyorsanız, enfeksiyon tekrarlayan şekilde yayılıyorsa, çocukta veya çevresinde kızıl hastalığı vakası varsa ve bağışıklık sistemi zayıf bireylerde hastalık belirtileri görülüyorsa.
DOĞAL KORUNMA YÖNTEMLERİ
Eczacı ve Homeopat Ezgi Nevçehan, beta enfeksiyonuna karşı bağışıklık sistemini güçlendiren doğal desteklerin önemine dikkat çekerek şu önerilerde bulunuyor:
Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, hastalıklarla mücadelede en güçlü silahtır. Ekinezya, propolis ve karamürver gibi doğal bitkisel takviyeler, bağışıklık fonksiyonlarını desteklerken vücudu enfeksiyonlara karşı daha dirençli hale getirebilir. Ayrıca D vitamini, C vitamini, A vitamini, E vitamini, magnezyum, çinko, demir ve selenyum eksikliklerinin giderilmesi, bağışıklık sisteminin optimal düzeyde çalışmasına katkı sağlar.
Güçlü bir bağışıklık için öneriler: Mevsim sebzeleri ve meyveleri ile dengeli beslenin. günlük olarak yeterli su tüketimine özen gösterin. rafine şeker ve işlenmiş gıdalardan kaçının. Uyku düzeninizi koruyarak vücudunuza dinlenme imkânı tanıyın.
Aromaterapi ile Doğal Koruma: Doğal uçucu yağlar, hem psikolojik olarak rahatlama sağlar hem de bağışıklık sistemini destekler. Kekik, çay ağacı, lavanta, biberiye ve ökaliptüs yağları, ortam havasını temizleyerek mikroplara karşı doğal bir koruma sağlar. Buhurdanlık veya difüzör kullanarak ortam havasını arındırabilirsiniz. Lavanta ve biberiye yağları burun tıkanıklığını hafifletirken çay ağacı yağı antibakteriyel özellik gösterir.
Homeopati ile Doğal Tedavi
Homeopati, bağışıklık sistemini destekleyerek hastalık belirtilerini hafifletmeye yardımcı olan bireyselleştirilmiş bir tedavi yöntemidir. Ezgi Nevçehan, Beta enfeksiyonuna karşı homeopatik destek almak isteyen bireylerin bir uzmana danışarak uygun remedileri belirlemelerini önerdi. Homeopati, vücudun doğal dengesini korumaya yardımcı olur. Hiçbir besin veya doğal takviye tek başına kesin koruma sağlamaz. Bu nedenle, sağlıklı bir bağışıklık sistemi için yaşam tarzınızı gözden geçirmek ve uzmanlardan destek almak önemlidir.
Eczacı ve Homeopat Ezgi Nevçehan, “Hijyen kurallarına dikkat ederek, beslenmenize özen göstererek ve bağışıklık güçlendirici doğal yöntemleri hayatınıza dahil ederek kış aylarını sağlıklı geçirebilirsiniz. Ancak, enfeksiyon belirtileri görülmesi durumunda mutlaka bir doktora veya eczacıya danışılmalıdır” diye konuştu.

0 notes
Text
Ağız Kokusu Neden Olur?
Ağız kokusu, kişilerin günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebilecek yaygın bir sorundur. Ağız kokusu genellikle kötü ağız hijyeninden kaynaklanır. Yeterince diş fırçalanmaması ve diş ipi kullanılmaması, ağızda bakteri birikmesine neden olarak kötü kokuların oluşmasına yol açabilir. Bu bakteriler, ağızda bulunan yiyecek artıkları ve diğer organik maddelerle reaksiyona girerek kükürt bileşenleri üretir. Bu da ağız kokusunun en yaygın nedenlerinden biridir.
Bunun dışında, ağız kuruluğu da ağız kokusuna yol açabilir. Ağız kuruluğu, tükürük üretiminin azalması sonucu meydana gelir. Tükürük, ağızda bulunan bakterilerin temizlenmesine yardımcı olur, ancak bu üretim azaldığında, bakteriler birikerek kötü kokuya yol açabilir. Ağız kuruluğunun sebepleri arasında ilaç kullanımı, tütün ürünleri ve bazı hastalıklar yer alabilir.

Ağız kokusunun bir diğer nedeni de bazı sağlık sorunlarıdır. Diş çürükleri, diş eti hastalıkları ve enfeksiyonlar gibi ağız içi sağlık problemleri, kötü kokuya neden olabilir. Ayrıca sindirim sistemiyle ilgili rahatsızlıklar, örneğin mide problemleri veya reflü de ağız kokusuna yol açabilmektedir. Kötü ağız hijyeni bu durumları daha da kötüleştirir ve kötü kokuyu artırabilir.
Ağız kokusu (halitoz), genellikle Diş Hekimliği (Ağız ve Diş Sağlığı) bölümü tarafından tedavi edilir. Diş hekimleri, ağız kokusunun diş ve diş eti hastalıkları, diş çürükleri veya diş taşlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığını belirler. Ayrıca ağız içindeki bakteriyel enfeksiyonlar da ağız kokusuna neden olabilir ve bu tür durumları tedavi edebilirler.
Ağız Kokusu Hangi Hastalığın Belirtisidir?
Koku, bazı sistemik hastalıkların da belirtisi olabilir. Özellikle karaciğer, böbrek ve diyabet gibi hastalıklar, ağızda belirgin bir kokuya neden olabilir. Karaciğer yetmezliği gibi ciddi karaciğer hastalıkları, ağızda aseton benzeri bir kokuya neden olabilir. Böbrek hastalıkları ise genellikle amonyak kokusu yaratır. Bu tür kokular, hastaların ağızlarında oluşan değişikliklerin vücuttaki ciddi bir sorunun göstergesi olduğunu işaret edebilir.
Diyabet hastalarında, özellikle kan şekerinin yüksek olduğu durumlarda, ağızda meyvemsi veya asetonumsu bir koku oluşabilir. Bu durum, vücudun enerji üretmek için yağları parçaladığı ve keton cisimlerinin üretildiği bir durumu gösterir. Bu tür bir ağız kokusu, diyabetin kontrol altında olmadığını ve tıbbi müdahale gerektiğini gösterebilir. Bu nedenle, ağız kokusu devam ederse, altta yatan bir hastalık olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Ağız kokusu, ayrıca sinüs enfeksiyonları veya boğaz enfeksiyonları gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının belirtisi olabilir. Bu tür hastalıklarda, genellikle kötü kokulu balgam ve enfekte olmuş bölgelerdeki bakteri birikintisi nedeniyle ağız kokusu artar. Bu hastalıkların tedavi edilmesi, ağız kokusunun azalmasına yardımcı olabilir.
Çocuklarda Ağız Kokusu Neden Olur?
Çocuklarda ağız kokusu genellikle aynı nedenlerden kaynaklanmakla birlikte, bazı çocuklar için farklı sebepler de söz konusu olabilir. Çocukların ağız hijyenine dikkat etmemeleri veya dişlerini yeterince iyi fırçalamamaları, ağızda bakteri birikmesine ve kötü kokuya yol açabilir. Diğer çocukluk dönemi alışkanlıkları da bu durumu kötüleştirebilir. Örneğin, şekerli yiyeceklerin fazla tüketilmesi, ağız kokusunun artmasına neden olabilir.
Ayrıca, çocuklarda bademcik iltihabı veya boğaz enfeksiyonları gibi hastalıklar, ağız kokusunun sebeplerinden biri olabilir. Bu hastalıklar, genellikle ağızda kötü bir kokuya yol açan enfekte olmuş bölgelerde bakteri birikimine neden olur. Çocuklar ayrıca burun tıkanıklığı ve sinüs enfeksiyonları nedeniyle ağızdan nefes alabilirler, bu da ağız kuruluğuna ve kötü kokuya yol açabilir.
Bazı çocuklar, dişleri çıkarken de ağız kokusu yaşayabilir. Bu dönem, çocuklar için rahatsız edici bir süreç olabilir ve ağız içindeki bakteriyel ortam değişebilir. Dişlerin çıkışı sırasında meydana gelen iltihaplar ve enfeksiyonlar, ağız kokusunu artırabilir. Bu nedenle, ağız kokusu sürekli hale geliyorsa, bir diş hekimi veya pediatrist ile görüşülmesi önemlidir.
Sabah Ağız Kokusu Neden Olur?
Sabahları ağız kokusunun olması, çoğu insan için yaygın bir durumdur. Bu durum, genellikle ağız kuruluğunun bir sonucu olarak meydana gelir. Uyku sırasında tükürük üretimi azalır, bu da ağızda bakterilerin çoğalmasına ve kötü kokuya yol açar. Ayrıca, gece boyunca ağızdan nefes almak da ağız kuruluğunu artırır ve sabahları kötü bir koku oluşmasına neden olabilir.
Bir diğer sebep ise, gece boyunca dişlerde biriken yiyecek artıkları ve bakterilerdir. Diş fırçalamadan yatmak, bu artıkların ağızda kalmasına ve sabahları kötü bir kokuya yol açmasına sebep olabilir. Bu yüzden, akşamları dişlerin iyice fırçalanması sabahları daha taze bir ağız kokusunun oluşmasına yardımcı olabilir.
Sabahları ağız kokusunun bir diğer nedeni de uyku sırasında asidik bir ortamda olmak ve mide asidinin geri akışı olabilir. Reflü hastalığı olan kişilerde, mide asidinin yemek borusuna geri kaçması ve boğaza kadar ulaşması sabahları kötü kokuya neden olabilir. Bu tür durumlar tıbbi müdahale gerektirir.
Ağız Kokusu Nasıl Geçer?
Ağız kokusunun geçmesi için öncelikle ağız hijyenine dikkat edilmesi gerekmektedir. Düzenli olarak diş fırçalamak, diş ipi kullanmak ve ağız gargarası yapmak, ağızda bakteri birikimini engeller ve kötü kokuyu azaltır. Ayrıca, dilin de fırçalanması gerekmektedir çünkü dildeki bakteriler de kötü kokuya neden olabilir. Ağız kuruluğu da ağız kokusunun önemli bir nedenidir, bu yüzden bol su içmek ve nemlendirici ağız spreyleri kullanmak faydalı olabilir. Ayrıca, şekersiz sakız çiğnemek de tükürük üretimini artırarak ağız kuruluğunun önüne geçebilir. Ağızda biriken yiyecek artıkları ve bakteriler de ağız kokusunun devam etmesine neden olabilir, bu yüzden düzenli diş bakımı önemlidir.
Eğer ağız kokusu, altta yatan bir sağlık sorununun belirtisi ise, uygun tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Diyabet, reflü veya karaciğer hastalıkları gibi sağlık sorunları tedavi edilmezse, ağız kokusu da devam edebilir. Bu nedenle, ağız kokusu devam ediyorsa, bir doktora başvurmak en doğru adım olacaktır.
Ağız Kokusuna Ne İyi Gelir?
Ağız kokusuna iyi gelen birkaç doğal yöntem vardır. Özellikle taze nane veya kekik gibi bitkiler, ağız kokusunu geçirmeye yardımcı olabilir. Bu bitkiler, antibakteriyel özellikleri sayesinde ağızda kötü kokuya neden olan bakterileri yok edebilir.
Aynı zamanda, elma ve havuç gibi meyve ve sebzeler de ağızda doğal bir temizlik sağlayarak kötü kokuyu engeller. Ağız kokusunun önlenmesi için su içmek çok önemlidir. Düzenli su içmek, ağızda bakterilerin çoğalmasını engeller ve ağız kuruluğunun önüne geçer. Ayrıca, bazı ağız gargaraları ve diş macunları, kötü kokuyu gidermeye yardımcı olacak bileşenler içerir. Bu ürünler düzenli olarak kullanıldığında, ağız kokusu önemli ölçüde azalabilir.
Ağız kokusunu geçiren bir diğer önemli yöntem de düzenli diş hekimi kontrolleridir. Diş çürükleri, diş eti hastalıkları ve enfeksiyonlar gibi problemler, ağız kokusuna neden olabilir. Bu sorunların erken teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi, ağız kokusunun önlenmesinde büyük rol oynar.
Özel Şifa Tıp Avantajları Ağız Kokusundan Kurtulun
Ağız kokusuyla mücadelede, Şifa Tıp’ın sunduğu hizmetler önemli bir avantaj sağlar. Uzman diş hekimleri tarafından yapılan düzenli kontroller ve tedavi yöntemleri, ağız kokusunun nedenlerini ortadan kaldırabilir. Özel Pendik Şifa Tıp Merkezi, ağız sağlığını korumak ve tedavi etmek için en modern teknikleri kullanmaktadır. Aynı zamanda, ağız kokusunun altta yatan sağlık problemleri ile ilişkili olup olmadığını belirlemek için kapsamlı muayeneler yapmaktadır.
Şifa Tıp’ın sunduğu avantajlar arasında, ağız kokusunun tedavi edilmesinin yanı sıra, kişiye özel ağız bakım planları da yer almaktadır. Bireysel ihtiyaçlara yönelik tedavi ve öneriler, hastaların daha sağlıklı ve taze bir ağıza sahip olmalarını sağlar. Ayrıca, tıbbi destek ve profesyonel yaklaşım, uzun vadeli çözüm sunar.
Ağız kokusundan kurtulmak için profesyonel destek almak, kalıcı ve etkili bir çözüm sunar. Şifa Tıp’ın sağladığı avantajlarla, ağız kokusundan tamamen kurtulabilir ve sağlıklı bir ağız yapısına sahip olabilirsiniz.
0 notes
Text
Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Nedir?
KBB hastalıkları, kulak, burun ve boğaz bölgelerini etkileyen hastalıkların yanı sıra baş ve boyun bölgesindeki rahatsızlıkları da kapsamaktadır. Bu hastalıklar, çocuklardan yetişkinlere kadar her yaş grubunda görülebilir ve tedavi edilmediği takdirde yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir.
1. Kulak Hastalıkları
Kulak hastalıkları arasında şunlar öne çıkar:
Orta Kulak İltihabı: En sık çocuklarda görülse de her yaşta ortaya çıkabilir. Kulak ağrısı, akıntı ve işitme kaybına neden olabilir.
Dış Kulak İltihabı: Kulak kanalının enfeksiyonu sonucu gelişir ve şiddetli ağrıya yol açar.
İşitme Kaybı: Genetik, yaşa bağlı, travmatik ya da enfeksiyon kökenli olabilir.
Kulak Çınlaması (Tinnitus): Kulağınızda uğultu ya da zil sesi duymanıza yol açar.
Vertigo (Baş Dönmesi): İç kulak hastalıkları ile ilişkili olabilir ve kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiler.
2. Burun Hastalıkları
Burun sağlığı, solunum kalitesini doğrudan etkiler. Yaygın burun hastalıkları şunlardır:
Sinüzit: Burun tıkanıklığı, yüz ağrısı ve baş ağrısıyla kendini gösterir. Kronikleşebilir.
Alerjik Rinit: Özellikle bahar aylarında polenler gibi alerjenlerle tetiklenir.
Nazal Polipler: Burun içinde oluşan yumuşak dokular olup nefes almayı zorlaştırabilir.
Septum Deviasyonu: Burun kemiği eğriliği olarak bilinir ve cerrahi müdahale gerektirebilir.
3. Boğaz Hastalıkları
Boğaz hastalıkları, yutkunma zorluğu, ses kısıklığı ve ağrı gibi belirtilerle kendini gösterir:
Bademcik ve Geniz Eti Sorunları: Çocuklarda sık görülen bu hastalıklar nefes almayı zorlaştırır.
Farenjit ve Larenjit: Boğaz ve ses tellerinin iltihaplanması sonucu oluşur.
Reflü: Mide asidinin boğaza kadar çıkmasıyla boğazda yanma ve tahriş oluşturur.
Baş Boyun Cerrahisi Nedir?
Baş ve boyun cerrahisi, KBB uzmanlarının baş boyun bölgesindeki hastalıkların tedavisinde uyguladığı cerrahi işlemleri kapsar. Bu alanda öne çıkan hastalıklar ve cerrahi müdahaleler şunlardır:
Tiroit ve Paratiroit Cerrahisi: Tiroit bezinde oluşan nodüller ya da kanser gibi sorunların cerrahi tedavisi yapılır.
Baş Boyun Kanserleri: Ağız, dil, gırtlak ve boyun bölgelerindeki kanserlerin tanı ve tedavisi bu alanda uzman hekimler tarafından yapılır.
Tükürük Bezi Hastalıkları: Tükürük bezlerinde oluşan kitleler ve taşlar cerrahi yöntemlerle tedavi edilir.
Travma Cerrahisi: Baş ve boyun bölgesinde oluşan yaralanmalar, estetik ve fonksiyonel operasyonlarla düzeltilir.
Doktor Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
Sağlık, hayat kalitesini doğrudan etkileyen bir faktördür. KBB hastalıklarının tedavisinde doğru doktora başvurmak hayati önem taşır. İşte doktor seçerken dikkat edilmesi gerekenler:
Uzmanlık Alanı: KBB hastalıkları geniş bir alanı kapsadığı için, alanında deneyimli bir KBB uzmanı seçmek önemlidir.
Tecrübe ve Referanslar: Hastaların yorumları ve doktorun daha önceki başarıları göz önünde bulundurulmalıdır.
Teknolojik İmkanlar: Muayene ve tedavi sürecinde kullanılan cihazların modern ve güncel olması teşhis doğruluğunu artırır.
İletişim Yeteneği: Doktorun, hastanın sorunlarını dinleyip açıklayıcı bir şekilde bilgilendirmesi önemlidir.
Vertigo: Baş Dönmesi Neden Olur?
Vertigo, kişinin çevresinin ya da kendisinin döndüğünü hissetmesine yol açan bir semptomdur. İç kulak hastalıkları, migren, merkezi sinir sistemi bozuklukları ve bazı enfeksiyonlar vertigonun başlıca nedenleri arasında yer alır.
Vertigo, hayat kalitesini ciddi anlamda düşürebilir ve tedavi edilmediği takdirde günlük aktiviteleri zorlaştırabilir. Özellikle Ankara gibi büyük şehirlerde yaşayan kişiler, yoğun iş temposu nedeniyle vertigo belirtilerini ihmal edebilirler.
Vertigo Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmeli?
Erken Teşhis: Baş dönmesi şikayetleri başladığında vakit kaybetmeden bir KBB uzmanına başvurmak önemlidir.
Dengeli Yaşam Tarzı: Düzenli uyku, stresten uzak durma ve sağlıklı beslenme vertigo ataklarını azaltabilir.
Egzersizler: Baş ve boyun hareketleri içeren egzersizler, iç kulak kaynaklı vertigo tedavisinde etkili olabilir.
Ankara’da KBB Sağlık Hizmetleri
Ankara, sağlık alanında gelişmiş hastaneleri ve deneyimli doktorlardan Doç Dr.Gülin Gökçen Kesici ile öne çıkmaktadır. Ankara KBB merkezleri, kulak, burun, boğaz ve baş boyun cerrahisi alanlarında hastalara modern ve etkili tedavi yöntemleri sunmaktadır. Ankara’da yaşayanlar:
Vertigo gibi sorunlarda bir KBB uzmanına başvurabilir,
İşitme kaybı için odyolojik testlerle işitme düzeylerini kontrol ettirebilir,
Sinüzit ve burun tıkanıklığı gibi sorunlarda endoskopik muayene yaptırabilir.
Kulak burun boğaz hastalıkları, yaşam kalitesini doğrudan etkileyen sorunlara yol açar. Ankara KBB uzmanları, bu alanda modern tekniklerle hastalıkların tanı ve tedavisini yaparak hastaların sağlığına kavuşmasını sağlar. Özellikle baş-boyun cerrahisi gibi karmaşık operasyonlar, deneyimli doktorlar tarafından yapılmalıdır.
Ankara’da yaşayan bireyler, sağlık sorunlarını ihmal etmeden uzman bir Ankara KBB doktoruna başvurmalı ve düzenli kontrollerini yaptırmalıdır. Sağlığınızı korumak için doktor seçimine dikkat ederek, teknolojik altyapıya sahip merkezleri tercih etmek hayati önem taşır. Vertigo gibi rahatsızlıklarda erken müdahale ve yaşam tarzı değişiklikleri, sorunun etkilerini azaltacaktır. Sağlıklı bir yaşam için KBB sağlığınızı ihmal etmeyin!
1 note
·
View note
Text
Adem Ata Şurubu
Adem Ata şurubu bitkisel bir şuruptur be vücuda pek çok faydası bulunur. Bu şurubun kullanılmasının başlıca amaçları arasında karaciğerde meydana gelen ağrıların azaltılması yer almaktadır. Şurubun doğru miktarda kullanılması ile birlikte kişiler karaciğerlerinde meydana gelen ağrılardan kısa süre içerisinde kurtulabilir ve bağışıklıklarının daha düzenli şekilde çalışmasını sağlayabilirler. Adem Ata şurubu ayrıca vücudun çeşitli noktalarında meydana gelen çatlakların da tedavi edilmesinde kullanılmaktadır. Bu şurubunu vücuda faydalı olabilmesi için günde 2 çorba kaşığı şurubun içilmesi gerekir. Günde 2 çorba kaşığı tüketilmesi önerilen bu şurubun en az 6 ay boyunca düzenli şekilde kullanılması gerekmektedir. Şurubu düzenli olarak kullanan kişiler grip ve soğuk algınlığından korunurken bademcik iltihabı gibi problemleri de engelleyebilir.
0 notes
Text
Bademcik İltihabı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

Bademcik iltihabı, boğazın her iki tarafında bulunan bademcik adı verilen lenf dokularının enfeksiyon kapması sonucu oluşan bir hastalıktır. Bademcikler, vücudun bağışıklık sisteminin bir parçası olarak ağız ve burun yoluyla giren mikropları yakalamaya ve yok etmeye çalışır. Ancak bazen bu mikroplarla savaşırken kendileri de iltihaplanabilir. Bu durumda bademcik iltihabı ortaya çıkar. Bademcik iltihabının en yaygın nedeni virüslerdir. Özellikle soğuk algınlığı, grip, mononükleoz gibi viral enfeksiyonlar bademcik iltihabına yol açabilir. Bademcik iltihabının yaklaşık ’inde ise bakteriler rol oynar. Bunların başında da A grubu beta hemolitik streptokok adı verilen bakteri gelir. Bu bakteri, bademcik iltihabının yanı sıra boğaz enfeksiyonu, ateşli romatizma, akut glomerülonefrit gibi ciddi hastalıklara da neden olabilir.
Bademcik iltihabının belirtileri nelerdir?
Bademcik iltihabının en belirgin belirtisi boğaz ağrısıdır. Boğazda yanma, batma, kuruluk, yutkunmada zorluk gibi şikayetler oluşur. Ayrıca bademciklerde kızarıklık, şişlik, irin veya beyaz lekeler görülebilir. Bademcik iltihabında genellikle ateş de yükselir. Ateşin derecesi enfeksiyonun şiddetine göre değişebilir. Bazı durumlarda 40 dereceye kadar çıkabilir. Bademcik iltihabında ayrıca baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, kulak ağrısı, boyunda lenf bezlerinde şişme ve ağrı gibi belirtiler de görülebilir.
Bademcik iltihabının tedavisi nasıl yapılır?
Bademcik iltihabının tedavisi enfeksiyonun nedenine göre değişir. Viral enfeksiyonlarda genellikle antibiyotik kullanımına gerek yoktur. Virüsler antibiyotiklere duyarlı değildir ve vücut kendi kendine iyileşebilir. Bu durumda tedavi semptomatiktir. Yani belirtileri hafifletmeye yöneliktir. Boğaz ağrısını azaltmak için ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir. Bol sıvı alımı, tuzlu su ile gargara yapmak, pastil emmek, bal veya limonlu çay içmek gibi evde uygulanabilecek yöntemler de faydalı olabilir. Bakteriyel enfeksiyonlarda ise antibiyotik tedavisi gereklidir. Doktorunuzun reçete ettiği antibiyotiği tam dozda ve sürede kullanmanız önemlidir. Antibiyotik tedavisinin erken bırakılması veya eksik yapılması enfeksiyonun tekrarlamasına veya komplikasyonlara yol açabilir. Bakteriyel enfeksiyonlarda da semptomatik tedavi uygulanabilir.

Bademcik İltihabı
Bademcik iltihabında ne zaman doktora başvurmalısınız?
Bademcik iltihabında genellikle evde uygulanan tedavi ile iyileşme sağlanabilir. Ancak bazı durumlarda doktora başvurmak gerekir. Bunlar şunlardır: - Boğaz ağrısı çok şiddetli ise veya yutkunmak imkansız hale gelirse - Ateş 38,5 dereceden yüksek ise veya 3 günden uzun sürerse - Nefes almakta zorluk, hırıltı, ses kısıklığı veya solunum durması gibi belirtiler varsa - Bademciklerde çok büyük şişlik, irin veya kanama varsa - Boyunda çok büyük lenf bezleri veya sertlik varsa - Baş ağrısı, kusma, boyun tutulması, bilinç bulanıklığı gibi menenjit belirtileri varsa - Ateşli romatizma veya akut glomerülonefrit gibi komplikasyonlar gelişirse
Bademcik iltihabının önlenmesi için neler yapılabilir?
Bademcik iltihabının önlenmesi için bazı önlemler alınabilir. Bunlar şunlardır: - Bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı ve dengeli beslenmek, yeterli uyumak, stresten uzak durmak, egzersiz yapmak - Soğuk algınlığı ve grip gibi viral enfeksiyonlardan korunmak için elleri sık sık yıkamak, ortak kullanılan eşyaları dezenfekte etmek, hasta kişilerle teması azaltmak - Ağız ve diş sağlığına dikkat etmek, düzenli diş fırçalamak, diş ipi kullanmak, diş hekimine kontrole gitmek - Sigara ve alkol kullanmamak veya azaltmak - Alerjiye neden olan maddelerden uzak durmak - Kuru ve kirli havadan kaçınmak, nemlendirici kullanmak Bademcik iltihabı bulaşıcı bir hastalıktır. Özellikle viral enfeksiyonlarda, hasta kişilerin hapşırma, öksürme, konuşma gibi yollarla salgıladıkları damlacıklar aracılığıyla başkalarına geçebilir. Bu nedenle bademcik iltihabı olan kişilerin diğer insanlarla yakın temasını azaltması, maske takması, ellerini sık sık yıkaması ve ortak kullanılan eşyaları dezenfekte etmesi gerekir. Bademcik iltihabı hamilelikte hem anne hem de bebek için bazı riskler taşıyabilir. Hamilelikte bağışıklık sistemi zayıfladığı için bademcik iltihabına yakalanma olasılığı artar. Ayrıca bademcik iltihabının neden olduğu ateş, ağrı, enfeksiyon gibi durumlar hamileliğin normal seyrini bozabilir. Bu nedenle hamilelerin bademcik iltihabını önlemek için hijyene dikkat etmesi, sağlıklı beslenmesi ve doktor kontrolünde olması önemlidir. - Tuzlu su ile gargara yapmak: Tuzlu su, bademciklerdeki mikropları öldürmeye ve şişliği azaltmaya yardımcı olur. Günde birkaç kez tuzlu su ile gargara yapmak boğaz ağrısını hafifletebilir. - Bal veya limonlu çay içmek: Bal veya limonlu çay, boğazda yumuşatıcı ve antiseptik etki gösterir. Ayrıca bal, C vitamini ve antioksidanlar açısından zengindir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. - Zencefil veya zerdeçal kullanmak: Zencefil veya zerdeçal, iltihap önleyici ve ağrı kesici özelliklere sahiptir. Zencefil veya zerdeçal rendeleyerek suya veya çaya ekleyebilir veya toz halinde bal ile karıştırarak tüketebilirsiniz. - Adaçayı veya papatya çayı içmek: Adaçayı veya papatya çayı, boğazda rahatlatıcı ve yatıştırıcı etki yapar. Ayrıca adaçayı veya papatya çayının antienflamatuar ve antimikrobiyal özellikleri vardır. - Sarımsak yemek: Sarımsak, doğal bir antibiyotiktir ve bademcik iltihabına neden olan mikropları yok eder. Sarımsağı çiğ olarak yiyebilir veya yemeklere ekleyebilirsiniz. - Peritonsiller apse: Bademciklerin etrafında irin dolu bir kese oluşmasıdır. Bu durumda şiddetli boğaz ağrısı, yüksek ateş, ağız kokusu, nefes almada zorluk gibi belirtiler görülür. Peritonsiller apse acil tedavi gerektirir. - Ateşli romatizma: A grubu beta hemolitik streptokok enfeksiyonunun kalp, eklemler, deri ve sinir sistemi üzerinde oluşturduğu hasardır. Bu durumda eklem ağrısı, kalp yetmezliği, cilt döküntüsü, hareket bozuklukları gibi belirtiler görülür. Ateşli romatizma kalıcı hasarlara neden olabilir. - Akut glomerülonefrit: A grubu beta hemolitik streptokok enfeksiyonunun böbreklerde oluşturduğu iltihaptır. Bu durumda idrarda kan, yüzde ve bacaklarda şişlik, yüksek tansiyon, böbrek yetmezliği gibi belirtiler görülür. Akut glomerülonefrit ciddi komplikasyonlara yol açabilir. - Obstrüktif uyku apnesi: Bademciklerin çok büyük olması nedeniyle solunum yolunun tıkanması ve uyku sırasında nefes durmasıdır. Bu durumda horlama, uykuda boğulma hissi, gündüz aşırı uyku hali, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtiler görülür. Obstrüktif uyku apnesi kalp ve beyin sağlığı için risk oluşturabilir. - Bademcik iltihabı ameliyatından sonra şunlara dikkat etmek gerekir: - Ameliyat sonrasında bol sıvı almak ve yumuşak gıdalar yemek. Sert, baharatlı, asitli veya sıcak gıdalardan kaçınmak. - Ağrı kesici ve antibiyotik ilaçları doktorun reçete ettiği şekilde kullanmak. Aspirin gibi kanamayı artırabilecek ilaçlardan uzak durmak. - Boğazda kuruluk ve yanma hissini azaltmak için buzlu su emmek veya soğuk kompres yapmak. - Kanama, ateş, enfeksiyon veya solunum güçlüğü gibi komplikasyonlar oluşursa acil olarak doktora başvurmak. - Ameliyattan sonra en az bir hafta dinlenmek ve okul veya işe gitmemek. Fiziksel aktivite, sigara içme, alkol kullanma gibi boğazı tahriş edebilecek veya kanamayı artırabilecek faktörlerden kaçınmak. - Bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı ve dengeli beslenmek, yeterli uyumak, stresten uzak durmak, egzersiz yapmak - Soğuk algınlığı ve grip gibi viral enfeksiyonlardan korunmak için elleri sık sık yıkamak, ortak kullanılan eşyaları dezenfekte etmek, hasta kişilerle teması azaltmak - Ağız ve diş sağlığına dikkat etmek, düzenli diş fırçalamak, diş ipi kullanmak, diş hekimine kontrole gitmek - Sigara ve alkol kullanmamak veya azaltmak - Alerjiye neden olan maddelerden uzak durmak - Kuru ve kirli havadan kaçınmak, nemlendirici kullanmak - Doktorun önerdiği takdirde bademcik iltihabı ameliyatı olmak Bademcik iltihabı, bademciklerin enfeksiyon kapması sonucu oluşan yaygın bir hastalıktır. Virüs veya bakteri kaynaklı olabilir. Boğaz ağrısı, ateş, bademcik şişmesi gibi belirtiler verir. Tedavisi enfeksiyonun nedenine göre antibiyotik veya semptomatik tedavi şeklindedir. Komplikasyonlara yol açabileceği için doktora başvurmak gerekir. Önlemek için bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hijyene dikkat etmek önemlidir. Read the full article
0 notes
Link
#sinüzit#nezle#grip#soğuk algınlığı#soğuk algınlığı için bitkisel tedavi#boğaz ağrı#boğaz iltihabı#bademcik iltihabı#ses kısıklığı#sağlık#beslenme#kış hastalıkları#farenjit#öksürük
3 notes
·
View notes
Text
Solunum Yolu Enfeksiyonları
Solunum Yolu Enfeksiyonları. Çocuklarda görülen solunum yolu enfeksiyonları, kış ayları ve havaların soğuması ile birlikte artış gösteriyor. Ancak solunum yolu enfeksiyonlarının semptomlarının birbirine benzemesi hastalığa doğru tanı konulmasını zorlaştırıyor. Oysa doğru tanı ve doğru tedavi, hem iyileşme süresinin uzamasını, hem de tedavi maliyetlerinin artmasını önlüyor. Solunum yolu…

View On WordPress
0 notes
Text
Bademcik İltihabı Bitkisel Tedavi İbrahim Saraçoğlu
Bademcik İltihabı Bitkisel Tedavi İbrahim Saraçoğlu
Bademcik İltihabı Bitkisel Tedavi İbrahim Saraçoğlu Ağzınızın gerisinde her iki yanda birer tane bulunan bademcikler, ağıza giren zararlı mikroorganizmaları filtre ederler. Fakat çok fazla bakteri girince direnemezler. İltihaplanır ve şişerler. Kış aylarında, çok sık yaşanılan, özellikle de çocuklarda, çok sık görülen bir rahatsızlıktır. Vücudun savunma mekanizmalarını oluşturan bademcikler,…

View On WordPress
#bademcik iltihabi evde tedavisi#boğaz ağrısına doğal antibiyotik#boğaz iltihabına ne iyi gelir bitkisel#çoçuklarda bademcik iltihabı tedavisi#kronik bademcik iltihabı bitkisel tedavi
0 notes
Text
bademcik iltihabı gibi lanet bir şey görmedim ben hayatımda alt üst etti tamamen
13 notes
·
View notes
Text
Beta mikrobu nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?
Beta mikrobu nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?
Özellikle kış aylarında kapalı ortamlarda bir arada bulunan çocuklarda boğaz enfeksiyonu sık görülüyor.
5-15 yaş arsında daha fazla ortaya çıkan hastalık, yutkunma güçlüğü, ateş ve ağız kokusu ile kendini gösterebiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Kaan Kadıoğlu, beta mikrobunun bulaşma yolları ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Bu belirtilere…
View On WordPress
#bademcik iltihabı#bakteri#Beta mikrobu#böbrek iltihabı#çocuk sağlığı#deri iltihapları#eklem iltihapları#kalp romatizması#kızıl hastalığı#orta kulak iltihabı#sinüzit#zatürre
0 notes
Photo

İltihaplı eklemler, romatizmal hastalıklar, bademcik iltihabı, kuru egzama, topuk dikeni ve 10'larca hastalığa şifa‼ Kemikleri ve Eklemleri Yeniden Doğmuş Gibi Yapıyor! Dizleri İyileştiriyor‼
Detay 👉 https://saglikhaberleri.com/dizleri-iyilestiriyor-kemikleri-ve-eklemleri-yeniden-dogmus-gibi-yapiyor/
1 note
·
View note
Text
Adem Ata Şurubu
Adem Ata şurubu bitkisel bir şuruptur be vücuda pek çok faydası bulunur. Bu şurubun kullanılmasının başlıca amaçları arasında karaciğerde meydana gelen ağrıların azaltılması yer almaktadır. Şurubun doğru miktarda kullanılması ile birlikte kişiler karaciğerlerinde meydana gelen ağrılardan kısa süre içerisinde kurtulabilir ve bağışıklıklarının daha düzenli şekilde çalışmasını sağlayabilirler. Adem Ata şurubu ayrıca vücudun çeşitli noktalarında meydana gelen çatlakların da tedavi edilmesinde kullanılmaktadır. Bu şurubunu vücuda faydalı olabilmesi için günde 2 çorba kaşığı şurubun içilmesi gerekir. Günde 2 çorba kaşığı tüketilmesi önerilen bu şurubun en az 6 ay boyunca düzenli şekilde kullanılması gerekmektedir. Şurubu düzenli olarak kullanan kişiler grip ve soğuk algınlığından korunurken bademcik iltihabı gibi problemleri de engelleyebilir.
0 notes
Text
Bademcik Aldırmak Doğru Mu ?
Soğuyan havayla beraber etkisini hissettiren bademciklerin şişmesi rutin yaşantınızı olumsuz bir şekilde etkiliyor. Bazıları çözümü bademciğini aldırmaya giderken, bazıları da her yıl tedavi olma seçeneğini kullanıyor. Peki bademcik aldırmak ilerde başka sağlık problemleri oluşturur mu? Bademcik neden aldırılır?
Bademcik iltihabı nedir?
Bademcikler, bağışıklık sisteminin en önemli organları arasında kendine yer bulur. Bademciklerin bakteri virüsü ismi verilen mikroplardan dolayı etkilenip iltihaplanmasıdır. Doku içinde yer edinen mikroplar bademciğin şişmesine yol açar, üstünde beyaz renkli noktalar şeklinde iltihap odakları görülür.
Bademcik Belirtileri Nelerdir?
Boğaz ağrısı, aşırı düzeyde halsizlik, yüksek ateş, vücutta ortaya çıkan kırgınlık, eklemsel ağrılar, yutkunmada zorlanma ve aşırı derecede ağız kokusu belirtileri arasındadır.
Bademcik ve Farenjit Arasındaki Fark
Bademcik iltihabı belirtileri bir anda nükseder. Tablo farenjite göre daha ağır basıyor. Farenjit bademciğe nazaran daha hafif bir hastalık olarak karşımıza çıkar. Çoğunlukla kroniktir. Boğaz yanma kesilir gibi ağrı hissi meydana gelir. Ateş, halsizlik genellikle belirtileri arasında bulunmaz. Sürekli boğazda tıkanma durumu, boğazı temizleme içgüdüsü ve kesik öksürük sorunu vardır. Bunlar bademcik iltihabında olmayan belirtiler arasındadır.
Bademcik Alınması Başka Sağlık Problemi Çıkarır Mı?
Bademcik alınması sonucunda başka sağlık sorunları çıkar mı tarzında oldukça fazla soru gelmektedir. Bizde sizlere bu sorunun yanıtı olarak bademcik virüs ve bakterilere karşı vücudu koruyucu etkiye sahiptir. Bu virüs ve bakteriler bademciği geçemez. Bunun için bademcik bağışıklık sisteminin doğru şekilde ilerlemesi adına oldukça önemli yere sahiptir. Ancak vücudun ne olursa olsun organları arasında yer almaz. Eğer bademcik şikayetiniz artıyorsa ve doktor kontrolü altında bademcik alınması gerektiğinde alınabilir.
Bademcik Aldırmak Doğru Mu ?
0 notes
Text
Tonsilit(Bademcik iltihabı) Nedir?
Tonsilit bademcik iltihabı, Bademciklerin şişmesiyle iltihaplanmasına verilen isimdir. Bademcikler boğazın tarafında ve ağzın arkasında yer alan bir çeşit lenf düğümleridir. Bakteri ve diğer mikropları enfeksiyonlara neden olabilecek yerlerden uzak tutmaya yardımcı olurlar.
Bademcik iltihabı belirtileri, kışın çok yaygınlaşır. İnsanların kuru havada ve kalabalık olması, hava yollarına virüslerin ve bakterilerin girmesini kolaylaştırır.
Tonsilit(bademcik iltihabı) türleri nelerdir?
Tonsillit bakterisi
“Streptococcus pyogenes” bakterisinin neden olduğu streptokokal bademcik iltihabıdır. Bakteriyel bademcik iltihabı antibiyotiklerle daha spesifik bir tedavi gerektirir.
Viral Tonsillit
Viral bademcik iltihabı, bademciklerde virüs enfeksiyonunun neden olduğu en yaygın tiptir. Hastalığın bu tezahürü için tedavi ilaçlar ve basit bakım temelinde evde yapılabilir.
Kronik bademcik iltihabı
Kronik bademcik iltihabı tekrarlayan enfeksiyonlardır ve kronik boğaz ağrısına, kötü nefese ve kalıcı servikal düğümlere neden olur. Bu tipte bir yıl içinde yedi kadar bademcik iltihabı oluşabilir.
Akut Tonsillit
Tedaviye rağmen akut tonsillit iki hafta veya daha fazla sürer. Akut bademcik iltihabı, şişmiş bademciklere bağlı olarak hava yolu obstrüksiyonuna neden olur, bu da nefes alma, horlama ve uyku apnesine sebep olur.
Tonsilit(Bademcik iltihabı) Nedir?
#bademcik ağrısı#bademcik ameliyatı#bademcik iltihabı#bademcik kanseri#bademcik nedir#bademcik şişmesi#bademcik şişmesine ne iyi gelir#bademcik taşı#tonsilit#tonsilit bademcik türleri#tonsilit bademcik türleri nelerdir#tonsilit görüntüsü#tonsilit neden olur#tonsilit nedir kısaca#tonsilit sigara#tonsillite ne iyi gelir#tonsillitis
0 notes
Text
Yazın Kulak Ağrısı Yaşayanlar Dikkat!
Yazın Kulak Ağrısı Yaşayanlar Dikkat!
Havuz ve deniz sezonunun açıldığı yaz aylarında yaşanan boğaz ağrısı, burun kanamaları, kulak ağrılarından nasıl korunabiliriz? Bu bölgenin yazın görülen hastalıkları zamanında ve uygun bir şekilde tedavi edilmezse tatilde hiç beklenmedik şekilde sıkıntılarla karşılaşılıp tatilin sorunlu geçmesine neden olabilir. Anadolu Sağlık Merkezi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa…
View On WordPress
#Bademcik iltihabı#Bademcik şişmesi#Boğaz ağrısı#burun kanaması#Kaşıntı#Kulak ağrısı#Şiddetli ağrı#Yaz ayında kulak ağrısı
0 notes