Gençlik Öfkesi S1 - B5.1
BÖLÜM 5.1 [GİZLİ TAKİP]
Emniyet'e vardığımızda, karşımızda gazeteciler ve kameraların'ın patlayan flaşları bizi karşıladı.
Babam benden yediği darbe'nin ve gelen polisin baskısı yüzünden hâlâ kendini toparlayamamıştı.
Şş topla şu suratını mal mal bakma koskoca Emniyet'e gireceğiz şimdi.
Babam alnın'daki terleri sildi gözlerini ovuşturdu ve buruk bir ses ile derin bir nefes alarak "ta-tamam" diyebildi.
Arabadan ilk baş babam ve sonra benimle birlikte ablamla annem indi.
[Haber görevlileri'nin birbiri ardına patlayan flaşları ve havada uçuşup birbirine karışan, anlaşılmayan sorularına aldırış etmeden girdiler.]
Biraz hızlı adımlar atarak yürüyorduk.
Babam yürürken stresten saçlarını kaşıyor, endişeli görünüyordu.
Biraz daha yürüdükten sonra polis memuru'nun "buyurun sorgu odasına girin hemen amirimiz gelecek" demesiyle babam biraz daha buçuk atmıştı.
Son bir kez bize döndü yüzünde aslında "ben bir bok yedim ama sizlere anlatamam der gibi bir şey" vardı.
Annem ve ablam babama destek çıkmak için "biz burada bekliyoruz merak etme" dediler.
Babam sonra bana doğru döndü benden de bir şey dememi bekliyordu, elimle sadece "hadi gir içeri" der gibi bir işaret yaptım.
Ahmet:
İçeriye girerken iyice sanki kanım boşalıyor vücudum soğuyordu. Bir üşüme başlamıştı.
Acaba neden çağırdılar beni buraya bir şey mi öğrendiler yoksa hakkımda bilmiyorum, belki de sadece öylesine sorular sormak için özellikle çağırmışta olabilirler yani değil mi "evet evet yani öyledir aslında" offf kendi kafamda kendimle konuşmaya başladım ne oluyor.
[Kapı açılır ve içeri Amir Cevat girer]
A.C: Ahmet Bey, merhaba!
Merhaba, Memur Bey! Sorun nedir acaba bir şey mi yaptım kusurumuz falan mı oldu? Ya da herhangi bir durum falan mı, yani bil-...
A.C: Ahmet Bey sakin olun, öncelikle sizi buraya hakkınızda bir suç duyurusu olduğu için çağırdık. Teşekkürler hemen geldiğiniz için.
Rica ederim, efendim suçum nedir? Daha doğrusu ne yapmışım?
A.C: Elimizde şu an fazla bir şey yok ama hakkınızda para aklama ve siber güvenlik suçu var.
Olur mu öyle Amirim, her vergimi kuruşu kuruşuna öderim. Öyle bir şey ile bağdaştırılmış olmak onur kırıcı.
A.C: Şu an bakıyoruz yarın karar çıkar şirketinize ait veritabanı girişi vesaire ne varsa siberci arkadaşlar öncülüğünde bakılacaktır.
Her zaman bekleriz efendim, gerekirse bütün bilgisayarlarımıza teker teker bakın.
A.C: Zaten öyle yapacağız. Merak etmeyin, sadece bu süre zarfında yurt dışı ve ya şehir dışı işlerinizi ertelemeniz lazım. Anında bir gelişmede burada olmanız için.
Tabi tabii hemen olurum sorun değil efendim.
[30 dakika sonra]
O zaman ben bu sıralar buralardayım ne zaman çağırırsanız gelirim efendim tekrar teşekkürler. İyi günler.
A.C: İyi günler Ahmet Bey.
Iyi günler...
Sorgu odasında otururken, nasıl olabilir de bunları öğrenebilirler diye düşünüyordum.
Kim söyleyebilir ki bunu? Sadece ben yapıyorum bu işi? Çevremde kimseye de anlatmadım aslında!
[Kapı açılır ve çıkar]
Aras:
Bitti mi işimiz burada yoksa daha kalacak mıyız bakalım Ahmet Bey.
B: Bitti bitti.
An: Ee ne oldu şimdi Ahmet neden çağırdılar seni buraya kadar.
B: Para aklama ve siner güvenlik suçundan hayatım.
An: Sen öyle bir şey niye yapasın ki canım, ben bilirim yapmazsın sen bunu.
B: Yaani ama işt-...
Haydi gidelim çok durmayalım artık burada. Daha evde konuşacak çok şey var.
Ab: Emir mi veriyorsun şimdi de Aras hayırd-.
Ayla seni mahvederim. Bugün olanları çabuk unuttun istersen evde senin üstünde de yapabilirim aynısını.
Ayla'ya bunları söyleyince ablam gibi davranmaktan çıkıp kendisi kedi yavrusu gibi olmuştu.
Şimdi eve gidiyoruz anladın mı beni Ayla? (sinirli bir ses tonuyla)
Ab: Anladım.
Duyamadım tekrar söyle!
Ab: A-anladım Aras lütfen!
Hemen ses tonumu tekrar düzelttim ve Ayla'yı omzundan tutarak yürümeye başladım.
Ayla benden ürkmüştü kaçmak istiyordu fakat yapamayacağını bildiği için usul usul yanımda duruyordu.
Kapıdan çıktık araba yanaştı. Şoför ilk benim kapımı açtı ve buyurun efendim dedi. Demek ki bugün attığım dayak işe yaramıştı.
Araba'ya bindiğimizde içerisi fazla karanlıktı, solumda annem, sağımda ablam vardı.
İçeriye sessizlik çökmüş ve kimseden çıt çıkmıyordu. Yolda giderken babamın aile içerisinde sonunu getirmeliyim diye düşünürken, babamın telefonu'na bir arama geldi.
Telefon'un çalmasında sorun yoktu fakat hareketleri hemen garip bir hâl almıştı.
Bir an öylece durdu telefon çalmaya devam edince annem "Ahmet telefonu ya aç ya da kapat çalıp duruyor." dedi.
Babam telefonu kapattı ve cebine attı ancak iki dakika sonra telefon tekrar çalınca bu sefer şüphe çekmemek için cevap verdi.
B: Efendim Alya Hanım. Evet, evet sorun yok gittik geldik yarın işte şirkete gelip bilgisayarları 1 haftalığına alıp götürecekler ondan sonra da bir şey çıkacağını düşünmüyorum ama ne olacağını göreceğiz.
Büyük ihtimal ile Alya babamı merak ettiği için aramıştı ancak ne dediğini buradan duyamıyordum.
[Yarım saat sonra]
Eve girdiğimizde babam stresli görüntüsünü tekrar getirmişti boynuna taktığı kravatı söküp gömleğini çıkardığı gibi attı.
Ben anlamıştım babam cidden kesinlikle suç işliyordu ama belli ki sistemi büyüktü bu sebeple kendine güveniyordu.
Bunu nasıl çözebilirim ki nasıl bulabilirim suçlara karıştığını nasıl, nasıl?
Off, cidden tek hedefim Alya ile ilişkilerini ortaya çıkartmaktı şimdi bir de bu var. Acaba bu işe de el atmalı mıyım?
Kafamda anlık dönen ses "hedefin sadece baba'nın Alya ile ilişkisini çıkarmak unutma, sadece buna odaklan" diyordu.
Evet, böyle yapmalıyım da zaten.
Bu sebeple yavaş adımlarla merdivenleri çıktım ve koridorun bitiminde duran odama girdim.
İçeri girdiğim gibi bilgisayarımı açtım ve daha önce de ilgimi çektiği için baktığım bazı siteler vardı bu sitelerden biri'nin şansa burada mağazası vardı.
Hemen girişi yaptım, param var mı diye dolabıma bakmak istedim, dolabın kapısını açtım ve eşyalarımı karıştırdığımda uzun zamandır biriktirdiğim 18bin dolar yerinde duruyordu.
Tekrar masama döndüm ve siteden kapıda ödemeli bir sipariş verdim.
Hüyük ihtimal yarın sabah elimde olur diye düşünerek rahat bir şekilde geriye yaslandım.
[Bir süre sonra]
Saat artık geç olmuştu, üstümü değiştirdim ve dişlerimi fırçalayıp yatağıma uzandım.
Tam gözlerimi kapattığımda kafamda bir ses "Merhaba, yarın Selin'in doğum günü unutmadın değil mi?" dediği an sesli bir şekilde; Ananı sikeyim hediye almayı unuttum...
Amaan yarın sabah çıkar alırım, bir şey olmaz yani.
Gözlerimi artık rahatça kapatmış ve uykuya dalmıştım.
[Sabah olur]
Birisi uykumun arasında omzuma dokunuyor bana ismimle tekrar tekrar sesleniyordu, gözlerimi yavaşça açtığımda karşımda Derya Abla vardı.
De: Aras uyan, haydi uyan!
Beş dakika daha abla lütfen.
De: Bana kalsa tamam ama annen, baban ve ablan seni kahvaltıya çağırıyor.
Ciddi misin? (yarı uyanık sesle)
De: Nasıl olduğunu ben bilmiyorum ama çağırıyorlar işte.
Ben biliyorum ama neyse.
De: Haydi gel uyanmadan gitmem.
Abla tamam ya lütfen.
Böyle dedikten sonra Derya abla bir anda üstüme atladı, yüzüme öpücükler kondurup "uyanacaksın hadii, kalk bitanem" diyordu.
O öptükçe ben gözlerimi kapatıp daha fazla öpmesini bekliyordum öylede oluyordu.
Bir an yatakta döndüm ve Derya abla altımda kaldı o an ikimizde birbirimize öylece baktık bu sefer de ben onun yanaklarından öpmeye başladım.
Derya abla gözlerini kapatmış halinden memnundu. Bir an öpücükleri kesince, güzel gözleriyle suratıma aşk dolu bir bakış attı.
Alnımı alnına dayadım, sadece gözlerine odaklanıyordum, ikimizde birbirimizden bir adım bekliyorduk buna eminim.
Karar vermiştim ilk adımı atıyorum, bunca zaman ona olan aşkım, tutkum içimde onun için hissettiğim ne varsa ona bunu aktarmalı ve hissetirmeliydim.
Dudaklarım, dudağına gidiyordu. Her milim yaklaşmada nefeslerimiz sıklaşıyor birbirimizin sıcaklığını ikimizde hissediyorduk.
[Kapı çalar]
Ay: Aras yemek hazır kardeşim lütfen gel!
İçimden; YA ANANI SİKEYİM ANANI ŞU ANI MI BEKLİYORDUN AYLA.
Bunu duyan Derya abla hemen beni üstünden itti, üstünü ve başını düzeltti.
De: İlk baş sen çık haydi.
Bunu söylerken yüzüme bakamıyordu az önce ki Derya gitti yerini yine hizmetli Derya almıştı.
Tamam... Dedim ve çıktım.
Kapıda Ayla beni karşılanmıştır içeriye bakmaya çalışarak "Derya gelmedi mi?" diye sormuştu.
Geldi sonra da geri gitti.
Ay: Gitti?
Evet!
Ay: Hmm.
Ayla'yı duvara doğru itip bir kolumu başının tam yanına gelecek şekilde duvara hizaladım.
Hayırdır Ayla bir şey mi oldu, çok sık soru soruyorsun sen?
Ay: Ne olabilir ki yok birşey.
Sol elim ile yüzünü sıkarak okşamaya başladım.
Aylacım canım ablacığım bu kadar meraklı olma tamam mı?
Ay:...
Hadi önden buyur!
Aşağı indiğimde, güzel bir masa ve oturacağım tarafta bolluk vardı.
Babam ve annem; "hoş geldin oğlum, gel otur" demişti.
Günaydın herkese, nasılsınız?
B/A: "İyiyiz oğlum sen nasılsın?"
İyi ben de, bugün şirkete kaçta gideceksin?
B: Neden sordun?
Kaçta gideceksin baba?
B: 2 saat sonra gideceğim oğlum.
İyi tamam, bir şey yok sadece merak ettim.
Uzun zaman sonra bu masada güzel bir kahvaltı yapmış, portakal suyumu da güzelce içmiştim. Dün verdiğim tepkiden sonra, evde çoğu konuda ipler benim elime geçmişti.
[Kapı çalar]
De: Aras Bey kargo size!
Tamam geliyorum. Büyük ihtimalle kamera ve bir kaç ses dinleme ekipmanı gelmişti.
Paketi aldığım gibi Derya'ya teşekkür ettim sonra da odama çıkıp, hepsi'nin kullanma kılavuzunu okuyup aktif ettim.
Arada hediye olarak gelen ses dinleme cihazı vardı küçük ve farkedilmeyecek kadar normal gözüküyordu.
Acaba çalışıyor mu diye denemek için önce telefonumun yanına eski telefonu koydum ve odadan çıkıp müzik açtım.
Yüklediğim uygulama ile hepsi tıkırında çalışacağı yazıyordu.
[1 dakika sonra]
Baby shark durururut...
Tamam, çalışıyormuş!
Derya abla'nın telefonuna mesaj attım "Sana vereceğim şeyi babam işe giderken giyeceği takım elbisenin ceketinin cebine at."
Derya abla hemen geri dönüş yapmıştı "Tamam atarım" demişti.
[1 buçuk saat sonra]
Babam çıkmak için hazırlanmıştı Derya abla hemen ceketi uzatırken cebine farkettirmeden koymayı başarmıştı.
Yukarıdan hazırlanıp aşağı inmiştim.
Babam çıktıktan hemen sonra Ayla'ya seslendim.
Evet Bentley'in anahtarını ver.
Ay: Neden?
Ayla haydi ver lazım çabuk ol.
Ay:...
An: Versene kardeşine anahtarı geri getirir merak etme.
Ayla anahtarı uzatmıştı. Annem'in bu tavrı aslında gözüme girmek içindi ama hoşuma gitmedi değil.
Arabaya bindiğim gibi hızlıca arkasından çıktım.
Uygulama babamın cihaz sayesinde nereye gittiğini de gösteriyordu. Bu özelliği şimdi görmüştüm.
Telefonu kenara koydum, diğer telefon ile de ses dinlemek için uygulamayı açtım.
Babam müzik dinliyordu.
Tam bu esnada telefonu çalmış olmalı ki müziği kapattı ve telefonu açtı.
B: Alya, evet aşkım.
A.R: Geliyor musun?
B: Geliyorum şu an araba sürüyorum hatta ama ilk baş şirkete uğrayalım oradan geçelim.
A.R: Tamam ben şirketteyim polisler kontrol için aşağıda sen de gel bir görün de sorun olmasın.
B: Tamamdır!
Telefon kapanınca babam tekrar müziği açmıştı.
Hemen telefonuma uzandım ve haber şirketinin Muğla ofisinin numarasını yazdım.
Birkaç kez çaldıktan sonra telefonu birisi açmıştı.
Bana Leyal Hanımı bağlar mısınız?
X: Tabii.
L: Buyrun beni aramışsınız?
Merhaba ben Ahmet Şura'nın oğlu Burhan Aras Şura.
L: Buyrun efendim.
Sizinle önemli bir haber yapmak istiyorum, bu sebeple sizi almaya gelebilir miyim?
L: Tamam olur, ne tür bir haber peki?
Türkiye gündemini sarsacak sadece sizin haber kanalınızın benim iznim ile paylaşacağı büyük bir haber.
Eğer ki istemiyorsanız diğer kanalları arayabilirim.
L: Durun, tamam olur ne zaman.
1 saat içinde hazır olun sadece sizinle yapacağım ses kayıt cihazı ve kameranızı tam doldurun. Büyük bir haber olacak.
[50 dakika sonra]
Leyal Hanım atlayın lütfen.
L: Tabii, nereye gidiyoruz beyefendi?
Babamın annemi aldattığı ve şu an hala aldatmaya devam ettiği eve gidiyoruz.
L: Ahmet Bey, yani babanız? Annenizi aldatıyor, ciddi misiniz siz?
Şaka mı yapıyorum sanıyorsunuz siz?
L: Y-yok sadece şaşırdım.
Neyse hızlıca onlardan önce varıp, orada konum almalıyız.
[15 dakika sonra]
Burası iyi gibi buradan zoom yapıp fotoğrafları çekeceksin sonra benimle beraber arka bahçeden giriş yapacaksın.
L: Tamamdır Aras Bey.
Bir süre sonra babam araba ile gelmişti, (arabayı uzak bir yere parkettim) Leyal bir sürü fotoğraf çekiyordu, en iyisi de el-ele tutuşmuşlardı bu sayede insanlar kolayca anlayabilecekti.
Leyal bütün fotoğrafları babam kapıdan giresiye kadar çekmişti.
L: Efendim çektim ama bunlar yeter mi?
Sadece bunlar olmayacak gel benimle. Az önce evin etrafını kolaçan etmiştim bu sayede bir tane merdiven buldum ve pencere'nin birinin açık olduğunu farkettim
Neredeyse sanki her şey biz buradayız biz yakalanmaya hazırız çekin bizi der gibiydi.
Leyal, sessizce gel benimle. Arkamdan gelen Leyal'i önden çıkması için merdivene yönlendirdim
Bir an durdu ve baktı ayağında topuklu ve kısa bir etek vardı.
Hanımefendi haydi, çıkın yukarı!
L: Topuklu giydim.
Çıkar o zaman. Bunu dedikten sonra çıkardı ve merdivenden çıkmaya başladı.
O an isteyerek merak duygusu ile yukarı doğru götüne baktım.
Şekilli ve dolgun bir götü vardı. Amı temiz duruyor yeni tıraşlanmış gibiydi. Külotundan amı bildiğin cam gibi, parlak parlak belli oluyordu.
Çıkınca hemen ekipmanlarını istedi.
Elimle uzattım ve merdiveni tutmasını söyledikten sonra ben de yukarı çıktım.
[Olayları olabildiğince detaylı anlatmaya çalışıyorum, hoşunuza gitmiyorsa kusura bakmayın, burayı okuduysan eleştirmek istersen ona göre bahset]
Yukarı çıkınca, sessizce onların olduğu oda'nın aralık kapısından gizlice bir video kaydı başlattım.
Leyal ise babamın Alya ile olan sevişmesini arkadan fotoğraf olarak çekiyor ve ses kaydı alıyordu.
Aslında Alya güzel kadın, 1.70 boy mankenleri andırıyor suratı hafif priyanka copraya Benziyor. Hafif dalgalı saçları ve kıvrak beli o mükemmel ters kalp şeklindeki dolgun götü tam hoplatmalıktı.
Babam ağzının tadını biliyordu.
Kadın babamın kucağına çıkmış orta boy yarağı eliyle götüne soktu ve zıplamaya başladı.
Babam, kadının götünü hamur gibi yoğuruyor, iğne batırır gibi parmağının uçlarını batırarak götünü sıkıyordu.
Kadın her zıplayışında dalgalanan götü mest ediciydi. Kadın sonra babamın üstüne doğru yattı babam eliyle sikini çıkardı ve kadının tıraşlanmış temiz amına başını yerleştirdi.
Bu sefer hareket sırası babamdaydı babam sikini güzelce kullanıyor kadının içine sokup çıkarıyordu.
Şiddetle giren bu yarak, kadının amına her çarptığında şak şak sesler geliyordu.
İnlemeler iyice artarken babam da hayvan gibi böğürüyordu. En sonunda babam son bir kez sikini sertçe kadının amına soktu ve kenetlenerek kalın bir böğürme ile boşaldı.
İkisi de terlemişti kadının terden vücudu kamerada parlıyordu. En son babamın siki küçülerek kadının amından çıktı ve kadının amın'daki döller musluktan akar gibi aktı.
Bunlar olurken Leyal'in saçları terlemişti ve nefesleri sıklaşmıştı.
Hafifçe dokunduğum zaman kendisine gelmiş ve benimde burada olduğumu hatırlayıp kendine çeki düzen vermişti.
Leyal Hanım gidiyoruz haydi.
L: Tamam efendim. (sesi titriyordu)
Merdivene döndüğümüzde ben direk aşağı atladım benim için sorun olmazdı fakat Leyal merdivenden inerken düşmesin diye merdiveni tuttum.
Leyal yavaşça iniyordu. İnerken götünü ve amını yine görebiliyordum.
En sonunda indiğinde bir baş dönmesi yaşamıştı düşmesin diye kendisini hemen tuttum sonra da kucağıma aldım ve hemen arabaya kadar götürdüm.
Leyal bir elini boynuma dolamıştı dikkat etmiyormuş gibi yapsamda bana şevk ile bakıyordu.
36 notes
·
View notes
💫💫💫
Balkan Savaşları'ndan Anadolu'ya dönen, vatan evladı bir Osmanlı askeri .[orijinal resim].
💫💫💫
Yine bir sürükleyici uzun şiir.
Zaman ayırıp okuyanlara Çok teşekkür ederim
💫💫💫
TOPAL ASKER
Ey saçlari "alagarson" kesik hanim kiz!
Gülme öyle bana bakip sen arsiz arsiz!
Bacagimla alay etme pek topla diye.
Bir sorsana o topallik nerden hediye ?
Sen Sislide danserken her gece , gündüz
Biz öetede ne ovlar ,çaylar,ne dümdüz
Yaylalari geçtik,karli daglari astik;
Siz salonda dansederken bizler savastik.
Ey dudagi kanim gibi kipkirmizi kiz,
Gülme öyle bana bakip sen arsiz arsiz!
Olan isler dimagini azicik yorsun!
Biliyorum elbisemle egleniyorsun;
Biliyorum baldirini okadar nazla
Örten bir tek ipek çorap kiymetçe fazla
Benim bütün elbisemden... Hatta kendimden...
Biliyorum:Çünkü bugün su dünyada ben
Neyim? Bir hiç... ise güce yaramaz,topal...
Sen saglamsin senin hakkin dünyadan zevk al:
Çünkü orda düsmanlarla bogusurken biz
Siz muhtesem salonlarda sarap içtiniz!
Ey gözünün rengi bana yabanci güzel,
Her yolcunun ugradigi ey hanci güzel!
Sen yabanci kucaklarda yasaken her gün
Yapiyorduk bizde kanla, barutla dügün.
Sen o sicak odalarda cilveli , mahmur
Dolasirken... Bizde tipi,firtina,yagmur,
Kar altinda kanlar döktük,canlar yiprattik;
Aç yasadik, suzuz kaldik,taslarda yattik
Sen açilmis bir bahardin , biz kara kistik;
Bizden üstün ordularla böyle çarpistik...
Gülme bana bakip pek arsiz arsiz
Sen ey disi güzel,fakat içi çamur kiz!
Sana karsi haykirani mecbursun dinle;
Bugün hesap görecegiz artik seninle:
Ben cephede geberirken, geride vatan
Aski ile bin belali ise can atan
Anam,babam,karim,kizim eziliyorken
Daglar kadar yük altinda...Gel,cevap ver,sen
Bana anlat,anlat bana, siz ne yaptiniz?
Köpek gibi oynastiniz ,fuhsa taptiniz!
Anavatan bogulurken kipkizil kanda
Yalniz gönül verdiniz siz zevke,cazbanda...
Ey nankör kiz,ey fahise unutma sunu:
Sizin için harbederken yedim kursunu.
Onun için topal kaldi bögle bacagim,
Onun için tütmez oldu artik ocagim.
Nazli nazli yatiyorken sen yataklarda
Salllanarak ölü kaldik biz bataklarda.
Kalbur oldu süngülerle çelik bagrimiz,
Bu amansiz bogusmada öldü yarimiz,
Ya siz nasil yasadiniz? bizim kanimiz
Size sarap oldu sanki... Sehit canimiz
Güya sizin mezenizdi ! Yiyip içtiniz;
Zipladiniz,kudurdunuz arsiz,edepsiz!...
Gerçi salonlarda "yildiz" di senin adin,
Hakkikatte fahisesin ey alçak kadin!
Ey allikli ve düzgünlü yosma bil sunu:
Bütün millet ögrenmistir senin fuhsunu.
Omuzunda neden seni fuzuli çeksin?
Kinimizin siddetiyle gebereceksin!..
10 notes
·
View notes