Tumgik
#değişebilirsin
turkudostu61 · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
mah-peri · 1 year
Text
Geçmişin ne olursa olsun, bugün tövbe edip değişebilirsin..
Sakın ümidini kesenlerden olma. /Hicr-55/
34 notes · View notes
Text
Herkes değişir. Bu değişim iyi veya kötü. Ama değişir ben değişmem demeyin ve bu değişimi o kadar büyük görmeyin. Bu satırları okuyan kişi düşünsene bugüne kadar neler atlattın, neler yaşadın? Bunlar sana ne kattı, bunlar senden ne aldı? Düşünce yapında en ufak bir şey bile olsa değişti. Bu değişim iyi miydi? Kötü müydü? Düşün. Ayrıca bu hayat senin hayatın değişmekten korkma hayır demekten de korkma. Kendine iyi bak. Harabeye dönmüş haline de. Sen böylesin sen olduğun gibisin. Sen değişebilirsin bu kötü bir şey değil. En önemlisi bu bencillik değil.
Müzik dinle🎀
5 notes · View notes
olliestevenson523 · 11 months
Photo
Tumblr media
You can change, (on Wattpad) https://www.wattpad.com/1390006631-you-can-change?utm_source=web&utm_medium=tumblr&utm_content=share_reading&wp_uname=RakibulRaju&wp_originator=Z1eYEYprdSaspPAVXnMLhdEQtMb%2BNT6vbqmT3%2FxrUOuLzBRpXBhkBSngtfH2uqusYXPFQQJ2Rsw3KnR7zZKc%2B0BQrKDeG2apNz709fprvGqRLESmCMyiW%2FA6KkcVERD%2B Sen değişebilirsin, ben kaybolurum ve seni tekrar alırım. Görüş alanınızın ötesinde, size bakan ve bir sepet dolusu hayali dolduran kör bir adam yaşıyor. Bu yolda, demiryolunda, şehrin tüm sokaklarında, senin hikayelerini herkese anlattım. Krishna Chura'nın Kathgolap Antlaşması gerçekleşmese de Zia Park ayrılamadı. Kayboldum ve seni bulamıyorum..... 🤗🤗🤗🤗 You can change, I'll get lost and pick you up again. Beyond your line of vision lives a blind man, who gazes at you and fills a basket of dreams. On this road, on the railway, in all the city lanes, I have told your stories to everyone. Although the Treaty of Kathgolap of Krishna Chura did not take place, Zia Park could not be separated. I'm lost and I can't find you.
4 notes · View notes
bileklerimdeizlerin · 2 years
Text
aklı hastalıklı bir kadındı. düşünceleri hastalıklıydı. davranışları hastalıklıydı. hisleri hastalıklıydı. sevgisi hastalıklıydı. hatta o kadarki, üzüntüsü bile hastalıklıydı. iyileşmeyi düşünmedi. mutluydu halinden. kendisine hasta derdi içten içe. ama insanlar ise kötü. haplar tedavi edemezdi ruhunu. köhne yataklarda yatarak dinlendiremezdi ruhunu. ilacı yoktu bu hastalığın. insanlar ise değişebilirsin derdi. güler geçerdi kadın.
12 notes · View notes
vishnyasoju · 1 year
Note
kyklarda nevresim değiştirmek sıkıntıymış ben yastık kılıfımı çok sık değişiyorum bunun için nasıl bir çözüm uygulayabilirim taktiği olan var mı
Askim haftada 1 falan nevresim değiştirme günü oluyor nevresim konusunda sıkıntı yaşamazsın ve yastık kılıfını istediğin gibi değişebilirsin yurt koğuş falan değil gelip kontrol yapmıyorlar merak etmeyin sdfgfddfg
3 notes · View notes
guzperisi · 2 years
Text
İnsanın içindeki karmaşadan çıkması o kadar kolaydır ki aslında. İnsanlıkta bu vardır mutlaka kendimi, benliğimi bulamıyorum. Halbuki sen yaptıklarınla zaten sensindir. Neyi sevdiğimi neyden hoşlandığımı hoşlanmadığımı bilmiyorum deriz. Halbuki insansın sen. Bir gün maviyi bir gün pempeyi bir gün sarıyı seversin. Ya karakalemi ya mesnevi okumayı seversin. Sen insansın sen sensin. Bu zamana kadar sevdiğin ya sevmediğin her şeyle sensin.
Unutma bence ama sen insansın değişebilirsin. Değişmekten korkma.
0 notes
antik-storee · 5 years
Photo
Tumblr media
Değişebilirsin..!!! . . . . #değişim #değişmelisin #değişebilirsin #sendeğişdünyandeğişsin #sendeğişirsendünyadeğişir #ümitsuattuncel #5324378147 #izmir #spritüaldanışman #regresyonterapi #ruhsalkoçluk #enerjikoçluğu #yaşamkoçu #düşüncekoçluğu #duygukoçluğu #sevgiterapi #duyguterapi #hipnoterapi #bilinçaltıtemizliği (İzmir, Turkey) https://www.instagram.com/p/B2XabAwn3Eu/?igshid=18kkruvfss694
0 notes
moonloveee · 2 years
Text
Ne zaman unutturabilir yaşadıklarımı
Ne de sen bu kötü kaderi değişebilirsin
4 notes · View notes
turkudostu61 · 1 year
Text
Tumblr media
Geçmişin ne olursa olsun, bugün tövbe edip değişebilirsin. “SAKIN ÜMİDİNİ KESENLERDEN OLMA!' | Hicr,55
0 notes
bitimsiz · 4 years
Text
Ben de yok oldum, herkes gibi. Saat on iki civarı, tek başıma. Elimde parmaklarıma iz bırakan kalemim vardı. Boş duvarlar vardı. Hatırası kalsın istemediğim, bir hafızası olsaydı eğer ilk beni silsin istediğim bir küçük oda vardı. Bir de yalnızlığım tabi. Yine dertleşiyoruz seninle bak. Hayatımı masaya yatıralım dedikten sonra tam dört yıl geçti. Bir hayattı düşlediğim, zihnimde pay edinen. Dört yıl geçti ve seninle hâlâ boş bir masayı izliyor gibiyiz. Çok düşündüm. Ne eksik diye. Neresinden başlamalıyım hayatımın diye. Bir yaş bulamadım. Bir kalp seçemedim. Bana yol gösterecek aklı da göremedim. Sonra sen ellerime tonlarca kağıt bıraktın. Al, dedin. "Bu masa ve bu oda, seni çok yanlış anladı. Hayatına hiç başlamamışsın varsay. Bitir ve noktala her şeyi. Kimse bilmese de sen ben oldun. Ben de sana büründüm. Biriktiçe gel soluklan hep. Yok olmak, senin sandığın kadar zor değil. İnsan, kendi başına kalır da bir süre sonra kendi yokluğunu yadırgamaz hale gelmez mi hiç. Yok olabilirsin, yenilenebilirsin. Değişebilirsin, düzeni yıkabilir ve bir daha asla geri dönemeyebilirsin." dedin. Ben de yok oldum sonra, herkes gibi. Kimse yokken. Adına intihar deyin, ölüm deyin, her ne derseniz deyin. Ama bu hâl bir başkadır bana. Bu hâli, kalemimle var ettim ve tonlarca kağıtla.
32 notes · View notes
desiredyn-8 · 3 years
Text
Stefano D'Anna - "Tanrılar Okulu" kitabından alıntılar...
▪️Tek düşman kendi içimizdedir! Dışarıda, nefret edilecek yâda bağışlanacak bir düşman veya bize zarar verebilecek herhangi bir kötülük yoktur.
▪️Dünya, sen böyle olduğun için böyledir.
▪️Hiçbir şey değişmez, değişemez… Sadece sen değişebilirsin.
▪️Yaşam düşlediğin gibidir. Her zaman düşlediklerimizle karsılaşırız…
▪️Geçmiş sadece görünürde kendini tekrarlar.
Gerçekte, ne burada, ne bir insanın hayatında, ne de medeniyetler tahrihinde ‘geçmiş’ vardır. Geçmiş yalandır.
Ne bir karma, ne önceki yaşam, ne de suç, günah ya da cezalandırma var. Öteki dünya, evrensel hüküm, cennet ya da cehennem yok. Sadece bu an var -kutsal, sonsuz ve her şeye kadir olan. Onu iyi kullan.
▪️Kalıplaşmış kaderinin yönünü değiştirmek, imkânsız olanı, değiştirilemez seni değiştirmek için buradasın…
▪️Düş, var olan en gerçek şeydir. Düşlemek, var olan en gerçek şeydir. Onun zamandan bağımsız eylemi, yıllarca arzuladığın fakat sahip olamadığın her şeyi yaratacaktır.
▪️Geçmiş bir yalandır. Ve hafızaya ait olan her şey de bir kurgu.
Geçmişte yasadığına inandığın ne varsa gerçekte hiç yaşanmadı. Geçmişte meydana geldiğine inandığın her şey şimdi, tam bu anda oluşmakta. Sonra ya da önce olan bir an yok. Her şey ‘Şimdi’ gerçekleşiyor çünkü Şimdi’nin dışında hiç bir şey yok.
Şimdi: her bir elektrondan Tanrı’ya kadar, zamanı olmayan başlangıç ve her döngünün sonu gelmeyen sonudur.
▪️Bir insana ömründe en fazla bin defa dolunayı izleme fırsatı verilir, ama büyük bir olasılıkla bu insan, yaşamının sonunda onu bir kez bile izleme zamanı bulamamış olacaktır.
▪️D��şarıda karşılaştığın engeller içinde taşıdığın sınırlardır. Sen de korkuyu ve endişeyi yaratanlar bu olanlar değil, aksine bu olanları yaratanlar senin korku ve şüphelerindir.
▪️İnsan anladığı ile sınırlıdır.
▪️Dünya var, çünkü sen varsın.
Dünya yaşıyor, çünkü sen yaşıyorsun.
▪️Dünya, senin onu düşlediğin gibidir; o bir aynadır. Dışarıda kendi dünyanı bulursun, yarattığın, düşlediğin dünyayı. Dışarıda kendini bul! Git ve kim olduğunu gör... Diğerlerinin, senin içinde taşıdığın yalanın, uzlaşmanın, cehaletinin yansıyan görüntüleri olduğunu keşfedeceksin... Değiş... ki dünya değişsin.
▪️İnsanın, içindeki kendi kötülüğünün, kendi kabahatinin farkına varması, çoktan bir iyileşmedir.
▪️Yaşam, kendilerinde taşınabilir bir cennet kuran ve onu sürekli besleyen kişiler için zaten bir yeryüzü cennetidir.
▪️Yalan ortadan kalktığında gerçekler,
Olumsuz düşünceler ortadan kalktığında huzur,
Mutsuzluk ortadan kalktığında mutluluk,
Bağımlılıklar ortadan kalktığında özgürlük,
Korku ortadan kalktığında sevgi gelir...
Böylece 'ŞİMDİ'nin gücüne erişmiş oluruz.
▪️İnsan olmak; ulusların, dinlerin, mezheplerin de ötesindedir.
İnsan olmak; bin yıllık inanışları yıkmayı, olumsuz düşünceleri ve duyguları dönüştürmeyi gerektirir.
İnsan olmak; kendisine ve başkalarına zarar vermemektir.
İnsan olmak; kendi içinde durmaksızın çalışmak demektir.
İnsan olmak; etik ve bütünlük sahibi olmaktır.
Yalansız, dürüst, erdem sahibi, kendini ve diğerlerini seven, yaşama, sevmeye, bütüne odaklı demektir.
▪️Hatırla! Tüm olasılıklar şimdinin içinde bulunur.
▪️Yaptığı işi seven insanlar, bağımlı değildirler. işini seven kişinin satacak zamanı yoktur. Yalnızca yaptığı işi SEVMEYEN kişiler ücret karşılığında bir işte çalışabilirler. SEVEREK çalışan kişiye paha biçilemez.
▪️Evrenin gelişimi bireyin gelişimine, onun dönüşümüne bağlıdır.
▪️İnsanın inandığının aksine, hiç kimsenin karşısına kendisinden daha büyük, daha üstün bir güç çıkmaz. Her mücadele, görünenin ötesinde daima eşittir.
▪️Kötü diye bir şey yoktur! Görünürde olumsuz olan her türlü aksilik veya yatay düzlemdeki insanın haksızlık dediği, aslında gerçekte, bir lütuftur..
▪️Her şey kendine benzeyeni çeker. İnsan daima kendisiyle karşılaşır ve kendisini çeker.
▪️Düşüncelerimizin kalitesi yükseldikçe yaşam kalitemiz de yükselir.
▪️Günümüzdeki çalışanların içinde bulundukları koşulların, eski dönemlerdeki köleliğin çağdaş bir uyarlamasından başka bir şey olmadığı anlaşılıyordu.
▪️Kişi, başına gelen durumlara karşı tavrını değiştirdiğinde, başına gelecek olayların doğası da zamanla değişecektir.
▪️Bir bütün içinde olmamanın eksikliği, insanı cehalet, korku ve kendi kendini imha etmeye mahkum eder ve onu hastalıklara, çöküşe, saldırganlığa, acımasızlığa ve dış dünyada savaşmaya götürür.
▪️İnsanlar ayrılıkları ve çatışmaları iyileştirmek yerine,hoşgörüsüzlüğü ektiler, beslediler, büyüttüler ve karşılığında da ayrımcılığı ve savaşları biçtiler...
▪️Korkusuzluk sen korkacak hiçbir şey olmadığını fark ettiğinde, kendiliğinden gelecektir...
▪️Görmek için İnan!
İnanmak ve Görmek birdir ve aynı şeydir fakat zaman tarafından bölünmüştür, tıpkı Düş ve Gerçeklik gibi.
Zaman içinde inandığımız her şeyi göreceğiz ve güçlü bir şekilde düşlediğimiz ve inancımızı koruduğumuz her şeyi fark edeceğiz.
Görmeden önce inanmak; insanlığı bir dönüm noktası ile yüzleştiren zihinsel bir sınırdır:
Bir tarafta inanmak için önce görmeleri gerektiğine inanan büyük bir insan kitlesi; diğer tarafta ise "inanç kalıplarının, kendi gerçeklikleri olduğunu bilen ve görebilmek için önce inanmaları gerektiğini bilen bir avuç dolusu insan." İşte bu kişiler dünyaya güç verenlerdir!
▪️Hep aynı olaylarla karşılaşıyorsun, çünkü sende hiçbir şey değişmiyor. Benzer benzeri çeker .Cenneti yaşayan cennete,cehennemi yaşayan cehenneme doğru yol alır.
▪️Kendini gözlem kendini düzeltmedir. Bir kişi 'kendini gözlemleyebilirse' geçmişindeki her şeyi düzeltebilir.
▪️Yaşamın anlamı her türlü bağımlılık ve kölelikten özgürleşmektir. Roller, tüm üstümüze aldığımız roller, aşılması ve terk edilmesi gereken hapishanelerdir.
▪️Mükemmellik ve her türlü bollukla çevrelenen insan , dünyaya bir kurbağanın gözleriyle bakan ve gördüklerinden yakınan mutsuz bir varlıktan başka bir şey değildi...
▪️Yaşamının her köşesini ve saklı tüm noktalarını itinayla, dikkatinin ışığı ile aydınlat, gerekli ve gereksiz şeylerin bir envanterini çıkart ve daha sonra fiziksel ve duygusal ağırlıklarını ortadan kaldır ve göreceksin ki özgürlüğün, bütünlüğün, gerçekliğin parçası olmayan her şey gittikçe kaybolacak, sadece değerli ve anlamı olanlar kalacak.
▪️Duygularımızla düşüncelerimizi, ayrıca belirli bir anda hissettiklerimizle yaşadıklarımızı denetleyebilirsek, yani duygularımıza hakim olursak, yaşamımızın kontrolünü ele geçirmiş, kaderimize yön vermiş oluruz.
10 notes · View notes
belkidebirharfimben · 4 years
Text
Düşünüyorum o halde birşeyler yarım
Sana da öyle gelmiyor mu arkadaşım: Yarım bırakılmış cümleler gibidir hayatımız. Tamam değil sanki. Bir sancı gibi hissedilir yoksunluğumuz. Boşluğunu kalem dolduruyor. Amel dolduruyor. Gaflet dolduruyor. İmtihan da sanki bu boşluktan doğuyor. Yani ‘tamam olmaya çalışmak’ aslında şu yaşamak. 
Hep bir yanımız eksik. Hep bir yanımız arayışta. Hep bir yanımız tamamlanışta. 'Tamam' diye birşey yok belki de şu dünyada. Haberi var da kendisi yok yani. Varlığı sezdirilmiş, kendisi sevdirilmiş, ama vücudu elde edilmemiş. Hani eskiden sorular olurdu şöyle: "(...) cümlesinde (...) yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?" İşte öyle boş bırakılmış yerleri var hayatımızın. Yarım bırakılmış gibiyiz içimizde bir yerde. Bu yüreğin yarısı nerede? Neden herşeyden sonra bir ‘sonra’ var?
Her insan kalbinde bir karadelikle yaratılmıştır arkadaşım. "Ve kalpler ancak Allah'ın zikriyle mutmain olur." Oraları da doldurmak bizim işimiz. Bunu ya fiille yapacağız yahut hakkında düşünerek. Derinleşerek. Yahut da pişman olarak. Veyahut şükrederek. Anlamlandıkça boşluklar dolacak. Yarımlıklar azalacak. Düşünüyorum o halde birşeyler yarım. Pişmanlıksa şükrün kardeşidir. Karavanasıdır. Abisini ıskalarsan kardeşine muhtaç olursun. Cennet birinin ülkesidir, cehennem diğerinin.
Eylemeyi seçenlerin hızını yetişemem. Denedim sahiden. Daha gençken. Daha hiçbir ölüm yamacıma isabet etmemişken. Babamı gömmemişken henüz. Denedim. Elimden gelmiyor. Durgun yaratılmışım. Yeterince çabuk olamıyorum. Güzel cevaplar aklıma hep geç geliyor. Yeterince sıkı tutamıyorum. Yeterince isteyemiyorum. Yeterince boşveremiyorum boşlukları. Sarhoş olamıyorum. Hırsım 'yeterince' olmuyor. Öfkem 'yeterince' boğmuyor. Âşık da olamıyorum kusurlara körleşip. Dünyada körleşemiyorum. Dünyaya da körleşemiyorum. Biraz gaza gelip hızlanayım desem en evvel ben korkarım. Bir ilaç kutusunu açtığımda önce yanetkilerine bakarım. Şoförlüğüm olmadığı halde şoförlerden fazla heyecanlanırım ön koltukta. Sınırlarımın müptelasıyım anlayacağınız. Onları aşmadığım belirginken rahatlarım. Sınırlarım güvenliğimdir benim.
Çılgınlık istidadım yok. Arabada fren, trende imdat kolu, insanda vicdan, cümlede 'acaba' gibiyim. O zaman benim işim bu boşlukları kalemimle doldurmak. Durmak benim işim. ‘Acaba’ demek. Aşağıda bir sürü kelime var zaten beni bekleyen. Mazi kelimeler torbası. Mazi olaylar hazinesi. Mazi yaralarımın haritası. Elimi uzatıp bir tane çekmem yeterli. Tombala! İşte bir boşluk daha doldu sayemde. Sadece zamanı doldurmakla kalmadım, bugünü anlamlandırmış da oldum böylece. Varoluşum manaya dönüştü. Bugün, yarın, dün birbirinin şerhi. Kitap içinde bu göndermeler doğal. Fakat bir kitap yalnız kendi içinde atıflarla yürümez ki! Delili kendisi olanın davası nedir?
İlla bir gayba ihtiyacımız olacak. Gayba, yani kitabın dışından bir atfa, doğru için gereken ikinci noktaya. Vahiy ve sünnet bize bu zenginliği sağlıyor. Kendi kitabında/kendiliğinde boğulmuşlara sunulan bambaşka bir kitap. Öte kardeşlik. Öte düş. Öte destek. Öte vücud. Kalıplarına sığmayan, sokamadığın, keşfe çıktığın. Sınırlarından sıkılmışlara bir sınırsızlık ümidi. Bir rüya uykuna kıyasla. Bir uyanış uyanıklığına misalle. Bu âlemden değil. Sende olmayanı ondan alarak 'sana dair olanı' zenginleştirebilirsin. Oradan aldığın manaları boşluklarına serpiştererek yeni bir kitap olabilirsin. Kendi kendine kalmak zorunda değilsin arkadaşım. Duvarları senden zindanı aşabilirsin.
Değişebilirsin. En güzeli bu. Değişebilirsin! Vahyin verdiği ümit 'Bundan ibaret olmadığındır' önce. Ki bu bile yetmez mi kıymetini bilmeye? İbaret olmamak, gayba iman etmek, ötenin ve ötekinin varlığı, beka ümidi. Ümitlerin nihayeti-bidayeti, annesi ve çocuğu, öncesi-sonrası, sonsuzluk ihtimali. Hepsi lazım bize. İnsanız çünkü insan. Yani bu dünyadan olmayan. Dünyaya düşmüş ilk uzaylı. Cennetli. Bu dünyadan ibaret olmamalıyız. Boşluklarımızı ancak bu 'aşkınlık' teselli ve tedavi eder işte.
Ah, arkadaşım, sana yeterli cevapları sunamadım. Yarımdan hangi tamlığı beklersin ki! Fakat şöyle birşey yapabilirim. Sana mürşidimin bana ‘yarımlığımın şifasını’ öğrettiği o yeri aktarabilirim. Hissen varsa dinle. Dinleneceğin varsa hisselen:
"İhtiyarın cüz'î ise, kendi Mâlikinin irade-i külliyesine işini bırak. İktidarın küçük ise, Kadîr-i Mutlakın kudretine itimat et. Hayatın az ise, hayat-ı bâkiyeyi düşün. Ömrün kısa ise, ebedî bir ömrün var, merak etme. Fikrin sönük ise, Kur'ân'ın güneşi altına gir, imanın nuruyla bak ki, yıldız böceği olan fikrin yerine herbir âyet-i Kur'ân birer yıldız misillü sana ışık verir. Hem hadsiz emellerin, elemlerin varsa, nihayetsiz bir sevap ve hadsiz bir rahmet seni bekliyor. Hem hadsiz arzuların, makàsıdın varsa, onları düşünüp muztarip olma. Onlar bu dünyaya sığışmaz. Onların yerleri başka diyardır ve onları veren de başkadır."
7 notes · View notes
dimirabella · 4 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
"Kim olmak istiyorsan olabilirsin, bir zaman kısıtlaması yoktur. İstediğin zaman başlayabilirsin.
Değişebilirsin ya da aynı şekilde kalabilirsin. En iyisini ya da en kötüsünü yapabiliriz. Umarım sen en iyisini yaparsın, umarım seni korkutacak şeyleri görebilirsin. Umarım, daha önce hissetmediğin şeyleri hissedersin. Umarım, farklı bakış açıları olan insanlarla tanışırsın. Umarım, gurur duyabileceğin bir hayat sürebilirsin. Eğer hiç birini yapamazsan umarım tekrar baştan başlayacak bir güce sahip olursun.
Bazı insanlar nehir kenarında oturmak için doğmuştur. Bazıları üzerlerine yıldırım düşmesi için. Bazıları iyi bir müzik kulağına sahip olmak için. Bazıları sanatçı olmak için. Bazıları yüzücü olmak için. Bazıları düğmeci olmak için. Bazıları Shakspeare okumak için, bazıları da anne olmak için. Bazı insanlar da dans etmek için."
"Hayat böyledir işte kesişen hayatlar ve yollar zinciri, kimsenin kontrol edemediği..."
4 notes · View notes
Text
Tumblr media Tumblr media
" Değişebilirsin Cassandra... Daha iyisi olabilirsin... Savaşmamıza hiç gerek yok ! "
Steven Universe filmi izleyince bu sahnenin ilhamı geldi 💞
9 notes · View notes
Note
Lisede herkes benimle alay ediyordu lise bitti bu travmayı unutamıyorum okul zamanım boyunca hep ezildim herkes tarafından intahar edecek kadar üzüyor bana yaptıkları
Saçmalama ya başka insanların senin hakkında ne söylediğinin ne önemi var? Seni başkalarının kelimeleri tanımlamaz. Lise sonsuza dek sürmeyecek sonuçta. Ve çok rahatsızsan okul değişebilirsin
1 note · View note