#esrauzun

[benkitabinincisi]

Gülerek...

Zeynep: Engin biz deli miyiz divane miyiz?

Engin: Bilmiyorum ama inşallah deliyizdir.

Zeynep: İnşallah?

Engin: Çok sevdiğim bir yazar der ki; Delilik şüphesiz aptallıktan iyidir. Delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur; aptallık, var olmamış bir zekânın var olmamaya devam edişidir. Deliliğin hiç olmazsa mazisi şanlı, aptallığın şerefli bir tarihi bile yok

Peyami Safa (Matmazel Noraliya'nın Koltuğu)

BALBADEM

[uzunnesra]

Böyle havaları çok seviyorum. İnsanın tefekkür edebildiği, kendini dinleyebildiği, dünyadaki varoluş amacını sorgulayabildiği özel zamanlar. Az evvel andığım bir kıssayı sizinle paylaşmak istiyorum. Bir gün Peygamber Efendimiz Hazreti Ali’ye bir sırrını paylaşmak ister. İlahi aşkın sırlarını… Anlatır ve onun da hiç kimseyle paylaşmamasını salık verir. Günler geçtikçe Hazreti Ali öğrendiği sırların ağırlığı altında ezilmeye başlar. Öğrendiklerinin yükü o kadar ağırdır ki taşıyamaz olur. Medine dışında bir yere gider. Yolu, suyu çekilmiş bir kuyuya vardığında dayanamayıp oraya içini dökerek hepsini anlatır. Anlatır. Ve anlatır. Çok geçmeden bu sırların güzellikleriyle dolan kuyu coşar. Sel olup taşmaya başlar. Suların bereketi ile kuyunun etrafında kamışlar boy verir. Aradan günler geçer ve kuyunun başına bir çoban gelir. Kamışlardan birini kesip gövdesine çeşitli yerlerinden delikler açar. Sonrasında dudaklarına götürüp üfler. Nefesini verir vermez kamıştan âşıkane inlemeyle birlikte feryat sesleri yükselmeye başlar. Her işiteni hayran bırakan seslerle birlikte ününe ün katar ney. Peygamberimiz bu sesi işitince işin aslını anlayıp Hz. Ali’yi çağırır ve ‘sana anlattığım sırrı açıkladın mı Ya Ali?’ diye sorar. Hz. Ali de ‘evet, ya ResulAllah! O yüce sırrı kalbime sığdıramadım. Suyu çekilmiş bir kuyuya söylemeye mecbur kaldım’ diye cevap verir. İşte hüzünlenerek dinlediğimiz ney bu şekilde ortaya çıkmıştır. Bu sebeple insan sesine en yakın sazdır. Ayrılığı, hüznü, çaresizliği, şikâyeti, feryadı temsil eder. Hazreti Mesnevinin ilk beyti şöyle başlar. . Dinle, bu ney neler hikâyet eder, ayrılıklardan nasıl şikâyet eder. . #esrauzun #ney #tasavvuf #dinleneyden #mesnevi #onsekizbeyt https://www.instagram.com/p/CBnOv0hp18Z/?igshid=15rr394it9y4r

[rorobey-blog]

Bizim olmayan hayatların içinde kendimize yarattığımız ufacık alanlara sevinir hâle gelmişiz. Hâlbuki yaşamak bizimdir. O ne der, öbürü ne ister diye diye başkasına ait bir ömrü tüketmek zorunda değiliz hiçbirimiz. Abasıyanık, "Küçücük hürriyetler değil, alabildiğine yüz verilmiş bir çocuk hürriyeti istiyordum." der. Uzun günler var düşünecek. Bir kere yaşıyor insan unutmayın.

[uzunnesra]

Eski zamanların birinde, küçük bir sokakta iki ev varmış yan yana. Bitişik… Evlerin sakinleri birbirlerinin soluklarını, hüzünlerini, sevinçlerini, hayretlerini duyarmış kimi zaman. Yani o denli yakınlarmış ancak ona tezat iç alemlerini bilemeyecek kadar da uzaklarmış. Öyle ki; bu iki ailenin çocukları küçük yaştan beri birbirlerini sevdikleri halde değil aileleri kendilerinden bile gizlemeyi başarabilmişler. Oldukça nihani, kendine has ve masumca yaşamışlar. Hislerini paylaşmadıkça alınganlıkları ve hatalı hamleleri artmış zamanla. Yolda karşılaştıklarında duyguları belli olmasın diye başlarını aynı anda eğerlermiş. Sonrasında ikisi de üzülürmüş. “Benden hoşlanmıyor, yüzüme bakmaya dahi tahammülü yok” dermiş. Kazara arkadaşlarıyla görecek olsunlar, hemen rakibi bilip gönül bağı olmalarına ihtimal senaryolar yazarak üzülürlermiş. Fakat gel gelelim aileleriyle paylaşıp sorun saydıkları duruma çözüm bulmaya da çalışmazlarmış. Utanırlarmış zira birbirlerinin hislerinden emin olamazlarmış hiçbir zaman. Günler böyle gurur ve aşk arasında mekik dokuyarak geçerken önce genç kızın kısmeti çıkmış. İlk istememiş ama ailesine yapacak bir açıklaması olmayınca kabul etmiş. Bu haber çok geçmeden yan komşuya ulaşınca hayatının vurgununu yaşamış genç adam. E kısasa kısas mubahtır diyerekten çok geçmeden o da takmış koluna birisini. İkisi de farklı iklimlere savrulmuş hep içlerinde acabalar ve keşkelerle. “Onunla olsaydı nasıl olurdu?” demekten alıkoyamamışlar benliklerini ve yaşanmamış hayatlarına methiyeler dizerek tüketmişler son nefeslerini. Biraz hüzün, biraz özlem, biraz kırgın ve sonuna kadar mağlup… Yaşam; içindekileri sonsuza kadar saklamaya değmeyecek kadar telafisiz. Bırakın yeni senede içinizde güzel olan hiçbir şey nihani kalmasın… Güzel günler. . #esrauzun #yenikitap #raflarda #yenicikan #payyayınları #nothingsordinary #bookstagram #bookphotography #okuyorum #neokudum #kitapönerisi #librarie #okudumbitti #coksatanlar #yenicikanlar #bestseller #bookaddict #booksofingstagram #kitapaski #bookalicious #herfotoğrafbirhikaye #herfotoğrafbiröykü (İstanbul Topkapı Sarayı) https://www.instagram.com/p/B60SOd-JCcf/?igshid=1n2xn9netv6u2

[uzunnesra]

Hani bazen kendinizi hüzünle arkadaş hissedersiniz ya. İşte ben de nedense öyle bir dönemdeyim. Parlak bir güneş, yeşillikle dolu bir ağaç bile hislenmeme neden oluyor. Şu güzel görsel bir hikâyeyi aklıma getirdi mesela. Berceste okuyanlar fark etmiştir belki. Bir şarkıdan bahsediyorum Münir Nurettin Selçuk bestesi olan “Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın.” Bunun hüzünlü hikayesini anlatmak istiyorum size. Değerli şairimiz sevgili Ümit Yaşar Oğuzcan’ın ismiyle dokuz yaşındaydım tanıştığımda. Babam çok sever elinden düşürmezdi kitaplarını. Oğuzcan melankoli bir ruh haline sahipmiş. Bu da birçok şiirinde gözleniyor zaten. Ölüm, ayrılık, aşk, hüzün... Tam yirmi dört kez intihar girişiminde bulunmuşsa da hepsinde başarısız olmuştur. Ancak oğlu Vedat Oğuzcan, babasının bu ruh halinden öyle etkilenmiştir ki; gençliğinin baharında tam on yedi yaşındayken Galata Kulesinden atlayıp intihar etmiş ve hayatı kaybetmiştir. Cebinde de şu not yazmaktaymış:  “Baba öyle intihar edilmez böyle intihar edilir.” 😥 Bu ölümün ardından Ümit Yaşar Oğuzcan şu dörtlükleri yazmış. Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın. Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı. Beni sensiz bıraktın, beni bensiz bıraktın.  ❤ Sonradan değerli ses sanatçımız Münir Nurettin Selçuk, Kürdîlihicazkâr makamında bu sözleri besteleyerek harika bir parça kazanmıştır musikimize. Eğer hâlâ dinlemediyseniz benim için dinleyin lütfen. Hikayenizde paylaşırsanız şayet beni de etiketleyin e’mi. 🍀 Güzel pazarlar. 🎈 . #esrauzun #kendikadrajımdan #berceste #balbademserisi #ümityaşaroğuzcan #benikörkuyulardamerdivensizbıtaktın #münirnurettinselçuk https://www.instagram.com/p/CCQYJfgH2sQ/?igshid=d9mgqftof5zk

[uzunnesra]

Dilimiz ve ülkemiz çok güzel. Hem kelimelere meraklı hem de yaşlılarla büyüyen bir çocuk olunca kendimi bildim bileli ilgi duydum deyim ve atasözlerine. Her duruma uyan bir şey olduğun için gerektiği zaman kullanmayı çok severim. Hatta öyle ki; yakın arkadaş çevremde “Esra ve onun meşhur babaanne sözleri” diye anılırım. Çocuklar büyüklerine benziyorsa “e ne yapalım armut dibine düşer” sülalede birisinin en beter huyunu alınca “cinsine tükürdüğüm cinsine çeker” elzem bir şey alınacağı vakit çarşı pazar gezmeden alınıyorsa “olsun canım, çorba taşınca kepçenin fiyatı sorulmaz” gibi saymakla bitmeyen güzellikler. Bizim ailece müziğe merakımız malum. Çocuklar da geçen gün babalarına piyano ısrarında bulunuyor. Dedim ki “bir piyanomuz eksik fare deliğine sığmaz kuyruğuna kozalak bağlarmış.” Çocuklar birkaç saniye durdu sonra kahkahaya boğuldu. Biri “Anne gözümün önüne farenin kuyruğuna kozalak bağlaması geliyor” dedi diğeri de “kozalak görünce artık bunu hatırlıcam” dedi.😁 Sonuçta uygulamalı deyim ve atasözü öğrenmiş oldular. Bundan sonra kozalak gördüğünüz de sizler de beni anımsayın e’mi.🙆‍♀️ . #esrauzun #atasözleri #deyimler #edebiyataşkı #türkiye #instagram #edebiyat #instagramtürkiye #literature #insaniçin #edebiyat #prilaga #edebiyatkulübü #turkishliterature https://www.instagram.com/p/CBiKbMTpID3/?igshid=1rcuh0zqi52jb

[uzunnesra]

Dilimiz ve ülkemiz çok güzel. Hem kelimelere meraklı hem de yaşlılarla büyüyen bir çocuk olunca kendimi bildim bileli ilgi duydum deyim ve atasözlerine. Her duruma uyan bir şey olduğun için gerektiği zaman kullanmayı çok severim. Hatta öyle ki; yakın arkadaş çevremde “Esra ve onun meşhur babaanne sözleri” diye anılırım. Çocuklar büyüklerine benziyorsa “e ne yapalım armut dibine düşer” sülalede birisinin en beter huyunu alınca “cinsine tükürdüğüm cinsine çeker” elzem bir şey alınacağı vakit çarşı pazar gezmeden alınıyorsa “olsun canım, çorba taşınca kepçenin fiyatı sorulmaz” gibi saymakla bitmeyen güzellikler. Bizim ailece müziğe merakımız malum. Çocuklar da geçen gün babalarına piyano ısrarında bulunuyor. Dedim ki “bir piyanomuz eksik fare deliğine sığmaz kuyruğuna kozalak bağlarmış.” Çocuklar birkaç saniye durdu sonra kahkahaya boğuldu. Biri “Anne gözümün önüne farenin kuyruğuna kozalak bağlaması geliyor” dedi diğeri de “kozalak görünce artık bunu hatırlıcam” dedi. 😁 Sonuçta uygulamalı deyim ve atasözü öğrenmiş oldular. Bundan sonra kozalak gördüğünüz de sizler de beni anımsayın e’mi. 🤗 . #esrauzun #atasözleri #deyimler #babanesözü #edebiyataşkı #instagram #edebiyatçı #şiir #instagramtürkiye #şiirheryerde #literature #insaniçin #edebiyat #prilaga #edebiyatkulübü #turkishliterature https://www.instagram.com/p/CBiKFtZpod7/?igshid=8no32dfb4fhf

[uzunnesra]

Görüntüler, kokular ve müzikler hafızayı harekete geçirmede çok büyük etken. Çocukluğumdaki hatıraları tetikleyen bu üçlü sırasıyla; yeni yayılmış tarhananın kokusu, Beethoven’in Für Elise’si ve kız kulesinin o eşsiz görüntüsü… Bunların üçü de dudaklarıma anlamsız bir gülümsemeyi ikram ediyor. Ama kız kulesinin yeri çok başka. Vapura bindiğimizde her seferinde babama kız kulesinin hikâyesini anlattırır hayranlıkla dinlerdim. Her zaman aynı sırada anlatmasını isterdim bir de. “Kral, tam denizin ortasına bir kule yaptırmış” diye ilk başta anlattığı için “tam” kısmını eklemese düzelttirirdim. Aradan onca sene geçmiş bu hikâyeyi babamdan dinlemek ayrı bir haz. Çocukluk, gizli bir sandıkta sakladığımız renkli kelebek. Kapağını arada açmasan yok olacak, açık bırakırsan da sanki uçup gidecek…  . . #esrauzun #fotograf #pictureday #fotografvakti #fotografturkiye #sony #photoofday #micro #fotoğraf #fotografdukkanim #photograph #fotoğrafçılık #turkiye #fotografheryerde #canon #fotoğrafçı #nikon #prilaga #fotoğraflar https://www.instagram.com/p/CBIXRWXpOv-/?igshid=vsi0xdcbyyhb

[uzunnesra]

Instagram'da böyle postallara, botlara çiçek dikilmiş görseller görüyordum ama sahiciliğinden emin değildim. Çarşamba günü çocukları parka götürürken çektim bu fotoğrafı. Yani son derece gerçek. 💯 Baktıkça içim açıldı. Evlere hapsolduğumuz şu vakitleri güzel bir şekilde dile getiren mizahi olmuş.. Cemal Süreya'nın dizeleri gibi. Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, Bir yanlışı düzeltircesine açmış... . #esrauzun #corona #pandemi #izole #cicek #cemalsüreya https://www.instagram.com/p/CAPxU0AJWZu/?igshid=1cqxm8vy7re4j

[uzunnesra]

Her anne adayı gibi ben de hamileyken ebeveynlik üzerine kitaplar okudum. Bir gün montessori ile karşılaştım. Kitabı aldım bir kaç sayfa sonra “e bu annemin bize çocukken yaptırdıkları” dedim. Kopuk tespihleri yeniden dizdirmesine karşılık, boncuğu ipe geçirme oyunu yapmışlar. Bezelyeleri ayıklatırken küçükleri ayrı, büyükleri ayrı poşete koydururdu, buna da nesneleri şekillerine göre ayırma oyunu yapmışlar. Biz çorapları eşleyip katlardık, ona eşleştirme kartları yapmışlar. Kendi kendime anne sahiden uyanık kadınsın dedim.🙆‍♀️ “Yaptığınız iş banaysa marifetiniz kendinize” derdi. O zaman daha anlam kazandı bu söz. Oyunla iş yaptırıp el yatkınlığı sağlamış bizlere. Kitabı bırakıp annemi aradım o gün. “Anne ne ileri görüşlü kadınsın. Yıllar önce montessoriyi keşfetmişsin" dedim 😁😁 Ne kadar üzerine kitaplar okusak da annelik içgüdüsel bir şey. Sizin karakteriniz, inançlarınız, doğrularınız ve duygusal zekanızla birleşip harman oluyor. Yaşayan bilir, ikizli hayat zordur. Onlara yetişmek, eşit davranmak, ikisiyle ortak oyunlar bulmak epey meşakkatli. Ne yapalım zahmetsiz rahmet olmuyor. Her koşulda çocuğu hayata dahil etmek mottom oldu. Zira biz de öyle büyüdük bir eksikliğini de görmedik. Sofrayı beraber kurup kaldırma, ikisini aynı takımda yapıp onlara karşı ayakkabılarımızı her seferinde daha kısa sürede giyme, 'önce siz mi yoksa ben mi yatağımı toplayacağım' derken; oyunla işlerini kendileri yapması için çabaladım. Son bir yıldır çorap üzerine çalışıyorduk tam beceremeyip tortop ediyorlardı. Bu sabah tıkırtıyla uyandım. Baktım odalarında hummalı çalışma var. Çekmecelerinden çoraplarını çıkarmışlar yeniden katlıyorlar. Sonunda başarmışlar katlamayı öğrenmişler.🏆 Dedim “aferin, bundan sonra çorap işi sizde.” Aman görmeyin pek sevindiler. Fotoğraflarını çekmemi istediler. E teknoloji çocukları tabii daha ileri gidip “anne çorap katlama üzerine youtube kanalı mı açsak" ▶️ dediler “Bence şimdilik siz sadece bana yardım edin. Kendi işinizi kendiniz görün yeter. İleride siz de çocuklarınıza öğretirsiniz” diyerek noktaladım. İkna oldular. Velhasıl diyeceğim şu ki; yaşasın klasik yurdum anne eğitimi... 😉 . #esrauzun #coronagünlüğü #ikizliyaşam https://www.instagram.com/p/B_cIyJ7p3GJ/?igshid=1j1qkzzb9oc52

[uzunnesra]

Ben daha babamı hatırlayacak yaşa gelmeden göçüp gitmiş bu dünyadan. Çok çekti annem bizi büyütürken. Kolay mı bi’ başına çocuk yetiştirmek. Üstelik bir değil iki değil tam altı tane! Onları yedirip, içirip, giydirip, paklamak ha bir de güzel ahlakla ahlaklanmasını sağlamak. Dersi var okulu var. Var oğlu var. Büyüdüğü zaman erkekse eli iş tutsun diye uğraşmak, eğer kızsa helal süt emmiş bir akranıyla tezinden başını bağlamak gerek. Demir tavında dövülür derler ya hani. Bu işler de böyle işte suyu başından kesip yolunu bulması lâzım. Yoksa uğraş dur çil yavrusu gibi dağılır sabiler. Şimdi düşünüyorum da bugünlerde çok odalı mekânlara sığamazken onca çocuk iki gözlü eve nasıl sığdık? Annem; tek beden, tek nefes koştururken maharetle yetişti her birimize. Bazen gizli saklı köşede ağlayıp babamın hayaliyle dertleşirken bulurdum onu. “Çok zorlanıyorum ama olacak, hepsini sağ salim büyütüp adam etmeyi başaracam” derdi. Bize göre çabuk ona göre oldukça yavaş aktı vakit. Ablamlar da dâhil kolumuza altın bileziklerimizi takıp ilk kazandıklarımızla annemi hediyelerle donatırken onca yılın yorgunluğunu, anca o zaman gördük dudağındaki buruk gülümsemede. Bir annenin gülüşünde çok şey saklı olduğunu işte o an anladım. Hüzün, yorgunluk, keşkeler, iyikiler ve daha birçoğu. İyi bakın annenizin yüzündeki kıvrımlara. Zira sadece yaşını değil tecrübeleri de saklı orada…  . #esrauzun #herfotoğrafbiröykü #ferdinandgeorgwaldmüller https://www.instagram.com/p/B_NF3GopAlM/?igshid=1k1s2fyrl95em

[uzunnesra]

Ah Karahindiba, ne de masum bakıyorsun öyle. Ama bu da geçecek sabret! Gün gelecek yine etrafında koşturacak çocuklar. Yine bisiklet kornalarına vs neşeli bağrışlarına bulanacak o bahçe. Nisan yağmurlarında sırılsıklam olana kadar ıslandıklarına tekrar şahit olacaksın. Velhasıl daha nice güzel günler göreceksin, görecekler, göreceğiz... . #esrauzun #coronaanıları #karahindiba https://www.instagram.com/p/B-uDukIp7Sz/?igshid=1lf4x4fvkfj1f

[uzunnesra]

Hayat, iki kapısı olan bir han: İnsan, bu hanın ön kapısından girip arka kapısından usulca çıkan yolcuydu. Gelişi belli olmadığı gibi gidişinin de vakti olmuyordu. Belki sabahın ilk ışıklarında yerinde bir vakit, bazen de gece yarısı gibi oldukça zamansız. Üstelik bir o kadar da plansız… . . #bercestecokyakında #bercestebalbadem #esrauzun https://www.instagram.com/p/B-osaO4p5pC/?igshid=1i2hmfd1wlms7

[uzunnesra]

Yalan öyle bir şeydi ki; söylediğin her küçük aslı olmayan detay bir diğerini doğuruyordu. Farkına varmadan her gün diğerlerine yenisini ekliyordun, arkanı toparlamak adına. Sonra bir gün olan bitene dönüp baktığında gördüğün şey kurulan sahte bir dünya oluyordu. En kötüsü bu kurmacaya en çok inanan insanın kendisiydi. Zevk alıyor, mutlu oluyordu, doyasına deneyimliyordu her şeyi. Aslında bunun yaşamak değil de debelenmek olduğunu fark etmiyordu. Zira onca riyanın yanında bir gerçek oluyordu illa. Belki de olmak zorundaydı, onunla avunmak ve benliğini onunla arıtmak adına. Lakin gün geliyordu elindeki tek doğruyu, yaptığın yanlışlar silip süpürüyordu. . Acaba yalandan dünya kuran kim 🧐🧐 . #bercestecokyakında #bercestebalbadem #arafbalbadem #balbademaraf #balbademserisi #esrauzun #yenikitap #raflarda #yenicikan #payyayınları #nothingsordinary #bookstagram #bookphotography #okuyorum #neokudum #kitapönerisi #librarie #okudumbitti #coksatanlar #yenicikanlar #bestseller #bookaddict #booksofingstagram #kitapaski #bookalicious #book #kitapyorumu #bookish #bookishfeatures #kitaplaryolda https://www.instagram.com/p/B-b8FVhpPif/?igshid=69z4cb826vpn

[uzunnesra]

Merhaba günlük! Bugün sosyal izolasyonumuzun bilmem kaçıncı günü. Sayı veremiyorum zira hiç saymaya yeltenmedim. Şu dönemi kendi içimde özetleyecek olursam üç evrede yaşadığımı fark ettim. İlk evrede neyin ne olduğunu anlamayan alık balık misaliydim. İkinci evrede müthiş bir panik durumu baş gösterdi. Dünyanın finaline mi geldik, bu olanlar rüya mı, şimdi ne yapacağız derken nihayet bu içimdeki muamma uzun sürmeden üçüncü evreye vardım. Aydınlanma! Fark etmesek de Corona bizi yavaş yavaş özümüze döndürüyor. Daha minimal bir hayat yaşamaya başlar olduk. Üstelik zengin fakir ayırt etmeksizin. Hemen hemen her gün ınstagramdan kaliteli spor salonlarının koşu bandı üzerinden atılan storyler bitti. “Ben Starbucks olmadan güne başlayamam canım” derken market alışverişinde üçü bir aradalar stoklandı. “Bizim çocuklar falanca koleje gidiyor, hafta sonu yabancı dil, ayda dört kere piyano dersi alıyor” söylemleri tükendi her kesim çocukluğumun tek kanalı olan Trt’ye kilitlendi. Önlemler arttıkça, evde herkes kendi kendinin kuaförü, öğretmeni oldu. Ekmek almaya dahi çıkmayın ihtarı yapılınca bir de fırıncılık eklendi. Hani o; “artık eve misafir alamıyorum, altın günü yapalım ama kafeteryada oturalımlar” nerde şimdi? İşte azizim gezegenimiz bize şu “çok hızlanmıştın dostum az yavaşla” diyor. En son 99 depreminde 4 ev ve 2 dükkân sahibi olan tanıdığımın tüm mal varlığını enkaz altında bırakıp, kiraya çıktığını öğrendiğimde de benzer hissiyatı yaşamıştım. Bu tür felaketlerin bizlere kattığı ders hiçbir şeyde yok. Allah, tefekkür edebilmeyi nasip etsin. . #merhabagünlük #esrauzun #coronagünleri https://www.instagram.com/p/B-T6nuIpbg0/?igshid=14lrqenlp56gz

[uzunnesra]

Kararlıydı! Barışmayacak ve affetmeyecekti Engin’i. Ama onun da ne denli inat olduğunu düşününce, hiçbir zaman aralarının düzelmeyeceğine kanı getirdi. Bir insan neden bile bile lades derdi? Daha en başından belliyken neden olmayacak şey için çırpınmışlardı? Aşk denilen duygu; dünyadaki tüm hislerin karmaşık olanı ve hepsinden bir parça barındıranıydı belki de. Neredeyse bir tane bile ortak fikirleri yokken, neyi sevmiş ve bağlanmışlardı? Gece boyu kendisine sorduğu soruların hiçbirini cevaplayamadı. . #bercestebalbadem #arafbalbadem #balbademaraf #balbademserisi #esrauzun #yenikitap #raflarda #yenicikan #payyayınları #nothingsordinary #bookstagram #bookphotography #okuyorum #neokudum #kitapönerisi #librarie #okudumbitti #coksatanlar #yenicikanlar #bestseller #bookaddict #booksofingstagram #kitapaski #bookalicious #book #kitapyorumu #bookish #bookishfeatures #kitaplaryolda https://www.instagram.com/p/B-MVsRkp-40/?igshid=16z7d3lf10yfk