Tumgik
#farkındaolmak
sessiz--adam · 5 years
Text
Tumblr media
1 Kerecik Paylaşın..1 Saat Bile Olsa Profilinizde Kalsın..!
Down sendromu ve otizm bir hastalık değildir.Down sendromlular ve otizmliler ilaç aramıyorlar.
İnsanlar tarafından kabullenmiş olmayı ve kendilerine diğer insanlar gibi davranılmasını istiyorlar.Sayfamızdaki Kişilerin %93 ü bu bağlantıyı paylaşmayacak.Umarım sen mesajı okurken,bu % 7 lik kısmın içinde olursun.Ve bu bağlantıyı en azından 1 saatliğine duvarında paylaşırsın..
298 notes · View notes
sessizizm · 5 years
Text
Ölmek istiyorsan yanlışının farkına var, farkına varmadan ölmezmişsin. Ölmezsen de kendin bilirsin...
54 notes · View notes
onderkaracay · 4 years
Photo
Tumblr media
İnsan; kendini kaybettiğinin bilincinde bir yeteneğe sahip olmasına rağmen bunun farkında olmayan tek canlıdır.
| Önder Karaçay |
#önderkaraçay #mobbingbank #insan #kendinikaybetme #bilinç #yetenek #farkındaolmak https://www.instagram.com/p/CBqTZpTASed/?igshid=1umuu15wao8p8
1 note · View note
ayris0 · 5 years
Text
Benim bütün hayatım çocukluğuma yakılmış bir ağıttır.
19 notes · View notes
bendilaraas · 6 years
Text
Gerçek dostlar kromozom saymaz. Çünkü down sendromu 1 eksiklik değil +1 fazlalıktır.❤
Tumblr media
103 notes · View notes
ruhumun-kalemi · 6 years
Text
Çok uzun süredir yalnızım. İlkte bu çok hoşuma gitse de, artık her gece yatağıma yattığımda hayal edebilecek şeylerin azaldığını hissedebiliyorum. Bu korkutmaya başladı.
Tumblr media
12 notes · View notes
lacivertin50tonu · 6 years
Text
Yapılası Şeyler: Farkındalık
Kendimi her zaman değişmem gerek diyerek zorladığımı düşünüyorum, en azından değişmem gerektiğini düşünüyorum çünkü kendimi iyi hissetmiyorum. Neler yapılabilir konusunda kulaktan dolma bir sürü bilgi var, arada okuduğum şeyler yada internette karşıma çıkan, dahası ne olabilir ki deyip araştırdığım şeyler… Sonuç? Sonuç hiç bişi. Elimde somut olan tek şey meditasyon ki onu da her zaman başaramıyorum. Başarmak.. Bu da ayrı bir konu aslında.
Office programı meditasyon için derin düşünce önerisinde bulundu. O da güzelmiş aslında. Düşüncelerimde kaybolan biriyim ve sorun bir çok düşüncenin aynı anda gelmesi, her düşüncenin yanında farklı -genellikle karşıt- düşünceleri getirmesi ve ortaya çıkan kaos. Evet ben tam olarak bir kaosun içindeyim ve keşke somut olsaydı diye diliyorum. İnsanın kendi beyni içinde kendi düşüncelerinin yarattığı bir kaos içinde yaşamanın ne kadar zor olduğunu görmeye başladım çünkü. Yakın arkadaşlarımla konuştuğumda bunu fark etmiyordum. Liseden beri arkadaşız diye belki de… Ne de olsa benzer ergenlikler, benzer düşünce yapıları gelişti hepimizde. Hepimiz zorlanıyor muyuz yani? Neyse… Asıl ilişkilerimle fark eder oldum. Özellikle son ilişkimde iyice zirve yaptı bu durum, karşımda o kadar sakin, an’ı yaşayan, geleceği veya geçmişi düşünmeyen biri vardı ki, ne yapacağımı bilemedim. Hangimizdi normal olan? Kendimle ilgili bu durumun bir sorun olduğunu düşünmüştüm zaten yıllarca, hep merak ettim insanların o esnada akıllarından ne geçtiğini. Benimki hiç susmuyordu ki… İlişki içinde olunca bunu rahatça sorabiliyorsunuz, sokaktan geçen birine soramazsınız tabi. Aldığım cevap “hiç bişi” oluyordu. Başlarda söylemiyor her halde yada paylaşmak istemiyor diye düşündüm. Sonralarında sorunca düşünceleri dağılıyor ve anımsayamıyor demeye başladım ama cidden hiçbir şey düşünmüyordu. Sadece an’ı yaşıyor, tadını çıkarmaya çalışıyordu. Bazen sesleri dinliyor bazen gözlerinin gördüğünü izliyordu. Zamandan bağımsız apayrı bir yerde gibiydi o. Meditasyon böyle olmama yardımcı oluyordu bazen, ama benim çaba sarf ederek elde ettiğim şey ona bahşedilmiş bir özellik gibiydi adeta.
İnsanları anlamayı hissetmeyi sevmişimdir hep. Fal bakmak veya telepatik olaylar denemek. Hatta birkaç kere psikotik madde sınıfına girebilecek şeyler kullanıp denemiştim bunu. Neden sevgilim dediğim biriyle denemeyim ki diye düşündüm. Hem ilişki bunu gerektirmez mi, birbirini hissetmeyi… Başlarda çok zorlandım, kendimi adeta tutsak gibi hissediyordum. Sanki bedenimi saran bir zırh içine hapsedilmiştim. Bütün farkındalık anlarında böyle başlıyorum zaten niyeyse. Sonralarında aslında tutsak olmadığımı anladım, belki bazı özgürlüklerimi sınırlıyordum ama bu tutsaklık değildi. Kendim girmiştim oraya zaten ve istediğimde çıkabilirdim de. Tüm yollar çift yönlü işler. Onu anlamaya başladığımı düşünmüştüm ki aslında en başında düşündüğümden pek de farklı bişi olmadığını fark ettim. Sadece an’a odaklanınca kendiliğinden gelen bir şeydi bu. Onda gördüğümü rahatlama veya kabullenme olarak düşünmüştüm ama ben bunları sadece an’a odaklanıp yapabilen biri değildim, hala da yapamıyordum. Başka bir şeye ihtiyacım vardı…
Ona soracak olursanız değişen bir şey yoktu der muhtemelen, benim o esnalarda neler yaptığım pek de görülebilecek şeyler değillerdi. Düşünce boyutunda gerçekleşiyordu eylem, fiziksel bir belirti yoktu ne de olsa. Farkındalığım artmıştı diye düşündüm ama ilerleme göremiyordum. Dedim ya tüm yollar çift yönlü işler diye, onu da buna dâhil etmek istedim ama başaramadım sanırım. Yada bir şeyleri yanlış yaptım, benim karmaşık düşünce şeklimi bulaştırdım sadece. Şimdi geçmişe dönüp baktığımda aradaki farkı düşünüp hatayı veya yanlışı bulmaya çalışıyorum, daha doğrusu görmeye ama hala göremiyorum. Farkındalığım artı diye düşünüp ilerleyemeyince, başaramıyorum hissi gelişti tabi bende, apayrı bir konu ve benim için çok daha tehlikeli bir düşünce. Ve domino taşları misali bu olumsuz düşünce diğer düşüncelere de bulaştı, hepsi tek tek düşüyordu şimdi. Tüm düşünceler olumsuza çekilmeye başladı birden, o kadar hızlı oldu ki bu ne zaman ne şekilde olduğunu hala anlamıyorum. Her şeyin olduğu gibi bunun da bir bedeli ve sonucu vardı. İlişkimin içinde başlayan düşünceler, ilişkime bulaşmıştı artık. Sonuç… Biz bitti’k.
7 notes · View notes
farkinavaralim-blog · 6 years
Text
Tumblr media
7 notes · View notes
mehmetulubey · 2 years
Photo
Tumblr media
Dua etmek önemli ama farkında olmak çok daha önemli…. #dua #duaet #duaetmek #duaetmektenvazgeçme #duaetmeknefesalmaktir #farkındalık #farkındalıkzamanı #farkındaolsevdiklerinleol #farkındaol #farkındaolmak #mindfulness #mindfullness #andaolmak #andakalmak #şükret #şükretmeklazım #şükretmesebebim #psikolog #psikolojikitapları #terapist #terapistulubey https://www.instagram.com/p/CfLmCieIxQM/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
priitikana · 4 years
Photo
Tumblr media
"Bugün "kendim için yapabileceğim en iyi şeylerden biri nedir? " diye sordum kendime. Cevabım net; "kendine sadık kal, aldatma" oldu. Ve ne gariptir ki, en çok ihtiyaç duyduğum bu şeyi kendime öğretmem gerektiği. Sadakate eşlik eden en temel duygu samimiyet kanımca. Çünkü samimi olmak kendimle bir ilişki içinde olmama olanak sağlıyor. Çok zor işler benim için, öyle kolaycacık hallolmayan cinsten. Ayrıca kimin için kolay ki? Gerçi yaşım ilerledikçe kendime karşı daha dürüst ve samimi olduğum ve daha gerçek bir bağ kurduğumu itiraf etmeliyim. Yine de zor işler. Herkes adam yerine konmak istiyor ilişkilerinde, görülmeye ve duyulmaya ihtiyacı var yani. Ötekinin gözünde kendimizi var kılmak için yapıp ettiklerimiz, tamamen görülme ve fark edilme ihtiyacımızı karşılamak içinmiş, var olma meseli kısaca. Ve ötekiyle girdiğimiz ilişkide bu ihtiyacımız karşılanmıyorsa eğer, bu durumu örtbas etmek için çeşitli enstrümanlar geliştirmeye başlıyormuşuz, çok çalışmak ya da başka biriyle ilişkiye girmek bunlardan sadece ikisi. Çünkü insan ilişkisel bir varlık, yani ilişki yoksa yansımam da yok. Eh o zaman kendimi nasıl keşfedeceğim? Bu bilgiler ışığında, kendimle olan bağımı da öteki ile kurduğum ilişki ağı belirleyecek demektir. Daha da geriye gidersek ilk çocuklukta edindiğimiz kişilik özellikleri belirleyici oluyor. Yani anne - baba ile girdiğimiz ilk ilişki ağlarında kuruluyormuş bu samimiyet, sadakat ve dürüstlük kavramları. Demekki neymiş, ötekiyle ilişkimin kaliteli olması için kendime sadık olmam gerekiyormuş. Kendini aldattığın kadar aldanıyorsun ilişkilerinde. Clarisa P. Estes'in Kurtlarla koşan kadınlar kitabındaki "mavi sakal" masalında anlattığı kız gibi "sakalı o kadar da mavi değilmiş" diye kendini her aldattığında ödeyeceğin bedel de büyük oluyor. Sakalı maviyse gördüklerine sadık kal, sarılması iyi gelmiyorsa hislerine, söyledikleri yaptıklarıyla uyumlu değilse içinden gelen uyarılara sadık kalmak, kendimiz için yapabileceğimiz en iyi şey." Samimiyet ve sadakatle sarıyorum akşamınızı. Fatma Nur Kayral #fatmanurkayralileyoga #aphroditeyoga #afrodityoga #fatmanurkayral #yazmayıseviyorum #yoldaolmak #instagood #instasohbet #farkındalık #farkındaolmak https://www.instagram.com/p/CIbVlEfJ3xF/?igshid=1b29f34g6gq2g
0 notes
sessiz--adam · 5 years
Text
Tumblr media
Yorumsuz
61 notes · View notes
sevgiyesusuz · 4 years
Photo
Tumblr media
#i̇mza #imza #imzanitanit #imzamıatarım #sözler #sözümüzsöz #sözvermek #sozvermek #sözvermekyürekişidir #sozvermekborctur #sözvermekborçtur #farkındalık #farkindalik #farkında #farkındayım #farkındaol #farkindalık #farkindaol #farkındaolmak #farkındaolalım #farkindaolmak https://www.instagram.com/p/CBhr4eCg9jy/?igshid=q5ndq5lhvgy8
0 notes
bulutakacan-blog1 · 5 years
Photo
Tumblr media
Bulut Akacan ‘’farkında olmak’’ kitabı
0 notes
ayris0 · 5 years
Text
Farkında olduğum halde susmak benim zayıflığımı göstermez. Farkında olduğum halde bunu benden saklaman senin acizliğini gösterir.
21 notes · View notes
antik-storee · 6 years
Photo
Tumblr media
💜M E V L A N A💜 İyilik yap, unut.. Sana yapılan iyilikleri de unutma..!!! . .. ... .... #KuantaTerapiYaşamEkolü #ümitsuattuncel #5324378147 #izmir #terapist #therapy #psychologie #kişiselgelişim #yaşamkoçu #mentorkoç #bioenerjiterapisti #refleksolojiterapisti #kuantadokunuş #kuantaterapi #farkındalık #farkındaolmak #farkındaol #eğitim #sertifikalıeğitim #unutmalısın #biriktirmekacıverir (İzmir, Turkey) https://www.instagram.com/p/BtOMQOBA2js/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=2bta3q70k4eo
0 notes
Text
Andaki Düşünceler
Bir kadeh şarap yanımda, hava sıcak, eylülün ilk günleri, yaz yavaş yavaş terk ediyor ankarayı, oturuyorum bahçe salıncağında. Ayaklarımın altında soğuk beyaz taşlar, güneş salıncak sallandıkça gözüme bir giriyor bir gidiyor. Gölgeler akşam soğuğunun habercisi. Yavaş yavaş esen rüzgar döndürüyor bu ana, şimdiye beni. Eski bir arkadaşım severdi rüzgarı, benim bulutları sevdiğim gibi. Sorardım neden rüzgarı sevdiğini, söylemezdi, anlarsın zamanı gelince derdi, anladım. Anladıysan anlamışsındır, anlamadıysan sen de anlarsın. Hafif bir müzik kulağımda, ıslak çimlerin kokusu. Andayım, düşünmüyorum hiçbir şey bu andan başka. Düşünecek başka bir şey de yok aslında. Bu an dışında gerçek olan hiçbir şey yok. Geçmiş anıdan ibaret, gelecek hayal, veya kaygı. Geçmişi düşünmek de geleceği düşünmek de etki etmiyor şu ana. Yalnızca çalıyor şu anda yaşadığın, geri gelmeyecek olan şimdiden zamanını. Kafamı kaldırıp bakıyorum bir an için etrafa. Gün batımı yakın. Gün doğumundan sonra günün en sevdiğim saatleri. Güneş vurmuş çimlerin bazı yerlerine, daha canlı yeşil oralar, daha önceden görmediğim bir yeşil sanki. Gün batımındaki renklerin güzelliğini, farkını gören, hisseden, anda kalabilen insanlar arasına katılmanın mutluluğuyla. Doğa çünkü, mutlu olmanın en kolay yolu. Birazdan batacak güneş. Karanlıkta, yıldızların sonsuzluğunda, yine fark edeceğim ne kadar küçük olduğumuzu, dertlerimizin önemsizliğini. Özümü ve yaşayan her canlıdaki özü, hepsinin bir olduğunu. Karşımda kızdığım kişinin de özünde aynı kaygıları, aynı sevinçleri yaşayan, temelde, en dipte aynı olduğumuzu işte. En en içte, en en derinde hepimizin varoluşun temel taşı olduğumuzu.
0 notes