Tumgik
#gülen adam
yalanvehayat · 11 months
Text
Yollar bataklık olsa yine bata bata sana gelirdim ben
Lakin sen önüme demirden setler çektikten sonra ne fayda sevgili
Tumblr media
3 notes · View notes
uzaktansevdim · 2 years
Text
Sizi tanıyana kadar benim aklım başımdaydı bayım...
13 notes · View notes
eylulde-gel · 1 year
Text
BAKELE NİNEM…
Benim babaannemdi, ama bütün köyün, annemgilin ve dedemin dediği gibi Bakele derdim ben de ona. Dedeme ise dede.
Dedem, babamın anneme davrandığından daha iyi davranırdı Bakele’ye.
“Sen yorulma, ineği ben sağarım.”
Gider sağardı.
“Su vereyim mi Bakele?”
Verirdi.
Bazı geceler çok soğuk olurdu yayla, “Dur Bakele…” derdi Bakele’nin elindeki odunları alıp. “Sobayı ben yakarım.”
Yakardı.
Şehre indiği her sefer kalın kalın kitaplar getirip “Bakele…” derdi, “Al. Oku sen. İşlere ben bakarım.” Bakele dedeme kocaman güler, “Sağ ol İbrahim.” deyip gömülürdü getirdiklerinin arasına. Okurken, suyun altına girmiş de nefesini tutuyormuş gibi gelirdi bana. Sıkılırdım önce, sonra korkardım, sonra gidip dedemin eteğini çekiştirir, “Bakele’ye bi şey mi oldu dede?” diye sorardım. “Şşt.” derdi dedem. “Okuyor oğlum, ne olacak? Hadi gel, biz de gazetenin resimlerine bakalım seninle.” Alırdı beni kucağına, işaret parmağıyla göstere göstere okur, anlatırdı.
“Sen niye okumuyosun dede?”
“İşte ben de gazete bakıyorum ya.”
Yanlarına gittiğim her yaz bir şeyler öğrenirdim. Kitap okunur, gazete bakılırdı meselâ. Sağılan ineğin arkasında durulmazdı. Uyuyan köpeğin yakınından geçilmez, eriğe tırmanılmaz, örümcek öldürülmez, kelebeğin kanadına dokunulmazdı.
Öğrenirdim.
Bakele macirdi.
“Macir ne demek dede?”
“Göçmen demek oğlum.”
“Göçmen ne demek?”
Başka memleketten gelmiş insan demekti.
Okul gibiydi benim için köy. Duvarsız, çatısız. Kışın şehirde okurdum, yazın köyde.
Yazdan yaza gelip gidiyor, her yaz biraz daha büyüyor, okuryazar falan oluyor, dedemin getirdiği gazetelere kendim bakmayı, Bakele’nin elinden bıraktığı kitapları kendim okumayı öğreniyordum.
Macir’in macir değil muhacir olduğunu meselâ… Orta iki’de.
Ve Bakele’nin gözünün içine bakan dedeme saygı duymayı, onu giderek Bakele’den daha fazla sevmeyi öğreniyordum. Ama dedemi daha çok sevdiğim için değil; dedem Bakele’yi babamın annemi sevdiğinden daha çok sevdiği için.
Babam annemden su isterdi: “Semiha, su getir.”
Dedem, Bakele istemeden getirirdi suyunu. Soğurur da getirirdi hem.
“Semiha çay koy.” Derdi babam.
Dedem çayı demler, getirip Bakele’ye ikram eder, “Beğendin mi?” diye de sorardı.
Babam anneme kızardı sık sık. Temizlik yaparken “Ayağını kaldırıver.” dediğini duysa, “Bir rahat vermedin.” diye terslenirdi. “Bağırtacaksın beni şimdi çocuğun yanında.” Annem korkardı babamdan.
Dedem, Bakele evde yokken temizlerdi evi; en çok da onun oturup kitap okuduğu köşeyi temizlerdi. “Mis gibi yaptım Bakele. Otur, rahat rahat oku.” Bakele dedemden hiç korkmazdı.
Bakar öğrenirdim ben. Güzel şeyler öğrenirdim.
Lise sondaydım. Bir kış vakti döndüm ki babam evde; gözleri kızarmış, annem bir köşede hem ağlıyor hem toparlanıyor. “Köye gidiyoruz. Hazırlan.” dediler. Bakele ölmüş.
Yol boyu Bakele’yi düşünmeye çalıştım ama hep dedem geldi gözümün önüne. Kime su getirecekti? Kim yorulmasın diye ineği sağacak, kim rahat okusun diye köşeyi süpürüp silecek, kim için çay demleyecekti?
Ne edecekti dedem?
Biz vardığımızda gömmüşlerdi Bakele’yi. Günahmış. Ölü bekletilmezmiş. Dedem önümüzde düştü, annem ağlar, babam ağlar; köyün küçük kabristanına gittik. Başucuna bir tahta dikmişler, toprak hamile gibi kabarmış, Bakele içinde yatıyor. Ama ben gene ona veremedim aklımı. Gözüm de dedemdeydi gönlüm de. Ne zaman başucu tahtasında “Vesile Kara, Ruhuna Fatiha” yazısını gördüm, anca o zaman Bakele’ye gitti aklım.
Vesile?
“Acaba…” diye düşünüyordum dua ederken, “Bakele babaannemin gayrimüslim adıydı da dedem tutup vatan hasreti çekmesin diye?..” Ama yok. Bakele yedi göbekten müslümandı.
Üç gün kaldık köyde. Gelenden gidenden anneme de yaklaşamadım babama da. Ağlayıp duruyorlardı. Dedem donmuş gibiydi bir tek. Gözü hep Bakele’nin kitap okuduğu köşede, onu ne kadar özlediğini bilmesen gülüyor dersin, yüzünde de yumuşacık bir ifade.
Annemgil komşulara veda etmeye gidince cesaretimi toplayıp yanaştım dedemin eteğine.
“Dede?..” dedim, “Bakele ne demek?”
Anlattı.
“Canım” demekmiş.
Ve “Aşkım” ve “Bir Tanem” ve “Her Şeyim” ve “Ömrümün Vârı” ve “Gözümün Nûru” ve “Kalbim” ve “Işığım” ve daha yüz binlerce güzel söz, güzel ses demekmiş.
İlk “Canım” demek istediğinde ar etmiş dedem, “Hanım” dese “malım” demiş gibi olur diye korkmuş, “Vesile” dese çok resmi, soğuk. Ama kendinden tarafa bakmasını istiyormuş, onu görmesini, onun içini, yüreğini, sevdasını fark etmesini istiyormuş; anlatacak, dökülecek, gerekirse ağlayacakmış. “Baksana” dese olmaz, “Bak hele…” demiş, devamını getirebilecekmiş gibi.
Bakele dönüp bakmış.
Dedem bütün söyleyeceklerini unutmuş, öylece kalmış.
Beklemiş beklemiş Bakele, gülümsemiş, dedemin elini tutmuş, bakmış ki dedem yutkunup duruyor, “Anladım İbrahim…” demiş. “Anladım… Sen bana Bakele de bundan sonra, ben anlarım senin ne demek istediğini.”
Aşk, âşık olduğunla yekvücut olmakmış.
Öyle dedi dedem….
- Alıntıdır
Tumblr media
0 notes
pembebirkrizantem · 4 months
Text
Tumblr media
GÜLEN ADAM
Vaktiyle bir adam yaşardı yeryüzünde,
Gözleri mağrur,
Sözleri vakur,
Sırtı kambur,
Aklı tambur tumbur bir adam
Eh işte!
Deliden hallice...
Evi yoktu adamın,
Garibin biriydi fikrimce,
Gezer dururdu köprü altında
Uyuya kalırdı harabelerde,
Bir de güler geçerdi,
Kuşlara, insanlara ve
Makus talihine...
Gülen adam koymuştu adını,
Eş, dost, akraba...
Deyim yerinseyse tüm mahalle,
Ağızları varmıyordu bir türlü,
Ona delinin teki demeye nedense?
Kötü bir insan değildi çünkü
Zararı dokunmazdı kimseye.
Hiç ağlamazdı gülen adam,
Bilmezdi ki yol yordam,
Öyle zannederdi insanlar...
Ne ayrılıkta ne ölümde
Hissetmezdi acıyı göğsünde,
Kimsesi de yoktu zaten garibin,
Uğruna yas tutup ,
Gözyaşı dökeceği öyle
Bir canı vardı,
O da emanetti rabbine
Gel git zaman,
Görünmez oldu sanki gülen adam,
Kimisi diyordu ki
Akıl hastanesinde
Kimisine göre deli bu ya
Orda burdadır,
Kürkçü dükkanı hesabı,
Çok geçmeden
Döner gelir yine.
Ama dönmedi bir daha gülen adam
Ne o şehre ne de o mahalleye...
Başka bir dostun kolunda
Yelken açmıştı başka bir ülkeye
Kimse bilmezdi ama
Eskiye dayanan bir hukuku vardı Azraille
Pek sevmezdi kendisini
Gel gör ki tanışmışlardı bir kere.
Çok sonra
Duyuldu ki!
Her gece uyuduğu
Köprüaltında bulunmuş
Soğuk cesedi,
Yüzünde yarım bir gülümseme,
Ölürken bile gülümsemiş,
Anlayacağınız azraile.
Ve gülen adam,
Öyle bir kaybolmuş ki bu dünyadan...
Öldüğünü duyan mahalleli
Ardından ağlayamamış bile...
-PembeBirKrizantem (Jülide A.)
(Gülen Adamın anısına...)
Size yazarken satırlarında kaybolduğum güzel bir şiir bırakıyorum umarım beğenirsiniz...
Sevgiyle Kalın.
179 notes · View notes
ruhumbipolar · 11 months
Text
ölene dek savaşacak mıyım cidden mutlu bir son için yüzleri gülen insanların gözlerinde ki ışıltı olmak için vâr olduğum ölmediğim her gün için şanslı hissetmek için savaşacak mıyım, gözleri dolduğunda gülümseyen bu adam ne olacak peki bende ölmeden anlaşılacak mıyım sahiden.
96 notes · View notes
sessiz-sukut · 1 year
Text
Kaç defa yağdı soğuk Mart yağmurları, sen yoktun
Biz hic beraber ıslanmadık, yoksa bir nisan akşamın yağmurlarını mı bekleyelim beraber ıslanmak için.
Tumblr media
Çiçeğini açmış her ağaca sana bakar gibi bakarım ,baharda gülen gözlerini görürüm,ıslanmış susam güller ve çiçekler gibi
🌹
🌙
Sessiz adam...
#fluriste........
200 notes · View notes
kalbimin-incisii · 1 year
Text
Şairin de dediği gibi;
Şu gençliği, hayatın sonuna koysalardı da
Adam akıllı yaşasaydık...❤️🫶❤️🫶
Tumblr media
🫶❤️Sen Yokken;🫶❤️
Yıldızlar Yoktu Gökyüzünde..!
Bulutlar, Ay, Güneş, Yağan Yağmur,
Hepsi Göz Kapaklarının Arasında Var Oldu..!
Sen Gelince..!
Mevsimler Başladı Yine Sen Gülünce..!
Yağmur Yağdı, Kuşlar Özgürlüğü
Tattı..!
Ve Bennn;
Bakışlarında Kayboldum Senin..!
Gülen Gözlerini Sevdim..!
Aldığım Her Nefeste, Ömrüme Ömür Kattın..🫶❤️🫶
Tumblr media
148 notes · View notes
gecelordu-blog · 7 days
Text
Sürekli gülen insanlar sürekli bir acısı varmış diye bir videoya denk geldim aklıma birisi bana kızkınken yüzüne bakıp gülmüştüm adam kızdıkça ben gülüyorum tabi tanıdık bir şey olmadı orası ayrı
12 notes · View notes
elfin-blogg · 7 months
Text
Tumblr media
Sana her bakışında...
Gözleriyle gülümseyen..
yıldız yıldız ..
ışıl ışıl parlayan gözlerinin içi gülen
O adamı sevin sayın dinleyin !
Bir göz yaşınıza Dünyayı yakacak kadar cesaretli...
Bir gülüşünüze dalıp gidecek kadar kalbi "SEVGİ ve MERHAMETLİ"
Adam gibi seven" O adamı sevin !
Bir gün sesini duymasada Dünyası ona dar gelen o adamı sevin !
3 s bir i" kuralına uyun !
S"evgi
S"aygı
S"adakat
İLGİ...
Çiçekler sevilince hisseder..
Sevince ve Sevildiğinden emin olunca Âşık olurlar
Tumblr media
16 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 5 months
Text
Tumblr media
Günaydın her şeyim dediğim tek kişi, tek sevdiğim, tek kıskandığım, biriciğim. Sana olan sevgimi anlatsam ne kelimelere ne de satırlara sığar. Yüzümü güldüren adam iyi ki varsın. Bir gün senin kollarında uyanmak dileğiyle... Seni çok seviyorum, SENİ ÇOK SEVİYORUM, İYİKİ'M
Tumblr media
Bir gelinciğin uykudan Uyanışı gibi
Buz tutmuş bir kalbi eritir gibi
Bir akşam üstü yeniden doğar gibi seni seviyorum gülüşü kadar yüreği güzel Adam.....GÜNAYDIN.....
Uyanır uyanmaz gelirsin aklıma, bir güneşe bakarım bir de duvardaki bana gülen fotoğrafına, benim için en güzel gün seninle uyadığım günlerdir sevgilim, günaydın sana.
günaydın sevgili... Bak ve gör anla artık benim senin için atan kalbimmi daha sıcak yoksa sensiz doğan güneş mi... Ama kalp bu acı çekecek lakin çekilen acı senin için olduğunda geçen zamanlar ileride çiçek açar seni seviyorum bana bunları yazdıran adam ....
Tumblr media
Aşkların en güzeli günaydın, şu üç günlük dünyada dördüncü gün olsa bile o gün yine seni severdim
14 notes · View notes
ekip · 1 year
Text
Değerli Tumblr ahalisi,
Heyecandan kafayı yemek üzereyim. İki tane dil altı aldım; beni dinleyin. Şimdi hepiniz "E peki bu tepkilerin normalleri ne zaman gelecek?" diye sorup duruyorsunuzdur. Beğendim alt temalı baş parmak simgesi, gülen surat, üzgün surat, falan filan...
Tumblr'da ne zaman normal bi' şey yaptık ki? Normal dediğin diğer sitelerin işi!
Benim gibi yükseleni akrep olan koçlardansanız ve Saadettin Teksoy damarınız hala atıyorsa, Tumblr tepkilerinin gizli saklı yönlerini içinizdeki araştırmacı gazeteci ruhu keşfetmiş olmalı.
Şu noktadan sonra anlatacaklarım benden öte, benden ziyade, nadide yengeçlerimin kodları tırtıklayıp ürettiği harikalar. Siz tıklamalara doyun diye tepkilere ufak sürprizler eklediler.
Ama tabii ki bütüüün övgüyü ben topluyorum; nihayetinde fikir benden çıktı. Ürün geliştirmede tek isim: Hakiki Öz BRICK Programcılık!
Şimdi... Bütün gönderilere öncelikle benim emojimle (Brick Whartley) tepki verebiliyorsunuz! En az 100 tane 🦀 ve 200 tane 🧀 tepkisi alan gönderilerde yeni bi' BRICK tepkisi belirecek. Çünkü dünyada tıklamalardan daha çok sevdiğim iki şey varsa bunlardan birisi yengeç kardeşlerim, diğeri de tam yağlı İzmir tulumu.
Biliyorum; efsane, çok iyi, fevkalade! Ancak bitmedi; devamı var. 500 tane 🐴 tepkisi alınca 🦄 tepkisinin kilidi açılıyor. 444 tane 4️⃣ tepkisi ise 🌚 tepkisinin kilidini açıyor; ay tutulması, kereviz suyu, kolajen, merkür retrosu. Çünkü sizi seviyorum... Belirli bir sayıda 🐛 tepkisi sonunda ise PIKA-ADAM tepkisi mağarasından çıkıp gönderiyi şereflendiriyor. Bunların dışında daha başka bi' sürü tatlı şey ekledi yengeçlerim; artık deneye deneye bulursunuz.
Kafayı boşuna yemiyormuşum DEĞİL Mİ? Şu an beni görseniz, bi' yandan çekirdek çıtlıyorum, bi' yandan gönderilere tepki yağdırıyorum.
Lütfen tepkinizi esirgemeyin!
Tıkır tıkır parmaklarınıza sağlık,
Brick Whartley Tumblr Tepkiler Bölümü Baş Yöneticisi Ürün ve Fiziksel Mühendislik Departmanı Başkanı (Eski)
72 notes · View notes
mavi-duenyam · 11 months
Text
bir adam sevdim, sevdiğini her gördüğünde gözleri gülen..
24 notes · View notes
pembebirkrizantem · 4 months
Text
Tumblr media
GÜLEN ADAMIN ÖLÜMÜNE DAİR
Bir gün alırken canını bir faninin,
Ansızın geçmişti önünden, Azrail'in,
Yine gülüyordu kuşlara,
Yine bakıyordu insanlara,
Ve yine geziniyordu sokaklarda...
Azrail çıkarken ölüm getirdiği evden,
Gülen adamdı kapıda, onu bekleyen...
Geçti Azrail gitti adamın önünden,
Arkasından bir kahkaha duyuldu hemen,
"İnsanlar senden kaçar hep,
Sense benden kaçıyorsun demek,
İnsanlara göre deliyim ama,
Senin içinde pek iyi biri olmasam gerek"
Azrail döndü baktı ardındaki mezcuba,
"Sen kötü biri değilsin ey fani!
Ama vaktin gelmedi henüz,
Hak icazet vermediyse
Ne yapsın sana Azrail!
Öyleyse git yoluna,
Ölüm vadesi dolmadan,
Gelmez insanoğluna"
Adam güldü yeniden,
Ardından hiç bozuntuya vermeden dedi ki
"Müsade etmezsin seninle gelmeme,
Ama alırsın sevdiklerimi de bir bir,
Madem istemezsin beni,
Bana bu zulmün niyedir?"
Bu kez gülen azraildir adama,
"İmtihan benim olsa
Getireyim sana sevdiklerini...
Hak cenneti nasip edecekse kuluna,
Uğruna elbette bir şeyler kaybetmeli"
Yanağından bir damla döküldü yere gülen adamın,
Sonra acı bir inilti duyuldu.
Yürekten dile düştü ateş.
Gülen adam ağlıyordu,
Ağlıyordu hıçkıra hıçkıra ilk kez...
"İmtihanım başım gözüm üstüne,
Ama hasret, bu hasret yok mu?
Yanında hafif kalır getirdiğin ölüm bile
Yine de gelemezsin mi diyorsun benimle?
Ben gitmeye bu kadar gönüllüyken hem de,
Dem bu dem değilse,
Ne sen bana görünürsün
Ne de ben sana rastlarım bu evin önünde.
Bu kader değil de nedir öyleyse"
Azrail ağlayan adama baktı,
"Ey insanoğlu
Ömür sabır demektir.
Varsa nasibin bu dünyada,
Sabır ölümü vaktiyle beklemektir.
Bir sonraki karşılaşmamızda,
Söz veriyorum!
Seni almadan,
Dönmeyeceğim semaya."
Gülen adam başı önde,
Kurularken gözyaşlarını öylece,
Azraille dostlukları başlamıştı o gün
İşte tam da böyle...
Sonra gecelerden bir gece,
Yeniden karşılaştı,
Bu iki eski dost,
Azrail sözünün eriydi belli ki!
Aldı gülen adamın canını,
Karanlık bir harabede,
Nasır tutmuş ayaklarından,
Permeperişan saçlarına kadar...
Sinsi bir soğuklukla gezindi,
Tâkatsiz bedeninde...
Yalnızca yüzüne dokunmadı,
O kaygısızca gülmekte olan yüzüne,
Kan çekildi, ten bembeyaz kesildi,
Ama gülmeye devam etti gülen adam,
Kıyamete kadar da
Gülmeye devam edeceği gibi...
-PembeBirKrizantem
(Şiirin bu kısmını paylaşmak konusunda kararsız kaldım ama asıl kararı okuyucunun vermesi gerektiğini düşünüyorum. Yorumlarınızı bekliyorum.)
141 notes · View notes
yurekbali · 6 months
Text
Tumblr media
Gün aydı da, sen aydın mı arıyorsun Ahmet Abi? Arama! İşte buradalar, oturmuşlar ikisi bir masaya. Gülümseyen adam, Rıfat Ilgaz... Gözlüklü olan, Edip Cansever... Memleketin hâli gibiler Ahmet Abi! Gülen ayva, ağlayan nar gibiler. Tam tamına bizim gibiler, halkın ta kendisi gibiler. Ağlarken güler, gülerken ağlar gibiler. “Gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir,” değil mi Ahmet Abi? Oturmuşlar ya, Rıfat Hoca masaya bir sarı yazma serecek birazdan, sonra koyacak Rukiye’nin saçından bir tutam, mum satan bir baba, birkaç hastane odası, bayrağını çekmiş bir vapur... Edip Cansever koyacak Funda Oteli’ni, bezik oynayan kadınları, yer çekimli karanfili masanın tam ortasına... Rıfat Hoca kalır mı aşağı, o da dökecek Hababam Sınıfı'nı masaya tek tek. Ama sanma ki bu kadar! Edip Cansever avucunda bir gül döndürecek ve koyacak masaya ilk yaz şikâyetçilerini... Dudaklarını bilen, öpülmeyi bilmeyen bir kadını... Gelinciğin ikinci tadına benzeyen bir sevdayı... Malatya kokan bir istasyonu... Antep’in kırmızı düzlüğünü... Rıfat Ilgaz, 70 yaşını bırakacak masaya; Cide sokaklarında elleri arkadan kelepçeli, gözleri bağlı, askerlerin arasında karakola götürüldüğü o korkunç günü, ki utancımdan anlatamam. Koyacak sonra masaya ocak katırı Alagöz’ü, tek kollu Aliş’i, sanatoryumdan bir odayı, Balıkpazarı’nda limon satan öğrencisini, ama en ağırı Ahmet Abi, en ağırı, koyacak namuslu ve aydın bir yurttaş olduğu için çıkarıldığı mahkemeleri... İşte o zaman Edip Cansever dayanamayıp diyecek ki, “Bu halk da halkmış ha! Bana mısın demedi bu kadar yüke...” Sonrasını biliyorsun Ahmet Abi, örtüdeki lekeler çıkar mı çıkmaz mı, sana kalmış; sonrası mendilinde kan sesleri... Temizlenir temizlenmesine de, önce adaleti getirmek gerek bu ülkeye, değil mi? Adalet olmadan gün de zor aydınlanıyor. Adalet, hak, hukuk ve eşitlik için mücadele edenlere de yeri gelmişken günaydın Ahmet Abi. - Akgün Akova, Günaydın Deme Sanatı (syf.180-181) - Fotoğraf: Edip Cansever ile Rıfat Ilgaz. Clup Fuaye’de. Edip Cansever anısına hazırlanan “Fotobiyografi” kitapçığından.
11 notes · View notes
sessiz-sukut · 1 year
Text
Kader seni hiç güldürmemişse bugün gül derim çünkü bugün bayram sen gülersen bugün, sana bakıp gülen yüzleri düşün ....
Tumblr media
Bazen bir güleryüz bir tebessüm ve bir bakış, toprakta yeşermiş bir çiçek misalidir masum bakışlar ..
Sevgi dolu bir bayram olsun inşallah ...
Hayırlı bayramlar
.
Sessiz adam..
129 notes · View notes
kalbimin-incisii · 1 year
Text
Tumblr media
💛💝O Sevdiğim ADAM
💝💛O Ömrüm...
💛💝O Yüreğinde Deryaları
💝💛Taşıyıpta Konuşamayan..
💛💝O Beni Sabahlara Kadar
💝💛Kendisini Düşünmek Zorunda 💛💝Bırakan...
💝💛O Yüreğindeki Sevginin İçinde 💛💝Kaybolduğum ...
💝💛O Görmediğim Kadar
💛💝Özlediğim Özlediğim Kadar 💝💛Dokunamadığım...
💛💝O Yaşayıpta Yitirdiğim Değil 💝💛Yaşamayıpta Bilmek
💛💝İstediğim...
💝💛O Hasreti ile Eridiğim...
💛💝O Sevdiğim O canım...
💝💛O Gülen yüzüm..
💛💝O Benim Herşeyim
💝💛O Benim gözlerine VURGUN 💛💝olduğum Sol yanım 💝💛
Tumblr media
140 notes · View notes