Tumgik
#halveti
eyeoftheheart · 8 months
Text
youtube
“That is true for everything. God provides your sustenance. Whatever is meant to come to you, you will receive.”  
― Sheikh Muzaffer Ozak Al Jerrahi Al Halveti, Love is the Wine: Talks of a Sufi Master in America
1 note · View note
maksurat · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Trabzon'a kaçıncı gelişim bilmiyorum bu sefer farklı yerleri gezelim dedik ve Trabzon'un hocalarının bir kısmının medrese ve türbesini, tekkesini ziyaret ettik. Maşallah bereketli topraklar. İlk olarak Aşık Kutlu hoca'yı (kıraat hocası; Şifaruksa medresesi)ziyaret ettik. Öğle ezanı vakti girince cemaatle namaz kıldık. Süleyman öztemel hoca da namaza gelmişti, kendisi Aşık Kutlu hocanın talebesi, hocayla imam odasında sohbet ettik duasını aldık, çok güzel oldu. Sonra Hasan Rami Yavuz hoca'yı ziyaret ettik.( Hopşera medresesi Arapça müderrisi). Daha sonra Hacı Ferşat Efendi Holaysa'da (yeşil alan) halveti nakşi şeyhini. Ardından Osman Niyazi Efendi tekkesi Güneyce (Rize) İkindi namazımızı da orada kıldık. Cami ahşap oymanın güzel bir örneğiydi. Cemaatte ise hafız gençler vardı meğer Urfa'dan gelmişler burada hafızlık yapıyorlarmış. Allah yollarını açık eylesin. Sonra Güneyce yolunda çivisiz camiyi ziyaret ettik o da çok güzeldi. Kutuz Hoca ve Çalekli Dursun Efendi'yi de ziyaret ettik. Hava yağmurlu, ortam çok güzeldi. Bereketleri üstümüze olsun.
7 notes · View notes
yalnzardc · 13 days
Text
SULTAN II. BAYEZİD HAN
Babası Sultan Fatih, annesi Gülbahar Hatun'dur.
1448'de dünyaya geldi. Takriben 31 sene saltanatta kalmıştır.
1512'de yaklaşık olarak 64 yaşında vefat etmiştir.
Kendisinin yaptırdığı Bayezid Camii'nin avlusunda medfundur.
Pek çok şehzade gibi Amasya'da sancakbeyliği yapmıştır
Arapça ve Farsça dillerini biliyordu.
Halveti tarikatına mensup olup, sâhib-i tertip olması sebebiyle kendisine "Sûfi" denmiştir.
Adli mahlasını kullanarak şiir yazan üç Osmanlı padişahının birincisidir.
1500 de Koron Navarin alındı.
Ağır Nikriz hastası olan Sultan Bayazıd 1512 de oğlum selimi yerime nasip eyledim diyerek tahttan feragat eyledi.
Kendisi ise Çorlu civarında Abalar Köyü'nde vefat etti.
Sultan Bayezıt'ın Kişiliği, Şahsiyeti ;  
Sultan II. Bayezid uzun boylu ve ela gözlüydü. Çok gülmez, bilakis devamlı düşünceli bir hal içinde olurdu.
Adli mahlasıyla şiirler yazdı.
Standart kanununu ilk çıkaran kişi oldu. (Bazı yiyeceklerin gramajı ve kalitesi gibi...)
5 notes · View notes
azul-maria-elias · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Mezquita de la Orden Sufí Halveti Yerrah 03.06.23 parte i
19 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 8 months
Text
Huzur İslam'da diyorlar di ya
Para İslam'da dünyada en karlı ticaret din ticareti
İmamlık meslek değildir dinimize göre
Bu ülkede herkes imam olsa Allah'ın egdigini kimse dogrultamaz
Tumblr media
Türkiye'deki tarikatlar:
Tarikatlarda geçinen milyonlarca asalak
Türkiye'de bütün tarikatları biz kurduk diyor İsrail picleri
Yakalanan mossad ajanları
Tumblr media
1.Nakşibendi
2.Menzilciler,
3.İskenderpaşa C.
4.İsmailağa C.
5.Süleymancılar
6.Hazneviler
7.Yahyalı C.
8.Erenköy C.
9.Tufancılar
10.Kıbrısiler
11.Zilan C.
12.Reyhaniler
13.Hacegan C.
14.Işıkçılar
15.Arvasiler
16.Akfırat C.
17.Halidiye
18.Şeyh Muhammed
19.Nayır Erzincani
20.Bilvanis Grubu
21.Kadiri
22.Galibiler
23.İcmalciler
24.Tillocular
25.Muhammediye
26.Halisiye
27.Üveysler
28.Şeyh Osman C.
29.Zenbililer
30.Hüseyniler
31.Farukiler
32.Bilal-i Nadir
33.Kesnizani
34.Şettariye
35.Halveti
36.Cerrahiler
37.Uşşakiler
38.Şabaniye
39.Mısriyye
40.Ticaniler
41. Ruşeniye
42.İpek Yolu Gurubu
43.Sünbüliye
44.Nasuhiyye
45.İbrahimiye
46.Rifai Tarikatı
47.Kubbealtı C.
48.Çorum Dergahı
49.Mehmet Efendi C.
50.Maafiriler
51.Antakiler
52.Marufiler
53.Ayderussiyye
54.Sayyadiye
55.Zeyniyye
56.Sebsebiyye
57.Kantaniye
58.Bayramiler
59. Maşukiler
60.Aksarayiler
61. Edirneviler
62.Yakubi
63.Kabayiler
64.Kemaliler
65.Sühversiyye
66.Zeyniyye
67.Çeştiyye
68.Sabiriye
69.Nizamiyye
70.Fetullah Gülen C.
71.İlim Yayma C.
72.Kırkıncı Hocacılar C.
73.Yeni Asyacılar Grubu
74.Yeni Nesilciler Grubu
75.Aczimendiler
76.l Meşveretçiler
77.Medzehra Gurubu
78.Zehra Vakfı
79.Okuyucular (Kurtoğlu)
80.Yazıcılar
81.Sungurcular Grubu
82.Medrese Alimleri 83.Vakfı
84.Şalvarlı Efe C.
85.Hayrat C.
86.Norşin Dergahı (Şeyh Nurettin Mutlu)
87.Arif Efendi üfürükçü tarikatı
88. Hiranur
89. Adnan Oktarcılar (x)
Eksik varsa tamamlayın
6 notes · View notes
sadiatici · 2 years
Text
CEMAATLER, TARİKATLER eşittir PARÇALANMAK’mıdır..??
Biri bana, ‘’İslama en büyük zararı kimler verdi’’ diye soracak olsa, hiç düşünmeden,’’CEMAAT ve TARİKATLAR’’ diye cevap veririm.
Ne Abdullah Ibn-i Sebe, nede Ebu Cehil bu kadar zarar vermemiştir.
Bu çok iddialı yazıma, mutlaka kızanlar yadırgayanlar hatta küfredenler olacaktır. Kızanlara ve yadırgayanlara boynum kıldan incedir.
Ama işte o KÜFREDENLER var ya, işte onlar bu cemaatlerin ürünüdür. Neden CEMAATLER diye cevap vermemin, en NET sebebi ve ispatıdır.
Kaynaklara şöyle bir göz atacak olursak, ülkemizdeki orta ve küçük boy cemaatleri hesaba katmadan sadece büyüklerinden bir kaç tanesini burda zikredelim. Ülkemizdeki Cemaatlerden bazıları:
- Nakşibendi tarikatı
- Nurcular
- Kadiri Tarikatı
- Halveti Tarikatı
- Rufai Tarikatı
- Şazeliye Tarikatı
- Mevlevi Tarikatı
Her Cemaatin ( Tarikatın) en az on tane kolu olduğunu düşünecek olursak, sayıları yüzlere varan Cemaate, Tarikate sahip bir ülkeyiz. Oldukça zenginiz çok şükür.
Bu kadar Cemaatin Şeyhi, Müridi, Babası, Çelebisi vs’si ile, Diyanet bünyesinde(21.Ocak 2021 itibarı ile) 128 bin 469 personeli ile, İlahiyat Fakulteleri personelleri ile, İmam Hatip liselerinde (2019-2020 yılı itibarıyla da imam hatip liselerinde 610 bin 7 öğrenci mevcut.), öğrencileri ile, Radyosu, Televizyonu ile, Gazete ve Dergisi ile DEVASA bir kapasiteye, MADDİ ve MANEVİ güce sahip ülkemizde insanımızın Deizm’e kaymasının hatta koşmasının nedeni nedir? İnsanımız İslam’dan neden uzaklaşmaktadır.
Bu kadar kitlesel güce sahip bu grupların hangisine sorar sanız "AMACINIZ NEDİR’’ diye, İslamı anlatıyoruz, öğretiyoruz derler. O zaman aklımıza o malum soru tekrar geliyor. Şayet anlatılan bu ise, bu NASIL İSLAM, bu İSLAM değil.
Kur’an-ı Kerim’de Ayetler ile, Müslümanların parçalanıp bölünme mesi öğütlenirken, toplumun ŞUCU, BUCU diye fırkalara böldürülmesi, KUR’AN’a isyan değil midir.?
Ne Peygamber efendimiz zamanında nede Dört Halife zamanında herhangi bir Tarikatın veya Cemaatin varlığından söz edilmiyor.
Cemaatlerden hangi birisi bir diğerini sevip kucaklıyor.? İslam da TEK DOĞRU varken, aynı amaca hizmet ettiklerini söyleyen bunca ayrı ayrı cemaat neden var.
Yıllarca Milletimizin dini duygularını istismar ederek Zekat ve Fitre topladılar ve bunu da fakir öğrenci okutuyoruz diye lanse ettiler. Ama günümüzde gördük ki, çağın ilmi ile donatılmış fertler yerine, kendi milletine kan kusan, kafa kesen, kurşun sıkan örgüt elemanı yetiştirmişler.
Cemaatler, İSLAM’ın ta Peygamber efendimizin vefatından sonra Kureyş’liler zamanından beri, bazı grupların, bazı diğer gruplar üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılmasının en son, en şiddetli, en hasis olarak kullanılması örneğidir.
Son olarak, Allah yolunda gerçek manada İslamı anlatan, yaşayan ve yaşanmasına vesile olan, olmaya çalışan tüm değerli insanları tenzih ediyorum. Onlar başımızın tacıdır. Allah, onlardan razı olsun.
Mustafa Halaçlı
Selam ve dua ile...
Tumblr media
11 notes · View notes
ah-val · 2 years
Text
Müminin ve Münafığın Halleri
Hatem-i Esam rh.a. şöyle der:
“Hakiki mümin tefekkür ve ibret halindedir. Münafık ise hırs ve uzun emelle meşguldür.
Mümin her şeyden ümidini kesmiştir, sadece Allah Tealâ’dan ümit eder. Münafık ise herkesten ümit eder, umutludur, yalnız Allah Tealâ’dan ümidini kesmiştir. Mümin kendini herkesten güvende hisseder (Allah dilemedikçe kimsenin kötülük yapamayacığını bilir, kimseden korkmaz), sadece Allah Tealâ’dan emin değildir, ancak O’ndan korkar. Münafık ise Allah’tan başka herkesten korkar.
Mümin malını din yolunda Allah için feda eder. Münafık ise dini mala feda eder.
Mümin ibadet eder, ağlar, üzülür. Münafık ise günah işler, güler.
Mümin yalnızlığı, halveti sever. Münafık ise kalabalığı, insanlara karışmayı ve gösterişte bulunmayı sever.”
3 notes · View notes
abdur-rahman-blog · 5 months
Text
2005 12 Istanbul Jerrahi Halveti Sema Zikr
Peace, one and all…
youtube
View On WordPress
0 notes
hayalnamem · 9 months
Text
Rap'tir Sevilesi
Rap’tir Sevilesi
Rap’tir sevilesi Gavs-ı Sâki mübarek eli öpülesi Duaların alınası, yuva kurulası şiir ilan edilesi Helaldir Rap bu benden bilinesi, hesabı kesilesi Nakşi, Kadiri, Halveti, Bektaşi sevilesi sevilesi
Meczup barış
0 notes
medreseler-blog · 10 months
Photo
Tumblr media
Abdülmecid Efendi Şeyh Sivasi
On altıncı asrın sonlarıyla on yedinci asrın birinci yarısında, İstanbul’un en büyük şöhretlerinden biri olan bir Halveti şeyhidir. Halveti tarikatının Şemsiye kolunun kurucusu olan Sivaslı Şemseddin Efendi’nin kardeşi, “Tuhfetül Mülûk” ve “Ziyaiyyei Cami” şaritû şeyhi Muharrem Efendi’nin oğlu ve meşhur şeyh Abdülahad Nurini’nin dayısı ve mürşididir. 1563 (H. 971) tarihinde Zile’de doğdu, ilk tahsilini babasından aldı ve yedi yaşında Kur’an’ı hafız oldu. Tahsil, sülük ve terbiyesini amcası Şemseddin Efendi’den tamamladı. Devrinin ünlü şeyhinin yanında 1596 (H. 1005) tarihinde Eğri seferine katıldı ve orada ölen Pirizade Veli Efendi’nin yerine Zile’deki Halveti dergahına şeyh oldu. 1604 (H. 1013) tarihinde Sivas’taki dergahın ikinci postnişini ve amcası Receb Efendi’nin ölümü üzerine de Sivas’taki Şemsî dergahına şeyh oldu.
İlim ve irfan yolundaki ününü duyan Üçüncü Mehmed tarafından bir hatt-ı hümayun ile İstanbul’a davet edildi; büyük şehirde ilk vaazını Ayasofya Camii’nde verdi ve kısa bir süre de bu mâbedin civarında bir evde oturdu. Daha sonra, kendisine intisap eden ve zamanın Reisülküttabı Lâ’li Efendi tarafından hediye edilen Eyyub Nişancaaındaki bahçeye yerleşti. Kızlarağası Mehmed Ağa’nın Çarşamba’da yaptırdığı Mehmed Ağa zaviyesine şeyh oldu Private Tour Istanbul.
Şeyhülislâm Sun’ullah Efendi tarafından cami haline getirilen Atpazarındaki Hüsambey Mescidi’ne de Cuma vaizi tayin edildi. İstanbul halkının vaazlarına gösterdiği büyük ilgi üzerine birkaç ay sonra Şehzade Camii’ne, bir süre sonra da Sultan Selim Camii’ne Cuma vaizi oldu. Sultan Selim civarında bir Sivaslı dergahı ile mescid yaptırdı. Bugün bu mescidin yeri Darüşşefakânın avlusuna katılmış bulunmaktadır; yıkılmış olan dergahtan da duvarı yarı çökmüş bir mezarlık kalmıştır. Sultanahmet Camii yapılırken “Temel şeyhi” olan Abdülmecid Efendi, temel taşı konulurken dua ettiği büyük mabedin halka açıldığı gün de ilk Cuma vaazını vermiş ve ölünceye kadar bu vazife üzerinde kalmıştır.
Üçüncü Mehmed, Birinci Ahmed, Birinci Mustafa, Genç Osman ve Dördüncü Murad devirlerinde ilim ve irfanı, fazilet ve kemaliyle büyük bir nüfuz ve hürmete mazhar olan bu din ve tasavvuf âlimi, mühim işlerde padişah ve devlet erkânı tarafından fikir ve reyine başvurulan bir sima idi. Kara yazıcı ve Uzun bölükbaşı isyanlarının bastırılmasında hükümete faydalı tavsiyelerde bulunmuştu. Dördüncü Murad’a Bağdat’ın İranlılardan geri alınacağını önceden bildiren kişi olmuş, padişah sefere çıkarken de Hazreti Ömer’in kılıcını beline kuşatmıştı.
Yüksek bir medeni cesaret sahibi idi; gördüğü yolsuzlukları açıkça söylemekten çekinmezdi. Birinci Ahmed’e sunduğu manzum bir şikâyetnamede, bu genç hükümdara memleketin ahval ve idaresinin bozukluğunu acı ve sert bir dille anlatmış, başarı için kendisine adalet ve meşveret tavsiye etmişti. Aşağıdaki satırlar, bu manzumeden alınmış beyitlerdir:
“Şeh-hü, mülkiyyeti kirişli, münşiba adem mi Bunu, dinli devlete layık nedir, ey fulûri, kinim.”
0 notes
istanbulgezileri-blog · 10 months
Photo
Tumblr media
ABDÜLLATİF EFENDİ Dudu
Aslı Bursalı’dır; fakir bir hocanın oğluydu. İstanbul’da kendi adını taşıyan bir mescit yaptırmıştır. Tahsil ve terbiyesini Kemal Paşa sadenin yanında görmüş, taşra kadılıklarında dolaşmış, tekaüt olduktan sonra ömrünü Yenibahçe civarında yaptırdığı medresede geçirmiştir. 1670’de ölmüş ve medresesi yanına gömülmüştür. Gençliğinde sesinin güzelliğinden ötürü “Dudu” lakabını almıştı.
ABDÜLLATİF EFENDİ (Süteüzüde Hafız)
Onyedinci asrın bilhassa ilahileriyle meşhur değerli bestecilerindendir. İlk müzik terbiyesini babası Süteüzade İsa’dan almıştır. Pek küçük bir yaşından itibaren vaktini tekkelerde geçirmiş, şeyhlerin meclislerinde bulunmuş. Halveti şeyhlerinden Ümmisinan zade Haşan Efendi’ye intisap ederek “Ümmisinan Hafızı” lakabı ile anılmıştır. 1688’de hacca giderken Mısır’da öldü.
Mahur’dan bestelediği bu ilahinin güftesi de kendisine aittir: Guided Tours Turkey
Gönül pervanesi olmuş hasretinle ya Resûlallah Lisanım billahi değil cemâlin ya Resûlallah
Hemle sahni mîr’atı nikâhımda hüveyyâdırdır Alemi şahidi nakşi hayalin ya Resûlallah
Safahatımı hüsn-i haneyle süslemedik mi Ziyâl nûr ile yüzü bir misalin ya Resûlallah
Zülâli afvîne ben hastayı lütf eyle sîrâb el Tevekkülüm yakmaçın tabı celâlin ya Resûlallah
Kupuna intisâb Nûh şefaât mültecâ eyler Fakirin Hafızı şuermenî ile hâlin ya Resûlallah
ABDÜLLATİF EFENDİ (Şeyh)
Halveti şeyhlerinden ve on sekizinci asrın değerli hattatlarındandır. Babası Kız Ahmed Efendi, Seyyidömer Tekkesi ve Mescidi’nin şeyhi ve imamı idi. Abdüllatif Efendi pek genç yaşında sülüs ve nesih yazıyı Mimar Acem Tekkesi şeyhi Seyyid İsmail Said Efendi’den öğrenmişti. Asrın büyük hattatı hoca Mehmed Rasim’in eniştesi olduktan sonra onun çırağı oldu ve icazetnamesini Mehmed Rasim’den aldı. 1747’de (H. 1160) babasının ölümü ile yerine şeyh ve imam oldu ve ölünceye kadar bu vazife ile kanaat etti. 1777’de (H. 1191) öldü. “İtikâfı Hattat” terkibi ölüm tarihini belirtir.
ABDÜLLATİF MESCİDİ
Dudu Latif Mescidi diye de anılır: Hırka-i Şerif altında Yamak Sokağı’ndadır. Küçücük, kâgir yapı, kiremit örtülü, aydınlık ve şirin bir mescittir. Onyedinci asır müderrislerinden Dudu lakabı ile meşhur Abdüllatif Efendi tarafından yaptırılmıştır. Harap olmaya yüz tutmuşken 1914’te o civarda oturan tüccar Süleyrili Haşan Efendi tarafından tamir ettirilmiştir.
0 notes
melstanbl-blog · 10 months
Photo
Tumblr media
ABDÜLLATİF EFENDİ Dudu
Aslı Bursalı’dır; fakir bir hocanın oğluydu. İstanbul’da kendi adını taşıyan bir mescit yaptırmıştır. Tahsil ve terbiyesini Kemal Paşa sadenin yanında görmüş, taşra kadılıklarında dolaşmış, tekaüt olduktan sonra ömrünü Yenibahçe civarında yaptırdığı medresede geçirmiştir. 1670’de ölmüş ve medresesi yanına gömülmüştür. Gençliğinde sesinin güzelliğinden ötürü “Dudu” lakabını almıştı.
ABDÜLLATİF EFENDİ (Süteüzüde Hafız)
Onyedinci asrın bilhassa ilahileriyle meşhur değerli bestecilerindendir. İlk müzik terbiyesini babası Süteüzade İsa’dan almıştır. Pek küçük bir yaşından itibaren vaktini tekkelerde geçirmiş, şeyhlerin meclislerinde bulunmuş. Halveti şeyhlerinden Ümmisinan zade Haşan Efendi’ye intisap ederek “Ümmisinan Hafızı” lakabı ile anılmıştır. 1688’de hacca giderken Mısır’da öldü.
Mahur’dan bestelediği bu ilahinin güftesi de kendisine aittir: Guided Tours Turkey
Gönül pervanesi olmuş hasretinle ya Resûlallah Lisanım billahi değil cemâlin ya Resûlallah
Hemle sahni mîr’atı nikâhımda hüveyyâdırdır Alemi şahidi nakşi hayalin ya Resûlallah
Safahatımı hüsn-i haneyle süslemedik mi Ziyâl nûr ile yüzü bir misalin ya Resûlallah
Zülâli afvîne ben hastayı lütf eyle sîrâb el Tevekkülüm yakmaçın tabı celâlin ya Resûlallah
Kupuna intisâb Nûh şefaât mültecâ eyler Fakirin Hafızı şuermenî ile hâlin ya Resûlallah
ABDÜLLATİF EFENDİ (Şeyh)
Halveti şeyhlerinden ve on sekizinci asrın değerli hattatlarındandır. Babası Kız Ahmed Efendi, Seyyidömer Tekkesi ve Mescidi’nin şeyhi ve imamı idi. Abdüllatif Efendi pek genç yaşında sülüs ve nesih yazıyı Mimar Acem Tekkesi şeyhi Seyyid İsmail Said Efendi’den öğrenmişti. Asrın büyük hattatı hoca Mehmed Rasim’in eniştesi olduktan sonra onun çırağı oldu ve icazetnamesini Mehmed Rasim’den aldı. 1747’de (H. 1160) babasının ölümü ile yerine şeyh ve imam oldu ve ölünceye kadar bu vazife ile kanaat etti. 1777’de (H. 1191) öldü. “İtikâfı Hattat” terkibi ölüm tarihini belirtir.
ABDÜLLATİF MESCİDİ
Dudu Latif Mescidi diye de anılır: Hırka-i Şerif altında Yamak Sokağı’ndadır. Küçücük, kâgir yapı, kiremit örtülü, aydınlık ve şirin bir mescittir. Onyedinci asır müderrislerinden Dudu lakabı ile meşhur Abdüllatif Efendi tarafından yaptırılmıştır. Harap olmaya yüz tutmuşken 1914’te o civarda oturan tüccar Süleyrili Haşan Efendi tarafından tamir ettirilmiştir.
0 notes
almanyalilar · 2 years
Text
0 notes
turkudostu61 · 2 years
Text
Zonguldak Çaycuma Halveti Tarikatı’ndan İsmail Arslan,12 yaşındaki çocuğu istismar ettiği gerekçesiyle hapis cezası aldı. Yeter bıktık çocuklardan çekin elinizi ! https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/yine-tarikat-yine-skandal-12-yasindaki-cocuga-cinsel-istismar-2019281
0 notes
azul-maria-elias · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Mezquita de la Orden Sufí Halveti Yerrah 03.06.23 parte ii
12 notes · View notes
khaleesiii88 · 2 years
Text
AL- Wali
“Allah is the protecting friend of His good servants. He helps His good servants; He eliminates their difficulties and gives them guidance, peace and success in their affairs in this world and in the Hereafter. He takes them out of darkness into light and enlightens their hearts. Those hearts do not stay constricted and attached to the present, but stretch to times before the before and after the after. They come to know the Lord of realms, acknowledge His unity and oneness, and are honored by the highest level that can be reached by human beings, His friendship through being a good servant to Him.
Allah’s friends have eyes enlightened by and seeing with the divine light. They take lessons from all that they hear and see. Divine light shines through their faces : whoever sees them remembers Allah. There is neither fear nor sadness for them, for they do not know any other friend but Allah. They fear nothing except opposing Allah’s pleasure. They are tied to no expectation of anything from anyone except Allah.
Try to gain Allah’s friendship. Be friends with His friends and learn to be like His friends. Believe in what they believe, do what they do, reject what they reject, love the ones they love and above all, love the One whom they love most.
Abd al-Wali is the servant in who the friendship of everyone who is faithful becomes manifest. He is a friend to all those who are pure and devout.”
The Prophet (peace be upon him) says,
“The one who is not troubled by the troubles of other believers, and does not suffer because other believers are suffering, is not truly faithful.”
The Name and the Named
Shaykh Tosun Bayrak Al-Jerrahi al- Halveti
1 note · View note