Tumgik
#kong hyo jin
knowledgebadmovies · 2 years
Text
youtube
0 notes
korelist · 2 years
Text
Tumblr media
THE MASTER’S SUN // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb puanı:8,2 Benim puanım:8
Drama: The Master's Sun
Hangul: 주군의 태양
Director: Jin Hyeok
Writer: Hong Jung-Eun, Hong Mi-Ran
Episodes: 17
Date: 2013
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: So Ji-Sub, Kong Hyo-Jin, Seo In-Guk, Kim Mi-Kyung,
2013 SBS Drama Awards - December 31, 2013
Best Actor (mini series) (So Ji-Sub)
Special Actress (mini series) (Kim Mi-Kyung)
Ten Star Award (So Ji-Sub)
New Star Award (Seo In-Guk)
Sonradan Kore sinemasına girmiş biri olarak çok net söyleyebilirim ki 2016 öncesi dizileri izlemek gerçekten zor. Keşke zamanında güncel olarak takip etseymişim ya da başlarken yıl olarak eskilerden başlasaymışım diyorum. Öyle bile olsa önceliği eskilere verdiğimde başlayabilir miydim, devamı gelir miydi emin değilim.
Bu diziye başlamamdaki en büyük neden So Ji-Sub oldu. Oh my Venüs de izledikten sonra, karizmasına ben okeydim. Bu nedenle dizinin afişindeki facia saç modeline aldırmadım. Kong Hyo-Jin ile bu dizide tanıştım ama ilk başlarda Seul-gi Kim olduğunu sanıyordum.
Dizi ve film sektöründe dönemsel olarak belirlenen konular arka arkaya farklı yapımlara liderlik ediyor. Kore’de gumiho, hayalet, reenkarnasyon, kötü ruh gibi konular popülerliğini her dönem korumayı başarıyor.  Hong kardeşlerde bundan faydalanmış olacak ki 2013 yapımı olmasına rağmen dizi kendini izlettirmeyi başarıyor.
Dizinin konusu, geçirdiği bir kazadan sonra hayaletleri görmeye başlayan Tae Gong-shil (Kong Hyo-Jin) ile hayaletlere inanmayan zengin avm sahibi Joo Joong-won (So Ji-Sub)’un ilişkisi üzerine kurulu. Tae Gong-shil üç yılı aşkın süredir küçük dairesinde hayaletlerden uzak durabilmek için kendi başına yaşamaktadır. Joo Joong-won ise avm’sini büyütme, daha çok para kazanma planları yapmaktadır. İnsan sevmeyen, maddiyatçı yapısı ile sevilmeyen patron rolünü üstlenmiş. Her rolünde küçük Emrah bakışlarını asla bırakmayan So Ji-Sub, burada farklı çekim teknikleri denemek istemelerinden olsa gerek yakın çekimlerde bol bol mimik kullanmak zorunda kalmış.
Yağmurlu bir günde tesadüf ve yanlış anlamalar sonucu sırılsıklam olan kızımız kibirli patronun arabasına binmek zorunda kalıyor. Ya da daha doğru söylemem gerekirse, kibirli patron kızımızı arabasına almak zorunda kalıyor. Tae Gong-shil ise bu burnu havada patrona dokunduğunda etrafındaki bütün hayaletlerin kaybolduğunu keşfediyor. Sorun şu ki patronumuz dokunulmaktan hiç hoşlanmıyor. Kıza bol bol ‘ggoco’ demesini izliyoruz. Bu dizinin uzunca bir süre hayatımıza soktuğu kelimedir. ‘’ 꺼져 ‘’ (ggoco);  fuck of, go away, defol gibi bir anlamı var.
Sonuç olarak ;patron beyimizin kızımıza bir şekilde işi düşüyor ve bir çeşit anlaşma yapmak zorunda kalıyorlar. Adam, kız çok korktuğunda hayaletlerin gitmesini sağlayacak, kız ise avmdeki tuhaf olaylara yardımcı olup, adamın ölen eski kız arkadaşı ile görüşmesini sağlayacaktır.
Şimdi bu noktada, sanırım 2016 öncesi dizilerin bir sorunu da bu, ikili ilişkilerde çok sert çizgiler çekiliyor. Buna rağmen hikaye devam etmesi için bu çekilen çizgiler bir süre sonra unutuyorlar. Unuttukları içinde izleyiciye o duygu geçemiyor. Dizinin başından beri kıza yapmadığını bırakmayan adam, bir süre sonra kızdan hoşlanmaya başladığında hiç o aşkı hissetmiyorsunuz. İki gün önce öyle demiyordun ne oldu da böyle oldu diye burun kıvırıyorsunuz.
Dizinin ana teması olan hayaletlere gelecek olursam, kusura bakmayın ama çok amatördüler. Dizinin kategorisine bazı yerlerde horror yazılmış. Ayıp etmişler. O hayaletlerle ancak komedi olabilirdi. Bir de kızımızın her hayalet gördüğünde neden ciyak ciyak bağırıp şeytan çarpmış gibi olduğunu anlayamadım. İrkilirsin anlarımda, gereksiz bir abartı vardı.
Toparlamadan önce bir de ikinci adamdan bahsetmek isterim. Doom at your service dizisinin karizmatik başrol oyuncusu Seo In Guk bu dizide ikinci adam olarak karşımıza çıkıyor. Doom rolünü gördükten sonra burada çok göz doldurduğunu söyleyemeyeceğim ama yine de tanıdık bir yüz görmek keyifliydi.
12 bölümlük mini dizi olabilecekken, son bölümlerinde yine konunun uzatıldığı, ne yapacağını bilememezlik ile konunun toparlanmaya çalışılması gündeme geliyor. En başından o kadar birbirlerini itip kaktıktan sonra ikisinin de aşkı şahsen bana geçmediği için final de zoraki geldi.
Yine de 2016 öncesi diziler arasında izlenebilir yapımlardan biri olarak düşünebilirsiniz.
Ve dizinin OST’si gerçekten güzeldi.
OST:
You/me (feat. Joosuc) - Last One
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
4 notes · View notes
passionforfiction · 2 years
Text
Tumblr media
Hit-and-Run Squad (2019)
This movie is action packed! I loved the story and the racing sequences. I liked the twists and turns. If you like crime stories, racing cars and good story plots, you will definitely enjoy this one!
0 notes
xemphim123 · 2 years
Link
0 notes
yphim · 2 years
Link
0 notes
whumpetywhump · 3 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
It’s Okay, That’s Love - Ep. 14
35 notes · View notes
kdramaxoxo · 4 years
Text
Tumblr media Tumblr media
Gong Hyo-Jin, A Queen
63 notes · View notes
theangstreport · 4 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
this was a great scene
59 notes · View notes
hiddelstan · 3 years
Text
Currently watching don’t dare to dream (jealousy incarnate) and I don’t know who to ship the girl with😩 the struggle with watching kdramas, too many second leads
5 notes · View notes
gongchanida · 4 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
․⠀๋ like or reblog! ⌗⠀iIyjoohyuk on twitter !
76 notes · View notes
mojamchim · 4 years
Text
My heart 💔😓
25 notes · View notes
rreellaaxx-time · 3 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
공효진
4 notes · View notes
korelist · 8 months
Text
Tumblr media
DON’T DARE TO DREAM // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb puanı: 7,8 Benim Puanım: 8
Drama: Jealousy Incarnate (literal title)
Hangul: 질투의 화신
Director: Park Shin-Woo
Writer: Seo Sook-Hyang
Date: 2016
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Kong Hyo-Jin, Cho Jung-Seok, Ko Kyoung-Pyo, Kim Jung-Hyun, Mun Ka-Young, Lee Sung-Jae
2016 SBS Drama Awards - December 31, 2016
Best Actor (romantic comedy) (Cho Jung-Seok)
Best Actress (romantic comedy) (Kong Hyo-Jin)
Special Actress (romantic comedy) (Seo Ji-Hye)
Ten Star Award (Cho Jung-Seok)
New Star Award (Ko Gyung-Pyo)
Geç olsun güç olmasın demişler. Bu diziyi neden bu kadar bekletmişim hiç bilmiyorum. Kore dizilerinin altın çağı olan 2016 yılının şanına yaraşır bir iş çıkmış ortaya. Ayrıca farklı meslek dallarını izlemek bana her zaman keyif veriyor.  Pyo Na-Ri (Kong Hyo-Jin), hava durumu spikeridir. Haberlerden sonra kısacık bir süre ekranda kalan, haberlerin devamı olan ama haber olarak görülmeyen bir iş yapmaktadır. Reytinglerini arttırmak için poposunu çıkartıp göğüslerini büyütmesi istenen bu hanım kızımız başlarda son derece ezik olarak karşımıza çıkıyor. Diğer yandan kardeşi iyi bir üniversiteye girsin diye dişini tırnağına takan çok güçlü bir kadındır. Parantez açıyorum, kardeşi Pyo Chi-Yeol rolünde Kim Jung-Hyun oynuyor. Mr. Queen dizisinin King’i, Crash landing ‘in karizmatik oyuncusu burada liseli bir ergeni canlandırıyor. Bir süre sonra eski dizileri izlerken en keyif aldığım şey tanıdığımız oyunculara denk gelmek, farklı rollerde onları yeni bir gözle izlemek. Neyse dönelim konuya, Na-Ri aynı şirkette çalıştığı Lee Hwa-Shin(Cho Jung-Seok)’a 3 yıldır platonik olarak aşıktır. Hwa-Shin ise prime time haber spikeridir. İş için gittiği yurt dışından dönüş yapınca yeniden bir arada çalışmak durumunda kalırlar. Na-Ri ise iş yerindeki bütün angarya işleri yapmaktadır. Yine üzerine vazife olmayan bir İş için uçakla bir yere gitmesi gerektiği bir gün yanına tesadüfen denk gelen tanımadığı yolcu; Ko Jung-Won(Ko Kyoung-Pyo)’dan çok etkilenir. Daha sonrasında ise Jung-Won ile Hwa-Shin’in çok yakın arkadaş olduklarını öğrenir.
Aslında Na-Ri araya giren zaman sonrasında Hwa-Shin’i atlatmıştır. Hatta nihayet yeni bir gönül ilişkisine bile hazırdır. Jung-Won ise bunun için şahane bir adaydır. Birkaç kere Hwa-Shin’in Na-Ri’den hoşlanıp hoşlanmadığını teyit eden Jun-Won’da Na-Ri’den hoşlandığını itiraf eder. İşler bu raddeye gelince Hwa-Shin, üç yıldır köpek gibi davrandığı Na-Ri’i paylaşmak istemediğini fark eder. Hwa-Shin’in hayatındaki en önemli şey haberlerdir. Bu uğurda ailesine bile ihanet etmiştir. Burnu havada, kibirli, kendini beğenmiş bir karakterdir. Annesi, yeğeni onunla konuşmamaktadır. Burada yine bir parantez aç, Hwa-Shin’in yeğeni Lee Bbal-Gang rolünde Mun Ka-Young oynuyor. Kendisini; Find Me in Your Memory, True Beauty, Link: Eat, Love, Kill gibi dizilerden tanıyoruz. O da Kim Jung-Hyun gibi liseli bir ergen rolünde.
İkinci adam, kıskançlık, aşk üçgenleri yani sevmediğimiz ne varsa bu dizinin konusunu oluşturuyor. Buna rağmen öyle mükemmel işlenmiş ki, asla rahatsız etmemesinin yanı sıra bir süredir kaliteli oyunculuk izlemediğimi fark etmeme neden oldu. Genel olarak her dizide bir kişi şahane iş çıkartırken, başka bir oyuncu diziyi aşağı çekmeyi başarıyordu. Bu dizide herkes o kadar profesyonel ve doğaldı ki, sanki inanılmaz lezzetli bir yemek yiyip tatmin olmuş bir şekilde masadan kalkmışım gibi hissettim.
Doğrusunu isterseniz baş rol kadın oyuncu Kong Hyo-Jin güzel değil. Ama ne var ki ekranda devleşiyor. Rolünü öyle güzel yansıtıyor ki, ağlarken ki o dürüstlüğü, güzel görünmeye çalışmaması, güldüğündeki içtenliği ile olduğu yere çok yakıştırıyorum. O yüzden çirkin şansı diyemeyeceğim, başarısının ekmeğini şimdiye kadarki partnerleri ile yiyor olabilir. Hanım kızımızın birlikte rol aldığı aktörlerden bazıları; Kim Soo Hyun, Gong Yoo, Lee Sun Kyun, Cha Seung Won, So Ji Sub, Jo In Sung ve Jang Hyuk. Yeni nesil genç kadın oyuncularda hep bir poz verme merakı, güzel görünme çabası oluyor. Hyo-Jin ise hiçbir duygu değişiminde çekici görünmeye çalışmadı. Gönül rahatlığı ile güzel bir iş çıkmasının en büyük nedeninin “Kong Hyo-Jin” olduğunu söyleyebilirim.
Dizinin bir diğer gündemi de meme kanseriydi. Meme kanserine dikkat çekmek ve bilinçlendirmek amacı ile arka planda bu konu sürekli vardı. Bunu bile doğal olmayan bir hikayeyle o kadar doğal anlattılar ki.. üff! Erkeklerin meme kanserine yakalanması üzerinden işlenen konu oldukça ilgi çekiciydi. Bunu senaristin cesur bir hamlesi olarak görüyorum. Cesaret demişken, dizide oldukça cesur çok sahne vardı. 2016 olmasına rağmen öpüşünce şeytan çarpmış gibi kalmıyorlardı.
Normalde kadınları anlamak zordur derler. Kore dizilerin de erkekleri anlamak daha zor. Kaçan kovalanır sözünün tam anlamı ile suyunu çıkartıyorlar. Kadın seviyor adam bakmıyor, adam sevmeye başlıyor kadın vazgeçiyor, kadının tekrar aklı kayıyor, adam soğuyor. Şeytan diyor al eline bir cetvel geçir sıra dayağından. Zaten ikinci adam hangisi karar veremiyorsunuz. Dizide iki tane başrol erkek vardı. Ko Jung-Won karakteri Hwa Shin in tam tersi tek kelime ile mükemmel erkek modeliydi. Anlayışlı, sevecen, destekleyici, zevkli, kibar, bla bla bla… kısaca bütün dizilerde izlediğimiz mükemmel erkek tanımlarının tek bir karakterde toplanması gibiydi. Yani aslında ikinci erkek olamayacak kadar iyiydi. Tek eksik yanı coşkusu yoktu. Kim Hwa Shin’in ise tek sahip olduğu şey coşkusuydu. Kaba, sevimsiz, yargılayıcı, anlaşılmaz, kibirli, tembel bir adamdı.
Birbirlerine kan bağı olmayan insanların aile gibi yaşadığı kısımlar kafamı çok karıştırdı. Kim kimdir, kim kimin neyi diye anlamak uzun sürdü. Yine de eğlenceli bir grup olmuşlardı. Liseli ergenlerin kaldığı apartman ve apartmanın altındaki ‘veli’ sayılabilecek karakterin kafesi son derece renkliydi. Hiçbir karakterin yerine o yerine bu oynasaydı diyemiyorum. Dizi bütün klişeler üzerine kurulup, klişelerden uzak bir yorumla yazılmıştı. Kötü karakter yoktu. Sevmeyeceğiniz insanlar belki olabilir ama hiç kimse kötü değildi. İhanet yoktu. İki adam yakın arkadaş olmaları nedeniyle dudak uçuklatan ihanetler izleyeceğimizi düşünmüştüm.  Onun yerine dizide herkes kartlarını açık oynadı. Kimse arkadan iş çevirmedi. Felaketler yaşanmadı. Aynı kadına aşık olmuş iki yakın arkadaşın adil dövüşüydü. Erkeklerden biri mükemmel eş diğeri arızalarına rağmen doğru insan gibiydi.
Kısacası çerezlik bir dizi değildi. Yan karakterlerin hikayelerinin altları dolu, kaliteli bir yapımdı. Bölüm sayısı evet bir tık uzundu. Bu konuda bende kararsızım, sanki daha az olsa tadı damağımızda kalırmış gibi de geldi. Ve inanmazsınız sonu vardı. En iyi sonlara sahip diziler arasına girebilir. Diğer yandan dizinin özellikle hitap ettiği bir kesim olduğunu düşünüyorum, çünkü; 25 yaş üstü izleyicilerin daha çok keyif alacağı aşikar. İki erkeğin dostluğuna da ayrıca dikkat çekeyim. İkisi de duygularını saklamak istemiyordu ama her attıkları adımdan sonra dönüp “hala dostuz değil mi?” diye birbirlerine bakıyorlardı. Belki çok ön plana çıkmadı, gizli özne olarak kaldı ama ben ikisinin arkadaşlığına tek kelime ile bayıldım. İkisi de hayatları boyunca kendileri için bir şey yapamamış, ikisinin de birbirlerinden başka kimsesi yokken, ikisi de bir diğerini kendi önüne koyuyordu. Öte yandan ikisi de bu sefer kendim için bir adım atmalıyım ikilemi yaşıyordu. Şahaneydiler.
Kesinlikle tavsiye edeceğim bir diziydi.
OST:
Suran - Step Step
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
0 notes
gagyeongs · 4 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
A Dog Mom™
bonus:
Tumblr media
38 notes · View notes
seung-youn · 4 years
Text
Tumblr media Tumblr media
GONG HYO JIN
15 notes · View notes
mmarcexx · 4 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Gong Hyo Jin for Harper´s Bazaar
74 notes · View notes