Tumgik
#ramazan ayında neler yapılır
anonimbeyy · 3 months
Text
📌RAMAZAN'A DÂİR ☪️ 2024☪️
-Hazırlık aşaması:
°Herkes kendi mezhebine dair bir ilmihal kitâbından oruç bahsini baştan sona okuyacak. Bu kesinlikle ramazana bırakılmamalı. (Ömer Nasuhi bilmen tavsiyemizdir)
° Sosyal medya azaltılmalı. Uyku düzeni sağlanmalı vb hususlar.
° Bütün ibadetler kadir gecesine bırakılmamalı. Her gece kadir gecesi bilinmeli. Bayram temizliği uğruna son günler heba edilmemeli. (Son on gün miktar arttırılabilir.)
°Ramazana dair çizelge/planlar hazırlanacak. Okunacak kitaplar,hatimler, zikirler ve yapılacak ibadetler belirlenecek.
-Ramazanda neler yapılabilir:
📌1) Ramazan Kurân Ayıdır!
- kuran okumayı bilmeyenler elifbaya başlamalı. Camiilerden, kuran bilenlerden, YouTube derslerinden yardım alınmalı.
-kuran okumayı bilip tecvid ve yüzüne okuması eksik olanlar, tecvid eğitimi almalıdır. Yüzüne ise bol bol okuyup geliştirilmelidir. (Yardım alınacak yerler ilk maddeyle aynı)
-yüzüne güzel kurân okuyanlar okuyabilecekleri kadar kuran okumalı. Mukabelelere katılmalı. Not: mukabele ramazan ayında yapılır erken veya geç olmaz.
📌2) Kurânı anlamaya odaklan!
-Kurânın muhtevasına her müslümanın hakim olması gerekir. Kuranı tanımaya dair gayret etmeli. (Örn. Murat padak cüz cüz kuranı tanıyalım kitabından her gün bir cüzün içeriğine bakilabilir.)
-Günlük okunan kuranla birlikte meali de okunabilir. (Celaleyn,hasan basri Çantay tefsir meali tarzı bir eser bitirilebilir.)
-Ya da YouTube derslerinden bir sure belirlenip onun tefsiri dinlenip not alınabilir. (Safvetut tefasir dersi vb)
📌 3)Kur'an en güzel sünnetle anlaşılır:
-Ramazanda belirli sünnetler belirle ve onları uygulamaya çalış.
(Cemaatle namaz kılmak, gün içindeki nafileler vs.)
-Her güb bir veya daha fazla hadisi şerif oku ve uygula. (Riyasüz Salihin, hadislerle islam vb bir kitabı günlük düzenli olarak oku)
📌4) Namazsız mümin , Teravihsiz Ramazan olmaz:
-5 vakit namaz eksiksiz kılınmalı. (Namaz kılmayanlar namaza başlasın. Sünnetleri terkedenler sünnetlere riayet etsin. Kaza namazları olanlar çizelge yapıp kaza namazlarını bitirmeye gayret etsin.)
-Ramazanın coşkusu camiilerimizde yatsıdan sonra kılınan Teravihle yaşanır. Teravihi 30/30 yapmaya gayret et.
-Ramazan demek gece ibadeti demek, Bu ay sahurda Teheccüd namazına kalkarak adet hâline getirmeye çalış.
-kuşluk, evvabin , mescid , tesbih namazları gibi nafile ve sünnet namazları kılarak Ramazanı ihya et.
📌5) Ramazan Dua ve zikir ayıdır:
- Namazlardan sonra tesbihatını düzenli olarak yap ve hiç bir namazdan sonra duasız kalkma. Gazze dahil olmak üzere bütün mazlumlara hususen dua et.
-sunnette ve kuranda geçen zikirler ve dualara dilini alıştır. (İmam nevevinin el ezkarı okunabilir.)
-peygamber efendimize bol bol salavat getir, istiğfarı da unutma.
📌6) malınızla cihâd etmek ve sadaka, fıtre vs vermek:
-Ramazan diyince akla elbette fitre gelir. Fitreler ihmal edilmeyip ailecek daha evvel belirlenen ihtiyaç sahiplerine verilmeli.
-Ramazan kolisi hazırlanıp Ramazandan evvel ihtiyaç sahibi bir eve hediye edilebilir.
- Herkes 30 gün boyunca gücü yettiği kadar her gün sadaka çıkarabilir. (Örn. Günde 10 Tl ile 30 gün için 300 Tl sadaka vermek)
📌7) Ramazan nefsin tezkiyesi ayıdır:
-Kişi imkanı ölçüsünde itikafa girmeli, itikâfın manevi lezzetinden ve ecrinden faydalanmalıdır.
-Sosyal medya kullanımı azaltılmalı. Ömür sermayesi muhasebe edilmelidir.
-Ramazanda iftar sofrası hazırlayalım derken yemekler israf edilmemeli unutmayalım ki ramazan israfı mübah kılmaz!
- Ramazan sadece midenin aç bırakılması olmamalı. Göz, kulak haramdan, dil yalandan gıybetten arınmalı, bütün organlar için aynı hassasiyet gösterilmelidir.
-sılayı râhim çoğaltılmalı, küsler barışmalıdır.
-bir ayağımız her zaman ilim meclislerinde olmalıdır.
Not: Unuttuğumuz veya sürçi lisan ettiğimiz bir şey varsa hakkınızı helal ediniz. Fisebilillah hazırlanmış bir yazıdır. Umarım faydalı olur. Unutmayalım bu belkide son ramazanımızdır. Allah, Hayırla ramazana kavuşmayı ve Affolunmuş bir şekilde ayrılmayı hepimize nasip etsin.
106 notes · View notes
senbenhaber · 1 year
Link
11 ayın sultanı Ramazan ayına sayılı günler kala üç ayların ikincisi Şaban ayında idrak edilen Berat Kandili geldi. Af, arınma gecesi olarak kabul edilen
0 notes
kulturelbellek · 1 year
Text
0 notes
ilmisuffa · 4 years
Text
Tumblr media
RAMAZAN’DA NELER YAPILIR?
Ramazan ayında neler yapılır? Ramazan’da yapılacak ibadetler nelerdir? Ramazan’da 30 güne, 30 altın tavsiye…
Ramazan’da yapılması tavsiye edilen ameller:
1. BÜTÜN AZALARINA ORUÇ TUTTUR
Oruç, içimizdeki nefis canavarını zabt u rabt altına alan ve böylelikle insanın derûnundaki merhamet ve şefkat duygularının inkişâfını sağlayan rûhî bir disiplindir. Orucun Hak katında makbûl olması için mîdenin açlığına ilâveten dil, göz, kulak gibi diğer uzuvlara da oruç tutturulmalıdır.
2. MUHTAÇLARI SEVİNDİR
Ramazan’da yoksul, yetim, kimsesiz, çaresiz, hasta ve muhtaçların gözetilmesi, yüreklerin böyle kimselere uzanması ve onlarla bir gönül beraberliği yaşanması Ramazan-ı Şerîf’in fazîletini yücelten en mühim müessirlerdendir. Zîrâ bu ibâdetler, yâni ehline verilen zekât ve sadaka gibi amel-i sâlihler, Cenâb-ı Hakk’ın afv ü mağfiretini coşturur. Feyiz ve bereketlere gark eder. Rahmet-i ilâhiyyenin kapılarını aralar. Azâbın yolunu kapatır. İnâyet-i ilâhiyye kapılarını açar.
3. SÜKÛTUNU ARTIR
Oruçlu iken ağza bir şey girmemesine dikkat edildiği gibi ağızdan çıkan her kelimeye de dikkat edilmelidir . Lisânımız rahmet dili olmalı ki kalplere saplanan bir diken olmasın. Gıybet sebebiyle de mânen insan eti yiyerek haramla iftar edilmemelidir. (Hucurât, 12)
4. TEFEKKÜRÜNÜ ARTIR
Allah Teâlâ kullarından, gerek îmânın, gerekse ibâdetlerin yüksek bir şuur ve idrâk içinde tezâhürünü istemektedir. Bu da ancak ilâhî azamet ve kudret akışlarını tefekkür ile mümkündür. Tefekkürde derinleşmek ve böylece rûhu inkişâf ettirmek, kulun en mühim mes’ûliyetlerinden biridir. Böylece ibâdetlerde huşûya, kalbin rikkat kazanmasına, muâmelâtta nezâkete ve ahlâkta kemâle erebilmek mümkün olacaktır.
5. ZİKRİNİ ARTIR
Ramazan Ayında Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmelidir. Âyet-i kerîmede buyrulur: “Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!” (el- A’râf, 205) Bu konuda Allâh Resûlü şöyle buyurur: “Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 52)
6. BEŞ VAKİT NAMAZI CAMİDE KIL
Fahr-i Kâinât Efendimiz, cemaatle namaz kılma husûsunda ileri sürülen hiçbir mâzereti kabûl etmemiş, müslümanların hâllerini ve şartlarını ezâna göre ayarlamalarını istemiştir . Nitekim Abdullâh bin Ümm-i Mektûm -radıyallâhu anh-, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e gelerek: “–Yâ Rasûlallâh! Gözlerim görmüyor ve evim de câmiye uzak. Bir kılavuzum var, o da bana yardımcı olmuyor. Namazı evimde kılmama izin verir misiniz?” diye sordu. Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-: “–Ezânı duyuyor musun?” diye sordu ve “evet” cevâbını alınca: “–Senin için (cemaate gelmemen husûsunda) bir ruhsat bulamıyorum.” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât, 46/552)
7. TERAVİH NAMAZI KIL
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu:“Kim Ramazan’ın faziletine inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek terâvih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Îmân 37 ; Müslim, Müsâfirîn 173, 174.) Yine Peygamber Efendimiz buyurur: “Allâh Teâlâ Ramazan’da orucu farz kıldı, ben de (terâvîh) namazını sünnet kıldım.” (İbn-i Mâce, Salât, 173)
8. İFTAR VER
Ramazanda bir oruçluyu iftar ettirmenin ecri büyüktür. İftarı verme hususunda Zeyd İbni Hâlid el-Cühenî’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” (Tirmizî, Savm 82)
9. UMRE YAP
İmkânı olanlar için Ramazan ayı içerisinde umre yapmak çok faziletlidir. Nitekim Abdullah İbni Abbâs’tan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Ramazan ayında yapılan umre, tam bir hac sayılır, yahut da benimle birlikte yapılmış bir haccın yerini tutar.” (Buhârî, Umre 4)
10 . İFTARİYELİK DAĞIT
Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Kim bu ayda bir oruçluya iftar verirse, bu onun günahlarının bağışlanmasına, Cehennem azâbından kurtulmasına ve kendi mükâfatından hiçbir şey eksilmeden bir oruç tutma sevâbına daha nâil olmasına vesîle olur.” Bunu işiten sahâbîler: “–Ey Allâh’ın Elçisi! Hepimiz bir oruçluyu doyuracak kadar yiyeceğe sahip değiliz.” dediler. Resûlullah Efendimiz bunun üzerine: “–Kim bir oruçluyu bir hurma ile veya içecek su ile veya tadımlık bir süt ile iftar ettirirse, Allah ona bu sevâbı verir.”buyurdu. (Ali el-Müttakî, VIII, 477/23714)
11. BİR YETİM SEVİNDİR
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, üç yetim yavrunun ihtiyaçlarını karşılayan kişinin, gecelerini ibadet, gündüzlerini oruçla geçiren ve her şeyini fedâ ederek gece-gündüz Allah yolunda koşan kişi gibi sevap kazanacağını beyan etmiştir. (İbn-i Mâce, Edeb, 6) Yine şöyle buyurmuştur: “Bir kimse, müslümanların arasında bulunan bir yetimi alarak yedirip içirmek üzere evine götürürse, affedilmeyecek bir suç işlemediği takdirde, Allah Teâlâ onu mutlakâ cennete koyar.” (Tirmizî, Birr, 14/1917) “Bir kimse sırf Allah rızâsı için bir yetimin başını okşarsa elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap yazılır…” (Ahmed, V, 250)
12. SAHURLARI İHMAL ETME
Enes’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: “Sahur yapınız, zira sahurda bolluk-bereket vardır.” (Buhârî, Savm 20; Müslim, Sıyâm 45)
13. KUR’AN HATMİ YAP
Peygamber Efendimiz, bilhassa Ramazan ayında Kur’ân-ı Kerîm’e daha fazla ehemmiyet verirdi. Dostu Cebrâil (a.s.) ile bu ayda her gece Kur’ân-ı Kerîm’i mukàbele ederlerdi. Vefâtından önceki Ramazan’da ise bu mukàbeleyi iki kere yapmışlardı . (Bkz. Müslim, Fedâil 50.) Resûlullah, Kur’ân-ı Kerîm’i, Cebrâil’den (a.s.) sonra bâzı sahâbîleriyle de mukàbele ederdi. (Ahmed, I, 405)
14. DUANI ARTIR
İbâdetlerin özü olan duâ, kulun benliğinden sıyrılarak Rabbine sığınmasıdır. Allâh ile kul arasında en mühim bir mânevî bağ durumundadır. Bu bağı koparanlar, Hak katındaki değerlerini de zâyi etmiş olurlar. Ramazan ayında bilhassa gecelerde ve oruçlu iken rabbimize yalvarmalı ve ona sığınmalıyız. Nitekim âyet-i kerîmede buyrulur: “(Resûlüm!) De ki: Sizin (kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?!..” (el-Furkân, 77)
15. İFTAR DAVETİNE GİT
Peygamberimiz (s.a.s.): “Müslümanın Müslüman üzerinde altı hakkı vardır” buyurdu. Ashab’ın bunların neler olduğunu sormaları üzerine şöyle devam etti: “Karşılaştığın zaman ona selâm ver; seni davet ettiği zaman davetine git; senden öğüt istediği zaman ona öğüt ver: aksırdığı zaman “elhamdülillah ” derse yerhamükellah (Allah sana rahmet etsin!) de; hasta olduğu zaman onu ziyaret et, öldüğü zaman cenazesinde bulun.” (Tirmizî, Edeb,1; Nesâî, Cenâiz, 52; İbn Mâce, Cenâiz. 1)
16. TEHECCÜD KIL
Allah Teâlâ, teheccüd namazını Peygamber Efendimiz’e husûsî olarak farz kılmıştır . Bizler de Ramazan-ı Şerif içerisinde sahura kalktığımızda en az 2 rekat teheccüd namazı kılmaya gayret etmeliyiz. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Gecenin bir kısmında da sâdece sana mahsus bir fazlalık olmak üzere Kur’ân ile teheccüd namazı kıl. Umulur ki Rabbin seni Makâm-ı Mahmûda eriştirir.” (el-İsrâ 17/79) Teheccüd namazı ile ilgili Resûlullâh buyurdular: “Gece namazına devam ediniz. Zira bu sizden önceki salihlerin ibadetidir. Çünkü gece ibadeti, Allah’a yakınlık günahlara kefaret olup insanı bedeni hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır.” (Tirmizi, Deavât, 101)
17. İTİKÂFA GİR
İbni Ömer (r.a.) şöyle dedi: Rasûlullah Ramazan’ın son on gününde i’tikâfa çekilirdi. (Buhârî, İ’tikâf 1, 6; Müslim, İ’tikâf 1-4.) Hz. Ayşe’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber vefat edinceye kadar Ramazan’ın son on gününde itikâfa girmiştir. Vefatından sonra eşleri itikâfa girmeye devam ettiler. (Buhârî, İ’tikâf 1; Müslim, İ’tikâf 5.)
18. KÜSLERİ BARIŞTIR
Peygamber Efendimiz’in beyânına göre; pazartesi ve perşembe günleri kulların yaptıkları işler Allah Teâlâ’ya arz edilir. Din kardeşi ile arasında düşmanlık bulunan kişi hâricinde, Allâh’a şirk koşmayan her kulun günahları affedilir. Meleklere; “Şu iki kişinin af edilmesini birbirleriyle barışıncaya kadar erteleyin!” diye tembih edilir. (Müslim, Birr, 35-36; Ebû Dâvud, Edeb, 47) İslâm kardeşliğini zedelemenin, Allâh’ın merhametinden mahrum bırakan ağır bir îman zaafı olduğu da, âyet-i kerîmelerde şöyle ifâde buyrulur: “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki esirgenesiniz.” (el-Hucurât, 10) “…Siz (gerçek) mü’minler iseniz Allah’tan korkun, (mü’min kardeşleriniz ile) aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlü’ne itaat edin.” (el-Enfâl, 1)
19. HER GÜNE BİR SADAKA VER
Bir adam Hazret-i Peygamber -Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem-‘e gelerek: “-Yâ Rasûlallâh! Hangi sadaka ecir bakımından daha büyüktür?” diye sordu. Allâh Rasûlü -Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem-: “-Ramazan-ı Şerîf’de verilen sadaka…” (Tirmizî) buyurdular.
20. İFTAR AÇMAKTA ACELE ET
İftar açarken acele etmek gerekir. Nitekim Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Kullarımın bana en sevgili olanı, oruç açmakta acele davranandır.” (Tirmizî, Savm 13)
21. SALAT Ü SELAMI ARTIR
Ahirette Peygamber Efendimiz’e yakın olmak için her daim salavat getirmelidir. Ramazan-ı Şerif’te salavatlarımızı çoğaltabiliriz. Nitekim ayet-i kerîmede buyrulur: “Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56) Abdullah bin Mesut Hazretlerinden rivâyet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur: “Kıyâmet günü insanların bana en yakın olanı, bana en çok salât ü selâm getirenidir.” (Tirmizî, Vitir, 21/484)
22. İŞLEDİĞİN HAYIRLA SEVİN
Hazret-i Peygamber -Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem- Efendimiz, sahip olduğu şeyleri sadaka olarak verme husûsunda hiçbir insana benzemezdi. O’nun sadaka verişi, fakîrlikten korkmazcasına bir verişti. Sadaka vermek, kendisi için en büyük bir hazdı. O’nun vermekten duyduğu sevinç, ihtiyacı olup da O’ndan alanın duyduğu sevinçten kat kat daha fazlaydı. Hayır işlemede insanların en cömerdiydi. Sağ eli bereket saçan bir rüzgâr gibiydi. Bir ihtiyaç sahibi, O’na derdinden söz açtığı zaman çok duygulanır, onu kendisine tercîh eder, bazen yemeğini, bazen de üzerindeki elbisesini verirdi.
23. SON ON GECEYİ İHYA ET
Ayşe (r.a.) şöyle dedi: “Ramazan ayının son on günü gelince, Resûlullah geceleri ibadetle ihyâ eder, ailesini uyandırır, kulluğa soyunup paçaları sıvardı.” (Buhârî, Leyletü’l-kadr 5)
24. ÇOCUKLARI ORUCA ALIŞTIR
Ramazan’da çocuklarımızı oruca alıştırmakla ilgili bir gündemimiz de olmalı. Bu konuda insanımızın zaman içerisinde bulduğu uygulamalardan faydalanabiliriz. Mesela çocuklarımıza tekne orucu tutturabiliriz. Anadolu’da eskiden Ramazan ayında oruç tutan yaşlılar ve çocukların, zorlandıkları durumlarda mutfaklardaki büyük ekmek teknesinin arkasına geçerek yemek yiyip, oruçlarına kaldıkları yerden devam ederler, buna da “Tekne Orucu” derlerdi. Yine mesela çocukların oruçlarını satın alarak onları teşvik etmek ve sevindirmek de oruca ısınmalarına vesile olacaktır.
25. TEVBENİ ARTIR
Ramazan ayı af ve mağfiret ayıdır. Ramazân-ı Şerîf’i lâyıkıyla ihyâ edenler, sayısız nîmetlere nâil olurlar. Ona duyarsız kalanlar ise, dehşetli bir mahrûmiyete dûçâr olurlar. Zîrâ hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: “Cebrâîl (a.s.) bana göründü ve; «Ramazan’a erişip de günahları affedilmeyen kimse rahmetten uzak olsun!» dedi. Ben de «Âmîn!» dedim…” (Hâkim, IV, 170/7256; Tirmizî, Deavât, 100/3545) Yine Hazret-i Peygamber: “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
26. BAYRAMIN, BAŞKASINA BAYRAM OLSUN
Gerçek bayram, geniş bir rahmet ve ğufrân iklîmi, sonsuz bir afva mazhar olan müslümanların derin bir îmân heyecanı içinde birbirleriyle kaynaştığı muhteşem hâtırâlarla dolu mübârek bir gün olmalıdır. Bayram, büyük-küçük, muzdarip-sıhhatli, zengin ve fakîrin müşterek bir sürûr günüdür. Onların hepsinin memnûn olması, bayramların gerçek mânâsının yaşanması ile mümkündür. Bu îtibarla bayram, yaradandan ötürü bütün mahlûkâta sevgi, şefkat, nezâket ve muâvenete vesîle olan bir gündür. Rabbimiz, dünyâ hayatını bizler için bir Ramazan-ı Şerîf eyleyip kıyâmet sabahını hakîkî bir bayram eylesin!
27. FİTRE VER
Ramazan Bayramı’na yetişen ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü bulundukları mâlî ibadete fitre denir. Ramazan ayı içinde fitreleri vermek gerekir. Abdullah İbn Ömer’den (r.a.) şöyle dediği nakledilmiştir: “Hz. Peygamber fıtır sadakasını (fitreyi) köle, erkek, kadın, küçük ve büyüklere farz kılmış ve insanlar (bayram) namazına çıkmadan önce verilmesini emretmiştir.” (Buhârî, Zekât, 76; Müslim, Zekât, 12 .)
28. İNFAKINI ARTIR
İbni Abbâs (r.a.) şöyle dedi: Rasûllullah insanların en cömerdi idi. Onun en cömert olduğu anlar da Ramazan’da Cebrâil’in (a.s.), kendisi ile buluştuğu zamanlardı. Cebrâil (a.s.), Ramazan’ın her gecesinde Hz. Peygamber ile buluşur, (karşılıklı) Kur’an okurlardı. Bundan dolayı Rasûlullah Cebrâil (a.s.) ile buluştuğunda, esmek için engel tanımayan bereketli rüzgârdan daha cömert davranırdı.” (Buhârî, Bedü’l-vahy 5, 6, Savm 7, Menâkıb 23, Bed’ul-halk 6, Fezâilü’l-Kur’ân 7, Edeb 39)
29. ORUCUNU ZEDELEME
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir gün; “–Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle (nefsânî arzularla) zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır.”buyurdu. Ashâb-ı kiram; “–(Oruçlu) onu ne ile zedeler?” diye sorunca Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; “–Yalan ve gıybetle… (yani diliyle…)” cevabını verdiler. (Nesâî, Sıyâm, 43) Yine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurur: “Oruç tutan kimse; yalan, dolan ve bu gibi şeylere başvurmamalıdır. (Zira) insanları (sadece) yemek ve içmekten alıkoyacak bir oruca Cenâb-ı Hakk’ın ihtiyacı yoktur.” (Buhârî, Kitâbu’s-Savm; Tirmizî, Bâbu’s-Savm; Ebû Dâvûd, Savm, 236; İbn-i Mâce, 122)
30. İHLASINI ARTIR
İbâdetlerin kemâlini artıran; kalp temizliği, niyet berraklığı ve samîmiyettir. Nefsânî menfaat düşüncelerinin karıştığı, Hak rızâsından gayrı gâyelerin ortak edildiği ibâdetlerden bir hayır umulamaz. Nitekim bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur: “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz (terâvih ve teheccüd) kılanlar vardır ki, namazlarından kendilerine kalan, yalnız uykusuzluktur.” (İbn-i Mâce, Sıyâm, 21)
Kaynak: Altınoluk Dergisi, Sayı: 399
16 notes · View notes
geleceginpostasi · 4 years
Text
Ramazan Ayının Önemi Nedir?
Ramazan Ayının Önemi Nedir?
Ramazan ayı , Müslümanların 1 ay boyunca yeme ve içmelerini kıstığı, nefislerine hakim oldukları ve  Teravih Namazını kıldıkları aydır. Ramazan ayının önemi Müslümanlar için büyüktür.
Ramazan Nerden Gelir
Ramazan kelimesi Arapça’da taş anlamına gelir yanmak demektir. Bu ayda oruçtutanlar açlık ve susuzluktan yandıkları ve günahların affedildiği dönem olduğundan bu aya Ramazan ayı verilmiştir.…
View On WordPress
0 notes
bulutbey79 · 2 years
Photo
Tumblr media
Yarın Fıtır Bayramıdır Bayram günü aile, çoluk çocuk ve yakın akrabaya güzel ve güler yüzle muamele eylemelidir. Sual: Bayramda neler yapılır ve ne şekilde hareket edilir? Cevap: Îyd, bayram demektir. Her yıl, ramazan ayında günahlar af edildiği, Müslümanların sevindikleri, sürurlarının avdet ettiği, tekrar geldiği için Îyd denildi.  Ni'met-i islâm kitabında deniyor ki: “Bayram günleri şunları yapmak sünnettir: Erken kalkmak, gusül abdesti almak, misvak ile dişleri temizlemek, güzel koku sürünmek, yeni ve temiz elbise giymek, sevindiğini belli etmek, Fıtra bayramı namazından önce tatlı, hurma yemek. Tek adette yemek. Sabah namazını mahalle mescidinde kılıp, bayram namazı için, büyük camiye gitmek. O gün yüzük takmak, camiye erken ve yürüyerek gitmek. Bayram tekbirlerini, Fıtır Bayramında sessiz, Kurban Bayramında cehren söylemek. Dönüşte, başka yoldan gelmek. Çünkü ibadet yapılan yerler ve ibadet için gidip gelinen yollar, kıyamet günü şehadet edeceklerdir. Müminleri güler yüzle ve 'Selâmün aleyküm' diyerek karşılamak. Fakirlere çok sadaka vermek, İslamiyeti doğru olarak yaymak için çalışanlara yardım yapmak. Sadaka-i fıtrı, bayram namazından önce vermek.” Bayram günü aile, çoluk çocuk ve yakın akrabaya güzel ve güler yüzle muamele eylemelidir. Dargın olanları barıştırmak, akrabayı ve din kardeşlerini ziyaret etmek, onlara hediye götürmek de sünnettir. Erkeklerin kabirleri ziyaret etmeleri de sünnettir. Şevval ayının birinci günü fıtır bayramının birinci günüdür. Bugünde, güneş doğduktan ve kerahet vakti çıkdıktan sonra, iki rekat bayram namazı kılmak, erkeklere vaciptir. Bayram namazlarının şartları, Cuma namazının şartları gibidir. Fakat, burada hutbe sünnettir ve namazdan sonra okunur. Bayram namazı iki rekattir, cemaatle kılınır, yalnız kılınmaz. Birinci rekatte, Sübhânekeden sonra, üç kerre Tekbîr-i zevâid söylenir. Yani eller üç defa kulaklara kaldırılıp, birinci ve ikincisinde, iki yana uzatılır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlanır. İmam efendi yüksek sesle, Fâtiha ve zamm-ı sure okuduktan sonra, doğru rüküya eğilinir. İkinci rekatte, önce Fâtiha ve zamm-ı sure okunup, sonra, iki el, yine üç kerre kulaklara kaldırılır. https://www.instagram.com/p/CdBBRa0KzGC/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note · View note
saglamsayfa · 4 years
Text
Hurmanın cilde ve saçlara faydaları nelerdir? Hurma maskesi evde nasıl yapılır?
Tumblr media Tumblr media
Kur'an-ı Kerim'de adı geçen en faydalı meyveler arasında adı geçen hurmanın vücut sağlığına olan faydalarını bilmeyen yoktur. Ramazan sofralarının vazgeçilmezi olan hurma genellikle oruç açmak için tüketilir. Aslında hurma sadece Ramazan’da değil, yılın her ayında sofralarımızda bulunması gereken besinler arasında yer alıyor. Çünkü hem cilde hem de saça birçok faydaları bulunuyor. Peki hurma cilde nasıl uygulanır? Genellikle Ramazan ayı boyuncu bolca tüketilen hurma Palmiyeler gibi tropikal, ılıman ve çöl ikliminin görüldüğü yerlerde yetişir. Hurma leziz tadı ve yüksek besin değeriyle aslında yüzyıllardır hem gıda hem de tıbbi amaçlı kullanılan bir meyve. Faydaları saymakla bitmeyen hurma mineral ve vitamin bakımından çok zengin, iyi bir enerji, doğal şeker ve lif kaynağı. İçerdiği kalsiyum, fosfat ve mineraller sayesinde kemiklerin zayıflamasını önlüyor ve kemik erimesine iyi geliyor.Çoğumuz Peygamber Efendimizin sünneti olduğu için Ramazan sofralarından hurmayı eksik etmeyiz. Uzmanların yaptığı bir açıklama göre hurma yalnıza vücuda değil cilt sağlığına da birbirinden farklı faydaları bulunuyor. Peki bu faydalar neler? Hurma cilt bakımında nasıl kullanılır? Hurma maskesi nasıl yapılır?
Tumblr media
- Hurma içerisinde bulunan yüksek C vitamini sayesinde cildin pürüzsüz ve nemli olmasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda cilde ihtiyacı olan nemi geri kazandırarak daha elastik bir yapıya kavuşmasını sağlıyor. - Dokular serbest kaldıklarında cilt hücrelerinin zamanından daha önce yaşlanmasına sebep olurlar. Erken yaşta ortaya çıkan kırışıklık ve ince çizgilerin sebebi genellikle bu sorundur. Düzenli olarak tüketilen hurma, (özellikle siyah ve kırmızı renkli olanlar) bu sorunla başa çıkmanıza yardımcı olacak. - Ramazan bolca tüketilen hurma yalnıza o ayda değil, sık sık ve düzenli olarak tüketilmelidir. Çünkü içerisinde bulunan B vitamini sayesinde cilt problemi ortadan kaldırıyor. Hatta yapılan bir araştırmaya göre B vitamini, ciltteki birçok problemin tedavisi için en etkili çözümlerden birisi olarak gösteriliyor. Özellikle ciltteki iz ve tahribatın giderilmesinde, yani cildin yenilenmesinde daha etkili olduğu düşünülüyor. Eğer, sivilce izi ya da çatlaklar gibi cilt problemleri yaşıyorsanız, bunlarla sadece iki malzemeye sahip bir maskeyle savaşabilirsiniz. Hurmayı ezin ya da hazır satılan hurma ezmelerinden kullanın. Ve içerisine bal katın. Bu karışımı izlerinizin üzerine haftada bir uygulayın. - Cilt hücrelerinin yenilenmesine destek olan hurma, bu sayede cildi genç ve dinamik kalmasını sağlıyor. 
Tumblr media
HURMANIN SAÇLARA FAYDALARI NELER? Her gün düzenli olarak tüketeceğiniz yalnızca 3 hurma saçlarınızın daha güçlü ve sağlıklı bir şekilde uzamasına yardımcı olur. İçerisindeki mineraller sayesinde saç foliküllerinin ve tellerinin güçlü ve sağlıklı kalmasını sağlar.
Tumblr media
İçerisinde bulunan demir ve B vitamini sayesinde saç dökülmesini engeller. Düzenli olarak tüketilen hurma saç köklerinizin güçlenmesini ve kalınlaşmasını sağlar. Saçlarınıza ve derisine düzenli bir şekilde hurma yağı ile masaj yaparsanız, saç derisinin ihtiyacı olan mineralleri kısa sürede sağlayabilirsiniz. Sürekli olarak ideal nem oranını korumasına yardımcı olur. Bu da saç tellerinizin daha uzun süre sağlıklı kalmalarını ve daha kalın bir yapıya kavuşmalarını sağlar. Read the full article
0 notes
salihbyk · 5 years
Photo
Tumblr media
Sitemize "RAMAZAN’DA NELER YAPILIR?" konusu eklenmiştir. Ramazan ayında neler yapılır? Ramazan'da yapılacak ibadetler nelerdir? Ramazan'da 30 güne, 30 altın tavsiye... Ramazan'da yapılması tavsiye edilen ameller: 1. Detaylar için ziyaret ediniz. https://www.bestkadin.com/ramazanda-neler-yapilir/ https://www.europatrans.com.tr/
0 notes
hariomyogamerkezi · 7 years
Text
Kadınlık Döngüleri ve Yoga / Kıvılcım Doruk
Türkiye’de Menstrüasyon Algısı
Bu bölümde Buckley ve Gottlieb’in “Menstrüasyonun Antropolojisi” adlı kitaplarını yazabilmek için Anadolu’nun 800 haneli bir köyünde yaptıkları bir alan çalışmasından ve Türkiyeli bir kadın olarak bu ülkedeki yaşanmışlıklarımdan yola çıkarak menstrüasyonun Türkiye’de nasıl algılandığını ortaya koymaya çalışacağım.
Tumblr media
Kültür dinden ayrı düşünülemez. Dindar olmayan insanların bile yaşadıkları toplumun diniyle yoğurulmuş olduklarını ve baskın dinden ya da dinlerden etkilendiklerini düşünüyorum. Dolayısıyla öncelikle toplumumuzda çoğunluğun dini olan İslam’ın menstrüasyonu nasıl gördüğü hususu, konumuzu aydınlatmak için değinilmesi gereken en önemli faktör. İslam’da  Havva’nın Allah’a olan meydan okuması sonucu (yasak elmayı Adem’e sunması) , bir ceza olarak regli olur( Buckley, Gottlieb; 1988). Elmayı Adem’e sunması, kadının şeytana uyduğunu gösterir. Yani kadın İslam’da moral olarak güçsüz ve erkeklerin kontrolü altında olması gereken bir canlıdır. İslam’ın kadını bu şekilde algılaması, regli algısını da benzer şekilde etkilemektedir. Böylece regli olmak baştan bir ceza olarak, kötü bir olgu olarak algılanmaktadır diyebiliriz. Bunun bir sonucu olarak, kadınlar menstrüasyon sırasında camiye giremezler, oruç tutamazlar. Ramazan ayında oruç tutamayan kadınlar, Regli oldukları belli olmasın diye gizlice yemek yerler. Menstrüasyondan bahsetmek ayıptır çünkü.
İslam’da günahlar ergenliğe girdikten sonra birikmeye başlar. Ergenlik öncesi insanlar sahabi yani günahsız görülür. Ergenlik ise bildiğimiz gibi kadının menstrüasyon olması ve erkeğin sperm üretmesiyle başlar. Dolayısıyla erkeğin spermi de kadının menstrüal kanı da kirli olarak algılanmakta ve bunlarla temas elden geldiğince önlenmektedir. Cinsel ilişki sonrası aptes alma burdan kaynaklanıyor olabilir. Bu vücutsal sıvıların bizi kirlettiği algısı vardır. Hatta erkek sünneti bile semen üretiminden önce yapılır ki semen peniste birikmesin.
Ancak arada büyük bir fark vardır. Semen daha kontrol edilebilir bir sıvıyken, menstrüel kan kontrol dışı bir şekilde akar. Müslüman toplumlarda, kadınların “yaradılışları” gereği kontrol altında olmayan bir doğası vardır ve dolayısıyla bu yüzden sosyal olarak kontrol edilmeleri ve kapanmaları gerekir. Yani menstrüasyon algısı, kadınların kapanmalarının nedeni olabilecek kadar önemlidir.Erkeklerin semeni ve penisi gurur meselesiyken, kadınların genital bölgesinden bahsetmek ayıptır bu toplumda. Kadın o kadar ikincilleşmiştir ki, “hamile kalmak”  deyimi kullanılır. Yani kadın bir tarladır ve onu süren erkektir. Erkek hamile bırakır. Yani üreyen olarak erkek görülür. Bu yüzden toplum penis merkezlidir. Erkek hayat verendir.
Önümüzde kadınlar açısından oldukça karanlık bir tablo varken, kadının menstrüasyonundan utanması, bu konuda suçluluk duyması normaldir. Bu durum kuşaktan kuşağa, anneden kızına geçerek toplumsal bilinç altımızda depolanmıştır. Bu algı artık kadınların da bilinç altında olduğundan, toplumumuzda kadınların büyük bir kısmı dişil enerjisiyle bağlantısını koparmıştır. Kadın vücudu kontrol dışı olarak algılandığı için tehlikelidir. Bunu kadınlar kendileri bile böyle görür.
Batı dünyasında ise menstrüasyon açıkça konuşulabilir hale gelmiş gibi görünse de, hala bir tabu olarak algılanır ve ayıplanır. Batı dünyasıyla en kolay bağımız diziler, filmler ve reklamlar olduğu için, medyadan örnek vermek gerekirs; menstrüasyonla ilgili ürünler bile gizlilik içinde pazarlanır; reklamlarına baktığımızda, konunun kanamayla ilgili olduğunu anlayamayız. (Stein, Kim; 2009)
Bu çalışmayı yapmamın en önemli amaçlarından birisi, kadınların kaybettikleri dişil enerji bağlantılarını tekrar kurmalarına katkıda bulunmak, ellerindeki yaratıcı gücün farkına varmalarını sağlamaktır. Çalışmamın devamında dişil enerjiyle bağlantı kurmamızın neden bu kadar önemli olduğunu ve bunu nasıl yapacağımızı öğreneceğiz. Öncelikle menstrüasyon döngümüzü tanıyalım.
3. Menstrüel Döngünün Dört Evresi ve Ay Döngüsü
Menstrüal döngü kadınların elindeki en büyük güçtür ve kadınlar menstrüal döngüleri ve dolayısıyla dişil enerjileriyle bağlantıda olmalıdırlar. Bu bağlantı sağlanmadığında büyük bir yaratıcı enerji veren döngümüz, yıkıcı bir hale gelir. Bu yüzden öncelikle döngümüzü iyi tanımalı ve hangi evresinde neler olduğunu, nasıl davranmamız gerektiğini bilmeliyiz.
Menstrüal döngümüzün dört evresi, ayın dört evresiyle benzeşir. Aslında, doğasına uygun yaşayan bir kadın, ay döngüsüyle eş zamanlı olarak yaşar döngüsünü. Ayın iki karanlık ve iki aydınlık dönemi vardır. Biz kadınların da öyle. Miranda Gray, Red Moon (Kırmızı Ay) adlı kitabında bu dört evreyi ortaya koyarken onlara çeşitli isimler vermiş. Ben de bu isimleri kullanmaya çalışacağım. Bunlar: Bakire, Anne, Büyücü Kadın ve Cadı olarak çevirmeyi uygun buluyorum. Her kadının ayın ve menstrüasyonunun bu dört evresiyle ilgili farkındalık kazanması, gerçek dişil doğasıyla bağlantıya geçmesi için şarttır der Miranda Gray. Biz de onun öğretilerinden yola çıkacağız.
Öncelikle, menstrüal döngünün ayla olan ilişkisini kanıtlarcasına çeşitli dillerdeki ilişkilerine bakalım. Menstrüal döngü yaklaşık bir ay sürer. Ve ne tesadüftür ki “ay” kelimesini Dünya’nın uydusu olan Ay için de kullanırız. Menstrüasyon evresini ise “Aybaşı” olarak adlandırırız. Benzer şekilde Latincede de bu iki kelime eş sesli olarak kullanılır. Yani uydu olan Ay ve yılın aylarından “Menstruacion” kelimesi türer- ki Latincede yılın ayları olan aya “Mes” denir.”Menstruacion” kelimesinin, “mes” ve “Luna”,  yani Ay’dan geldiği söylenir. Şimdi feminen döngünün dört eresine Ay ile ilişkili olarak bakalım:
Cadı Evresi:
Cadı evresi, Latincede Menstrüasyon evresine karşılık gelir ve karanlık bir evredir. Ayın Yeni Ay evresiyle özdeşleşir. Bir içe dönme evresidir. Biliç üstü ve biliç altı arasındaki bariyer daha siliktir. Vücut farkındalığımızın en ileride olduğu evredir. Gerçek dünya önemini yitirir. Günlük aktiviteler bize rahatsızlık vermeye başlar çünkü iç ve dış dünya arasındaki ayrım belirginliğini yitirmiştir. Hatta zihinsel aktivite durma noktasına gelebilir. Zihnin en meditatif olduğu, zihin hareketlerinin en çok yavaşladığı evredir. Duygular kolaylıkla dışarı çıkabilirler. Kontrolümüz minimumda olur ve dış dünya neredeyse dayanılmaz bir hal alabilir. Seksüel enerji yüksek olur ve aşk, romantizm gibi duygular ortaya daha şiddetli çıkar. BU dönemde cinsellik çok daha spiritüel özelliklidir ve yoğun hissedilen bir aşk sonucu ruhani olarak karakterize edilebilir.
Cadı enerjisiyle ilişkide olmak:
İçimizdeki duyguları dışarıya yansıtmanın en kolay yolu giydiğimiz giysilerdir. Dışardaki dünyaya kendimizi en kolay böyle ifade ederiz. Bu evrede rahat ve geniş kıyafetler giymeyi tercih etsek de, şişen karnımızı onurlandırmak için onu ortaya çıkaracak kıyafetleri de tercih edebililiriz. Akan kanı sembolize eden kırmızı rengi ya da içinde bulunduğumuz karanlık etabı sembolize eden siyah rengi tercih edebiliriz.
Cadı etabı sessizliğe olan ihtiyacı artırır. Ne yaparsak yapalım daha yavaş ve sakin yapmak bizi rahatlatacaktır. Ayrıca tek bir saat bile olsa, bir kenara çekilip kendimizi dinlemeye zaman ayırmalıyız. Günümüzde regli dönemini diğer günlerdeki gibi yaşamaya ve geçiştirmeye çalışıyoruz. Bu yüzden hem dişil enerjimizle olan bağımızı zayıflatıyor hem de bu süreci çok daha zorlu geçiriyoruz. Oysa ki hareketlerimiz gözle görülür şekilde kısıtlıdır bu dönemde. Böylelikle aynı zamanda, organize olmamız kolaylaşacaktır.
Bu evrede, ılık banyolar almalıyız fakat yıkanmamızın nedeni kirli olmamız olmamalıdır. Vücudumuzla ilgilenmek de cadının enerjisiyle ilgili farkındalık sağlamamıza yardım edecektir. Çeşitli yağlar ve doğal parfümlerle, tütsü ve mumlarla vücudumuzu ve duyularımızı onurlandırabiliriz. Bu evrede hayat daha sade olmalıdır.
Cadının enerjisi ve duygulanımları çok güçlü olduğundan, kendimizi dışardaki negatif etkilerden korumamız gerekir. Gerekirse radyo, TV, gazete gibi haber kaynaklarından uzak durmalı ve kendimizi adeta içinde rahat pembe yastıklar bulunan bir gezegende, kendi kendimize bırakmalıyız.
Cadı enerjisi bizi daha öngörülü ve hayalperest yapar. Bu evrede gördüğümüz rüyaları yazmalı ve sonra üzerinde düşünmeliyiz. Görülen rüyalar bize bizi anlatır. Rüyalarımızın bilgeliğini ortaya çıkarmamız gereken dönemdir bu.
Cadı etabı ölümü simgeler. Ölüm derken kastettiğimiz, geçen döngünün yani geçen ayın ölümüdür. Artık eskide kalmış ve kurtulmamız gereken duygulardan, bağımlılıklardan, ay tekrar büyümeye başlamadan kurtulmamız gerekir. Bu evrede, kaybetmiş ya da boş hissetmemiz doğaldır. Kurtulmamız gereken duygulardan ve bağlardan bu dönemde kurtulmalıyızdır ve bu duygular ve bağlar bu dönemde daha rahatsız edici ve görünür hale gelerek bizi daha çok rahatsız ederler.
Görsel sanatsal faaliyetlerde bulunduğumuzda dış dünyada daha fazla arketipal imajla karşılaşırız veya bunların farkına varırız. Bu dönemde yeni fikirlerin tohumları atılır.
Miranda Gray, Kırmızı Ay adlı kitabında , Yeni Ay ile birlikte regli olunan döngüleri Beyaz Ay döngüsü olarak adlandırır. Bu döngüdeki kadın, bilicinin derinliklerine iner ve görünen dünyanın ötesindeki dünyayı keşfederler ve bu döngüde daha doğurgan olurlar. Tam tersi Dolunay ile birlikte regli olunan dönemler de Kırmızı Ay olarak adlandırılırlar. Bu döngüde kadınlar, dış dünyaya, diğer dünyanın sırlarını yansıtır ve yaratıcı olurlar. Bu döngüde kadınlar yaratıcı enerjilerini doğurganlıkla değil, bir şeyler yaratarak ortaya koymalıdırlar.
Kadınlar dönem dönem döngünün bazı etaplarını hayatlarında baskınlaştırabilirler. Cadı enerjisinin baskınlaşması sonucu daha içe dönük,izole ve yalnız olunabilirken, bu enerjinin üzerinde fazla durulmaması kadının içindeki güç ve bilgeliği doğru ifade edememesine sebep olur. Cadı enerjisi görmemezlikten gelinirse, değişimle büyüme kapasitemizi doğru kullanamayız. Şimdi Gray’in aynı kitabından bu evre için bir egzersizle devam ediyorum:
Menstrüasyon Meditasyonu:
Karanlık ve sakin bir yerde oturun. Gözlerinizin karanlığa alışmasına izin verin. Herşeyin karanlık yüzünün etrafınızı sarmasına izin verin ve içinizdeki karanlığı hissedin. Karanlıktan korkmayın, onu kabul edin. İçinizdeki evrenin karanlığındaki yıldızları ve galaksileri düşünün. Ayın karanlık yüzünü düşünün, ve ardında bize yüzünü göstermeyen aydınlık bir yüz olduğunu hayal edin. İçinizdeki karanlığa kötü anlamlar yüklemek yerine, değişmeniz ve yenilenmeniz için bir fırsat olduğunu hissedin. Karanlığı tekrar hayal edin. Karanlık geldiğimiz ve gideceğimiz yerdir. Karanlık hiçliktir.
Bakire Evresi
Bu evre iç enerjilerinizi ifade ettiğiniz, bilinçaltının gün ışığına çıktığı evredir diye ifade ediyor Gray.Menstrüasyonun son günlerinde veya hemen sonrasında ortaya çıkan evredir. Cadı evresinin karanlığında ortaya çıkan fikirler günlük hayatta karşılığını bulur.  Enerjilerimiz cadı evresinde geçirilen üzüntülü, karanlık yerini aydınlığa bırakmıştır. Yıkıcı enerjiler yerini yapıcı bir tazeliğe bırakır. Dinamik ve hevesli oluruz ve daha az dinlenmeye ihtiyaç duyarız. Fiziksel ve mental anlamda daha enerjik bir evredir. Güçlü ve analitik oluruz. Öncelikleri belirleriz ve yeni projelerimizi uygulamaya başlarız. Daha bağımsız bir şekilde yardıma ihtiyaç duymayız. Aynı zamanda sosyalliğimiz ve iletişimimiz güçlenir ve dışarı çıkıp başkalatıyla iletişime geçme ihtiyacı duyarız.
Bakire enerjisiyle ilişkide olmak:
Bu etapta enerjik olduğumuzdan ve eğlenmeyi sevdiğimizden, eğlenceli, renkli kıyafetlerle kendimizi ifade ederiz. Daha dar ve hatları belirginleştirecek kıyafetlerle, bu dönemi kutlarız. Amacımız daha seksüel olmak değil sadece eğlenmektir.
Fiziksel ve mental olarak aktif olduğumuzdan, fiziksel aktivitelerde bulunmaya başlayabiliriz. Bir dans kursuna yazılabilir, daha enerjik bir yoga dersine katılırız. Egzersiz yapmamız gerekir. Rejime başlayabilir ya da sağlıklı beslenme kararımızı uygulamaya geçiriririz. Sadece fiziksel olarak değil zihinsel olarak da enerjik olduğumuzdan, insanlarla konuşmalı, partilere gitmeli, zihinsel aktivitelerde bulunmalıyız. Bu etapta sinemaya, tiyatroya gidilebilir, mahallemizde aktiviteler organize edebiliriz. Menstrüal dönem öncesi birireediğimiz işlere eğilebilir ve onları bitirmeye çalışabiliriz. Bu evre bitmemiş işleri bitirmek için bir fırsattır.
Bu etapta elde ettiğimiz sonuçları yazmamız, karanlık evrelerde bunları referans olarak almak açısından faydalıdır. Finansal durumunu, evini, çevreni, işlerini, ilişkilerini analiz et ve bu etapta düzelmesi gereken noktaları düzelt. Bu etap feminenin  maskülen yanı olarak özetlenebilir.
Bu evreyi baskın enerji olarak yaşayan kadınlar, kariyerine fazla düşkün, fazla hırslı olur. Kendi kendilerine yeterler ama ilişkiye girmekte zorlanırlar. Karanlık evrelerin bilgeliğine vakıf olamazlar ve döngüsel, içgüdüsel enerjinin dışına çıkarlar. Anne olmaya karşı korku duyabilirler ve bunun sonucu olarak etraflarındakilere bakmayı ve onlara yardım etmeyi ihmal edebilirler.
Bakire evresi meditasyonu:
Bir mum veya ateşin karşısına oturun. Alevlerin ışığını ve ısısını hissedin. Işığın farkına varın. Gözleri kapatıp, ateş figürünü görselleyin. Işığını vücudunuzun içinde hissedin. Hazır olduğunuzda gözlerinizi açın ve hayatınızın ışığının mumda yansımasını gözlemleyin.
Anne evresi
En aydınlık evredir. Başkalarına yardım etme kapasitemiz in en üst noktasına geliriz. Güç ve enerji evresidir. Yumurtlama yani Ovulasyon evresine denk gelir. Özgüvenimiz artar, Etrafımızdakilere yardım etme isteği duyarız. Konsantrasyonumuz kendimizde değil, çevremizdedir.
Seksüel enerjimiz gözle görülür şekilde artar. Varsa partnerimiz için derin bir aşk ve sevgi duyarız. Cinsel ilişkiler büyük bir tatmin yaratır. Partnerimizden yaşça büyük, adeta annesiymiş gibi hissedebiliriz. Anne şefkati duyabiliriz. Gerçekleştirmek istediğimiz amaçlar, ruhani bilinçle dengelenir. Cinsel enerji yaratıcı enerji olduğundan, yaratıcı enerjimiz de çok yüksektir. Bu dönemde üretici ve yaratıcı oluruz. Rüyalarımız daha canlı ve nettir.
Anne enerjisiyle ilişkide olmak:
BU etaptaki enerji stilinizi etkiler. Daha doğal malzemelerden üretilmiş, doğadan renkler giymek istersiniz. Kırmızı ve yeşil veya toprak renkleri giyilir. Daha seksi kıyafetler tercih edilebilir. Daha çok takı kullanılır, daha çok süslenilir. Erkeklerin de bu dönemde daha fazla ilgi gösterdiğini farkedeceksiniz.
Evde veya mümkünse doğada tamamen çıplak kalmak ve böyle dolaşmak anne enerjisiyle bizi bağlantıya geçirir. Yaratıcı enerjimizi çıplaklıkta daha fazla hissederiz.
Bu evrede insanlara yardım etmemiz daha kolaydır.Diğer insanlara tavsiyeler verir, sorunlarını dinleriz. Onların da sorunlarını çözmek için bize bu evrede daha fazla yaklaştıklarını hissederiz. Bizden yardım isteme konusunda daha rahat hissederler.
Bu evrede aileyle iletişime geçmek gerekir. Varsa çocuklarımızla özel aktiviteler yapabiliriz. Çocuklar döngümüzün farklı evrelerindeki enerji değişimlerinin en fazla farkına varanlardır. Aynı zamanda hayvanlar ve bitkilerle de özel bir ilişki içine gireriz.  Doğayla bağlantıya geçmemiz gereken bir evredir. Doğada zaman geçirmeliyiz.
Evimizin dekorasyonunu değiştirebilir, yemekler yapabilir veya kendi ilgi alanımıza göre bir sanat alanında çalışmalar yapabiliriz. En yaratıcı evreyi yaşadığımız için, bu yaratıcılığı doğru kullanmalı ve üretken olmalıyız. Yeterince üretken geçirilmeyen anne fazı, yaratıcı enerjinin bastırılması sonucu yıkıcı hale gelebilir. İster yemek yaparak, ister resim veya müzik yaparak üretelim, amaç yaratım sürecimizin farkında olmak, yaratıcı olduğumuzu hissetmek olmalıdır.
Eğer yumurtlama evresini dolunayda yaşarsak, beyaz döngüdeyiz demektir. Bu döngüde, yaratımın bir parçası olduğumuzu, yaratıcı gücümüzü hissederiz ve onun bir parçası oluruz. Tam tersi ayın karanlık zamanında yumurtlama yaşıyorsak, kırmızı döngüdeyiz demektir. Kırmızı döngü Gray’in deyimiyle, daha sonra gün ışığına çıkmak üzere,  içimize iç farkındalığın tohumlarını atar.
Anne evresi meditasyonu:
Ağaçların arasında, doğada bir yerde oturun. Doğanın renklerini ve manzarayı elbise olarak giymiş bir toprak ana hayal edin. Bu annenin tüm yaratıcılığını içinizde hissedin. Onun size verdiği güçle herkese yardım edebilecek kapasitede olduğunuzu, o yaratıcılığı içinize sindirin. Sevgi ve aşkı içinizde hissedin. Bu sevgiyle, yaşayan herşeye destek olacak kapasiteyi hissedin.
Büyücü Kadın Evresi
Veee işte geldik ünlü PMS evresine! Bu evre kaıdnları en fazla etkileyendir. Bakire evresindeki gibi değişken bir fazdır fakat enerjiler dışarıya değil içeriye doğru akar. Karanlık evrelerden ikincisidir. Yavaş yavaş fiziksel enerji düşerken, zihisel enerji yükselir. Aktivite istediğiniz halde, fiziksel durumunuz bna el vermez ve bu da kadınların tükenmiş hissetmelerine yol açar. Kendinizle ilgili yıkıcı analizler yapma eğilimine girersiniz.
Uyku ihtiyacı vardır fakat zihin susmaz. Cinsel enerji çok yükselir. Agresif bir cinsel enerji hissederiz. İç doğamızla ilgili farkındalığımız artar ve ezoterik, ruhani konulara yüönelimimiz artar. İç görümüz de haliyle doruk noktadadır. Bu evrenin enerjileri  vahşi yaratıcılık ya da yıkıcılık patlamaları şeklinde ortaya çıkar. Enerjileri kontrol edebilirsek, yıkıcı bile olsalar yapıcı bir işlev kazandırabiliriz. Psişik güçlerimiz artar ve bunu en çok rüyalarımızda hissederiz.
Büyücü kadın enerjisiyle ilişkide olmak:
Bu evrede duyarlı, erotik ve hatta cadı gibi hissederiz. Adeta parmaklarımızdan sihir çıkmaktadır. Karanlık yanımızı ifade etmek için koyu renkli ve yumuşak kumaştan kıyafetleri tercih etmeliyiz. Sexy siyah iç çamaşırlarıyla enerjimizi ifade edebiliriz.
İç dünyamızı tanımamız için büyük bir fırsattır. Ön görümüz artar. Evet kahve falı ve tarot bakma gibi aktiviteler bu dönemde yapılmalıdır. Yaratıcılığımız gerçek üstü bir doğayla ortaya çıkar. Görünen ve görünmeyen dünya arasında gidip geliriz. Hiperaktif ve yerinde duramama hissiyatının önüne meditasyon yaparak geçebiliriz.
Bu evrede yaratıcı enerjimizi kullanmalı ve ortaya çıkacak ürünü düşünmeden sadece yaratmak için yaratmalıyız. Hissiyatımız yaratıp sonra yoketme eğilimlidir. Yaratıcı enerjisini ortaya çıkaramayan kadınlar daha histerik, kıskanç ve sarkastik olurlar. Vahşi ve agresif bir cinsellik de bu yaratıcılığımızı ortaya çıkarma yollarından birisidir. Fakat partnerimizle ilgili daha çok beklentide olduğumuz bir dönemdir.
Bu evrede eski, işimize yaramayan duyguların gereksizliği iyice bilince çıkar. Gereksiz ve artık eskide kalması gereken duyguları analiz eder ve bu dönemde yeni döngüye hazır hale geliriz. Bu değişim enerjisini görüntümüzü değiştirerek ifade ederiz. Saçımızı kestirir ya da rengini değiştiririz mesela. Bazı kadınlar bu dönemde temizlenme, ev temizleme ihtiyacı duyarlar. Bu da eski enerjilerden kurtulma isteğinin bir ifadesidir. Hayatımıza daha objektif bir şekilde bakarız. Değişmesi gereken şeyler hakkında farkındalık kazanırız. Yeninin doğması için, eskinin ölmesi gerekmektedir. İç dünyamızla ilgili farkındalık kazanırız.
Yaratmalı, yıkıcı enerjimizin yaratıcı yönünü keşfetmeli, kendi kendimize kalmalı, içe dönmeye izin vermeli, meditasyon yapmalı, hayatımızı objektif olarak analiz etmeli ve eski enerjilerden kurtulmaya hazırlanmalıyız.
Büyücü kadın meditasyonu:
Bir sandalyeye oturun. İç karanlığınızla ilgili farkındalık kazanın. Karanlığın içinde beyaz ışık çıkaran bir kapı olduğunu hayal edin. Dışarıya çıkan ışık ve etrafında esen karanlık fırtınasını farkedin. Burada karanlığın ışığa, ışığın karanlığa dönüştüğünü düşünün. Karanlık ve ışık sürekli ilişki halindedir. Uterusunuzdaki yüksek enerjiyi parmaklarınızın ucuna taşıyın. Enerjinin parmak uçlarınızda attığını hissedin. İçinizdeki bu enerjinin yaratmaya ve yoketmeye olan gücünü hissedin. Bunu kontrol eden sizsiniz. Dışarıya çıkması sizin sorumluluğunuzda. Hayata dönmeden önce, içinizdeki karanlığı kabul edin.
Yukarda döngümüzün dört evresini Gray’in Red Moon adlı kitabından faydalanarak anlatmaya çalıştım. Bu dört evrenin doğasına uygun davrandığımızda, dişil enerjiyle olan bağımızı kurar, dengeli ve yaratıcı, ilham dolu ve tatminkar oluruz. PMS evresini atlatmamız kolaylaşır ve bu evrenin yaratıcılığını sonuna kadar kullanmayı amaç edinirsek, yaratıcılığımız görünür bir şekilde artar. İçimizdeki yaratıcı dişil enerjiyi ortaya çıkarırız. Bu evreleri doğalında yaşamak için önce evrelerimizi tanımamız gerekir. Bunu kolaylaştırmak için, Miranda Gray “Ay Diyagramı” adına bir uygulama kullanmamızı öneriyor. Şimdi ay diyagramının nasıl hazırlandığından bahsedelim.
Ay Diyagramı:
Geçtiğimiz bölümlerde menstrüel döngünün dört evresinden bahsettik. Bu döngülerin özelliklerini ve neler yapmamız gerektiğini inceledik. Tüm bu saydıklarımızı yapabilmemiz için öncelikle döngümüzün hangi evresinde olduğumuzu anlamamız gerekli. Bunun çözümü ise Gray’in Ay Diagramı dediği pratiği uygulamakta yatıyor.
Öncelikle üşenmeden her gün için bir bölüm ayırmamız gereken diyagramda, ayırdığımız günleri aynı zamanda numaralandıracağız. Reglimizin bittip yeni döngümüzün başladığı günü 1 olarak numaralandırıyoruz. Reglimizin bittiği gün ise son gün oluyor.( Reglisinin başladığı günü 1 olarak numaralandıranlar da var.) Böylece menstrüel döngümüzün kaçıncı gününde olduğumuzu biliyor olacağız. Her güne ruh halimizi anlatan bir ya da birkaç kelime yazıyor ve ruh halimizi yansıtan bir renge boyuyoruz. Bir de ayın hangi evresi olduğunu belirtiyoruz. Üç dört ay sonra ayın aynı dönemlerinde benzer ruh halleri içerisinde olduğumuzu fark edeceğiz. Ayın hangi evresinde biz hangi evremizdeyiz bunu keşfedeceğiz. Gray’in deyimizyle, bir süre sonra bu diyagram sadece bir seri gözlemleme olmaktan çıkıp, yaşayan bir sanat eserine, menstrüel döngümüzün ifadesi haline geliyor. İfade edilen bir menstrüel döngü pek tabi ki doğamızla bağlantımızı güçlendiriyor ve bize farkındalık kazandırıyor. Unutmayalım ki jinekolojik hastalıkların, kısırlığın ve benzeri rahatsızlıkların temelinde yatan sorun, menstrüel döngümüzün ve dişil enerjimizin farkındalığında olmayışımızdır.
Bir süre bu diyagramı çizdikten sonra üşenmeye mi başladınız? Birileri bizi düşünerek Android ve Iphone’larda olan uygulamalar yapmış. Bunlardan bir tanesini burda belirtmek gerekirse, ben kendi kullandığım ve gayet memnun kaldığım bir uygulama olan “Period Calender”ı öneriyorum ki bu uygulama gebe kalmak niyetiyle yumurtlama günlerini takip eden kadınlar için de pratik bir çözüm olacaktır.
Moon Cup ve menstrüasyon döngümüz
Farkındalığımızı geliştirecek bir diğer pratikten ise bahsetmeden geçemeyeceğim. Bu icadın adı “Moon Cup” olup, tüm kadınların keşfetmesi gereken önemli bir buluş. Kauçuktan yapılmış olan Moon Cup, sıfır atık üreten, tüketim toplumuna karşı üretilmiş ve menstrüasyon kanımızla olan bağımızı ve dolayısıyla farkındalığımızı sağlayan bir “ekolojik tampon” olarak basite indirgenerek anlatılabilir.  
Menstrüasyon evremiz sadece biz kadınların doğasının bir parçası olmakla kalmayıp, herşeyde olduğu gibi büyük iş kollarından birinin de konusu olagelmiştir. Kaçınılmaz olarak regli olan kadınların işlerini kolaylaştırıyormuş gibi görünen ama aslında hem atıkları dolayısıyla doğaya zarar veren, hem de içerdiği beyazlatıcı ve toksik bir madde olan Dioxin ile sağlığımıza ciddi anlamda tehlikeli olan ped ve tampon endüstrisinden bahsediyorum. ( Stein, Kim; 2009) Bu endüstrinin devamı için biz kadınların periyodik olarak her ay bu ürünleri marketlerden satın almamız gerekiyor. Bu gereklilik bizim bu sektöre ciddi paralar harcamamıza ve onlara bağımlı olmamıza da neden oluyor. Aynı zamanda bu ürünler, regli kanıyla olan ilişkimizi de minimuma indirdiği için, regli kanımızı gözlemleme fırsatımızı kaybediyor, menstrüasyon farkındalığı sağlamamızı da engelliyor. Yani kendi doğamıza ait bir salgıdan tiksinmemize neden oluyor ve onunla ilişki kurmamızı engelliyor. Tüm bunların karşısında Moon Cup duruyor. Türkiyede’de benzerleri yapılmaya başlandı ve internette ve çeşitli dükkanlarda bulunabiliyor. İlk çıkış adı Moon Cup olarak patentlendiği için bu ismi kullanıyorum fakat aslında Menstrüasyon Kabı olarak da geçiyor.
Menstüel döngümüzü ifade etmenin yararlarından bahsettik. Moon Cup kullanmayı da bir ritüel ve menstrüasyon döngümüzü ifade etmenin yollarından birisi olarak kullanabiliriz. Menstüasyon kanı, toprağa çok faydalıdır ve içerdikleri hormonlar sayesinde bitkilerin çabuk büyümesini sağlayan bir gübre görevi görürler. Bu nedenle banyomuza bir bitki koyarak, her menstrüasyon dönemimizde bu bitkimizi menstrüasyon kanımızla besleyebilir, bitkimizi de menstürasyon  döngümüzün bir simgesi olarak büyütebiliriz. Böylelikle menstürasyon kanımıza iğrenilecek bir olgu olarak bakmaktan kurtulur, dişil doğamızla olan bağlarımızı güçlendiririz. Bilmemiz gerekir ki, Aborijin kadınları aynı anda ve hep birlikte toprağa regli olurlardı.
4. Pre- Menstrüel Sendrom ve Yoga
Bildiğimiz gibi öncelikle kadınları ve dolaylı olarak toplumun geri kalanını en çok etkileyen menstrüel evre, daha önce Büyücü Kadın Evresi olarak adlandırdığımız, Pre-Menstürel evre yani regli öncesi evredir. Bunu kısaca PMS olarak adlandırırız. Bu evreyi belli belirsiz geçiren kadınlar olsa da, çoğu kadın için zor bir evredir. Bilimsel olarak da fizyolojik ve psikolojik etkileri kabul edilmektedir. O’Brien  “Helping Women with PMS” adlı makalesinde PMS’i ikiye ayırır: Birincil ve ikincil PMS. Birincil PMS psikolojik, davranışsal veya fiziksel etkiler Menstürasyon ile Ovulasyon yani yumurtlama arasında geçer. İkincil PMS ise Menstrüasyondan sonra devam edebilir.
Modern tıp yumurtlamayı engelleyici yani menstrüasyon döngüsünü elimine edici çözümler getirir. Bu çözümlerden en yaygın olanı doğum kontrol hapı kullanmaktır. Bu çözüm, dişil enerjiyle bağlantı kurmaya çalışan, ve kendimizi farkındalıkla şifalandırmaya uğraşan kadınlar için anlayacağınız üzere uygun bir yöntem değildir. Aynı zamanda hormonları manipüle ederek doğal hormonal dengemize müdahale etme ve sorunu kökünden çözmek yerine sadece geçici ve görünürde çözümler getirir. Makalede aynı zamanda farmakolojik olmayan çözümlerden de bahseder. Bunlar arasında: Vitamin B-6, A, Magnezyum, Kalsiyum terapisi, belli bir diyet uygulama, egzersiz, Akapunktur, psikoterapi ve stres yönetimi tekniklerinin yanı sıra en fazla yoganın etkisinden bahsedilmiştir. Ayrıca “Evening Primrose Oil” kullanımı da oldukça faydalıdır ki ülkemizde aktarlarda satılmaktadır.
18- 22 yaş aralığında 92 kadınla yapılan PMS ve Yoga asanaları araştırmasında, deney grubundaki 50 kadına Kobra, Kedi-inek ve Balık asanaları yaptırılır ve daha sonra acı yoğunluğu ve süresini ölçen Friedman Test yapılmıştır. Araştırma sonucunda kontrol grubundaki 42 kadına oranla deney grubundaki kadınların PMS düzeyleri ve ağrılarında azalma gözlemlenmiştir. Sonuç olarak Yoga fiziksel egzersiz ve meditasyonu ve nefes tekniklerini birleştirdiği için, kasları güçlendirirken stres düzeyini azaltarak PMS in atlatılmasına yardımcı olur. Menstrüel krampların geçmesine de yardımcı olur. Menstrüel krampların giderilmesine yardımcı olan temel üç asanadan birisi olan Kobra, omuriliğin esnemesini sağlar ve sırt kaslarını geliştirir. Kedi pozu ise core bölgesinde hareket sağlar ve hareket ve nefesi koordine eder. Balık pozu boynun ve omuzların katılığını giderir ve omuriliği esnetir. Böylece bu üç asanayı PMS döneminde rahatlamak ve menstrüel krampları gidermek için kullanabiliriz. Bunların yanında Khabalabhati, Sukhasana, Dhanurasana, Anuloma Viloma ve Şavasana da PMS’e yardımcı diğer asanalardır. (Effects of 3 Yoga poses in Women with Dysmenorrhea)
Yoga ayrıca omurilikteki kontrol mekanizmasını regüle ederek beynin acı merkezine yardım eder ve doğal ağrı kesici görevi görür. Nefes teknikleri sayesinde rahatlatır ve gerginliği azaltır.
Yapılan bir başka araştırmada Yoga Nidra’nın günde 35 dakika- 5 gün boyunca yapıldığında hormonal bozukluklara ve menstrüel düzensizliklere iyi geldiği bulunmuştur (Impact of Yoga Nidra on Menstrual Abnormalities in Females of Reproductive Age).
     SONUÇ
Öncelikle Türkiye ve yer yer Dünya’da Menstürasyonun erkek egemen dünya tarafından nasıl algılandığına değindik. Böylelikle menstrüasyon döngüsü bilgisine neden bu kadar uzak kaldığımızı ve dişil doğamızdan hangi toplumsal nedenlerle uzaklaştığımızı, menstrüel döngünün bilincinde olmadan yaşamamızın toplumsal nedenlerini anlattık. Durum bu kadar vahimken, yapılması gereken elde edilen bilginin paylaşılması olduğundan ve bu bilginin tüm kadınlara ulaşması gerektiğinden, menstrüel döngünün fazlarından, her döngünün doğasından ve neler yapmamız ve nasıl davranmamız gerektiğinden bahsettik. Son olarak da tüm kadınların en büyük derdi olan Premenstrüel Sendrom ile nasıl baş edebileceğimizden ve yoganın bu anlamdaki faydalarından ve kullanımından bahsettik.
Tüm bu bilgilerin yanında bu yazının amacı, bilgi paylaşımının yanı sıra, kadınlarda farkındalık yaratmak ve dişil enerjileriyle barışmalarını sağlamak, döngüsel olmanın aslında nasıl bir yaratıcılık getirdiği üzerinde durmak ve böylece kadının yaratıcı enerjisine dikkat çekmektir. Tüm kadınların doğası gereği içinde durdurulamaz bir yaratıcı enerji vardır ve bu enerji ancak biz onun farkına varır ve doğru kullanırsak ortaya çıkar. Bu yazıyla yaratıcı enerjimizi ortaya çıkarmanın yollarını çeşitli uygulamalarla gösterdik.
Ne yazık ki bu konuda ülkemizde neredeyse hiç kaynak yok ve ülkem kadınlarının bu bilgiden mahrum kaldığını düşünüyorum. Paylaşımların ülkemde tüm kadınlara erişebilmesi ve yollarını aydınlatması dilekleriyle...
   Kaynakça
Iyengar, G.S. (1983). Yoga: A Gem for Women. New Delhi: Allied Publishers Pvr. Lmtd.
 Buckley, T. Ve Gottlieb, A. (1998). Blood Magic. New York: University of California Press
 Sarang, S.P., Telles, S. (2006). Changes in P300 Following Two Yoga- based Relaxation Techniques. International Journal of Neuroscience. 116:12 (2006)
 Stein, E. Ve Kim, S. (2009) The Cultural Story of Menstruation. New York: Martin’s Griffin
 O’Brien P.M.S.(1993). Helping Women with Pre-menstrual Syndrome. Academic Department of Obstetrics and Gyneocology, Vol.307 (Aralık 1993)
 Sarang, P. Ve Telles, S. (2006). Oxygen Consumption and Respiration During and After Two Yoga Relaxation Techniques, Vol. 31 (Haziran 2006)
 Kent, T.L (2012). Wild Feminine. New York: Beyond Words
Wu, W.; Lin, T.; Huachu, Liang,J. (2015) The Accute Effects of Yoga on Cognitive Measures for Women with Pre-menstrual Syndrom. The Journal of Alternative and Complementary Medicine, Vol.21 (2015)
 Clenell, B. (2016) The Woman’s Yoga Book. New York. Shambala Productions
 Monica, R.; Uma, S.; Agrawal, G.; Natu, S:; Kala, S.; Ghildiyal, A.; Srivastana, N.; The Impact of Yoga Nidra on Menstrual Abnormalities in Females of Reproductive Age. The Journal of Alternative and Complementary Medicine, vol. 19 (2013)
 Rakhshar, Z. Effects of Three Yoga Poses in Women with Primary Dysmmenorrhea. Islamic Azad University Press, 2015
 Gray, M. (2005) Red Moon. Madrid. Gaia Editions
6 notes · View notes
bilmisler · 6 years
Text
Ramazan Ayında Neler Yapılır?
https://bilmisler.com/ramazan-ayinda-neler-yapilir/
Ramazan Ayında Neler Yapılır?
Ramazan Ayında Neler Yapılır?
Ramazan Ayı İslam dinine inananların, Hicri takvime göre ya da bir diğer değişle ay takvimine göre yılbaşında başlayan birbirini takip eden aylardan 9. olan aydır. On bir ayın sultanı olarak isimlendirilen Ramazan ayı İslam dünyasında oldukça önemli bir yer tutar. İslam dinine yol gösterici olarak gönderilmiş olan Kur’an-ı Kerim Ramazan ayında indirilmeye başlanmıştır. Bin aydan daha hayırlı olduğu bilinen Kadir Gecesi de bu ay içerisinde yer aldığı için önemi çok daha büyük olur. İnananların oruç ibadetini gerçekleştirdikleri bu ay sonunda İslam dininde kabul edilen iki dini bayramdan biri olan Ramazan Bayramı 3 gün süreyle kutlanır. Yazımız bittiğinde genel anlamda Ramazan ayında neler yapılır neler yapılmaz bilgi sahibi olmuş olacaksınız. Ayrıca Ramazan ayının önemi de satırlarımız arasında yer alacaktır. 
Ramazan ayı kişilerin kendi nefis mücadelelerini verdikleri ve tuttukları oruç ile aç kişilerin neler hissettiğini anlamaya çalıştıkları ibadet ayıdır. Bu ayda kişiler arasında sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın daha çok pekiştiği görülür. Kişiler nefis mücadeleleri içerisinde birbirlerine daha saygılı, hoşgörülü ve sevgi dolu yaklaşırlar. Kardeşliğin, aile bağlarının ve komşu ilişkilerinin de son derece iyileştiği bu mübarek ayda bol bol dua edilir, af dilenir, Allah’tan merhamet ve bereket istenir. Genel olarak Ramazan ayında neler yapılır diye bakılacak olursa herkes tarafından da kabul görmüş bazı ibadet ve davranışları sıralamak mümkündür.
Ramazan ayında yapılan en önemli ibadet oruç tutmaktır.
Oruç tutan kişilerin oruçlarını bozmamaya ve nefislerini terbiye etmeye çalışmaları gerekir. 
Sabah namazı ile akşam namazı vakti arasında tutulan oruç, akşam ezanının okunmasıyla birlikte sonlandırılır. İftar vakti olarak bilinen bu yemek vaktinde durumu daha iyi olan kişiler ihtiyaç sahiplerini ya da eş dost ve komşularının misafir ederler.
Orucun başlangıç vakti olan sabah namazının okunmasından önceki zaman dilimi de sahur olarak bilinir. Ve inananlar bu vakitte uyanarak bir şeyler yer ve oruç tutmaya iye eder.
Ramazan ayı başladığında sahur yapılacak ilk gece ve arife gününden bir önceki gece aralığında her gün akşam yatsı vaktinde topluluk halinde teravih namazı kılınır. Bu namaz Peygamber Efendimiz ’in sav sünnetidir. Teravih namazının cemaatle kılınması çok daha makbuldür.
Yine bu ay içerisinde bol bol Kur’an okumak ve mümkünse hatim bitirmek güzeldir.
Kadir Gecesi geldiği vakit bu günü anmak ve gönülden inanarak dua etmek çok hayırlıdır.
Müslümanlar Ramazan ayında tövbeyi dillerinden düşürmemeli, bolca Kelime-i Tevhit söylemedi ve cennete kavuşmak için dua etmelidir.
Müslümanlar yine bu ay içerisinde mallarının zekâtını vermeyi ve fitrelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmayı unutmamalıdırlar.
0 notes
sondakikadunyacom · 4 years
Text
Güllaç nasıl yapılır?
Güllaç nasıl yapılır? Güllaç yapımının püf noktaları nelerdir? 11 ayın sultanı Ramazan ayında ilk sahura kalkıldı, ilk oruçlar tutuldu. Sofralarda birbirinden güzel yemeklerin yanında tatlılara da rağbet arttı. Ramazan’da en çok tüketilen tatlı olan güllacı evlerinde yapmak isteyenlerin dikkat etmesi gerekenler neler, Güllacın püf noktalarını hemen anlatmaya başlıyoruz.
Güllaç bu ismi içine…
View On WordPress
0 notes
haberoldu-blog · 6 years
Text
2019 Emekli zam haberleri! Emeklilere ek-seyyanen zam geliyor...
https://haberoldu.com/2019-emekli-zam-haberleri-emeklilere-ek-seyyanen-zam-geliyor
2019 Emekli zam haberleri! Emeklilere ek-seyyanen zam geliyor...
Milyonlarca emeklinin maaşına gelecek olan zam netleşmeye başladı. Emekli maaşlarına gelecek olan zam 2018 yılının ikinci 6 aylık enflasyon verilerine göre hesaplanacak. Ocak ayında net olarak belli olacak olan emekli zam oranları Merkez Bankasının enflasyon tahminlerine göre yüzde 13.12 olarak öngörülüyor. On iki buçuk milyon SSK ve Bağ-Kur emeklisi için emekli maaşı haberleri gündemi 2019 yılı Ocak ayına kadar meşgul edecek. Peki, yıllarca çalışarak emekli maaşı almaya hak kazanan vatandaşlar maaşlarına ne kadar zam alacaklar? İşte, 2019 son dakika emekli zam haberleri sizlerle…
  EMEKLİYE YÜZDE 13 ZAM GELİYOR
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya 2018 yılının ikinci altı ayı için ortaya çıkan enflasyon tahmininin 23.5 olduğunu açıkladı. Merkez Bankasından gelen bu bilgiye göre yeni yılda maaşlara gelecek zam oranları da netleşmeye başladı. Gelen tahminler doğrultusunda, emekliler yeni yılda yüzde 13.12 gibi bir oranda zam ile karşılaşacaklar.  Tahminler tutarsa bin 21 lira olan en düşük emekli maaşı bin 155 liraya çıkacak. En yüksek olan 4 bin 892 liralık emekli maaşı ise 5 bin 534 liraya yükselecek. Emekli maaşlarının son durumu ise 3 Ocak günü netleşecek. 
2019 Emekliye ek ödeme zamm! Aylık 2000 bin TL maaş alana en az 180 TL…
SSK ve Bağ-Kur emeklileri maaşlarına enflasyona oranında bir zam alırken, memur ve memur emeklileri için ise durum daha farklı. Memur ve memur emeklileri toplu sözleşmede karara varılan yüzde 4’lük zamma ek olarak enflasyon farkı alacaklar. Bankalardan gelen tahminlere göre ise memur maaşlarına gelecek olan zam yüzde 9,62 enflasyon farkı artı yüzde 4 zam olarak geçerli olacak. Böylelikle memur ve memur emeklilerinin ocak ayı zammı yüzde 13,62 oranında sabitlenecek. 
Memur maaşları Ocak’ta ne kadar zamlanacak? Enflasyon zammı ile birlikte…
6 AYLIK ENFLASYON VERİLERİ BEKLENİYOR
2019 yılı Ocak ayı zammı için sabırsızlıkla bekleyen memur ve emeklilerin gözü maaşları netleştirecek olan enflasyon verilerinde. Yeni yıl zammında belirleyici olan yılın son altı aylık enflasyon verileri için farklı tahminler yürütülürken, Temmuz-Eylül ayları arasındaki 3 aylık enflasyon 9.34 çıkmıştı. Öte taraftan 2019 Programında yer alan tahmine göre, emekliler yüzde 10.65, memur ve memur emeklileri yüzde 11.15 zam alacaklar. Merkez Bankası ekim ayı beklenti anketine göre, kasımda yüzde 1.31 ve aralıkta yüzde 0.99 enflasyon oranı görülmesi durumunda 2018’in ikinci altı ayını kapsayan sürede enflasyon yüzde 14.84 olarak çıkabilir ve böylelikle de emeklilerin Ocak ayı zammı yüzde 15 oranına varabilir. 
EMEKLİYE DİNİ BAYRAMLARDA İKRAMİYE
2018 yılı itibariyle alınan karara göre emekliler yılda iki kez dini bayramların öncesinde ikramiye ödemesi alıyorlar. Bu sene uygulamaya başlanan emekliye bayram ikramiyesi Ramazan ve Kurban Bayramlarında biner lira olarak ödendi. Dönemin Maliye Bakanı Naci Ağbal emekliye bayram ikramiyesinin her sene kalıcı olarak devam edeceğini şu sözlerle duyurmuştu, “Yapmış olduğumuz düzenleme çok açık ve net.Emeklilerimize her iki dini bayramda 1000 lira ikramiye ödeyeceğiz. Bu kalıcı bir düzenleme, önümüzdeki yıllarda da devam edecek. 16 yıldır bu ülkede AK Parti bütçe yaptı ve uyguladı. Bütçe performansında atılması gereken adımları atmaktan kaçınmadık. 2018 yılında bizim bütçede ortaya koyduğumuz bir bütçe açığı hedefi var, 67 milyar lira. Bu açığın yıl sonu bu seviyelerde kapanacağına inanıyoruz. Emeklilere vereceğimiz ikramiyenin bütçeye 22.3 milyar liralık yükü olacak.” 
Emekli maaşları hangi gün yatıyor? Emekli tahsis numarasına göre SSK, Bağkur…
EMEKLİYE SEYYANEN ZAMLA 400 TL
Maaşları bin liranın altında olan emekliler için hükumet düğmeye bastı. Yıl sonunda gelecek olan enflasyon zammına ek olarak seyyanen zam verilecek. 150 bin emeklinin maaşları 600 lira ile 999 lira arasında kalıyordu. Yakında mecliste görüşülmesi beklenen mesele çözülecek ve bu maaşlara 400 liraya varan zam yapılacak. Uzmanlar bu çalışmanın maliyetinin 200 milyon liraya varacağını öngörüyorlar. Seyyanen zam uygulaması mecliste görüşülüp karara bağlandığı anda verilebileceği gibi Ocak ayında enflasyon zammına ek olarak da verilebilir. Çifte zam yaşayacak olan maaşı net 860 lira olan emekliye önce 140 liralık artış yansıtılacak, ardından maaşa 2018’in ikinci 6 aylık döneminde gerçekleşen enflasyon oranında zam yapılacak.
EMEKLİ MAAŞI NE ZAMAN YATAR?
Bağ-Kur emekli aylığı ödeme günleri;
Bağ-Kur emeklisi olan vatandaşlarımız emekli maaşlarını tahsis numarasına göre belirlenen günlerde alırlar. Eğer maaş günü cumartesi gününe denk geliyorsa cuma, pazar gününe denk geliyorsa pazartesi günü ödeme alılar.  
– Tahsis numarasının son rakamı 9, 7 ve 5 olanlar her ayın 25’inde
– Tahsis numarasının son rakamı 3,1 olanlar her ayın 26’sında
– Tahsis numarasının son rakamı 8, 6 ve 4 olanlar her ayın 27’sinde
– Tahsis numarasının son rakamı 2 ve 0 olanlar her ayın 28’inde emekli maaşlarını alırlar.
Emekli Sandığı maaş ödenme tarihleri:
3 ayda bir olarak alınan Emekli Sandığı maaşlarının ödeme tarihi cumartesi gününe rastlayan grubun ödemesi cuma, pazar gününe rastlayan grubun ödemesi ise pazartesi günü yapılır.
Şubat, Mayıs, Ağustos, Kasım aylarında aylık alan birinci gruptakiler;
Doğum tarihleri 00–40 arasında olanlar maaşlarını Ayın 1. günde Doğum tarihleri 41–46 arasında olanlar maaşlarını Ayın 2. günde Doğum tarihleri 47–49 arasında olanlar maaşlarını Ayın 3. günde Doğum tarihleri 50–53 arasında olanlar maaşlarını Ayın 4. günde Doğum tarihleri 54–99 arasında olanlar maaşlarını Ayın 5. günde
Mart, Haziran, Eylül, Aralık aylarında aylık alan ikinci gruptakiler;
Doğum tarihleri 00–22 arasında olanlar maaşlarını Ayın 1. günde Doğum tarihleri 23–28 arasında olanlar maaşlarını Ayın 2. günde Doğum tarihleri 29–48 arasında olanlar maaşlarını Ayın 3. günde Doğum tarihleri 49–54 arasında olanlar maaşlarını Ayın 4. günde Doğum tarihleri 54–99 arasında olanlar maaşlarını Ayın 5. günde
Ocak, Nisan, Temmuz, Ekim aylarında aylık alan üçüncü gruptakiler
Doğum tarihleri 00–33 arasında olanlar maaşlarını Ayın 1. günde Doğum tarihleri 34-37 arasında olanlar maaşlarını Ayın 2. günde Doğum tarihleri 38–40 arasında olanlar maaşlarını Ayın 3. günde Doğum tarihleri 41–43 arasında olanlar maaşlarını Ayın 4. günde Doğum tarihleri 44–99 arasında olanlar maaşlarını Ayın 5. günde maaşlarını alırlar.
Asgari ücret ne kadar olacak? 2019 yılı asgari ücretin belli olacağı tarih…
SSK emekli maaşları ödeme günler;
İşte, 4/A SSK emeklisi olanların tahsis numaralarına göre emekli maaşı alma günleri;
– Tahsis numarasının son rakamı 9 olanlara her ayın 17’sinde,
– Tahsis numarasının son rakamı 7 olanlara her ayın 18’inde,
– Tahsis numarasının son rakamı 5 olanlara her ayın 19’unda,
– Tahsis numarasının son rakamı 3 olanlara her ayın 20’sinde,
– Tahsis numarasının son rakamı 1 olanlara her ayın 21’inde,
– Tahsis numarasının son rakamı 8 olanlara her ayın 22’sinde,
– Tahsis numarasının son rakamı 6 olanlara her ayın 23’ünde,
– Tahsis numarasının son rakamı 4 olanlara her ayın 24’ünde,
– Tahsis numarasının son rakamı 2 olanları her ayın 25’inde,
– Tahsis numarasının son rakamı 0 olanlara her ayın 26’sında ödenir.
2018 erken emeklilik şartları neler? SGK Bağkur emeklilik yaşı değişti mi?
EMEKLİYE DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ İMKANI
İhtiyaç kredisi faizlerinin Ağustos’da yüzde 3 oranına kadar yükselmesi ile beraber bankalar kredi kampanyalarını askıya almaya başlamıştı. Şimdi ise faizlerin düşüşe geçmesi ile beraber düşüşe geçen faiz oranları sonrası kampanyalar ortaya çıkmaya başladı. Emeklileri kapsayan yeni kampanyalarda fırsatlar gözler önüne serildi. Faizinin yüzde 0,85 ila yüzde 1 olması planlanan krediden faydalanabilmenin belli şartları olacak. Öncelikle, banka bu fırsatı sadece ‘maaşlı müşterisi olan emeklilere’ sunacak.
Ayrıca, kredi kartı, fatura ödeme talimatı gibi ek taleplerin de olması muhtemel. Edinilen bilgiye göre, kredi kullanacak emekli eğer çalışmıyorsa, başka bankaya kredi borcunun olmaması gerekiyor. Kredinin taksitleri emeklinin maaşından otomatik olarak kesilecek. Borçlanacak kişinin bankaya bunu yazılı olarak ibraz edecek. Kredinin üst limiti maaşın 10 katını aşamayacak. Henüz masada olan ve çalışmaları devam eden proje netleştiğinde, kamuoyuna açıklama yapılacak.
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
resulunyolu25 · 6 years
Photo
Tumblr media
        Miraç Gecesi Nasıl Değerlendirilir? Neler Yapılır?
 1-      Geceyi oruçlu olarak karşılayalım ve ertesi günü de, yani Receb ayının 26 ve 27. günlerini oruç tutalım.
Selman-ı Farisi (R.A) den rivayete göre Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
“Recep ayında bir gün ve gece vardır ki Receb’in 27. gecesidir. Kim o gün oruç tutar ve geceyi ibadetle geçirirse yüz sene oruç tutmuş ve yüz sene ibadet yapmış gibi olur” buyurdu.1
 2-      Bu mübarek gece kusur ve günahlarımızdan tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız.
En azından bir tesbih “Estağfirullah” demeliyiz. Diğer kutlu zamanlar gibi Miraç gecesi de, özümüze dönerek gaflet içinde geçen günlerimizi sorgulama, unutarak ve bilmeyerek işlediğimiz hatalara tevbe edip bağışlanma dileme, kendimizi ve irademizi yenileme zamanıdır. Miraç Kandili, ilâhi rıza ve desteği kazanacak işler yapmamız, iç dünyamıza dönüp kendimizi sorgulamamız, kulluk bilincine ulaşarak dua ve niyazda bulunmamız için güzel bir fırsattır. Miracın, manevi yükselişimiz olduğunu, O’nun da gönül ve ruh temizliğinden geçtiğini unutmayalım. Mükâfatların sınırsız olarak verildiği bu gece, kalplerimizin, duygu ve davranışlarımızın her türlü kötülükten arınması, dinimiz hakkında sağlıklı ve doğru bilgimizin artması, aramızdaki sevgi ve bağışlamanın hepimizi kucaklaması için yeni adımlar atma imkanıdır. Tevbe, günahla kirlenen ruhumuzu yıkamanın ve yeniden dirilişin ifadesidir, tevbe ruhu arındırmanın en güzel yollarından biridir.
 3-      Salat ü selâm okumak.
Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’e hiç olmazsa bir tesbih, salat ü selâm okumalıyız. Can ü gönülden, “Es-salatü ve’s-selamü aleyke ya Resûlellah” demeliyiz.
 4- Namaz kılmak. Bu geceyi namaz kılarak ibadetle geçirmenin sevabı çok büyüktür. Miraç gecesi ve gündüzündeki namazları cemaatle kılmaya son derece gayret göstermelidir. Kaza namazı bulunan kimseler, bu namazlarını kaza etmeye çalışmalıdırlar.
Tekellüf yani zorakilik-bitkinlikten kaçınılmak sûretiyle nafile namaz da kılınmalıdır. Ayrıca tesbih namazı da kılınabilir. Ancak üzerinde kaza namazı bulunan kimselerin bu gibi mübarek gecelerde nafile namaz yerine kaza namazı kılmaları daha yerinde olur. Bu sebeple kaza namazı olan kimseler bol bol kaza namazı kılmalı ve bu gece kılınacak bütün nafile namazları, kaza namazı olarak niyetlenmeli ve öylece kılmalıdırlar.
Mübarek Miraç Gecesinde on iki rekât nafile namaz kılınması güzel görülmüştür. Her rekâtında Fatiha ile başka bir sûre okuyarak iki rekâtta bir selâm vermeli, sonra yüz defa: “Sübhanellahi velhamdü lillâhi ve la ilahe illALLAHu vALLAHu ekber” demeli. Bundan sonra yüz defa istiğfar ederek yüz defa da Salat selam okumalıdır. Gündüzünde oruçlu bulunmalıdır. Bu durumda günahla ilgili olmaksızın yapılacak her duanın kabulü, ALLAH Teâlâ’dan umulur. Enes b. Malik (Radiyallahu Anh)den rivayete göre Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem):
 “Receb ayında bir gece vardır ki, Receb’in 27. Gecesidir. O gece ibadet, taat ve iyilik eden kimseye yüz senelik ibadet-taat sevabı verilir. Her kim o gece, herbir rekâtında fatiha ve bir sûre okumak, iki rekâtta bir selâm vermek ve selâmdan sonra da: Yüz kerre “Sübhanellahi ve’l-hamdülillâhi vela ilahe illALLAHü vellahü ekber”, yüz kerre “estağfirullah”, yüz kerre de Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’e salât ü selâm yani es-salâtü ve’s-selâmü aleyke ya Resûlellah okumak üzere oniki rekât namaz kılarsa, sonra da dünyasına ve ahiretine ait kendi işleri için dua ederse, o gün de oruçlu olursa, ALLAH Teâlâ, bütün dualarını kabul buyurur. Ancak bir günahı isterse o müstesna, buyurmuştur.2
 Üzerinde kaza namazı olan kimseler, bu oniki rekat namazı kaza niyeti ile kılmaları daha güzel olur. Mesela kılamadıkları altı sabah namazını kaza edebilirler. Hem geceyi ihya etmiş olurlar, hem de altı sabah namazı borcunu ödemiş olurlar. Rabbim kabul eylesin. Amin.
 5- Kur’an-ı Kerîm okumalı, dinlenilmeli ve Ayrıca Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in, ashabın, tabiinin, diğer büyüklerimizin, meşayıhımızın, akrabalarımızın özellikle analarımızın, babalarımızın ve hocalarımızın… Kısacası bütün Müslümanların ruhlarına Kur’an-ı Kerim okunmalıdır. Bir düşünelim! Bu akşam biz ölmüş olsaydık, kabirde olmuş olsaydık. Bize akrabalarımız, yakınlarımız, dostlarımız tarafından ne yapılmasını beklerdik. Biz de aynısını yapalım ki bize de arkamızdan gelenler yapsınlar!…
 6- Bütün Müslümanların mağfiret-i ilâhiyyeye, maddî ve manevî bütün hayırlara, bereketlere nail olmaları, yeryüzünden zulüm ve küfrün kalkıp İslâm’ın hakim olması için de içtenlikle bol bol dua etmeliyiz: “Ya Rabbi! Kulluk borcu olarak ve sırf ilâhî rızanı kazanmak niyeti ile bugüne kadar yapabildiğimiz ibadet ve taatlerimizi dergah-ı izzetinde kabul eyle. Ya Rabbi! Cümlemizi rahmetine gark eyle. Afv ü mağfiretine nail eyle. Cemalinle ve Firdevs Cennetinle müşerref eyle. Cehennemden uzak eyle. Dünya ve Ahiretimizi mamur eyle. İslâm’ı ve Müslümanları aziz ve mansur eyle. Amin! Ya Rabbe’l-alemin ve ya erhame’r-rahimin.”
 7- Miraç gecesi gündüzünde mezarlar, bizden dua bekleyen yakınlarımızın kabirleri ziyaret edilmeli, ruhlarına Kur’an-ı Kerim okumalı, dua etmeli, onlar için de ALLAH Teâlâ’dan afv ü mağfiret dilemeli, böylelikle ruhları şad edilmelidir. Bir düşünelim! Biz ölmüş olsaydık, kabirde olmuş olsaydık. Bize akrabalarımız, yakınlarımız, dostlarımız tarafından ne yapılmasını beklerdik. Biz de aynısını yapalım ki bize de arkamızdan gelenler yapsınlar!…
 8- Miraç gecesi ve gündüzünde fakir fukarayı, yetim ve kimsesizleri görüp gözetmek, ihtiyaç içerisinde kıvranan din kardeşlerimizin yardımlarına koşmak, onlara imkanlar ölçüsünce tasaddukta bulunmak mutlaka yapmamız lâzım gelen bir husustur.
 9- Dinimizce aziz ve mübarek kabul edilen diğer zamanlar, geceler gibi bu mübarek gece hakkında da aile efradımıza, özellikle çocuk-larımıza lüzumlu bilgileri vermeli, mana ve ehemmiyetini anlatmalı ve benimsetmeliyiz. Böylece onların da bu gecenin feyzinden istifade et-melerine vesile olalım. Bu sebeple bu gece çoluk-çocuğu sevindirelim. Maddi imkânlar elverdiği ölçüde eşimize, çocuklarımıza, bu mübarek gece hatırasına bir hediye alarak, bu mübarek gecenin zihinlerde daha etkili bir şekilde yer almasını sağlayalım. Böylece bu mübarek gecenin güzelliğinden ailece istifade edelim.
 10- Diğer kutlu zamanlar gibi Miraç Gecesi de, geçici hevesler ve sonu gelmez emeller peşinde bir koşuşturma içerisinde geçen hayatımızda bize bir soluklanma, durup düşünme, iç dünyamıza dönüp geçmişimizin bir muhasebesini yapma fırsatı sunar.
 Şimdi bize düşen, bu gecede nefsimizin ve hayatımızın muhasebesini yapmaktır. Hayatımızın hesabını yaparak kârımızın ve zararımızın bilançosunu çıkarmaktır. Hangimizin elinde bir sene daha yaşayacağımıza dair bir garanti vardır. Ölümü akıllarından bile geçirmeyen milyonlarca kişi, bu geçen bir sene içinde dünya denilen yerden ahirete intikal etti. Bizler de biliyoruz ki, ömür sermayemiz her geçen gün bitmekte, buna karşılık birçoklarımızın günahları artmaktadır.
 İşte her gün artan günah yükünden kurtulmak için ALLAH’ın bizlere bahşettiği Miraç Gecesi lütfundan istifade edelim. Böyle gün ve geceleri ganimet bilelim. ALLAH’ın açık olan tevbe kapısına iltica edelim. Geliniz hep beraber, şu mübarek gecede nefsimizin ve hayatımızın muhasebesini yapalım. Bir yıllık kâr ve zararımızın bilançosunu çıkaralım.
 Son günlerinde bulunduğumuz Receb ayının kıymetini bilelim. Receb ALLAH Teâlâ’nın ayıdır. Günahları bağışlar. Enes b. Malik (Radiyallahu Anh) den rivayete göre Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), Receb ayına girdiği zaman:
 اَللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبَ وَشَعْبَانَ وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ
 “ALLAHümme bârik lenâ fî Recebe ve Şaban ve belliğnâ Ramazan. = Ey ALLAH’ım! Receb ve Şaban ayını bize mubarek kıl. Ve bizi Ramazana ulaştır.” diye dua ederlerdi.3
 dipnot
 (1) Beyhaki, Şuabu’l-Îman: Sıyam: No: 3811; 3/373
 (2) Beyhaki, Şuabu’l-Îman: Sıyam: No:3812; 3/374
3) Taberani, el-Mucemu’l-Evsat, No:3951, 4/558; Beyhaki, Şuabu’l-Îman, Sıyam:23, No:3815; 3/375
(Medresetü’l Mahmudiyye)
 f/Peygamberimizin Sünnetleri Sayfası
https://www.facebook.com/Peygamberimizin-S%C3%BCnnetleri-392148384275840/about/
0 notes
velespitligezgin · 7 years
Text
RUSYA’NIN EN ESKİ ŞEHRİ: MOSKOVA
Ramazan bayramına 1 hafta kala netleşen Moskova seyahatimiz hem iş hem gezi amaçlı bir gezi olacaktı. Cuma gecesi uçarak cumartesi gününü tamamen geziye ayıracaktık aynı zamanda da salı akşam dönerek de gün kaybı yaşamadan seyahatimizi tamamlayacaktık. Moskova’da gezilecek yerlerden önce Moskova’ya nasıl gidilir, neler yapılır, neler yenir ve daha farklı bilgileri aşağıda inceleyebilirsiniz.
1. MOSKOVA HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Moskova 2017 itibari ile 960 yaşına girmiştir. Moskova, Bizans İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından Ortodoksların dini merkezi haline gelmiştir. Üçüncü Roma adını alan Moskova, Rusya tarihinde de bu sebeple önemli bir role sahiptir.
Bir zamanlar Sovyetler Birliği’nin merkezi olan şehir, günümüzde ise yeni elitler ve beraberinde getirdiği atmosferiyle modern Rusya’nın başkenti konumundadır. Rusya’nın her yönünü içinde barındıran bu metropolde keşfedilecek çok şey var.
2017 verilerine göre Moskova nüfusu 14 milyon kişiye ulaşmıştır. Her gün Rusya’nın kalbi Moskova’ya kara, hava ve deniz yolu ile birlikte binlerce turist gelmekte, hatta bu sayı da her geçen gün artmaktadır.
Moskova’yı diğer dünya şehirleri ile bağlayan 3 havalimanı, 9 demiryolu hattı ve nehir limanları vardır. Nehir yoluyla yapılan yolculuklar ile Karadeniz, Baltık, Azak denizlerine ve Hazar Gölü’ne ulaşabilirsiniz.
Moskova’da karasal iklim hâkimdir. Moskova’da kar kasım ayında başlar ve nisan ayına kadar yerden kalkmaz. Ortalama hava 7 derecedir ve yılın büyük bölümünde yağış vardır. Güneş bir yanda gökyüzünü gösterirken aniden bir yağmur ile karşılaşabilirsiniz. 3 günlük Moskova seyahatim boyunca çantamda sürekli şemsiye bulundurdum ve bu beni sırılsıklam olmaktan iki kere kurtardı. 🙂
Bu şehre bir açık hava müzesi denebilir. İçinde devasa kiliseler, saraylar ve parklar barındırmaktadır.
@Aziz Vasili Katedrali
2. MOSKOVA’DA GEZİLECEK YERLER
Rusya pek çok tarihi olaya ev sahipliği yapmış, eski medeniyetlerden biri olarak oldukça önemli ve güzel değerler barındırmaktadır. Rusya’nın başkenti olan Moskova ise bunların büyük kısmına ev sahipliği yapmaktadır. Tarih kokan bir şehir olarak karşımıza çıkan Moskova’da bir de güzel mi güzel şehir parkları var. İstanbul’da hasret kaldığımız yeşil ve sakinliğin, Moskovalılar her gün tadını çıkartabilmekteler. Tarihi yapıların ise birbirine yakınlığı, kocaman bir şehir olsa da, turunuzu oldukça pratik hale getirecektir. Yine de bolca yürüyüş gerektiğini şimdiden hatırlatalım!
72 saatte Moskova linkine tıklayarak detaylı gezilecek yerler listesine ulaşabilirsiniz.
3. MOSKOVA NEREDEDİR?
Şehir Oka ve Volga nehirleri arasında kalmaktadır. Denizden ortalama olarak 150 metre yüksek bulunan Moskova, yüz ölçümü ile Rusya’nın en ufak şehir olma özelliğine sahiptir.
4. MOSKOVA’YA NE ZAMAN GİDİLİR?
Moskova için hem uçak fiyatları hem de hava durumu incelendiğinde ilkbahar ve sonbahar aylarının en uygun zaman olduğu karşımıza çıkmaktadır. Aslında bu mevsimler gerçekten çok iyi; hava sıcaklığı 15-25 derece arasında değişmektedir. Akşamları hafif serin olsa da yaz aylarındaki yüksek fiyatlara maruz kalmamak için bahar mevsimleri gezgin bütçemiz için de ideal zamanlardır diyebiliriz.
Kasım-mart dönemine bakacak olursak; oldukça uzun ve sağlam bir kış ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bazı günler güneşi 1 saat bile görmek mümkün olmamaktadır. Her ne kadar kış aylarında yeni şehir keşiflerini sevsem de Moskova bu şehirlerin arasında zor girecek gibi gözüküyor. Ancak cesaretiniz toplayıp kışın Moskova’ya gideceğim derseniz en dip fiyatlarla karşılaşabilirsiniz.
5. MOSKOVA’YA NASIL GİDİLİR?
Moskova’da 3 tane uluslararası havalimanı bulunmaktadır. Domodedovo Uluslararası havalimanı (DME), Sheremetyevo Uluslararası Havalimanı (SVO), Vnukovo Uluslararası Havalimanı (VKO). Bu havalimanları arasında en büyük ve en modern olarak bilinen Domodedovo Uluslararası havalimanıdır. İstanbul üzerinden uçuşlar 3-3,5 saat sürmektedir. Moskova’ya ülkemizden uçan uçak şirketleri ise Türk Hava Yolları (IST), Pegasus (SAW), Aeroflot (IST) olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunların dışında Onur Air (IST) Moskova Oblastı içinde Zhukovsky Uluslararası Havalimanı’na (ZIA) uçmaktadır.
Bizim tercihimiz fiyattan dolayı Aeroflot oldu ve Türk Hava Yolları’na yakın bir hizmet sunduklarını belirtmek isterim.
6. MOSKOVA’DA NEREDE KALINIR?
Moskova’da sayısız hostel/otel bulunmaktadır. Ancak hotellerde Türkiye’deki gibi bir hizmet pek beklememek gerekir. Biz iş gezisi olarak gittiğimiz için Holiday Inn Lesnaya’da kaldık ve hizmet kalitesini fiyatına karşılık çok beğenmedik. Lokasyon olarak Tverskaya, Arbatskaya ve Belorusskaya ideal noktalar. Uygun fiyatta sayısız hostel bulunmakta. Daha ilginç bir deneyim isterseniz Tokyo’dan çıkma meşhur kapsül otellerden herhangi birinde kalabilirsiniz.
Hostel/hotel dışında konaklama seçeneği olarak oldukça yaygınlaşan Airbnb adresini kullanabilirsiniz.
7. MOSKOVA’DA HAVAALANI/ŞEHİR İÇİ ULAŞIM
Moskova’da görmeniz gereken yerlerin bazıları birbirlerine yürüme mesafesinde veya yürüyüp görmek isteyebileceğiniz caddelerle bağlı. Ama bu kadar büyük bir şehri tam anlamıyla gezebilmek için araç kullanmanız şart. Çeşitli kara ve demiryolu alternatifleri mevcut, ama karayolu kullanırken Moskova’nın trafiğini de hesaba katarak hareket etmek gerekiyor.
Yine unutmadan nehirlerle kaplı bu şehir için bir alternatif ulaşım biçimi de feribotlar, seyirlik şehir turları için de feribotlar bulunuyor. Güvenlik nedeniyle tamamı kapalı olan bu gemileri biz tercih etmedik. Ancak Gorky Park’ta yürürken birçok tur teknesi gördük. Farklı markaların reklamlarıyla süslü eğlenceli görünen bu tekneler de tercihiniz olabilir, işte bir örnek:
Domodedovo Uluslararası Havalimanı Moskova’nın en modern, Rusya’nın en büyük havaalanı olarak bilinen Domodedovo Uluslararası Havaalanı, şehrin yaklaşık 34 km. güneyinde bulunuyor. Havaalanından şehre toplu taşıma yoluyla ulaşım tren, otobüs veya “marshrutka” adı verilen minibüslerle sağlanabiliyor. Bunun dışında araba kiralama veya taksi tutma gibi alternatifler mevcut.
Eğer raylı sistemi kullanmaya karar verirseniz 2017 itibari ile internetten 420 Ruble, tren istasyonundan 500 Ruble karşılığında AeroExpress bileti alarak “Paveletskaya” metro istasyonuna varabiliyorsunuz. Buradan 2 ve 5 numaralı metro hatlarına aktarma yapabilirsiniz.
Aeroexpress 06:00 ve 00:00 arasında her yarım saatte hareket eden hızlı trenlere verilen isim. Yaklaşık 45 dakika süren bu yolculuğu daha uyguna yapmak isterseniz, aynı terminalden bu yolu 1 saatin üzerinde alan daha yavaş trenlerin de kalktığını aklınızda bulundurmanızda fayda var.
Sheremetyevo Uluslararası Havalimanı Şehir merkezinin yaklaşık 29 km. kuzeybatısında yer alan Sheremetyevo, Moskova’nın ve Rusya’nın ikinci en büyük havaalanıdır. Havaalanında bulunan 5 terminal 2 ayrı gruba bölünmüş durumda ve bu gruplar arasında ulaşım için havaalanının ücretsiz servisleri bulunmaktadır.
Sheremetyevo, Moskova’nın merkezine yakın olmasına rağmen, havaalanını şehre bağlayan yollar Moskova’nın en yoğun trafiğine sahip olanlar arasında yer almaktadır. Dolayısıyla karayolu ile ulaşım trafik sebebiyle saatler sürebiliyor. Yine de AeroExpress ve normal otobüs, minibüs, taksi ve araba kiralama gibi alternatifler mevcut.
@Sheremetyevo Tren İstasyonu
Burda da yine internetten 420 Ruble, tren istasyonundan 500 Ruble karşılığında AeroExpress bileti alarak “Belorusskaya” metro istasyonuna varabiliyorsunuz. Buradan 2 ve 5 numaralı metro hatlarına aktarma yapabilirsiniz. 05.30 ve 00.30 arasında her yarım saatte hareket eden ekspres tren ile 35 dakikada şehre varabilirsiniz.
Vnukovo Uluslararası Havalimanı Moskova’nın hava trafiğinde Sheremetyevo ve Domodedovo kadar büyük bir paya sahip olmasa da, gelişmekte olan Vnukovo havaalanı, metroya nispeten yakın olduğundan, otobüs veya minibüsle metroya ulaşmak, gideceğiniz yere metroyla gitmek mümkün. Havaalanından metroya karayoluyla ulaşım normal trafikte yaklaşık 20 dakika sürüyor.
Trafik riskini almak istemiyorsanız, diğer havaalanlarındaki gibi AeroExpress tren seçeneği mevcut, bu seçenekle “Kiyevskaya” metro istasyonuna varabiliyorsunuz. Buradan 3, 4 ve 5 numaralı metro hatlarına aktarma yapabilirsiniz. 06.00 ve 00.00 arasında her yarım saatte hareket eden ekspres trenlerden birine binerek 35-40 dakika arasında şehre varabilirsiniz.
Şehir içi ulaşım Moskova’da görmeniz gereken yerlerin büyük kısmı birbirlerine yürüme mesafesince yakın. Ama bu kadar büyük bir şehri tam anlamıyla gezebilmek için metro/otobüs kullanmak şart. Bu kısımda toplu ulaşım sevdalısı biri olarak Moskova metrosunu kesinlikle öneririm. Moskova metrosunu kullandıktan sonra İstanbul’a bakıp hayıflanmamak elde değil.
Bir de en önemlisi, gitmeden telefona “Moscow metro” ve “maps.me” uygulamalarını indirip, gideceğiniz yerleri önceden veya o an işaretleyerek rahatça ulaşabilirsiniz. İnternet olmadan çalışabilir uygulamalar oldukları için hayat kurtarıyorlar. Moskova metrosunun pdf hali için tıktık!
Moskova Metro Haritası
Şehir içi ulaşım/metro Yukarıda da biraz bahsettim: Moskova eşittir met. Dünyanın sayılı metro sistemlerinden birine sahip olan Moskova metrosu 12 hattı üzerindeki 182 istasyonuyla şehir içi ulaşım için hızı, aktarma seçenekleri ve fiyatı açısından çok iyi bir seçenek. 4 günlük seyahatim boyunca 1-2 defa tramvaya bindim, onun dışında sürekli metro kullandım. Hatta gezilecek yerler listemde de göreceğiniz gibi son günümün tamamını metro istasyonlarını gezmeye harcadım.
2017 itibari ile tek geçişlik biletler 55 Ruble ancak sık kullanacağım derseniz de 20-60 kullanımlık kartlar mevcut. Benim tercihim 20 kullanımlık kart oldu ve ücreti de 720 Ruble. Bu arada ücret gittiğiniz mesafeye göre değişmiyor; sabit bilet ücreti karşılığında herhangi bir metro istasyonundan gideceğiniz istasyona ulaşabiliyorsunuz. Aynı zamanda aktarma da ücretsiz.
Metro sabah 05.30 ile gece 01.00 arasında açık. Metro araçları ise gündüzleri 1-2 dakika aralıklarla, geceleri ise 7-8 dakikada bir kalkıyor. Yalnız istasyonlarının isimlerinin giriş-çıkış, trene gidiş gibi bilgilerin yer aldığı tabelalar yalnızca Rusça olduğundan, hem Kiril alfabesi hem de İngilizce karakterlerin olduğu bir haritayı tedarik etmelisiniz tavsiye ederim.
Metronun ilginç bir özelliği daha var; anonsu yapan kişi erkek ise bindiğiniz trenin yönü Moskova’nın merkezine doğru gidiyor, kadın ise merkezden dışarı doğru gidiyor anlamı taşımaktadır. Ring hattı için erkek anons sesi saat yönünde, kadın anons sesi saatin ters yönünde yol aldığınızı göstermektedir.
8. MOSKOVA MUTFAĞI
Bu kısımda beklentileri yükseltmemek gerektiğini önden belirteyim. Rusların kendilerine has bir yemek kültürleri var denemez. Gürcü, Balkan, Türk, Kazak ve Ukrayna gibi komşu ülke mutfaklarından gelen tarifleri içinde bulunduran Rus mutfağında, nehir ve göllerin çok olması sebebiyle deniz ürünlerinin tüketimi de oldukça fazla. Biz Rusya’da farklı lezzetler denedik, İtalyan pizzacıla, Fransız Pastaneler bulduk.  Yine de denediklerimizden birkaçı şöyle:
Shchi (щи) Rusya’da çorbaların ayrı bir yeri var, Shchi (щи) ismini verdikleri lahana çorbası Rusların milli yemeği. Tarihçesi bin yıldan eskiye giden çorba; lahananın soğan, havuç, kereviz ve mantar gibi sebzelerde zenginleştirilmesiyle yapılıyor. Orijinal tarifte et bulunmasa da bazı mekânlar içeriğine ekliyorlar.
Pelmeni Pelmeni için mantının Rus versiyonu desem yanlış olmaz. Hamurların içerisine et, mantar ya da tavuk konularak haşlanır. Ancak pelmeni bizim mantıya göre daha büyüktür. İçinde et olmayanına “vareniki” deniyor, çoğunlukla “tvorog” denilen bir tür Rus peyniriyle hazırlanıyor.
Haçapuri
@Haçapuri
Gürcü yemeği olan Haçapuri Karadeniz usulü peynirli pideye benzemektedir. Birden fazla çeşidi vardır. Ve özellikle pidenin pişmesine az kala fırından çıkartılıp içine yumurta kırıldıktan sonra kısa bir süre daha pişirileni çok güzel olur.
Tepemok Klasik bir Rus fast-food zinciri. Tatlı-tuzlu çeşit çeşit krepleri ile ünlü Tepemok başka çeşitleri ile de uğrak noktası. Ucuz ve çok yaygın olarak bulabileceğiniz restoranda Rusya’ya özgü çorbalar ve pelmeni gibi yemekler de tadabilirsiniz.
  Dondurma GUM’da özel olarak üretilen krem brule, vanilya ve kakaolu dondurmaları tatmanızı öneririz. 60 Ruble’ye alabileceğiniz bu dondurmalar için GUM’daki uzun sırayı bulmanız yeterli. Moskova sokaklarında Kırgız, Özbek kadınlar da küçük camekanlar içinde satıyorlar. İşte külahta hazır olarak bekleyen bu dondurmalar şöyle görünüyor:
Ruslar dondurmayı öyle seviyormuş ki yaz-kış dondurma yerlermiş. Dondurma alıştığımızdan daha kremalı ve yağlı bir yapıda ama denenmeye değer. Son olarak, Rus salatasının aslında bir Rus’un değil de bir Fransız’ın icadı olduğunu biliyor muydunuz? Rus salatası, Moskova’nın 19. ve 20. yüzyılda en ünlü restoranı Hermitage’nin baş şefi Lucien Olivier’in tarifiymiş ve Rusya’da bu salataya “Olivye salatası” (салат Оливье) deniyormuş.
Paul Cafe
Fransız fırın ve pastane kültürünün sonucunda ortaya çıkan zincirinin bir parçası olan bu davetkar ve rahat kafe, hızlı bir şekilde Moskova’da favori haline gelmiş durumda.
Girdiğiniz gibi tezgâhta ekmek, sandviç, hamur işleri ve benzeri yiyecekleri hemen alıp gidebilir veya alternatif olarak kendinize kafede güzel bir yer bulup muhteşem lezzetlerin tadını çıkarabilirsiniz.
Processed with MOLDIV
Processed with MOLDIV
Paul’un devasa bir kahvaltı menüsü olmakla beraber öğlen yemekleri için de inanılmaz hafif yemekleri var. Açıkçası biz Rus mutfağını pek beğenemediğimiz için Paul Cafe oldukça hoşumuza gitti.
Çalışma saatleri hafta içi 07.30 – 23.00, hafta sonu 09.00 – 23.00’e kadardır.
9. MOSKOVA’DA ALIŞVERİŞ
Komünizmin düşüşünden beri Moskova’da oluşan elit kesimin şehrin, özellikle de alışveriş ve eğlence sektörünün üzerindeki etkisi hissedilebiliyor. Bir zamanlar uzun sıralar ve boş raflarla bilinen mekânlar birinci sınıf markaların dükkanları haline gelmiş. Moskova dünyanın en zengin ve pahalı şehirleri arasında yer almaktadır. Yine de her bütçe ve amaca uygun alışveriş mekânları mevcut. Sabah 10.00 akşam 11.00 arası açık olan mağazalar şehrin dört bir tarafına dağılmış ve alıcılarını bekleyen ürünlerle dolu.
İlk olarak bahsetmemiz gereken yer GUM. Kızıl Meydan’da bulunan GUM, Moskova’nın en büyük, en tarihi ve en güzel alışveriş merkezi olarak karşımıza çıkıyor. Uzun yıllar boyunca Rusya için ahşap dükkan ve pasajlardan oluşan bir kapalı çarlı olan bu bina, şimdi sadece tarihi binasın için bile pek çok turisti çekiyor. 1200 adet mağaza bulunduran alışveriş merkezi ilginç ve ilgi çekici ürünleri barındırıyor. Halen eski havasını koruduklarını söyleyebilirim. Ahşap vitrinlerde eski dönem dükkanlarını porselen bebek mankenlerle canlandırmışlardı.
Moskova’da pahalılık malum, ucuz alışveriş için hemen İzmaylovo Çarşısı’nı size öneriyoruz. Şehre-ülkeye özgü gündelik ürünler ve hediyelik eşyalar oldukça uygun fiyata burada bulunabilir. Çarşı pazarlık konusunda oldukça esnek ve pahalı diye bir üründen vazgeçmeyin bazen yarı yarıya indirim yapabiliyorlar.
10. MOSKOVA İLE SAAT FARKI
Türkiye 2016 Eylül itibari ile UTC+3 saat dilimine geçmiş ve Moskova, St. Petersburg ve Volgograd ile aynı saat dilimini paylaşmaktadır. Bu nedenle Moskova ile Türkiye arasında herhangi bir saat farkı bulunmamaktadır.
11. MOSKOVA PARA BİRİMİ
Moskova’nın para birimi Rus Rublesi’dir. 2017 Haziran itibari ile 1 TL, 16-17 Rus Rublesine karşılık gelmektedir.
12. MOSKOVA FAYDALI BİLGİLER
Moskova son 5-10 yıl içerisinde daha turist dostu bir kent haline gelmiş olsa da tehlikeler sıfır diyemeyiz. Bu tehlikeleri anlamak ve onlardan korunmak için aklınızda bulundurmanızın faydalı olacağı birkaç nokta var. Birincisi, Moskova çok kalabalık bir şehir; özellikle toplu taşıma sistemleri bu kalabalığın yoğunlaştığı yerler. Kalabalık ortamlar beraberinde yankesicilik gibi tehlikeleri getiriyor.
İkinci olarak Moskova 24 saat yaşayan bir şehir. Geceleri kalabalık ortadan kalkmış olsa da her anlamda kozmopolit bir hareketliliğin varlığını sürdürdüğü anlamına geliyor. Moskova’nın canlı gece yaşamından dönen alkollü insanlar her şehirde olduğu gibi potansiyel bir tehlike unsuru.
Yangın : 101 Polis : 102 Ambulans : 103 Acil Durum: 112
13. MOSKOVA İÇİN VİZE GEREKLİ Mİ?
Evet, Rusya’ya gitmek için vize almak gerekli. Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 12 Mayıs 2010 yılında karşılıklı olarak vize muafiyeti uygulaması imzalandı. Bu uygulamadan sonra Rusya vizesi kalktı. Rusya artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından vize istemiyordu.
Bu uygulama 2015 Kasım ayında Türkiye sınırlarını ihlal ettiği konuşulan Rusya uçağının Türkiye tarafından vurulması sebebiyle sekteye uğradı. Yapılan açıklamaya göre 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren Rusya vizesi artık zorunlu olarak isteniyor.
Rusya vize başvurusu hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.
14. MOSKOVA’DA BİSİKLET
Moskova’da 2013 yılı itibari ile başlayan bisiklet kiralama sistemi ilk senesinde 30 istasyon ve 220 bisikletle hayata geçmiştir. Artan talebe karşılık 150 istasyon ve 1200 bisiklete çıkarılmıştır.
Günlük 150 Ruble, aylık 600 Ruble’ye kiralayabileceğiniz bisiklet istasyonları neredeyse şehrin her tarafında ve metro duraklarında var.
Tabi ki İstanbul’da şikâyet ettiğimiz gibi Moskovalı bisikletliler, soğuk hava koşullarında uzun mesafeler gitmekten veya şehrin yoğun trafiğinden değil, yerel yönetimlerin bisikletin ulaşım amaçlı kullanımı konusunda yeterli girişimlerde bulunmamasından, şehir içi yerine park alanlarına bisiklet yolları yapmasından yakınıyor.
Rusçada bisiklet sürmek ile ilgili iki kelime var: “katatsya” ve “ezdi”.
İlki eğlence ve rekreasyon amaçlı bisiklet sürmeyi ifade ederken, ikincisi ulaşım amacı anlamını taşıyor. Moskova Belediyesi yetkililerinin genel yaklaşımı bisikleti eğlence amaçlı kullanmak yönünde olduğu için halk bu duruma oldukça öfkeli.
Instagram’da da varız. Tanısanız seversiniz. https://www.instagram.com/velespitligezgin/
72 Saate Moskova için tık tık.
Rusya Vize İşlemleri için tık tık.
Moskova Gezi Rehberi RUSYA'NIN EN ESKİ ŞEHRİ: MOSKOVA Ramazan bayramına 1 hafta kala netleşen Moskova seyahatimiz hem iş hem gezi amaçlı bir gezi olacaktı.
0 notes
bulutbey79 · 3 years
Photo
Tumblr media
Yarın fıtır bayramıdır Sual: Bayramda neler yapılır ve ne şekilde hareket edilir? Cevap: Îyd, bayram demektir. Her yıl, ramazan ayında günahlar affedildiği, Müslümanların sevindikleri, sürurlarının avdet ettiği, tekrar geldiği için Îyd denildi. Ni'met-i islâm kitabında deniyor ki: “Bayram günleri şunları yapmak sünnettir: Erken kalkmak, gusül abdesti almak, misvak ile dişleri temizlemek, güzel koku sürünmek, yeni ve temiz elbise giymek, sevindiğini belli etmek, Fıtra bayramı namazından önce tatlı, hurma yemek. Tek adette yemek. Sabah namazını mahalle mescidinde kılıp, bayram namazı için, büyük camiye gitmek. O gün yüzük takmak, camiye erken ve yürüyerek gitmek. Bayram tekbirlerini, Fıtır Bayramında sessiz, Kurban Bayramında cehren söylemek. Dönüşte, başka yoldan gelmek. Çünkü ibadet yapılan yerler ve ibadet için gidip gelinen yollar, kıyamet günü şehadet edeceklerdir. Müminleri güler yüzle ve selâmün aleyküm diyerek karşılamak. Fakirlere çok sadaka vermek, İslamiyeti doğru olarak yaymak için çalışanlara yardım yapmak. Sadaka-i fıtrı, bayram namazından önce vermek...” Bayram günü aile, çoluk çocuk ve yakın akrabaya güzel ve güler yüzle muamele eylemelidir. Dargın olanları barıştırmak, akrabayı ve din kardeşlerini ziyaret etmek, onlara hediye götürmek de sünnettir. Erkeklerin kabirleri ziyaret etmeleri de sünnettir. Şevval ayının birinci günü fıtır bayramının birinci günüdür. Bu günde, güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonra, iki rekat bayram namazı kılmak, erkeklere vaciptir. Bayram namazlarının şartları, cuma namazının şartları gibidir. Fakat, burada hutbe sünnettir ve namazdan sonra okunur. #türkiyegazetesi #sendeokutürkiye #bizimsayfa #osmanunluhoca #ömrebedel #hakikatkitabevi #dinimizislamcom #dinimizislam #fıtravermek #ramazanbayraminizmübarekolsun #ramazanışerif #ramazanbayrami https://www.instagram.com/p/COxL6WBFWkO/?igshid=70qofneumkid
0 notes
duaetmek · 7 years
Text
Ramazanda Okunacak Dualar ve Yapılacak İbadetler
Ramazan ayına girdiğimiz bu günlerde;ramazan okunacak dualar,kısa ramazan duaları,ramazan ayında yapılan ibadetler nelerdir?,ramazan ayında neler yapılır madde madde,sadece ramazan ayında ibadet olan nedir?,ramazanda yapılması gerekenler?,ramazan ayına özgü ibadetler,ramazan ayında neler yapılır neler yapılmaz?,ramazan ayına özel ibadetler v.b konular merak edilmeye başlandı,bu yazımızda bizde sizlere merak ettiğiniz bu soruların cevaplarını paylaşacağız.
Ramazanda Okunacak Dualar ve Yapılacak İbadetler
Ramazân-ı şerîfin ilk akşamı, (Şa'ban'ın son gününü Ramazan'ın ilk gününe bağlayan gece) akşamla yatsı arasında 2 rek'at teşekkür namazı kılınır. 
"Yâ Rabbî, Ramazân-ı şerîf ile müşerref kıldığın için" denilir ve namaza durulur. 
Fâtiha-i şerîfeden sonra birinci rek'atte 1(bir) "İnnâ a'taynâkel-kevser...", 
ikinci rek'atte 1(bir) İhlâs-ı şerîf okunur. 
Namazdan sonra; 70 İstiğfâr-ı şerîf, 70 Salevât-ı şerîfe (Salât-ı Münciye okumak efdaldir) okunup dua yapılır. 
Birinci 10 gün içinde mümkünse tesbih namazı kılınır ve Hatm-i Enbiyâ yapılır. 
İkinci 10 gün içinde mümkünse yine tespih namazı kılınır ve Hatm-i Enbiyâ yapılır. 
Üçüncü 10 gün içinde tevbe-istiğfar, Hatm-i Enbiyâ ve 7 salât-ü selâm'dan sonra mümkünse Hatm-i İstiğfâr yapılıp, yani 1001 defa: اَسْتَغْفِرُ اللهَ الْعَظِيمَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ "Estağfirullâhe'l-azıym. Ve etûbü ileyk" denilip, bittikten sonra 7 ilâ 70 salat-ü selâm okunur ve duâ yapılır. 
İftara yakın: اَللَّهُمَّ يَا وَاسِعَ الْمَغْفِرَةِ اغْفِرْ لِى "Allâhümme yâ vâsial-mağfiratiğfirlî", iftar esnâsında da: اَللَّهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَبِكَ آمَنْتُ وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَعَلَى رِزْقِكَ اَفْطَرْتُ وَصَوْمَ غَدٍ نَوَيْتُ "Allâhümme leke sumtü ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkıke eftartü ve savme ğadin neveytü" duâsı okunur. 
Ramazanda sadaka-i fıtır veremeyen müslümanlar, arefe günü 2 rek'at namaz kılarak, Allâh'a iltica ederler. Zamm-ı sûre olarak ne istenirse o okunur.
1. Günün Duası: "Allahummec'al siyamî fîhi siyam'es-saimîn ve giyamî fîhi giyam'el-gâimîn ve nebbihnî an nevmet'il-ğâfilîn ve heb lî curmî fîhi ya ilâh'el-âlemin ve'fu annî ya âfiyen an'il-mucrimîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde tuttuğum orucu gerçek oruç tutanların orucu gibi ve ibadetimi gerçek ibadet edenlerin ibadeti gibi kıl; bu günde beni gafillerin uykusundan uyandır; suçumu bu günde bağışla; ey alemlerin ilâhı! Affet beni, ey suçları affeden. Rabbim! 2. Günün Duası:"Allahumme garribnî fîhi ilâ merzâtike ve cennibnî fîhi min sehatike ve negimatike ve veffignî fîhi li-girâeti âyâtike bi-rahmetike ya erhem'er-râhimîn." Anlamı: Allahım! Bu günde beni kendi hoşnutluğuna yakınlaştırıp, gazap ve azabından uzaklaştır. Bu günde ayetlerini okumaya beni muvaffak kıl; rahmetin hakkına ey merhametlilerin en merhametlisi. 3. Günün Duası: "Allahummerzugnî fîh'iz-zihne ve't-tenbîh ve bâidnî fîhi min'es-sefâheti ve't-temvîh vec'al lî nesîben min kulli hayrin tunzilu fîh, bi-cûdike ya ecved'el ecvedîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde bana zeka ve uyanıklık (ibadet ve itaatten gafil olmama) hali ver; beni cahillik ve batıl işlerden uzaklaştır. Bu günde indirdiğin her hayırdan bana da bir nasip ayır; cömertliğin hakkına ey cömertlerin en cömerdi! 4. Günün Duası: "Allahumme gavvinî fîhi alâ igameti emrik ve ezignî fîhi halâvete zikrik ve evzi'nî fîhi li-edâi şukrik bi-keramik vehfeznî fîhi bi-hifzike ve sitrik, ya ebsar'an-nâzirîn." Anlamı: Allahım! Bu günde emrini uygulamak için beni güçlendir; bu günde zikrinin güzel tadını bana tattır; kereminle beni bu günde şükrünü eda etmek için hazırla; bu günde hıfzın ve örtünle beni (günah ve beladan) koru; ey basiretlilerin en basiretli! 5. Günün Duası: "Allahummecalnî fîhi min'el-musteğfirîn, vec'alnî fîhi min ibâdik'es-sâlihîn'el-gânitîn, vec'alnî fîhi min evliyâik'el-mugarrabîn, bira'fetike ya erham'er-râhimîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde beni mağfiret dileyenlerden, sana itaat eden salih kullarından ve mukarreb velilerinden kıl; lütuf ve şefkatin hakkında ey merhametlilerin en merhametlisi! 6. Günün Duası: "Allahumme la tehzulnî fîhi li-tearruzi ma'siyetik, velâ tazribnî bi-siyâti negimetik, ve zehzihnî fîhi min mûcibâti sehatike, bi-mennike ve eyâdîke, ya muntehâ rağbet'ir-râğibîn." Anlamı: Allah'ım! Sana karşı işlediğim günahtan ötürü bu günde beni yalnız bırakma; azap kırbaçınla beni cezalandırma; bu günde gazabına vesile olacak şeylerden beni uzaklaştır;sonsuz lütfun ve nimetlerin hakkına, ey şevkli insanların en büyük arzusu! 7. Günün Duası: "Allahumme einnî fîhi alâ siyamihi ve giyamih, ve cennibnî fîhi min hefevatihi ve asamih, verzugnî fîhi zikreke bi-devamihi, bi-tevfigike ya hadiy'el-muzillîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde oruç tutup ibadete durmam için bana yardımcı ol; bu günün sürçme ve günahlarından beni uzaklaştır; bu günde sürekli olarak seni zikretmeği bana nasip eyle; tevfikinle ey yolunu şaşanları hidayet eden! 8. Günün Duası: "Allahummerzugnî fîhi rahmet'el-eytami ve it'am'et-taam ve ifşa'es-selâm ve suhbet'el-kiram, bi-tavlike ya melce'el-amilîn." Anlamı: Allahım! Bu günde öksüzlere merhamet etmeyi, fakirlerin karnını doyurmayı, karşıma çıkan herkese Selâm vermeyi ve değerli insanlarla oturup kalkmayı bana nasip eyle; iyilik ve ihsanınla, ey arzu edenlerin sığınağı 9. Günün Duası: "Allahummec'al lî fîhi nasiben min rahmetik'el-vasia, vehdinî fîhi li-berahinik'es-satia, ve huz bi-nasiyetî ila merzatik'el-camia, bi-mehabbetike ya emel'el-muştagîn." Anlamı: Allahım! Bu günde geniş rahmetinden beni nasipsi bırakma; açık delil ve bürhanlarını bana göster ve beni alıp en kapsamlı hoşnutluğa götür; muhabbetinle ey şevkli insanların arzusu! 10. Günün Duası: "Allahummec'alnî fîhi min'el-mutevekkilîne aleyke, vec'alni fîhi min'el-faizîne ledeyke, vec'alnî fîhi min'el-mugarrabîne ileyke, bi-ihsanike ya ğayet'et-talibîn." Anlamı: Allahım! Bu günde beni sana tevekkül edenlerden, sana göre saadete erişenlerden ve sana yakınlaşan kimselerden kıl; ihsanınla ey arayanların en büyük talebi! 11. Günün Duası: "Allahumme habbib ileyye fîh'il-ihsan, ve kerrih ileyye fîh'il-fusûge ve'l-isyan, ve harrim aleyye fîh'is-sehate ve'n-nîran, bi-avnike ya ğiyas'el-musteğisîn." Anlamı: Allahım! Bu günde iyilik ve ihsanı bana sevdir; fısk ve günahtan beni nefret ettir; gazabını ve cehennem ateşini bana haram kıl; yardımınla ey imdat isteyenlerin imdadı 12. Günün Duası: "Allahumme zeyyinnî fîhi bi's-sitri ve'l-ifaf, vesturnî fîhi bi-libas'il-gunûi ve'l-kifaf, vehmilnî fîhi ala'l-adli ve'l-insaf, ve aminnî fîhi min kulli ma ehafu bi-ismetike ya ismet'el-haifin." Anlamı: Allahım! Bu günde örtü ve iffetle beni ziynetlendir; bugün kanaat ve elde olana yetinme libasını bana giydir; beni bu günde adalet ve insafa sevk et ve korktuğum herşeyden beni emniyete al; koruma ve ismetinle; ey korkanları koruyan Rabbim 13. Günün Duası: "Allahumme tahhirnî fîhi min'ed-denesi ve'l-egdar, ve sabbirni fîhi alâ kainat'il-egdar, ve veffignî fîhi li't-tuga ve suhbet'el-ebrar, bi-avnike ya gurrete ayn'il-mesakîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde beni (maddi ve manevi bütün) kir ve pisliklerden temizle; bu günde olması taktir edilen olaylara karşı beni sabırlı kıl. Bu günde takvalı olmaya ve iyi insanlarla arkadaşlık yapmaya beni muvaffak eyle; yardımınla, ey zavallı ve miskin insanların göz nuru! 14. Günün Duası: "Allahumme la tuahiznî fîhi bi'l-aserat, ve egilnî fîhi min'el-hataya ve'l-hefevat, vela tec'alnî fîhi ğarazan li'l-belaya vel-afat, bi-izzetike ya izz'el-muslimîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde ayak sürçmelerimden dolayı beni cezalandırma; hata ve yanlışlarımı bağışla. Bu günde beni bela ve afetlerin hedefi etme; izzetinle, ey müslümanların izzeti 15. Günün Duası: "Allahummerzugnî fîhi taat'el-haşiîn, veşreh fîhi sadrî bi-inabet'il-muhbitîn, bi-emanike ya eman'el-haifîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde bana huşu ehlinin itaatini nasip eyle; mütevazi insanlar gibi dönüş yapıp tövbe etmemle göğsümü genişlet; emanınla, ey korkanların emanı ve güveni! 16. Günün Duası: "Allahumme veffignî fîhi li-muvafeget'il-ebrar ve cennibnî fîhi murafagat'el-eşrar, ve avinî fîhi bi-rahmetike ila dar'il-garari bi-ilahiyyetike ya ilah'el-alemîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde iyi insanlarla arkadaş olmaya beni muvaffak kıl ve kötü insanların arkadaşlığından beni uzaklaştır. Rahmetinle bana ebediyet ve sükunet yurdu olan cennette yer ver; ilahlığın hakkına, ey alemlerin ilahı! 17. Günün Duası: "Allahummehdinî fîhi li-salih'il-e'mali, vegzi lî fîh'il-havaice ve'l-amal. Ya men la yehtacu ile't-tefsiri ve's-sual. Ya alimen bima fî sudur'il-âlemin, salli alâ Muhammedin ve Âlih'it-tahirin." Anlamı: Allah'ım! Bu günde beni salih amellere hidayet et; bu günde beni hacet ve arzularıma kavuştur. Ey açıklamaya ve sormaya ihtiyacı olmayan; ey alemdekilerin göğsünde bulunanları (içinde geçenleri) bilen Rabbim! Muhammed'e ve onun tertemiz Ehlibeyti'ne rahmet et. 18. Günün Duası: "Allahumme nebbihnî fîhi li-berakati esharih, ve nevvir fîhi galbî bi-ziyai envarih, ve huz bi-kulli â'zâî ile't-tibai asarih, bi-nûrike ya munevvira gulûb'il-arifîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günün seherlerinin bereketlerinden yararlanmak için beni uyandır; nurların ışığıyla kalbimi aydınlat ve bütün uzuvlarımı bu günün eserlerinden, bereketlerinden yararlandır; nurun ile, ey ariflerin gönüllerini aydınlatan! 19. Günün Duası: "Allahumme veffir fîhi hazzî min berakatih, ve sehhil sebîlî ila hayratih, vela tehrimnî gabûle hasenatih, ya hadiyen ile'l-hagg'il-mubîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günün bereketlerinden nasibimi bol et; hayırlarına ulaşma yolumu kolaylaştır; iyi amellerinin kabulünden beni mahrum bırakma; ey apaçık hakka hidayet eden Rabbim! 20. Günün Duası: "Allahummefteh lî fîhi ebvab'el-cinan, ve eğlig annî fîhi ebvab'en-nîran, ve veffignî fîhi li-tilavet'il-gur'an, ya munzil'es-sekîneti fî gulûb'il-mu'minîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde cennet kapılarını (yüzüme) aç; cehennem kapılarını yüzüme kapat; bu günde Kur'ân okumaya beni muvaffak kıl; ey müminlerin kalplerine sükunet ve huzur indiren Yüce Allah! 21. Günün Duası: "Allahummec'al lî fîhi ila merzatike delîla, vela tec'al li'ş-şeytani fîhi aleyye sebîla, vec'al'il-cennete lî menzilen ve megîla, ya gaziye havaic'it-talibîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde beni hoşnutluğuna götürecek bir kılavuz kıl bana; bu gün Şeytan'ı bana ulaştıracak hiçbir yol bırakma; benim yerleşeceğim ve rahat edeceğim yeri cennet kıl; ey arayanların hacetlerini yerine getiren Rabbim! 22. Günün Duası: "Allahummefteh lî fîhi ebvabe fazlik, ve enzil aleyye fîhi berakatik, ve veffignî fîhi li-mucibati merzatik, ve eskinnî fîhi buhbûhati cennatik, ya mucîbe davet'il-muztarrîn." Anlamı: Allah'ım! Fazl-ü rahmetinin kapılarını bugün yüzüme aç; bu günde bereketlerini üzerime indir ve beni hoşnutluğuna vesile olacak şeylere muvaffak kıl; beni cennetlerinin ortasına yerleştir; ey perişanların duasını kabul eden Allah! 23. Günün Duası: "Allahummeğsilnî fîhi min'ez-zunûb, ve tahhirnî fîhi min'el-uyûb, vemtehin galbî fîhi bi-tegv'el-gulûb, ya mugîle eserat'il-muznibîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde beni günah ve kusurlardan beni yıkayıp temizle; kalbimin imtihanında bana kalplerin takvasını ver; ey günahkarların sürçmelerini bağışlayan Rabbim! 24. Günün Duası: "Allahumme innî es'eluke fîhi ma yurzîk, ve eûzu bike mimma yu'zîk, ve es'eluk'et-tevfîge fîhi lien utîake vela a'siyek, ya cevad'es-sailîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde seni razı edecek şeyleri senden diliyor ve seni rahatsız edecek şeylerden sana sığınıyorum. Allah'ım! Bu günde sana itaat edip karşı gelmemek için senden tevfik ve yardım diliyorum; el el açıp dilenenlere cömert davranan Rabbim! 25. Günün Duası: "Allahummec'alnî fîhi muhibben li-evliyaik, ve muadiyen li-e'daik, mustennen bi-sunneti hatemi enbiyaik, ya asime gulûb'in-nebiyyîn." Anlamı: Allah'ım! Beni bu günde velilerini seven, düşmanlarına düşmanlık besleyen ve peygamberlerinin sonuncusu Muhammed Mustafa'nın (s.a.a) sünnetine uyan kimselerden kıl; ey peygammerlerin kalplerini koruyan Yüce Allah! 26. Günün Duası: "Allahummec'al sa'yî fîhi meşkûran ve zenbî fîhi mağfûran ve amelî fîhi magbûlen ve aybî fîhi mestûra, ya esme'as-samiîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde çabamı mükafatlandır; günahımı bağışla; amelimi kabul buyur ve gözümü günahlara kapa; ey duyanların en iyi duyanı! 27. Günün Duası: "Allahummerzugnî fîhi fazle leylet'il-gadri ve sayyir umûrî fîhi min'el-usri ile'l-yusr, vegbel meazîrî ve hutta anni'z-zenbe ve'l-vizr, ya raûfen bi-ibadih'is-salihîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde bana kadir gecesinin sevabını lütfeyle; işlerimi zorluktan kolaylığa dönüştür; mazeretlerimi kabul buyur; günah ve vizr-ü vebalı üzerimden kaldır; ey salih kullarına şefkatli olan! 28. Günün Duası: "Allahumme veffir hazzî fîhi min'en-nevafil, ve ekrimnî fîhi bi-ihzar'il-mesail, ve garrib fîhi vesîletî ileyke min beyn'il-vesail, ya men la yeşğaluhu ilhah'ul-mulihhîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde müstehap (sünnet) amellerden nasibimi çoğalt; dünya ve ahirette sorumlu olduğum şeyleri hazırlayarak bana lütuf ve bağışta bulun; bugünde vesileler arasından sana vesilemi yakınlaştır bana; ey ısrarla yalvaranların ısrarı kendisini başkalarıyla ilgilenmekten alıkoymayan Rabbim! 29. Günün Duası: "Allahumme ğaşşinî fîhi bi'r-rahmet, verzugnî fih'it-tevfîga vel-isme, ve tahhir galbî min ğayahib'it-tuhmet, ya rahimen bi-ibadih'il-mu'minîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde rahmetinle beni kapla; bu günde bana iyi amelleri yapmak için tevfik ve kötü amellerden korunma gücü lütfeyle ve beni şüphe ve suç unsuru addedilebilecek şeylerin karanlığından temizle; ey mümin kullarına merhametli olan Rabbim! 30. Günün Duası: "Allahummec'al siyamî fîhi bi'ş-şukri ve'l-gabûli alâ ma terzahu ve yerzah'ur-resûl, muhkemeten furûuhu bi'l-usûl, bi-haggi seyyidina Muhammedin ve Âlih'it-tahirîn, ve'l-hamdulillahi rabb'il-alemîn." Anlamı: Allah'ım! Bu günde tuttuğum orucu kendin ve resulün beğendiği şekilde mükafatlandırıp kabul buyur ve onun furuunu iman ve ihlas olan usuluyla pekiştir; efendimiz Muhammed ve onun tertemiz Ehlibeyti hakkında
0 notes