#sıkıntıya sokar

[tugceozdemir]

ANOTHER LOVE...

Başlığı Tom Odell'in şarkısından aldım. Kendimi kötü hissettiğim ama sebebini bilmediğim akşamlardan birinde, en azından iyice dibe çökeyim diye playlist ararken, takılıp kaldım. Çok da aradığım türden bir "dibe vurma" şarkısı değildi ama sanırım sözleri bilinçaltımdaki sebebini bilmediğim sıkıntıya dokundu anlamadan. Bunu, aklım suyunu bulandıran mürekkebini, kağıda aktardıktan sonra farkettim.

Şöyle yazmışım;

" Ve gündüzle gece eşitlendi yine. Bir benim ruhum eşitlenemiyor gibi geliyor, sanki bir türlü nötrlenemiyor.

Kendimi yeterli hissetmek için, sürekli kafamda varsayımsal rütbeler verdiğim insanların bana hayran olması ya da en azından ciddi bir saygı duyması gerek şart. Bu saygıyı ve hayranlığı alamadığım sürece de asla tamam olamayacağım, hatta böyle bir potansiyeli bu dünya ziyan etmiş olacak. Bana da çok büyük haksızlık olacak tabii.

Halbuki bu payeler, yine tarafımdan verildiğine göre hazretlere, demek ki asıl yetkili onay merci yine ben olmuyor muyum bu durumda? Bilinçaltımdan, hayranlık duyduğum özellikleri sebebiyle seçtiğim bu insanların ortak noktaları, benim saygı duyduğum özellikleri. Dolayısıyla pek de bir çeşitlilik içermeyen örneklem grubunun beni onaylamaması bir şey ifade eder mi?

Eder. Yeterliliğim ya da yetersizliğim, saygıya değer olup olmadığımla ilgili değil ama. Benim ihtiyaç içinde olduğum, ama tam da bu ihtiyaçtan dolayı, o seçtiğim insanlara en zayıf haliyle yansıttığım ve yine bu en zayıf hali sebebiyle de talep ettiği şeyi asla o kişilerden alamayacak olan yüzümü temsil eder. Bu da sayın tatlı okuyucularım, evet bildiniz, farkındalıkla karşılanmadığı sürece koskoca bir kısır döngüye sokar beni.

Gölgeyle Buluşma kitabını okumaya başladığımdan beri, kendi gölgemin peşine düştüm. Anlaması çok kolay bir kavram değil. Ben de tam anlayabildiğimi söyleyemem. Ailemizin ve toplumun bizden beklediği ve onayladığı davranışlarımızla egomuzu oluştururken, onaylanmayacağını düşündüğümüz taraflarımızı bastırdığımızda oluşan ve büyüyen bir kavram. Yani aslında olmak istediğimiz ve aslında olduğumuz kişi arasında fark gölge. Hiç sevmediğimiz, ya da hayran olduğumuz insanlara yansıttığımız, kendimizin çoğu zaman farkında olmadığı ama başkalarınca alenen görünen yanımız.

Yukarıda bahsettiğim örnekte, benim kendimi saygı duyulmayı sonuna kadar hakeden üstün bir kişilik olarak gördüğümü ve bunun başkaları tarafından da farkedilip onaylanması gerektiğini düşündüğümü yazdım. Bu olmayınca kendimi yetersiz ve eksik hissediyormuşum.

Peki biz insanlar kime saygı duyarız? En azından ben, kendinden şüphesi olmayan, şüphesi varsa bile bunu yansıtmaktan çekinmeyen ve belki buna çok da takılmayan, rahat birine hayran olurum. Peki yukarıdaki satırları yazanla, saygı duyduğum karakter arasındaki taban tabana zıt özellikleri farkettiniz mi siz de?

Egom bir illüzyon. Üstüme giydiğim bir karakter. Ve çıplak dolaşamayacağım gibi, beni korumak için gerekli de. Bu hikayede saygıyı sonuna kadar hakeden yüce kişilik. Peki ya gölgem? O da bana saygı duymanız gerekiyor diye zırıl zırıl ağlayan savunmasız minik çocuk.

Çok bastırılan ve üstü kapatılmaya çalışılan her şey gibi, kontrol edilemez noktaya gelmeden önce ufak ufak gölgeyle tanışması ve uzlaşması gerekiyor insanın. Ama bir anda değil. Tıpkı Dr. Jekyll ve Bay Hyde hikayesindeki gibi. En bilinen gölge-ego örneği de bu galiba zaten. İçimizde, varlığından çoğu zaman haberdar bile olmadığımız canavar ama bir bakıma da çok büyük bir potansiyel. İşte amaç tam olarak canavarla tanışıp barışmak ve potansiyeli özgür bırakmak.

Bu arada bu o kadar sık oluyor ki; rastgele çalan playlistlerde, konuyu bağlayan, üzerine buraya hangi şarkı gelmeli diye düşünsem denk getiremeyeceğim kadar uygun şarkılar çıkıyor karşıma, hem de tam zamanında. Evrenin şakalı hareketleri herhalde.

[turkudostu61]

“Allah, hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar.” Hz. Muhammed (s.a.v)

[falcibaba]

Birinde Büyü Olduğunu Anlamak

Birinde Büyü Olduğunu Anlamak

Bir kişide ya da bir evde büyü olup olmadığını anlamak adına belli başlı belirtilere dikkat etmek gerekir. Bu belirtiler ışığında nasıl bir yol izleneceği konusunda uzmandan yardım alınmalıdır. Ruh çalkantısı; kişi ya da eve yapılan büyüler uygulamasının var olup olmadığı ile alakalı olarak öncelikli olarak ruhsal duruma bakılır.Birinde Büyü Olduğunu Anlamak için  psikolojik anlamda sorunlar ve kararsızlıklar başlar. Büyü var mı yok mu kapsamında büyülerin enerjisinin yüksek olduğunu unutmamak gerekir. İnsan yaşamını direkt olarak etkilediği için kişileri ruhsal açıdan fazlasıyla sıkıntıya sokar. İnsanların hem ruhsal hem de bedensel açıdan enerjilerinde değişimler meydana gelir. Ciddi düzeyde ruhsal sorunların varsa ev ve kişi üzerinde büyü olduğu anlaşılır.

Birinde Büyü Olduğunu Anlamak için başka belirtliler;

birinde büyü olduğunu anlamak Yorgunluk; ev ya da kişi üzerinde büyü olduğunu anlamak adına enerjisine bakmak gerekir. Çünkü büyüler üst düzeyde enerji emme özelliğine sahiptir. Halsizlik ve garip bir yorgunluk büyülerin en belirgin özelliği içinde yer alır. Halsizlik, bitkinlik ve yorgunluk bedensel açıdan sağlık problemlerine işaret etse de büyü belirtileri içinde de yer alır. Bunun için öncelikli olarak tıbbi açıdan muayene olmak gerekir. Bir çözüm bulunamazsa dışarıdan gelecek olan baskının kişi üzerindeki etkilerine dikkat edilmelidir. Uyku sorunu; yukarıda var olan sorunlar kişilerin sadece enerjilerini almaz. Zaman içinde ve özellikle geceleri zor uyumaya da sebep olur. Geceleri devamlı olarak düşünceye neden olur. Bundan kaynaklı olarak insanların çoğunda uykusuzluk sorunu meydana gelir. Bu kapsamda dikkat edilecek olan nokta büyü yapılan kişinin daha önceki uyku düzenin nasıl olduğu ile alakalıdır. Sık şekilde idrara çıkma; büyü olup olmadığı ile alakalı sorunların yanıtlanmasında dikkat çeken diğer bir nokta da sık idrara çıkmadır. Bu büyüden kaynaklı olan enerjinin aslında dışa vurumu olarak tabir edilebilir. Büyüye maruz kalanların hemen hemen hepsi sık şekilde idrara çıkma sorunu ile karşı karşıya kalır. Bazı kişilerde de vücut yapılarından kaynaklı olarak idrara çıkamama sorunu meydana gelir.

Diğer Belirtiler

Kendini farklı bir dünyada hissetme;  büyülere maruz kalan kişilerde meydana gelen durumlardan bir tanesi de kendisini farklı bir dünyanın içinde hissetmesidir. Kişi bu dünyada bir yabancı olduğunu ve bu dünyaya ait olmadığını düşünmeye başlar. Bu psikolojik durumdan kaynaklı olarak bazı kişilerde intihar eğilimi bile meydana gelebilir. Şu güne kadar yaşadıklarının yok olduğunu ve bu dünyanın kendisine boş geldiğini düşünmeye başlar. Asabiyet ve sinirlilik durumu; büyüye maruz kalan kişiler daha önce ılımlı bir tabiata sahipken büyüden sonra daha sinirli ve asabi bir hale gelir. Gerginlik en üst seviyede seyreder. Bu durum vücutta bulunan enerjinin dışa vurumudur. Özellikle âlim ve selim olan kişilerde özellikle daha çok meydana gelmektedir. Yumuşak ve sakin tabiatlı olan kişilerde çılgına dönme durumları meydana gelir. Ayrıca normal halinde asabi olan kişilerde ani şekilde yumuşama meydana gelmeye başlar. Bu durum çevresinde

birinde büyü olduğunu anlamak bulunan kişilerde şaşkınlık meydana getirir. Bu durum özellikle büyü olan kişilerde sık şekilde meydana gelmektedir. Büyünün en önemli belirtileri arasında bulunur. Ev içinde iticilik; büyü nasıl anlaşılır kapsamında en önemli belirtiler arasında eve karşı antipati besleme meydana gelir. Eve karşı antipati besleme büyünün yapılması ile hemen ortaya çıkan bir durumdur. Kişi eve karşı bir iticilik ve soğukluk hissi yaşarsa, bu durum bariz bir şekilde yaşanmaya başlanırsa ve büyünün olduğunu düşünmek mümkün hale gelir. Bu kapsamda doğal ve normal koşullarda meydana gelirse ve nedeninin ne olduğuna bakmak gerekir. Yapılan büyülerin neden yapıldığı ve kim tarafından yapıldığı konusunda özellikle uzman olan medyumlardan yardım almak gerekir. Uzman olan medyumlar bu konuda tecrübelidir ve yaptıkları tüm işlemlerde en doğru çözümü bulurlar. Konusunda uzman olmayan kişiler büyülerin bozulmasında kesinlikle yardımcı olmayacak ve sizi dolandıracaktır. Bundan kaynaklı olarak en doğru işlemleri yapmak gerekir. Fiziksel Etkileri En belirgin fiziksel etkisi sebebi anlaşılamayan yorgunluk hissidir. Bu yorgunluk hissi tıbben açıklanamayan boyutlara varabilir. Genellikle bu yorgunluk belirtileri dışarıdan bir baskı hissediyormuşcasına kendini gösterir. Özellikle gece saatlerinde uyuyamamak da en sık rastlanan belirtileri arasındadır. Ancak kara büyü gibi etkili büyülerin belirtilerinde olmadık zamanlarda uyuklama hali de gözlemlenebilir. Normalden sık şekilde idrara çıkmak da en sık rastlanan fiziksel belirtilerdendir. Ancak bağlama büyüsü sonucunda idrara çıkamama da görülebilir. Açıklanamayan morluklar en şiddetli özellikle kara büyü sıfatındaki büyülerde görülen belirtilerdendir. Büyüye maruz kalan kimselerin görme yetilerinde azalma gözlemlenir. Bunun en bariz örneği aynada kendi suretlerini buğulu görmeleridir. Ruhsal Etkileri En belirgin etkileri ruhsal olarak görülür. Kişi hayatıyla ilgili olmayacak kararlar almaya başlayabilir. Huylarında değişiklik gözlemlenir ve bu değişimler ailede olumsuzluklara yol açar. Ailede sürekli huzursuzluk çıkaran kimse girdiği her ortamda bu davranışlarını sürdürür. Herkesin kötülüğüne yaklaştığını düşünmeye başlar ve insanlardan gittikçe uzaklaşır. Bunun yanında agresif tavırlarda gözlemlenir . Aynı zamanda hayvanların insanlardan daha güçlü sezileri olduğu bilinir. Büyüye maruz kalmış kişiye karşı hayvanların hareketleri değişkenlik gösterecektir. Kendini farklı bir dünyaya ait hissetme hissi ve intihar eğilimi görülen sık belirtiler arasındadır. Kara büyü sıfatındaki güçlü büyülerin etkileri arasında kişinin kendini farklı bir bedende hissetme hissi de yer alır. Bu his bedenine dokunduğunda kendini gösterir. Read the full article

[kuranvesunnet2e]

Allah hayrını dilediği bir kimseyi günahlarını bağışlamak için sıkıntıya sokar

[yucel-64]

Sürekli dertlerinizi düşünüp durmak onun geçeceği anlamına gelmez. Yalnızca sizi sıkıntıya sokar. O yüzden üstünüze düşen herşeyi yaptıktan sonra Allah’a bırakmak bizim yapabileceğimiz en güzel şeydir. Çünkü O bizim çaremiz ve derdimizin tek dermanıdır 🍂...

[yolcu-34]

Ağlamak, Allah'a sığınmaktır.

Dertliysen bil ki; O seni seviyor!

Bak! Sevdiğin ne diyor?

“Allah, hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar.”

[fiemanillah]

Pintereste geziyordum birden karşıma çıktı isminin anlamı çok güzel bir 🐣🧡😻

Allah hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar!

"Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir!"♥️

Rabbim!

Ne vakit kalbim Sen'den başkasını daha sık anacak olsa, bana en güzel vesilelerle varlığını hatırlat. Sen'i unutturacak hiçbir dünya sevgisini gözümde yüceltme. Daima Sen'i andıkça huzur bulan kullarından eyle..Amin 🍃

Allah razı olsun ..tevafuk etmiş benim içinde manalı bir anlam taşır blog isimim dualarınada çok çok amin dedim 🍃🌹

[mozaikmucizeler]

Rasûlullah (sav) buyurdular:

“Allah hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar.” (Buhârî, Merdâ, 1)

[bayan-duvar]

Belki şu anda çok dertlisin...

Belki "artık yeter" diyorsun...

Belki de kendinden ...geçmişsindir..

Belki de ağlıyorsun...

Belki bütün bu musibetlerin sonunda eline bir şey geçip geçmeyeceğini düşünmektesin..

O zaman Duy ! __Rabbin sana söylüyor; *Sabredenlere, felaketlere karşı dişlerini sıkıp, göğüs gerenlere, mükafatları hesapsız ödenecektir !

Belki de onca insanın içinden neden senin seçildiğini soruyorsun...

*Oysa Rabbinin seçtikleri kıymetlilerdir!

İçinizden mücahitlerle sabredenleri ortaya çıkarıncaya kadar elbette sizi deneyeceğiz!

__Hayat bir imtihan değil mi?Her sorun ebedi hayatında yer alan bir tuğla...

Nefes alıp verdiğin her an yeni bir soruna gebe...

Onlar olmasaydı sonsuzluk yurdunda sana ait hiç bir şey de olmayacaktı!

Derdin yoksa üzül asıl!

Dertliysen bil ki; O seni seviyor!

Bak, Sevdiğin ne diyor? ***ALLAH (cc), hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar!

Belki sen Ashab-ı Uhud kadar acı çekmedin... Hani kralları onları iman ettikleri için, ateş dolu hendeklere attırmıştı ya!

Belki sen Ebu Zerr (r.a) kadar acı çekmedin... Amcası inandığı için onu hasıra sarıp yakmıştı ya!

Belki sen Vahşi kadar acı çekmedin..Sevgilisi ona "Bana görünme" demişti ya!

Belki sen Yakup (a.s) kadar acı çekmedin..Yusuf'u (a.s.) elinden alınmıştı ya!

Belki sen Hatice (r.anha) kadar acı çekmedin... Hz. MUHAMMED (sallahualeyhivessellem ) yurdundan gönderilmişti....! Şimdi bir sor kendine hala üzgünmüsün???

13:17

[netbilge]

Oruçluyken birini öpmek orucu bozar mı? Eşini dudaktan öpmek orucu bozar mı?

Oruçluyken birini öpmek orucu bozar mı? Eşini dudaktan öpmek orucu bozar mı?

Oruçlu olan bir kimse sevgilisinin tükürüğünü, ağız suyunu yutması durumu söz konusu olduğunda, öpüşmek orucu bozar. Zaten İslam dininde tensel temasa dayalı olarak yapılan bir flört doğru olmamaktadır. Eşlerin birbirlerini öpmeleri veya sarılmalarıyla oruçları bozulmaz. Ancak, şehvetli dudaktan öpmek orucu sıkıntıya sokar. Kişinin hanımını öpmek, elle tutmak, okşamak gibi durumları orucu…

[sabancalis68]

(. )..Bir sınıfa girildi.Ögrencileri teker teker süzdükten sonra,Mustafa Kemal bir gence gözünü dikti ve sordu ; "Nasılsın,dersler nasıl gidiyor?"..Delikanlı çakı gibi dikildi,tekmil verircesine ; " Sağ olun Paşam.Sayenizde herşey iyi gidiyor.Fakat bazı eksiklerimiz var.Ben çevre köylerden birindenim,burada ortaokul okuyorum.Fakat burası bittikten sonra bir lisemiz yoktur."..Köylü delikanlının cesareti hocalarını ve eşrafı sıkıntıya sokar gibi oldu.Ama Ata'nın sakin ve şefkatli cevabıyla rahatladılar.Mustafa Kemal,vali ve maarif müdürlerine bakarak, "yeni yapılan hükümet konağını liseye tahsis ediniz,delikanlı doğru söylüyor" dedi..ve Hükümet konağı olarak yapılan ama henüz hiç kullanılmamış bina,bu günkü Atatürk lisesi oldu..Yıl 1930'du.. https://www.instagram.com/p/CSTe14HoJ_dWYcMVSnsY-RyAd0R2d9kAm4pexM0/?utm_medium=tumblr

[eliftendusler]

Havayı geldiği gibi, rüzgarı estiği gibi, kadını da olduğu gibi kabul edin denilir. Bazen de Kadınları yalnız güzellikleriyle görenler, onlara güzellik kaynağı derler; doğru düşünenler ise aylarca sıkıntıya, tehlikeye katlanarak neslin çoğalmasına hizmet ettiklerinden, hayat kaynağı adını verirler; dünyaya getirdikleri çocukları sevgiyle büyütüp adam ettiklerinden eğitim kaynağı; onlara en evvel Allah'ı vc kulluğu tanıttıklarından din kaynağı; her türlü sıkıntıya ve kedere dayandıklarından sabır kaynağı; dertlilere hastalara yardıma koştuklarından, merhamet ve ümit kaynağı demişlerdir. Peki ya şimdi. Kadınların siyasal güçleri yoktur sözde; Oysa akıllı kadınlar, aptal kocalarını hiç güçlük çekmeden parlamentoya sokar,hatta bakan bile yapar.🤔😊

[hicfakir]

‎Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:

‎"Allah hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar."

‎⁦‪(Buhari)

[kuranvesunnet2e]

Allah hayrını dilediği bir kimseyi günahlarını bağışlamak için sıkıntıya sokar

Allah hayrını dilediği bir kimseyi günahlarını bağışlamak için sıkıntıya sokar

[olivaveyla]

Kahkül yakışmış bence tek sorun gözlük çerçeven çok kalın olduğu için yüzünü küçücük göstermiş çerçeveni daha ince olanından kullanırsan daha iyi olacaksın 👌🏻

Gözlükten memnunum aslında hem yeni çerçeve beni sıkıntıya sokar 😇🙆🏻

[aydn68]

Osman Gedik

DÜNYADA yaptığınız şeyleri

Ben yaptım derseniz

O sizin yaptıklarınızı

Yel alır

Sel alır

Allah ımızın mekanı dünyada yaptığınız herşeyi

Allah ım benden razı olsun diye yaparsanız

Yaptiklariniz ibadet olur

Dünyanız heba olmaz

Ahirette Allah ımızın mekânı

Oradaki kıymetli şey

Dünyada gozettiginiz

Allah rızası dır

Arkadaşımızın bu güzel yazısına Biiznillah bizim de acizane bir katkımızdır.

Mümkün mertebe ben yaptım demekten kâçınılsada tamamen ben demekten ve ben yaptım demekten uzak olmak onun yerine biz ve biz yaptık demek herzaman ve her durumda hem makul ve uygun düşmez hemde yanlış anlamalarada sebep olabilecek durumlar olduğu için her durumda uyum sağlamadığı için insanı gereğinden fazla zorduruma sıkıntıya ve gücünü aşan bir duruma sokar. Bu sebeple önemli olan insan ben yada ben yaptım desede demek zorunda olsada Yaptıklarını Allah c.c. rızası için yapması ucuba kibire enaniyete riyakàrlığa kapılmaması yaptıklarını Allahın kudreti yardımı muvaffak kılması ve yaratmasıyla yaptığının şuurunda ve uyanıklığında olarak kendinde bir varlık enaniyyet mağruriyyet olmadan yapması nefsinin egosu gibi adi sıfatlarını tatmin etmek için nefsine bir paylar çıkarmamasıdır.Yoksa bu mesele sadece bazı kelimeleri söyleyip söylememekle hallolmaz çünkü zahirden çok batına bakar kalbe bakar.

Bu konuda bizim enaniyyeten uzak olmak için ben kelimesini kullanma ölçüsünü ben yerine biz demenin uygun olan ve uygun olmıyan yerlerini açıkladığımız bir yazımız var bu konuya katkısı olması için linkini paylaşmak istiyorum.

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=196974121887729&id=100047254260650