Tumgik
#simdi biz
harepare · 1 year
Text
sefilligimi ne kadar belli ediyosam kavga ederek konusmayi kestigimiz irem yazdi
0 notes
sitmee · 1 year
Text
Saat 2 olmus ben anca dersin basindan kalktim yuh ya yuh
0 notes
kisa-hikayeler · 3 months
Text
Pasif Kocam
Ben 35 , kocam 35 , kocamin patronu 60 yaşında
Kocam özel şoför olarak çalışıyor, 60 yasinda bi patronu var , patronu hafta sonlari yazlığa kacardi kafa dinlemeye diye genelde karisi gitmezdi kocam getirirdi 2 gun kalir donerlerdi , meger yalniz gittiklerinde , kocam patronunun karisi rolune giriyormus , bi hafta benide goturmuslerdi patronun eşide vardi , patron işçi sinifi ister istemez olsada orda nispeten daha samimi tatil modundaydik , kocamla patronu havuz basinda gunesleniyordu , biz o ara patronun eşi ile icerdeydik ben bi ara disari havuz basina doğru çıktım, o ara beni farketmediler patron kocama , haftaya bas başa gelelim karinin bugün burda giydigi koyafetleri getir sana onlari giydirip sikim demişti, kocamda seve seve dedi , ben beni farketmesinler diye dondum içeri, şok icindeydim acikcasi ne yapsam ne etsem bilemedim , biraz zaman gectikten sonra ses ederek yanlarina dogru gittim , biraz sohbet falan ettikten sonra bende biraz gunesleneyim diyip uzandim , kocamada aşkım bira kalmamis evde gidip alirmisin dedim o ara kocam kalkti , patronla sohbete daldik , güneş kremini alip bacaklarima surmeye basladim , guneysten yanmayayim bari dedim , sirtima falanda sizin surmenizi istesem ayip olur mu dedim , patron yok tabi surerim dedi , omzuma sirtima bacaklarima falan iyice kremi yedirmeye basladi , o esnada eşi icerde sekerleme yapiyordu , mayomun kenarlarina kadar gelip hafiften mayomunkenara kaydirip kalcalarimi oksarcasina suruyordu kremi, sikinin kalktigini farkettim , gormemezlikten geldim , tesekkur edip uzandim sezlong da , sonra kocam geldi , kocamin telefonunu o ara aldim , telefonlari sessize alip ,kendimden kocami aradim, kendi telefonumu orada birakip kocamin telefonu ile iceri gittim , onlarin konusmalarini dinliyordum icerden , krem surme mevzusundan bahsediyordu kocama , aslinda bi güzel içip sarhoş olup grup mu yapsak vs sohbetleri , orda ufak kurlar vs disinda birsey olmadi sonra eve gectigimizde ben ufaktan konu aciyorum patronun nekadar iyi vs falan gibi sonra , krem mevzusu falan konusuldu ben onlari duydugumu dinledigimden falan bahsettim , sonraki hafta o gün ki kiyafetlerimi bir posede koydum icinede bir not yazdim , keyifli eglenceler hiç yikamadim diye , al bu posedi patronuna ver dedim kocama , kocami bi guzel sikip rahatladiktan sonra kocama beni aratti , bin bi taksiye gel dedi , gittim kapida patron karsiladi beni taksiye parayi odedi , beni tuttugu gibi yapisti dudaklarima , hediyen çok güzel di diye , dur sakin ol , bu gece patron benim dedim. , tamam dedi , iceri girdik ikinizin sevismesini izlemek istiyorum dedim , patron 60 yasindaydi ama kocami cok guzel becerdi , kocam da arada onu beceriyormus , patrona hadi simdi sen beni becer diyip yattim yatağa ama kocamda sana girsin istiyorum dedim , beni sikmeye basladi , kocam da hem beni hem patronu elleyip yaliyor opuyordu , patron biraz gel git yaptiktan sonra kocamla ortamizda kalmaya basladi kocam ona giriyor , patronda bana giriyordu...
91 notes · View notes
arbrenu · 3 months
Note
seni yazar olarak tanidik evet ama kotu animizda yazdigimizda bizi yatistiran kisi yazar hanim degildi, sendin. o yuzden o kadina yazdiklarimizi ustune alamazsin yazar ngkabal!! hahsjajz yani mesela biz seni ne kadar taniyoruz ki zaten buna da tamam ama yazdiklarini okuduk, onlarda senin farkli yonlerini gorduk. oldugun kisiyi tamamen tanimamiz mumkun degil ama bizim de gordugumuz bir seyler var. ben birine olacagina emin olmadigim seylerle ilgili kesin konusmam asla ama senin yaninda olmakla ilgili cok rahat bunu yapabiliyorum cunku kitaplarin bir yana, seni gercekten seven birileri var. nefffrret ediyorum boyle seyler soylemenden, ordugun duvarlarindan(cunku aynisini yapiyor hzjsjzhz) yahu ben teselli bile edemezdim kimseyi dogru duzgun cunku ne diyebilirim, cunku bana ne? abv ng. Ha su yazarlik olayina donersek, mesela sen gelip neden sevmeye basladin dersen sana kitaplarin derdim ama su an neden seviyorsun dersen ayni cevabi vermem. kitap yayimlamayi birak, her yerden uzaklas. ben yine seni cok ama cok seviyor olurum ve gokyuzune daha sık bakarım. o yuzden asko bazilarimiz icin bu sozler gercek!!!! 3 yasinda olsaydik sacini cekerdim gercekten hahahajzhajsjw(simdi de cekmek istiyor ama bunu soylemek yemedi) ayrica o "kotu yonler" olayini da eksik soyluyorsun, insan bazen bununla ilgili tahminlerde de bulunabilir ve sevgi varsa kendi dusuncelerine ragmen buna devam eder????? of cok dramatik biriyim ne bos yaptim🤦🏻‍♀️ neyse ngkabal akvac yazarsan seni hiiicccc sevmeyecekmisiz hadi bakim
:):)🤍
52 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 5 months
Text
İCİMDEKİ SESSİZ ADAM
Biraz derin biraz da uzun bir meselemiz var eski zamanlardan bahsetmek birazda kendim gibi gordugum insanlar dan çorba gibi birsey aslında tatsız tuzsuz hastane de verilen çorba gibi hayatim çok kez mücadele verdim çok kez yıkıldım çok kez hayal kırıklığı oldu ağladım guldum mutlu oldum mutsuz da oldum yüzde yirmi mutlu yüzde seksen de mutsuz oldum hepimizin başından birseyler geldi geçti ve bitti diyoruz ama bitmiyormus demekki yasadiklarimiz aynisini tekrar tekrar yaşıyoruz hiç tanıdık geldimi sana da bu insan der gibi acısı aynı gülüş aynı sokaklar bile aynı insanlarda çok degismis içimdeki adam
İçimdeki bu adamla cokkez tartistim çok kez konustum derdimi anlattım ama hiç benden yana olmadi aslında her zaman yalnız başıma kaldım içimdeki ses bile beni terketti bir zaman sonra o bile beni anlamadı ki kaldı karsimdaki insanlar beni anlayacak anlamaz lar
Defalarca söyledim içimdeki sese bazen susmasini öğren diye onuda. Susturamadim çoğu kez hayattan koptum kenara çekildim Hayat a dort kolla sarıl diyenler kollarimi kırdılar farkında idim çoğu şeyin bense içimdeki sesi dinleyip kirmamayi denedim defalarca kirilmama rağmen
Sevgiden yana belki çok darbe de almış olsa bu gönül sevmekden asla vazgeçmedi çünkü ben sevmeyi değer vermeyi hoş gormeyi bildim ben böyle yaşadım böyle de devam etti hayatim
Hayatim boyunca kirmadan sevmeyi öğrendim yani böyle köşe yazarlarından değil severek öğrendim aldanmayi severek öğrendim kirilmayi acı ceke ceke öğrendim yaşamayı ayakta kalip duse kalka büyüdüm
Aslında en çok da çocuk yanimi ozledim çocuk iken en fazla duser dizimiz ACİRDİ ya şimdi oyle mi digil simdi nereye donsek sol yanimiz aciyor sol yanin acısı ile yatıp kalkan çok sevipde terkedilen gordum hayatim boyunca her zaman derim sevmelerin sonu terkedilmekse sevmeyin sevmek oyle basit bir şey değil ki sinemaya gidip mısır yiyip flim bitene kadar degilki bir insanı sevmek için bir çok insanımız elde etmek için her mücadele yi veriyor elde ettikten sonra ne oluyor mücadele sevgi aşk o güzelim sözler nerde bitti işte biz buna ne sevgi ne aşk diyoruz biz buna sinema filmde izlediğiniz mutsuz bir son filmi diyoruz askiniz bir flim kadar kısa ise yönetmen olmaya da oyuncu olmaya da izleyici olmayada gerek yok eğer bir kalbiniz varsa ve kalbiniz bir buz kütlesi gibi ise onu sıcak bir yurek ile eritin bu sizin gözlerinizden akacak olan mutluluk gözyaşları dir içimdeki sesinde haklı olduğu yerler var mesela bundan sana yar olmaz dediginde dinlemezdim yok bu öyle bir insan değil derdim çoğu zaman tartışmalar oldu içimdeki ses ile kimi deli der kimi ise aşık der ikisini birlestikmi deli aşık olur dimi hanginiz sevmediki deliler gibi deli aşık olmadi ki bu sevgiyi basit gormeyin içimizdeki sese kulak verin
Bir çocuk dünyaya geldiğinde bir zamani vardır gozleri ni dünyaya acmak için ve bir zaman sonra emekler ve sonra yurumek ister ama bir güce ihtiyaç vardır ona verilecek en büyük güç sevgidir işte oyuzden hic lafimi esirgemem sevgiyi okadar güçlü birseyki isteseniz de bir insanın kalbindeki sevgiyi yikamazsiniz ama yüzünü soldurabilir yuregindeki neseyi bitirebilir siniz ama kalpdeki sevgiyi bitiremezsiniz çünkü kalpde sevgi olduğu sürece yüzündeki gülümseme tekrar yeserecek yurekteki nese tekrar isinicak sevgi oyle bir kutsal birsey ki yüce rabbim kalplere sevgi asilamistir
104 notes · View notes
Text
yks her aklıma gelişinde bogazim dügümleniyo gözlerim doluyo babam bugün sadece sinav ne zaman aciklaniyoedı 17si miydi dedi buna bile ağladım calistigima elimden gelenin kat be kat fazlasini yaptigima eminim ama yine de icim cok buruk verdigin emegin karsiliginin olmayacagini bile bile ufacık bi umutla caresizce beklemek cok can yakici biliyorum istedigim okulu gectim bölüme bile yaklasamiycam ve tekrar calisacak gücüm yok keske ilk senemde babamin lafini dinleyip gitseydim özele muhtemelen bu yil devlete gecmis bile olabilirdim ama gereksiz bi havayla ben sizin emeklerinizle bi şeyler başarmis olmak istemiyorum dedim neyin gururuydu acaba sanki bu yil ailenin emegi olmasa cok sey yapabilecektin cidden cok üzülüyorum ya bi noktada kendi emeklerimi bile görmezden geliyorum ailemin emeklerinin karsiligini verememis olmak cok üzüyo yapmaşari gerektigini bunun onlarin sorumluluklari oldugunu biliyorum ama buna bi karsilik vermem gerekşyo gibi hissediyorum asla hicbi sey icin karsilik beklememelerine hicbi talepleri olmamalarina ragmen benim karsilşk göstermem gerekiyo gibi geliyo annem de babam da hep biz senin calistigini biliyoruz çaba sarf ettigini gerisi önemli degil diyo ama önemli iste benim icin önemli borc gibi hissediyorum sinava girerken kendimden o kadae emindim ki tyt bitti güzel moralle ciktim fena degilsi dedim aytye girerken o kadar öz güvenliydim ki iste simdi şov yapicam dedim girerken herkes gazladi beni cok iyi hissediyordum bi de son ayt denemesinin sonucu cok iyi gelmisti o akadae motiveydim ki taki matı görene kadar mata bi gectim o faktöriyel sorusu benim ilk sorumdu orda bi afalladım yapiyorum bi şeyler ama asla kendimden emin soru işaretleyemiyorum sonra zaten bi kiz aglamaya basladi sonra ben aglamaya basladim elimde tuttugum kalemi kirdim yanlislikla çat sesi gelince kendime geldim odaklanmaya calistim ama olmadi koskoca yil onca emek 3 saatte çöp oldu gitti ne kadar zoruma da gitse degistirebilecegim bi sey yok ama napip edip istedigim meslegi yapicam buna eminim neyse uzun zamandir çok fazla doluydum burda kendi kendime yazip anlatmak istedim tesekuurlerrr okudugunuz icin okumadiysaniz dw tesekuurler qğdkğqdmwğms
38 notes · View notes
marcoles · 5 months
Text
Tumblr media
Kendi Hayal Dünyamdan sizlere aktarıyorum umarım begenirsiniz karakterler supriz ama sizinde bildiginiz karakterler hikayeden zevk alcaksin
bir zamanların en acımasız en kanlı savaşlarının Olduğu şu dönemde açlık Ve Sefalet İçerisinde Olan İnsanlar Karınlarını Doyurmak İçin Yüksek Ve Diken Gibi Olan Sarp Kayalıkların Arkasında Bir Tarım Bölgesi Olduğunu İkda Eder Hatta Riyavetlere Göre Kayaklıkları Aşan Sonsuz Bir Yiyecek Zenginliğine Ulaşir Fakat Bırakın Kayaları Aşmayı Dibinden Bakıldığında Ucu Bucağı Gözükmüyordu Bölgede yerleşke Sağlamış İnsanlar Doğan Genç Yaştaki Çocukları Eğitmek İçin 16 Yaşına Geldiklerinde dağın Ulaşılması Kolay Olan Yerlerine Tırmanma Dersi Verdirip Bir Gece -45 derece Kalma Dersi Veriyorlardı Fakat Başarılı Olan kimse
Olmadı Bu İnsanlar Hem Azimle Calışırlar hemde Yer Altından Kazı Yaparak Dağı Geçmeye Çalışırlar  Fakat Yerin Altından Dağın Topragın Altına Kadar İşlemiş Olan Kısmını İnsanlar Aşamaz Daha Derine İnecek Kapeste ve İnsan Ciğeri Yoktur İnsanlar  Uzun Bir süredir Dağın Arkasına Ulaşıp Sınırsız yiyeceklere Ulaşcaklarının Hayalini Kurar Bir Yandan Da Uğraşırlar
BÖLÜM2
Fakat Her Geçen Gün Umut Azalır Ve İnsanlar Arasında İsyan Çıkmaya Başlar Kralice tamara herkesin Duya Bileceği Bir Yere Çıkar Ve Söyle Bir Konuşma Yapar Yıllardır Bu Kayaları Aşmaya Calışıyoruz Ve Hergecen Gün Dahada Yakınız Simdi Pes Edip Ömür Boyu Umutsuzmu Yaşamak İstersniz Yoksa Devam Edip Sınırsız Yiyeceklere Ulaşmayımı İsyan Eden Herkese Sesleniyorum Burda Vazgecip Dönen Veya Bırakan Herkes Yarının Daha Umutlu Olacağınımı Düşünüyor Bizlerin Burda Denemekten Veya Çalışmaktan Başka Umudumuz Yok Peki Simdi Hangi Yolu Seçiyorsunuz Vazgecip Yarınları Öldürmeyimi Yoksa Devam Edip Yarına Daha Umutlu Uyanmayımı Dedikten Sonra İsyancılar Kendi Arasında Evet evet Doğru Söylüyor Gidecek Tek Yerimiz Burası Kaldı Diyip Herkes İşinin Başına Döner İsyanı Bir Süre Daha Bastıran Kralice Sarayında Oturup Sarabını Yarım Pismis Olan Geyik Etini Yer Kral markusa Bakarak Bir Süre Daha Oyaladık Bundan Sonra Ne Olucak Diye Sorar Kral Markus Biz Bu İnsanlara Çalısarak Zengin ve Sınırsız Yiyecek İçecek Sahibi Olacaklarına İnandırdık Hayatları Boyunca Bu Umutla Bu boş Kayalıkları Aşmak İçin Çalışıp Hayal Kuracaklar Bizlerde Onların Ektiği Tuttugu Avları Yiyip Onlara Hergün Umut Yedircez Krallık Böyle Yönetilir diyip Kahka atar.
Bölüm3
İkinci Günde 16 yaşına Gelmis Bir Genç Çocugu Turnuvalarla Alkışlarla Daga Tırnanmaya Gönderirler Çocuk Kolay Ulaşılan Yerleri Geçmis Artik Gözden Kaybolucak Kadarda Yükseğe Ulaşmıştir bir süre Sesizlik Çokmüş Nefesler Tutulmustur düşen Birseyler Yok Ses Solukda Yok Kralice tamara Halka Haydi Herkes İşinin Başına Umarım Başarır Artık Ona Dua etmekten başka Birsey Yapamayız diyip Halkı işinin Başına Yollar
Dağa Çıkan Çocuk Saatler Sonunda Tepenin Sonuna Ulaşır Fakat Ona Vadedilen Yiyecekler Yoktur DaĞın Üst Tepesinde Geceyi Geçirmek İcin Giren Çocuk Bu Magra Ne kadarda Sıcak Demesinin Ardından Devam Eder Sıcaklık Artık Dayanılmazdır Tam O Sırada Kukreme Sesi Duyan Çocuk İlkilerek Geri Kaçmam İster Tam O Sırada Bir Ejderin Ona Geldiğini Görürür Bu Mümkün olamaz Diyen Çocuk Şaskınlık İçinde Kaçar dağdan geri Aşsağıya inerek Buradan Gitmemiz Gerek Yukarıda ayiyecek Yok Ateş Saçan Yaratıklar Var Desede Kralice Hemen Saçmalıyor yiyecekleri buldu Sizi Gönderip Kendi Tek Yemek İstiyor Diyerek Halkı Tekrar Galyana Getiren Kralice Halkın Çocuğu Darp Ettirerek Konusamaz Hatta Yemek Yiyemez Hale Gelmesine sebep olur
31 notes · View notes
yakarsoz · 1 month
Text
ee simdi gay love gormeyecek mi bu site biz buraya niye geliyoruz kardesim
12 notes · View notes
ardaturanlasmisbera · 2 months
Text
Bugün saat 09.30 da kuzenim senin köpeği vurdular diye aradı köpek kapıya gelmiş bizim evin aşşağılarında fransadan gelen bi aile vardı oraya villa yapmislar iki tane iki de kopek almislqr yasamaya basladilar once kopekleri gelip civcivlerimi yavru ordeklerimi yemeye basladi bisi demedim sadece uyardim adam sabah kopegimi vurmus kopegimi erken baglayamama nedenimde onlarin kopekleriyle oynayip kacmasi adami aradim abi nie vurdun kopegim saldirgan degil dedim tasmasi var sahipli kopek dedim once kus vurqrken oldu dedi sonra diger kopegi vurarken oldu dedi en sonda veterinere goturelim babam işe gitti goturwmiom dedim kocaman arabalari var biz goturemeyiz dedi karisi telefonu alip sikayet edersende sen haksiz cikarsin dedi yuzume kapatti kopegimin aşıları tam ama kimlik çıkartmamıştım hem şehirden ve köylerden uzagiz diye acele etmemistim hemde tum ihtiyaclarini kendi paramla karsiladim bunu da kendim yapiyim die para biriktiriyodum napicam simdi ben onlar hem suclu hem guclu mu kalicak kopegimin bacagina ilac falan sıktım veterineri aricam bayiltim icinde bisi varmi die bakcaz sacma atmis adam ama benim gozumden sakindigim yavrumu adam istedigi gibi saldirmadigi halde vurup bide beni azarlayip hakli gibi mi davranicak gercekten ne yapmam lazim suan araliksiz 1 saattir agliyorum hayvan derin derin nefes alio cidden cok kotu oldum napabilirim kime sikayet edebilirim yardimci olabilir mi bilgisi olan nolur
18 notes · View notes
pamiele · 1 month
Text
Bi sey dicem simdi bu cocukla biz konusmaya baslayali cok olmadi onun icin hesap sorup polemik olusturmak istemiyorum ama kampa diye gitti tum gun telefona bakmadi tum gun ya. Simdi neden yazamadigina dair mesaj atmis... Açıklama yapmasi guzel ama bir insan hic mi eline telefonu almaz bu hep boyle mi devam edecek aloooo yetkililerrr napmam lazim
7 notes · View notes
perdonmariposa · 2 months
Text
sayamadim kac kere soguk mesajlar attim tekrar yazma diye. yine arayacak olsan arama derim mesela. yine olsa, yine arama derim, yemin ederim. ama olsan simdi, arasan, cozsek bir seyleri... ama olmaz. sen cozmezsin, sen hicbir sey olmamis gibi devam etmeyi bilirsin. o yuzden yazma, arama. biz o boktan donguye girmeyelim. yazma. arama.
8 notes · View notes
yasamsallik · 10 months
Text
Tumblr media
KUTSAL OLAN NE?
-Bir Levhanın İlginç Hikayesi-
Resimde görmüş olduğunuz arap alfabesi ile yazılmış, ebru sanatıyla süslenmiş eski Türkçe(moda deyimiyle Osmanlıca) yazılı levhanın resmini,
Levhanın ilginç hikayesini öğrenince bilgisayarıma indirdim ve yazıcıdan çoğaltıp sokaklarda kendimce bir iki deneme yaptım…
Resmi bir caminin yakınında yere bıraktığımda, resmi gören hemen hemen herkesin resmi üç kez öpüp başına koyarak ya cebine koyduğunu ya da yüksek bir yere koyduğunu gördüm…
Daha sonra sokakta bazı kimselere(çoğunlukla yaşlı amca ve teyzelere) resimde ne yazdığını sordum, ezici çoğunluk anlamından bahsetmeden ayet dedi birkaç kişi ise eski Türkçe yazı dedi…
Bir caminin bahçesinde herkesin görebileceği şekilde resme bakıp buruşturup yere attığımda ise neredeyse dayak yiyecektim…
Bu denemeleri yaptıktan sonra bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Önce bu levhada ne yazdığı ile daha doğrusu bu levhanın ilginç hikayesi ile başlayalım yazımıza…
Resimdeki ebru sanatıyla süslenmiş levhada arapça abecesiyle eski Türkçe “şimdi b.ku yedik” yazıyor…
Levhanın hikayesi ise şöyle…
“Bu levha Necmeddin Okyay’a ait ebruyla süslenmiş ve “celi sülüs” yazı çeşidiyle yazılmış olan ibaresi ile meşhur…
İkinci Dünya Savaşı öncesinde Bakırköylü Ermeniler’den Doktor Peştemalcıyan ailesiyle birlikte Türkiye’den Almanya’ya göç edip Berlin’de bir halı ve kilim mağazası açmıştı.
Savaş başlayıncaya kadar işleri yolunda gitmiş, baba Peştemalcıyan işleri oğlu Aram Peştemalcıyan’a bırakmıştı ama savaşla birlikte zorlu günler beraberinde gelmişti. Her geçen gün bir öncekini aratmaktaydı.
Savaş bütün hızıyla sürerken 1943’un sonuna doğru Almanlar için savaşın gidişatı belli olmuş, daha fazla savaşacak gücünün kalmadığı ortaya çıkmıştı.
Sovyet askerleri 1944 yılının Ocak ayında Oder Irmağı’nı geçerek önce Budapeşte’ye, Nisan başında ise Viyana’ya girerek Berlin’e doğru ilerlediler ve 25 Nisan’da Berlin’i kuşattılar.
Kentin merkezindeki bir yer altı sığınağında kalan Hitler ise, savaşın kaybedildiğini anlayarak 30 Nisan’da intihar etti.
Ruslar artık Berlin’deydiler.
Şehrin hemen her noktası Rus işgali altındaydı.
Yağma ve talan Almanya’da artık sıradan bir işti.
Taciz ve tecavüzün bininin bir para olduğu o günlerde asil mesele hayatta kalmak ve tatlı canını kurtarmaktı.
Bu zor şartların hüküm sürdüğü günlerde Rus İşgal Komutanlığı bir bildiri yayınlamıştı.
Bildirideki kesin emre göre her yer, Rus askerlerine açık tutulacaktı.
Savaşın acımasız yüzünü bütün çıplaklığıyla gören Peştemalcıyan ailesi de emre mecburen uymuştu.
Halı mağazalarının kapılarını açarak Rus askerlerinin yağmaya gelmesini endişe ile bekleyen ailenin bu bekleyişi fazla uzun sürmedi.
Peştemalcıyan Halı-Kilim Mağazası’ndan içeriye gürültü ve patırtı ile kılıksız, vahşi görünüşlü, Moğol tipli ve silahlı iki asker yüksek sesle bağıra çağıra konuşarak girdi.
Askerlerden biri halılarla ilgilenirken diğeri, genç kızlarını da aralarına alarak hareketsiz bir şekilde endişe ile olup biteni gözleri ile takip eden Peştemalcıyan ailesine yöneldi.
Etrafa şöyle bir göz atıyormuş gibi yaptıktan sonra genç kıza doğru yaklaştı ve elini uzattı.
Aram Peştemalcıyan gayrı ihtiyari ve seri bir hareketle askeri bileğinden sıkıca yakaladı. Çekik gözlü asker bu ani tepki üzerine tabancayı çekti ve Peştemalcıyan’ın şakağına dayadı.
Aram Peştemalcıyan, adeta taş kesilmiş karısına döndü ve ağzından,
– “Şimdi b.ku yedik” cümlesi döküldü.
Bu sözleri işitince irkilen asker silahını indirerek sordu:
– “Ne dedung? Ne dedung?…”
Baba Peştemalcıyan olayın şoku içerisinde, ister istemez söylediği sözleri tekrarlamak zorunda kaldı:
– “Simdi b.ku yedik”.
O anda sanki bir mucize oldu.
Asker ani bir hareketle silahını indirerek yıllar sonra bir dostunu görmüş biri gibi büyük bir sevinçle Peştemalcıyan’ın boynuna sarıldı.
Peştemalcıyan şok üstüne şok yaşıyordu.
Olayı kavramaya çalışıyor ve askerin Kırgız Türkçesi ağzıyla,
“Miz gan gardaşiz, min sinig gardaşmam” yani “Biz kan kardeşiyiz, ben senin kardeşinim” derken sevinçten çılgına dönmesini hayretler içinde seyrediyordu.
Mağazayı basanlar, Rus ordusundaki Kırgız askerlerdi ve karşılarında Türkçe konuşanları görünce büyük şaşkınlık yasamışlardı.
Olay anlaşılıp şok atlatılınca Peştemalcıyan ailesi rahat bir nefes aldı.
Askerler özür dilediler, çaylar içildi, konuşmalar uzadı ve iki asker sonraki günlerde mağazaya gönüllü bekçilik yaptılar.
Sovyet ordusunda farklı milletlerden askerler vardı.
Bu iki Kırgız asker de Sovyet ordusu ile Berlin’e kadar gelmişlerdi ve 1945’te Sovyetlerin Nazi Almanya’sına karşı zaferinin tescili anlamına gelen Sovyet bayrağını Almanya’nın başkenti Berlin’e diken üç Sovyet askerinden biri de, Dağıstanlı Abdülhakim İsmailov idi.
Savaş bitmiş, sıkıntılı günler geride kalmıştı.
Peştemalcıyan ailesi bir gün Berlin’deki mağazalarını gezen bir Türk gazeteciyle tanıştılar ve gazeteciyi evlerine davet ettiler.
Yaşadıkları olayı büyük bir heyecanla ve yeniden yaşıyormuşçasına tekrar tekrar anlattılar.
Hayatlarını kurtaran sihirli cümlenin Peştemalcıyan ailesi için neler ifade ettiğini, hayatta kalmalarına sebep olan bu sözleri bir hattata yazdırıp evlerinin en güzel yerine asmak istediklerini ve bu anı her zaman hatırlamak istediklerini söylediler.
Gazeteci, onlara bu konuda yardımcı olabileceğini söyledi ve Türkiye’ye dönüşünde verdiği sözü yerine getirmek üzere hattat ve mucellid Emin Barın’ın Çemberlitaş’taki atölyesine gitti.
Emin Barın kendisinden yazılması istenen cümleyi (şimdi b.ku yedik) duyunca şaşırdı.
Zira ilk defa böyle ilginç bir taleple karsılaşıyordu.
Hemen “Yazarım” diyemedi, düşünmek için zaman istedi ve kendisi de Almanya’da cilt eğitimi sırasında yaşadığı savaş günlerini hatırlayınca işi kabul etti.
Bir hafta sonra yeniden gelen gazeteciye ibareyi yazabileceğini söyleyerek bu fotoğrafını görmüş olduğunuz “celi sülüs” levhayı hazırladı.
Levhanın etrafı “Hatip ebrusu” ile süslendi ve Almanya’ya doğru yola çıktı.
Levhanın hikâyesi işte böyle…
Hayat kurtaran argo bir cümle ve bu argo cümlenin hattat elinde sanat eseri bir levhaya dönüşmesinin öyküsü…
Emin Barın, dostlarına daha sonraları “Hadise o kadar ilgi çekiciydi ki gazeteci dostumdan dinleyince teklifini kabul etmek zorunda kaldım” diyecekti.
Levha, Peştemalcıyan ailesinin artık dostu olan gazeteci tarafından Berlin’e götürüldü ve 17 Temmuz 1966 tarihli Yeni Gazete’ye de “Levhaya Bir Ailenin Hayatını Kurtaran Argo Cümle Yazıldı” başlığıyla haber oldu…
Şimdi levhada ne yazdığını, levhanın ilginç hikayesini ve bu levhanın yazılışından tam elli yıl sonra sokakta yaptığım denemeleri öğrenmiş oldunuz…
O zaman başlıktaki soruyu tekrar sorayım mı?
Bugün Müslüman Türk için kutsal olan ne?
Allah Kelâmı Kur’an ve anlamı mı yoksa @**r@@p abecesi mi?
Saygılarımla…
Murat Çalık 15.11.2019
21 notes · View notes
kisa-hikayeler · 2 months
Text
Yaşlı ev sahibim
30 yaşında 5 yillik evli bi adamim , geçen yıl başka bir eve taşındık, 1 yildir yeni evimizde oturuyoruz ev sahibimiz 70 yasinda yalniz yaşayan bir kadin , gayet hanım efendi hoş sohbet bir ev sahibi , o yaşta arada bel alti sakalari bile yapiyor tatli tatli , eşim yokken dozunu arttiriyorda , arada aklima acaba hala cani istiyormu diye gelmiyor desem yalan olurdu, eşim bu yıl 1 aylığına memlekete ailesinin yanina gitti , ben yalniz kaldim evde , ev sahibi sagolsun sen yalniz kaldin diyip yemek falan yapip getiriyordu 3-5 gun böyle gel git derken tabi ben arada zahmet etmeyin falan da diyorum , neyse bir gun oturduk sohbet ediyoruz , bu sefer ben biraz şakaya kacayim dedim evet yalnizim ama benim tek ihtiyacim yemek değil ki dedim digerleri ne olacak , yani şunu dese şaşmazdim napim ben mi girim koynuna diye ama o dedi ki ah ah o konudan bende muzderibim sen yine gencsin bi kacamak yapim desen yaparsin , beni kim ne yapsin dedi , aa öyle demeyin siz istedikten sonra size talip çok olur dedim , sen yalniz ben yalniz niye duruyoruz böyle ozaman dedi , yanasip opup ellemeye basladim , hadi yatak odasina gidelim , karini becerdigin gibi becer beni , onu inlettigin gibi inlet , sesinizi her gece duymaktan bir hoş oluyordum simdi o sesleri biz cikartalim dedi , yaş 70 ti ama yillardir bi erkegin koynuna girmeyisi onu çok azgin yapmisti , o kalan 20 günun 10 gununden fazlasi seviserek gecti , karin gelincede unutma beni , benim esyali boş diger evim var oraya gideriz arada olur mu dedi , sen iste yeterki dedim , arada sevismelere devam ....
60 notes · View notes
dankett-i · 2 years
Text
biz çok ağladık müsadenizle simdi biraz aglatıcaz
268 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 7 months
Text
HAYIRLI AKŞAMLAR ARKADAŞLAR
İCİMDEKİ SESSİZ ADAM
Biraz derin biraz da uzun bir meselemiz var eski zamanlardan bahsetmek birazda kendim gibi gordugum insanlar dan çorba gibi birsey aslında tatsız tuzsuz hastane de verilen çorba gibi hayatim çok kez mücadele verdim çok kez yıkıldım çok kez hayal kırıklığı oldu ağladım guldum mutlu oldum mutsuz da oldum yüzde yirmi mutlu yüzde seksen de mutsuz oldum hepimizin başından birseyler geldi geçti ve bitti diyoruz ama bitmiyormus demekki yasadiklarimiz aynisini tekrar tekrar yaşıyoruz hiç tanıdık geldimi sana da bu insan der gibi acısı aynı gülüş aynı sokaklar bile aynı insanlarda çok degismis içimdeki adam
İçimdeki bu adamla cokkez tartistim çok kez konustum derdimi anlattım ama hiç benden yana olmadi aslında her zaman yalnız başıma kaldım içimdeki ses bile beni terketti bir zaman sonra o bile beni anlamadı ki kaldı karsimdaki insanlar beni anlayacak anlamaz lar
Defalarca söyledim içimdeki sese bazen susmasini öğren diye onuda. Susturamadim çoğu kez hayattan koptum kenara çekildim Hayat a dort kolla sarıl diyenler kollarimi kırdılar farkında idim çoğu şeyin bense içimdeki sesi dinleyip kirmamayi denedim defalarca kirilmama rağmen
Sevgiden yana belki çok darbe de almış olsa bu gönül sevmekden asla vazgeçmedi çünkü ben sevmeyi değer vermeyi hoş gormeyi bildim ben böyle yaşadım böyle de devam etti hayatim
Hayatim boyunca kirmadan sevmeyi öğrendim yani böyle köşe yazarlarından değil severek öğrendim aldanmayi severek öğrendim kirilmayi acı ceke ceke öğrendim yaşamayı ayakta kalip duse kalka büyüdüm
Aslında en çok da çocuk yanimi ozledim çocuk iken en fazla duser dizimiz ACİRDİ ya şimdi oyle mi digil simdi nereye donsek sol yanimiz aciyor sol yanin acısı ile yatıp kalkan çok sevipde terkedilen gordum hayatim boyunca her zaman derim sevmelerin sonu terkedilmekse sevmeyin sevmek oyle basit bir şey değil ki sinemaya gidip mısır yiyip flim bitene kadar degilki bir insanı sevmek için bir çok insanımız elde etmek için her mücadele yi veriyor elde ettikten sonra ne oluyor mücadele sevgi aşk o güzelim sözler nerde bitti işte biz buna ne sevgi ne aşk diyoruz biz buna sinema filmde izlediğiniz mutsuz bir son filmi diyoruz askiniz bir flim kadar kısa ise yönetmen olmaya da oyuncu olmaya da izleyici olmayada gerek yok eğer bir kalbiniz varsa ve kalbiniz bir buz kütlesi gibi ise onu sıcak bir yurek ile eritin bu sizin gözlerinizden akacak olan mutluluk gözyaşları dir içimdeki sesinde haklı olduğu yerler var mesela bundan sana yar olmaz dediginde dinlemezdim yok bu öyle bir insan değil derdim çoğu zaman tartışmalar oldu içimdeki ses ile kimi deli der kimi ise aşık der ikisini birlestikmi deli aşık olur dimi hanginiz sevmediki deliler gibi deli aşık olmadi ki bu sevgiyi basit gormeyin içimizdeki sese kulak verin
Bir çocuk dünyaya geldiğinde bir zamani vardır gozleri ni dünyaya acmak için ve bir zaman sonra emekler ve sonra yurumek ister ama bir güce ihtiyaç vardır ona verilecek en büyük güç sevgidir işte oyuzden hic lafimi esirgemem sevgiyi okadar güçlü birseyki isteseniz de bir insanın kalbindeki sevgiyi yikamazsiniz ama yüzünü soldurabilir yuregindeki neseyi bitirebilir siniz ama kalpdeki sevgiyi bitiremezsiniz çünkü kalpde sevgi olduğu sürece yüzündeki gülümseme tekrar yeserecek yurekteki nese tekrar isinicak sevgi oyle bir kutsal birsey ki yüce rabbim kalplere sevgi asilamistir
Bu yazımı okumanızı rica ederim
87 notes · View notes
sillagen · 6 months
Text
Bugün saat 7-8 suları lise talebelerini görünce bizim grup aklıma geldi. Huzeyfe, Usame, Merve, Bennuse Nur ( ben ) gruptuk. Muazzam muhabbet donerdi. Saygili bir iliskimiz vardi. Simdi ki erkek arkadas müessesi gibi degildi. Annem ile babam akıllarına gelince ne yaptı onlar diye sorarlar. Hocalar üç degisik isim nasil arkadas oldunuz derdi. :D Sonra erkek arkadaşlar ile ben iletişimi aza indirdim triplendiler ama olması gerekiyordu. Hâlâ denk gelirse görüşürüz yine trip yerim :D işleri olursa yardım ederim Allah'ın izniyle. Hayat her daim aynı sklada ilerlemiyor. Arkadaşlar hayatına bir kız alınca sizinle ister istemez sohbeti aza indirecek, indirmesi de lazım karşıda olan kadın bunu istemez. Aslında mühim olan görüşmek falan değil de biz yine konuşunca lise ruhuna girdiğimiz için o zaman ki kendimizi özlüyoruz.
15 notes · View notes