Ölmez çiçeği nedir bilir misin? Ebedi çiçek derler. Ebedi yani sonsuz. Başka bir adıda güneş çiçeği.
Sevgimizde bu ölmez çiçeği gibi olabilirdi. Geçen zamana inat hala dip diri ve tap taze… kokusu keskin ve güzel kalabilirdi. Nasıl çoban toplayıp getirdiyse bu çiçeği yaylalardan öyle tüm zorluklara karşı dim dik durabilirdi.Tıpkı bu çiçeğin sonsuzluğu yansıtması gibi yansıyabilirdi. Altın sarısı çiçeklerinde güneşi anlatması gibi anlatabilirdi.
Umudumuzu, bekleyişimizi ve sabredişimizi barındırabilirdi.
Çok kıymet verdik. Evet, çok kıymet vermek diye bir hastalık var. Hak etmediğini göremeyecek kadar körleşip sonsuz ve koşulsuz sevgimizi dağıtmak, değer vermek diye melun bir şey var. Kalbin tam ortasına zehirli bir mızrak saplamak gibi hiçbir dilde karşılığı olmayan acılar közü bırakıyor. İnce bir sızı ama kahreden içten içe yiyip bitiyor. İnsan sadece bir iskeletten ibaret kalıyor. Küle dönüşen ruh sızlaya sızlaya savruluyor. Kalan iskelette yanmaya başlamış, son demlerini yaşayan insan ateşin aksinde aldatılmayı görüyor. Aldanmışlık yakıyor canını, ateşin acısı hissedilmiyor.
"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın mevcut olduğunu, benimde bir ruhum olduğunu öğrettin."
Aşk acısı kalbimi kor gibi yakacak mı?
Göz yaşım durmadan hep böyle akacak mı?
Kara kara kara gözler ona buna bakıyor mu?
O incecik beli şimdi başka biri sarıyor mu