#vaadin

[intelliatechsolutions]

Top 10 Java Frameworks for Web Development in 2024

Java is always the language taken on priority when it comes to software development. And no doubt, it is a programming language most extensively used as well.

Whenever we think of building web applications or starting a new project, choosing the right set of development tools is of utmost importance. Java frameworks make it to the top choice in such cases since they are not only reliable but efficient as well.

But with so many options available out there, it can really get you confused about which Java frameworks you should consider for your projects. This blog post is going to be all about that. We have listed out some of the best Java frameworks for web development in 2024 for you.

But before diving right into it, let’s walk through Java frameworks to get a basic understanding about them.

What are Java Frameworks?

Java frameworks are basically a collection of pre-written codes. These are used by developers and programmers to develop web applications. These Java development frameworks control hardware, communicate with system applications, and process input. They help save time by writing the code for a developer. Since Java is a backend technology, these frameworks come handy for backend development.

Benefits of Java frameworks in web development

Since they already consist of pre-written codes, there is no need to write codes individually. 

Makes tasks and processes quick by reducing the time, thus increasing efficiency.

Offer a diverse range of features and options for developers to explore and choose from.

They provide support and help developers with problem-solving.

Always perform 100% and are reliable and secure.

Top Java frameworks for 2024:

1. Spring:

Spring Framework is one of the best open-source frameworks which has been built for the entire software development process in Java. These are also compatible with XML configurations and can establish JDBC connections. Some of its features include externalized configurations, admin features, properties files, and web development.

2. Hibernate:

Hibernate framework can extend Persistence API Support in Java. It is an ORM tool which is lightweight and high-performing. It does performance optimization so you do not have to worry about the implementations. It enhances developer’s productivity and efficiency.

3. Struts:

Struts framework is majorly used for web applications and is based on technologies such as XML, JSP, etc. Some of its key features include integration support, configurable MVC components, template support, and more.

4. Grails:

Grails framework is beginner-friendly and written in Groovy, which is similar to Java but has more features. Its key features include seamless Java integration, plugin library, spring boot foundation, etc.

5. Vaadin:

Vaadin framework supports cross-platform compatibility. Style alternatives from Java, two built-in themes, and deep linking support are some of its key features.

6. Java Server Faces (JSF):

 It works with technologies Java serves pages and Java Servlet API. It has been developed by Oracle and is based on MVC architecture. It supports automated state management and multiple output formats.

7. Play:

Play framework is written in Scala and supports both Java and Scala. It is fault-tolerant and highly flexible. It comes with built-in testing tools and has a hit refresh workflow.

8. Google Web Toolkit (GWT):

It has an open-source Java community to ensure applications are made using GWT. It is extremely developer-friendly and supports a wide range of APIs. It also provides cross-border portability.

9. Dropwizard:

It is great for developing RESTful web services. It enables rapid prototyping and is operations-friendly. It is compatible with both external and open-source libraries.

10. Apache Wicket

It is a component based framework that provides integration support. It is extremely fast and lightweight. It follows the POJO model and is based on JSP. It is also highly agile.

Conclusion

These were some of the best Java frameworks we have shortlisted for you. Java frameworks make for a popular choice especially when you are considering making enterprise applications. These frameworks prove helpful for a developer to improve scalability and productivity.

Also, we suggest readers to stay updated with the trends in the Java ecosystem since these frameworks also keep on improving their features. Visit us at Intelliatech!!!

[selin-n]

Şimdi Nergiz zamanı...

Nergiz çiçeği miss gibi kokusuyla, güzelliğiyle bulunduğu yerleri süslüyor.

Peki, neden ses vermiyor çekip giden?

Neden kabalık edip inciten, bir kez olsun,gel konuşalım, gel seni incittiğimi düşünüyorum, gel sana sarılayım, demiyor?

Nedir bu derin suskunluk?

Nedir onca gürültünün içindeki bu yaralayan sessizlik?

Nedir onca vaadin, onca umudun içindeki bu sonsuz unutuluş?

Farid Farjad & Masti

Sevgilerimle 💙 sevdiklerime 💙🦋

[nolurbiisusya]

“Kralım soğuğa alışkındım; fakat senin elbise vaadin beni öldürdü”

[etaali]

Allah'ım sen Seyyidimizi koru ve vaadin üzere O'nu zafer sahibi kıl🤲🏻

[olafkardanadam]

Çaresizlik… İnsan ruhunun en ağır yüklerinden biri. Sanki bir uçurumun kenarındasın ve adım atmakla düşmek arasında incecik bir çizgi var. İşte tam orada, kalbimden bir feryat yükseliyor:

"Allah’ım, çaresizliğime çare olacak dualar düşür dilime. Sen ki her derdin devasını bilensin, her yaraya merhemsin. Yüreğimin yükünü hafiflet, gözyaşlarımı hayra dönüştür. Sen olmazsan, ben kimden medet umarım?"

Bazen insan her şeyi yapar, yine de sonuç alamaz. Elindeki imkânlar tükenir, yollar kapanır. İşte o anda kalbimizde yankılanan bir ayet gelir aklıma: “Rabbiniz buyuruyor ki: Bana dua edin, size karşılık vereyim.” (Mümin Suresi, 60)

Allah’ım, senin vaadine tutunuyorum. Çıkmaz yollarıma çıkış, karanlığıma ışık ol. Yüreğimdeki çaresizliği sadece sen bilirsin. O yükü omuzlarımdan al. Bana sabır, bana güç, bana inanmış bir kalp nasip et.

Ve biliyorum ki her sıkıntının bir sonu, her zorluğun bir ferahlığı var. Rabbim, bu zorlukları aşarken senin yolunda sabredenlerden, sana teslimiyetle bağlananlardan eyle beni. Dilime düşen her dua, Senin katında kabul gören bir rahmete dönüşsün. Âmin 🤲🤲

[raskolsikkov]

Zihniyet olgun değilse yaşın önemi yok, mantık ağır basmıyorsa fiziksel özelliğin bir kıymeti yok, zekada birleşilmiyorsa herhangi bir ilişkinin manası yok, birlikte keşfedilmeyecekse zaman kaybının gereği yok, temeli çürükse vaadin hükmü yok.

[oktayinbiri]

Kral, dondurucu soğukta nöbet tutan muhafıza sorar:

“Üşümüyor musun?”

Muhafız:

“Ben alışığım Kralım”

“Olsun sana sıcak elbise göndereceğim”

Ancak, emir vermeyi unutur

Ertesi gün donmuş muhafızın yanında bir not:

“Kralım soğuğa alışkındım; fakat senin elbise vaadin beni öldürdü”

[dolunay66]

Kral, dondurucu bir kış mevsiminde gecenin soğuğunda nöbet tutan bir muhafıza sordu:

-Üşümüyor musun?

Muhafız;

-Ben alışığım kralım dedi.

Kral;

-Olsun sana sıcak tutacak elbise getirmelerini emredeceğim dedi ve gitti.Ancak bir süre sonra emri vermeyi unuttu...

Ertesi gün duvarın yanında muhafızın soğuktan donmuş cesedini gördüler ama muhafız duvara bir şeyler karalamıştı.Duvarda şunlar yazıyordu :

"Kralım, soğuğa alışkındım, fakat senin sıcak elbise vaadin beni öldürdü!

Türlü vaatlerle, insanları bekleterek bir umuda bağlayarak kesinlikle imtihan etmeyin.Çünkü insan, bekletildikçe değişir. Beklettiğiniz kişi hakkınızda telafisi imkansız olumsuz düşüncelere girer.

Önce umudu öldürürsünüz.

Ardından sevgi, saygı, güven ölür...Dostluk ölür

[morojoj]

Mun roman empire on Määtän kotiseutu. Joka kerta, ko joku sanoo Määtän olevan Kainuusta, jotain mussa kuolee. Väinö Linna itse kuvas Määttää lappalaisena ja Määttä itse sanoo olevansa sen verta pohjosesta, että kahvit keitetään revontulilla.

Kainuu ei ole pohjoisessa.

Jos katsot tätä alla olevaa kuvaa Suomen kartasta ja Kainuusta, näät, että Kainuu on keskellä sitä, jopa enemmän etelässä.

Mä itse asun Lapissa ja vaadin oikeutta tälle väärydelle. Ihan sama, onko sun päässä Määttä Kainuusta, mä en muuta mieltäni. Minä ja Määttä ollaan cooleja. Määttä on ihan mun ehdoton suosikki tuntsa hahmo, kinnie ja comfort character, tarviin kaiken samaistumispinnan siihen, mitä löytyy. Mä ja Määttä ollaan yhtä.

Terkkuja Määttänautiskelijalta Lapista💕

Ps. Älkää ottako tätä liian tosissaan puspus😘

Also se, että ajattelee Kainuun olevan pohjosessa, paljastaa teissä vaan teidän kutistuneen näkemyksen Suomen kartasta ja pääkaupunkiseutukeskeisyyden.

[cicikiz58]

Üç şeye güven

Geçmiş için Allah'ın Rahmetine

Şu an için Allah'ın yardımına

Gelecek için Allah'ın vaadine.

[asfaltti-ihottuma]

Miks kukaan ei kertonu kui hyviä kalapuikot on kurkkumajoneesin kanssa???

Vaadin syyllistä!

[ahmet-34]

AHDE VEFA NEDİR

Ahde vefa, Türkçe’de “verilen söze sadık kalma” veya “birine duyulan bağlılık ve minneti koruma” anlamına gelir. Hem dini hem de kültürel bağlamda sıkça kullanılan bir terimdir.

Kavramsal Anlam:

• Ahit (Sözleşme, Söz): Ahde vefanın temelinde bir ahdin, yani sözleşmenin ya da vaadin bulunması yatar. Bu, insanlar arasında bir sözleşme ya da Allah’a verilen bir söz olabilir.

• Vefa (Sadakat): Bu, verilen sözü tutmak, borçları ödemek, fedakarlık yapmak ve minnettar olmak gibi değerlerle bağlantılıdır.

Dini Bağlam:

Ahde vefa, İslam’da önemli bir erdemdir ve Kuran’da da sıkça bahsedilir. Özellikle şu ayetlerle ilişkilendirilir:

• Kuran’da Ahde Vefa: “Ahdi yerine getirin; çünkü ahit sorumluluk getirir.” (İsra, 17:34).

• Peygamber Hz. Muhammed de ahde vefanın bir Müslüman’ın önemli bir özelliği olduğunu belirtmiştir.

Kültürel Bağlam:

Türk kültüründe ahde vefa, bir minnet duygusunu veya geçmişte yapılan iyiliklere karşı bir bağlılık göstermeyi ifade eder. Eski dostlukları unutmamak, zor durumda yardım edenleri hatırlamak gibi konular ahde vefa kavramıyla ilişkilendirilir.

Ahde vefa, insani ilişkilerde güven, sadakat ve bağlılık gibi erdemleri teşvik eder ve toplumsal bağları güçlendirir. Bu yüzden hem bireysel hem toplumsal düzeyde değerli bir kavram olarak kabul edilir✍️

[g2-0-2-3]

GÜNÜN NİYAZI

Allah’ım günümüzü hayırlı eyle.

Şiddetini artıran her zalimin kılıcını kendi ayağına vurmasını sağla.

Mazlumun cesaretini arttır.

Zalime korku sal.

Zulme uğrayanların acısını dindir.

Allah’ım.

İyilikleri yoldaş kötülükleri bizden uzak eyle.

Takva sahipleri için hidayet rehberi olan Kur’anın öğütlerini dinleyip itaat edenlerden eyle.

Bizleri kendimizi tehlikeye sokacak inanç ve davranışlardan uzak eyle.

Allah’ım.

İman ehlinden eyle.

İnkar ehlinden eyleme.

Kurtuluşumuz için Senin beyanlarını dikkate alanlardan eyle.

Hakkı batıldan ayıranlardan eyle.

Şaşırmaktan ve tuzaklara düşmekten bizleri muhafaza eyle.

Allah’ım.

Bizi gevşeklik ve zaafa düşürme.

Ümitsizliğe kapılanlardan eyleme.

İman ile Sana hakiki intisap edenlerden eyle.

Nefsimizin hilelerinden yılgınlığa düşürme.

Senin mü’min kullarına vaadin haktır. Bizi lütfuna erdir.

Allah’ım.

Senin yardım ettiğine kimse galip gelemez. Bize yardım et.

Güzel adet ve huyların bizde kökleşmesini sağla.

İlimde, irfanda, ahlakta, fazilette örnek insanların arasına kat.

Zulüm ve adaletsizlik yapmaktan bizi koru.

Amin!

[otadam]

Kimsin ki sen, dünyaya öfkeli bu sorularla savaş açacak?

Neye dayanarak, hangi hakkı savunarak?

Sanki evren sana bir vaatte bulundu da sözünü tutmamış gibi.

Sanki her şeyin merkezinde sen varmışsın gibi, başına gelen her olay sana ihanet etmiş de sende büyük bir boşluk açılmış gibi.

Olanı olduğu gibi kabul edebilmek...

Evet, belki de en zor olan bu.

Ama kimseye verilmiş bir söz yok, bir yol haritası, yazılı bir garanti yok.

Kimse doğarken "sen bu yolda hep güvende yürüyeceksin" demedi.

Ve senin yaşadıkların da sadece sana ait değil, biliyor musun?

Başka bir hayatın parçası, bir başka hikayenin fonunda da aynı acı var, aynı çırpınışlar...

Bu öfken, bu "neden ben?" haykırışın, yalnız olmadığını göremeyecek kadar kör ediyor seni. Belki de evren, seni en zayıf yerinden sınamak istiyor.

Belki başına gelenler seni başka bir sen yapmaya çalışıyor; ama direniyorsun.

Çünkü o kalıptan çıkmak, alıştığın yerden uzaklaşmak zor geliyor.

Bu yüzden soruyorum yine: Kimsin ki sen?

Düşünsene, bir yerde çocuklar açlıktan kırılıyor, iç savaşların ortasında doğuyorlar, gün yüzü görmeden hayatları karanlığa karışıyor.

Savaş uçaklarının sesi onların ninnisi oluyor, barut kokusu ciğerlerine işlemiş, gözlerindeki korku, dünyaya gelirken yanlarında getirdikleri ilk ve son miras.

Kanser hastası çocukları düşün bir de.

Yataklarına tutsak edilmiş, oyun oynamayı bırak, bir adım atacak güçleri bile yokken yüzlerinde hâlâ hayata tutunan bir gülümseme.

Ellerine bir kalem alıp geleceğe dair hayal bile çizemiyorlar belki, ama yine de sormuyorlar "neden ben?" diye.

Onların derdi, bir gün daha görebilmek, bir nefes daha alabilmek sadece.

Bir sonraki günün umudu, her şeyden ağır ama yine de içlerinde bir yerlerde parıldıyor.

Yoklukla büyüyenleri düşün.

Üç kuruş paraya on saat çalışan çocukları, bir lokma ekmek için saatlerce yürüyen insanları… Hayallerinin bile sınırlı olduğu hayatları var; sırtlarındaki yük belki yaşlarının kat kat üstünde, ama onlar sormuyor "neden biz?" diye.

Öylesine yaşıyorlar; alışmışlar sanki bu ağır yükle nefes almaya.

Onların kaderi, yıllardır omuzlarında taşıdıkları bu görünmez yük olmuş.

Ve çaresizliği düşün.

İnsanlar bazen her şeyini kaybetmiş, çıkışsız bir labirentin içinde yol ararken, bileklerini kesen acıya bile katlanacak gücü yok belki de.

Birilerini suçlayacak, bir neden arayacak hâlleri kalmamış.

Onlar için umut kelimesi, bir rüya gibi, dokunulmaz, erişilmez bir yerde asılı kalmış.

Yani, başına gelen her şeyin haksız olduğunu düşündüğünde, "neden ben?" dediğinde bir kez daha düşün.

Neden sen değilsin?

Özel bir vaadin mi var?

Hayatın adaleti kimsenin vicdanına göre işlemiyor, kimseye kolaylık sunmuyor.

Karanlık bir yolda, herkes gibi yalnız yürüyorsun, herkes gibi kaderinin savurduğu yere sürükleniyorsun.

Öyleyse, kimsin ki sen, özel bir adalet bekliyorsun?

Neden bunları yaşadım ben, hak edecek ne yaptım diyorsun ya, kimsin ki sen?

Neden kendini bu kadar özel görüyorsun?

Ya hak ettiğin buysa?

Kimsin ki sen?

Neyin özelde hak etmedim diyorsun?

Ne vaad edildi sana?

Ayet mi indi?

Hiç kötülük haksızlık görmeden mi yaşamak istiyorsun?

Kimsin ki sen?

Nedir bu tavırlar, beklentiler ilahi adalet arayışı?

Ya sana biçilen adalet bu ise?

Kendi vicdanınla nasıl haklı çıkıyorsun, nasıl yargılıyor da hüküm veriyorsun?

Kimsin ki sen?

[hubukk]

"Allah'ın cennet vaadine bakar mü'min. Cennetin ırmaklarının kenarında hisseder kendini, Rabbinin hiçbir ameli boşa çıkarmayacağını bilir de' iş yapan mü'min' olmak için çırpınır durur. Oturmayı, beklemeyi, hayal kurmayı kendine yakıştırmaz. Ne yapabilirsem ne kadar olursa ama 'Allah için' der her seferinde. Küçük denecek işler de yapsa Rabbinin o küçük işlerden Uhud dağı gibi sevaplar büyüteceğine iman eder."

[bitkigibiyetis]

...ilk müminler biliyordu ki:

Bu yolda (Tevhid yolu)zahmet var ama karşılığı sonsuzdur.

Sabrettiler, direndiler, şirk sistemine boyun eğmediler, Allah’ın vaadine güvendiler.

🤍 Onlara Firdevs cenneti vaat edildi, çünkü onlar imanlarını pazarlık konusu yapmadı.