Tumgik
#yıldız kayması
bensarikaranfil · 1 month
Text
"insan" diyordu, ömründe sadece bir kez aşık olurmuş. o vakit kalbi kanatlanıp semaya havalanır, yıldızların arasına karışırmış. sevdikçe ve sevildikçe ışıldarmış kalbi. bizim yıldız kayması sandığımız şey, sevdiğini kaybedenlerin intiharıymış...
21 notes · View notes
dunyadankacan1i · 2 months
Text
Herkesin gittiği yetmezmiş gibi yıldızlarımda kayıp gidiyor...
20 notes · View notes
Text
Öylece gökyüzüne bakıyordum birden yıldız kaydı. Bu bana hayatıma geçip giden insanları hatırlattı. Ve ben geceyi seviyorum çünkü karanlık olmasaydı yıldızları göremezdim.
Tumblr media Tumblr media
16 notes · View notes
papatya-derlerdi · 2 years
Text
"Yıldızlar gibidir insanlar, gökyüzünde mükemmel bir uyum içinde. Ağaçları dolduran kuşlar gibi süsler geceleri. Bulurlar birbirlerini beraber yanıp sönmek için. Düşerler bu dünyaya öldükleri zaman, tekrar can bulurlar ve arayışa koyulurlar. Bazen kavuşamadan ölüp giderler ve Yıldız tozu olup akıp giderler sonsuzluğa doğru. Bazen de birbirlerini bulurlar ve hiç parlamadıkları kadar ışık saçarlar. Söndükleri zaman kendi alevleri içinde yanarlar..."
5 notes · View notes
melkiadesk · 4 months
Link
0 notes
cilginfizikcilervbi · 2 years
Text
Uzaydaki Kayalar
Asteroit Nedir? Basitçe Güneş Sistemi’nde diğer gezegenlerle birlikte Güneş’in etrafında dönen küçük gök taşları diyebiliriz. Asteroid kelimesi “yıldız gibi, yıldız şekilli” anlamlarına gelen yunanca “asteroeidēs” kelimesinden gelir. Uzay kayaları 1800’lerin başında Giuseppe Piazzi tarafından keşfedilmiştir. En önemli asteroidlerin başında gelen ‘Ceres’ ilk keşfedilenler arasındadır. Ceres…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
scardayc · 2 years
Text
Film/Dizi
Film’de/Dizi’de...Aa Bak Yıldız Kayıyor..diyor Kıza...Ekranda Cidden de Yıldız Kayıyor...?????
0 notes
deniz-mehtap · 5 days
Text
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi
Ne kapanan kapılar
Ne yıldız kayması gecede, ne güz
Ne ceplerde tren tarifesi
Ne de turna katarı gökte
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
102 notes · View notes
kendimlesworld · 11 days
Text
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık. Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde kendi sesiyle silinmek. Birdenbire büyümesi, gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun. İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi. Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde. Saçına rüzgâr, sesine ışık düşürememek kimsenin. Parmaklarını sözüne pınar edememek. Uzaklarda bir adamın üşümesi, bir kadın dağlara daldıkça. Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan. Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun. Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması... Ayrılık o küçük ölüm, usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan.
36 notes · View notes
laviniapricity · 1 year
Text
“Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne cephelerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte.. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık. Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde kendi sesiyle silinmek. Birdenbire büyümesi, gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun. İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi. Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde. Saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin. Parmaklarını sözüne pınar edememek. Uzaklarda bir adamın üşümesi, bir kadın dağlara daldıkça. Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan. Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun. Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması.. Ayrılık o küçük ölüm, usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan..”
Tumblr media Tumblr media
174 notes · View notes
sanatgibisin · 4 months
Text
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
Ne kapanan kapılar,
Ne yıldız kayması gecede, ne güz
Ne ceplerde tren tarifesi,
Ne de turna katarı gökte.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
23 notes · View notes
siir-defterim · 2 months
Text
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
ne kapanan kapılar,
ne yıldız kayması gecede,
ne ceplerde tren tarifesi,
ne de turna katarı gökte.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!....
10 notes · View notes
ilkeninegesi · 4 months
Text
Bazen umutlara çok inanırız
Gece yatağa yatıp beyaz tavana saatlerce bakıp bir yıldızın kaymasını bekleriz
Ee yıldız kayması bir dilek getirir değil mi insanlar dertlerinden sıyrılmak için geceleri saatlerce düz tavanı hayalinde gökyüzüne dönüştürmeye çalışırrr
Ama benim bir Gecem var uzakta bir Gece yıldızlarını görebiliyorum ve bir yıldız kaydığında tek dileğim mesafelerim yok olması oluyor
Bilirsiniz dileklerin zamana ihtiyacı vardır ;)))))))
13 notes · View notes
uyumadan · 10 months
Text
Yerleşim yerlerinden uzak bir bölgede göğe baktığınızda göğün bir ucundan diğer ucuna uzanan Samanyolu Galaksisi’nin Orion kolunu göreceksiniz.
Tumblr media
Bu çok doğal, çünkü Orion kolundayız. İçeriden galaksimize baktığımızda çevremizin sarılı olduğu yıldızları görüyoruz. 
Tumblr media
Hayatımda yalnızca bir defa Orion kolunu çıplak gözle görmüştüm. Çocukken ailemle şehirden uzak bir yerde, etrafın büyük tepeler ve tarlalarla çevrili olduğu bir tepede bir şenlik için bulunurken bizi alacak araç oldukça gecikmişti. Biz de tepeden aşağı doğru inmeye başladık. Zirvedeki binanın tepesindeki zayıf lamba dışında tek ışık kaynağı gökyüzüydü ve etrafın zifiri karanlık olmasını engelliyordu. Işık kaynağımız yoktu ve o dönemki telefonum olan Samsung E250′nin ekranıyla yolu aydınlatmaya çalışıyordum. Hatta dayıma kızmıştım “hadi sigarayı bırakıyorsun, çakmağı neden bıraktın” diye lksjdgds. Sonrasında kafamı bir an gökyüzüne çevirdim ve büyülendim diyebilirim. Aynı anda onlarca yıldız kayması görmüştüm. Bunun nedeni yazları sıklıkla gerçekleşen meteor yağmurlarından birine denk gelmemiz olabilir, öyle sanıyorum. Elbette esas önemli olan meteorlar değil, boydan boya uzanan Samanyolu Galaksisi’ydi. Bir daha onu görmem mümkün olmadı, en çok istediğim şeylerden biridir.
Elbette Dünya’nın dönüş hareketinden dolayı galaksinin her zaman aynı yerini, galaksi merkezi gibi önemli noktaları her zaman göremiyoruz. Şu videoda gözlemlenebileceği üzere: https://www.youtube.com/watch?v=1zJ9FnQXmJI
Şehirlerde ise galaksimizi göremememizin nedeni ışık kirliliği olduğu gibi aynı zamanda hava kirliliği. Pandemi döneminde sanayideki yavaşlamanın ve havayı kirleten diğer faktörlerin eve tıkılma sonucunda azalması neticesinde Bursa’daki Uludağ İstanbul’dan görülebilir hale gelmişti, hatırlarsınız.
Tumblr media
Doğal olan da bu. Atmosferde ışığı izole eden çok fazla gaz bulunduğunda, ışık kaynakları da bu izolasyonu daha güçlü hale getirdiğinde ve skyglow adı verilen, Türkçeye de gökyüzü sisi gibi şekillerde çevrilen bir etki ortaya çıkıyor. Bu da bizim ufkumuzu olabildiğince daraltıyor. Bu yüzden aslında yapay ay gibi projelere karşı olmamız gerek. Gökyüzü en azından insanlığın mevcut çağında bizim evrene açılan yegane kapımız ve keşfedecek çok fazla şey var. 
Galaksi’ye dönecek olursak, bugünkü fizik bilgimize göre hiçbir zaman göremeyeceğimiz galaktik bir kör nokta bulunuyor. İçinde aynı zamanda devasa kütleli bir karadelik bulunduğu düşünülen galaksi merkezinin bulunduğu bölgeye baktığımızda arka tarafını asla göremeyeceğiz. Çünkü önünde çok fazla ve yoğun olarak toplanmış yıldız ve kozmik toz bulunuyor. Bunlar bizi resmen o bölgeye karşı kör ediyor. 
Tumblr media
Samanyolu Galaksisi çeşitli kültürler tarafından farklı şekillerde yorumlanmış ve buna göre isimlendirilmiş. Örneğin biz saman yolu diyoruz, Ortadoğu’da yer alan birçok kültürde bu aslında “saman hırsızının yolu”. Bu bölgede yer alan mitolojilerde saman çalan bir hırsızın arabasından dökülen samanlar şekilde düşünülmüş. Biz muhtemelen bunu Perslerden aldık.
Türk ve Altay halklarında ise buna Gökyolu, Kökzol, Gökcol, Orduyolu ve Kuşyolu deniyor. Türk mitolojisinde yer alan kahramanların bu yoldan geçtiği düşünülüyordu. Orduyolu, bu mitolojik karakterlerin ordularının bu yoldan geçtiği düşünüldüğü için konmuş bir isim. Asker olan bir millet için oldukça anlamlı.
Bugün ise önerilen Türkçe kullanım gökada şeklinde ki aslında oldukça doğru bir tabir.
İngilizcedeki Milky Way ismi ise Yunan mitolojisinden geliyor. Zamparalıklarıyla, ırz düşmanlığıyla meşhur tanrı Zeus yine bir gece gidiyor ve ölümlü bir kadından çocuk yapıyor. Yanında çocukla birlikte eve gelen hayırsız aile babası Zeus, çocuk emsin diye uyumakta olan eşi Hera’nın göğsüne koyuyor. İsmi Herakles olan bu çocuk meme emerken Hera uyandığında “n’oluyo’ lan” diye Heraklesi fırlatıyor ve memesinden fışkıran süt de gökyüzündeki bu izi oluşturuyor. Hadi eyvallah.
Zaten Galaksi kelimesinin kökü olan gala (γαλα) süt demek. Sütün içinde bulunan şekerlerden biri olan galaktozun ismi de buradan geliyor. O dönemler tek galaksinin bizimki olduğu sanılıyordu. Daha doğrusu galaksi terimi tek bir varlık için icat edilmişti. Latincede de lac- kökü süt anlamına gelir. Laktoz da buradan geliyor fakat Galaktoz ve laktoz çok kafiyeli dursa da aralarında etimoljoik bir bağlantı yok. Monosakkaritlere gelen eklerden dolayı isimleri benzer duruyor.
Devam edelim, Azerbaycanlılar Süd Yolu diyor. Onlara Ruslardan geldiğini düşünüyorum. Şöyle açıklamışlar:
“Qədim yunanlar bu işıqlı zolağı Süd yolu, "gaxies" adını vermişlər. Azərbaycanda buna Ağ yol, Süd yolu, Məkkə yolu adlandırmışlar. Türk qardaşlarımız Saman yolu, ingilislər "Milky Way" və ruslar "Mleçnıy put" adlandırırlar. İndi bütün dünyada qəbul olunmuş və astronomya elmində əsas termin kimi işlədilən qalaktika ifadəsi də həmin "gaxies" sözündən götürülmüşdür.“
Wikipedia’da madde yazarken bile qardaşlarımız diyorlar, çok tatlı.
Maddenin başka bir yerinde de şöyle diyor:
“Ağ Yol isə dünyanın şimal qütbündən cənub qütbünə doğru yönəldiyindən, insanlar gecə vaxtı yolu azmasınlar deyə həmin istiqaməti tutub müqəddəs həcc ziyarətinə gedərmişlər. Məkkə Yolu ifadəsi bu anlamın nəticəsində yaranmışdır. Bu həmdə Məkkəni göstərən yol anlamına gəlir.”
Beyaz yol kuzeyden güneye doğru yöneldiğinden hacca giden müslümanlar gece vakti kaybolmamak için bu Orion kolunu takip ediyorlarmış. Azerbaycanca hoş bir dil. Azerbaycanlıların Türkçeye hakim olması gibi Türklerin de Azerbaycan diline hakim olmasını isterim açıkçası. Ondan dolayı bu kısımları yalnızca aktarmak yerine ekleyeyim dedim.
Japonlar 天の川 (ama no gawa) diyor, Cennet Nehri anlamında. 天 kanjisi gök ve cennet anlamlarına gelirken 川 kanjisi nehir anlamına geliyor. Aradaki の (no) ifadesi ise bir edat, İngilizcedeki “of” edatı (tabii kelimelerin yeri değişmeli) veya Türkçedeki “-nın/-nin” eki gibi düşünebilirsiniz. Japoncada üçüncü alfabe olarak kabul edilen Kanji ifadelerinin her birini farklı bir kelime, farklı bir anlam olarak düşünmek gerek. Okunuşları da duruma göre değişiklik gösteriyor. Onyomi ve kunyomi şeklinde iki tür okunma şekilleri var ve bunlar birbirlerinden oldukça farklı. Kanji Çin’den Japoncaya geçen bir alfabe olduğundan dolayı (bir sistemi bulunmadığından yazı sistemi demek istemiyorum) onyomi isimli telaffuz yapısı da Çin kökenli telaffuzları içeriyor ve Japoncada oldukça yoğun bir şekilde kullanılıyor. Kanjilerin kimileri aslında görselleştirmelere dayanıyor.
Tumblr media
Kürtler direkt saman hırsızı anlamında kadiz demişler.
Çinliler gümüş nehir anlamında 銀河 (Yínhé) demişler. Ayrıca nehir kökenli başka isimler takmışlar. 
Koreliler Çinlilerden aldıkları gümüş nehir ifadesini 은하수 (eunhasu) olarak çevirip kullanmışlar. Aynı şekilde ejder nehri anlamında 미리내 (mirinae) ve “galaksimiz” anlamında 우리은하 (uri eunha) ifadelerini kullanmışlar.
İspanyolca konuşanlar yine süt yolu anlamında Via láctea, aynı zamanda yıldız alanı anlamında Compostela ve Santiago’ya giden yol anlamında Camino de Santiago demişler.
Bu böyle gidiyor. Daha fazlasına bakmak isterseniz şu adresi bırakıyorum: https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_names_for_the_Milky_Way
Anlattığım anıda rakım olarak yüksek bir yerde bulunduğumuzu yazmıştım. Astronomi gözlem yaparken bu da önemli aslına bakarsanız. Tabii kim siker oranın yüksekliğini ama Hawaii’de bulunan Mauna Kea gibi gözlemevleri oldukça yüksek bir yerde bulunarak en ideal gözlemleri yapmayı sağlıyor. Gözlemi engelleyen ağır gazların üstünde, kapalı gökyüzünün üstünde yer alan sönmüş bir volkanın tepesindeki teleskoplar.
Tumblr media
Bu arada benim en anlamadığım şeylerden biri, hava ve ışık kirliliğinin olmadığı yerlerde yaşayan insanların neden bu Samanyolu Galaksisini anlattığını duymuyoruz. Göğe baktığında yaylada yaşayan biri şehirde yaşayan birinden oldukça farklı şeyler görüyor ve öyle böyle farklı değil.
Tabii şu da var. İnsan gözünün algılayacağı ışık belli. Ancak yine de bana yetmişti tabii görebildiğim kadarı. İnternette yer alan bu astrofotoğraflar uzun pozlamalar ile çekiliyor. Lens çok fazla ışık toplayabiliyor böylece.
Tumblr media
Son olarak, Dünya’dan yakalanan ışık ve elektromanyetik spektrumda yer alan diğer dalgalarla çekilmiş olan, Samanyolu Galaksisi’nin çeşitli dalga boylarında görülebildiği bir web adresi bırakıyorum. Burada ilgili kaydırma çubuğuyla oynayarak farklı dalga boylarında Samanyolu’nun görüntüsünü kıyaslayabilirsiniz: http://www.chromoscope.net/
Belki ileride elektromanyetik spektrum ve o sitede de yer alan diğer gözlem yöntemleriyle ilgili de bir şeyler yazarım. Gittim
20 notes · View notes
umutlu-bir-hanfendi · 10 months
Text
Gördüğümüz yıldızın çoğu artık yoktu.
Dünyaya o kadar uzaktaydılar ki ışıkların bize ulaşması milyonlarca yıl alıyordu,çoktan yok olmuş yıldızların ışığını izliyorduk aslında...
Ve gerçekte "yıldız kayması" da sadece bir taş parçasının düşüşünden ibaretti ☆
umutlu bir hanfendi
Tumblr media Tumblr media
22 notes · View notes
hepeksikk · 9 months
Text
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yollar girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte...
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık..
16 notes · View notes