youngmeggie

[youngmeggie]

sahil

gercek, sicak, kumla kapli, icinde saatlerce durulabilen denizi olan bir ulkede dogmadigin icin cok uzgunum...

[youngmeggie]

gozyasi

duygu yogunluguna dayanamayan vucudun gozler vasitasiyla kendini disa vurumu...

Etrafimda binlerce insan oldugunda dahi kendimi hep yanliz hissettim. Bu duyguyu yenmek icin durmadan, dusunmeden herkesle heryerde konustum, konusuyorum, dinliyorum, anlamaya calisiyorum, empati yapiyorum... Hayat secimlerden ibarettir derler her zaman... Oyledir de gercekten. Yani sanirim... Herkes secimden bahsediyor fakat kimse secenekler hakkinda yorum yapmiyor. Laf tam oraya geldiginde veriyorlar gazi; 

Genellikle de alti ustunden iyi degildir. Amerikan kahraman filmlerinin verdigi alt metin gibidir ya da kisisel gelisim kitabi yazarlari: “Ben milyoner oldum, bu kitabi sana yazdim. Sen de oku, sen de milyoner ol,” Iktisadin mantigina aykiri bir kere. Matematik de mi bilmiyorsun kardesim? demiyor kimse. Ah evet! Gozyasi... Hayatta en cok kendimizi sorguya cekeriz. Maalesef ki kimse bizimle daha uzun kalmiyor cunku... Annemiz, babamiz, kardeslerimiz, esimiz, cocuklarimiz ya sonradan hayatimiza katiliyorlar ya da yollari ayriliyor... Kendimize haksizlik ederken de kusup kendimizden gitme ihtimalimiz de olmadigindan her daim kirar, incitiriz... Ah evet! Secimler... Secimlerimizi yapmak kadar tabiatimizi da bilmek lazim. Sen simdi IQ seiyesi 110 olan bir insani alip doktor yaparsan, olacaktir lakin hayat boyu cok zorlanacaktir. Diger yandan yapmazsan da hayat ona hor davranacaktir... Secimler... Ne kadar da adil geliyor hayat secimler deyince... Ben aslinda gozlerimden boncuk boncuk yaslar suzulurken bunlari yazmak istemiyordum. Ustelik aglatan sey de muzik... Muzigin guzelligi... Renkleri var muzigin... Sari renk muzik canlidir mesela, mavi renk muzik duygusaldir ya da gece, yesil meditasyondur yan flut esgisinde, siyah piyanonun tuslarina, davulla birlikte vurur... Maviyi, sariyi yaninda vizon rengi ile dinlemeye bayilirim... Vizon hangi renk mi? Saksafondur... https://youtu.be/dQNSaMjM1xw Bir cocuk tanidim. Cok guzel bir kulagi vardi. Beraber degisik muzikler inliyorduk. Benim son sinifina gittigim ortaokulda o ilk siniftaydi. Sonra mezun oldum ben. Yillar sonra tanidi, abla diye boynuma atladi. Babasinin demirci dukkaninda calismasi gerekmis, liseye gidememis... Ah secimler... Evet! Hersey herkesin kendi elindeydi degil mi? Sunu soyleseniz bir derece kadar anlarim. Hayatin, neyi ne kadar feda ettigin kadar senin kontrolundedir... Tamamiyle dogru degil ama en yakin bu olabilir... Bunlari yazmak icin gelmemistim buraya... Bunlar hic degildi...

[youngmeggie]

Raja Ampat, Indonesia - by Stijn Dijkstra

[youngmeggie]

“Never make fun of someone who speaks broken English. It means they know another language.” ~ H. Jackson Brown, Jr.

Website | Twitter |  Instagram | Medium | Pinterest

[youngmeggie]

Ortadogulu Oldugumu Ogrendim

- Hic alisamadim bu Hintliler’in agir baharat kokularina + Zamanla alisiliyor aslinda. Bazi yemekleri gercekten guzel. - Bizim yemeklerimiz gibisi var mi? Donerinden borulcesine, baklavasindan peynir helvasina bizim mutfagimiz gibisi yok. +Doneri ozlediysen shawarmaciya gotureyim seni. Burada daha cok Araplar yapiyor. Bu yuzden Turk restaurantlari bile shawarma adini koyuyor. - O degil de bulgur bulamadim ya. Burada marketlerde bulgur satilmiyor mu? +Arap marketlere git. Orada satiliyor. Hatta Turkiye’den markalar var. - Yunan mahallesi var dediler. Birgun oraya gidelim mi? Baklava yeriz. +Sizin orada Baghat market var. Orada satiliyor baklava. -Yunanlilar hep bizim yemeklerimizi calip, kendilerininmis gibi dunyaya lanse ediyorlar. Yogurt mesela. ... - Ben her zaman cagdas bir dusuncede oldum. Cagdas dusunceyi destekledim. Hep Avrupai bir bakis acim oldu. Burada da o bakis acisini pekistirmek istiyorum. Buradaki bize ait gruplarla tanistirsana beni. Hangi organizasyonlari duzenliyorlar, hangilerine ortak bilet alip gidiyorlar. Blue Jay’in macina denk geldim ilk kez DownTown’a gittigimde, gipta ile baktim dogrusu. +Hani su cok unlu turkucu var ya. O geliyormus gelecek hafta pazar gunu. Herkes ona gidecemis. Istersen sana da bilet alalim. -Bu cumartesi aksami peynir-sarap gecesi duzenlesek ya. Jazz dinleriz hem. +Benim kocamin saz kursundan arkadaslari gelecek o aksam. Siz de gelin hem cigkofte yogururuz. - Ingilizce ile Turkce’nin ayri dil ailelerinden olusu dili ogrenmede gercekten cok zorlanmamiza sebep oluyor. Gecen gordum Cinliler bir meetup duzenlemisler. Tam 6 ay surecek bir sadece Ingilizce konusma programi. Bizim de var mi oyle organizasyonlarimiz? +Geleli 20 yil oldu. Cat-pat Ingilizce biliyorum. Hic de ihtiyac duymadim bugune kadar. Cok lazim oldugunda cocuklara soyluyorum, cozuyorlar problemi. - Yan komsum Italyan. Onunla kendi dilinde selamlasmak istiyorum. Senin komsun da Italyan. Sorabilir misin Italyanca merhaba ne demek? Ayrica ben de ona “Merhaba!” demeyi ogretmek istiyorum. (O arada yoldan gecen bir Arap bayan bize donup, “Merhaba!” der.) - Aaaa Turkce biliyor. + Hayir Merhaba Arapca bir kelime. Senin Arapca selam verdigini sandi.

[youngmeggie]

[youngmeggie]

[youngmeggie]

Joker

“If you’re good at something, never do it for free.”

[youngmeggie]

Tom Hanks in A League of Their Own

“It’s supposed to be hard. If it wasn’t easy everone would do it. It’s the hard that makes it great.”

[youngmeggie]

Albert Einstein

“Let every man be respected as an individual and no man idolized.”

[youngmeggie]

Nelson Mandela

“May your choices reflect your hopes, not your fears.”

[youngmeggie]

Resimli İngilizce Çeviriler

[youngmeggie]

[youngmeggie]

[youngmeggie]

Şimdilerde Amerika'daki büyük marketler, sokak yiyeceklerindeki standardizasyon ve hijyen eksikliğini halka anlatıp, ardından bunu sağlamak için sokak yiyeceği pazarına girecekmiş. Bilmiyorlar ki biz bunu yapıp, sokak simitçilerinin işine gözümüzü çoktan dikmiştik.

[youngmeggie]

En iyi sona kadar...

[youngmeggie]

Dışarıdan bakmak ve içine girmek...

“Pan y Rosas!” (Máximo Gonzáles, 2010 - Mexico/Argentina)