Tumgik
yukozumeki · 22 hours
Text
Karanlık Yıldızım
7. Bölüm: Özleyenler ve Özlenenler
~"Biliyor musun Deren, gökyüzüne bakmak bana hep huzur vermiştir ama geceye, yıldızlara bakmak çok farklı şeyler düşünmeme sebep oluyor. Milyonlarca yıldız var, ışıl ışıllar. Mesela şuradaki," işaret parmağıyla milyonlarca yıldızı işaret etti. "Ne güzel parlıyor değil mi? Ama o ışık onun şu anda saçtığı ışık değil. Kim bilir bizden ne kadar uzakta ki biz bu ışığı şimdi görüyoruz. Belki de bu evrende artık bir yeri yoktur bile. Bize ulaşansa sahte bir ışıktır."
"Yaklaşmadan bilemiyorsun işte."~
3 notes · View notes
yukozumeki · 23 hours
Text
Karanlık Yıldızım
7. Bölüm: Özleyenler ve Özlenenler
~"Biliyor musun Deren, gökyüzüne bakmak bana hep huzur vermiştir ama geceye, yıldızlara bakmak çok farklı şeyler düşünmeme sebep oluyor. Milyonlarca yıldız var, ışıl ışıllar. Mesela şuradaki," işaret parmağıyla milyonlarca yıldızı işaret etti. "Ne güzel parlıyor değil mi? Ama o ışık onun şu anda saçtığı ışık değil. Kim bilir bizden ne kadar uzakta ki biz bu ışığı şimdi görüyoruz. Belki de bu evrende artık bir yeri yoktur bile. Bize ulaşansa sahte bir ışıktır."
"Yaklaşmadan bilemiyorsun işte."~
3 notes · View notes
yukozumeki · 1 day
Text
Özürler yaraları yok etmiyor ve daha da önemlisi kaybettiklerimizi geri getirmiyormuş.
Karanlık Yıldızım
21 notes · View notes
yukozumeki · 2 months
Text
Nefes almak neden bu kadar zor, peki ya neden kalbimin atması bu kadar acı veriyor? Sadece oturmak bile yorarken beni, bir de yaşamaya çalışıyorum.
Ben çok yoruldum...
9 notes · View notes
yukozumeki · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
2 notes · View notes
yukozumeki · 3 months
Text
What about the plans we made?
5 notes · View notes
yukozumeki · 3 months
Text
Herşeyin bir bedeli var. Attığınız her adımın, aldığınız her nefesin, her göz kırpışınızın... her şeyin iyi ya da kötü bir karşılığı var. Bir şeylere fazla bağlanmanın da öyle. Şarkılara fazla anlam yüklemek ve bazı durum, olay, yer, kişi, an... ile eşleştirmek benim gülüm ve her gül gibi bunun da dikeni var.
Şarkı mutlu olsa bile onu bağdaştırdığınız an daha sonraları hiç tahmin edemeyeceğiniz şekilde yüreğinizi burkabiliyormuş bunu öğrendim ben. Bunu sadece benim gibi olanlar anlar. Melodiyi duyduğunuz anda kendinizi birden orada, o anda buluverirsiniz. Çünkü o şarkı artık sizi otomatik olarak oraya götüren bir zaman makinesidir ve o anı artık hatırlayıp hatırlamak istemediğinizi umursamaz. Bazen yüzünüzü gülümsetirken bazense içeride bir şeylerin yokluğunu hissettirir size. Bir daha o şarkıyı dinleyemeyeceğinizi fark etmekse daha da acı olandır. Çünkü bir zamanlar mutlu olduğun için dinlediğin, yaptığın bir şey artık sana acı verir hale gelmiştir. Güvenli alanın bir çember daha daralır ve kafese biraz daha sıkışırsın. Kaçabileceğin bir şey de kalmaz çünkü zaten seni sıkıştıran daha önce kaçtığın o şarkılardır...
Sahi her gülün dikenine katlanmalı mıydı?..
Peki neden her gülün dikeni vardı?...
Tumblr media
18 notes · View notes
yukozumeki · 5 months
Text
Hayat bazen gece vakti otobüse binmek gibidir. Üç seçeneğiniz vardır: Camdan dışarıyı umursamayıp otobüsün içindekilerle ilgilenmek ya da uyumak, camdan dışarıya bakar gibi yapıp aslında yansımanıza bakmak ki bu kolay ve insana hoş gelendir çünkü egoyu tatmin eder, camdaki yansımasının ötesini görmek için odaklanıp dışarıyı izleyip takip etmek ve ineceğiniz durağı kaçırmayacağınızdan emin olmak.
Tabi bunlardan hangisini seçerseniz seçin sadece birine odaklandığınız zaman yine yorulacak ya da bir şeyleri kaybedeceksiniz. Bu yüzden ölçülü olup hepsine ayrı vakit ayrılmalıdır. Hepsinden gerektiği kadar~
20 notes · View notes
yukozumeki · 5 months
Text
Güçlü olmak, güçlü görünmek ya da bunlara zorunda bırakılmak... Bunlar arasında dağlar vardı. Güçlü olmak zorunda bırakılan insanda sayısız savaş yaraları olurdu ve gücünü o yaralardan alırdı ya da sadece güçlü taklidi yapardı. Çevreniz size güçlü olduğunuz için imrenirdi ancak siz o yaraları almamak uğruna güçsüz olmayı dilerdiniz bazen. Güçlü görünmek zorunda olmak en büyük güçsüzlüktü çünkü, insanın sırtında büyüyen kamburuydu.
Karanlık Yıldızım
28 notes · View notes
yukozumeki · 5 months
Text
Ne tuhaf, gökyüzüne baktığınızda milyonlarca yıldız görürsünüz ama o gördüğünüz yıldızların hala var olup olmadığını bilemezsiniz. Bir çoğu çoktan ömrünü doldurmuş ve yok olmuştur. Eskiden kalmış bir ışıktır, sahte bir ışık.
İnsanlar da böyle değil mi? Gülümseyen birini gördüğünüzde onun aslında mutlu olup olmadığını bilemezsiniz. Belki de sahte bir gülümsemedir, eskiden kalma bir alışkanlık. Belki de hala her şeye rağmen ışığını korumaya devam edebilen bir yıldızdır. Bunu bilebilmek içinse ona yaklaşmak gerekir...
18 notes · View notes
yukozumeki · 5 months
Text
Papatya hep gül olmak isterdi, çünkü güle şiir yazılırken onun yapraklarının koparılması canını yakıyordu
42 notes · View notes
yukozumeki · 5 months
Text
Dışarıdaki sesleri kulaklığımda çalan müzikle susturabiliyorum ama içimdeki sesi nasıl susturacağım. Sessiz çığlıklarım kulaklarımı çınlatıyor...
18 notes · View notes
yukozumeki · 5 months
Text
Çok hoşuma gitti. Herkes bunu okumalı diye düşündüm. Ne güzel yazmışsın~
O
radasın, biliyorum. Bu satırları okuyorsun. Şimdi bu satıra geçtin, kaşların çatıldı. Kafan karıştı. Kimle konuştuğumu, bu satırları kime yazdığımı anlamaya çalışıyorsun. Ben bu satırları sana yazıyorum. Ona, buna, şuna değil. Sana yazıyorum. Dünyanın her neresindesin bilmiyorum, hangi şehrin hangi sokağında okuyorsun bu yazdıklarımı bilmiyorum. Bir otobüste misin, trende misin, saat orada kaç? Bilmiyorum... Ekrana dökülen saçların ne renk inan bana tahmin edemiyorum. Ve inan bana, bunların hiçbirinin önemi yok. Saçlarının renginin, saçlarının olup olmamasının, nerede olduğunun, saatin kaç olduğunun... Tek önemli olan sensin. Bu satırları okuyor olman. Neler yaşadın, neleri atlattın, neler yaşayacaksın, neleri atlatmak zorunda kalacaksın bilmiyorum. Tek bildiğim var, bu dünyada çıkmaz sokak yok. Sonuna geldiğini düşündüğün her yolda, o yolun sonunda bir duvar da görsen adım attığında yıkılacak o duvar. Belki mahvolmuş bir haldesin, belki pes ettin, belki çaresizsin, belki artık hiçbir şeyin iyi olacağına inanmıyorsun. Ama sen bu satıra geçtiysen, hâlâ umut var demektir. Çünkü bu satırları okumaya devam ediyorsan bu satırlardan bir kurtuluş yolu, bir cevap arıyorsun demektir. Derin bir nefes al. Bir nefes daha. Ve bil ki, ‘Vardır elbet bir çıkılacak yol.’ Yeter ki o yola adımını at. O telefonu eline al, kendini tuttuğun o mesajı at. Aynanın karşısına geç, kendine bir bak. O kadar değerlisin ki kendinin kendine yazık etmesine izin verme, saçlarını tara. Bir özür dile kendinden. Kendine yaptığın haksızlıklar için, kendini soktuğun o çıkmaz sokak için, kendini suçladığın her an için özür dile kendinden. Bu dünyadaki en önemli insan sensin. Bu dünyadaki en değerli insan sensin. Başkalarına verdiğin değerin yarısını bile kendine vermediysen eğer, şimdi bir kez daha özür dile kendinden. Ve bir kez daha. Unutma, herkes gittiğinde bile ruhun seninle kalacak... Senin en yakın arkadaşın, en daimi ailen sensin...
10 notes · View notes
yukozumeki · 5 months
Text
Birisine karşı öfke ya da kızgınlık kadar yoran bir şey yok insanı. Sanki üzerinde kilolarca yük taşıyormuşsun gibi. Kalbin ağırlaşıyor kaldıramıyorsun artık o yükü ve altında ezilmeye başlıyorsun. Bir süre sonra da hangi yükün altında ezildiğini bile göremiyorsun.
Ama en ağırı ne kızgınlık ne de başka bir şey, sadece ve sadece kırgınlık. Kızgınlık, öfke, nefret hepsi geçiyor zamanla ama kırgınlık kalıyor kalbinin bir köşesinde. Affettiğini sanıyorsun sen ama içindeki sen affetmiyor ve saklıyor hep o kırgınlığı. Bi köşede kalıyor ve en zamansız anda çıkıveriyor karşına, tam düzelttim her şey yoluna girdi dediğinde en derinlere gömdüğün o mezardan dirilip karşına dikiliyor. Sonra bir de bakıyorsun ki hiç ölmemiş o duygu. Sen sadece baskılamışsın ya da başka yöne bakmayı tercih etmişsin. O sadece anı kollamış. "Ben varım, gitmedim." demek için senin ona bir bakış atmanı beklemiş. En ufak geriye dönüşünde de sana kollarını sarmış ve seni yeniden o zamanlara çekmiş. Sen yine o kurtulduğunu sandığın bataklıkta çaresizce çırpınmaya başlamışsın ama seni yine gören, görse bile kurtarabilen olmamış...
21 notes · View notes
yukozumeki · 5 months
Text
"Bu dünyada incinip incinmemek kendi elinizde değildir ama sizi kimin incitebileceğine karar verebilirsiniz."
Aynı Yıldızın Altında
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
34 notes · View notes
yukozumeki · 6 months
Text
Silmiş hafızam geride kalan tüm mutlu anılarımızı.
Yok hiçbiri.
Belki de iyi olmuştur.
Hatırlayıp kahrolmaktan iyidir...
14 notes · View notes
yukozumeki · 6 months
Text
"Özler insan. Elinde olanı kaybettiğinde özler ama. Çünkü eline geçmeyen bir şeyi ya da kişiyi bilmez ki, nasıl hissettirdiğini bilemez. Bilmediği şeyi de özleyemez.
Sevdiği şeyler elinden gidince özler insan. Bir insan olabilir, bir eşya hatta bir an bile olabilir.
Onu bekler, gelmeyeceğini bile bile... Onu ister, olmayacağını bilse de...
Ona olan özleminden zaman zaman dizleri titrerken kimi zaman da özlem yaşama sebebi, ayakta kalmak için tutunduğu dal olur. Kalbi titrer, gözleri dolar eskiyi düşündükçe. Kaybetmeseydi yapılabilecek güzel şeyleri düşündükçe bir yumru oturur boğazına ve ne yaparsa yapsın o yumru gitmez oradan. Özlem öyle bir raddeye dayanır ki bir süre sonra yaşanan kötü şeylerin bile özlemini duymaya başlar. Çünkü kötü de olsa "O" nunla yaşanmıştır, olayın öznesi "O" dur. Bu duygu bir süre sonra o kadar özdeşleşir ki "O" nunla. O, özlemin kendisi olur.
Çok sevmektendir bu özlem. Kıymetini yeterince bilememektendir belki de. Keşke yatar altında hep. Keşke bunu da yapsaydım onunla, keşke böyle olmasaydı, keşke, keşke... Ama keşkeler koskoca okyanusta yüzmeye çalışırken ayağınıza zincirle bağlı güllelerden farksızlar benim gözümde. O saf ve temiz özlem duygunuza zarar verir. Sadece dibe çeker, size hiçbir faydası olmaz hatta ölümünüzün sebebi olur. İşte keşkelerimiz de böyle bizi geçmişe çeker, sadece çeker ve acı içinde boğulmamızı seyreder öylece. Durum buyken ne geçmişe müdahale edebiliriz ne de o acıyı çekerken eskiden yaptığımız yanlışlarımızdan herhangi bir ders alabiliriz. Ama bu demek değil ki özlem duyulmamalı.
Özlem güzeldir, saftır, sevginin varlığını kanıtlar. O olmasa bile O'nu yaşamak hatta O'nun için yaşamaktır. O'nun için gülmek, O'nun için yürümek, O'nun için ağlamak ve üzülmektir, O'nu yaşatma çabasıdır. Özlemek fedakarlıktır. Kalbinin ve aklının bir köşesini hatta bazen tamamını ebediyen ona ait kılmaktır."
Karanlık Yıldızım
83 notes · View notes