zeynepzahide
zeynepzahide
nebhomepatisserie
341 posts
*Yemek yapmaktan pek de hoşlanmayan Zeynep Zahide kişisi, yaşamak için yemesi gerektiğini cenin halindeyken öğrenmiş(mişli geçmiş). Madem hayat kısa ve öleceğiz, neden lezzetten ödün verelim. ...ENA... *Bachelor of Business Administration, profession; finance and accounting (İşletme fakültesi mezunu, mesleği; finans ve muhasebe)
Don't wanna be here? Send us removal request.
zeynepzahide · 4 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhabalar.
Bazen yemek yapmak için çok kısıtlı zamanımız olur, fakat lezzetli bir yemekte ararız. İşte tam olarak, öyle bir yemek tarifi ile geldim.
Pratik Adana kebap deniliyor adına, ama Hatay'ın tepsi kebabını da andırmıyor değil...
İlk olarak 1 adet soğan,1 diş sarımsak, 3 adet yeşil biber, 3 adette Şili biberi(1 adet kapya biberi kullanabilirsiniz. Ben acılığını ve lezzetini seviyorum Şili biberinin) 1 tutam maydanozu blenderdan geçirip, suyunu iyice süzeriz.
Suyu süzülen ve sıkılan sebzelerimizin içine, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karabiber, 1 çay kaşığı kimyon, tatlı kaşığı pul biber, 1 yemek kaşığı biber salçası, yarım çay bardağı yağ ve 250 gr kıymayı ilave edip, güzelce yoğururuz.
Yoğurduğumuz harcı, yağlanmış bir borcama yayıp, Adana kebapın porsiyonu verecek olan kesme şeklini yaparız. Tepsinin büyüklüğüne göre ince uzun şekide kesip, kestiğimiz porsiyonun üzerine ufak çentikler atarız ki, şekli yeri bulsun.
200 derece de 30/35 dakika pişirmek kâfidir.
Yanına soğan salatası, pide, lavaş, şalgam, ayran vs. iyi eşlik etmektedir.
Afiyet olsun...
0 notes
zeynepzahide · 5 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Merhabalar...
Bugün şahsına münhasır bir pilav tarifi vereceğim; Sultan Reşat Pilavı...
Heybeti lezzetinde gizli, her ne kadar pilav olarak anılsa da ana yemek olarak kabul edilebilecek, tane tane bir pirinç pilavı, üstünde minik köfteler, bir de patlıcanın olduğu lezzet bombası...
Yapım aşamasına geçebiliriz;
İlk olarak, 2 su bardağı pirincimizi tuzlu ılık suyla ıslatırız. Yarım saat beklettikten sonra, pirinçleri süzüp, bol suyla yıkarız. Ardından, pilavı pişireceğimiz tencereye 4 yemek kaşığı kadar tereyağını alıp, kızdırırız. İçine pirinçleri atıp, kavururuz ve 1 tatlı kaşığı tuz, 3 su bardağı kaynar haldeki et suyunu pirinçlerin üstüne ekleriz. (Tavuk suyu da olur. Aromasını sevmeyenler normal su da kullanabilir) Suyunu ilave ettikten sonra karıştırıp pişmeye bırakırız. Biraz kaynayıp suyunu çekmeye başlayınca altını kısarız. İyice suyunu çekince ocağın en kısık ayarına getirip, demlendiririz.Yaklaşık 20/25 dakikada pişer...(Ben pilavıma haşlanmış nohut ilave ettim. Râyihasına nefâset katan. Şehriye de katan vardır bu arada)
Pilav pişerken, 1 büyük patlıcanın kabuğunu alalı soyup, zar büyüklüğünde olacak şekilde minik minik doğrarız ve kızartırız. (Fırında da olur, kızartma işlemi, sağlık açısından)
Kızarmış patlıcanları bir havlu kağıdın üstüne alıp, fazla yağlarının süzülmesini sağlarız.
Diğer taraftan, 2 adet domatesimizi yıkayıp, kabuklarını soyup, küp küp doğrarız. Bir tavaya 1 yemek kaşığı tereyağını alıp, yağ eridikten sonra içine doğradığımız domateleri ekleriz. 1 çay kaşığı tuz ilave ettikten sonra, kapağını kapatıp, yüksek ateşte 5 dakika kadar pişiririz.
Sıra geldi köftelerimize; 250 gr köftelik kıyma, 2/3 yemek kaşığı galeta unu( ya da bayat ekmek kırıntısı), 1 küçük soğan rendesi,1 tatlı kaşığı tuz ve 1 tatlı kaşığı karabiberi, 1 çay bardağı kimyonu bir kapta güzelce karışıtırıp yoğururuz. Köfte yapıyoruz kısacası...
Hazırladığımız bu köfte harcından misket büyüklüğünde minik minik köfteler yapıp kızartırız ve fazla yağlarının süzülmesi için kağıt havlunun üzerine alırız.
Yağı süzülmüş olan köfteleri, güzelce pişmiş olan domateslerin içerisine ekleriz ve güzelce karıştırırız.
Pilavımızı bir servis tabağına alırız.Üstüne kızartılmış patlıcanları ve onun da üstüne domatesli köfteleri yerleştiririz. Pilavımızın etrafını kalan patlıcanlarla arzu edersek süsleyip, arzı edersek de kıyılmış maydanoz serpiştiririz...
Doyurucu, göze hitap eden, lezzet bombası bir pilav...
Afiyet olsun.
(Not; bu pilavı Ramazan iftarı için hazırladığımdan dolayı, fotoğrafta fonda ramazan pidesi ve şerbeti mevcuttur. Şerbeti de kendim yapmış olup, kuru meyve, şeker ve suyu kaynatıp, tencerede soğutup, süzüp, o halde şişelere doldurmaktayım. Bildiğiniz ramazan şerbeti olup, oldukça organik oluyor. Daha önce yemek bloğumda şerbet tarifi de vermiştim.)
2 notes · View notes
zeynepzahide · 5 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhabalar...
Börek severlere bir tarif bırakacağım, yapımı biraz farklılaştırdığım için, çörekimsi de diyebilirim, şöyle ki; öğrendiğim tarifte sacda pişen bir lezzetti. Ben bu sefer, lezzeti tavada/sacda değil de fırında pişirdim. Yapılacaklar listesine de aldım. Çarşaf böreği severlerin seveceği ve kolaylıkla yapabileceği bir tarif. (Çarşaf böreği de fırında pişer)
İlk olarak; 2 bardak su, 1 silme çorba kaşığı tuz, 5/6 su bardağı kadar unu güzelce yoğurup, kıvamlı bir hamur elde ederiz.
Ardından, istediğimiz bir harcı hazırlarız. Patatesli/pırasalı/kıymalı/kuş başılı/ıspanaklı ya da çeşit peynirli...Ben peynirli(Ezine,çeçil,kaşar) yaptım, ama peynirli böreklerde, çeşit peynir yaparsanız tadından yenmez...
Harcımızı da hazırladıktan sonra, hamurumuzu bezelere ayırıp bir tepsiye alırız. Üzerine yaklaşık 200 gr kadar tereyağı/sıvı yağ karışımı olan yağımızı dökeriz. Terayağ oranı, sıvı yağa göre fazla olsun. (150 Gr terayağı, 50 gr sıvı yağ)
Hamurla yağ biraz hemhâl olunca, temiz ve düz bir tezgahta, aynı çarşaf böreği gibi elimizle bastırarak açar, sonra da inceltme işlemi için çektirerek hamurumuzu hazır ederiz. Yuvarlak olan hamurumuzun yanlarına kesik atarak, şekil vermemizi kolaylaştırırız. İç harcımızı koyup hamurun kesilmiş yerlerinden üstüne getirip,katlayarak, gözleme şekli veririz.
Yapmış olduğumuz bu böreği krep tavası veya herhangi bir tavada, sac da önlü arkalı pişiririz...
Fakat; ben bu tarifte sac da değil de, fırında pişirdim ve hamurunu yoğururken, instant maya kullandım ki puf puf kabarsın...
Kısacası, farkı; instant maya kullanmam ve tava da değil fırında pişirmem... Tabi arzu ederseniz üzerine susam ve çörekotu ekebilirsiniz. Arzu eden yumurta sarısı da sürebilir, ama ben önermiyorum. Hem orjinal lezzetten uzaklaşılıyor, hem de var olan yağ yetiyor...
Her iki pişirme yöntemini kullanarak, yapıp yiyene/yedirene afiyet bal şeker olsun...
0 notes
zeynepzahide · 7 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhabalar...
Tart sever misiniz?
Ben severim, hatta en sevdiğim tatlı tart/turtadır.
Kıyır hamuru ve üzerinde ki malzemesi, bana hayatı sunar.
Tartın yemekli haline de 'kiş' denir. Kiş hamuru...
Bugün sevdiğim bir lezzet; ıspanaklı kiş yapıyoruz.
İlk olarak hamuru hazırlarız, malzemelerimizin soğuk olması gerekir...
100 gr tereyağını oda sıcaklığına gelmesi için yoğurma kabına alırız.
Oda sıcaklığına gelince, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 paket kabartma tozu,2 dolu yemek kaşığı yoğurt ve 1 adet yumurtayı ekleyip, 2/2,5 su bardağı unu ilave edip, hamur yapıp, yopururuz.
Un miktarında kontrollü olup, hamur hazır olduktan sonra, strece sarıp dolapta dinlenmeye bırakıyoruz.(Fakat çok fazla bekletmeyin, zor yayılıyor, tereyağının soğuması ile. Buzdolabında bekletmeyenleri de bilince...)
İç harı için; 1 kilo ıspanağı karbonhidratlı sirkeli suda yarım saat bekletip, güzelce yıkayıp doğruyoruz.
Uygun tencereye doğradığımız 1 adet soğanı alıp 2 yemek kaşığı zeytinyağ ile kavuruyoruz.
Üzerine ıspanakları ekleyip suyunu salıp çekinceye kadar pişiriyoruz.
En son 100 gr krema,1 tatlı kaşığı tuz ve 1 çay kaşığı karabiberi ve 1 tatlı kaşığı pul biberi(arzu edilirse) ekleyip biraz daha pişirip soğuması için kenara alıyoruz.
Hamuru dolaptan çıkarıp iki yağlıkağıt arasında açıyoruz.(Ben yağlı kağıt kullanmadan direk tart kalıbında düzgün halde yayıyorum genelde)
Hamuru,tart kalıbına yayıp, üzerine çatalla delikler açıp önceden ısıtılmış 170/180 derece fırında kızarıncaya kadar pişiriyoruz.(Fazla kızarmasın,ıspanaklarla bir daha fırına girecek zirâ!)
Tart ve iç harç soğuduktan sonra ikisini birleştiriyoruz.
Üzerine bolca kaşar peyniri rendesi ekleyip tekrar fırına veriyoruz.
Peynirler eritip hafif kızarınca fırından çıkartıyoruz.
Afiyet bal şeker olsun...
Not; Tart kalıbınız yoksa, tart kalıplarına muadil borcamlar mevcut. Onlar da olur. Ben halihazırda ki tart kalıbı yerine, büyük borcamı kullandım, zirâ hamuru fazlaca yapınca, tart kalıbıma hamur fazla geliyor. Yani, bu ölçüyü azaltıp ya da çoğaltarak yapabilirsiniz, fakat kalıpları da ona göre ayarlamamız gerekmektedir... Kalıbı da tereyağı ile illâ ki yağlayın...
0 notes
zeynepzahide · 10 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhabalar...
Çocukken sevdiğiniz yiyecekleri hâlâ seviyor musunuz?
Ben hâlâ bazı yiyecek türlerini severim ve görünce mutlu bir heyecan sarar benliğimi.
Çocukluğumdan bu yana kurabiye sevdası vardır, birçok çeşitini sever ve vakit buldukça yaparım. Evde yapılan kurabiyeleri de daima severim, zirâ tereyağlı ve de katkı maddesi olmadan yapılımı, daima tercih sebebidir.
Bugün kristal şekere batırılan kurabiye çeşitlerinden birini vereceğim. Kaldı ki çocukluk rayihamdan bir nüktedir, kristal şekere batırılan kurabiye... Annem çok sık yapardı ve bitirmeden rahat edemezdim. : )
(Bahsettiğim kurabiyenin yapımının tarifini daha önce vermiştim, linkini bırakacağım)
Bugün elmas kurabiye tarifi vereceğim, diğer ismi kristal kurabiyedir...
İlk olarak; 125 gr. tereyağını oda sıcaklığında eritiriz. Ardından, 1 çay bardağı sıvı yağ, 1 adet yumurta, 1 çay bardağı nişasta(buğday ya da mısır) 1 çay bardağı pudra şekeri, 2,5 yemek kaşığı kakao, 1 paket kabartma tozu, 1 paket vanilyayı bir kapta karıştırıp, 2,5/3 su bardağı unu da ilave edip, güzelce yoğururuz. Ele yapışmayan, sert olmayan bir hamur olmalı ve un miktarı; unun kalitesine göre değişir. Kontrollu ekleyelim.
Hazır olan hamurumuzdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlarız ve kristal şekere tümden bulayıp, yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizeriz.
Tüm hamuru yuvarlayıp tepsiye dizdikten sonra, bezelerimizin üzerini bastırıp, küçük bir delik açarız. Bu deliği istediğiniz bir aparat ya da parmağımızla da açabiliriz.
Ben bal kaşığı kullandım bugün ve delik istediğim şekilde oldu.
Kurabiyelerimiz hazır olunca, 170 derecede fırında pişiririz. Fanlı fırın tercih edilse de, fansız fırında da güzel olmaktadır...
Fırından çıkınca, kurabiyelerimizin ortasına benmari usulü erittiğimiz 80/100 gr kadar çikolatamızı ilave ederiz. Fakat, kurabiyelerimizin ortasına istediğimiz bir ürünü ilave ederiz. Bu marmelat, fındık, istediğimiz bir krema olabilir. Genel olarakta bu kurabiyeye, sürülebilir çikolata tercih edilir. Benim favorim ise, benmari usulü eritilmiş çikolatanın soğumasıyla birlikte lezetine sinen rayihânın kıyırlığı...
Arzu ederseniz, beyaz çikolata da kullanabilirsiniz ve hamuruna da kakao koymayıp, beyaz kurabiye yapabilirsiniz.
Afiyet olsun...
3 notes · View notes
zeynepzahide · 10 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhabalar.
Sevdiğim bir lezzet tarifi bırakacağım bugün, uzun zamandır tarifini yazmak istediğim, fakat fırsat bulamadığım...
Dereotlu poğaça yapıyoruz, en lezzetlisinden...
İlk olarak 125 gr tereyağımızı oda sıcaklığında eritiriz. Ardından, 1 çay bardağı sıvı yağ(bazen tereyağı kullanmayıp, 1 su bardağı sıvı yağ kullanırım, daha kıtır kıyır oluyor) yarım çay bardağı yoğurt, 2 adet yumurta(birisinin sarısı ayrılır ve üzerine sürülür), 1 tatlı kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı şeker, 2 yemek kaşığı sirke, 1 paket kabartma tozu ve alabildiği kadar unu (ortalama 4 su bardağı) yoğurma kabına alarak, karıştırırız.
Daha sonra azar azar kontrollü bir şekilde un ekleyip ,yoğurmaya devam ederiz.
Kıvamlı bir hamur olunca ince ince kıyılmış dereotunu ekleriz ve son kez yoğururuz.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, yuvarlanıp tepsiye dizeriz. Eğer arasına peynir koyacaksak. hamuru yuvarladıktan sonra elimizle bastırarak inceltip, açmalıyız. Ardından içerisine peynir koyarak yarım ay şeklinde kapatmalıyız. Ben kaşar peyniri ve sert Ezine peyniri kullandım. Kaşar peynirlerinin poğaçadan taşması ve kızarması, en sevdiğim hallerdendir.
Şekillendirdiğimiz poğaçaları pişirme kağıdı serili fırın tepsisine alırız.
Üzerine yumurta sarisi sürerek, 180/200 derecede üzeri kızarıp, pişene kadar yaklaşık 30 dakika pişiririz.
Afiyet olsun...
1 note · View note
zeynepzahide · 10 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhabalar...
Bugün basma kadayıf tarifi vereceğim, künefenin adını anarak...
Şahsına münhasır olan bu tatlımızın ilk olarak, şurubunu hazırlarız.
4 su bardağı şeker ve 4 su bardağı suyu ocağa alıp, kaynamaya başladığında 1 yemek kaşığı limon suyunu ekleyip kısık ateşte yaklaşık 15 dk. kaynatırız...
Kıvamlı bir şerbet olması gerekir. (ben buzdolabında iyice soğuttum)
Ardından, 500 gr kadayıfı genişçe bir tepsi içinde elimizle didekleyerek tel tel ayırırız.
Yaklaşık 150 gr tereyağımızı eritip, yarım çay bardağı sıvı yağı da ekleyip, bu karışımı kadayıf üzerine dökeriz ve iki elimizle karıştırarak yağı tüm kadayıfa yediririz.
Tatlımızı yapacağımız tepsimizi tereyağı ile güzelce yağlarız. Kadayıfın yarısını tepsinin tabanına eşit şekilde yayıp, üzerine iyice basarak sıkıştırıp, düz hale getiririz. Ardından, 1 dolu yemek kaşığı;irmik ve mısır unu serperiz.(Bunu herkes koymuyor,ama çıtırlık ve kıvam veriyor)
Daha sonra istediğimiz bir yemişi bolca içine serperiz. (Ben 100 grdan fazla Antep fıstığı kullandım ve üzerine de bolca fıstık ekledim. Bu tür tatlılarda taneli fıstık/ceviz sevdiğim için robottan geçirmedim. İsteyen geçirebilir, ama fıstıkların taneli olarak ağza gelmesi ayrı bir lezzet)Bu fıstık,ceviz olabilir. Hatta fındıkla yapan dahi var. Kalan kadayıfı ceviz ya da fıstık üzerine yayıp, tekrar press uygulayarak sıkıştırırız.
Kenar kısımlarını da içe doğru iteriz.
Önceden ısınmış alt üst ayar fırında 180/200 derecede kızarana kadar pişiririz.
Ardından,tepsiyi fırından çıkarıp, daha büyük bir tepsinin taban kısmına kadayıfın bulunduğu tepsiyi üzerine koyup, tepsiyi ters çevireriz ve kadayıfı tekrardan kendi tepsisi içine aktarırız. Yani, kadayıfın altını üstüne getirmiş olacağız. Neden? Kadayıfın üstü illa ki daha çabuk kızarıyor ve bunu tepsi içinde kırmadan ters çevirmemiz ve o halde koymamız hem her tarafın nar gibi kızarmasını, hem de şeklinin daha biçimli olmasını sağlıyor.
Tepsimizi tekrar fırına koyarız ve nar gibi kızarana kadar pişiririz...
Fırından çıkarınca 2-3 dk. bekleyip soğuk şerbeti kepçeyle üzerine gezdiririz. Hemen ardından da tatlımızı dilimlere kesip, 1-2 saat dinlenmeye bırakırız.
Afiyet olsun...
3 notes · View notes
zeynepzahide · 11 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhabalar...
Patlıcan mezesi ya da kahvaltılık sos tarifi vereceğim bugün. Arzu ederseniz, ana yemek yerine dahi geçebilir. Çok amaçlı bir lezzet...
İlk olarak iki adet bostan patlıcanımızı güzelce yıkarız. Ortadan ikiye, sapı olduğu halde keseriz. Tepsiye koyup, patlıcanlarımızın üzerine kare şeklinde, enine ve boyuna çizikler atarız. Üzerlerini zeytinyağı ile yağlayıp, tuz ve karabiber döküp, borcama alırız. Fırına dayanıklı bir kabın içerisine birkaç adet sarımsak ilave edip, üzerini geçecek şekilde zeytinyağı ilave ederiz, tuzunu da unutmamalıyız...
Üzerine bir adet domates koyup, tepsiye yerleştiririz. Közlenip pişene kadar 180/200 derecede ki fırında pişiririz.
Pişince fırından çıkarıp, patlıcanları çatalla ezip, çanağımızı hazırlarız. Domatesin de kabuğunu alıp, sarımsaklarıyla güzelce ezip, domates sosu yaparız. Blenderdan da geçirebilirsiniz, pratik olması açısından.
Hazır olan sosu çanaklı patlıcanlarımızla buluşturup, üzerlerine rendelenmiş kaşar peyniri ilave ederiz. Ben kaşar peynirini abartanlardanım, zirâ çok severim, o yüzden rende yerine kalın bir dilim koydum, acısız yemek sevmeyen biri olarakta pul biber ilavesi ettim.
Tekrar fırına gönderip, kaşar peynirleri kızarana kadar tutarız.
Kızarınca, fırından çıkarıp, afiyet olsun derim.
Yanında kızarmış ekmek nefis gitmektedir, fakat lavaşla efsane olmaktadır…
1 note · View note
zeynepzahide · 11 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhabalar...
Çiğ köfte sever misiniz?
Çiğ köfte Urfa'nın mı, Adıyaman'mı?
Peki ya, yumurtalı çiğ köfte neresinin?
11 sene önce ilk tariflerimden biri çiğ köfte idi. Sevdiğim şekilde yapılan gerçek çiğ köfte...
Zamanla makineler çıkınca bozulan mertlik ile çiğ köftelerin de usulunde farklılıklar olmadı değil...
Daha önce tarifini verdiğim için, tekrar ayrıntılı tarif vermeyeceğim, ama makine de çiğ köfte nasıl yapılır, onun tarifini bırakacağım.
İlk olarak bulgurumuzu makinemizin kabında oda sıcaklığında ki su ile üzerini geçecek kadar su ile doldurup fazlasını dökeriz. Burada ki amaç aslında bulguru yıkamak ve yıkarken bulgurun ıslanması...
Beş dakika kadar bu halde bekletip, üzerine soğan, isot, tuz, salça(genel olarak domates salçası konur, isot biberden yapıldığı için. Fakat, biber salçası konulursa da iğrenç bir lezzet bırakmaz. Arzu ederseniz koyun) , karabiber,kimyon ve 4/5 yemek kaşığı zeytinyağı(yoksa ayçiçek ya da türevi de olur) ilave edip makinenin altı açılır. Bir/iki dakika makinada yoğurduktan sonra bir miktar oda sıcaklığında su ilavesi yaparız. Ardısıra, çiğ köfte kıvam alana kadar(4 ayarında 5 dakika genel olarak yetiyor, ama bulgurun cinsine göre değişiklik gösterebilir. Daha erken ya da daha geç olabilir, kontrol ediniz)
Makina da yapılan çiğ köftenin hazır. Bunu yumurtalı çiğ köfte yapmak istersek, yağda güzel pişmiş yumurtalarımızı, maydanoz ve de taze soğanlarımızı ilave edip, karıştırırsak, köftemiz hazır...
Arzu eden, nar ekşisi de ilave edebilir.
Ölçü belirtmedim, zirâ bu biraz damak tadına bağlı. Kimi daha yağlı sever, daha baharatlı, daha salçalı...
Fakat, illâ ölçü isterim derseniz, seneler önce elle yoğrulan çiğ köfte tarifimde ölçü belirttim, linkte...
Kendi damak tadınızı bulmak dileğiyle.
İşin mantığı budur kısacası. Sevgiyle kalın ve afiyet olsun...
..........
Elle yoğrulan çiğ köftenin linkini de bırakıyorum...
Tarafını seç, makine çiğ köftesi mi manuel mi?
1 note · View note
zeynepzahide · 11 months ago
Text
Merhabalar...
Şimdi soru şu; Herhangi bir pastaneden açma alıp yiyebiliyor musunuz?
Ben yiyemiyorum, bu gidişle de yiyebileceğimi zannetmiyorum.
Neden mi?
Yumurta kokuyor ve bu midenin kabul edemeyeceği boyutta. Belki de ben ve benim gibiler böyle düşünüyor! Fakat, yanımda kim varsa, 'bu yumurtanın kokusunu ve de ağır lezzetini farketmiyor musunuz?' dediğimde, fark edip 'sahiden ağır bir koku ve tat' diyenleri de görmüyor değilim...
İşte bu yüzden evde en çok yaptığım hamur işi; açmadır.
Açmanın tarifini yaklaşık 10/11 sene önce vermiştim, hatta açma hamuru ile yapabileceğimiz pizza, pide tarifini de eklemiştim farklı postlarımda...
Peki yumurta nasıl kokmayacak?
Bunun için birçok yöntem denedim ve halihazırda da kullanılan yöntemler var. Yumurta sarısının içine, limon, süt, aromalar koyulabilir. Hepsini denedim, ama hem parlaklık açısından, hem kızartma rengi açısından en mantıklısı sıvı yağ geldi. Yumurta miktarı kadar herhangi bir sıvı yağ ilave edip, homojen bir karışım elde ediyoruz. İstediğimiz şekilde sürebiliriz. Susamı da unutmamak lazım, hem sağlık açısından, hem de lezzet...
Bugün sabah kahvemden sonra yaptığım lezzetler de ektedir...
Dip not; açmaya koyduğunuz zeytinlerin çekirdeklerini çıkarmayın. Çekirdekle pişen zeytinin lezzeti daha bir güzel olup, açma(açma pide) nın rayihâsını daha bir güzel yapmaktadır...
Ve...
Kaç senedir, yağlı kağıt pratik ve sağlıklı diyenlerin, bu günlerde ağartılmamış olsun, beyaz olan zararlı demeleri, aklımda Rem'in 'Losing My Religion' şarkısının nakaratının dönmesine neden oluyor. İnancımı kaybediyorum, bize bu iyidir, sağlıklıdır diyenlerin, yarın dokunmayın demelerine...
Zarararlı olan cipsi(ben bıraktım) yiyen er kişiye yağlı kağıt bir şey yapmaz diyesimi getiriyor...
Açma tarifi;
1 note · View note
zeynepzahide · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Merhabalar...
Bugün farklı bir mekanda, duygusal bir lezzet tarifi vereceğim. Neden duygusal?
Babamın çocukluğunda yediği ve doyamadığı, anılarının tadı ile özleştirip, adının dahi yettiği bir lezzetin tadının, ağızda ve benlikte kalan pırıltıların duygusallığı...
Ege yöresine ait, Şambali tatlısı tarifi vereceğim, ama Toroslar'da ki yazlığımızdan(yayla evinden)...
Farklı bir mekandan kasıt ise; Ege'li olan babamın, Akdeniz'li olan annemin topraklarına ektiği ceviz/badem bahçemizin olduğu yayla evinde yapmış olduğum tatlı olmasındandır...
Şambali, Suriye'ye özgü bir tatlıdır, fakat İzmir ile özdeşleştiği söylenen Doyurgan, bir süre önce Yunan'ların da sahiplendiği tatlının İzmir tarafından coğrafi işaret tesciliyle koruma altına alınmış.
Ezcümle; Şambali, Ege tatlısıdr...
Yapımına gelince; çok az malzeme ile, lezzet bombası diyorum bu tatlıya, durdukça güzelleşen...
Geniş bir kaba 1,5 su bardağı yoğurt ve 1 çay bardağı şekeri alıp, iyice karıştırırız.
Üzerine 3 su bardağı irmik, 1 paket kabartma tozu, 1 çay kaşığı karbonatı ilave edip, karıştırırız. Biraz katı kıvamı olması, sizi endişelendirmesin, olayı bu. Ardından, orta boy bir cam/çelik/alüminyum tepsiyi yağlayıp üzerine boşaltırız.
Üzerini düzeltmek için ellerimizi ıslatılarak , iyice düzeltiliriz.
Kaşık veya bıçak yardımıyla hafifçe tepsinin tabanına değmeyecek şekilde kesip, yerlerini çizerek belirleriz.
Üzerine fıstık dizeriz(ama ben badem koydum istek üzerine) ve önceden ısıtılmış 175 derecede ki fırına verip, 30 dakika altı üstü kızarıncaya kadar pişiririz...
Şerbeti için; tencereye 4,5 su barda��ı şeker ve 3,5 su bardağı su ilave edip, kaynayıncaya kadar karıştırılarak şekerin erimesi sağlarız.
Kaynamaya başlayınca 15 dakika kadar kaynatırız. 1 dilim limon da atmayı unutmayalım şerbetimize...
Sıcağa yakın şerbetimizi, fırından çıkan sıcak tatlının üzerine gezdiririz.
4- 5 saat iyice Şerbetini çekip dinlenirse tatlımız, yemeye hazır hâle gelir. İstediğimiz şekilde süsleyip servis edebiliriz ki yalın haliyle de çok nefis oluyor...
Ertesi gün daha lezzetli oluyor, zirâ durdukça güzelleşen tatlılardan...
Yapana, yiyene afiyet olsun...
3 notes · View notes
zeynepzahide · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhabalar...
Bugün pudinggillerden bir tarif vereceğim; saray muhallebisi...
Sütlü tatlı severler için favori olan bu tatlının, normal muhallebiden farkı, unun kavruluyor olmasıdır.
İlk olarak, 1 litre sütün içerisine, 1 su bardağı şeker, 1 paket sıvı krema(200 ml) ekleyerek homojen bir karışım olana kadar karıştırırız. Ardından, ocağa alıp karıştırmaya devam ederiz. Karışım olan sütümüzü kaynatmayız, ılık olacak şekilde altını kapatırız. Süt kremasının yerine 1 adet yumurta da kullanabilirsiniz. Çocukluğumu yumurta alerjisi olan biri olarak geçirdiğimden dolayı, yumurta bazen hâlâ burnuma kokar ve uzak dururum. Yumurtanın lezzetini ve kıvamını bulmak adına süt kreması tercih ettim...
Ayrı bir tencereye 1 su bardağından(200 ml) 1 parmak eksik unu, 100 gr tereyağını koyarak kavururuz. Unun kokusu çıkana kadar kavururuz. Yaklaşık 3 dakika kadar. Unun rengini değiştirmemesi gerekiyor...
Kavrulan unumuzun üzerine sütlü karışımımızı ilave edip, karıştırarak pişiririz. Kaynadıktan sonra 1/2 dakika kadar kaynatıp altını kapatırız ve vanilyamızı ekleyip karıştırırız.
Muhallebimizin tamamen pütürsüz, kıvamlı olması için, el blenderından geçirip kaselerimize pay ederiz...
Üzerini arzu ettiğiniz şekilde süsleyebilirsiniz. Ceviz, badem,fındık,fıstık...
Lezzetine bayılacaksınız...
Afiyet olsun...
1 note · View note
zeynepzahide · 1 year ago
Text
Tumblr media
Merhabalar...
Bugün, hem meze yerine geçebilecek, hem de ana yemek yerine geçecek bir tarif vereceğim...
Karnabahar mezesi...
İlk olarak, 1 orta boy karnabaharımızı kesip yıkarız.
Bir tencereye, 3 yemek kaşığı zeytinyağı ilave edip, ocağın altını açarız. Diğer taraftan, karnabaharlarımızı, 1 bardak süt, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karabiber, 1 tatlı kaşığı pul biber,1 silme çorba kaşığı un, 1 çorba kaşığı domates/biber karışık salça ilave edip, bu sosu karnabaharlarımıza iyice yediririz.
Isınan yağa soslu karnabaharlarımızı ilave edip, üzerini geçecek şekilde su ilavesiyle, kısık ateşte pişiririz.
Pişen karnabaharlarımızı servis tabağına alıp, ister rendelenmiş kaşar peyniri, ister sarımsaklı yoğurt ile taçlandırırız...
Vitamin ve lezzet deposu...
Afiyet olsun...
5 notes · View notes
zeynepzahide · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhabalar...
Mantarın en güzel halinin tarifini vereceğim, her mevsim yapılabilen...
İlk olarak, yarım kilo mantarımızı yıkarız. Genel bir ayrım konusudur, mantar yıkanır mı, yıkanmaz mı? Ben yıkayanlardanım, aksi takdirde illâ ki toprak ve de böcek kalıyor. Yıkandıktan sonra sirkeli karbonatlı su da yarım saat kadar bekletiriz. Beklettiğimiz suyu süzüp, mantarın üzerinde ki zarını soyup, iyice mantarı elimizle sıkıp, suyunu sıkarız. Kullanıma hazır...
Tavamıza 1 adet kuru soğan, 2 adet sarımsak ve 3 adet sivri biberi doğrayıp, 3 yemek kaşığı zeytinyağı ile soteleriz. Arasıra doğradığımız mantarları üzerine ilave edip, 1 tatlı kaşığı tuz ve 2 tatlı kaşığı toz biber ilave edip pişirmeye bırakırız.
Diğer taraftan bir güveç kabına ya da fırına dayanıklı bir kaba patates püremizi koyayız. Patates püresi tarifini daha önce vermiştim, ama kısacık tarifini vermek gerekirse; 2 adet büyük patatesimizi(miktarı aslında size bağlı, püreyi kalın isterseniz 3 patates olur) soyup, küp küp doğrayıp üzerini hafif geçecek şekilde su ve süt ilave ederiz. Kısık ateşte haşlarız. Haşlanan ve suyunu çeken patateslerimize 1 çorba kaşığı tereyağı, 1 tatlı kaşığı tuz ve arzu edilirse 1 çay kaşığı karabiber ilave edip ezerek, püre haline getiririz.
Mantarlarımız pişince güveç kaplarında ki püremizin üzerine mantarımızı yerleştirip, üzerine rendelenmiş ya da yassı kesilmiş kaşarlarımızı ilave edip fırına yollarız. Üzeri kızaran kadar pişsin...
Kaşarların üzeri kızarınca,afiyet olsun...
Dip not; mantara salça ve domates asla koymuyorum. Domates mantarı çok sulandırıyor, salça da ekşimsi bir tat katıyor. Konulmadığı taktirde kebap lezzetini alıyor ve bu tarif, tavuk ve etle de nefis olmaktadır...
3 notes · View notes
zeynepzahide · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhabalar...
Bugün Türk mutfağının lezzetlerinden Sömelek köfte tarifi vereceğim. Kahramanmaraş'a ait olan bu lezzet, kıyma/ince bulgur/irmik ile yapılan bir köftedir.
İlk olarak 1 su bardağı köftelik bulgur, yarım su bardağı irmiği bir kaba alır 1 su bardağı oda sıcaklığında ya da ılık suyla ıslatırız. Biraz yumuşaması ve de şişmesi için vakit tanıyıp, içerisine 200 gr kadar yağsız kıyma ilave edip, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karabiber, 1 çay kaşığı kimyon, 1 çay bardağı toz biber ve 1 dolu tatlı kaşığı biber salçası ilave edip güzelce yoğururuz.
Ben genelde göz kararı yapıyorum bu ölçüyü. Ölçüden bahsetmemin amacı, köftenin ayarı/yoğrulması kıvamında olmazsa haşlarken dağılır.
Köftenin yapım aşamasında içine, 1 yumurta ve 2/3 yemek kaşığı un da ilave edebiliriz. Bu haşlanırken dağılmamasını sağlar. İşi garantiye almak için koymak isteyen koyabilir.
Hazırladığımız köftelerimize kalem şekli verip, kaynamış suda haşlarız. Haşlarken 1 yemek kaşığı tuz ilave ederek...
Diğer taraftan, 1 yemek kaşığı biber salçası, 1 yemek kaşığı domates salçası, 2 yemek kaşığı sıvıyağ, 3 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı tuzu bir tavada kavururuz. Kavrulan sosumuza 1 avuç doğranmış maydanoz ilave edip, hafifçe soteleyip, haşlanan köftelerimizi bu tavaya alıp sosta döndürürüz.
Kavrulan köftelerimizi servis tabağına alıp, üzerine sarımsaklı yoğurt ve yağda kızartılmış acı pul biber ve nane ilavesi ile servise hazır ederiz.
Bu lezzeti, ister meze, ister ana yemek olarak tüketebiliriz, yanına turşu da yakışmaktadır...
Afiyet olsun...
2 notes · View notes
zeynepzahide · 1 year ago
Text
Merhabalar...
Yeni bir tarif vermeyeceğim, halihazırda kendim yapmışken güncel videosunu paylaşacağım...
Görselde ki pizza değil, biberli ekmek...
11 sene önce tarifini yazmıştım, linkini paylaşacağım.
Farklı lezzetlerde buluşmak dileğiyle. Lezzetli kalın...
3 notes · View notes
zeynepzahide · 2 years ago
Text
Tumblr media
Tumblr media
Merhabalar...
Daha önce un kurabiyesi ve zibilyon tane çeşiti olan kurabiye tarifi verdim, bugün aytıntılı tarif vermeyeceğim, zirâ dikte etmek istediğim; evde yapılan un kurabiyeleri ile pastanelerde yapılan un kurabiyelerinin farklı olması. Sebebi; sade yağdır. Yani, tereyağın sütten ve köpükten ayrıştırılmış hâlidir ve sade yağ konusunu daha önce bazı lezzetlerde öncelik vermiştim. Baklava, milföy, kruvasan tarzı yiyeceklerde kesinlikle sade yağ kullanılır ve de çıtırlığını bu sağlar.
Bugün dikkat çekeceğim ise; un kurabiyesi.
Genelde kıvamını ve de lezzetini tutturmak zordur, ama imkansız değil.
Sade yağımızı satılan herhangi bir yerden temin edebiliriz, ya da evde ki terayağını ısıtıp bir taşım kaynatırız. Üzerine biriken köpüğü ve de altında biriken sütü ayırdıkmı sade yapımız hazır.
Hazır sade yağ varken, hızlıca un kurabiyesinin tarifini bir daha vereyim; 1 su bardağı sade yağ(oda sıcaklığında) yarım bardak sıvı yağ, yarım su bardağı nişasta, 1 su bardağı pudra şekeri,1 paket vanilya, alabildiği kadar un. Hepsini karıştırıp ele yapışmayacak, yumuşak bir hamur elde et, istediğin şekli ver, 150 derecede yaklaşık 10/15 dakia dakika pişir, sonra 100 dereceye indirip, 5 dakika daha pişir. İçinin pişmesi önemli ve kıyırlığı tabi. Tabi, fırından fırına pişirme süresi değişiyor, onu da göz önünde bulundurarak, ona göre hareket edelim.
Soğuduktan sonra servis ederken, arzu ederseniz üzerine pudra şekeri ilave edebilirsiniz.
Afiyet olsun...
1 note · View note