Tumgik
#Hadi 28 Haziran
aykutiltertr · 1 month
Video
youtube
Beni Hatırla - Nazan Öncel ✩ Ritim Karaoke (Kürdi Minör 4/4 C Sebare Bes...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/ooWjdpNImZw ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Beni Hatırla - Nazan Öncel ✩ Ritim Karaoke (Kürdi Minör 4/4 C Sebare Beste Nazan Öncel) @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI           :  BENİ HATIRLA SÖZ GÜFTE       : NAZAN ÖNCEL BESTE - MÜZİK : NAZAN ÖNCEL USÜL                  : 4/4 C SEBARE MAKAM - DİZİ  :  KÜRDİ - MİNÖR ARANJÖR        :  İSKENDER PAYDAŞ BENİ HATIRLA ŞARKI SÖZÜ VE AKORU Em  Bm   C  Am  Bm Em Resimlere bak, mektubumla avun, şarkılar tut Em Kendinden vazgeç, yastığına sarıl, korkular tut Bm                     C Dağılsın kalbin, öl hatta orda Am                        C           B Lanetler yağdır, beni hatırla Em                                                                   Am        Bm Her telefona sen çık, her kapıya sen koş, beni hatırla  x2 Am Sen bir yerlerde, ben bir şehirde Em                    B          Em Akşam olunca beni hatırla Em Mektupları yak, şarkılara küs, hasretler giy Em Depremler olsun, üst üste sonra, kahrından öl Nazan Öncel Unvanı Sokak Kızı Doğum 6 Şubat 1956 (68 yaşında) Karşıyaka, İzmir, Türkiye Başladığı yer Türkiye Türk Tarzlar Pop · rock Meslekler Şarkıcı · şarkı sözü yazarı · besteci Çalgılar Vokal · gitar · mandolin · piyano Etkin yıllar 1969–günümüz Müzik şirketi DMC Resmî site Resmî site Eş Salih Öncel (e. 1973–1985) Akşit Togay (e. 1997–2017) Çocukları Serkan Öncel Nazan Öncel (d. 6 Şubat 1956; Karşıyaka, İzmir), Türk şarkıcı, söz yazarı ve besteci. "Sokak Kızı" lakabıyla da anılan sanatçı, ilk kırk beşliği "Sana Kul Köle Olmuştum"u 1978 yılında yayınlamıştır. 1982 yılında LP formatında yayınladığı ilk albümü tutmayınca, TRT için demolar yapmayı bırakmış, sadece sahne çalışmalarıyla mesleğine devam etmiştir. 9 yıl sonra, 27 Aralık 1991'de[1] yayınladığı Bir Hadise Var albümünün satış başarısıyla da sağlam, kalıcı ve büyük bir başlangıç yapmıştır. Diskografi Ana madde: Nazan Öncel diskografisi Stüdyo albümleri Yayınlanma Albüm Format Satış ve sertifikalar Nisan 1981 Yağmur Duası LP +10.000 27 Aralık 1991 Bir Hadise Var MC, CD +1.500.000 24 Ocak 1994 Ben Böyle Aşk Görmedim MC, CD +600.000 15 Temmuz 1995 Göç MC, CD +200.000 12 Nisan 1996 Sokak Kızı MC, CD +450.000 10 Nisan 1999 Demir Leblebi MC, CD +200.000 24 Nisan 2004 Yan Yana Fotoğraf Çektirelim MC, CD +1.500.000[9] 30 Haziran 2006 7'n Bitirdin MC, CD +367.000[10] 28 Aralık 2008 Hatırına Sustum CD, LP +80.000[11] 27 Mayıs 2011 Hayvan CD +80.000[12] 25 Mart 2014 Bazı Şeyler CD 23 Mart 2018 Durum Şarkıları CD 24 Kasım 2023 Kara Plak Geceye Bir Şarkı Dijital, LP Tekliler 1978: Sana Kul Köle Olmuştum / Kader Bu, Çekeceksin 2010: Tuttum, Bırakmam 2015: Aşkitom 2016: Sakin Ol Şampiyon 2020: Bir Bilsem Ah, Bir Bilebilsem 2023: Deniz Tutmaz (Sade İnsanlar ile) 2023: Saykodelik (Cem Adrian ile) Ödülleri 2005 - 32. Altın Kelebek Ödülleri - Yılın Şarkısı Ödülü (Of Of)[13] 2007 - Magazin Gazetecileri Derneği 14. Altın Objektif Ödülleri - Yılın Şarkısı Ödülü (Aşkım Baksana Bana) 2015 Aşkitom Altın Plak ödülü 2019 Radyo Boğaziçi Yaşam Boyu Onur Ödülü Nazan Öncel Şarkıcı Genel Bakış Şarkılar Albümler Dinle Etkinlikler Videolar Beni Hatırla Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Aşkım Baksana Bana 7'n Bitirdin · 2006 Mühürledim Seni Kalbime Bir Hadise Var · 1991 Geceler Kara Tren Ben Böyle Aşk Görmedim · 1994 Hadi O Zaman Bazı Şeyler · 2014 Hay Hay Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Gitme Kal Bu Şehirde Bir Hadise Var · 1991 Kimler Gelmiş Durum Şarkıları · 2018 Erkekler de Yanar Sokak Kızı · 1996 Gidelim Buralardan Göç · 1995 Nereye Böyle Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Beni Bu Koca Şehirde Yalnız Bırakma Hayvan · 2011 Dillere Düşeceğiz Ben Böyle Aşk Görmedim · 1994 Aynı Nakarat Bir Hadise Var · 1991 Aşık Değilim Olabilirim Bir Hadise Var · 1991 Seni Bugün Görmem Lazım Hatırına Sustum · 2008 Hokka Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Aşkitom Aşkitom · 2015 Omzumda Ağla 7'n Bitirdin · 2006 Normal Hayvan · 2011 Saykodelik Saykodelik · 2023 A Bu Hayat Sokak Kızı · 1996 Ben Sokak Kızıyım Sokak Kızı · 1996 Bir Şarkı Tut Göç · 1995 Ölüyorum Anlasana Sokak Kızı · 1996 Bu Havada Gidilmez Demir Leblebi · 1999 Ukala Dümbeleği Yan Yana Fotoğraf Çektirelim · 2003 Ne Güzel Olur Bazı Şeyler · 2014 Aşk Beklemez Ben Böyle Aşk Görmedim · 1994 Bırak Seveyim Rahat Edeyim Sokak Kızı · 1996 Bazı Şeyler Bazı Şeyler · 2014 Ağla Erkeğim Ağla Bir Hadise Var · 1991
0 notes
pazaryerigundem · 3 months
Text
Manisa Büyükşehir aylık 20 bin liraya ev sahibi yapacak
https://pazaryerigundem.com/haber/179247/manisa-buyuksehir-aylik-20-bin-liraya-ev-sahibi-yapacak/
Manisa Büyükşehir aylık 20 bin liraya ev sahibi yapacak
Tumblr media
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, hayata geçirilen Spilkent Toplu Konut Projesi’yle ilgili yaptığı açıklamada, “Dar gelirlinin ev almasının imkansız olduğu günümüzde biz aylık 20 bin TL ödemeyle halkımızın ev almasına imkan sağlıyoruz” diyerek müjdeyi verdi.
MANİSA (İGFA) – Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Şehzadeler ilçesi Turgut Özal Mahallesi’nde 177 Hektarlık alanda planlanan Spilkent Toplu Konut Projesi’yle ilgili sürece dair bilgi vermek amacıyla toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıda Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Burak Deste, Genel Sekreter Yardımcıları Ali Kılıç, Ulaş Aydın, Pınar Mine Hacıalibeyoğlu ile birlikte Manisalı vatandaşlar yer aldı. Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi Lale Salonu’nda düzenlenen toplantıda ilk olarak Noran İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Kocaman söz aldı. Hadi Kocaman, “Büyükşehir Belediyesi ile beraber başlattığımız bu toplu konut projesi inşallah Manisa’mıza sadece toplu konut olarak değil, başka bir vizyon katması açısından da büyük bir hareket olacak kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, halkın mağdur olmaması için Spilkent Projesi’nde adımların temkinli atıldığını belirtti. Başkan Zeyrek, “Şehzadeler ilçemiz Turgut Özal Mahallesi’nde 177 Hektarlık alanda planlanan Spilkent projemizle ilgili akıllardaki soru işaretlerini cevaplamak, oluşan kaygı varsa gidermek, sürece dair bilgi vermek amacıyla bu toplantıyı düzenliyoruz. Seçim çalışmamızda da göreve geldiğimizde de sürekli vurguladığım bir konu vardı: Adaletli olacağız ve 1 kuruşu dahi lüzumsuz harcamayacağız. İşte bu anlayışla halkımızı mağdur etmemek için Spilkent Toplu Konut Projesinde de adımlarımızı temkinli attık” dedi.
Tumblr media
Manisa’da yepyeni bir döneme girildiğini dile getiren Başkan Ferdi Zeyrek, “Bu yeni dönemde, konuşmamın başında da vurguladığım gibi, halkımızın kör kuruşuna sahip çıkmak adına hassasiyet gösteriyoruz. Mali disiplini sağlanmış, inşaat süreci güvence altına alınmış yeni bir süreci başlatıyoruz. Manisa Büyükşehir Belediyemizin iştiraki olan Manisa Toplu Konut ve Yatırım A.Ş. firmamız öncülüğünde yürütülen toplu konut projemizde, daha önce her yıl artan 5 yıllık, yani 60 aylık bir vade sistemi yapılmıştı. Her yıl güncellenen faizlerle ödemeleriniz de artıyordu. Üstelik inşaatlar bittiğinde, evleriniz teslim edildiğinde net değil; yaklaşık, ortalama bir rakam söyleniyordu. Bildiğiniz gibi, ülkemizin mevcut ekonomi durumundan kaynaklı olarak, fiyatlar günden güne artıyor; faizler aydan aya yükseliş gösteriyor. Biz bir risk aldık ve yıldan yıla artış gösteren taksitler yerine sabit kur uygulamasına geçtik. Bu uygulamayla da toplu konuta başvuran hemşerilerimizin lehine sonuç doğuracak çalışmanın altına imza atmış olduk. Getirdiğimiz sabit fark uygulamasıyla toplu konut projemize başvuran hemşerimiz, evini aldığında ne kadar ödeme yaptığını da net bir şekilde görmüş olacak. Yeni ödeme tablosunu oluşturduk ve oluşturduğumuz güncel tabloları Manisa Toplu Konut ve Yatırım A.Ş. internet sitesinden de halkımızla paylaşacağız. Süreci şeffaf, hesap verebilir, denetlenebilir şekilde yürütüyoruz. Hemşerilerimiz ayrıca Kültür Merkezi giriş katında yarın, yani 26 Haziran Çarşamba günü sabahtan itibaren 28 Haziran Cuma günü mesai bitimine kadar 09.00-17.00 saatleri arasında kuracağımız danışma masasından da bilgi alabilecekler. Hak sahipleri gerek online, gerekse de bizatihi yerinden takip ederek, inşaat sürecinin bütün aşamalarını görebilecekler. Biz burada Manisa Büyükşehir Belediyesi olarak Manisalı hemşerilerimizin lehine olacak şekilde elimizi taşın altına koyduk. Bunu bilmenizi istiyorum” diye konuştu.
Spilkent Toplu Konut Projesi’nin kura konusuna değinen Başkan Zeyrek, “Kura konusuna gelindiğinde ise yaşanan gecikme bizden kaynaklı değildi. Noter sürecinde, noter bizden 1 aylık süre talep etti. Yeni başvurularla birlikte bu 1 aylık süreci başlatmış olduk. Nasipse temmuz sonu itibariyle kuralarımız çekilmiş olacak ve aylık sabit ödemelerle yeni çekilen kuralarda inşallah sizler de ev sahibi olacaksınız. Bizde devamlılık esastır” dedi. 
Projeye başvururken hak sahipleri tarafından ödenen ücretlerin güvence altına alındığını dile getiren Başkan Zeyrek, “Toplanan taleplerin yoğun olması, başvuruda verilen evrakların kurumlardaki teyit sürelerinin uzamasına neden oluyor. Kura çekiminin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için noter ile yaptığımız görüşme sonrasında ileri bir tarihe erteleme kararı aldık. Dosyaların incelemesi en kısa sürede tamamlanarak noter huzurunda kura çekilişini gerçekleştireceğiz. Yeni kura tarihlerini de belediyemizin internet sitesi manisa.bel.tr adresinden ve Manisa Toplu Konut Yatırım şirketimizin sitesi manisatoplukonut.com adresinden duyuracağız” diye konuştu.
“1+1 DAİRENİN İLK YILDAKİ TAKSİTLERİ 20 BİN TL”
Başkan Zeyrek, 1+1 daire için ilk yıldaki taksit ödemelerinin yalnızca 20 bin TL olduğunu belirterek, “Sağ olsun Noran İnşaat Şirketi’nin de bu konuda çok özverili davranışı oldu. Bizim Manisa Büyükşehir Belediyemiz ile beraber hem sizlerin hakkını korumak hem de müteahhit firmanın bu işi sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirmesi için güzel bir çalışmamız oldu. Mesela, 1+1’in ben sizlere fiyatını söyleyeyim. Siz de bunları göreceksiniz. Aylık taksitimiz ilk yıl için 20 bin TL, ikinci yıl için 30 bin TL, üçüncü yıl için 35 bin TL, dördüncü yılda 45 bin TL ve beşinci yılda 50 bin TL aylık ödemelerle ve ara peşinat sistemi ile birlikte 1+1 daireye sahip olabiliyoruz” dedi.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
ozgur-ce · 3 years
Text
Muhterem Tumblr köyü ahalisi! Doğum günlerimize göre bir ağacımız ve bu ağaçlarla karakterlerimiz arasında mühim bir ilişki olduğunu öğreneli çok olmadı😀 (yakinen tanıdıklarımla sanki uyuşuyor gibi..😂) Efendim, benim ağacım köknar ağacı imiş😉 “Bize kütük mü dedin aşkolsun demezsiniz diye umuyorum.. Olursa da olsun ya ❤️ siz hangi ağaçsınız hadi bakalım ???? 😉😀🤓 Açıklamaları da var ama uzun olunca ana sayfada çok yer kaplıyor isteyene yoruma ağacını yazana cevap olarak yazıcam 😊👇👇
23 Aralık - 1 Ocak - Elma ağacı
1 Ocak - 11 Ocak - Köknar ağacı
12 Ocak - 24 Ocak - Karaağaç
25 Ocak - 3 Şubat - Selvi ağacı
4 Şubat - 8 Şubat - Kavak ağacı
9 Şubat - 18 Şubat - Sedir ağacı
19 Şubat - 28 Şubat - Çam ağacı
1 Mart - 10 Mart - Söğüt ağacı
11 Mart - 20 Mart - Ihlamur ağacı
21 Mart - Meşe ağacı
22 Mart - 31 Mart - Fındık ağacı
1 Nisan - 10 Nisan - Üvez ağacı
11 Nisan - 20 Nisan - Çınar ağacı
21 Nisan - 30 Nisan - Ceviz ağacı
1 Mayıs - 14 Mayıs - Kavak ağacı
15 Mayıs - 24 Mayıs - Kestane ağacı
25 Mayıs - 3 Haziran - Dişbudak ağacı
4 Haziran - 13 Haziran - Gürgen ağacı
14 Haziran - 23 Haziran - İncir ağacı
24 Haziran - Huş ağacı
25 Haziran - 4 Temmuz - Elma ağacı
5 Temmuz - 14 Temmuz - Köknar ağacı
15 Temmuz - 25 Temmuz - Karaağaç
26 Temmuz - 4 Ağustos - Selvi ağacı
5 Ağustos - 13 Ağustos - Kavak ağacı
14 Ağustos - 23 Ağustos - Sedir ağacı
24 Ağustos - 2 Eylül - Çam ağacı
3 Eylül - 12 Eylül - Söğüt ağacı
13 Eylül - 22 Eylül - Ihlamur ağacı
23 Eylül - Zeytin ağacı
24 Eylül - 3 Ekim - Fındık ağacı
4 Ekim - 13 Ekim arası - Üvez ağacı
14 Ekim - 23 Ekim - Çınar ağacı
24 Ekim - 11 Kasım - Ceviz ağacı
12 Kasım - 21 Kasım - Kestane ağacı
22 Kasım - 1 Aralık - Dişbudak ağacı
2 Aralık - 11 Aralık - Gürgen ağacı
12 Aralık - 22 Aralık - İncir ağacı
22 Aralık - Kayın ağacı
Tumblr media Tumblr media
281 notes · View notes
mustafahakanisik · 3 years
Text
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ 2020-2021 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI YARIYIL SONU (FİNAL) SINAV PROGRAMI
24 MAYIS 2021 PAZARTESİ (1. GÜN) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II İlk yardım ve Acil Sağlık Hizm. Moda Tasarımına Giriş Türk Dili II 25 MAYIS 2021 SALI (2. GÜN) Araştırma Yöntem ve Teknikleri II Aydınlanma Felsefesi Banka Muhasebesi Çağdaş Felsefe Akımları Çevre Politikaları Depolama ve Envanter Yönetimi Dosyalama ve Arşivleme Epidemiyoloji Eskiçağ Mezopotamya-Mısır Tarihi Etiketleme ve İşaretleme Finansal Hizmet Pazarlaması Gelişme Sosyolojisi Gümrük İşlem ve Uygulamaları Güvenlik Yönetimi Hava Yolu Yönetimi Havacılık Emniyeti ve Güvenliği İnternet Programcılığı II İslam Tarihi II Kameramanlık Kaynaştırma Eğitimi Makina ve Teçhizat Modern Mantık Ofis Uygulamaları Organizasyon Güvenliği Osmanlı Türkçesi II Özel Eğitimde Araç Gereç Geliştirme Özel Gereksinimli Çocuklar ve Eğitimi Sağlık Kurumları ve Sosyal Güv. Mev. Sigorta Muhasebesi Sözlü İletişim ve Hitabet Spor Pazarlaması Spor Tesisleri İşletmeciliği Tapu ve Kadastro Bilgisi Turizm ekonomisi Yolcu ve Yer Hizmetleri Zaman ve Toplantı Yönetimi 26 MAYIS 2021 ÇARŞAMBA (3. GÜN) Alternatif Turizm Anayasa Hukuku Çocuk Gelişimi II Çocuk ve Drama Gıda ve Personel Hijyeni Kimyasal Maddeler ve Tehl. Renk Bilgisi Tıbbi Terminoloji Yeni Medya ve Gazetecilik Uyg. Yiyecek İçecek Hizmetleri Yön. 27 MAYIS 2021 PERŞEMBE (4. GÜN) Sosyal Hizmette Bilişim Tekn. Temel Bilgi Teknolojileri II Yabancı Dil II Blok Uygulama II Blok Uygulama 28 MAYIS 2021 CUMA (5. GÜN) Adli Sosyal Hizmet Afetlerde Halk Sağlığı Hizmetleri Afetlerde İnsan Kaynakları Yön. Aile Sosyolojisi Biyoistatistik Çocuk Edebiyatı ve Medya Çocuk Gelişimi Uygulamaları Çoklu Ortam Uygulamaları Dış Ticaret Belgeleri Dış Ticaret İşlemleri Yönetimi Eğitim Sosyolojisi Gayrimenkul Değerleme İlkeleri Gayrimenkul Mevzuatı Gıda Güvenliğinin Temel Prensip. Göstergebilim Gündelik Yaşam Sosyolojisi Kişilerarası İletişim Kurtarma Araçları Eğitimi Mali Hukuk Bilgisi Medeni Hukuk II Medya Planlaması Meteoroloji Muhasebe Denetimi Okul Sosyal Hizmeti Özel Güvenlik Hukuku Psikiyatrik Sosyal Hizmet Siyasi Tarih Suni Tohumlama ve Veteriner Doğum Bilgisi Temel Harekât Hizmetleri ve Ramp Temel Sağlık Bilgisi Türk Siyasi Hayatı Türk Sosyologları Uluslararası Halkla İlişkiler Yanma ve Yangın 31 MAYIS 2021 PAZARTESİ (6. GÜN) Adalet Meslek Etiği Din Eğ. ve Din Hizmetler. Rehb. Hadis Halkla İlişkilerde Uygulama Teknikleri İş Güvenliği Mevzuatı Kriz Yönetimi Lojistik Yönetimi Maliyet Muhasebesi II Masaüstü Yayıncılık Meslek Hastalıkları Pazarlama İlkeleri Proje Yönetimi Reklam Kampanyaları ve Reklamcılık Uygulamaları Risk Değerlendirmesi Sosyal Antropoloji Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri Sosyal Hizmet Etiği Türkiye’nin Toplumsal ve Ekonomik Yapısı Türkiye’nin Toplumsal Yapısı Vergi Hukuku Veri Tabanı Yönetim Sistemleri Yaşayan Dünya Dinleri 01 HAZİRAN 2021 SALI (7. GÜN) Afetlerde Haberleşme Arapça II Bebeklik Döneminde Gelişim Bireylerle Sosyal Hizmet Cezaevi Yön. ve İnfaz Hukuku Bilgisi Din Sosyolojisi Ekip Çalışması ve Liderlik Hayvan Davranışları ve Refahı İletişim Kuramları İnsan Davranışı ve Sosyal Çevre II İnşaat Muhasebesi Kalem Mev. ve Tebligat Hukuku Bilg. Kamu Maliyesi Mikro İktisat Oyun Çocukluğu Döneminde Gelişim Örgütsel İletişim Para ve Bankacılık Pazarlama İletişimi Protokol ve Sosyal Davranış Kuralları Sağlık Ekonomisine Giriş Sosyolojiye Giriş Spor ve Turizm Stratejik Yönetim Şirketler Muhasebesi Tefsir Tarihi ve Usulü Temel Kredi İşlemleri Temel Sigortacılık ve Risk Toplumla Sosyal Hizmet Tüketici Davranışları Uluslararası İktisat Yazışma Teknikleri Yerel Yönetimler Yönetim Bilişim Sistemleri 02 HAZİRAN 2021 ÇARŞAMBA (8. GÜN) Afet ve Acil Durum Mevzuatı Arapça IV Bilgisayar Donanımı Ceza Muhakemesi Hukuku Çağdaş Sosyoloji Kuramları Dağıtım Kanalları Planlaması E-Ticaret Felsefe Görsel İletişim Tasarımı Hareketli Görüntü Tarihi İcra ve İflas Hukuku İletişim Tarihi ve Sosyolojisi İnsan Hakları ve Sosyal Hizmet İstatistik Analiz Kelama Giriş Kurumsal İletişim Yönetimi Müşteri İlişkileri Yönetimi Sağlık Hukuku Sağlık Kurumları Yönetimi II Sosyal Hizmet Tarihi Sosyal Hizmet Yönetimi Sosyal Politika Sosyoloji Tarihi Sponsorluk Tedarik Zinciri Yönetimi Türk İslam Edebiyatı Veteriner Dış Hastalıkları Bilgisi Veteriner Farmakol. ve Toksikol. Veteriner İç Hastalıkları Bilgisi Web Editörü 03 HAZİRAN 2021 PERŞEMBE (9. GÜN) Aile Eğitimi Ceza Hukuku Çağdaş Psikoloji Akımları Çağdaş Sanat Akımları ve Moda Çağrı Merkezi Yönetimi II Çağrı M. İçin Temel Satış Tekn. Çalışma Ortamında Risk Etm. Dış Ticaret Teşvikleri Dış Ticarette Yazışma Tekn. Dijital Kültür ve Sosyal Medya Estetik ve Sanat Felsefesi Fotoğraf ve Video Proje Gel. Giysi Konstrüksiyonu Görme Biçimleri Görsel Programlama II Grafik Tasarım Tarihi Haber Toplama ve Yazma Tekn. İçerik Yönetim Sistemi İlk Müslüman Türk Devletleri İş Hijyeni Lojistik Maliyet Analizi Maden ve Yapı İşlerinde İSG Nesne Tabanlı Programlama II Öğrenme ve Öğretme Teknik. I Özel Eğitim II Radyo- Televizyonda Program Yapım ve Yönetim Reklamda Yaratıcılık Rekreasyon ve Animasyon Seyahat Acentacılığı ve Tur Operatörlüğü Sigortacılık Uygulamaları Tarih Metodolojisi Temel Tasarım II Ticaret Hukuku Turizm Coğrafyası Turizm Mevzuatı Uluslararası Bankacılık Yeni Medyaya Giriş Yönetici Asistanlığı 04 HAZİRAN 2021 CUMA (10. GÜN) Afetlerde Risk ve Kriz Yönetimi Büro Yönetimi Dış Ticaret İşlemleri Muhasebesi Doğal Afetler ve Afet Yönetimi Dönem Sonu Muhasebe İşlemleri Emlak Komisyonculuğu Teknikleri Finansal Yönetim Fizyopatoloji Gelişim Psikolojisi Genel Antrenman Bilgisi Girişimcilik ve Küçük İşletmeler Güvenlik ve Acil Durum Pros. Haberleşme ve Seyrüsefer Sist. Hadis Tarihi ve Usulü Halkla İlişkilerde Strateji ve Planl. Hasta ve Çalışan Güvenliği Havacılık Kuralları İletişim Hukuku İslam Hukukuna Giriş İslam Kurumları ve Medeniyeti Kriminoloji Kültürlerarası İletişim Mantık Marka Yönetimi Matematik II Olay Yönetim Sistemi Patlayıcı-Parlayıcı Madd. ve Önl. Pazarlama Yönetimi Rapor Yazma İlke ve Teknikleri Reklam Fotoğrafçılığı Sağlık Ekibi Sağlık Kurumlarında Fin. Yön. Sağlık Sosyolojisi Sanat Sosyolojisi Sermaye ve Para Piyasaları Sivil Toplum Örgütleri Siyasi Düşünceler Tarihi Sosyal Güvenlik Sistemi Spor Ekonomisi Spor Organizasyonları Yönetimi Türk vergi Sistemi Türk Yönetim Tarihi Uçuş Teorisi ve Temel Uçak Bilgisi Veteriner Biyokimya Veteriner Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Veteriner Parazitoloji
2 notes · View notes
yeniyeniseyler · 4 years
Text
Hadi – İpucu ve Joker Kodu (28 Haziran 2020)
Hadi – İpucu ve Joker Kodu (28 Haziran 2020)
Cem Avnayim, Tarık Uğur Özenbaş, Aslı Melisa Uzun ve Hilal Şefkatli’nin dönüşümlü olarak sundukları para ödüllü canlı bilgi yarışması “Hadi” bugün 10:30, 11:30, 12:30, 13:30, 14:30, 15:30, 16:30 17:30, 18:30,  20:30 ve 21:00’da. Bugünün yayın akışı ve ödülleri şu şekilde:
Saat 10:30’da “Mini Hadi”de 3 Joker Hakkı.
Saat 11:30’da “Mini Hadi”de 3 Joker Hakkı.
Saat 12:30’da “Mini Hadi”de 3 Joker…
View On WordPress
0 notes
jaledejaleist · 6 years
Photo
Tumblr media
UNUTAMADIĞIM O İLK DENEYİM
İNSANLAR SORUYOR…-ÜZERLERİNE VAZİFE OLMADIĞI HALDE- İLK DEFA NASIL OLDU DİYE… PEK ANLATMAK İÇİMDEN GELMEZ BU DENEYİMİ AMA BELKİ DE ANLATMAK BİRÇOK İNSANIN YAŞADIKLARINA TERCUMAN OLMAK İÇİN BEN YİNE DE PAYLAŞMAK İSTİYORUM. BUNDAN YILLAR ÖNCE SICAK BİR HAZİRAN AYINDA GERÇEKLEŞTİ HER ŞEY… OKULLAR YENİ KAPANMIŞ AVŞA’DAKİ YAZLIĞA GELELİ DE 10-15 GÜN KADAR FALAN OLMUŞTU… BİZİM EVİMİZ ADANIN MERKEZİNDE DEĞİLDİ. 3 KM UZAKLIKTAYDI. 2 GÜNDE BİR HER SABAH O YOLU YÜRÜR EKMEK VE GAZETE ALMAYA GİDERDİM. HİÇ UNUTMAM HAZİRAN’IN 28’İYDİ 2 EKMEK BİR DE HÜRRİYET GAZETESİ VARDI ELİMDE. ADA MERKEZİNİN BİTİMİ İLE KÖY YOLUNUN BİRLEŞTİĞİ ARADA BİR SELVİLİK VARDI, ORADAN DÖNMÜŞ KÖYÜN ŞOSE YOLUNDAN YÜRÜMEYE BAŞLAMIŞTIM. YOLDAN BİR KAÇTANE SELVİ PALAMUDU TOPLADIM. ONLARDAN ADAM YAPIYORDUM O ZAMANLAR. TAM O SIRADA SELVİ PALAMUTLARINI POŞETE KOYARKEN 20’Lİ YAŞLARINDA 2 TANE ÇOCUK BELİRDİ KARŞIMDA.
-“ŞİİİT BAKSANA NEREYE GİDİYORSUN” DEDİLER.
-“EVE” DEDİM
-“NEREDE EVİN?”
-“BU YOLUN SONUNDA”
-“PARAN VAR MI?”
BU SORUYLA BİRLİKTE İÇİMDEKİ KORKU GİDEREK ARTMIŞTI… ÜZERİMDE DE MARKETTE HARCADIĞIM PARADAN KALAN BİR KAÇ BOZUKLUK VARDI.
-“YOK” DEDİM.
DAHA UZUN OLAN YANIMA GELİP ELİMDEKİ POŞETİ AÇTI… GAZETEYİ EKMEKLERİ ELİYLA KARIŞTIRDI VE POŞEDİ ARKADAŞINA VERDİ. SONRA CEPLERİME ELİNİ SOKTU. BOZUK PARALARI ÇIKARTTI.
-“HANİ PARAN YOKTU LAN” DEDİ VE BİR TOKAT VURDU. İYİCE KORKMUŞ ZANGIR ZANGIR TİTRİYORDUM. EN YAKIN EN 1-1,5 KM GERİDE KALMIŞTI O YOLU BİLENLER NE KADAR TERS NE KADAR TENHA BİR YER OLDUĞUNU KOLAYLIKLA HATIRLAYACAKTIR EMİNİM… O SIRADA BANA TOKAT ATAN ÇOCUK CEBİNDEN KELEBEK ADINDAKİ BIÇAKLARDAN ÇIKARTTI. DİĞERİ DE TORBANIN İÇİNDEN SELVİ PALAMUTLARINI ELİNE ALMIŞ KAFAMA FIRLATIYORDU BIÇAKLI OLAN YOLUN KENARINDAKİ MAKİLİĞE DOĞRU STŞÖRTÜMÜN ENSESİNDEN TUTUP İTTİRİYORDU. MAKİLİKTEN 4-5 ADIM ATTIKTAN SONRA AYAĞIMA ÇELMBE TAKARAK BENİ YERE DÜŞÜRDÜ. O SIRADA YÜZÜMDE EŞSİZ BİR ACI HİSSETTİM MAKİLERİN VE YABAN GÜLÜNÜN DİKENLERİ YÜZÜMÜ YIRTMIŞTI VE AZIM TOPRAĞA HIZLA ÇARPMIŞ DUDAKLARIM PATLAMIŞTI… ÖNCE KEMERİ ÇÖZDÜĞÜNÜ DUYDUM. O SIRADA KENDİMİ TOPARLAYIP KAÇMAYA BAŞLADIM POŞETİ TUTAN ARKADAŞI ARKAMDAN KOŞTU BENİ YAKALAYIP YERE YATIRDI.  VE YÜZÜMÜ TOPRAĞA BASTIRIYORDU. KAÇMAK İÇİN ELLERİMLE YUMRUK ATIYORDUM. O SIRADA ELLERİMDEN BİRİSİNİ AYAĞININ ALTINA SIKIŞTIRDI. SONRA DİĞERİ GELİP İKİ ELİMİ DE ARKADAN KEMERİ İLE BAĞLADI. BENİ YERE YATIRAN SIRTIMLA BOYNUMUN ÜZERİNE OTUMUŞ ELLERİYLE DE VÜCUDUMU TUTUYORDU. BEN ÇARESİZ ÇIRPINIRKEN DİĞERİ GELİP BANA TECAVÜZ ETMEYE BAŞLADI. CANIM ÇOK YANIYORDU. AVAZIM ÇIKTIĞI KADAR BAĞIRIYOR AĞLIYOR ÇIRPINIYOR FAKAT SESİMİ KİMSEYE DUYURAMIYORDUM. ZATEN YÜZÜM TOPRAĞA YAPIŞIK VE HAREKETSİZ KALDIĞIM İÇİN DE PEK SESİMİ ÇIKARTAMIYORDUM. ARTIK DAYANACAK GÜCÜM KALMAMITI NE KADAR BOĞUŞSAM DA KURTULAMIYORDUM. VÜCUDUMDA BİR UYUŞMA HİSSİ VARDI HAZİRANIN O GÜNEŞLİ SICAK GÜNÜ GİTMİŞ VÜCUDUMU ÜRPERTEN SOĞUK KARANLIK BİR HİS BENİ İÇİNE ÇEKMİŞTİ. VE YER DEĞİŞTİRDİLER ARTIK DAYANILMAZ BİR ACI DUYUYORDUM SADECE AZIM BURNUM KANIYOR, YÜZÜM DİKEN YIRTIKLARI İÇİNDE. VE SANKİ ANÜSÜME BIÇAK SOKUYORLAR VE TÜM İÇİMİ KESİYORLARDI. BU OLAYIN NE KADAR SÜRDÜĞÜNÜ EMİN OLUN HİÇ BİLMİYORUM. BELKİ 5 DK BELKİ DE SAATLERCE… ZAMAN KAVRAMI AKLIMDAN SİLİNİP GİTMİŞTİ…
ASLINDA ÇOK UZUN SÜRDÜ ÇOOOK… NEDEN Mİ?
YERDE NE KADAR YATTIĞIMI HATIRLAMIYORUM. BAYGIN MIYDIM, AYIK MIYDIM ONU DA HATIRLAMIYORUM. ANÜSÜMDE HİSSETTİĞİM O ACI İLE YERDEN KALKTIM. O İKİ ÇOCUK DA ÇOKTAN KAÇMIŞ GÖZDEN KAYBOLMUŞLARDI. ELİMİ POPOMA ATTIĞIMDA BÜTÜN KALÇAM KASIKLARIM KAN İÇİNDEYDİ… GÜÇ BELA EVE GİTTİM. YOLDA AĞLIYOR VE ISTIRAP İÇİNDE YÜRÜYORDUM. EVE GELDİĞİMDE ANNEM NE BU HALİN DEDİ. BAĞIRA BAĞIRA, İÇ ÇEKE ÇEKE, NEFESİM KESİLE KESİLE OLANLARI ANLATTIM. O DA BENİMLE AĞLAMAYA BAŞLADI. SONRA BENİ DUŞA SOKTU YIKADI. PASİFLORA İSMİNDE BİR ŞURUPTAN 2 KAŞIK İÇİRDİ. KOYNUNA ALDI SARILDI. SONRASINI ERTESİ GÜN ADADAN AYRILDIK. İSTANBUL’A GELDİĞİMİZDE BABAM BİZİ KARŞILADI. DOĞRU ÖZEL BİR KLİNİĞE GİTTİK. DOKTORUN ODASINA GİRDİK. ANNEMLE BABAM DURUMU ANLATIYOR. ONLAR ANLATTIKÇA BEN O ANLARI TEKRAR YAŞIYORDUM VE AĞLAMAYA BAŞLAMIŞTIM. ANNEM, BABAM, DOKTOR HEPSİ BENİ SAKİNLEŞTİRMEYE ÇALIŞIYORDU. BABAM YANIMA OTURDU. BANA SARILDI.
-“HADİ DOKTOR BİR MUAYENE ETSİN” DEDİ. BEN AĞLAYA AĞLAYA UZANDIM. DOKTOR ELİNDE PLASTİK ELDİVENLERLE BENİ MUAYENE EDİYORDU, SONRA…
-“ANÜSÜ YIRTILMIŞ” DEDİ.
İLAÇLAR YAZDI. “POLİSE GİDECEK MİSİNİZ” DEDİ. BABAM “HAYIR” YANITINI VERDİ. DOKTOR SESİNİ ÇIKARTMADI VE DÜŞÜNCELİ BİR ŞEKİLDE ÖNÜNDEKİ REÇETEYİ ALARAK ANNEME UZATTI.
SONRA NE Mİ HİÇ BİR YERE YALNIZ BAŞIMA GİDEMİYORDUM. GECE RÜYALARIMDA BİRİLERİNDEN KAÇIYORDUM. DURUP DURURKEN AĞLAMAYA BAŞLIYORDUM. VE TÜM BUNLARLA BİRLİKTE HER HAFTA PSİKOLOGLARA VE PSİKİYATRLARA GÖTÜRÜLDÜM.
İŞTE BEN TÜM BUNLARI YAŞADIĞIMDA 9 YAŞINDA BİR ÇOCUKTUM. VE O GÜNDEN SONRA HEP İÇİMDE 3 TANE BEN OLDU. TECAVÜZE UĞRAMADAN ÖNCEKİ BEN, TECAVÜZE UĞRADIKTAN SONRAKİ BEN… VE HATIRALARIMDAN YILLARDIR ÇIKMAYAN HER ÇOCUK İSTİSMARI BAHSİ GEÇTİĞİ YERDE AKLIMA GELEN TECAVÜZE UĞRAMAYA DEVAM EDEN BEN…
3 notes · View notes
cumcum00-blog · 6 years
Text
Sağa, daha sağa…
24 Haziran seçimlerini izleyen günlerde peş peşe sağa yolculuğa çıkan solcuları veya kendine sağda yaşam kurup da bir kere sol kabul edildiğinden öyle geçinmeye ve sanılmaya devam edenleri çok yazdım. Sonra da bıraktım… Tabii bir süreliğine…
Hayır, bugün yine polemik yapmayacağım. Olan biteni göstermenin olsa olsa haber değeri olur. Zaten haber olduğuna göre oradan da gidemeyiz.
O halde somut bir iki vakaya değinip kendi işimize işaret edeyim…
Yerel seçimlere beş ay kaldı ya… Atasözü haline getirilen lafı duyarız yine: “AKP belediyelerden geldi, belediyelerden gidecek.” 
Fikir de desek, tez de desek, her ikisinin de gerekçeye ihtiyacı var. AKP’nin belediyelerden geldiği, sürecin yüzeyde görünen tarafı. Altına göz atarsanız, AKP’nin nereden geldiğini TKP’nin 29 Ekim açıklamasında bulabilirsiniz. AKP Türkiye kapitalizminden geldi!
Çok mu genel geçer oldu? Fazla mı yukardan bakıyor ve gerçek hayatın kıvrımlarına inemiyoruz? 
İnceltiyorum o halde: AKP 12 Eylül’den geldi. 
İndirgemecilik olur mu bilmem, ama arada geçen 20 yılı atlıyorum! 12 Eylül’ün resmi ideoloji haline getirdiği Türk-İslam sentezi tekelci burjuvazi ve emperyalizmin rüyasıydı. Hödük faşist paşalara fısıldadılar. Onlar da “güç bende artık” havasına girip kendilerini gelmiş geçmiş en acayip toplum mühendisi zannettiler. Oysa öyle “ilan ettim” deyince olmuyor. Resmi ideolojinin toplumun yaşamını dönüştürmesi için başka mücadelelerden geçmesi gerekiyor. İşte o 20 yıl, budur. İndirgenmez, yaşanır! 
O 20 yıl boyunca bürokrasi İslamcı gericiliğe adım adım açıldı. AKP’nin önce fikirleri iktidara geldi. 
Türkiye burjuvazisi sosyal demokratından merkez sağına, faşistinden ultra liberaline kadar herkesi deneyip ıskartaya çıkarttı. Defalarca yaptığımız özeti tekrarlarsam, emekçilerin elinden kamu hizmetini, okulu, hastaneyi, emeklilik hakkını, varsa iş güvencesini almak için, karşılığında vereceği en ucuz şeyin kutsal kitap olduğunu biliyordu burjuvazi ve bildiğini 12 Eylül’de belli etmişti. Ama uygulaması o kadar kolay değildi. Bayağı zaman aldı.
AKP bu anlamda, hiç indirgemesi falan yok, kapitalizmden geldi. 
Yerel yönetimlerden geldikleri işin görüntüsüdür ve gidiş fantezisi yazmak isteyenleri ilgilendirir. AKP herkesi kendisine benzeterek gelmiş ve kalmıştır. 
Şimdi CHP ve HDP yerel yönetimler için sağcı aday arayışına çıkmışlar. CHP’de acaba buna kim itiraz edecek? 
Bu sorunun yanıtını veremem, ama “itiraz etseler kaç yazar” diyerek yine kaba saba bir laf edebilirim! Hakikaten öyle ama… 
Örneğin -AKP 12 Eylül’den, yani askerlerden (de) geliyor demiş oldum ya- 28 Şubatçıların AKP dönüşümünün önünü kesmeye çalıştıklarına inanmam için, 28 Şubatçıların 12 Eylülcülükle hesaplaşmış olmaları gerekirdi. Herkesi Türk-İslamcı yapmaya çalışacaksın, sonra İslamcıların yükselişini durdurma isteğinde samimi olduğuna inanacağız! 
CHP konusu da öyle. Ekmeleddin AKP’den MHP’ye giderken CHP’den geçti. Hadi AKP’den geldiğine uyanamadınız, CHP’den geçerken ne yaptınız? Gücünüz mü yetmedi; hiç olmazsa MHP’ye giderken teneke bağlasaydınız ya arkasına. 
Ama olmaz. Çünkü bu söylediğim özeleştiri demektir, “içindeki sağcılıkla” hesaplaşmak demektir. 
2019 seçimleri için samimi ve güçlü bir itiraz gelecekse, önce buradan gelecek. İçlerindeki sağla hesaplaşacaklar… Yani hesaplaşamayacaklar! Çünkü onun için özelleştirmelere sessiz kalmış, AKP’nin önünü fiilen açmış, sonra MHP’ye bel bağlamış vs vs olmakla da hesaplaşılması gerekir. Olmaz! Koca (veya artık küçücük kalmış!) CHP sınıf karakteriyle nasıl hesaplaşsın?
AKP herkesi sağcılaştırabildiği için iktidarını sürdürmüştür. HDP’nin solculuğu bir şehir efsanesidir. HDP içinde solcuların etkisizleştirilmek istendiği yolundaki rivayetler bin bir gece masalıdır. Sağcı aday arayışı açısından Selahattin Demirtaş’ın diğerlerinden bir farkı olmadığı geçtiğimiz günlerde sıradan gazete haberi oldu! 
Şimdi el ele verip cidden eski bir AKP’liyi İstanbul’a seçtirseler, AKP gönderilmiş mi olur? Aman kitleyi korkutmayın, solcu aday falan göstermeyin… Ankara AKP kafasından bir muhalifin başkanlığına geçse Saray yıkılır mı sanılıyor?
Böyle zannedenler Erdoğan’ı çok hafife alıyorlar. AKP Avrupa Birliğinden koparken de çökmedi, Kürt reformundan cayarken de. Rus uçağını düşürdükten sonra da ipinin çekileceği beklentisi yanlış çıktı, ABD tarafından dövülünce de bir yere gitmedi. Oysa AKP kapitalizmden, yani dünya kapitalizminin açtığı “kredilerden” gelmişti bir anlamda da. Bir kapı kapanırsa başkası açılır. 
Sonuç: AKP’yi kendisi kadar sağcı rakipler üstünden yenemezsiniz. 
AKP nereden mi geldi? AKP “sağa, hep sağa” diyen solculardan da geldi. 
Daha sağa gidecek olanlar, AKP’ye rakip olmak da istiyorlarsa, işin içinden nasıl çıkarlar bilmem. Sadece beş ayları kaldı… 
Bu tabloyu bozacak olanların ise tam tamına beş ayları var. Beş ay sonra Türkiye’nin direnen insanları, yani çocuklarına din dersi dayatan okula, emeğine el koyan işyerine, deresini kurutan şirkete, hastasını kapıda bırakan özel hastaneye kafa tutanlar… Bir de iktidara, sözünü ettiğimiz bu sağcılığa da kafa tutabilirler mi? 
Neden olmasın? Elbette tutarlar. Tutarız ve başka bir sayfayı açarız. O sayfaya sola, daha sola diye yazarız…
Aydemir Güler
30/10/2018
Salı
1 note · View note
teknisyenarif · 6 years
Photo
Tumblr media
Demre Çayağzı Plajı Caretta Caretta denilince akla sadece Batı Akdeniz sahilleri gelmemeli. Zengin Caretta Caretta popülasyonuyla Çayağzı Plajı da özellikle Haziran ve Temmuz aylarında sahile yumurta bırakan bu dev ama sevimli kaplumbağaları görmek isteyenlerle doluyor. Şanslıysanız daha erken haftalarda da denizde yüzerken Caretta Caretta’larla karşılaşabilirsiniz. Hadi iyi keşifler Dostlar 1✪#çayağzı 2✪#demre 3✪#kekova 4✪#plaj 5✪#Andriake 6✪#antalya 7✪#travel 8✪#holiday 9✪#boattrip 10✪#lanscape 11✪#teknisyenarif 12✪#likya 13✪#kaş 14✪#photooftheday 15✪#view 16✪#seyehat 17✪#blogger 18✪#nikon 19✪#explorer 20✪#fenomen 21✪#summer 22✪#trtbelgesel 23✪#photographer 24✪#tatilkeyfi 25✪#heaven 26✪#hurriyetseyehat 27✪#heaven 28✪#mediterranean 29✪#turkey 30✪#turkıshmaestro (Demre,Çayağzı)
1 note · View note
belitakozmetik · 4 years
Photo
Tumblr media
😱Evde kal özel ekstra indirim Bitiyorrrrr 😱 . 🌹Tüm Ürünlerde SEPETTE EKSTRA NET %25 İNDİRİM 🤩 🔸Saç sorununu paylaş 😍 🔸Uzmanlarımız çözüm için yardımcı olsun🤗 🔸Sepete ekle ve kolaylıkla sipariş ver. 😘 🔻 Hadi şimdi bahar zamanı🙂 . 🔸Son Gün: 7 Haziran Pazar 🔸 . ~ Made in Brezilian ~ ♚ nuNAAT Profesyonel Saç Bakım Ürünleri ~~ 📞 Uzman yardım : 0212 422 28 28 ~~ 📲 whatsAPP : 0543 254 30 82 ~~ 🔒 Güvenli ve aynı gün kargo ~ ~ 💳 Kapıda Ödeme & Online Satış👇 🛒 www.nunaatturkiye.com ———————————————— #indirim #baharindirinu #sacbakim #belitakozmetik #fırsatürünleri #indirimliürünler #nunaatturkiye #nunaat (Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/CA0Vt3sD86K/?igshid=haccdvwavfny
0 notes
fenomenhaberci · 5 years
Text
28 Temmuz Hadi ipucu sorusu: 2002 FIFA Dünya Kupası nerede düzenlenmiştir?
28 Temmuz Hadi ipucu sorusu: 2002 FIFA Dünya Kupası nerede düzenlenmiştir?
Hadi ipucu sorusu yayınlandı. Zaman Makinesi 2000’ler bugün 20:30’da! Bugünkü ipucu ülkedeki herkesi birbirine kenetleyen ve büyük bir coşkuyla hatırlanan 2002 FIFA Dünya Kupası ile ilgili. Dünya üçüncülüğüyle tarihi bir başarıya imza attığımız o yıl, turnuva nerede düzenlenmişti sizce?
28 HAZİRAN HADİ İPUCU SORUSU
CEVAP: GÜNEY KORE VE JAPONYA
Tumblr media
HADİ NEDİR?
Turkcell’in geliştirdiği canlı, gerçek…
View On WordPress
0 notes
aykutiltertr · 2 months
Video
youtube
Yaralandım - Nalan ✩ Ritim Karaoke (Nihavend Minör Oryantal Fantezi Pop ...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/CADayxG1CQE ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Yaralandım - Nalan ✩ Ritim Karaoke (Nihavend Minör Oryantal Fantezi Pop Beste Nalan Tokyürek) ESER ADI           : Yaralandım SÖZ GÜFTER    : Hasan Sadun Ersönmez, Nalan Tokyürek BESTE - MÜZİK: Hasan Sadun Ersönmez, Nalan Tokyürek USÜL                 : Oryantal 8/8 Düyek MAKAM - DİZİ : Nihavend Minör Besteciler: Hasan Sadun Ersonmez / Tokyurek Nalan Bm Günahını bana bırak     A            Bm Sevabın senın olsun Bm         Em                    G       Ben zaten her acının gözdesi oldum     Em        A7         G         Bm       En tatlı yalanların kölesi oldum       Bm   Em       Bm                       Daha çok acı verme git                     F#           Bm                 Düşünme hiç hadi git                   Bm      F#       Bm                   Yaralandım yaralandım                          F#     Bm                     Karalandım karalandım                         A7            G           Bm     Bir günahın koynundayım yar bunaldım   Bm Üzülmedin benim için     A              Bm Bukadar mı taştı kalbin Nalan Unvanı Nâlân Doğum Emine Nalan Tokyürek 15 Kasım 1973 (50 yaşında) Eskişehir Tarzlar Arabesk müzik Fantezi müzik Pop müzik Türk Sanat Müziği Meslekler Şarkıcı, besteci Etkin yıllar 1994-günümüz Müzik şirketi Mega Müzik (1994) Raks Müzik (1995) İstanbul Plak (1997) Kiss Müzik (1999) Universal Müzik (2002-2003) Erol Köse Production (2005-2007) Seyhan Müzik (2009) Aşk Müzik Yapım (2012-2014) Poll Production (2019) Karma Music (2022-günümüze) Emine Nâlân Tokyürek, ya da bilinen adıyla Nâlân (d. 15 Kasım 1973, Eskişehir), Türk şarkıcı, besteci ve söz yazarı. Yaşam öyküsü Nâlân, 15 Kasım 1973 tarihinde Eskişehir’de polis bir baba ve ev hanımı bir annenin üçüncü kızları olarak dünyaya geldi. Babasının tayini sebebiyle 3 yaşındayken İstanbul’a taşındılar. İlkokula İstanbul’da başladı. Beşinci sınıfa kadar İstanbul’da okudu. Babasının tayini çıktığı için taşındıkları Afyonkarahisar’da ilkokulu bitirdi. 1984 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Çalgı Eğitimi, Kanun öğrencisi olarak ortaokula başladı. Lise ve üniversite öğrenimine de aynı okulda şan bölümü öğrencisi olarak devam etti. Klasik Türk müziği eğitimini bu okulda tamamladı. Nalan diskografisi Stüdyo albümleri 11 Video klipleri 29 Nalan Tokyürek diskografisi veya Nâlân, Türk şarkıcı Nalan'ın diskografisi. Albümler Yıl Albüm-Single adı Yapımcı Hitler Satışlar 6 Mayıs 1994 Of Aman Mega Müzik Ölür Müsün Öldürür Müsün, Tutmayın Beni, Of Aman, Bunun Adı Sevda 16 Haziran 1995 Cansuyum Raks Müzik Hadi Yarim, Cansuyum 7 Kasım 1997 Usul Usul İstanbul Plak Canımsın, Farzet, Yaralandım. Zalimin Zulmü, Usul Usul 28 Aralık 1999 Nalan 2000 Kiss Sök Kalbini, Hani Çok Sevmiştin, Doyamıyorum 26 Nisan 2002 Nalan 2002 Universal Müzik Acemi Balık, Lanet Olsun, Hiç Hakkın Yok 14 Kasım 2003 Cayır Cayır Universal Müzik Cayır Cayır, Sana Sevgilim Ol mu Dedim, Anahtar 5 Ağustos 2005 Adresi Biliyorsun Erol Köse Adresi Biliyorsun, Kedi, Karış Karış 5 Şubat 2007 Türk Sineması Klasikleri Erol Köse Her Şey Bitmiştir Artık, Seven Ne Yapmaz 10 Şubat 2009 Demode Seyhan Müzik Mnyk 16 Haziran 2012 Aşk Aşk Müzik Hoş Geldin, Haklarım Saklı 19 Mart 2019 Aşk Senin Neyine Poll Production Seninle Temize Çektim Videografi Yıl Şarkı Albüm 1994 "Tutmayın Beni" Of Aman "Bunun Adı Sevda" "Affet" "Ölür müsün, Öldürür müsün?" 1995 "Gönül Belası" "Hadi Yarim" Cansuyum "Cansuyum" 1997 "Canımsın" Usul Usul 2000 "Sök Kalbini" Nalan (2000) "Hani" 2001 "Aramızı Bozamazlar" 2002 "Unutmadım" Nalan (2002) "Acemi Balık" "Lanet Olsun [Remix]" 2003 "Cayır Cayır" Cayır Cayır 2004 "Sana Sevgilim Ol mu Dedim?" "Anahtar" 2005 "Adresi Biliyorsun" Adresi Biliyorsun 2005 "Sonunda Bitti" 2006 "Balkızın Aşk Baladı (Nalan ve Kutsi düeti)" "Keloğlan Kara Prense Karşı Orijinal Film Müzikleri" 2007 "Herşey Bitmiştir Artık" Türk Sineması Klasikleri "Seven Ne Yapmaz" 2009 "Yaralıyım" Demode "MNYK" 2010 "Söz Verdik" 2012 "Hoşgeldin" Aşk "Haklarım Saklı" 2019 "Yaralandım" Aşk Senin Neyine 2022 "Deli Aşk" Deli Aşk Dış bağlantılar Resmî site TTNET Müzik'te Nalan albümleri İTunes'te Nalan albümleri gtd Nâlân Diskografi Albümler Of Aman (1994)Cansuyum (1995)Usul Usul (1997)Nalan 2000 (1999)Nalan 2002 (2002)Cayır Cayır (2003)Adresi Biliyorsun (2005)Türk Sineması Klasikleri (2007)
0 notes
sorhan13 · 7 years
Text
KESTİRİP ATMIŞLAR! Muhsin Er Tuğrul [Arşiv]
KESTİRİP ATMIŞLAR!
Muhsin Er Tuğrul
[bu makale 23.6.2010 tarihine Furkan Haber websayfasında yayınlandı]
Napolyon: "Women are nothing but machines for producing children.”
Bir başkası bahsetmeseydi haberim olmayacaktı kod ismi “Aydoğan” olan  Aydemir Vatandaş’ın “Yu Es Ey-USA” yani ABD’de kimbilir ne ille meşgul olarak geçirdiği şu günlerde kaleme aldığı, hükümeti ve IHH’yı itham ettiği yazısından…
Kim bu vatandaş?
Fetulahın “younger”larından birisi; parlak bir arkadaş, 28 Şubat’ın ardından yazdığı “komplo teorileri” ile dolu kitaplar sahibi biri; bunlardan dikkatimizi çekeni “HAARP” isimli olanıydı ve bu kitap, 17 Ağustos 1999 Depremi’nin  28 Şubatçılara indirdiği BALYOZU kırıcı, aslında o depremin ADB-İsrail tarafından Kaliforniyada bulunan faydaki “gerilimi” “sismik bomba” ile azaltma “deneyi” olduğunu fakat “kontrol dışına” çıkarak böyle bir netice verdiğini, yani “28 Şubatçılara Allah’ın tokadı OLMADIĞINI” anlatıp durmuştu, hiçbirisi tamamlanmamış, hepsi “deney” aşamasında olan hadiseleri anlatan “internet bilgileri” ile. Bu ve Nuh Gönültaş, Gülen’in “türk basınına hediye” ettiklerindendir, “kıymetlerini” de bundan anlayınız artık.
Bu vatandaş Gazze filosuna karşı İsrailin milletlerarası sularda giriştiği katliam saldırısını değerlendirmiş bahsekonu olacak yazısında; bunun üzerine ilk gün yazdığı bir yazı da var, ardından bir yazı daha var ve bunların hepsi, birisinin “eksenini doğrultma” çabası olarak görülmeli topyekün, bunu da göstereceğiz.
Bakın ilk günkü yazısında ne demiş:
“-İsrail’in bu davranışı öyle sanıldığı kolay unutulacak cinsten değil bu kez.
Sabah’ın erken saatlerinden itibaren çalan telefonlarım Amerikalı gazeteci dostlarımın üzüntü telefonlarıydı.
New York Times’ın İsrail büro şefi Ethan Bronner bile- ki oğlu İsrail ordusunda askerdir-, dünkü yazısında, İsrail’in bu saldırısının ABD yönetimiyle bir süredir bazı problemler yaşayan İsrail’i uluslararası arenada çok zor durumda bıracağını yazdı.
İsrail silahsız insanlara karşı giriştiği bu saldırının bedelini çok ağır ödeyecek.
Dünya, İsrail askerlerinin kustuğu bu öfkenin ardından İsrail’i büyük olasılıkla daha da yalnızlaştıracak.
İsrail’in bu aşırı davranışının elbette en önemli nedeni Türkiye’nin son zamanlarda İsrail aleyhine yürüttüğü uluslararası siyasete karşı duyduğu büyük öfke var.
İSRAİL BU DAVRANIŞIYLA TÜRKİYE’YE ‘HODRİ MEYDAN’ DEMİŞTİR.
Türk Hükümeti, acaba İsrail askerlerinin bu tür bir saldırısını ön görebildi mi? Gemide bulunan vatandaşlarını bu yönde uyarabildi mi?
Bundan böyle Türk Hükümeti de çok büyük bir sınav verecek.
Türkiye Türk insanının kanının yerde kalıp kalmayacağını da kendi insanına kanıtlamak zorunda kalacak.
O KAN YERDE KALMAMALI.
Umarız Obama yönetimi de sadece sözde değil özde de tepki verecek noktaya gelebilir. Aksi takdirde Obama yönetiminin İsrail lobisi tatrafından teslim alındığına yönelik eleştiriler zamanla haklılık kazanacaktır.
Yeni Safak Gazetesinin, her daim delikanlı yazarı, gönül dostu Hakan Albayrak (umarım sağlığı yerindedir) bakın en son yazısını nasıl bitirmiş.
‘’Yarın ve sonraki günlerde başımıza nelerin geleceğini bilmiyorum. Ama yeni bir dünyanın şekillenmekte olduğunu ve "Gazze'ye Özgürlük Filosu"nun bu sürece önemli bir katkı teşkil ettiğini, CENÂB-I HAKK'IN BİZİ BÜYÜK BİR DEVRİMDE ENSTRÜMAN OLARAK KULLANDIĞINI İLİKLERİME KADAR HİSSEDİYORUM. Filistin'in meşru başbakanı İsmail Heniye'nin dediği gibi: "Gemiler Gazze limanına ulaşsa da ulaşmasa da kazandık." (A. Vatandaş.  “İsrail için sonun başlangıcı!” 01 Haziran 2010 19:21.)“(1)
Biz cahiller için “Eskataloji” ile alakalı “derin bilgilerini” ortaya koyduğu ve “İslam eskataloji”sinden örnek olsun diye İsra suresinin 3’den 7’ye ayet-i kerimelerinin “meallerini” vererek (-mealen-“…Sonunda vaad geldiği zaman, (yine öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi 'kötü duruma soksunlar', birincisinde ona girdikleri gibi mescide (Kudüs) girsinler ve ele geçirdiklerini 'darmadağın edip mahvetsinler.'”) Hakan Albayrak’ın yukarıdaki sözleriyle de noktalamış yazısını.
“Kıyamet… mesih.. mehdi…” vs. konularının müşterisi bol olduğu için “piyasada” ve elbette bu vatandaş da “Dan Brown’ın türk versiyonu”olma şehveti de taşıdığından (“eskataloji” kavramını boşuna kullanmıyor yani, bir de ”apokaliptik” var elbette, biz cahil ve köylülere “entelektüel diskur” sallıyor öğrendiği “hristiyanik ‘ilahiyat’ termilojisi” ile) en basit meseleyi bile “müşterisi bol alana” çekmeyi büyük bir “maharetle” beceriyor, bu elbette  “takdir edilesi” bir “şey” olsa gerek “yazarlık” açısından ama “yarın” o “ayet-i kerimeler”, “bizi niye öyle kendi yazının “dekoru” diye kullandın, karılarla kızlarla “gezmemeye” dair olanlarımızı hiç umursamadan hem de!” diyerek “davacı” olurlarsa “ay.. ay.. ayy!” diye hiç şikayet etmesin!
Mamafih, bu vatandaş ilk günkü yazısıyla İsraili tel’in etmiş, bu geminin “Cenâb-ı Hakk'ın bizi büyük bir devrimde enstrüman olarak kullandığını iliklerime kadar hissediyorum” cümlesine dolaylı olarak katılmış ve başlıkta da hadisenin özünü iitiraf etmiş: “İsrail için sonun başlangıcı!”
Fakat sonradan –herdaim- “otorite-sever Gülen” ortaya çıkıyor (“3 Haziran Çarşamba öğlen yemeği saati”) bir röportaj veriyor, başta Zaman, Stv, KüreTv ve “cemiyet üyeleri” olmak bizim vatandaşı da ters köşeye yatıran röportajı “neo-con”ların yayın organı olan WSJ’a veriyor!
Ne demişti orada POLİTİKACI FETULAH GÜLEN?
“- Organizatörlerin Gazze’ye yardım götürmeden önce İsrail’le uzlaşma yolunu seçmemelerini faydalı sonuçlar doğurmayacak şekilde otoriteye baş kaldırmak… “
Evet, artık ona –herdaim- “otorite-sever Gülen”e, “hocaefendi” yani “dini bir  lakapla”la hitapdan vazgeçmek ve bir politikacı olarak hitap etmek gerekiyor; “yeryüzünde sulh adacıkları tesisi”nden bahseden –herdaim- “otorite-sever Gülen”i laik veya seküler bir “ayrım”a tabi tutmuyoruz, sadece artık “hocaefendi” lakabının ona “dar” geldiğini, her “viraj”da bir fırsatını bulup “politik mesaj” verdiğini herkes gördüğü için “politikacı” olarak nitelendirmek gbertektiğinden bahsediyoruz.
Varsın o, “Eûzü billahi mineşşeytani vessiyase” desin, hatta eğer “tıbbi bir rahatsızlık” sebebiyle söylememişse “tecdid-i iman”ı (tecdid-i nikah diyemiyoruz Gülen için malum)  gerekli kılan “Cebrail gelse parti kursa yine de ona oy vermezdim.” sözünü de söylesin, “insan hakları ve demokratik alandaki kazanımlarımızı kaybettirecek düşünce ve hareketlere prim vermemek”ten (2) bahsettiği an –muhal farz- Hazret-i Cebrail’e uymayacağını baştan deklare ettiğine göre, demekki “Buffomet” e bile göz kırpan bir “politik mesaj” vererek bal gibi politika yapmıştır, o halde buna rağmen hala “siyaset üstü” olarak bir “kanaat önderi… hocaefendi” olarak görülmesi hakikatin ırzına geçmekle eşdeğerdir.
Vatandaşa gelirsek…
Haziran’ın 1’inde öyle yazıp, –herdaim- “otorite-sever Gülen”in Haziran’ın 4’ünde yayınlanan röportajından sonra –hak vermek lazım bir iki günlük “şok oldum abi!” sürecinden sonra kendine gelerek, “ben ne halt yedim!” dercesine yazdığı- Haziran’ın 7’sindeki karalamasında da şunları söylüyor.
“-Ancak hiç bir ilişkisinin olmamasına rağmen Amerika’da İHH’nın Gülen cemaatinin bir uzantısı olarak algılanması en başta doğruluk ilkesiyle çelişir ve Hocaefendinin bu konuya açıklık getirmesi kadar doğal bir şey olamaz. Söz konusu röpörtajın metnine bakıldığında HOCAEFENDİ, İHH’YI TANIMADIĞINI adını yeni duyduğunu vurgulamaktadır. Hocaefendi burada İHH’yı rencide etmeyi düşünmüyor. Metnin ingilizcesine bakıldığında Hocaefendi aslında Kimse Yok mu derneğini kastederek onlara bu işleri nasıl yapmaları gerektiğine yönelik tavsiyelerinin ne olduğunu anlatmaya çalışıyor. Gemide Türk vatandaşlarına yapılanları ‘çok çirkin’ olduğunu vurguyluyor VE  BU TÜR YARDIM FAALİYETLERİNİN NASIL OLMASI GEREKTİĞİNE VE ‘USLUP’ SORUNUNA dikkat çekiyor. Michael Rubin ismini bilirsiniz.  Çok sıkı bir Gülen bir düşmanıdır. WSJ’de yayımlanan röpörtajdan sonra WSJ aleyhine zehir zemberek bir yazı yazdı sitesinde. Gülen bence çok ciddi bir oyunu bozmuştur. Mavi Marmara olayını takip eden çeşitli odaklar bence haftalar öncesinden bunu hem Türkiye’nin aleyhine nasıl çevireceklerinin yolunu aramış olmalılar. Bilndiği gibi İHH içinde bazı AK Parti milletvekilleri bulunuyor. AK Parti İHH ilişkisi sorgulanmaya başlanacak ve AK Parti’nin uluslararası meşruiyeti sorgulanmak istenecek, Türkiye’nin radikalizme sürüklenmek istendiğine ilişkin algı pekiştirilmek istenecektir. AK Parti kurmayları artık bu oyunu görmelidir. Geçmişte Türkiye’de  bir radikal islamcı tehlike olduğuna yönelik ne türlü olaylar tertiplendiği biliniyor. Alın Danıştay saldırısına bakın...” (3)
“Eskatoloji” ve “Apokalipsi” ile müşterisi bol alanlarda dolaşan ve Gazze filosu ile “bir müşteri daha kazanma” telaşı içinde olduğu –kesinlikle öyle- belli vatandaşımıza göre, -“ilk yazdığım bütün herşeyi unutun!”, dercesine- Gülen, “bu tür yardım faaliyetlerinin nasıl olması gerektiğine ve‘uslup’ sorununa dikkat çekiyor”muş! Noktayı Hakan Albayrak’ın “büyük bir devrim” sözüyle bitirdiği yazısında “kayan” eksenini veya “balans”ını “toparlama” çabasını takdir etmemek ne mümkün!!!
Hele, –herdaim- “otorite-sever Gülen”in “İsrail, otoritedir, bizim dernek de götürecekdi, sordular bana, “otorite”ye-İsraile verin, onlar kafasına göre dağıtsın!” dedim - mealli- cümlesi ise “uslüp sorunu”ymuş sadece!!!  Demekki bu “Kod Aydoğan” vatandaşa göre “İsrail için sonun başlangıcı!” olan hadise, Gülen’e göre DEĞİLMİŞ!!!
Hadi memleketteki “cemiyet üyeleri”nin Gülen tarafından ters köşeye yatırılması neyse de, zaten onun gibi “Yu Es Ey”de bulunan  bu vatandaşın “terso” olması, “cemiyet”in nasıl bir “kafa karışıklığı”na düştüğünün, hatta “Eskatoljik” olmasa bile tıbbın  “Nisaiye” şubesine müracaat edecek bir “hal ve tavır” içine sokulmaya çalışıldığının inkar-i gayr-i kabil bir hücceti olsa gerektir!
Öyle ya, tamam “yenilebilir bir lokmadır” midesi olanlar (-aklı fikri tevil’de olanlar)  için, ilk körfez harbi esnasında Bağdat acımasızsa bombalanır, ıraklılar “sinek gibi” vurulur, katledilirken, arada bir Telaviv’e düşen “Sıkad füzeleri” için – hem de Allah Resulünü şahit göstererek- “Tel aviv'e füzeler atıldıkça gözümün önünde çocuklar tülleniyor."  diyebilirsin onca “hümanistliğinle” (aynı hümanistliği Bağdat’taki “bebeler” için de söylemek kaydıyla), bir nevi “saldıran taraf” olduğu için Irak (savunma da bir saldırıdır ama nüans kimin umurundaki!), iyi de, MİLLETLERARASI SULARDA SEYREDEN BİR GEMİYE KARŞI –DEVLET YAPTIĞI İÇİN- KORSANLIKTAN DA BETER BİR KATLİAM SALDIRISINDAN sonra “cemiyet üyeleri”nin “yıllardır bekledikleri an” olan “doya doya İsraili telin” fırsatını da onlara vermeyecek, içindekileri boşaltma, meydanlarda ERKEKÇE YÜRÜMELERİNİ bile çok göreceksen bu “hadımlaştırma”  faaliyeti, “üyelerinin” Nisaiye koridorlarında dolaşmalarını istemek değil midir?!
Allah “çift” yaratmış “herşeyi”; kulun icad ettiği aletler bile, elektrik fişleri bile “erkek-dişi”yken, yani biri aktif bir pasifken, “erkek” devamlı “girişken”ken, -amiyane tabirle- “İsrail suçüstü basılmışken” hala “girişken” olmayın, “girilen” olarak “ASIL GİRİŞKENE-OTORİTEYE/İSRAİLE İTAAT EDİN!” demek eşyanın tabiatına aykırı ve sözden tüten anlamca da -erkek ve kadın’lık “ruhi bir hamle” olduğuna göre- “RUHEN NİSALAŞIN!” demek değil midir?
Zaman’dan “fetvacı başı” olan Ahmet Selim’in, “durum” üzerine “bir büyükden anlayamadığım, kabul edemediğim bir cümle varid olursa, “şimdi idrak edemediğim bir hakikati barındırıyordur” derim, karşı çıkmam” demesi bile (o söz “tasavvufi-batıni kelamlar sarfeden batın kahramanları için söylenmiştir, politik olaylar üzerine yapılan politik analizler de kullanılamaz desek kimin umurunda) “NİSAİYE’YE GİTMEME DİRENCİ”dir, (fakat “kafasına da yatmaya” başlamıştır elbette “kestirmek”) ama “Aydoğan Kod” vatandaşın dedikleri fiziki demesek de ruhi suretindeki –olması gereken-  “çıkıntılığı” anında “girinti” haline dönüştürmek değil de nedir?
Hep birlikte okuyalım:
“-Hatırlanacağı gibi AK Parti’ye açılan kapatma davası sonrasında ABD ve AB’den sert tepkiler gelmişti. Ancak mevcut konjönktürde, benzeri bir dava açılması durumunda AK Parti maalesef benzeri bir dış destek bulamayacaktır. AK Parti Hükümeti meşru ama geçmişte bir dizi hataları olmuş olan HAMAS’la aynı eksende gözükerek yanlış bir fotoğraf vermiştir.
Dursun Çiçek imzalı ‘AK Parti’yi ve Gülen’i bitirme planı’  hatırlanırsa, söz konusu planın Gülen cemaati ve AK Partinin HAMAS ve Hizbullah gibi örgütlerle işbirliği içinde gösterilmek istendiği görülecektir. Mavi Marmara olayı zoraki yöntemlerle AK Parti’yi bu çizgide göstermek isteyen planın başarıyla hayata geçirmesini sağlamıştır.
Başbakan Erdoğan’ın şu anda Batı dünyasındaki imajı modern Türkiye’nin ve muhafazakar ve demokrat Başbakanı’ndan çok heyecanlı bir MGV Başkanı imajına benzemektedir.
Başbakan ve kurmayları, süratle Mavi Marmara olayını dikkatli bir şekilde masaya yatırmalıdır.
Örneğin, 9 Türk’ün ölümünün sorumluluğu sadece barbar İsrail askerlerine bırakılmamalı. Vatandaşlarımızın can güvenliğini tehlikeye atanların sorumluluğu üzerinde de durabilmelidir. Örneğin, 19 yaşındaki Furkan’ın neden en üst iskeleye çıkması engellenememiştir? Furkan Amerikan vatandaşıydı. Türk vatandaşlığı yoktu. Acaba Furkan’ın ABD Vatandaşlığı biliniyor muydu ve özellikle de İsrail ve ABD’nin karşı karşıya gelmesi için mi Furkan’ın İsrail askerlerinin havadan çıkarma yaptığı üst iskeleye çıkması engellenmedi?
Gemi içindeki 400’ü aşkın yolcudan Devletin ilgili birimlerine sürekli bilgi akışı sağlayan yolcuların olduğu söyleniyor. Gemide bulunan bir karate hocası tarafından alt katta karate dersi verildiği, demir çubukların hazırlandığı, sürekli şehitlik üzerine söylemlerde bulunulduğu ve hazırlıkların sorunsuz gidebilme üzerine değil, İsrail’le çarpışma üzerine yapıldığı Türkiye’ye rapor edildiği doğru mudur?
Bu bilgileri değerlendiren Dışişleri Bakanlığı ve MİT’in, İHH yönetimine gemilerin geri döndürülmesi yönünde baskıya başladığı ancak sonuç alınamadığı ve İsrail savaş gemilerinin yakın menzile girdiği gün ise  özellikle MİT’in, gemilerdeki yöneticilerle temasa geçerek rotanın çevrilmesi için yoğun baskı uyguladığı ancak sonuç alamadığı doğru mudur? İsrail askerlerinin gemiye tırmanma çabalarında demir çubuk darbeleri nedeniyle başarısız olduğu biliniyor. Havadan inen ilk komandoların gemidekiler tarafından denize atıldığı ve bazılarının da demir çubuklarla dövüldüğü ve bazı İsrailli askerlerin silahlarıyla birlikte gemi yolcularının kontrolüne geçtiği hesaba katılırsa, asla yenilmeme imajına her şeyden çok değer veren İsrail ordusuna, Türk vatandaşlarını öldürme konusunda fırsat verildiği ortaya çıkmıyor mu?
Gerçek şu ki, ABD Dışişleri Bakanlığı ölen vatandaşları için en ufak bir girişimde bulunmamıştır. Dahası, ABD Başkan yardımcısı Joe Biden, katıldığı bir TV programında, konuyla ilgili ‘what is the big deal’, ‘ne olmuş yani’ ifadesini’ kullandı.
Türk basının ve Türk makamlarının bilmediği en önemli ayrıntı ise, ABD Başkanı Obama’nın sağ kolu olan R. Emmanuel’in Mavi Marmara olayının yaşandığı sırada  İsrail’de bulunuyor olmasıdır. Emmanuel’in babası İsrail’in kurulmasınde epey etkisi olan terrorist örgüt İrgun’un kurucuları arasındadır. Bilmem bu ayrıntı sizin için bir şey ifade ediyor mu?”(4)
Görüldüğü üzere, “Cenâb-ı Hakk'ın bizi büyük bir devrimde enstrüman olarak kullandığını iliklerime kadar hissediyorum” durumundan, -herdaim- “otorite-sever Gülen”in “balans ayarı” veya “nisaiyeleştirme müdahalesi” akabinde “Başbakan Erdoğan’ın şu anda Batı dünyasındaki imajı modern Türkiye’nin ve muhafazakar ve demokrat Başbakanı’ndan çok heyecanlı bir MGV Başkanı imajına benzemektedir” durumuna gelmek, hakkını vermek lazım “ruhi bir çaba” gerektirir, onu da üç günlük bir “ızdırap” olarak görüyoruz, çünkü bu vatandaşımız Gülen’in “terso’cu” politik analizinden üç gün sonra yazdığı yazıyla “NİSAİYE ŞUBESİNE MÜRACAAT” ettiğini “açık ve seçik” olarak ortaya koymuştur!
Mesela, “her daim delikanlı yazarı, gönül dostu” olan Hakan Albayrak’ı, “milletlerarası sularda gemilerine çıkıp korsanlık yapmaya” kalkanlara karşı kahramanca, olması gereken bir şekilde –ruhen- “erkekçe” bir şekilde direnerek “HUKUK DİRENİŞÇİSİ” olarak ilan etmek yerine, “hazırlıkların sorunsuz gidebilme üzerine değil, İsrail’le çarpışma üzerine” kurma ile itham etmek de “nisa’laşma”nın (veya halk dilinde “k” harfiyle başlayan üçüncü harfi “n”, son harfi “k” olan altı harfli kelime ile de karşılanabilir bu “durum”) alameti hem de “durum”u fena halde“içselleştirip” herdaim –ruhen- “nisa” olduğunu gösterme çabasının verdiği bir “cazgırlık” değil midir?
Şimdi bu bir haftalık süre içerisindeki “yazı-sal kıvırmalar”ından sonra kendisinin Deniz lisesinden “atılma” sebebi hakkında web’de bulunan “iddialara” da “acaba?” diye bakmak gerekmez mi?
“ABD Başkan yardımcısı Joe Biden, katıldığı bir TV programında, konuyla ilgili ‘what is the big deal’, ‘ne olmuş yani’ ifadesi” gibi şeyler DEMEDİĞİ için hem hükümetin başını –görüldüğü üzere, hakaret ve aşağılama olarak kullanıyor “komploların efendisi vatandaş”- “MGV Başkanı” olarak tıpkı Ulusalcıların “tezleri” gibi niterken, Ulusalcıların –ne kadar gariptir ki!- hem “böyle demediği” hem de “böyle dediği” için Erdoğan’ı “eksen kaydırmak”la ithamına “malzeme” de oluyor!
Bunlar, “apokaliptik şeylerden” olsa gerek, diyelim onun kavramlarıyla; okuyanların dediğine göre, “iman bir serçe kuşu gibi olacaktır avucunuzda” buyurmuş Alemlerin Fahri “eskatolojik” bilgilerde, “parmaklarınızı sıkarsanız ölecek, gevşetirseniz de kaçacak!..”
-Herdaim- otorite/sever Gülen” ve “yesman”lerı “serçe sorunu”nu çözmüşler görüldüğü gibi; “nisa, erkeğine tabii”dir ya, “OTORİTEYE İTAAT”demişler, kısa yoldan çözüm bulmuşlar:
“KESTİRİP” ATMIŞLAR!
Muhsin Er Tuğrul - 23.6.2010
Not:
Başlığın altındaki Napolyon’a ait "Women are nothing but machines for producing children." cümlesi “kadınlar, çocuk doğuran bir kuluçka makinesinden başka birşey değillerdir” anlamındadır. Önüne gelene “itaat eden” “otorite-sever Gülen”in “nikah” gibi “fiziken erkeklik nişanını gösterme” kurumunu –kendince yaptığı evlenmemesine dair açıklamayı kabul etmekle beraber- gerçekleştirmemesi, aksine hep “itaat et!” vurgusunu yayması, “ruhi” olarak “edilgen”lik anlamına gelir ve biz buna “nisa’laşma” dedik; işte bu noktada da “cemiyet üyeleri”nin“aydoğan kod” vatandaş örneğinde olduğu gibi “şaşkın ördek” olarak dolanmaktansa “yes-man/evet efendim’ci”lere “dönüştürülmesi”-“dönüşmesi”ne, “kadın”ın Batı kültüründe nasıl görüldüğünü anlatmak ve “ruhi çaba” olmaksızın ne “erkek” ne “kadın” olunabileceğini, sadece “kuluçka makinesi” ve “aygır” olunabileceğini göstermek istedik. “Horoz”un nasıl olduğu ise, şöyle: “ABD’de resmi temaslarda bulunan İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, BM Gnl. Skrt. Ban Kimoon’dan, Mavi Marmara olayını soruşturmamasını istedi. Ban’la yaptığı görüşmeden sonra soruları cevaplandıran Barak, Gazze’de hiçbir zaman insani kriz olmadığını, 1,5 milyonluk Gazze’de sadece İsrailli asker Gilad Şalit’in insan haklarından mahrum olduğunu iddia etti.” (23 Haziran tarihli Zaman) O zaman bu “arsız horoz” tavrından sonra “nisa’laşan”lara derizki, “işiniz zor, bu horoz sizi hiç boş bırakmaz!!!” Bizden söylemesi!
2 notes · View notes
mehmetkali · 6 years
Text
2023’TE UÇAK SAYISINI 500’ÜN ÜZERİNE ÇIKARACAĞIZ https://ift.tt/2HBvfgc
Türk Hava Yolları ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı göreve geldiği 3 yıldan beri, en zorlu sınavlardan geçen Türkiye’nin büyümesine paralel olarak Türk Hava Yolları’nın yolcu sayısı ve marka değerini yükselten İlker Aycı Sabah gazetesinden Sonat Bahar ve Meltem Fıratlı’ya krizlere rağmen 3 yılda THY’yi nasıl yukarılara taşıdıklarını anlattı.
İlker Aycı’nın Sabah Gazetisi ile yapmış olduğu röpartajı;
2016 yılında yaşanan krizlerin ardından kısa sürede toplanıp 2017’yi yüksek bir kârla bitiren THY, 2018’in ilk üç ayında da tarihinin en başarılı dönemini geçirdi. Bu başarıda Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı’nın payı büyük. O, dünyanın dört bir yanında bıkmadan usanmadan ülkemizin, yaşananların üstesinden nasıl birlik olarak geldiğini anlatıyor
İlker Aycı Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı olarak göreve geleli üç yıl oldu. Bu yıllarda ülkeyle birlikte, THY de zorlu sınavlardan geçti. Ülkemizi derinden etkileyen, dünyadaki imajını sarsmaya yönelik iki büyük terör saldırısı, onun görev alanı Atatürk Havalimanı’nda meydana geldi. 28 Haziran’daki terör saldırısı ve 15 Temmuz darbe girişiminden söz ediyoruz…
  Özetle Aycı, bir yöneticinin kariyerinde başına gelebilecek zorlu sınavlarla iki kez karşı karşıya kaldı. Ama o, tüm bu zaman zarfında, ekibiyle birlikte krizin üstesinden gelmeyi başardı, markasını parlatmaya devam etti. Dünyanın dört bir yanında adeta bir Evliya Çelebi gibi gezerek, ülkemizin dimdik ayakta olduğunu, THY markasının giderek büyümeye devam edeceğini anlattı. Ve tüm bu çabalarının sonuçlarını aldı. THY yılın ilk çeyreğinde tarihinde görülmemiş rekor bir yolcu sayısına imza attı.
  Türkiye’nin dünyadaki en önemli markası, ülkemizin dünyaya açılan kapısı THY’nin başındaki İlker Aycı’yla üç yılı, yaşadıklarını ve hedeflerini konuşmak üzere THY Genel Müdürlüğü’ne yol aldık.
  Hızlı düşünen, bir o kadar da hızlı davranan, enerjisi yüksek biri Aycı. Söyleşi sırasında anlattığı şeylerin heyecanıyla ayağa kalkıp adeta o anı yaşayan, gözlerinin içi parlayan biri. 50 bin kişinin çalıştığı THY’yi bir aile haline getirmeyi başarmış ve o ailenin parçası olmaktan da gurur duyuyor.
  – Görev sürenizin üçüncü yılını doldurdunuz. Bu üç yıl epey zorlu ve mücadele doluydu. 28 Haziran Havalimanı saldırısı, 15 Temmuz darbe girişimi… Bir yönetici için çok zor sınavlar değil mi bunlar?
– Krizlerle büyümüş bir neslin evladıyım. Hepimiz öyle değil miyiz? Babam orta düzey bürokrattı, İETT’de çalışıyordu. Ailecek İETT kampındaydık. 12 Eylül’de babamı gelip Avcılar’daki kamptan aldılar. Bir hafta babamdan haber alamadık. Hepimiz korku dolu günler geçirdik. Ben bu Türkiye’den geliyorum. Krizleri görerek ve onların içinden geçerek, bir şekilde hayatta kalarak bu günlere geldim. Şu an beklenmeyeni bekleme çağındayız.
Eski bir sporcu olarak söylüyorum, sporcuların dünyasındaki gibi tavır alırsın. Rakibinle karşılaştığında rakibin ne kadar güçlü ve ne kadar istekli olursa olsun hiçbir zaman “Why me?” (Neden ben?) diye sormazsın. “Try me!” (Dene beni!) dersin. “Dene de gör bakalım”… Ekibinle birlikte o kararlılıkla, o inatla, o istekle, o toparlanma duygusuyla, o pozitiflikle işine sarılırsan, “Hadi arkadaşlar tutuyoruz işin ucundan” dediğinde onu yapacak insanlar etrafında oluyor.
  – Siz 28 Haziran saldırısı sırasında neredeydiniz?
– Evdeydim. Haberi alır almaz havalimanına geldim. Kriz yönetmeye alışkın biriyim. O ya da bu şekilde bir saldırı olmasından hep endişe ediyordum. Yolda şu soruyu sordum kendime, “Bu saldırganlar ne istiyor bizden.” Cevabı çok açıktı; bize hayat biçimlerimizi değiştirecek biçimde korku salmak, hayatımızı yavaşlatmak, hayat döngümüzü bozmak istiyorlar. Yani bizi durdurmak istiyorlardı. Bizim onlara cevabımız ne olmalı diye düşündüm yol boyunca… Sizden daha cesuruz, toparlanacak gücümüz var, hayat döngümüzü kıramazsınız, hayat biçimlerimizi değiştiremezsiniz, bizi korkutamazsınız mesajını vermeliydik. O cevabı vermenin yolu, havalimanını bir an önce güvenli hale getirip, operasyonu başlatıp, normale dönmekti, bunu başardık.
– Peki 15 Temmuz gecesinde ve sabahında neler yaşandı?
– O geceye dair her şeyi, gerçekleşen bazı operasyonları anlatamam şu an! Ama sabahında Devlet Konukevi’nde Cumhurbaşkanımızın etrafındaydık. Ve orada durumla ilgili değerlendirmeler yapıldı. Hemen arkadaşlarımla tüm birimleri tek tek dolaştım. Hepsine anlattım: “Arkadaşlar devletimizi, ülkemizi hainlere teslim etmedik. Ortada bir tehdit var ve bu tehdidi tam anlamıyla ortadan kaldırdığımızı söyleyemeyiz. Bu tehdit başka biçimlerde devam edecek. Yeni senaryolar, yeni hamleler gelecek. Hepinize söylüyorum, şimdi birlik zamanı. Şimdi işimizi yapma zamanı. O zaman hep birlikte işimizin başına, uçakları havalandırmaya, yolcularımızı uçurmaya…”
– Kısa sürede toparlanışımızın dünyadaki yansıması nasıl?
– Dünyada da bunu çok anlattım. 2016 saldırılarından sonra Türkiye’nin ve THY’nin nasıl toparlandığını, nasıl geri geldiğini bana çok sordular. Ben “We’re the kings of the comebacks” (Geri dönüşlerin krallarıyız) diyorum. Adamlar şoke oluyor. Biz geri dönüşü biliriz. Düştüğümüz yerden kalkarız. Birinin bizim kolumuzdan tutup kaldırmasını beklemeyiz. Krizlerle karşılaşmak bu coğrafyada bir kader. Bir yandan bu coğrafyada bu kaderi yaşarken, bir yandan da krizle mücadele etmek ve krizi yönetme becerisi de bizim insanlarımızda, ülkemizde çok büyük bir özelliktir.
– THY dünyada kıskanılıyor mu? Geldiği nokta göze batıyor mu?
– Hem de çok. Çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bizlerin sorumluluğu ülkenin bu gurur markasının, bu bayrak taşıyıcı rolü olan şirketin sorumluluğu. Aramızda geçen her konuşmamızda arkadaşlarıma tekrar ediyorum. “Biz sadece yolcularımızı ve yüklerimizi taşımıyoruz.
Biz aynı zamanda bu ülkenin medeniyet iddiası ve medeniyet birikimini, medeniyet tasavvuru ve tahayyülünü de taşıyoruz.” Ve insanlara bu medeniyetin nasıl bir medeniyet olduğu mesajını da götürüyoruz. Dolayısıyla taşıdığımız şey bu ülkenin bayrağı, bu ülkenin sancağı. Biz de büyük bir gururla, şerefle taşıyoruz. Başka medeniyetlerle, kültürle ülkemiz arasında köprü kuruyoruz. Köprüler kuruldukça ticari ilişkiler artıyor, turizm gelişiyor. Türkiye’nin o ülkelerdeki siyasi ve sosyal algısı değişiyor.
  İLK HAFTAMDA UÇAK TEMİZLEDİM
– THY’yi yönetmek zor mu?
– Türk Hava Yolları öyle bir şirket ki, öğrendikçe, kavradıkça, içselleştirdikçe içerdeki tüm değişik birimlere dokundukça, onların nasıl bir hayat düzeninde yaşadıklarını algıladıkça size kendini açan ve yönetmenize izin veren bir şirket.
– Bir yöneticinin herhangi bir talebinin karşılanması için ne gerekir? Mesela uçakları temiz görmek için ne yapmak gerekir?
– “Temizlik seviyesini yükseltelim” talimatıyla iş yürümez. Atandığımın ilk haftası beni çok kişi tanımıyordu. Hafif sakal bıraktım, tebdil-i kıyafet, yanıma göreve yeni gelen insan kaynaklarından sorumlu yardımcımı da alarak, temizlik personelinin mesaisine karışıp uçağa temizliğe girdik.
– Nasıl yani?
– Evet. Uçaklardaki temizliğin daha iyi olmasını istiyordum. O personelin nasıl bir hayat yaşadığını, gün geçirdiğini, temizlikle ilgili karşılaştıkları sorunları, onların o işi daha iyi yapabilmesi için nelere ihtiyaç duyulduğunu birebir görmek istiyordum. Çünkü bu tür durumlarda bu işi yöneten arkadaşlar size bir dünyayı anlatır, “Biz bezi şöyle tutarız, dezenfektasyonu şöyle yaparız, şu sürede biter iş.” Gündelik pratikte, anlatılan mükemmellikteki teorinin yerinde akıp akmadığını görmek gerekir.
– Personele karışıp, bir mesai geçirmeniz sonradan duyulmuştur. Şaşırdılar mı?
– O gün tesadüfen Başbakanımız havalimanına indi, Atatürk Havalimanı’ndan başka bir yere uçacaktı. Haliyle karşılamam icap ederdi. Ama üzerimde de temizlik kıyafeti var. Postabaşına durumu anlatmak zorunda kaldım, “Müsaade eder misiniz gitmemiz lazım” diye… “Nereye? Gidemezsin” dedi. Açıklamak zorunda kaldım, “Ben senin yeni yönetim kurulu başkanınım.” Çocuk koşarak uzaklaştı (gülümsüyor). Çünkü gün boyunca bana “Mehmet Abi, böyle detay temizlik yaparsan uçak rötara girer” diye fırça atmış. Haliyle panikledi.
– Bu işe hakim olma hissiyle mi ilgili?
– Bir şeyleri değiştirmek için bir yerden başlaman ve o işe hakim olman gerekir, bu hakimiyeti de herkes bilmeli. Aprona gidiyorum, oradaki işçiler valiz atıyorlar soğukta ya da sıcakta. İnanılmaz bir efor sarf ediliyor. Onların yanına inip sohbet edip, çay içince farklı bir bilgiye hakim oluyorsun. Aslında havalimanının bir de yeraltı dünyası var. Bambaşka bir dünya orası. Capcanlı, karmaşık. Bu dünyada bir sürü insan var.
Mesela masa temizleyen insana ‘Ne iş yapıyorsun?’ diye soruyorum, “Cepçiyim” diyor. Ne kötü isim. Buna şöyle diyebilmeli, “Ben Türk Hava Yolları’nda çalışıyorum.” Türk Hava Yolları markası bu. O adam, Avrupa’nın en iyi, dünyanın en iyi havayolu şirketi olmaya aday bir hava yolu şirketinde çalışıyor. Her gün o sistemi ayakta tutan, dönmesini sağlayan önemli insanlardan biri. 50 bin insan çalışıyor bu dünyada. Onlara dokunmaya çalışıyorum, bu çabadayım.
  THY TARİHİNİN EN YÜKSEK DOLULUK ORANINA ULAŞTI
THY ocak ve şubat aylarında tarihinin en yüksek doluluk oranlarına ulaştı. Yolcu sayısını yaklaşık yüzde 31 arttırarak 10,8 milyona çıkardı. Kargo alanında ise yüzde 44 büyüme ile ciddi bir büyüme gerçekleştirdi. Yıl sonunda yolcu sayısını 74 milyona, kapasitelerini yüzde 5-6 arttırarak 183 milyar AKK’ye (arz edilen koltuk / kilometre) çıkarmayı, doluluk oranını da yüzde 79-80 seviyelerinde tutmayı hedefliyor.
YENİ HAVALİMANINA TAŞINMA MALİYETİ: 650 MİLYON DOLAR
– Yeni havalimanına taşınma planının ayrıntıları nedir? Nasıl bir operasyon olacak?
– Tüm planlama ve stratejilerimiz hazır, 12 saatlik bir sürede yolcu taşımayı durduracağız ve operasyonlarımıza 2-3 günde tam kapasite ile devam edebileceğiz. İstanbul Yeni Havalimanı’ndaki ilk uçuşlar 31 Ekim 2018 Çarşamba 14:00’te Türk Hava Yolları uçuşları ile başlayacak.
Atatürk Havalimanı’ndaki son uçuşlar bundan 12 saat önce yerel saat ile 02:00 itibarı ile sonlanmış olacak. 300’den fazla uçaktan oluşan filomuzdaki uçakların büyük bölümü, Atatürk Havalimanı’ndan kalkış yaparak normal ticari sefer yaptıkları iç hat ve dış hat uçuş noktalarımızdan, dönüş seferlerini operasyonun başlayacağı 31 Ekim 14:00’ten itibaren İstanbul Yeni Havalimanı’na yapacaklar.
  2023’TE UÇAK SAYISINI 500’ÜN ÜZERİNE ÇIKARACAĞIZ
– 121 ülkede 308 destinasyona uçuyor THY. Yeni hatlar belli oldu mu?
– 2018’de açılması kesinleşen ve satışa açılmış olan, Krasnodar’a (Rusya) 7 Mayıs ve Moroni’ye (Komorlar Birliği) 16 Haziran’da seferlerimiz başlayacaktır. Bunlara ek olarak, açılmasına karar verilen Palermo (İtalya), ve Marakeş (Fas) hatlarımız da planlarımız arasında yer alıyor.
– Yeni havalimanı ile uçak sayısı artacak mı? Fransa ile yapılan Airbus anlaşması nasıl bir farklılık getirecek?
– 2023 yılına geldiğimizde uçak sayımızı 500’ün üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Verdiğimiz geniş gövde siparişimizde, 2019’da 6 adet, 2020’de 14 adet, 2021’de 10 adet, 2022’de 12 adet, 2023’te 11 adet ve 2024’te 7 adet olmak üzere, 50 adedi kesin ve 10 adedi opsiyonlu olmak üzere toplamda 60 adet geniş gövde uçak satın alacağız. Sadece geniş gövde değil, yeni nesil 167 dar gövde siparişimiz de bu yıl itibarıyla filomuza katılmaya başlayacak.
YARIŞ ARABASI KULLANMAK ÇOK KEYİFLİ. HIZ DUYGUSUNU HİSSETMEK AYRI BİR ŞEY
– Adrenalin tutkunuz biliniyor. Nedir kaynağı?
– Belediyecilikten geliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki 1994 ekibimiz inanılmaz enerjisi yüksek bir ekipti. İstanbul için muhteşem işler yapıldı. Zaten milletimiz güvenip “Artık siz Türkiye’yi yönetin” dedi o ekibe. O ekibin başındaki lider, bugün bir dünya lideri! O ekibin enerjisi, arzusu, samimi hedefleri, hayalleri bana çok şey kattı.
Adrenalin tutkum o ekiple birlikte başladı. Çünkü yatamıyor, uyuyamıyorduk. Gecenin bir yarısı yolun bir yerine asfalt atılırken gidip o asfaltın 9 cm derinlikte atılıp atılmadığını ölçmek gibi ayrıntıların peşindeydik.
  – Otomobil yarışlarına katılıyor musunuz? Pilotluk eğitimi hangi aşamada?
– Yarış arabası kullanmak keyifli. Henüz bir yarışçı olamadım, eğitimini alıyorum. Ümit Ülkü bu konuda bana çok yardımcı oluyor. Profesyonellerle birlikte arabalara binmek keyifli. Piste çıkıp her virajı atlatmak, hız duygusunu hissetmek ayrı bir şey.
Uçağın içerisinde de bir uçağı kontrol edebilmek, bir uçağın hareket kabiliyetlerini anlayabilmek çok keyifli. Pilotluk çok özel bir meslek. 4 bin 200’ün üzerinde pilotumuz var. Onların hislerini anlamak çok güzel. (Sabah)
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2GZJLxf via IFTTT
0 notes
lunaparktakilunatik · 8 years
Text
Şubat
Merhaba garip ay şubat. Seni hep 28 ve 29 çeken olarak tanıdık. Belki de canın ikisini de çekmiyordu. Fakat biz böyleyiz bir kere kafamızda kurduk mu karşıdaki ne derse desin inanmayız. İnanmayı bırak dinlemeyiz. Cevap veririz öyle. Sen de demişsin zamanında hayır kardeşim ben hep aynıyım bu Ocak'la Mart'ın suçu bir kere de onlar az çeksin. Yok. Biz hemen yapıştırmışız yanıtı. Dört yılda bir 28 çeker. Neden diye sorduk mu hiç sanmam.. ilkokul sıralarının arkasında asılı olan mevsimler tablosunun en itici ayı olmayı sen istemezdin. Kasımda aşk başka ocak yılbaşı haziran tatil eylülde gel ekim en sevdiğim mevsim mayıs işçi bayramı agustos böceği derken şubat 28 çeken ne olduğu belli olmayan bir aymış. Ta kii.. gül satıcılarının yüzünü güldüren, gerzek haber muhabirlerine sokak röportajı konusu yaratan, çikolata ve orkid reklamlarına bu sene de mi özel gününüzde yalnızsınız üzülmeyin tam sızdırmaz orkid sevgiliniz olsa da sevişemeyeceginiz bu günde yanınızda olmaktan dolayı çok mutlu sloganlarıyla satış patlaması yaratan yanına da kilo yapmayan bitter fındıklı tattıran o gün gelene kadar. 14 şubat. Geliyör. İşte değerli şubat, sevgi ve sevgili böyle yapıyor. Kimisinin para sevgisi kimisinin mal mülk sevgisi kimisinin de midedeki kelebek sevgisi seni özel kılıyor. ‘Bize her gün 14 şubat, çok saçma bir gün sevgi bir güne indirgenmemeli’ diyenlerin bu sene de kendini tekrar ettiği velıntayns dey, hikayesi bambaşka olsa da elinde kırmızı gül olanlari görmekten kustuğumuz gün olarak da biliniyor. Fakat ben bu yazıya onun için başlamadim. 28 çek 29 çek neler çektiğini biz değil sen bilirsin.. ama benim için kahvalti sofrasindaki roka gibisin. Önceden yemezdim. Büyüdüm yine yemedim. Sonra bana bi haller oldu esra hanım uçuyorum diyen uçan adam sabri gibi oldum, bana bi haller geldi sevmeye başladim aa ne güzelmişsin sen roka dedim. Hele ki kahvaltini huzurlu bir evde yapıyorsan masa da masaymış ha diyen şairden kopya ‘roka da rokaymış haa’ oluyorsun. Bu şubat da benim için öyle ve artık her şubat öyle. Hadi bakalim. 1 şubat dünya sinemin şubat ayını sevmesi günü olarak her yıl kutlanacak, ve bu “salt” sevgiden. Pür i pak. Sevgililer günü gül satan 95 abcd beden memeli ablaların olsun. Bana ayın biri yeter. İnsan olana biri yeter. Bitti. Sevgiler, Sinem.
1 note · View note
havahaber · 4 years
Text
Pegasus yurt içi biletlerde yüzde 25 indirimle uçacak
Pegasus Hava Yolları “Yurt İçi %25 İndirim Kampanyası” başlattı. Şirket 28 Haziran’a kadar 15 Temmuz - 24 Ekim 2020 tarihleri arasında alınacak yurt içi biletlerinde %25 indirim yapacak. İşte kampanya detayları; “Seyahat etmeyi özledim!” ya da “Özlediğim yerlere tekrar gitmem gerek!’’ diyorsan bu kampanyam tam sana göre! Hadi o zaman, sen de 28 Haziran’a kadar biletini al, 15 Temmuz - 24 Ekim 2020 tarihleri arasında %25 indirimli uç! *Kampanya indirimi biletlerde değişiklik yapılmaması veya açığa alınmaması kaydıyla geçerlidir. Kampanya Özellikleri SATIŞ TARİHİ 27 Haziran 2020 / 28 Haziran 2020 UÇUŞ TARİHİ 15 Temmuz 2020 / 24 Ekim 2020 Satış Tarihi:  27-28 Haziran 2020 (Türkiye yerel saatine göre 27 Haziran 2020 saat 08:00’den itibaren 28 Haziran 2020 saat 23:59’a kadar satışın ve biletlemenin tamamlanmış olması şartıyla geçerlidir.) Uçuş Tarihi:  15 Temmuz – 24 Ekim 2020 (Kalkış saati Türkiye yerel saatine göre 15 Temmuz 2020 saat 00:01’den itibaren 24 Ekim 2020 saat 23:59 tarihine kadar olan uçuşlarda geçerlidir.) Kampanya indirimi 30 Temmuz – 4 Ağustos tarih aralıkları için geçerli değildir. Kampanyanın Geçerli Olduğu Hatlar:  Tüm yurt içi uçuşlarda geçerlidir. (Kıbrıs uçuşları kampanya kapsamında değildir.) Kampanya Read the full article
0 notes
30hm · 4 years
Text
www.30hm.tumblr.com
Son Güncelleme 28 Kasım 2019 15:50 - 8 Haziran 2020 22:41
Nüzul Sıralaması, Açılım, Havass ve link
نٓ : نور ١ ءادم
N : Nûr 1 Nur/Adem
<www.68n1.tumblr.com>
N, Nur ve N sayısı 132 (6x22) (11x12).
Mushaf açılımı ن: نفخ N: Nefx
قٓ : قلم ٢ ادريس
Q : Qelem 2 Kadir/İdris
<www.50q2.tumblr.com>
Kader Esası ve 6 sayısı.
Mushaf açılımı ق: قرءان Q: Quran
صٓ : صادق ٣ نوح
S : Sadiq 3 Sadik)Nuh
<www.38s3.tumblr.com>
Kalu Bela/Elest Sadıkları.
Mushaf açılımı ص: صعيد S: Seæîd
الٓمٓصٓ : المصحف ٤ هود
ELMS : ELMuShef 4 Nazil/Hud
<www.7elms4.tumblr.com>
Quran 7 harf üzere inmiştir.
يٰسٓ : يا سيد ٥ صالح
YS : Ya Seyyid 5 Hadi/Salih
<www.36ys5.tumblr.com>
Mehdi.
كٓهٰيٰعٓصٓ : كربلا هلاك يزيد عاشوراء صابر ٦ ابراهيم
KHYÆS : Kerbela Helak Yezîd Æaşûra Sabir 6 Sabir/İbrahim
<www.19khyas6.tumblr.com>
KHYÆS'ın açılımları.
طٰهٰ : طالب هجرت ٧ لوط
TH : Talib Hicret 7 Fatih/Lut
<www.20th7.tumblr.com>
Nuceba İstanbul Fetihleri.
طٰسٓمٓ : طلع سد مغرب ٨ ذوالقرنين
TSM : Tulæ Sed Meğrib 8 Garib/Zülkarneyn
<www.26tsm8.tumblr.com>
Alametler Güneşin Batıdan Doğması?
طٰسٓ : طائفة سياست ٩ لقمان
TS : Taife Siyaset 9 Hak/Lokman
<www.27ts9.tumblr.com>
Hak Üzere Olan Taife?
طٰسٓمٓ : طريقة سير مشرب ١٠ اسماعيل
TSM : Terîqet Seyr Meşreb 10 Tarik/İsmail
<www.28tsm10.tumblr.com>
Tarikat.
الٓرٰ : الرجال ١١ اسحاق
ELR : ELRical 11 Emam/İshak
<www.10elr11.tumblr.com>
8 Mutlak İmam.
الٓرٰ : الرحيم ١٢ يعقوب
ELR : ELRehîm 12 Rahim/Yakub
<www.11elr12.tumblr.com>
9Q128-129. Ayetler, Rahim ismi ve 9 sayısı.
Ek linkler: http://biilmillah.tumblr.com http://elAziz99.tumblr.com http://kod19.tumblr.com
الٓرٰ : الرءيا ١٣ يوسف
ELR : ELRuya 13 Ellah/Yusuf
<www.12elr13.tumblr.com>
Feyz ve Nur'da aracı olanlar, 11 sayısı ve El damarınd E Y harfleri ve لله Lillah.
الٓرٰ : الرحمن ١٤ ايوب
ELR : ELRehman 14 Rahman/Eyyub
<www.15elr14.tumblr.com>
ELReHMaN ismi üç ayrı Hurufu Mukattaat Besmele ve Mukataat harfleriyle 10 satırda onar (1+99) esma… 399 (7x57) (19x21) harf.
الٓمٓ : المرسل ١٥ اليسع
ELM : ELMursel 15 Mürsil/Elyesa
<www.31elm15.tumblr.com>
Quran'da Hurufu Mukattaat adedince ismi/bahsi geçen 30 (6x5) Peygamber.
حٰمٓ : حروف مقطعة ١٦ ذوالكفل
HM : Hurûf Muqetteæet 16 /Zülkifl
<www.40hm16.tumblr.com>
Mushaf Sıralaması 30 (6x5) Hurufu Mukattaat (Kronoloji).
حٰمٓ : حليم مظهر ١٧ شعيب
HM : Helîm Mezher 17 Halim/Şuayb
<www.41hm17.tumblr.com>
Cewşen/Onar isimler/İlmin parladığı Halim ismi.
حٰمٓ : حديث موسى ١٨ موسى
HM : Hedîs Mûsa 18 Hadis/Musa
<www.42hm18.tumblr.com>
Hadis.
عٓسٓقٓ : علم سر قصيدة ١٩ هارون
ÆSQ : Æilm Sir Qesîde 19 Alim/Harun
<www.42asq19.tumblr.com>
Nokta ilmi/Halklar için ilimlerin sırrı toplandığı Celcelut Kasidesi
Ek link: http://noktailmi.tumblr.com http://Kuran6348Ayet.tumblr.com
حٰمٓ : حديث محمد ٢٠ خضر
HM : Hedîs Muhemmed 20 Alim/Hıdır
<www.43hm20.tumblr.com>
Ulemai Ümmet.
حٰمٓ : حجة ملك ٢١ اشمويل
HM : Huccet Melik 21 Melik/Samuel?
<www.44hm21.tumblr.com>
Sureti Duhan'da Sır/ 7 Bölge ve 21 Bölüm Quran Kalasında.
حٰمٓ : حرب مرتد ٢٢ داود
HM : Herb Murted 22 Harib/Davud
<www.45hm22.tumblr.com>
Vahşiler İle Savaş Ve Basılan Yerin Tamiri.
حٰمٓ : حكم ملك ٢٣ سليمان
HM : Hukm Mulk 23 Varis/Süleyman
<www.46hm23.tumblr.com>
Arza Varis Salihler.
الٓرٰ : الرفيق الرقيم ٢٤ يونس
ELR : ELR ELReqîm 24 Hayy/Yunus
<www.14elr24.tumblr.com>
Hayat Mertebeleri.
الٓمٓ : المآل ٢٥ الياس
ELM : ELMeal 25 Selam/İlyas
<www.32elm25.tumblr.com>
İlyaslar/ELMeal'ler.
الٓمٓ : المائة ٢٦ عزير
ELM : ELMiet 26 Müceddid/Üzeyr
<www.30elm26.tumblr.com>
Müceddid.
الٓمٓ : المحيى ٢٧ زكريا
ELM : ELMuhyî 27 Muhyi/Zekeriya
<www.29elm27.tumblr.com>
@diwanairfan'dan İlahi Esma.
الٓمٓرٰ : المريد ٢٨ يحيى
ELMR : ELMuRîd 28 Seyyid/Yahya
<www.13elmr28.tumblr.com>
Peygamberler için Kullanılan İlahi İsimler.
الٓمٓ : الميثاق ٢٩ عيسى
ELM : ELMîsaq 29 Rasil/İsa
<www.2elm29.tumblr.com>
ELMîsaq Resulü.
الٓمٓ : المهر ٣٠ محمد
ELM : ELMuhr 30 Hatim/Muhammed.
<www.3elm30.tumblr.com>
Azad, Şeyhmus, Veysi, Resul ve Mehmet Mührü … C• ...
Not:
Hurufu Mukattaat ile ilgili verilen linkler şimdilik verilmemiştir. Yazının Tamamı bitince veya günü gelince verilecektir.?!
*
0 notes