Tumgik
#Solunum Yolu
korkutkalkan · 1 year
Text
Enfeksiyonlara karşı okullarda 'maske' önerisi
Enfeksiyonlara karşı okullarda ‘maske’ önerisi
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Yoğun Bakım İdari Sorumlusu Prof. Dr. Turan, yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgını ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarındaki son duruma ilişkin bilgileri paylaştı. Kovid-19 kaynaklı hastaneye başvuruların çok artmadığını belirten Turan, “Kovid-19, son 2 aydır stabil bir seyir izliyor. Vakalar var ama ağır bir tabloyla hastaneye veya yoğun bakıma yatış oranlarında…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sifabul · 4 months
Text
Tumblr media
GRİBİ 30 DAKİKA İÇİNDE DURDURAN İYOTLU SU GARGARASI
İYOTLU SU NASIL HAZIRLANIR? İyotlu su , 50 ml su içine içerisine 20 damla %2 Lugol konularak hazırlanır. İyotla hazırlanan bu iyotlu su bir sprey şişesine konulur.
BOĞAZDA AĞRI VE GICIKLANMA HİSSETTİĞİNİZ ANDA BU KARŞIMLA 30 SANİYE BOYUNCA GARGARA YAPIN. -GRİBİ OLMADAN ATLATACAKSINIZ!-
VİRAL ENFEKSİYONLARDA GARGARA İLE BİRLİKTE: Toz şeklinde C vitamini ve D3K2 vitamini de destekleyici olarak kullanın.
KAYNAK: Dr.Hasan Hüsnü EREN
şifa #şifabul #şifabulun #grip #viralenfeksiyon #iyotlusu #iyotlusigargarası #gargara #gribidurduraniyotlusu #boğazağrısı #üstsolunumyoluenfeksiyonları #sağlık #sağlıkbilgileri #sağlıkhaberleri #faydalıbilgiler
2 notes · View notes
Video
youtube
Dr. Hakan Özkul Kanal D ‘Konuştukça Solunum sistemi hastalıkları nelerdir?
0 notes
Text
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi
#AromaterapiVeSağlıkÇalışanları, #AromatikBitkilerinRuhSağlığınaEtkisi, #AromatikBitkilerinSolunumYoluSağlığınaEtkisi, #BitkiDesteklerininStresYönetimindekiRolü, #BitkiselÇözümlerVeEnfeksiyonÖnleme, #Ethnobotany, #Etnobotanik, #PandemiDönemindeBitkiselIlaçlarınKullanımı, #PandemiSırasındaBitkiÇaylarınınRolü, #PandemiSürecindeBitkiTakviyeleri, #PandemiVeBitkiselÇözümler, #SağlıkÇalışanlarıBitkiTedavileri, #SağlıkÇalışanlarınınBitkiselTedaviDeneyimleri, #SağlıkPersonelininAromatikBitkileriKullanımı, #SağlıkPersonelininBitkiselBeslenmeYaklaşımları, #SağlıkProfesyonellerininBitkiÖnerileri, #SağlıkUzmanlarınınBitkiDestekleri, #SağlıkUzmanlarınınBitkiRehberliği, #TıbbiBitkilerVeBağışıklıkSistemiGüçlendirmesi, #TıbbiBitkilerinBağışıklıkSistemineKatkısı, #TıbbiBitkilerinGüvenliKullanımı, #TıbbiBitkilerinSağlıkÇalışanlarıIçinÖnemi, #TıbbiVeAromatikBitkiler https://is.gd/V6Lvbm https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/makaleler/pandemi-surecinde-saglik-calisanlarinin-tibbi-ve-aromatik-bitki-kullaniminin-degerlendirilmesi/
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi: Bu çalışmada, Covid-19 (Kovid-19) pandemisine karşı sağlık çalışanları tarafından, geleneksel olarak kullanılan tıbbi ve aromatik bitkilerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma tanımlayıcı modelde tasarlanmış olup 10 Temmuz-31 Aralık 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Türkiye’deki sağlık çalışanları araştırma evrenini oluşturup basit rastgele örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında, alan uzmanlarınca hazırlanan yarı yapılandırılmış anket formu kullanılmıştır. Demografik bilgiler ve tıbbi ve aromatik bitkiler olmak üzere iki kısımdan oluşan anket, Google forms üzerinden online olarak uygulanmıştır. Verilerin analizinde SPSS 24 paket programı kullanılmış, yüzdelik ve frekans hesaplamaları yapılmıştır.
Araştırmaya, Türkiye genelinde 1320 sağlık çalışanı katılmış olup, katılımcıların %55’i kadın, %45’i erkektir, meslek gruplarına göre dağılımı; %18’i hemşire, %16’sı sağlık memuru, %12’si hekim, %10’u ATT, %9’u paramedik, %9’u ebe, %8’i tıbbi sekreter, %7’si eczacı, %6’sı psikolog ve %5’i diğer (sosyal çalışmacı, müdür, diş hekimi vs.) şeklindedir. Çalışma sonucuna göre; sağlık çalışanlarının %77’si Covid- 19 pandemisinde tıbbi ve aromatik bitkilerin tamamen ve kısmen etkili olduğuna inandığını belirtmiş ve bunların %63’ü şifalı bitkileri kullanmıştır. Kullanılan bitkiler içinde kekik/Origanum sp. (%99), narenciye/Citrus sp. (%94) ve sarımsak/Allium sativum (%93) en yüksek düzeyde tercih edilmiştir. Tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı hakkındaki bilgilerin en çok sosyal medya (%99) aracılığıyla elde edildiği görülmüştür.
Katılımcıların %94’ü bitkileri aktardan temin etmiştir. Bitkiler daha çok demlenerek (%99) ve çiğ gıda (%91) şeklinde tüketilmektedir. Bu süreçte tıbbi ve aromatik bitki kullananların %63’ü Covid-19’a yakalanmadığını bildirmiştir. Sonuç olarak, Covid-19 sürecinde sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğunun tıbbi ve aromatik bitkilerin etkisine inandığı ve şifalı bitkileri kullanmayı tercih ettikleri ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışma modern tıp ilmi almış bireylerin tamamlayıcı tıbba olan bakışını yansıtması açısından önemli bir değere sahiptir.
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi: GİRİŞ
Tıbbi ve aromatik bitkiler, hastalıkların önlenmesi ve iyileştirilmesiyle birlikte sağlığın korunmasında geleneksel ilaç olarak hem halk arasında hem de modern tıpta kullanılmaktadır (Demirci Kayıran & Kırıcı, 2019). Ayrıca; besin takviyeleri ve bitkisel çay gibi tedavi amaçlı, tat ve çeşni olarak beslenmede de faydalanılmaktadır (Temel ve ark., 2018). Anadolu’nun zengin bitki çeşitliliğiyle birlikte tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması, bu coğrafyanın geleneksel tıbbi bitki kullanım kültürü açısından oldukça zengin olmasına neden olmuştur. Yüzyıllardır Anadolu halkı tarafından koruyucu, destekleyici ve tamamlayıcı tedavi amacıyla şifalı bitkiler tercih edilmektedir.
Türkiyenin zengin bitki çeşitliliğinin içerisinde yüzlerce bitki türü geleneksel halk hekimliğinde kullanıla gelmiştir. FAO’nun 2015 verilerine göre Türkiye’de halk tarafından kullanılan tıbbi ve aromatik bitki sayısı ise 500 civarındadır (Temel ve ark., 2018). Türkiyede doğal olarak yetişen ve halk arasında gıda ve tıbbi amaçlarla kullanılan bu bitkilerin, mikrobiyal kaynaklı hastalıklardan korunmada ve bu hastalıkların tedavisinde başarılı olduğunu gösteren birçok etnobotanik çalışma bulunmaktadır (Sargın ve ark., 2013; Paksoy ve ark., 2016; Satıl & Selvi, 2020; Uzar & Uzar, 2020). Sadıkoğlu ve Alpınar (2004) tarafından, Cumhuriyet dönemine (1928–1997) ait Türk Etnobotaniği ile ilgili yapılmış 765 yayın incelenmiştir. Bu yayınlardan 466’sının bitkilerin tıbbi kullanımları ile ilgili olduğu belirlenmiştir. Tıbbi bitkiler birçok aktif fitokimyasal bileşikler içermesi nedeniyle bir çok hastalıkta olduğu gibi viral kaynaklı hastalıklarda da konakçının bağışıklık sistemini destekleyerek antiviral etki göstermektedir (Şekeroğlu & Gezici, 2020). Bu amaçla gerek dünyada gerekse Türkiye’de toplumun değişik kesimlerince tıbbi bitkileri tanıma ve kullanma düzeylerine yönelik çalışmalar ortaya konmuştur (Cömert & Dinç 2014; Teke ve ark., 2020).
Covid-19 (Kovid-19) için tedavi seçeneklerinin olmaması, dünya çapında endişeye yol açmış ve bu hastalığın bulaşmasını önlemek için birçok alternatif seçenek aranmaya başlanmıştır. Benzer şekilde, önleyici tedbirlere daha fazla odaklanmak da dahil olmak üzere enfeksiyonun ilerlemesini hafifletmek için insanlar doğal ve bitkisel ürünlere yönelmişlerdir (Alyami ve ark., 2020). Bu durum, koronavirüs pandemisi sürecinde halkın şifalı bitkilere karşı olan ilgisi daha da artmıştır. Bu konuda dünyada farklı grupların Covid-19’a karşı kullanılan bitkilere yönelik yapılmış bazı çalışmalar bulunmaktadır (Alyami ve ark., 2020; El Alami ve ark., 2020; Khanal ve ark., 2020; Charan ve ark., 2021;). Türkiyede ise daha çok geleneksel tedavide şifalı bitkilerin kullanımının tespitine yönelik çalışmalar yapılmıştır (Cömert & Dinç, 2014; Teke ve ark., 2020).
Bu çalışma ile Türkiye genelindeki sağlık personellerinin tıbbi aromatik bitkiler kullanımındaki eğilimleri belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, pandemi sürecinde Türkiyede sağlık personeli tarafından Covid-19’a karşı bağışıklık sistemini güçlendiren bitkileri tanıma ve kullanım düzeyleri ile etkilerine yönelik görüşleri ortaya konmuştur.
MATERYAL ve METOD
Bu araştırma tanımlayıcı modelde tasarlanmış olup, 10 Temmuz- 30 Aralık 2021 tarihleri arasında çalışılmıştır. Covıd-19 mücadelesinde diğer mesleklere göre en fazla maruz kalan meslek grubu sağlık çalışanlarıdır. Ayrıca kimyasal ilaçları ve kullanımını diğer meslek gruplarına göre en fazla bilen ve uygulayan meslek grubu da sağlık çalışanları olması nedeniyle bu çalışma sağlık personeli üzerinde gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de bulunan 1.142.469 sağlık çalışanı araştırma evrenini oluşturmuştur (Anonim, 2021). Araştırmanın örneklemini ise araştırmanın yapıldığı tarihler (10 Temmuz – 30 Aralık 2021) arasında, online olarak internet üzerinden paylaşılan, ankete katılmayı kabul eden ve “basit rastgele örnekleme yöntemi” ile seçilen 1320 sağlık çalışanı oluşturmuştur (Karasar, 2003). Rastgele örnekleme yöntemi evrende bulunan her birimin/bireyin örneğe seçilme şansı birbirine eşittir (Özdamar, 2001). Bu bölümde ayrıca, veri toplama aracı/verilerin analizi, etik ve çalışmada yer alan katılımcılar ile ilgili bilgilere yer verilmiştir.
Veri Toplama Aracı ve Verilerin Analizleri
Google forms üzerinden hazırlanmış olan 15 soruluk yarı yapılandırılmış anket formu katılımcılara online olarak uygulanmıştır. Verilerin toplanmasında kullanılan anket iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde demografik bilgiler, ikinci bölümde ise katılımcıların tıbbi ve aromatik bitkilere ait tutum ve davranışlarını belirlemeye yönelik sorular yer almaktadır. Anket formu online olarak internet üzerinden paylaşılmış olup, anketi doldurarak katılım sağlayan 1320 sağlık çalışanı üzerinden araştırma yürütülmüştür.
Verilerin analizinde; SPSS 24 paket programı kullanılmış olup frekans ve yüzdelik hesaplamaları yapılmıştır. Frekans ve yüzdelik tabloları, verinin bir bütün olarak okuyucuya sunulmasını sağlar ve anlamlandırılmasını kolaylaştırır (Büyüköztürk ve ark., 2013). Araştırma Etiği Araştırma, Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Araştırmalar Etik kurulunun 05 Temmuz 2021 tarihli ve 84498454/050.03./46493 sayılı onayı ile çalışılmıştır. Katılımcılar için gönüllülük esasına uygun olarak, anket formunun başlangıç kısmında araştırmaya katılma onamı alınmıştır. Araştırmaya katılmayı onaylayanlar çalışmaya dahil edilmiştir.
BULGULAR ve TARTIŞMA
Katılımcıların Demografik Özellikleri 
Çalışmaya toplam 1320 kişi katılmıştır. Katılımcıların %55’i kadın, %45’i erkek, %37’si lisans, %27’si ön lisans, %26’sı lisansüstü ve %10’u lise mezunu, %24’ü 21- 30 yaş arası, %27’si 31-40, %31’i 41-50 ve %18’i 50 ve üzeri yaş aralığındadır (Çizelge 1). Çizelge 1.Katılımcıların yaş, öğrenim ve cinsiyet durumuna göre dağılımları
Yaş F % Öğrenim Durumu F % Cinsiyet F % 21-30 312 24 Lisansüstü 348 26 Kadın 730 55 31-40 353 27 Lisans 487 37 Erkek 500 45 41-50 414 31 Ön Lisans 361 27 50- 241 18 Lise 124 10 Toplam 1320 100 Toplam 1320 100 Toplam 1320 100
Katılımcıların Bölgelere Göre Dağılımları
Bölgelere göre katılımcı dağılımı; Ege bölgesi 278 (%21), İç Anadolu 253 (%19), Marmara 241 (%18), Akdeniz 188 (%14), Karadeniz 160 (%12), Doğu Anadolu 112 (%8) ve Güney Doğu Anadolu bölgesi 100 (%8) katılımcıdır (Şekil 1).
Katılımcıların Mesleki Dağılımları
Katılımcıların; %18’i hemşire, %16’sı sağlık memuru, %12’si hekim, %10’u ATT, %9’u paramedik, %9’u ebe, %8’i tıbbi sekreter, %7’si eczacı, %6’sı psikolog, %5’i diğer (sosyal çalışmacı, müdür, diş hekimi vs.) şeklindedir (Şekil 2).
1320 katılımcının, 1016’sı şifalı bitkilerin etkili olduğuna kısmen ve tamamen inandığını belirterek ankete devam etmiş, 304 katılımcı ise etkili olduğuna inanmayıp devam etmemiştir. Bu durumda, Covid-19 pandemi sürecinde tıbbi ve aromatik bitkilerin etkili olduğuna tamamen inananların sayısı %44, kısmen inananların sayısı %33 ve inanmayanların sayısı ise %23’tür (Şekil 3).
#gallery-1 margin: auto; #gallery-1 .gallery-item float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 33%; #gallery-1 img border: 2px solid #cfcfcf; #gallery-1 .gallery-caption margin-left: 0; /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Tıbbi ve aromatik bitkilerin etkili olduğuna kısmen ve tamamen inanan 1016 katılımcının 642’si (%63) bu bitkileri kullanmış olup ankete devam etmiş ve 374’ü(%37) ise kullanmamış olup ankete devam etmemiştir (Şekil 4).
Genel olarak; ankete katılan sağlık çalışanlarının %77’si tıbbi ve aromatik bitkilerin tamamen ve kısmen etkili olduğuna inanmış ve bunların %63’ü şifalı bitkileri kullanmıştır. Katılımcıların %23 ise şifalı bitkilerin etkisine inanmadıklarını söylemişlerdir. Khanal et al. (2020) tarafından Nepal’in Tanahun bölgesinde yapılan benzer bir çalışmada da ankete katılanların %73’ünün bazı hastalıkların tedavisinde şifalı bitkileri kullandıklarını söylemiştir.
Kullanılan bitkiler ve bitkilerin kullanımında yararlanılan kaynaklar sorusu birden fazla cevap işaretlenebilen sorulardır. Kullanım değeri en yüksek olan bitki kekik/Origanum sp. (%99) olup narenciye/Citrus sp. (%94) ve sarımsak/Allium sativum (%93) bunu izlemektedir. En düşük kullanım değeri ise diğer grupta yer alan mürver (Sambucus nigra L.) ve elma sirkesi (%4) olmuştur (Çizelge 2).
Çizelge 2. Katılımcılar tarafından kullandıkları ifade edilen bitkiler
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Kekik (Origanum sp.) 639 99 2.Narenciye (Citrus sp.) 603 94 3.Sarımsak (Allium sativum L.) 596 93 4. Adaçayı (Salvia sp.) 422 66 5. Zeytin /zeytin yaprağı (Olea europaea L.) 210 33 6. Çörekotu (Nigella sativa L.) 125 19 7. Meyan (Glycyrrhiza glabra L.) 68 11 8. Udihindi (Aquilaria agallocha Roxb.) 54 8 9. Diğer (Mürver/Sambucus nigra L., elma sirkesi) 24 4
El Alami et al. (2020) da Fas’ta yaptığı bir çalışmada, Google Forms üzerinden yaptıkları anket çalışmasında 100 kişiye Covid19 salgını sırasında kullanılan şifalı bitkileri sormuşlardır. Çalışmada, Covid-19 salgını sırasında kullanılan 11 familyaya ait toplam 23 tıbbi bitki türü belirlenmiştir. En çok kullanılan bitkiler ve kullanım sıklıkları: Allium sativum (%80.9), Oleae uropaea (%72.7), Allium cepa (%66.7), Zingiber officinale (%66), Thymus maroccanus (%59.2), Okaliptüs globülleri (%56.5), Foeniculum vulgare (%54,3), Curcuma xanthorrhiza (%50), Phoenix dactylifera (%50), Rosmarinus officinalis (%47.9), Thymus satureioides (%41.9), Mentha pulegium (%41.3) ve Pimpinella anisum (%40)’tır. Çalışma sonuçları ile farklı ülkelerde yapılan benzer çalışmaların bazı verileri Çizelge 3’te karşılşatırılmalı olarak verilmiştir.
Çizelge 3 incelendiğinde, özellikle Suusi Arabistan ve Fas’ta Covid-19 pandemisi sürecinde sarımsak ve soğanın en yaygın kullanılan bitkiler olduğu dikkati çekmektedir. Hem Türkiyede hem de Fas’ta zeytin yetişmesi nedeniyle her iki ülkede de pandemi sürecinde yaygın olarak zeytin bitkisini kullanımı görülmektedir.Tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı hakkında yararlanılan kaynaklar ise en fazla sosyal medya (%86) iken en az yararlanılan kaynak ise aile büyüklerinden (%7) olmuştur (Çizelge 4). Alyami et al. (2020), Suudi Arabistan Krallığı’nda yapmış oldukları anket çalışmasında da katılımcıların 372’sinin (%39.4) koronavirüs sürecinde kullandıkları bitkisel ürünleri sosyal medya ve internet üzerinden öğrendiğini bildirmiştir. Tıbbi ve aromatik bitkilerin temin edilmesi ve kullanım şekli sorusu da birden fazla cevap işaretlenebilen sorulardandır. Bitkilerin temin edilme durumu; en fazla aktardan (%94) ve kendim topladım (%75) iken en az ise diğer grup (%17) ve komşumdam/arkadaşımdan (%25) olarak tespit edilmiştir (Çizelge 5).
Bitkilerin en fazla demleme (%99) ve gıda (%91) şeklinde kullanıldığı en az kullanım şeklinin ise yağ (%14) şeklinde kullanım olduğu belirlenmiştir (Çizelge6).
Çizelge 3. Farklı ülkelerde Covid-19 tedavisi için kullanılan şifalı bitkiler üzerine yapılan çalışmaların karşılaştırılması
Ülke adı Ankete katılan kişi sayısı Tıbbi bitki kullanan kişi sayısı En yaygın kullanılan uygulama/bitki türleri Türkiye (Bu çalışma) 1320 642 Sarımsak (A. sativum) Zeytin (O. europaea) Soğan (A. cepa) Suudi Arabistan Alyami et al. (2020), 5258 783 Zencefil (Zingiber officinale) Soğan (A. cepa) Sarımsak (A. sativum) Fas El Alami et al. (2020) 100 – Sarımsak (A. sativum) Zeytin (O. europaea) Soğan (A. cepa) Hindistan Charan et al. (2021) 495 128 Ayurvedic Kadha Giloy (Tinospora cordifolia (Thunb.) Miers) Tulsi (Ocimum sanctum L.)
Çizelge 4. Bitkilerin kullanımında yararlanılan kaynaklar
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Sosyal medyadan 550 86 2.Aktardan 201 31 3.Şifalı bitkiler kitabından 126 20 4.Eczaneden 97 15 5.Aile büyüklerinden 46 7
Çizelge 5. Bitkilerin temin edilme şekli
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Aktardan 601 94 2.Kendim topladım 482 75 3.Eczaneden 207 32 4.Komşumdan arkadaşımdan 162 25 5.Diğer (market, pazar ve online sipariş) 110 17
Çizelge 6. Bitkilerin kullanım şekli
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Demleyerek 636 99 2.Gıda olarak (çiğ ya da pişirilerek) 584 91 3.Kaynatarak 422 66 4.Buhar ve koku 265 41 5.Bitkisel/Aromatik Yağ olarak 87 14
El Alami et al. (2020) tarafından Fas’ta Covid-19 ile ilgili yapılan benzer bir çalışmada kullanılan bitkilerin familya bazında kullanım şekilleri belirlenmiştir. Buna göre Lamiaceae ve Asteraceae türlerinin toprak üstü kısımlarının infüzyon veya kaynatma, Apiaceae türlerinin tohumlarının infüzyon, Cupressaceae türlerinin genç dallarının kurutulmasıyla elde edilen tozların ve Liliaceae türlerinin soğanının ağızdan alınarak kullanıldığını bildirmiştir. Kullanılan bitkilerin etki şekli sorusu tek cevaplıdır.
Tıbbi ve aromatik bitki kullanan 642 katılımcıdan; %63’ü hastalığa yakalanmadım, %20’si hafif atlattım, %13’ü hiç etkisini görmedim ve %4’ü hastalığı ağır geçirdim demiştir (Çizelge 7). Bitkilerle birlikte ilaç ya da destekleyici kullanım durumu sorusu ise birden fazla cevaplıdır. Tıbbi ve aromatik bitkilerin yanında destekleyici tedavi kullanmayan 403’ü hastalığa yakalanmayanlardır.
Geriye kalan 239 katılımcının yüzdelik değerleri ise; %92’si destekleyici olarak ilaç, %96’sı vitamin, %100’ü takviye edici gıdalar ve %74’ü mineraller kullanmıştır (Çizelge 8).
Çizelge 7. Kullanılan bitkilerin etki şekli
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Hastalığa yakalanmadım 403 63 2.Hafif atlattım 128 20 3.Hiç etkisini görmedim 85 13 4.Hastalığı ağır geçirdim 26 4
Çizelge 8. Bitkilerle birlikte kimyasal ilaç ya da destekleyici kullanım durumu
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.İlaç 220 92 2.Vitamin 230 96 3.Takviye edici gıda 239 100 4.Mineraller 176 74 5.Kullanmadım 403 63
Covid-19 tedavisinde alternatif tıp ve ilaç kullanımını belirlemek amaçlı yapılan benzer çalışmada Charan etal. (2021), Hindistan’daki bir izolasyon merkezinden 495 katılımcıya telefon üzerinden bir anket uygulamıştır. Sonuçta katılımcıların 367’sinin (%74.1) tamamlayıcı ya da alternatif tıp ürünü kullanmadığı, 128 kişinin (%25.8) 161 çeşit alternatif tıp ürünü veya ev ilaçları kullandığı görülmüş. Alyami et al. (2020)
tarafından Suudi Arabistan Krallığı’nda yapılan başka bir çalışmada ise katılımcıların yaklaşık %14.9’u pandemisi sürecinde kendilerini hastalıktan korumak için bitkisel ürünler veya besin takviyeleri kullandığını bildirmiştir.
SONUÇ ve ÖNERİLER
Bu çalışma, Türkiye’de Covid-19 pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının tıbbi ve aromatik bitkilere ait tutum ve davranışlarına yönelik yapılan ilk çalışma özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle çalışma modern tıp ilmi almış bireylerin tamamlayıcı tıbba olan bakışını yansıtması açısından önemli bir değere sahiptir. Çalışmada online anket yoluyla Türkiye genelinde 1320 sağlık çalışanına ulaşılmıştır. Bunlar içerisinde en yüksek katılımı hemşireler (%18) sağlamıştır.
Ankete katılım oranı; Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yüksek çıkmıştır.Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde ise katılım oranı düşüktür. Katılımcı oranları iller bazında değerlendirildiğinde; İzmir, İstanbul ve Ankara illerinde katılım oranı en yüksek (%8) iken Bayburt, Kırıkkale, Ağrı ve Kars illerinde ise en düşük (%0.2) olduğu görülmüştür. Katılımcılara yarı yapılandırılmış anket formu online olarak uygulanmıştır. Yarı yapılandırılmış anketler, araştırmacıya özel bir konuda derinlemesine soru sorma imkanı sunar ve katılımcılardan alınan cevapların ayrıntılandırılmasını sağlar (Çepni, 2011).
Genel olarak; ankete katılan sağlık çalışanlarının %77’si tıbbi ve aromatik bitkilerin tamamen ve kısmen etkili olduğuna inanmış ve bunların %63’ü şifalı bitkileri kullanmıştır. Katılımcıların %23 ise şifalı bitkilerin etkisine inanmadıklarını söylemişlerdir. Sonuç olarak, bu çalışmada sağlık çalışanlarının tıbbive aromatik bilgilerin etkinliğine inandıkları ve Covid-19 pandemi sürecinde bu bitkilerden yararlandıkları görülmüştür. Bununla birlikte ankete katılan sağlık personelleri bu süreçte şifalı bitkilerin yanı sıra destekleyici tedavi uyguladıklarını da belirtmişlerdir.
Katılımcılar tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı hakkında bilgileri daha çok sosyal medya aracılığı ile edinmişlerdir. Her ne kadar tıbbi ve aromatik bitkiler geleneksel tıpta yaygın olarak kullanılsa da bitkilerin kullanımında uzman tavsiyesi mutlaka alınmalıdır. Ayrıca doğru bitkiyi doğru dozda ve doğru yöntemle alınması da o bitkinin şifalı özelliklerinden yararlanmak için uyulması gereken en önemli kurallardan olduğu da unutulmamalıdır.
TEŞEKKÜR
İstatistik çalışmalarda desteklerini gördüğümüz Bartın Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mustafa FİDAN’a teşekkür ederiz. Araştırmacıların Katkı Oranı Beyan Özeti Yazarlar makaleye eşit oranda katkı sağlamış olduklarını beyan eder. Çıkar Çatışması Beyanı Makale yazarları aralarında herhangi bir çıkar çatışması olmadığını beyan ederler.
0 notes
istersemucarim · 2 years
Text
Hava yolu tıkanıklığı nedir?
Tumblr media
Hava yolu tıkanıklığı: Hava yolunun, solunumu gerçekleştirmek için gerekli havanın geçişine engel olacak şekilde tıkanmasıdır. Tıkanma tam tıkanma ya da kısmi tıkanma şeklinde olabilir. https://www.yeniumitilkyardim.com/tam_tikaniklik_olan_kisilerde_heimlich_manevrasi_nasil_yapilir.php Read the full article
0 notes
medya-press · 2 years
Text
Çin'de "solunabilir" Covid-19 aşısına onay
Çin’de “solunabilir” Covid-19 aşısına onay
Çin’de solunum yoluyla insan vücuduna nüfuz edebilen Covid-19 aşısına acil kullanım onayı verildi.Ulusal Tıp Ürünleri İdaresi, CanSino Biotech’in geliştirdiği dünyanın ilk “solunabilir” Covid-19 aşısının inaktif aşılardan iki doz yaptırmış kişiler tarafından hatırlatma dozu olarak kullanılabileceğine karar verdi. “Convidecia Air” adı verilen aşı, şirketin daha önce geliştirdiği tek doz Covid-19…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Text
Zehirlenmelerde İlk Yardım ve Zehirlenme Çeşitleri
Tumblr media
ZEHİRLENME ÇEŞİTLERİ VE YAPILACAK İLK YARDIM UYGULAMALARI
Zehirli maddeler vücuda 3 yoldan girebilir.  1-Solunum yolu ile zehirlenmeler, 2-Sindirim yolu ile zehirlenmeler, 3-Deri yolu ile zehirlenmeler. Read the full article
0 notes
semantin · 6 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Reyhan şerbeti öksürüğe, karaciğere, böbreklere, kansızlığa, bağışıklık sistemine, sindirim sistemine, solunum yolu hastalıklarına, göz sağlığına ve mide sorunlarına iyi geliyormu. Aynı zamanda anksiyete sorunlarına da iyi geldiği söyleniyor. Yapınız bol bol içiniz🌿😂
32 notes · View notes
Video
youtube
Dr Hakan Özkul Kanal 7' Solunum sistemi hastalıkları nelerdir?
0 notes
Text
Okaliptüs Yağı Faydaları
Okaliptüs Yağı Faydaları
Tumblr media
#OkaliptüsYağıAntiInflamatuar, #OkaliptüsYağıAromaterapi, #OkaliptüsYağıCildeFaydaları, #OkaliptüsYağıDoğalDezenfektan, #OkaliptüsYağıDoğalIlaç, #OkaliptüsYağıEtkileri, #OkaliptüsYağıFaydaları, #OkaliptüsYağıHangiBitkidenEldeEdilir, #OkaliptüsYağıHangiHastalıklaraIyiGelir, #OkaliptüsYağıInhalasyonTedavisi, #OkaliptüsYağıKullanımı, #OkaliptüsYağıKullanımıNasılYapılır, #OkaliptüsYağıNefesAçarMı, #OkaliptüsYağıNeyeIyiGelir, #OkaliptüsYağıÖksürüğeIyiGelirMi, #OkaliptüsYağıÖksürüğüGeçirirMi, #OkaliptüsYağıRomatizmaTedavisi, #OkaliptüsYağıSaçaFaydaları, #OkaliptüsYağıSinüsEnfeksiyonu, #OkaliptüsYağıSolunumYoluEnfeksiyonları, #TıbbiBitkiler, #TıbbiVeAromatikBitkiler https://is.gd/T2XMLC https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/okaliptus-yagi-faydalari/
Okaliptüs yağı faydaları hakkında detaylı bilgiyi sizler için derledik. Okaliptüs yağı, uzun boylu, her daim yeşil okaliptüs ağacının taze yapraklarından elde edilir. Bilimsel olarak Eucalyptus Globulus olarak sınıflandırılan ağaç, ateş ağacı, mavi sakız ağacı veya lifsiz ağaç kabuğu ağacı olarak da bilinir.
Okaliptüs Yağı Faydaları ve Kullanım Alanları
Yaraların Tedavisi: Okaliptüs yağı, mikrop öldürücü kalitesinden dolayı antiseptik özelliklere sahiptir. Havaya maruz kaldıktan sonra, iyi bir antiseptik olan ozon oluşur. Bu nedenle, okaliptüs yağı yaraları, ülserleri, yanıkları, kesikleri, aşınmaları ve yaraları iyileştirmek için kullanılır. Ayrıca böcek ısırıkları ve sokmaları için etkili bir arındırıcıdır. Ayrıca etkilenen bölgeyi yatıştırmanın yanı sıra, açık yarayı veya rahatsız edici alanı mikrobik aktiviteden ve havaya maruz kalmadan kaynaklı enfeksiyonlardan korur.
Solunum problemleri: Okaliptüs yağı, soğuk algınlığı, öksürük, burun akıntısı, boğaz ağrısı, astım, burun tıkanıklığı, bronşit ve sinüzit gibi bir dizi solunum probleminin tedavisinde etkilidir. Antibakteriyel, antifungal, antimikrobiyal, antiviral, anti-enflamatuar ve dekonjestan bir yapıdadır. Bu da solunum problemlerini tedavi eden birçok ilaçta iyi bir bileşen olmasını sağlar. 2004 yılında yapılan bir araştırmada; bakteriyel olmayan sinüzitten mustarip hastalara okaliptüs yağı içeren ilaç verildiğinde daha hızlı iyileşme göstermişlerdir. Okaliptüs yağı sıcak suyla karıştırıldığında boğaz ağrısı ve boğaz ağrısının tedavisinde sürekli etki göstermektedir.
Astım tedavisinde okaliptüs: Astım dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanı etkileyen bir durumdur ve durum için birçok bilinen tedavi vardır. Bunlardan biri bu yağı kullanmaktır. Göğsünüze 1-3 damla arası damlatarak masaj yapın, aroma ve buharın yatıştırıcı etkileri boğazınızı yatıştırıp kan damarlarını genişletecektir. Bu da akciğerlere daha fazla oksijen sağlayacak ve normal solunum elde edilebilecektir. Okaliptüs yağının antienflamatuar özellikleri, astım belirtilerinden kurtulmak için onu kullanırken de etkindir.
Zihinsel tükenme: Birçok insanın okaliptüs yağı kullanmasının önemli bir nedeni, mentollü ve ferahlatıcı bir etki yaratmasıdır. Normal olarak, belirli koşullardan ve rahatsızlıktan müzdarip olan insanlar biraz yavaşlar. Okaliptüs uyarıcıdır, bitkinlik ve zihinsel halsizliği giderir ve hastayı canlandırır. Stres ve zihinsel rahatsızlıkların tedavisinde de etkili olabilir.
Kas ağrısı: Romatizma, lumbago, burkulmuş bağlar ve tendonlar, sert kaslar, ağrılar, fibroz ve hatta sinir ağrısı çeken hastalar için önerilir. Yağ vücudun etkilenen bölgelerinde dairesel hareketle masaj yapılmalıdır. Ağrı kesici özelliği vardır.
Diş bakımı: Okaliptüs yağı, mikrop öldürücü özelliklerinden ötürü çürüklere, diş plağına, diş eti iltihabına ve diğer diş enfeksiyonlarına karşı çok etkilidir. Bu yüzden gargara, diş macunu ve diğer diş hijyen ürünlerinin aktif bir bileşeni olarak bulunur.
Saç Bakımı: Saç derisiyle ilgili problemlerde ve şampuanlarda sıkça kullanılır. Saç biti ilaçlarında ve tedavisinde kullanılır.  Saça sürülerek saç taranır ve 10 dakika sonra saç yıkanır.
Bağırsak Sorunları: Sıklıkla bağırsaktaki mikropları yok etmek için kullanılır. Araştırmalar, okaliptüs yağı içmenin vücudun çeşitli yerlerinde, özellikle kolon ve bağırsak gibi hassas bölgelerde ortaya çıkan bakteriyel, mikrobik ve parazit koşulların çoğunu önleyebileceğini gösteriyor.
Cilt Bakımı: Okaliptüs sıklıkla cilt maskeleri ve ilaçlarında kullanılır. Özellikle akne tedavisinde yüze masaj yapılarak kullanılabilir. (Doktorunuza danışmadan kullanmayınız)
Okaliptüs yağının Şeker hastalığı tedavisinde ve ateş düşürücü etkisi olduğu bilinmektedir.
0 notes
umudsuzumud-official · 4 months
Text
Tumblr media
Selamün aleyküm.
Dostlar hayırlı cuma günü dileği ile...
Tabiat hava durumunu değişdirmekte solunum yolu infeksiyon dağıtıcı olmakta yalancı bahara dikkat....
8 notes · View notes
tarikbinziyad · 2 years
Text
Kardeşler bir haftadır solunum yolu hastalığı ile imtihan oluyorum. Ağır geçiyor grip. Rabbim şifa versin, dualarınızı istirham ediyorum. Selâmetle
57 notes · View notes
aynodndr · 2 months
Text
AKLI VE YÜREĞİ OLMAYANIN VİCDANI DA OLMAZ
Dün gece haberlerini dinlerken, yüreğime kan damladı...
İlk haber, İspanya'dandı.
Polisler, kontrol etmek için girdikleri bir yaşlı bakım evinde, bütün bakıma muhtaç yaşlıları ölü buluyorlar. Bakım görevlileri, onları ölüme terk ederek kaçmışlar. Oysa dışarıya çıkamayacak durumda olan bu çaresiz insanlara da büyük olasılıkla korona virüsünü kendileri bulaştırdılar. Ve bu Franko kalıntılarındaki vicdana bakın ki, bu zavallı insanları ölüme mahkûm edip kaçabiliyorlar...
İkinci haber, İtalya'dan...
Bir doktor, azlığı nedeniyle yaşlı hastalardan solunum cihazlarını söküp gençlere bağladıklarını söylüyor. Kendilerine sormadan, onların rızalarını almadan hem de... Tam bir Mussolini mantığı: Yaşlıysa yaşama hakkı yok... O askerlik yapamaz çünkü. Senin adına tetik çekemez -çekmez-. Öyleyse öldür, ölüme mahkûm et.
Üçüncü haber, ne yazık ki Türkiye'den... Türkiye'nin başkenti Ankara'dan.
Ali İhsan Yavaşça adında, 79 yaşında bir adam, virüs testi yaptırmak için hastaneye gitmek istiyor. 65 yaş üstü ulaşım kartı iptal edildiği için, otobüslere alınmıyor. Hastaneye kadar yürümek zorunda kalıyor. Ve yolda, cunta artığı iki mantar beyinli sözüm ona genç tarafından yolu kesiliyor. Ellerinde, yolunu kestikleri adamın yaşındaki babalarının/ analarının parasıyla aldıkları cep telefonları... Mustafa Tarık Er adında, kocaman kafasında bir toplu iğnenin ucu kadar akıl olmayan, yüreğinde sevginin kırıntısı bile bulunmayan mongolun elinde, yine yaşlı anne babasından tırtıkladığı parayla aldığı kolonya şişesi var.
Kendilerine eğlence arayan iki soytarı, adamcağıza kendilerini polis olarak tanıtıyorlar. Sorgulamaya başlıyorlar. Adamcağız, korku içinde kendini savunmaya çalışıyor. Ama şehir eşkıyalarına bu kadar eğlence yetmiyor elbette. Ağzına uyduruk bir maske yerleştiriyorlar. Başına, ellerindeki kolonyayı boca ediyorlar, "Virüsü başkalarına da bulaştırma," diyerek. Oysa o yarım akılları yaşlıların virüste kendileri gibi ara değil, son durak olduğunu algılayabilseydi, belki söylediklerinden utanır, vazgeçerlerdi bu soytarılıklarından.
Ama aklın ve yüreğin olmadığı yerde vicdan olur mu?
Yaşlı adamcağızı iyice korkutup eğlendikten sonra da kahkahalar atarak yol veriyorlar vicdansızlar, "Hadi, şimdi git hastaneye," diyerek. Ve bütün bu rezilliklerini çektikleri videoyu yayınlıyorlar, kendileri gibi ot beyinlileri eğlendirmek için...
Diğer haberler de iç açıcı değil elbette, bu korona günlerinde. Dünyada ve Türkiye'de ölümler giderek artıyor. İnsanlar can derdinde...
Ama bu üç haber, yüreğimi kanattı. İçimi acıttı. Kendimi onların yerine koydum. Ve sordum kendime ve herkese:
"Bizden öncekiler ve bizim kuşak, bunu hak edecek ne yaptık insanları sevmekten, özveri göstermekten başka?"
Herkese koronasız, salgınsız, soytarılara meze olmayacağımız sağlıklı günler dileğiyle...
Erdal ÇAKICIOĞLU
2 notes · View notes
rizasizbahcaningulu · 9 months
Text
Tumblr media
mesela şu hasta normal üst solunum yolu enfeksiyonu var. boğaz ağrısı, ateş. bu akşam bi daha gelecek muhtemelen. yazdığım ilacı sabah akşam günde iki kez kullanın diye boşuna diyorum zaten hastanede biz veriyoruz :D inanılmaz hastalar. eve gidiyo e hani boğazımın ağrısı geçmedi deyip geri geliyo. bi seri başlatıyorum an itibarıyla adı da BENİM VERGİLERİMLE MAAŞ ALIYOSUN
10 notes · View notes
fatomahperi · 10 months
Text
Tumblr media
Buna API-AIR diyorlar..
Arı kovanına takılan bir aparat ile
Arıların kovanındaki havayı teneffüs ediyorsunuz.
Yapılan çalışmalar göstermiş ki,
Özellikle;
Astım, Bronşit, Alerjiler;
Kronik akciğer hastalıkları;
Enfeksiyonlara karşı hassasiyet;
Bağışıklık sistemi zayıflamış;
Solunum yolu enfeksiyonları;
Kronik baş ağrısı, migren;
Stres;
Depresyon gibi hastalıklara çok iyi geliyormuş.
Ben yeni duydum ama
Mısırlılar tarafından zamanında uygulanan bir tedavi yöntemiymiş..
O yüzden de
APİ-TERAPİ diye de geçiyor.
Peki nasıl oluyor bu derseniz
Bildiğiniz gibi
Kovanın bakteri ve mikroplardan a­rındırmak için kullandığı propolis en doğal anibiyotik ve bugün Propolisler toplanıp ilaç / vitamin olarak da satılıyor.
Dolayısıyla soluduğunuz hava,
Hem temiz, hem size çok iyi gelen bir hava.
Tedavi günde 2, 3 kez
12-13 gün sürüyormuş.
Türkiye'de bunu uygulayan ARI ÇİFTLİKLERİ de varmış.
Mesela bir tanesi;
Kayral Arı Çiftliği
Mergenli Köyü
Ortaca / MUĞLA
@lıntı
_____Şifalar dileğiyle...✍️
19 notes · View notes
akinci · 2 years
Text
Tumblr media
Ağustos böceğine hep haksızlık etmişiz...
Ağustos Böceği, yumurtasını ağacın taze dalı içine bırakır. Ağaç dalı içinde bir kurtçuk olarak dünyaya gelen Ağustos Böceği, dört hafta boyunca ağaç dalının özsuyunu içerek beslenir.
Çok kuvvetli bir çift ön ayağa sahip olan ve gagaya benzer güçlü ağızını kullanan Ağustos Böceği, dalda bir yarık açarak ağaçtan dışarı çıkar ve toprağa düşer. Bu başladığı zorlu hayatın başlangıcıdır.
Sonrasında toprağı kazan Ağustos Böceği, dibine ulaştığı ağacın köklerine ulaşır ve köklerin özsularını içerek beslenir. Sonra da, durmadan bıkmadan ve yorulmadan açtığı tünellerle diğer köklere ulaşır ve böylece tam 17 yıl geçer.
Karanlıkta geçen tam 17 yıl ve büyük bir azim, sabır örneği bir yaşam…Olgunlaşıp büyüyen Ağustos Böceği için yeryüzüne çıkma zamanı gelmiştir. Güneşe duyduğu özlemi onu yeryüzüne çeker.
Kabuğu kalınlaşmış ve uçmayı bilmeyen ama hazır bir çift kanatla Ağustos ayında toprağın üstüne çıkar. Bir kaç gün güneşin altında sabırla bekler ve üzerindeki sert kabuk yırtılır.
Solunum yolu üstündeki sert iki kabuk ve kabuk üzerindeki ince bir zar, bu zara bağlı kaslar onun sesi soluğu olur. Vücudundaki bu kasları saniyede 500 kez hareket ettirerek 17 yıllık sessizliğini bozarak sesini bütün dünyaya duyurur…
Ama onun yeryüzünde 4 haftalık ömrü kalmıştır. Bu zorlu ve mücadele dolu hayatın 17 yılı toprak altında geçerken yeryüzünde sadece 4 hafta yaşayabilen erkek Ağustos Böceğinin, ömrünün son deminde kendisine bir eş bulması gerekmektedir.
Bunu da sesiyle ve şarkısıyla başarır. Bu kısa süren aile hayatından sonra dişi Ağustos Böceğine, neslinin devamı için tohumlarını bırakır. Eylül ayı gelince de hayata veda eder.
Yani Ağustos böceği hiçbir zaman kışı göremeyecektir. 17 yıl boyunca verdiği mücadele kısacık bir 4 hafta içindir...
Uzun lâfın kısası;
Bize yeni umutlar getir
HOŞGELDİN AĞUSTOS...🍂
57 notes · View notes