Tumgik
#Yaratılmak
ilmiyyat1453 · 11 months
Text
''Öyleyse sen bil ki, gönül Allah'ı ﷻ öğrenmek için yaratıldı ki, saâdet ondadır.''
İmâm-ı Ğazâlî Hazretleri
64 notes · View notes
merrowyen · 3 months
Text
Gemi kıyıda güvendedir
Ama bunun için yaratılmamıştır..
0 notes
felsefebilim · 7 months
Text
Irigaray ve Dişil Öznellik
Tumblr media
Kristeva ile birlikte Fransız feminist felsefesinin önemli isimlerinden birisi olan Luce Irigaray, psikanalizci olmasının da etkisiyle felsefe düşüncelerinde psikanalizden özellikle de Lacancı yaklaşımdan bir çatı oluşturmuştur.
İlgili olduğu disiplinler olan felsefe ve psikanaliz hakkındaki genel eleştirisi sahip oldukları ataerkil yapı hakkındadır. Ona göre; ataerkil yapı, erkek hegomanyasıdır ve tek cinscilikten oluşur. Bu yapıdan kurtulabilmek için kadınların yeni bir dil ve söylem gereksinimine ihtiyacı vardır. Bu dilin, kadınları erilleştirebileceğine değinir (mimesis). Irigaray mimesis kavramı ışığında; kadın, kadın gibi değil kadın olarak konuşmalıdır der. Bunun olabilmesi için de ataerkil toplum yapısından kopmuş, erillikten dönüştürülmüş özgün bir kadın formuna gerek vardır yani dişil öznelliğe...
Düşüncesinin temelinde kadının erkekleştirmeye zorlayan toplumsal, felsefi normları, düşünce ve davranış kalıplarını reddetmek, kadın bir özne yaratmak yatar. Kadın erkek eşitliğinden ziyade erkek gibi olmamak üzerine yönelir. Çünkü kadından yaratılmak istenen, eksik erkek kabul edilemezdir. Aksi takdirde ataerkil anlayış devam ettiği sürece kadın toplumdan dışlanacak ya da erkekleşmeye zorlanacaktır.
31 notes · View notes
veganlogicdinamo · 1 month
Text
EĞİTİMDEKİ DİNSELLEŞME KİTLESEL ÇOCUK İSTİSMARIDIR!
Psikolog, psikiyatrist, sinirbilimci ve eğitim bilimciler, 22 Nisan'da bir bildiri yayımlayarak Türkiye’de çocukların karşı karşıya olduğu en önemli tehlikeyi bilimsel olarak ortaya koydu.
📌Eğitimin dinselleştirilmesinde yeni bir aşamaya geçildiği,
📌Çocukların 11-12 yaşına kadar soyut düşünme yetisi geliştiremediğini, somut düşünmeleri nedeniyle olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkisini tam olarak kavrayamayacakları,
📌Bu nedenle çocuk yaşta din öğretisine maruz kalmanın, depresif bozukluk, kaygı bozukluğu, uyku bozukluğu, ayrılma anksiyetesi gibi hastalıkları tetikleyebileceği,
📌Dini öğretinin çocukları takıntılı, ürkek ve kaygılı bireyler olmaya itebileceği, düşüncelerini baskı altına alacağı, özgür düşünme ve araştırma motivasyonunu azalttığı açıklandı.
Asıl amaç, karşıdevrim tarikatına mürit yetiştirmektir! Cumhuriyet Devrimi’nin değerlerine uzak, kendini ümmet toplumunun bir üyesi olarak gören, laikliği ağzına bile almayan, sorgulamayıp sadece biat eden, siyasal İslamcı iktidarların peşinde ve tarikatların cenderesinde sıkışıp kalmış bir insan modeli yaratılmak isteniyor.
Üzerinde padişahın herhangi bir etkisinin ve yetkisinin olmadığı ilk Meclis’in açılışının 104. yılında, hem çocukların hem de Türkiye’nin önündeki en önemli sorun eğitimdeki dincileşmedir!
7 notes · View notes
hisboslugu · 5 months
Text
bana çılgın diyorsun, seni sevdiğim için. yanılıyorsun, sevmek çılgınlık değil. sevmek insan tarafımızı bulmamızdır bence. biraz da yaklaşmamızdır tanrı'ya, zaman zaman. dünyada sevmeyenlere, sevemeyenlere acımalı. o ot gelip, ot gidenlere acımalı. sevebilen insan kendini keşfetmiş insandır. talihli insandır. çektiği bütün acılara rağmen; mutlu, kıvançlı insandır o. aşktır yücelten bizi ve derinliğimiz aşktandır. gerisi boş, yalan. aşksa, sevmektir. durmadan, nefes alırcasına sevmektir. sevmekle sevilmek ayrı şeyler... sevilmeyi çoğaltmak, ona bir başka şekil vermek, daha da yoğunlaştırmak onu elimizde değil. oysa ki sevgimizi dilediğimiz gibi yoğurabilir, dilediğimiz şekli verebiliriz ona. derinlikse derinlik, yükseklikse yükseklik, genişlikse genişlik. sevmekte gücümüz var, irademiz, aklımız var. biz varız sevmekte. sevmek yaratmaktır bir bakıma. sevilmekse; yaratılmak. demek ki biz seninle birbirimizi yaratıyoruz durmadan. sen beni yaratttıkça güzelsin işte ve ben seni yarattıkça güçlüyüm, daha da bir insanım. beni sevmeseydin yine bir şey değişmeyecekti benim için. sen biraz eksik kalacaktın, biraz sen kaybedecektin. o kadar. şimdi insanların en güzeliyiz, en iyisiyiz elbette. seviyoruz, seviliyoruz. sevgimi anlamadığın ve ona saygı göstermediğin anda ölebilirim. karşılık vermediğin anda değil. birbirimizi yeniden yaratmaya devam edelim.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
sekizinci m.
11 notes · View notes
bilinmezliklere · 1 year
Text
Yaratma, yaratılmak tanrıya mahsus bir şey evet. Herkes bir yaradılışın parçası. Sen, ben farklı değiliz. Farklı olan senin genlerin ve benim genlerim. Kişiliklerimiz de farklı değil mi? Evet, evet kesinlikle. İçimden mırıldandıklarımı tanrım duyuyor. Senin de duyabilmeni isterdim. İçimdeki mırıldanmalarım olsan keşke. Dinlesen ve dinleşsek . İçimdeki mırıldanmalarla kavga etsem, konuşmak için edebilsem. Her şey bir anlık oysa. Kalp atışı-duruşu, gülmek-ağlamak, sarılmak-ayrılmak her şey bir anlık. Geçen şeye zaman diyoruz. Geçen zaman değil ömür oysa. Yaratıldığımızda verilen kalp ve beyin doğru yolda gitmeyi öğrenene dek bir çift gözyaşı daha akacak hayatımızdan. Her şey bir anlık gerçek oysa. Çok sevdiğiniz biri gelir. Kahramınınızdır sizin. KAHRAMAN. Ve beklersiniz ilgi. Belki de ilgiye düşkünsünüz benim gibi. Kahramanlığın temeli nedir? Birilerini kurtarmak mı? Ya da kurtarman gereken şey sevgi mi? Sevgiyi kurtarmak mümkün mü?
Zamanla beraber düzeleceğine inanan asalak bir toplumda büyüyen insan, geri dönüşü olmadığı an da bile –doğru zamanı- bekliyorsa, zamanın kaçması kaçınılmaz olur. Korkuyorum. Her şeyin bir anlık olmasından. Elimde olan şeyi kaybetmekten ve insanlardan. Özellikle de dilimden korkuyorum. Gönül yarası kolaydır ama dil yarası geçmez. Beklediğiniz ne para ne pul ne de rüşvettir belki benim gibi. Sevgi için rüşvet nedir bilmiyorum. Hayattayken kaybolmaktan korkuyorum. Geriye dönmekten. Ve ve sanırım artık gücüm kalmamasından. Bu ben miyim ? sorusunu sormakta kaçınılmaz oluyor. Sabır güzeldir. Korkunun da sabrı var mıdır? Benim için sabrediyor olabilir mi? Sabrederken , sabır edilen gerçekleşir mi?
22 notes · View notes
kaotikkk · 1 year
Text
bana çılgın diyorsun, seni sevdiğim için. yanılıyorsun, sevmek çılgınlık değil. sevmek insan tarafımızı bulmamızdır bence. biraz da yaklaşmamızdır tanrıya zaman zaman.
dünyada sevmeyenlere, sevemeyenlere acımalı. o ot gelip, ot gidenlere acımalı. sevebilen insan kendini keşfetmiş insandır. talihli insandır. çektiği bütün acılara rağmen; mutlu, kıvançlı insandır o.
aşktır yücelten bizi ve derinliğimiz aşktandır. gerisi boş, yalan. aşksa, sevmektir. durmadan, nefes alırcasına sevmektir. sevmekle sevilmek ayrı şeyler...sevilmeyi çoğaltmak, ona bir başka şekil vermek, daha da yoğunlaştırmak onu elimizde değil. oysa ki sevgimizi dilediğimiz gibi yoğurabilir, dilediğimiz şekli verebiliriz ona.. derinlikse derinlik, yükseklikse yükseklik, genişlikse genişlik. sevmekte gücümüz var, irademiz var, aklımız var. biz varız sevmekte. sevmek yaratmaktır bir bakıma. sevilmekse yaratılmak.. demek ki biz seninle birbirimizi yaratıyoruz durmadan. sen beni yarattıkça güzelsin işte ve ben seni yarattıkça güçlüyüm, daha bir insanım.
beni sevmeseydin yine bir şey değişmeyecekti benim için. sen biraz eksik kalacaktın biraz sen kaybedecektin. o kadar. şimdi insanların en güzeliyiz, en iyisiyiz elbette. seviyoruz seviliyoruz. sevgimi anlamadığın ve ona saygı göstermediğin anda ölebilirim. karşılık vermediğin anda değil.
birbirimizi yeniden yaratmaya devam edelim.
9 notes · View notes
denizkabuguincisi · 11 months
Text
Kurak Günler
Unutmayayım diye izledikten 3 gün sonra filan yazayım dedim. Vizyona girdiğinde sinemada izlemek istemiştim. Bir türlü vakit bulamamıştım. Bence evde izlenmesi daha uygun oldu.
Tumblr media
Taşraya giden bir savcının Anadolu hikayesi diyerek bir giriş yapabilirim. Eli yüzü düzgün şehirli savcı Emre, küçük bir kasabada çalışmaya başlıyor. Kasabanın sıkıntısı su. Yeraltı suyunu çektikçe çevrede kocaman obruklar oluşuyor. Bu sebeple farklı çözümler bulunmalı. Her seçimde belediye başkanlarının vaatleri de buna yönelik oluyor. Bu konuya dair de davalık işler var. Savcımızın bu konu üzerine yöneleceğini düşünüyoruz. Ancak film açılış sekansının verdiği etkiyle devam ediyor: avlanmak. Film bir yaban domuzu avı sahnesiyle başlıyor. Domuzu öldüren “avcılar” sokak arasında havaya ateş açıyor, ölen domuzu meydana sürüklüyorlar. Bunu yapan kişilerin başında belediye başkanın oğlu avukat bir kişi var. Daha sonra da bu avına devam edecek. Kasaba halkı, tipik diyebileceğimiz içine kapalı ve bilgisiz. Cahil demek hakaret gibi oluyor ama belki de cahil. Bu tablo içine bir de biraz farklı ve ürkütücü bir gazeteci ekleyerek olayları örmeye başlayabiliriz.
Okuduğum bir yorumda filmin hikayesi için; gerçek, flu ve derinliksiz denmişti. Tam olarak öyle. Özellikle seçimden sonra izleyince daha da rahatsız edici geliyor. Açıkçası ben son seçimlerden sonra tamamen ülkeye dair bir his beslemeyi bıraktım. Batarız, çıkarız çoğul meseleleri dert etmemeye çalışıyorum. Neyse bunu belki başka bi yazıda dökerim. Filmde de bir şeylerin aslında neden değişemediğini görebiliyoruz. Film erkek karakterlerin hakimiyetinde, hakim rolündeki kadının bir şeyleri değiştirmek için çabalamayışını üstünde konuşarak ortaya çıkarabiliriz.
Tumblr media
Savcı su sorunu üzerinde gidecek derken bi rakı masasında işler değişiyor. Küçük, cahil bir taşra kasabasında tecavüz dosyasını açıyoruz. Hem de zihinsel engelli bir kız çocuğunun olduğu bir dava. Bilinmezlikler, sisli anlar, gazetecinin yakınlığı ve yaklaşımı… Hukuk, adalet vicdanımızdaki gibi işleyemiyor. Gazeteci ve savcı arasındaki elektriklenme için bir çift sözüm var. Gazetecinin tavrı hiç hoşuma gitmedi. Hikayenin bir yanını eşcinsellikle yürütmeye çalışmışlar. Ancak bu hikayede de gazeteci savcıyı da ayrı taciz ediyor gibi geldi. Aşırı rahatsız olarak izledim. Karşılıklı bir “tension” olsa belki daha farklı olabilirdi. Belki de yaratılmak istenen de buydu. Tekinsizlik.
Tumblr media
Obruğun çevresinde bitiyor film. Çöken ahlak mı hukuk mu bir toplum mu sorularını çıkarabiliriz. Sanırım filmin en beğendiğim anıydı o kısım. Filmin pek beğendiğim bir yanı da olmadı açıkçası. Evet gerçekleri rahatsız edici bir şekilde anlatıyor belki. Ama bunları metaforlarla anlattıkça beni baydı. O suyun bir anlamı vardı, obruğun da savcının da yaban domuzunun da bir anlamı vardı. Bunları yakalamak izleyici olarak yorucu geliyor. Belki benim iyi bir anıma gelmedi. Yine de ortalama bir film. Amerika veya Avrupa sinemasında taşrada herkesin birbirini bildiği bir kasabada olaylar gelişir temalı filmlerin başarılı olanları cidden etkileyici. Ben bu filmde etkilenemedim sanırım. O da var. Daha iyi bir film olabilecekken öyle kalmış bir film. Daha iyileri gelene kadar önümüze bakmaya devam.
4 notes · View notes
yorgunumya · 9 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Çiftiyle yaratılmak
Biber:1
Ben:0
6 notes · View notes
se-a-ser · 2 years
Text
televizyon, telefon, tablet vs. fark etmez en iyi ekran OLED (amoled, ya da poled diye de geçebilir)
2. OLED 3. yine OLED
sonra en iyisi yeni çıkan MICROLED ekranlar. özellikle TCL sayesinde uygun fiyatlı olanları da var
sonra QLED geliyor. isim olarak OLED ya da türevi gibi bir algı yaratılmak istense de alakası yok
SONY'nin TRILUMINOS da farklı ve iyi bir teknoloji ama SONY dahil pek kullanan yok. zaten kabul görse SONY de APPLE gibi kullanıcıları sömürürdü
5 notes · View notes
akilfikirgezegeni · 3 months
Text
H. G. Wells'in "Dr.Moreau'su" ve Mary Shelley'in "Victor Frankenstein'ı" Bilimin bazı kişisel hırslar yüzünden o bilimi icat eden insanları yok etmesine iyi birer örnektir. Bu iki çılgın adamın bilmeye ve var olanı geliştirip değiştirmeye olan inançları o kadar aşırıdır ki, bu uğurda bireysel ve toplumsal etiği hiçe saymaktan çekinmezler. Her ikisi de, evrimin insan eliyle değişime uğrayabileceğini, şayet gerekli koşullar oluşturulabilirse yaratılmak istenen şeyde istendik davranışların görülebileceğini ispatlama telaşına kapılmışlardır. Ve maalesef yaratmak istedikleri canavarlarca sonları getirilmiştir. Doğayı tanıma ve onun gerçek doğasını anlama yarışı hem tarihte, hem edebiyatta, hemde bugün geldiğimiz noktada devam ededursun, halihazırda aynı doğa kendi devinimi ve döngüsünü sürdürmeye devam ediyor. Zira onun adaptasyon süreci biz insanlara göre daha sabırlı ve düzenli... Oysa sınırlı bir ömre sahip insan evladı, ona ayrılan sürede her şeyi anlayıp çözümlemeye çalışarak yanlış seçimler yapabiliyor. Ya da yaptığı seçimi salt tek doğru kaynak olarak kabul etme aymazlığına düşebiliyor. Wells, Dr. Moreau, Shelley ise, Bay Frankenstein üzerinden varlığın binlerce yıllık farkındalığını bir çırpıda silip onu fabrika ayarına getiremezsiniz dedirtiyor adeta... Her şeyi silerek yeniden ve yine bir dünya yaratmak için bu sıfırlamanın tüm varlık üzerinden yapılması gerekir. Tabi bu da "Kıyamet" fikrinin eyleme geçmesi anlamına gelir. Bahsi geçen kitap kahramanları hırsın bilimsel açıdan da ne kadar kötü sonuçlar doğurabileceğine iyi birer örnektir. Her konuda olduğu gibi etik, bilimde de olmazsa olmaz mihenk taşıdır. Eğer yoksa, birilerinin elinde atom bombasına da dönüşür, hidrojen bombasına da... İçaforiz
0 notes
yuksekovahaber · 1 year
Text
Amedspor'a destek açıklaması: Yaratılmak istenen korku atmosferinin farkındayız
http://dlvr.it/SkRMpZ
0 notes
Text
KİRAZ: “Halkın yüzde 76’si TÜİK’e güvenmiyor”
Tumblr media
Kiraz, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2022 Tüketici Enflasyonunu (TÜFE) yıllık yüzde 64,27 olarak açıklamasına ilişkin bir değerlendirmede bulundu. 
CHP Malatya Milletvekili Aday Adayı Enver Kiraz, “Maaş zamlarında esas alınan 2022 yıllık enflasyon rakamları bir kez daha TÜİK verilerinin güvenilmezliğini açığa çıkarttı. Kamuoyu araştırmaları AKP-MHP’liler de dahil halkın yüzde 76’sının TÜİK verilerine inanmadığını gösteriyor. Maaş zammının 24 saat arayla önce yüzde 25, sonra yüzde 30 olarak açıklanması, iktidarın da TÜİK’i ciddiye almadığını ortaya koydu. İktidar değişip, hesaplar şeffaflaştığında TÜİK’in Yunanistan ve Arjantin yöntemiyle hesap oyunu yaptığı açığa çıkacaktır” dedi. “Üretici E (Yİ-ÜFE) ise yıllık yüzde 97,77 oranında duyuruldu” diyen Kiraz, “Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) hesabıyla yüzde 137, İstanbul Ticaret Odası’na (İTO) göre yıllık enflasyon yüzde 92,97. TÜİK verisi ENAG’ın 73, İTO’nun 29 puan gerisinde. Orta Vadeli Program’da (OVP) yüzde 65 olan yılsonu hedefinin altında bir rakamla iktidara ‘Enflasyon hedefimizi tutturduk, altına indik’ deme olanağı yaratılmak istenmiş. Ancak bu rakamların toplumda karşılığının ve inandırıcılığının olmadığı kamuoyu araştırmalarında görülüyor. Yapılan anketlerde TÜİK’in rakamlarına güvenenlerin oranı sadece yüzde 24 olurken, güvenilmez bulanların oranı iktidar ittifakının seçmenleri de dahil yüzde 76! AKP’ye oy verenlerin yüzde 33’ü, MHP’ye oy verenlerin yüzde 36,2’si TÜİK’e inanırken, bu iki partiye oy verenlerden TÜİK’e inanmayanların oranı sırasıyla yüzde 67 ve yüzde 64! Ankete katılanların yüzde 47,5’u gerçek enflasyonun yüzde 170’in üzerinde olduğu görüşünde. Toplumun üçte ikisi resmi enflasyonun gerçek rakamdan en az 100 puan düşük açıklandığına inanıyor” ifadelerini kullandı. Kiraz, TÜİK verisinin iktidarı bile geri adım attırdığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
Tumblr media
“Milyonlarca memur, emekli ve sözleşmeli personelin 2023 ilk 6 aylık dönemi maaş zamlarında esas alınan TÜİK verisine yönelik bu güvensizlik karşısında iktidar bile geri adım atmak zorunda kaldı. Memur-emekli zamlarını yüzde 25 olarak açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yükselen tepkiler üzerine 24 saat geçmeden 5 puan daha artışa giderek zam oranını yüzde 30’a çıkarttı. TÜİK verisi doğru ise ilave 5 puanın gerekçesi ne? İktidar, lütufta mı bulunuyor? Kaldı ki TÜİK’e göre 2022 ikinci 6 aylık dönem enflasyonu yüzde 16. İktidarın yüzde 5 ilaveyle yüzde 30’a çıkarttığı maaş zammında gerçek artış sadece yüzde 14.” “Kâr artışları, resmi enflasyonun 5-6 katı. Kârlar böyle artarken, milyonlarca çalışan ve emekliye yüzde 30 zam verilmesi büyük bir servet transferidir” yorumunu yapan Kiraz, “İki ay önce yüzde 157 olan Yİ-ÜFE’nin bir anda 60 puan düşmesinin izahı gerek. Aylardır TÜFE/Yİ-ÜFE makası olağanüstü düzeyde açılırken, bu farkın henüz perakende fiyatlara, tüketici fiyatlarına yansıtılamadığı görülüyordu. Şu anda fark yılsonu itibarıyla 33,45 puana inmesine rağmen yine yüksek. Buna karşılık şirket ve banka kârlarında artış yüzde 300- 400’lerde. Kâr artışları, resmi enflasyonun 5-6 katı. Kârlar böyle artarken, milyonlarca çalışan ve emekliye yüzde 30 zam verilmesi büyük bir servet transferidir. Büyüme ve milli gelirden ücretlilerin aldığı payın yüzde 36’dan 24’e indiği anımsandığında uçurum, iyice büyüyecektir. Yunanistan 2008 mali krizinde moratoryum ilan ettiğinde, Arjantin iflasını ve borçlarını ödeyemeyeceğini açıkladığında iki ülkede de istatistik kurumlarının hesap oyunlarıyla gerçekleri gizlediği açığa çıkmıştı. İktidar değişip, TÜİK’in hesapları şeffaf şekilde kamuya açıldığında, tüm hesap ve rakam oyunları ortaya dökülecek, milyonlarca kişinin hakkının bu yöntemlerle nasıl ellerinden alındığı, çalınarak birilerine aktarıldığı, devletin nasıl çürütüldüğü açığa çıkacaktır” dedi. Read the full article
0 notes
mansetmalatya · 1 year
Text
Enver Kiraz: “Halkın Yüzde 76’si TÜİK’e Güvenmiyor”
Tumblr media
CHP Malatya Milletvekili Aday Adayı Enver Kiraz, “Maaş zamlarında esas alınan 2022 yıllık enflasyon rakamları bir kez daha TÜİK verilerinin güvenilmezliğini açığa çıkarttı. Kamuoyu araştırmaları AKP-MHP’liler de dahil halkın yüzde 76’sının TÜİK verilerine inanmadığını gösteriyor. Maaş zammının 24 saat arayla önce yüzde 25, sonra yüzde 30 olarak açıklanması, iktidarın da TÜİK’i ciddiye almadığını ortaya koydu. İktidar değişip, hesaplar şeffaflaştığında TÜİK’in Yunanistan ve Arjantin yöntemiyle hesap oyunu yaptığı açığa çıkacaktır” dedi. Kiraz, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2022 Tüketici Enflasyonunu (TÜFE) yıllık yüzde 64,27 olarak açıklamasına ilişkin bir değerlendirmede bulundu. “Üretici E (Yİ-ÜFE) ise yıllık yüzde 97,77 oranında duyuruldu” diyen Kiraz, “Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) hesabıyla yüzde 137, İstanbul Ticaret Odası’na (İTO) göre yıllık enflasyon yüzde 92,97. TÜİK verisi ENAG’ın 73, İTO’nun 29 puan gerisinde. Orta Vadeli Program’da (OVP) yüzde 65 olan yılsonu hedefinin altında bir rakamla iktidara ‘Enflasyon hedefimizi tutturduk, altına indik’ deme olanağı yaratılmak istenmiş. Ancak bu rakamların toplumda karşılığının ve inandırıcılığının olmadığı kamuoyu araştırmalarında görülüyor. Yapılan anketlerde TÜİK’in rakamlarına güvenenlerin oranı sadece yüzde 24 olurken, güvenilmez bulanların oranı iktidar ittifakının seçmenleri de dahil yüzde 76! AKP’ye oy verenlerin yüzde 33’ü, MHP’ye oy verenlerin yüzde 36,2’si TÜİK’e inanırken, bu iki partiye oy verenlerden TÜİK’e inanmayanların oranı sırasıyla yüzde 67 ve yüzde 64! Ankete katılanların yüzde 47,5’u gerçek enflasyonun yüzde 170’in üzerinde olduğu görüşünde. Toplumun üçte ikisi resmi enflasyonun gerçek rakamdan en az 100 puan düşük açıklandığına inanıyor” ifadelerini kullandı. Kiraz, TÜİK verisinin iktidarı bile geri adım attırdığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Milyonlarca memur, emekli ve sözleşmeli personelin 2023 ilk 6 aylık dönemi maaş zamlarında esas alınan TÜİK verisine yönelik bu güvensizlik karşısında iktidar bile geri adım atmak zorunda kaldı. Memur-emekli zamlarını yüzde 25 olarak açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yükselen tepkiler üzerine 24 saat geçmeden 5 puan daha artışa giderek zam oranını yüzde 30’a çıkarttı. TÜİK verisi doğru ise ilave 5 puanın gerekçesi ne? İktidar, lütufta mı bulunuyor? Kaldı ki TÜİK’e göre 2022 ikinci 6 aylık dönem enflasyonu yüzde 16. İktidarın yüzde 5 ilaveyle yüzde 30’a çıkarttığı maaş zammında gerçek artış sadece yüzde 14.” “Kâr artışları, resmi enflasyonun 5-6 katı. Kârlar böyle artarken, milyonlarca çalışan ve emekliye yüzde 30 zam verilmesi büyük bir servet transferidir” yorumunu yapan Kiraz, “İki ay önce yüzde 157 olan Yİ-ÜFE’nin bir anda 60 puan düşmesinin izahı gerek. Aylardır TÜFE/Yİ-ÜFE makası olağanüstü düzeyde açılırken, bu farkın henüz perakende fiyatlara, tüketici fiyatlarına yansıtılamadığı görülüyordu. Şu anda fark yılsonu itibarıyla 33,45 puana inmesine rağmen yine yüksek. Buna karşılık şirket ve banka kârlarında artış yüzde 300- 400’lerde. Kâr artışları, resmi enflasyonun 5-6 katı. Kârlar böyle artarken, milyonlarca çalışan ve emekliye yüzde 30 zam verilmesi büyük bir servet transferidir. Büyüme ve milli gelirden ücretlilerin aldığı payın yüzde 36’dan 24’e indiği anımsandığında uçurum, iyice büyüyecektir. Yunanistan 2008 mali krizinde moratoryum ilan ettiğinde, Arjantin iflasını ve borçlarını ödeyemeyeceğini açıkladığında iki ülkede de istatistik kurumlarının hesap oyunlarıyla gerçekleri gizlediği açığa çıkmıştı. İktidar değişip, TÜİK’in hesapları şeffaf şekilde kamuya açıldığında, tüm hesap ve rakam oyunları ortaya dökülecek, milyonlarca kişinin hakkının bu yöntemlerle nasıl ellerinden alındığı, çalınarak birilerine aktarıldığı, devletin nasıl çürütüldüğü açığa çıkacaktır” dedi. Read the full article
0 notes
mersinyerelhaber · 1 year
Text
“PROJEYİ BİZ YAPTIĞIMIZ İÇİN, BİRİLERİ ENGELLEMEK İSTİYOR!”
“PROJEYİ BİZ YAPTIĞIMIZ İÇİN, BİRİLERİ ENGELLEMEK İSTİYOR!”
Başkan Gültak, ‘Çamlıbel Su Sporları Merkezi’ ile ilgili kent kamuoyunda yaratılmak istenen bilgi kirliliğine ve çeşitli iddialara karşı yaptığı açıklamada; “Çamlıbel’e oteller, yüksek binalar, AVM’ler veya marina yapılacağı iddiaları doğru değildir. Mersin’in bir marka değeri oluşacakken birileri ‘Biz yapıyoruz’ diye; ‘Cumhur İttifakı’nın adayı yapıyor’ diye projeyi engellemeye çalışıyor”…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cnarozyilmaz · 2 years
Photo
Tumblr media
3D Led Paris Gece Lambası kutusunda USB bağlantı kablosu.. kumandalı.. 7 renk sıralı ışık seçeneği.. 7 renkten birini sabitleme.. 3 adet AA kalem pille çalışma.. ebat: 19x9,5 cm voltaj: 4.5-5V evlerde, barlarda, kafelerde, klüplerde, restaurantlarda, otellerde, turistik mekanlarda, atmosferik ortam yaratılmak istenen her yerde kullanılabilir.. özel günler için hediye alternatifi.. kargo bedava-kurumsal faturaya uygun.. https://ty.gl/ssarkss7fe #GÜLÜMSE_MutluOL_Trendyol link bioda.. https://www.instagram.com/p/CiqVOClsbIZ/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes