Tumgik
#genel-kurgu
ckardelen · 4 months
Photo
Tumblr media
Teyzem - Bölüm 8 (on Wattpad) "Ali? Bu teyzen Aliye. Onun adını taşıyorsun, biliyorsun..." Ne diyeceğimi bilmiyordum. Bana bakan kadın şaşırtıcı derecede güzeldi. Saçları kumral, uzun ve dalgalıydı. Gözleri, erkeklerin şiir yazdığı o gerçek dışı safir rengindeydi. Bedenini saran gömleği ve kalçasını saran kot pantolonundan muhteşem bir vücuda sahip olduğunu görebiliyordum.
20 notes · View notes
bykutuka-blog · 9 months
Photo
Tumblr media
Çocuk ve Ben - Bölüm 6 (on Wattpad) https://www.wattpad.com/1367174549-%C3%A7ocuk-ve-ben-b%C3%B6l%C3%BCm-6?utm_source=web&utm_medium=tumblr&utm_content=share_reading&wp_uname=kutuka&wp_originator=dxYGekrDmWsN8w1SHlaF7WxYEJgA4o17qYaS5lu8oW57hYJwOA4ESXnLcBP3UTOl0jfAv4dhnWLRftztFWlpgoJ%2BKbbNtvQQQjur3gAYwBtQQ5dUxd6wLrvEbf61RbN9 yalnızlıklar ve mutluluklar üzerine sohbetler
0 notes
bengir2003 · 2 years
Photo
Tumblr media
AĞLADIĞIMA BAKMAYIN (BEN ÇOK GÜÇLÜYÜM) - laf söyletmiyorlar maamiilerine (on Wattpad) https://www.wattpad.com/1279597851-a%C4%9Fladi%C4%9Fima-bakmayin-ben-%C3%A7ok-g%C3%BC%C3%A7l%C3%BCy%C3%BCm-laf?utm_source=web&utm_medium=tumblr&utm_content=share_reading&wp_uname=bengir2003&wp_originator=nDQ6WNTCiTkn0NWjPccNO7OJ%2F9fJIS%2FU7rH3itNy0eNoXpOz4cbNVidNAVYLnbh5eZp4GxUD9Tivo7f60bV%2FWKTGwthOVbaqaTzU%2BgLtL23dCQ4iFQs8PbW8XtBCg7Ym Üç kadın, üç hikaye. "Tek seçeneğiniz var. Annen mi, doğmamış bebeğin mi?" Üç��ncü kadın sordu. "İnsan kendi evladını satar mı?" Birinci kadın sordu. "Çok adice." İkinci kadın konuştu. "Sen hiç seçeneksiz kaldın mı ki?"
0 notes
cilginfizikcilervbi · 23 days
Text
Üç Cisim Problemi
Üç Cisim Problemi Cixin Liu’nun yazdığı ve Hugo Ödülü’ne layık görülen bilim kurgu romanı dizisidir. Dizi, Güneş’e yakın bir üçlü yıldız sisteminde yer alan Trisolaris adlı gezegende yaşayan Trisolaranların hikayesini anlatır. Trisolaris, kaotik bir yörüngeye sahip olan ve her an Güneş’e çarpma tehlikesi ile karşı karşıya olan bir gezegendir. Bu durum, Trisolaranların sürekli bir kıyamet tehdidi…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
arbrenu · 10 months
Note
ayzerin okurlar tarafından fazla üstüne gidildiğini düşünüyorum sonuçta oda nova gibi krallığı için olması gerekeni yaptı. Yanlış anlama sadece senin kitle değilde insanların kitaplarda filmlerde yada hayatta hep başrol tarafından bakmaları sinir bozucu
Harry Potter ve Game of Thrones benim en sevdiğim seriler ve bu iki seride de gruplar var, birinde öğrenci binaları diğerinde krallıklar. Ben HP’de slytherin, GOT’da Cercei’ciydim ve sonuna kadar Cercei’ci kaldım… hgoi’nin de baş karakterler dışında krallıklar kitabı olmasını istedim hep yani insanların gerçekten evet bu doğru ve ben de böyle yapardım ya da bu haklı dediği karakterleri/krallıkları desteklemesini istedim. Ama bunun için ben o kadar gelişmiş bir kalem değildim ve karakter bakış açısından yazdığım için her şeyi Nova gözüyle görülüyor genel olarak. Ama sandığınızdan çok daha fazla diğerlerini sevenler de var sadece siz sosyal medyada en popüler şeyi yani Daren’i ve Nova’yı görüyorsunuz aslında. Üçüncü kitabın üzerinde bu kadar durmamın ve çalışmamın sebebi de bunun çok karakterli bir kitap olması ve benim hepsinin üzerinde durmak istemem. Mesela Gecenin daha kolay çünkü orada atıyorum Hükümdarlar’ın derdini anlatmak gibi bir çabam yok çünkü kurgu o yönde değil ama hgoi’de her krallığı ve karakteri anlaşılır kılmaya çalışıyorum. Bu cidden çok zor bir şey çünkü karakter bakış açısıyla yazıyorum… seri ilerledikçe bence taşlar yerine oturacak çünkü daha yeni başlıyoruz diyebiliriz…
166 notes · View notes
fatomahperi · 8 months
Text
Ben bir bayan olarak duruşu, karakteri sağlam, güçlü bir adama saygı duyar, sevebilirim. Bu ne iğrenç bir gösteridir?
İnsanlar gerçek hayatta ne ise sanal medyada da fıtratlarını sergiliyorlar 😒
Allah'ım biz bayanları böyle zayıf, ezik karakterli erkeklerden koru 🤲
Not : Arkadaşlar yorumlara yanıt veremediğim için buraya yazıyorum. Yukarıdaki evlilik için sözde tasarlanmış kurgu için kadın ve erkeğin tavırları, normal insanlar için kabul edilemez, evlilikte söz hakkı karşılıklı olarak eşlere aittir. Saygı, sevgi ve insan onuru esastır!
Erkek, kendisini bu şekilde boyunduruk altında gibi göstermiş ki evlilik kurumu özeldir, eşlerin arasındaki sevgiyi karşılıklı anlayışı korumak gerektiğini, genele vurgular..
Kadın ise eşine yolun daha ilk başında eşine saygı duymadığını, onurunu çiğnediğini göstermiş. Belki sadece komik olsun diye yaptılar ama bu davranış kabul edilemez bence !
31 notes · View notes
doriangray1789 · 3 months
Text
SİYASET
Ülkedeki Siyaset, eskiden beri, siyasiler arasında bir kaynak paylaşımıdır… ezelden beri kim iktidar olursa, bu paylaşım, kendi şurekası arasında olur, sadece Rabbena hep bana olur, ama az olur ama çok olur, Az biraz da baaa ver şeklinde olur vs… nasıl olursa olsun, ülkedeki siyaset, her zaman kaynak paylaşımı şeklindedir… ülkenin dünyadaki yerini geleceğini bşr kenara bırakalım…peki paylaşılan bu kaynak kime kimlere aittir? Bu sorunun cevabını verecek olan da siyasetçi değil vatandaştır… vatandaş… Eee, vatandaşta kendi gibi bir iktidar görmek istiyor ! kabul edelim ! sonra rahat rahat konuşalım… kardeşim halkın bakış açısını değiştirtecek bir muhalefet ve medya var mı? medya ve denetimsizlik (denetimi bloke etme) gücü olmasa, iktidarın başarılı olduğuna inanan zümrenin aslında sayıca ek başına bir iktidar kuracak çoğunluğa ARTIK sahip olmadığı aşikar…
şimdi eğri oturup doğru konuşalım: bir ülkedeki iktidarın da, devlet kurumlarının da kalitesi halkın genel seviyesi ile orantılıdır. ne yaparsanız yapın, isterseniz tüm dünya imdadınıza gelsin, somali'de norveç'teki gibi bir yönetim kuramazsınız. evet türkiye bir norveç değildir ama somali de değildir…yönetim ve kurumların kalitesi, iktidarda kimin olduğundan bağımsız olarak, konumlandırılabilirse, Türkiye, içinde ciddi bir potansiyel bulunduran bir ülkedir… kardeşim yaşam kaliteni siyasi tercihler belirliyor… 2x2=4
asıl meselemiz ülkenin genel seviyesini yükseltmektir. bu meselenin kökleri derin olmakla birlikte çözümü bir derece basittir; en azından teoride basittir.
sanılanın aksine genel seviye eğitimle yükselmez.
orwell'in 1984 kitabında tam da böyle bir kurgu var. yazar, partiyi etkileyecek geçmişte meydana gelen her türlü haberin gazete arşivlerinde değiştirildiğini yazıyor. öyle bir an geliyor ki 50 yıl öncesinde gerçekte nasıl bir dünya vardı kimse bilemez oluyor. çünkü devamlı olarak şu anki duruma gore tarihte değiştiriliyor, yeniden yazılıyor. bu durumda parti devamlı haklı, hiç yanılmamış, öngürüleri, planları hep doğru çıkmış oluyor. bir sure sonra elinizde sadece partinin istediği gibi bir gerçek kalıyor. bu durumda geçmiş çok kötüydü, yağ yoktu , şeker yoktu şükür ki partimize artık her şey çok iyi derseniz haklısınızdır çünkü geçmiş parti doğrularıyla yeniden yazılmış herkesde bunu kabul etmiştir…
FİLLERİN KAVGASINDA EZİLEN OT- vatandaş ne yapsın…
Dağları ben yarattım…
İnsanın arada bir kendi kendine de “ben ne boktum da ne ara koktum” diye sorması da lazım… yani öz sorgu… bu, "nerede yanlış yaptım" diye sorduğunuz an baslayan ve bir sonuca varamadığınız her seferde kendinizi daha da kaybolmuş hissetmenize yol açar.
7 notes · View notes
otadam · 29 days
Text
Sevilemeyecek Kadın:
Bu yazdıklarımızı bir aşk hikayesi sananlara cevap olmasına yönelik:
Sizi temin ederim ki bu bir aşk hikayesi hiç olmadı.
Arka planda çokça Yıldız Tilbe ve Müslüm Gürses çalmış olsa da yaşananlar daha çok bilim kurgu, psikolojik gerilim, zaman zaman gençlik komedisi, zaman zaman aksiyon türlerine kaymış ve bu yüzden de genel hatlarıyla (benim için tam) bir underground klasiği olmuştur.
Gün ışığından ve gözlerden gece yaratıkları gibi kaçtık ve sadece karanlıkta yaşadık uzunca bir süre. Birlikte güneşte görünmemiz bizden daha çok diğerlerine zarar verecek gibiydi.
Ki verdi de.
Aynı anda bizi gören, tanıyan birkaç azınlığı infaz etmek zorunda kaldık.
Açıkçası ikimiz de hiç hümanist olacak kadar olmadık.
Onun sır gibi saklanan adı, 7 kat ipekten yorganlara sarılıp örtünen ben, yan yana geldiğimizde resetlenen zaman ve ayrı ayrı şelalelerce akan yaşamlar arasında nasıl bir kesişim kümesi oluşturduk da görüştük şu an tam kestiremiyorum bile. Ama bilinenden çok, tahmin edilenden daha az olduğu kesin.
Bu kesişim kümesine sıkışan en değerli eleman @bihunimeksik senden ayrıca özür dilemek isterim. Gerçekten neler çektiğini bir sen bilirsin. Ama dünya üzerinde daha değerli bir dış eleman yok senden başka. Her şey için çok teşekkürler.
Otadam - Not: Çay var mı?
3 notes · View notes
epifizz · 1 month
Note
Merhaba epi gelecekte dinlerin durumu hakkında ne düşünüyorsun varlıklarını devam ettirebilecekler mi sence bir de dinler varken bu haldeysek dinler olmadan hiç altından kalkamayız diyebilir miyiz?
Buradaki ön kabullerinin beni sevk ettiği yeri sevmedim, hiçbir ön kabul olmadan başlayalım istersen. Öncelikle dinler bize ne sağlar, çok temel bir antropolojik soru. Dinler bize etik bir sistem, daha geniş sayıdaki toplulukları düzenleme şansı ve anlamsal bir kurgu ve bir kimlik sağlar. Senin dinler olmadan altından kalkamayacağımızı düşündüğün kısım sanırım anlamsal kurgu ve ahlaki kaos ile ilgili anladığım kadarıyla. Ancak ahlak yalnızca teoloji kaynaklı olmak zorunda değil, hukuk kurumuna yüksek saygıyla, hümanist ideoloji ile ve ekonomik bir dünya görüşüyle de insan bir ahlak çizebilir, işin içinde teoloji olmadan. Anlam kurgusu için ise genel bir şey sunamam çünkü anlamın bireyin ötesinde tasarısı olabileceğini düşünen biri değilim. Ancak Camus gibi tamamen bireyin kendine dönük ve kendine göndermeli anlam kurgusunu yapabilen insanlar varsa bu bireysel örneklerin kaideyi gayet bozduğunu söyleyebiliriz diye düşünüyorum.
Şimdi rasyonel baktığımızda tıpkı potivisitlerin baktığı gibi din kurumunun tamamen yok olacağını düşünmek lazım. Çünkü hukuk gibi, ideoloji gibi, ekonomi modelleri ve çeşitli felsefi tasarılar ve en önemlisi (kozmoloji kurgusu açısından) bilim gibi sistem ve paradigmalar varken din kurumu oldukça boşta gözüküyor. Ancak 80'lerden sonra yükselen mistik açlık krizi tarihin ve insanın hiç de rasyonel hareket etmediğini bize hatırlatıyor. Ancak dinin bu geri dönüşünün dinin 500 yıl önceki anlamıyla olmadığını da hatırlamak lazım. Din artık tamamen bireysel anlam ve arayışlarla ilgili bir şey haline geldi çünkü toplumsal otoritesi başka kurumlarca çok daha etkili bir şekilde idare edilebilir halde artık. Yine de insanlar anlam krizlerinde bireysel bir açıklama ya da inşa yerine bir sistem sunusu ve dahiliyesini çok daha fazla istiyor gerçekten. Bu yüzden dinlerin gittikçe kurumsuzlaşan bir kurum olacağını ve daha tiyatral ve romantik bir hale geleceğini düşünüyorum ben şahsen. Tıpkı yoganın bu günkü konumu gibi. Tabi bu günün dinlerinin tamamen ebedi bir eğlenceye dönüşüp yarı ölü bir kültür olarak kalacağını düşünen de hiç az değil ama dediğim gibi yakın tarih bu fikre pek izin vermiyor. Yine de dinin bir krizi engellediğini düşünmüyorum, daha çok o krizi geçiştirme konusunda güzel bir işlem görüyor gibi. Bu elbette benim görüşüm ve herkese uyarlamak pek doğru olmaz sanırsam.
2 notes · View notes
Note
kitaplarini yayinladigin uygulamanin yas ortalamasinin genel olarak kucuk olmasi seni rahatsiz ediyor mu bus bence bazen çok rahatsız edici seyler oluyor. Veya cogunlukla senin gibi genc kurgu yazarlarinin "ergen kitabi yazarlari"olarak adlandırılması seni rahatsiz eden seyler mi
Hayır, ben ne yazdığımı ne hissettiğimi bildiğim sürece bunlar önemli değil benim için.
4 notes · View notes
korelist · 1 year
Text
Tumblr media
THE SOUND OF MAGIC // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb puanı: 7,7 Benim puanım: 7
Drama: The Sound of Magic
Hangul: 안나라수마나라
Director: Kim Sung-Yoon
Writer: Ha Il-Kwon (webcomic), Kim Min-Jung
Episodes: 6
Date: 2022
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Ji Chang-Wook, Choi Sung-Eun, Hwang In-Yeop
   Webtoon uyarlaması bir Kore dizisi The Sound of Magic ile devam ediyoruz. Daha yayınlanacağı açıklanır açıklanmaz çok konuşulmaya başlandı. Annarasumanara ismiyle yayınlanan manhwa, diziden yaklaşık 10 yıl önce çıkmış. Diziyi izlemeden önce bende manhwasını okumayı tercih ettim. Hatta ilk bölümü izledikten sonra okumaya karar verdim.
Kısa bir dizi olduğu için konusuna da kısaca değineyim; eski, kullanılmayan bir lunaparkta yaşayan gizemli sihirbazın, iki lise öğrenci ile karşılaşmasını anlatıyor. Biri Yoon Ah Yi (Choi Sung-Eun), annesi evi terk ettikten sonra babası da borçları yüzünden kaçıp gidiyor. Ah Yi tek başına kardeşine bakmak zorunda kalan fakir bir kız. Okuldan sonra part-time işlerde çalıyor. Bir an önce yetişkin olmak isteyen bu kız sihirbazımız ile tanışınca hayatta yetişkin olmak mı, hayallerini yaşamak mı arasında ikileme düşüyor. Diğer öğrenci ise Na Il-Deung (Hwang In-Yeop), zengin bir aileden gelen hayatı boyunca ders çalışmaya zorlanmış bir çocuk.
Ji Chang wook bu dizideki rolü ile o kadar bütünleşmişti ki, dizinin başarısının tek sebebi olduğunu düşünüyorum. Rolün içine tam oturmuştu. Tavrı, konuşması ve aydınlık gülümsemesi ile bütün o gizemli havayı ekrana yansıtmış, onunla da kalmamış hikaye boyunca rolünü korumuş.
Dizinin renk paletini, konusu ile karşılaştırınca fazla abartılı buldum ama abartı olmasına rağmen beğendim. Diğer yandan dizinin biraz daha masalsı bir havada geçmesini bekliyordum.  Sürekli gerçeklik ve hayal dünyasının çatışma halinde olması rahatsız ediciydi. Fikir olarak her ne kadar kulağa güzel gelse de işlenme şekli beni rahatsız etti.  Dizi bana sadece Ji Chang Wook'u sevdirdi.
6 bölümlük bir dizi için çok fazla durağanlaşan anlatım tarzı vardı. O kadar yavaş yavaş azıcık bir şey anlatıldı ki, sanki film yapsaydınız daha güzel olmaz mıydı dedirtti. Türü dram, fantezi ve müzikal olarak geçse de bence dram ve gizem yazılmalıydı. Çok büyülü bir dünyaymış gibi gözümüze soksalar da sürekli gerçeklere kafa atan tarafı vardı.
Bu dizide de birçok alt metin yerleştirmişlerdi. İzleyiciye anlatmak istediği bir derdi vardı. İnsanların hayallerinin peşinden koşması gerektiğini 6 bölüm boyunca vurguladılar. Ayrıca ailelerin beklentileri bol bol gözümüze sokuldu. Lise döneminde yaşanılan gelecek korkusu, seçimler, sınav stresi, toplumsal beklentiler, gençler arasındaki kıyaslama ve aile baskısı oldukça bunalım bir şekilde işleniyor. Bu sıkıntılar Kore’de yaşanılan kaygılar gibi görülse de ülkemiz içinde benzer durumlar olduğunu görebiliyoruz.
Özetlersem, dizi beni çok etkilemedi. Daha önce de dediğim gibi bana kattığı tek şey oyuncu olarak Ji Chang Wook oldu. Hiç bahsetmedim ama başroldeki bayan oyuncuyu asla sevemedim. Irkçılık gibi olacak belki ama Koreli oyunculara bile benzemiyordu.  İkinci erkek oyuncu içinde bir şey söylemem gerekirse, kendisine çok nötrüm. Onunla ilgili dizide tek sevdiğim şey bütün saydığım kaygıları yansıtmak için “A curse of asphalt” şarkısının çekim sahneleriydi. Gerçekten inanılmaz başarılı bölümdü. Şarkıyı Ji Chang wook seslendirmesinin yanı sıra çekimler, anlatılan hikaye, renkler, açılar, kurgu inanılmazdı. En beğendiğim bölüm bu olabilir.
Diziyi önerir miyim? Evet, 6 bölüm olduğu için, anlatılmak istenen endişeleri görmek için, müzikleri dinlemek için izlenebilir.
 OST:
Ji Chang Wook - A curse of asphalt
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
6 notes · View notes
ckardelen · 23 days
Photo
Tumblr media
Dörtlü İlişki - Bölüm 28 (on Wattpad) https://www.wattpad.com/1438736636-d%C3%B6rtl%C3%BC-i%CC%87li%C5%9Fki-b%C3%B6l%C3%BCm-28?utm_source=web&utm_medium=tumblr&utm_content=share_reading&wp_uname=cevriyekalender Bengi ile Cem Can ile Nalan İki evli çift. Bengi ile Can iş arkadaşıdır, zamanla aralarında yakınlaşma başlar ama ikisi de evlidir. Hem aşklarını yaşamak hem de mutlu evliliklerini sürdürmek isterler. Çünkü yasak aşkın evliliklerine yeni bir kan getirdiğini, tazelediğini fark etmişlerdir. Peki çözüm nedir? Tabii ki Dörtlü İlişki.
9 notes · View notes
bykutuka-blog · 10 months
Photo
Tumblr media
Çocuk ve Ben - Bölüm 5 (on Wattpad) https://www.wattpad.com/1364424741-%C3%A7ocuk-ve-ben-b%C3%B6l%C3%BCm-5?utm_source=web&utm_medium=tumblr&utm_content=share_reading&wp_uname=kutuka&wp_originator=vJGcuYLz4yrRJ3lrIPbEqzaNmPXy3j6tQiCYzrC7gFr5v25NmEHc7Of95tcP8eCQBM3IpZYtG3Gx1JcaUUebI7Hl8Q3Evdu8mujFDaLgxFqL%2BGdmN%2FpMfFSWJOjSSZmb yalnızlıklar ve mutluluklar üzerine sohbetler
0 notes
bengir2003 · 2 years
Photo
Tumblr media
AĞLADIĞIMA BAKMAYIN (BEN ÇOK GÜÇLÜYÜM) - Erkek trip atarsa (on Wattpad) https://www.wattpad.com/1273121421-a%C4%9Fladi%C4%9Fima-bakmayin-ben-%C3%A7ok-g%C3%BC%C3%A7l%C3%BCy%C3%BCm-erkek-trip?utm_source=web&utm_medium=tumblr&utm_content=share_reading&wp_uname=bengir2003&wp_originator=%2ByUj0w0NMW8k0R%2BRrWt4NUIzSDrxLO%2FTLoDCiVxWolMwe4hDpe0nDKQGTq5M%2FF3fGPhMfgyTtmQbjo1QZMIGB%2FrORN%2Fdhzzs210UlstLnOSx%2FBQDUPQeF8ZvbvcQRmhf Üç kadın, üç hikaye. "Tek seçeneğiniz var. Annen mi, doğmamış bebeğin mi?" Üçüncü kadın sordu. "İnsan kendi evladını satar mı?" Birinci kadın sordu. "Çok adice." İkinci kadın konuştu. "Sen hiç seçeneksiz kaldın mı ki?"
0 notes
medyahmet · 14 days
Text
Tanıtım Filmi Çekiminde Kurgu Nasıl Olmalıdır?
Tanıtım Filmi Çekiminde Kurgu, bir çekimin hemen ardından gelen diğer çekimle olan koordinasyonu olarak görülebilir. Film yapımında gördüğümüz üzere bir çekim ham filmin bir ya da daha fazla karesinin arasındaki bağlantı da denebilir. Kurgucu en iyi çekimleri seçip eler, istenmeyen görüntüleri de kesip atar ve en sonunda istenen çekimleri bir araya toplar. Düz kurgu bir çekimin diğer çekimi kesintisiz bir biçimde takip etmesidir. Çapraz kurgu aynı zaman diliminde yaşanan iki farklı olayı anlatmaktadır. Çekimleri birleştirmenin farklı biçimleri uygulanabilir. Kararma bir çekimin sonunu yavaş yavaş siyaha doğru karartırken açılma ise çekimi siyahtan çıkarak yavaş yavaş ışıklandırır. Zincirleme X çekiminin sonuyla Y çekiminin başını kısa süre içinde iç içe geçirir.
Tumblr media
Silinmede Y çekimi, ekran üzerinde hareket eden bir çizgiyle birlikte X çekiminin yerini alır. Kısa bir süreliğine iki çekimde ekranda belirir.
İki çekimi bir birine bağlamada en çok kullanılan yöntem kesmedir. Günümüzde kurgu genel olarak bilgisayar ortamında yapılır, görüntüler disklere ve sabit disklere kaydedilir gerekli kesimler yapıldıktan sonra birleştirilerek basılır.
Kurmaca filmlerin çekiminde senaryolar ve resimli taslaklar (storyboard) kurgunun planlamasına yardımcı olur.
Film Kurgusunun Boyutları Nedir?
Kurgu, sinemacılara dört temel alanda seçme ve denetim imkânı sunar;
X çekimi ile Y çekimi arasında grafik ilişkiler
X çekimi ile Y çekimi arasında ritmik ilişkiler
X çekimi ile Y çekimi arasında mekânsal ilişkiler
X çekimi ile Y çekimi arasında zamansal ilişkiler
Grafik ve ritmik ilişkiler her filmin kurgusunda mevcuttur. Mekânsal ve zamansal ilişkiler ise soyut biçimi tercih eden filmlerin kurgusu içinde dikkate alınmasalar da diğer filmlerin kurgusunda görülebilirler.
Devamlılık Kurgusu
Sinemacılar daha yeni yeni kurguyu kullanmaya başladıkları 1900-1910 yılları arasında bir hikâyeyi tutarlı ve net biçimde anlatmak için yaptıkları çekimleri düzenlemeye başlamışlardır. Böylece, sinematografi ve mizansene ait özel stratejilerle desteklenen kurgu anlatı devamlılığı sağlama adına kullanılmıştır. Adından da anlaşılacağı gibi devamlılık sisteminin temel amacı, çekimlerde mekân, zaman ve aksiyona ait kesintisiz bir akış devamlılığı sağlamaktır.
Devamlılığı göz önünde bulunduran biçimin amacı bir öykü anlatmak olsa da, anlatı devamlılığını sağlayan asıl öğe zaman ve mekânın ele alınmış biçimidir.
Mekânsal Devamlılık: 180 Derece Kuralı
Devamlılık söz konusu olduğunda bir sahnenin mekânı aksiyon aksı veya merkez hattı ya da 180 derece çizgisi olarak bilinen model ile oluşturulur. Sahnedeki aksiyon (bir kişinin yürümesi, iki kişinin konuşması ya da bir yolda yarışan arabalar) açık ve net bir çizgi üzerinde gerçekleşiyormuş gibi varsayılır.
 Bu aksiyon aksı, kameranın aksiyonu kayda alırken konumlanacağı noktayı belirleyen bir yarım daire ya da diğer deyişle 180 derecelik bir alandır. Sonuç olarak yönetmen, çekimlerini bu merkez hattı göz önünde tutarak tasarlar, çeker ve kurgular.
Almaşık Kurgu
Devamlılık sistemi, kurgunun, filmin anlatısına gerekli bilgiler ekleyebildiğini göstermektedir. Bir kesme bizi aksiyon aksının doğru tarafında ki herhangi bir noktaya taşıyabilir. Hatta kurgu, film içinde ki her olayı bilmemizi sağlayabilir (pek çok film, anlatıyla alakalı tüm bilgiyi izleyiciye iletmeye çalışır). Buradaki üstün teknik almaşık kurgudur.
Zamansal Devamlılık: Düzen, Sıklık ve Süre
 Klasik devamlılık sisteminde zaman, tıpkı mekân gibi, anlatının gelişimine göre düzenlenir. Olay örgüsünün sunumuna ait öykünün tipik biçimde zamanı da yönlendirdiğini biliyoruz. Devamlılık kurgusu bu zamansal yönlendirmeyi desteklemeye ve onu sürekli kılmaya çalışır.
 Zamansal düzen, sıklık ve süre arasındaki ayrımı hatırlamak gerekir. Devamlılık kurgusu öykü olaylarını tipik biçimde 1-2-3 sırasıyla verir. Örneğin; Spade sigara sarar, sonra Emma gelir, sonra adam kadına yanıt verir, vb.
1-2-3 düzeninin en yaygın ihlali, bir kesme ya da zincirleme ile oluşturulan geçmişe dönüştür. Dahası klasik kurgu, öyküde bir kere olan bir olayı, filmde de yine bir kere gösterir.
 Zaman dizimse sekans ve birebir sıklık, kurguya ait devamlılık sistemi içinde düzen ve sıklığın kullanımını sağlayan standart yöntemlerdir. Klasik devamlılık sisteminde öykü süresi nadiren genişletilir; yani filmin süresi nadiren öykünün kendi gerçek süresinden uzundur.
Kaynakça:
https://martifilm.com/tanitim-filmi-cekiminde-kurgu-nasil-olmalidi
0 notes
arbrenu · 10 months
Note
Gurur ve Önyargı'nın en çok neyi seni etkiledi?
tarihi kurgu en sevdiğim tür zaten, bayılıyorum lordlar olsun leydiler olsun, pelerinler, kabarık elbiseler… hikayesini seviyorum genel olarak. Darcy Ve Elizabeth arasındaki konuşmaları seviyorum, birbirlerini öğrenme süreçlerini ve birbirlerinden öğrenme süreçlerini seviyorum. Dönemi ve o dönemdeki kadınların yaşamlarını, beklentilerini, seçimleri hepsini yani aslında kadınlar için bir tarihi anlatıyor
150 notes · View notes