Tumgik
#körebe
sertsiken0606 · 6 days
Text
Merhaba Hasan bey kardeşim ben Dilaver. Umarım beğenirsiniz ve paylaşım yaparsın. Şuan anlatacaklarım 12 yaş günümden sonra yaşandı. Çocukluğum çok güzel geçmiştir. Mahallemizde top koşturur körebe saklambaç oynar kışın kartopu kardan adam yapardık şuan 52 yaşında bir adamım gerçek ismim Dilaver dir korkmuyorum paylaşabilirsiniz. Mahallemizde Güler isminde çok güzel bir kadın vardı kocası Uzunyol şoförüydü bir gider 1 ay gelmezdi bir ihtiyacı olduğunda sürekli beni yada ablamı çağırırdı 12. Yaş günümde pastamı Güler abla almış kola meyve suyu çok güzel bir doğum günü olmuştu ertesi gün cumartesi olduğu için geç saate kadar parti yaptık Güler abla anneme ben korkarım Dilaver benimle gelse olurmu dedi annem izin verdi birlikte Güler ablanın evine gittik bana yatak hazırladı hadi sen yat dedi kendisi salona geçti uyur uyanık su içmeye kalktım Güler abla soyunmuş eline salatalık almış amına sokuyordu karşısında o zamanlar video oynatıcı vardı şimdi ismi aklıma gelmiyor orada seks filmi izliyordu beni fark etti toparlandı sonra tekrar açtı bacaklarını gel bakalım sen bunu biliyormusun dedi yanına gittim elimi tuttu amına sürterek sen bu ne biliyormusun dedi tekrar yok dedim birden pijama mı çekip indirdi ilk defa başka bir kadın beni bu halde görüyordu. Sikimi ağzına aldı yalamaya başladı 2 3 kez 31 çekmiştim ama bu farklı bir şeydi o ufacık sikim kazık gibi olmuştu çok hoşuma gidiyordu birden kasıldım boşaldım ağzı yüzü döl oldu yaladı yuttu hepsini beni bacaklarının arasına aldı yala hadi bak videodaki gibi yap dedi izlediği videoda adam kadını kanepeye yatırmış amını yalıyordu bende yaptım emdim emdim belki 20 dakka emdim beni yatağına götürdü uzandım sikimi tekrar ağzına aldı yalamaya başladı bu sefer daha bir iştahla yalıyordu birden durdu sikimi tutup amına sürterek soktu zıplamaya başladı bir taraftan bağırıyor bir taraftan inliyordu yine nasıl olduğunu anlamadan boşaldım tam o sırada Güler de kasılarak üzerime yığıldı bana öpücükler atıyor okşuyordu artık benim kocam sensin beni kocam yokken hep sen sikeceksin dedi birlikte sarılıp uyuduk sabah kalktığımda kahvaltı hazırlayıp yatağa getirdi öptü kahvaltı yapıp tabağı kenara bırakarak sikime yumuldu doymadım kocacım beni bir daha sik doyur beni diyordu sikimi kaldırmıştı domaldı sok kökle hadi sık karını doyur döllerini yuttur bana diyordu dediği gibi yaptım saçından tutup ata biner gibi yaptım kalçasına tokat atmamı söyledi bir taraftan sikiyor bir taraftan tokatlıyordum kasılma başlamıştı içinden çıkarttı beni döndü ağzına aldı yalamaya boşalana kadar emdi yuttu bütün döllerimi yine kalktım yataktan banyoya girdim güzelce yıkayıp çıktım . Askere gidene kadar her fırsatta seks yapmaya devam ettik ben askerdeyken emmimin oğlu ile sikişmeye başlamış askerden geldikten sonra 3 ay içinde evlendim Sivas Gürün de belediyede çalısma teklifi aldım oraya yerleştik bir daha Güler i hiç görmedim.
23 notes · View notes
binevva · 7 months
Text
Aslında insan bir körebe oyununda gibi; gözleri bağlı ilerliyor hayatta. Akıbete dair bir bilgisi yok; bir adım sonunu dahi tahayyülden uzak. Sadece hisleri var; biraz ses ve biraz koku, tenini okşayan rüzgâr ve biraz da kadere teslim olmak. Hayat bu kadar.
25 notes · View notes
efgan · 1 year
Text
bu sancılar varoluşun çırpınışları, zihnimin en ücra köşelerinde paslanmaya yüz tutmuş hislerimin habercisi. kafamın içinde keskin bir çark var, döndükçe yıkımlar getiriyor. etten duvarlarım bir bir yıkılıyor, çırılçıplak kaldım. içimdeki katil körebe oynamaya başladı. üstelik elinde bir silahı dahi yok. sözleri var, gözleri var, elleri var.
beş, dört, üç, iki, bir.
sobe.
45 notes · View notes
turqlands · 1 month
Text
Tumblr media
Kim'ki, Adalete Körebe İse...
Dostum Adalette,
Ona Körebe Olsun !
Kim'ki, Hâkîkata Kör İse...
Aradığı Hâk'ta, Ona Kör Olsun !
Kim'ki Yalan'a, Yalaka İse...
Gerçekte,
Onu Âhîrette Satar Olsun !
Nasip PAMUK ✍🏻
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
4 notes · View notes
aynodndr · 2 months
Text
Sessiz Sokaklar
Sokaklar boş, sesler kaybolmuş,
Çocuklar nerede, oyunları ne olmuş?
Nerede körebe, saklambaç, yedi taş?
Evler iki kişilik olmuş,
Komşular küskün.
Kimse kimseye görünmez olmuş,
Cep telefonları hükmetmiş insanlara.
Ne yazmak var, ne okumak,
Herkes yalnızlaşmış,
Gecenin karanlığı çökmüş, umut susmuş.
Ne bir kahkaha var, ne tatlı bir sohbet,
Gölgelere sığınmış herkes,
Yalnızlıkla örtülmüş.
Bir zamanlar dostluklar vardı,
Şimdi sessizlik hâkim,
Gözlerdeki parıltı sönmüş,
Yürekler dilsiz kalmış.
Hayatın telaşında kaybolmuş sevgiler,
Her köşe başında hüzünle bekleyen gölgeler.
Cahit ÇALIŞKAN
4 notes · View notes
mavihayaller · 2 months
Text
ülserimde arabesk, belimde kasatura. istikbali teğet geçtim, gökyüzünü yırtacağız.. ben çuvalları taşırım, açamam ama. tükendiğim gün gel, seninle düşen yıldızları toplayacağız. körebe, duvarda yüzüm. yüze kadar sayacağız. herkes saklanınca, başlayacak sinema… kınalı bir teyzeye erzak, bıyığı sarı herhangi birine tekel iki bin. boncuklar, cikletler, balonlar dağıtacağız çocuklara. herkes saklanınca başlayacak sinema. alcatraz’ı yakacağız, guantanamo bize lunapark. kamuran’a bir tane bağlama, selami’ye kehribar. neriman’a çiçek alacağız. limana yanaşmış bir gemi, sen seversin… ona da çifte izbarço atacağız. herkes saklanınca başlayacak sinema. tümden gelip, tüme varalım. bir tane kesirli sayı bulup, onu küsüratından kurtaralım. şimdi biz senle pi’yi üç alsak, bize kimse kızmaz. seninle kaçarsak adadan, yattığım gün yaşadığımdan daha az. varisimde kuantum, gözlerinde izafiyet. hükmettikçe yaşayacağız. herkes saklanınca başlayacak sinema. santralden kumandan ulaştı, şiir bölündü. ayın dördüydü, dinamo operasyonunun yıldönümü. dunkirk’te savaşacağız, monaco’da sevişeceğiz. bilmediğimiz bir dilde zafer kutlayacağız. kaldırımlara ve şaraplara barış getireceğiz. herkes saklanınca başlayacak sinema. elini ver, göğüs kafesime koy. o kafes yükseldiğinde çok uzakta olacağız… o kafes, basit olarak turuncu bir anı. bendeki bülbül sesi, bendeki dolanıklık teorisi. her şeyden bağımsız; fazla protonun var mı? herkes saklanınca başlayacak sinema.
2 notes · View notes
muhteva · 6 months
Text
Tumblr media
Neredeydik biz?
Yıllarca nerede kaldık biz?
Geçmişe mi ağlayalım yoksa şimdiki zilletimize mi
Ey Emin! Anam babam sana feda olsun diyen ümmetin nerede ?
Ah Nebi!
Ümmetin, acının şarkılarını söyler oldu geceleri,
Zulmün sesizliği ile körebe oynar gündüzleri...
O şanlı zaferlere nasıl özlem çekiyorum biliyor musun? Sadece şekilde Müslüman kalabildik, bizden olanlar da bizden değildi artık...
Zulüm sarmışken dört bir yanı, yine susanlardan olursak Allah’ım
Sakın affetme bizleri.! Neredeydik Ey Kudüs!
Yıllarca uyur olduk...
Artık uyanır mıyız? 🖇️🌾
6 notes · View notes
dreehung · 1 year
Note
Aynı partiye oy vermedigim için babam beni yemek masasından kovdu. Seçim akşamından beridir de yüzyüze gelmedik. Aynı evde körebe oynuyoruz birbirimize karşı
Ben oy kullanirken annem benim arkamdan şakada olsa işte buda evlat vatan haini diye arkamdan konuşmuştu ve görevliler çok kızmıştı.
Ailenle aynı fikirde olmayabilirsin onların bu tavrını pekte ciddiye alma. Duruşunu inandığın değerlerini asla bırakma ama kaçın polemikten çünkü ailenle tartışarak ne sen değişeceksin nede onlar en azından aile değerleriniz zarar görmesin.
bazı şeyleri değiştiremezsin ve oldukları gibi seversin. Bu hep benim mottom olmuştur
11 notes · View notes
mel-inoe · 1 year
Text
+20 yaş kanki tayfamla körebe oynadık, koltuktan koltuğa atlamacalı falan baya dibine kadar oynadık jwoslxkdsks
7 notes · View notes
sewgiii · 2 years
Text
Bir şeyleri bekliyor olmanın uçsuz bucaksız evreninde kaybettim kendimi sanırım. Hiçbir şeyin yerinde ve zamanında gelmemesinden mütevellit, artık evrenin neresinde ufacık bir noktayım bunu dahi bilemiyorum. Her neysen, ya da her kimsen gel artık. Bütün bu beklentilerin tek bir yola çıkması, tek bir gerçekte toplanması gerekiyor. Bu ölçüsüz hesapsız arayışın sonu olacaksan, gel. Ben bekliyorum. Yaşam mısın, inanç mısın, vazgeçiş misin, aşk mısın, nefes misin... Her neysen bil ki, ben yaşıyormuş gibi hissediyorum hâlâ ve tutunmam gereken bir dala ihtiyacım var. Herkesin gözlerindeki iplerin açıldığı körebe oyununda bir ben öylece duruyorum hâlâ ortada. Karanlıkta yürümeye gücüm, oyunu bırakmaya cesaretim yok. Bana cesaret ol. Gel ve beni bu dipsiz kuyudan çıkar.
10 notes · View notes
Text
Açılıyor yüzündeki örtü yavaşça, hayatının ellerinden alınma hızına ters bir şekilde. Gülümsüyor zorlukla karşısındaki yaşlı adama. Adam gördüğünden memnunmuş gibi sırıtıyor tüm dişlerini gösterecek şekilde, karşısındaki kendisinin aksine tertemiz olan ama gözü morarmış kıza. Annesinin yaptığı beceriksizce makyajla kapatmaya çalışmış olduğu belliydi. Bu morluk yaşlı adamın hoşuna gitmişti. Keşke kapatmasaydı hatta. Diğer gözünü de aynı mor renkle kaplasaydı keşke babasının o sanatçı elleri. Ama artık babasına gerek yoktu. Kendi halledebilirdi artık. Hem bu kıza çok para vermişti. Şimdi bir düşünüyordu da bunun daha iyisini aynı fiyata bulabilirdi. Umuyordu ki becerikli olsundu.
Neye uğradığını bilmiyor küçük kız. Gözü de ağrıyordu üstelik. Neden demişti annesine . Neden öyle eli çarptı bana? Acıttı anne, demişti. Babasının elinde boya varmış meğer,daha güzel görünsün diyeymiş ; öyle söylemişti aynı boyalarla yüzü kaplı olan annesi. Okula gidecekti kız. Öyle demişlerdi. Öyleyse bu yaşlı ve gülümseyen amca da öğretmen miydi? Ama burada çok amca vardı. Aileleri onları okula göndermemiş miydi? Köydeki çocukları da göndermiyorlardı okula. Ama o başkaydı. Babası tamam demişti bir kere. Sonra gelmişti yine bu amcalar ve karşısındaki çok mutlu görünen adam. Seni görmeye geldiler demişti babası. Sonra yüzüne bir örtü kapanmış ve burada bulmuştu kendini.
Annesi arkasından ağlıyordu kızın. Kızın elini ise yaşlı adam bırakmıyordu. Kendi evine gitmeliymişler. Orada öğretecekmiş öğreteceklerini. Kız çocuğu bu durumu sevmemişti. Tedirgin hissediyordu. Annesi neden ağlıyor ve babası neden elindeki parayı sayıp gülümsüyordu ,annesinin tersine?
Artık anneydi kız çocuğu. Kız çocuğunun çocukları vardı artık. Kaçacaktı .iki çocuğunu da alıp kaçacaktı. Babası böyle olacağını bilmiyor olmalıydı. Yarın gidecekti.
Neden, dedi. Kalayım sizinle. Her tarafım ağrıyor. Boya değil elindeki. Acıtıyor. Karnımdan çıktı bu çocuklar. Ne acayip dimi anne?
Yok dedi babası git kocanın yanına. Kapıda bekliyormuş daha vurmayacak sana.
Kız çıktı kapıya çocuklarıyla. Bir silah sesi duyuldu sonra. Bu sadece bir silah sesi değildi. Bu kız çocuğunun asla duyulmayan feryadıydı. Bu feryadın ismi bazen Ayşe bazen Fatma oldu. Bu sadece bir silah sesi değildi ,bu kız çocuklarının umuduydu. Daha iyi bir yaşam bulma umuduydu. Bu umudun ismi Meryem oldu , Leyla oldu. Ama hiç anılmadı. Hep gizlendi. Kız çocukları hep kısık sesle bağırdılar , o pis adamlar hep daha şiddetli vurdular. Çocukların annelerinin karnından çıktığını ilk karınları şiştiğinde öğrendi çocuklar. Dışarıda saklambaç oynayacak yaşta nice çocuk evin içerisinde kocalarından saklanarak oynadılar. Körebe oynayacak yaşta gözleri morartıldı. Büyütmek zorunda oldukları çocuklarını seslerinden takip ederek buldular. Ama hiç bağıramadılar. Bu hayatta onlara acıyan tek şey mermi oldu. Yeterince acılı olan hayatları acısız bir şekilde son buldu.
2 notes · View notes
kalemineiyibak · 2 years
Text
Yalan
Acılarımın örtbas gecelerinden sıyrıldım sevdiğim; senin bende ölebilmek asaletini nihayet bağışladım gecelerime. Geliyorsun, hayalet varlığının perisiz köşkünde, perişan beni görmüyorsun.
Parçalarım etrafa saçıldı, yine yanıldım. Olmazların körebe oynayıp bir beni tuttukları izbelikte çaresizliğime sükut oldu seni hatırlamak.
Sen, başka kolların duacı seferinde; ben, hayaletin vuslata eremeyen gecesinde gölgeme denk getirilen acımasız yokluk içinde...
Her yerdeydin, hiçbir yerliydin; kalbimin evinde mabede varıp şükür duası eden martıların yollarını şaşırıp bende seni sevmenin en Müslüman oldukları hallerindeydin.
Gözyaşlarım şimdi bir ceviz büyüklüğünde.
Mutluluktan ağlamayı öğrendim sanmıştım seninle; yine acı düştü kalbime...
Erdim, muradımın sahte gerçekliğinde sana.
Kayıp ilanı verdim, gönlünün bana varmayışında. Meğer karakollar toplasa da beni, sen orada bana faili meçhul bir serseri...
Ölüm yıl dönümünde rahmetle anacağım seni, söz veriyorum. Gitmek, hiç bu kadar sahici bir ölüm olmamıştı.
Teşekkür ederim; bir an için hep olacaksın sandığım o yaban günlerin adına.
Sevgili hiçim; ellerinin türküsünü başkası seslendirsin. Ben Beste ile güfteyi ayırdım aşk inancımdan; bir daha kalbimi hiçbir şarkının layık olmadığım nakaratında unutmam.
Do re mi fa sol la si karşılaştı ikinci Do ile.
Kalın ve yoksun bir hayalin hayalet ecnebisiydi.
Çıkardık müziğin sen notasından.
Do re mi fa sol la ve ‘si’nin yanına yalan eklendi.
Hiçbir şarkı dürüst çalmayacak bir daha.
Hiçbir şarkı yalansız hatırlatmayacak seni.
Kaz ayakların başkasına dokunan bir gerçek şimdi; kırışık sevgilerin ütülenmesin hiç.
Do re mi fa sol la si yalan; ölmen de ayıp değil artık kalbimde.
Anacağım; yalancı seni...
Pinokyo’nun zaferleri senin olacak.
Cebimdeki sensizliği attım denize; başkalarının olsun. Başka dilde ölümsün; Türkçe sevemem artık seni...
Dilara AKSOY
9 notes · View notes
protonobilissimos · 2 years
Text
- kulaklarımda bir yabancı.   körebe oynayan bastonlu bir gezgin   avurtlarım bataklık   Pamuk Prensesin saçllarında kaybolan kelebek   titrek korkuluk    çarşambadan bağırırım ayın 16′na boğuk boğuk
15 notes · View notes
aynodndr · 3 months
Text
Tumblr media
Karne Günü;
Bizler ilkokulda yurttaşlık bilgisi,
lisede:mantık, sosyoloji, felsefe okuyan nesiliz. İşte onun için Kim Milyoner Olmak İster programında 15 Bin TL'yi hiç joker kullanmadan %90 kazanabilen bir nesiliz.
Biz 3 yazılı,1 sözlü imtihan olan ve kopya çekerken öğrenen bir nesiliz.
Biz annesini babasını, huzurevinde terk etmeyen bir nesiliz.
Biz kendine özgüveni olan ama çevresine sevgi ve saygısı olmayan, sadece kendisine yaşayan egoist bir nesil değil : sevgiyi, saygıyı, fedakarlığı, dostluğu, vefa duygusunu, yerine göre başkalarının yaşamı için kendi yaşam tarzından fedakarlık yapan bir nesiliz.
Arkadaşımızın ailesini, kendi ailemiz kabul eden, namus anlayışını buna göre dizayn eden bir nesiliz.
Biz psikologlarla, pedagoglarla şekillendirilen değil: psikolojik sorunlarını aile ve mahalle ilişkileri içinde bedavaya çözen bir nesiliz.
Biz 40 yıllık 50 yıllık arkadaşlarını köşe bucak arayan ve onlarla birliktelikten zevk alan bir nesiliz...
Kabadayı denilen mahallenin bilekli delikanlısını, bizi soyan değil, bizi koruyan kollayan olarak bilen bir nesiliz.
Biz uzun eşeği, kuka oynamayı, saklambacı, beştaşı, seksek oynamayı, kovalamaca ve körebe oynamayı, uçurtmayı, futbolu, bakkala kese kağıdı yapmayı, yakan top oynamayı bilen bir nesiliz.
Akşam üstü olunca, ekmeğin üzerine yoğurt sürüp şeker serpip yiyen bir nesiliz.
Dışarıda yemek yemenin ayıp olduğu ve hatta ağız oynatmanın bile ayıplandığı, her lokmanın eşit paylaşıldığı, çay bardağındaki şeker karıştırılırken kaşığın çıkarttığı sesin ayıp olduğu " hoop deve kervanı mı geçiyor? " diye ikaz edilen bir nesiliz.
Ebeveynlerimizin öğretmenimize "eti senin kemiği benim" diye teslim ettiği ve öğretmenimizin de bu emaneti de gözünden sakınarak koruduğu, kulağımızı çeken öğretmenimizi evde şikayet edemediğimiz ve böyle bir durumda babamızdan azar işiteceğimizi bilen bir nesiliz.
Babamızın sözünün geçtiği ama annelerimize değer verdiği ailede fikir paylaşımının olduğu bir nesiliz.
Lise Mezunu Arkadaşlarımızın Bugünkü ÜNİVERSİTE Mezunlarının Yanında DOKTORA Yapmış bir İNSAN Kalitesinde Olduğu bir NESLİN Çocuklarıyız....
Siz bizim nesli küçümsemeyin.!
__Nuzhet Altinel.
5 notes · View notes
06chrome06 · 1 year
Text
Tumblr media
Oysa gece uzun, ağırlıksızdı. İçinde kolaylıkla her yana, her yöreye yol alınabilirdi. Ayaklar, hemen yumuşaklığa gömülür, iki yana uzatılan körebe eller, boşluğu yoklardı.
Gece, bedeninden soyulmuş, boşalmış bir iç gömleğiydi. Herkesindi.
TOMRİS UYAR / Gecegezen Kızlar s.45
6 notes · View notes
xbyrhymanx · 2 years
Text
Gözlerim kapalı oynadık körebe! kimsenin olmadığı bir oyunda olduğu halde
HAYIRIILI CUMALAR😇💫☝🏻☝🏾
Tumblr media
7 notes · View notes