Türkiye’de ‘80’ler, siyasi, iktisadi ve büyük bir toplumsal dönüşümün miladıdır.
Travmaların, yeni bir insan ve toplum tipinin, arayışların olduğu kadar kayboluşların, dahası yeni bir “dünya”nın habercisidir…
24 Ocak Kararları, 12 Eylül Darbesi ve 1982 Anayasası
Mamak, Metris, Diyarbakır cezaevleri
Kenan Evren, Turgut Özal, Bülent Ecevit, Turhan Feyzioğlu, Erdal İnönü, Saim Bülend Ulusu, Mesut…
Gel gel ey gönül aşk... Deniz taştı gönülde... Dürr ü cevâhir oldu... Bakun mevci bu dilde... Gel gel ey gönül başını.. Koy meydân içinde... Dür-Dâne getir daldın.. İse ummân içinde... Kaygusuz Abdal
"en küçük bir zorlukta mucize bekliyoruz. bir mucize için göğe yalvardığım günler oldu benim. aniden buharlaşıp başka bir zamana sıçramak istediğim anlar oldu. oysa balık oltaya takılınca deniziyle birlikte geliyor. başka bir evrene yeltenmiyor. mucizeyi değil, denizini arıyor."
“Gitmek başlı başına dokunaklı bir şey. Hele arkada kalıp gidişini izliyorsan birisinin, onunla ilgili son görüntü yalnızca belirgin sırt çizgileri oluyor. Her adımda açığa çıkan tabanlar, bundan böyle yokluğa, hiçler ülkesinin topraklarına basacakmış gibi geliyor insana. Dünyanın her köşesinde aynı otlar bitiyor halbuki. Değil mi ki duran kendinde duruyorsa öylece, giden de kendine yürüyor yollarını. Kimse kendini ben yitiğim diye tanıtmıyor da.”
AKP iktidarında devletin kamusal kimliğini, rejimin ortalama demokratik niteliğini tamamen ortadan kaldıran yeni bir milli güvenlik devleti inşa edildi.
Eldeki derleme ise, bu olağanüstü sürecin sosyo-ekonomik ve ideolojik-düşünsel arka planının, Türkiye’de iktidar ve muhalefetin milli güvenliğe yaklaşımlarını belirleyen eski ve yeni toplumsal/siyasal dinamikleri tartışıyor.
Başka bir deyişle…