Tumgik
#su sorunu
Text
Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar
Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar
#BahçeDüzenlemesi, #Eğitim, #GünlükYaşam, #InternetAltYapısı, #KargoSorunu, #KöyYaşamı, #KöydeInternetKullanımı, #KöydeIşImkanları, #KöydeYaşamak, #MarketVeAlışveriş, #Podcast, #ŞehirdenKöyeGeçiş, #SosyalHayat, #SuSorunu, #TaşınmaSüreci, #YaşamTarzı, #YerleşmeKararı, #Zorluklar https://is.gd/MoFLBe https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/podcast/sehirden-koye-kacis-koyde-yasadiklarimiz-ve-zorluklar/
Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar, Merhabalar ben selin, hepiniz hoş geldiniz. Bir önceki podcastte köye ilk adımımız ve ev, bahçe düzenlemeleri komşularla tanışma, genel hatlarıyla taşınmamız ve toparlanma aşamalarımızdan bahsetmiştim sizlere. Bugün ise, köyde yaşamın zorlukları ve bu zorluklarla nasıl başa çıktığımızdan bahsedeceğim sizlere.
Spotify üzerinden dinlemek için hemen aşağıdaki medya oynatıcıyı başlatabilirsiniz.

Youtube üzerinden dinlemek için hemen aşağıdaki medya oynatıcıyı başlatabilirsiniz.
youtube
Bugün şöyle bir giriş yapmak istiyorum sıradaki podcasti köyde bizim pişman olduğumuzu, yapamadığımızı yada zorlandığımızı görse sevinecek dostlarımıza armağan ediyorum. Çünkü konumuz köydeki zorluklar.  Şehirden köye yerleşmeyi ütopik bir durum gibi gören, ya yapamazsınız yada nasıl yapacaksınız diyenler çok oldu. Sosyal hayatınız ne olacak dendi. Sosyal hayat kısmına bir parantez açmak istiyorum. Sosyal  hayattan kastı dışarı çıkıp bir kahve içmek ya da sinemaya gitmek anladığım kadarıyla.  bu arada ben bunu bana soranlara en son hangi filme gittiniz diyorum. Şehirde yaşıyorsanız eğer en son ne zaman sinema yada tiyatroya gittiniz. ? Biz şahsen burada yazın açıyoruz projeksiyonu evin dış duvarına yansıtıp ses sistemini ayarlayıp izlemek istediğimiz filmleri açık hava sineması tadında izliyoruz. Şehir de sizi ne tutuyor? Sizde kendinize bunu sorabilirsiniz. Konfor alanınız mı? Evinize iki adım marketler mi? Isınmak için doğalgaz veya jeotermal gibi hizmetler mi peki faturalar?
Neyse kapatalım sosyal hayat parantezini   gelelim tekrar başkalarını başarısızlığı ile mutlu olan dostlarımıza, şu konuya bir açıklık getireyim. Köyde mutsuz olabiliriz. Belki bir kaç yıl sonra pişman olabiliriz. İşlerimiz istediğimiz gibi gitmeyebilir. Ama biz yada ben diyeyim bu konuya şahsi fikrimi söylemiş olayım. Köyden şehre dönmeyi bir başarısızlık olarak görmem tecrübe derim. Öyle olması gerekiyordu öyle oldu derim. Hayatımın bir bölümünde kendime güzel anılar bırakmışım derim. Çünkü köye yerleşirken yukardan bakıp hepiniz bir gün köye döneceksiniz, biz kurtulduk size sabırlar dilerim, abi  on numara hayatım var demedim. Şuan o yüzden bu podcasti kaydediyorum normalden uzunda olabilir. Şimdiden sonuna  kadar dinlemenizi tavsiye ederim.
Daha köye yerleşmeden herkes birbirine telkinler veriyordu. Bir defa şu konuda emindik; Net ilk 1 yıl bocalayacağız. Düzen oturmayacak, ne ev içi ne ,ev dışı  ne de tarla istediğimiz düzene hemen gelmeyecek. Ve psikolojik acıdan bazı şeylerden mahrum olmak bizi zaman zaman yıpratabilecek herkes ona göre gardını alsın. Hatta zaman zaman  şu da olmadı buda olmadı diye aramızdan söylenenler olunca hemen uyarıyoruz ya biliyorduk ilk 1 yıl böyle olacağını ama bozma moralini düzelecek oturacak.
Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar – Şive
İlk en çok zorlandığımız konu taşındığımız köyde konuşulan yöresel şivesiydi, konuşma tarzlarıydı.  Karşılıklı konuşmada hiç bir şey anlamıyordum. Aradan bir kaç cümleyi çekip onu yorumlamaya çalışıyordum. daha sonra çözdüm bu işi de. Yani bizim bildiğimiz nesnelere de kendi yöresel kullandıkları adlar var mesela kozalak kobak demek  Böğürtlen karamuk gibi.
Küçükken evde sobamız vardı. Tabi küçük olduğumdan soba yakma işleri bende değildi hatta  o kadar küçüktüm ki hatırlamıyorum odunu kömürü nerde depoluyorduk nasıl yanıyordu o kısımlar bende yok hatırlamıyorum. Buraya yerleşmeden önce firmaya ısınmanın bizim için önemli olduğundan bahsettik onlarda bize diğer projelerde yaptığı gibi elektrikli kombi önerdiler petekler her  odaya döşenecek ve su devridaim  ederek ısınma sağlanacaktı. Sistem hazırlandı ev bitti. Yerleştik bir türlü ısınma sağlanamıyor arada asfalyalar atıyor. (bu İzmir ağzı biz sigortaya asfalya deriz ). Açıyoruz falan elektrikçimizi çağırdık, işin sonunda köydeki elektrik sistemi bu sistemi kaldırmaz dediler. Biz bu arada şartlar çetin olabilir diye yine de kuzineli bir odun sobası alıp yedeklemiştik. Hemen o çıktı ortaya odunlar alınmıştır zaten. Baktık ki iki katta çok güzel ısınıyor bu sobayla. Sıcak suyu da termosifona çevirip hayatımıza sobayla devam ediyoruz. Evde köpük mantolama olduğu için sıcağı muhafaza ediyor ve normale göre çok daha tasarruflu. Tabi sobanın da odunu, külü, temizliği odun atmazsan zamanında sönmesi gibi problemleri var. bunu bir olumsuzluk olarak görebiliriz.
Bir diğer önemli konulardan biri kargolar. Kargo şirketleri köye gelmiyor. PTT hariç hiç bir firma çıkmıyor PTT’de haftada bir gün. Herhangi bir uygulamada Premium, platin falan olmanız bile bu durumu değiştirmiyor. Ben İzmir’deyken kargom Premium olmam sebebi ile ertesi gün bazen 24 saat olmadan adresimdeydi. İlk aylarda bu konu yalan söylemeyeceğim beni zorladı yani zaman kavramı zorladı. Kargo bana gelene kadar küçük bir Türkiye turu atıyor neredeyse. İlçede bir abimiz var sağ olsun onun adresini verdik onun iş yerine geliyor kargolarımız indiğimizde toplu alıyoruz.
Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar – Alışveriş
Market kısmından aslında ilk podcastte bahsetmiştim. Köyde market, fırın benzeri hiç bir şey yok. Hepsi için aşağı ilçeye inmemiz gerekiyor.  Bu biraz size Polyannacılık gibi gelebilir ama bu ulaşılmazlık   daha planlı olmayı, sabrı ve yavaşlamayı, ihtiyacın olmayan şeyleri almamayı öğretti. Bazen aklıma bir şey aşağı inince  unutuyorum sonra yerine elimde olanlarla bir şeyler yapıyorum . Sonra dönüp baktığımda aslında çokta elzem bir şey değilmiş demek diyorum. Ama bu market olayı benim için devasa bir sorun değil, ancak bir başkası için çekilmez bir durum olabilir. Sürekli istediğine her an ulaşamama durumunun kişiden kişiye göre verdiği rahatsızlık değişir.
Bu çamur meselesini de daha önce üstü kapalı konuşmuştuk onu biraz daha zorlukları ile beraber açmak istiyorum. Yollarımız şehirde alışılmış şekilde asfalt değil. Kilit taşlar var ancak onlarda köyün belirli kısımlarında bizim evi yaptığımız konum köylünün söylediği şekilde eskiden harman yeri olarak kullanılırmış. Hiç yerleşim olmadığı için kilit taş bile yok. Özellikle ilk kışımızda bizi oldukça zorladı. Şuan eve girişe doğalıda bozmadan  beton dökmeden taşlarla yürüyüş yolu yaptık o yüzden bu sene geçen seneye oranla daha rahatız. Çamurun beraberinde rakım yüksekliğinden kaynaklı aşırı rüzgarın her şeyimizi sağa sola fırlatması var tabi. ilk zamanlar etrafa teller yapılana kadar köyden toplanan terlikler, sandalyeler gibi gibi sorunlar.
Apartman dairesine kıyasla müstakil evlerde bitmeyen bir bahçe düzenlemesi var birde. Bence köye yerleşmede en öncelikli düşünülmesi gereken şeylerden biri bu. İnstagramda popüler olan video vardı. Dinleneneyim diye köy evi yaptırdık şimdi daha kötü oldu diye tam olarak o durum aslında. Bitmeyen işlerle çevrili bir yaşam. Yaşadığın ortam birazda güzel olsun çiçeğimi ekeyim, bir iki sebze dikeyim derseniz bunların hepsi bakım isteyen şeyler. Çiçeklerde hastalık olur bakmak lazım, sebzelere bakmak lazım, hastalık mı geldi zararlı mı yedi. Su mu ister, kış oldu don vuracak bitkiler varsa kapatılsın gibi gibi konular küçük gözükebilir ama hepsi birer iş ve önemli. Yazın yeri geldiğinde bahçe sulama işiniz 1 saati bulabiliyor.
Su demişken köye yerleştikten sonra aslında köylerde su problemi olduğunu gördük ve biz bunu bu yaz iliklerimize kadar yaşadık. Kuraklığı, iklim değişikliğini hissedenlerdeniz. Sorunu instagram üzerinden takipçilerimizle paylaşınca hep geri dönüşler oldu içte biz şu köydeyiz şöyle sorun yaşadık, annemler şu köyde böyle sorun yaşadılar gibi. Bizim suyumuz barajdan değil kaynaktan geliyormuş, buda kuraklık olduğu zaman su gelmemesi demek. Ben burada gene keşke diyorum köylere imkan sağlansa eğitimler düzenlense yağmur hasadı ile ilgili bilgi verilse  hadi o olmadı tasarrufla ilgili bilgi verilse çok daha iyi olur. Biz  içme suyu olarak arıtma kullanıyoruz bu arıtmanın atık borusunu dışarı verdik burada su topluyoruz.
Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar – İnternet, Eğitim-Okul
Bir diğer en önemli meselemiz internet ve telefon alt yapısı. Hiç bir firmanın internet alt yapısı yok. Telefon deseniz evin bazı bölümlerinde çekiyor. Baz istasyonu yok yakınımızda. Köye gelen gençler için bu kısım biraz sorun teşkil ediyor. Hemen sıkılıyorlar internet çekmiyor, telefon çekmiyor. Biz internet işini nasıl nasıl hallediyoruz kısmına gelince 4,5 G sim kartlı internet hizmeti veren firmaları tercih ediyoruz. Tabii şehirde sınırsız paketler vardı. Köyde bu 4,5 G SIM kartlı hizmetlerde kota var. Telefon hizmetinde ise bize bir firma çok iyi dediler. Ancak her firma evin  belli alanlarda çekiyor. Bu da beni çok etkilemedi. İnternet üzerinden görüşme sağlanabiliyor artık zaten ulaşmak isteyen bir şekilde ulaşıyor. Zaten yakınlarımıza belirttik bakın köyde telefon çekmiyor bir şey olursa yazın bize diye. Gelecek olan yetkili servis gibi firmalar da bizim telefonlarımız çekmiyor ararsanız kapalı olursa siz gelin biz hep köydeyiz diyerek bu olayı da çözüyoruz.
Burada bizim için bir sorun değil ancak köylü için yada yerleşmeyi düşünenler için sorun teşkil edebilecek bir durum daha var hatta bu durum. Bizim ilçemiz nezdinde belirtmem gerekirse en fazla göç verilmesinin sebebiymiş. İşsizlik köyden ilçeye inişte dolmuş otobüs gibi vasıta yok. İlçede de çok fazla iş imkanı olmadığı için göç çok fazla veriyor köyler ve ilçe.
Gelelim köye yerleşirken 4 yaşında bir kızımız olduğu için ilerde okulu ne olacak köyden nasıl gidecek gibi gibi sorulara maruz kaldığımız eğitim kısmına. Köyde okul yok. Aslında varmış ama gençlerin göçü çocuk azlığı derken okul kapanmış. Taşımalı sistemle ilçede devam ediyor eğitim. İlçede anaokulu ilk okul ortaokul var. Köye mesafesi 10 km araçla götür getir yaparız mutlaka ilk yıllarında. Bunu da ben aslında şuan için sorun görmüyorum. Ama ilerde okula başladığında sorun teşkil eder mi bilemem. Küçük bir ilçede olduğumuz için sınıf mevcudu açısında daha mı rahat oluruz neler yaşarız bilinmez.
Şimdi size olumsuzlukları ve zorlukları anlatacağım diyerek podcaste giriş yaptım ancak bütün olumsuzlukları sonunda pozitife çevirdiğimin farkındayım. Ancak bunlar benim kendi bakış açım. Başta da dediğim gibi günün birinde ben şehre dönüyorum da diyebilirim ben bundan gocunmam ancak eminim bu kararımızdan çok fazla bak gördün mü yapamadılar deyip sevinecek çok insan olacaktır. Bu bizi tanıyanda olabilir tanımayan sadece takip edenlerde olabilir. Uzaktan bakıldığında evde video izlerken gösterilen 15-20 dk. da zor değil aslında köy yaşamı.. İşin içine girince daha zor köyde yaşamak. Maddi manevi alışkanlıklarınızdan, düzeninizden, ulaşılabilir tüm zevklerinizin şekil değiştirmesi demek. Ben bir gün durup şunu dediğimi biliyorum biz 50 yıl nasıl geri geldik ya.  Hazır değilseniz yada eşlerden sadece birinin istediği için yapılabilecek bir durum değil. Çok duyuyoruz eşim çok istiyordu, eşimin hayaliydi  gibi sözler ortak hayaliniz olmadıktan sonra kalkışmayın. Hayalden çok gerçekler var burada.  Güzellikleri yok mu var bu olumsuzlukların hepsini çürüten güzellikleri var. Kendimize, hedeflerimize , geleceğimize, toprağımıza,, bitkilerin şifasına olan inancımızla buradayız. Beni  sonuna kadar dinlediğiniz için teşekkür ederim. Tüm podcastlerimden  haberdar olmanız için takip etmeyi unutmayınız.
0 notes
sakaryamilat · 4 months
Text
Kazımpaşa bölgesinde atık su sorunu yaşanmayacak
Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Kazımpaşa ve civar mahallelerine hizmet verecek 17 bin 500 metre uzunluktaki atık su hattında çalışmalarını sürdürüyor. Yüzde 60 seviyesine gelinen projenin 12 bin 800 metrelik kısmı tamamlandı.  Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), Serdivan Kazımpaşa ve civar mahallelerine hizmet sunacak atık su hattında çalışmalarını aralıksız şekilde…
View On WordPress
0 notes
yenikanal · 20 days
Text
ANKARADAKANALACMA - GOLD
Tumblr media
Ankara'nın kalbinde yer alan profesyonel kanal açma hizmetimizle, su tesisatındaki problemleri hızlı ve etkili bir şekilde çözmeye hazırız. Tuvalet ve lavabo tıkanıklıkları gibi yaygın sorunlar, hayat kalitemizi olumsuz etkileyebilir. Uzman ekibimiz, en son teknoloji ekipmanlarıyla tıkanıklığınızı açar ve sorunlarınızı kalıcı çözümlerle ortadan kaldırır. Ankara'da geniş bir hizmet ağıyla, her türlü kanal açma ihtiyacınıza anında yanıt veriyoruz. İşimize duyduğumuz güvenle, alanında deneyimli personelimizle sizin için en uygun çözümleri sunmayı hedefliyoruz. 
Tuvalet tıkanıklığı açma
Tuvalet tıkanıklığı, ev ve iş yerlerinde sıkça karşılaşılan bir sorundur. Bu tür tıkanıklıklar genellikle atıkların, tuvalet kağıtlarının veya yabancı cisimlerin borulardan geçişini engellemesinden kaynaklanır. Tuvalet tıkanıklığı açma işleminin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir:
1. Pompa Kullanımı
Tuvalet pompası, tıkanıklıkları açmada en etkili araçlardan biridir. Pompa, oluşturduğu basınç sayesinde tıkanıklığı gidermeye yardımcı olabilir. Pompa kullanırken, dikkatli olunmalı ve işlemi düzenli olarak tekrarlamak gerekebilir.
2. Sıcak Su ile Temizleme
Bazen basit bir sıcak su dökme işlemi, tuvaletlerin açılmasına yardımcı olabilir. Sıcak su, tıkanıklığa neden olan maddeleri yumuşatır ve böylece akış sağlanabilir. Ancak, aşırı sıcak su kullanımı, tuvalet seramiklerine zarar verebileceği için dikkat edilmelidir.
3. Kimyasal Ürünler
Pazarda bulunan kimyasal tıkanıklık açıcı ürünler, tuvalet tıkanıklıklarını çözmekte etkili olabilir. Ancak, bu ürünlerin kullanımı sırasında dikkatli olunmalı ve etiketinde belirtilen talimatlara uyulmalıdır. Ortamın havalandırılması ve eldiven kullanımı da önerilir.
Tuvalet tıkanıklığı açma işlemlerinizi kendiniz yapacak olsanız da, profesyonel bir yardım almak her zaman en güvenli ve etkili seçeneklerden biridir. Ankara'da tıkanıklık açma hizmetleri sunan firmalar, sorunlarınızı hızlı ve etkili bir şekilde çözebilir. Unutmayın ki tıkanıklıkların sürekli olarak yaşanması, daha büyük sorunların habercisi olabilir. Bu yüzden, gerekli önlemlerin alınması ve zamanında müdahale edilmesi çok önemlidir.
Lavabo Tıkanıklığı Açma
Lavabo tıkanıklığı, evlerde sıkça karşılaşılan sorunlardan biridir. Bu sorun, suyun lavabo içinde birikmesine ve günlük işlerin aksamasına neden olabilir. Lavabo tıkanıklığı açma bir dizi yöntemi vardır. İşte bu yöntemlerden bazıları:
Kaynar Su Yöntemi: Lavabo tıkanıklığını açmak için en basit yöntemlerden biri kaynar su dökmektir. Kaynar su, yağ ve sabun kalıntılarını çözerek suyun akışını kolaylaştırır.
Karbonat ve Sirke: Karbonat ve sirke karışımı, lavabo tıkanıklıklarını açmak için etkili bir doğal çözümdür. Önce lavaboya birkaç yemek kaşığı karbonat dökün, ardından üzerine sirke ekleyin. Köpük oluşumu tıkanıklığı çözmeye yardımcı olacaktır.
Pompa Kullanımı: Pompa, tıkanıklığı açmak için sıkça kullanılan bir alettir. Pompayı lavabonun çıkışına yerleştirip yukarı-aşağı hareket ettirerek tıkanıklığı gidermeye çalışabilirsiniz.
Boruları Kontrol Etme: Bazen tıkanıklık, borulardaki birikintilerden kaynaklanır. Lavabo altındaki boruları açarak tıkanıklığı kontrol edebilir ve temizleyebilirsiniz.
Profesyonel Yardım Alma: Eğer yukarıdaki yöntemler işe yaramıyorsa, profesyonel bir yardım almanız gerekebilir. Ankara'da kanal açma hizmetleri sunan uzmanlar, tıkanıklık probleminizi hızlı bir şekilde çözebilir.
Lavabo tıkanıklığını açma yöntemlerini uygularken dikkatli olmanızda fayda var. Yanlış yöntemler kullanmak, daha büyük sorunlara neden olabilir. Evinizde yaşanan bu tür tıkanıklıklarda, zamanında müdahale etmek, sorunların büyümesini önleyebilir.
Ankara Kanal Açma
Ankara'da kanal tıkanıklığı sorunu ile karşılaştığınızda, hızlı ve etkili çözümler bulmak oldukça önemlidir. Tuvalet tıkanıklığı açma veya lavabo tıkanıklığı açma gibi durumlarda olduğu gibi, kanal tıkanıklığı da ev sahipleri için sağlık ve hijyen açısından ciddi riskler taşıyabilir.
Ankara kanal açma hizmetleri, profesyonel ekipler tarafından sunularak tıkanıklığın nedenine yönelik doğru müdahale ile sorunun çözülmesini sağlar. Uzmanlar, özel ekipmanlar ve teknikler kullanarak, boru hatlarındaki sıkışmaları ve tıkanmaları etkili bir şekilde ortadan kaldırır.
Kanal Açma Yöntemleri
Su Yükleme Yöntemi: Bu yöntem, yüksek basınçlı su jetleri kullanarak tıkanıklığı temizler.
Kamera İle İnceleme: Tıkanıklığın nedenini bulmak için boru hatları kamera ile görüntülenir.
Mekanik Aletlerle Açma: Spiral ve diğer aletler kullanılarak tıkanıklık fiziksel olarak temizlenir.
Bu yöntemler, evdeki sorunları hızlı bir şekilde çözmek için tercih edilen modern ve etkili yaklaşımlardır. Ankara’da kanal açma hizmetleri sunan firmalar ile iletişime geçmek, sorunun en kısa sürede çözüme kavuşmasını sağlar.
Kontrol altında tutmak amacıyla düzenli olarak bakım yaptırmak, tıkanıklık riskini minimize eder. Gerekli önlemler alındığında, kanal sisteminizin sağlıklı çalıştığından emin olabilirsiniz.
Eğer herhangi bir tıkanıklık ile karşılaşacak olursanız, uzman bir ekip ile çalışmak, değerli zaman ve maliyet tasarrufu sağlamanızı sağlar. Unutmayın, erken müdahale her zaman daha az maliyetli ve daha etkilidir.
627 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 1 month
Text
Dünyada benzeri olmayan türden bir göl!
Erzincan’ın ‘kırmızı gölü’ Dünya’nın tek traverten set gölü olan Otlukbeli Gölü...
Göl içerisine hem maden suları ve kükürtlü sular hem de dere tarafından beslenen tatlı sular karışıyor. Göldeki maden sularının romatizmal hastalıklar başta olmak üzere, kırık çıkık rahatsızlıklarında ve kadın hastalıklarının tedavisinde fayda sağladığı söyleniyor.
Otlukbeli Gölü Neden Kırmızı..?
Gölün güneyi, faylardan çıkan sıcak suların oluşturduğu travertenler ile kapanmıştır. Fay kaynağından bolca demir ve kükürt çıktığından kırmızı tortular bırakmaktadır.
Kesinlikle görülmeye değer bir göl. Oluşum yapısı ve travertenleriyle hiç görmediğiniz türden, gölün çanağından çıkan kırmızı su traverten seddini adeta kırmızıya boyamış, ayrıca gölün olduğu yerde Otlukbeli Savaşı da cereyan etmiştir. O yüzden gölün hemen yanı başında savaş anıtı var.
Erzincandan birbuçuk saat mesafede, ulaşım sorunu yoktur. Konaklama yapacaksanız öğretmenevini tavsiye ederim. 😊
.........
A lake like no other in the world!
Erzincan's 'red lake' is the world's only travertine dam lake, Otlukbeli Lake...
Both mineral waters and sulfur waters and fresh waters fed by the stream mix into the lake. It is said that the mineral waters in the lake are beneficial in the treatment of rheumatic diseases, fracture dislocation disorders and gynecological diseases.
Why is Otlukbeli Lake Red..?
The south of the lake is covered with travertines formed by hot waters coming out of the faults. Since plenty of iron and sulfur come out of the fault source, it leaves red sediments.
A lake definitely worth seeing. With its formation structure and travertines, the red water coming out of the lake's basin has painted the travertine dam red, and the Otlukbeli War also took place where the lake is. That's why there is a war memorial right next to the lake.
It is an hour and a half away from Erzincan, there is no transportation problem. If you are going to stay, I recommend the teacher's house. 😊
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
39 notes · View notes
lgeceninincisi · 2 months
Text
İçimde ki yaralıya isteği yoktu diyemezsiniz, uyuyamayan yaralıya çabalamadı diyemezsiniz. İçimde ki yaralıya diyecek çoğu şeyi demeye hakkınız yok, o uykusundan oldu, onun gibi yemek aşığı yaralının yemeklere midesi bulanır oldu. İçtiği su zehir oldu ona. Hayır çabaladığı ve onca şeyi yapmasına rağmen sonucu içini acıtsa da hiç pişman olmadı. Ayrılık diye bir şey yok aslında, bu insanların yalanları diye düşünür yaralı. İnsanlardan korkar, çünkü en çok insanlar yakar canını. Ağlaya ağlaya sorunu çözmek ister, çünkü severse ölümüne sever yaralı. Canı bir şeye sıkılır, yanarsa uyuyamaz mesela. Anlatır ama hep unutular, unutuldu. Gösterdiğim küçük yaralı yine ağlıyor, bana bunun hesabını kim verecek? İçimde kıyamadığım küçük kız çocuğunun canının yanmasının hesabını kim bana verecek?
15:03
10 notes · View notes
acid-gramma · 9 months
Note
Çok insanın yaşadığı yerde çok insanın yaptığı bi sorunu elestirirse linç yer arti bicaklanabilir bile amk ben iki hafta dayanabildim
ahsoskdk abi bisi dicem. oyle bisi yok. insan iliskileri oyundur ve onun da kurallari yol yordami da vardir, eglenceli de. orgutleyebiljr inssanlari manipule edebilir veya su sekilde savusturabilir https://www.instagram.com/reel/C04qJxZoSTH/?igsh=NzBmMjdhZWRiYQ==
ornek alakasiz gorunuo ama basic mantik olarak al
instagram
25 notes · View notes
Text
inanılmaz stres oldum elim ayağım birbirine dolasti resmen hayir konularimin cogu bitti gibi ama bi kac kitap daha bitirmek istedigim dersler var edebiyat gibi.. asla aklimda kalmiyo bu sorunu bi an önce çözmem lazim tarihi artık çok seviyorum matematikle bi sorunum hiç olmadi şükür (tyt haric ehe onu da kendi haline biraktim nasip artik denemlerle götürcez) geometri kismina hicbi sey diyemiyorum hiphizli sekilde kitap bitirmem lazim bunu yaparsam inaniorm hallolucak bi tur daha deneme kampina soksam kendimi istedigim yerlere gelicem gibi net bi istegim de yok aslinda artık hukuk olsun da gerisi umrumda degil kafasindayim cunku cidden yoruldum gidip erzincanda bile okurum yani biktim cunku iki senedir, her anlamda çöktüm keske gecen sene son dönemde birakmasaydim daha cok calissaydim su an iyi kötü bi hukukta olurdum yipranmazdim neyse hayallerimiz icin deger az daha dayanicam ve bi ömür huzur (nolr sen oyle san falan demeyin birakin azcik motive olmaya calisiyim lutfem) siz de calismayi birakmayin hayallerinizi düşünün çabalayın biraz daha 48 gün sonra çabalamak istesek bile oyle bi şansımız olmiycak su ana kadar calismadiysaniz bile hala geç degil birakmayin en azindan bi ay kendimi yirttim dersiniz umarim hepimizz istedigimiz yerlere gelirizz
7 notes · View notes
safasamsa · 1 year
Text
Orta Anadolu'da sandığınız gibi pahalı yaşam yok. Aksine asgari ücret ile çok iyi yaşarsınız. Türkiye'nin sorunu da bu, metropol şehir göçü. Metropol şehirlere göç olunca pahalılaşıyor. Göç veren Anadolu şehirleri de ucuzluyor. Zaten market alışverişi kavramı yok o bölgelerde. Bakkal, kasap, manav vb esnaf algıları mevcut.
Hem iş gereği hem de gezmeyi seven biri olarak çok gittim bu göç veren şehirlere. Hep fark ettiğim bu oldu. Migros'ta 500 TL'ye doldurduğunuz poşeti orada 150-200 TL'ye dolduruyorsun. Sen bu adamlara ekonomi çok kötü diye gidersen sus vatan haini der.
Metropol şehirlerde RTE'nin kaybetme sebebi ekonomidir, doğru. Ama Anadolu şehirlerinde Kılıçdaroğlu'nun kaybetme sebebi de yanlış pr çalışmasıdır. İmamoğlu veya Yavaş bu pr için en uygun adaylardı. Bunu anlatmak için çabaladık. Linç yedik, bin ton laf yedik. Sağlık olsun. Umarım Anadolu'yu çözersiniz de Anadolu halkına laf etmek yerine nasıl bunlardan oy alırız diye düşünürsünüz.
30 notes · View notes
Text
Bugün Kızılcık Şerbeti dizi setindeymişim gibi saçma bir şey yaşadım. Park halindeki arabamın yanında elimde yaklaşık 7-8 market poşetiyle duruyorum, içeri sokmaya çalışıyorum. Bagajı açamadım çünkü yerde su ve çamur vardı. Sağ tarafa da biri neredeyse sıfır park etmiş arabayı. Kapıyı açmak mümkün değil. Tam o sırada üzerime arabayı sürerek biri park etti. Ben gene sabır çekip oralı olmadım. Annem; “Kapıyı açacak galiba” dedi. Ben de biraz beklesin bir şey olmaz elimdeki torbalar çok ağır yerleştirmeden kapatamam dedim. Çünkü kapıyı açarsa kapılar çarpışacaktı. Çok kısa sürede işimi bitirip kapıyı kapattım. Şahıs indi arabadan. Sanki tüm bunları yapan benmişim gibi. Nasıl konuşuyorsunuz siz öyle dedi. Baktım 40 yaşlarda kapalı bir kadın. Dedim ki hanımefendi burada olduğumuzu görerek üzerimize sürdünüz. Hadi onu geçtim görüyorsunuz işte iki dakika bekleseniz nolurdu sanki dedim. Üslup çok önemli dedi. Ben sizle kibarca konuşuyorum bundan iyi bir üslup bulamazsınız. Önce kendinize bir bakın belki o zaman sorunu çözersiniz. Ayrıca ucunda ölüm yok ya niye bu kadar uzatıyorsunuz dedim. Sonra saçmasapan konuşmaya devam etti ve o kadar çok şey söyledi ki, inanın o sinir anında birçoğunu unutmuşum. Sadece şu cümlesi aklımda kaldı. Müslümanlığı en son ağzıma alacak kişi olduğumu söyledi. Konu dine ne ara geldi ben kaçırdım. En müslüman sensin diyip alkışladım kendisini. Öylece bakakaldı. Ama hayatımda gördüğüm en terbiyesiz en üslupsuz en insan olmayı becerememiş canlıydı.
Hayatım boyunca kimseye ön yargılı olmadım. İnsan ayırmadım. Kimsenin ne manevi değerlerine ne de seçimlerine laf etmedim. Tam tersi bunu yapanlarla sonuna kadar tartıştım. Benim yaptığım havanda su dövmekten başka bir şey değilmiş. Umarım tez vakitte bu insansılarla aynı havayı solumaktan kurtulurum.
9 notes · View notes
mavihayaller · 1 year
Text
karargahtan cepheye rutin bir tiyatro...
sigara sonrası seks adlı grubun kıyamet parçasını dinliyorum. umutsuz insanların ruhani lideriyim. ocaktan sigaramı yaktım, dolaptan soğuk bir bira aldım. yaktığım sigaranın da, içtiğim biranın da yarısı vergi. hiç hareket etmediğim halde terliyorum, hiç hareket etmediğim halde param bitiyor. hava sıcaklığı ile enflasyon arasındaki korelasyon beni korkutuyor.
temmuzun ortası, muhtemelen ömrümün de ortasındayım. sayısız gün batımı, sayısız yağmur, sayısız insan, sayısız film ve bir cenaze görmüşlüğüm var. gözlemlerimin ve yaşanmışlıkların bana kattığı her şeyi; bir kürek toprağı, kırk beş dereceyle dizilmiş tahtaların üstüne atınca kaybettim. koordinat olarak açıklamam gerekirse; hiç hareket etmediğim halde her şey arkamda kaldı. bu durum ne fiziğe yakıştı, ne de benim gençliğime. pek bir talebim kalmadı... belli periyotlarda ( üç saatte bir) sarhoş olabilme özgürlüğü, derin bir uyku, sağlık ve karşılığını alabildiğim cümleler benim için yeterli... nostalji hastalığım yok ama eski ramazanları, eski bayramları, eski beyoğlu’nu, eski insanları, eski sohbetleri, eski kaşarı ve koca evin içinde tek başıma yaşamadığım günleri özlüyorum. efkarımı derinlemesine analiz etmek gibi bir şımarıklığım var. konu benim hüzünlerim olduğu zaman rafine bir insanım. bir şeye dertlendiysem; tüm dünya borsalarının o gün işlem durdurmasını, seyir halindeki taşıtların ani fren yapmasını, kurumsal dünyanın bütün toplantılarını iptal etmesini, afrika kıtasındaki çocukların yarını düşünmeden su içmesini (!), mahallemde kurşun sessizliği isterim. ve bana odaklanmalarını beklerim... ki bu hiç olmadı. ve ben zamanla tek başıma efkar geceleri düzenlemeyi kendime huy edindim. kendime sorular sordum, kendimden cevaplar aldım. bu cevaplar, çok boktandı. dünya tarihi için bir karşılığı yoktu. kendi eksenimde cümlelerle döndüm durdum. teletabiler gibi... anlamsız ve salakça.
kendime haksızlık etmek, benim hobimdir. günlük şehir hayatının kaosundan bu şekilde sıyrılıyorum. bir saman kağıdına evren için bütün kusurları yazsam, zamanım yetmeyecek. o yüzden ben bütün ihaleyi kendime yüklüyorum. bu şekilde muazzam bir zaman kazanıyorum. ortadoğu’daki petrol meseleleri de, ilaç sektörünün pandemi fantezileri de, mülteci sorunu da, fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durum da, tabii ki benden kaynaklı.
sigara sonrası seks adlı grubun kıyamet parçasını dinliyorum. umutsuz insanların ruhani lideriyim.
bir savaşın içindeyim ve artık kendime bile yabancı biriyim.
birader sen kimsin?
20 notes · View notes
masallardiyari · 8 months
Text
bazen birini cok severiz. ama o bizi asla sevmez. sorunu kendimizde ararız. cirkinim diye mi, fizigim mi kötü, burnum mu kötü, hayır senin herseyin mükemmel ötesi. cok güzelsin, fizigin cok güzel, burnun belki baskasının istedigi bir burun. demek istedigim su bazı hoslantılar, asklar tek taraflı olur. evet maalesef tek taraflı mutluluk icinde acı vardır onda. demek istedigim; karsı taraf bizi sevmek zorunda degil. acı ama gercek bu. sevdigimiz kisi bizi sevmek zorunda degil. keske sevse ama kendi duygularına baglı. o beni, seni, onu sevmiyor diye biz cirkin olmuyoruz. hepimiz cok güzeliz güzel kızlarım🥹🫶🏻 unutmayın biri bizi sevmiyorsa asla cirkin olmayiz. hayat bu hersey olur💫
bu yazı ne zaman karsına cıkar bilmiyorum. belki mutlu bir anında, belki üzgün. belki ihtiyacın olmayan bir zamanda, belki ihtiyacın olan. insallah tam ihtiyacın olan anda cıkar ve senin kalbine, o güzel kalbine dokunurum❤️‍🩹 evet bu yazıyı okuyan güzel gözler, güzel kalpli insan, yüzüde en az kalbi kadar güzel. seni cok seviyorum. bu cümlem sana ne kadar dokunur bilmiyorum ama seni seviyorum.
kendini sev. o seni sevmeyebilir ama sen kendini sev💖
günes kadar güclü, ay kadar parlak, yıldızlar kadar güzel bir hayatın olsun cünkü sen bunu cok fazla hakediyorsun💫🥹🩵
karanlıktan artık sıkılmadın mı?
hepinize ısıklı geceler😙❤️‍🩹
7 notes · View notes
doriangray1789 · 8 months
Text
10.000 TL ile nasıl geçinilir
çok zorlanmadan bir aylık geçimini sürdürebilecek emeklidir. 
bilindiği üzere en düşük emekli maaşı 10.000 tl olarak açıklandı. 10.000 tl ile emeklilerin gül gibi geçinebileceği açık. formülü aşağıda detaylarıyla açıklayacağım.
öncelikle emeklimizin kira ödemesi olmaması gerekiyor. zaten emeklinin evi olur. hele hele son 10 yılda ülkemizin ekonomisinin parlak durumunda ev sahibi olamayan emekliye yorum yapmam, burada o emekliden bahsetmem. evet ne demiştik? emeklinin evi olur. kira ödemesi olmayan bir emeklinin barınma masrafı 0 tl'dir. 
emeklimiz canı sıkıldığında millet bahçesi, millet kıraathanesi ya da belediyelerin ücretsiz konserlerini bulur gezer. böylece emeklimizin canı hiç sıkılmayacaktır. bu nedenle sosyal ve kültürel aktivite bütçesi 0 tl.
emeklilerin birçoğu 65 yaş ve üzerinde olduğundan ideal bir emeklinin ulaşım masrafı da olmaz. belediyelerin çoğu toplu taşımada 65 yaş ve üzerinden ücret almıyor. dolayısıyla ulaşım masrafı da 0 tl olacaktır. 
ulaşım bedava, barınma sorunu da yok, sosyal ve kültürel aktiviteler de bolca ve ücreteiz, e bu emeklimiz neye para ödeyecek. para ödenecek yaşam ihtiyaçları gıda, elektrik, su ve doğalgazdır.
kıyafet meselesi ne olacak dediğinizi duyar gibiyim. ideal bir emeklinin 65 yaşında olacağından yukarıda bahsetmiştim. bir insan 65 yaşına kadar baya kıyafet ve ayakkabı biriktirmiştir. bu yüzden emeklimizin giyim kuşam ihtiyacı olmayacağı kanaatindeyim. 65 yılda ömrünün geri kalanına yetecek kadar kıyafeti ve ayakkabısı olmayan emekliyi burada konuşmam. bu nedenle kıyafet gideri 0 tl olacaktır.
emeklimiz günde 2 ekmek yese sabah ve akşam olmak üzere zira sağlıklı bir birey çok ekmek tüketmez 5 tl'den 10 tl ekmek gideri olur. 
emekli her hafta semt pazarına gidip 250 liralık sebze meyve alsa ve o aldıklarını bir hafta boyunca tüketse baya bir sebze ve meyve tüketmiş olur. (sebze ve meyve emeklimizin sağlıklı beslenmesi açısından önemlidir.) 
emeklimiz her hafta bir kilo et bir kilo kıyma yese bu da nereden baksanız 800 tl tutacaktır. gördüğünüz gibi emeklimizin protein ihtiyacını da çözmüş olduk. 
emeklimiz biraz lükse kaçıp yumurta, peynir, zeytin vs gibi kahvaltılık da tüketirse bu da aşağı yukarı haftada 500 tl gibi bir meblağ tutacaktır.
bakliyat, makarna gibi ürünler ramazan ayında yardım kolilerinde veriliyor ama bu ürünlere de para harcayacağını düşünsek haftada 500 liralık bir gideri daha olur emeklimizin.
gördüğünüz gibi emeklimizin dengeli ve sağlıklı beslenmesi için çok özel ve güzel bir hesap yaptım.
ayın dört hafta ve 30 gün olduğu hesabı ile yukarıda yazan gider kalemleri toplamı 8.500 tl'dir.
emeklimiz ailenin büyüğü olacağından iletişim harcaması da olmaz diye düşünüyorum. herkes emeklimizi arar sorar. emeklimiz birini aramak isterse de çaldırır kapatır bu yüzden emeklimizin iletişim harcaması olmaz.
elektrik, su ve doğalgaz harcaması da ayda 1000 lira ile hallolsa görüldüğü üzere emeklimiz her ay neredeyse 500 tl birikim yapabilir. bu da emeklinin bir yılda neredeyse iki düğünde gram altın takabileceği anlamını taşır.
özetle emeklimiz sıkı akrabalık ilişkilerinde bile geri kalmadan 10.000 tl ile gül gibi geçinebilecektir. endişeye mahal yoktur.
tanım: mutlu emeklidir.(yazı ironi içerir)
ölüm siz inanlarla burada adını söylemediğim bişey mi geçiyorsunuz?
Yukarıdaki yazıyla bende sizinle aynı kelimeden geçtim
siz bu insanlara yaşamayın sadece ömrünüz yettiğince oy verin diyorsunuz (bazılarında maalesef veriyor)
7 notes · View notes
Text
Hani bazen upuzak, ıssız, sessiz bir yolculuk yapmak istersin. Yalnız sen, yalnız sen ve kafanı hiç rahat bırakmayan düşüncelerin. Kimse olmasın istersin. Kimse duymasın, kimse bilmesin, kimse görmesin. Yeter çünkü. Yeterli beyninin içindeki ses. Dünyaya geldiğinden itibaren her gün, her gün dinlemek zorunda olduğun o bağırış.. Sen daha o sese katlanamazken bir de üstüne insanların gürültüsü, kendilerince 'tatlı kız' rolünü oynamak için karşı cins sinek görse incelttiği sesle atılan çığlıklar, sırf 'buranın kralı benim herkes ayağını denk alsın' mesajını vermek için dişisini etkilemeye çalışan su aygırısından beter bağrışmalar aklına geldikçe katlanamazsın ya. Hatta sırf bunun içindir ki kaçmak istemen. Bunun içindir ki fırsatın olsa arkana bile dönüp bakmadan uzaklaşma çaban. Tabi isteyen, istediği şey ve dünya arasındaki ufak bağlantı da etkili bu duruma. Benim ve hatta bu güne dek hiç karşılaşmadığım ama gariptir ki hala benim gibi olduğuna da inandığım insanlar gibiyseniz bu isteğiniz pek de kolay hatta bazen düşünmeye fırsat vermeyecek kadar zor oluyor. Hani bir söz vardır ya "Bir şeyi ne kadar çok istersen o kadar çok olmaz" diye. Geriye tek bir seçeneğiniz kalmıştır. Uzaklaşırsınız. Hatta bazen öyle çok uzaklaşırsınız ki siz bile şaşırırsınız. 'Ya fazla mı abarttım sanki? Tek kalmasam mı? Gitsem mi yanlarına?' düşünceleri geçer içinizden geçmez değil. Zaten sosyal anksiyete, özgüven sorunu, depresiflik buradan kaynaklıdır. Yalnız kalınca insan kurmaya başlar kendi kafasında. 'Dış görünüşümde mi bişey var? Arkamdan mı konuşuyorlar?..' Delirmeye başlar demiyorum, yalnızca unutur. Kendi isteği olduğunu, zaten onlardan hatta zaten bu davranışlardan, kibirden, dedikodudan, aşağılamaktan, dışlamaktan kaçtığını unutur yalnızca. Yüzyıllardır süre gelen ve akıllanabileceklerinden kimsenin asla umudu olmayan toplum müsvettelerine de konu çıkar bu arada. "Sorunlu" olduruverir iki dakikada insanı. "Depresyon yaşayan dışlanmış kız" derler. Oysa ki kendilerinin ne kadar soysuz davrandığını bir fark etseler, eminim bir hafta aralıksız dedikodu kotalarını doldurmaya yetecek malzeme bulurlar. Dediğim gibi yıl olmuş bilmem kaç düşüncesi ile yaklaşanlardan mısınız bilmiyorum ama 'yeni z nesil kuşağından' bunları düşünmeyi bırakmamış tek insan olmadığım umudum, başka konularda alamadığım verim açığını kapatmak istermişçesine bana sarılmış bırakmıyor.
Kendimi tanıtmadım. Selam, ben Elif. Samimi, 'eski' internet havasından dolayı kullanmaya başladığım siteden, sorun çıkmazsa bir süre kulaklarınızı çınlatmaya devam edeceğim demeyi çok isterdim ama görünmemeye devam edeceğim.
Yalnızca sözde değil uzaklaşmaya çalışıyorum. Hatta bazen gerçek duygularım açığa çıkınca ben bile kendimden korkuyorum fakat. Fakat olmuyor. Yapamıyorum. İhtimalleri avantajlara çevirip yalnız kalmaya, kafa dinlemeye çalıştıkça daha çok yakınlaştığımı hissediyorum. Kabulleniyorum, ben yapamıyorum. Beceremediğim gerçeğinin biraz daha üzerini örtmek istemiyorum. Toplumun hangi kesimizdesiniz, azınlık veya sırtı yere gelmeyen çoğunluk tarafında mı hangi taraftansınız, isminiz, yaşınız, ne tür kitaplardan hoşlanırsınız hiç birini bilmiyorum ama bunların hiç birinin öneminin olmadığı bir şey biliyorum. İnsanlar yalnızca kullanır. Peçete gibi. Evet tam anlamıyla peçete. Kendi menfaatlerine sizi yorar ve işi bitince, sildiği kağıt havlusunu basketle çöp konteynerine atma vakti gelir. Size kendi varlığınızın, duruşunuzun hiçbir öneminin olmadığı zırvalığını ergenlikten çıkamamış insanlar dayatır. Unutma klişe olması bir yana, sen sen olduğun için varsın bu dünyada. Ne sen bir başkasına ne bir başkası sana çöp toplayıcılık yapmak zorunda değil. Sana zorlatılan dayatmaların, kendi egoları uğruna harcayıp ardında ne halde bıraktığı ile zerre ilgilenmeyip üstüne 'depresyon güzeli' lakapların hiçbiri gerçek değil. Doğru belki şu an bunu söyleyen kişi olan ben insanlardan kaçmaya çalışıp ekstra onu bile beceremiyor olabilirim. Fakat bu onların nasıl bir insan 'olmadıklarını' bilmediğim anlamına gelmez. Verdiğin kararların da yaptığın seçimlerin de yalnız senin için. Bunu unutma.
2 notes · View notes
yakamozarda · 25 days
Text
Su aralar her sey asiri sıkıcı gibi geliyor. Yaptigim veya yapabilecegim seylerden bi bunalti geldi. Is/okul sonra belki arkadasla bi kafede otur kahve ic. Bunun disinda yapcak seyleri dusunuyorum ya para ya imkan sorunu. Herkes benden daha ilginc yasiyormus gibi sacma sapan bir algi. Ne yaparsam yapim "gencligimi harciyorum" tarzi bir korku. Ne yaparsam bu histen kurtulurum bilmiyorum. Spor/sanat/kultur ile ilgili ugrasabilecegim seyler ilginc geliyor bazen sonra diyorum ne anlami var. Vs vs. Bu kafadan nasil cikarim bilmiyorum, genel bir apati mi bu yoksa duzenli olarak ugrastigim bir sey yok diye gelen ve okul is vs ile gecebilecek bir sey mi bilmiyorum. 1 ay sonra gorucem sanirim nasil hissetcem.
Bilmiyorum. Eskiden uyduruk bir bara gitmek bile asiri heyecanli bir sey gibi geliyordu, dans alanindaki isiklar falan kendimi baska bir gerceklikte gibi hissettiriyordu. Bir seyleri daha yeni yeni deneyimlemenin getirdigi o heyecani ozluyorum.
5 notes · View notes
メンヘラじゃないもん ! / Menhera janai mon - Türkçe Çeviri
Isana ( 勇魚 ) feat. Hatsune Miku & Otomatchi Una
Resimler ve video: Wotoha ( をとは )
Orijinal - Youtube Çevirisi watch?v=Pj9uyikzhT0
Ruhsal Olarak Hasta Değilim!
Tumblr media
⚠️Bu şarkıda ruhsal sağlık ve kişilik bozukluklarından bahsedilmektedir.⚠️
誰にも愛されてない
Hiç kimse beni sevmiyor.
自分が好きじゃないけれども
Kendimi ben de sevmiyorum fakat
私メンヘラじゃないもん
Ben ruhsal olarak hasta değilim.
全然やる気が出てこない
Hiçbir şey yapasım gelmiyor.
もうすでに帰りたい
Daha şimdiden evime gitmek istiyorum.
オフトゥンが離してくれない
Futon yatağım beni bırakmıyor.
毎日がEveryDay☆
Her günkü durum☆
あーもう無理生きてい
Of artık, yaşamak anlamsızlaştı.
るだけでログインボーナスが出るようにアプデしてほしい
Sadece güncellenmesini istiyorum ve keşke giriş bonusu kazanabilsek.
人生マジ難しすぎじゃんか?
Hayat yeterince zor değil mi zaten?
オラオラ×∞
oraora ×∞
神様もう怠けたりはしません
Tanrım, artık tembel olmayacağım.
だから不労所得で非課税の5000兆円か
Yani bana vergiden muaf 5 katrilyon yen gelir ver.
イケメンで石油王な婚約者をください
Ya da yakışıklı, petrol sahibi birisi ile nişanla beni lütfen.
すぐに落ち込んで
Hemen depresyona giriyorum.
泣いちゃうこと
Sadece ağlayıp duruyorum.
だって
Çünkü...
赤ちゃんじゃ仕方ないね
Bir bebek gibiyim, değil mi?
私メンヘラじゃないもん
Ben ruhsal olarak hasta değilim.
ぴえんなんて言わないもん
Üzgün hissediyorum(pien 🥺) demiyorum.
有り余ってヘラる感情なんて
Çok fazla depresif hissettiğimde;
萎えるし
Zayıf oluyorum
映えない
görüntüm güzel olmuyor
もういらない
Kısa sürüyor, İnstagram'a atmalık bile değil. / Niye öyle hissediyorum ki.
私メンヘラじゃないもん
Ben ruhsal olarak hasta değilim.
地雷だって少ないもん
Çok fazla duygusal patlama yaşamıyorum.
グズりだしてウザい あー嫌い
İşler yolunda gitmeyince şikayetçi oluşumdan nefret ediyorum.
うるさい 待てない もう知らない
Sus artık. Katlanamıyorum. Neyse boşver.
明日の予定だったりさ
Yarın için yapılan planlar falan
今月の生活費だとか
Bu ayın geçim masrafları derken
気にしすぎてマジ病む
Çok fazla düşünüp stresten depresyona giriyorum.
誰にも愛されてない
Hiç kimse beni sevmiyor.
自分が好きじゃないけれども
Kendimi ben de sevmiyorum fakat
私メンヘラじゃないもん
Ben ruhsal olarak hasta değilim.
時々ガス代払えない
Ara sıra benzin faturamı yatırmayı unutuyorum.
アイフォンがバキバキ
Iphone'umun ekranı param parça.
回しても推しが出てこない
Kaç kere denesem de sevdiğim karakter çıkmıyor.
毎日がEveryDay♡
Her günkü durum♡
あー「あーしろこーしろあーだこーだ」って
Ah, hep ''şunu yapmalısın'' ''Bunu yapmalısın'' diyorlar.
余計なアドバイス
Gereksiz tavsiyeler.
タコライス?イカライス?
Ahtapotlu pilav? Kalamarlı pilav?
マジムカつくアイツ
Canımı çok sıkıyorlar.
無駄×∞
Muda×∞
天性の惰性が個性だし修正する理性は劣勢
İçimizden gelen davranışlarımız bizi birbirimizden ayırır, ve bu davranışları değiştirmeye çalışsak bile yapamayız.
なんだか凄そう建武の新政(!?)
Kemmu Restorasyonu'nun yapılması bile hayret verici(!?)
素直になれないこのご時世
Bu devir dürüst olmayı öğrenemeyecek.
たまに嫌になって
Bazen her şeyden bıkıyorum,
逃げ出すことだって
Kaçış yolu arıyorum.
ポンコツじゃ無理もないね
Çok anlaşılır duruyor değil mi?
私メンヘラじゃないもん
Ben ruhsal olarak hasta değilim.
涙なんか見せないもん
Gözyaşlarımı hiç göstermeyeceğim.
世知辛いからほら
Anlaması zor, baksana.
ダラダラとゆるく
Tembelce ve uyuşukluk yaparak
毎日を生きてるだけ
Her günü akışına bırakacağım.
私メンヘラじゃないもん
Ben ruhsal olarak hasta değilim.
ぱおんなんて言わないもん
Çok üzgün hissediyorum(paon 🥺) demiyorum.
有り余ってヘラる感情なんて
Çok fazla depresif hissettiğimde;
萎えるし
Zayıf oluyorum
映えない
görüntüm güzel olmuyor.
もういらない
Kısa sürüyor, İnstagram'a atmalık bile değil. / Niye öyle hissediyorum ki.
私メンヘラじゃないもん
Ben ruhsal olarak hasta değilim.
裏アカだって少ないもん
Çok az sayıda gizli hesaplarım var.
グズりだしてウザい あー嫌い
İşler yolunda gitmeyince şikayetçi oluşumdan nefret ediyorum.
うるさい 待てない もう知らない
Sus artık. Katlanamıyorum. Neyse boşver.
好きぴの好きぴだったりさ
Sevdiğim kişinin sevdiği birisi miyim diye düşünüyorum.
友達いない悩みには
Arkadaşlarımın olmadığının düşüncesinden sıkılıyorum.
ストロングしか勝たん
Çünkü Strong Zero burada kalmamış.
誰にも愛されてない
Hiç kimse beni sevmiyor.
自分が好きじゃないけれども
Kendimi ben de sevmiyorum fakat
私メンヘラじゃないもん
Ben ruhsal olarak hasta değilim.
Çevirmen açıklamaları:
menhera (メンヘラ ) : Ruhsal sağlık sorunu olan kişilere internet tarafından verilen takma isimdir. İlk kullanıldığı zamanlarda farkındalık ve olumlu yönde olmasına rağmen 2020 yılı sonrası bu terim tehlikeli sevgililer için de kullanılmaya başlandı ve sonuç olarak olumsuz özellik niteliğinde görülmektedir. Günümüzdeki Japon medyasında (özellikle twitter) menhera etiketi paylaşımları tehlikeli davranışlar hakkındadır. Mental healter kelimesinden türemiştir. Men(tal)he(alth)er videoda mental health yazısı görülmektedir. (Bakınız 0:19)
muda ( 無駄 ) : Boşuna, anlamsız.
İnstagram'a atmalık bile değil: Ani duygu değişimlerini paylaşma isteği Twitter veya facebook gibi saat ve dakika bildiren sosyal medyalarda daha çok tercih edilir. İnstagram'da paylaşılınca hikaye özelliği 24 saat boyunca gösterilir fakat paylaşım yapan kişinin duyguları bu zaman diliminde değişime uğrar.
pien (ぴえん) : Üzgünüm/Üzüldüm/Üzgün hissediyorum demek için kullanılan sözcük. Cümlenin anlamına göre değişir. Mutluluktan ağlıyorum demek yerine kullanılabilir. İlk olarak 🥺 (gözü yaşlı emoji) yerine söylenen 'pien' kelimesi zamanla sohbet arası konuşulan bir sözcük haline geldi.
paon (ぱおん) : pien'in biraz fazla etkili hali denilebilir. Pien'den duygu olarak daha üst seviyesi.
Örneğin: (Paon kullanılan cümle) Çok üzgün hissediyorum. (Pien kullanılan cümle) Üzgün hissediyorum.
Kemmu Restorasyonu: Üç yıl süren ve başarısızlıkla sonuçlanan Japon tarihindeki siyasi planlama.
sukipi ( 好きぴ ) : Sevdiğin kişi demektir. Hayran olunan bir ünlü için kullanılır. Evcil hayvanlar veya değerli nesneler için de kullanılabilir. Japonya'da yeni türemiş kelimedir. Kelimenin kökeni: suki (sevmek fiili) + pi (İngilizce insan kelimesinin okunuşu 'people'ın ilk hecesi)
strong zero : Ünlü yarı meyveli yarı alkollü içecek. Amerika'daki White Claw'ın Japonya'daki karşıtı denilebilir.
0:48'da bir saniyeliğine görünen yazılar bondage / nearby / melancholy / medicine injection / doll / painful / betrayal
Merhaba, ben Isana. Bu benim 6. şarkım/ruhsal sağlık şarkım. (Isana'nın şarkı hakkındaki resmi yorumu.)
Saki Fujita ve Aimi Tanaka Cover
2 notes · View notes
if-haber · 29 days
Text
Tumblr media
BMW, Su Pompası Sorunu Nedeniyle 720,796 Aracı Geri Çağırıyor BMW'den Geri Çağırma Açıklaması ABD Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA), BMW'nin 2012-2018 yılları arasında üretilen belirli araç modellerini geri ...
2 notes · View notes