Tumgik
#yüz sanatı
anemoiasisu · 1 month
Text
Tumblr media
Nasıl olmuşş
2 notes · View notes
egeantonio · 4 months
Text
Ruhumu titreten sözler dökülürdü dudaklarından. Tanrı onu, sanatı yaratmadan 2 dakika önce resmetmişti sanki. Bir sanatçı olduğumu hissettiren bakışları vardı. Bir insan bir insana ancak ona besteler yapsa böyle bakardı diye düşündürürdü. Bir cümlede kelimelerin sırasını karıştıran ben, onu görünce bir roman yazarından farksızdım. Özgürlük ilk kez bu kadar tutsak hissettiriyordu. Bedenim bu kadar özgürken ruhum ondan ayrılamıyordu. Ona ne zaman baksam canım çilek reçeli çekiyordu. Ve yavaş yavaş anlamaya başlıyordum. Beni ona bağlayan bir şey vardı ne bugündü, ne dündü, küçüklüğüme dokunan bir yanı vardı ve sabah ekmeğime sürdüğüm çilek reçelini bile özletiyordu bana. Hiç bilmediğim sokakları ezbere koşuyor gibiydim onunla konuşurken. Eline kalem almayan ben onu deli gibi yazmak istiyordum. Bir cümlede üç farklı zaman yaşıyordum onunla. Bir cümlede bir insan hem dünde varolup, hem bugüne devam edip hemde yarında yaşaya bilir miydi? İşte onunla olmak böyleydi. Bir şekilde küçükken benim bile unutmaya yüz tuttuğum bir anıda varoluyordu birden. Sanki koskoca renkli tabloda tek siyah beyaz bizdik. Her şeyin canlılığına karşı bizim renksizliğimiz meydan okuyordu resme. Siyah beyaz resimleri o zaman sevmeye başladım işte. O bana öğretti bir fotoğrafta ne kadar soluk renkler olursa detayların muhteşem olabileceğini. Ve o bana öğretti özgürlük kelimesisin sözlük anlamının aksine aşk anlamını. Bir insanın bedeni dünyanın her yerinde varolabilecekken bir insanın bedeninde tutsak kalışını. Ve o bana öğretti ruha duyulan sevginin yemekten daha tok tutabileceğini. Ve o bana öğretti bir sanatçı olmak için güzel sözlere değil ruhuna dokunan bir insana ihtiyaç olduğunu.
26 notes · View notes
izmaritsiz · 1 month
Text
Ellerimin arasından çıkan heykel ve bir daha doğmayacak sanat. Dilimde acı bir tad, kurumuş dudaklarım ve ağlamaya yüz tutmuş heykeltıraşım. Yâdım ondan muzdarip doğurmak istiyor sanatı, sanatın eşsiz parçasını. Sanki yas var ruhumda, veyahut dinmeyen keskin bir ağrı. Kendi ellerimden çıkan sanatı şiirlere kapatmak istiyorum.
Tumblr media Tumblr media
00:16 dans quelques jours.
17 notes · View notes
yalnzardc · 4 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Onlar batının, doğunun masallarından gökkuşağını alarak cinsiyetsizleştirme denilen aslında hayvanlaştırmanın sembolu yaptılar.
Bu gün lgbt sapkınlığı altında hayvamlaştırmaya ve sapkınlaştırmaya çalışanlara karşı çıkmamız lazım.
Tevratı tahrif ederek diğer insanları sizin hayvanlarınızdır cümlesini koyanlar bu gün ki icratın baş müsebbibi dir. Şimdi anlıyormuyuz bu lgbt denen saçmalığın nedenini. Bu insanlık için çok acımasız bir oyunun parçasıdır. 
Hepimizin çok uyanık olması lazım. 
İnsanaları mankurtlaştırmak için insanı kelimenin altına çekmeye, insanı vahşileştirmeye alçaklaştırmaya çalıyorlar. 
İnsanların dilini bozduğunuzda göstergelerini bozmuş olursunuz. 
Kelimenin altına indikçe insan alçaklaşır kelimenin üstüne çıktıkça insan yücelir. Siyonistler sanatı ve edebiyatı kelimenin altına çekmek için çaba sarfediyorlar. 
Kelimenin üstünde kelamı kibar vardır. Askeri insan dili kelamı kibardır.
Kelamı kibarın üstüne şiir vardır üstüne peygamber efendimizin sözleri üstünde Allahın kelamı vardır. 
Kelimenin altında laf var. Laflamak kelimenin çeri çöpüyle oyalanmaktır. Lafın altıda küfür var. Küfrün altında malayani var dedikodu, boş konuşma. Bunların da altında herze vardır yani kötü sözü ahenkle şiirle söylemek. 
Ne acı ki kelimenin altında konuşmaktan haz duyar hale geldik. 
Gelin bu dünyayı değiştirelim desem değiştiremeyiz çünkü kendimizi değiştirmedikçe dünyayı değiştiremeyiz. 
Bizim kendimizi değiştirip kelimenin üstüne çıkmamız lazım. 
Onbinlerce kelimesi olan halkın insanaları nasıl üç yüz dört yüz kelime ile konuşurlar. 
Kelimenin altında indikçe hafızasını kaybeder insan, köleleşir. 
Ne zaman kelimenin üstüne çıkacağız, ne zaman kelamı kibarla şiirle ne zamana hadisle âyetle bu zalimlere baş kaldıracağız. 
Kelimenin altında yazılmış kitaplara itimad etmeyeceğiz. Hafızayı sıfırlayalan kitaplardan uzak duracağız.
11 notes · View notes
Text
Psikolojinin Allah'ı yok mu?
Tumblr media
"Ey ahmak nokta-i sevda! Hâlıkın ef'âli sana nâzır değildir. Ancak Ona bakar. Kâinatı senin hendesen üzerine yapmış değildir. Ve seni hilkat-i âlemde şahit tutmamıştır.” Mesnevî-i Nuriye’den.
Allah amellerini mübarek etsin. Geçenlerde ODTÜ mezuniyet töreninde “Kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur!” ayet mealinin pankart olup gezdirildiğini gördük. Cenab-ı Hak, kelamullahından nur alan böyle sineleri çoğaltsın, müslüman memleketini müslümansız bırakmasın. Âmin. Fakat elbette yarasa tabiatlıların bu nurdan gözleri kamaştı. Hemen başlarını mâbâdlarına çevirdiler. Hatta mırıldandılar: “Böyle birşeyi savunmak akademinin/psikolojinin değerlerini aykırıdır!” Neden efendim? Onlar açık açık söylemezler ya. Biz çekinmeyip deyiverelim: Zira kafalarındaki bilimin Allah’ı yoktur. Yani Allah varsa bilim yoktur. O yüzden yanlarında ‘Allah’ denildiğinde ‘Euzü’yü duyan İblis’e dönerler. Şeytanlarından önce kendileri çarpılırlar. Kaçacak mağaralar ararlar.
Will Smith’in, yaşanmış bir hikâyeye dayanan, dişe dokunur, mesaj içerir filmlerinden Doğruyu Söyle’de (Concussion/2016) buna benzer bir sahne olduğunu izleyenler hatırlar. (Hafızamda kaldığı kadarıyla nakledeyim.) Nijeryalı dindar bir hristiyan olan Dr. Bennet Omalu ABD’de adlî tabiblik yapmaktadır. Amerikan futbolu yıldızlarının emekliliklerinin ardından intihara kadar varan psikolojik sorunlar yaşamaları dikkatini çeker. Böyle vakalardan birisini, cebinden de para harcayarak, özel olarak incelemeye tâbi tutar. Teşhisini kesinleştirir. Durum apaçıktır. Futbolcuların oyunun sertliği içinde kafalarına aldıkları darbeler beyinlerinde hasara neden olmaktadır. Ve bu hasar ilerleyen yaşlarda kendini iyice belli etmektedir. Dr. Omalu’nun asıl mücadelesi bu teşhisten sonra başlar. Kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışır. Bulgularını yayınlamak ister. Bir bilimsel derginin editörüne verileri aktardıktan sonra şöyle bir cümleyle sunumu bitirir: “Tanrı insanı futbol oynasın diye yaratmamış!” Editörün bu finale tavrı gariptir: “Tamam. Güzel. Tanrıyı çıkar. Elindekileri makaleye dönüştür. Bunu dergide yayınlayalım.”
“Tanrıyı çıkar!” dindarlığın, sahadaki bilimsel muvaffakiyeti ne olursa olsun, titri/yetki sahibi Nemrutlardan gördüğü muamelenin özüdür. Belki biraz da bu yüzden, Bediüzzaman, “Muallimlerimiz Allah’tan bahsetmiyorlar!” diye yakınan lise talebelerine şöyle cevap vermiştir: “Sizin okuduğunuz fenlerden her fen, kendi lisan-ı mahsusuyla, mütemadiyen Allah'tan bahsedip Hâlıkı tanıttırıyorlar. Muallimleri değil onları dinleyiniz.” Devamında birçok misalle bu uyanışın yöntemini de belirtir mürşidim. Teberrüken birisini alıntılayalım: “Meselâ, nasıl mükemmel bir eczahane ki, her kavanozunda harika ve hassas mizanlarla alınmış hayattar macunlar ve tiryaklar var; şüphesiz gayet maharetli ve kimyager ve hakîm bir eczacıyı gösterir. Öyle de, küre-i arz eczahanesinde bulunan dört yüz bin çeşit nebatat ve hayvanat kavanozlarındaki zîhayat macunlar ve tiryaklar cihetiyle bu çarşıdaki eczahaneden ne derece ziyade mükemmel ve büyük olması nisbetinde, okuduğunuz fenn-i tıb mikyasıyla, küre-i arz eczahane-i kübrasının eczacısı olan Hakîm-i Zülcelâli, hatta kör gözlere de gösterir, tanıttırır.”
Bu meselede yukarıda zikredilenlerden daha garibi de şudur bence arkadaşım: Bu sekülerizm kaselislerinin din düşmanlığındaki gayreti, bönlüğü, basitliği, iptidaîliği, hamlığı vs. Batılı pirlerinde dahi bulunmaz. Mesela: Psikolojinin Freud ve Jung ile birlikte ‘üç kurucu babasından biri’ sayılan Alfred Adler, İnsanı Tanıma Sanatı isimli eserinde, ‘ben merkezciliğin’ psikolojik sağlığa verdiği zararı izah sadedinde, sözü ilginç bir yere getirip der ki:
“Gelişmiş bir toplumsallık duygusunu içinde barındıran ve ‘Başkalarına ne verebilirim?’ sorusunu soran biri tüm karşıtlığıyla kendini beğenmiş kişiyle yanyana getirildiğinde arasında ne büyük bir değer farkının bulunduğu hemen anlaşılacaktır. Bu da ulusların binlerce yıl önce müthiş bir kesinlikle sezdiği ve İncil’in o bilgelik dolu ‘Vermek almaktan daha hayırlıdır!’ sözünde dilegelen bakış açısına götürür bizi. Alabildiğine eski bir insanlık deneyiminin dışavurumu sayılan bu sözün anlamı üzerine düşündük mü görürüz ki: Burada anlatılmak istenen ruhsal bir durumdur; vermenin, kollayıp gözetmenin, yardım elini uzatmanın insanın ruhunda yarattığı havadır; bu hava, ruhsal yaşamda kendiliğinden bir denge ve uyum sağlar, veren kimsenin kendiliğinden ele geçirdiği bir Tanrı armağanıdır adeta. Daha çok almaya eğilimli kimse ise çoğu zaman dağınık ve tutarsız biridir. Hoşnut olmak nedir bilmez. Tam bir mutluluğa ulaşabilmek için elindekiler dışında daha nelere kavuşması ve neleri kendisine maletmesi gerekeceği düşüncesiyle oyalanıp durur hep. ‘Gözlerimi çevirip başkalarının gereksinimlerine bakayım’ demez. Başkalarının mutsuzluğunu kendi mutluluğu saydığından, bir uzlaşmanın sağlayacağı huzur düşüncesine kafasında yer yoktur. Dikkafalılığıyla yarattığı yasalara başkalarının boyun eğmesini ister amansız bir tutumla, varolandan başka bir gökyüzü ister, bir başka türlü düşünce ve duygu ister. Kısaca: Onda gördüğümüz herşey gibi hoşnutluk ve alçakgönüllülük duygusundan uzaklığı da dehşet vericidir.”
Tumblr media
Adler bu hususta daha birçok önemli şey söylüyor. Fakat yazıyı daha fazla uzatmayalım. Yalnız şu noktaya bir dikkat çekelim: Adler’in bahsettiği bilgelik, sadece İncil’de değil, hadis-i şeriflerde de bulunuyor. “Veren el alan elden hayırlıdır!” buyuran Aleyhissalatuvesselam Efendimiz de bize mezkûr duruşu bir anlamda tavsiye ediyor. Biz; Bediüzzaman’ın ifadeleriyle; hodbin, hodgam, hodendiş bakanlardan değiliz varlığa. Olmamalıyız. Kainatı kendi merkezimizde şekillenmeye zorlamamalıyız. Bu yalnızca ‘nazarımızda pek fena bir memlekete’ düşmemize sebep olur. Halbuki memleket fena değildir. Nazarımızda öyledir. Mü’mine yakışan hüdabinliğinden kaynaklanan bir “Herşeyle beraber birşeyim!” neşesine sahip olmaktır. Tevhide iman tevhidle yaratılmış herşeye bağlar bizi. “İman bir intisabdır.” Artık bu zeminde, varlığın merkezini Allah’ın esmaü’l-hüsnası şekillendireceğinden, mü’min ben merkezciliğin vartalarından kurtulur. İnsaniyetini bütünün amacına kattıklarında arar. Kendi varlığına kapanmaz. 
Aman, neler söylüyoruz, çenemiz düştü, Adler Efendi bizi tehlikeli(!) sularda yüzdürdü. Psikoloji adına cür’et edip İncil’e gittik, hadis-i şeriflere uğradık, Allah’lı-Kur’an’lı lâflar ettik. Cık, cık, cık. Oldu mu hiç? Şimdi Allahsız bilimcilerimiz böyle şeylere müsaade ederler mi? “Çaaat!” diye tanrıyı çıkarmazlar mı aradan? Bir antidepresan yazıp yollayacaklarken müşteriyi camiye yönlendirirsek elbette ekmeklerine kan doğramış oluruz. Kalpler Allah’ın zikriyle tatmin olur, tamam, ama bazılarının gözü maddeden başka şeylerle tatmin olmaz. O yüzden ne Adler’e, ne Bediüzzaman’a, ne hadis-i şeriflere, ne de Kur’an’a uyup böyle lâflar edilmesin dilerler. Bunların psikolojisinin Allah’ı yok çünkü. Eh, evet, ODTÜ’de ayetli bilim yürek ister. Kardeşlerimizin yüreğini tekrardan tebrik ediyoruz.
25 notes · View notes
Text
Tumblr media
Gönlünü yıkayıp arıtmamışsan, habire abdest alıp durmaktan fayda bekleme.
Yalnızlık, adam olmayanın vereceği sevgiden, saygıdan yeğdir.
Akılsız, yüzü güzele ; Akıllı, gönlü güzele tâlip olur . Zaman yüz güzelliğini tüketir ama gönül güzelliğini artırır.
Eğer Rabbim seni bana yazmışsa, Benden kaçışın yok..! Lakin kader seni benden almışsa, Ağlamaya lüzum yok...
Herkes dışını süslerken, sen içini,kalbini süsle. Herkes başkasının ayıbını araştırırken,sen kendi ayıplarınla meşgul ol!
Gönlü aydın bir kişiye kul olmak, padişahların başına tâc olmaktan iyidir.
Gerek yok her sözü laf ile beyana, Bir bakış bin söz eder bakıştan anlayana.
Cahil ile sohbet etmek güçtür bilene ; Çünkü cahil ne gelirse söyler diline.
Ey Gönül! En acı ilaç ayrılıktır; zira onun içinde Aşk gibi bir şifâ saklıdır.
Düşüncen konuşmana, Konuşman hareketine, Hareketin kaderine yansır, Güzel düşün. güzel yaşa..!
Tumblr media
Her olayı hayır bil, her geceyi Kadir bil, her geleni Hızır bil.
Emek ver , Kulak ver , Bilgi ver Ama Sakın Boşverme.
Ey gönlümün sol yarısı. Aklıma koydum seni, AKLIM almadı. Yüreğime bıraktım, Sana doymadı..!
Her Yerde Olmak Gibi Bir Duan Varsa, Gönüllere Gir; Çünkü Sevenler, Sevdiklerini Gönüllerinde Taşırlar.
Tumblr media
İki alem vardır: İlki varlık alemi, ikincisi manâ alemi. Varlık alemi gündüz gibidir, olanı biteni açıkça görürsün, kendini kolayca ele verir. Manâ alemi ise gece gibidir, onu bulmak için mutlaka gönül ışığını yakman gerekir.
Kişi gülüşüyle terbiyesini, güldüğü şey ile seviyesini gösterir.
Mecnun Değilim Dost; Lakin Çağırırsan Çöllere Gelirim !
Hak kuldan intikam kul ile alır, dini irfan bilmeyen bunu kul etti sanır.
Dünya pazarının sermayesi altındır. Öte alemin sermayesi ise; aşk ve daim nemli iki göz. Gönlüm bağdır, gözüm bulut. Bulut ağladı mı bağ yeşerir. Mum gibi yaş dök ki gönül evin aydınlansın.
Ey Gönül! Sevdiğini hiç gitmeyecekmiş gibi seversen, gittiğinde de hep gelecekmiş gibi beklersin.
Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.
Fani Aşk Yoktur, Aşkların Hepsi Baki Olanadır. Tek Fark Şudur Ki; Kimi Sanatı Gôrür, Kimi Sanatçıyı...
Ey gönül Utanıyorum senden: yanında Bülbülün varken gargalardan gül sorarsın... eyvah!
Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile, kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz ile belli olur...!
Bizi bilen bilir, bilmeyende kendisi gibi bilir !
İnsanoğlu dünyayı zapt eder, ama ağzını zapt edemez.
Geçer dediklerimi gecirdim Biter dediklerimi bitirdim.! Nefret ettiklerimi sildim,... silkindim yeter dedim.! Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın o yüzden bana.! Farkında olduğum için var oldunuz, vazgeçtiğim için bugün yoksunuz..!
Ey gönül, gönlümüzün dumanı, sevdamızın alametidir.
Dost; acı söyleyen değildir Acıyı tatlı söyleyebilendir.
Şu, içinde bulunduğun tek anlık ömrünü fırsat bil. Ve onunla meşgul ol. Ne geçmişle üzül, Ne gelecekten kork.!
Neden duasız bırakıyorsun dilini? Kapıyı çalmadan, açılmasını bekleyenlerden misin yoksa?
Kapı açılır, Sen yeterki Vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeterki o kapıda durmayı biL!
Bu dünya tuzaktır, tanesi de arzular.
Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden, dertler şifa bulur. Sevgiden, ölüler dirilir. Sevgiden, padişahlar kul olur. Bu sevgi de bilgi neticesidir.
Güzel günler sana gelmez. Sen onlara yürüyeceksin.
Allah'ın defineleri yıkık gönüldedir... Yıkık yerlerde pek çok defineler gömülüdür. Kırılmış, iki yüz parça olmuş gönülü yapmak, Allah'a Hac'tan da yeğdir, Umre'den de.
Asalet; Boyda Değil, Soyda İncelik; Belde Değil, Dilde Doğruluk; Sözde Değil, Özde Güzellik; Yüzde Değil, Yürekte Olur !
aşka yanmalı can dediğin...ya canan olmalı; ya da canını almalı 'yar 'diyemezsin ki herkese; içindeki yaran olmalı...herkesin de bir yüreği vardır amma yürek dediğin bir başka yanmalı...!
İnsanları tanımak denizleri bardak bardak boşaltmaktan daha zordur.
Sabret Can ; üzülme sevmeyen gitsin. Niçin ağlarsın? Dua et Rabbim seni terketmesin. İşte O terkederse gerçekten bitersin. . .!
Gül bahçesinde geçen sırrı, gizli şeyi bir gül bilir, Bir de hazin hazin ağlayan, feryat eden bülbül bilir.
Gönül kazanmak istiyorsan, sevgi tohumu ek. Cenneti kazanmak istiyorsan, yollara diken serpmekten vazgeç.!
Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, Olsun!.. Vuslata aşık gönül susmayada razı.
Sen benim; bügünüme şükür ve yarınıma dua edişim,azla yetinişim,çoğa göz dikmeyişimsin.
Ey Gönül ..! Sen sen ol , kimsenin gönlünü yıkma . Dikenin ucuna çıkta , Edep çizgisinden çıkma ..!
Dua ve ibadet Allah ile olmaktır. Allah ile olan kimse için ölüm de ömür de hoştur.
Vesveseli düşüncelerden sakın. İnsanın kalbi, sazlık ve orman gibidir. Orada aslan gibi de, yaban eşeği gibi de fikirler bulunur.
Ey Gafil! Sen kendi şehvetine Aşk adını koymuşsun. Şu halinle o namusu ekberi soymuşsun. Aşkın asıl manasının altını oymuşsun. Bir bilebilsen küstahlığa nasıl doymuşsun...
Kalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.
Gözünün gördüğünü gönlünün gördüğüne değişirsen EYVALLAH. Gönlünün gördüğünü gözünün gördüğüne değişirsen EYVAH EYVAH.
Yaşadığın dünyaya bak; Yüce Tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucaklamakla gidilecek yere, tekme ve tokatla erişmeyi tercih edesin?
Sevgi ve acıma, insanlık vasfıdır; hiddet ve şehvetse, hayvanlık vasfı.
Bize Gözün Değil , Gönlün Gördüğü Yürek Gerek. Düşlerdeki Tabir Değil , Gerçeğe Vuslat Gerek.
Kadınlar, Aklı Olanlara, Gönül Sahiplerine Pek üstün Olurlar. Cahillere Gelince, Onlar, Kadına üstündür. çünkü Tabiatlarında Hayvanlık Vardır. Sevgi Ve Acımak, Insanlık Vasıflarıdır. Hiddet Ve şehvet Ise Hayvanlık Vasıfları.
İstedikde vermedi deme... İstemeyi bilmedin bari yalan söyleme...
Yol kesenler olmadıkça, lanetlenmiş şeytan bulunmadıkça, sabırlılar, gerçek erler, yoksulları doyuranlar nasıl belirir, anlaşılır?
Adalet nedir? Ağaçlara su vermek. Zulüm nedir? Dikeni sulamak. Adalet bir nimeti yerine koymaktır.; her su çeken tohumu sulamak değildir. Zulüm nedir? Bir şeyi yerinde kullanmamak, yeri olmayan yerde kullanmaktır.
Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olur üstüne yağar. Ama unutma ki, rengarenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar.
Eğer tamamıyla zorluklara daldınsa, daralıp kaldınsa, sabret; çünkü sabır genişliğin anahtarıdır.
Ey diken arayan kimse! Cennete girsen bile, orada senden başka diken bulunmaz.
Yazık ki akşam oldu biz yine yalnız kaldık... Bir kıyısı görünmez denize daldık.. Bir gemiye binmişiz bulanık bir gecede... Allah'ın denizinde Allah'tan uzak kaldık...
Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer ben’im demedim mi?
Geminin yüzmesi için suya ihtiyaç vardır! Ama su geminin içine girerse onu batırır! Gemi için su ne ise mümin için dünya o dur!
Ey Gönül! Bir sürü dostlarının yanında, elbet ki düşmanların da olacak; Ama imtihan ya bu, onca düşmanın var iken seni dostun vuracak.
İnsanlar elbiseleri ile karşılanır sohbetleri ile uğurlanırlar.
Şunu iyi bil ki safları yaran, her şeyi yenen aslanla savaşmak kolaydır. Gerçek kahraman odur ki önce kendi nefsini yener.
Ey Gönül! Sana deli desinler, divane, mecnun desinler; sana mağlup desinler, yenilginin zillet içindeki çocuğu desinler. Fakat ey gönül, sana, zaferin sarhoşu demesinler. Sana, 'kalbini kıramadı' demesinler. Ey gönül, haydi yenilgini mübarek kıl. Kır kalbini ve 'gönül' ol. Kokular devşir cennetten; hatta daha ötelerden.
Tumblr media
12 notes · View notes
doriangray1789 · 5 months
Text
VATANDAŞ
TAHSİN YÜCEL
değişik bir kitap bu. 1954'te on sayfalık bir öykü olarak ortaya çıkmış, on sene sonra fransızca olarak daha uzun ve kapsamlı bir öyküye dönüşmüş, 1975'te roman haline gelmiş, 1996'da bazı ekleme ve değişikliklerle son halini almış. tahsin yücel'in önsözde belirttiği gibi "dünya, yaşam ve insan üstüne bir söylem" bu anlatı. bir don kişot havası seziliyor okudukça. devlet memuru şaban baş'ın volkan taş'a dönüşümü ve siyaset - toplum yaşamında görülen her türlü çürümeye, kirliliğe, yozlaşmaya karşı tek kişilik isyanı. anlatı da değil; bir masal belki de, günümüzde hangi babayiğit kariyeri, parayı reddedip "graffiti yazarı postmodern don kişot " olmayı tercih eder ki…
Pazarcıların “gel vatandaş gel” anlamından farklı bir inceleme…Bir kişi düşünün, korkak mı korkak, pısırık, utangaç, hafif kaçık ama yaşamı, insanları çözmüş. Hayatın keşmekeşinde boğulmamak ya da kaybolmamak için umumi tuvaletlere yazıyor düşüncelerini bu " Vatandaş". Bir akşam vakti biriyle karşılaşıyor ve onunla konuşmaya başlıyor, yaşam, insanlar, haksızlıklar üzerine sabaha kadar süren bir söylev…
“Ne yaparsın, her zaman aynı kolaylıkla katlanılmıyor yanlızlığa: gün oluyor, kurşun gibi çöküyor üzerime, soluğumu kesiyor. ben, okudukça, öğrendikçe, söylenlerden kurtuluyor, düşten düşünceye geliyordum; okudukça, öğrendikçe, insanları geçmek değil, insanlara doğru gitmek gerektiğini anlıyordum. doğruların evi yoktu artık, yurtsuz, yuvasız kalmışlardı." İki türlü vatandaş bile istemiyordu bu adamlar, arılar, karıncalar gibi değişmez vatandaşlardı istedikleri, aynı elden bile değil , aynı çarktan çıkmış uyruklardı. Bu durumda, kendi karşılıksız ve değişmez söylemleri dışında, hiçbir söyleme hak tanımayacakları kesindi: Bu nokta da, bana kalırsa özgürlüğün sona erip köleliğin başladığı yerdi.”
Tahsin Yücel “Yalan” adlı eserinde şöyle demişti: “cehennemde olduğunu düşünüyorsan bunda senin de payın var” işte “vatandaş” eserinde buraya nasıl geldiğini bilip sorgulayan bir yazarın içimde olduğu hayatın sorgulamasını görüyoruz
“Bir gecede bir ev diken yabanıl gücün bir kez bu eve yerlestikten sonra, çok daha büyük şeyler yapacağını, toplumu ve ülkeyi geliştirip yenileyecegini söylediler. Adamlar gerçekten yenilediler her şeyi, adaleti, onuru, ekini, sanatı, dini her şeyi. Sonra senin kendini cehennemde sanmana yol açan yeni yaşama biçimi çıktı.”
Tumblr media
ENVER GÖKÇE’nin de VATANDAŞ adlı bir şiiri vardır:
VATANDAŞNe, bizden geri, deniz aşırı şarkılar, Ne tadılır ne bölünür nimetler bizsiz. İnan kardeşim inan Ne yalan bu dünya, Ne insan fani... Acılar görmüşüz, geceler görmüşüz, ölmeyi görmüşüz. Aydınlıklar görmüşüz, kahramanlar, dostlar görmüşüz. Görmüyor musun, görmüyor musun? Ellerimiz ellerimizde... gidiyoruz.Sizlerden söz açıyorum Teklifsiz, pervasız, işkilsiz. Ateşe vurulu batıl ve eski kitaplar Sizden öte... Neler varsa Mesut insanlık için bühtan edici Sizden öte...Ve bir yanda yıkılmış zulmün kalası Bir yanda salınır devasa gövden. Bir yanda sevmediklerin, Bir yanda demir pencere, bir yanda tarih Bir yanda sen. Yani bir yanda Yüzyıllar boyunca saflarında Yangınlar çıkardıklarımız. Bir yanda - hayal etmesi zor - Ferah ve cömert dünyamız Ve mürettip, hasatçı, öğrenci, öğretmenKınadık, yüz çevirdik, düşman kesildik Şol aşkı bilmezlenenlere. Dünyalar durdukça mesuduz Bu dünya üzerinde. Yaşamak aşkına, yıldızlar aşkına Demir ve ekmek aşkına mesuduz... Hey dağlara taşlara kar eden türküm Aşikar etsen de kendini Şöyle bir sular gibi salsak, boy versek Uzun ömrümüzü, yiğit ömrümüzü, taze ömrümüzü, Sefil ömrümüzü, deli ömrümüzü, gelin ömrümüzü... Güneşte güneşlesek Dal kırsak, toplasak, ateşlesek Broy broy desek dağlarda Gül gülistan içinde görseler bizi.İster öv, ister yer, ister sev beni Güneşin taşlarda mavileştiği Nehir boylarınca söylenir Sevinç şarkılarım yoksa da Şimdi, bütün kederli ezgileri Ümide kurban ediyorum. Satırlarımla olsa da çok mu, bir de ben seni Bizden olan bütün dünya şairleri gibi Yadediyorum.Sen ne hakim, ne evliya, ne kul, köle, ne şövalyesin Sen yirminci yüzyıl insanı! Dost dediğim, yaren dediğim, kardeş dediğim Ekmeğim benim, Gülüm, bağım, bostanım benim : VATANDAŞ.
Tumblr media
Enver Gökçe’nin kim olduğunu da siz araştırın
4 notes · View notes
mustafasalihbozok · 1 year
Text
ATATÜRK BİR İNSANLIK SANATÇISIDIR  ....
Sigmund Freud
Yıl 1936.
İngiltere Kralı VIII. Edward,
Türkiye'ye geliyor...
Atatürk tarafından ağırlanıp, uğurlanıyor...
Kral,
Londra'ya dönünce,
Kraliyet sarayında "tarihçilere ve düşünürlere" sekiz saat süren bir yemek veriyor...
Düşünür ve tarihçiler Kral'a,
"Bize Mustafa Kemal Atatürk'ü" anlatın diyorlar...
Kral anlatıyor,
Herkes düşüncelerini sıralıyor...
Son sözü,
Freud alıyor...
Sigmund Freud,
Psikanaliz biliminin kurucusu dünyaca ünlü nörolog ve psikolog...
Freud,
Aşk'ı tarif ederken "Aşk cinselliği içerir" diyen düşünür...
Aynı Freud,
1939 yılında ölmeden bir yıl önce "aşkın tarifinde yanıldığını itiraf" ediyor...
Sebep ise,Bir Karga!...
Hasta yatağında yatarken,
Kırık penceresinden gagasında bir adet cevizle içeri karga giriyor...
Cevizi Freud'un baş ucuna bırakıp pencerede yarım saat melul melul Freud'u seyredip uçuyor...
İşte o an Freud,
Aşk cinsellikten öte bir duyguymuş diyor...
BURASI ÇOK ÖNEMLİ?...
Freud,
Yemekte son sözlerini,
Atatürk için sıralıyor;
'Hangi dilden,
Hangi dinden,
Hangi topraktan olursan ol,
Atatürk'ü sevmemek mümkün mü?
Aşk,
Duygular ötesi bir sanatsa,
Atatürk'te bir insanlık sanatçısıdır' diyor...
Kral,
'Neden böyle kesin ve keskin düşünüyorsun' diyor?
Freud;
'Atatürk esir aldığı komutanlara insanca davrandı...
Esir aldığı bayrakları çiğnemedi, çiğnetmedi...
Esir aldığı halklara saygı duydu…O;
Sadece toprağını korudu...
Ülkesini ve milletini sevdi onlar için savaştı...
Tüm insanlığa,
Mazlum milletlere örnek oldu...
Emperyalizme dur dedi...
Çağdaş düzeni kurdu...
Özgürlükleri,
İnançların serbestliğini,
Kadınlara seçme seçilme hakkını,
Bilimi,
Doğanın korunmasını,
Sanatı ön plana çıkardı...
Biz evrensel bilim insanlarına?'
Freud,
Böyle sıralıyor düşüncelerini...
***
Şimdi gel de,
Hangi hakla,
Hangi vicdana dayanarak sevmeyeceksin be kardeşim?
Hele de,
Yüz yıl geriye yüz tutmuş bugünün zihniyetine karşı!...
Türk kanı,
Müslüman kanı taşımayan...
Ama,
İnsanlık kanı taşıyan Freud'a gel de hak verme!Ama,
İnsanlık kanı taşıyan Freud'a gel de hak verme!
Tespit ettiğim,
Teyit ettirdiğim bu bilgi, bu yazım;
Mevcut tarihçilerimize,
Bilim insanlarımıza,
Siyasetçilerimize,
Sanatçılarımıza,
Tüm halkımıza...
İsmet ORHAN 🖌️🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Tumblr media
14 notes · View notes
Text
0 notes
makyajurunleri · 2 months
Text
Yüz Hatlarını Belirginleştirmenin Sanatı
Kontür, makyajda yüz hatlarını belirginleştirmek ve yüz şekline vurgu yapmak için kullanılan bir tekniktir. Bu yöntem, bronzlaştırıcı ve aydınlatıcı ürünlerin doğru yerlerde uygulanmasıyla, yüzü daha şekilli ve orantılı gösterir. Kontür işlemi, özellikle elmacık kemiklerini belirginleştirmek, burun hatlarını inceltmek veya çene çizgisini daha keskin hale getirmek için tercih edilir. Kontür yapmak için kullanılan ürünler genellikle mat tonlarda olup, cilt tonuna uygun olarak seçilmelidir. Makyaj fırçaları veya süngerler kullanılarak kolayca uygulanabilen kontür ürünleri, doğal bir görünüm elde etmek için iyice dağıtılmalıdır. Aydınlatıcılar ise yüzün yüksek noktalarına, yani alın, burun ucu, elmacık kemikleri ve çene ucuna uygulanarak yüzün daha parlak ve canlı görünmesini sağlar. Kontür tekniği, profesyonel makyajda olduğu kadar günlük makyajda da popüler bir yöntem haline gelmiştir, çünkü yüz hatlarını vurgulamak isteyen herkes için ideal bir çözüm sunar.
0 notes
pazaryerigundem · 2 months
Text
800 yıllık Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı el sanatlarını yeniden canlandırdı
https://pazaryerigundem.com/haber/183363/800-yillik-selcuklu-artuklu-ve-osmanli-el-sanatlarini-yeniden-canlandirdi/
800 yıllık Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı el sanatlarını yeniden canlandırdı
Tumblr media
Mardinli demir ustası Vehbi Akdoğan kaybolmaya yüz tutmuş 800 yıllık Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı kültürünü yansıtan el sanatlarını yeniden canlandırdı.
Şehmus EDİS / MARDİN (İGFA) –  3 İmparatorluğa ev sahipliği yapan 600 yıllık tarihi çarşıda 5 metrekarelik dükkânında Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı motiflerini bakır bilezik ve yüzüklere işleyen 62 yaşındaki Vehbi Aydoğan,  ayrıca kaybolmaya yüz tutmuş eski el yapımı kapı kilit tokmakları ve anahtarlarını yeniden gün yüzüne çıkardı.
Tumblr media
ÜÇ İMPARATORLUĞUN SİMGESİNİ BAKIRA İŞLİYOR
6 yaşında beri hem dedesinin yanında hem de babasının yanında çırak olarak bu mesleğe başladığını belirten Vehbi Aydoğan, kaybolmaya yüz tutmuş Selçuklu,Artuklu ve Osmanlı’ya ait motifleri bakıra işlediğini söyledi.
Mardin 3 imparatorluğa ev sahipliği yaptığını ifade eden Erdoğan,” Unutulmuş eski el sanatlarını yeniden canlandırmak için bu sanata geri döndüm. İlk önce hobi olarak başladım. Ortaya güzel eserler ortaya çıktı. Dedem ve babamdan kalan dükkanı yeniden açtım. 55 yıldır bu mesleği yapıyorum.
Çeşitli mesleklerde çalıştım. Emekli olduktan sonra eski Selçuklu,Artuklu ve Osmanlı motiflerini araştırdım. Bulduğum eski motiflerinden esinlenerek yeniden bakıra işledim. 3 imparatorluğun motiflerini simgeleyen bakır bileklikler ve yüzükleri işledim. Şu anda büyük ilgi görüyor. İstanbul olmak üzere birçok ilden bu motiflere ilgi var. Yabancılar büyük ilgi gösteriyor.” Dedi
30 YILDIR UNUTULAN KAPI TOKMAKLARI YENİDEN GÜN YÜZÜNE ÇIKARDI Mardin kültüründe yer alan kapı tokmakları ve demir anahtarları da yapmaya başladığını kaydeden Erdoğan,” Teknolojinin gelişmesi ile birlikte 30 yıldır üretilmeyen kapı tokmakları ve kapı demir anahtarları yeniden üretmek için büyük çaba sarf ettim. Şu anda eski nostalji kapı tokmaklarını evlerine takmak için vatandaşlarımız sipariş veriyor. Butik otellere kapı tokmakları yapıyorum. Unutulmuş kültürleri yeniden canlandırmaktan büyük keyif aldım. Bu sanatı gençlere öğretmek istiyorum. Ançak gençlerin aklı başka yerde. Çırak bulamıyorum. Mardin’de bu sanatı yapan bir iki usta kaldık. Biz gidersek bu sanatta ölür” şeklinde konuştu
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
elazighaber23 · 10 months
Text
Bu Atölyede Kütükler Sanata Dönüşüyor
0 notes
apkdrv · 10 months
Text
Cosplay: AI Photo Generator Apk İndir
Tumblr media
cosplay apk, cosplay apk indir Cosplay Uygulamasıyla Tanışın: AI Fotoğraf Oluşturucu, AI Video Oluşturucu, ninety'ların AI Yıllığı Fotoğraf Filtresi, fotoğraf sanatını canlandırmak için AI karikatür filtresi ve epik 90'ların yıllığı AI fotoğraf editörü ile nihai video AI anime filtresi AI fotoğraf oluşturucusudur. Kim olduğunu tahmin edin ve sihirli animasyonlu, yapay zeka filtreli animasyon yaratıcısı, yapay zeka yüz üreteci ile sarılan yüz fotoğraf yanılsaması yayma yapay zeka avatarı yaratın! Cosplay Uygulaması ile yapay zekanın yüzünü tahmin edin: ai gizli yüz, ninety'ların ai yıllığı animasyonluiff ai animasyon epik fotoğraf editörü, çünkü fotoğraf laboratuvarı ai yıllığı ve faceoff ai karikatür filtresini oynatın, kolayca animasyonlu resimler, video ai yüz animatörü oluşturabilir ve harika ai studio anime elde edebilirsiniz Cosplay AI filtresiyle yapılmış filtre! AI video oluşturucuyla inanılmaz bir AI gizli yüz optik yanılsama yayılımına hazır olun! Gözlerinizi okısın, kim olduğunu tahmin edin ve kucaklayan yüz video ai fotoğraf düzenleyicisiyle gizli yüzleri bulun! Kendinizi anime edin ve 90'ların yıllığı epik fotoğraf düzenleyicisini ve aiyearbook yapay zeka fotoğraf oluşturucusunu kullanarak sihirli yapay zeka avatarları yaratın! Animasyonlu bir video oluşturucu ve yapay zeka yüz oluşturucuyla fotoğrafları hareketlendirmek için fotoğraf laboratuvarından harika bir selfie seçerek başlayabilirsiniz! Al face AI animasyon yaratıcısı ve karikatür fotoğraf uygulamasıyla kendinizi karikatürize etmek için fotoğraf! 90'ların yıllığı ai anime filtresinin çeşitli sanatsal tarzları arasından seçim yapın ve bana AI video oluşturucu, fotoğraf laboratuvarı ve yıllıok ai filtresini canlandırın! Hangi call of responsibility Warzone karakteri olmak istediğinizi düşünün, bir selfie yükleyin, yüzünüzü tahmin edin ve havalı bir şekilde anime edin, çünkü AI yıllığı fotoğraf filtresini oynayın ve Cosplay AI video geliştirici ile hazırlanmış AI yüz animatörünü avatarlaştırın! AI yüz oluşturucuyu, AI video yaratıcısını kullanarak portre modu fotoğraf yanılsaması yayılımı AI modeli ve AI avatar video oluşturucu çizgi film fotoğraf animasyonu yapın! Kendinizi karikatürize edin ve loopsie karikatür filtresiyle yapay zeka avatarı yaratın! Optik yanılsama yüz karıştırıcısı ve yüz yüze yapay zeka fotoğraf düzenleyici animasyon oluşturucusu ile aklınıza gelebilecek herhangi bir karakter olabilirsiniz! Yapay Zekayla Üretilen Sanat Bu, muhteşem yapay zeka çizgi film resimleri, havalı dövmeler, video animasyonu, profil resmi ve memler için mükemmel yapay zeka video geliştirici anime yapay zeka filtresidir. Suluboya efektli AI anime filtresiyle kendinizi karikatürize edin ve benzersiz AI gizli yüz çizimleri yaratın! Fotoğraf laboratuvarını canlandırın ve anımsatıcı resim ve karikatür filtresiyle fotoğraflarınızı sanata dönüştürün. Sizin için mükemmel bir yapay zeka videosu oluşturmasını sağlamak için AI fotoğraf oluşturucudan ve AI fotoğraf yüz karıştırıcısından backyardım isteyin! Kolayca animasyon yaratıcısı ve anime ile harika bir AI anime filtresi edinin! Fotoğraf yanılsaması yayılma sanatı Faceoff AI yüz oluşturucu anime fotoğraf editörü ile optik sicküzyon anime AI sanatı yaratmak, bu muhteşem fotoğraftan anime oluşturucuya kadar hiç bu kadar kolay olmamıştı! Bu harika yapay zeka video düzenleyicisi ve anime fotoğraf animatörüyle kendinizi karikatürize edin, yapay zeka teknolojisini kullanarak fikirlerinizi hızla çarpıcı sanat eserlerine dönüştürün. Şimdi harika video animasyonu ve çizgi film filtresini deneyin ve AI video yapımcısıyla video oluşturmaya başlamak için bir resim yükleyin! Fantastik AI filtresi Kendinizi anime etmenin ve sizi, delikli three boyutlu gökkuşağı filtresi ve sulu boya efektine sahip muhteşem bir yüze sahip muhteşem bir çizgi movie fotoğraf animasyonu AI movie yapımcısına dönüştürmenin zamanı geldi! Çizgi film videosu, anime resmi, zombi veya siberpunk gibi benzersiz ayna AI filtreleri arasından seçim yapabilirsiniz! Yüz deniz animasyonlu resimler, avatar yaratıcısı ile uzay efektleriyle uzayda seyahat ediyormuş gibi hissedin! Sihirli Yapay Zeka Avatarları Oluşturun Al ayna yüz animatörü AI karikatür fotoğraf düzenleyicisini kullanarak selfie oyununuzu hızlandırın! Artworkıok animasyonlu bir video oluşturucuyla harika animasyonlu fotoğraflar oluşturmanın zamanı geldi! Bu muhteşem yapay zeka karikatür filtrelerini ve yapay zeka video düzenleyicisini kullanarak facebook, Whatsapp, Snapchat ve TikTok'ta paylaşın! Cosplay Uygulaması: ai gizli yüz, AI Anime Filtresi, ai art Generator, AI avatar editörü oluşturmak için kendi fotoğraflarından benzersiz AI sanatı yaratmak isteyen herkes için mükemmel bir karikatür yapımcısı uygulamasıdır. Bugün harika anime resimlerini indirin ve kendi benzersiz resminizi karikatür uygulamasına oluşturmaya başlayın. Bu muhteşem sanat eserlerini facebook, Instagram, Snapchat ve TikTok'ta paylaşın! Read the full article
0 notes
aayparcasii · 11 months
Text
Her insanın içinde var aslında sanat.
Sanatı ortaya çıkartmaya korkma
Haydi elini kanat. Bulaşsın eline kan.
Göğsünde buhu. Bak gökyüzüne ırak ırak.
Kafanda dönmez aslında o düşünceler.
Sabittir, durur yerinde.
Kabul etmek istemezsin üstünü örtmek istersin de,
Peşini bırakmaz ayaz.
Kışın geldiğini bile bile içini ısıtan küçük sözlere kanarsın,
Yaz geldi sanırsın.
Gittiğinde tekrar, neden diye sorgularsın.
Kış kış ne sıcak bu diye düşünmeden sandığa kaldırırsın.
Yada yaz gelmiştir harbiden, birden bir ayaz gelir.
Kıştayken sorguladığına, yazın yanıt ararsın.
Umuttur bu, kalın giyersin.
Ümidin düşüncelerimize etkisidir bu, söz dinlemezsin.
Sonbahar gelir, göğsüne çöker sızı.
Bir yanda huzur bir yanda hüzün.
Arkadan hep bir yüz görünür,
Gülümseyip ağlar bazen.
Bir bakmışsın sana ağlamamış da,
Senin ağladığına gülmüş arkadan arkadan.
Huzur olduğun gün gelmiş göstermiş kendini
Parlamış gökyüzünde, ağlama sesleriyle.
İlkbahar en hasretlisidir.
Yokluğuna alışmışsın da alışmamayı dilemişsin.
Göğsünde hep bir sızı gizler dışarıya gülersin.
Biraz duysana beni adam der, beklersin.
Teninizin sıcaklığı her şeyden değerli olsun artık.
0 notes
fisiltihaberleri · 1 year
Text
Tumblr media
Başkan Yardımcısı Fahri Arkan 5. Sapanca Elsanatları Festivali için Kolları Sıvadı Yapılacak olan El Sanatları Festivali”ni 20-23 Temmuz tarihlerinde Sapanca Festival Fuar Alan çalışmalarında bizzat yer alan Sapanca belediye Başkanı Fahri Arkan, İtfaiye Hortumunu eline alarak çalışmalara katıldı. https://www.fisiltihaberleri.com/haber/baskan-yardimcisi-fahri-arkan-5-sapanca-elsanatlari-festivali-icin-kollari-sivadi-9049.html
Görenler başkanın cefakar ve vefakar çalışmalarından dolayı tebrik etti.
Çalışma Arkadaşı Hortumu Bir ucundan tuttu, Başkan Yardımcısı Fahri Arkan TİTİZLİKLE Yıkadı. O anlar Kameralara yansıdı..
Geleneksel el sanatlarımız, binlerce yıllık tarihin içinde zengin bir mozaik ile harmanlanarak Anadolu’nun kültürel mirasını oluşturdu.
Çeşitli nedenlerle unutulmaya yüz tutan bazı geleneksel el sanatlarımız ise günümüze kadar büyük çaba gösterilerek yaşatıldı.
Bu nedenle Festival’in öncelikli amacı, somut olmayan kültürel miraslarımız kapsamında yer alan, kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarımızın korunması, yaşatılması ve bir sonraki nesillere aktarılmasını sağlamak olarak belirlenmiştir.
Bu amaç doğrultusunda yapılacak olan “El Sanatları Festivali”ni 20-23 Temmuz tarihlerinde Sapanca Festival Fuar Alanı’nda ziyaret edebilirsiniz.
4 gün sürecek olan festivalde; gümüş işleme, el yapımı bebekler, el ürünü kıyafetler, yine el emeği dekoratif ürünler, resim, takı, deri işçiliği, taş baskısı, cam sanatı, ahşap boyama gibi geleneksel el sanatlarının yansıra, el emeği yiyecek ve içeceklerin yer alacağı en az 150 stant bulunacağı öngörülüyor
Kırkpınar Melih Kibar Sahil Yolu Caddesi sonunda bulunan Sapanca Festival ve Fuar Alanı'nda gerçekleştirilecek olan festivalde stantların yanı sıra her akşam farklı bir sanatçı sahne alacak.
Festivale katılacak sanatçılar ve sahne alacağı tarihler şöyle: 20 Temmuz Perşembe Emre ALTUĞl, 21 Temmuz Cuma Sapanca'nın Sesleri, 22 Temmuz Cumartesi Kurşat GÜLER , 23 Temmuz Pazar Dj, Murat Uyar, Zeynep Dizdar yer alıyor.
#festival #istanbul #turkey #music #konser #etkinlik #dance #ankara #instagood #izmir #müzik #sahne #summer #türkiye #party #antalya #eğlence #travel #love #tbt #life #instagram #fest #event #fashion #canlıperformans #beach #art #instalike #photooftheday
0 notes
dakikamagazin · 1 year
Link
Birkan Sokullu ve Esra Bilgiç'in yer aldığı Aşk Sanatı filminden ilk kareler geldi
0 notes