Tumgik
#yumurta dondurma
sehirlambalari · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
3 notes · View notes
megtudommagyarazni · 4 months
Text
Istanbuli kajakalauz
Főbb török kaják Istanbulban (de egész Törökországra érvényes)
Döner, ezt mindenki ismeri. Alapvetően kétféle van, a dürüm, amit pitába tekernek, és a yarım ekmek, amit fél cipóba tesznek. Et: borjú (Üsküdartól keletre egyre inkább birka), vagy tavuk: csirke. Rendkívül változatos, jobb helyen ezerféle dolgot lehet kérni bele. Nem szükséges összehasonlítani a körúton, vagy körtéren vagy bárhol Kapikulétól nyugatra kapható speciessel. Ha azt mondod: hepszi, akkor mindenből lesz benne. Kötelező hozzá a hideg ayran! Van persze tányéros verzió is, döner kasesi…, többnyire a turisták eszik ott. Szinte mindenhol, ahol leülni lehet, vannak edényekben ingyenesen különféle csípős cuccok, pici paprikák, uborkák, savanyított dolgok, nem árt vigyázni, mert legtöbbje életveszélyesen rúg.
Kebapok – nyárson sült, többnyire borjú darálthús, -Adana kebap (húsok(eredetileg bárány), sült paradicsom, különféle sült és nyers zöldségek+lepénykenyér, alias pide, mint a naan -Urfa kebap, kevesebb csípős fűszer, mint Adanában -Iskender kebap (kb ugyanaz, csak meleg lepénykenyérrel, forró paradicsomszószszal, olvasztott vajas joghurttal leöntve), ez a kebapok királya, nem a legolcsóbb, de nem kihagyható! Egy rendes adag két személyre bőven elég. -sis-kebap, apró nyesedék húsdarabkák nyárson, hasonló megy Anatóliában čöp-kebap (szó szerint „szemét”-kebap néven Ciğer vagy karaciğer – máj, lehet kebap is, de dönerbe is rakják Patlican (patlidzsan). ez az, aminek hangzik. Vega.
Sarma, szőlőlevélbe tekert rizs-darált hús
Köfte – kicsi darált húsgolyók, minifasírt borjúból (et, dana), csirkéből (tavuk). Híres a Tekirdağ Köftesi (ez Rodostó török neve), nyilván maga a fejedelem is evett ilyet, meg a Mikes Kelemen is.
Dolmates – ez is szőlőleválbe töltött cucc, bármi lehet benne, zöldség de akár tengeri izé is
Izgara, mangal, ezek faszénen sült bármik lehetnek, húsok, padlizsán, máj, bármi
Cacik (dzsadzsik)– ez a görög tzatziki, apróra vágott uborka, fokhagyma, joghurt
Piláfok (pilav), rizs, legtöbbször van benne törökmogyoró vagy pisztácia, esetleg sáfrány, egész étkezésnek is eszik, elég, ha meglocsolják egy kis csirkepörkölt szaftjával, szegények kajája, imádom.
levesek – olcsók. Pl: Iskembe çorbasi – pacalleves (FÚJJJJ) Mercimek çorba– vöröslencse-leves (NYAMM), fél ekmek+negyed citrom+ayran: fullos kaja. Fasulye-nyilván, hogy bableves
Pide, börek – kb rétes, peynirli=sajtos, patatesli=krumplis, káposztás, húsos, spenótos,stb, és ezek mindenféle keveréke, bármelyik kicsi pékségnek kinéző boltban van, csak a kemencét kell figyelni hátul, az legyen! Olcsó, laktató.
Pogácsa, kerek perec – (poğaça, simit: poacsa, szimit), ezek is bárhol, utcán is, kerekes üveges kocsikról, legtöbbször frissen, melegen, 10-30Tl.
Halak – (balik) sok helyen, főleg tengerparton érdemes enni, ahol még ott ring a halászcsónak, nagyon finom faszénen sült halak, nem olcsó, remélhetően nem a szarrá szennyezett Boszporuszból, hanem a Márvány- vagy Égei-tengerről (Marmara- Ege-denizli).
Kagyló – az utcán sokfelé kínálgatják a feketekagylót (siyah midye, midye), 3-4 db ott helyben állva elég, a főtt vagy sült kagylóhúst jó fűszeres rizzsel keverik és visszatöltik a héjba, le kell törni a felső héjat, és azzal betolni szájba, nem drága, fincsi.
Édességek – dondurma, baklava, helva, lokum, pismaniye, tavuk göğsü, tulumba, ezekről nem sokat tudok, mivel kívül esnek érdeklődési körömön, túlontúl tömények nekem. Az biztos, hogy gyermekeim, midőn bakfiskorba léptek, irtózatos, ipari mennyiséget zabáltak fel mindezekből, amiért aztán akkora pattanásos seggük nőtt, mint egy nílusi vízilónak. De már elmúlt.
Klasszikus török reggeli – (kahvalti) friss fehér cipó (ekmek), főtt tojás (yumurta), lágy fehér sajtok (peynir), legalább kétféle olajbogyó (zeytin), fekete magos és zöld magozott, ott nem baszakodnak a megtöltésével, vaj (tereyağı), szeletelt friss uborka, paradicsom, paprika, 4-5-féle gyümölcslekvár és dzsem, némi marhafelvágott, a végére sütik, főként egy hókiflire hasonlító és egy brownie-hoz hasonlatos. És persze tea (çay), kávé (kahve), tej (süt), és gyümölcslevek.
128 notes · View notes
aynodndr · 11 months
Text
Tumblr media
İĞNELİ
-Pazardan süt alıp yoğurt yapmıyorsan, o marketlerden aldığın katkısının ne olduğu belli olmayan, yoğurt kılığındaki ürünü yiyeceksin. Sevgili tembelciğim!
- ''Memelerim sarkacak!'' diye çocuğunu emzirmezsen o çocuk hayat mücadelesine zaten yenik başlayacak, Ajda Pekkan akıllım...
- 'Salça yap' demiyorum ama memleketinde elleri öpülesi kadınlarımızın yaptığı salçalardan satın almıyorsan, kanserojen ihtiva eden katkılı salçaları hem yiyecek, hem de yedireceksin mutfak güzeli(!)
- "Erişte yap! " demiyorum ama en azından marketten makarna alacağına köy pazarından erişte satın al be kadın (!). Erişte ne mi? Annene sor, kayınvalidene sor, mahallendeki yaşlı ebe'ye sor. Sorgusuzum...
- Pazardan kese yoğurdu alıp, ayran yapmışlığın yok, bir dene daha önce ayran diye içtiklerinin ne olduğunu gör bari meraksızım,
- Dört tane biberi, üç tane salatalığı hazır sirkeye koyup turşu yapmak zahmetine katlanmıyorsan; önüne konan o hazır, ne olduğu belli olmayan turşuları zıkkımlanacaksın, içinde koruyucu olduğu için miden ağrıyacak, sen de gidip doktorların başını ağrıtacaksın geçimsizim...
- Yaz aylarında 5 -10 kg. biber alıp kurutup sofralık biber yapmazsan, Avrupa kapılarından dönen aflatoksinli, kiremit tozlu ve boya katkılı toz biberleri ziftleneceksin tembel uyuşuğum...
- Yaz günleri pazardan alacağın domates taze fasulye, bamya, börülce vb. organik yiyecekleri hazırlayıp derin dondurucunda kışa hazırlamazsan, marketten ürünün korunması adına içine ne konduğunu bilmediğin renkli kutulardaki, lastik tadındaki sebzeleri yiyeceksin hazırcım...
- Limon, şeker ve suyu karıştırıp limonata yapmıyorsan; kolon kanseri yaptığı kesinleşen mısır şekeriyle hazırlanan boyalı suları içeceksin. "Dondurmam Kaymak" filmindeki yurdum dondurmacısı yalan mı söylüyor? Gıda boyası, şeker su karışımı... Afiyet olsun beslenme özürlüm!
- Mahalle kasabından kıyma alıp güzelim Türk köftesini yapmazsan-utanmadan-bir soğan halkasının reklamını yapan, küçük çocukları suni oyun bahçesinde "dondurma" diye sattığı kremayla kandıran "büyük şeytan" Amerika'nın o aptal yağ deposu hamburgerlerini yiyeceksin, ondan sonra da "kilo aldım, damar sertliği yaşıyorum, halsizim, şekerim yükseldi! "diye çare aramaya koşacaksın. Onlar da seni daha değişik zehirlerle(!) tedavi etmeye çalışacaklar. Bu kez de böbreklerin, karaciğerin, miden zarar görecek, ondan sonra da ''Bunlar neden benim başıma geliyor?'' diye zırıl zırıl ağlayacaksın. Düşüncesizim!
- Gerçek balımız yerine salt ucuz diye Çin'den gelen bal yedirirsen çocuğuna; o çocuk hem fiziksel, hem ruhsal olarak eksik gelişir, daha doğrusu gelişmez, gözleri bile çekik olur yahu. Ucuzcu meraklım!
- 'Bizim zamanımızda' diye başlayan ak elli, bal dilli, nur yüzlü büyüklerin sözünü kesip ''Geçti sizin zamanınız, şimdi herşeyin hazırı ve kolayı var dersen! '' hazır ve kolayın sana hazırladığı sonuçlara katlanırsın.
Çok bilmişim!
- Sabahları zeytinli peynirli, ballı, yumurtalı, kahvaltı yerine, kedi çanağında süt ile karıştırdığın Amerikan mısır gevreği mama ile kendini kandırmaya devam edersen hastalık için çok beklemeyeceksin tembel teneke...
- Un, yumurta ve şekeri karıştırıp bir kek dökmezsin; çocuğunun eline cips ve şekerleme verirsin, ondan sonra "bu çocuk obez oldu!" diye doktora götürürsün. Doktor çocuğuna ne yapacak sanıyorsun? Tıp özürlüm!
- Uykundan feragat edip, okula giden ufacık çocuğuna kahvaltı yaptırmayıp beslenme çantasına tost yapıp, meyva suyu ya da süt koymazsan; vicdanını rahatlatmak için verdiğin para ile çocuğunun sabahın erken saatinde, o soğuk havada cola ile soğuk sandviç yediğini bilmiyor musun? Adı ebeveyn olan insancık!
- Babanın annenin gençliklerinde bir günde yürüdükleri mesafeyi sen bir ayda yürümüyorsan -utanmadan- deniz kenarında bile arabayla geziyorsan, bakkal'a gitmek yerine telefonla sipariş veriyorsan ''Kollestrolüm var, belim kalınlaştı, gıdığım sarktı, damarlarım elektrik kablosu gibi sertleşti, karaciğerim yağlandı'' diye ağlamayacaksın. Hareket özürlüm!
- Artık "altın günlerinizi" bile pastanelerde yapıyorsunuz, pastanenin bol yağlı, kremalı güzel görüntülü, ama doğal olmayan hazır şerbetler ve ne idüğü belirsiz yağlar kullanılarak hazırlanmış ürünlerini renkli ve de gazlı sıvılarla birlikte tüketiyorsun, üzerine-günah çıkarmak için de, çayı şekersiz içiyorsun. Kısır bile bu yediklerinden çok daha doğal ve zararsızdır. Sosyete özentilim!
- ''Tembel Avrat'' reyonundan ayıklanmış, yıkanmış sebze almanı kabul ettim de, kuru soğanın küp şeklinde doğranmış ve dondurucuda korunanını satın alan seni nasıl anlayayım be kadıncağız(!)...
- Gösteriş yapacağım diye lüks mekanlarda sevmediğin ve doymadığın halde en pahalı yemek olan suşi yiyip, eve dönerken etrafını kolaçan ettikten sonra kaldırımdaki kokoreççiden ya da köfteciden ekmek arası yiyen ya da diğer tezgâhdaki nohutlu pilava saldıran sen değil misin?
Yalancı sosyetem...
Alıntı
9 notes · View notes
harepare · 1 year
Text
evet simdi anlatmaya dunden baslicam ve yazi cok uzun olacak umarim tb piclik yapmaz ve paylasir🤲🏻 simdi ben dun okuldan ciktim dershaneye gectim sena geldi. tenefuslerde onun yanina indim yine cekirdek kola sigara yaptik benim fav uclu🫶🏻 sonra iste furkan kasik getirmis yan cardakta onlar oynadilar hoslandigimi zannettigim ama ayni zamanda korktugum cocuk (kim oldugunu bilirsin sen) ben gulunce bizim cardaga bakti ve o gun tam dort kez once kendi gecip sonra kolunu geriye uzatip bana kapiyi tuttu. neyse. sonra iste biz senayla eve geldik gelirken nugger yedik. eve geldigimizde ablamlar vardi yeni alinan esyalarla ugrasiuolardi biz o sira uzandik benim tansiyon dustu dogru durust bi sey yemedigim icin. ablam zorla bi seyler yedirdi. onlar inince balkona bi ciktiysak sabah beste bes bucukta anca iceri girdik ve noooldu. ALLAHİM DELİRCEM. simdi biz bulusunca blindden birileriyle konusuyoz. ben abdullah konusunda aksama kadar senanin agzina sicmistim. gecenin birinde biz biriyle konusurken cocuk o an viski ictigini soyledi. bu gerizrkali sena da benimde canim bira cekti diye bide efkarli (amk abdullah konusu yine) neyse. gitti gecenin birinde kirmizi tuborg aldi geldi. yanimda iciyo ben kusucam kokusundan ama anlamiyor. neyse sabahin besine kadar oturduk yattik uyumadik ama uzandik falan. sabah beste kalkip evi toparladik babam oy kullanmaya gelince dusa girecek diye. sonra gun dogumunda uc bes sarki dinledik muthisti tanrimmmmmm aklimdan cikmiyor bunu hep yapicam artik. sonra yattik bi uc saat falan uyuduk. kalktik ablam evde hicbi sey olmadigi icin kapiya yumurta salatalik domates falan asmis onlari aldik kahvalti yaotik az daha uzandik. sonra sena gitti. SONRA babam geldi asagi indik ablamlarxa biraz oturduk. babam gitti ablamin ev islerine yardim ettim. yukari ciktim uzerimi giyindim ve yuruyuse ciktim. cigkofte aldim, dershaneye yiyecek falan goturmek icin saklama kabi aldim, sitedeki cocuklara futbol karti aldim. eve geldim ablamla oturduk. sonra kalktik etrafi toparlsdik yine biraz ev isi yaptik. buzdolabinin ic cekmecelerini cikarip yikadik geri taktik. SONRA ABİ buzdolabinin icine ortmek icin bide banyoya falan minik sepetlere bakmak icin (yalan tamamen yagmurda yurumek icin) ciktim iste. her yerde konvoy var, beni giyinisim yuzunden akpli sanip kurt isareti yapiyolar, dombra seslerinden hatice ve hilald ses kaydi atamiyorum falan CİGLİK asiri sacma bi zamandi. aldigim seylerden sonra gelirken ablamla bana birer dondurma aldim bide sigara aldim. eve geldim ablam aldigim ortuleri dolaba gore kesmeye basladi. ben dort perde taktim ve bir tane dugmeyi yanlis yere taktigim icin heosinj cikarip yeniden taktim bunu yaparken iki kez de bi tane yorgan dolabini bi tane asiri asiei kocaman gardropu itekledim. boyle yazinca hafif geliyo ama gercekten dolap cok agir hani yorgan dolabini salla ama annemlerin dolabi ciddeb asiri agir amk. neyse. her yerim agridi. cok fazla yurudum ve agirlik kaldirip indirdim. deminde iki tane sandalyenin bacagini boyadim. BU ARADA SABAH HİLALLE ANİDEN 1 RBDE DENK GELİP BULUSMA AYARLADİK PAZAR GUNU BULUSUYORUZ CİLDİRİYORUMMMMM o yazarlik sertifikasini alacak bende dershaneden cikicam sonda kizilaya gecicem hilalle yemek yicez dolasicaz kitapciya gircez aaaaaaaaAAAAAAA ikimizde asiri heyecanliyiz. hediye falan hazirliyoruz. ben nura hazirlarken aylarca dusunmustum simdi sadece alti gunum var cok telasli ve heyecanliyim. yarin sabah namaza kalkabilir miyim bilmiyorum ama sabah dokuzda dershaneye gitmeden kesinlikle dusa giricem cunku suan her yerim agriyor kalkar kalkmaz dusa aticam kendimi. suan dusa girmeye halim uok yorgunluktan alerjim cikti. NEYSE. gidiyom ben.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
4 notes · View notes
gohomebinge · 10 days
Text
11 Eylul 2024
80,2 kilo. Sabah pijamayla tartildim. Dun aksam latte icmistim.
Sabah
2 dilim tam bugday ekmegi
1 haslanmis yumurta
5 yesil zeytin
60 gram beyaz peynir
1 fincan yesil cay
Ogle
1 firinda tavuk baget, 3 dilim patates dahil
2 kepce yayla corbasi
Arada
3 kofte
1 muz
2 incir
5 kaju
4 findik
Aksam
1 yemek kasigi pilav
1.5 kucuk boy magnum dondurma
1 adet elmali kurabiye
0 notes
habercafe · 21 days
Text
ÇİKOLATALI DONDURMA
Çikolatalı dondurma tanımı için malzemeler 3 yumurtanın akı 1.5 su bardağı süt 1 su bardağı toz şeker 2 yemek kaşığı kakao 2 paket krem şanti 1 su bardağı damla çikolata Çikolatalı dondurma Nasıl Yapılır Yumurta aklarını geniş bir kaseye alın. Toz şekeri ilave edin ve kabarıncaya kadar bir mikser yardımıyla çırpın. Süt, kakao, krem şanti ve damla çikolatayı ek edip karışımı…
0 notes
anidefterimm · 1 month
Text
Diğer : 7000
Faturalar 1100 (250 elektrik 250 türkcell 350 internet 130 gaz 120 su ) su kaldı
2bin mazot
700 ayakkabı A
650 lokum işyerine
300 gderken hediye iş arkadaşı
225 medreseye
100 bacanaka giderken
50 ilaç 70 ilaç 80 ilaç
300 oyun avm
300 bez A
100 bez A farklı marka deneme
300 bez A
300 bez B
370 mama AB
85 doğumgünü pasta
80 eczane
150+150 ek gıda
Market 5200/ 30 gün : 170 ortalama
150 meyve
175 boşa
175 pide
350 dondurma
60 su 15 su
230 tl (20 ekmek 30 ekmek 50 ekmek 50 ekmek 60 ekmek 20 ekmek
200 kahvaltılık pynir helva
200 süt
140 tuvalet kağıdı
200 (40 bisküvü işyerne 160 işyerine çay)
50 simit kahvaltılık
90 yumurta
220 çikolata kek tatlı için
50 streç
50 ıslak mendil
50 kraker vs
50 top oyuncak
180 pazar
600 dondurma (400 dondurma 200 dondurma
35 kola
Pil 25
Kaşan 290
Un 25
Sucuk 150
Mantar 50
Muz 75
Soğan 10
Uni baby bebek çamaşır yıkama 180
120 market
180 kavun karpuz
60 tuz
30 çikolata
20 un
80 haşhaş
100 permatik
70 bingo sıvı bulaşık deterjan
Kalan aylık taksit :3bin
1500 pc 2 kaldı
300 aker bitti
360 tuğba bitti
800 bebekarabası 8 kaldı
0 notes
pazaryerigundem · 4 months
Text
Yumurtalar kaç yıl boyunca saklanabiliyor? 40 yaşından önce yapılmalı!
https://pazaryerigundem.com/haber/174331/yumurtalar-kac-yil-boyunca-saklanabiliyor-40-yasindan-once-yapilmali/
Yumurtalar kaç yıl boyunca saklanabiliyor? 40 yaşından önce yapılmalı!
Tumblr media
Günümüzde kadınlar eğitim sürelerinin uzaması ve iş hayatında daha aktif rol almaları nedeniyle evlilik ve anne olma planlarını ertelemek durumunda kalabiliyorlar. Ancak kadının yaş almasıyla birlikte yumurta sayı ve kalitesi azalıyor.
İSTANBUL (İGFA)- Ülkemizde yumurta dondurma yöntemine başvuran kadınların sayısı son yıllarda yaklaşık 3 kat artış gösterdi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çepni, yumurta dondurma yöntemine ideal yaş aralığında başvurmanın gebelik şansını artırmada kilit rol üstlendiğine işaret ederek, anneliği erteleyen kadınların yumurtalarını olabildiğince genç yaşlarda mümkünse 40 yaşından önce dondurmalarının son derece önemli olduğunu söyledi. 
Bu yaştan itibaren ve özellikle 43-44 yaşından sonra yumurtaların genetik olarak sorunlu olma oranının yüksekliğine vurgu yapan Prof. Dr. Çepni ,. Yumurta dondurmanın kadınların doğurganlıklarını korumaları adına önemli bir yöntem olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çepni, son 30 yılda geliştirilen teknikler sayesinde günümüzde oldukça başarılı sonuçlar elde edilebildiğini söylüyor. Peki her kadın yumurta dondurma yönteminden faydalanabilir mi? Kanser hastalarında yumurtalar ne zaman dondurulmalı? Yöntem öncesinde nelere dikkat edilmeli? İşte bu sorular, yumurta dondurma yöntemi yaptırmak isteyen kadınların hekimlerine en sık yönelttikleri soruları oluşturuyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çepni, yumurta dondurma yöntemi hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı; önemli önerilerde bulundu! 
HER KADIN YUMURTA DONDURMA İŞLEMİNDEN YARARLANABİLİR Mİ? 
Doğurganlığın korunması süreci Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılında yayınladığı ‘Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik’ kurallarına göre uygulanıyor. Yumurtalıklara zarar veren tedavi öncesinde veya yumurtalık kapasitesi az ( AMH hormonunun 1,5 altında) olan kadınlar bu haktan yararlanıyor. Yine yönetmeliğe göre dondurma işlemlerinde, yumurtası dondurulan kadının kanında bakılacak olan DNA kimliklendirme analizinin bulunması şart görülüyor.                                                                                                   
YUMURTA DONDURMA YÖNTEMİNDE İDEAL YAŞ GRUBU NEDİR? 
Yumurta dondurma yöntemi adet gören ve yumurta rezervinin uygun olduğu her yaştaki kadına uygulanabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çepni, ancak kadınların yumurtalarını 40 yaşından önce dondurmalarının son derece önemli olduğunu belirterek, “Bu yönteme 40 yaşından önce başvurulması gebelik şansı açısından önemlidir. Çünkü bu yaştan sonra yumurtaların genetik olarak sorunlu olma oranı yükseliyor” diyor.   
YUMURTA DONDURMA İŞLEMİ NASIL YAPILIYOR?
Yumurta dondurma işlemi iki şekilde gerçekleştiriliyor: Yumurtalar ilaçla büyütülmeden toplanıyor, vücut dışında olgunlaştırılıyor: Olgunlaşmamış yumurtalar toplanıyor ve laboratuvar ortamında olgun yumurta olarak donduruluyor. Ancak bu yöntemle henüz gebelik açısından çok başarılı sonuçlar elde edilemiyor. 
Foliküller tüp bebek tedavisine benzer şekilde ilaçlar ile büyütülerek olgunlaştırılan yumurtalar toplanıp donduruluyor: Kanser hastalarının vakit kaybını önlemek için siklusun herhangi bir gününde başlanılan protokol tercih ediliyor. Yumurtalıkları uyarıcı hormon ilaçlarına adetin 2. günü başlanıyor. İlaçlar karın cildine uygulanan küçük iğnelerle veriliyor. Hastalar bu iğneleri kendileri yapabiliyor. İlaç tedavisi sürecinde yumurtaların büyümeleri ultrason eşliğinde izleniyor. Bu tedavi yaklaşık 12 – 15 gün sürüyor. Olgunlaşan yumurtalar anestezi altında yapılan özel bir işlemle yaklaşık 15-20 dakika içerisinde toplanıyor ve -196 derecede tüp bebek laboratuvarında dondurularak saklanıyor. Hasta aynı gün taburcu oluyor. 
DONDURULAN YUMURTA KAÇ YIL SAKLANABİLİYOR?
‘Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkındaki Yönetmelik’ çerçevesinde dondurulmuş yumurtalar yasal olarak en fazla 5 yıl süreyle saklanabiliyor. Saklama süresinin bir yılı geçmesi halinde, saklamaya devam edilebilmesi için her yıl kadının yumurtasını dondurduğu merkeze başvuruda bulunarak talebinin devam ettiğini ifade eden imzalı dilekçe vermesi gerekiyor. Dondurulan yumurtaların 5 yıldan uzun süre saklanması ise Sağlık Bakanlığı’nın iznine bağlı oluyor. Dondurulan yumurtalar, kadının yıllık olarak saklama talebini yenilememesi, yazılı olarak imha talebinde bulunması veya hayatını kaybetmesi durumlarında saklama süresine bakılmaksızın imha ediliyor. 
YUMURTA DONDURMA İŞLEMİ KİMLERE YAPILABİLİR? 
Prof. Dr. İsmail Çepni, yumurtalık dondurma işlemine aday olan kadınları şöyle sıraladı: 
30 yaşını geçmesine rağmen doğurmamış ve eşi olmayan, 
Tedavi öncesindeki kanser hastaları
Doğuştan yumurta kapasitesi az olan kadınlar
Kanser dışı hastalığı olup, üreme dokusu ve organlarına zarar veren ilaç kullananlar
Yumurtalıklarından ameliyat edilecek olan kadınlar (çikolata kisti)
Ailesinde erken menopoz öyküsü olması
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
1 note · View note
denizaltiparmak · 5 months
Text
Tumblr media
Bekliyoruz bakalım MÜJDEMİZİ 😍😍😍♥️♥️♥️
IVF (TÜP BEBEK) TEDAVİSİ
+
EMBRİYO DONDURMA
&
YUMURTA DONDURMA
+
GENETİK ANALİZ
Hem KADIN hem de ERKEK KISIRLIĞI konusunda asla yalnız değilsiniz…!!!
•Her biri kendi alanının en iyisi olan MÜKEMMEL BİR EKİP
•En son teknolojik yeniliklerle donatılmış, güncel bütün tedavi imkanlarını kullanmaya izin veren GELİŞMİŞ BİR LABORATUVAR ve
•TAMAMEN BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ, her gelen çiftin kendisine özgü olan tedavi yaklaşımımız ile
•A’dan Z’ye bu işin her aşamasında BİLGİ, BİRİKİM, YETENEK ve TECRÜBEMİZLE sizin yanınızdayız…😷😷😷
•Geçmişi unutun, BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ ♥️
Binlerce DOĞUM, binlerce MUTLU HİKAYE…😷👍🏻👍🏻
Bizim EN BÜYÜK REFERANSIMIZ; hayatları boyunca yolu bir kez olsun bizimle kesişmiş olan ESKİ HASTALARIMIZ / YENİ DOSTLARIMIZDIR…
Bizi onlara sorun, nasıl EZBER BOZDUĞUMUZU onlardan bir dinleyin😉😉😉
Op. Dr. DENİZ ALTIPARMAK
GENEL CERRAHİ & KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
(ÇİFT ANA DAL UZMANI)
0 notes
falancaportal · 6 months
Text
En Kolay Açılan Katları Tek Tek Sayılan Baklava Tarifi
New Post has been published on https://renklihobi.com/en-kolay-acilan-katlari-tek-tek-sayilan-baklava-tarifi/
En Kolay Açılan Katları Tek Tek Sayılan Baklava Tarifi
İçindekiler
Katları Tek Tek Sayılan Baklava Tarifi Malzemeler
En Kolay Açılan Baklava Tarifi Yapılışı
Katları tek tek sayılan, çıtırtısı dışarıda duyulan, inanılmaz kolay bir bayramlık baklava tarifi ile yine karşınızdayız. Cevizli baklava yapacaklar için hazır almak yerine hazır alınmış gibi evde baklava tarifini hazırlayabilirsiniz. Sayılı günler kalan bayrama bu şekilde tatlıyı yapıp hem daha ucuza getirebilirsiniz. Hem de daha sağlıklı tatlılar yapmanız mümkün.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
İkram ederken yanına sıcak havalarda dondurma ekleyebilirsiniz. Dilerseniz fındık parçaları, fıstık parçaları Yada ceviz parçası gibi değişik kuru yemişler serperek bu tatlıya sunum yapabilirsiniz. Çayın yanına bayram tatlısı olarak yada özel günlerde yapabileceğiniz şerbetli tatlıyı, deneyeceklere Afiyet olsun.
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push();
Katları Tek Tek Sayılan Baklava Tarifi Malzemeler
1 yumurta
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 su bardağı yoğurt
2 yemek kaşığı sirke
yarım paket kabartma tozu
4,5 su bardağı un
Hamuru açmak için
Buğday nişastası
Hamuru yağlamak için
170 gr tereyağı
1 çay bardağı sıvıyağ
içi için
350 gr ceviz içi
Şerbeti için
3.5 su bardağı şeker 3,5 su barda��ı su 1 dilim limon
En Kolay Açılan Baklava Tarifi Yapılışı
Kaynak Youtube: Halime’nin mutfağı
youtube
0 notes
gamekoliknet · 6 months
Text
Stardew Valley Kim Ne Sever? Stardew Valley İlişkiler
Tumblr media
Bu yazımızda sizlere Stardew Valley’de hediyeleri anlattık. Stardew Valley kim ne sever? En sevilen hediyeler neler? Bunların hepsi yazımızda.
Tumblr media
Stardew Valley Kim Ne Sever? Ülkemizde de oldukça popüler olan Stardew Valley üzerinden birkaç yıl geçmesine rağmen hala popülerliğini koruyor. Bu sebeple insanlar oyunu oynarken kendilerine yardımcı olacak bir rehber arıyorlar. Biz de bu sebeple kısa ve anlaşılabilir bir şekilde oyundaki tüm karakterlerin neleri sevip sevmediklerini anlattık. Şimdi yazımıza geçelim.
Tüm Hediyelerin Listesi - Stardew Valley Kim Ne Sever?
Aşağıdaki tabloda oyundaki npclerin neleri sevip sevmediğini öğrenebilirsiniz. Bu listedeki hediyeler genel olarak npclerin sevdikleri hediyelerdir. Bazı karakterler için özel hediyeler gerekebilir ki bunu da oyunun şuradaki wikisinden detaylıca okuyabilirsiniz. - Tüm Mantarlar: Normal Mantar, Horozmantarı, Kuzumantarı, Mağma Mantarı, Mor Mantar, Kırmızı Mantar - Tüm Yumurtalar: Altın Yumurta, Boşluk Yumurtası, Büyük Kahverengi Yumurta, Büyük Yumurta, Devekuşu Yumurtası, Kahverengi Yumurta, Ördek Yumurtası, Yumurta - Meyve Ağacı Meyveleri: Elma, Kayısı, Kiraz, Nar, Portakal, Şeftali Not: Mango ve Muz, NPC’lerin Meyve olmayan, Meyve Ağacı Meyveleri olarak tercihidir. KöylüDoğum GünüSevdikleri (+80)Beğendikleri (+45)Normal (+20)Hoşlanmadıkları (-20)Nefret Ettikleri (-40)EvrenselN/AAltın Balkabağı, Büyülü Akide Şekeri, İnci, Prizma Parçası, Tavşan AyağıTüm Çiçekler (Haşhaş hariç) Tüm Değerli Taşlar, Tüm Meyve Ağacı Meyveleri, Tüm Pişmiş Yemekler (Deniz Köpüğü Tatlısı, Ekmek, Gizemli Çörek ve Sahanda Yumurta hariç), Tüm Sebzeler (Buğday, Çay Yaprakları, Öğütülmemiş pirinç ve Şerbetçiotu hariç), Tüm Toplanan Mineraller (Kuvars hariç), Tüm Zanaat Ürünleri (Boşluk Mayonezi ve Yağ hariç), Akçaağaç Pekmezi, Piña Colada, Yaşam İksiriBalık Yumurtası, Buğday, Çay Yaprakları, Deniz Tarağı, Ekmek, Mercan, Mürekkepbalığı Mürekkebi, Notilus Kabuğu, Ördek Tüyü, Renkli Kabuk, Sahanda Yumurta, Şerbetçiotu, Tatlıtaş Meyvesi, Yermantarı, YünBkz. Evrensel SevilmeyenlerBkz. Evrensel Nefret Duyulan
Tumblr media
Alex (Stardew Valley Kim Ne Sever?)Yaz 13Bütün Kahvaltı, Pişmiş SomonTüm Yumurtalar (Boşluk Yumurtası hariç)Tüm Mantarlar (Kırmızı hariç) Tüm Meyveler (Ahududu ve Meyve Ağacı Meyveleri hariç), Tüm Sütler, Fındık, Fulya, Kar Patatesi, Kara Hindiba, Kış Kökü, Pırasa, ZencefilAhududu, Yabani Bayır TurpuÇobanpüskülü Kuvars
Tumblr media
Elliott (Stardew Valley Kim Ne Sever?)Güz 05Istakoz Mürekkepbalığı Mürekkebi Nar Ördek Tüyü Tavuklu Ceviz Çorbası Yengeçli KekTüm Meyveler (Ahududu ve Nar hariç) Ahtapot MürekkepbalığıTüm Yumurtalar (Boşluk Yumurtası hariç) Tüm Balıklar (Ahtapot, Denizhıyarı, Istakoz, Mürekkepbalığı, Salyangoz ve Sazanbalığı hariç)Tüm Mantarlar (Kırmızı hariç) Tüm Sütler Çobanpüskülü Fındık Fulya Kar Patatesi Kara Hindiba Kış Kökü Pırasa Pizza Yabani Bayır Turpu ZencefilAhududu Denizhıyarı Horozibiği Kuvars
Tumblr media
Harvey (Stardew Valley Kim Ne Sever?)Kış 14Kahve Şarap Süper Öğün Turşu Yermantarı YağıTüm Mantarlar (Kırmızı hariç) Tüm Meyveler (Ahududu ve Baharat Meyvesi hariç) Büyük Keçi Sütü Çobanpüskülü Fındık Fulya Kar Patatesi Kara Hindiba Keçi Sütü Kış Kökü Kuvars Ördek Tüyü Ördek Yumurtası Pırasa Yabani Bayır Turpu Yeşil Soğan ZencefilTüm Yumurtalar (Boşluk Yumurtası ve Ördek Yumurtası hariç) Büyük Süt SütÇikolatalı Pasta Dondurma Ekmek Gözleme Keçi Peyniri Kızılcık Sosu Kurabiye Mantar Kızartma Mücver Pembe Pasta Peynir Pizza Soslanmış Tatlı Patates Sütlaç Uşkun Turtası Yabanmersinli TurtaAhududu Baharat Meyvesi Mercan Notilus Kabuğu Renkli Kabuk
Tumblr media
Sam (Stardew Valley Kim Ne Sever?)Yaz 17Kaktüs Meyvesi Kaplangözü Özlü Gözleme PizzaTüm Yumurtalar (Boşluk Yumurtası hariç) Joja KolaTüm Meyveler (Ahududu, Kaktüs Meyvesi ve Meyve Ağacı Meyveleri hariç) Tüm SütlerTüm Mantarlar (Kırmızı hariç) Tüm Sebzeler (Buğday, Çay Yaprakları ve Şerbetçiotu hariç) Ahududu Çobanpüskülü Fındık Fulya Kar Patatesi Kara Hindiba Kış Kökü Kuvars Read the full article
0 notes
aynodndr · 1 year
Text
Tumblr media
HARCADINIZ...
İki yumurta kıramayan kadınlar için, size yaprak sarıp mantı açan kadınları harcadınız...
3 bin dolarlık Tom Ford Black kullanan kadınlar için, mum kokulu kadınları harcadınız...
Yemeğe çıktığınızda sürekli hesabı size kitleyen kadınlar yüzünden, "Bu sefer de benden olsun" diyen kadınları harcadınız.
"Manikürüm bozulur" diyerek ütü bile yapmayan kadınlar için, kirli donunuzu elinde yıkayan kadınları harcadınız...
Adnan Oktar'ın "kedicikleri"ni andıran kadınlar için, "Selvi boylum al yazmalım"ın Asya'sına benzeyen kadınları harcadınız...
Yağmur yağınca saçları bozulmasın diye en lüks cafe'ye dalan kadınlar yüzünden, kolunuza girip "Beraber ıslanalım" diyen kadınları harcadınız...
Kuaförden çıkmayan kadınlar yüzünden, saçını süpürge eden kadınları harcadınız...
Model arabadan aşağısına binmeyen kadınlar için, halk otobüsündeki tek koltuğu sizinle paylaşan kadınları harcadınız...
Lavinya şiirini vanilyalı dondurma zanneden kadınlar yüzünden, o mahûr beste çaldığında gözyaşları müjgan'la buluşan kadınları harcadınız...
"Parasız adam gereksiz adam" diyen kadınlar için, "İki gönül bir olunca, samanlık seyran olur" diyen kadınları harcadınız...
Burnu aktığında Amerikan Hospital'a koşan kadınlar yüzünden, kırk derece ateşle yanarken alnına sirkeli bez koyan kadınları harcadınız...
Kredi kartlarınızın limitlerini patlatan kadınlar için, yarım kilo kıymayla beş çeşit yemek yapan kadınları harcadınız...
Zamanı gelince sizi bir kağıt parçası gibi buruşturup atan kadınlar yüzünden, aşkı için her türlü ihanetinize ve zorbalığınıza katlanan kadınları harcadınız...
#kadın
8 notes · View notes
Text
Tatlılar Ne Kadar Süre Dayanır?
Tatlıların ne kadar süre dayandığı birçok kişinin merak ettiği bir sorudur. Peki, tatlılar ne kadar süre taze kalır? Bu büyük ölçüde tatlı türüne ve saklama yöntemine bağlıdır. Özellikle süt bazlı tatlılar buzdolabında birkaç gün taze kalabilir. Diğerleri ise dondurulduktan sonra aylarca taze kalabilir. Örneğin, dondurma veya dondurmalı tatlılar. Ancak akılda tutulması gereken bir şey, tüm tatlıların eşit dayanıklı olmadığıdır. Özellikle süt bazlı tatlıları mümkün olan en kısa sürede tüketmek en iyisidir. Tatlıların dayanıklılığını uzatmak için dikkate almanız gereken bazı noktalar vardır. İyi bir saklama kabı kullanmak, tatlıyı havadan ve nemden korumak için önemlidir. Aynı zamanda taze malzemeler kullanmak ve mümkün olan en kısa sürede tüketmek de önemlidir. Tatlıların dayanıklılığı, doğru saklama yöntemleri ve taze malzemelerin kullanımı ile en iyi şekilde sağlanır. Tatlılarınızın tazelik süresini uzatmak için bu ipuçlarını deneyin.
Tatlıların raf ömrüne giriş
Tatlıların raf ömrü, birçok faktöre bağlıdır. Tatlı türü, içerdiği malzemeler ve saklama yöntemi, tatlıların tazelik süresini etkileyen faktörler arasında yer alır. Bazı tatlılar, özellikle süt bazlı olanlar, buzdolabında birkaç gün taze kalabilirken, bazıları dondurulduktan sonra aylarca taze kalabilir. Tatlıları taze tutmak için doğru saklama yöntemlerini ve taze malzemelerin kullanılmasını sağlamak önemlidir.
Tatlıların raf ömrünün belirlenmesinde, tatlı türü ve içerdiği malzemeler önemli bir rol oynar. Süt bazlı tatlılar genellikle daha hızlı bozulurken, kurabiye ve kek gibi un bazlı tatlılar daha uzun süre dayanabilir. Ayrıca, meyveli tatlılar meyve türüne ve olgunluğuna bağlı olarak farklı bir raf ömrüne sahip olabilir. Tatlıların raf ömrünü etkileyen diğer faktörler arasında saklama sıcaklığı, nem seviyesi ve doğru saklama kabının kullanımı da yer alır.
Tatlıların raf ömrünü uzatmanın birkaç yolu vardır. Bu yolları uygulayarak tatlılarınızı daha uzun süre taze tutabilir ve çöpe gitmesini engelleyebilirsiniz. Bir sonraki bölümde, tatlıların raf ömrünü uzatmanın ipuçlarını paylaşacağız.
Tatlıların raf ömrünü uzatma ipuçları
Tatlılarınızın tazelik süresini uzatmanın birkaç etkili yolu vardır. İşte tatlıların raf ömrünü uzatmanıza yardımcı olacak bazı ipuçları:
Doğru saklama kabı kullanın: Tatlılarınızı saklamak için hava ve nemden koruyan bir saklama kabı kullanmanız önemlidir. Sızdırmaz bir kap veya plastik kapak, tatlıların taze kalmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, saklama kabınızın temiz ve hijyenik olduğundan emin olun.
Taze malzemeler kullanın: Tatlılarınızı yaparken taze malzemeler kullanmak, tatlıların daha uzun süre dayanmasına yardımcı olabilir. Taze meyveler, taze süt ve taze yumurta gibi malzemeler kullanmaya özen gösterin. Bu, tatlıların daha uzun süre taze ve lezzetli kalmasını sağlayabilir.
Saklama sıcaklığını kontrol edin: Tatlılarınızı saklamak için uygun bir sıcaklık seviyesi seçin. Buzdolabında saklanması gereken tatlılar varsa, buzdolabının sıcaklık ayarını doğru şekilde yapın. Ayrıca, dondurulması gereken tatlıları dondurucuya yerleştirirken uygun sıcaklık seviyesini sağlamak önemlidir.
Tatlıları doğru şekilde dondurun: Donmasını gerektiren tatlıları doğru şekilde dondurmak, tatlıların daha uzun süre dayanmasına yardımcı olabilir. Dondurucuya yerleştirirken, hava almayacak şekilde sıkıca kapatılmış bir saklama kabı kullanın. Ayrıca, tatlıyı dondurmadan önce soğumasına izin verin ve dondurucuda uygun bir şekilde yerleştirin.
Tatlıları doğru şekilde çözün: Dondurulmuş tatlıları çözmeden önce doğru yöntemi uygulamak önemlidir. Tatlıyı buzdolabında yavaşça çözerek en iyi sonuçları elde edebilirsiniz. Buzdolabında çözme işlemi daha uzun sürse de, tatlıların tazeliklerini korumasına yardımcı olur.
Raf ömrünü takip edin: Tatlıları saklama süresi boyunca raf ömrünü takip etmek önemlidir. Üzerindeki son kullanma tarihini kontrol edin ve tatlıyı bu tarihten sonra tüketmeyin. Ayrıca, tatlıların bozulduğunu gösteren belirtileri takip edin ve gerekirse hemen tüketin veya atın.
Farklı tatlı türleri ve ortalama raf ömürleri
Tatlıların dayanıklılığı, türüne ve içerdiği malzemelere bağlı olarak değişebilir. İşte bazı yaygın tatlı türleri ve ortalama raf ömürleri:
Dondurma: Dondurma, doğru şekilde saklandığında aylarca taze kalabilir. Dondurma, düşük sıcaklıkta saklanmalı ve hava almayacak şekilde kapatılmış bir kapta muhafaza edilmelidir.
Süt bazlı tatlılar: Puding, muhallebi gibi süt bazlı tatlılar, buzdolabında birkaç gün taze kalabilir. Bu tatlıları mümkün olan en kısa sürede tüketmekte fayda vardır.
Un bazlı tatlılar: Kurabiye, kek ve pasta gibi un bazlı tatlılar, doğru şekilde saklandığında birkaç gün taze kalabilir. Hava almayacak şekilde kapatılmış bir kapta muhafaza edilmelidir.
Meyveli tatlılar: Meyveli tatlılar, meyve türüne ve olgunluğuna bağlı olarak değişen bir raf ömrüne sahip olabilir. Taze meyvelerle yapılan tatlılar genellikle daha kısa süre taze kalırken, kuru meyvelerle yapılan tatlılar daha uzun süre dayanabilir.
Son kullanma tarihleri ve gıda güvenliği kuralları
Tatlıları saklarken son kullanma tarihini takip etmek önemlidir. Son kullanma tarihi, tatlıların ne kadar süre taze kalabileceğini belirleyen bir kılavuzdur. Bu tarihten sonra tatlıyı tüketmek, gıda güvenliği riski taşıyabilir. Son kullanma tarihi geçmiş tatlıları tüketmek, sağlık sorunlarına neden olabilir.
Gıda güvenliği kurallarını takip etmek, tatlıların taze ve sağlıklı kalmasını sağlamak için önemlidir. Tatlıları doğru sıcaklıkta saklamak, temiz saklama kapları kullanmak ve son kullanma tarihlerini takip etmek, gıda güvenliğini sağlamaya yardımcı olur.
Bozulma belirtileri ve tatlıları ne zaman atmalı
Tatlıları saklarken bozulma belirtilerini takip etmek önemlidir. Bozulma belirtileri, tatlıların ne zaman tüketilmesi gerektiğini belirleyen bir göstergedir. Eğer bir tatlı bozulduysa, tüketmek sağlık sorunlarına neden olabilir.
Tatlıların bozulma belirtileri arasında küflenme, kötü koku, değişen renk veya kıvam, lezzet kaybı ve tatsızlık yer alır. Eğer bir tatlıda bu belirtiler varsa, tatlıyı hemen atmanız önemlidir. Bozulmuş tatlıları tüketmek, gıda zehirlenmesine veya sağlık sorunlarına neden olabilir.
Tatlıları daha uzun süre taze tutmak için tatlı muhafaza yöntemleri
Tatlıları daha uzun süre taze tutmanın birkaç yöntemi vardır. İşte tatlıları daha uzun süre taze tutmak için bazı tatlı muhafaza yöntemleri:
Dondurarak saklama: Tatlıları dondurarak saklamak, tazeliklerini daha uzun süre korumalarına yardımcı olabilir. Dondurulabilen tatlıları, hava almayacak şekilde kapatılmış bir kapta dondurucuya yerleştirin. Bu yöntemle tatlıları aylarca taze tutabilirsiniz.
Buzdolabında saklama: Süt bazlı tatlıları buzdolabında saklamak, tazeliklerini korumalarına yardımcı olabilir. Bu tatlıları hava almayacak şekilde kapatılmış bir kapta buzdolabında saklayın. Bu yöntemle tatlıları birkaç gün taze tutabilirsiniz.
Kurutma: Bazı tatlıları kurutarak saklamak, tazeliklerini daha uzun süre korumalarına yardımcı olabilir. Örneğin, meyveleri kurutarak veya kurabiye gibi un bazlı tatlıları kurutarak saklayabilirsiniz. Kurutma işlemi, tatlıların su içeriğini azaltır ve tazeliklerini korumalarına yardımcı olur.
Vakumlu ambalaj: Tatlıları vakumlu ambalajlar içerisinde saklamak, tazeliklerini daha uzun süre korumalarına yardımcı olabilir. Vakumlu ambalajlar, havanın içeri girmesini engeller ve tatlıların taze kalmasını sağlar.
Tatlıların raf ömrü hakkında sıkça sorulan sorular
Tatlıları kaç gün saklayabilirim? Tatlıların saklama süresi, tatlı türüne ve saklama yöntemine bağlı olarak değişir. Süt bazlı tatlılar genellikle birkaç gün taze kalırken, dondurulmuş tatlılar aylarca taze kalabilir.
Tatlıları nasıl taze tutabilirim? Tatlıları taze tutmanın birkaç yolu vardır. Doğru saklama kabı kullanmak, taze malzemeler kullanmak ve uygun saklama sıcaklığını sağlamak, tatlıların tazeliklerini korumalarına yardımcı olur.
0 notes
seslimeram · 1 year
Text
Yeni Yüzyılın Ülkesinden...
Tumblr media
Şaşırtmıyor artık hiçbir fecaat, hiçbir kırım, hiçbir kırılma. Denetim, gözetim, tahakküm üçlemesinin refakatinde kurumsallaştırılan ismi yeni olan ülkenin var ettiği her şeyin ama her bir şeyin kanıksandığı, şaşırtmadığı bir menzilde hayat ikame olunuyor. Sarayın, tümü o iletişim başkanlığının kuklalarına dönüşen yaygın medyanın var ettiği ülke imgesi tüm o menzilin her ne halde olduğunu da a’dan z’ye kadar bildiriyor. Açılış baş efendi bunu ve şunu dedi, esiş gürleyiş, şahlanış dönemi fasaryaları, birkaç fasıl nabza göre şerbetleri boca etmeler. Bugün de şu bu ve o şehirlerimizdeki muhalif görünümlü yozlaşmış yerler, mevkiler belediyesinden muhtarlıklarına hiçbir şeye yetişemediler. Anca heykel dikmeyi bilir o cehapeler, neler kimler. Üzerine boca edilen şu meşum memleketin asmalı / kesme ihtiva eden halleri. Sokak sokak, mahalle mahalle birbirine saldıranlar, silahlarını güvenip terörün ta kendisini var edenler, serseri mayınlar, serseri olmaktan çıkan kurşunlar ve hiç bitimsiz kaos. Bunlar üstüne bir gıdım diyet haberleri, hiç bitmeyen bodrum geyikleri ve daha nice seçme saçmalar, evet bir de 4chan nam yayının suna geldiği, komiklik sınırları dahilinde bile görülemeyecek dünyadan neşe saçtığı iddia eden acuze görüntüler ve daim kapanış. Bir haber bülteninden belirgin bir biçimde hiçbir şey alınamadığının sureti aşağı yukarı yirmi bir koca yıldır, demokratikleşme, eşitlik, adalet, hakkaniyet, hürriyet ve sahi ama sahici bir adalet tahayyülü yerine ikame edilenlerle o şaşırtmayan imaj, gerçekliğin ta kendisi ilan edilir.
Haberdar etmesini beklediğiniz bir yapımın haberden çok cerahatin normalleştirilmesine tanıklık edilir. Bodoslamadan var edilmiş her şeyle her an maniple ediliyor hayat. Ne sahi ama sahici bir halde hakikatten bahis var, ne haktan, hukuktan, hürriyetten bahis. Sarayı kızdırmayalım diye bir yer yurdun yaşadığı dram, duhul eden endişe verici her şeyden tek satır söz açılmaz. Bütünüyle perdeleme bahsidir mesele. Şaşırma tahayyülü yerle yeksan ediliyor. Yaraların bir yirmi dört saat dahi konuşulmadığı yer gerçek kılınıyor. Depremin fecaati üstünden daha altı ay geçmiş, geçmemişken mevzu mesel dahi edilmiyor hiçbir ama hiçbir yerde. İstanbul depreminin korkunçluğuna dair birkaç tespitin hemen alelacele boğuntuya konulması haricinde handiyse yüz binlerce insanın hayatına mal olmuş yıkıma dair kimseler bir şey sormasın, bilmesin de zaten isteniyor. Dibine ta dibine itildiğimiz ol ekonomik cenderenin aşamaları daha da fazla gırtlağa çökmek, sinekten yağ çıkartmak için olmadık vergileri sıradan insanlara yük kılmak mesela konuşulmasın isteniyor. Tek bir an olsun sorgulanmasın. Muktedir avaz avaz emeklileri iyileştirdik, memurların maaş zamlarını güncelledik, ona destek buna arka çıktık derken, sosyal devlet olmasını çoktan geçmiş, yok etmiş bir ülkede kuru gıda için verilen parti damgalı yardım kartlarıyla bir ay nasıl geçirilir mesela bunu da görmeyelim istiyorlar. Hakikat bu ekranlarda böyle açıkça kuşatılıp / yok ediliyor. Uzayıp giden sıralar, eksiklikleri tamamlayabilmek için alınmaya çalışılan borçlar, harçlar yok addediliyor.
Üzerinde oynanmış gıda maddeleri meseli konuşturulmuyor misal. Bütünüyle zar zor açık bir biçimde hata götürmeyen bir ucu ucuna yeterlilik söz konusuyken, üç harfli lafta daim indirimli ürün satan marketler başta olmak üzere, üstünde oynanmış, genetiği bozulmuş ya da modifiye edilmiş olagelen gıda maddeleriyle bir başımıza konulmamız dertten hiç sayılmaz. Kanserojen etkili yumurta, içinde temizlik maddesine konulan koruyuculardan barındıran dondurma, asgarisinin üç katı pestit barındıran limon, süte benzer denilen ama içeriğinde sütün illüzyonunu barındıran plastik içecekler, alkolü zararlı diye addederken onu katbekat aşan boyalı sular, sulu boyalardan mülhem paflar küfler, sigaradan çıkartılan zehirlerin tek seferde dayatıldığı, damıtılmış kimyasal ürünler ve nicesi mevzu edilmesin istenir. Bariz şok doktrinleri arasında bir tarım yurdu olduğu zikredilen memleketten daha doğru düzgün sebze, meyvenin neden kalmadığı, bırakılmadığı sorgulanmasın. Alenen ve o kadar yalın bir biçimde zehirlerle takdis edilmiş, kare karpuz, bilmiyoruz neye benzer o avokado, pembe domates, bilmem ne organik muzu vesaire diye bildirilirken aslında tüket ve ölü gerçek kılan bir paradigma kılan ülke konuşulmasın istenir. Dahası şahaneler yapıp edecek diye müjdelenen bakan efendinin, Tüik başkanını arayıp gerçek enflasyon verisini açıklayın, program yapamıyorum kulis bilgisinin dahi inkarla, sabahtan akşama yalandır, kesin bilgi diye geçiştirildiği bir zeminde hangi mefhum sahiden konuşulabilir, konuşulur ki!
Özer Akdemir’in Evrensel Gazetesindeki haberini aktaralım: “Danıştay 6. Dairesi Çanakkale Bayramiç ilçesi yakınlarındaki Cengiz Holdinge ait bakır - altın madenine verilen ÇED raporunun iptali yönündeki mahkeme kararına yapılan itirazı reddetti. Danıştayın bu kararı ile madenin ÇED olumlu raporunun iptali yönündeki kararı kesinleşirken şirket ise bu mahkeme kararına rağmen yörede maden tesislerinin inşaatı için ağaç kesimlerine başladı.
Cengiz Holdingin Bayramiç Hacıbekirler Köyü yakınlarındaki maden projesi için verilen ÇED raporuna aralarında Kaz Dağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Türk Tabipler Birliği, Çanakkale Barosu, İHD Genel Merkezi gibi kurumların yanı sıra 70'in üzerinde yurttaşın da bireysel olarak davacı oldu.
Davacı kurumlardan İHD, TTB ve bazı yurttaşların dava açamayacağı yönünde karar veren Çanakkale 1. İdare Mahkemesi projeye verilen ÇED raporunun da hukuka uygun olmadığına karar verdi. Bu karara Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Danıştayda itiraz edildi.
TETKİK HAKİM MAHKEME KARARI ONANSIN DEDİ
Dava Dosyasını inceleyen Danıştay Tetkik Hakimi Nagihan Pınar "Ruhsat alanında bulunan tüm arkeolojik unsurların varlığının ve ÇED alanıyla etkileşiminin tam olarak ortaya konulamadığı anlaşıldığından, bu yönüyle de eksik olan ÇED raporuna dayanılarak verilen ÇED Olumlu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı yönündeki gerekçenin de eklenmesi suretiyle mahkeme kararının onanması gerektiği" yönünde görüş bildirdi.
BAKANLIĞIN YEREL MAHKEME KARARINA İTİRAZI REDDEDİLDİ
Bu görüşün ardından Danıştay 6. Dairesi, "Çanakkale 1. İdare Mahkemesince verilen kararın ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın temyiz edilen kısmının onanmasına" karar verdi. Oy çokluğu ile alınan kararda karşı oy yazısını yazan hakim ise bilirkişi raporunda çelişkili görüşler olduğunu ileri sürerek yeni bir bilirkişi incelemesinin ardından karar verilmesi yönünde görüş bildirdi.
CENGİZ’E KARŞI DAHA ÖNCE KAZANDIĞIMIZ İLK DAVAMIZ DANIŞTAY TARAFINDAN DA ONAYLANDI
Kaz Dağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yaptıkları açıklamada, karara sevindiklerini belirterek, “Ancak şirket 2. ÇED süreci başlatarak yeniden ÇED olumlu kararı aldı. Bizler de 95 davacı ile yeniden dava açtık. Dava süreci devam ediyor. Ne yazık ki Cengiz Holding Kazdağları'na geri dönüşsüz zararlar verecek olan Halilağa Bakır Madeni projesinde şantiye alanı ve yol inşaatları için ağaç kesimlerine başladı.” denildi.”
Şaşırtmıyor hiçbir şey. Bütünüyle nobran, kesintisiz bir yıkım biçimlendirilirken hala açık bir biçimde adalet tahayyülünün varlığını kanıtlamak isteyenlere rağmen, yıkımlar gerçek kılınıyor. Önce Akbelen şimdi de Bayramiç. Kazdağları! Daha öncesinde ol kolluk eliyle yakılan, Lice ve Cudi. Öncesiyle ve sonrasıyla nice tahakküme rehin edilip yok edilen saha, alan ve yer. Cengiz Holding gibi en büyük var ettiği eylem olarak “milletin a. koymak” olarak var edilmiş cerahati tek tek, yer yer, alan alan ama bir gün ama her gün yeniden var ederek tüm ihtimalleri ve katliamları yeniden bina ederek sunan bir yapının nesi şaşırtmaz halbuki değil mi? Tümüyle normatif mefhumunu zayi etmiş olagelen bir yer, bir yurtta tahakkümün nelere mahal verdiği, yönetim katının her neleri göz ardı ettiği birkaç satırlık baş efendinin cümlesinden anlaşılabilir, aktaralım: “Güney Ege'de kullanılan elektriğin neredeyse 3'te 2'sini üreten Akbelen Termik Santralı ülkemiz için milli bir değer konumundadır. Santralımızın kaynağını azalttığı için kömürle faaliyetine devam etmesi gerekiyor. Avrupa'nın hiçbir yerinde kömürle üretimin artılmasına karşı çıkılmazken, Türkiye'de ağaç sevgisi adında provokatif eylemler yapılmaktadır. Ülkemizin ormanlarının arttığı ilgili kurumlar tarafından sürekli olarak açıklanmıştır. Kampanyaları ağaç sevgisiyle izah edemeyeceğimiz açıktır. Çevreci görünümlü marjinallere aldırmıyor, sadece işimize bakıyoruz.” Gezi Başkaldırısından bu yana hiç tükenmemiş bir nefretten mülhem olagelen cerahatli tavırla, o marjinal, bu terörist, şu bilmem ne diyerek nasıl yol alındığı yeterince iç kıyıcı değil midir?
Sendika.org’a bağlanalım: “6 Şubat günü meydana gelen depremlerin altıncı ayında Hatay’da kitlesel bir yürüyüş düzenlendi. Harbiye Yeşilpınar Kavşağında bir araya gelen yüzlerce kişi Aşağıokçular Mahallesi’ne yürüdü.
Halkevleri, TİP, TÖP, Kaldıraç’ın çağrısıyla “Yıkımın altıncı ayında haklarımız için yürüyoruz” diyenler renkli pankartları ve dövizleriyle, davullarıyla, sloganlarla yürüyüşe geçti. Yürüyüş kortejinin en önünde “İnsanca yaşam istiyoruz” pankartı ve meşaleler taşındı.
Yürüyüşte, nitelikli geçici barınma sorunu çözülmediği kentte Valiliğin çadırları kaldırıp halkı toplama kampı görünümündeki konteyner kentlere sürme girişimlerini protesto etmek için bir de çadır taşındı.
Yaşam Meclisleri’nin hazırladığı çadırın üzerindeki “Ne çadır ne toplama kampı mahallemizde nitelikli barınma istiyoruz” ve “6. ay. Bıçak kemikte. Su, barınma, sağlık, eğitim, hijyen, ilaçlama, elektrik yok” yazılamaları dikkat çekti.
Halkevci Kadınlar, “Devlet yok dayanışma var” yazılı dövizi taşırken, Türkiye İşçi Partisi üyeleri de Hatay Milletvekili Can Atalay’ın fotoğrafları ile “Can Atalay Meclise” talebini öne çıkardı.
Unutmak, affetmek, helalleşmek yok!
“Deprem değil bu bir katliam” ve “Hatay’ın hesabı sorulacak” sloganlarıyla yürüyüş sona ererken Aşağıokçular Mahallesi’nde bir basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklaması öncesinde meydandaki karanlık, meşalelerle, telefon ışıklarıyla aydınlatıldı. Sonrasında depremlerde hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşuna geçildi. “Unutmak yok affetmek yok helalleşmek yok” sloganıyla açıklamaya geçildi.
Açıklamada “10 binlerce canımızı aramızdan alan 100 binlerce insanı yersiz yurtsuz bırakan milyonları etkileyen depremlerin 6. ayı” denilerek kaybedilenler anıldı, sorumlulardan hesap sorulacağı bir kez daha vurgulandı.
Dikmece direnişine selam
“Adalet Hatay’ın elleriyle gelecek” sloganının ardından Can Atalay’ın gönderdiği mesaj okundu. “Can çıkacak Hatay’ın hesabı sorulacak” sloganı atıldı. Can Atalay’ın mesajı “Bu mücadeleyi beraber yürüteceğimiz günler yakındır” diye bitti.
Direnişin sürdüğü Dikmece’ye Akbelen’e Cudi’ye selam gönderildi. “Dikmece halkı yalnız değildir” sloganı hep bir ağızdan söylendi. Moloz döküm alanlarına karşı Samandağ’daki direniş hatırlatılarak Dikmece’de de direnişin kazanacağı vurguladı.
Eğitim hakkına yapılan vurgu ile çocukların okullarının geri verilmesi istendi. Çadır alanlarının görevliler tarafından gezildiğini ve çadırların boşaltılması uyarısı yapıldığı söylenerek “Hiç kimseye zorla çadırından mahallesinden çıkaramazsınız. Nitelikli barınma hakkımızı istiyoruz” denildi.
Ardından “Haklıyız kazanacağız”, “Gündoğdu” ve “Çav Bella” marşları hep bir ağızdan söylendi. Eylem “Direne direne kazanacağız” sloganıyla sona erdi.”
Noksansız bir mahvetme, yeryüzünde cehennemi bir tahayyülün pratiğe dönüşmesinin üstünden tam altı ay geçmiştir. İnsanca yaşamak istiyoruz isyanının her nasıl duyulmadığı artık önemsiz bir detaya indirgendiği, o yaralarıyla bir başına konulan insanların hepsinde her an karşımıza çıkartılır. Devletin biz halledeceğiz, oldu bitti diye müjdeler verirken bile heder ettiği, yok etmelere rehin kıldığı hayatların seslenişleri vardır Antakya’dan çıka gelen itirazda. Bir yaşam akdinin çürümeye rehin edildiği, deprem gibi bir felaketin ardından onca zaman geçmesine karşın halen barınma sorunlarından, su sorununa, en temel gıdaya ulaşırken var edilen sorunlardan, hijyen problemlerine birbiriyle bağlantılı bir cendere var edilmiştir. Bunca kayıtsızlık içerisinde o itiraz, unutturmayacağız bahsinin sadece depreme yönelik bir tavrı değil, yıkım sonrası bir türlü insanlara el uzatmaya çabayı tam olarak var edemeyen devletin ta kendisine bir itirazdır. Susmak yerine sahiden bir yüzleşme, yaraları sarabilmek adına elzem olanı duyabilecek kimseler var mıdır, kalmış mıdır?
Şaşırtmıyor artık hiçbir mesele, vaka, yıkım. Her şey belirgin bir türbülansa rehin edilip, paldır küldür alavere dalavere yerle bir edilirken, ayakta olduğu söylenen ülkenin dünün en beter hallerini yeniden ve yeniden imal eden bir menzile dönüşümü sürekli var ediliyor her şey kendiliğinden görünür kılınıyor. Haberdar olmak bir yana artık hiçbir şeyden tek satır mevzu çıkartılmadığı bir ezber şablonunda memleketin dönüşümü süreğen kılınıyor. Her şey olabilir, her an olabilir, oluyor. Bütünüyle sabahına hatırlanmayacak yaralarla, hep ama her dem sınavlarla, bedel ve diyetlerle bir ülkedeki yaşam akdinin feshine tam gaz devam olunuyor artık. Bugün, şu raddede gördüğümüz eğer ki o aptal kutusu kılınmış olagelen teslimiyetçi medyadan hayat hakkımızı geri alamazsak çok daha yalın yıkımların bizleri beklediğidir. Günümüz yaz, günler uzun, önümüz kış her şey kısacık bir zamana, ana rehin kılınacak. Hayatı yıkımla takas eden, tükenişe sevk eden, tüm gündelik değerleri, asgari olanın ucubelik dolaylarına rehin edildiği / bilindiği bir zeminde, kapkaranlık hayatı kuşatırken bunlar da gelir bunlar da geçer mi sahiden? Sahiden mi? Şaşırmıyor musunuz...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Kazdağları Kardeşliği – Twitter via Bianet
0 notes
Text
Tüp Bebek Tedavisi Rehberi
Tumblr media
NovaArt Tüp Bebek Merkezi, Ankara'da tüp bebek tedavisi sunan bir kuruluştur. Deneyimli bir ekip tarafından yönetilen merkez, çiftlere özelleştirilmiş tedavi planları sunmaktadır. Ayrıca, geniş bir hizmet yelpazesi, yumurta ve sperm dondurma, genetik testler ve destekleyici tedaviler de dahil olmak üzere, hastaların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunar. NovaArt, hastalarının psikolojik ve duygusal ihtiyaçlarına önem verirken, aynı zamanda tedavi sürecinde en son teknolojiyi ve yöntemleri kullanır. Merkez, hasta memnuniyetine büyük önem verir ve başarı hikayelerini paylaşarak diğer çiftlere ilham verir. NovaArt, Ankara'da tüp bebek tedavisi arayan çiftler için güvenilir ve destekleyici bir seçenek sunar.
Tüp Bebek Tedavisi Rehberi konusu hakkında daha detaylı bilgi edinmek için buraya tıklayabilirsiniz.
0 notes
habercafe · 21 days
Text
DONDURMALI FIRIN SÜTLAÇ
Dondurmalı fırın sütlaç tanımı için malzemeler 1 litre süt 1 su bardağı pirinç 2 su bardağı su 1.5 su bardağı toz şeker 1 yemek kaşığı mısır nişastası Yarım su bardağı su 1 paket vanilya Üzeri için 1 yumurta sarısı (çırpılmış) Servis için Dondurma Dondurmalı fırın sütlaç Nasıl Yapılır Pirinci yıkayıp suyunu süzün ve derin bir tencereye alın. Üzerine suyu ek edip…
0 notes