Photo
Wardrobe by Alpin
Check the details on Google Play
2 notes
·
View notes
Text
Rob the Robber
Uzun bir zamanın ardından herkese merhaba,
Öncelikle en son paylaştığım blog yazısının ardından oyun geliştirme ve tasarımla ilgilenen arkadaşlarımızın hayran postasındaki mesajları için çok teşekkür ediyorum. Elimden geldiğince bu konuyla ilgili bilgi vermeye çalıştım ancak staj ve diğer yoğunluklarım sebebiyle şu sıra fazla geri dönüş yapamıyorum.
Küçüklüğümden beri video oyunlarını seven, bitiren bir kişi olarak bölümümün verdiği ağırlıktan dolayı olacak ki, oyun sektörüne minik bir adım atmak istedim ve şans o ki Scirra’nın online blogu üzerinden duyurduğu Global Oyun Geliştirme Yarışması “Deception Jam” ile karşılaştım.

Bilmeyenler için Scirra’dan bahsetmek gerekirse 2D oyun geliştirmek amacıyla İngiliz iki yakın arkadaşın kurduğu Startup şirket olan, Construct 2 oyun editörünün resmi sayfası. Her ne kadar 3D oyunları oynamayı sevsem de, söz konusu kendi oyunum olduğu zaman aklıma hep 2D Platform geldiği için, bu editörü kullanmayı seçtim :)
Genel olarak bu tarz oyun editörleri “kod yazmadan oyun yaratmak” temalı olduğu için, herkes güzel oyunlar çıkarabilir. Ancak algoritma bilgisi ve kod yazma tecrübesi olan kişiler kullanacakları fonksiyonlarla daha güzel çalışmalar yaratıyor. Kısaca tavsiyem fonksiyon-kod kısmının aktif olarak kullanımı olacaktır. Her ne kadar Türkçe yardım kılavuzları bulunsa da İngilizce “Manual” kısımlarında altın değerinde bilgiler saklı, takıldığınız yerlerde size oldukça yardımcı olan forum kitlesini de unutmamak gerekli elbette.
Oyun geliştirmeye başlamadan önce, her yarışmada olduğu gibi verilen konu üzerine senaryo yazımı gerekliydi. Açıkçası verilen konu birazcık beyin fırtınası yapmayı zorunlu kıldı. Yoğun düşünce maratonu ve yarışmanın bitimine 1 hafta kala, biricik kardeşimin de yardımıyla “Rob the Robber” oyunu ortaya çıktı.
Oyundaki karakter, karakterlerin animasyonları, arkaplan, tileset tasarımlarının hepsi bize ait. Bu sebepten ötürü tüm tasarımını tamamiyle üstlendiğim + programladığım oyun olması açısından bendeki yeri oldukça büyük açıkçası :)
Hile ve kurnazlığın “Deception” anlamına gelmesinden ötürü kurguladığımız oyun hikayesi ise Rob’un Gençlik İksiri sattığını öne sürerek halkı kandırması ve tüm paralarını alıp kaçması. Oyundaki sistemde bölüm geçebilmek için tüm altın paraların ve meyvelerin toplanması gerekiyor. Oyun tam 5 bölümden oluşuyor, aslında daha çok olmasını istedik ancak Scirra Arcade’nin oyun yükleme kapasitesi az olması, bizim oyunumuzun da oyun kapasitesinin grafiklerden ve çeşitli ayrıntılarından ötürü büyük boyuta sahip olması sebebiyle bu konuda sınırlandık.
Oyunun genel özellikleri hakkında konuşmak gerekirse bildiğiniz platform oyunu :) W-A-S-D ile koşun, hoplayın, zıplayın. Sinirli halk üyelerine çarpmamaya gayret edin az bölüm olmasından ötürü 3 can verdim, hakkınızın bitmesi dahilinde bölüme baştan başlıyorsunuz. Ancak tepelerinden atladığınız zaman Score hanenize puan yazılıyor bir de düşmanınızı yok etmiş oluyorsunuz tabi ki. Meyveleri genel olarak sevdiğimiz ve renk vermesi için koymuştuk ancak gelen eleştiriler üzerine yeni güncelleme ile can eklentisini uygun gördüm.
Oyun üzerindeki güncellemelerim hala devam ediyor, yarışmanın sonuçlanmasının ardından yeni versiyonunu sizlerle paylaşmış olacağım.
Oyunumuz şu anda yarışma kuralları dahilinde “Newgrounds”ta yayımlanmaya hak kazandı. Oynamak isteyenler http://www.newgrounds.com/portal/view/659807?updated=1 linkinden ulaşabilir.
1 note
·
View note
Text
IEEE BuildUP 2015 Sonrası
Merhabalar,
Geçtiğimiz hafta, IYTE’de 2.si düzenlenen DOGED IEEE BuildUP adlı 48 saatte oyun geliştirme yarışmasına katıldım. Şöyle ki bu ilk tecrübem değildi bu bakımdan biraz daha avantajlıydım denilebilir, beni nelerin beklediğini biliyordum en azından: uykusuzluk, yatacak rahat yer bulamamak vs… Tabi bunlar yarışmanın en doğal sorunları olduğu için böyle bir Game Jam’e katılmak istiyorsanız hepsini kenara bırakmanız gerekiyor.
Grupça toplandıktan sonra IYTE’ye doğru yola çıktık, birazcık geç kaldık. Biz geldiğimizde gruplar oturmuş tema üzerinde tartışmaya başlamışlardı.Haliyle hemen oyun için kafa yormaya koyulduk.
Bu senenin teması “Ördek başlı insan” olarak belirlendi:

Sürrealist bir tema olduğu için bizde gerçeğin çizgisinden sıyrılarak aşırılıkların bulunduğu bir oyun yaratmak istedik ve mükemmellik bakımından 48 saat için biraz aşırı oldu maalesef :)
Oyun yapımında designer olarak yer aldım ve takım olarak 2 developer 2 designer ve 1 müzik yapımcımız vardı. Kendi adıma söylemeliyim ki bu sene oluşturduğumuz takımla çalışmak gerçekten çok keyifliydi.
Oyunumuzdan kısaca bahsedersem 2 iOS telefonu ceplerinize yerleştiriyorsunuz ve “Hoplama”, “Eğilme”, “Tekme” komutlarını siz kendiniz reel alemde gerçekleştiriyorsunuz ardından bilgisayar ekranındaki karakter sizin komutlarınıza göre hareket ediyor. Aynı Xbox Kinect gibi. Karakter tekme ile düşmanlarını savuruyor, eğilme ile engellerden kayarak geçiyor, hoplama ile bir nesneye takılmadan ilerliyor. Ayrıca ara bölümlerde kutuları tekmeleyerek iksir bulma gibi bir şansınız da oluyor. İksirler karaktere can veriyor.
Oyun tasarımında arkaplanlar 2D Cartoon çizimlerden oluşuyor hepsi el emeği göz nuru adeta, bu temaları çizmek için 24 saatten fazla uyumadım :) Ayrıca ilk resmi tasarımcı etiketiyle çizimlerimin “En İyi Tasarımlar” arasından seçilmesi de beni oldukça mutlu etti.
İşte tasarımlarımdan bazıları:
Gel gelelim ödül töreninde takım olarak moralimizi bozan olaylar da olmadı değil tabi, bundan önce ödüllerden bahsetmek istiyorum:
1.lik ödülü Nokia Lumia
2.lik ödülü Nokia Lumia
3.lük ödülü Nokia Lumia
Juri Özel Ödülü: Cloud Ararat yurtdışı sergileme ve kuluçka desteği
Tasarım Ödülü: İstanbul Tasarım Fuarına Giriş Bileti
Finalde Kazandığımız Ödüller:
Yarışma 3.lüğü, Juri Özel Ödülü ve En İyi Tasarım Ödülü
Kısaca ilk üç derecenin ödülleri de aynıydı ve 1 tane telefon olması tabi ki kafaları karıştırdı. Sonuçta 5 kişinin 1 telefonu paylaşması tamamen mantık hatasıydı. Her neyse tüm bunları kenara atarsak sırf oyunumuzun teknolojisinin diğer oyunlardan üstün olması sebebiyle Juri Özel Ödülüne layık görülmesi, akabinde de sırf bu sebepten dolayı diğer takımlara ayıp olmasın diye 3. seçildiğimizi düşünüyorum. Haksızlık olarak gördüğüm bu konu, tabi ki bizlerin bu tür yarışmalardan soğumasının ilk maddesi oldu.
Diğer bir madde rahatlıktı elbette, masada sadece kişi başına düşecek sandalye olması ve bu sandalyelerin hiç rahat olmaması bilgisayar başında vakit geçiren bizlere zor anlar yaşattı. Özellikle uykunun gözlerimden aktığı bir vakitte o sandalyede uyumak benim için tam bir işkence oldu alttaki resimde görüldüğü gibi:

Kısaca pofidik içine göçeceğimiz koltukçuklar pek de fena olmazdı hani, ayrıca kişi başı sandalye nedir arkadaşım ya masada bilgisayar hariç her şey vardı bu sebepten ötürü…
Tamam aç kalmadık ama uzun bir süre poğaça türevlerini yiyemeyeceğimi de eklemeliyim. Oradaki görevli arkadaşlar bizlerle ilgiliydiler yine de kıyaslama yaparsak Ekonomi Üniversitesinin puanı oldukça yüksek olacaktır :)
Genelde çok olumsuz yazı yazmam ancak şartlar itibariyle bu blog yazım böyle oldu idare edin, ayrıca 1. olamadılar da insanlara laf atıyor diye bir durum söz konusu değil bunun destekçisi olan bir videoyu da bu köşeye bırakıyorum. 8. dakikalarda bana rastlayabilirsiniz, görürseniz şaşırmayın.
youtube
Her neyse bir Game Jam’i arkada bıraktık, organizasyonda alınan kararların ve organizasyon düzenlemesinin katılımcılar için ne kadar önemli olduğunu da bir kez daha gözlemlemiş olduk.
Son kare hunharca çalıştığımız dakikalardan gelsin:

5 notes
·
View notes
Text
Yeşil Bilişim

Sınavlar, projeler ve ödevlerle geçen uzun bir aradan sonra ilk yazıma çevre dostu bir konu ile başlamak istedim. Yeşil Bilişim günümüzün en önemli konularından biri, çünkü teknolojinin gelişmesi hayatımızı kolaylaştırdığı gibi yaşadığımız gezegene zarar verebiliyor. Canlılığın devamı için dünyayı korumak birinci görevimiz, bu sebeple Yeşil Bilişim (Green IT) alanında geliştirilen projeler gün geçtikçe artmakta.
Enerji tüketiminden bahsettiğimiz zaman, genellikle ilk olarak aygıtlar tarafından kullanılan elektriği düşünürüz; bilgisayarın yapısı ya da diğer elektronik ekipmanların maliyeti ve sadece cüzdanımız değil bilişim bütçesi bile aklımıza gelmez. Yüksek teknoloji ürünleri yoğun ölçüde materyal ve aşırı enerji tüketen işlemlerden geçer. Bu ürünler aynı zamanda çevreyi koruma açısından bazı ülkelerde yasak olan nadir rastlanan toprak elementleri içerebilirler.
Kısaca;
Bilgisayar üretimi için çok fazla ham madde, su ve enerji kullanılır.
Bilgisayarların toplam çevresel ayak izlerinin 3′te 2′si imalat işlemlerinden geliyor.
Hükumet ajansları ve elektronik endüstriler uluslararası standartlar yaratarak aygıtların (bilgisayarlar ve monitörler gibi) çevre dostu satın alınımıyla ilgili rehberler oluşturuyorlar. 46 üretici firmanın 2.300′ün üzerinde bilgisayarının çevre dostu olduğuna dair ehliyetleri var ve sizde bu bilgisayarlardan alarak Yeşil Bilişim’e katkı sağlayabilirsiniz.
EPEAT, Elektronik Ürün-Çevresel Değerlendirme Aracı (Electronic Product Environmental Assesment Tool) hem bilgisayar hem de organizasyonun bu konuyla alakalı 8 kategoriden oluşan kriterlerini hesaplıyor. Üreticiler ve bilgisayarlar temel kriterleri geçerse gümüş ya da altın EPEAT sertifikası alabiliyor.


ENERGY STAR, enerji veriminin sembolüdür. ENERGY STAR sertifikası kazanmak için bilgisayar enerjisinin %80′i verimli olmalıdır ve ısı gibi sebeplerden dolayı %20′den fazla enerji kaybının yaşanmaması gereklidir.
Acaba bilgisayarınız çevre dostu mu? Şimdi bilgisayarınızın üzerinde ENERGY STAR etiketi bulundurup bulundurmadığına bir bakın, eğer var ise tebrikler Yeşil Bilişimcilerden birisiniz! :)
Telefonlar ve çeşitli bilgisayarlar tarafından kullanılan elektrik miktarı donanımın, işletim sisteminin ve uygulamaların tasarlanış biçimine göre değişiyor. Satın alma ve kurulum kararlarından önce aygıtınızın kullandığı enerji miktarı da oldukça önemlidir.
Düşük enerji ve güç maliyetleri doğru bilgisayar biçiminde önemli adımlardan biridir.
Bilgisayarınızda enerji tüketimiyle ilgili seçenekleri değiştirebilecek ayarlar ve araçları araştırın.
Bilgisayarınızın yeşil enerji verimi için ENERGY STAR sertifikalı olduğundan emin olun.
İstenmeyen bilişim ekipmanlarını yok etmek hakkında aldığımız kararlar insanları, çevreyi ve sizin güvenliğinizi etkileyebilir. Geri dönüşüm sırasında ham maddeler kullanılarak yeni cihazlar üretilirken, eski aygıtlar bozulabilir dolayısıyla masrafları azalma konusunda boşa giderme veya aşırı kaynak tüketimi söz konusu olabilir. Elektronik cihazlar içinde bulunan bazı kimyasallar geri dönüşüm işlemi sırasında açığa çıkabilir, kimyasallar su gibi doğal kaynaklara sızabilir veya işyeri bünyesinde kötü niyetli çalışanlar olabilir. Bu sebeple atık dönüşümünde çevreye zarar vermeyen ve kişisel bilgilerinizi güvenle taşıdığından ya da yok ettiğinden emin olduğunuz bilgisayarları seçiniz. Özellikle harddiskte bulunan hassas verilerin, ahlaki değerleri hiçe sayan insanların eline geçmesi ile kimlik bilgileriniz üçüncü kişilere satılabilir.
Özet olarak;
Tüm elektronik cihazlarınızın verilerinizi güvenli bir biçimde yok ettiğinden emin olun.
Çoklu ülke sertifikasına sahip geri dönüşüm servislerini tercih edin: R2, e-Stewards, WEELABEX gibi.
Artık her yeni bilgisayar EPEAT sertifikasını gerektiriyor ve ekosistem dostu olmak zorunda. Sonuç olarak her şey bizlere bağlı, enerji verimliliği teknolojisinde minik gözüken dikkatli ve faydalı adımlar atarak gezegenimizin geleceğine katkıda bulunabilirsiniz.
Bu konuyla alakalı websiteleri:
http://www.epeat.net/
http://e-stewards.org/
http://www.weee-forum.org/
Kaynak: http://www.microsoft.com/environment/
Alpin Turkoglu
0 notes
Text
Türkiye'nin İlk Kadın Mühendisleri

Çağdaş, demokratik ve laik bir Türk toplumunu hedefleyen Mustafa Kemal Atatürk'ün kadınların insan haklarından eşit olarak yararlanması için çıkardığı "Seçme ve Seçilme Hakkı" ile birlikte, Türk kadını en büyük özgürlüğünü elde etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'e çok şey borçlu olduğunun bilincinde, ona sonsuz minnet duyan bir Türk kadını olarak şimdiki yazımda Türkiye'nin ilk kadın mühendislerine yer vermek istedim.
Sabiha Rıfat Gürayman: Mühendis Mektebi’ne girişinin ikinci yılında tek kadın oyuncu olarak okulun voleybol takımında oynamaya başlar. Daha sonra ise Fenerbahçe Kulübü’ne kaydedilir. Birçok resmi maçta erkeklerle beraber ilk defa bir kadın sporcu olarak yer alır.1933’te İTÜ’den ilk kadın Yüksek İnşaat Mühendisi olarak mezun olur ve Ankara’daki Nafia Müdürlüğü’ne tayin olur.Ankara-Beypazarı karayolunun 86. Kilometresine yapılan ve daha sonra Sabiha Hanım’dan dolayı ‘Kız Köprüsü’ olarak anılacak olan köprünün inşaatında aktif olarak görev alır.

Projesi Ord. Prof. Emin Onat ve Prof. Orhan Arda tarafından çizilen Anıtkabir’in inşaasında on yıl kadar baş kontrolör olarak görev alır. Anıtkabir’i ziyareti sırasında inşaatın başında bir kadın mühendis gören Yunanistan Başbakan’ı Venizelos da Sabiha Rıfat’ı tebrik ederek ülkesinde ondan övgüyle söz etmiştir.
Fatma Hikmet İşmen: İngilizce, Fransızca, Almanca ve Latince dillerini öğrendi ve 1937 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden mezun oldu. Böylelikle Türkiye'nin ilk kadın ziraat mühendisi unvanını aldı. Ayrıca Türkiye'nin ilk ve tek sosyalist kadın senatörüdür.

Altan Edige: 15 Eylül 1947’de Teknik Üniversite’ye girmek için başvurur ve başvurusunda Makine mühendisliğini istediğini, ancak burada kontenjanın dolu olması söz konusu olursa Mimarlık veya Elektrik Fakültelerini de tercih edebileceğini belirtir. Sınavı kazanır ve 1947-1948 öğretim yılında Teknik Üniversite’nin Makine Fakültesi’ne 2122 numara ile kaydını yaptırır. Derslerini, stajını ve atölye çalışmasını 1953 yılı Ekim ayında tamamlayarak Makine Fakültesi’nden mezun olur. Artık o, Türkiye’de ‘Yüksek Makine Mühendisi’ ünvanını alan ilk kadın mühendistir.
Binnaz Zehra Sert: Türkiye’nin ilk kadın orman mühendisidir.
Halide Ural Türktan: Türkiye’nin ilk kadın petrol mühendisidir.
Betül Yıldırmaz: 1973 yılında Adana İktisadi Ticari İlimler Akademisi Mühendislik Yüksek Okulu Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Türkiye'nin ilk kadın makine mühendisidir.

Güngör Gözpınar: Tek tercih olarak seçtiği İstanbul Üniversitesi Jeofizik-Jeoloji lisans bölümünü birinci olarak kazandı ve eğitimine başladı. Mezuniyet yılı olan 1963’te Adana Devlet Su İşleri VI. Bölge Müdürlüğü’nde göreve başladığında Adana’daki ilk jeofizik Mühendisiydi. 1969 yılında bir dönem Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde hizmet içi eğitim aldı. 1974 yılında yaptığı mastır çalışması ile bir ilke daha imza attı. Sadece Adana’nın değil Türkiye’nin ilk bayan Jeofizik Yüksek Mühendisi oldu.

Ayla Taşpınar: 1962 yılında; Türkiye’nin ilk Kadın Sistem Uzmanı Ayla Taşpınar IBM Türk’te çalışmaya başladı. Aynı yılın sonbaharında Göksel Yaşar, IBM Türk’e giren ikinci Kadın Bilişimci oldu.
Nezihe Özyay: Eğitimine 1926’da Darulfünun bünyesinde açılan ‘Elektromekanik Enstitüsü’nde’ başlayan ve 1933 yılında buraya kaydını yaptıran (ilk kadın olarak), daha sonra bu okulun 1935’te Yüksek Mühendis Mektebi’ne devrinin ardından altı yıllık eğitimini tamamlayıp 15 Haziran 1939’da Elektromekanik Şubesi’nden mezun olan Nezihe Önyay da ilk kadın mühendislerimizdendir.
Cahide Ardop: İlk doktoralı kadın mühendisimiz.
Kaynak: Wikipedia, ITU arşivi
0 notes
Text
Niçin Microsoft Surface Pro 3?

Neden ve niçin Microsoft Surface Pro 3? Finansal Analizci Christian Wallace bizler için bu soruya yanıt veriyor:
"Benim adım Christian Wallace, New Jersey'de yaşıyorum ve Emencipation Capital'de araştırmacı analistim. Geçtiğimiz birkaç ayda Surface Pro 3 hayatımın bir parçası olmaya başladı ve hem çalışma gücü hem de taşınabilirlik konusunda benim beklentilerimin oldukça üzerinde. Teknik analist olarak genelde teknolojiyi yatırım stoğu amaçlı kullansam da, yeni Surface'i elime aldıktan sonra etkili bir iş aracından ziyade kişisel kullanım için de mükemmel olduğunu gördüm.

Emancipation Capital, New York'ta yalnızca teknoloji işine olan yatırımları korumaya odaklı. Geniş yelpazeye sahip çeşitli şirketler için ağır finansal uygulamalarda CPU'nun yanısıra aşırı sayıda veri ve Excel modelleri kullanıyoruz. Ağ ve veri güvenliği de bizim için en öncelikli sırada. Masaüstü bilgisayarlar ofis içerisindeki ihtiyaçlarımız için harika ancak seyahatler bizim için her zaman sıkıntı oluyor. Bizim etki alanı (domain) adresimiz çoktan VPN uzaktan erişiminde güvence altında ancak doğru taşınabilir makineyi bulmak, yoldayken işlerimizi aynı masaüstü bilgisayar kullanıyormuş gibi halledebilmek yine bir mesele.
youtube
Surface Pro 3 üzerindeki özelliklerin ne kadar güçlü olduğunu görünce çok şaşırdım. Gerçekten benim masaüstü bilgisayarımın sahip olduğundan daha güçlü bir işlemcisi var. SSD'nin inanılmaz hızı da hiç beklemediğim bir artı oldu. Surface'im aniden masaüstü bilgisayarıma kıyasla ağır uygulamaları daha hızlı açan ve yükleyen bir cihaz oldu. Kullandığım en önemli uygulama 'Thomson Reuters Eikon'. Bu uygulama benim market verilerimi ve canlı kar-zarar, portfolyo güncellemelerimi sağlıyor. Ayrıca Surface işyükünü üstlenmekten çekinmiyor. Çoklu Excel modellerini, Outlook, OneNote gibi tüm uygulamaları mükemmel bir şekilde çalıştırıyor.
Diğer bir sürpriz ise, kenetlenme istasyonu sayesinde geniş ekran monitör ve bağlantılı mouse ile tablet boyutundan masaüstü bilgisayara dönüşmesiydi.
Şimdi konferansa ya da özen gösterdiğim seyahatlere gittiğimde artık sadece OneNote ve e-maillerimi kullanmıyorum, eş zamanlı olarak tüm uygulamalarıma sahibim. Bunun daha üzerinde Surface Pen ile otururken veya birisiyle konuşurken klavyeye ihtiyaç olmaksızın kendi el yazısı notlarımı alabiliyorum. İçerdiği uygun formlar sayesinde, dışarıda daha fazla çalışabiliyorum ve böylece ofisin benim etkili bir çalışan olduğuma dair kuşkusu bile olmuyor.
OneNote benim için yıllardır çok değerli ve işlerinizi organize edebileceğiniz en iyi uygulama olduğuna inanıyorum. Geçmiş yönetim konuşmalarını, çeyrekteki kazanım özetlerini, iş etkinliklerini ve hobilerimin bazılarını buradan takip ediyorum. OneNote üzerindeki tüm bu görevlerin performansı, Surface'in yeni fonksiyonelliğinin, dayanıklılığının ve taşınabilirliğinin geliştirilmesiyle daha da artmış durumda.
Kamera slayt sunumlarının resimlerini uzaktan çekmeme izin veriyor, böylece dikkatimi konuşmacıya daha kolay çevirebiliyorum. Surface Pen not almaya yeni bir boyut ekliyor. Hızlı bir şekilde kişisel notlar alıyorum, resimler ve semboller çiziyorum veya yazdırılmadan önce bir dökümandaki önemli kısımların altını çizebiliyorum.

Evde ise Surface sadece Bluetooth hoparlörlerden müzik dinlediğim bir medya merkezi değil aynı zamanda XBoxOne yoluyla televizyonumu kontrol ettiğim, internete girdiğim, e-maillerime baktığım aynı zamanda hobilerim olan uçurtma balıkçılığı ve tekne restorasyonu için kullandığım bir aygıt.
OneNote ile yıllardır uçurtma balıkçılığı için kullanılan tüyler, kancalar ve iplik gibi utandıracak ölçüde bulundurduğum geniş bir stoğu takip ediyorum. Bunu yapmamın orjinal sebebi var: materyallerin pahalı alış fiyatları. OneNote'u kontrol ederek, uçurtma balıkçılığı için çok daha fazla para tasarruf ediyorum. Favori uçurtmalarımı nasıl yapacağımı söyleyen komutlar çok kullanışlı. Şimdi balığa sırt çantamda Surface ile gidiyorum. Her akarsuyun balıkları farklı ve doğu kıyısının balıkçısı olarak batı kıyısındaki geniş su stratejilerine adapte olmakta zorlanıyorum. Benzer olmayan avlama alanlarında, farklı su durumları için balık taktikleri ve popüler uçurtma resimleri için günün değişik zamanlarında tavsiye edilen haritaları yapıştırıyorum.
Çoğu balıkçı alanında telefon servisi olmuyor, bu yüzden Surface ihtiyacım olan tüm bilgilere erişimimi sağlıyor, gün içinde yeni bilgilere ulaşabiliyorum. O olmasaydı küçük ayrıntıları hatırlayamazdım.
Şaşırtıcı bir şekilde Surface'im, 80 yıllık eski maun balıkçı sandalımı restore etmek için mükemmel bir araç haline geldi. Bu benim için bir ilk, daha önce böyle bir proje üzerinde çalışmamıştım ve Surface'in içinde gerçekten çok fazla yardımcı olan WiFi olmadan izleyebileceğiniz "Nasıl Yapılır?" videoları mevcut. Kamera işim süresince fotoğraflar çekerek, restorasyondan sonra parçaları nasıl birleştireceğime dair bana rehberler yaratıyor. Özellikle gereken parçalar için listeler oluşturuyorum çünkü gereken vida boyutunu unuttuğum zaman proje devam edemiyor. OneDrive yoluyla tüm bu bilgileri paylaşıyor, güncelliyor ve diğerlerine gösteriyorum ki bana doğru olarak yol gösterebilsinler!
Surface'in gelecekteki eşsiz versiyonlarını şimdiden heyecanla bekliyorum."
Kaynak: http://blog.surface.com/
Çeviri/Translation: Alpin Turkoglu
2 notes
·
View notes
Text
Windows'un Yeni Internet Tarayıcısı 'Spartan' ile İlgili Minik Notlar

Microsoft, Windows 10 için ismi 'Spartan' olacak yeni internet tarayıcısıyla ilgili bilgiler vermeye başlamıştı. the Verge, Spartan internet tarayıcısının kısımları olacak yeni özelliklerle ilgili haber yayımladı. Bazı özellikler henüz diğer internet tarayıcılarında bulunmuyor. İşte Spartan'ın içerdiği bir takım özelliklerin özeti:
Microsoft'un Courier Tablet videosunu hatırlıyor musunuz? Hatırlamıyorsanız size küçük bir hatırlatma videosu:
youtube
Kullanıcı web sitesine ya da resmi markalayarak veya ona stil vererek başkalarıyla paylaşabiliyor. Spartan, kullanıcının web sayfasına stil vererek iş arkadaşlarına veya dostlarına yollaması için Courier'in içerdiği aynı seviye mürekkep yazı desteğini içerecek. Notlar kullanıcının OneDrive'ında saklanacak ve istediği yerden bu notlara ulaşabilecek. Paylaşılan notlar gibi, çoklu kullanıcılar da web sayfası üzerinde paylaşımlar, düzenlemeler ve gruplar arası notlar yollayabilecek.
Evet Spartan ile ilgili önceki haberler doğru. Spartan, Cortana'nın entegrasyonuna sahip olacak. Kullanıcı bir şeyi aramayı denediğinde Cortana uçuşlar hakkında bilgileri, otel rezarvasyonlarını ve diğer verileri ortaya çıkaracak ve kişiye direkt olarak yanıt verecek.
Örnek olarak; Eğer Cortana'yı özel bir uçuşunuzu izlemesi için kullanmak isterseniz ve adres çubuğuna "American Airlines" yazarsanız, sizin için otomatik olarak mümkün tüm uçuş bilgilerini getirecek.

Spartan Tarayıcısı içindeki Cortana'yı, Internet Explorer içerisindeki Bing metotlarına benzetebilirsiniz.
Spartan'da grup sekmelerinizi arama deneyimlerinize göre organize etmenin yeni yolu var.
Microsoft'un, Spartan Tarayıcısının kişileştirilmesine izin vereceği düşünülse de, bu Spartan'ın ilk versiyonları için mümkün olmayabilir.
Spartan Windows Store App'te bulunacak, böylelikle Microsoft hemen güncelleyebilecek.
Spartan, Internet Explorer ile aynı anda bulunabilecek, Internet Explorer uyumluluk durumuna göre tekrar indirilebilecek.
Kaynak: http://microsoft-news.com/
Çeviri/Translation: Alpin Turkoglu
0 notes
Text
Yemekleri ve Silahları Unutun, İlk 3D Yazdırılmış Jet Motoru Piyasaya Sunuldu

3D yazdırılmış Oreo'lardan sonra, sıradaki 3D yazdırılmış jet motorlarında. Dünya'da 3D yazıcıların ortaya çıkmasıyla beraber, en yeni geliştirme Avusturalya'dan duyuruldu.
Melbourne'deki Monash Üniversitesi'nin araştırmacıları CSIRO'dan yardım aldı ve Deakin Universitesi sadece bir değil tam iki tane metal jet motoru üretti. Monash'ın reklamsal kolu ile prototip partnerliğin kanıtı, Amereo Engineering, uluslararası uçak şirketleriyle çoktan ilgileniyordu: Airbus, Boeing ve Raytheon gibi.
Uçak endüstrisinde 3D yazıcıların kullanılması, projelerin sürelerinin kısalmasına, daha hafif motor yaratılırken üretim ve operasyon maliyetlerinin azalmasına yardımcı oluyor.
Yazdırılmış modellerin kullanımı israfı %90 azalttı, sadece üretim maliyetini değil ayrıca imalattan kaynaklanan çevresel etkiyi de düşürdü.
Araştırmacılar tarafından desteklenen Fransız uçak üreticisi Safran'ın eski yedek gaz türbin makinesinin 3D yazıcısıyla kopyası yaratıldı.
youtube
Additive Manufacturing olarak bilinen işlem, metal formlarının tozlarını eriterek ve kaynatarak lazer yardımıyla obje haline getirilmesine izin veriyor.
"Bu bizim kanıtımız için bir şanstı ve biz de yaptık" dedi Monash Merkez Yöneticisi Profesör Xinhua Wu Additive Manufacturing hakkındaki ifadesinde "Bizler makinenin parçalarını aldık ve bileşenleri taradık. Sonra iki kopyayı yazdırdık."
Bu teknoloji temel üretim tekniklerine göre tasarım ve parçaların yaratılması konusunda iki kat daha kolay. Araştırmacılar hala 3D yazdırma işleminin maliyetlerini hesaplıyor ve geleneksel üretimi birbiriyle kıyaslıyor. Test aşaması, prototiplerin parçalarını ve bu bileşenlerin faydasını görebilmek açısından özellikle uçak endüstrisi için büyük ölçekli. Çoktan Amaero test için yakıt enjektörlerinin yüzlerce prototipini yolladı.
Ben Batagol, Amaero Engineering'in iş yönetimi menajeri "Bu, teknolojide başarılı olabilmek için yeni seviyeler getiren takımlar için bir meydan okuma" dedi "Şu anda kimse makine parçası yazdırdığını duyurmadı."
Uçak endüstrisindeki 3D yazıcılık ,10 yıl içerisinde metal tozlarının erimesi ile kapıları açan geniş çaplı kullanım ve heyecan uyandıran geliştirmeleri alanında sürdürecek gibi gözüküyor.
Ekstra olarak 3D Yazıcılar Nasıl Çalışır?
youtube
Kaynak: http://mashable.com/
Çeviri/Translation: Alpin Turkoglu
0 notes
Text
Windows Telefonlarınızı #TileArt ile Kişiselleştirin

Eğer giriş ve kilit ekranlarınızın butonlarına kadar her şeyi kişiselleştirebilseydiniz, telefonundan kim sıkılırdı ki? #TileArt uygulaması ile, favori resimlerinizi ekrana yerleştirebiliyor ve isteyen herkesle paylaşabiliyorsunuz.
youtube
Önce varsayılan bir desen seçiyorsunuz, transparan PNG resimleri yüklüyorsunuz ya da bedava #TileArt galerisinden kendi yaratıcı görüntülerinizi dizayn ediyorsunuz. Galeri, markalar ve sanatçıların ilginç temalarını bedava olarak içeriyor. Her sanatçı kendi sayfasında biyografisini, websitesi linkini ve çalışmalarını paylaşıyor. Size ilham vermesi için Lumia Conversation Blog, Microsoft için çalışan ve uygulamanın yaratıcı olan Ricc Webb'le görüşmesini içeriyor.
"Bu uygulama arkasındaki fikir Lumia'nızı mümkün olduğu kadar en kolay şekilde kişiselleştirebilmek. Bence uygulama, PNG destekli kendi yaratmış olduğunuz desen şablonu kombinasyonu, kilitli ekran düzenlemesi ve #TileArt galerisi mükemmel ana ekran yaratmakla ilgilenen herkes için iyi bir başlangıç noktası." diyor Webb.

Ve şimdi Talenthouse topluluğundan çıkan en iyi animatörler, çizerler ve tasarımcıların arasından seçilmek üzere Global #TileArt Talenthouse yarışmasına katılabiliyorsunuz.
Kazananın çalışması #TileArt galerisinde yer alacak ve büyük ödül "The Grand Prize" "Digital Artist Kit"i yani Lumia 930, #TileArt uygulaması, Surface Pro ve 1500 Dolar. Katılım 24 Şubat'ta başladı ve 27 Mart'ta bitecek. Kazanan kişi 31 Mart'ta duyurulacak.
#TileArt uygulamasını Windows Phone 8.1 ve daha yüksek versiyonlarında Windows Phone Store'dan indirebilirsiniz. Yarışma hakkında ayrıntılı bilgi için Lumia Conversation Blog linkine tıklayabilirsiniz.
Kaynak: http://news.microsoft.com/
Çeviri/Translation: Alpin Turkoglu
0 notes
Text
Microsoft "Garage" Kapılarını Açıyor, Deneysel Uygulamalarını Gösteriyor

Kasım 2014'te Microsoft, Android, iOS ve Windows aygıtları için tüketici odaklı, hackleme laboratuarlarından şekil değiştirerek çıkan uygulamalar içeren Microsoft Garage'ı duyurmuştu.
Çarşamba günü Microsoft iş merkezli ve üretim odaklı bir takım yeni deneysel Garage uygulamasını hizmete sundu.
Yeni, bedava Garage uygulamaları denemek isteyenlere indirilmek için hazır bulunuyor:
DevSpace, Windows Phone için geçerli, Visual Studio Online geliştiricilerinin projelerini daha etkili yapıp ayarlayabilmelerine yardımcı oluyor.
Join Conference, Windows Phone için geçerli, sadece bir buton ya da tek bir ses komutuyla konferans aramalarını kolaylaştırıyor.
Keyboard for Excel, Android'te mevcut, aygıtın klavyesini Excel için optimize ediyor ve Android cihaz üzerinde numaralar girilirken ve listeler yaratılırken daha etkili ve hızlı teslimi sağlıyor.
Your Weather, Çin Marketlerindeki Windows Phone cihazları için geçerli, Çin'deki şehirler için telefona tahmini hava raporlarını sunuyor.
SquadWatch, Windows Phone için geçerli, kullanıcılara en çok önemsedikleri insanların şu anda nerede olduklarını ve gerçek zamanda neler yaptıklarını gösteriyor.
Picturesque Lock Screen, Amerika ve Hindistan'daki Android cihazları için geçerli, ekranı kilitlemeden arama,haberler,takvimler ve hava durumu gibi bir takım özelliklerle Bing ana sayfa görüntülerini getiriyor.
Microsoft ayrıca Android saatler ve telefonlardaki Bing Arama Asistanını içeren Torque Uygulamasını da güncelledi. (Şu anda versiyon 2.5 oldu)
Android uzun zamandır akıllı telefonlardaki tüketici marketi olmayı sürdürdü peki iş marketini de etkileyebilecek mi?
Microsoft Garage, 2009'da Office Lablarının parçası olarak başladı. Garage'ın yöneticisi Jeff Ramos çalışanların içlerindeki yenilikçiyi ortaya çıkarabilmelerine ve yeni yan projeleri keşfedebilmelerine izin verecek şekilde uygulamanın dizayn edildiğini belirtti.
Garage'ın şimdiki yeni görevi şirketin diğer kısımlarından çıkan uygulamalar gibi , Microsoft Research'i içeren, bu çeşit yan-proje uygulamaları sunmak, Garage portalı doğrultusunda mevcut yenileştirmeler yapmak.
Garage uygulamaları şu anda birden fazla işletim sistemini destekliyor , yani çapraz platform, Apple için App Store, Google için Google Play ya da Windows Store gibi her yerde geçerli. Garage uygulamalarının hepsi "deneysel" aşamada ve kullanıcının geri dönüş, deneyimlerine göre güncellenip yenileniyorlar.
Kaynak: www.cnet.com
Çeviri/Translation: Alpin Turkoglu
0 notes
Text
Dünyanın İlk Bilgisayar Programcısı Üzerine Minik Bir Blog Yazısı

Bu blog yazım bir şeyler başarmak, keşfetmek, dünyaya bir katkıda bulunmak isteyen azimli, çalışkan, güzel yürekli hemcinslerim ve yakın zamanda kaybettiğimiz #özgecanaslan ‘a gelsin. Kadınların istemedikleri sürece yapamayacakları, başaramayacakları hiçbir şey yoktur.
13 yaşında uçan bir makine tasarlayıp, onu hesapladı, 17 yaşında matematik ve teknoloji üzerine çalışmaya koyuldu. Matematiğe düşkün olan annesinin yönlendirmesiyle 1840 yılında Augustus De Morgan'dan matematik dersleri almaya başladı. 1832 yılına kadar İngiltere'de kadınların bilimsel tartışmalara katılmasının izin verilmediği, akademik yayın yapmalarının uygunsuz görüldüğü bir dönemde baş harfleri "A.A.B" yi kullanarak, bilgisayar sistemleri üzerine bilimsel bir dergide akademik yayın yapan ilk kadın oldu o: Augusta Ada Byron, diğer adıyla Ada Lovelace.

Günümüzde kadınlara uygulanan baskı yüklü politikanın çok değişmiş olduğunu düşünmesem de, o dönemin şartlarını bu zamana kıyasladığımızda Lovelace'ın çok büyük işler başardığını görebiliriz.
17 yaşındayken Mary Somerville'in eserlerini tercüme etti. Mary Somerville'in eserleri üzerinde çalışırken matematik ve analitik motoru birleştiren notlar yazdı. Öyle ki bu notlar aslında bugünkü bilgisayar yazılımlarının da temeliydi.
Mary Somerville, İskoçyalı bilim yazarı ve bilge bir kişiydi. Zamanında kadınları bilime teşvik etmek için çalışmıştı. Matematik ve astronomi alanında da çalışmaları vardı. Caroline Herschel'le (Alman-İngiliz kadın uzay bilimcisi) aynı zamanda Kraliyet Astronomi Cemiyeti'nin ilk kadın üyeliğine aday oldu.
Kadın başarısını yediremeyen çevrelerce çok büyük baskılara uğrayan Ada Lovelace'ın bilim dünyasına ve matematiğe olan merakının önüne kimse geçemedi.
1833'te Charles Babbage ile tanıştı. Onun yanında bu konudaki bilgilerini daha da geliştirdi. 1834'te Babbage Analitik Makinesi'ni kavramsallaştırmayı başardı. İtalyan ordu mühendisi Luigi Federico Menabrea'nın motor üzerine makalesini kendi ayrıntılı notlarıyla destekleyerek çevirdi. Motor hakkındaki notları, bir makine tarafından işlenmek üzere yazılan ilk algoritmayı içerir. Bundan dolayı genel kanıya göre dünyanın ilk bilgisayar programcısı olduğu kabul edilir.
Bilgisayar dünyasına çok büyük katkılarda bulunan Ada Lovelace 1852 yılında rahim kanserinden hayatını kaybetti ve hiç tanımadığı babasının yanına gömüldü.
0 notes
Text
Alan Turing'in Olağanüstü Not Defteri, Turing'in İşinde Ne Kadar Dahi Olduğunu Gösterdi

San Francisco'nun endüstriyel caddesinin köşesinde bej rengi, tarif edilemez bir binada nadir kitaplar uzmanı olan Cassandra Hatton, kitap şeklinde siyah renkli, üstünde altın yazmalı harflerin işlenmiş olduğu bir kapağı açtı. İçinde inanılmaz yetenekleri olan ve matematiksel bir düşünürün normal görünümlü bir not defteri vardı: Matematikçi ve savaş kahramanı Alan Turing.
Turing'in katkısı bilgisayar endüstrisine sızmıştı. O adım adım komutların, ya da algoritmaların hesaplanabilmesi için kavramlar ortaya atan ilk kişiydi. Ayrıca onun Turing Makinesi konsept olarak dijital bilgisayarın ilk temeli oldu.
Şu anda herkes onun işindeki matematiksel zekasına göz atabilecek.
"Turing'in yaptığı şeyler her bireyde bir etki bırakıyor, en azından batı dünyasında" dedi Hatton "O olmadan dünyadaki fonksiyonlar var olmazdı."
Hatton Galileo'nun "Dialogo" ve Newton'un "Principia"sının ilk nüshasını, bunun yanı sıra Albert Einstein ve Richard Feynman'ın el yazmalarını ele almıştı. Ölümünden 61 yıl sonra ortaya çıkan Turing'in not defterinin Hatton'un eline geçmesiyle, Hatton elindeki en büyük bilimsel dökümanlardan birine sahip olmuş oldu. Bu yüzden Turing'in notasyonları bu konuda görüp göremediği en kapsamlı örnek. (56 sayfa içeriyor) Bonhams Müzayede Evi, nisanda dökümanı müzayedeye koyacak, en az yedi figürün alıcı olacağını ve hayır kurumlarına bağışlanacağını düşünüyor. Hatton "O el yazı şeyleriyle uğraşmıyordu. Bunlar ya kafasından geçenler ya da dışa vurdukları. Tüm olasılıklara göre bu böyle olan tek el yazısı."
Gündüzleri kod kırmak, geceleri matematikle uğraşmak

Hatton, rengarenk not defterini kabından çıkardı, masaya koydu ve Turing'in el yazısıyla işlenmiş satır satır matematiksel teori ve denklemlerle dolu sayfaları gösterdi.
Notlarının 1940 ve 1942 yılları arasında, Nazilerden ele geçirilen iletileri çözümlemesi için en önemli göreve getirildiği zaman yazdığı düşünülüyor. Özellikle Turing gündüzleri kod çözümlemesi, geceleri matematik üzerine çalışmış.
Hatton Turing'in üzerinde çalıştığı ve araştırdığı farklı matematiksel teoriler üzerinde 1 yıl harcadı. Bu işin zorluğuna Sudoku üzerinde hata aramak ya da kullanıcının değerlerini öncede girmiş olduğu bir fonksiyonu çözümleme amacı güden Japon Puzzle oyununu örnek olarak veriyor.
"Tahmin edemezsiniz, eğer yanlış yaparsanız 20 adım geri gitmek zorundasınız; çünkü nerede hata yaptığınızı bilmiyorsunuz. Turing bir hata yaptığında önceki notlarına dayanarak hatasını çözümleyebiliyordu."
El yazılarının hepsi işiyle ilgili ancak ara sıra kişisel düşüncelerine de rastlanıyor. Minik bir denklemin ardından "Nefret edilesi!" notunu okuyabiliyoruz.

Turing not defterinin bir tarafına matematiksel teori yazdı. Defteri çevirdiğimizde diğer matematiksel notasyonlar yer alıyor. Not defterinin ortası Turing'in iş arkadaşı ve notlarının mirasçısı Robin Gandy tarafından yazılmış. Gandy tarafından arşivlenen ve kilitlenen Turing'in diğer kağıtları Gandy'nin 1995'teki ölümüne kadar keşfedilememişti.
Stanford Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Profesörü Vijay Pande'ye göre Turing'in notları bilgisayar biliminin kalbi. "Turing'e çok şey borçluyuz, tabi tüm bunlar ne kadar yol katettiğimizi de gösteriyor."
Turing'in dünya üzerindeki etkisini abartmamak imkansız. Onun Turing Makinesinin temeli dijital bilgisayarların geliştirilmesine izin verdi. 1950'lerdeki kağıdında kendi kendine "Makineler düşünebilir mi?" diye sordu. Bu tasarı Turing Testinin keşfine yol açtı. Kavramın temeli yapay zekanın temeliydi, teknolojinin altı çizili asistanları Siri, Cortana ve Google Now gibi.
"Hepimiz ceplerimizde Turing Makinesi taşıyoruz ve 70 yılın ardından Turing Testini tartışıyoruz" dedi Marc Andreessen, girişimci bir firma olan Andreessen Horowitz'in partneri Turing'in katkılarıyla ilgili olarak.
Turing'in keşifleri ve hayatını ele alan "The Imitation Game" Şubatta vizyona girecek.

Kaynak: www.cnet.com
Çeviri/Translation: Alpin Turkoglu
1 note
·
View note
Text
Araştırmacılar Işık ile Genlerin Kontrol Edilebileceği bir Metot Geliştirdi

Duke Üniversitesi'nden araştırmacılar aktif genler üzerinde uyarımı sağlamak için ışık kullanarak spesifik konum (desen) metodu geliştirdiler.
Duke Üniversitesi Yüksek Lisans öğrencisi Lauren Polstein "Bu teknoloji bilim adamlarına genetik mühendisliği ile potansiyel dönüşümlerin yapılabileceği herhangi bir DNA üzerinde herhangi bir genin seçimine ve ışığı yakıp-söndürme imkanını veriyor." dedi.
"Işıklarla bunu yapmanın amacı ışığın çeşitli yoğunluğu ile aktif olan seviyeleri ve genleri daha kolay şekilde kontrol etmemiz."
Spesifik genleri hedefleyen teknik, yeni bir genetik mühendisliği sistemi ve CRISPR-Cas9 olarak adlandırılıyor.
Sistem orijinal olarak virüslerin bakteriler içerisinde bilgilerini ve DNA'larını parçalamaları üzerine keşfedildi. Bu keşifle beraber bu sistem özel gen sıralarını hedeflemek amacıyla bilim adamları tarafından geliştirildi.
İşlem sırasında araştırmacılar ışık-aktif sistemini kullanmanın avantajlı olacağını düşündüler dolayısıyla proje üzerinde daha geniş bir kontrol sağladılar.
En güzel örnek sistem bitkiler üzerinde kullanıldığı zaman bulundu. Çoğu durumda bitkideki iki protein ışığa maruz kaldığında birbiriyle birleşiyor. Bu bitkinin günün uzunluğunu anlamasını sağlıyor ve böylece bitki biyolojik fonksiyonlarını yerine getiriyor: çiçek açma gibi.
Bu proteinlerden bazıları ve gen-aktifleştirici proteinlerin diğerleri CRISPR-Cas9 sistemini kabul etti, hücreler üzerinde mavi ışık ile farklı genler açılıp-kapanabiliyor.(turn on-off system)
"Bitkilerde ışık hassasiyeti karşılıklı etkileşen proteinleri bağımsızlaştırıyor" diye açıkladı projenin lideri ve aynı zamanda Duke Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Asistan Profesörü olan Charles Gersbach.

"Buna benzer sistemler mevcut ancak şu anda CRISPR kullanarak belirli genleri hedefliyoruz. Bu teknoloji diğerlerinden daha hızlı, kolay ve maliyeti diğerlerine göre daha ucuz"
Genetik mühendisliğinin onayladığı bazı yeni form uygulamalar da var. Bir tanesi, araştırmacılar gen aktivitesinin seviyesini kromozomal DNA'da daha büyük hassasiyetle doğal pozisyonundan kontrol edebiliyor. Bu işlem, genin rolünü değiştirme olanağını sağlıyor.
"Şu anda doku mühendisliğindeki sınırlamalardan bir tanesi ise kemikten iri bir parça üretmek, kıkırdak ya da kas metotları; ancak bu dokular gerçeğine kıyasla doğal durmuyor." dedi Gersbach. "Bir takım hücre tiplerinin karışımları var. Bizler özel olarak farklı dokuların yarattığı hücre popülasyonunu kontrol etmek istiyoruz. Bu yüzden çoklu-doku yapıları kullanarak daha potansiyel olan normal fizyolojiyi sunma yolunu yaratıyoruz."
Gersbach hipotezinde geleceğe uzanan bir düşünce ortaya attı ve takımının ışık tetikleyici genetik mühendisliği sistemi kabul edildi.
"Ciltteki hücrelerin aydınlatılarak kontrol edilmesi mümkün, aynı kan damarlarının büyümesi ya da dokuların yenilenmesi gibi." dedi Gersbach.
Eğer Star Trek'teki gibi yaraların üzerine ışık geldiği zaman yenilendiğini görürseniz şaşırmayın; çünkü şu anda mümkün olmasa da gelecekte bu teknoloji pek ala mümkün.
Kaynak: www.electronicproducts.com
Çeviri/Translation: Alpin Turkoglu
0 notes
Text
Yeni Nintendo 3DS XL Amerika'da Şarj Cihazı Olmadan Piyasaya Sürüldü

Nintendo, yeni Nintendo 3DS XL'ı Amerika'da satışa sürdü. Görünürde çok büyük değişiklikler göze çarpmamasına rağmen, yeni sistem eski 3DS sistemin üzerine birden fazla yenilik içermekte. Örnek olarak cihazın dışındaki değişiklikler çok fazla gözükmese de hoparlörler farklı bir desene sahip, renkler biraz daha farklı, ses düzeyi anahtarının yeri değişmiş, butonlar üzerindeki harfler renklendirilmiş. Ayrıca ekstra destek butonları var ve kullanıcıların yüksek ihtimalle kullanırken hata yapmamaları için action butonlarının üzerinde ekstra küçük bir çıkıntı bulunuyor.
Bu küçük çıkıntıyı Nintendo "C stick" olarak adlandırıyor ve Lenovo Think Pad'ler üzerinde kullanılan TrackPoint'in bir benzeri. Buton kullanıcıların kolay kullanımı için tasarlanmış.
Yeni Nintendo 3DS XL'ın bir diğer özelliği cihazı kullanırken kameranın yüzünüzü izlemesi. Bu sayede konsol 3D efektlerin gösterim kalitesini az da olsa arttırmış.
Diğer bir özellik ise cihazın SD kart ve NFC teknolojisini içeren microSDHC kullanması. NFC teknolojisi kullanıcılar için büyük bir yenilik çünkü ekstra ayrı bir adaptör kullanımı gerekmeyecek.
Ne yazık ki bir problem hızla yayılıyor. Nintendo yeni Nintendo 3DS XL'ı şarj cihazı olmadan piyasaya sürmeyi düşünüyor. Şu anda eski Nintendo ürünlerine sahip olan kullanıcılar mevcut şarj aletlerini kullanabilecekler.
Bu durum eski aygıtını yenisiyle değiştirmek isteyenler için güzel bir haber; ancak eski bir Nintendo ürününe sahip olmayan, sadece Nintendo 3DS XL'ı satın almak isteyenlerin başını ağrıtacak gibi gözüküyor.
Eğer Nintendo 3DS XL almışsanız ve bir şarj cihazınız yok ise Nintendo Store'dan şarj cihazınıza 9.95 Dolar'a sahip olabilirsiniz. Ayrıca eğer yerel stokta bulunuyorsa şarj aletlerine Gamestop'da 12.95 Dolar'a da ulaşabilirsiniz. Cihazlar Amazon'da 13.98 Dolar'a bulunuyor ancak az bilinen satıcılar tarafından getiriliyor.
Nintendo tarafından yapılmayan 3. parti şarj cihazları da mevcut, onlara da Amazon ya da Ebay'den ulaşabilirsiniz. Ancak bu cihazlar aygıtınıza zarar verebilir.
Yeni Nintendo 3DS XL'ı satın almak isteyen kullanıcılar, satıcılardan 199.99 Dolar karşılığında sahip olabilecekler.
Kaynak: www.tomshardware.com
Çeviri/Translation: Alpin Turkoglu
0 notes
Text
Google ve Mattel "View-Master"ı Ortaya Çıkardı

Mattel'in çocuklara yönelik 3 Boyutlu fotoğraf görüntüleyicisi View-Master, eski 3D görüntülere hayat vermek için şimdi Google Cardboard Virtual Reality teknolojisini kullanıyor.
View-Master geçen senenin en güzel cihazıydı. Mikro-makaraları çevirerek filmler, uzak yerleşimler ya da hayatımızın içinden istediğimiz herhangi bir şeyi görebiliyoruz. Şirket geçen yılların ardından View-Master için 1.5 Milyardan fazla makara satmıştı ve toplamda 100 Milyon View-Master kullanıcısı var.
New York'taki Dünya Oyuncak Fuarı'nda görüntülenen yeni versiyonla birlikte Google ve Mattel, View-Master'a akıllı telefon içeren bir kısım koyacak. Kullanıcılar plastik yüzey içine Android telefonlarını koyacaklar ve görüntüleme seçenekleri seçecekler.
Bu durum Mattel'e akıllı telefonların satılması doğrultusunda, makara satışlarının imkanını, daha iyi bir kalite deneyimini ve yaşça eskimiş oyuncağı dijital geleceğe taşıma imkanı veriyor.

Mattel ayrıca View-Master'ın fiziksel makaralar, keşif ile özel tecrübeler sonucu ilgi göreceğini belirtti. Doug Wadleigh, çocukların odalarında biriktirip saklayabilecekleri bir şey olduğunu söyledi. Artı büyük olasılıkla fiziksel olarak özel şeyler biriktirmek isteyen bir çok nostaljik koleksiyoncular da var.
Bu sebeple Cardboard platformu eklendi ve Wadleigh "Bizim fiziksel ürünümüz gerçekten aileler için tasarlandı. View-Master çocuk dostu" dedi.

Wadleigh ayrıca Mattel'in sanal gerçeklikle işinin sadece bir başlangıç olduğunu belirtti, ancak Google ortaklığıyla ilgili çok fazla bir ifadede bulunmadı.
"Şimdilik buraya odaklandık, bu mükemmel bir ortaklık çünkü onların yapabilecekleri ve bizim yapabileceklerimiz ile bu teknolojiyle güzel bir uyum yakalayacağız." dedi.
Yeni Cardboard sonbahara kadar satılmayacak. (Wadleigh'in söylemine göre hedeflenen tarih Kasım ayı). Amerika'ya göre satış fiyatı 23.99 Dolar olacak ve ekstra "deneyim makaraları" 3'lü paketler halinde 14.99 Dolar'a satışa sunulacak.
youtube
Kaynak: www.techcrunch.com
Çeviri/Translation: Alpin Turkoglu
0 notes
Text
Google Apple Pay'e Karşılık Plaso'yu Ele Aldı
Apple Pay geçtiğimiz yıl piyasaya sürülmüştü ve başarılı olmuştu. Uygulama bir çok mağazada kabul görmüş, dünya üzerindeki büyük bankaların desteğini kazanmıştı.
Apple'ın kârına göz atan Google, Plaso adı verilen yeni bir servisi geliştirmeye başladı. Plaso, Android'in içinde, Apple Pay'e benzer özelliklerle beraber çalışacak. Buna rağmen Google'ın Apple Pay'i yakalaması için gerçekten yaratıcı olması gerekiyor.
Google çoktan "Google Wallet" sistemine sahip; ancak bu uygulama asla popüler olmadı. Henüz resmi olarak duyurulmasa da Plaso ve Google Wallet, Plaso'nun temel uygulama iskeletini oluşturmak ve daha hızlı çalışmasını sağlamak için birlikte kullanılacak.

Google için minik bir problem ise NFC teknolojisi yani kablosuz iletişim teknolojisi olacak. Apple son çıkardığı iPhone'larda işlem ve alışverişlerin hızlı ve kolay olması için NFC teknolojisini entegre etmişti. Ek olarak, yakın zamanda piyasaya sürülecek Apple Watch da NFC teknolojisine sahip. Bazı Android aygıtlar NFC'ye sahip olmasına rağmen, Google'ın tüm cihazları için böyle bir işe girişeceği kesin değil.
NFCWorld.com sitesine göre, Google, HTC, LG, Motorola, Samsung, Sony ve ZTE'nin cihazlarının çoğunluğu NFC teknolojisini içeriyor. Bu durum güzel bir haber; çünkü Plaso'nun hızlı büyümesine izin verecek.
Kredi kartı ile alışveriş yapılmasını sağlayan bir diğer şirket Square ise kayıpları telafi etmeye çalışıyor. Paypal, Amazon, Cupertino ve diğerleriyle ciddi anlamda rekabet halinde olan Square tek başına çalışan tablet cihazıyla uğraşıyor. Square'in okuyucu cihazı Android ürünleriyle çok fazla düzgün çalışmadığı için, Apple Pay ile anlaşacak gibi.
Apple Pay büyümeye devam ediyor, yeni çıkan ürün ve servislerin kendisini yakalaması zor gözüküyor; ancak markette rekabeti arttırması oldukça güzel.
Kaynak: www.tomshardware.com
Çeviri/Translation: Alpin Turkoglu
0 notes
Video
youtube
Samsung, işitme engelli vatandaşlarımız için muhteşem bir hizmeti hayata geçirdi. Sitedeki kısa tanıtımın ardından işitme engelli vatandaşlarımız "Başla" diyerek Samsung’un işaret dili bilen çağrı merkezi çalışanlarıyla görüşmeye başlıyor. Ayrıca bu hizmet için Türkiye'de çekmiş oldukları video beni gerçekten çok duygulandırdı.
www.samsungduyaneller.com sitesini ziyaret ederek çağrı merkezine ulaşabilirsiniz.
0 notes