muhaibb
muhaibb
Brother of Joseph K.
892 posts
Sırasıyla Arnaldo Este Valerio, Jean Louise Finch, Hasan Keten, Søren Kierkegaard ve Brother of Joseph K.
Don't wanna be here? Send us removal request.
muhaibb · 3 years ago
Text
Tumblr media
Ankara’da olan herkesi bekleriz efendim…
Ankara Barosu Oyun Atölyesi ekibinin sunumuyla Dario Fo’nun yazdığı, Okay Altınbıçak’ın yönettiği Japon Kuklası isimli oyun 23-24 Mayıs günleri saat 20.00’da Yenimahalle Belediyesi Dört Mevsim Tiyatro Salonunda seyirciyle buluşacak. Oyunumuz ücretsiz olup tüm tiyatroseverler davetlimizdir. 🎭
Ankara Barosu Oyun Atölyesi gururla sunar;
JAPON KUKLASI!
.
Oyuna Dair;
“Fabrikalarda kadınlar ezilmenin doruğunda yaşıyorlar. Bazı fabrikalarda, ‘insana güç veren bazı hapların’ sunulduğu, kimse için yeni bir haber değil.”
Oyun, İtalya'da bir fabrikada geçmektedir. Çalışma şartlarının oldukça ağır olduğu ve işçilerin her anlamda sömürüldüğü  fabrikada, üretimi arttırmak için işçilere "insanı rahatlatan ve yorgunluğu gideren" haplar verilmektedir. İşini kaybetmemek için bu hapları kullanan işçilerden biri olan Armida, haplar yüzünden akıl sağlığını kaybetmiş ve bir süre "tımarhanede" kaldıktan sonra fabrikaya dönmüştür. Oyunda, sistemin mağduru olan ve bir grup işçi tarafından kandırılan Armida'nın yaşadıkları Dario Fo'nun kendine özgü üslubuyla anlatılmaktadır. Armida ile dalga geçen bir grup işçi, Japonya'da bazı fabrikalarda müdürlerin kuklalarının bulunduğuna, işçilerin bu kuklaya istedikleri gibi davranarak içlerini boşalttıklarına, yakında kendi fabrikalarına da müdüre benzeyen bir kuklanın geleceğine Armida’yı inandırmışlardır.
Oyunda hayatından bezmiş işçilerin ve Armida’nın amirlerine karşı gelişen olaylar ve yanılgılarının sebep olduğu durumlar anlatılmaktadır.
9 notes · View notes
muhaibb · 3 years ago
Text
DÖNGÜ
Radyodan bir ses duyuyorum. “…bin demir kapıyla hesaplaşmaktan omzun çürümelidir...” Bu sözlerle aniden irkilip irademe kavuşuyorum. Gözlerim açık mı kapalı mı emin değilken farkına varıyorum ki güneş ışıkları odamın perdesini delip geçiyor. Bu ışıklar güneşin batanına mı yoksa doğanına mı ait emin olamıyorum. Ancak bir hışımla girdiklerine şüphe yok penceremden içeri. Güneş, toz parçalarına vura vura hızını kaybederek iniş yapıyor asırlık desenlerine halımın. Evi temizlemeyeli bir hayli zaman geçmiş olmalı ki toz parçalarının yarattığı sürtünme güneş ışıklarının canını epey yakıyor gibi. Halıya inene kadar bitip tükeniyor güneş ışıkları ve adeta sönüyorlar. Bu durum halımın üstünde bir sakinlik yaratıyor.
Odama bu açıdan bakınca huzuru bulabileceğim bir çıkar yol var diye düşünüyorum kendi kendime. Ancak ne yazık ki düşüncelerimden düşen ve odamı kaplayan o ağır havayı da inkar edemiyorum. O hava ki her zaman kasvetli kılar benim odamı. Bulaşıcıdır. Asla odamla yetinmez. Köklerini salar, gövdesini uzatır, yapraklarını olmadık yerlere sokar. Yeri gelir keser atarım düşüncelerimi fakat o ne büyümekten usanır ne de dallanıp budaklanıp tüm mahremlerimi ifşa etmekten. Beynimde filizlenir ancak başka mekanlara seferler düzenlemeye meyillidir ve hatta sever de. Gezgindir. Statiği reddeder. Bazen başka bir şehirde bu dünyanın kahrını da çekmiş sefasını da sürmüş 70 küsür yaşındaki bir kadının yatağına gider. Bazense kıt’alar aşıp çöllerde yer edinir kendine. O benim dünyamdır esasen budansa da budaklansa da.
Ah bu düşüncelerim… güneşin, toz parçacıklarının, halının ve sakinliğin üzerlerini kaplar ve o sakin havayı tamamen kasvete bürür. Daha aradan 3-5 dakika geçmemişken ağır hava yerini tamamen zifiri karanlık bir dünyaya bırakır. Bir şeyler karalamaya yetiştiremeden bedenimi ruhunu düşüncelerime teslim eder bahtsız odam. Geniş zaman kipinde ne kadar yargıya varsam da esasen kesinkes konuşturmaz. Bildiğini de unutursun. Konuşurken artık ya tahminler sıralarsın art arda ya da cümleni yarım bırakırsın ki kesin kanıya ulaşmayasın. O düşünceler sardı mı etrafını asla emin olamazsın hiçbir şeyden. Cümleler soru işaretiyle başlar, sorularsa hiç bitmez. Biten senin aklındır. Aklın bitince düşüncen ölür, gözlerin kapanır, iraden bir süre ayrılır ruhundan. Sonra arafı atlatana kadar bekler, güneşi fark eder, toza ve halıya bakıp umutla uyanırsın ve o sırada yeniden belirir düşünceler…
3 notes · View notes
muhaibb · 4 years ago
Text
“İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır
o ferah ve delişmen birçok alınlarda
betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır “
İsmet Özel
10 notes · View notes
muhaibb · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Bir Film Bir Kare #290 – Outlaw King (2018)
Film Notu : 7/10
4 notes · View notes
muhaibb · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Bir Film Bir Kare #289 – Pitch Perfect (2012)
Film Notu : 5/10
Film üniversiteye yeni girmiş bir grup gencin Akapella müzik türünü yapan gruplarla tanışıp üniversiteler arası yarışmalara katılmasını konu alıyor. Film boyunca aynı üniversitedeki iki güçlü Akapella müzik grubunun çekişmesini izliyoruz. Bu çekişme üniversiteye yeni başlamış başta ana karakter Beca ve etrafındaki yeni yetme yan karakterler üzerinden anlatılıyor.
Ben şahsen enstrüman kullanılmayan bu şahane müzik türünü http://acapellabogazici.com/ ve http://sesversus.com.tr/ gruplarından biliyorum. Şuraya iki tane müziklerini bırakalım sözü açılmışken:
https://www.youtube.com/watch?v=7NGh4S-UIGg
https://www.youtube.com/watch?v=v0h7kwDyovc
İki grubu da yaptıkları müzikleri de çok seviyorum. Bu filmi açarken de beklediğim şey ortalama bir senaryo üzerinden güzel performanslar izlemekti. Üstelik filmin aldığı yorumlar ve puanları da fena değildi. Ama maalesef vasatın da altında bir film izlediğimi söyleyebilirim. Senaryousunun çok sıradan, tahmin edilebilir olmasının yanı sıra film içinde yapılan şovlar da çok çok iyi değildi bence. Maalesef ben beğenmedim. Çerez niyetine bile izlemek isteyeceğim bir film değil açıkcası.
Öte yandan şunu da belirteyim filmin 2. ve 3.’sü de var. Benim yorumlarımı bir kenara bırakırsak seveni de çok sanırsam.
2 notes · View notes
muhaibb · 4 years ago
Note
Siz Amerika’da mı yaşıyordunuz?
Hayır, Ankara’da yaşıyorum. 2019 yılının bir kısmını orda geçirdim. Burda attığım birkaç posttan aklınızda yer etmiş sanırım.
0 notes
muhaibb · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Bir Film Bir Kare #288 – Sivas (2014)
Film Notu : 7/10
1 note · View note
muhaibb · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Bir Film Bir Kare #287 – Special Correspondents (2016)
Film Notu : 6/10
Netflix önerilerinde karşıma çıkan çerezlik komedi filmi. Beklentisiz izlemeniz tavsiye edilir. Çok güldürmemekle beraber güzel bir konusu var.( Filmi izleyeli en az 2-3 yıl olmuştur. Böyle vasat bir filmin senaryosunu hatırlıyor olmam ilginç. Tamamen konusundan dolayı sanırsam) Acun’un dünya kupası maceraları aklıma gelmişti film izlerken.
2 notes · View notes
muhaibb · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Bir Film Bir Kare #286 – The Invisible Man (2020) Film Notu : 6/10 Bu yıl pandemiden dolayı sinema sektörü için çok da iyi bir yıl olmadığı malumunuz. Benim bu yılki film izleme sıklığım için de pandemiden bağımsız olarak aynı şeyler söylenebilir. Son 1-2 ayı saymazsak 2020 yılında çok fazla film izleyemedim. Tam da şimdi The Invisible Man hakkında bir şeyler karalayacakken 2020 yılında vizyona giren kaç filmi izledim acaba diye merak ettim. The Invisible Man ile beraber 2020 yılında vizyona giren sadece 2 filmi izlemişim. İlkini yılın başında sinemada izlemiştim. Muhtemelen Ocak ayı falandır. İkinci film de bu oldu. Her ne kadar başlarda suçu biraz kendimde arasam da 2019 yılında izlediğim filmlere şöyle bir göz attığımda suçu tek başıma üstlenmem pek doğru değil sanırsam. Pandemi ortalığı fena dağıtmış durumda. The Invisible Man yani Görünmez Adam filmi sanırsam bir kitaptan uyarlanmış. En baştan söyleyim filmi beğenmedim. Yukarıda da 5 küsurattan 6’ya yuvarlanan notu görmüşsünüzdür. Ben sadece gerilim filmi izlemek istiyorum. İçinde biraz da gizem olsun. Boş zamanım var bir şekilde dolsun. Çok da sorgulamayım, mantık hatalarını es geçeyim, karakterleri, nedenleri, nasılları es geçip çerezlik bir Hollywood filmi izleyim istiyorsanız buyrun izleyin. Filmde daha fazlası yok onu ayrıca belirteyim. Şöyle gerim gerim gerilelim ve güzel bir film izleyelim derseniz bu filmi izlerken nedense aklıma 2 güzel film geldi. Muhtemelen konu itibariyle bazı kısmi benzerliklerden dolayı aklıma geldi bu filmler. Ancak bunun yanısıra kesinlikle çok daha kaliteli yapımlar olduğunu söyleyebilirim. 1)La Cara Oculta 2) Mientras Duermes (Bu filmden kare paylaşmamışım maalesef) İyi seyirler.
2 notes · View notes
muhaibb · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Bir Film Bir Kare #285 – La Haine (1995)
Film Notu : 8/10
5 notes · View notes
muhaibb · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Bir Film Bir Kare #284 – Uzun Hikâye (2012)
Film Notu : 7/10
5 notes · View notes
muhaibb · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Bir Film Bir Kare #283 – 1917 (2019)
Film Notu : 8/10
8 notes · View notes
muhaibb · 5 years ago
Text
https://open.spotify.com/wrapped/share-8516e4d82a3c4251b2513a5aa3998d5d-1080x1920?lang=en&si=SAU8cLFjSLq9r_GdlAAMrg
0 notes
muhaibb · 5 years ago
Text
Ya Değil Yaşamak
İçime düşen yaşama sevinci benim değil
İlüzyonlarımdan koru beni Tanrım
Kayboluyor rahata erdirmeyen sanrılarım
Sanki, sanki köklerini salmış yaşamak,
İçime.
Bağrımdan şaha kalkan mutluluksa da
Değil yaşamak, düşen payıma
Ya Ölüm
Sahih meselelere ben bu taksiratla
Nasıl yordumsa kafa
Öyle vurulucağım günün birinde
Sanıldığı gibi ne beyaza ne siyaha ne kan kırmızısına çekeceğim
Grileri çekiştirecek azrail vücudumdan
Kaygının cesediyle birlikte gömüleceğim
Ya Nihayet
Üzerime rahmet kar tanelerinin
ayıklanmış taşlarına birer birer takıldım,
düştüm
Ardına kadar açılsa da, kapıların
Kolu tuttu beni, yeni içimde kaldı
hikayem yazıldı, game over
can, yakamdan düştü nihayet
Ya Erdir
Paçalarımdan düşen taşlar saplandı
Ağardı saçlar bir araya toplandı
Muğlaktı yolları, ben kör topaldım
Nasılsa olur
Eller açıksa da gözler günahkar
Ya Erdir
Ya Erdir
Ya’sız Yas
Uyanıp dururum tekraren
Sana, yas’a, yasaya ve zindana
İzne tabidir değildir hiçbir şey fikrimde
Yolunu çizer kadere inat ama
Kaderim,
Sana, yas’a, yasaya ve zindana
Emanet.
1 note · View note
muhaibb · 5 years ago
Note
kaç yaşındasın?
26yı devirmeye az kaldı.
1 note · View note
muhaibb · 5 years ago
Text
Kelimelere dökemediği muğlak, biçimsiz ve kasvetli fikir kütleleriyle cebelleşiyordu kafasının içinde. Henüz onları bir fıkrada toplama muradına erememişken bu biçimsiz kütleyi nasıl bir başkasına nakledebilirdi ki? Kendini tamamıyla açmak istiyordu bir başkasına. Hayır, hayır! Bir başkasına değil nadide bir bedende var olan biricik bir ruha. Bir sofra bezi gibi sermek beynindeki düşünceleri ve teslim olmak istiyordu. Gardını indirip özüne ait her şeyin kilitli olduğu o kutsal sandığın anahtarını başkasına teslim etmeye çok hazırdı ilk defa. Ancak o ham, dokunulmamış ve belki de altın değerinde olan fikir yığınları buna mani oluyorlardı. O yığınlar ki geceleri onu sarıyordu sonsuza kadar uzayan çirkin elleriyle ve bulanıklaştırıyordu gündüzleri. Pişman değildi gerçi bu kambura sahip olduğu için. Hoş, olsa ne! Bir kere musallat olup onu saran bu kaygı nasıl olur da kendiliğinden terk edebilir ki varlığının yegane sebebini? Artık o biçimsiz kütleyi işlemekten başka çare bulamayacağı ayan beyandı. Ya prangasının zincirini eline alıp özgürlüğe kavuşacak ya da onu mütemmim cüzi bilip ruhuyla beraber teslim edecekti üstündeki bu huzursuzluk dalgasını.
9 notes · View notes
muhaibb · 5 years ago
Text
Şaheserlerimizin kaynağı bulundu. İnstagram hesabı; https://instagram.com/dartduvar?igshid=qe2pqrq16ua0
Tumblr media
😍
Daha fazlasi icin bakınız : https://twitter.com/bifatihcaliskan/status/1255228689383600129?s=21
8 notes · View notes