Tumgik
#şaşırttı
aanngeel · 1 year
Text
aabi 15 ay oluyo hee şaka mı
2 notes · View notes
dumanlikafalar · 9 months
Text
"Ben alışmışım kalpsiz olmaya, sana karşı hissettiklerim beni bile şaşırttı."
238 notes · View notes
arbrenu · 3 months
Note
Sürekli “yanındayız” “buradayız” dememizden sıkılıyor musun? Şimdi fark ettim, bu cümleyi sürekli tekrar ediyoruz ama gerçekten bir şey olsa kimsenin bir şey yapamayacağını. İki üç süslü cümleden başka elimizden başka bişi gelmediğini. Bilmiyorum bunu demek çok acı benim adıma ama yanında olmayan herkes gerçek değil, Gökçe. Ve eğer gerçekten kötü bir şey olursa yine de paylaşmaktan çekinme, kim bilir belki o iki üç süslü cümle gününü güzelleştirir.
Hayır, sıkılmıyorum ama beni yazar olarak tanıyıp biliyorsunuz haliyle ve günün sonunda benim kişisel olarak olduğum kişinin yaşadıklarımın zorluklarımın önemi olmuyor, o yazarla ilgili oluyor her şey ve buna göre yorumlanıyor ki bunu normal karşılıyorum aslında hep böyle bakıyordum zaten ama sonra bir yanım bu sözlerinize ve desteğinize tutundu ve fazla güvendi galiba ve sonra yaşanılanlar kırıcı oldu hepimiz için bu yüzden artık beklentileri azalttım ki yine herkes adına tekrar yaşanmasınlar bu noktada da eminim bazılarınız kalpten söylüyordur ama günün sonunda bazı sözlerin sadece mevcut koşullar altında olduğunu bilmek sözlerin sahiciliğini kırıyor ve ben çok içime kapanık biriyim incindiğimde etrafıma sadece duvar örmüyorum kendimi kaleler içine hapsediyorum ve bu da farklı yorumlanıyor. Mesela cumartesi günü aldım ben bu haberi ve o gün aslında çok iyi bir haber almıştık herkes çok mutluydu aile içinde, haberi ilk öğrenen ben oldum başımı kaldırdım herkes çok mutluyken nasıl söyleyeyim bunu dedim, söylemeye içim el vermedi herkes pazartesi iyi haberler alacağımıza çok inanıyordu, çıktım dışarıda tek başıma ağladım bütün gün kendimi tuttum kimseye belli etmedim. Sonra doktoruyla konuştum, yeni süreci hazırladım, günleri belirledim nasıl ilerleyeceğimizi ilaçları her şeyi ayarladıktan sonra hastaneye gideceğimiz gün geldiğinde kendini hazırlasın diye anneme söyledim haliyle o da yıkıldı ama o birilerini aradı acısını paylaştı bu beni çok şaşırttı çünkü benim ilk tepkim yaşadığım o kırıklığı başkasının yaşamasını istememem olmuştu çünkü o haberi değil bir gün bir saat sonra bile öğrenmeyi çok isterdim çünkü ben de böyle biriyim benim yaşadığımı başkası yaşasın istemem, ben sırtlanırım ben halledeyim diye uğraşırım, çok yorulurum ama başıma bu geldi, bana bunu yaptılar, çünkü böyle oldu diye kimseye söylemem söyleyemem yani
71 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 6 months
Text
🇵🇸☝️🇵🇸☝️🇵🇸🤲🇵🇸☝️🇵🇸🤲🇵🇸☝️🇵🇸🤲🇵🇸☝️🇵🇸🤲
Gazze’de bilinmeyen bir askeri Mücahitler grubu ortaya çıkarak İsrail'i şaşırttı.. Direniş cepheyi alevlendiriyor ve dengeleri değiştiriyor!…
Gazze'nin kuzeyinde küllerinden çıkan "öfkeli" ve savaşçı mücahid askeri grup, keskin nişancı tüfekleri, makineli tüfekler, roketler ve mühimmatla İsrail'i şaşırttı.
Bu, son günlerdeki şiddetli çatışmaların sahnelerinde yıldızı parlayan ve özellikle Gazze'nin kuzey bölgelerinde öne çıkan bir askeri mücahidlerdir; İsrail, Kassam Tugayları ve Kudüs Seriyyeleri'nin yalnızca kendileri savaşmadığını keşfetti. Yeni örgütün hiç bir Filistinli grupla bağlantısı yok, kendisini “Filistinli Mücahitler Ketibesi” olarak adlandırıyorlar…
🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸
مجموعة مجاهدين عسكرية مجهولة ظهرت في غزة وفاجأت إسرائيل والمقاومة تشعل الجبهة وتغير الموازين!...
فاجأت مجموعة المجاهدين العسكرية "الغاضبة" والمولعة بالحرب والتي خرجت من تحت الرماد في شمال غزة إسرائيل ببنادق القناصة والمدافع الرشاشة والصواريخ والذخيرة.
هذا هو المجاهدون العسكريون الذين تألقوا في مشاهد المواجهات العنيفة في الأيام الأخيرة، وبرزوا بشكل خاص في المناطق الشمالية من غزة؛ واكتشفت إسرائيل أن كتائب القسام وسرايا القدس لم تكن الوحيدة التي تقاتل. وليس للمنظمة الجديدة أي علاقة بأي جماعة فلسطينية، ويطلقون على أنفسهم اسم "المجاهدون الفلسطينيون الكتبي"...
🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸
An unknown military Mujahideen group emerged in Gaza and surprised Israel. Resistance is inflaming the front and changing the balance!…
The "angry" and warlike mujahideen military group that emerged from the ashes in the north of Gaza surprised Israel with sniper rifles, machine guns, rockets and ammunition.
This is a military mujahideen that has shined in the scenes of violent clashes in recent days and is especially prominent in the northern areas of Gaza; Israel discovered that the Qassam Brigades and Quds Seriyyas were not the only ones fighting. The new organization has no connection with any Palestinian group, they call itself "Palestinian Mujahideen Ketibe"...
56 notes · View notes
hermes-0 · 2 months
Text
7. BÖLÜM
GÜNEŞ YENİDEN DOĞUYOR
Sabah olduğunda, güneşin ilk ışıkları odaya doldu. T, gözlerini açtığında S’nin gülümseyen yüzüyle karşılaştı. “Günaydın,” dedi S, yumuşak bir sesle. T, gülümseyerek karşılık verdi. “Günaydın, aşkım.” İkisinin üzerinde de tatlı bir yorgunluk vardı Yatakta biraz daha vakit geçirdiler, birbirlerine sarılarak yeni bir güne başlamanın mutluluğunu hissettiler. T, S’nin saçlarını nazikçe okşarken, “Bu sabah her şey çok güzel,” dedi. S, “Evet, seninle her sabah güzel,” diye yanıtladı. Birden akıllarına dün gece okumayı bıraktıkları gizemli günlük geldi. T, “Günlüğü okumaya devam edelim mi?” diye sordu. S, heyecanla başını salladı. “Evet, belki de bu sabah sırrı çözebiliriz.”Günlüğü eline alan T, kaldıkları yerden okumaya başladı. Günlükte, eski bir kulübede yaşayan bir çiftin hikayesi anlatılıyordu. Ancak, çiftin isimleri T ve S’nin isimleriyle aynıydı. Bu durum, ikisini de daha da şaşırttı.“Bu çift biz miyiz?” diye sordu S, şaşkınlıkla. “Ama bu nasıl mümkün olabilir?”T, günlüğün sayfalarını hızla çevirdi. Her sayfada, çiftin yaşadığı anılar ve maceralar anlatılıyordu. Ancak, bazı sayfalarda yazılar silinmiş ve okunamaz hale gelmişti. Bu durum, günlüğün sırrını çözmeyi daha da zorlaştırıyordu.“Bu günlüğü çözmemiz gerekiyor,” dedi T, kararlılıkla. “Belki de bu fotoğrafların ve günlüğün sırrını çözerek, geçmişimizle ilgili önemli bir gerçeği öğrenebiliriz.”S, T’ye bakarak gülümsedi. “Evet, birlikte bu sırrı çözeceğiz,” dedi. Günlüğü okumaya devam eden S, “Geçmiş, şimdi ve gelecek arasında sıkışıp kalmış bir ruhun sancıları” yazısını gördü. Bu cümle, S’nin iç dünyasında derin bir yankı uyandırdı. Tam o anda, S derin bir nefes aldı ve T’ye döndü. “Bu günlükte yazılanlar, sanki benim iç dünyamı anlatıyor,” dedi. “Geçmişin yükü ve geleceğin korkuları arasında sıkışıp kalmış gibiyim. Varoluş ve yok oluş arasında bir yerdeyim.”
T, S’nin elini tuttu ve gözlerinin içine baktı. “Ben de aynı şeyleri hissediyorum,” dedi. “Geçmişteki hatalarım ve gelecekteki belirsizlikler beni de sıkıştırıyor. Ama belki de bu günlük, bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Belki de önemli olan, şu anı nasıl yaşadığımız.”
S, T’nin sözleriyle biraz rahatladı. “Evet, belki de haklısın,” dedi. “Geçmişin gölgeleri ve geleceğin belirsizlikleri arasında kaybolmak yerine, şu anın değerini anlamalıyız.” T, S’nin elini daha sıkı tutarak, “Birlikte bu anı yaşayalım,” dedi. “Geçmişin yükünü ve geleceğin korkularını bir kenara bırakalım.”
O an, ikisi de varoluşsal sancılarının aslında insan olmanın bir parçası olduğunu fark ettiler. Geçmişin gölgeleri ve geleceğin belirsizlikleri arasında, şu anın değerini anlamaya başladılar. Günlük, onların hayatlarına yeni bir perspektif kazandırmıştı. T ve S, birbirlerine sarılarak, bu anın huzurunu ve anlamını derinlemesine hissettiler.
Günlükte yazanlar, onların iç dünyalarını yansıtan bir ayna gibiydi. Her bir cümle, onların duygusal yolculuklarını ve içsel çatışmalarını anlatıyordu. T, “Bu günlük, bizim için bir rehber olabilir,” dedi. “Geçmişin hatalarından ders alarak ve geleceğin belirsizliklerine rağmen, şu anı en iyi şekilde yaşayabiliriz.”
S, T’nin sözlerine katılarak, “Evet, bu günlük bize bir şeyler öğretmeye çalışıyor,” dedi. “Belki de önemli olan, geçmişin ve geleceğin ötesinde, şu anın değerini anlamak.” T, S’ye bakarak, “Birlikte bu yolculuğu sürdüreceğiz,” dedi. “Ne olursa olsun, birbirimize destek olacağız.”
O an, ikisi de varoluşsal sancılarının aslında birer fırsat olduğunu fark ettiler. Geçmişin gölgeleri ve geleceğin belirsizlikleri arasında, şu anın değerini anlamaya başladılar. Günlük, onların hayatlarına yeni bir perspektif kazandırmıştı. T ve S, birbirlerine sarılarak, bu anın huzurunu ve anlamını derinlemesine hissettiler.
25 notes · View notes
sertsiken0606 · 6 months
Text
Biz hemen giyinip hastanenin yolunu tuttuk hastaneye gittiğimizde babasının kollarında ve bacaklarda kırıklar olduğu ayrıca vücudun değişik yerlerinde de kırıklar olduğunu öğrendik hemen yapılması gereken şeyler için gerekli yerlere müracaat ettik bu arada üvey anne de hastaneye gelmiş kocasının durumunu soruyordu şinasi beyi bu halde bırakıp gitmek olmazdı eşime telefon ettim Ankara daki özel hastanelerden birini ayarlattırdım Doktordan izin alarak Ankara ya sevk ettirdik üvey anne Serpil derya ve ben kiraladığım araç ile Şinasi bey de ambulans ile yola çıktık Ankara da şinasi beyi ameliyata aldılar vücuduna toplam 13 adet platin taktılar o gece sabaha kadar bende Derya ve Serpil hanım ile birlikte hastanede bekledim işe gideceğim için biraz uyumam gerekiyordu uyumak için Derya nın bacaklarına başımı koydum ve uyumuşum. Cep telefonunun çalmasıyla uyandım telefon u açtığımda karşımda müdürüm vardı neden geciktiğimi soruyordu bende dayım kaza geçirmiş hastanedeyim dedim sağolsun anlayışla karşıladı izin verdi derya da koltukta uyuyordu ben yeniden derya nın bacağına başımı koyup uyumak için gözlerimi kapattım ama sanki takip ediliyormuşum gibi bir his geldi içime baktım kısık açık gözlerimle Serpil hanım bana hatta uykuda sertleşen sikime bakıyordu bende Serpil hanım ı hayal ederek uyudlmaya daldım saat 11 gibi derya beni dürterek uyandırdı drlar babası için gelmiş birşeyler anlatıyorlarmış bende dinledim bir kişi yanında kalsın diğerleri gitsin dedi hemşire kadın derya ben kalırım dedi bende Serpil hanımı alarak mecburen bizim eve götürdüm Firdevs işteydi eve girdik firdevsin eşyalarından verdim odasını gösterdim bende yatak odama gittim uyumuşum sanırım tam zevkin doruklarında bıraktığımız seks yüzünden yine sikim dikleşmiş bir haldeydi bende hem kalkmış olan sikimi indirmek için hemde Derya nın kızlığını bozduğum için 31 çekip banyo yapmayı düşündüm krem alıp sikime sürdüm 31 çekmeye başladım birden kapı açıldı kapıyı açan Serpil hanımdı ne kadar saklasamda görmüstü biran şaşırttı ama yanıma geldi sikimi eline aldı ucunu öptü sonra dudaklarıma yapıştı belli ki sekse aç doyurmam gerekirdi öpüşürken ellerim boş durmuyor Serpil in üzerine giydiği kıyafetleri çıkartıyordum bende birtek tişört onda ise ip kilot kalmıştı üzerime çıktı kilotu kenara çekip sikimin üstüne oturdu büyük bir iştahla oturup kalkmaya başladı zevk çığlıkları atıyordu bu işi biliyordu o fazla sürmedi orgazm oldu ben devam edip sırt üstü yatırıp bacak omuza yaparak sokmaya başladım belki 45 dakika değişik pozisyonlarda sikiştik eşimin işten çıkmasına az kalmış olması bu zevkin burada bitmesi demekti banyoya gittik yıkanıp temizlendikten sonra Serpil hanım yemek yapmak için mutfağa gitti bende Derya yı aradım konuşurken eşim geldi
18 notes · View notes
muammerr · 20 hours
Text
2. Sayfa: Beklenmedik Bir Mesaj
Eriklerle başlayan o ilk sohbetin ardından, günler geçti. Aramızda bir sessizlik oluşmuştu, sanki birbirimizi unutmuş gibiydik. Birkaç gün boyunca Instagram’da bir mesaj daha gelmedi. Ben de mesaj atmadım. Zihnimin bir köşesinde bu sohbetin, belki de sadece basit bir karşılaşma olarak kalacağını düşünmeye başlamıştım. Hayat yine kendi rutinine dönmüştü, eriklerin kısa sürede kaybolduğu gibi.
Sonra, beklemediğim bir anda telefonum titredi. Bir bildirim düştü: Instagram'da bir mesaj.
Açtım. O, yeniden yazmıştı. “Kimsin sen?” diye sormuştu. Bu mesaj beni hem şaşırttı hem de meraklandırdı. Sanki hiç tanıdığı biriyle konuşuyormuş gibi bir tavrı vardı. Merakını gidermek istercesine birkaç mesaj daha yolladı. Eski sevgilisi olduğumu sanıyordu. Belki de bu yüzden tekrar bana yazmıştı, bir yanılsama içindeydi.
Ama ben değildim o kişi. Derin bir nefes alıp ona cevap yazdım. “Eski sevgilin değilim,” dedim. “İsmim Muammer, Kayseri’de yaşıyorum.” Bir süre sessizlik oldu. Mesajımı okudu, ama bu sefer sohbete devam etmedi. “Tamam,” diye yazdı sadece, kısa ve net. Sohbet, sessizce son buldu.
Bir yanım merak ediyordu. Acaba bu kadar kısa süren bir tanışıklık burada mı son bulacaktı? Yoksa bir gün yeniden yazar mıydı? Ama o gün için konuşmamızın sonuna gelmiştik.
18 notes · View notes
deliballlllsblog · 10 days
Text
Bu çöküşü 20li yaşlarımın başında yaşamak şaşırttı.
13 notes · View notes
ahmet-34 · 1 month
Video
youtube
Salatalıkları bu şekilde çoğaltmak beni şaşırttı
7 notes · View notes
oylesarhosollsammki · 2 months
Text
Beni ben yapan özelliğim sır küpü olmam sadece kocamla paylaşırım kocam çok şanslı ooo cunku neler neleeeer (cümlenin gidişatı beni de şaşırttı dostilerim jsjhshx
7 notes · View notes
ertan2618 · 11 months
Text
Tumblr media
BABAM “BUNLARI ALIŞTIRMA” DEMİŞTİ!..
Ne zaman havalar soğusa rahmetli babamla yaşadığım o hatıram akla geliyor... Şimdi o insanlar da gitti o komşuluklar da kalmadı…
Soğuk karlı bir kış günüydü… Babam o yıllarda odun kömür satan bir tüccardı. Kömürcü Fahri derlerdi. Çevrede herkes bilirdi…
Ben de babamın yanında hafta sonları ve tatillerde takılırdım. Yine bir soğuk kış günüydü… Kar yağmıştı ama sabahleyin de yağmur çiseliyor ayaz insanın iliklerine işliyordu…
Bir kadın geldi kapıdan… Sıcak yazıhaneden içeri de girmeye çekiniyordu. Kırklı yaşlarda bir teyzeydi… Kararsızlığı üzerine ben seslendim:
-Buyur abla, ne istediniz.
Abla konuşmaya çekiniyor gibiydi. Belli ki hâli vakti yerinde değildi. Hiç üstelemeden sordum:
- Odun kömür mü lazım?
- Yalnız param yok. Kocam işsiz. Çocuklarım çok üşüdü de, bilmem bir torba kömür verebilir misiniz?
O ablanın ezik hâli yaktı kavurdu beni. Yerimden fırladım:
- Ne demek abla, ne zaman istersen gel. Kömür al. Bir çuval da odun vereyim.
- Allah sizden razı olsun...
Kadıncağız dualar ederek, gözlerinde süzülen sevinç yaşlarını silerek odun ve kömür torbasını alıp giderken ardından seslendim:
-Abla samimi söylüyorum, ne zaman ihtiyaç olursa gel çekinme… Komşuyuz biz…
Abla ihtiyacını alıp gitti. Akşama doğru babam geldiğinde kendisine ne kadar satış yaptığımızı bildirirken bu durumu da anlattım.
- Bir torba kömür ile bir çuval odun verdim, dedim.
- Parası, dedi babam.
- Ya kadın kocası çalışmıyormuş. İşsizmiş. Çocukları evde üşümüş.
- Oğlum ben ne yapayım? Her param yok diyene kömür verirsek kapatıp gideriz bu dükkânı. Yanlış yapmışsın!
- Ya baba bir torba kömürden ne çıkacak? Sevap ya…
- Ah oğlum sen bunları bilmezsin. Alıştırdığın zaman başını alamazsın...
Babamın öyle demesi çok şaşırttı beni. Gerçekten dediği doğru muydu? Doğru olamazdı. Çünkü alıştırırsan demek yanlıştı. O zaten mağdur olduğu için geliyordu. Sen izin verdiğin için de sürekli gelecekti. O zaman alıştırmış mı oluyordun?
Babama bir şey demedim ama o gece bayağı canım sıkıldı. Babam ki ibadetini de yapan bir kimseydi, dürüst bir adamdı. Ama ticaret mantığı ile olaylara bakıyordu...
Ertesi sabah kalktım muhtara gittim. "Mahallemizde kocası işsiz üç çocuklu bir hanım var. Adresini biliyor musun?" dedim.
Kömür yardımı yaptığım kadıncağızla ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...
Muhtarla birlikte kadıncağızın evine gittik… Evde doğru dürüst hiçbir şey yoktu… Dışarı çıktığımda muhtara dedim ki:
-Abi siz burayı bildiğiniz hâlde niçin devletin yetkili kurumlarına gitmiyorsunuz. Bu aileyi devlete haber vermezsen kim haber verecek? Sen bu konuda önayak ol. Kaymakamlığa mı gidiyorsun belediye ye mi bilemiyorum. Bu çocuklar ne yiyip içecek? Nasıl okuyacak?
Muhtar önce “keşke ama ne yapabiliriz ki?” filan dedi. Sonra bendeki gayreti görünce “tamam ben de üzerime düşeni yapacağım” dedi.
Dükkâna geldim. Babama dedim ki:
“Baba sen normal bakıyorsun bu işlere ama bu işler senin bildiğin gibi değil… 'Allah rızası' diye bir şey var. Ve bu 'razı'ya talibiz hepimiz. Kadın iki sokak ötede komşumuz sayılır. Biz evde öyle rahat yaşarken o, çaresiz anneye ve çocuklarına nasıl yardım etmeyiz? Bu insanlık mı baba? Hiç kusura bakmayacaksın. Kocasını çağırıp iş bulma konusunda da yardımcı olalım. Ama önce o evi ev gibi donatmak lazım. O aileye yardımcı olmak lazım..."
Buna benzer sözler söyledim… Babamın yüreği yufkadır. “Tamam, ben bir bakayım” deyip çıkıp gitti… Ertesi gün de bir adres verdi;
“Seni bekliyorlar. Birlikte gidersiniz” dedi.
Vardım ki bir toptancı gıda şirketi… Güzel bir erzak ayarlamışlar. Mercimektir, peynirdir, salçadır, deterjandır aklınıza ne gelirse… O zamanın parasıyla şirket sahibi Ahmet Amca bir yıllık kira bedelini de üstlenmiş. Nasıl sevindim. Erzakı aldık gittik… Bir sonraki gün de babam bir mobilyacı dostuna söylemiş. Mobilyacılar da evi kendi aralarında anlaşmışlar. Kimi sandalye vermiş kimi çekyat derken evi donattı adamlar. Hatırı sayılır bir esnaftı babam. Onun sözü öteki esnaflar için de geçerli olmuştu...
Bir imece oldu… İki hafta içinde ablanın kocasına da bir iş ayarlandı… Çok şükür bir aile böyle kurtulmuştu… Aradan yıllar geçti… O ailenin çocukları okudu meslek sahibi oldular… Babaları rahmetli oldu ama anneleri emekli maaşıyla geçiniyor. Çocukları da annelerini yalnız bırakmıyorlar...
Diyeceğim o ki, hani "ahilik" dedikleri gelenek babam ve babamın esnaf arkadaşları ile birlikte vücut bulmuştu… Şimdi ne öyle komşular kaldı ne öyle komşuluklar...✍️
Alıntı
27 notes · View notes
bunecileapt · 4 months
Text
çocuklar kutsal motor zeynep hasan sevgililiği beni çok şaşırttı, hasanın sevgilisi vefat etti ya ben insanlar ömür boyu acı çekip bitap olsunlar istiyorum genelde, ya da en azından ölen sevgilinin tanımadığı biri olmalı biz şamdan geldik ben çok ortadoğuluyum
9 notes · View notes
sensedim1938 · 1 year
Text
KAPI ÇALMA SESİ... (En İyi Yaratıcı Ödül 2023)
Geçen kış işimden çıkarıldım. Geçimimi sağlamak için gazete dağıtımcısı olarak geçici bir işe girmek zorunda kaldım. Dağıttığım evlerden birinin posta kutusu mühürlenmişti, bu yüzden kapıyı çalmak zorunda kaldım. Dengesiz adımlarla yaşlı bir adam olan Bay Xu, yavaşça kapıyı açtı. "Efendim, posta kutusunu neden mühürlediniz?" diye sordum.
"Bunu bilerek mühürledim" diye cevap verdi.
Garip bir şekilde gülümsedi ve devam etti: "Seninle bir konuyu tartışmak istiyorum. Her gün gazeteyi bana teslim ederken lütfen kapıyı çal ya da zili çal ve bizzat bana ver."
"Elbette ama bu ikimiz için de sakıncalı ve zaman kaybı" diye cevap verdim. Bu düzenleme beni şaşırttı.
O, "Sorun değil, her gün evdeyim. Buna ne dersin... Kapıyı çalma ücreti olarak sana her ay fazladan 500 yuan vereceğim" dedi.
Yalvaran bir ifadeyle ekledi: "Eğer bir gün kapıyı çalarsanız ve benden haber alamazsanız lütfen polisi arayın!"
Şok oldum ve "Neden?" diye sordum.
"Eşim vefat etti, oğlum yurt dışında, ben burada tek başıma yaşıyorum, kim bilir benim zamanım ne zaman gelir?" diye cevap verdi.
O anda yaşlı adamın buğulu, nemli gözlerini gördüm.
"Gazeteye okumak için abone olmuyor musun?" diye sordum.
"Hiç gazete okumam... Kapı sesi için abone oluyorum!" diye cevap verdi.
Ellerini kavuşturdu ve şöyle dedi: "Genç adam, lütfen bana bir iyilik yap! İşte oğlumun yurt dışı telefon numarası. Bir gün kapıyı çalarsan ve benden haber alamazsan lütfen oğlumu ara ve ona haber ver.. "
Bunu okuduktan sonra arkadaş çevremizde yalnız, yalnız yaşlıların da olduğuna inanıyorum. Bazen, yaşlılıklarında neden hala çalışıyorlarmış gibi sabah ve akşam selamlarını veya WhatsApp üzerinden mesaj gönderdiklerini merak edebilirsiniz.
Aslında bu sabah ve akşam selamlarının anlamı, kapı zilini çalmak veya çalmak gibidir; bu, birbirimize güvenlik dilemenin ve özen göstermenin bir yoludur.
Günümüzde WhatsApp çok kullanışlı ve artık gazetelere abone olmamıza gerek yok. Vaktiniz varsa yaşlı aile üyelerinize WhatsApp'ı nasıl kullanacaklarını öğretin!
Bir gün onların sabah selamlarını ya da paylaştığı yazıları elinize almazsanız hasta olabilirler ya da başlarına bir şey gelmiş olabilir.
Lütfen arkadaşlarınıza ve ailenize iyi bakın, sabah selamlarımızın birbirimiz için önemini anlayın.
Sevgiler…🫣
40 notes · View notes
mmscut · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
💐☀️🧁🍀
'ona şimdi bak, denemeyi bırakabilirdi ama bunu seçeneği bile yapmadı. travmalarından kanatlar yaptı ve uçabilmesi insanları şaşırttı. güneş kadar yakıcı bir güce sahipken o, göz kamaştırmayı seçti. %iyiyim ve biliyorum dahası mümkünleşti.
21 notes · View notes
acid-gramma · 5 months
Note
Senin 30 olunca kadın yaşlıdır ve mezara girmesi lazım zırvasını bir güzel yutmuş olman beni şaşırttı
oyle bir sey demedim. otuzunuzda piyasadaki iyi erkeklerin cogunun kapilacagini soyledim ki fact... kendimizi her zaman cok degerliyiz diye pispislamayi birakip biraz gerceklerle yuzlesmek fena olmaz sanki
7 notes · View notes
maksurat · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Tokyo
Şehirde insana kendini küçücük hissettiren kocaman gökdelenler var ve sayıları çok fazla. Bizim kaldığımız shinjuku bölgesi öyleydi en azından. Evler ise küçücük, arabalar küçücük, yemek porsiyonları küçücük. Markette satılan ürünler küçücük. Gökdelenlere rağmen ağaç sayısı ise çok iyi, şehirde çeşit çeşit kuş sesi duyuluyor ve hatta cırcır böceği sesi. Kuş neyse de cırcır böceği bayağı şaşırttı. Metroda bile kuş sesi duyunca yok artık dedim. Meğer görme engelli insanlar için yaptıkları bi guzellikmiş.
Tumblr media
Tokyoya en az 5 gün lazımdı biz planımızı 3 güne sığdırmaya çalıştık. Bir çok yer eksik kaldı tabi ki.. Ulusal müzeyi, doğa tarihi ve bilim müzesini gezdik. Teamlab diye dijital sanat muzesi gibi bir yer vardı, orayı da gezdik, dört duyumuzu kullandığımız bir tecrübe oldu, harikaydı. Farklı temaların olduğu bölümler vardı mesela bir tanesinde dizimize kadar suya girdik ayaklarımızın yanında koi balıkları geçiyor gibiydi, yosunlar, deniz çiçekleri falan vardı. Bir yerde yağmur ışık şeklinde yağıyordu.. çok değişikti. Başka bir gün Tokyonun kuzeyine, bonsai bahçesine gittik. Bin yıllık bir bonsai gördük.
Tumblr media
1000 yıl boyunca kaç nesil bakımını yaptı senin güzel ağaç?
Bahçeyi gezdiren japon bir teyzeydi ve çok tatlıydı. Daha önce Türk biri bahçeyi gezmemiş sanırım, nereli oldugumuzu sorunca şaşırdı ;) Kardeşimin bildiği bilgileri ve bonsai yetiştirme macerasını dinleyince şaşkınlığı daha da arttı ;) teyzemiz yanımızdan ayrıldı ve bize İngiliz bir genç rehberlik etti. Japoncası çok iyiydi bize bir haikunun tercumesini falan yaptı. 1.5 yıldır Japonyadaymış ve o bahçede görev yapıyormuş. Ne değişik hayatlar ^^
21 notes · View notes