Tumgik
#JohnPerkins
projazznet · 7 months
Text
Tumblr media
John Jenkins – John Jenkins with Kenny Burrell
John Jenkins with Kenny Burrell is an album by American jazz saxophonist John Jenkins, featuring jazz guitarist Kenny Burrell, recorded on August 11, 1957 and released on Blue Note later that year. The AllMusic review by Scott Yanow states, “Sounding at times like Charlie Parker (with touches of Phil Woods and Jackie McLean), Jenkins easily keeps up with his better-known sidemen and plays the boppish music with plenty of creativity, emotion, and excitement. After listening to the high-quality set, one wonders why Jenkins did not make it. John Jenkins – alto saxophone Kenny Burrell – guitar Sonny Clark – piano Paul Chambers – bass Dannie Richmond – drums
8 notes · View notes
monriatitans · 8 months
Text
Tumblr media
TW - POVERTY AWARENESS QUOTE 8
Wednesday, January 17, 2024
“The United States spends over $87 billion conducting a war in Iraq while the United Nations estimates that for less than half that amount we could provide clean water, adequate diets, sanitations services and basic education to every person on the planet. And we wonder why terrorists attack us.” – John Perkins, Confessions of an Economic Hit Man
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Check out Global Citizen to see how you can help those in need! Interested in seeing where the quote came from? If so, click here!
For more about MonriaTitans, click here! Watch MonriaTitans on Twitch and YouTube! The first image was made with the Quotes Creator App and, initially, shared to the WGS and O&T Instagrams; check them out here and here! Like what you see? Click here to subscribe for updates! Please consider supporting through the WGS Ko-fi or the tip page!
View On WordPress
0 notes
69conigli · 1 year
Text
The John Perkins' Tapes
Tumblr media
1 note · View note
a10b1b3a4a3b2 · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
themuslimreaders · 2 years
Text
Full review on themuslimreaders.com
Tumblr media
0 notes
kitaptamlamasi-blog · 4 years
Photo
Tumblr media
“Sistemin kendisi hile ve kandırma üzerine kurulmuştur ve sadece tanım olarak yasaldır. ” Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları - John Perkins 🍀 📚 📒 #kitap #kitapalıntıları #Kitaptamlamasi #evdekal #kitapönerileri #kitapokumak #kitaptavsiyesi #şiiralıntıları #şiir #birekonomiktetikçininitirafları #johnperkins #bookstagram https://www.instagram.com/p/B_SsuPTDGV7/?igshid=1kxsp8fd9ijlx
0 notes
Video
instagram
More Sunday work & no more days off till Christmas Day 😳😭 But look at the great New Vinyl we have! #norestforthewicked #pinkfloyd #elo #noelgallagher #bjork #tomwaits #bryanadams #marillion #morrissey #neilyoung #radiohead #robertplant #brianeno #switchfoot #johnperkins #christmas #vinyladdict #nowplaying #vinyl #vinylcollector #records #vinylcollection #vinylporn #nowspinning #recordshop #45rpm #7inch #lp #12inch #cratedigger (at Music Nostalgia)
4 notes · View notes
alticizilen · 7 years
Text
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları – John Perkins - Alıntılar
Tumblr media
Savaşlardan ve seri silah üretiminden, akarsulara barajlar ile set çekilmesinden, yerel ortamların ve kültürlerin yok edilmesinden kimlerin yarar sağladığını merak ediyordum. Yüzbinlerce insanın yiyecek yokluğundan, pis sudan veya tedavi edilebilir hastalıkardan ölmesinin kimlere yarar sağladığını da incelemeye başladım. Yavaş yavaş, uzun vadede kimsenin yararına olmasa da, kısa vadede ben ve patronlarım gibi piramidin tepesinde olanların, en azından maddi açıdan, çıkar sağladıklarını anlamaya başladım.
Bu, birçok soruyu da beraberinde getirdi: Bu durum niye devam ediyordu? Bu kadar uzun bir zaman nasıl süregelebilmişti? Acaba cevap, o eski “Hak güçlünündür” deyişinde, sistemi güçlü olanların sürdürdüğünde mi yatıyordu?
Bu durumun devam etmesine sadece gücün izin verdiğini söylemek yetersiz görünüyordu. Güçlünün haklı olduğu önergesi birçok şeyi açıklasa da, burada daha elle tutulur bir sebep olması gerektiğini hissediyordum. İşletme okulu günlerimden, kısıtlı kaynaklar, insanın devamlı büyüme ihtiyacı ve köle işci ilkesi hakkında ders veren Kuzey Hindistanlı bir ekonomi profesörünü anımsadım. Bu profesöre göre, tüm başarılı kapitalist sistemler en tepede, aşağıya doğru inen katmanları kontrol eden bir avuç insan ve altta, ekonomik anlamda gerçekten birer köle olarak adlandırılabilecek devasa bir şçi ordusu dahil, katı komuta zincirlerine sahip hiyerarşiler içerirler. Sonuçta, şirketokrasi bizi Tanrı’nın bize bu kapitalist piramidin en tepesine birkaç adamımızı yerleştirmemize ve sistemimizi tğm dünyaya yaymamıza izin verdiği konusunda ikna ettiği için, bu sistemi desteklediğimize inanmaya başladım. (s93)
 Makale beni, ülkemin dünyaya olan tavrı hakkında düşünmeye zorladı. İlk defa 1823’te Başkan James Monroe tarafından dile getirilen Monroe Doktrini, Bariz Kader’i bir adım daha ileri götürerek, 1850’lerde ve 1860’larda, ABD’nin tüm yarımküre üzerinde, kendi politikalarını desteklemeyi reddeden herhangi bir Orta veya Güney Amerika ülkesini istila etme hakkı da dahil, özel haklara sahip olduğunu iddia etmek için kullanılmıştı. Teddy Roosevelt, ABD’nin Dominik Cumhuriyeti’ne ve Venezuela’ya müdahalelerini haklı göstermek için ve Panamanın Kolombiya’dan “kurtalışı” sırasında Monroe Doktrini’ne atıfta bulunmuştu. Onu izleyen bir dizi ABD başkanı – özellikle Taft, Wilson ve Franklin Roosevelt – 2. Dünya Savaşı’nın sonlarında Washington’un Pan-Amerikan faaliyetlerini yaymak için Monroe Doktrini’ne dayandılar. Son olarak, yirminci yüzyılın ikinci yarısında Birleşik Devletler, bu kavramı Vietnam ve Endonezya dahil, tüm dünya ülkelerine yaymayı haklı göstermek için komünizm tehdidini kullandı. (s99)
·         Monroe Doktrinine ve yeni yorumuna ilişkin: https://en.wikipedia.org/wiki/Monroe_Doctrine
Grahan Greene’in makalesi aklıma, 1972 yılında bir kahve masasında Torrijos’un karşısında oturduğum o gün ile ilgili bir soru getiriyordu. O zaman, bu dış yardım oyununun ülkesini  borç yükü ile zincirlerken, kendisini zengin etmek için varolan bir düzen olduğunu, Torrijos’un bildiğini varsaymıştım. Bu sürecin, iktidardaki tüm insanların rüşvete açık oldukları varsayımı üzerine kurulu olduğunu ve bir kişisel çıkar beklentisi içinde olmayıp, onun yerine dış yardımı gerçekten insanların yararı için kullanma kararının ileride tüm sistemin devrilmesine neden olabilecek bir tehdit olarak algılanacağını bildiğine emindim. Dünya bu adamı gözlüyordu; eylemlerinin Panama’nın çok ötesine uzanan sonuçları vardı ve bu yüzden hafife alınamazdı. (s156)
·         Politikacıların her birinin kendi çıkarlarını düşünen bireyler olduğu vebunun rasyonel teorinin doğal bir sonucu olduğu üzerine kurulmuş sosyal bilim dalı “Public Choice” üzerine: http://www.econlib.org/library/Enc/PublicChoice.html
Her iki belgedeki ifadelerin hiçbirisi açıkça yalan değildi – her ikisinin de arkasındaki bilgiler dosyamda kayıtlarda vardı; ama gerçeğin çarpıtılıp yumuşatılmış bir şeklini sunuyorlardı. Ve resmi belgelere tapan bir kültürde, yaptıkları çok daha kötüydü. Açık yalanlar çürütülebilir. Halbuki, açık aldatmacalara değil de gerçek kırıntılarına dayanan ve diğer kuruluşların, uluslarası bankaların ve hükümetlerin güvenni kazanmış olan bir kuruluşun ürünü olan bu ikisi gibi belgeleri çürütmek imkansızdır. (s194)
Kandırmca ve tehdidin daha belirsiz, yumuşak bir beyin yıkama şekline dönüştüğü bu noktaya gelmek için, on yıldan az bir süre gerekmişti. Şimdi ise, ofisimin dışında masalarında oturmuş, Boston’un Back Bay’ine bakan bu insanlar, küresel imparatorluğun amaçlarına hizmet etmek içiin dünyaya açılıyorlardı. Çok gerçek bir anlamda, Claudine’nin beni yaratmış olduğu gibi, ben de onları yaratmıştım. Ama, benden farklı olarak, onların olann bitenden haberleri yoktu. (s198)
Bu öngörülerin isimleri ve kullandıkları kelimeler, az da olsa, değişiktir. Değişik şekillerde Yeni Çağ’dan (New Age), Üçüncü  Binyıl’dan (Third Millennium), Koca Çağı’ndan (Age of Aquarius), Beşinci Güneşin Başlangıcı’ndan (Beginning of the Fifth Sun) ya da eski takvimlerin sonu ve yenilerinin başlangıcından bahsederler. Ancak, bu çeşitli adlandırmalara rağmen, ortak çok yönleri olup, “Akbaba ve Kartal Kehaneti” tipiktir. Bu öngörü, tarihin sisli geçmişlerinde insan topluluklarının bölünüp iki farklı yol izlediklerini söyler: Akbabanın yolu (yüreği, sezgiyi ve mistik olanı temsilen); ve kartalın yolu (aklı, mantığı ve maddesel olanı temsilen). 1490’larda, der öngörü, bu iki yol birleşecek ve kartal akbabayı yok olmanın eşiğine getirecektir. Bundan beşyüz yıl sonra ise, 1990’larda, akbaba ile kartalın yeniden birleşip, aynı gökyüzünde ve aynı yolda beraberce uçmalarına fırsat sağlayacak yeni bir çağ başlayacaktır. Eğer akbaba ve kartal bu fırsatı değerlendirirlerse, o ana kadar görülmemiş sıradışı bir kuşak yaratılacaktır.
“Akbaba ve Kartal Kehaneti” birçok seviyede anlaşılabilir – standart yorum, yerel bilginin bilimsel teknolojilerle paylaşımını, yin ve yang’ın dengelenmesini ve kuzey ile güney kültürlerinin birleşmelerini öngörür. Ancak, en güçlü olanı, bilinç hakkında verdiği mesajdır; kendimize ve dünyaya bakabileceğimiz çok çeşitli yollardan yararlanabileceğimiz bir döneme girdiğimizi ve daha yüksek bilinç düzeylerine çıkmak için bunları bir sıçrama tahtası olarak kullanabileceğimizi söyler. İnsanlar olarak, gerçekten uyanıp daha bilinçli bir türe dönüşebiliriz. (s292)
·         Kartal ve Akbaba Kehaneti’ne ilişkin: http://isyandan.org/haberler/kuzey-ve-guney-amerika-yerli-halklari-chevronla-mucadele-icin-birlesti/
·         Yazar John Perkins’in kendine ait internet sitesi: http://johnperkins.org/
·         Kitaba ve yazara ilişkin eleştiri için: Haluk Hepkon’un yazısı https://ismailhakkialtuntas.com/2013/02/06/zeitgeist-kova-cagi-muhalefeti-2/
1 note · View note
jilllousestarr-blog · 4 years
Link
0 notes
azspot · 3 years
Quote
After the collapse of the Soviet Union in 1991, the world’s remaining superpower, the United States, promoted and implemented “free-trade agreements,” such as NAFTA and CAFTA. Many analysts recognize these as one-sided, primarily benefiting US corporations and the ruling elites of Latin American countries. For example, they prohibit tariffs on imports of US agricultural products that compete with local Latin farmers but allow the US to subsidize its agri-businesses. Thus, American corporations can sell US-grown corn, rice, cotton and other products to Central America and Mexico for less than it costs local farmers to grow them. The spin-offs to the millions of people who own or work for small businesses that process, transport, market, and consume these goods is huge. The failed economies result in desperation that leads to violence, gangs, and other conditions that make life unbearable and drive people to attempt the horribly risky trek to the US.
Ending the “Immigration Problem”
48 notes · View notes
mimzedall · 4 years
Text
Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları [John Perkins]
Bu kitap bana bilmediğim bir şeyler öğretir diye ümit etmiştim, yanıldığımı düşünüyorum. İtiraf diye bize anlatılanların içerisinde bilinmeyen bir şey yok. Ben bu kitap vesilesiyle başka bir noktaya temas etmek istiyorum. Artık, zamanın bu döneminde yani bilgi akışının 20-30-50 yıl öncesine göre çok daha fazla ve hızlı olduğu bu dönemde herkes her şeyi biliyor. Fakat maalesef umursayamıyorlar. Bilgi kirliliği öylesine uyuşturmuş ki insanları, kıllarını kıpırdatmıyorlar. Bir Allah’ın kulu çıkıp “Kral Çıplak” diye bağırmıyor mu? Bir değil binlercesi çıkıp bağırıyor fakat dinleyen kim. Casusluk romanlarında olur ya hani, gizli bir bilgi vardır, gazetelere giderse felakete sebep olacak olan bu bilginin peşinden koşulur, bilgi gazetelerin eline geçmesin diye dünyanın macerası yaşanır, insanlar ölür. Şimdi o bilgi var ya, aynı bilgi hem de, bütün internet sitelerinde, gazetelerde, dergilerde. Kimse umursamıyor ki. Amerikan devlet başkanına bakın. Adamla ilgili o kadar çok şaibe öne sürdüler ki. Halk tam tersi bir şekilde buna destek oldu. Halk artık hiçbir şeye şaşırmıyor, hiçbir şeye inanmıyor, hiçbir şeyi dinlemiyor. İnsanların algılarında ve anlayışlarında büyük bir deprem oldu. Üstüne üstlük unutkanlık da had safhada. 4-5 yıllık hadiseler hususunda kimsenin doğru dürüst bir bilgisi yok. 5 sene önce gündem yaratan bir hadise bugün hatırlanmıyor. O gün savunduklarının tam tersini savunanlar yadırganmıyor. Dinleyenler yadırgamıyor. Amerika göstere göstere yapıyor her şeyi. En son Saddam’ı kimyasal silah bahanesiyle astılar, şimdi artık böyle şeyler söylemelerine gerek bile yok. Gider doğrudan asar çıkar. İki sene sonra hatırlayan da çıkmaz. Bilgi kaynağının internet olduğu bir dünyada wikipedia üzerinden basit bir değişikliğe bakar her şey. Bugün Afganistan’a gir, iki sene sonra internetten asılsız bilgiler yay. Aslını araştıran mı var? Durum çok karışık. Dünyadaki bilgi kirliliği çok vahim bir halde. Doğru bilgiye ulaşmak için ayıklanması gereken çok fazla pislik var. Belki değmiyor bile. Dünya bu durumdayken bu kitap da bir anlam ifade etmiyor. Evet, Amerika dünyayı domine etmiş durumda. Evet, bunu şirketleri vasıtasıyla yapıyor. Evet, geçtiğimiz yüzyıllardaki sistem değişti, artık ülkeler değil şirketler yönetiyor dünyayı. Markalarla idare ediliyoruz. Evet, sömürenler var, sömürülenler var. Sömürenler çok küçük bir azınlık, sömürülenler yüzde 99’un üzerinde. Bütün bunları biliyoruz. Ekonomik tetikçi bu süreçlerden bahsetmiş fakat dediğim gibi, bilinmeyen bir şey değil. Hatta bu kitabı yayınlayan da aynı şirketokrasi sistemi. Dünyayı sömürme metotları aşikar olmaya olacaktı, bari paraya çevirelim bile demiş olabilirler. Nihayetinde, bu işe benim kadar kafa yormamış olanlar için kısmen akıcı bir şekilde dünyanın iktisadi düzeni hakkında bilgi veren 400 sayfalık bu kitap John Perkins adlı bir vatandaş tarafından yazılmış, Murat Kayı tarafından Türkçe’ye çevrilmiş, April Yayınları tarafından da basılmış. Read the full article
0 notes
Video
youtube
Two Worlds, One Future: The Story of Pachamama Alliance
• www.pachamama.org
A Woot Woot for Pachamama - you have my support! ❤️
0 notes
seekerman01 · 6 years
Photo
Tumblr media
Eski bir uluslararası enerji yatırımları şirketinde başekonomist olarak çalışan #johnperkins Amerika'nın uluslarası operasyonlarda neler yaptığını IMF, dünya bankası gibi kuruluşları nasıl kullandığını çok açık bir şekilde yazmış. Anti amerikancı pencereden "iş te bu" dedirtecek bir kitap. Ancak latin amerika ülkeleri, ortadoğu ve asya da ölümcül operasyonlar yaptığı iddia edilen abd nin bu derece mahremiyet ihlalini engellememesi ilginç. Post modern operasyon #okuduğunkitabıpaylaş #bilgiylekalın https://www.instagram.com/p/BpclcGVBeYB_RO-k5JpATDYnyuqZP7UbJ1OojM0/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=zwgo1rsakuuy
0 notes
a10b1b3a4a3b2 · 2 years
Text
Tumblr media
The John Perkins's Tapes
1 note · View note
bearrepublicnetwork · 4 years
Video
instagram
Great author who wrote from personal experience. #learnrealhistory #thingstheydontteachyouinschool #economichitman #corporatocracy #johnperkins (at Wanitakashiro, Otsu-shi) https://www.instagram.com/p/CCv6MLaJlPi/?igshid=1b057ep6r4xo5
0 notes
dogbite142 · 6 years
Photo
Tumblr media
“An empire is ruled by an emperor or king who has control over the government & media, is not elected by the people, is not subject to their will, & whose term is not limited by law... This empire is ruled by a group of people who collectively act very much like a king. They run our largest corporations &, through them, our government”. The Secret History of the American Empire by John Perkins And this quote is only in the prologue! #johnperkins #ehm #bookoftheday #pictureoftheday #empire #truth #sabotage #enlightenment #thetruthisoutthere #global #corruption @arguelloarts #argüelloarts #jackals
0 notes