ckardelen · 2 months ago
Text
Tumblr media
SEVGİLERDE
Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde Açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vaktiniz olmadı.
Behçet NECATİGİL
13 notes · View notes
yurekbali · 11 months ago
Text
Tumblr media
BEHÇET NECATİGİL (1916-1979) 1916’da İstanbul’da doğduğunda (o gün onunla dünyaya gelen çocuklar arasında) “Yüzü yüzüne en çok benzeyen çocuk!” diye bir kayıt düştüğü söylenir babasının, Takvim-i Ragıp’ın bir kıyısına. Gözleri (o pek azınızın usunda olan gözleri) biraz odanın, biraz da dışarısının karanlığını kuşanır. Vücudu İstanbul’un o eski sokaklarının, evlerinin esmerliğini alınca bildiğimiz o sureti çıkar. Evlerin dip odalarında gider gelir. 1930’larda bu durgun çocuk, hem okula gidiyor, hem annesiyle sokakta top oynayan çocuklara bakıyordur (Kabataşlı anneler o zamanlar çocuklarıyla pencerelerden ayrılmazlardı). Gider üstünü değişir: İlk basılı şiirini okuyordur çünkü (Varlık, Ekim 1935). 1940-1943. Kars’ı Zonguldak’ı görür. - Öğretmenim! diyorlardır çocuklar. Askerken ilk ata bindiği söylenir (görenler beyaz bir at diyorlar). Artık otlar, karıncalar, devedikenleri, hanımböcekleri, Pan’ın teneffüsü, çalılar, kuşlar, ikindi vakitleri okşamaktadır yüzünü. Kapalı Çarşı diye on bir heceli bir sözcüğü hecelediğinden mi? Öyle olmalı: İlk gözağrısı (1945). Biliyoruz kırları severdi en çok. Ve sıradan böcekleri. Ama birden yere yüzükoyun uzanıp “tabiatla haşir neşir” olmak yetmiştir. Gökleri, yıldızları geç bir kalem, der, Beşiktaş’ta, Barbaros meydanında dolaşırken (Çevre, 1951). Ve yavaş yavaş evlerle savaşa başlamıştır artık, düştüğünden yüzü. ‘Şayet aşk’ dese de... İlk arkadaşlıklar (o zaman Abasıyanık 1906, Külebi 1917, Akbal 1923, Birsel 1919, Dağlarca 1914, Aksal 1920, Tirali 1925 midir?). Daha çocukken, “Savrulan karlara bakacağım,” diye tutturmuştur. Ama Fikret gibi evlere kapanmaktır en iyisi (her gün üç paket cıgara ve çocukluğu). İnerse Beşiktaş’a iner artık. Elinde filesi. Yaşlılığında birçoğumuz gibi gözlüğü hep yanında dururdu. Şiiri mi? Şiiri yükseklik korkusunun şiiridir. 1955’lerde duvarlarda gergef işi bir levhanın önünde yazacaktır (annesinin elinden çıkmış). Araf’lar açıklanmalıdır çünkü (1958). Dar Çağ’la hesaplaşmış bir dergâha (sevgili içine) yazılacaktır. Kitaplarda mı ölmek istiyordur? Yeryüzü -neden söylememeli- birden yeryüzü olmaktan çıkmıştır. Hem ne zamandır ellerini cebine soksa cıgaralar, akşamüstleri, kâğıtlar, ıssız kırlara bakan Pan, aşkın hiçlikleri, Panik (ki Divançe diye bir kitaba girecektir) sağır duvarlar, şiirlere üşenmelerimiz, kurşunkalemler, bir teyel. Ve Yaz Dönemi. Ve En/Cam ve Zebra. En çok sevdiği çiçek mi? Gecesefaları elbet. Okurken biraz önüne bakardı (ölümlerde, aşklarda). Bir çilehane özlemi mi? Bir Eski Toprak’lı. Uzatmalı bir nefer. Çünkü nice yollar gidilmiştir (çokken bir şiirin tarihinde ve bankalar gibi bir bilanço yapılmalıdır Aktif-pasif görünmelidir). Bu hınçla sarılır Beyler’e (1978), çünkü ta gerilerden (bir geri hizmetten) Necatî Fâriğiz edemeyiz kimseye tâpû beyler diyordur. Hiç bıyık bırakmış mıdır? Hayır. Ama sakalı hep uzamıştır. Şiirleri (İlhan Berk’e göre) en çok üstüne başına benzeyendi. Çocukluğunun sağlık raporlarında hızlı atıyordu kalbi deniyor. Biliyoruz hep bir ayraç bırakmıştır şiirlerde bir gün dolduralım diye biz. Sunu Bir gün öldü. Gidip geldiği sokaklar, bir kırlangıç, bir kâğıt, bir ıstampa, bir kalem/alkol yanmasında/bir fotokopi, bir kumsaati, yarım kalmış bir şiir, bir patika, cenazesinde bulundu mu? bilmiyorum. Bir bulut bir süre onu izlemiş. Geçerken parmağını kaldırmış bir çocuk. Bir deniz parçası, bir ağaç büyümesini bir an bırakmıştır. Masası uzun zaman kendine gelememiştir. O gün gök açıkmış diyorlar. - İlhan Berk, Behçet Necatigil (1916-1979) (Deniz Eskisi) (Aşk Tahtı / 1976-1982 / Toplu Şiirler II) - Görsel: Behçet Necatigil (Kalender Dergisi, Sayı:6, Mart-Nisan 2019, İki Aylık Edebiyat Dergisi)
18 notes · View notes
izmons · 2 months ago
Text
Sen takma kafana Muzaffer.Senin savaşın sana yeter.
22 notes · View notes
yorgunherakles · 4 months ago
Text
artık rastlaşılacak sokaklar yok...
marguerite duras - yaz yağmuru
22 notes · View notes
selin-n · 9 months ago
Text
Rüştü Asyalı'nın sesinden Behçet
Necatigil şiiri...
Gizli Sevda
Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz sene önce,
Dün yolda rastladım
Sevindi beni görünce.
Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan.
Evlenmiş, çocukları olmuş
Bir kız bir de oğlan,
Seni sordu.
Hiç değişmedi, dedim.
Bildiğin gibi...
Anlıyordu.
Mesutmuş, kocasını seviyormuş.
Kendilerininmiş evleri...
Bir suçlu gibi ezik,
Sana selam söyledi.
Behçet Necatigil
Tumblr media Tumblr media
💙🥀🕊️
44 notes · View notes
hazanla · 7 months ago
Text
"Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek."
32 notes · View notes
kalpsiziz · 11 days ago
Text
"Derin vakitler ümit etmiştik,dar zamanlara kaldık."
13 notes · View notes
venusunruhu · 24 days ago
Text
:
Uzayacağa benzer,
Tutuştuğumuz lades.
İşi gücü bırakıp,
Mezarlığa nazır,
Bir eve taşındım.
Ölüm;
Sen beni aldatamazsın.
Aklımda...
Tumblr media
11 notes · View notes
wehuzunngeldi · 2 months ago
Text
...
bir zehir
birikir odalarda,
almaz ki veresin rüzgâra
rüzgâr deli değil.
birden yayılır kanda
kararır dört yan.
bir çöküntü başlar yaşamanda
her şeyin değersizleştiği an.
11 notes · View notes
ckardelen · 1 year ago
Text
Tumblr media
ŞİİR DÖLLEMESİ Öylesine olmalı ki değinme Döllemeli, yetmez orgasmus. Embriyon ve dölüt Başlamalı büyümeye beyinde.   Gevşemeden az sonra kollar Bir şeyler eklemeli verdiğine. Değer miydi yoksa bunca bekleme, Ellenmemiş organlardan elleri Bir okşayış gibi gelip geçecekse.   Bütün diri spermalar, şiirler Kalsın yerli yerinde, Tavlı topraklara değil de Kuru tahtalara düşecekse.
BEHÇET NECATİGİL
10 notes · View notes
okuryazarlar · 2 years ago
Text
Tumblr media
İyi ki doğdun Behçet Necatigil!
134 notes · View notes
yagmur-lar · 10 months ago
Text
Tumblr media
20 notes · View notes
yorgunherakles · 2 months ago
Text
sular sarardı... yüzün perde perde solmakta, kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
ahmet haşim - merdiven
16 notes · View notes
siiraze · 10 months ago
Text
20 notes · View notes
keskeruyaolsa · 3 months ago
Text
"Söner yangın birazdan
Yatışır özlem.
Bir gün karşılaşırız
Bir gün, bir yarım akşam."
|Behçet Necatigil
9 notes · View notes
biracayipadam-veng7 · 6 months ago
Text
hani bir sevgilin vardı
yedi sekiz sene önce,
dün yolda rastladım
sevindi beni görünce.
sokakta ayaküstü
konuştuk ordan burdan,
evlenmiş çocukları olmuş
bir kız, bir oğlan
seni sordu.
hiç değişmedi, dedim,
bildiğin gibi..
anlıyordu.
mesutmuş, kocasını seviyormuş,
kendilerininmiş evleri..
bir suçlu gibi ezik,
sana selam söyledi..
7 notes · View notes