Tumgik
#Yasak aşk
yanlizgecelerr · 6 months
Text
Sana sarılmayı özledim oysa ben sana hiç sarılmamıştım.
105 notes · View notes
tusilencio · 3 months
Text
haklı olan haklı kalsın bırakalım aklı kalsın ✨️🧚‍♀️
8 notes · View notes
adamsiyahkadinmavi · 8 months
Text
Yarası yarama denkti sevdim...♏♏
4 notes · View notes
geceninalone · 2 years
Text
Özledim geceleri son konuştuğun kişi olmayı sabah uyandığımda senden günaydın mesajı almayı özledim.
4 notes · View notes
howcanitbepossible · 10 months
Text
Bunu yaptığıma inanamıyorum. Aşık olduğum kişinin bana bu kadar yasak olmasını kabullenemiyorum. Onun bana bir iyi bir kötü davranmasını kaldıramıyorum. Canım yanıyorken ve bunu görüp bildiği halde böyle davranıyor olmasını sindiremiyorum. Çok istiyorum. Bana aşık olmasını çok istiyorum. Kavuşamayacak olsak bile bana böyle davranmanın bedelini ödemesini çok istiyorum. Bana aşık olmasını istiyorum.
0 notes
gecmisgecmiste · 2 years
Text
Öyle birisine aşık oldum ki.. aynı sen. Sana hissettiklerimin aynısını, onda hissetmeye başladım. Ve bu benim için çok kötü.
1 note · View note
erkanunluofficial · 2 years
Text
Tumblr media
Merhaba hoşgeldin.! Biraz geç kaldın . İçimdeki çocuk öldü . Ben oynamıyorum artık .... Erkan Ünlü
1 note · View note
egeantonio · 5 months
Text
Bir öpücüğün dudaklarını ıskalayıp doğrudan kalbine denk geliş anı gibi. Korkakça ve cesurca hatırla anılarımızı. Dudaklarını es geçip doğrudan kalbine ulaşmayı hedeflediğimi bil. Çantamda bir devrim gecesinden kalan yasaklı kelimler sakladım hep. Bir gün özgürlük çığlık çığlığa bağırınca dudaklarına denk geleceğim.
27 notes · View notes
duygusuz1pic · 2 months
Text
Gözler yalan söylemez . . .
2 notes · View notes
soolipsistt · 4 months
Text
Bir şey anlatacağım.
Sanırım üzerinden 19 yıl geçti, tam olarak hangi ay olduğunu hatırlamıyorum fakat sıcaktı... Hoş bu memleket her zaman sıcak da neyse, 2005 yılı olduğundan eminim. Yani oran buram açıkta kalmamıştı ^_^. Bir rüya gördüm, hâlen dün gibi hatırlıyorum çünkü o kadar gerçek gibiydi ki...
Lise son sınıftım, sosyal değildim, hayatım benim seçmediğim bir çizgide ilerliyordu ve bu durum benim o zamanlar umurumda bile değildi.
Rüyamdaki o kadın silüetini de hiç bir zaman unutmadım, adıyla sesleniyordum, ama hayatımda onun adına sahip, ona benzeyen kimse de yoktu. Yani bilinç altımın bana sunduğu şeyler ya bir filmden ya okuduğum bir kitaptan kalma olmalıydı.
Uyanmadan önce dönüp bana gülümsediğini benimse uyandığımda terden sırılsıklam olmuş atletimi ve sanki salya sümük ağlamış gibi olan suratımı hatırlıyorum. Rüyamda bir çok kez ağladım, uyandığımda da göz yaşlarım hâlen duruyor olurdu, bu da böyleydi ancak ilginç olan diğer ağladığım rüyaları hatırlamazken, bunda göz yaşına sebep olacak bir şey olmamasına rağmen o şekilde uyandığımda şaşırmıştım.
Uzun bir süre etkisi sürdü... Nedensiz yere kafamdan atamadım, ne ismi, ne silüeti, ne gülümsemesi...
Yıllar geçti, uzun süreli sevgilimle nişanlandım. Üniversiteyi gittim ama okumadım, yani çalışmam gerekiyordu işe başladım, daha sonra daha ciddi bir işe girdim. Bu da yaklaşık olarak 12 sene öncesine denk geliyor...
Kendi iplerimle ördüğüm bir kader olmasa da bir sekilde ite kaka ilerliyordum, yaşıyordum, kendi hayatım olmadığını hissederek, çevremi mutlu etmek için göz yumduğum aile kararları ile çoğunun "olması gerektiği" şeklinde direttiği bir hayatım vardı.
Yani işe git, ailenle iyi geçin, sokakta sürtme, keza arkadaş ortamını bırakın arkadaşım dahi yoktu, hafta sonları nişanlımla buluş, uyu, kalk işe git ve aynı döngüyü defalarca tekrarla...
Bu döngünün bir yerinde bir şey oldu. İş yerinin yemekhanesinde tabldotumu alıp oturacak yer ararken bir masada oturan, tanımadığım bir meslektaşı gördüm. Ayaklarım benden izinsiz yanına gitti, dudaklarım benden izinsiz masadaki boş yeri talep etti ve ellerim benden izinsiz bir şeylerle meşgul olmaya çalıştı.
Sanırım elimin sürekli ritim tutması, boş durmaması ilk o zamana dayanıyor... Neyse... Karşısına oturduğum kadının yüzüne bakmaya korkuyordum, vücudumun benden izinsiz hareket etmesi de bu yüzdendi... O anın gerçek olup olmadığı ile ilgili kendi içimde savaş veriyordum. Sonuçta nefes alıyordum, görüyordum, dokunuyordum, yemeğin tadını alıyordum, yani o anın gerçek olmaması için tek sebep karşımdaki kadının o andan kaç yıl önce onu rüyamda görmüş olmam. Onun dışında hiç bir sorunum yoktu gerçeklikle ilgili...
Hangi bölümde çalıştığını sordum, standart muhabbet... Sonra korkarak ismini öğrenmek istedim. Daha sonrasında bir çok kez düşünmüşümdür acaba karşısında hem saçma sapan hareket eden, hem korkan, hem de konuşmak isteyen tanımadığı bir adamı izlerken neler hissetmiştir diye...
İsmini söylediğinden sonra ne olduğunu hatırlamıyorum, yemeği yedim mi, ne konuştum, nasıl ofise gidip işe devam ettim bende yok... Ama genel olarak her şeyi, ama her şeyi sorgulamaya başlamıştım, içtiğim sudan, uyuduğum saate, izlediğim filme kadar her şeyi... Belki bir uyanıştı, bilmiyorum...
Daha sonra soyadını öğrendim, iş yerine ait platform üzerinden iş ile ilgili bir bahaneyle yazışmaya başladık. O da soyadımı orada görünce, okul zamanında tanıdığı aynı soyadına sahip arkadaşınsan bahsetti, sohbet böyle başladı. Bahsettiği kişi de kuzenimdi.
Kaderin insanları hangi duraklarda bırakacağını, nereye götüreceğini bilmiyor insan. Yıllar önce rüyanda gördüğün insanı karşına çıkarabiliyor, geçen zaman içinde bir çok kez aynı ortamda bulunmuş ama görmemiş olma ihtimalini de defalarca kez sorguluyorsun tabi...
Belirsiz bir zaman girdabı içerisinde sıkışmıştım. Arkadaşım yoktu, konuşacağım, anlatacağım, anlatsam da inanacak, anlayacak kimsem yoktu... "Hadi ordan, rüyasında görmüşmüş..." Kafamın içinde yankılanan ses hep buydu, sessiz kalmak gerekiyordu... Dışarıya dingin bir deniz izlenimi veriyordum, içimde okyanuslar çağlıyordu. Dışarıya ay ışığı yansıtıyordum. İçimde güneşler patlıyordu...
Her şeyi sorguluyordum, sorguladıkça kayboluyordum...
Yazışmalar uzun sohbetlere sürüklendi, ruhun bir ikizi olsaydı sanırım en fazla olabileceği nokta buydu... Tanıdığın biriyle yan yana geldiğinde konuşmadan anlaşabilirsin, bakışmaların ile ortak kararlar verebilirsin... Fakat daha önce yan yana gelmediğin biriyle ilk yanyana gelişinde sessizce çığlık atmak, dudağını oynatmadan saatlerce konuşabilmek nedir bunu da ben öğrendim, kader öğretti...
Nasıl birisi olduğumu biliyordu, işimi, asosyalliğimi, nişanımı....
Zaten sohbetlerin sessizliğide buradan geliyordu...susuyorduk ama çok konuşuyorduk... Gülümsüyorduk ama ağlıyorduk... "Olması gereken bu" olduğu için kimse zarar görmesin diye biz heyelan altında kalıp gıkımızı çıkarmıyorduk...
12 senede yüzlerce defa sessizce terk ettik birbirimizi. Kader bizi aynı araçta bir araya getirdi, aynı köşede bekletmek zorunda bıraktı, aynı asansörlere bindirdi, aynı markete soktu, aynı kafeye itekledi... Kaçmak imkansız gibiydi...
Aramıza ne kadar imkansız varsa sokmaya çalıştık, evlendim, baba oldum, onun hayatına insanlar girdi, üzerimizden kamyonlar geçti... Bir tek içimizdeki ateşin üzerine yağmuru yağdıramadık...zaten imkansızdık...
Kader bizi denk getirdiği her anın ardından içimdeki coşku beni ben yapan coşkuydu, kısa sürüyordu, kendimi dünyanın en güçlü adamı hissediyordum, her şeyi başarabilecek biri, her zorluğun altından kolayca kalkabilecek biri... Fakat kendi hayatımıza döndüğümüzde farklı insanlardık... Ben asosyaldim, sessizdim, güçsüzdüm... Fakat ne yapsam o bir yerlerde beni izliyordu, o da bana eşlik ediyordu, hayal gücüm inanılmazdı...
Önceki yazılarımdaki yol arkadaşım oydu, minnetten kaçıp cinneti yaşamış ve beni anlayıp yaralarımı saran oydu, fiziki bir varlığımız yoktu, ruhumuz el ele yürürken biz sadece yan yana yürüdük. Kaderin bizi götürdüğü sona, mezara doğru ilerlerken, yolun keyifli geçmesini sağlayan oydu. Bunu yazarken hüngür hüngür ağlamamın sebebi o, bundan sonraki yazılarımda tasvirini bolca göreceğiniz gün doğumu gözlere sahip, cennetim o olacak.
Bu benim saçma hayatımın bir fragmanı işte.
Sıktıysam özür dilerim, bugün size onunla ilk dinlediğimiz, göz yaşı içinde sessizce eşlik ettiğimiz şarkıyı emanet ediyorum, lütfen dinledikten sonra incitmeden yerine koyun.
Karmate - Nayino
Sağlıcakla.
2 notes · View notes
dreamerthinks · 4 months
Text
Tumblr media
Bazı yasaklar çiğneyince daha güzel sankii ♥️🚫
5 notes · View notes
yanlizgecelerr · 6 months
Text
Doğru zamanda doğru insandın benim için
35 notes · View notes
yorgunherakles · 1 year
Text
ilişkiler, mecburen ironikleşmişlerdir; çünkü ilişkiler yaşamın devamı için gerekli olsa da, arzunun inatçılığı yenilginin habercisidir. arzu, hiçbir nesnenin yatıştıramayacağı bir eksikliği ifade eder.
adam phillips - yasak olmayan hazlar
11 notes · View notes
askdemeksana · 7 months
Text
İNSANLAR GÖRÜYORUM
İnsanlar görüyorum
İşe gidiyorlar
Çalışıyorlar
Ara veriyorlar
Tekrar çalışıyorlar
Evlerine dönüyorlar
İnsanlar görüyorum
Sadece bedenlerini
Ruhları ölü sanki
Katilleri aramızda belki
Hem ruh öldürülür mü ki
Bir insan bunu yapabilir mi?
İnsanlar görüyorum
Etten duvar
Nefes alıyorlar
Ama yaşamıyorlar
Otomatik pilottalar
Hep aynılar
İnsanlar görüyorum
Evet varlar
Görüyorum buradalar
Cinayeti görmüyorlar
Yaşamadıklarını anlamıyorlar
Ruhlarının katilini seviyorlar
İnsanlar görüyorum
Konuşmaları yasak
Düşünmeleri yasak
Eğlenmeleri yasak
Mutluluk yasak
Özgürlük yasak
İnsanlar görüyorum
Bir deri bir kemik
Sesleri hep kesik
Nefesleri bitik
Hayatları silik
Gelecekleri yitik
İnsanlar görüyorum
Ve maalesef
Ben insanların
Hayatlarını
Hiç iyi
Görmüyorum!..
Uğur İncekara
Yazım Tarihi : 04 Eylül 2023
3 notes · View notes
mrsgoddesla · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
5 notes · View notes
kayipgalaks1 · 4 months
Text
Bu dünyada göz göze gelmemiz bile yasak ama benim galaksimde adımıza şiirler yazılmıştı sevgilim...
0 notes