Tumgik
#avokado kalori
toprakdogal · 3 days
Text
Tumblr media
KİLO ALMAK İSTEYENLER İÇİN ÖNERİLER VE TOPRAK DOĞAL ÜRÜNLERİ
01 Haziran 2024
Sağlıklı bir şekilde kilo almak, en az kilo vermek kadar dikkat ve özen gerektirir. Kilo almak isteyenler için temel prensip, kalori alımını artırırken, besin değeri yüksek gıdaları tercih etmektir. İşte bu süreçte Toprak Doğal’ın sunduğu coğrafi işaretli, doğal, taze ve organik gıdalar size yardımcı olabilir.
Kilo Almak İsteyenlere Öneriler:
               1. Kalori ve Protein Alımını Artırın: Yüksek kalorili ve protein açısından zengin gıdalar tüketmek, kas kütlesini artırarak sağlıklı kilo alımını destekler.
               2. Sık ve Dengeli Öğünler: Gün içinde sık sık yemek yemek ve her öğünde dengeli besinler tüketmek önemlidir.
               3. Sağlıklı Yağlar Tüketin: Avokado, zeytinyağı, ceviz gibi sağlıklı yağlar, hem kalori sağlar hem de sağlıklı yağ asitleri ile vücudunuzu destekler.
               4. Smoothie ve Shake’ler: Yüksek kalorili ve besleyici smoothie veya shake’ler hazırlayarak, kalori alımını artırabilirsiniz.
0 notes
diyetisyentugba · 5 months
Text
Hamile Diyeti
Tumblr media
Hamilelikte Beslenme Nasıl Olmalıdır?
Gebelik döneminde hem anne hem de dünyaya getireceği bebek için depolarının tam olması gereklidir. Anne bebeği için depolarını doldurabilmeli ve kendi için de yeterli enerjiyi sağlayabilmelidir. Ayrıca gebelikten sonra gelen emzirme döneminde de yeterli süt salınımı için hazırlıklı olması gerekir.
Dengeli beslenme: Protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral içeren dengeli bir beslenme planı uygulayın.
Folik asit alımı: Hamilelik öncesinde ve başlangıcında folik asit takviyesi almak bebeğin gelişimin destekler.
Kalsiyum ve D vitamini: Bebeğin kemik sağlığı için kalsiyum ve D vitamini içeren besinlere dikkat edin.
Demir alımı: Hamilelik sırasında kan hacmi artar, bu nedenle demir alımını artırmak önemlidir.
Fazla kaloriden kaçının: Hamilelikte fazla kilo alımı riskini azaltmak için sağlıklı kalorili beslenmeye özen gösterin.
Düzenli su tüketimi: Hamilelik döneminde yeterli miktarda su içmek önemlidir.
Taze meyve ve sebze: Vitamin ve lif açısından zengin olan taze meyve ve sebzeleri sıkça tüketin.
Sağlıklı yağlar: Avokado, zeytinyağı, fındık ve balık gibi sağlıklı yağları tüketin.
Alkol ve kafeinden uzak durun: Hamilelik süresince alkol ve kafein içeren içeceklerden uzak durun.
Hamile (Gebelik) Diyeti Nasıl Yapılır?
Hamilelik süresi boyunca bebeğin gelişim süreci saatlik olarak dahi bilinmektedir. Ufak değişiklikler dışında bir bebeğin dokuz ay on günlük gelişim süreci bilindiğinden dolayı gelişim süreci boyunca alması gereken kalori miktarı, mineral ve vitaminler de bilinmektedir. Yani annenin doğru zamanda doğru şekilde beslenmesi oldukça önemlidir. Sağlıklı bir fiziksel ve psikolojik gelişim ancak doğru gıdaların tüketilmesi sayesinde mümkündür.
Gebelik yani hamile diyeti kadın doğum uzmanları tarafından belirlenen listelerin diyetisyenler eşliğinde uygulanması şeklinde gerçekleştirilir. Hamile diyeti Listesinde yazan gıdaların tüketilmesi, kalori sınırlarına dikkat edilmesi ve yasaklara uyulması oldukça önemlidir. Ayrıca hamileliğin belirli zamanlarında hareketlenmenin artması gerekmektedir. Hamile diyeti ile beraber spor egzersizleri yapılması, psikolojik rahatlamanın sağlanması ve uyku düzeninin kurulması bebeğin gelişimi yönünde etkili olan faktörlerdir.
Gebelik yani hamile diyeti uygulanması annenin vücudunda bir hastalık var ise ona göre şekillendirilebilir. Örneğin diyabet olan bir kişinin gebe kalması halinde oluşturulacak diyet listesi diyabetin etkilerini artırmayacak şekildedir. Ayrıca yeteri kadar gıdanın fazlaca öğüne bölünerek gün içerisinde alınması gebelik diyetlerinin nasıl yapılacağına dair önemli bir ipucudur.
Hamile Diyeti Listesi
Kahvaltı
Bebeğin kalsiyum ihtiyacını karşılamak amacıyla bir bardak süt. Hamileliğin ileri evrelerinde süt tüketimi artırılır. Ayrıca tüketilen sütün yağ değerleri kontrol edilmelidir.
Yine kalsiyum ihtiyacını karşılamak amacıyla bir dilim peynir
Zeytin
Yeşillik
Şeker ihtiyacını karşılamak için bir adet meyve
Bir ya da iki dilim tam tahıllı ekmek
Haftanın dört günü sabah kahvaltılarına eklenecek bir adet yumurta
Şekersiz çay
Ara Öğün
Bir avuç kadar kuruyemiş
Öğlen
Sebze ile desteklenen et yemeği
Kalsiyum ihtiyacını karşılamak için süt ürünü, genelde yoğurt
Bir ya da iki dilim tam tahıl ekmeği
Ara Öğün
Bir avuç kuruyemiş veya yarım sandviç
Bir kase yoğurt ya da bir bardak ayran
Akşam
Buharda ya da ızgarada pişmiş bir porsiyon et
Midenin yumuşatılması için mercimek çorbası
Bir ya da iki dilim tam tahıl ekmeği
Ara Öğün
Kan şekerinin kontrol altında tutulabilmesi için bir adet meyve
Yatmadan Önce
Bir bardak süt veya muadili olabilecek şekilde bir kase ayran
Sonuç olarak; spor egzersizleri ile birleştirilmiş bir gebelik diyeti sayesinde bebeğin gelişiminin sağlıklı şekilde olması sağlanmaktadır. Gebelik sürecinin sorunsuz olarak atlatılması için mutlaka diyet listeleri doktorlar tarafından yazılmaktadır.
Hamile Diyeti (Gebelik Diyeti) Ne Kadar Süre Yapılır ?
İdeal bir başlangıç ile girilmesinden sonra diyetler ile beslenme sürecinin kontrolü sonunda, gebeliğin bitirilmesine yakın annenin aldığı kiloların toplamının on ile on iki arasında olması beklenir. Eğer beklenen tek değil de iki bebek ise bu kiloların on altıya kadar çıkması söz konusudur. Yani diyetlerin oluşturulmasında annenin alması gereken kilo ile mevcut kilosu kriterler olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna bağlı olarak da hamile diyeti oluşturulmaktadır.
Gebelik yani hamile diyetini uygulama süresi oldukça nettir. Normal doğuma kadar süren dokuz ay on günlük süreç boyunca diyetlere harfiyen uyulması gerekmektedir.
Diyetler genelde haftalık olarak takip edilir ancak kritik değişiklikler her üç ayda bir yapılır. Diyetlerin uygulandığı süreç boyunca üç kere gebelik diyetinin değiştiğini söylemek mümkündür. Her üç aylık dönem kendi içerisinde bazı özellikler barındırır. Tüm diyet bebeğin gelişim süreciyle doğrudan alakalıdır. Genelde ihtiyaç duyulan minerallerde artış, ihtiyaç duyulmayanlarda da azalış yapılır. Ayrıca üçüncü aydan itibaren bebeğin gelişim hızının kurtarılabilmesi için annenin günlük üç yüz kalori fazla alması gerekmektedir ki bu üçüncü üç ayın sonlarına doğru beş yüz kaloriye kadar çıkmaktadır.
Gebelikte Kilo Almamak İçin Ne Yapılmalıdır?
Gebelik sırasında bol su tüketmek oldukça önemlidir. Bol su tüketerek metabolizma hızlandırılır ve kilo alımının önüne geçilmiş olur.
Paketli ve işlenmiş gıdalar yerine meyve ve kuruyemişler ara öğünler için tercih edilebilir.
Akşam yemeği saati biraz öne çekilebilir.
Makarna ve pirinç pilavı yerine bol sebzeli bulgur pilavı tercih edilebilir.
Hafif egzersizler ve yürüyüş programları yapılabilir.
Tatlı krizleri sırasında çikolata yerine, muz ve bal ikilisi tercih edilebilir.
Hamileyken Diyetle Kilo Verilir Mi?
Hamilelik sırasında bazı durumlarda anne adayı mide bulantısı ve iştahsızlık sebebiyle kendiliğinden kilo verebilir. Ancak vücut kitle indeksinin oldukça yüksek olduğu durumlarda doktor kontrolünde gerçekleştirilen ve uygun miktarlarda hazırlanan diyet listeleriyle kilo vermek de mümkündür. Genellikle hamile diyeti olarak adlandırılan bu diyet listeleri normal kiloya sahip olan anne adayları için önerilmez. Çünkü yeme kısıtlaması aynı zamanda bebeğin gelişimini de olumsuz etkileyecektir. Kaynak: https://www.tugbayaprak.com/hamile-diyeti/ #hamile #hamilediyeti #hamileliktebeslenme #hamileler #gebeliktebeslenme #gebelikkontrolü
0 notes
bilgilikus · 6 months
Text
Kahvaltıda Yapılan Hatalar ve Çözüm Yolları
Tumblr media
Kahvaltıda Yapılan Hatalar ve Çözüm Yolları Sağlıklı beslenme, vücudumuzun ihtiyacı olan besinleri düzenli ve dengeli bir şekilde tüketmek demektir. Ancak günlük hayatın koşturmacası içinde sağlıksız beslenme alışkanlıkları edinebiliyoruz. Yetersiz protein tüketimi, aşırı şekerli yiyecekler, sağlıksız yağlar ve kızartmalar, taze sebze ve meyvelerin eksikliği, hazır meyve sularının tüketimi, düşük lif içeren besinler, karbonhidrat ağırlıklı kahvaltılar, kafeinli içeceklerin fazla tüketimi ve hızlı, aceleci yeme alışkanlığı sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Bu yazıda, bu sağlıksız beslenme alışkanlıklarını inceleyeceğiz ve sağlıklı bir yaşam için neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz.
Yetersiz Protein Tüketimi
Yetersiz protein tüketimi, vücudun sağlıklı bir şekilde çalışmasını engelleyen ve pek çok sağlık problemine yol açabilen önemli bir konudur. Protein, vücudun temel yapı taşı olan amino asitleri içerir ve kasların, dokuların ve organların tamir ve bakımı için gereklidir. Ayrıca bağışıklık sistemi, hormonlar ve enzimlerin üretimi için de protein gereklidir. Yetersiz protein tüketimi durumunda, vücut fonksiyonlarını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu temel bileşenleri sağlayamaz. Bu durumda, zayıf bağışıklık sistemi, kas kaybı, düşük enerji seviyeleri ve yavaş metabolizma gibi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Ayrıca cilt, saç ve tırnak sağlığı da olumsuz etkilenebilir. Vücudun protein ihtiyacını karşılamak için kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, süt, yoğurt, peynir, kurubaklagiller ve yağlı tohumlar gibi protein açısından zengin gıdalar tüketmek önemlidir. Ayrıca bitkisel kaynaklar olan mercimek, nohut, fasulye ve tofu gibi gıdalar da protein ihtiyacını karşılamak için tercih edilebilir.
Aşırı Şekerli Yiyecekler
Aşırı şekerli yiyeceklerin tüketimi günümüzde oldukça yaygın bir sorundur. İnsanlar genellikle şekerli atıştırmalıkları tercih etmektedirler. Fast food restoranlarındaki şekerli içecekler, cips, çikolata gibi gıdalarda bulunan aşırı şeker, sağlığımız üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Aşırı şeker tüketimi obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve diş çürümeleri gibi birçok ciddi sağlık sorununa neden olabilir. Ayrıca şekerin vücutta aşırı miktarda tüketilmesi kan şeker seviyelerinde ani yükselme ve düşüşlere sebep olabilir, bu da enerji seviyelerini dengesizleştirir ve açlık hissini artırabilir. Sağlıklı bir yaşam için aşırı şekerli yiyeceklerden kaçınmak önemlidir. Bunun yerine meyve tüketimi artırılmalı, şekerli atıştırmalıklar yerine sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilmelidir. Tüketilen gıdaların içeriğini inceleyerek, şeker miktarı düşük olan alternatifler tercih edilmelidir.
Sağlıksız Yağlar Ve Kızartmalar
Çoğu insanın severek tükettiği kızarmış yiyecekler aslında sağlığımız için oldukça zararlı olabilir. Sağlıksız yağlar ve kızartmalar, yüksek kalori ve doymuş yağ içeriğiyle birlikte birçok sağlık sorununa neden olabilir. Özellikle fast food restoranlarında sıkça tüketilen kızartmalar, obezite, kalp hastalıkları ve yüksek kolesterol gibi ciddi sorunlara zemin hazırlayabilir. Sağlıksız yağlar ve kızartmaların tüketilmesiyle birlikte vücutta artan kötü kolestrol seviyeleri, damar sertliğine ve tıkanıklığına yol açabilir. Bu durum ise kalp krizi ve inme riskini arttırabilir. Ayrıca, bu tarz yağlar ve kızartmaların sindirim sistemi üzerindeki olumsuz etkileri de oldukça büyüktür. Bunun yerine, **sağlıklı yağlar** olan zeytinyağı, avokado yağı ve hindistancevizi yağı gibi seçenekleri tercih etmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Ayrıca, yiyeceklerin fırında veya ızgarada pişirilmesi de kızartmalardan kaçınmak için etkili bir yöntemdir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanarak, vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri dengeli bir şekilde almak mümkün olacaktır.
Taze Sebze Ve Meyvelerin Eksikliği
Genellikle modern yaşam tarzının getirdiği hız ve kolaylık sebebiyle, taze sebze ve meyvelerin tüketimi oldukça azalmış durumda. Fast food alışkanlıkları ve hazır gıdaların yaygınlaşması sebebiyle, insanlar sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kaybetmiş durumda. Bu durum aslında birçok sağlık sorununa sebep olabiliyor. Taze sebze ve meyveler, içerdikleri antioksidanlar ve vitaminler ile vücudumuzun ihtiyacı olan besinleri karşılamamızı sağlar. Bunun eksikliği ise bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve birçok hastalığa davetiye çıkarabilir. Özellikle çocukların beslenme alışkanlıklarında bu dengeyi korumak oldukça önemlidir. Taze sebze ve meyvelerin eksikliğinin yerine fast food ve abur cubur alışkanlıklarının geçmesi, ilerleyen yaşlarda sağlık sorunlarına davetiye çıkarabilir.
Hazır Meyve Sularının Tüketimi
Çoğu kişi, pratiklik ve tatlı bir içecek tercihi olarak hazır meyve sularını tercih etmektedir. Ancak bu meyve suları genellikle şeker ve koruyucu madde içermektedir. Ayrıca hazır meyve sularının doğal meyve sularına göre daha az lif içerdiği unutulmamalıdır. Bu nedenle, hazır meyve sularının aşırı tüketimi şişmanlık, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu gibi sağlık sorunlarından kaçınmak için doğal meyve tüketimi tercih edilmeli ve hazır meyve sularının tüketimi sınırlı tutulmalıdır.
Düşük Lif İçeren Besinler
günümüzde pek çok insanın beslenme alışkanlıklarının bir parçası haline gelmiştir. Lif, sindirim sistemi sağlığı için oldukça önemlidir ve lif içeren besinlerin yeterli miktarda tüketilmemesi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Lif, vücutta sindirim sistemini düzenleyerek kabızlık sorununu önler ve kan şekerini dengeleyerek diyabet riskini azaltır. Ayrıca lif, tokluk hissini artırarak kilo kontrolüne de yardımcı olur. Bu nedenle düşük lif içeren besinler tüketmekten kaçınılmalı ve lif açısından zengin besinlere yönelmeliyiz. Bu besinler arasında bulunan lifli gıdaları sofralarımıza ekleyerek sindirim sistemi sağlığımızı koruyabilir ve genel sağlığımızı olumlu yönde etkileyebiliriz. Lifli besinler arasında bulunan meyve, sebze, baklagiller, tam tahıllı besinler ve kuru yemişler tüketerek lif alımını artırabiliriz. Günlük olarak tavsiye edilen lif alımını karşılamak için lifli gıdalardan zengin bir beslenme düzeni oluşturmak oldukça önemlidir.
Karbonhidrat Ağırlıklı Kahvaltılar
Kahvaltı, günün en önemli öğünlerinden biridir. Ancak, karbonhidrat ağırlıklı kahvaltılar sağlıksız bir alışkanlık olabilir. Çünkü karbonhidrat ağırlıklı beslenmek kan şekerini ani yükseltip düşürebilir, bu da enerji düşüklüğüne ve açlık hissine neden olabilir. Bunun yerine, protein ve sağlıklı yağ içeren bir kahvaltı yapmak daha dengeli ve sağlıklı olacaktır. Yumurta, avokado, yoğurt gibi protein ve sağlıklı yağ kaynaklarıyla kahvaltı yapmak vücudunuzun ihtiyacı olan besin öğelerini daha iyi karşılayacaktır. Ayrıca, lif bakımından zengin taze sebzeler ve meyveler de kahvaltı sofranızda yer almalıdır. Bu sayede sindirim sistemi sağlığınızı desteklemiş olursunuz ve gün boyunca tok kalmanıza yardımcı olur.
Kafeinli İçeceklerin Fazla Tüketimi
sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebilecek bir alışkanlıktır. Kafein, çay, kahve, gazlı içecekler ve enerji içecekleri gibi birçok içecekte bulunur. Fazla miktarda kafein tüketimi, uyku düzenini bozabilir, sinirlilik ve huzursuzluk gibi ruh halini etkileyebilir, ve kalp çarpıntısı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu tür içeceklerin tüketimini sınırlamak veya azaltmak için birkaç yöntem denenebilir. Öncelikle, kafein içeriği düşük olan içecekler tercih edilebilir. Ayrıca, gün içerisinde tüketilen kafein miktarına dikkat edilebilir, ve özellikle akşam saatlerinde kafein içeren içeceklerden uzak durulabilir. Bunun yanı sıra, düzenli olarak su içmek ve uygun bir beslenme düzeni oluşturmak da kafein tüketimini kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Kafeinli içeceklerin fazla tüketimi konusunda dikkatli olmak, genel sağlık durumumuzu korumak için oldukça önemlidir. Bu alışkanlığı kontrol altına alarak, daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyebilir ve anlamlı bir iyileşme sağlayabiliriz.
Hızlı Ve Aceleci Yeme Alışkanlığı
Hızlı ve Aceleci Yeme Alışkanlığı günümüzün en yaygın sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir. Hızlı yaşam temposu, stres, iş yoğunluğu ve teknolojinin getirdiği kolaylıklar hayatımızı hızlı yemek yemeye yönlendiriyor. Ancak bu durum vücudumuz için ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. İnsanlar genellikle iş stresi veya yoğun gün temposu nedeniyle yemek yeme zamanlarını kısaltmaya ve hızlı tüketmeye eğilimlidir. Ancak bu alışkanlık sindirim sistemine zarar verebilir. Çiğneme işlemi yeterince yapılmadan yutulan yiyecekler sindirim sorunlarına, hazımsızlık ve kilo artışına neden olabilir. Bu alışkanlıktan kurtulmanın en önemli yolu; yemek yeme süresini uzatmak, yavaş ve düzenli yemek yemektir. Yavaş yemek yemek, sindirim sürecini destekler, doygunluk hissini arttırır ve kilo kontrolüne yardımcı olur. Ayrıca, yeme alışkanlığınızı değiştirmek ve daha bilinçli beslenmek için yavaş yemek yeme tekniklerini uygulamak faydalı olacaktır. Read the full article
0 notes
deliciousblogg · 9 months
Text
Mozzarella Peyniri: Sadece Bir Peynir mi, Yoksa Bir Kültür Mü? - Genişletilmiş Versiyon
Giriş
Mozzarella peyniri, ilk bakışta sadece bir peynir türü gibi görünse de, aslında bir kültürü, tarihi ve birçok farklı kullanım alanı olan kompleks bir yiyecektir. İtalyan mutfağının olmazsa olmazlarından biri olan mozzarella, dünya genelinde de oldukça popülerdir. Bu makalede, mozzarella peynirinin derinlemesine bir analizini yapacağız. Tarihçesinden üretim sürecine, besin değerlerinden farklı kullanım alanlarına ve hatta evde yapabileceğiniz tariflere kadar birçok konuya değineceğiz.
Tarihçe ve Kültürel Önemi
Mozzarella peyniri, ilk olarak Güney İtalya'da, özellikle Campania bölgesinde üretilmeye başlanmıştır. Bu peynirin tarihi, yüzyıllar öncesine, hatta belki de milenyumlar öncesine dayanabilir. Mozzarella, İtalyan kültüründe sadece bir yemek malzemesi değil, aynı zamanda bir aile geleneği, bir sanat ve bir yaşam biçimidir. Yıllar içinde, bu özel peynir türü İtalya'nın sınırlarını aşarak dünya genelinde tanınmış ve sevilmeye başlanmıştır.
Üretim Süreci ve Çeşitleri
Mozzarella peynirinin üretimi, oldukça özenli ve detaylı bir süreç gerektirir. Genellikle inek sütünden üretilen mozzarella, bazen manda sütü ile de yapılır ve bu türe "Mozzarella di Bufala" adı verilir. Süt, özel mayalar ve enzimlerle işlenir, kesilir, süzülür ve sonunda yüksek sıcaklıkta işlem görerek elastikiyetini kazanır. Bu süreç, peynirin yumuşak, elastik ve lezzetli olmasını sağlar.
Besin Değerleri ve Sağlık Yararları
Mozzarella peyniri, 100 gramında yaklaşık olarak 280 kalori, 17-18 gram protein, 22-24 gram yağ ve 600-630 mg kalsiyum içerir. Yüksek protein ve kalsiyum içeriği sayesinde kemik sağlığı için oldukça faydalıdır. Ancak, yüksek yağ ve kalori içeriği nedeniyle aşırı tüketilmemesi önerilir. Ayrıca, mozzarella peyniri düşük laktoz içeriği ile laktoz intoleransı olan kişiler için de uygun bir seçenek olabilir.
Kullanım Alanları ve Popüler Tarifler
Mozzarella peyniri, çeşitli yemeklerde kullanılmaktadır. En bilinen kullanım alanı tabii ki pizzadır. Ancak, lasagna, frittata, risotto gibi birçok İtalyan yemeğinde de sıkça kullanılır. Ayrıca, salatalar ve sandviçler için de ideal bir malzemedir.
1. Mozzarella ve Domatesli Panini
Malzemeler:
Mozzarella peyniri
Domates
Fesleğen
Baget ekmek
Adımlar:
Baget ekmeği ortadan ikiye kesin.
Ekmeklerin iç yüzeylerine mozzarella dilimleri yerleştirin.
Üzerine domates dilimleri ve fesleğen yaprakları ekleyin.
Tost makinesinde ya da tavada her iki tarafını da iyice kızartın.
2. Mozzarella ve Pesto Spagetti
Malzemeler:
Mozzarella peyniri
Pesto sos
Spagetti
Adımlar:
Spagettiyi haşlayın.
Pesto sosu ve mozzarella peyniri ekleyin.
Karıştırın ve servis yapın.
3. Mozzarella ve Zeytinli Focaccia
Malzemeler:
Mozzarella peyniri
Zeytin
Un
Maya
Adımlar:
Hamuru hazırlayın ve mayalandırın.
Üzerine mozzarella ve zeytin ekleyin.
200°C fırında 20 dakika pişirin.
4. Mozzarella ve Mantarlı Risotto
Malzemeler:
Mozzarella peyniri
Mantar
Arborio pirinç
Tavuk suyu
Adımlar:
Mantarları soteleyin.
Pirinci ekleyin ve karıştırın.
Tavuk suyu ekleyerek pişirin.
Mozzarella peyniri ekleyin ve karıştırın.
5. Mozzarella ve Ispanaklı Fırın Makarna
Malzemeler:
Mozzarella peyniri
Ispanak
Makarna
Adımlar:
Makarnayı haşlayın.
Ispanakları soteleyin.
Makarna, ispanak ve mozzarella peynirini bir kapta karıştırın.
180°C fırında 20 dakika pişirin.
6. Mozzarella ve Ton Balıklı Salata
Malzemeler:
Mozzarella peyniri
Ton balığı
Yeşillikler
Adımlar:
Yeşillikleri bir tabağa yerleştirin.
Üzerine ton balığı ve mozzarella peyniri ekleyin.
Zeytinyağı ve limon suyu ile tatlandırın.
7. Mozzarella ve Ananaslı Pizza
Malzemeler:
Mozzarella peyniri
Ananas
Pizza hamuru
Adımlar:
Pizza hamurunu hazırlayın ve açın.
Üzerine mozzarella peyniri ve ananas dilimleri yerleştirin.
200°C fırında 15-20 dakika pişirin.
8. Mozzarella ve Avokado Wrap
Malzemeler:
Mozzarella peyniri
Avokado
Tortilla
Adımlar:
Avokadoyu ezin.
Tortillanın üzerine avokado ve mozzarella peyniri yerleştirin.
Rulo şeklinde sarın.
9. Mozzarella ve Elmalı Tart
Malzemeler:
Mozzarella peyniri
Elma
Tart hamuru
Adımlar:
Tart hamurunu hazırlayın ve açın.
Üzerine dilimlenmiş elma ve mozzarella peyniri yerleştirin.
180°C fırında 20-25 dakika pişirin.
10. Mozzarella ve Kırmızı Biberli Omlet
Malzemeler:
Mozzarella peyniri
Kırmızı biber
Yumurta
Adımlar:
Kırmızı biberi doğrayın ve soteleyin.
Yumurtaları çırpın ve kırmızı biber ekleyin.
Mozzarella peyniri ekleyin ve omleti pişirin.
Sonuç
Mozzarella peyniri, çok yönlü kullanım alanları, besin değerleri ve kültürel önemi ile sadece bir peynir türü olmanın çok ötesindedir. İtalyan mutfağının bu eşsiz ürünü, dünya genelinde birçok insan tarafından sevilmekte ve farklı yemeklerde kullanılmaktadır. Eğer siz de bu lezzetli peyniri daha yakından tanımak istiyorsanız, yukarıda verdiğimiz tarifleri deneyebilir veya farklı yemeklerde kullanarak kendi tariflerinizi oluşturabilirsiniz. Afiyet olsun!
Tumblr media Tumblr media
0 notes
saglikvehastalik · 10 months
Link
0 notes
Text
Ternyata Bubuk Minuman JBD, Baik untuk Kesehatan Lho, Sob! Jakarta Bubble Drink (JBD) punya koleksi bubuk minuman terbaik. Dan tak hanya itu, bubble drink kekinian yang ditawarkan JBD sangat baik untuk kesehatan lho. Penasaran kan, kok bisa baik untuk kesehatan. Yuk baca tulisan ini sampai tuntas ya ...  Bahan-bahan bubble drink kekinian dari JBD mengandung nutrisi yang tinggi, menyehatkan, sekaligus halal (halalan thayyiban), antara lain: Pertama, teh hijau. Sob, teh hijau mengandung banyak antioksidan yang baik untuk kesehatan jantung dan mengurangi risiko kanker. Teh hijau juga mengandung kafein yang dapat meningkatkan energi dan membantu meningkatkan fokus. Kedua, buah-buahan segar. Sob, menambahkan potongan buah segar ke dalam bubble drink dapat memberikan rasa manis alami, tambahan serat, dan berbagai nutrisi lainnya. Ketiga, susu almond. susu almond rendah kalori dan rendah lemak, sehingga cocok bagi mereka yang ingin mengurangi konsumsi produk susu sapi. Oia Sob, susu almond juga mengandung vitamin E dan magnesium. Keempat, buah avokado. Avokado itu kaya akan lemak sehat dan serat, sehingga cocok untuk ditambahkan ke dalam bubble drink. selain itu, avokad juga mengandung vitamin C, K, dan B6. Nah, pastikan untuk menghindari tambahan gula berlebihan dan sirup buatan dalam bubble drink yang akan kamu konsumsi atau yang akan ditawarkan kepada pelanggan setiamu agar tetap sehat. Jadi, jika kamu ingin mengkonsumsi bubble drink dengan cara yang sehat, pastikan untuk memilih jenis bubble drink dari bubuk minuman terbaik dan berkualitas dengan bahan-bahan premium seperti yang ditawarkan Jakarta Bubble Drink. Hindari bubble drink dengan tambahan gula dan kalori yang tinggi. Selain itu, batasi konsumsi bubble drink dan jangan menganggapnya sebagai pengganti air putih yang sehat dan sangat penting untuk tubuh.
0 notes
fiyatinedir · 1 year
Text
Bim Avokado Fiyatı
Tumblr media
Bim Avokado Fiyatı
Bim marketlerde satışı yapılan sebzelerden biri de avokado olmaktadır. Dolayısıyla Bim avokado fiyatı merak konusudur. Avokado özellikle son dönemde oldukça popüler olan bir meyvedir. Genellikle diyet yapan ya da sağlıklı beslenen kişilerin gözdesi olmuştur. Bim marketlerde dönem dönem avokado satışı yapılmaktadır. Fiyatı da rakiplerine göre uygun seviyede olmaktadır. Tekli şekilde satın alım yapılabilmektedir. Bu sayede ihtiyacınıza göre alışveriş yapıp israftan kaçınmış olursunuz. Bim’e gelen avokado oldukça kalitelidir. Lezzeti bizce gayet yerindedir. Pazara gidemeyen kişilerin Bim şubelerine gitmesi yeterlidir. Çeşit çeşit sebze ve meyve arasında dilediğinizi seçebilir ve sepetinize ekleyebilirsiniz.
Bim Avokado Fiyatı
Bim raflarında avakado fiyatı 14,75 TL dir
Tumblr media
avakado fiyatı Avokadonun bilinen birçok faydası vardır. İçerisinde bulunan farklı yağ çeşitleri oldukça sağlıklıdır. Şeker içermez. Antioksidanlar yardımıyla bağışıklık sistemini oldukça güçlendirmektedir. Bim’de atılan avokado içerisinde çeşitli vitaminler vardır. Bunlar da kanser hastalığını önleyici özelliklere sahiptir. Avokado oldukça iyi bir lif kaynağıdır. Bu sayede tok kalmanızı sağlamaktadır. Ayrıca kalorisinin büyük bir kısmı faydalı yağlardan gelmektedir. O nedenle kilo kontrolü yapmak isteyenlerin Bim’den sıkça aldığı ��rünlerden biridir. Diğer yandan kolestrol seviyesini düzenlemeye yardımcı bir besindir. Günde bir avokado yarısı yenmesi tavsiye edilmektedir. Ancak yine de bunu doktor kontrolünde yapmakta fayda olacaktır.
Tumblr media
Bim Avokado Fiyat Bim’de satılan avokado ile birçok farklı tatlı, yemek ve salata yapılabilir. Genelde tarifler bütçeye uygun fiyatlı olmaktadır. Örnek olarak fazla kalori içermeyen bir tatlı yapmak isterseniz bu tarife göz atabilirsiniz. İhtiyacınız olan malzemeler dört adet olgun avokado, bir bardak Bim dost süt, yarım bardak çam balı, kakao ve vanilya özütü.
Tumblr media
Bim Avokado Fiyatları Üzeri için malzemeler ise şöyledir; krema, dondurulmuş meyveler ve çikolata. Tüm malzemeleri istediğiniz kıvama getirene kadar blender aletinde karıştırın. Üzerini streç film ile kaplayarak soğuması için buzdolabınıza kaldırın. Daha sonra krema, meyve ve çikolatayı ekleyerek servis edin. https://www.youtube.com/watch?v=g_iw0NVHxEQ İşte Bim avokado sayesinde ucuz fiyatlı tatlınız hazır hale geldi. Bunun gibi birçok tarife internet sitelerinden ulaşabilirsiniz. Web sitemizden Bim avokado fiyatı hakkında yeterli bilgiyi aldıktan sonra da markete gidebilirsiniz. Diğer Bim ürünü fiyatları için aşağıdaki adresleri takip edebilirsiniz. Bim Su Fiyatları Bim Aktüel Read the full article
0 notes
ketomanlife · 1 year
Text
Otofaji 101
2016 yılında Dr. Ohsumi, otofaji üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı Nobel ödülü kazandığında oruç tutma manzarasını değiştirdi. Otofaji , hücrelerinizin "çöpü dışarı atmasına" yardımcı olan, daha yeni ve daha sağlıklı hücreler oluşturmak için hasarlı hücreleri ortadan kaldıran bir süreçtir. Sağlıklı bir vücudun iyileşmeyi ve genel olarak refahı desteklemek için doğal olarak yaptığı bir şeydir.
Peki otofajinin oruçla ne alakası var?
Oruç tutmak, bu büyülü otofaji sürecini tetiklemenin etkili bir yoludur. Unutmayın, otofaji, yağ yakma durumu olan ketozdan farklıdır , otofaji ise hücresel bir detoksifikasyon, yaşlanma karşıtı ve iyileşme sürecidir. Oruç, otofajiyi uyarmanın en iyi yollarından biri olsa da, birkaç başka yol da var.
Otofajiyi uyarmanın yolları
Otofaji orucu. Bu, yaklaşık 17 saatlik oruç , yüksek yağ, düşük karbonhidrat diyeti ve sınırlı protein içeren özel bir oruç tarzıdır . Aşağıdaki otofaji makrolarına bakın.
HIIT eğitimi
Hiperbarik oksijen tedavisi (HBOT)
kırmızı ışık tedavisi
kaliteli uyku
Kahve
Kakao
Earl Grey çayında bulunan sirkumin, berberin, yeşil çay ve narenciye bergamot gibi güç fenolleri
Otofaji orucunun pek çok faydası vardır, ancak uzun saatler boyunca oruç tutmayı gerektirmez, bu da onu herkesin yapabileceği harika bir temel oruç haline getirir.
Otofajinin Faydaları
Geliştirilmiş bağışıklık fonksiyonu ve bağışıklık gücü ( otofaji disfonksiyonu bağışıklık sisteminizi aşağı doğru düzenlerken)
Yeni, sağlıklı hücrelerin oluşturulması
Artan algılama ve temizleme enfeksiyonları, patojenler, virüsler, bakteriler
Toksik proteinlerin hücrelerden uzaklaştırılması
Bir sitokin fırtınasının düzenlenmesine yardımcı olun
Geliştirilmiş bilişsel işlev
Mitokondriye daha fazla enerji
Sinir sistemini korumak
Oruç tutmanın ve otofajinin bağışıklık sağlığı üzerindeki etkisi en iyi bu çalışma tarafından açıklanmaktadır : "Sağlıklı bir uygulama olarak, çeşitli klinik ortamlarda aralıklı oruç (IF) şeklindeki kalori kısıtlamasının, beslenmenin hazırlanması da dahil olmak üzere çeşitli sağlık yararlarını desteklediği bildirilmiştir. bağışıklık yanıtı. Bu diyet kısıtlaması, bağışıklığı artıran bir hücre gözetim sistemi olan otofajiyi de etkinleştirir. Konak savunmasını hazırlamadaki bu baskın önem ile IF, bu salgının ortasında SARS-CoV-2 enfeksiyonuyla mücadele etmek için potansiyel bir strateji olabilir."
Otofaji Temelleri
Otofaji orucu yaklaşık 17 saat oruç tutmayı gerektirir , otofajinin 17-72 saatlik oruç arasında devreye girdiğine dair kanıtlar olmasına rağmen, bunun otofajinin "tatlı noktası" olduğunu belirledik. Otofajiyi bir kısma anahtarı gibi düşünün, ne kadar hızlı olursanız olun kademeli olarak artar.
Otofaji orucu, orucunuzu avokado, MCT yağı, otla beslenen ghee veya tereyağı gibi iyi, sağlıklı yağlarla açacağınız için diğer oruç biçimlerinden benzersizdir. Daha sonra yemek pencerenizi açmadan önce en az bir (1) saat bekleyeceksiniz.
Yeme pencerenizi açtığınızda, aşağıdaki Otofaji makrolarını takip etmek isteyeceksiniz:
50 gram net karbonhidrat
20 gramın altında protein
Gıdaların %60'ı iyi yağlardan geliyor
İyi yağlar yemenin kan şekerinizi yükseltmemesi gerektiğine dikkat etmek önemlidir. Kan şekerinin aynı seviyede kalacağını ve hatta düşebileceğini göreceksiniz. Bu, artık aç durumda olmasanız bile, teknik olarak hala bir otofaji durumunda olduğunuz anlamına gelir.
Yeme pencerenize gelince, proteininizi 20 gramın altında tuttuğunuz sürece teknik olarak sürekli otofaji benzeri bir durumda kalmalısınız.
otofaji nasıl ölçülür
Otofajiyi ölçmenin birkaç yolu vardır. Birincisi, otofajik akı adı verilen bir kan testi ile yapılır . Otofajiyi belirlemenin ikinci yolu, KetoMojo tarafından kullanılan Glikoz Keton İndeksi'ni kullanmaktır. GKI, kan şekerinin ketonlara oranını tek bir değer olarak izleyen bir formüldür. Yapacağınız şey, glikoz okumanızı 18'e bölmek, ardından bu sayıyı keton okumanıza bölmek.
Örneğin, kan şekeriniz 90 mg/DL ise, GKI'yi 5 elde etmek için bunu 18'e, ardından 1,0 mmol'e bölersiniz.
Glikoz Keton İndeksi
<1: Terapötik ketozis. Bu, ketoz ve otofajinin en yüksek halidir ve daha uzun süre oruç tutmadan elde edilmesi zordur.
1-3: Yüksek ketozis ve otofaji. Bu, kanser, epilepsi, Alzheimer veya Parkinson hastalığı, diyabet veya kronik enflamatuar hastalık gibi şeyler için terapötik bir aralıktır.
3-6: Fonksiyonel ketozis. Bu orta derecede ketozis ve otofajidir. Çoğu insanın olmak isteyeceği yer burasıdır. Kilo kaybı, insülin direnci, metabolik veya endokrin bozukluklar için idealdir.
6-9: Düşük ketozis ve otofaji seviyeleri. Bu, düşük ila orta kilo kaybı ve genel sağlık bakımı için harikadır.
Otofajiyi ölçmenin üçüncü yolu, glikozu ketonlara böldüğünüz Dr. Annette Bosworth, diğer adıyla Dr. Boz'un otofaji hesaplamasını kullanmaktır. Örneğin, kan şekeri okumanız 85 mg ve ketonlarınız 1,5 mmol ise, 56 alırsınız ve bu, onun ölçeğine göre düşük bir otofaji düzeyine düşer.
Dr. Boz'un tartısı
80'in altında : düşük otofaji seviyesi
40'ın altında : katı otofaji olasılığı
20'nin altında : en iyi otofaji şansı
Sıklıkla aldığım sorular, eğer otofaji bu kadar büyükse, bunu ne sıklıkta yapmalıyım ? Bu birkaç hususa bağlıdır. İlk olarak, hedefleriniz nelerdir? Daha fazla kas büyümesine ihtiyacınız varsa, MTor adlı bir şeyi uyardığınız protein döngüsüne ve etobur orucuna bakmak isteyebilirsiniz. Ancak amacınız kasları onarmak veya bir iyileşme moduna girmekse, otofaji istediğiniz oruçtur.
Kendinize sormanız gereken ikinci şey, detoksa ihtiyacınız var mı? Cevabınız evet ise otofaji orucunuzdur. Otofaji, virüsleri, bakterileri tespit edip ortadan kaldırmaya ve hücresel düzeyde yenilenmeyi desteklemeye yardımcı olacaktır. Ancak otofajinin ağır metalleri, sentetik kimyasalları, glifosatı, plastikleri vb. detoks etmeyeceğini unutmayın. Bunun için 90 Günlük Toksin Sıfırlamada yaptığımıza benzer daha derin bir detoksa ihtiyacınız olacak .
0 notes
hcagla · 1 year
Text
Stresi Azaltan Yiyecekler Nelerdir?
Tumblr media
Üstümüzdeki stresi azaltmak istediğimizde çoğunlukla nefes egzersizlerine, yogaya, meditasyona ve hatta boks gibi yoğun egzersizlere yöneliriz. Bu aktiviteler stresi azaltmak için kesinlikle işe yarayan yöntemlerdir fakat beslenme şeklini genellikle stresle mücadele açısından hep göz ardı ettiğimiz doğrudur. Sağlıklı bir diyet, vücuttaki oksidasyonu ve iltihabı azaltarak kilo alımını da yavaşlatır ve vücudunuzun stresle baş etmesi adına çok daha kalıcı çözümler yaratabilir. Peki Stresi Azaltan Yiyecekler Nelerdir? Elbette özellikle çok yoğun olduğumuz zamanlarda sağlıklı beslenmek çok kolay bir şey değildir. Çoğu kişi için sağlıklı yemekler hazırlamaya vakit olmayabilir ve genellikle dışarıdan yemek yemek çok daha kolaydır. En azından günlük veya haftalık rutininize sağlıklı bir yemek hazırlamayı eklediğinizde genel beslenme şeklinizi büyük ölçüde değiştirebilir ve vücudunuzdaki stres seviyesinin düşmesini sağlayabilirsiniz. Stresi yenmek için başka bir yöntem olan 4-7-8 Nefes Tekniği Faydaları başlıklı yazımı da okuyabilirsiniz. Vücutta meydana gelen stres, kan basıncını ve kan akışını olumsuz bir biçimde etkiler. Sağlıklı besinler ise vücuttaki kan akışını düzenlemeye yardımcı olacaktır. Kan akışını iyileştiren besin maddelerinin başlıcaları; Avokado ve Muz: Bu besinler kan basıncını düşük tutmaya yarayan hayati bir mineral olan Potasyum deposu olarak bilinmektedir. Bitki Çayı: Bitki çaylarının sakinleştirici özelliğini bilmeyen yoktur. Sevdiğiniz bir bitki çayı karışımı vücudunuzdaki gerginliği yatıştırmak için birebirdir. Yeşil Yapraklı Sebzeler: Yeşil yapraklarda yer alan magnezyum vücudun stres hormonunun dengelenmesine yardımcı olur. Yağlı Balıklar: Somon, sardalya ve ton balığı gibi balıklarda bulunan kalp sağlığına faydalı omega-3 yağları, adrenalin seviyelerini yönetmeyi sağlar. Havuç: Çıtır çıtır yiyecekler tüketmek stresi yenmeye yardımcı olur. Besin açısından zengin havuç, kereviz ve diğer gevrek, taze sebzeler, sizi çok fazla kalori ile boğmayacak doyurucu özellikler sunar. Süt: İçerisinde yer alan B vitamini, D vitamini ve kalsiyum sayesinde kaslarınızdaki gerginliği alacak ve sakinleştirmeye yarayacak bir içecek olan süt gece yatmadan önce 1 bardak içildiğinde vücudunuzu gevşeterek daha rahat uyumanızı da sağlar. Kuruyemişler: Stres bağışıklık sisteminizi kötü olarak etkiler ve hastalıklara karşı savunmasız olmanıza neden olur. Badem, antep fıstığı ve ceviz vitamin ve çinko ile bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir. Çikolata: Araştırmalar, bitter çikolatanın stres hormonu seviyelerini azaltabileceğini gösteriyor. Çikolata ayrıca şeker içerir, bu nedenle ruh halini iyileştiren serotonin salgılar. Sevgilerle Bu yazıyı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınızdan paylaşırsanız fazlasıyla teşekkür etmiş olursunuz. Daha fazla bilgi için beni sosyal medyada takip etmeyi unutmayın - Facebook, Instagram, Pinterest ve Twitter. Read the full article
0 notes
erkantopuz · 2 years
Photo
Tumblr media
⚠️Sağlıklı diye tükettiğimiz birçok besin bağırsaklarda ciddi hasara neden olabiliyor. Yapılan son araştırmalar, bağırsaklardaki iltihaplanma, karında şişlik ve mide rahatsızlıklarının birçoğunun nedeninin yanlış miktarda tüketilen besinler olduğunu gösterdi. BÖLÜM2️⃣ 🔰TARÇIN Tarçın, yüksek antioksidan içeriği ve birçok tıbbi özelliği nedeniyle süper bir gıda olarak kabul edilir. Kan şekeri seviyelerini düşürme, iltihaplanmayı azaltma ve kalp hastalığını önleme yeteneğine sahip olan popüler elmalı kurabiye baharatı, baharat ailesi arasında en iyi süper yiyeceklerden biri olarak kabul edilir. Tüm sağlık yararlarına rağmen, yediğimiz tarçın miktarı yetişkin başına günde bir çay kaşığından fazla olmamalıdır. Araştırmalar, çok fazla tarçının, içerdiği kumarin nedeniyle toksik olabileceğini ortaya çıkardı. Coumarin, özellikle karaciğer problemleri olan kişiler için tehlikelidir ve aşırı alımda karaciğer hasarına neden olabilir. 🥑AVOKADO Avokado, yüksek besin içeriği nedeniyle son yıllarda bir süper gıda olarak dünya çapında popülerlik kazanmıştır. Tek bir porsiyon avokado, bir yetişkinin K vitamini ihtiyacının dörtte birini, folat ihtiyacının beşte birini ve günlük E vitamini ihtiyacının onda birini oluşturur. Yağlı meyve aynı zamanda omega-3 ve lif bakımından da zengindir, ancak çok fazla avokado da iltihaplanmaya, şişkinliğe ve mide rahatsızlığına neden olabilir. Avokado, yağlı özelliklerinden dolayı yalnızca besin açısından yoğun değil, aynı zamanda kalori açısından da yüksek değerlere sahiptir. Diğer kaloriler gibi, çok fazla kalori kilo alımına neden olabilir. Günlük yemek planınıza avokado eklemeyi planlıyorsanız, uzmanlar 50 gram veya yaklaşık üçte bir ila yarım avokado yemenizi önerir. ☑️DEVAMI BİR SONRAKİ POSTTA🙋🏻‍♂️ -Prof.Dr.Erkan Topuz- #ciltgüzelliği #diyetlistesi #zayıflamakistiyorum #detoks #almanya #yemek #estetik #ciltlekeleri #zayıflamak #lezzetliyemekler #kayseri #ankara #ciltbakımı #diyetyemekleri #diyet #saçdökülmesi #zayıflama #müzik #lezzet #botoks #saçbakımı #güzelliksırları #güzellik #magazin #türkkahvesi #ciltbakımı #yemektarifleri #komikvideolar #haber #güzelsözler (Medistate Kavacık Hastanesi) https://www.instagram.com/p/CkiGhCjLIbA/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
onasilyapilir · 2 years
Link
Kilo ver ve kilonu koru: Başarılı olanlara 7 tavsiye
0 notes
hekimbulnet · 2 years
Text
Kan Basıncı Doğal Olarak Nasıl Düşürülür?
Tumblr media
1. Düzenli Fiziksel Aktivite Sağlığın İyileştirilmesine Yardımcı Olur Düzenli fiziksel aktivitenin sizi sağlıklı tutmaya yardımcı olduğu bir sır değil. Egzersiz sadece yüksek tansiyonu kontrol etmeye yardımcı olmakla kalmaz , aynı zamanda kilonuzu yönetmenize, kalbinizi güçlendirmenize ve stres seviyenizi düşürmenize de yardımcı olur. Haftada en az 150 dakika tempolu yürüyüş gibi orta yoğunlukta fiziksel aktivite yapmayı hedeflemeye çalışın Her türlü aerobik aktivitenin (yürüyüş, koşu, dans) kalp sağlığı üzerinde olumlu etkisi olsa da yapmaktan keyif aldığınız bir şey bulmaya çalışın. Bu, düzenli bir rutine bağlı kalmayı kolaylaştıracak ve sizi kalkıp hareket etmeye motive edecektir. 2. Daha Az Tuz Yiyin Çoğu insan farkında olmadan çok fazla tuz yer. Ortalama bir Türk'ün günde yaklaşık 3.400 mg sodyum yediği tahmin ediliyor. Bununla birlikte, özellikle yüksek tansiyonu olanlar için önerilen günlük alım miktarı 2.300 mg'dır ve ideal limit günde 1.500 mg'dan azdır. Diyetinizdeki sodyumun küçük bir düşüşü bile kalp sağlığınızı iyileştirmeye yardımcı olabilir ve hipertansiyonunuz varsa kan basıncınızı düşürebilir. Diyetinizdeki sodyumu azaltmak için şu ipuçlarını deneyin: - Gıda etiketlerini okuyun. Normalde satın aldığınız yiyecek ve içeceklerin "düşük tuzlu" veya "düşük sodyumlu" versiyonlarını arayın. - Daha az işlenmiş gıda tüketin. Gıdalarda doğal olarak sadece az miktarda sodyum bulunur. Yediğimiz sodyumun yaklaşık yüzde 70'i işlenmiş, önceden paketlenmiş ve restoran gıdalarından geliyor. - Tuz eklemeyin. Sadece 1 çay kaşığı tuz 2.300 mg sodyum içerir. En sevdiğiniz yemeklere lezzet katmak için tuzun bir kısmı veya tamamı yerine baharatlar, sarımsak, otlar ve diğer çeşniler gibi tuz ikameleri kullanın. 3. Yüksek Tansiyonu Düşürmek İçin Diyetinize Daha Fazla Potasyum Ekleyin Potasyum sadece kalp atış hızını düzenlemeye yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda sodyumun vücuttaki etkilerini de azaltabilir. Potasyum, vücudunuzun sodyumdan kurtulmasına yardımcı olur ve ayrıca kan damarı duvarlarınızdaki gerilimi azaltır, her ikisi de kan basıncını daha da düşürmeye yardımcı olur. Potasyum alımınızı artırmanın en etkili yolu, takviye almak yerine diyetinizi ayarlamaktır. Potasyum açısından zengin besinler şunları içerir: - Muz, kavun, portakal, kayısı, avokado ve domates gibi meyveler - Süt, yoğurt ve krem ​​peynir - Yeşil yapraklı sebzeler, patates ve tatlı patates - Ton balığı ve somon - Fasulye - Fındık ve tohumlar Bu yiyecekleri diyetinize dahil etmek kalp sağlığını iyileştirebilirken, sizin için doğru olan potasyum seviyesi hakkında doktorunuzla konuşmanız önemlidir. Ayrıca, ciddi böbrek hastalığınız varsa, çok fazla potasyum tüketmekten kaçınmalısınız, çünkü böbrekleriniz onu ortadan kaldıramayabilir. 4. Alkol Tüketiminizi Sınırlayın Bazı araştırmalar , ılımlı bir şekilde alkol almanın kalbinize fayda sağlayabileceğini gösteriyor. Bununla birlikte, bir seferde çok fazla alkol tüketilmesi, kan basıncınızda ani bir artışa neden olabilir. Alkol alımını izlemek çok önemlidir. Alkollü içecekler, vücut yağının artmasına ve kilo alımına katkıda bulunabilecek önemli miktarda kalori ve şeker içerebilir - her ikisi de zamanla daha yüksek kan basıncına yol açabilecek faktörlerdir. Şu anda yüksek tansiyon tedavisi için ilaç alıyorsanız, alkol alımınıza özellikle dikkat etmelisiniz. Kan basıncınız üzerindeki etkisinin yanı sıra alkol, tansiyon ilaçlarının etkinliğini de azaltabilir. 5. Tansiyonunuzu Düşürmek İçin Stresinizi Azaltın Hepimizin günlük hayatında stres var - iş çıkışı saatin ortasında patlayan bir lastik, işte yaklaşan bir son teslim tarihi - bu, kan basıncında geçici bir artışa neden olabilir. Çoğu durumda, stresli durum çözüldüğünde, kalp atış hızınız ve kan basıncınız normale döner. Bununla birlikte, kronik stres sizi yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve felç gibi çeşitli uzun vadeli sağlık sorunları için risk altına sokabilir. Başa çıkma mekanizmalarınız sağlıksız yiyecekler yemeyi, alkol almayı veya sigara içmeyi içeriyorsa, stres de kan basıncı seviyenizi artırabilir. Hayatınızdaki tüm stres faktörlerini ortadan kaldırmak imkansız olsa da, bunlarla daha sağlıklı bir şekilde başa çıkmayı öğrenmek , sağlığınız ve zindeliğiniz üzerinde olumlu bir etki yaratabilir ve bu da kan basıncınızı düşürebilir. Stresi hafifletmeye veya stresle başa çıkmaya yardımcı olacak bazı yöntemler şunlardır: - Zihniyetinizi yeniden çerçevelemek. Elinizde olmayan durumlar hakkında endişelenmek yerine kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanın. Çoğu zaman, endişelerimiz “ya olsaydı” yani hiç gerçekleşmeyebilecek durumlardan kaynaklanır. Bu düşünceleri bir perspektife oturtmak ve kendinize anda kalmanızı hatırlatmak, bu endişeleri yatıştırmaya yardımcı olabilir. - Stres tetikleyicilerinden kaçının. Kendinizi gereksiz stresli durumlara sokmaktan kaçının. Örneğin, yoğun trafiği yenmek için işe birkaç dakika erken gitmeyi deneyin. - Pozitif olun. Hayatımızdaki tüm pozitifleri kabul etmek, genellikle odağı istediğimizden veya eksik olduğumuz şeylerden uzaklaştırmaya yardımcı olur. Ek olarak, başkalarına minnettarlığı dışa vurmak da stres duygularını azaltmaya yardımcı olabilir. - Rahatlamak ve eğlenmek için zaman ayırın. Size neşe getiren şeyler için zaman ayırın. İster iyi bir yemek yemek, ister sevdiklerinizle vakit geçirmek veya işe giderken ilginç bir podcast dinlemek olsun, gün boyunca küçük eğlence anlarını birleştirmek için zaman bulun. Uzun süreli hipertansiyonunuz varsa, tedavinizin hem bu gibi sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri hem de doktorunuzun önerdiği bakım ve ilaçlar gerektirebileceğini unutmamak önemlidir. Kan basıncınızı nasıl düşüreceğiniz konusunda özel tavsiyeler için doktorunuzla konuşun.     Tıp biliminde esas olan kural, hasta-hekim ilişkisi ve bu görüşmeden çıkacak kararların ortak uygulanımıdır. Bu nedenle hastalığınıza ve tedavisine yönelik tüm soru ve endişelerinizi hekiminizle paylaşmanız, daha doğru olacaktır. Burada yazılanların tüm telif hakları hekimbul'a aittir. Yazılar izin alınmadan başka bir yerde kopyalanamaz ve yayınlanamaz. Read the full article
0 notes
deliciousblogg · 10 months
Text
Kahvaltılık Tarifler: Güne Lezzetle Başlamanın Anahtarı
Kahvaltı, günün en önemli öğünlerinden biridir ve güne enerjik başlamanın anahtarıdır. Sabahları sağlıklı ve lezzetli kahvaltılıklarla kendinizi şımartmak, gün boyunca daha verimli olmanıza katkı sağlar. Bu makalede sizlerle çeşitli kahvaltılık tarifleri paylaşacağım ve güne lezzetle başlamanın keyfini yaşayacaksınız.
1. Yulaf Ezmesi ve Meyveli Yoğurt
Malzemeler:
1 su bardağı yulaf ezmesi
1 su bardağı süt veya badem sütü
1 su bardağı yoğurt
Taze meyveler (çilek, muz, böğürtlen gibi)
Yapılışı: Yulaf ezmesini süt ile pişirin ve kahvaltı tabağına alın. Üzerine yoğurt ve taze meyveler ekleyerek servis yapın.
2. Avokado Ezmeli Tost
Malzemeler:
2 dilim tam buğday ekmeği
1 adet olgun avokado
1 diş sarımsak
Yarım limonun suyu
Tuz ve karabiber
Roka veya taze nane yaprakları
Yapılışı: Avokadoyu ezerek sarımsak ve limon suyuyla karıştırın. Ekmek dilimlerinin üzerine avokado ezmesini sürün ve roka veya taze nane yaprakları ekleyerek tost yapın.
3. Peynirli ve Domatesli Omlet
Malzemeler:
3 adet yumurta
50g rendelenmiş kaşar peyniri
1 adet domates
1 yemek kaşığı tereyağı
Tuz ve karabiber
Taze biberiye yaprakları (isteğe bağlı)
Yapılışı: Yumurtaları çırpın ve rendelenmiş kaşar peyniri, dilimlenmiş domates, tuz ve karabiber ekleyin. Tereyağını tavada eritin ve yumurtalı karışımı ekleyerek omleti pişirin. Üzerine taze biberiye yaprakları ekleyerek servis yapın.
4. Ballı ve Cevizli Yoğurt
Malzemeler:
1 su bardağı yoğurt
1 yemek kaşığı bal
2 yemek kaşığı kırılmış ceviz
Yapılışı: Yoğurdu bir kaseye alın. Üzerine bal ve kırılmış ceviz ekleyerek karıştırın ve kahvaltıda tatlı bir alternatif sunun.
5. Peynirli ve Zeytinli Poğaça
Malzemeler:
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
Yarım su bardağı süt
Yarım su bardağı zeytinyağı
Yarım su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
10 adet siyah zeytin (çekirdekleri çıkarılmış)
Yapılışı: Un ve kabartma tozunu karıştırın. Süt, zeytinyağı, rendelenmiş kaşar peyniri ve siyah zeytinleri ekleyerek hamuru yoğurun. Hamurdan parçalar alarak poğaçaları şekillendirin ve önceden ısıtılmış fırında pişirin.
6. Muzlu ve Fındıklı Smoothie
Malzemeler:
1 adet olgun muz
1 su bardağı badem sütü
2 yemek kaşığı fındık ezmesi
Yarım su bardağı yoğurt
1 yemek kaşığı bal (isteğe bağlı)
Yapılışı: Muzu dilimleyin ve tüm malzemeleri blenderda karıştırın. Daha sonra bardaklara dökerek soğuk servis yapın.
7. Haşlanmış Yumurta ve Domates Salatası
Malzemeler:
2 adet haşlanmış yumurta
2 adet domates
Yarım salatalık
1 yemek kaşığı zeytinyağı
Tuz ve karabiber
Taze maydanoz yaprakları
Yapılışı: Yumurtaları haşlayın ve dilimleyin. Domates ve salatalığı dilimleyerek bir kaseye alın. Üzerine zeytinyağı, tuz, karabiber ve taze maydanoz yaprakları ekleyerek karıştırın ve kahvaltıda sağlıklı bir seçenek sunun.
Farklı Ülkelerden Bonus Kahvaltılık Tarifler
1. French Toast (Fransız Tost)
Malzemeler:
2 dilim ekmek
2 adet yumurta
1 yemek kaşığı süt
Yarım çay kaşığı tarçın
1 yemek kaşığı tereyağı
Akçaağaç şurubu veya bal
Yapılışı: Yumurta, süt ve tarçını çırpın. Ekmek dilimlerini bu karışıma batırın ve tavada tereyağı ile kızartın. Üzerine akçaağaç şurubu veya bal dökerek servis yapın.
2. Açaí Bowl (Brezilya)
Malzemeler:
1 su bardağı donmuş açaí meyvesi püresi
Yarım su bardağı badem sütü
1 adet muz
Yarım su bardağı granola
Taze meyveler (çilek, böğürtlen, mürdüm eriği gibi)
Yapılışı: Açaí meyvesi püresi ve badem sütünü blenderda karıştırın. Karışımı bir kaseye alın. Üzerine dilimlenmiş muz, granola ve taze meyveler ekleyerek servis yapın.
Sonuç
Kahvaltılık tarifler ile güne lezzetle başlamak, gün boyunca enerjik ve zinde olmanızı sağlar. Yulaf ezmesi ve meyveli yoğurt, avokado ezmeli tost, peynirli ve domatesli omlet gibi tariflerle kahvaltı sofranızı daha çeşitli hale getirebilirsiniz. Ayrıca dünya mutfaklarından French Toast ve Açaí Bowl gibi tariflerle de farklı lezzetleri deneyimleyebilirsiniz. Her bir tarifin besin değerlerini ve kalori değerlerini dikkate alarak güne sağlıklı bir başlangıç yapabilirsiniz. Afiyet olsun!
0 notes
unnormallysometimes · 7 years
Photo
Tumblr media
Moja kolacja: Fioletowa marchew na oko 10 kcal Tost z Guacamole - chleb tostowy 100 kcal -guacamole *3/4 Awokado jakieś 150 kcal * Pomidor i cebulka ok.15 kcal * Kolendra,sok z cytryny, sól , pieprz ,papryka ostra ok. 10 kcal Razem: 285 kcal
2 notes · View notes
eczane1903 · 3 years
Text
Nasıl Hızlıca Kilo Veririz?
Kilo almak ancak estetik ve fizyolojik açıdan değil hem de sağlık anlamında da seni kötü etkileyecektir. Endişelenmene gerek yok, işte kilogram kaybetmenin bazı yolları. Daha fazlasını buradan okuyabilirsin.
Şişmanladıkça hantallaşırız ve eninde sonunda çekiciliğimizi kaybederiz! Bu makalede sana nasıl süratle kilo verebileceğinle alakalı malumat aktaracağız ve en kısa sürede tekrardan formuna kavuşmanı sağlayacağız.
İnsanların obezleşmesinde tek rol oynayan şey yaşam tarzları değildir, daha oldukça yiyecek kalitesinin değişmesi, gıda değerleri, ilmi müdahaleler, ete olan aşırı bağımlılık, yemeğin kolay ulaşılabilir olması ve daha pek oldukça şey bunu etkiler.
Çalışmalara göre, dünya genelinde insanların %80’i fazla kiloludur, buda BMI’larının 25’in üzerinde bulunduğunu gösterir.
Uzun vadede, bu orantısız BMI seviyesi ciddi kalp ve damar rahatsızlıklarına, karaciğer veya böbrek hastalıklarına sebebiyet verecektir, ki bu noktada artık dönülmesi zor bir yola girmiş oluruz.
Bu aşamalara gelmeden, süratli bir şekilde kilo kaybetmenin birkaç yolunu göstereceğiz, böylece hemen sonra hastane harcamalarıyla uğraşmak zorunda kalmayacaksın.
Daha fazla uzatmadan, haydi başlayalım.
Bu, kişiye bağlı bir konu olmakla beraber, spor salonuna gidenlerin %50’sinin kg alması gerekirken, öteki %50’sinin kilo vermesi icap eder.
Vücut yapısına da bağlı olarak kilo bakımından sıhhatli olduğun bir aralık vardır, bu aralıktayken kilo alıp vermen sorun teşkil etmez.
Lakin bu sınırlardan bir kere çıkarsan eğer oldukça dikkatli olmanlasın, bunun sebebi, bu sınırlardan sonra kilogram aldığında veya verdiğinde vücudun bundan çok etkilenecektir.
Örnek vermek gerekirse, şayet BMI’ın 25 – 29 aralığında ise, teknik olarak kilolusundur, bu da yaşamını negatif yönde etkileyebilir.
29’un üstüne çıktığı durumda ise, obeziten ciddi anlamda artmaya adım atar, bunun cevabında yaşamının kalitesi büyük miktarda düşecek ve tehlikeli bir duruma gelmeye başlayacaktır.
Kilo vermek, almaya göre oldukça daha karmaşıktır. Bunun nedeni vücudumuzun bizi korumak için yağ depolamasıdır. Yarım kg kaybetmek, aynı oranda kilogram almaya oranla iki kat fazla efor ister.
Sadece yediklerimizle mi kilo alıp/veriyoruz?
Konu zayıflama olunca, hepimiz kilo almamızın ana nedeninin yediğimiz yemekler olduğunu düşünüyor, peki bu gerçekten böyle mi?
Teknik olarak problem, ne yediğin şeyde ne de uyguladığın rejimde, aslolan mühim nokta ne kadar çok yediğin ve yediğin yemeğin kalitesi.
Tek bir top dondurma yiyerek şişmanlamazsın lakin bu vaziyet, ne kadar çoğunlukla yaptığına nazaran değişebilir.
Bunu takip etmenin en basit yolu, yediğin yemeklerin yaklaşık kalorisini hesaplamak olacaktır.
Diyelim ki, günlük kalori limitini aşmana niçin olacak bir yemek yedin, bu fazla kaloriyi egzersiz yaparak vermeye çalış.
Ana kuralımız, o şekilde bir halde yiyecek yiyin ki, günün sonunda egzersiz yaptıktan sonra günlük alman ihtiyaç duyulan kalori miktarının (50 – 100 kalori kadar) birazcık altında kal.
Nasıl süratle kilo kaybederiz?
Karbonhidratlara dikkat edin
Karbonhidratlar, ihtiyacımız olan toplu kalori veya enerji deposu olarak görülebilir, fakat eğer aslına bakarsan yağlıysan, o zaman karbonhidrat tüketimini azaltman gerekmektedir.
Karbonhidratlar azaltıldığında veya onlar yerine lif ve protein tüketildiğinde, iştahın azalacaktır ve buda kalori alımının düşeceği demektir.
Fazladan karbonhidratların alınmadığı bu durumda, bedeninde depolanmış olan yağlar, enerji kaynağı olarak kullanılır. Buna ek olarak, düşük karbonhidrat tüketimi demek, düşük insülin seviyesi demektir. Bu sayede böbreklerin ekstra sodyum ve su emilimi gerçekleştirir.
Yiyerek kilo kaybedin
Basitçe izah etmek gerekirse, bir zamanlar midenize giden yüksek kalorili iştah açıcı yemekleri ve atıştırmalıkları unutmanın vakti geldi. Onun yerine sebzeler, meyveler ve diğer dengeli gıdaları tüketmeye odaklanın.
Fazladan aldığın karbonhidratlar yerine protein, lif ve mineral alın (yada düşük miktarda karbonhidrat içeren brokoli, ıspanak, lahana, kale şeklinde sebzeler tüketmeye çalış)
Protein almak zorunda olduğumuz bir besindir, bu besini fasulyelerden, soyadan veya süt mamullerinden ve yumurtadan karşılayabilirsin.
Pişirme yağına gelirsek önceliğin her vakit zeytin, Hindistan cevizi, avokado ve kanola yağı olsun. Eğer mümkünse işlenmiş yağlar yerine natürel yağları tercih etmeye çalışın.
Egzersiz yapmak önemlidir
Amacın kas yapmak olmasa bile egzersiz yapmak metabolizmayı hızlandırmak için çok iyi bir vasıta, ve bunun sonucunda kg vermek işten bile değil.
Haftada 4 – 5 gün en azından 30 dk egzersiz yapmak kilonu kontrol altında tutmanın en iyi yollarından biridir.
Egzersiz sırasında terlemek dengeni korumanı ve vücudundaki elektrolitlerin düzenlenmesini sağlar.
Ayrıca, düşük karbonhidratlı bir diyet uygularken egzersiz yapmak iyi bir vücut geliştirmene ve kas artışına niçin olacaktır.
Akıllıca davranıp Doğal ek takviyeler kullanın
Kilo kaybetmenin en kolayı ve akıllıcası organik ek takviyeler kullanmaktan geçer, bu mamuller natürel ve bitkisel mamullerin kimyasal orantılarla birleştirilmesi kararı elde edilirler.
Bu hapların birçoğu doğada bulunan natürel maddelerdir ve ana bileşenleri bitkisel ürünlerdir. Bu yüzden ciddi bir yan tesir yaratmazlar.
Sonuç
İşte bu kadar! Sana kilo kaybetme sürecinde destek olup hızlandıracak birkaç tüyo verdik.
Karbonhidrat alımını en alt seviyeye indirgemeye çalışın ve bunun yerine protein, vitamin, mineral ve iyi yağları tüketmeye çalışın.
Ayrıca, yiyecek yerken midene şölen vermektense fit olmaya odaklanmalısın.
Ürün yelpazene daha fazla sebze, meyve, süt ürünü ekleyin ve zeytin, Hindistan cevizi, kanola yağları gibi sağlıklı ve natürel yağları kullanın.
Kilo yitirme mevzusunda en önemli şeylerden biri de, belirttiğim gibi egzersiz yapmak, günlük olarak en azından 30 dakika terlediğinden inanın.
Son olarak, eğer kendini tembel hissediyor ve üstte bahsettiklerimden bazılarını icra etmek istemiyor musun? O vakit, sana verdiğim listedekiler şeklinde bir kilo verme hapı kullanabilir ve böylece hedefine ulaşabilirsin.
2 notes · View notes
guzinguzey · 3 years
Text
VEGAN FITNESS HAKKINDA GERÇEKLER
Vejetaryenlik veya daha spesifik vegan yaşam tarzı, günümüzde binlerce ve yüz binlerce insanın geleneksel bir beslenme planından bitki temelli bir beslenmeye geçmesiyle ana akımın ilgisini çekti. Farklı insanların farklı nedenleri var: Bazıları bunu hayvanları sevdikleri için yapıyor, ekolojik nedenleri önemseyenler var ve vejetaryenliğin sağlıklı bir beslenme planı olduğuna inanlar da mevcut ya da hepsi. Bizim konumuz şu: “Günümüzde çoğu veganın karşı karşıya kaldığı en ünlü sorunlardan biri, et tüketmeden estetik bir vücut inşa edilebilir mi?”
İlginç bir şekilde; sırf kas kütlelerini veya kemik yoğunluğunu kaybetmekten korktukları için vejeteryan beslenme programına sıcak bakmayan insanları bile duydum. Bence bu korkunun temel nedenlerinden biri, et tüketmeden kas yapamayacağını, çünkü etin kas büyümesini teşvik eden önemli amino asit bileşikleri içerdiğini iddia ederek vejetaryenliğe kafa tutan insanların sayısının yüksek olması.
Etin kas büyümesi ve gelişimi, testosteron üretimi ve enerji dağılımına yardımcı olan değerli ve güçlü esansiyel amino asitler içerdiği doğru olsa da, bu bir gereklilik değildir.
Bu yazıda ele alacağım iki ana konu şu olacak: “Beslenme ve takviye.” Sadece egzersize fazla odaklanmayacağız; çünkü vegan veya vejetaryen bir yaşam tarzına geçtiğinizde hiçbir şey değişmez. Öncekiyle aynı yoğunluk ve tutarlılığı korumalısınız. 
BESLENME:
Beslenme, gerçek anlamda bitki temelli beslenme ile mücadele etmeye çalışırken uğradımız saldırının ön cephesi. Yapılan birçok iddia var ama en çok öne çıkan; "Bitki bazlı bir beslenmeden yeterince protein almıyorsunuz" ve muhtemelen en çok bilinen suçlama da bu.
Evet, bitki bazlı bir beslenme planı uyguladığınızda proteini ayırmanın ve ayırt etmenin oldukça zor olabileceği, ancak imkansız olmadığı doğrudur. Bir kere alıştığınızda hiçbir zorluğu olmadığını anlayacaksınız. 
İşte, protein içeriği yüksek olan 7 vegan gıdanın hızlı bir listesi:
Mercimek - 100 gramda 9 gram protein
Tofu - 100 g başına 8 gram protein
Barbunya Fasulyesi - 100 gramda 15 gram protein
Yulaf - 100 gramda 14 gram protein
Yer fıstığı - 100 g'da 26 gram protein
Nohut - 100 g'da 19 gram protein
Soya Sütü - bardak başına 7 gram protein
Ve bunlar sadece birkaç ulaşılabilir alternatif…
Unutmayalım ki, bu yiyecekler aynı zamanda vitaminler ve mineraller gibi değerli mikro besinlerle de doludur ve ayrıca karnınızı tok tutacak ve sizi tatmin edecek çok miktarda diyet lifi içerir.
Bununla birlikte, veganların / vejeteryanların karşı karşıya kaldığı önemli bir sorun, kalori artışıdır. Daha önce de belirttiğim gibi vegan beslenmedeki çoğu yiyeceğin lif oranı oldukça yüksektir ve bu da bol bol yemeyi zorlaştırır, isteseniz de kaloriler alamazsınız. 
Dahası, çoğu sebze ve meyvelerin kalorisi oldukça düşüktür - ki bu kilo vermeye çalışırken iyi bir şeydir; ancak kas kütlesi kazanmaya çalıştığınızda kaloriye ihtiyacınız olduğunu unutmayın. 
Ayrıca besinleri kalori olarak görmek doğru değil. Örnek veriyorum; bir paket cips 300 kalori tamamen atıyorum, baklagil ile hazırlanmış bir pilav ya da makarna da 300 kalori olsun. Şimdi, vücudun cipsi kullanması ile baklagilli bir pilavı işleme alması arasında çok büyük fark var. O baklagilli pilavdan gelen besin değerini sağlığınız için işleme alacak kaldı ki buna ihtiyacı var, ama cips için güzel planları olduğunu söyleyemem. =) 
Günlük kalori hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olacak vegan bir beslenme için uygun birçok yüksek kalorili yiyecek de var. Burada yüksek kalorinin vücudun ihtiyacı olan ve kullanabileceği sağlıklı kalori olduğunu tekrar hatırlatıyorum. 
İşte, hızlı bir liste:
Avokado - 100 gr.’da 160 kalori
Bitter Çikolata - 100 gr. başına 600 kalori (sadece 20 gr. şeker = 2 muz)
Fıstık Ezmesi - 100 g başına 588 kalori
Hindistan Cevizi Sütü - 100 ml başına 230 kalori
Ve yine, bunlar sadece birkaçı…
TAKVİYE:
Bu bölümünde veganlar ve vejetaryenler için gerekli gördüğüm tek takviyenin protein tozu olabileceğinden bahsedeceğim: 
Son araştırmalara göre, bitki bazlı gıdaların eksik ve gerekli olmayan amino asitler içerdiği fikrinin yanlış olduğu zaten kanıtlandı. Biraz önce yukarıda tartıştığımız gibi biraz daha iyi bir protein dozu sağlamaya yardımcı olan birçok yiyecek var. Yine de devam eden sorun, bu besinleri elde etmenin bir ana nedenden ötürü bitki bazlı bir beslenme uyguladığınızda çok zor olabilmesidir. Bu ana neden de yüksek diyet lifi içeriğidir. Lif içeriği yüksek yiyecekler, özellikle günlük olarak iyi miktarda protein tüketmeye çalıştığınızda sindirimsel bazı problemler yaratabilir. Bazen de vaktiniz olmayabilir. İşte, burada vegan protein tozu devreye giriyor.
Henüz duymadıysanız, evet, vegan protein tozları var; bezelye, pirinç ve soya gibi yiyeceklerin proteinlerinin toz haline getirildiği ve kolay tüketime hazır bir ürün. Yine bu maddelerin sentetik olduğunu ve kullanımlarında aşırıya kaçmamak gerektiğini unutmayın. 
Diğer zincirlere gelince kreatin ile ilgili de çok büyük bir kafa karışıklığı mevcut. Elimizde vegan ve vejetaryenlerin mutlaka kreatin desteği almaları gerektiğini gösterecek yeterli kanıt yok. 
Bana deseniz ki sen kullanıyor musun? Hayır. Bunu kortizon gibi düşünün. Kortizon alan herkes kendisini daha güçlü ve iyi hisseder, o zaman herkes kullanmalı mı derseniz, hayır; çünkü uzun vadede geri döndürülemez hasarlara neden olur. 
Vegan/vejetaryenlerin kan kreatin seviyelerini takip etmelerine gerek olmadığını düşünüyorum. Vegan/vejetaryenlerde yalnız kreatin değil kan üre, ürik asit, kolesterol seviyeleri de düşüktür. Bu değerlerin düşmesini nasıl bir eksiklik olarak görmüyorsak kreatin seviyesi düşüklüğünü de bir olumsuzluk olarak görmemeliyiz. 
Ama vücut geliştiriyor ya da performans sporu ile ilgileniyorsanız vegan takviyeler ülkemizde de mevcut. Ana akım bir inanış, birisinin vegan veya vejeteryan olması nedeniyle, beslenmelerinde et eksikliği nedeniyle etkileyici bir fiziğe ulaşamayacaklarıdır. Bitki bazlı bir beslenme uygulayan birinin kas kütlesi kazanması ve sürdürmesi gerçekten imkansız değildir. Aslında oldukça idare edilebilir. 
Yazımı tamamlamadan kişisel düşünceme dair birkaç not daha eklemek istiyorum. İnsan vücudu için beslenme temel bir ihtiyaçtır. Anne karnından çıkar çıkmaz anne memesine tutan hatta anne karnındayken bile besine ihtiyacı olan br canlının kafasının bu kadar karışmasına sebep olan unsur, bu sektörden kazanç sağlayan ilaç, kozmetik, güzellik ve diyet sektörüdür. Her gün ne yapmanız gerektiğine karar veren bir bilgi okursunuz. Oysa bozulan insan sezgileri yerine geldiğinde bu bilginin zaten içinizde var olduğunu bilirsiniz. Beden bir araçtır. Bedenden daha büyük bir yüksek benlik vardır. Bu devreye girdiğinde zaten otomatik olarak dünyevi ihtiyaçlarınız azalacaktır. Beslenme de böyledir. Evet, doğru işleyen bir beden için gerçek ilaç gerçek ve kaliteli besindir ama bunu yönetmek tamamen insanın kendi elindedir. Kilo başına şu kadar gram proteinden, akşam saat 19.00′dan sonra yemeyinlere, alkalilerden, fermentelere her şey iyi hissettiğiniz sürece faydalıdır. 
Besini, beslenmeyi nasıl değerlendiriyorsanız sonucunun o şekilde gelişmesi sizi şaşırtmasın; çünkü evren bizim algılayışımızdan başka bir şey değildir. Bir dilim pastayı kendi frekansına yükselterek şifa bulmak, huzur ve mutluluk bulmak ve nasıl besleniyorsa bu beslenmenin kendisine faydalı olduğuna inanmak da çok önemlidir. Aynı tabağı yiyen; biri pişmanlık geliştiren, tabağındakini günah olarak değerlendiren biri ile mutluluk anı yaratan ve pişman olmayan, vücuduna izin vererek tabağındakini şükür olarak gören bireyin sağlayacağı estetik kazanç da aynı değildir. 
İhtiyacınız olan tek şey, hem makro besinler hem de makro besinler açısından zengin iyi yapılandırılmış bir beslenme ve bitki bazlı beslenmenin yarattığı boş boşlukları bir uzman kontrolünde doldurmaya yardımcı olacak iyi bir takviye seçimidir. En önemlisi yaşamınıza uygun, sürdürülebilir ve sezgisel olmasıdır. Nefsinizi bilin. 
Sevgiler. 
3 notes · View notes