#demokritos

[denizeyuruyen]

İNSANLIĞI UTANDIRMAK İÇİN KUYUSUNDAN ÇIKAN GERÇEK

"Gerçek her zaman aynı mı kalır? Doğru, gerçekle ne ölçüde kesişir?"

"Doğrunun ve gerçeğin kaybedildiği hissiyatı ise insanoğlunun en büyük korkularındandır."

"Fransız ressam ve heykeltıraş Jean-Léon Gérôme 19. yüzyılın ünlü isimlerindendi. Mesleğinin doruğundayken gerçek kavramına merak saldı. Antik çağ filozoflarından Demokritos’un 'Gerçek hakkında hiçbir şey bilmiyoruz, çünkü gerçek bir kuyunun içindedir' sözlerinden etkilenerek dört adet resim yaptı. Günümüze ulaşan ve ilk kez 1896’da Paris’te gösterilen 'İnsanlığı Utandırmak İçin Kuyusundan Çıkan Gerçek' adlı resimde efsanelerle karışmış şekilde gerçekliğin düştüğü durumu betimliyordu."

"Efsaneye göre yalan ile gerçek günün birinde denk gelirler. Yalan neşeyle "Bugün hava çok güzel" der. Gerçek gökyüzüne bakar ve şaşırır. Yalan yalancılığını yapmamış, doğru söylemektedir. Yalanın doğru konuşmalarıyla geçen yürüyüş sonrası bir kuyunun başına varırlar. Yalan kuyunun içine bakar ve "Su çok güzel, birlikte banyo yapalım” der. Gerçek kuşkulansa da suyun güzel olduğunu anlayınca soyunur ve birlikte kuyuya girerler. Ancak yalan aniden sudan çıkar ve gerçeğin elbiselerini alarak kaçar. Gerçek şaşkınlık ve kızgınlıkla kuyudan çıkıp elbiselerini almak için yalanı aramaya başlar ama gerçeği böyle çıplak görenler onu aşağılar ve öfkeyle bakarlar. Bunun üzerine gerçek kuyuya döner ve utançla sonsuza dek ortadan kaybolur. Rivayet o ki o günden beri yalan, gerçeğin elbiselerini giymiş biçimde aramızda dolanır durur. İnsanlık da o günden beri çıplak gerçeği görmek yerine onun giysilerini giyen yalanla karşılaşmaya alışır."

"Gérôme tablosunda çıplak gerçeğin şaşkın, endişeli ve öfkeli halini öyle güzel betimlemiştir ki onun yalnızlığına acıma dolu gözlerle bakarken doğrular ve gerçekler hakkındaki kendi çaresizliğimizi unuturuz."

- Ömür Tanyel - Cumhuriyet Pazar

Yazının tamamı için:

https://www.cumhuriyet.com.tr/cumhuriyet-pazar/gercegin-zamanla-sinavi-2160256?utm_medium=KategoriSayfasi&utm_source=KategoriSayfasi

[yinedemeliha]

Demokritos'a göre iyi ve mutlu yaşam için yapılması gereken 4 şey vardır:

- duygulanımları yenmek.

- ruhta hiçbir korkuya, kaygıya, boş kuruntuya, tutkuya yer vermemek.

- ölçülü ve dingin şekilde yaşamayı başarmak.

- aklı ve düşünme gücünü geliştirmek.

[yorgunherakles]

eğer susamış bir kişi su içip ferahlarsa, demokritos buna neden olarak rastlantıyı değil, susuzluğu gösterecektir.

karl marks - demokritos ile epikuros'un doğa felsefeleri

[transtundras-fr-archive]

My brand new g1 wildclaw Demokritos, who I yoinked from the fodder. He isn’t fully gened yet so this is based off of his Scry plan.

Demokritos is a member of the Order of the Blind. They aren’t really blind, it more so refers to their status as unbiased judge/jury/executioner. Demokritos uses his Amulet of Truth to make his decisions, but he’s far from unbiased personally.

[hoerbahnblog]

1.3.7 "Geschichte der Abderiten" – Satire von Christoph Martin Wieland

[vc_row][vc_column][vc_column_text] Christoph Martin Wieland  – 1733-1813 Teil 1 Buch 3 Kapitel 7 Wie Euripides nach Abdera gekommen, nebst einigen Geheimnachrichten von dem Hofe zu Pella Hördauer 11 Minuten https://literaturradiohoerbahn.com/wp-content/uploads/2024/08/Geschichte-der-Abderiten-Wieland-1-3-7-upload-.mp3 Das Projekt Wir haben ein besonderes Projekt gestartet, das uns in diesem…

[tagitables]

Anaxagoras and Demokritos: (Comets etc.) are due to the conjunction of two or more stars, and the combination of their rays.

— passages in the doxographists referring to Anaxagoras; Aet. Plac. iii. 2,2 (D. 366).

[forislynx]

Låt oss frambära våra offergåvor och löften till oss själva, inte till ödet; han har ingen makt över vår moral. Tvärtom är det vår moral som drar med sig ödet och formar det efter sin karaktär.

Michel de Montaigne, Om Demokritos och Herakleitos (ur Essayer 1)

[swirlmup]

Got tired of doing ruffs of just one character at a time, so here's Niko's whole family. We got his dad Demokrito, his mom Sadache, his older brother Demin, and his younger sister Xewani.

[slate021fr]

Art of @transtundras-fr’s Demokritos - UNHINGED GUY OF ALL TIME <3

[arkeolog]

ZAMAN nedir?

Zaman nesnel midir yoksa öznel midir? Günümüzde herkes bu düalist soru sorma tarzının arasında gidip gelirken, insanlık tarihinde zamanın anlaşılmasına ilişkin Aristoteles’ten beri söylenmiş kanımca en bilgece sözlerden birisi neredeyse hiç dikkate alınmaz.

İlgili sözler Karl Marx’a aittir. Marx yaygın inanışa göre filozof değildir. Oysa Marx, birisi Atina dönemi diğeri Helenist dönem filozofu olan Demokritos ve Epiküros üzerine doktora tezi yazmıştır. Bunu eski Yunanca, Latince, Fransızca, Almanca kaynakları araştırarak yapmıştır.

Marx’ın zamana ilişkin ilgili belirlemesi şöyle: “Zaman insanın kendisini gerçekleştirdiği mekandır.” Ne kadar dahice söylenmiş bir sözdür bu. Bir cümlede hem zamanın mekan ile ilişkisi kuruluyor (zaman mekanda gerçekleşir), böylece aynı zamanda hem zamanın nesnelliği yakalanır hem de nesnel zamanın insan tarafından öznel olarak yapılandırıldığına dikkat çekilir. Zaman mekanda vukuu bulur. Tüm hareketler mekanda olur, oluşur ve sonsuza kadar sürer gider. Ama insan zamanın bu doğal akışına müdahale eder, onu birimlerine ayırarak onu şekillendirir.

Böylelikle insan zamana kendi mühürünü de basar. Bu, onun tarih dediğimiz şeyi yaratmasının da ön koşuludur. İnsan zamanı kendisi açısından yapılandırmakla doğal tarihin için ve üstüne toplum tarihini yaratmaya başlar. İşte emek kavramı bu bağlamda devreye girer. Marx’ın emek kavramını araştırmak aynı zamanda onun mekan ve zaman kavramlarına dair kuramsal düşünmenin tarihinde gerçekleştirdiği büyük devrimi de araştırmak demektir? Nedir öyleyse zaman? Nedir “emek zamanı”? Marx’ın zaman kavramına dair oluşmuş olan tüm gizemleri çözer.

Şimdi Das Kapital’i felsefi bir metin olarak oku(ya)mayanlar işe yeniden başlayabilir. Zaman kavramı hakkında emek kavramından bağımsız düşünmek aslında kendini zamanın doğal tarihiyle sınırlamak demektir.

Oysa Aristoteles, insanı anlamak için özellikle insanın yapılandırdığı zamanı araştırmamızı salık verir.

Doğan Göçmen

[ladyinthebluebox]

Demokritos: I discovered three lost mathematical theorems.

Kassandra, very unenthusiastically: Mathematical discoveries? Yaaay!

[yorgunherakles]

thales, anaksimandros, herakletios, parmenides, anaksagoras, empedokles, demokritos ve sokrates gibi antik yunan üstatlarının hepsi, ulu bir yalnızlık içinde sadece bilgi için yaşayan biricik insanlardı.

nietzsche - yunanlıların trajik çağında felsefe

[transtundras-fr-archive]

I’m out of my head, of my heart, and my mind

New Demokritos dropped. I haven’t been super happy with my art style lately so I’m trying new stuff.

Demokritos is a young member of a group called the Blind Judges. Called in to settle disputes with an unbiased view, they utilize necklaces embedded with sacred jewels called Eyes of Truth. To become a Judge, one must be able to “turn off” themselves and become a vessel for the Eye.

Demokritos was a promising judge, who was inspired to join the order after an unfair decision was made regarding his parents who were getting divorced. However, it has become clear that something is wrong with him, or, is it something wrong with his Eye…?

[hoerbahnblog]

1.3.6 "Geschichte der Abderiten" – Satire von Christoph Martin Wieland

[vc_row][vc_column][vc_column_text] Christoph Martin Wieland  – 1733-1813 Teil 1 Buch 3 Kapitel 6 Sonderbares Nachspiel, das die Abderiten mit einem unbekannten Fremden spielten, und dessen höchst unvermutete Entwicklung Hördauer 31 Minuten https://literaturradiohoerbahn.com/wp-content/uploads/2024/07/Geschichte-der-Abderiten-1.3.6-upload-.mp3 Das Projekt Wir haben ein besonderes Projekt…

[akilfikirgezegeni]

Heraklitos gibi evrenin ilk maddesi olarak ateşi mi kabul edelim yoksa Demokritos gibi atomları mı birleştirip bir evren özü gerçekleştirelim? Gazali gibi kadere mi yükleyelim ilk yaradılışın sırrını yoksa karşı mı çıkalım İbni Rüşt'ün kutsadığı akla? -içaforiz

[forislynx]

Av själens funktioner är somliga låga. Ser man inte dem också kan man aldrig lära känna den.

Michel de Montaigne, Om Demokritos och Herakleitos (ur Essayer 1)